15.06.2022 Views

Hotel Restaurant Haziran 2022

Hotel Restaurant Haziran 2022

Hotel Restaurant Haziran 2022

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Küresel turizm 2050'ye kadar<br />

12 milyon katı atık üretecek<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

2020’de tamamen duran, 2021’de yeni varyant<br />

endişeleriyle aksayan turizm endüstrisinde bu yılın<br />

ilk aylarından itibaren toparlanma gözlemlenirken,<br />

turizm endüstrisinin sebep olduğu katı atık<br />

oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12 milyon tona<br />

ulaşabileceği tahmin ediliyor. Dünya Seyahat ve<br />

Turizm Konseyi, küresel sera gazı emisyonlarının<br />

%8 ila %10’undan turizm endüstrisinin sorumlu<br />

olduğunu söylerken, 5 <strong>Haziran</strong> Dünya Çevre<br />

Günü’nde sürdürülebilir seyahat konusunda<br />

farkındalık oluşturmak amacıyla, B2Press küresel<br />

raporlardan seyahat ve turizmin çevresel etkisine<br />

ilişkin dikkat çekici veriler derledi. Haberin<br />

ayrıntılarına gündem sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Marriott Bonvoy'un birbirinden farklı ve özel 30<br />

otel markası arasında yer alan JW Marriott, 9<br />

Mayıs Pazartesi günü itibariyle JW Marriott <strong>Hotel</strong><br />

Istanbul Marmara Sea otelinin açılışını duyurdu.<br />

Asmar Holding, İstanbul’daki ilk yatırımı olan<br />

Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn’u Pera’da hizmete açtı.<br />

Yurt içi ve yurt dışında endüstri, inşaat ve denizcilik<br />

sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcı şirket,<br />

inşaat çalışmalarında sona yaklaşılan Altunizade<br />

otelinden sonra Taksim yatırımını da 2023’te hizmete<br />

açacağını açıkladı. Radisson Otel Grubu, Türkiye’deki<br />

ilk Radisson Individuals oteli, Royan <strong>Hotel</strong> Hagia<br />

Sophia Istanbul, a member of Radisson Individuals’ı<br />

İstanbul turizmine kazandırdı. Türkiye ve dünyadan<br />

derlediğimiz yatırım haberlerimizle sizlerleyiz.<br />

ÖzDöner markasının kurucu genel müdürü.<br />

Türkiye’de et ve döner sektörünün ilk ve tek kadın<br />

girişimcisi. Kariyerinin neredeyse üçte ikisi bu<br />

hikayeye adanmış. Döner kesip takmanın erkek<br />

tekelinde olduğu bir sektörde cesaret ve öğrenme<br />

azmiyle üstelik de. “Kadın eli değen her şey incelir”<br />

mottosuyla alanında kadın gücünü başarıyla temsil<br />

eden Bahar Özürün ile girişimcilik hikayesinden Türk<br />

dönerini dünya markası yapma hedefine kadar birçok<br />

başlıkta keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.<br />

3. Global Gastroekonomi Zirvesi ilham verici<br />

sunumları ve ulusal ve uluslararası alandaki<br />

konuşmacıları ile gastronomi ve turizm sektörünü<br />

bir araya getirdi. Tadına doyulmaz lezzetleri ve<br />

yöresel mutfağıyla gastronomi turizminin öne<br />

çıkan rotalarından biri olmaya aday Balıkesir, 2-5<br />

<strong>Haziran</strong> tarihleri arasında düzenlediği Uluslararası<br />

Balıkesir Kahvaltı Festivali ile gastronomik değerlerini<br />

vitrine çıkardı. Mutfak Dostları Derneği, 2011<br />

yılından bugüne ülkemizin gastronomik değerlerinin<br />

desteklenmesi amacıyla düzenlediği “Türk Mutfağının<br />

Yapıtaşları” seminerler dizisine “Simit Semineri” ile<br />

devam etti. Gastronomi sektörüne yön veren festival<br />

haberlerini de bu sayımızda bulabilirsiniz.<br />

Edirne doğumlu. İlk ve ortaokul dahil uzun<br />

yıllar Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde yaşamış.<br />

Çocukluğundan beri elektrik işlerine bir hayli hevesli<br />

olduğunu anlatan Murat İlke Özipek’in o yaşlarında<br />

en büyük hayali, elektronik mühendisi olmakmış.<br />

Teknik el yakınlığı ve zekası da epey bir kamçılamış<br />

bu tutkusunu. Tekirdağ Turizm ve Otelcilik Lisesi’ne<br />

kaydıyla kariyerinde bir dönüm noktasına girdiğini<br />

dile getiren Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen Şefi,<br />

bu fırsatı “Meslek hayatımı, kariyerimi değiştirecek<br />

okul” ifadeleriyle tarif ediyor. “Ömür biter, öğrenmek<br />

bitmez” düsturuna sıkı sıkıya tutunan ve onca yoğun<br />

iş programına rağmen halen Topkapı Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünde yüksek<br />

lisans dersleri almaya devam eden deneyimli şefin<br />

profesyonel mutfaklara uzanan hikayesini şefin<br />

gözünden sayfalarımızdan okuyabilirsiniz.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

KAPAK MEKAN Fairmont Quasar Istanbul<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


“ Tereyağı lezzeti mutfağımın<br />

vazgeçilmezi, ancak konuklarımın<br />

özel beslenme ihtiyaçlarına uygun<br />

çözümler bulmak kolay olmuyor ”<br />

%80<br />

YAĞLI<br />

ALTERNATİF ÇÖZÜMLER<br />

ARAMAYA SON!<br />

Tüm konuklarınızın güvenle<br />

tüketebileceği tereyağı lezzeti<br />

SÜT ÜRÜNÜ<br />

İÇERMEZ<br />

ALERJEN<br />

İÇERMEZ<br />

GEZEGENE<br />

DOST<br />

TEREYAĞI KULLANILAN HER YERDE,<br />

1:1 ÖLÇÜDE KULLANILABİLİR.<br />

Vegan<br />

Reçeteler<br />

için beni<br />

okut!<br />

www.upfieldproturkiye.com


Bu sayımızda<br />

antre<br />

12 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

16 1,5 milyardan fazla yolcu<br />

uçakla seyahat edecek<br />

18 Day Tours davetinde Altuğ<br />

Uğurola’nın iş ortaklarına<br />

mesajı: Yaşıyoruz, ayaktayız!<br />

28 Bağlıkaya: Bir aradayız, daha<br />

güçlüyüz<br />

30 Küresel turizm 2050'ye kadar<br />

12 milyon katı atık üretecek<br />

32 Alanya Turizm ve Sanat<br />

Festivali gerçekleşti<br />

34 MICE sektörünü<br />

‘Sürdürülebilirlik’ temasıyla<br />

buluşturdu<br />

60<br />

36 Ünsever: Fethiye’nin<br />

Ölüdeniz’ini kontrolsüz turist<br />

artışı öldürdü<br />

38 Alnıtemiz: Dileyen gemiyi<br />

tümüyle kiralayabilecek<br />

40 160 düğün organizatörü<br />

Bodrum çalıştayında buluştu<br />

44 Morales: Dünya, Türkiye<br />

destinasyon düğünleri için<br />

yarışıyor<br />

48<br />

54


80 Öztiryakiler, İstCookFest’e<br />

mutfak sponsoru oldu<br />

46 Temizer: Bodrum'un<br />

uluslararası vizyona ihtiyacı var<br />

yeni yatırımlar<br />

48 JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

Marmara Sea açıldı<br />

50 Radisson <strong>2022</strong>’de 330 otel için<br />

anlaşma planlıyor<br />

52 Marriott, Ortadoğu'daki ilk<br />

Ritz-Carlton Oteli için imza attı<br />

54 Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn<br />

Pera’da açıldı<br />

56 Her odasında ayrı bir hikaye:<br />

Monrêve Alaçatı<br />

58 Türkiye’deki ilk Radisson<br />

Individuals oteli hizmete girdi<br />

iş’te kadın<br />

60 Döner sektöründe tek kadın<br />

girişimci: Bahar Özürün<br />

70<br />

marka<br />

64 Özsan: İhracat ağımızı<br />

genişletmeye devam ediyoruz<br />

68 Türkiye’nin en büyük kapsül<br />

kahve üreticisi: Nish Kahve<br />

şefin gözünden<br />

70 Geleceğin Şef Akademisyeni:<br />

Murat İlke Özipek<br />

gastro güncel<br />

74 Polatoğlu: Şanslısınız ey<br />

BALKES’ler!<br />

gastro etkinlik<br />

76 Gastronomi ve turizm<br />

sektörünü bir araya getiren<br />

zirve<br />

78 MDD, simide özel seminer<br />

düzenledi<br />

104<br />

82<br />

82 Balıkesir, kahvaltı konseptiyle<br />

vitrine çıktı<br />

gastro aktüel<br />

84 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

fuar<br />

92 The <strong>Hotel</strong> Show Dubai sektörü<br />

ağırladı<br />

94 Jumbo tüm dikkatleri üzerine<br />

çekti<br />

95 Öztiryaki: BAE’nin Türk<br />

mallarına ilgisini ‘turizm’<br />

yükseltecek!<br />

96 Index <strong>2022</strong> Dubai'de<br />

düzenlendi<br />

yeni mekan<br />

98 Nobu şimdi Bodrum’da<br />

100 Ataşehir’in en yenisi:<br />

L’Olivetto<br />

horeca teknolojileri<br />

106 Talya’dan sürdürülebilir<br />

turizme özel yazılım<br />

107 Mirada ExclusIve <strong>Hotel</strong>’in<br />

havası, Doğu İklimlendirme<br />

garantisinde<br />

ürünler<br />

110 Yeni ürünler<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

İlber Ortaylı: "Yılda 3 milyon<br />

kişi Ayasofya’yı gezmemeli"<br />

Türkiye Seyahat Acentaları<br />

Birliği'nin (TÜRSAB) Heritage<br />

İstanbul Fuar ve Konferansı<br />

kapsamında düzenlendiği<br />

"Kültürel Miras ve Turizm" başlıklı<br />

panel, 12 Mayıs <strong>2022</strong> Perşembe<br />

günü İstanbul Lütfi Kırdar<br />

Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli<br />

Salonu'nda yapıldı. TÜRSAB<br />

Bilgi Teknolojileri ve Medya İletişimi Grup Başkanı Mesut Kanat'ın<br />

moderatörlüğünde düzenlenen panele Tarihçi, Akademisyen ve<br />

Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç.<br />

Dr. Aytaç Coşkun konuşmacı olarak katıldı. Panelin moderatörü<br />

Mesut Kanat'ın üstlendiği panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı,<br />

turizm sektörünün de kültürel mirasın korunması noktasında<br />

hassas olması gerektiğine dikkat çekerek, "Kazı mahalleri turistin,<br />

turizmcinin insafına bırakılamaz. Bu tür yerlere rastgele girilemez.<br />

Ayasofya, Topkapı gibi yerlere randevu sistemi ile ziyaretçi kabul<br />

edilmeli. Yılda 3 milyon kişi Ayasofya'yı gezmemeli. 1.500 yıllık bu<br />

yapılar bu kalabalıkları kaldıramaz. Hatta bu tarz eserler gerekirse<br />

birkaç yıl dinlendirilmeli" dedi. Türkiye'de turizmin, kültürel mirasa<br />

ve tarihi eserlere gereken özeni göstermeden yapılmasının kültür ve<br />

tarihe meraklı turistin uzaklaşmasına neden olduğunu dile getiren<br />

Ortaylı, turist profilinin yalnızca tüketen turiste kaymasında bu<br />

durumun etkili olduğunu vurguladı.<br />

En büyük gemi rekoru<br />

iki haftada kırıldı<br />

Marriott International,<br />

Türkiye Kadın Liderlik Girişimi’ni başlattı<br />

Marriott International<br />

Kadın Liderlik Girişimi’nin<br />

İstanbul'daki lansmanı,<br />

Kültür ve Turizm Bakanı<br />

Mehmet Nuri Ersoy’un eşi<br />

Pervin Ersoy’un katılımı<br />

ile gerçekleşti. Servotel’in<br />

Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil<br />

ve Tabanlıoğlu Mimarlık'ın<br />

Ortağı Melkan Gürsel,<br />

“Türkiye'de Kadın Liderliği”<br />

konulu panelde tecrübelerini paylaşarak katılımcılara ilham verdi.<br />

Etkinliğe; Avrupa, Orta Doğu ve Afrika İnsan Kaynakları Başkanı<br />

Francisca Martinez, Orta Doğu Operasyon Direktörü Sandeep Walia<br />

ve Körfez, Levant ve Türkiye Bölge Başkan Yardımcısı Şafak Güvenç<br />

başta olmak üzere Marriott International'ın kıdemli yöneticileri katıldı.<br />

Katılımcılar, kadın lider olarak etki oluşturmaya, güçlü yönlerini<br />

belirlemeye ve liderlik varlığını oluşturmaya odaklanan bir dizi<br />

oturumu izleme fırsatı elde etti. Kadın liderler, ilerleyen dönemde<br />

özel bir mentör rehberliğinde kendi bireysel gelişim planlarını<br />

hazırlayacaklar. Ayrıca, networking etkinliklerine ve eCornell<br />

kurslarına erişim fırsatına sahip olacak; tartışma ve sohbetlerin<br />

gerçekleştiği oturumlara katılarak ilham verici konuşmacıları<br />

dinleyebilecekler. Francisca Martinez, “Marriott International,<br />

kadınların ilerlemesini desteklemeye ve şirketteki kadın liderlerin<br />

varlığını artırmaya kararlı. Liderlik geliştirme çabalarımızın bir<br />

parçası olarak, Türkiye'de Kadın Liderlik Girişimi’ni başlatmaktan<br />

heyecan duyuyor ve yeni nesil kadın liderlere destek olmayı dört gözle<br />

bekliyoruz" şeklinde konuştu.<br />

Global Yatırım Holding’in iştiraki Global Ports Holding tarafından<br />

işletilen Türkiye’nin en fazla gemi ve yolcu ağırlayan kruvaziyer<br />

limanı Ege Port Kuşadası, bugüne kadar Türkiye limanlarına gelmiş<br />

en büyük yolcu gemisi Odyssey of the Seas’i ağırladı. 5 bin 500<br />

yolcu kapasiteli, 347 metre uzunluğundaki lüks geminin gelişi ile<br />

Türkiye limanlarına gelen en büyük kruvaziyer gemisi rekoru da 2<br />

hafta içinde kırılmış oldu. Ege Port Kuşadası’nın bu yıl toplam 500<br />

sefer ve 750 bin yolcu ağırlama hedefi olduğunu belirten Ege Port<br />

Kuşadası Genel Müdürü ve Global Ports Holding Doğu Akdeniz Bölge<br />

Direktörü Aziz Güngör, “Ege Port Kuşadası olarak sezon boyunca<br />

dünyanın en büyük gemilerine ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz.<br />

Binlerce yolcu taşıyan dünyanın bu en büyük gemilerini misafir ediyor<br />

olmak Akdeniz’in en önemli kruvaziyer destinasyonlarından biri olan<br />

ülkemize ve Kuşadası’na olan yoğun ilginin en açık göstergesidir”<br />

dedi.<br />

Turizmin paydaşları<br />

SKAL etkinliğinde buluştu<br />

SKAL Çukurova’nın aylık toplantısı Yol İş Holiday Adana Otel<br />

Müdürü Can Ağar’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantının<br />

konukları ise Adana Vali Yardımcısı Huriye Küpeli Kan ile yeni<br />

atanan Kültür ve Turizm İl Müdürü Emre Duru oldu. SKAL<br />

Çukurova Başkanı Gökhan Kardeş, göreve seçildikleri günden bu<br />

yana kentteki sektör paydaşları ile sık sık bir araya gelerek kentin<br />

turizmini tanıtma noktasında neler yapabileceklerini tartıştıklarını<br />

söyledi. Binlerce yıllık tarihi geçmişi olan Adana’nın turizmden hak<br />

ettiği payı alabilmesi için sektörün paydaşları ile birlikte projeler<br />

geliştireceklerini ifade eden Kardeş, ‘’Kamu ile el ele vererek<br />

kentimizi ulusal ve uluslararası turizm alanında en iyi şekilde<br />

tanıtmanın gayreti içerisinde olacağız’’ dedi. Adana Vali Yardımcısı<br />

Huriye Küpeli Kan da turizm sektörünün paydaşları ile bir arada<br />

olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Adana’nın sahip<br />

olduğu turistik değerleri ile zengin mutfak kültürünün ulusal ve<br />

uluslararası alanda daha iyi tanıtılabilmesi için turizmcilere önemli<br />

görevler üstlendiklerini söyledi. Kan, kentin turizm potansiyelinin<br />

tanıtımı noktasında sektörle birlikte çalışmalar yapacaklarını<br />

bildirdi.


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Kuşadası’ndan haftanın<br />

3 günü bir gemi kalkıyor<br />

Kuşadası limanına pandemi<br />

öncesi yaptığı düzenli seferlerle<br />

Türkiye’ye en çok giriş çıkış yapan<br />

kruvaziyer firması olan Celestyal<br />

Cruises, Yunan Adaları turlarıyla<br />

gezginlerin ve tatil planlayanların<br />

yeniden ilgi odağı haline geldi.<br />

Sezon boyunca haftanın her 3<br />

günü Kuşadası Limanı’nda bir<br />

Celestyal gemisi demir alıyor.<br />

1664 yolcu kapasiteli Celestyal<br />

Olympia her salı ve her cumartesi<br />

günleri 3 ve 4 gecelik Iconic<br />

Aegean turları için; 1200 yolcu<br />

kapasiteli Celestyal Crystal ise her<br />

pazartesi günü 7 gecelik Idyllic<br />

Aegean turları için Kuşadası’ndan<br />

da yeni misafirlerini alıyor. Türk gezginlerin her şey dahil fiyatlarla<br />

katıldığı Yunan Adaları turlarının rotasında Patmos, Rodos, Girit,<br />

Santorini, Atina, Mikonos, Milos ve Selanik var. Celestyal Crystal,<br />

yaz zonunda rotasını İstanbul’a çevirerek Galataport Limanı’na<br />

demirleyecek ve buradan Eclectic Aegean Turları’nı başlatacak, 6<br />

gecelik bu turların rotasında ise Kavala, Selanik, Volos, Santorini ve<br />

Atina olacak.<br />

Corendon<br />

seyahat<br />

acenteleriyle<br />

buluştu<br />

Avrupa’dan Anadolu’ya sunduğu<br />

direkt uçuşları her geçen gün artıran<br />

Corendon Airlines, Kayseri’ye sunduğu<br />

direkt uçuşları ve yeni hizmetlerini<br />

tanıtmak üzere seyahat acenteleri ile buluştu. Yaz <strong>2022</strong> sezonunda<br />

Avusturya, Almanya, Hollanda ve İsviçre’nin 14 meydanından<br />

Kayseri’ye haftada 32 direkt uçuş sunan hava yolu şirketi, hem<br />

Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarına daha kolay ve konforlu<br />

seyahat imkanı sunmak hem de bölge turizmini desteklemek<br />

amacıyla kış sezonunda da Almanya ve Hollanda’dan planladığı<br />

direkt uçuşlar ile operasyonlarına yıl boyunca kesintisiz olarak<br />

devam edecek. Davette acentelere seslenen Corendon Airlines<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, “Yıllar içerisinde artırdığımız<br />

Anadolu hatlarımızın gördüğü ilgiden dolayı çok memnunuz ve<br />

bu uçuşlarımızın Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarını da çok<br />

memnun ettiğini gözlemliyoruz. Direkt uçuş sunduğumuz Anadolu<br />

destinasyonlarımız arasında hem etnik hem de turistik potansiyele<br />

sahip olan Kayseri, operasyonlarımızda önemli bir yere sahip. Bizler<br />

de bu destinasyona planladığımız uçuş programını genişleterek ve<br />

operasyonlarımızı 12 ay sürdürerek bölgeye verdiğimiz değeri ve<br />

önemi göstermeye gayret ediyoruz.” dedi.<br />

İGA İstanbul<br />

Havalimanı seviye atladı<br />

İGA İstanbul Havalimanı, çevre ve sürdürülebilirlik politikası<br />

çerçevesinde yürüttüğü karbon ayakizi yönetme ve azaltma<br />

çalışmaları neticesinde, Uluslararası Havalimanları Konseyi<br />

tarafından verilen Havalimanı Karbon Akreditasyonu kapsamındaki<br />

Birinci Seviye Karbon Salımı Sertifikasını kısa bir süre içerisinde<br />

Seviye 3’e yükselterek uluslararası sertifikayı almaya hak kazandı.<br />

Uluslararası Havalimanları Konseyi tarafından 2009 yılında<br />

başlatılan Havalimanı Karbon Akreditasyon Programı kapsamındaki<br />

yükümlülüklerini yerine getiren İGA İstanbul Havalimanı, Seviye 3 ile<br />

birlikte karbon yönetim faaliyetlerine havalimanı ekosistemindeki<br />

paydaşlarına ait olan kapsam 3 emisyonlarını da dâhil etti.<br />

Sürdürülebilirliğin, tüm faaliyetlerin merkezinde konumlandığı İGA<br />

İstanbul Havalimanı’nda, tasarımdan inşaata, inşaat döneminden<br />

operasyon sürecine kadar uzanan her aşamada çalışmalar<br />

sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda yürütülüyor. Sürdürülebilirlik<br />

faaliyetlerinin etkinliği ve değeri ise uluslararası kabul görmüş<br />

sürdürülebilirlik platformlarında yer alarak, tüm sektör ve kamuoyu<br />

ile paylaşılıyor.<br />

Ayhan: “Müzik yasağı turizmin<br />

önünde ciddi bir engel”<br />

Koronavirüs sebebiyle<br />

geçtiğimiz yıl uygulanmaya<br />

başlayan müzik yayını<br />

yasağı turizm sektöründe<br />

sorunlara yol açıyor.<br />

Özellikle yabancı turistlerin<br />

tercih ettiği tatil bölgesi<br />

Marmaris’te uygulanan<br />

müzik yasağına turistlerden<br />

de tepkiler gelmeye<br />

başladı. Konuyla ilgili<br />

açıklama yapan Marmaris Ticaret Odası (MTO) Başkanı Mutlu Ayhan,<br />

müzik yasağının turizmin önünde ciddi bir engel oluşturduğunu<br />

ve uygulamanın devam etmesi halinde turist sayısında düşüşün<br />

kaçınılmaz olduğunu söyledi. Başkan Ayhan şöyle devam etti; “Son iki<br />

yıldır pandemi nedeniyle ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden biri<br />

olan turizmde maalesef ayakta durmakta zorlanıyoruz. Gerek alınan<br />

karantina tedbirleri gerek seyahat kısıtlamaları sebebiyle Marmaris’in<br />

neredeyse tamamında ciddi bir gelir kaybı söz konusu. Bu yıl nihayet<br />

rahat bir nefes alacağız diye sevinirken maalesef hala uygulanmaya<br />

devam eden müzik saati kısıtlaması belimizi bükmeye devam ediyor.<br />

Odamız üyesi tur operatörü ve seyahat acentesi temsilcilerinden<br />

gelen şikayetlerin temelinde müzik yayın yasağı yer alıyor.” Sektörün<br />

en önemli çarklarından olan eğlence faaliyetlerinin gece 01.00’de<br />

sona ermesi nedeniyle yabancı misafirlerin hayal kırıklığına uğradığı<br />

ve şikâyet sayılarında artış olduğu, bu nedenle önümüzdeki aylarda<br />

öngörülen turist sayısında düşüşe neden olacağı endişesi giderek<br />

büyüyor." Kaynak: MarmarisLife


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

1,5 MILYARDAN FAZLA YOLCU<br />

UÇAKLA SEYAHAT EDECEK<br />

Mastercard Ekonomi Enstitüsü’nün yaptığı küresel seyahat durumu araştırmasına göre; <strong>2022</strong>'de geçen<br />

yıla kıyasla 1,5 milyardan fazla yolcunun uçakla seyahat edeceği tahmin ediliyor.<br />

<strong>2022</strong> yılı ilk çeyreğini inceleyen<br />

Mastercard Ekonomi Enstitüsü;<br />

gerçekleştirdiği araştırmayla küresel<br />

seyahat durumu hakkında 37 pazarda<br />

kritik bilgiler paylaştı. Araştırmaya göre<br />

uçuş rezervasyonu trendleri mevcut hızda<br />

devam ederse, <strong>2022</strong>'de geçen yıla kıyasla<br />

1,5 milyardan fazla yolcunun uçakla seyahat<br />

edeceği tahmin ediliyor. Avrupa ve Orta<br />

Doğu’ya uçuş rezervasyonu trendleri mevcut<br />

hızında devam etmesi halinde; geçen yıla<br />

kıyasla <strong>2022</strong>'de, Avrupa’ya 550 milyon,<br />

Orta Doğu’ya ise 115 milyondan daha fazla<br />

yolcunun geleceği tahmin ediliyor. Pandemi<br />

kısıtlamalarının çok sıkı uygulandığı<br />

İngiltere gibi ülkelerde karantina<br />

kısıtlamalarının gevşetilmesi seyahatlerde<br />

çok hızlı bir artışa sebep olurken; uçak<br />

rezervasyonları altı hafta içinde 2019<br />

seviyelerinin 2 katına çıktı.<br />

Tatil ve iş uçuşları pandemi öncesi<br />

seviyeleri aşıyor<br />

Pandeminin önemini yavaş yavaş yitirmesi,<br />

kısıtlamarın da kaldırılmasıyla <strong>2022</strong> yılı<br />

turizm ve seyahatlar anlamında hızlı<br />

dönemini yaşıyor. Mastercard araştırmasına<br />

göre Nisan ayı sonunda, tatil amaçlı uçuş<br />

rezervasyonları 2019 seviyelerini yüzde<br />

25 oranında aştı; kısa ve orta mesafeli<br />

tatil uçuş rezervasyonları ise yüzde 27<br />

arttı. Çalışma hayatının normale dönmesi,<br />

ofislerin açılmaya başlamasıyla birlikte<br />

küresel ticari uçuş rezervasyonları, Mart<br />

ayında ilk kez pandemi öncesi seviyeleri aştı<br />

ve uzun mesafeli uçuşlar özellikle Nisan<br />

ayında çift haneli rakamlara ulaştı.<br />

Araştırmaya göre; grup seyahatinde daha<br />

fazla rahatlama, harcama seviyelerini de<br />

artırıyor. Gemi seyahatlerine yapılan küresel<br />

harcamalar, 2019 seviyelerinin altında<br />

kalsa da, Ocak ayından Nisan ayının sonuna<br />

kadar yüzde 62 puan kazandı. Otobüsler<br />

pandemi öncesi seviyelere geri dönerken,<br />

yolcu demiryolu harcamaları yüzde 7<br />

altında kalıyor. Otoyol geçişleri yaklaşık<br />

yüzde 19, araç kiralama harcamaları yüzde<br />

12 oranında artarak araba ile karayolu<br />

yolculukları çekiciliğini koruduğunu ortaya<br />

koyuyor.<br />

Seyahatlarde alışveriş yerini<br />

deneyimlere bıraktı<br />

Uluslararası seyahatlerde kişiler hediyelik<br />

eşya gibi alışverişler yerine daha fazla<br />

deneyim yaşamaya bütçe ayırdığı<br />

ortaya koyan araştırmada; deneyimsel<br />

harcamaların 2019 seviyelerinin yüzde<br />

34 üzerinde olduğu görülüyor. En fazla<br />

harcama artışı görülen alanlar yüzde 72 ile<br />

eğlence mekanları olurken, etkinlikler yüzde<br />

35 ile ikinci sırayı aldı.


