26.08.2022 Views

Simon Singh - Big Bang'in Romanı-Büyük Patlama ve Evrenin Başlangıcı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yabilirler ve evrende en çok enerjiye sahip olan olayları inceleyebilirler.

Ayrıca kızılötesi teleskoplar kendi Samanyolu

galaksimizi gözlemlemek için idealdir çünkü kızılötesi

dalgalar, görünebilen ışığı engelleyen galaktik toz ve

gaz bulutlarını geçebilmektedir.

Gök nesnelerinden gelen her türlü ışık dalga boyunu

incelemek, modern astronominin en önemli kurallarından

olmuştur. Görünen ve görünmeyen ışık, evreni araştırmanın

tek yolu olduğu için astronomlar, her dalga boyunda

var olan her ipucunu incelemek zorundadır.

Ayrıca şunu da söylemek gerekir ki Jansky’nin galaktik

radyo emisyonlarını bulması tamamen şans eseriydi,

çünkü aslında bu radyo dalgalarını aramıyordu. Bu bilimsel

keşiflerin az bilinen ama sık rastlanan bir özelliğinin

güzel bir örneğidir: tesadüf4. Bu sözcük ilk kez politikacı

ve yazar Sir Robert Walpole tarafından 1754’te, bir arkadaşına

gönderdiği ve tesadüf eseri bir tanıdığıyla karşılaşmasını

anlattığı bir mektupta kullanılmıştı: “Karşılaşmamız

tesadüf eseri olmuştu ve anlatacak daha iyi bir şeyim

olmadığı için bu sözcüğün tanımını değil nereden geldiğini

anlatacağım, böylece ne anlama geldiğini daha iyi anlarsınız.

Bir keresinde Serendipli Üç Prens adında saçma

bir masal okumuştum. Üç prens yolculuklarında kazara

sürekli yeni keşifler yapıyorlardı ve keşifler aslında aradıkları

şeyler değildi.”

Bilim ve teknolojinin tarihi tesadüflerle doludur. Örneğin,

George de Mestral İsviçre kırsalında bir yürüyüşe

çıkmıştı. Pantolonuna yapışan tohumları incelerken tohumların

kancalarının pantolonun kumaşına yapışmasını

sağladığını fark etti ve günümüzde kullandığımız cırt cırtları

icat etti. Bir başka tesadüf örneğinde de Art Fry adlı

mucit bir süper yapışkan icat etmeye uğraşırken birbirlerine

yapıştırılmış iki nesnenin kolayca sökülebileceği

kadar zayıf bir yapışkan buldu. Kilise korosunun bir üye­

4. İngilizce’deki “serendipity” sözcüğü tesadüf anlamına gelmektedir.

374

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!