04.09.2022 Views

kupdf.net_bn-i-haldn-mukaddime-icilt-clearscanpdf

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

-- MUKADDiME --

133

İdrak etme kuvveti, her ne kadar kendisinden (nefisten) ve konuşmayla ifade edilen düşünceden

daha üstün olan dereceye girmekte ise de, duymak, görmek ve diğer duyu organları

sayesinde algılama gücüne sahip olduğu açıktır ve bu organlarla algılanan şeyler

hatmi (iç) boyuta yükselir.

Bu boyutun ilk derecesi "müşterek algılama" dır. Bu ise görmek, duymak, dokunmak

gibi maddi duyumların tek bir seferde (toptan) idrak edilmesidir. Bu haliyle dış

(maddi) duyumdan (algılamadan) ayrılır. Çünkü maddi duyumlar tek bir seferde yoğunlaşmış

olarak algılanmazlar. Sonra "müşterek algılama': bu (toptan) idrak edişi "hayal"

derecesine gönderir. Bu ise, maddi algılamaları maddi boyutlarından soyutlayarak nefiste

temsil etme (canlandırma) gücüdür. Bu iki gücün, görevlerini yapmaktaki aletleri, beynin

birinci bölümüdür. Bu bölümün ön tarafı birinci gücün, arka tarafı da ikinci gücün

aletidir.

"Hayal" derecesinden sonra, "vahime" (vehm) ve "hafıza" dereceleri gelir. "Vahime':

şahıslarla ilgili manaları algılama gücüdür. Zeyd'in düşmanlığı, Aınr'ın dostluğu,

babanın şefkati ve kurdun yırtıcılığı gibi. Hafıza ise, tasavvur edilebilir olsun ya da olmasın,

(duyu organları ile) algılanan her şeyi koruyup muhafaza etme gücüdür. Bu haliyle

hafıza sanki, ihtiyaç anında ortaya çıkarmak için o şeyleri koruyan bir mahzen gibidir. Bu

iki gücün aleti ise beynin arka bölümüdür. Bu bölümün ön tarafı birinci gücün, arka tarafı

da arka gücün aletidir.

Sonra hepsi birden "fikir" derecesine yükselir. Bu gücün aleti ise, beynin orta kısmıdır.

"Fikir" derecesi, düşünce eylemini gerçekleştirme ve akletme gücüdür. Nefis,

onunla, sürekli olarak, kendisinde potansiyel olarak mevcut olan, beşeri güç ve beklentilerinden

kurtulma eğilimini harekete geçirir ve ruhani melekler topluluğuna benzer şekilde

düşünüp akletme eylemini gerçekleştirme derecesine yükselir. Böylece cismani

(maddi) aletlere ihtiyaç duymadan idrak etme noktasındaki ruhani derecelerin ilkine dönüşmüş

olur. İşte nefis daima bu istikamete doğru hareket edip yönelmekte ve sonunda,

en üst sınırda -kendi kazanmasıyla değil, bizzat Allah'ın onu yaratmış olduğu ilk (bozulmamış)

fıtratından dolayı- beşerilik ve beşeriliğin ruhaniyetinden tamamen soyutlanarak

melekliğe dönüşür.

BEŞERİ (İNSANİ) NEFİSLERİN GRUPLARI

Beşeri nefisler üç gruptur:

Birinci grup, doğal olarak, ruhani idrak derecesine ulaşmaktan aciz olup, hep aşağı

seviyeye, maddi ve hayal derecesindeki algılamalara yönelir. Sınırlı kurallar çerçevesinde

hafıza ve vahime kuvvetine dayalı olarak, bedendeki (maddeden soyutlanmamış) düşüncenin,

tasavvur! ve tasdiki ilimlerde yararlanacağı manalar oluşturur. Bunların hepsi de çerçevesi

dar, hayal sınırlarını aşmayan şeylerdir. Çünkü temel olarak bunlar ilk sınırlarda kalır

ve orayı aşamazlar. O sınırdaki (algılamalarda görülen) bozukluk, ondan sonrakilerin de

bozuk olmasına yol açar. Genellikle, cismani (maddi) beşer idrakinin çerçevesi budur. Bilginlerin

idrak ve algılamaları bu sınırda son bulur ve ayakları bu sınırda sabitleşir.

İkinci grup, ruhani düşünceye ve potansiyel olarak kendisinde var olan bedeni .

aletlere ihtiyaç duymadan idrak etmeye yönelir. Bunun çerçevesi, beşeri idrakin ilk sınır-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!