DecoBoutıgue<br />

kulsanprofesyonel<br />

kulsanprofesyonel<br />

www.kulsan.com.tr<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />

Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

DAY TOURS DAVETINDE<br />

ALTUĞ UĞUROLA’NIN IŞ ORTAKLARINA MESAJI<br />

“YAŞIYORUZ, AYAKTAYIZ!”<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Küba’da tek Türk lisanslı tur operatörü<br />

Day Tours, 100’e yakın acenteyi ve<br />

hava yolu şirketini dün akşam İstanbul<br />

Boğazı’nda düzenlediği tekne turunla<br />

ağırladı. Meşhur Küba romu, eşsiz Küba<br />

puroları, Kübalı dansçıların ve müzisyenlerin<br />

eşlik ettiği organizasyonu Türkiye’deki<br />

acentelere ‘yaşıyoruz, ayaktayız,’ mesajı<br />

vermek amacıyla düzenlediklerini belirten<br />

Day Tours Yöneticisi Altuğ Uğurola,<br />

“Pandemiden sonra herkeste bir sessizlik<br />

oldu. Küba da zaten zor bir destinasyon.<br />

İnsanlar ‘Ya sen yaşıyor musun, devam<br />

ediyor musun, hala Küba’da mısın?’ demeye<br />

başladı. Biz aslında bu etkinliği ‘Ayaktayız,<br />

hiçbir sıkıntı yok. Ofisimiz ve ekibimizle<br />

hizmete devam ediyoruz mejaı vermek için<br />

düzenledik.” ifadelerini kullandı.<br />

Day Tours’un kurucu ortağı Altuğ Uğurola,<br />

Küba’da tek Türk lisanslı tur operatörü<br />

konumundaki firmanın kuruluş yolculuğunu,<br />

pazar dinamiklerini ve pandemi sonrası<br />

fırsatları şöyle değerlendirdi:<br />

“Motosikletimi atıp Küba’ya gittim”<br />

2014 yılında Türkiye’deki koşturmadan<br />

sıkılıp, 11 bin 300 dolara sattığı motosiklet<br />

parasıyla o çok aşık olduğu Küba’ya bir<br />

kez daha gitti. “Ama benim amacım hiçbir<br />

şekilde acente açayım, bir iş yapayım<br />

değildi. O zamanlar tek derdim, İspanyolca<br />

rehber olarak ayda bir kere grup yapmaktı.<br />

Onun dışında kalan 20 günde de plajlara<br />

gideyim, salsa yapayım, mojito içeyim<br />

kafasındaydım.” diyen Day Tours Yöneticisi<br />

Altuğ Uğurola, Türkiye’den gelen yoğun<br />

organizasyon talepleri üzerine Turizm<br />

Bakanlığı’nda görevli Kübalı eşi Diana ile<br />

birlikte Türkiye’de Day Tours’u kurduğunu<br />

anlattı.<br />

“Küba’daki tek Türk lisanslı<br />

acenteyiz”<br />

Bugün ağırlıklı Balkanlar olmak üzere<br />

dokuz ülke ile çalıştıklarını belirten<br />

Uğurola, Küba’daki tek Türk lisanslı<br />

acente olduklarını vurgulayarak, “Turizm<br />

Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı belgeli tek<br />

Türk lisanslı acenteyiz. 2014’te kurulduk,<br />

2017’de lisansımızı aldık. Bugüne kadar<br />

kimse alamadı. Bu çok ciddi bir başarı<br />

çünkü normalde 25 senedir bekleyen<br />

acenteler var. Lisans aldığınız zaman birçok<br />

avantajdan faydalanabiliyorsunuz. İnternet<br />

alabiliyorsanız, ofis tutabiliyorsunuz. Resmi<br />

olarak eleman çalıştırabiliyorsunuz. Araba<br />

alabiliyorsunuz.” dedi.<br />

“Küba çok zor bir destinasyon”<br />

Küba’nın komünist bir ülke olması nedeniyle<br />

çok zor bir destinasyon olduğunun altını<br />

çizen Uğurola, ülkenin su sorununa da<br />

dikkat çekerek, “Çünkü plastik yok. Plastik<br />

olmadığı için turist şişe suyu bulamıyor.<br />

Bizim 380 kişilik incentive’imiz vardı. Ben<br />

mesela devletin deposundan aşağı yukarı<br />

4 bin tane su alıdım. Normalde bunu<br />

alamazsınız ki lisanslı ve tanınır olmanız<br />

lazım. Küba’yı her yapıyorum diyen yapar<br />

ama gerçek anlamda çok zor.” dedi.<br />

Küba’nın en büyük sorunlarından birinin<br />

de ulaşım olduğuna işaret eden Uğurola,<br />

“Ülkeye ambargodan dolayı çok az uçak<br />

firması uçuyor. Biz mesela THY’ye diyoruz<br />

ki, ‘Yedi sefer yapın.’ Üç sefer yapıyorlar.<br />

Küba yedi seferde kesinlikle dolar.” dedi.<br />

Uğurola, ayrıca ülkeye cruise turizminin de<br />

sıkıntılı olduğunu belirtti ve şunları söyledi:<br />

“Küba’ya Amerika’ya gidemeyen cruiseler<br />

geliyor. Dünyada şimdi Amerika gerçeği<br />

var. Eğer sizin bir cruise geminiz varsa ve<br />

Küba’ya götürürseniz bird aha Amerika’ya<br />

götüremiyorsunuz. Amerikasız cruise da<br />

çok zor. O yüzden çok kısıtşı cruise. Bu<br />

arada orada cruise limanını bir Türk firması<br />

olan Global Holding yapıyor.”<br />

“Küba,1 Mayıs itibariyle tamamen<br />

açıldı”<br />

Day Tours Yöneticisi Altuğ Uğurola, Küba’nın<br />

1 Mayıs itibari ile yabancı ziyaretçilere<br />

tamamen açıldığını kaydederek, “15<br />

Kasım’da açıldığında PCR testi ve aşı kartı<br />

istiyorlardı. 1 Mayıs itibari ile ise bütün<br />

yasakları kaldırdılar. Geçtiğimiz hafta da<br />

maske bitti, artık maske yasağı yok. Küba şu<br />

anda tamamen eski günlerdeki gibi. Bütün<br />

restoranlar, diskolar, eğlence yerleri açık.”<br />

açıklamalarını yaptı.<br />

Türkiye’den Küba’ya pandemi öncesinde<br />

18 bin kişinin gittiğini kaydeden Uğurola,<br />

“Şu an Turizm Bakanlığı’ndan verileri<br />

almadığım için ölçüm yapamam. Ama benim<br />

tahminimce, 15 Kasım’dan itibaren 1.800<br />

kişi götürdüğümüze göre aşağı yukarı 6 bin<br />

kişi gitmiştir.” dedi.<br />

“Sadece acentelere hizmet veren<br />

bir tur operatörüyüz”<br />

Kapı, gazete ve şirket müşterilerinin<br />

olmadığını, sadece TÜRSAB’a bağlı<br />

acentelere hizmet veren bir tur operatörü<br />

olduklarını vurgulayan Uğurola, ağırlıklı<br />

MICE grubu acentelerine hitap ettiklerini<br />

söyledi. Şu anda Küba’da altından<br />

kalkamayacakları tek bir hizmetin bile<br />

olmadığını savunan Uğurola, “Mesela<br />

bize en çok sorulan sorulardan bir tanesi<br />

de, eski Amerikan arabalarını kullanmak<br />

konusundaydı. Onları kullanamazsınız.<br />

Çünkü araç sahipleri buna izin vermez.<br />

Benim de 1952 model walksvagenim vardı,<br />

pandemide satıp buraya geldim. O arabayı<br />

benden başka hiç kimse kullanamıyordu.<br />

O yüzden eski Amerikan arabalarını siz<br />

kullanamıyorsunuz, sadece sahipleri<br />

kullanıyor.” dedi.


DecoBoutıgue<br />

kulsanprofesyonel kulsanprofesyonel<br />

www.kulsan.com.tr<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 Kapaklı / Tekirdağ<br />

Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

BAĞLIKAYA:<br />

“BIR ARADAYIZ, DAHA GÜÇLÜYÜZ”<br />

Turizm sektörünün temsilcileri TÜRSAB tarafından düzenlenen özel gecede buluştu. Pandemi<br />

nedeniyle sektörün bir araya gelemediğinin altını çizen TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, “Şimdi<br />

tekrar bir aradayız. Bu beraberlik sayesinde daha güçlüyüz” mesajını verdi.<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />

(TÜRSAB) üyesi seyahat acentaları,<br />

Uluslararası MICE Derneği (I-MICE),<br />

MPI TURKEY CLUB (Meeting Professionals<br />

International), SITE (Society for Incentive<br />

Travel Exellence) ve TETSED (Tüm Etkinlik<br />

Teknolojileri Sektörü Derneği) dernekleri ile<br />

Binbirdirek Sarnıcı’nda bir araya geldi.<br />

Türkiye’nin hizmet ihracatı lideri turizm<br />

sektörünün temsilcileri TÜRSAB tarafından<br />

düzenlenen özel gecede buluştu. TÜRSAB<br />

Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, turizmin<br />

temsilcilerinin bir araya geldiği gecede<br />

konuşma yaptı. İki yılı aşkın bir zamandır<br />

yaşanan zorlu pandemi süreci nedeniyle<br />

sektör temsilcilerinin bir araya gelemediğinin<br />

altını çizen TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya;<br />

“Şimdi tekrar bir aradayız. Bu beraberlik<br />

sayesinde daha güçlüyüz” diye konuştu.<br />

Bağlıkaya: “Türkiye rekabette ön<br />

plana çıkacaktır”<br />

Pandemi ile birlikte dünyada çok büyük<br />

değişim ve dönüşümler yaşandığını belirten<br />

Bağlıkaya, “Tüketicilerin beklentileri değişti.<br />

Dünya genelinde seyahat eden 1,5 milyar<br />

insanın 1 milyarı pandemi döneminde<br />

seyahat edemedi. Bu kitlenin seyahatlere<br />

ve etkinliklere hızlı bir geri dönüş yapmasını<br />

bekliyoruz. Bu noktada Türkiye, avantajlı<br />

olduğu fiyat/hizmet kalitesi dengesi açısından<br />

rekabette daha da ön plana çıkacaktır. 3-4<br />

saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insanın<br />

kolayca ulaşabileceği bir konumda olan<br />

ülkemiz, doğru strateji ve pazarlama ile<br />

turizmde hep ön sıralarda yer alabilecek<br />

güce ve birikime sahip. Yaşanmasını<br />

beklediğimiz toparlanmadan daha fazla pay<br />

alabilmek için de daha çok çalışmalı ve daha<br />

fazla gayret sarf etmeliyiz” dedi.<br />

“TÜRSAB her zaman sizin eviniz”<br />

TÜRSAB olarak kültürden sağlığa,<br />

Incomingten MICE’a, gastronomiden<br />

kruvaziyere, hac ve umreden diğer pek<br />

çok alternatif turizm türüne kadar tüm<br />

segmentlerde yaşanan sorunları çözmek<br />

için çalışmaların sürdüğünü de vurgulayan<br />

Bağlıkaya; “Tabii ki bu süreçte desteğiniz<br />

bize güç veriyor. Bu birlik ve beraberlikle<br />

bundan sonra daha da güçlü olacağız.<br />

Lütfen projelerinizi, fikirlerinizi her daim<br />

bizimle paylaşın. TÜRSAB’ın her zaman sizin<br />

eviniz olduğunu unutmayın” diye konuştu.<br />

Başkan Bağlıkaya, konuşmasının sonunda<br />

etkinliği organize eden TÜRSAB ekibine,<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kurt<br />

ile TÜRSAB Incoming İhtisas Başkanımız<br />

Sayın Aylin Özsavaş’a teşekkürlerini<br />

sundu. Bağlıkaya ayrıca MICE Endüstrisi<br />

Derneği (I-MICE), MPI Turkey Club ve Site<br />

Turkey kurumları başta olmak üzere tüm<br />

sponsorlara da teşekkür etti.<br />

Kurt: “Hep birlikteyiz, daha<br />

güçlüyüz”<br />

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya’dan<br />

sonra söz alan TÜRSAB Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Hüseyin Kurt ise “Hava sahalarının<br />

kapandığı, ülkelerin ve şehirlerin karantina<br />

altına alındığı, evlerimize kapandığımız,<br />

hayatımıza ‘sosyal mesafe’, ‘maske’ gibi<br />

kavramların girdiği iki seneyi aşkın bir dönem<br />

yaşadık. Bu pandemi döneminde sadece<br />

sosyokültürel hayatımız sıfırlanmadı, aynı<br />

zamanda ekonomik hayatlarımız da tabiri<br />

caizse dibe vurdu. Tabii bu dönemde siz de<br />

takdir edersiniz ki etkinlik ve organizasyonlar<br />

neredeyse sıfırlandı. Bu bağlamda bugün<br />

sizleri aramızda görmekten, sizlerle birlikte<br />

olmaktan şahsım ve kurumum adına<br />

duyduğum memnuniyeti belirtmek isterim.<br />

Sayın başkanım, kıymetli dostlar; bu gece<br />

bizim gecemiz, bu geceyi 8 Mart günü<br />

yapmayı planlıyorduk fakat üzülerek sizlerin<br />

de bildiği üzere ertelemek durumunda kaldık.<br />

Fakat bu akşam buradayız. Hep birlikteyiz,<br />

hep birlikte çok daha güçlüyüz diyoruz” diye<br />

konuştu.<br />

Özavaş: “Bugün biz hazırız deme<br />

zamanıdır”<br />

TÜRSAB Incoming İhtisas Başkanı Aylin<br />

Özsavaş ise konuşmasında, “Sektör olarak<br />

çok zor dönemler geçirdik ama bugün<br />

artık yarına bakma zamanıdır. Bugün artık<br />

umutla yeni heyecanlarla hareket etme<br />

zamanıdır. Bugün, bugüne kadar her zaman<br />

alışık olduğumuz gibi sıkıntıları bir karar<br />

vererek yılmadan yorulmadan dinlenmeden<br />

ayağa kalkarak yeni projelerle turizmi şaha<br />

kaldırma zamanıdır. Bugün biz hazırız deme<br />

zamanıdır” dedi.<br />

Binin üzerinde seyahat acentası temsilcisinin<br />

katıldığı gecede yeni dönem için olası planlar<br />

ve beklentiler paylaşıldı.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

KÜRESEL<br />

TURIZM<br />

2050'YE<br />

KADAR<br />

12 MILYON<br />

KATI ATIK<br />

ÜRETECEK<br />

2020’de tamamen duran, 2021’de yeni varyant endişeleriyle aksayan turizm endüstrisinde bu<br />

yılın ilk aylarından itibaren toparlanma gözlemlenirken, turizm endüstrisinin sebep olduğu katı<br />

atık oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12 milyon tona ulaşabileceği tahmin ediliyor.<br />

Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi,<br />

küresel sera gazı emisyonlarının %8<br />

ila %10’undan turizm endüstrisinin<br />

sorumlu olduğunu söylerken, 5 <strong>Haziran</strong><br />

Dünya Çevre Günü’nde sürdürülebilir<br />

seyahat konusunda farkındalık oluşturmak<br />

amacıyla, B2Press küresel raporlardan<br />

seyahat ve turizmin çevresel etkisine ilişkin<br />

dikkat çekici veriler derledi.<br />

Turizm endüstrisi toparlanıyor,<br />

çevresel etki artıyor<br />

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) verilerine<br />

göre, havayolunu kullanan küresel yolcu<br />

sayıları <strong>2022</strong>’nin ilk ayı itibarıyla bir önceki<br />

yılın aynı ayına kıyasla %130 artış gösterdi.<br />

Yalnızca <strong>2022</strong>’in ilk ayında küresel çapta 18<br />

milyon ziyaretçi kaydedilirken, bu sayının<br />

2021’in tamamında ölçülen ziyaretçi<br />

sayısına eşit olduğu tespit edildi. Ayrıca<br />

Mastercard Economics Institute raporunda<br />

uçuşlarında pandemiden bu yana ilk kez<br />

2019 seviyelerini aştığı kaydedildi. WTTC<br />

verileri, turizm endüstrisinin küresel sera<br />

gazı emisyonlarının %8 ila %10’undan<br />

sorumlu olduğunu, küresel seyahat<br />

emisyonlarının yaklaşık %17’sinin ise<br />

havacılıktan kaynaklandığını ortaya koydu.<br />

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün<br />

(OECD) 2021 sonunda yayımladığı veriler<br />

karbondioksit emisyonlarının iç hat<br />

uçuşlarında pandemi öncesi seviyelerine<br />

ulaştığını gösterdi. Birleşik Krallık'taki<br />

Exeter Üniversitesi tarafından yürütülen bir<br />

başka araştırma ise cruise gemilerinin 12<br />

bin binek araçtan daha büyük bir karbon<br />

ayak izine sahip olduğunu ve bu gemilerde<br />

bir gece konaklamanın bir otelde kalmaktan<br />

12 kat daha fazla enerji harcayacağını öne<br />

sürdü. Birleşmiş Milletler Çevre Programı<br />

ise turizm endüstrisinin sebep olduğu katı<br />

atık oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12<br />

milyon tona ulaşabileceğini tahmin etti.<br />

Tüketiciler, sürdürülebilir seyahat<br />

alternatiflerini tercih ediyor<br />

Bu büyük ölçekli etkiler, küresel kurumları<br />

harekete geçirdi. WTTC, Kasım 2021'de<br />

yayımladığı net sıfır yol haritasıyla küresel<br />

seyahat ve turizm endüstrisinde karbon<br />

emisyonlarını 2050’ye kadar sıfırlamak için<br />

eylem planı oluştururken, Uluslararası<br />

Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) de 2050'ye<br />

kadar net sıfır hedefine ulaşmayı taahhüt<br />

etti. Sektördeki bu değişim ve pandeminin<br />

etkileri, tüketicileri de sürdürülebilir<br />

seyahat alternatiflerine yönlendirdi.<br />

McKinsey araştırması, 13 ülkede ankete<br />

katılan 2 yolcudan birinin iklim değişikliği<br />

konusunda “gerçekten endişeli” olduğunu<br />

gösterdi. Ayrıca seyahat edenlerin %40’ının<br />

karbon nötr uçak biletleri için daha fazla<br />

ödemeye istekli olduğu görüldü. Booking<br />

tarafından hazırlanan <strong>2022</strong> Sürdürülebilir<br />

Seyahat Raporu'nda ise 2 kişiden biri iklim<br />

değişikliğiyle ilgili gelişmelerin onları daha<br />

sürdürülebilir seyahat seçimleri yapma<br />

konusunda etkilediğini belirtti.<br />

Hem şirketlere hem de tüketicilere<br />

sorumluluk düşüyor<br />

B2Press, incelediği araştırma ve<br />

makalelerin sonucunda sürdürülebilir<br />

seyahatin yaygınlaşması için hem<br />

şirketlere hem de bireylere sorumluluk<br />

düştüğünü tespit etti. Bu kapsamda,<br />

seyahat ya da turizm sektöründe faaliyet<br />

gösteren şirketlerin yapabilecekleri<br />

arasında küresel kurumların öncülüğünde<br />

belirlenen hedefler doğrultusunda uçtan<br />

uca tasarlanmış bir net sıfır stratejisine<br />

sahip olmak, havacılık sektöründe SAF<br />

olarak tabir edilen sürdürülebilir havacılık<br />

yakıtlarının kullanmak, satın alma ve tedarik<br />

zincirlerinin gözden geçirmek ve tesislerinde<br />

enerji verimliliğini esas alan iyileştirmeler<br />

yapmak gibi maddeler öne çıktı. Tüketicilere<br />

düşen sorumluluklar arasında ise hava yolu<br />

seyahatlerini ve plastik atıkları mümkün<br />

olduğunda azaltmak, ortalama karbon ayak<br />

izini hesaplayarak etkileri sıfırlamak için<br />

ağaç dikme gibi pratikleri benimsemek,<br />

yerel ekonomileri desteklemek, tatilde<br />

mevsiminde üretilen ürünleri tercih etmek<br />

gibi maddeler sıralandı.


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

ALANYA<br />

TURIZM<br />

VE SANAT<br />

FESTIVALI<br />

GERÇEKLEŞTI<br />

Alanya Belediyesi’nin<br />

düzenlediği Alanya Uluslararası<br />

Turizm ve Sanat Festivali 27-29<br />

Mayıs tarihleri arasında 20. kez<br />

gerçekleştirildi.<br />

Alanya Belediyesi’nin geleneksel hale<br />

getirdiği, Türkiye’nin en önemli ve en<br />

büyük festivallerinden olan 20. Alanya<br />

Uluslararası Turizm ve Sanat Festivali Yörük<br />

Göçü ile başladı. Atatürk Anıtı önünden<br />

başlayan Yörük Göçüne, Alanya Kaymakamı<br />

Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkanı<br />

Adem Murat Yücel, siyasi parti başkanları,<br />

oda ve STK temsilcileri ile binlerce vatandaş<br />

katıldı. Atatürk Anıtı’ndan coşku ile yürüyen<br />

kalabalık İskele Şelale Meydanı önüne kadar<br />

yürüyüşünü sürdürdü. Renkli görüntülerin<br />

yaşandığı temsili Yörük Göçü; Alanya halkı,<br />

yerli ve yabancı misafirler tarafından ilgiyle<br />

takip edildi.<br />

Alanya İskele Şelale önünde yürüyüş<br />

tamamlanırken, festival açılışı Şelale<br />

Meydanı'nda düzenlenen törenle<br />

gerçekleştirildi. İlk olarak Ankara Devlet<br />

Opera ve Balesi solistleri 3 Anatolian<br />

Sopranos’un muhteşem konseri ile festivale<br />

start verildi. Ardından Alanya Belediye<br />

Başkanı Adem Murat Yücel bir konuşma<br />

gerçekleştirdi.<br />

Yücel: “Festivali her yıl bir adım<br />

yükseğe taşıyoruz"<br />

“20. Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat<br />

Festivali’ne hoş geldiniz; şeref verdiniz.<br />

Hepinizi sevgiyle muhabbetle selamlıyorum”<br />

diyerek davetlileri selamlayan Başkan<br />

Yücel, “2 yıldır pandemi nedeniyle<br />

gerçekleştiremediğimiz festivalimizde<br />

tekrar sizlerle bir aradayız. Sizlerin ve<br />

yabancı konuklarımızın katılımıyla, Turizm<br />

ve Sanat Festivalimizin çıtasını hep bir adım<br />

daha yükseğe taşıyarak, her yıl daha da<br />

artan coşku ve heyecanla gerçekleştiriyoruz.<br />

20. yılını kutlayan festivalimiz, birçok<br />

medeniyetin izlerini taşıyan, kültürlerin<br />

ortak buluşma noktası olan, yerlisiyle<br />

yabancısıyla farklı dilden ve dinden<br />

insanların huzur ve barış içinde yaşadığı<br />

Alanya’mız ile özdeşleşmiştir. Turizm ve<br />

Sanat Festivalimiz, birlik ve beraberliğin,<br />

dayanışma ve kaynaşmanın, huzurun ve<br />

barışın simgesi olmuştur” dedi.<br />

“Gastronomiyle öne çıkan bir<br />

turizm destinasyonu olduk"<br />

Bu yıl festivalin gastronomi teması ile<br />

düzenlendiğine dikkat çeken Başkan<br />

Yücel, “Turizmin parlayan bir yıldızı<br />

olan Alanya’mız, son yıllarda alternatif<br />

turizm seçenekleri ile de marka değerini<br />

arttırmaktadır. Belediyemizin yürüttüğü<br />

Mutfak Mirası çalışmalarıyla Alanya’mız,<br />

gastronomi turizminde de öne çıkan bir<br />

turizm destinasyonu olmuştur. Alanya<br />

gastronomi turizmi çalışmaları kapsamında<br />

Alanya Kale’mizde restore ederek ülke<br />

ve kent turizmine kazandırdığımız Mutfak<br />

Kültür Evimizi festival boyunca ziyaret<br />

edebilir, geçmişten günümüze mutfak<br />

kültürümüzle ilgili bilgiler edinebilirsiniz.<br />

Alanya’mızın yöresel değerlerini, el sanatları<br />

ürünleri sergilediğimiz kültür-sanat ve<br />

yöremiz mutfağının eşsiz örneklerini<br />

beğeninize sunduğumuz yeme-içme<br />

stantlarımız İskele Meydanı’nda 3 gün<br />

boyunca ziyaretçilerimizin hizmetinde<br />

olacaktır” diye konuştu.


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

MICE SEKTÖRÜNÜ<br />

‘SÜRDÜRÜLEBILIRLIK’<br />

TEMASIYLA<br />

BULUŞTURDU<br />

Bu yılki teması<br />

“Sürdürülebilir Gelecek”<br />

olarak belirlenen ACE<br />

of MICE Exhibition by<br />

Turkish Airlines, 9’uncu<br />

kez kapılarını açtı.<br />

Türkiye’de MICE sektörünün<br />

gelişimine öncülük eden ACE<br />

of MICE Exhibition by Turkish<br />

Airlines, 20 ülkeden gelen turizm<br />

profesyonelinin katılımıyla 25-27<br />

Mayıs tarihleri arasında İstanbul<br />

Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.<br />

“Sürdürülebilir Gelecek” temasıyla<br />

dünyadan ve Türkiye’den kongre,<br />

toplantı ve etkinlik sektörü<br />

profesyonellerini ağırlayan fuara 210<br />

ulusal-uluslararası firma ve 15 bin<br />

ziyaretçi katıldı.<br />

Ataman: “Hedefimiz MICE<br />

sektörünü büyütmek”<br />

Üç gün boyunca B2B görüşmelerin<br />

yanı sıra; oturum programları ve<br />

network aktiviteleri ile devam eden<br />

fuarın açılış töreninde konuşan<br />

Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan<br />

Ataman, şunları söyledi: “ACE of<br />

MICE organizasyonu, turizm ve MICE<br />

sektörümüzü İstanbul’da buluşturmaya,<br />

ileriye taşımaya ve motive etmeye<br />

devam ediyor. Bu etkinliğin sektörümüz<br />

için önemli iş fırsatları yaratacağına,<br />

potansiyel ortaklıklara olanak<br />

yaratacağına inanıyoruz. Ülkemizi<br />

dünya MICE endüstrisinde tanıtmayı<br />

ve konumlandırmayı amaçladığımız<br />

bu organizasyonla pandemi süresince<br />

durgunluk yaşayan sektörümüzü<br />

hareketlendirmek en önemli hedefimiz.<br />

Fuarda 20 ülkeden toplam etkinlik<br />

bütçesi 57 milyon 60 bin dolar olan ve<br />

76 bin 150 kişilik grup potansiyeline<br />

sahip 46 uluslararası olmak üzere<br />

toplamda 124 satın alıcıyı ağırlayacak<br />

ve B2B toplantılarımızla sektörümüzün<br />

ticari hacminin artmasına katkıda<br />

bulunacağız.”<br />

Eresin: “Türkiye’nin potansiyeli<br />

açığa çıkmalı”<br />

Türkiye Otelciler Birliği Başkanı<br />

Müberra Eresin, törende yaptığı<br />

konuşmada şunları söyledi: “MICE<br />

turizmi Türkiye için vazgeçilmez. Tüm<br />

altyapı ve üstyapı imkanlarımızla MICE<br />

sektörü için kaynak yaratmak için<br />

çabalıyoruz. Türkiye Otelciler Birliği<br />

olarak MICE sektörüne değer veriyor,<br />

Türkiye’nin potansiyelinin açığa çıkıp<br />

gelişmesi için gayret sarf ediyoruz.<br />

Pandemi dönemi sonrasında MICE<br />

sektörünün Türk turizmine ne kadar<br />

katlı sağlayacağını biliyoruz. Bu nedenle<br />

MICE sektörüne ve ACE of MICE<br />

organizasyonuna destek vermekten<br />

büyük memnuniyet duyuyoruz. Daha<br />

önce olduğu gibi bugün de inancımızı<br />

hiç kaybetmedik, Türkiye’nin bu<br />

alandaki potansiyelinden umudumuzu<br />

hiç kesmedik. Dünyanın MICE<br />

potansiyelini Türkiye’ye getirmek için el<br />

birliğiyle çalışmaya devam edeceğiz.”<br />

Arslan: “Pandeminin izlerini<br />

silmeye başladık”<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel<br />

Sekreter Yardımcısı Dr. Şengül Altan<br />

Arslan, şöyle konuştu: “Türkiye’nin<br />

en güçlü olduğu alanların başında<br />

turizm geliyor. Salgında yaşanan kötü<br />

gelişmeleri geride bıraktık. Yıllardır


Ekrem İmamoğlu’nun belirttiği üzere<br />

İstanbul’un ziyaretçi sayısı ve ziyaretçi<br />

gelirleri açısından dünyanın en önde<br />

gelen üç kentinden biri olması için<br />

yöntem sunmaya çalışıyoruz. Kentimizin<br />

uluslararası kongre ve fuarlar<br />

bakımından güçlendirilmesi, turizm<br />

vizyonunun temel unsurlarından bir<br />

tanesi.”<br />

Yaşık: “Amacımız İstanbul’un payını<br />

artırmak”<br />

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu<br />

Üyesi ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi<br />

Bürosu (ICVB) Başkan Yardımcısı<br />

Bahadır Yaşık ise şu açıklamaları yaptı:<br />

“Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen<br />

turizm sektörümüz olarak kaldığımız<br />

yerden devam etmek istiyoruz. Bugün<br />

burada gerçekleşen bu organizasyon<br />

sektör için artı değer yaratacaktır.<br />

Turizm ülkemiz için lokomotif bir<br />

sektör. İstanbul’un küresel turizm<br />

pastasından alacağı payı artırmak, tüm<br />

dünyayı İstanbul’da buluşturmak en<br />

önemli hedefimiz. Pandemi döneminde<br />

turizm sektörü her türlü darbeyi aldı.<br />

Biz turizmciler olarak en kötüyü geride<br />

bırakmanın mutluluğunu yaşıyoruz.”<br />

Bağlıkaya: “MICE 50 sektörü<br />

ilgilendiriyor”<br />

Törenin son konuşmacısı TÜRSAB<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B.<br />

Bağlıkaya; “MICE sektöründeki büyük<br />

buluşmaya sizlerle birlikte şahitlik<br />

etmekten dolayı mutluluk duyuyorum.<br />

Turizm sektörü olarak biz aslında<br />

ihracat sektörüyüz. Son iki yıldır<br />

pandeminin etkisinde yaşadığımız<br />

sıkıntılardan söz etsek de önemimizi<br />

aktarmaktan hiç vazgeçmiyoruz.<br />

Ülkemizi içinde bulunduğu sıkıntıdan<br />

çıkaracak en önemli sektörün turizm<br />

olduğunu ancak desteklenmezse,<br />

turizmcilerin farklı şikayetleri<br />

çözülmezse ve sektör beklentileri<br />

karşılanmazsa turizmden beklenen<br />

fayda alınamaz. MICE sektörünün<br />

turizmde büyük önemi var. 50’ye yakın<br />

sektöre etkisi, ekonomiye katkısı var.<br />

Ancak sorunlar çözülmedi. Çünkü<br />

anlaşılmadığımızı düşünüyorum.<br />

Çünkü gerektiği gibi desteklenmiyoruz.<br />

Ülkemizde bu dönemde maliyet<br />

yüklenen başka bir sektör var mı,<br />

bilmiyorum. Turizm ülkemizin en<br />

önemli sektörü. Tüm sorunlara rağmen<br />

bu ülkede yaşayan turizmciler son 30<br />

yıldır başarılara imza attık. Bugün de<br />

burada turizmcilerin becerisini, gücünü<br />

ve inadını gösteren bir etkinlikte bir<br />

aradayız. ACE of MICE bizi 9’uncu kez<br />

bizi bir araya getiriyor. Konuşacağız,<br />

görüşeceğiz, sürdürülebilirlik kavramını<br />

ortak akılla turizm açısından ele<br />

alacağız.”<br />

düzenli olarak turizmde dünyanın en<br />

büyük 10 başkentinden birisi olan<br />

İstanbul, pandeminin üzerindeki izlerini<br />

silmeye başladı. İstanbul Turizm<br />

Platformu’yla şehrimizde turizmin<br />

geleceğini planlamaya yönelik yenilikçi<br />

ve yaratıcı adımlar atıyoruz. İstanbul<br />

Büyükşehir Belediye Başkanımız<br />

ACE of MICE Exhibition by Turkish Airlines finalinde, CVK Park Bosphorus’un teras mekanı IZAKA’da Jolly<br />

