26.08.2022 Views

Simon Singh - Big Bang'in Romanı-Büyük Patlama ve Evrenin Başlangıcı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

duğunu ima eder ve yanlış bir benzetme de değildir, ancak

Big Bang uzayda gerçekleşen bir patlama değildi, uzayın

patlamasıydı. Benzer şekilde Big Bang zaman içinde gerçekleşen

bir patlama değil, zamanın patlamasıydı. Uzay

ve zaman Big Bang’in gerçekleştiği anda yaratılmışlardı.

Bir saniye içinde aşırı sıcak evren genişledi ve büyük

ölçüde soğudu, sıcaklığı birkaç trilyon dereceden birkaç

milyar dereceye düştü. Evrende daha çok protonlar, nötronlar

ve elektronlar bulunmaktaydı ve hepsi bir ışık denizindeydi.

Hidrojen çekirdeğini oluşturan protonlar, sonraki

birkaç saniye boyunca diğer partiküllerle tepkimeye

girdi ve helyum çekirdeğini oluşturdu. Evrendeki hidrojen

ve helyum oranının çoğu bu ilk birkaç dakika içinde oluşmuştur

ve günümüzde gözlemlediğimiz oranlarla da

uyumludur.

Evren genişlemeye ve soğumaya devam etti. Basit

atom çekirdekleri, enerji dolu elektronlar ve bir ışık deniziyle

doluydu, ve her şey birbirini etrafa saçıyordu. Yaklaşık

300 000 yıl sonra evrenin sıcaklığı, elektronların atom

çekirdekleriyle birleşip tam atomlar oluşturabileceği kadar

düşmüştü. Böylece ışığın kırılması sonlandı ve o andan

günümüze kadar evrende hiçbir engel tanımaksızın

yol almaktadır. Bu ışık günümüzde kozmik mikrodalga

arka plan ışıması (CMB) olarak bilinir. Bu ışımanın olması

gerektiğini Gamow, Alpher ve Hermann tahmin etmiş,

Penzias ve Wilson ise bu ışımayı keşfetmişti.

COBE uydusunun CMB radyasyonunu detaylı ölçümleri

sayesinde evren 300 000 yaşındayken bazı bölgelerinin

ortalama yoğunluktan daha yoğun olduğunu biliyoruz.

Bu bölgeler zamanla daha fazla madde çekmeye ve

büyümeye başladılar ve evren yaklaşık bir milyar yaşma

geldiğinde ilk yıldızlar ve galaksiler oluşmaya başlamıştı.

Yıldızların içinde gerçekleşen çekirdek tepkimeleri orta

ağırlıktaki elementleri oluşturdu, yıldızların ölmeden önceki

son nefeslerinde de daha ağır elementler oluştu. Karbon,

oksijen, nitrojen, fosfor ve potasyumun yıldızlarda

oluşturulması sayesinde hayat gelişebilmiştir.

432

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!