26.08.2022 Views

Simon Singh - Big Bang'in Romanı-Büyük Patlama ve Evrenin Başlangıcı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Medeniyet insanlığın bencilliğine karşı geliştirilmiş büyük

bir sigorta şirketidir.”

Edwin babasını yatıştırmak için resmi olarak hukuk

okudu, ama kendi hayallerini de gerçekleştirebilmek için

yeterince fizik dersi de aldı. Chicago Üniversitesi Fizik bölümünün

başında esir maddesinin olmadığını kanıtlayan

ve Nobel alan ilk Amerikalı olan Albert Michelson bulunuyordu.

Ayrıca Amerika’da ikinci Nobel Fizik ödülünü alacak

olan Robert Millikan da Chicago Üniversitesi’ndeydi.

Robert Millikan, Edwin Hubble daha bir lisans öğrencisiyken

onu asistanı olarak işe almıştı. Bu kısa ama çok

önemli bir ilişkiydi çünkü Millikan, Hubble’m Oxford Üniversitesinde

öğrenimini sürdürebilmesi için gerekli olan

Rhodes bursunu almasını sağlayacaktı.

Rhodes bursu, 1903’te, zengin Cecil Rhodes’un ölümünden

sonra kurulmuştu. Burs sadece güçlü karakterde

ve yüksek zekâlı Amerikalı gençlere veriliyordu. Bursiyerleri

seçen George Parker bir keresinde bursun, “Gelecekte

ABD başkanı, Yüksek Mahkeme başkanı veya ABD’nin

İngiltere büyükelçisi olabileceklere verileceğini” söylüyordu.

Millikan, Hubble için yazdığı tavsiye mektubunda

“Edwin Hubble son derece güçlü bir fiziğe, kıskanılması

gereken bir öğrenime ve saygıdeğer bir kişiliğe sahiptir...

Bu bursu almayı Edwin Hubble’dan daha fazla hak eden

birini hayatımda çok az gördüm.” diyordu. Amerika’nın en

ünlü bilim adamlarından biri kendisini bu şekilde tanıtınca

Hubble, Rhodes bursunu kazandı ve 1910 yılının Eylül

ayında İngiltere’ye hareket etti. Hubble için tek hayal kırıklığı,

babasının dayatmasıyla Oxford’da yine hukuk

okuyacak olmasıydı.

Oxford’daki iki yılı boyunca Hubble, tam bir İngiltere

hayranı oldu ve İngiliz aristokratları gibi giyinmeye ve konuşmaya

başladı. Bir diğer Rhodes bursiyeri olan Warren

Ault, İngiltere’deki son zamanlarında onunla karşılaşmış

ve neredeyse onu tanıyamamıştı: “İngilizler gibi deri düğmeli

bir Norfolk ceketi giyiyordu ve kocaman bir şapka

takmıştı. Aynı zamanda elinde bir bastonu vardı ve anla-

203

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!