MICE ana sponsorluğundaki AMEzing Party ile katılımcılara unutulmaz bir gece yaşattı.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

İLKER ÜNSEVER<br />

"FETHIYE’NIN ÖLÜDENIZ’INI KONTROLSÜZ<br />

TURIST ARTIŞI ÖLDÜRDÜ"<br />

TÜRSAB’ın stratejik partnerliğinde düzenlenen ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines Fuarı kapsamında<br />

düzenlenen “Yaşanabilir Şehirler Ve Sürdürülebilir Turizm” panelinde konuşan TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker<br />

Ünsever, “Turizm paradoksunda turist sayısı kontrolsüz arttıkça gelir düşer, bölge değer kaybeder. Kuşadası buna iyi<br />

bir örnektir. Fethiye’nin Ölüdeniz’ini de böyle öldürmeyi başardık aslında.” yorumunu yaptı.<br />

ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish<br />

Airlines Fuarı kapsamında düzenlenen<br />

“Yaşanabilir Şehirler Ve Sürdürülebilir<br />

Turizm” konulu panel, TÜRSAB<br />

Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever'in<br />

moderatörlüğünde gerçekleşti. Panele KKTC<br />

Turizm ve Çevre Bakanı Müsteşarı Serhat<br />

Aktunç ve Stratejik İletişim ve Öğretim<br />

Tasarımı Uzmanı Prof. Dr. Murat Barkan’ın<br />

konuşmacı olarak katıldı.<br />

Ünsever: “Sürdürülebilirliği sakız<br />

gibi kullanıyoruz”<br />

TÜRSAB Hukuk Başdanışmanı İlker Ünsever<br />

yaptığı konuşmada, “Kavramsal olarak<br />

sürdürülebilirlik sözcüğünü sakız gibi<br />

kullanıyoruz. Her alanda, her sektöre eklenen<br />

bir sıfat oldu. UNDP’nin tanımlaması ile<br />

gerçekleşen turizm hareketi arasında makas<br />

açılıyor. Turizm, endüstriyel anlamda daha<br />

çok turist, daha çok gelir kavramlarını sever.<br />

Bu kavramlar zehirlemeye çok elverişlidir.<br />

Turizmde bu bir paradoksa yol açıyor. Sayı<br />

artıkça gelir de düşer. Değer kaybeder.<br />

Kuşadası iyi bir örnektir. Fethiye’nin<br />

Ölüdeniz’ini öldürmeyi başardık aslında. Bir<br />

destinasyona giden kişi sayısı kontrolsüz<br />

olarak artınca destinasyonun değeri de<br />

düşüyor. BM, UNDP’nin kalkınma kavramına<br />

takılıp bunu büyüme olarak kullananlara<br />

şöyle diyorum; Çok da kalkınma!<br />

Sürdürülebilirlikle kalkınmayı bu anlamda<br />

çelişik buluyorum” ifadelerini kullandı.<br />

Aktunç: “Türkiye’den 4 milyon kişi<br />

düzenli olarak KKTC’ye geliyor”<br />

KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı<br />

Serhan Aktunç ise, “KKTC’nin ekonomisi<br />

turizme çok bağlı. 2019’da cari açığının<br />

yüzde 63’ünü kaplıyordu. Pandemide bu<br />

oran yüzde 23’e kadar düştü. Kalkınma<br />

ve sürdürülebilirlik arasında fayda zarar<br />

değerlendirmesi yapmak lazım. KKTC’nin<br />

ekonomisi turizme bağlı. KKTC’ye yurt<br />

dışından gelen iş gücü de çok yüksek.<br />

Kıbrıs’ın 2019’daki turizm geliri 960 milyar<br />

dolardı. Ama havuzumuzun altı delik.<br />

Çünkü çalışanlar yabancı ve alınan maaşlar<br />

dolar olarak yurt dışına çıkıyor. Ekonomi<br />

çok yüksek. Uçak biletleri çok yüksek. Bir<br />

adayız. Çözüm bulmalıyız. Türkiye’den 4<br />

milyon kişi düzenli olarak KKTC’ye geliyor.<br />

Ama 80 milyonun haberi yok. KKTC’de<br />

“casino” var diye düşünüyorlar. Topluma<br />

mal olmayan hiçbir şey sürdürülemez.<br />

Pandemide üniversiteler online eğitime<br />

geçti, esnaf üniversiteyi bastı. Çünkü esnaf<br />

üniversitelerden para kazanıyor. Türkiye<br />

bizim en büyük destekçimiz. Kültür, dalış,<br />

gastronomi gibi turizm çeşitlerimiz var. Ama<br />

KKTC’de casino turizmi yapıldığı algısı çok<br />

yüksek” sözleriyle Türkiye’nin KKTC için<br />

önemini vurguladı.<br />

Barkan: “Otellerin yerel ekonomiye<br />

katkisi çok düşük”<br />

Stratejik İletişim ve Öğretim Tasarımı Uzmanı<br />

Prof. Dr. Murat Barkan ise konuşmasında<br />

şunları aktardı: “Kalkınma biraz daha algıları<br />

sınırlıyor. Fazla alan bırakmıyor. Yaşamın<br />

içerisinde pek işe yaramıyor. Bir dönem Doğu<br />

Akdeniz Üniversitesi’nde çalıştım. Kıbrıs’ın<br />

en büyük üstünlüğü çaresizliğiydi. Sanayi<br />

olmadığı için doğa da kirlenmiyor. Bu da<br />

şansıydı. Reklam ve haber eskidendi. İletişim<br />

seçeneklerinin az olduğu yerlerde reklam<br />

ikna eder. Seçeneklerin çok olduğu yönde<br />

ikna gücü azalır. İnsan ilişkileriyle oluşan<br />

tanıtım belki de dedikodu daha etkili. Küresel<br />

ölçekte güven çok öne çıkıyor. Otellerin yerel<br />

ekonomiye katkısı çok düşük. Doğrudan aile<br />

yanında kalma daha çok katkı sağlıyor. İnsan<br />

ilişkilerini güvene dönüştüren bir atmosfer<br />

çok güzel iş yapıyor”.<br />

“Endüstriyel turizmin geleceği çok<br />

karanlık”<br />

İlker Ünsever; “Turizm endüstrisinde<br />

romantizme yer yok. Endüstriyel turizmin<br />

geleceği çok karanlık çünkü sürdürülebilir<br />

değil. Burada karbon ayak izini konuşmak<br />

lazım. En çok izi uçak yolculukları bırakıyor.<br />

Yeniden karayolu ve denizyolundaki zamana<br />

döneceğiz. Hızı azaltacağız. Hız, hazzı<br />

azaltıyor. Doğada hızlı gidenlerin yaşamı<br />

daha kısa oluyor. Sürdürülebilirlikle hızın çok<br />

büyük bir ilgisi var” diye konuştu.<br />

Uçak biletlerinin fiyatlarının yüksek olması<br />

ve çevreye zarar vermesi gibi nedenlerle<br />

alternatif ulaşım arayışında olduklarını<br />

belirten Serhan Aktunç; “Yat turizminde<br />

adımlar atarak alternatif ulaşım yollarını<br />

arıyoruz. Kruvaziyer turizminin gelişmesi<br />

benim öğrenciliğimden beri hayalimdi.<br />

KKTC’nin içinde bulunduğu siyasi durum<br />

nedeniyle bunu yapamıyoruz. Hatay’dan gemi<br />

seferleri başladı. Diğer adalara giden gemiler<br />

Kıbrıs’a da gelir mi? Akdeniz Çanağı’nda<br />

gezen gemiler Yunan Adaları’na uğruyor.<br />

Yunanistan Magosa’ya uğrayan gemilere<br />

diyor ki; Kıbrıs’a gidersen bize gelemezsin.<br />

Yunanistan Akdeniz’deki gemi ticaretini<br />

tek başına yönetiyor. "Burada da bir şeyler<br />

yapılabilir mi ?" diye herkesle konuşuyoruz.<br />

Türk bayraklı gemilerle farklı rotalar<br />

oluşturulabilir. KKTC hepimiz için çok önemli.<br />

Avrupa’dan gelen turistlerin çoğu Larnaka<br />

üzerinden geliyorlar. Ercan Havalimanı’nı<br />

kullanmıyorlar. Bu konuların desteklenip<br />

sübvanse edilmesi önemli. Stratejik önemde<br />

bir adayız. Ortak hareket edip ortak strateji<br />

uygulamalıyız” diyerek alternatif çözüm<br />

önerilerinde bulundu.


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

MICE SEKTÖRÜ IÇIN HEYECAN<br />

VERICI YENI ROTALARI AÇIKLADI<br />

DILEYEN GEMIYI TÜMÜYLE<br />

KIRALAYABILECEK…<br />

ACE of M.I.C.E. Exhibition by Turkish Airlines kapsamında MICE sektörüyle bir araya gelen Celestyal<br />

Cruises Türkiye Direktörü Özgü Alnıtemiz, cruise turlarının, kurumsal markalara sağladığı<br />

avantajlara dikkat çekerek; yeni rotaların, yeni mekanların MICE sektörü için heyecan verici olduğunu<br />

belirterek, dileyen kurumun tümüyle gemiyi kiralayabileceğini söyledi.<br />

Kuşadası ve İstanbul deparlı Her<br />

Şey Dahil Yunan Adaları turlarıyla<br />

dikkat çeken Celestyal Cruises,<br />

bu yıl 9.su düzenlenen ACE of M.I.C.E.<br />

Exhibition by Turkish Airlines Kongre,<br />

Toplantı ve Etkinlik Sektörü Fuarı'ndaki<br />

yerini aldı.<br />

Alnıtemiz: "Yeni rotalar MICE<br />

sektörü için heyecan verici"<br />

MICE sektörüne ve kurumlara yönelik<br />

rota ve programlar hakkında bilgi<br />

veren Karavan Cruises’un genel satış<br />

acenteliğini yaptığı uluslararası cruise<br />

firması Celestyal Cruises’un Türkiye<br />

Direktörü Özgü Alnıtemiz, cruise<br />

turlarının, kurumsal markalara sağladığı<br />

avantajlara şöyle dikkat çekti: ‘’Yeni<br />

rotalar yeni mekanlar MICE sektörü için<br />

heyecan verici. Gemilerde kongre ve<br />

motivasyon toplantılarınızı yapabilirsiniz.<br />

Markanızın, ürününüzün lansmanlarını<br />

planlayabilirsiniz. Personel eğitimlerinizi<br />

gerçekleştirebilirsiniz. Bir gemide<br />

markanız özelinde her türlü branding<br />

yapmak mümkün, gemiyi baştan<br />

sona temanıza uygun giydirebilirsiniz.<br />

Gemi konseptimiz, kurumsal<br />

etkinlik planlayanların tüm ihtiyaç<br />

ve beklentilerine cevap verebilecek<br />

bir ürün. Her şeyin bir arada olması<br />

etkinliğinizi tek kalemde tek bir bütçeyle<br />

yapabilme ve tek bir iletişim üzerinden<br />

organizasyonunuzu kontrol edebilme<br />

avantajı sunuyor.‘’<br />

“Dileyen kurum tümüyle gemiyi<br />

kiralayabilir”<br />

Celestyal Cruises olarak düzenledikleri<br />

Yunan Adaları turlarının; MICE<br />

etkinlikleri için kurumlara sıra<br />

dışı bir destinasyon ve kültür keşfi<br />

imkanı sunduğunu belirten Alnıtemiz,<br />

markaların ihtiyaç ve etkinlik<br />

planlarına göre tümüyle gemiyi<br />

kiralayabileceklerini de söyledi:<br />

‘’Eczacılık kongresinden pedodontiye,<br />

dermatolojiden yerel yönetimlere<br />

kadar değişik alanda faaliyet gösteren<br />

kurumlar için toplantı, kongre ve<br />

motivasyon etkinlik çözümleri ürettik.<br />

Gemilerimiz içinde sunduğu çok<br />

yönlü salonları ve alanları, SPA’sı,<br />

lounge’ları, değişik alanlardaki hobi<br />

etkinlikleri ile her türlü temaya hizmet<br />

edebiliyor. Gemideki tüm etkinlik ve<br />

eğlencelerin yanı sıra tüm yemeklerin<br />

dışında ala carte restoranlar için ayrıca<br />

ücret ödenmemesi ve her şey dahil<br />

paketine sınırsız klasik içkilerin de<br />

dahil olması bu turları avantajlı hale<br />

getiriyor. Dileyen kurumlar gemilerimizi<br />

tümüyle kiralayabiliyor. Saygınlığını ve<br />

güvenilirliğini 30 yılı aşkın köklerinden<br />

alan Celestyal Cruises, dünya markası<br />

şirketlerin de ilk tercihlerinden.<br />

Yunan Adaları destinasyonu; tüm<br />

zamanların yükselen değeri. Santorini<br />

ve Mikonos’ta uzun konaklamalı<br />

turlarımız; en sevilen Girit, Rodos, Atina<br />

ve bu yıl rotaya eklenen Selanik, Kavala<br />

gibi destinasyonlar cazip geliyor. Liman<br />

vergileri, sınırsız yiyecek içecek dahil<br />

paket fiyatlar, uçağa binmeden yakın<br />

limandan biniş yapma imkanı, Türkçe<br />

rehberlik hizmetlerimiz gibi pek çok<br />

avantajla kurumlara düşük bütçeyle<br />

yüksek kalitede etkinlik düzenleme<br />

fırsatı sunuyoruz.’’


segmen.com.tr<br />

Restoranlar, kafeler, oteller, yurtlar ve diğer işletmeler;<br />

Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi ile müşterilerinizi Seğmen kalitesi ile buluşturun.<br />

segmengida<br />

Seğmen


40<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

DÜNYANIN EN BÜYÜK<br />

160 DÜĞÜN ORGANIZATÖRÜ<br />

BODRUM ÇALIŞTAYINDA BULUŞTU<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün Profesyonelleri Derneği (IADWP)'nin 17. Çalıştayı Bodrum'da gerçekleşti.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği 17.<br />

Çalıştayı 17-18 Mayıs tarihlerinde<br />

gerçekleştirildi. TravelShop Turkey,<br />

Bodrum Belediyesi ve IADWP<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği iş birliği ile<br />

düzenlenen çalıştayda 55’e yakın<br />

ülkeden yaklaşık 160 destinasyon düğün<br />

firması, 20’ye yakın uzman destinasyon<br />

düğün konuşmacısı ve 10’a yakın<br />

büyükelçi yer aldı.<br />

İki günlük program, Azka Otel<br />

Bodrum'da gerçekleşen açılış<br />

seremonisinin ardından destinasyon<br />

düğün konuşmacıları konferansı<br />

ve akşamında Golden Age <strong>Hotel</strong><br />

Yalıkavak'ta IADWP üyeleri için<br />

düzenlenen gala yemeği ve plaket<br />

töreni ile devam etti. Program, 18<br />

Mayıs Çarşamba günü B2B Networking<br />

etkinliği ve 19 Mayıs Perşembe günü<br />

düzenlenen Bodrum şehir turu ile son<br />

buldu.<br />

Kalender: “BODER adaydı ama<br />

aramızda yok”<br />

Uluslararası Düğün Profesyonelleri<br />

Derneği (IADWP)'nin de aynı zamanda<br />

Avrupa ve Asya sorumluluğunu yürüten<br />

TravelShop Turkey Genel Müdürü<br />

Murtaza Kalender, 16.sı 5-8 Ekim 2021<br />

tarihlerinde İstanbul'da gerçekleşen<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği Çalıştayı'nın<br />

bu yılki değerlendirmesini şu sözleriyle<br />

yaptı: "Türkiye' deki ikinci çalıştayımız<br />

bu. Aslında buraya gelmeden önce<br />

beş ayrı ülke adaydı. Biz Bodrum'u<br />

tercih ettik. Bodrum'da BODER aday<br />

olmuştu ama aramızda yok. BODER<br />

çekilince Bodrum Belediyesi ile devam<br />

ettik. Bodrum'da başka iş ortaklarımız<br />

da oldu. IADWP'nin Bodrum Başkanı<br />

Fatih Öztarakçı da çok yardımcıydı,<br />

sponsorumuz oldu."


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

“55 ülkeden 160 düğün planlayıcısı<br />

katıldı”<br />

Bodrum'da düzenlenen çalıştaya<br />

yaklaşık 55 ülkeden 160'a yakın düğün<br />

planlayıcısının katılım sağladığını<br />

belirten Kalender, ağırlıklı Hindistan,<br />

Latin Amerika ülkeleri ve Amerika'dan<br />

gelenleri ağırladıklarını söyledi.<br />

Bodrum'daki yoğunluk, kısıtlı oda<br />

sayısı ve kongre salonu yetersizliğinin<br />

yanı sıra katılımcı üyelerin yoğun<br />

sezona girmeleri sebepleriyle sayı bir<br />

miktar düşse de başarılı bir çalıştay<br />

geçirdiklerine işaret eden Kalender<br />

şöyle devam etti: "Misafirlerimizi ilk<br />

gün Gümbet Limanı'ndaki PrimeTime<br />

cruise gemisinde ağırladık. Çok güzel<br />

bir eğlence oldu, hiç beklemedikleri<br />

şovlarla karşıladık onları. Bodrum<br />

Belediye Başkanı Ahmet Aras da<br />

bizi yalnız bırakmadı. bugünkü<br />

toplantımız da iyiydi. Şu an buraya<br />

gelen düğüncüler en az 1 milyon dolar<br />

düğün yapan firmalar. Katılımcılardan<br />

20'ye yakını düğünlerin burada organize<br />

edecek. Yarın da B2B networkumuz var.<br />

Bodrum güzel geçiyor ama çok daha iyi<br />

olabilirdi."<br />

“Dünyada düğün turizmi 350 milyar<br />

dolara çıkıyor”<br />

"Latin Amerka, Arjantin, Brezilya,<br />

Meksika, bunların hepsi bakir bölgeler.<br />

Çok başarılı bir çalıştay oluyor. Bizi<br />

bir acente olarak görmemek lazım,<br />

bir derneğin üyesiyiz biz de. Bu<br />

çalışmalarımız böyle giderse Türkiye<br />

dünya düğün turizmi pazarında çok<br />

önemli noktalara gelecektir." diyen<br />

Kalender, dünya düğün turizminin 350<br />

milyar dolara çıktığını ifade ederek,"<br />

Türkiye bunun sadece yüzde 10'una<br />

aday olmuş olsa 35 milyar dolar yapıyor.<br />

Bu çok büyük bir rakam, çok büyük bir<br />

hedef.” dedi.<br />

“Hindistan'da her yıl bin kişi 1<br />

milyon dolarlık düğün yapıyor”<br />

Hindistan' pazarından bir örnekle<br />

sözlerini sürdüren Kalender,<br />

“Hindistan'da her yıl bin kişi 1 milyon<br />

dolarlık düğün yapıyor, bu çok büyük bir<br />

rakam. En az bir milyon dolar. Biz bu<br />

rakamın yüzde 10'una bile aday olsak<br />

100 milyon dolar yapıyor.” Kalender,<br />

bir sonraki yıl düzenlenecek çalıştayı<br />

Mısır'da yapmayı planladıklarını da<br />

sözlerine ekledi.


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

KITZIA MORALES<br />

“DÜNYA, TÜRKIYE DESTINASYON<br />

DÜĞÜNLERI IÇIN YARIŞIYOR”<br />

Türkiye düğün turizmi potansiyelinin sınırsız olduğunu belirten IADWP Başkanı Kitzia Morales, dünyada<br />

Türkiye destinasyon düğünleri için bir yarış başladığını kaydetti. Morales, yeni pazar açılımları için<br />

destinasyonların olgunlaşmasının önemine dikkat çekti.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Dünyada 2500 üyesi olan New York<br />

merkezli Uluslararası Destinasyon<br />

Düğün Profesyonelleri Derneği<br />

(IADWP), son iki yıldır çalıştay rotasını<br />

Türkiye'ye çevirdi. İstanbul'un<br />

ardından 17. Çalıştayı’nı Bodrum'da<br />

gerçekleştiren IADWP'nin Başkanı<br />

Kitzia Morales, Türkiye'nin düğün<br />

turizmi potansiyelini ve Bodrum<br />

çalıştayını <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> Magazine<br />

için değerlendirdi.<br />

“Biliyordum ki, Murtaza o insandı...”<br />

Türkiye pazarına girişini ve Murtaza<br />

Kalender ile iş birliği sürecinden de<br />

kısaca bahseden IADWP Başkanı<br />

Kitzia Morales şunları söyledi:<br />

“Tanışmamız çok komik bir hikayeydi.<br />

Pandemi sırasında bir beyefendi<br />

benimle iletişime geçti, kim olduğunu<br />

bilmiyordum. İtalya ve Amerika'daki<br />

üyelerimize sordum. Herkes Murti'yi<br />

tanıyordu. Konuşmaya başladık. Bana<br />

'Sen Amerika'da güçlüsün ama bunu<br />

Avrasya'ya da getirmemiz gerekiyor.”<br />

“İkimiz de durdurulmazız”<br />

Bütün üyelerimiz ve liderlerimiz<br />

gerçekten Murtaza'yı tanıyordu ve çok<br />

istekli oldukları için iş birliği yaptık.<br />

Murtaza ile ilk konuşmaya başladığımız<br />

anda biliyordum ki, Murtaza o insandı.<br />

Bizimle aynı görüşlere sahip. Aynı<br />

zamanda ülkesini çok seviyor. Ben de<br />

kendi ülkeme bayılıyorum. Turizmi<br />

zaten çok seviyordu ama bizim için en<br />

önemli şey, ikimiz de durdurulamazız."<br />

“Türkiye destinasyon düğünleri için<br />

dünyada bir yarış başladı”<br />

Türkiye’nin düğün turizmi potansiyelini<br />

değerlendiren IADWP Başkanı,<br />

"Dünyada zaten Türkiye'deki<br />

destinasyon düğünleri ile ilgili bir<br />

yarış var. Bunda ülkenizin doğal,<br />

kültürel güzelliklerinizin, gastronomi<br />

değerlerinizin payı büyük. Türkiye'ye<br />

kolay ulaşımı da bu yarışı başlatan<br />

nedenlerden oldu. Burada yapılan iç<br />

düğünlerin de aslında potansiyeli çok<br />

yüksek. Yedi ülke 50 bin tane düğün<br />

yapıldı. Bu da çok iyi bir potansiyele<br />

sahip olduğunu gösteriyor."<br />

“Hindistan, İran, Lübnan'dan<br />

Türkiye’ye yoğun talep var”<br />

Hindistan, İran ve Lübnan'dan Türkiye'ye<br />

çok yoğun bir düğün talebi olduğunu<br />

vurgulayan Morales, Türkiye'de İstanbul<br />

başta olmak üzere Bodrum, Kapadokya<br />

ve Antalya'nın destinasyon düğünlerinde<br />

öne çıktığının altını çizdi. Morales,<br />

Kapadokya'nın çok güzel fotoğraf<br />

verdiğini, Bodrum' un ise yüksek seviyeli<br />

düğünlere uygunluğundan bahsetti.<br />

“Yeni pazarlar için destinasyonlar<br />

olgunlaşmalı”<br />

Dünyada olası yeni pazar açılımlarına<br />

ilişkin görüşlerini de paylaşan IADWP<br />

Başkanı, "Uluslararası düğünlerin<br />

farklı destinasyonlarda da yapılması<br />

için destinasyon olgunluğu önemli.<br />

Bu noktada öncelikle lokal çiftlerin,<br />

lokal düğünlerin yeni destinasyonlarda<br />

yapılması önerinde bulunan Morales,<br />

"Hem kendileri öğrenerek hem de<br />

promod ederek katkıda bulunabilirler."<br />

“Türkiye için potansiyel sınırsız”<br />

Dünyada yılda Amerika hariç, 600 bin<br />

düğün destinasyonu olduğunu belirten<br />

Morales, "Sadece Hindistan'dan<br />

da bahsedersek, yılda bir milyonun<br />

üzerinde desnasyon düğünleri yapılıyor."<br />

dedi. Şu an Türkiye'den sayıları net<br />

bir şekilde alamadıklarını söyleyen<br />

Morales, geçtiğimiz yıl sadece 500'ün<br />

üzerinde destinasyon düğünü yapıldığını<br />

bildiklerini aktardı. Türkiye için<br />

potansiyelin sınırsız olduğunu anlatan<br />

Morales, "Örnek vermek gerekirse,<br />

Meksika tek başına yıl içinde 90 bin<br />

destinasyon düğünü alıyor. Şu an bunu<br />

genişletmek çok olası." diye konuştu.<br />

"Dünyada zaten Türkiye'deki<br />

destinasyon düğünleri ile<br />

ilgili bir yarış var. Bunda<br />

ülkenizin doğal, kültürel<br />

güzelliklerinizin, gastronomi<br />

değerlerinizin payı büyük.<br />

Türkiye'ye kolay ulaşımı<br />

da bu yarışı başlatan<br />

nedenlerden oldu. Burada<br />

yapılan iç düğünlerin de<br />

aslında potansiyeli çok<br />

yüksek. Yedi ülke 50 bin<br />

tane düğün yapıldı. Bu da<br />

çok iyi bir potansiyele sahip<br />

olduğunu gösteriyor."


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

CANTEKIN<br />

TEMIZER<br />

“BODRUM'UN<br />

ULUSLARARASI<br />

VIZYONA<br />

IHTIYACI VAR”<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Uluslararası Destinasyon Düğün<br />

Profesyonelleri Derneği<br />

Çalıştayı'na konuşmacı olarak<br />

destek veren SITE Turkey Başkanı<br />

Cantekin Temizer, Bodrum'un<br />

turizm potansiyeline ilişkin önemli<br />

açıklamalarda bulundu. Bodrum'un<br />

uluslarası vizyona ihtiyacı olduğunu<br />

vurgulayan Temizer, "Yeni Bodrum'u<br />

anlatmanın yollarını aramalıyız. Nokta<br />

atışı vurgularla destinasyonu ön plana<br />

çıkarmalıyız" dedi.<br />

Bodrum Çalıştayı'nın iyi geçtiğini<br />

belirten Temizer, "Gelen uluslararası<br />

katılımcılar gerçekten çok etkiliydi.<br />

Meksika'dan Hindistan'a, İtalya'dan<br />

Amerika'ya ve Litvanya'ya çok değişik<br />

bir kitle ağırlandı burada." dedi.<br />

“Yeni Bodrum'u iyi anlatmamız<br />

lazım”<br />

Temizer şöyle devam etti: "Ben<br />

35 yıldan beri turizm sektörünün<br />

içindeyim. Şunu konuşmalıyız, bu<br />

insanlar Bodrum'u satabilirler<br />

ama yeni Bodrum'u iyi anlatmamız<br />

lazım. Gastronomi alanında, eğlence<br />

alanında Bodrum. Tarih, kültür<br />

zaten var. Şimdiki karar vericiler Z<br />

jenerasyonu. Onlar çok farklı. Bodrum<br />

her şeye, herkese hitap eden bir<br />

pazar. Fakat burada gerçekten nokta<br />

atışı vurgular yaparak destinasyonu<br />

ön plana çıkarmamız lazım."<br />

Bodrum'un rekabet gücünün<br />

dünyadaki rakipleriyle<br />

yükseltilebeceğinin altını çizen<br />

Temizer, "Bodrum'un rakibi kim<br />

olabilir, onu iyi belirlememiz lazım.<br />

Şimdi Bodrum o kadar güçlü ve<br />

farklı ki. İşte bu yüzden otellerin<br />

çok kaliteli olması lazım, otellerdeki<br />

servisin benzersiz olması lazım.<br />

Gastronomi çeşitliliği daha artırılmalı<br />

ve de eğlence hayatının hızlı ve<br />

duraksamadan devam etmesi çok<br />

önemli. Tabii ki alışveriş zenginliği,<br />

lokal pazarlar, butik oteller<br />

bakımından güçlü. Sadece büyük<br />

otellerden bahsetmiyorum, butik<br />

oteller, iskele üstünde düğünler yani<br />

Bodrum o kadar farklı bir zenginlik<br />

sunuyor ki, şu anda bunu ön plana<br />

çıkartmaya odklanmalıyız."<br />

“Bodrum'un uluslararası vizyona<br />

ihtiyacı var”<br />

Bodrum'un uluslarası vizyona ihtiyacı<br />

olduğunu vurgulayan Temizer," Bunu<br />

da bizler gibi gerçek lüks turizm<br />

yapanlar dinlenerek başarabiliriz.<br />

Belediyeye standart ve hizmeti<br />

sağlamak noktasında büyük görevler<br />

düşüyor. Ama dediğim gibi Bodrum<br />

çok doğru anlatılamıyor. Hiç mütevazı<br />

olmadan gerçekten yüksek perdeden<br />

konuşmamız lazım."


