04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

-- MUKADDiME --

137

şındaki) yabancı cisimlerin yardımıyla giriştikleri bu beşeri özelliklerini aşma halinde

· kalplerine bir takım vesveseler gelir ve o da bunları söyler. Ancak söyledikleri doğru ve

gerçeğe uygun olabileceği gibi, tamamen yalan da olabilir. Çünkü o, bu gibi hususları algılamadaki

fıtri eksikliğini, onun idrakine yabancı olan başka şeylerle tamamlıyor ve sonuçta

kalbinde hem doğru hem de yalan şeyler aynı anda beliriyor. Bunlara ise güven olmaz.

Çünkü kahin, gaybi bilgilere ulaşmayı başarmak için taşıdığı o güçlü hırs ve kendisine

soru soran kişilere yaldızlı sözler söyleme arzusu yüzünden zan ve tahminlere de sığınabilir.

Kahin ismi, özellikle bu tür uyaklı sözler söyleyenler için kullanılmaktadır. Çünkü

onlar bu grubun en üst derecesinde yer alırlar. Bir keresinde Hz. Peygamber böyle bir

söz duyduğunda şöyle demiştir: "Bu, kahinlerin uyaklı sözlerindendir Hz. Peygamber

bu tanımlaması ile bu tür uyaklı sözler söylemeyi kahinlere özgü kılmıştır.

Hz. Peygamber, (gaybi haberler veren) lbn-i Sayyad'a, verdiği bu haberlerin gerçeğini

açığa çıkarmak için şu soruyu sormuştur: Bu iş sana nasıl geliyor? lbn-i Sayyad

şöyle demiştir: "Yalan olarak da doğru olarak da geliyor': Bunun üzerine Hz. Peygamber

şöyle demiştir: "Senin işin karışıktır (doğru ve yarılış birbirine karışmıştır)". Yani, peygamberliğin

özelliğinin doğruluk olduğunu ve hiçbir şekilde ona yalan karışmayacağını

belirtiyor. Çünkü peygamberlikte, hiçbir yabancı unsurun yardımına başvurulmaksızın,

peygamberin zatında mevcut olan özelliğiyle doğrudan meleklerle bağlantı kurulur.

Kahinler ise, fıtri yetersizliklerinden dolayı, yabancı unsurların yardımına ihtiyaç

duyarlar ve onlar da kahinlerin algılamalarına müdahil olurlar. Sonuçta elde etmek istedikleri

bilgilere -peygamberlikte asla görülmeyecek olan- yalanlar karışır. Kahinliğin en

üst derecesinin uyaklı sözler (sec'i) dizmek olduğunu söylememizin sebebi, uyaklı sözler

dizmedeki anlamın, gaybla ilgili diğer görüş ve duyuşların en hafifi olmasından dolayıdır.

Anlamın hafifliği ise, beşerüstülükle kurulan bağlantının ve onu algılamanın yakınlığına

ve aynı şekilde bu konudaki yetersizliğin biraz aşıldığına işaret ediyor.

Bazı kimseler, Hz. Peygamber'in peygamber olarak gönderilişinden itibaren, kahinliğin

sona erdiğini iddia ediyor. Çünkü Kur'an'ın da bildirdiği gibi66 şeytanlar (cinler),

o zamandan beri gökyüzünün (meleklerin) haberlerini dinlemekten men edilmişler

ve dinleyenler ise (melekler tarafından atılan) ateş parçalarına muhatap olmaktadırlar.

Sonuçta kahinler de gökyüzünün haberlerini şeytarılardan aldıklarına göre, bu iddiaya

göre o günden itibaren kahinliğin hükmü de ortadan kalkınış oluyor.

Ancak söyledikleri, iddialarına kesin bir delil teşkil etmiyor. Çünkü kahinler (gayba

ait) bu bilgilere şeytanlar aracılığı ile ulaşmış oldukları gibi, yukarıda söylediğimiz

üzere bazen kendi nefislerindeki yetenekleri ile de ulaşmaktadırlar. Aynı şekilde, şeytanlar

gökyüzünün haberlerinden sadece bir çeşidini dinlemekten men edilmişlerdir ki, o da

peygamber gönderilmesiyle ilgili haberlerdir. Bunun dışındakilerden men edilmemişlerdir.

Diğer taraftan şeytanların haber dinlemelerindeki bu kesinti sadece Hz. Peygamber

dönemindeydi. Belki de ondan sonra tekrar eski hallerine dönmüşlerdir. Ki ayetin zahi-

66 Bu konuyla ilgili Kur'an' da şöyle deniyor: "(Cinler dediler ki) : Doğrusu biz (melekleri diııleıMk için) giğii yokladık ve

onu sert bekçilerle, akıp yakan ateşlerle dolu bulduk. Halbuki (daha önce meleldenten lıalıer) dinlemelı için onun bazı

yerlerine otururduk. Artık kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev lııılıır" (Cin Siiresi 8-9).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!