48<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

JW MARRIOTT HOTEL ISTANBUL<br />

MARMARA SEA AÇILDI<br />

Marriott Bonvoy'un birbirinden farklı ve özel 30 otel markası arasında yer alan JW Marriott, 9 Mayıs Pazartesi<br />

günü itibariyle JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea otelinin açılışını duyurdu.<br />

Londra merkezli KCA<br />

International tarafından<br />

tasarlanan otelin<br />

estetiği Türkiye’nin canlı<br />

kültürel dokularından ilham<br />

alıyor ve bunu JW Marriott<br />

markasının dingin duyarlılığıyla<br />

birleştiriyor. Lobideki uçan halı<br />

temalı sanat eseri geleneksel<br />

Türk el sanatlarına saygısını<br />

modern bir dokunuşla<br />

ifade ediyor. Sanatçı Khuan<br />

Chew tarafından özel olarak<br />

tasarlanan aydınlatmalar<br />

Türk kültürüne çağdaş bir yaklaşımın<br />

izlerini taşıyor. Lobide yer alan huzur verici<br />

havuzlardan saklı köşelerde misafirleri<br />

bekleyen bahçelere kadar otelin her köşesi<br />

sakinliğe adım atmak isteyen misafirler için<br />

eşsiz fırsatlar sunuyor.<br />

Hem ferah hem lüks bir deneyim<br />

“Seyahat tutkunlarına sunduğu nefes kesici<br />

manzarası ve heyecan verici aktiviteleriyle<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istabul Marmara Sea, bu<br />

tarihi şehri keşfederken unutulmaz anlar<br />

yaşamak isteyen misafirler için ideal,”<br />

diyor Marriott International Lüks Markalar,<br />

Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan sorumlu<br />

Başkan Yardımcısı Candice D’Cruz ve<br />

ekliyor; "Bütün JW Marriott otellerinde<br />

olduğu gibi, farkındalık ve konuma bağlılık,<br />

otelin doğa odaklı tasarımına, bütüncül<br />

programına ve esenlik için sunduğu<br />

imkânlara incelikle işlendi.”<br />

Otelde 17 katta konumlanmış ve özenle<br />

tasarlanmış 204 konuk odası ile süitler;<br />

hem ferah hem de lüks bir konaklama<br />

imkânı sunuyor. Odaların çoğu eşşiz<br />

Marmara Denizi manzaralı balkonlara<br />

sahip ve hepsinde geniş<br />

küvetli, yağmur duş başlıklı<br />

mermer banyolar, düz ekran<br />

televizyonlar ve birbirinden<br />

ayrı çalışma ve yaşam alanları<br />

bulunuyor. Akıllı aydınlatmalar<br />

misafirleri gece uykuya<br />

hazırlarken sabahları da<br />

nazikçe uyandırıyor. Otel’deki<br />

süit odalar geniş ve modern<br />

oturma odaları ile özel mutfak<br />

alanları sunuyor. Signature ve<br />

Presidential süitler misafirler<br />

için teras jakuzilerinin ve<br />

oturma odasında BOSE ® müzik sisteminin<br />

tadını çıkarma imkânı sunuyor. Presidential<br />

süit ayrıca Marmara Denizi'nin büyüleyici<br />

manzarasına karşı konumlandırılmış<br />

banyosunda bir jakuzi ve özel bir spor<br />

salonu da bulunduruyor. Marriott Bonvoy®<br />

Platinum, Titanium ve Ambassador Elite<br />

üyeleri ve bütün executive oda misafirleri,<br />

sabahları kahvaltı ve gün boyunca özenle<br />

seçilmiş kokteyller, atıştırmalıklar ve tatlılar<br />

gibi ikramlar sunan ayrıcalıklı Executive<br />

Lounge erişiminin tadını çıkarabilirler.


Michelin yıldızlı şef Asya mutfağını<br />

Türkiye'ye tanıtacak<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea<br />

konuklarına ve İstanbullulara unutulmaz<br />

ziyafet deneyimleri ve sevdikleriyle bir araya<br />

gelme fırsatları sunarken ayrıca yüzlerce<br />

çeşit lezzete de ev sahipliği yapıyor. Gün<br />

boyu hizmet veren Ceres, misafirlere<br />

Akdeniz, Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve<br />

füzyon mutfaklarına ait yemekleri ve otelin<br />

adeta denizle iç içe konumundan ilham<br />

alan deniz ürünlerini tatma imkânı sunuyor.<br />

Zengin içerikli pazar brunchları ve küçük<br />

misafirler için eğlenceli aktivitelerle dolu<br />

aile dostu otelin aynı zamanda en önemli<br />

özelliklerinden birisi de taze ekmek ve<br />

enfes pizzaların pişirildiği bir taş fırına sahip<br />

olmasıdır. Terasta aynı zamanda yemek<br />

pişirme istasyonları ve açık mutfaklar da yer<br />

alıyor.<br />

Konuklar, The Pearl'de tatlı ve tuzlu<br />

atıştırmalıkların yanı sıra beş çayı ve<br />

serinletici kokteyllerin tadını çıkarırken<br />

Marmara Denizi'nin doğal manzarasının<br />

keyfini çıkarabilirler. The Vitola Lounge özel<br />

hazırlanmış kokteylleri, hafif yemekleri,<br />

puroları ve rafine bir ambiyansı bir araya<br />

getirirken, Spa Lounge kusursuz bir<br />

gündüz kaçamağı deneyimi sunuyor. Ferah<br />

renklerle bezeli bu rahatlatıcı atmosferde<br />

insanın içini ısıtan günışığına yeşilin her<br />

tonu eşlik ediyor ve taze meyve sularıyla<br />

sağlıklı atıştırmalıklardan oluşan menü<br />

misafirleri bekliyor. Otelin açık sonsuzluk<br />

havuzunun kenarında yer alan Sail Bar, canlı<br />

müzik ve deniz esintisi eşliğinde lezzetli<br />

atıştırmalıklar ve kokteyller sunuyor. Las<br />

Vegas, Paris, Dubai ve Londra’daki başarılı<br />

restoranlarının ardından Michelin Yıldızlı<br />

Şef Akira Back <strong>Haziran</strong> ayında JW Marriott<br />

<strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea’de yaratıcı<br />

Asya mutfağını tüm Türkiye’ye tanıtmaya<br />

hazırlanıyor.<br />

Otelin organik domates, nane, maydanoz,<br />

roka, biberiye, zeytin, Marmara'ya özgü<br />

yeşillikler ve çok daha fazlasının yetiştirildiği<br />

özel JW Garden bahçesi ile birlikte<br />

yürüttüğü "çiftlikten masaya" konsepti<br />

bulunuyor. Bu bahçeden elde edilen<br />

mahsuller otelin bütün mutfaklarında<br />

kullanılıyor.<br />

özel bakım ve uygulamalarla kendilerini<br />

şımartabilir. Bu huzur dolu vaha, misafirleri<br />

sekiz uygulama odasını, ayrıcalıklı VIP bakım<br />

odasını, özel jakuziyi ve sağlık paketlerini<br />

deneyimlemeye davet ediyor. Otelde aynı<br />

zamanda açık ve kapalı sonsuzluk havuzları,<br />

çocuk havuzları ve modern dokunuşlu Türk<br />

hamamları bulunuyor.<br />

Son teknoloji Technogym ekipmanlarıyla<br />

donatılmış La Vallée Fitness ve Wellness<br />

Merkezi, programında gün batımı eşliğinde<br />

yoga, nefes egzersizleri ve terasta spinning'i<br />

de içeren çeşitli fitness derslerine katılma<br />

imkânı sunuyor. Yaşı fark etmeksizin<br />

bütün misafirlerin tadını çıkarabileceği aile<br />

etkinlikleri arasında yelkenli dersleri, lüks<br />

geziler ve yürüyüş turları bulunacak.<br />

Etkinlikler ve kutlamalar için ideal<br />

destinasyon<br />

Muhteşem konumu ve nefes kesen<br />

deniz manzarası ile Otel kurumsal<br />

organizasyonlara, şık düğünlere ve sosyal<br />

etkinliklere ev sahipliği yapmak için<br />

olağanüstü bir ortam sunuyor. Deneyimli ve<br />

işinde uzman etkinlik planlama uzmanları<br />

2,150 metre karelik etkinlik alanı, 8 toplantı<br />

salonu, son teknoloji görsel ekipmanlar,<br />

dışarıdan kendine ait girişi ve gelin odası<br />

bulunan 600 kişilik balo salonu ve 24<br />

saat ofis hizmeti sunan business center<br />

ile bütün davet ve organizasyonların<br />

hayata geçirilmesi için her daim desteğe<br />

hazırdır. Etkinlikler için menülerimiz, hafif<br />

içeceklerden tam ziyafet menülerine kadar<br />

çeşitli seçeneklerden oluşmaktadır.<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea'de<br />

düğünler, arka planda Marmara Denizi'nin<br />

muhteşem manzarasının eşlik ettiği zarif<br />

balo salonunda gerçekleşiyor. Aynı zamanda<br />

hem açık hava teras alanına, hem gelin<br />

odasından doğrudan erişime ve hem de<br />

ünlü şef Akira Back tarafından hazırlanmış<br />

bir menü seçeneğine sahip olan bu balo<br />

salonunun İstanbul'da bir benzeri daha<br />

bulunmuyor.<br />

Bütüncül sağlık için<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara<br />

Sea'nin her bir detayı misafirlerin sağlığı<br />

ve mutluluğu göz önünde bulundurularak<br />

tasarlandı. Dingin deneyimler için<br />

tasarlanan ve misafirleri anın tadını<br />

çıkarmaya davet eden “Serene Spaces”,<br />

otelin doğal ortamında keşfedilmeyi<br />

bekliyor. Hem bedeni hem ruhu besleyen<br />

eşsiz bir atmosfer arayan misafirler,<br />

İsviçre'nin dünyaca ünlü güzellik markası<br />

La Vallée SPA'nın Türkiye'deki merkezinde


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

RADISSON <strong>2022</strong>’DE<br />

330 OTEL IÇIN ANLAŞMA PLANLIYOR<br />

Stratejik dönüşüm planı doğrultusundaki hedeflerini gerçekleştiren Radisson Otel Grubu,<br />

<strong>2022</strong> yılında 330 otel için anlaşma imzalamayı planlıyor.<br />

2021’i anlaşmalar açısından şimdiye<br />

kadar ki en başarılı yıl olarak<br />

geçiren Radisson Otel Grubu,<br />

Uluslararası Otel Yatırım Forumu’nda<br />

(IHIF), EMEA ve APAC bölgelerinde<br />

<strong>2022</strong>’de 15.000 oda ve 330 otelle<br />

güncellenmiş büyüme planlarını<br />

duyurdu.<br />

2021 yılı boyunca Radisson Otel Grubu,<br />

hissedarları Jin Jiang ile Sino-Ceef’in<br />

destekleri ile, grup otelleri genelinde<br />

geliri en üst düzeye çıkartmak<br />

için sınıfının en iyisi sistemlerin<br />

uygulanmasıyla kârlılığı en üst seviyeye<br />

çıkararak beş yıllık dönüşüm planını<br />

uygulamaya devam etti. Grup, bu plan<br />

kapsamında, işletim sistemlerine<br />

yatırıma devam edilmesi neticesinde<br />

sektördeki en iyi brüt işletme gelirini<br />

elde etti. Radisson Otel Grubu, <strong>2022</strong><br />

yılında imzalamayı planladığı 330<br />

yeni anlaşma ile şirketin anlaşmalar<br />

konusunda şimdiye kadarki en başarılı<br />

yılı olan 2021’i de geçecek.<br />

2025’e kadar global portföyünü iki<br />

katına çıkaracak<br />

Radisson Otel Grubu, EMEA (Avrupa,<br />

Orta Doğu ve Afrika) ve APAC (Asya-<br />

Pasifik) portföyü genelinde imzaladığı<br />

50’yi aşkın anlaşma ve otel açılışı ile<br />

<strong>2022</strong> yılına güçlü bir başlangıç yaptı.<br />

<strong>2022</strong>’nin geri kalanında, iş ortaklarıyla<br />

birlikte ekleyeceği 45 otelle EMEA’daki<br />

otel sayısını ikiye katlamayı ve 285<br />

yeni otelle APAC’daki otel sayısını<br />

büyük ölçüde artırmayı planlayan<br />

Grup, APAC’da sağlayacağı büyümeyle<br />

2025 yılına kadar global portföyünü iki<br />

katına çıkarma hedefine bir adım daha<br />

yaklaşmış oldu. EMEA’daki büyüme<br />

için önemli odak noktalarından biri de<br />

Grubun orta ölçekli yaşam tarzı markası<br />

prizeotel’in genişletilmesi olacak.<br />

Grubun her pazar için doğru çözümler<br />

sunan dokuz farklı markadan oluşan<br />

kapsamlı portföyü büyümeye devam<br />

ediyor. 2018 yılındaki lansmanından<br />

bu yana Radisson Collection markası<br />

kapsamındaki otel sayısı Berlin, Bilbao<br />

ve Riyad’daki son açılışlarla birlikte<br />

45 otele ulaştı. Avrupa’nın en büyük<br />

üst düzey lüks markası konumunu<br />

güçlendirmeye devam eden Radisson<br />

Blu markasının global portföyündeki<br />

otel sayısı ise, yakın zamanda İspanya,<br />

Madagaskar, Yunanistan, Türkiye,<br />

Hindistan ve Sri Lanka’da eklenen<br />

otellerle 400’e yaklaştı. Radisson<br />

markası, Sri Lanka, Maldivler,<br />

Hindistan, Vietnam, Fransa, Türkiye ve<br />

Tunus’ta eklenen yeni otellerle dünya<br />

çapında yaklaşık 300 otele ulaştı.<br />

Radisson RED portföyü ise dünya<br />

genelinde yaklaşık 70 otelle büyüme<br />

kaydetti. Grup ayrıca, Hindistan,<br />

Vietnam, Yunanistan, Senegal,<br />

Polonya ve Türkiye’de yaptığı yeni otel<br />

anlaşmaları ile Resort ve Rezidans<br />

sektörlerinde de konumunu güçlendirdi.<br />

55 oteli aşkın bir global portföye<br />

ulaştı<br />

Radisson Individuals markası da 2020<br />

yılındaki başarılı lansmanından bu yana<br />

operasyonda ve geliştirilme aşamasında<br />

olan 55 oteli aşkın bir global portföye<br />

ulaştı. Grup, 2025 yılına kadar<br />

Hindistan’daki Radisson Individuals otel<br />

sayısını iki katının üzerine çıkarmayı<br />

planlıyor. Radisson Otel Grubu,<br />

pazar talebi doğrultusunda benzersiz<br />

deneyimlere yönelik Hindistan pazarı<br />

için özel olarak tasarlanmış yeni yaşam<br />

tarzı markası Radisson Individuals<br />

Retreats’in lansmanını yaptı.<br />

Grup ayrıca otel sahiplerine ve<br />

yatırımcılara yeni ve kolay bir dönüşüm<br />

çözümü sunan prizeotel markasıyla<br />

ilgili büyüme planlarını da açıkladı.<br />

prizeotel, dönüştürülebilir esnek<br />

mekanlar sunan canlı ve hareketli<br />

kentsel lokasyonları tercih eden ve<br />

her zaman çevrimiçi olan teknolojiye<br />

meraklı, orta ölçekli yaşam tarzı<br />

sürdüren gezginlere yönelik tasarım<br />

odaklı bir markadır. Grup, mevcut<br />

prizeotel portföyünü önümüzdeki beş<br />

yıl içerisinde belirli AB ülkelerinde<br />

yapacağı 45 anlaşmayla genişletmeyi ve<br />

ayrıca markayı Birleşik Krallık pazarına<br />

da sunmayı planlıyor.


otelinize<br />

bir yıldız da<br />

bizden!<br />

Dünyanın yükselen sağlıklı içecek trendi "kombucha" ile<br />

misafirleriniz yepyeni bir deneyim yaşasın,<br />

sizin yıldızınız parlasın!<br />

info@shamansecret.com


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

MARRIOTT,<br />

ORTADOĞU'DAKI ILK<br />

RITZ-CARLTON OTELI<br />

IÇIN IMZA ATTI<br />

Marriott International, The Red Sea Development Company ile Ortadoğu'daki<br />

ilk Ritz-Carlton Oteli için anlaştığını duyurdu.<br />

Marriott International, Ritz-<br />

Carlton Reserve markasını Suudi<br />

Arabistan'ın batı kıyısına getirmek<br />

için The Red Sea Development Company<br />

ile anlaşma imzaladığını duyurdu. 2023'te<br />

açılması planlanan Ritz-Carlton oteli<br />

Nujuma'nın; merakla beklenen Kızıldeniz<br />

destinasyonunun bir parçasını oluşturması,<br />

duyulara hitap eden benzersiz hizmet<br />

kalitesini, doğal güzellik ve yerli tasarımla<br />

harmanlayarak kişiselleştirilmiş bir deneyim<br />

sunması bekleniyor. Nujuma, markanın<br />

Orta Doğu'daki ilk mülkü olacak ve dünya<br />

çapında yalnızca beş tane bulunan Ritz-<br />

Carlton Reserve markasına katılacak.<br />

Briet: “İzole bir yaşamı ve inceliği<br />

harmanlayacak”<br />

Marriott International Avrupa, Orta Doğu ve<br />

Afrika'dan Sorumlu Geliştirme Sorumlusu<br />

Jerome Briet: “En lüks markamız Ritz-<br />

Carlton Reserve'ü ve onun hizmet<br />

deneyimini Orta Doğu'ya getirmekten<br />

heyecan duyuyoruz. Dünyanın en çok<br />

beklenen turizm projelerinden birinde<br />

mükemmel bir konuma sahip olacak<br />

tesis, son derece kişiselleştirilmiş lüks bir<br />

deneyim sağlamak için izole bir yaşamı ve<br />

inceliği harmanlayacak" diye konuştu.<br />

Nujuma, Kızıldeniz'in Blue Hole adalar<br />

kümesinin parçası olan bir dizi özel ada<br />

üzerinde yer alacak. Bozulmamış doğal<br />

güzelliklerle çevrili ve çevreyle kusursuz<br />

uyum sağlayacak şekilde tasarlanan tesiste,<br />

bir ila dört yatak odalı 63 adet villa yapılması<br />

planlanıyor. Planlar ayrıca lüks SPA, yüzme<br />

havuzları, birden fazla yiyecek-içecek alanı,<br />

alışveriş ve koruma alanı da dahil olmak<br />

üzere bir dizi lüks tesis ve olağanüstü<br />

hizmeti içeriyor. Yeni açılacak otelin ayrıca<br />

18 adet Ritz-Carlton Reserve markalı<br />

rezidans ile sahiplerine benzersiz bir yaşam<br />

deneyimi sunması bekleniyor.<br />

Özel ve dönüştürücü bir konaklama<br />

deneyimi<br />

Ritz-Carlton Reserve, bilinmeyene doğru<br />

bir kaçış sunuyor: İnsan ilişkilerini merkeze<br />

alan, yerel kültür mirası, doğal çevrenin<br />

benzersiz unsurlarını bir araya getiren özel<br />

ve dönüştürücü bir konaklama deneyimi.<br />

Farklı ve lüks bir kaçış arayan en seçici<br />

gezginler için, son derece duyarlı ve<br />

kişiselleştirilmiş hizmetle yerli lezzetleri<br />

bir araya getiren şık, rahat ve samimi bir<br />

havaya sahip Ritz-Carlton Reserve mülkleri,<br />

dünyanın özenle seçilmiş köşelerinde<br />

gizleniyor. Ritz-Carlton Reserve’ün<br />

Tayland, Japonya, Endonezya, Porto Riko ve<br />

Meksika’da mülkleri bulunuyor.<br />

The Red Sea Development Company CEO'su<br />

John Pagano, “Ritz-Carlton Reserve'ü,<br />

Kızıldeniz için lüks marka koleksiyonumuzla<br />

buluşturmaktan heyecan duyuyorum. Dünya<br />

çapında, Ritz-Carlton Reserve mülkleri,<br />

sürdürülebilir uygulamalara bağlı, benzersiz<br />

lüks deneyimler ve kişiselleştirilmiş<br />

hizmetler sunan kaçış destinasyonları<br />

olarak biliniyor. Önümüzdeki yılın<br />

başlarında açılışını planladığımız birinci sınıf<br />

markanın, gelecekteki konuklarını şimdiden<br />

heyecanlandırdığından eminiz” dedi.<br />

Kızıldeniz Projesi, Suudi Arabistan'ın batı<br />

kıyısında 28 bin kilometrekarelik alanı<br />

kapsayan iddialı bir turizm projesi. En<br />

yüksek sürdürülebilirlik standartları ile<br />

geliştirilen destinasyonun rahatlığı ve<br />

doğallığı amaçlayan yeni bir lüks deneyimi<br />

sunması bekleniyor. Proje, el değmemiş<br />

90'dan fazla takımadasının yanı sıra sönmüş<br />

volkanlar, geniş çöller, dağlar, vadiler ve bin<br />

600'den fazla kültürel miras alanına sahip.


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

ASPERA HOTEL GOLDEN<br />

HORN PERA’DA AÇILDI<br />

Asmar Holding, İstanbul’daki ilk yatırımı olan Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn’u<br />

Pera’da hizmete açtı. Yurt içi ve yurt dışında endüstri, inşaat ve denizcilik<br />

sektörlerinde faaliyet gösteren yatırımcı şirket, inşaat çalışmalarında sona<br />

yaklaşılan Altunizade otelinden sonra Taksim yatırımını da 2023’te hizmete<br />

açacağını duyurdu.<br />

Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn,<br />

İstanbul’un kalbinde, Pera’nın<br />

merkezinde kapılarını açtı.<br />

Agatha Christie temalı Cafe No:411 ve<br />

spa merkeziyle oluşturduğu farklılıkları<br />

daha da yukarıya taşıyan otel, 42 odası<br />

ve toplantı salonlarıyla hizmet veriyor.<br />

Şehrin merkezindeki otelin giriş<br />

katındaki Agatha Christie temalı Cafe<br />

No:411 ile cafe/ bistro lezzetleri ve<br />

yakında açılacak olan ZEN SPA Merkezi<br />

sağlık ve zindelik ayrıcalıklarıyla<br />

sunuluyor. Teras kattaki Akdeniz temalı<br />

AGIO Roof Restoranı ise misafirlerine<br />

ezber bozan deneyimler vaat ediyor.<br />

Şişhane Meydanı’nda, Beyoğlu’nun<br />

Haliç cephesinde Tarihi Yarımada’ya<br />

bakan cephesinde, tüm İstanbul’a<br />

rahatlıkla erişim imkânı sunan otel,<br />

benzersiz gün batımı manzarasında<br />

şehrin egzotizmini tüm odalarından<br />

başarıyla yansıtıyor.<br />

Terasta caz var!<br />

Misafirlerine her zaman keyifli anlar<br />

yaşatmayı misyon edinen Aspera<br />

<strong>Hotel</strong> Golden Horn, bu misyonunun<br />

ilk adımı olarak 30 Mayıs Pazartesi<br />

akşamı terasının Pera manzarasında,<br />

dünyaca ünlü çok özel bir caz ekibinin<br />

konseriyle yaza merhaba dedi. Dünya<br />

caz basını ustalarınca ‘vokal sanatının<br />

ateşli bekçileri’ olarak tanımlanan ve<br />

Amy London, Dylan Pramuk, Jeanne<br />

O’Connor ve Pete McGuinness’dan<br />

oluşan Amerikalı dörtlü, davetlilere<br />

eşsiz bir konserle unutulmaz bir müzik<br />

ziyafeti sundu. Canlı, harmonik ve<br />

büyüleyici bir vokal deneyimi sunan<br />

gruba, Türk caz dünyasının değerli<br />

sanatçıları da eşlik etti. Ekipteki<br />

sanatçılar ise; basta Ozan Musluoğlu,<br />

klavyede Uraz Kıvaner ve davulda Ekin<br />

Cengizkan oldu.<br />

Aspera <strong>Hotel</strong> Golden Horn, yılların mirasına saygılı mimarisi,<br />

günümüzün konformist imkanlarına sahip yenilikçi özellikleri,<br />

uluslararası turizm standartlarının üzerinde hizmet anlayışını,<br />

geleneksel Türk Misafirperverliği özeniyle benzersiz bir şekilde<br />

sunmaya hazır.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

HER<br />

ODASINDA<br />

AYRI BIR<br />

HIKAYE<br />

MONRÊVE<br />

ALAÇATI<br />

Eğlencenin merkezinde huzuru<br />

vaad eden, her odasında ayrı bir<br />

hikayesi olan, sanatla iç içe bir<br />

otel, Monrêve Alaçatı açıldı. 27<br />

Mayıs Cuma günü İzmir iş dünyası<br />

ve özel misafirlere kapısını açan<br />

otel, haziran ayı itibariyle yaz-kış<br />

açık olacak, yıl boyu Alaçatı’da<br />

misafirlerini kabul edecek.<br />

Dört farklı konseptte 16 odası bulunan<br />

Monrêve, sanat odaklı dekorasyonuyla<br />

dikkat çekiyor. Monrêve, Alaçatı’da<br />

eğlencenin tam merkezinde ancak kalabalığın<br />

ve telaşın uzağında huzurlu bir tatil için en<br />

uygun adres. Fransızca’da “Benim Hayalim”<br />

anlamına gelen Monrêve, Lucien Arkas ve<br />

nişanlısı Merve Sakallı’nın birlikte açtıkları<br />

otelin adı, ortak bir hayalin ürünü. Ege<br />

ve Akdeniz mutfağının seçkin lezzetlerini<br />

misafirlerine sunan Monrêve <strong>Restaurant</strong>‘ın<br />

özel tatlarına, Lucien Arkas Bağları’nın<br />

şarapları eşlik ediyor. Otelin en önemli<br />

özelliklerinden biri de otel misafirlerine<br />

sunulan yedi yıldızlı konsiyerj hizmeti. Yakın<br />

çevre için günlük kültürel ve gastronomik<br />

turlardan özel tenis ya da yelken eğitimine,<br />

plaj rezervasyonundan havaalanı transferine<br />

kadar her ihtiyaca cevap verecek şekilde<br />

hazırlanmış.<br />

Her odasında ayrı bir hikâye saklı<br />

Otel girişinde sizi Ay Tanrıçası Selena’nın<br />

bronz heykelinin karşıladığı otel, dünyaca<br />

ünlü birçok sanatçının eserlerinden oluşan<br />

Arkas Koleksiyonu’nun seçkin eserlerinin<br />

reprodüksiyonlarıyla zenginleştirilmiş.<br />

Dört farklı konseptte tasarlanan 16 odada<br />

birbirinden farklı hikayeler var. Dört metre<br />

uzunluğa kadar çıkan yatak başları ve<br />

rölyefleriyle diğer odalardan ayrılan bu odalar<br />

mermer şömineleriyle şık bir tasarıma<br />

sahip Concensus odalardan birinde Arkas<br />

Koleksiyonu'na ait Albert Aublet’in “Selena<br />

Tablosu”ndan esinlenerek Heykeltıraş<br />

Timur Tekbaş tarafından yapılmış "ay kız"<br />

rölyefi de bulunuyor. Antik çağda, Büyük<br />

Menderes nehrinin tanrı olduğuna inanan<br />

insanlar tarafından nehir tanrısına verilen<br />

ad olan "Meandros", Monrêve Alaçatı’da<br />

dört odaya ismini verirken, yüksek sütunlu<br />

oda tasarımına ilham kaynağı oluyor. Yine<br />

Arkas Koleksiyonu'ndan seçilen özel eserler<br />

asma yaprakları, dağ laleleri, bahar dalları ve<br />

leylaklarla duvarları süslerken, unutulmaya<br />

yüz tutmuş eski bir Osmanlı sanatı olan Kat'ı<br />

sanatı, sanatçı Olcay Kahraman’ın işlemesiyle<br />

odada ayna kenarlarından sarkarak<br />

kompozisyonu bütünlüyor.<br />

Eski İzmir kıyı şeridindeki yalı bahçelerinden<br />

esinlenen Smyrna odaları özel tasarım<br />

mobilyalarla döşenirken, temaya uygun dış<br />

cephe lantern tarzı aydınlatmalar bu odalar<br />

için hazırlanmış. Smyrna odalarında Arkas<br />

Koleksiyonu'ndan seçilen eserler tablo<br />

olarak duvarları süslüyor. Eserlerin kadın<br />

karakterlerinin mavi temalı aksesuarları ise<br />

havayı tamamlıyor. otelde bir diğer hikâyeyi<br />

de Antre odalar anlatıyor. Antre odalarında,<br />

Arkas Koleksiyonu'nun doğa manzaralarından<br />

seçilmiş tabloları, duvar kâğıdı olarak<br />

kullanılırken her odada ayrı bir eserin sureti<br />

var. 2,5 metre yüksekliğindeki ağaç figürü,<br />

yatak başı mobilyası olarak tasarlanmış masif<br />

çitler ile bütünleşiyor. Doğa temasının baskın<br />

olduğu Antre odalar, bahar dalı konseptiyle<br />

aydınlatılırken, makyaj aynaları gün batımı<br />

formunu anımsatıyor.<br />

Menüde “Her şey zamanında güzel”<br />

Monrêve Alaçatı’nın misafirleri, Ege ve<br />

Alaçatı lezzetleriyle oluşturduğu eşsiz<br />

kahvaltıyla başladıkları günü, Akdeniz ve<br />

Ege mutfağının yanı sıra mevsime özel<br />

menüsüyle damaklarda yer edecek Monrêve<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta bitiriyor. Lucien Arkas<br />

Bağları’nın benzersiz aromalara sahip<br />

ödüllü şarapları ise seçilen lezzetlerin en<br />

değerli eşlikçisi oluyor. Bu lezzetleri yerinde<br />

deneyimlemek isteyenlerse Arkas Turizm’in<br />

düzenlediği Ege’nin toprağını, suyunu iklimini;<br />

özen, sevgi ve sabırla harmanlayarak kendi<br />

özgü lezzetlerini yaratan Lucien Arkas Bağları<br />

turlarına katılabiliyor. Monrêve <strong>Restaurant</strong>’ta<br />

deneyimler sadece yemekle sınırlı değil,<br />

Sevgililer Günü’nden En Uzun Gece<br />

etkinliğine, Deniz Mahsulleri Haftası’ndan<br />

Şarap Tadım Günleri’ne birçok etkinlikle<br />

misafirlerine unutulmaz anılar yaşatacak<br />

restoran ayrıca canlı müzik akşamları ve Caz<br />

Gecesi ile kulaklara hitap ediyor.


UYKUNUN<br />

Doğa her zaman oak noktamızdı, aık bu görevimizi en ileriye taşıyoruz.<br />

Boyteks’in canlı haklarına saygılı ve çevre dostu yaklaşımı sayesinde, vegan<br />

yatak kumaşı insanlara, gezegene veya hayvanlara zarar vermeden daha<br />

iyi bir uyku oamı meydana getirmek için tasarlanmıştır.<br />

Hometex<br />

17-21 MAYIS <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Stand: 1-D02<br />

ISTANBUL/TURKEY<br />

India Mattresstech<br />

Expo<br />

02-05 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Booth: B200<br />

BANGALURU/INDIA<br />

Sleep Expo ME<br />

07-09 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Booth: B50<br />

UAE/DUBAI<br />

Salone del Mobile<br />

07-12 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 18 Booth: E14<br />

MILANO/ITALY<br />

Heimtextil<br />

21-24 HAZİRAN <strong>2022</strong><br />

Hall: 3 Booth: A11<br />

FRANKFURT/GERMANY<br />

ForMóbile<br />

05-08 TEMMUZ <strong>2022</strong><br />

Hall: 1 Stand: D030<br />

SÃO PAULO/BRASIL<br />

BOYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş.<br />

1. O.S.B. 8. Cad. N: 60 38070 Kayseri/TURKEY P. +90 352 322 0588 F. +90 352 322 0589


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

TÜRKIYE’DEKI ILK RADISSON<br />

INDIVIDUALS OTELI AÇILDI<br />

Radisson Otel Grubu, Türkiye’deki ilk Radisson Individuals oteli, Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia Istanbul,<br />

a member of Radisson Individuals’ın açılışını duyurdu.<br />

Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet<br />

Camii ve Kapalı Çarşı dahil olmak<br />

üzere, pek çok turistik mekâna<br />

yürüme mesafesinde olan Royan <strong>Hotel</strong><br />

Hagia Sophia Istanbul, a member of<br />

Radisson Individuals, Tarihi Yarımada'nın<br />

kabinde yer alıyor. Royan <strong>Hotel</strong> Hagia<br />

Sophia Istanbul, a member of Radisson<br />

Individuals otelinin açılmasıyla Türkiye’ye<br />

beşinci Radisson Otel Grubu markasını<br />

kazandırıran grup, ülke genelindeki<br />

portföyünü, operasyonda ve yapım<br />

aşamasında olan oteller ile birlikte 40’ın<br />

üzerine çıkarıyor.<br />

49 adet standart, premium ve suit<br />

odalarıyla konuklarının evlerindeki sıcaklığı<br />

yakalayabilecekleri ortamlar sunuyor.<br />

Konuklar ayrıca, etkileyici görünüme sahip<br />

Marmara Denizi’ne ve bahçelere bakan<br />

odalarla manzaranın keyfini çıkarıyor.<br />

Otelde konuklara hizmet veren iki restoran<br />

bulunuyor, öğle yemeği ve akşam yemeği<br />

keyfini sıcak ve rahatlatıcı bir atmosferde<br />

çıkarabilecekleri Lobby Lounge ve kahvaltı<br />

ve uluslararası mutfakların lezzetlerini<br />

doyasıya deneyimleyebilecekleri Rooftop<br />

Restoran.<br />

Rankoussi: “2023 itibarıyla 50 otelin<br />

üstüne çıkmayı hedefliyoruz”<br />

Radisson Otel Grubu Afrika ve Türkiye<br />

Geliştirme Başkan Yardımcısı Ramsay<br />

Rankoussi, konuyla ilgili olarak şu ifadeleri<br />

kullanıyor: “Radisson Otel Grubunun,<br />

Türkiye’deki ilk Radisson Individuals<br />

oteline ilişkin anlaşmayı imzalayarak<br />

otelin açılışını yapmasıyla birlikte Grubun<br />

Türkiye’deki faaliyetlerini genişletmiş<br />

olduğunu açıklamaktan mutluluk<br />

duymaktayız. En yeni markamızla,<br />

bağımsız niteliğini korumayı amaçlayan ve<br />

zamanla grubun ana markaları arasında<br />

yer almayı isteyen, otel olarak kendi marka<br />

kimliklerini tesis etmiş ve hizmet puanı<br />

yüksek olan münferit oteller üzerinden<br />

hizmet vermeyi hedefliyoruz. Otel,<br />

Radisson Otel Grubu'nun global ağının<br />

avantajlarından ve grubun ülkedeki güçlü<br />

varlığının getirilerinden yararlanacaktır.<br />

Türkiye’de, operasyonda olan veya yapım<br />

aşamasında çalışmaları devam eden<br />

otel sayısını 2023 itibarıyla 50’nin üzerine<br />

çıkarmayı ve aynı zamanda İstanbul'daki<br />

lider konumumuzu pekiştirmeyi istiyoruz.<br />

Ortaklarımıza bize duydukları güven ve<br />

gösterdikleri destekten dolayı teşekkür<br />

ederiz.”<br />

Yıldırımlar: “Türkiye'de ilkini<br />

açmaktan gururluyuz”<br />

Radisson Otel Grubu'nun Orta ve<br />

Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye’den<br />

Sorumlu Kıdemli Bölge Başkanı Yılmaz<br />

Yıldırımlar, şu açıklamalarda bulundu:<br />

‘’Tüm zorluklara rağmen, Türkiye her<br />

daim büyüme gösteren bir ülke olarak<br />

turizmde en popüler ülkeler arasında<br />

yer almayı sürdürüyor. Türkiye’deki ilk<br />

Radisson Individuals otelinin açılışı bizi<br />

gururlandırıyor, bu gelişmeyle birlikte<br />

tüm pazarda marka çeşitliliğimiz daha da<br />

zenginleşirken, İstanbul’da hâlihazırda<br />

yerleşik olarak varlık gösteren Radisson<br />

Otel Grubunun artık ne kadar iyi tanındığı<br />

da ortaya konulmuş oluyor. Royan <strong>Hotel</strong><br />

Hagia Sophia Istanbul, a member of<br />

Radisson Individuals ile konuklarımız, eski<br />

kentin merkezinde yeni ve çok özel bir<br />

mekâna kavuşmuş olacak.”<br />

Royan <strong>Hotel</strong> Hagia Sophia<br />

Istanbul, a member of Radisson<br />

Individuals, Sultanahmet’in<br />

en merkezi ve güzel yerinde,<br />

konukların kendilerini İstanbul’un<br />

zengin tarihi mimarisi, kültürü<br />

ve sanat dokusuyla hemen iç<br />

içe bulabilecekleri bir noktada<br />

bulunuyor. Topkapı Sarayı,<br />

Ayasofya, Sultanahmet Camii,<br />

Hipodrom ve Yerebatan Sarnıcı gibi<br />

üç imparatorluğun dönemlerinden<br />

kalan önemli tarihi yapılara ve<br />

eski tarihi kent merkezine sadece<br />

birkaç dakika uzaklıkta yer alan<br />

otel, ister yürüyerek ister tramvayla<br />

kolayca ulaşabileceğiniz çok geniş<br />

bir restoran, kafe ve oteller ağına<br />

sahip, turistik yerlerin başında<br />

gelen bir bölgede konumlanıyor.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Döner<br />

sektöründe tek<br />

kadın girişimci<br />

Bahar Özürün<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

ÖzDöner markasının kurucu genel<br />

müdürü. Türkiye’de et ve döner<br />

sektörünün ilk ve tek kadın girişimcisi.<br />

Kariyerinin neredeyse üçte ikisi bu hikayeye<br />

adanmış. Döner kesip takmanın erkek<br />

tekelinde olduğu bir sektörde cesaret ve<br />

öğrenme azmiyle üstelik de. “Kadın eli değen<br />

her şey incelir” mottosuyla alanında kadın<br />

gücünü başarıyla temsil eden Bahar Özürün<br />

ile girişimcilik hikayesinden Türk dönerini<br />

dünya markası yapma hedefine kadar birçok<br />

başlıkta keyifli bir söyleşi yaptık.<br />

Et ve döner sektörüne uzanan<br />

girişimcilik hikayeniz nasıl<br />

başladı? Çocukluk ve ilk gençlik<br />

hayallerinizden, ideallerinizden<br />

başlayarak anlatabilir misiniz?<br />

Üç kardeşin en küçüğüydüm ve aramızda<br />

yaş farkı da olduğu için ablam ve ağabeyimin<br />

kitaplarını, dergilerini okuyarak büyüdüm.<br />

TÜBİTAK yayını Bilim ve Teknik dergisi ise<br />

favorimdi. Çünkü farklı coğrafyalar, uzay<br />

ile ilgili bilgiler, yeni keşifler, bunların<br />

hepsini barındırıyordu. Benim gibi<br />

meraklı ve okumaya hevesli bir çocuk için<br />

lunapark gibiydi. Birçok konuya aynı anda<br />

ilgi duyuyordum; diğer ülkeleri görmek,<br />

okuduğum değişik buluşları denemek,<br />

yer çekimsiz ortamda hareket etmek gibi<br />

hayallerim vardı. Bir kısmını yapsam da bu<br />

hayaller aynen devam ediyor aslında. Hala<br />

görmediğim çok yer var, yer çekimsiz ortamı<br />

da henüz deneyimleyemedim mesela.<br />

Nasıl bir eğitim aldınız? Sonrasında<br />

profesyonel ilk girişiniz nasıl oldu?<br />

1992 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi<br />

İşletme Mühendisliği Bölümü’nden<br />

mezun olduktan sonra aynı üniversitede<br />

MBA yaptım. Yaşım biraz ilerleyip meslek<br />

konularına sıranın geldiği yıllarda iki<br />

alanın yıldızı parlıyordu; ihracat ve menkul<br />

kıymetler borsası. Önce ihracat ve gıda,<br />

sonra ise ithalat ve iş makinesi yedek parçası<br />

sektöründe çalıştım. Seyahat tutkumdan<br />

olsa gerek, ihracatla başlayıp ithalatla devam<br />

ettim.<br />

Grubun bilgi işlem firması ile yürüttüğümüz<br />

ortak çalışmalar bu alana ilgimi fark etmemi<br />

sağladı. Yolum bir şekilde bilişimle kesişince<br />

sistem analizinin benim için daha doğru bir<br />

alan olduğunu anladım. 2003 yılına kadar<br />

bilişim sektöründe firmalara özel çözümlerin<br />

analiz ve tasarımında çalıştım. Yıllar içinde<br />

birçok farklı firmada da tüm işletme<br />

fonksiyonlarını içine alacak çalışmalarda<br />

bulundum.<br />

30’lu yaşların başında bu geniş tecrübeyi<br />

kullanabileceğim bir girişimimin olmasını<br />

hayal ediyordum. Fakat onun yerine hiç<br />

deneyimim olmayan bir alana yöneldim.<br />

Tam da o dönem bir teklif üzerine o tarihte<br />

sektör bile olmayan hazır dönerde üst düzey<br />

yöneticiliğe başladım. Firmam zaten başarılı<br />

bir start-up idi ve bu başarıyı sürdürerek<br />

her yıl katlanarak büyüdük. Döner de zaman<br />

içinde bir sektör haline geldi. Erkek egemen<br />

olarak bilinen bu sektörde görev yaptığım<br />

markalarda farklı ve inovatif çalışmalar<br />

yürütmek için gayret gösterdim. Önceki<br />

kariyerimden edindiğim analiz, problem<br />

çözme, verimlilik gibi tecrübelerimi dönerde<br />

de uyguladım.<br />

Tüm bu tecrübelerin üzerine bir de<br />

kendi markanızı kurdunuz. ÖzDöner<br />

fikri nasıl doğdu?<br />

ÖzDöner’i kurmaya karar verdiğimde<br />

sektörde profesyonel olarak 16. yılı geride<br />

bırakmıştım. Bir girişime başlarken bu<br />

deneyimi ardımda bırakıp başka bir ürün veya<br />

hizmet için çalışmak çok da anlamlı gelmedi.<br />

Ayrıca sektörün Avrupa’daki gelişme süreci<br />

dikkate alındığında, ülkemizdeki geleceğinin<br />

de oldukça parlak olduğu inancındaydım.<br />

Bu nedenle bir hazır döner üretim tesisi<br />

kurmaya karar verdim ve tıpkı benim gibi<br />

sektörden gelen dostlarımla birlikte 2019<br />

yılının nisan ayında ÖzDöner’i kurduk. Marka


“Kariyerimin yaklaşık üçte<br />

ikisi et ve döner sektöründe<br />

geçti. En iyi bildiğim iş<br />

bu olduğu için sektörde<br />

girişimci olarak devam<br />

etme kararı aldım. Bu<br />

adımı atarken koyduğum<br />

en önemli hedeflerin<br />

başında ise; en iyi döneri<br />

üretmek, döneri dünya<br />

markası yapmak ve erkek<br />

egemen olan sektörde kadın<br />

çalışan sayısını artırmaktı.<br />

Bu hedeflere ulaşmak<br />

için çalışmaya da devam<br />

ediyorum.”<br />

adımız ortakların soyadlarında bulunan<br />

“Öz” hecesinden geliyor. Aynı zamanda yurt<br />

dışında da OZ olarak algılanması da kolay<br />

akılda kalması için tercih nedenimiz oldu.<br />

Sadece kırmızı etten döner üretimi ve köfte<br />

çeşitleri yapmak üzere planlanan fabrikamız<br />

3.000 metrekare arazi içinde kurulu, 1.200<br />

metrekare kapalı alana sahip ve kapasite<br />

arttıkça genişleyebilecek şekilde tasarlandı.<br />

Et ve döner sektörüne bunca<br />

yoğunlaşırken korkularınız,<br />

kaygılarınız oldu mu hiç?<br />

Parlak bir iş fikri, gelecek vaat eden bir<br />

pazar ve alanında ilk olan bir girişim işletme<br />

yönetimi bakışıyla çok cazipti. Etin işlenmesi<br />

ve döner üretimi hakkında hiçbir fikrim<br />

yoktu. Ancak önceki işlerimde de hiç bilgim<br />

olmayan birçok konuda çalıştığım için bu beni<br />

korkutmadı. Öğrenme sürecinde çok destek<br />

gördüm, merakım ve okuma hevesim de çok<br />

faydalı oldu. Kariyerimin yaklaşık üçte ikisi<br />

et ve döner sektöründe geçti. En iyi bildiğim<br />

iş bu olduğu için sektörde girişimci olarak<br />

devam etme kararı aldım. Bu adımı atarken<br />

koyduğum en önemli hedeflerin başında<br />

ise; en iyi döneri üretmek, döneri dünya<br />

markası yapmak ve erkek egemen olan<br />

sektörde kadın çalışan sayısını artırmaktı. Bu<br />

hedeflere ulaşmak için çalışmaya da devam<br />

ediyorum.<br />

Özellikle yurt dışında Türk<br />

mutfağı algısında döner önemli<br />

bir yere sahip. Oysa bu imaj, Türk<br />

mutfağının tanıtımında çoğu zaman<br />

eleştiri alan bir konu da olmuştur.<br />

Benim merak ettiğim, dönerin sizin<br />

gözünüzde imajı ve hak ettiği yer<br />

neresi?<br />

Türk döneri sadece dünya çapında yaygın<br />

olarak tüketilen milli yiyeceğimiz değil,<br />

aynı zamanda en önemli kültür ihracat<br />

ürünümüz. Dönerimizin satıldığı her restoran<br />

da bir yerde fahri turizm elçiliğimiz ve ticari<br />

ataşeliğimiz. Bu açıdan bakılınca dönerin<br />

ekonomik değeri son tüketiciye yapılan satış<br />

cirosunun çok üzerinde aslında…<br />

Dünyada son dönemde sokak yiyecekleri<br />

trendi ön planda ve döner bu konuda çok<br />

şanslı. Tüketicinin gözü önünde hazırlanıyor,<br />

hızlı servis edilebiliyor, protein ağırlıklı ve<br />

sağlıklı bir yiyecek. Pandemi döneminde<br />

de gel-al ve paket servis dışında seçenek<br />

olmadığından yurt dışında bu hizmetleri<br />

sunan restoranlar satışta patlama yaşadı.<br />

Ancak dünya üzerinde neredeyse her ülkede<br />

bulunan, bunca tanınan ve sevilen bir yiyecek<br />

olmasına rağmen hala uluslararası başarı<br />

kazanmış bir döner zincirimiz yok. Bugüne<br />

dek bunu başarmayı misyon edinmiş birçok<br />

marka çıktı ise de maalesef henüz başaran<br />

olmadı.<br />

“Dönerin hala net bir imajı yok”<br />

Bunun birbirinden farklı birçok sebebi var


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

elbette. Ama bence her şeyden önce döner<br />

denince akla gelen net bir imajının olmaması<br />

geliyor. Pizza deyince üzerinde farklı<br />

malzemeler ve erimiş kaşar olan yuvarlak<br />

bir pide akla gelir. Hamburger bütün<br />

dünyada iki ekmeğin arasında köfte olarak<br />

sunulur, sadece arasındaki malzemeler<br />

değişir. Özetle bir üründen bahsedildiğinde<br />

ortada net bir algı var. Ancak dönerimiz<br />

öyle zengin ki, ocaktaki duruşundan son<br />

tüketimdeki sunumuna kadar birçok farklı<br />

döner çeşidi mevcut. Kıymadan yapılan döner<br />

de var, sadece etten yapılan da, bu ikisinin<br />

birleşiminden oluşan da.<br />

Dönerimizi tabağa koyup soğanla da<br />

sunuyoruz, dürüm lavaş içinde sosla da...<br />

Pide arası servis de mümkün, pilav üstü de...<br />

Bunlar bir yana Avrupa’da pide içinde birçok<br />

salata malzemesi ve sosla satılan dönerle<br />

Türkiye’deki sunumlar arasında muazzam<br />

fark var. Dolayısı ile bu kadar çeşit arasından<br />

net bir resim çıkmıyor. Bunun tek istisnası<br />

İskender, ancak o da tabaksız sunumun<br />

olamayışı ve yüksek kalorisi nedeniyle<br />

uluslararası arenada maalesef çok şanslı<br />

değil.<br />

“Artık bir Türk döner markası<br />

çıkarılabilmeli”<br />

Dolayısıyla yerel döner çeşitlerimizden tüm<br />

“Döner sektöründe kadın<br />

olarak engelleri aşınca<br />

işler daha kolay yürüyor.<br />

Evet belki başlarda çok<br />

kolay olmadı ama kimse<br />

de saygıda kusur etmedi.<br />

Sektörde uzun yıllar geçirip<br />

konuda uzmanlaştıkça<br />

da iş başka bir boyuta<br />

evrildi. Artık bana ‘döner<br />

sektörünün ablası’ diyorlar.<br />

Başlarda bu şekilde hitap<br />

edilmeyi yadırgıyordum<br />

ama artık kabullendim<br />

diyebilirim. Artık ben de<br />

kendimi ‘sektörün ablası’<br />

olarak görüyorum.”<br />

dünyada kabul görecek ve<br />

hızlı servis zincirlerindeki<br />

standartları karşılayabilecek<br />

birini ön plana çıkarıp bunun<br />

bir modelini oluşturmamız<br />

gerekiyor. Bunu başardıktan<br />

sonra diğer çeşitler için ayrı<br />

bir çalışma yapmak veya bu<br />

modelin içine almak mümkün<br />

olabilir.<br />

Model oluşturmak dendiğinde<br />

bunu masa-sandalyeaydınlatma<br />

olarak algılıyoruz<br />

ki, bu da dönerin marka<br />

olamamasının diğer bir<br />

nedeni. Bir yiyecek zinciri,<br />

öncelikle sayısal temellere<br />

dayanan aritmetik bir<br />

modeldir. Yiyecek maliyetleri,<br />

sabit ve operasyonel giderler<br />

sürdürülebilir gelir elde<br />

edilmesine yönelik belirlenmeli<br />

ve düzenli olarak kontrol<br />

edilmelidir. Sonrasında ise<br />

davranış modeli gelir ki, buna<br />

“operasyon standartları”<br />

diyoruz. İkisi de çok<br />

önemli olan bu konu döner<br />

restoranlarında tam olarak<br />

oturtulamamıştır. Bunun<br />

neticesinde de daha çok<br />

aile işletmelerinden oluşan<br />

Türkiye’de küçük büfeler,<br />

Avrupa’da da imbissler pazarın<br />

ezici çoğunluğunu oluşturur, organize<br />

perakende ancak yüzde 5 civarındadır.<br />

Dönerin artık gerçekten “yurt içi ve yurt<br />

dışında sevilen, yaygın tüketilen yiyecek”<br />

olmaktan çıkıp, bir tanıtım unsuru ve<br />

muazzam bir ekonomik güç olduğunun<br />

anlaşılması gerekiyor. Gerek Türkiye’de<br />

gerekse yurtdışında hükümet, ilgili<br />

sivil toplum kuruluşları, üreticiler ve<br />

markalarla birlikte döneri hem tüm dünyada<br />

sahiplenmek hem de kalitesini artırmak için<br />

birlikte çalışmalı, örgütlenebilmeli ve artık<br />

bir Türk döner markası çıkarılabilmeli diye<br />

düşünüyorum.<br />

Biraz önce kısaca değindiniz<br />

ama Covid-19 sürecini biraz<br />

daha açmanızı isterim. Pandemi,<br />

markanız için nasıl bir deneyim<br />

oldu? Krizi nasıl yönettiniz?<br />

Covid-19 pandemi sürecinde kalabalık cadde<br />

ve AVM'lerde şubesi bulunan işletmeler<br />

zor günler geçirdi. Paket ve al-götür servisi<br />

yapan işletmeler bu dönemi en az zararla<br />

kapattı. Avrupa'da pandemiden en az<br />

etkilenen yiyecek noktaları döner servis<br />

eden işletmeler oldu. Sınırlamalar nedeniyle<br />

fine-dining sektörü çalışamadığı için insanlar<br />

ev dışında bir şey yemek istediklerinde<br />

döneri tercih etti. Yani sokak faaliyetlerinin<br />

sınırlanması ile olağan müşterilerinin<br />

azalmasından kaynaklanan kaybı yeni gelen<br />

müşterilerle kapattı.<br />

Türkiye’de de benzer bir durum söz konusu<br />

oldu. Özellikle hafta sonu sokağa çıkış<br />

sınırlamaları nedeniyle kalabalık cadde<br />

ve meydanlar ile AVM'lerde ciddi sorun<br />

yaşandığı düşüncesindeyim. Ancak iş ve<br />

yaşam alanlarına yakın olan noktalar, servis<br />

şekillerini değiştirerek çok fazla kayıp<br />

yaşamadan süreci geçirdi. Dolayısıyla burada<br />

da döner, özellikle onaylı bir üreticiden hazır<br />

olarak temin ediliyorsa, en doğru ürün oldu.<br />

Kontrollü bir şekilde üretilip şoklanarak<br />

soğuk zincir altında tüketime sunulan ürün<br />

zaten herhangi bir risk taşımıyor. Servis<br />

noktasında da göz önünde bir proses ile<br />

müşteriye sunuluyor ve paket servis ile<br />

gel-al çalışma şekillerine çok uygun olduğu<br />

görüşündeyim.<br />

Artan et fiyatları da sektör<br />

açısından kritik bir konu, özellikle<br />

de bu dönemde. HoReCa sektörü bu<br />

artıştan ne şekilde etkilenmekte?<br />

İşletmelere önerileriniz olur mu?<br />

Dünyada enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan<br />

artıştan et de payını almış durumda. Aslında<br />

bir yıl önceki fiyatlarla karşılaştırdığımızda<br />

etten çok daha fazla zam alan gıda maddeleri<br />

var, ama et birçok nedenden ötürü ön planda.


Et fiyatlarının stabil hale gelmesi için, yıllar<br />

içinde sorun yumağı haline gelmiş birçok<br />

konunun tüm tarafları tatmin edecek şekilde<br />

çözülmesi gerekiyor. Bu da başarılması uzun<br />

zaman alacak bir problem maalesef.<br />

HoReCa tarafında fiyat artışlarının yansıması<br />

daha az tüketim olarak gerçekleşti ve<br />

azalmaya devam ediyor. Dönerden örnek<br />

verecek olursak, yemekhane menülerinde<br />

ayda birer kez et ve piliç döner bulunurken<br />

bir ay et, bir ay piliç dönere geçiş yapıldı.<br />

Bazı mutfaklarda ise, et döner tamamen<br />

terkedildi. Okul kantinlerinin neredeyse<br />

tümünde et ürünü bulunmuyor, sadece<br />

piliç ürünleri satılmakta. Ancak orada da<br />

büyük fiyat artışları yaşandı ve piliç fiyatların<br />

kırmızı et fiyatlarına oranı 1/3’den 1/2'ye<br />

kadar yükseldi. Bu fiyat artışları ile birlikte<br />

işletmelere verebileceğim tavsiye, ürün<br />

ucuzlatmak için yapılacak hilelere karşı daha<br />

dikkatli olmaları.<br />

Bir kadın girişimci olarak<br />

iş dünyasında kadın olmak<br />

üzerine neler söyleyebilirsiniz?<br />

Sektörünüzün hemcinslerinize<br />

sunduğu fırsatlar/ fırsat<br />

eşitsizlikleri konusunda tespitleriniz<br />

ve tavsiyeleriniz neler olur?<br />

Sektörden bağımsız olarak Türkiye'de<br />

kadın yönetici olmak başlı başına zor. En<br />

zor kısmı da önyargılar ve biz kadınlar<br />

dahil tüm toplumun içselleştirdiği değer<br />

yargıları aslında. Örneğin önemli bir<br />

toplantı sırasında erkek bir yöneticinin<br />

çocuğundan gelen telefonu açması takdir<br />

görüyor ve başarılı yönetici-sorumlu aile<br />

babası imajını pekiştiriyor. Ancak aynı<br />

davranışı kadın yönetici yaptığında zayıf<br />

yöneticilik, önce iş değil önce annelik, ev ile<br />

iş dengesi kuramama gibi birçok kavram<br />

ile yargılanıyor. Bu değerler öyle derinlere<br />

kodlanmış ki bazı engelleri herkesten önce<br />

kendimiz farkında bile olmadan koyabiliyoruz.<br />

Bizim sektörümüzde kadın olmak da bu<br />

engeli aşınca kolay aslında. Evet erkek<br />

egemen bir sektör, ama kimse size<br />

saygıda kusur etmiyor, en azından benim<br />

deneyimim bu şekilde oldu. Özellikle<br />

başlarda pek dikkate alınmayabiliyorsunuz<br />

ama aynı işi yapan ve aynı dili konuşan<br />

bir insan olduğunuz anlaşıldığında zaten<br />

engeller geride kalıyor. Belki ben bu<br />

konuda şanslıydım, belki de zorluk olarak<br />

algılanması gereken şeyleri umursamayıp<br />

yoluma devam ettiğim için çok da<br />

zorlanmadım açıkçası.<br />

Döner sektöründe kadın olarak engelleri<br />

aşınca işler daha kolay yürüyor. Evet belki<br />

başlarda çok kolay olmadı ama kimse de<br />

saygıda kusur etmedi. Sektörde uzun yıllar<br />

geçirip konuda uzmanlaştıkça da iş başka bir<br />

boyuta evrildi. Artık bana ‘döner sektörünün<br />

ablası’ diyorlar. Başlarda bu şekilde<br />

hitap edilmeyi yadırgıyordum ama artık<br />

kabullendim diyebilirim. Artık ben de kendimi<br />

‘sektörün ablası’ olarak görüyorum.”<br />

“Tüm işlerde kadın çalışanlara<br />

fırsat verdim”<br />

Dikkat ederseniz, hangi sektör olursa<br />

olsun, kadının girdiği yerde bir düzey<br />

artışı olur. Herhangi bir ortama, bir kadın<br />

girdiğinde erkekler kendilerine çekidüzen<br />

verir. En erkek egemen alan olan futbolda<br />

bile kadınların varlığı, söz konusu spora<br />

bir estetik kazandırdı. Dolayısıyla et ve<br />

döner sektöründe de gerek çalışan gerek<br />

yönetici olarak kadınların varlığı, sektöre<br />

bir düzen, estetik, nezaket ve daha büyük<br />

bir kalite düzeyi getirir ve getirmiştir. Bunu<br />

bizzat yaşadığım deneyimlerle gördüm.<br />

Dahası, kadının çalıştığı sektörde, kadının<br />

detaycı doğasından kaynaklı olarak, hijyen<br />

seviyesinin de arttığını gözlemleriz. Yine<br />

kadının doğasında olan anaçlık içgüdüsü<br />

de ortama ayrı bir tat ve sıcaklık katar.<br />

Çalışanların motivasyonunu artıran bir<br />

durumdur bu. Bundan başka yine kadının<br />

detaycı doğasından kaynaklı olarak,<br />

ekonomide kadının varlığı, erkeklerin<br />

gözünden kaçabilecek bazı noktaların ön<br />

plana çıkarılmasını ve işletmelerin karlılığının<br />

artması açısından da önemlidir.<br />

Bugüne dek yöneticilik yaptığım tüm<br />

şirketlerde “Kadın Eli Değen Her Şey İncelir”<br />

mottosuyla yola çıkarak et hazırlama ve<br />

döner takma gibi erkek egemen olanlar<br />

dahil tüm işlerde kadınlara fırsat verdim.<br />

Bu konuda birçok projenin içerisinde yer<br />

aldım. ÖzDöner markamızda da et ve döner<br />

sektöründe kadın gücünü temsil etmeye<br />

ve kadın çalışanlara fırsat vermeye devam<br />

edeceğim.<br />

Biraz da sizi tanıyalım mı? Bize<br />

iş ve evdeki Bahar Özürün’ü nasıl<br />

tanıtırsınız?<br />

Hem evde hem de işte huzurlu olmak benim<br />

için çok önemli. Hayat gerçekten çok kısa ve<br />

büyük çoğunluğunu çalışarak geçiriyoruz.<br />

O yüzden işimizde mutlu olmazsak bu<br />

muazzam bir kayıp olur. Bunu her işe alımda<br />

adaylarımıza hatırlatıyor, iş yeri huzurunu<br />

korumanın yetenek, deneyim ve eğitim kadar<br />

öncelikli olduğunu özellikle belirtiyorum.<br />

İşimi seviyor ve zevk alarak yapıyorum.<br />

Yönetici olarak da hem detayı hem bütünü<br />

de görmek gerektiğine inanıyorum. Durumu<br />

anlamak için bazen daha yakından bakmak<br />

gerekiyor, bazen de geriye çekilip uzaktan<br />

bakmak daha net anlamamızı sağlıyor.<br />

İşleyen sistemler, hataya engel olacak<br />

önlemler kurmak çok önemli ama insan<br />

kaynağı olmadan en mükemmel sistemler<br />

bile başarıya ulaşmıyor. Birlikte çalıştığım<br />

insanlar bu yüzden çok önemli. Bilgi ve<br />

deneyimi aktarmaya, geri bildirim vermeye,<br />

yetiştirmek için emek harcamaya inanıyorum.<br />

Evde ailemle birlikte zaman geçirmek çok<br />

büyük keyif. Bitkilerle uğraşmak da beni<br />

çok rahatlatıyor, zamanın nasıl geçtiğini<br />

anlamıyorum.<br />

Son olarak “hayatınızın girişimi”<br />

ne olurdu diye sorsam? Bundan<br />

sonrası için planlarınız, projeleriniz,<br />

hayalleriniz neler?<br />

İşimle ilgili gerçekleştirmek istediğim proje,<br />

dönerden bir dünya markası çıkarmak<br />

elbette. Dönerimiz bunu hak ediyor<br />

gerçekten.<br />

Özel olarak da tarıma büyük ilgim var.<br />

Çapasız pulluksuz tarım, yerel tohum<br />

kullanımı, zararlılarla doğal yollarla<br />

mücadele konularını araştırıp mikro ölçekte<br />

uygulamaya çalışıyorum. Gerçekleştirmek<br />

isteyebileceğim hayal proje de bunları hayata<br />

geçirmek olurdu.<br />

Tabii bir de çocukluk hayalim olan<br />

tüm dünyayı dolaşmak var, bunu da<br />

gerçekleştirmeyi umuyorum.


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

KÜLSAN A.Ş.<br />

İHRACAT MÜDÜRÜ YEŞIM ÖZSAN<br />

“İHRACAT AĞIMIZI GENIŞLETMEYE<br />

DEVAM EDIYORUZ”<br />

1974 yılından bu yana Türkiye'de Thermoset ® melamin sofra takımı ve yemek servisi<br />

ürünleri kategorisinde liderliğini sürdüren KÜLSAN A.Ş., yenilikçi ürünleri ile HoReCa<br />

pazarındaki rekabet gücünü artırıyor.<br />

1987 yılında ilk ihracatını Dubai'ye<br />

yapan KÜLSAN, ürünlerini beş kıtada<br />

65'ten fazla ülkeye satan tanınmış<br />

bir marka haline geldi. KÜLSAN<br />

İhracat Müdürü Yeşim Özsan, Avrupa,<br />

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın ana<br />

pazarlarının yanı sıra ABD, Kanada ve<br />

bazı Orta ve Güney Amerika ülkelerine<br />

de satış yaptıklarının altını çizdi. 2018<br />

yılı sonunda Çerkezköy-Tekirdağ'daki<br />

12.500 m 2 'lik yeni fabrikasına taşınan<br />

firma, yenilikçi ürünleri ile hem ev hem<br />

de HoReCa pazarlarına hizmet vermeye<br />

devam ediyor.<br />

“Estetik ve fonksiyonelliği<br />

hedefliyoruz”<br />

Estetik ve fonksiyonelliğin önemine<br />

KÜLSAN İhracat Müdürü<br />

Yeşim Özsan<br />

değinen Yeşim Özsan, “Estetik bir<br />

görünüm sağlarken, aynı zamanda<br />

kullanımı tatmin eden dekoratif ve<br />

dayanıklı Thermoset ® melamin sofra<br />

takımları ve yemek servis ekipmanları<br />

üretmeyi hedefliyoruz. Avrupa'da<br />

masaüstü ürünleri için kalite ve çeşitlilik<br />

üreten lider şirket olmayı taahhüt<br />

ediyoruz.” dedi.<br />

“Yenilikçi tasarımlarla fark<br />

oluşturmaya odaklanıyoruz”<br />

En iyiyi sunmak hedefiyle üretim<br />

faaliyetlerini sürdürdüklerini dile getiren<br />

Yeşim Özsan, “KÜLSAN tasarım ekibi,<br />

müşterilere en iyiyi ve en iyi yeniliği<br />

sunabilmek için ürün geliştirme ve


“Estetik bir görünüm<br />

sağlarken, aynı zamanda<br />

kullanımı tatmin eden<br />

dekoratif ve dayanıklı<br />

melamin sofra takımları<br />

ve yemek servis<br />

ekipmanları üretmeyi<br />

hedefliyoruz. Avrupa'da<br />

masaüstü ürünleri için<br />

kalite ve çeşitlilik üreten<br />

lider şirket olmayı<br />

taahhüt ediyoruz.”<br />

yeni trendler konusunda çok çalışıyor.<br />

Profesyonel kadromuz, müşteri<br />

ihtiyaçlarını anlamak ve satın alma<br />

faaliyetlerinin her türlü aşamasında<br />

destek olmak için daima yakın temas<br />

halindedir.” diye konuştu.<br />

“Fuarlara katılmak vizyonumuzu<br />

genişletiyor”<br />

Fuarlara katılmanın önemine de vurgu<br />

yapan Özsan, “Firmamız 1987 yılından<br />

bu yana hem yerel hem de uluslararası<br />

fuarlarda yer almaktan gurur duyuyor.<br />

Fuarlarda yer almak bize yeni müşteriler<br />

edinme, yenilikleri sergileme ve farklı<br />

pazarları gözlemleme fırsatı veriyor.<br />

Vizyonumuzu genişletmek ve pazarın<br />

ihtiyaçlarına göre doğru ürünleri<br />

geliştirmek için fuarlarda yer almak son<br />

derece önemlidir.” ifadelerini kullandı.<br />

“Tüm gücümüzle çalışmaya devam<br />

edeceğiz”<br />

Yeşim Özsan, “KÜLSAN, tüm<br />

hissedarlarına, çalışanlarına,<br />

tedarikçilerine ve müşterilerine değer<br />

katarken, ürün yelpazesini geliştirmek<br />

ve pazarlarını genişletmek için var<br />

gücüyle çalışmaya devam edecek.”<br />

sözleriyle çok çalışmanın önemine de<br />

vurgu yaptı.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka güncel<br />

Bizim Toptan<br />

cirosunu 2,3 milyar<br />

TL’ye yükseltti<br />

Türkiye’nin en yaygın organize toptan marketi Bizim<br />

Toptan, <strong>2022</strong> yılının ilk çeyrek sonuçlarını Kamuyu<br />

Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. Bizim Toptan,<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk üç ayında cirosunu bir önceki yılın aynı<br />

dönemine göre yüzde 62,3 artırarak 2,3 milyar TL’ye<br />

yükseltti. Bizim Toptan Genel Müdürü Hüseyin Balcı, Bizim Toptan’ın gösterdiği başarılı<br />

performansla ilgili şunları söyledi: “Çok kanallı satış modelimiz, geniş müşteri yelpazemiz,<br />

dijitalleşme yatırımlarımızın sağladığı avantaj ve güçlü CRM altyapımızla <strong>2022</strong> yılının ilk<br />

çeyreğinde de satış gelirlerimizi, kârlılığımızı ve müşteri sayımızı artırdık. SAP altyapısına<br />

geçiş projemiz sayesinde ilerleyen dönemlerde dijital altyapımız daha da güçlenecek<br />

ve dijitalleşmeye yönelik projelerimiz artacak. Böylece halihazırda yapay zekâ destekli<br />

modellerimizle müşterilerimize sunduğumuz kişiselleştirilmiş kampanyalar gibi avantajları<br />

çeşitlendireceğiz. Bu çalışmalarımız özellikle kurumsal müşterilerimize hizmet verdiğimiz<br />

EDT tarafındaki büyümemize de katkı sağlıyor. Bununla birlikte Seç Market modelimizle<br />

hem iş birliği içinde olduğumuz esnafımıza kazandırıyor hem de aramıza yeni katılan iş<br />

ortaklarımızla daha güçlü bir ekosistem oluşturarak gelirlerimizi artırıyoruz. <strong>2022</strong>’de<br />

dijitalleşme projelerimizi artırmayı ve güçlü performans göstermeyi sürdüreceğiz.”<br />

7 küresel girişim<br />

arasında yerini aldı<br />

Yenilikçi enerji verimliliği,<br />

döngüsel ekonomi,<br />

kaynak verimliliği ve<br />

sürdürülebilir enerji<br />

çözümleri aracılığıyla<br />

iklim değişikliğiyle<br />

mücadele eden girişimleri<br />

destekleyen Clim@<br />

Scaler <strong>2022</strong> programı<br />

sonuçları açıklandı.<br />

Green for Growth Fund<br />

ve Rockstart tarafından<br />

düzenlenen Clim@ Scaler <strong>2022</strong> programına seçilen<br />

7 küresel girişimden biri de Fazla Gıda oldu. Clim@<br />

Scaler <strong>2022</strong>, sürdürülebilirlik sorunlarıyla başarılı<br />

bir şekilde mücadele eden ve iklim çözümlerini<br />

ölçeklendirmek isteyen etkili girişimleri teşvik<br />

etmeyi amaçlıyor. Fazla Gıda Kurucu Ortağı<br />

ve CEO'su Olcay Silahlı, çok mutlu oldukları<br />

belirterek, “28 farklı ülkeden gelen 150’den fazla<br />

başvuru arasından; sürdürülebilir iş modellerini<br />

ölçeklendirme, etki yaratma ve daha sürdürülebilir<br />

bir geleceği destekleme potansiyelleri ölçümlenerek<br />

seçilen 7 girişim arasında yer almak çok onur<br />

verici. Ayrıca Loggma ekibi ile birlikte ülkemizi<br />

uluslararası bir platformda temsil ediyor olmanın<br />

gururunu yaşıyoruz. Tüm Fazla Gıda ekibine, birlikte<br />

fazlayı faydaya çevirdiğimiz iş ortaklarımıza ve<br />

destekçilerimize teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.<br />

Gürok Grubu kurumsal<br />

kimliğini yeniledi<br />

Sofra camı ve cam ambalajdan kiremite,<br />

turizmden yapıya kadar farklı sektörlerde<br />

alanının öncüsü olmayı başaran Gürok Grubu,<br />

son yıllarda hız verdiği yatırımlarını ve dönüşüm<br />

sürecini yenilenen kurumsal kimliğiyle bir adım<br />

öteye taşıyor. Çatısı altında dünyanın en büyük 5.<br />

sofra camı markası LAV, cam ambalaj üreticisi<br />

GCA, Gürok Kiremit, turizm sektöründe 30 yılı<br />

aşkın tecrübesiyle Ali Bey <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />

ultra lüks segmentte yer alan JOALI Maldives<br />

ve JOALI BEING, yapı sektöründe ise Lapis<br />

Yapı markaları yer alan grup, adını da Gürok Holding’den Gürok Grup’a<br />

dönüştürdü. Başlattıkları değişim süreci ile ilgili açıklama yapan Gürok Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, “1948’de Kütahya’da faaliyete<br />

geçtiğimiz günden bu yana sanayi, turizm ve yapı sektörlerindeki uzmanlık<br />

alanlarımızı genişleterek Türkiye’yi ileriye taşıyan projeleri hayata geçirdik.<br />

Daha güçlü ve yenilikçi bir grup inşa etmek için çıktığımız yolculuğumuzda,<br />

bizi hep üç temel ilkemiz motive etti: ‘Sınırsız düşün, cesur davran, iyi yap’…<br />

Kütahya’dan yola çıkarak tüm Türkiye’ye ve dünyaya yayılan markalarımızla<br />

yer aldığımız tüm sektörlerde, kendini tekrar etmeyen özgün, yenilikçi ürün<br />

ve hizmetlerle deneyimi sıradanın ötesine taşımak için çalışıyoruz. Köklü<br />

mirasımız ve gelecek arasında bir köprü vazifesi üstlenerek paydaşlarımız,<br />

toplumumuz, ülkemiz, daha yaşanılır bir dünya ve daha iyi bir gelecek inşa<br />

etmeye odaklanıyoruz. Yenilikçi yaklaşımımız ve tüm paydaşlarımızla bu<br />

hedefe ilerliyoruz” dedi.<br />

Doğanın sürdürülebilir dengesi<br />

her adımda korumada<br />

Sürdürülebilirliğe verdiği<br />

önemle enerji verimliliği<br />

konusunda ürün ve iş yapış<br />

süreçlerini her geçen gün<br />

geliştiren İsviçreli sıhhi tesisat<br />

devi Geberit, çevreyi koruyan<br />

ve iyileştiren adımlar atıyor.<br />

Kaynakların korunması, enerji<br />

ve karbon azaltımı, akıllı su<br />

yönetimi, yeşil lojistik ve bina konseptleriyle kapsamlı bir eylem<br />

planı uygulayan Geberit, ekolojik dengenin korunmasına yardımcı<br />

oluyor. Uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde ekolojik tasarım ilkesini<br />

ürünlerinin geliştirilmesine uygulayan Geberit, bu sayede ileriye<br />

dönük operasyonlar gerçekleştiriyor. Her yeni ürününü ekolojik<br />

açıdan bir öncekinden daha iyi duruma getiren üretim süreci ise<br />

sürdürülebilirliğe verdiği önemi kanıtlıyor. Uzun yıllar sorunsuz<br />

kullanım imkanı veren Geberit ürünleri, projelerde sürdürülebilir<br />

inşaata ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyor. Karbon<br />

emisyonlarını ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik stratejiler<br />

uygulayan Geberit, mevcut yaklaşımını her yıl güncelleyerek<br />

çevreyi korumayı sürdürüyor. Karbon yoğunluğunu her yıl yüzde 5<br />

azaltma prensibiyle iş süreçlerini geliştiren Geberit, 2035 itibarıyla<br />

nispi karbon emisyonlarını 2015'e kıyasla yüzde 80 azaltmayı<br />

hedefliyor.


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

TÜRKIYE’NIN EN<br />

BÜYÜK KAPSÜL<br />

KAHVE ÜRETICISI<br />

NISH KAHVE<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Benzersiz kahve üretimi’ hedefiyle<br />

çıktıkları yolda, 2015 yılından bu yana<br />

pazarı mükemmel ve eşsiz ürün<br />

seçenekleriyle yeniden şekillendiren Nish<br />

Kahve, HoReCa kanalında Türkiye’nin en<br />

büyük kapsül kahve üreticisi olarak yerini<br />

sağlamlaştırıyor. Bu yıl içinde yeni bir<br />

üretim tesisi yatırımıyla kapasitesini ikiye<br />

katlamaya hazırlanan üretici markanın<br />

<strong>2022</strong> büyüme odaklarını ve sektöre dönük<br />

faaliyetlerini Nish Kahve Sepeti Kurucu<br />

Ortağı Deniz Bengül ile konuştuk.<br />

Nish Kahve’yi tanıtarak, kategoride<br />

yer alan ürünleriniz hakkında bilgi<br />

verir misiniz?<br />

Nish Kahve olarak hizmet anlayışımız,<br />

mükemmel ve eşsiz tatta taze kahveyi hem<br />

üretici hem de tedarikçi olarak tüketiciye<br />

sunmaktır. Markamızı diğer kahvelerden<br />

ayıran özelliklerin başında, ülkenin ve<br />

bölgenin yüksek kalitede ürün veren<br />

özel çiftliklerinden, SCA değerlendirme<br />

notlarında sektör ortalama sınırının<br />

üzerinde olan yeşil çekirdeklerini seçerek<br />

benzersiz kahve tadını oluşturması geliyor.<br />

Bu özellikteki çekirdekler, endüstriyel<br />

kavurma yöntemleri yerine daha küçük<br />

kavurma makinelerinde her zaman aynı<br />

reçete ile kavrulur. Bu uygulamanın amacı,<br />

kahvenin hem tazeliğini korumak hem<br />

de her kavurmada aynı lezzeti ön plana<br />

çıkarmaktır. Özenle seçilerek kavrulan<br />

Nish Kahve çekirdeklerinin aynı lezzette<br />

ulaştırılması için her biri valfli, BRC<br />

standartlarına uygun, içerideki ürünün daha<br />

uzun süre tazeliğini koruyabileceği şekilde<br />

ambalajlanır. Tüm ürünler, kullanılan<br />

çekirdeğin ülke, bölge, yükseklik ve tadım<br />

notları ile hazırlanan özel etiketleri ile<br />

sunulmaktadır.<br />

Pazarda hangi markalarla yer<br />

alıyorsunuz?<br />

Pazarda Nish Kahve ve Sirius Kahve<br />

markalarımızla yer alıyoruz. Türk kahvesi,<br />

espresso, filtre kahve, aromalı filtre kahve,<br />

pratik filtre kahve, kapsül kahve, aromalı<br />

kapsül kahve, single origin kahve, özel<br />

Kahve Sepeti Kurucu Ortağı Deniz Bengül<br />

ürünler, toz içecekler, soğuk kahve, cam<br />

şişe şurup, filtre kahve kağıtları, fincan ve<br />

kupa ise ürünlerimiz arasında geliyor.<br />

Neden Nish Kahve? Markanın bir<br />

isim hikayesi var mı?<br />

Nish kelime anlamıyla ‘unique’ yani tek<br />

olan, eşi benzeri olmayan bir ürün ifadesine<br />

sahip. Biz de markamızı konumlandırırken<br />

‘Nish Kahve’ ismini seçerek eşi benzeri<br />

olmayan kalitede bir kahve üretmek<br />

istememizden kaynaklı. Bu anlamda<br />

özellikle yaptığımız çalışmalarda “Nish”<br />

isminin daha ön plana çıktığını gördük.<br />

Bundan 7 yıl önce “Nish” olarak sektöre<br />

girdiğimizde biz ne yaparsak daha iyi bir<br />

kahve, daha farklı bir ürün sunabiliriz diye<br />

baktığımızda, günlük kavurma yapmak<br />

suretiyle rafta ürün bekletmeyip, gelen<br />

sipariş üzerine üretim yapan, farklı olan, tek<br />

olan bir ürün ve markayı seçtik.<br />

<strong>2022</strong>’ye hangi yeni ürün gruplarıyla<br />

girdiniz, bu yıl piyasaya sunacağınız<br />

yeni kahve çeşitleri var mı?<br />

<strong>2022</strong> yılında pratik kahveler ve aromalı<br />

kapsül kahveler gibi yeni ürün gruplarımızla<br />

müşterilerimizin karşısında yer aldık.<br />

Bununla beraber özellikle pandemi<br />

sürecinin etkisiyle değişen müşteri<br />

hareketlerinden 80 gramlık filtre kahve<br />

ürünlerimizi çıkararak büyük ilgi ve beğeni<br />

gördük.<br />

HoReCa kanalında en fazla talep<br />

gören kahve çeşitleri neler?<br />

Özellikle Türk kahvesine ilgi<br />

nasıl? Dünyada bilinirliğini ve<br />

popülaritesini artırmak için sizce<br />

neler yapılmalı?<br />

HoReCa kanalında en fazla ilgi gören<br />

ürünler, 1 kg’lık filtre kahve ve espresso<br />

kahve çeşitleri. Bunlarla beraber kapsül<br />

kahvelerde 5’li ve 7’li bundle paket dediğimiz<br />

ürünlerden çok talep alıyoruz. Ayrıca kahve<br />

şurupları da kahvenin dışında pastacılık ve<br />

kokteylde de kullanılabildiği için yoğun talep<br />

gören ürünler arasında yer alıyor.<br />

Türk kahvesi konusunda ise, ilgi çok<br />

yüksek. Türk kahvesini biz geçen yıl<br />

Afrika’da Mauritius Adası’na kadar ihraç<br />

ettik. Rusya’daki Türkiye Cumhuriyetlerine<br />

gönderdik. Özellikle Türkiye’ye gelip de tatil<br />

yapan yabancı turistlerde kendi ülkelerine<br />

döndüklerinde bizim kahvemizi arar<br />

olduklarını görüyoruz. Bununla beraber yurt<br />

dışı satış kanallarında da Türk kahvesine ilgi<br />

her geçen gün artıyor. Dünyada bilinirliğini<br />

ve popülaritesini artırmak amacıyla da<br />

bizim yerli ve milli bir ürünümüz olarak<br />

bakanlık tarafından da desteklenmesi,<br />

tüm Türkiye’nin yurt dışı temsilciliklerinde<br />

sürekli ikram edilmesi ve başka devlet<br />

desteklerinin de oluşması bize büyük<br />

kolaylık sağlayacak.<br />

Tabii şunu da unutmamak lazım. Türk<br />

kahvesinin Türkiye’de üretilmesi,<br />

kavrulması ve paketlenmesi de verilmesi


gereken en önemli desteklerin başında<br />

geliyor. Şu anda bildiğiniz üzere yabancı<br />

bir marka Türkiye’de satmış oldukları<br />

Türk kahvesinde yurt dışında kavurarak,<br />

paketleyerek Türkiye’ye getirip satıyor.<br />

Bunların önüne geçmekte de fayda var.<br />

Sektörün pandemi sonrası gelişimi<br />

hakkında neler düşünüyorsunuz?<br />

Pandemi süreci sektörümüzde şöyle<br />

bir gelişim ortaya koydu: İş yerlerinde<br />

ve sokakta tüketilen kahve evde de<br />

tüketilmeye başlandı. O nedenle evde hızlı<br />

tüketim satış ve online kanallarda çok<br />

ciddi bir ciro artışı oluşturdu. Pandemi<br />

sonrasında da bu ciro artışının devamlılığını<br />

görüyoruz. Bu durum da, sektörümüzde<br />

daha çabuk tüketilen, nispeten daha küçük<br />

ambalajların hem satın alma fiyatının<br />

düşüklüğü hem de hijyenik açıdan daha<br />

kısa sürede tüketilmesine de büyük katkı<br />

sağladı.<br />

Bu alanda Türkiye dünyanın<br />

neresinde?<br />

Dünyadaki ve Türkiye’deki gelişime<br />

baktığımızda, ülkemizde her yıl kişi başı<br />

kahve tüketiminin artması çok sevindirici.<br />

Bizde bu artışın granür kahve gibi kimyasal<br />

prosesten geçenler yerine daha nitelikli<br />

kahvelerle elde edilmesi elbette ki ülkemiz<br />

açısından da başarılı bir sonuç ortaya<br />

koyuyor.<br />

Önümüzdeki dönemde tüketicileri<br />

neler bekliyor? Pandemi sonrası<br />

değişen tüketici alışkanlıklarına<br />

ilişkin neler söyleyebilirsiniz?<br />

Otellerin ve restoranların<br />

beklentileri ne yönde değişti? Bu<br />

değişimde marka olarak ne şekilde<br />

konumlanıyorsunuz?<br />

Pandemi sonrası değişen tüketici<br />

alışkanlıklarına ilişkin en önemli durum,<br />

gramajların düşmesi. Artık müşteriler<br />

daha düşük gramajlı ürün istiyor. Özellikle<br />

kapsül kahve talebinde de çok ciddi bir artış<br />

sağlandığını görüyoruz. Aynı şekilde oteller<br />

ve restoranlar da da çok ciddi bir değişim<br />

söz konusu. Şunu söyleyebilirim, bazı<br />

restoranlar çok büyük, kazan tipi dediğimiz,<br />

2-3 kaşıklı diye tabir edilen büyük espresso<br />

makinelerini kaldırarak kapsül kahveye<br />

geçmeyi tercih ediyor. Bu hem kullanım<br />

kolaylığı hem elektrik sarfiyatındaki<br />

düşüklük hem de uzman personele ihtiyaç<br />

duymadan ve en önemlisi hijyenik açıdan<br />

kapsül kahve kullanımının çok ciddi arttığını<br />

gözlemliyoruz.<br />

Türkiye’deki en büyük kapsül kahve üreticisi<br />

olarak bizim de pazarda hizmet verdiğimiz<br />

müşteri sayısı her geçen gün artıyor. Ayrıca<br />

fason veya ‘private label’ olarak tabir<br />

ettiğimiz firmaların kendi markasıyla üretim<br />

konusundaki müşteri sayımız da her geçen<br />

gün artış gösteriyor.<br />

Ar-Ge, Ür-Ge çalışmalarınız<br />

hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />

Teknolojiye dönük neler<br />

yapıyorsunuz?<br />

Kurulduğumuz ilk günden beri Ar-Ge ve<br />

teknolojiye çok büyük önem veren bir<br />

firmayız. Şu anki üretim çalışmalarımızda<br />

kahvenin kavrulmasından dinlendirilmesine<br />

ve öğütülmesine kadarki tüm prosesleri<br />

tamamıyla el değmeden gerçekleştiriyoruz.<br />

Kahveler, yeşil çekirdekler havayla kavurma<br />

makinesinin üzerine alınarak makinede ve<br />

tamamen bilgisayar ortamında pls kontrollü<br />

profil kavurma şeklinde yapılıp, her zaman<br />

aynı kalitede ürünler elde etmemizi sağlıyor.<br />

Bununla beraber yaptırmış olduğumuz<br />

özel öğütücü sistemlerle kavrulan<br />

kahve dinlendikten sonra direkt öğütme<br />

makinesinin içerisine geçerek öğütülüyor.<br />

Tüm bu proseslerin her birinin el değmeden<br />

yapılması bizlere hem ürün kalitesinde<br />

süreklilik fırsatı sunarken hem de hijyen<br />

açısından büyük faydalar sağlıyor. Yine<br />

kapsül konusunda da yaptığımız yeni<br />

Ar-Ge faaliyetleriyle beraber kapsülün<br />

raf ömrünü içerisine azot veya nitrojen<br />

doldurmak suretiyle 24 aya kadar<br />

çıkabildiğini de gördük. Ar-Ge’de özellikle<br />

yeni ürün konusunda çok ciddi çalışmalar<br />

içerisindeyiz.<br />

Gündeminizde yeni yatırımlar,<br />

projeler var mı?<br />

Elbette var. Artan üretim kapasitemizi<br />

karşılamak üzere tesisimizi daha büyük<br />

bir alana taşımak için çalışıyoruz. Üretim<br />

yeri arayışımız halen devam ediyor. Bu<br />

yatırımla beraber daha büyük kapasitelerde<br />

üretim yapabilir hale geleceğiz. Bu yıl<br />

içerisinde yeni üretim tesisine geçerek hem<br />

yeni kavurma makinesi hem yeni dolum<br />

makineleri hem de kapsül konusundaki<br />

ilave bir yatırımla kapasitemizi iki katına<br />

çıkarmak için çalışacağız.<br />

Ayrıca yaptığımız yeni anlaşmalarımızla<br />

Nato akreditasyonunu sağlamış olduk.<br />

Nato’daki tüm tesislere mal satabilir hale<br />

geldik. Amerika’ya da ürün satabilmek<br />

için FDA onay sürecimizi tamamladık.<br />

Bugün Akyıldız’ın tüm ürünleri Nish ve<br />

Sirius’un FDA onayına sahip. Bu dönemde<br />

ayrıca ihracattaki pazar payımızı artırmak<br />

ve yeni pazarlara ürün sağlamak için<br />

faaliyetlerimize de hız kazandırdık.


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

GELECEĞIN ŞEF<br />

AKADEMISYENI<br />

MURAT İLKE<br />

ÖZIPEK<br />

Edirne doğumlu. İlk ve ortaokul<br />

dahil uzun yıllar Kırklareli’nin<br />

Babaeski ilçesinde yaşamış.<br />

Çocukluğundan beri elektrik işlerine<br />

bir hayli hevesli olduğunu anlatan<br />

Murat İlke Özipek’in o yaşlarında en<br />

büyük hayali, elektronik mühendisi<br />

olmakmış. Teknik el yakınlığı ve<br />

zekası da epey bir kamçılamış bu<br />

tutkusunu. Tekirdağ Turizm ve<br />

Otelcilik Lisesi’ne kaydıyla kariyerinde<br />

bir dönüm noktasına girdiğini dile<br />

getiren Gastronometro’nun Yönetici<br />

Eğitmen Şefi, bu fırsatı “Meslek<br />

hayatımı, kariyerimi değiştirecek okul”<br />

ifadeleriyle tarif ediyor.<br />

Elektronik mühendisi olmayı düşlerken<br />

turizmle yollarının bir kaderle<br />

kesiştiğini dile getiren Özipek, şu anki<br />

pozisyonunu besleyen ve geliştiren<br />

lise alt yapısını, devamında Mersin<br />

Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği<br />

bölümüyle güçlendiriyor. Üniversite<br />

hocalarına ve usta öğreticilerine bugün<br />

bile haklarını teslim etme çabası belli ki<br />

bu minnet duygusundan! “Ömür biter,<br />

öğrenmek bitmez” düsturuna sıkı sıkıya<br />

tutunan ve onca yoğun iş programına<br />

rağmen halen Topkapı Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

bölümünde yüksek lisans dersleri<br />

almaya devam eden Gastronometro’nun<br />

Yönetici Eğitmen Şefi Murat İlke Özipek<br />

ile profesyonel mutfaklara uzanan<br />

hikayesini ve gelecek ideallerini konuştuk…<br />

“O zamanlar beni seçmeyen<br />

Maximilian…”<br />

İlk staj, ilk heyecan… Murat Şef


anlattığına göre, Tekirdağ Turizm<br />

ve Otelcilik Lisesi’nde öyle başarılı<br />

bir grafik sergiliyor ki, hocaları<br />

tarafından zamanın en iyi otellerinden<br />

biri olan Iberotel Sarıgerme Park’a<br />

yerleştiriliyor. İlk staj yeri, dönemin<br />

meslek seviyesinin pek bir üzerinde,<br />

ne büyük şans ki! Özipek, Alman<br />

disipliniyle tesis olmuş klasik Fransız<br />

mutfak uygulamalarından şov<br />

mutfaklarına pek çok alanda tecrübe<br />

ediniyor. Her geçen gün daha bir<br />

gelişiyor, seviyor, seviliyor… Öyle ki<br />

ikinci stajını aynı mutfakta yapmak<br />

konusunda bile teşvikler alıyor.<br />

Oysa küçük bir anekdotla, deneyimli<br />

şefin daha ilk stajından beri<br />

gönlünde yatan aslan, Türkiye’nin<br />

ekol şeflerinden, şimdilerde<br />

Gastronometro'nun Direktörlüğünü<br />

üstlenen Maximilian Thomae’nin yanı,<br />

yeri, mutfağı oluyor. Şef, bu isteğine o<br />

zamanlar nail olmasa da, devam eden<br />

süreçte Maximilian’in yanında en uzun<br />

çalışan kişi olduğunu söylemekten geri<br />

durmuyor.<br />

Kariyerinde bir dönüm noktası<br />

olarak, Gastronometro<br />

Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen<br />

Şefi’nin profesyonel hayata ilk<br />

adımı ise, bir havalimanı yiyecek<br />

içecek organizasyonu oluyor.<br />

Özellikle gıda hijyeni ve standartları<br />

konusunda layıkıyla nemalandığı bu<br />

operasyonunun kariyer gelişimine<br />

kattığı disiplin geleceğe dönük ciddi<br />

bir yatırım oluyor. Bu görev de önemli<br />

kilometre taşlarından şefin. Ne<br />

var ki, kariyerindeki önemli dönüm<br />

noktalarından birini Pera Palace<br />

<strong>Hotel</strong>’in mutfağına girerek tecrübe<br />

ediyor. Şefin kariyer hikayesi boyunca<br />

dilinden düşürmediği o ‘kader’ bu kez<br />

de peşini bırakmıyor. Mülakat kaybıyla<br />

ilk 20’ye giremediği, o zamanlar<br />

kendisini seçmeyen Maximilian Şefi’yle<br />

yıllar sonra Pera Palace <strong>Hotel</strong>'in<br />

mutfağında bir araya gelerek 15 yıllık<br />

mutfak beraberliğinin de ilk adımlarını<br />

atıyor.<br />

Devamında Mama Shelter’da chef de<br />

partie pozisyonuyla yıldız, lezzet ve<br />

detaylı mutfaklara dair yeni vizyonlar<br />

edindiğinden söz eden Murat Şef,<br />

ardından CVK Park Bosphorus<br />

mutfağında Şef Maximilian ile tava<br />

sallamaya devam ediyor. O dönem bir<br />

de St Regis <strong>Hotel</strong>'in mutfağına giriyor<br />

şef.<br />

Sonrası artık şaşırtıcı değil! Profesyonel<br />

yaşamında bir yeni kader birleşmesi<br />

daha… Gastronometro ile kesişiyor bu<br />

defa da yolları. Trakya kökenli şef için<br />

mutfak merkezi, kariyerinde önemli<br />

eşiklerden biri oluyor. Gastronometro,<br />

“Çok özel bir yer.” onun deyişiyle.<br />

“Sadece benim kariyerim için de<br />

değil, ülkemiz için özel bir yer.” diyen<br />

Özipek, yedi yıldır aralıksız çalıştığı<br />

mutfak merkeziyle yine Maximilian Şef<br />

sayesinde tanışıyor.<br />

Özipek, hayatında değerli bulduğu<br />

bir ismin daha altını çizmeyi bir borç<br />

biliyor kendine... “Betül Bildik ile<br />

“Gastronometro’nun<br />

da mottosu olan<br />

Türk mutfağı ve Türk<br />

şeflerine ilham vermek<br />

ve destek olmak bizim<br />

asıl çıkış noktamız.<br />

Tabaklarımızda<br />

coğrafi işaretli<br />

ürünler, Türk ürünleri,<br />

pişirme teknikleri ve<br />

bunların uluslararası<br />

standartlarda<br />

harmanlanmasını<br />

görebilirsiniz.”


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

yıllar önce bir fuar organizasyonunda<br />

yollarımız buluşmuştu. Özgeçmişimi<br />

gördüğünde Maximilian’e ‘Murat ile<br />

kesinlikle çalışmalıyız, gerçekten çok<br />

üretken, disiplinli, samimi ve güvenilir<br />

biri’ diye bir geri bildirim veriyor. Oysa<br />

özgeçmişim ilk olarak Maximilian’e<br />

ulaşmış, o kararını çoktan vermiş bile.”<br />

diye anlatıyor yaşananları.<br />

İş ve özel yaşamında son derece<br />

disiplinli bir şef, Murat İlke Özipek.<br />

Geç kalmamak ve dakiklik en katı<br />

prensipleri. Mükemmeliyetçi, sakin,<br />

ortamları germekten haz almayan,<br />

kaostan beslenmeyen bir mizacı var.<br />

Standartlar ölçüsünde, sebep-sonuç<br />

ilişkisiyle her defasında yolunu bulmayı<br />

başarmış bir profesyonel o. Mutfağında<br />

odaklanmanın gücünü azaltacak her<br />

türlü şeye de toptan karşı, mevzu<br />

bahis müzik dahi olsa. Giyim kuşamda<br />

temizlik, titizlik olmazsa olmazı.<br />

Çoğu zaman ekip arkadaşlarına bu<br />

konuda itici güç olmaya çalıştığından<br />

bahseden tecrübeli şef, bunu da asla<br />

bir açık arama gayretiyle değil, iyi<br />

niyetli telkinler ve direktiflerle yapmaya<br />

çalıştığından söz ediyor.<br />

Lezzet, lezzet, lezzet!<br />

Sindire sindire bir yükseliş öyküsü<br />

dinlediğim. Hibrit yapılı bir kurumda,<br />

çatı anlayışı gibi rutin sarmalına boyun<br />

eğmeden, salt Türk mutfağına ve Türk<br />

şeflerine değer katmayı misyon edinerek<br />

yolunu bulan… Asistan eğitmenlikten<br />

eğitmen şefliğe, eğitim yöneticiliğinden<br />

yönetici eğitmen şefliğe kadar hakkıyla elde<br />

edilmiş başarılar ve unvanlar…<br />

Söyleşimizin devamında Murat Şef,<br />

Gastronometro mutfaklarına hakim üç<br />

temel unsurun altını çiziyor. “İlki lezzet,<br />

ikincisi lezzet ve üçüncüsü lezzet!” diyen<br />

Özipek, mutfak merkezinde lezzetsiz hiçbir<br />

tabağın misafirin önüne konmadığına<br />

vurgu yapıyor. Gastronometro Direktörü<br />

Maximilian'in bu konuda son derece hassas<br />

olduğunun altını çizen ve onun engin<br />

mesleki bilgileri danışmanlığında en iyiyi<br />

yakalamaya çalıştıklarını anlatan Özipek<br />

için tuz kavramı da lezzet anlayışının temel<br />

unsurlarından. Bu noktada Türkiye’nin<br />

tuz kullanımıyla ilgili hatalarına da dikkat


çeken yönetici eğitmen şef, “Ülkemiz<br />

mutfaklarında ya çok tuzlu ya da tamamen<br />

tuzsuz lezzetlerle karşılaşabiliyoruz ki, biz<br />

bunu doğru bulmuyoruz. Fransızların ‘Biraz<br />

tuz fark yaratır.’ sözüne atıfta bulunarak,<br />

“Tuz, tüm yemeğin asit dengesini bir araya<br />

getirip lezzeti ön plana çıkartan bir unsur.<br />

Bu sebeple her yaptığımız ürünün lezzetine<br />

en az üç kişi karar veriyoruz. Bu anlayışla da<br />

hedef lezzet unsurlarının neredeyse yüzde<br />

80’ine ulaşmış oluyoruz.” diyor.<br />

“Tabakta tasarım bir senfoni işi…”<br />

Ya sunuma bakışı? Tabaklarında minimalist<br />

bir çizgi benimsediğini anlatan Özipek,<br />

“Gastronometro’nun da mottosu olan<br />

Türk mutfağı ve Türk şeflerine ilham<br />

vermek ve destek olmak bizim asıl çıkış<br />

noktamız. Tabaklarımızda coğrafi işaretli<br />

ürünler, Türk ürünleri, pişirme teknikleri<br />

ve bunların uluslararası standartlarda<br />

harmanlanmasını görebilirsiniz.” diyor ve bu<br />

yaklaşımı bir senfoni olarak gördüğünden<br />

bahsederek, “Bu senfoni aslında sadelikten<br />

ileri geliyor. Tasarladığımız tabaklarda<br />

lezzetler güçlü olduğu kadar karakteristik<br />

de!” diye anlatıyor.<br />

Mesleki gelişimini faydalar ve farkındalıklar<br />

üzerine temellendiren Murat İlke Özipek,<br />

sürdürülebilirlik kavramına da bir o kadar<br />

yakın bir şef. Bu bilinç düzeyine erişirken<br />

Metro Türkiye bünyesinde çalışmanın katma<br />

değerlerinden söz eden Gastronometro’nun<br />

Yönetici Eğitmen Şefi, “Bünyesinden<br />

çalıştığım kurumun bir amacı var ve bu<br />

amaca hizmet etmek beni gerçekten çok<br />

mutlu ediyor. Türk mutfağına ve Türk<br />

şeflerine hizmet vermek, onlarda farkındalık<br />

oluşturabilecek doneleri paylaşmak çok<br />

özel duygular. Yaptığımız tüm çalışmaların<br />

içerisinde farkındalık yatıyor. Üstelik<br />

Metro Türkiye bunların hiçbirini kendini<br />

pazarlamak amacıyla değil, sektöre fayda<br />

sağlamak üzere yapıyor.” diyor.<br />

“Şefler sınıfa, hocalar mutfağa”<br />

Gastronometro’nun Yönetici Eğitmen Şefine<br />

son olarak bundan sonraki ideallerini ve<br />

hedeflerini soruyorum. Özipek, “Şefler<br />

sınıfa, okula, hocalar mutfağa” anlayışıyla<br />

bir motto geliştirmiş kendince. Hibrit bir<br />

bakışla mutfak organizasyonu ve akademik<br />

oluşum arasında bir köprü kurmak gayesiyle<br />

pek tabii. “Bir ayağım mutfakta bir ayağım<br />

okulda olsun istiyorum.” diyen Özipek,<br />

“değerli” diye hitap ettiği öğrencilerle bir<br />

araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu<br />

söylüyor. Nitekim şef için mesleki tatmin<br />

seviyesi salt bu buluşmalarla da sınırlı<br />

kalmıyor. Özipek, öğrencileri yeri geldiğinde<br />

akademik yayın ve makalelerle beslemekten<br />

ve desteklemekten de onur duyduğunu<br />

aktarıyor.<br />

Şefin akademik bir de hayali var… Şu an<br />

tez aşamasında olduğunu anımsatarak<br />

gastronomi alanında doktora alma idealini<br />

paylaşan Özipek, bu akademik kimlikle hem<br />

bir şef hem bir akademisyen statüsüyle<br />

Türkiye’nin gastronomik geleceğine<br />

katkı sağlayacak çalışmalar içinde olmak<br />

istediğini de sözlerine ekliyor.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

,<br />

Cem<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu<br />

Polatoglu<br />

Başkanı<br />

"Şanslısınız ey BALKES’ler!"<br />

Yakın dostlar bilir, turizmci olmanın<br />

avantajı ile 169 ülke gezdim. En iyi<br />

yerlerde yedim, içtim, konakladım.<br />

Dünyanın dört bir tarafında lüks otellerde<br />

çok güzel kahvaltılar yaptım, egzotik<br />

meyveler, içecekler ile bezenmiş<br />

sofralarda oturup, özel aşçılardan<br />

seçkin yemekler yedim. Ancak şunu<br />

söylemeliyim ki; Balıkesir kahvaltısı<br />

kadar kendisine özgü, yüzde 100’ü yerel<br />

ürünlerle bezenmiş, endemik sebze,<br />

meyve ve baharatlarla donanmış bir<br />

kahvaltı sofrasına oturmadım...<br />

Bizde de tanınmış bazı kahvaltı noktaları<br />

vardır. Örneğin Van. Çok severim. Çeşit<br />

çeşit peynir ve ballarla sunulan güzel,<br />

muhteşem bir kahvaltıdır. Ancak sofrada<br />

süt türevleri ve bal dışında Van’a özgü çok<br />

az ürün bulunmaktadır. Oysa Balıkesir<br />

kahvaltısına baktığımızda, bu sofradaki<br />

her şeyin Balıkesir’e ait olduğunu<br />

görüyoruz. Bu, bir şehir için çok gurur<br />

verici olmalı.<br />

Bir turizimci olarak kafamda, “Buraya<br />

gastronomi turları yapabilir miyiz?” diye<br />

düşünüyorum; Bu şehirden İzmir otobanı<br />

vasıtası ile günde 45 bin, yılda 16 milyon<br />

araç geçiyor. Bandırma vapuru ile geçiş<br />

yapanları da eklersek en az 20 milyon<br />

araç geçiyor. Yani arabası, otobüsü ile<br />

50 milyondan fazla yolcu Balıkesir’den<br />

transit geçiyor. Peki Balıkesir bu<br />

geçişlerden ne kadar pay alıyor? Yoksa<br />

“Su akar Türk bakar” atasözünde olduğu<br />

gibi bundan pek bir pay almıyor mu?<br />

50 milyon yolcudan yeteri kadar<br />

pay almıyor<br />

Ege Akdeniz, Likya (Gökova Akyaka<br />

Fethiye) turları, Karya (Marmaris Datça),<br />

Leodikya-Pamukkale turları, Bodrum,<br />

Marmaris ve İzmir geçişli turları yaparken,<br />

acaba otobandan veya Bandırma<br />

vapurundan indikten sonra buralarda<br />

efsane bir kahvaltı alınıp, daha sonra<br />

yola devam edilebilir mi? Vakti olmayana<br />

hediyelik eşya gibi buzdolabına uyarlı<br />

“Balıkesir Kahvaltı Seti” satılamaz mı? 100<br />

kişiden 1’i şehirde kahvaltı yapsa, kahvaltı<br />

seti alsa 5 milyon ziyaretçi yapar.<br />

Peki, şehre dönersek; Malumunuz 9.<br />

Ana Jet Üs Komutanlığı, Balıkesir ilinde<br />

konuşlu. Halk, alçak uçan bu jetlerin<br />

gürültüsüne alışık. Biz, uçak nerede<br />

diye heyecanla gökyüzüne bakarken,<br />

Balıkesirliler adeta bu sesi duymuyor.<br />

İnsanları çok medeni, kibar. Kimse<br />

kimsenin hayat görüşüne, yediğine,<br />

içtiğine, giyimine karışmıyor. Nasıl<br />

istiyorlarsa, kimse kimseyi rahatsız<br />

etmeden yaşıyor. Öyle aç-sefil, dilenen<br />

insanları da pek görmedim. Caddeler,<br />

ara sokaklar, dükkanlar temiz. Çalışkan,<br />

mütevazı Vali ve Belediye başkanları var.<br />

İkisi de halkı dinlemesini biliyor.<br />

Bizler, Türkiye’de ilk defa düzenlenen<br />

kahvaltı festivali için gittik. Tüm kamu<br />

birimlerinin ve özellikle kalkınma<br />

ajansının, bu şehir için kusursuz<br />

seferberlik ilan edilmişçesine<br />

koordinasyon içerisinde çalıştığını gördük.<br />

Bu önemli, çünkü tecrübemiz bize çok<br />

başlı işlerde birinin ak dediğine diğerinin<br />

kara, öbürünün izin verdiğine diğerinin<br />

“yassah” dediğine çok şahit olduk.<br />

Bir turizmci olarak biliyoruz ki,<br />

dünyanın en çok transit yolcusu olan<br />

havaalanlarından biri İstanbul Havalimanı.<br />

Senelerce, yaza yaza kalemler tükettik.<br />

Turist Akar Türk Bakar. Gelin, bu<br />

yolculara Dubai örneğinde olduğu gibi<br />

paket tur verelim. Nihayet bu sene THY,<br />

transit yolculara paket tur vermeye<br />

başladı. Balıkesir’in tatil yörelerine<br />

olan rağbeti biliyoruz. Ancak biz de<br />

Balıkesir’de 4 gecelik Ege turlarında<br />

en azından 1 gecesini Balıkesir şehir<br />

merkezinde geçirmeleri için THY gibi<br />

fırsatlar sunmalıyız. Misafirlerin bir gece<br />

kalmaları için nedenler ortaya koymalıyız.<br />

Örneğin ören ve müzelerin sayısını ve<br />

kalitesini artırmamız gerekiyor. Bunun<br />

dışında restore edilmesi gereken birçok<br />

eski ev ve mahalleler mevzu bahis. Ayrıca,<br />

turizmde şu altın kuralı unutmamak<br />

gerekiyor. Eğlence varsa turist konaklar”.<br />

Yoksa tostunu yer, geçer. Mutlaka ona<br />

gecelemesi için bir eğlence ortamı<br />

sunmalıyız.<br />

Dünyadaki tüm şehirler Balıkesir<br />

olmak ister<br />

Peki, Balıkesir için son bir söz söylemek<br />

istersek ne demeliyiz? Ben “Dünyadaki<br />

tüm şehirler Balıkesir olmak ister” derim.<br />

Başka hiçbir şehir yok ki tarımda ve<br />

sanayide tamamen kendi kendine yetsin,<br />

her yerinden bereket fışkırsın, Ege ve<br />

Marmara gibi iki tane denizi olsun, havası,<br />

suyu, trafiği, insanları güzel olsun.<br />

Şanslısınız ey BALKES’ler…


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

GASTRONOMI VE TURIZM SEKTÖRÜNÜ<br />

BIR ARAYA GETIREN ZIRVE<br />

3. Global Gastroekonomi Zirvesi ilham verici sunumları ve ulusal ve uluslararası alandaki<br />

konuşmacıları ile gastronomi ve turizm sektörünü bir araya getirdi.<br />

Turizm, Restoran Yatırımcıları ve<br />

Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin<br />

(TURYİD) düzenlediği 3. Global<br />

Gastroekonomi Zirvesi, sektöre yön veren<br />

sunumlar, yerli ve yabancı katılımcıların<br />

konuşmalarıyla gerçekleştirildi. 11 Mayıs<br />

Çarşamba günü Lütfi Kırdar Kongre ve<br />

Sergi Sarayı’nda düzenlenen zirvenin<br />

açılışında ise TURYİD Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Kaya Demirer ve Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Mehmet Nuri Ersoy birer konuşma<br />

yaptı. Gastronominin geleceği ile ilgili ilham<br />

verici konulara değinilen oturumlarda<br />

sektörün önde gelen isimleri bir araya<br />

gelirken katılımcıların da ilgisi büyüktü.<br />

Stratejistlerin, danışmanların, yemek<br />

kültürü araştırmacılarının, şirketlerden<br />

ve STK’lardan üst düzey yöneticilerin,<br />

sürdürülebilir gastronomi uzmanlarının yer<br />

aldığı konuşmacılar, gastronomi dünyasını<br />

derinlemesine değerlendirerek, görüş<br />

alışverişinde bulundu.<br />

Gastronomi potansiyelinin açığa<br />

çıkarılması hedeflendi<br />

Gastronomiyi turizmde sürdürülebilir bir<br />

ekonomik büyüme modeli olarak ülke<br />

gündemine taşımayı hedefleyen TURYİD,<br />

Türkiye’den ve diğer ülkelerden sektör<br />

profesyonellerini, gastronomi meraklılarını<br />

ve alanında çığır açan isimleri, 3. Global<br />

Gastroekonomi Zirvesi’nde bir araya<br />

getirdi. Zirve, en üst düzeyde stratejilerin<br />

geliştirilmesine destek olmak, bu toprakların<br />

ürünlerini dünya ile buluşturabilmek, başarılı<br />

markaları dünyaya açabilmek ve birlikte<br />

büyümek için gastronomi dünyasının vizyoner<br />

isimlerini İstanbul’da buluşturdu. Zirvede,<br />

gastronominin bir kaldıraç görevi görerek<br />

Türkiye’de bu sektörün hak ettiği yere<br />

gelmesini ve gastronominin potansiyelinin<br />

açığa çıkarılması hedeflendi.<br />

Demirer: “Turizmde gelecek<br />

gastronomiyle şekillenmelidir”<br />

Zirvenin açılış konuşmalarını TURYİD<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer<br />

ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet<br />

Nuri Ersoy yaptı. Demirer konuşmasında<br />

yeme-içme sektörünün pandemi sebebiyle<br />

yaşadığı sürece ve değişen dinamiklere<br />

değinerek sektörün, TURYİD’in sağladığı<br />

enformasyon kabiliyetiyle ve Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle pandemi<br />

sürecinden güçlenerek çıktığını ifade etti.<br />

Demirer, ayrıca zirvede katılımcı olan 1000’e<br />

yakın öğrenci olmasından dolayı mutluluk<br />

duyduğunu söyledi ve “Turizm ülkemizin<br />

geleceğidir, turizmde gelecek ise gastronomi<br />

ile şekillenmelidir” dedi.<br />

Ersoy: “Gastronominin ülkemize<br />

katacağı değerin farkındayız”<br />

Ardından sözü alan T.C. Kültür ve Turizm<br />

Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da pandemiye<br />

değinerek başladığı konuşmasında dünyanın<br />

en seçkin mutfak kültürüne sahip ilk üç<br />

ülkesinden biri olduğunu belirtti. Bakan<br />

Ersoy, “Bunu ülkemiz için bir faydaya<br />

dönüştürmek bizim sorumluluğumuz”<br />

dedi. “Gastronominin ülkemize katacağı<br />

değerin ve getirilerin farkındayız” ifadesiyle<br />

gastronominin önemine vurgu yapan Ersoy,<br />

“Şimdi biz soruyoruz, neden Türkiye “fine<br />

dining” amacıyla seyahat edenlerin tercihi<br />

olmasın? Doğru projelerle dünyadaki<br />

Gastrocity listesine İstanbul, Bodrum, İzmir


ve Çeşme gibi turizm destinasyonlarımızın<br />

girmesi hiç de zor değildir” dedi.<br />

4 oturumda gerçekleşti<br />

4 oturumda gerçekleştirilen zirvede oturum<br />

başlıkları Derin Bakış, Sürdürülebilirlik<br />

Hemen Şimdi!, Yeni Çağın Kıyısında<br />

Dönüşüm! ve Gastronominin Ekosistemi<br />

olarak belirlendi. Derin Bakış oturumu Global<br />

Gastroekonomi Zirvesi Komitesi Başkanı<br />

Ebru Köktürk Koralı’nın takdimi ile başladı.<br />

Bu oturumda FutureBright Group kurucusu<br />

Akan Abdulla, Sonuçlar Çağında Dip Dalgalar<br />

konuşmasıyla alttan gelen dip dalgalara<br />

dikkat çekerek Türkiye’deki farklı tüketici<br />

profilleriyle ilgili bilgi verdi ve girişimci<br />

ekosistemiyle tarımın buluşması gerektiğini<br />

söyledi. Dünyanın bir üretim problemi<br />

olmadığını fakat tedarik zinciri problemi<br />

olduğunu söyleyen Abdulla, “Büyük şehirler,<br />

mega şehirlere dönüşüyor. Bu mega şehirleri<br />

fethetmek için yeni stratejiler geliştirmek<br />

gerekiyor,” dedi. Dünyada dolaşımda olan<br />

paranın akacağı yönü “sanal kamusal alan”<br />

olarak ifade eden Abdulla, gerçek değer<br />

bulunamadığında paranın sanal dünyada<br />

kullanılmak zorunda olacağına dikkat çekti<br />

ve “Sanal kamusal alanlar daha çok veri<br />

demek. Hayatımızın %40’ı veriye dönüşüyor.<br />

Bu nedenle gastronomi sektörü de data ile<br />

ilişki kurmalı, CRM’i yeniden tanımlamalı,”<br />

dedi.<br />

Keane Consult Genel Müdürü Stefan Breg<br />

ise, geleceğin restoranlarının nasıl olacağını<br />

ve bu restoranlarda sıra dışı deneyimler<br />

yaratmanın önemini anlattı. Livin Farms<br />

AgriFood CEO’su Katharina Unger ise<br />

iklim krizine ve kaynakların azalmasına<br />

dikkat çekerek tüketim alışkanlıklarımızı<br />

değiştirmemiz gerektiğinin altını çizdi.<br />

Unger, yenilebilir böceklerin gelecekte önem<br />

kazanacağını ifade etti.<br />

Cizreli’den sürdürülebilirlik<br />

vurgusu<br />

Zirvenin sürdürülebilirliği odak noktasına<br />

alan ikinci oturumu ise TURYİD<br />

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve<br />

Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Gamze<br />

Cizreli’nin konuşmasıyla başladı. Cizreli,<br />

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma<br />

Hedefleri’nden yola çıkarak gastronomide<br />

sürdürülebilirliğin nasıl ilerletilebileceği<br />

ile ilgili görüşlerini belirtti. Gıda israfının<br />

boyutlarına değinen Cizreli, “Dünyada<br />

çöpe giden gıdanın %40’ı otel ve restoran<br />

mutfaklarından kaynaklanıyor,” diyerek<br />

sektör olarak konuya daha ciddi bir<br />

şekilde eğilme sorumluluğuna değindi.<br />

Sonrasında Yeşil Gastronomi konuşmasıyla<br />

Sürdürülebilir Restoranlar Derneği (The<br />

Sustainable <strong>Restaurant</strong>s Association)<br />

Genel Müdürü Juliane Cailloutte ağırlama<br />

sektörünün gıda israfı ve karbon emisyonu ile<br />

alakalı olarak sadece operasyon değil tedarik<br />

zincirinin de çok etkili olduğunu belirtti.<br />

Sektörün iklim değişikliğine hazır olmadığını<br />

dile getiren Cailloutte, dünyanın en büyük<br />

sürdürülebilirlik programını sunarak<br />

restoranların bu konudaki stratejilerini<br />

geliştirmesine yardımcı olduklarını ifade<br />

etti. Bu başlıktaki yabancı katılımcılardan<br />

miksolog ve işletmeci Hardeep Rehal ise<br />

kendi deneyimlerinden yola çıkarak bar<br />

dünyasında gerçekleştirilen sürdürülebilir<br />

çözümlere değindi.<br />

Zirvenin üçüncü oturumunda ise dijital<br />

dönüşümün gastronomi ile bağına değinerek<br />

geleceğin yeme-içme dünyasının nasıl<br />

şekillenebileceği ile ilgili konuşmalar yer<br />

aldı. Bu oturumda Geleceğe Dönüş başlığıyla<br />

konuşmasını yapan yemek yazarı Bill<br />

Knott, geleneklerimize dayanan tekniklere<br />

dönülerek geleceğin sürdürülebilir dünyasına<br />

katkı sunabileceğimizin örneklerini verdi.<br />

Geleneksel fermantasyon yöntemleri<br />

kullanılarak lezzetten ödün vermeden<br />

israfın önüne geçilebileceğini, şeflerin<br />

geçmişe sırtını dönmeden çevre dostu<br />

bir yaklaşım geliştirilebileceğini belirtti.<br />

Metaverse dünyasıyla ilgili ana kavramlarla<br />

ilgili bilgi veren Esen Girit Tümer ise bu<br />

dünyada restoranlar için sınır olmadığını<br />

dile getirdi. Tümer, metaverse dünyasında<br />

hayal edilebilen her şeyin mümkün olduğunu<br />

belirtti.<br />

Gastronominin ekosistemi<br />

konuşuldu<br />

Zirvenin Gastronominin Ekosistemi başlıklı<br />

son oturumunda ise sosyal gastronomi<br />

kavramıyla ilgili konuşmalarıyla Ebru<br />

Baybara Demir ve JP McMahon yer<br />

aldı. Baybara, pazar yerlerindeki atıkları<br />

toplayarak toprakları beslemek için<br />

komposta dönüştürdükleri projeden bahsetti.<br />

Proje sayesinde tonlarca atığın toprağa<br />

dönerek gübre ihtiyacına cevap verildiğinin<br />

altını çizdi. Food on the Edge kurucusu,<br />

EatGalWay Mutfak Direktörü JP McMahon<br />

ise İrlanda’da başlattığı Food on the Edge<br />

projesini anlatarak gastronomi turizminin<br />

önemine değindi. Türkiye’de gastronomi<br />

turizmi için büyük bir motivasyon olduğunu<br />

belirten McMahon, Türkiye’nin tanıtımı için<br />

gastronominin önem kazanacağını söyledi.<br />

Bu oturumun önemli konuşmalarından biri<br />

de Gıda ve Kültür Mirasında Fransız Misyonu<br />

Genel Müdürü Pierre Sanner tarafından<br />

sunuldu. Sanner, UNESCO ile bu rotaların<br />

tescil edilen Fransız yemek kültürünü<br />

ve Fransa’da oluşturulan gastronomi<br />

rotalarını anlattı. Dijon, Lyon, Paris ve<br />

Tours şehirlerinde oluşturulan gastronomi<br />

merkezleriyle bu rotaların güçlendirildiğini,<br />

yaratıcı bir gastronomi ağı oluşturduklarını<br />

ifade etti.<br />

Zirvenin son başlığı ise Türkiye’nin 100<br />

yılı aşan markalarının masaya yatırıldığını<br />

Hafıza Mekanlar oldu. Müge Akgün<br />

moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde<br />

Beyaz Fırın, Karaköy Güllüoğlu, Develi ve<br />

Pandeli restoranlarının hikayesine ve 100 yılı<br />

aşan bu mekanların kent hafızasındaki yerine<br />

değinildi.


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

MDD,<br />

SIMIDE<br />

ÖZEL<br />

SEMINER<br />

DÜZENLEDI<br />

Mutfak Dostları Derneği,<br />

2011 yılından bugüne<br />

ülkemizin gastronomik<br />

değerlerinin desteklenmesi<br />

amacıyla düzenlediği “Türk<br />

Mutfağının Yapıtaşları”<br />

seminerler dizisine “Simit<br />

Semineri” ile devam etti.<br />

Mutfak Dostları Derneği, Türkiye’nin<br />

gastronomik hazinelerinin<br />

desteklemesi ve mutfak kültürü<br />

hakkında farkındalık oluşturma yolundaki<br />

çalışmalarını Simit Semineri ile sürdürdü.<br />

26 Mayıs <strong>2022</strong> tarihindeki seminer, Özyeğin<br />

Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölümü’nün Türk Mutfağı Haftası nedeniyle<br />

düzenlediği etkinlikler kapsamında Özyeğin<br />

Üniversitesi’nde gerçekleşti.<br />

Simit Semineri kapsamında “Ayak Üstü İzmir<br />

Sokak ve Fırın Lezzetleri” kitabıyla tanınan<br />

araştırmacı, yazar Dr. Nejat Yentürk konuk<br />

konuşmacı olarak yer aldı. Yentürk sadece<br />

ülkemizde değil, komşu coğrafyalarda da<br />

sürdürdüğü araştırmalarından süzülen<br />

bilgileri ve simit hakkındaki şaşırtıcı gerçekleri<br />

dinleyicilerle paylaştı. Yentürk konuşmasında,<br />

Türkiye’deki farklı yörelerde ve komşu<br />

coğrafyalarda değişik mayalama ve pişirme<br />

teknikleri ile hazırlanan simitlerin yolculuğuna<br />

ışık tuttu. Simit ununun geçmişinden yuvarlak<br />

formun literatürde ilk karşımıza çıkışına,<br />

Karadeniz’in susamsız simidinden İzmir’in<br />

gevreğine, İstanbul’daki çifte simitten yassı<br />

simide, makarnalık simitten kazanyağlı simit<br />

çeşitlerine kadar geniş bir çerçeve çizen<br />

Yentürk, katılımcıların sorularını da cevapladı.<br />

Türk Mutfağı Haftası nedeniyle düzenledikleri etkinlikler kapsamında<br />

“Türk Mutfağının Yapıtaşları - Simit Semineri”ne ev sahipliği<br />

yapan Özyeğin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölümü etkinlikte çok değerli iki konuşmacı ile yer aldı. Gastronomi<br />

dünyasının duayen ismi Dr. Nevin Halıcı, “Orta Asya’dan Selçuklu<br />

dönemine Türk Mutfağı” başlıklı bir konuşma yaparken, bölüm<br />

başkanı Doç. Dr. Özge Samancı da, “Osmanlı Döneminden<br />

Günümüze Türk Mutfağı” başlıklı bir sunum yaptı.


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

ÖZTIRYAKILER, İSTCOOKFEST’E<br />

MUTFAK SPONSORU OLDU<br />

Gastronomi alanında gerçekleşen birçok organizasyona ana mutfak ürünleriyle sponsorluk<br />

veren Öztiryakiler, 28-29 Mayıs’ta Ataşehir Metropol Alışveriş merkezinde gerçekleşen<br />

Avrasya Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu (AGAFED) tarafından düzenlenen 4.İstcookfest’e<br />

yarışma ve workshop mutfaklarının sponsorluğunu üstlendi.<br />

Yenilikçi yaklaşımıyla dünya<br />

genelinde gelişen ve değişen<br />

teknolojiyi yakından takip eden<br />

Öztiryakiler, sektörüne yeni ürünler<br />

kazandıracak çalışmaları gündeminde<br />

tutarak profesyonellerin mutfaklarda en<br />

büyük yardımcısı olmaya devam ediyor.<br />

Gastronomi dalında gerçekleşen birçok<br />

organizasyona ana mutfak ürünleriyle<br />

sponsorluk veren Öztiryakiler, 28-29<br />

Mayıs’ta Ataşehir Metropol Alışveriş<br />

merkezinde gerçekleşen Avrasya<br />

Gastronomi ve Aşçılar Federasyonu<br />

(AGAFED) tarafından düzenlenen<br />

4.İstcookfest’e yarışma ve workshop<br />

mutfaklarının sponsorluğunu üstlendi.<br />

Gastronomi öğrencileri lezzet için<br />

yarıştı<br />

İki gün boyunca süren organizasyonda<br />

gastronomi öğrencileri lezzet yarışı<br />

verirken, jüride bulunan şefler<br />

değerlendirmeler yaparak yarışma<br />

kazananlarını belirledi. Öztiryakiler’in<br />

kurmuş olduğu show mutfağında birçok<br />

ünlü şef workshop gerçekleştirerek<br />

katılımcılara keyifli zaman geçirdi.<br />

Konserler, Anadolu lezzet tadımları<br />

ve birçok markanın katılımlarının<br />

olduğu etkinlikte gerçekleşen panelde<br />

Öztiryakiler Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Tahsin Öztiryaki katılım sağlayarak<br />

“Dünya Gündeminin Gastronomiye<br />

Etkisi” konu başlığını değerlendirerek<br />

görüşlerini aktardı. Alanda gastronomi<br />

öğrencileriyle ve profesyonel şeflerle<br />

bir araya gelen Tahsin Öztiryaki sektör<br />

hakkında sohbetlerle etkinlikteki<br />

ziyaretini tamamladı.<br />

Marka kalitesiyle büyük ölçekli<br />

lüks otel projeleri, restoran,<br />

kafe vb. gıda işletmeleri,<br />

rezidanslar, devlet ve kamu<br />

binalarının prestij projeleri<br />

gibi birçok projede tercih<br />

edilen Öztiryakiler Türkiye’de<br />

sektöründe en yüksek pazar<br />

payına sahip firma unvanını<br />

koruyor.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

BALIKESIR<br />

KAHVALTI<br />

KONSEPTIYLE<br />

VITRINE ÇIKTI<br />

Tadına doyulmaz lezzetleri ve yöresel<br />

mutfağıyla gastronomi turizminin öne çıkan<br />

rotalarından biri olmaya aday Balıkesir,<br />

2-5 <strong>Haziran</strong> tarihleri arasında düzenlediği<br />

Uluslararası Balıkesir Kahvaltı Festivali ile<br />

gastronomik değerlerini vitrine çıkardı.<br />

Türkiye’yi doyuran, 50 peynirli<br />

şehir Balıkesir’in gastronomi<br />

dünyasında önemli bir yere<br />

gelmesini hedefleyen Uluslararası<br />

Balıkesir Kahvaltı Festivali, GTD-<br />

Gastronomi Turizmi Derneği<br />

koordinasyonunda şehrin coğrafi<br />

işaretli ürünleri de dâhil olmak<br />

üzere yaklaşık 30 çeşit yöresel ürünü<br />

katılımcıların beğenisine sundu. Şehrin<br />

lezzetlerini keşfetme imkânı sunan 4<br />

günlük festival, katılımcılarını lezzetli<br />

bir yolculuğa çıkardı.<br />

Adım adım marka şehre doğru<br />

İki yıl önce başlatılan “Marka Şehir<br />

Balıkesir” konseptinin devam eden<br />

adımlarından biri olan festival,<br />

Balıkesir Valiliği öncülüğünde Balıkesir<br />

Büyükşehir Belediyesi, Güney Marmara<br />

Kalkınma Ajansı, Balıkesir Sanayi<br />

Odası, Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir<br />

Ticaret Borsası, Balıkesir Esnaf ve<br />

Sanatkârlar Odaları Birliği iş birliğinde<br />

yürütüldü. Balıkesir ve Türkiye Aşçılar<br />

ve Pastacılar Birlikleri, Türkiye<br />

Gastronomi Turizmi Derneği, TÜRSAB,<br />

ÇARO, Balıkesir Üniversitesi gibi diğer<br />

birçok kurumun ve paydaşın da katkı<br />

sunduğu festival kapsamında ulusal<br />

ve uluslararası alanda güçlü şeflerin<br />

şovları; yerel halkın, öğrencilerin ve<br />

profesyonellerin katılacağı yarışmalar<br />

düzenlendi. Alanında uzman kişilerin<br />

yer aldığı bilimsel ve teknik paneller<br />

ile tadım söyleşileri gerçekleştirildi.<br />

Ayrıca festival boyunca katılımcılara<br />

Balıkesir’in yöresel ikramları sunuldu.<br />

Balıkesir Avlu Yaşam Merkezi'nde<br />

gerçekleştirilen festivalde kahvaltılık<br />

ürün özelinde imalat yapan gıda<br />

işletmecileri, kahvaltı salonları,<br />

restoranlar, konaklama tesisleri,<br />

turizm acenteleri, kadın kooperatifleri<br />

ve kurumlar stant açtı. Bu kapsamda<br />

festivali renklendirmek, yerel halkın,<br />

çocukların ve gençlerin katılımıyla<br />

coşkusunu artırmak amacıyla çocuk<br />

etkinlikleri, halk oyunları gösterileri ve<br />

sergiler yer aldı.<br />

Kahvaltıyı “Balıkesir” adıyla tanıyın<br />

Balıkesir, 50’nin üzerinde peynir çeşidi,<br />

coğrafi işaretli zeytin ve zeytinyağları,<br />

yüksek kalitede balları, yumurta<br />

üretiminde öncü şehirlerden olması,<br />

çok çeşitte üretebildiği meyve ve<br />

sebzelerden elde edilen yoğun aromalı<br />

reçel ve sosları, ekmek ve otlu hamur<br />

işleri kültürüyle kahvaltılık her türlü<br />

ürünün en yüksek kalitede üretildiği<br />

bir şehir olarak dikkat çekiyor. Tüm<br />

bu özellikleri ile kahvaltı şehri olmayı<br />

hak eden şehir, bu güçlü yönünü ortak<br />

bir çabanın ürünü olarak geliştirilen<br />

“Balıkesir Kahvaltısı” konseptiyle öne<br />

çıkarıyor.


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Türk meyve sebzeleri<br />

Hindistan’da görücüye çıktı<br />

2021 yılında ihracatta 3 milyar dolar barajını aşan Türk taze meyve sebze<br />

sektörü ihraç pazarlarını çeşitlendirmek için dünyanın en kalabalık ikinci<br />

ülkesi Hindistan’ı radarına aldı. Yaş meyve sebze sektörünün en büyük ihraç<br />

pazarlarının Rusya Federasyonu ve Ukrayna olduğuna dikkati çeken Ege Yaş<br />

Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, iki ülke arasındaki<br />

savaşın alternatif pazar arayışlarını hızlandırdığını kaydetti. Ege Yaş Meyve Sebze<br />

İhracatçıları Birliği olarak, Taze Kiraz, Üzüm ve Nar Ürünlerinde Hedef Pazarlar<br />

URGE Projesi yürüttükleri bilgisini paylaşan Uçak, Türkiye’den Hindistan’a taze<br />

meyve sebze ihracatının 2021 yılında yüzde 123’lük artışla 31 milyon dolardan<br />

69 milyon dolara ilerlediğini aktardı. Uçak şunları söyledi: “Türkiye’den en çok<br />

ihraç edilen ürün taze elma. Narenciye ürünleri Hindistan’da çok ithal edilen<br />

bir ürün ancak Türkiye’den ithalatları çok az. Narenciye ürünleri ihracatımızı<br />

artırabileceğimizi gördük. Kiraz ihracatımızı geliştirebileceğimiz bir diğer ürün<br />

olarak öne çıkıyor. Taze incir, nar, üzüm, armut ve kivi ihracatımızın Hindistan’a<br />

başlaması için Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli temasları başlatmış<br />

durumda. Bu ürünlerde de karşılıklı anlaşmalar sağlandığı takdirde Türk taze<br />

meyve sebze sektörü çok büyük ve güçlü bir ihracat pazarı kazanmış olacak.<br />

<strong>2022</strong> yılında ihracatta 100 milyon doları aşmayı hedefliyoruz.”<br />

Jura’dan yeni nesil servis hizmeti<br />

Çekirdekten fincana kahve deneyimini<br />

Enplus güvencesi ile Türkiye’deki<br />

kahveseverlerle buluşturan Jura,<br />

şimdi de kullanıcıları için yeni nesil<br />

bir servis hizmeti başlattı. Üsküdar<br />

Validebağ Konakları’nda hizmete açtığı<br />

Jura Hospitality Center ile kullanıcılar,<br />

cihazlarını servise bırakırken, ister<br />

mağazadan alışveriş yapabilecek<br />

isterlerse de kafe bölümünde lezzetli<br />

kahveler eşliğinde dinlendirici vakit geçirebilecek. Burada ayrıca kahve<br />

makinelerinin kullanımı hakkında detaylı bilgi için kahve eğitimleri de<br />

düzenlenecek. Jura Hospitality Center ile ürünleri servise götürmek<br />

de apayrı bir keyfe, eğlenceli bir hafta sonu aktivitesine dönüşeceği<br />

gibi dileyen kullanıcılara ürünleri evden alıp servise götürme hizmeti<br />

de sunulacak. Açılış için İsviçre genel merkezinden Türkiye’ye gelen<br />

Jura Bölge Müdürü Sascha Oliver Hub, “Yalnızca ürünlerimizle<br />

değil hizmetlerimizle de zamanın ruhuna ve kullanıcılarımızın<br />

bizden beklentilerine cevap veriyoruz. Jura Hospitality Center ile<br />

kullanıcılarımıza yeni nesil bir servis hizmeti sunmayı ve müşteri<br />

memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz. Buraya gelen kişiler ürünleriyle<br />

ile ilgili tüm sorunlarını kolayca çözüme kavuşturabilecek. Dahası<br />

müşterilerimizi odağımıza alarak hayata geçirdiğimiz bütüncül servis<br />

merkezimizde çok keyifli ve dinlendirici vakit de geçirebilecek.” dedi.<br />

Enfes brunch deneyimi<br />

İstanbul Boğazı’nın Avrupa kıyısında<br />

yer alan ve iki köprüyü de kapsayan<br />

eşsiz manzarasıyla Mandarin<br />

Oriental Bosphorus, Istanbul,<br />

birbirinden benzersiz lezzetlerin<br />

sunulduğu keyifli bir brunch<br />

deneyimi için her pazar günü MO<br />

Brunch’ta misafirlerini ağırlıyor.<br />

Mandarin Oriental Bosphorus,<br />

Istanbul, Boğaz’ın mavi suları ile<br />

bütünleşen yemyeşil terasının etkileyici atmosferinde konuklarını<br />

özenle tasarlanmış dokunuşların damgasını vurduğu benzersiz bir<br />

gastronomi yolculuğuna davet ediyor. Şef Fabio Brambilla’nın hünerli<br />

ellerinden enfes lezzetler, Novikov Istanbul'un dünyaca bilinen suşi<br />

ve deniz ürünleri seçkisi, MO Cake Shop'un ev yapımı tatlıları ve<br />

İtalyan mutfağının sevilen lezzetleriyle donatılan efsanevi MO Brunch<br />

konuklarına keyifli bir pazar günü yaşatıyor. Deniz ürünlerinden<br />

tatlı istasyonlarına, canlı pişirme istasyonlarından şarküterilere,<br />

mezelerden dünya mutfağına birbirinden eşsiz lezzetlerin bir arada<br />

sunulduğu MO Brunch’ta somon wellington, risotto, sushi, creme<br />

brulee gibi dünya mutfağından lezzetlerin yanı sıra geleneksel Türk<br />

mutfağından döner, meze ve tatlı çeşitleri öne çıkıyor.<br />

İyi müzik ve yüzde yüz<br />

eğlenceyle yaza merhaba!<br />

Şehrin eğlence hayatına yön veren The Populist, her ay merakla beklenen DJ<br />

performanslarına yeni isimlerle ve dopdolu bir programla haziran ayında da devam ediyor.<br />

Yapı Kredi bomontiada ve şehrin yeni mahallesi Galataport İstanbul The Populist’te mevsime<br />

enerjik bir başlangıç yapmak isteyen müzikseverler The Populist’in iyi müzik ve yüzde yüz<br />

eğlence sunan takvimiyle keyifli bir ay geçirmeye hazırlanıyor. <strong>Haziran</strong> ayı boyunca performans<br />

sergileyecek isimler arasında bu ay DJ Big Poppa, Güven Yıldız ve Fakı Baba yer alıyor.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

La Chaîne des Rôtisseurs<br />

Türkiye Genç Aşçı<br />

Yarışması düzenlendi<br />

1977 yılından bu yana La Chaîne des Rôtisseurs Derneği’nin genç aşçılara<br />

becerilerini uluslararası arenada sergileme fırsatı sunan organizasyonu<br />

“Uluslararası Genç Aşçı Yarışması” nın Türkiye elemeleri 10 Mayıs Salı<br />

günü Le Cordon Bleu ev sahipliğinde Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleşti.<br />

Dernek tarafından genç aşçıları teşvik etmek ve mutfak sanatları<br />

konusundaki deneyim ve yeteneklerini uluslararası rekabet ortamında<br />

paylaşmalarına olanak sunmak amacıyla bu yıl 24.sü düzenlenen<br />

yarışmanın galibi Fairmont <strong>Hotel</strong>’den katılan Musa Karateke oldu.<br />

Türkiye’nin önemli 5 yıldızlı otellerinde ve restoranlarında çalışmakta<br />

olan 27 yaşını aşmamış 10 genç yarışmacının kıyasıya mücadele ettiği<br />

yarışmanın ikincisi Liman İstanbul Galataport’tan Ogün Dağıdır, üçüncüsü<br />

ise Kilimanjaro’dan Baransel Arslan oldu. Musa Karateke, 5-9 Eylül <strong>2022</strong><br />

tarihleri arasında Meksika’da yapılacak uluslararası yarışmada ülkemizi<br />

temsil edecek.<br />

GTD Kırgızistan’da<br />

gastronomi<br />

turizminin<br />

önemini anlattı<br />

Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi ve T.C. Bişkek Büyükelçiliği<br />

tarafından Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında 15 Nisan <strong>2022</strong><br />

tarihinde “Türk Dünyası’nda Turizm İşbirliklerinin Geliştirilmesi”<br />

konulu panel düzenlendi. Kırgızistan ve Türkiye’deki kamu ve özel<br />

sektör kuruluşlarından çok sayıda davetlinin konuşmacı olarak katıldığı<br />

paneli öğrenciler ve sektör temsilcileri ilgiyle takip etti. Oturum<br />

konuşmacılarından Kırgız Tur Operatörleri Derneği Başkanı Sergey<br />

Gluhoverov, pandemi sonrası Kırgızistan turizmi için beklentilerini dile<br />

getirerek, derneğin daha geniş bir yelpazede örgütlenerek daha geniş<br />

kitlelere ulaşmaya çalışacaklarını belirtti. Gastronomi Turizmi Derneği<br />

(GTD) Başkanı Gürkan Boztepe ise, Türkiye’nin gastronomi alanındaki<br />

zenginliklerinin Türk dünyası başta olmak üzere, çok geniş bir coğrafyaya<br />

turizm ve yiyecek içecek sektörleri açısından örnek oluşturduğunu ifade<br />

etti. Boztepe, gastronomide geleneksel kültürün önemine değinirken,<br />

gastronomi ve mutfakla ilgili öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.<br />

JW Marriott Bosphorus’a<br />

yeni executive chef<br />

İstanbul’un ilk JW Marriott oteli<br />

özelliğine sahip olan JW Marriott<br />

Istanbul Bosphorus’un yeni Executive<br />

Chef’i gastronomi dünyasının sevilen<br />

ismi Ahmet Eren Gencer oldu. Lise<br />

eğitiminden sonra gastronomi<br />

alanında kariyer edinmek üzere<br />

Gedik Üniversitesi’nde eğitim alan<br />

Gencer, gastronomi bölümünün<br />

yanı sıra Master Cook ve Master<br />

Trainer konularında da eğitimler<br />

gördü. Kariyer hayatına Macrenzi<br />

Restauran’da başlayan ve bu<br />

restoranın hem Capitol hem de<br />

Akmerkez operasyonlarını Demi<br />

Chef olarak 5 yıl boyunca yürüten Gencer, Bodrum Yalıkavak’taki<br />

Cactus Flowers otelin Chef de Party’si olarak çalıştı. Türkiye’deki<br />

çeşitli deneyimlerinden sonra rotasını Kıbrıs’a çeviren ve Cratos<br />

Premium otelin Executive Sous Chef’i olarak kariyer hayatına<br />

devam eden Gencer, 1 sene sonra Bodrum Türbükü’ndeki ünlü<br />

otel Bella Sombra otelin Executive Chef’i oldu. Bodrum’dan<br />

sonra İstanbul’a dönen şef, Butcha Steak House’da Executive<br />

Sous Chef olarak çalıştı. Ardından Cihangir’deki Rose Marine<br />

restoranın Executive Chef’i olan Gencer, 2019 – <strong>2022</strong> yılları<br />

boyunca kariyerine burada devam etti. Birbirinden farklı mutfak<br />

deneyimleri edinmeyi her zaman önemseyen ve her alanda<br />

kendini geliştirmeye değer veren Gencer, steak house alanındaki<br />

tecrübesini Tütsü by Düvee’de Executive Chef olarak da gösterdi.<br />

Kadın baklava ustaları<br />

yetiştiriyor<br />

<strong>2022</strong> yılı içerisinde başlayan eğitim programının katılım, içerik<br />

ve değerlendirme kriterleri ışığında geliştirilerek 2023 yılında da<br />

devam etmesi planlanıyor. Enstitü İstanbul İSMEK ve Karaköy<br />

Güllüoğlu’nun birlikte hazırladığı eğitim programı kapsamında,<br />

öğrencilere Karaköy Güllüoğlu ustaları ve eğitmenlerinin<br />

sunduğu ders içerikleriyle uygulamalı olarak ustalık becerileri<br />

aktarılıyor. Bahçelievler Mutfak Sanatları Okulu’nda bulunan<br />

“Baklava Yapımı Atölyesi” eğitimini başarı ile tamamlayan<br />

katılımcılar, yüzde 80’i kadın olacak şekilde, Karaköy Güllüoğlu<br />

bünyesinde üretim kadrolarındaki ekiplere dahil edilerek İBB<br />

Bölgesel İstihdam Ofisleri aracılığı ile istihdam ediliyor.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Yaz sezonu için açıldı<br />

Boğaz’ın yanı başında yer alan tarz sahibi dekorasyonu, enfes kokteylleri<br />

ve haftanın farklı günlerindeki müzik programlarıyla yaz akşamlarının<br />

en güzel açık hava mekân alternatiflerinden Çırağan Sarayı’nın yazlık<br />

mekanı The 47 Music & Drinks açıldı. Mekân, manzarası ve atmosferi<br />

kadar 47 farklı botanikten yapılmış çeşit çeşit kokteylleri ve onlara eşlik<br />

eden leziz atıştırmalıklarıyla Boğaz’a karşı en güzel gün batımına şahitlik<br />

eden noktalardan birinde yer alıyor. Mekandaki keyif unsurlarından<br />

bir diğeri de canlı müzik ve DJ performansı. Haftanın farklı günlerinde<br />

enfes kokteylleri yudumlarken müziğin ritmini hissetmek isteyenler<br />

canlı müzik ve DJ performansı eşliğinde gecenin keyfini çıkaracak. Yaz<br />

aylarında Boğaz’a karşı keyifle vakit geçirmek isteyenlerin buluşma<br />

noktası olan mekân, pazartesi günleri hariç haftanın her günü açık.<br />

Ayrıca The 47, isminden de esinlenerek, cumartesi ve pazar günleri<br />

öğleden sonra 4 ve akşam 7 saatleri arasında açık olacak.<br />

OCTO’nun lezzetleri<br />

Eylül Paksoy’a<br />

emanet<br />

Marriott Istanbul Bosphorus’ta<br />

misafirlerini ağırlayan OCTO, şef Eylül<br />

Paksoy’un özenle hazırladığı lezzetleri<br />

ile sadece İstanbulluların favori lezzet<br />

adresi olmakla kalmıyor, şehri ziyaret<br />

eden yerli ve yabancı misafirlerin de hem<br />

kenti tanımak hem tarihine eşlik etmek<br />

hem de damaklarda iz bırakan deneyimler<br />

yaşamak istedikleri gastronomi<br />

noktalarının başında geliyor. Lise<br />

eğitiminden sonra MSA’da profesyonel<br />

pastacılık üzerine eğitim gören Paksoy, eş zamanlı olarak Profesyonel<br />

Aşçılık bölümünde de şeflere asistanlık yaptı. Stajını yaptığı Les Ottomans<br />

ile gastronomi alanındaki eğitimini tamamlayan Paksoy, kariyerine<br />

Lufthansa Hava Yolları’nın ortak olduğu havacılık catering firmasında<br />

başladı. Lufthansa, Delta, Korean Air gibi uluslararası hava yolları<br />

şirketlerinin Business ve First Class yemeklerinin hazırlanmasında görev<br />

aldı. Buradaki 5 yıllık kariyerinin ardından 2015 senesinde Türkiye’de<br />

açılan St. Regis’de çalışmaya başlayarak 5 yıl da burada profesyonel<br />

hayatına devam etti. JW Marriott Istanbul Bosphorus’ta ilk açıldığı günden<br />

bu yana görev alan Paksoy, otel bünyesinde misafirlerini ağırlayan<br />

restoranın yeni yüzü olarak gastronomi dünyasındaki başarılarına<br />

yenilerini eklemeye devam ediyor.<br />

<strong>2022</strong>’nin Top<br />

Chef’i belli oldu<br />

Sağlık ve lezzet bir arada<br />

Şaşırtıcı lezzetiyle yaz aylarının vazgeçilmezi haline gelen Shaman’s<br />

Secret Kombuchalar, satış noktalarını artırdı. Otellerin minibarlarının<br />

yanı sıra yaz dönemiyle birlikte pek çok farklı noktada da satışa<br />

sunulan kombuchalar marketlerden yoga stüdyolarına, benzin<br />

istasyonlarından 3. Nesil kafelere kadar pek çok farklı yerde<br />

tüketicilere sağlık ve lezzeti bir arada sunuyor. Özellikle gençlerin<br />

vazgeçilmez içeceği olarak tüm dünyada hızla yayılan kombuchayı<br />

en lezzetli haliyle denemek için en yakın satış noktasından istemek<br />

yeterli!<br />

Sofra/Compass Group Türkiye tarafından bu yıl 8’inci kez düzenlenen “Top Chef <strong>2022</strong>”, 28<br />

Mayıs’ta İstanbul Gastronometro mutfağında gerçekleştirildi. Türkiye genelinde yapılan<br />

bölgesel seçmeler sonucunda büyük final için yarışan şefler, birincilik için kıyasıya bir mücadele<br />

sergiledi. Türkiye çapında 85 şefin yarıştığı bölgesel elemelerde Top Chef <strong>2022</strong>’nin büyük finali<br />

için yarışacak 7 şef belirlendi. Jüri üyeliğini, Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan<br />

Tüysüzoğlu, Moda Deniz Kulübü Genel Müdürü Ayhan Alpakın, Le Cordon Bleu Türkiye Eğitmen<br />

Şefi Luca De Astis, Şef Türev Uludağ, Gastronometro Mutfak Şefi Sinan Dikmen ve Yemek &<br />

Gastronomi Yazarı Eray Kılıç’ın yaptığı Top Chef <strong>2022</strong>’de, birinciliği Bursa Bölge’den Derin Topçu<br />

göğüsledi. Sofra/Compass Group Türkiye’nin birbirinden yetenekli şeflerinin mücadele ettiği<br />

yarışmanın bu yılki konsepti “Sürpriz Zorluklar”dı. Finale kalan 7 profesyonel şef daha önce<br />

belirlenen malzemelerle 60 dakika içerisinde Tavuk Parmigiana yemeği hazırladı. Sürpriz zorluk<br />

ise jürinin, yarışmanın yarısında şeflere yer değiştirerek rakibinin tezgahında devam edeceklerini<br />

söylemeleri oldu. Şeflerin tüm hünerlerini kullanarak hazırladığı menüler, jüri üyeleri tarafından<br />

lezzet, sunum, yaratıcılık, mutfak teknikleri, hijyen gibi kriterler çerçevesinde değerlendirildi.


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Balparmak’ın yeni<br />

mezunları sertifikalarını aldı<br />

Balparmak Arıcılık Akademisi, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve<br />

Menteşe Halk Eğitim Merkezi ile yaptığı işbirliği çerçevesinde arıcılık<br />

mesleğinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak, kaliteli ve verimli,<br />

katma değerli arı ürünlerinin üretimini artırmak hedefiyle sürdürdüğü<br />

çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Balparmak Arıcılık Akademisi<br />

çatısı altında gerçekleştirilen eğitimlerde arıcı adaylarına arı ırkları ve<br />

özelliklerinden arıcılığın ülke ekonomisindeki yerine, bal hasadı ve balın<br />

işlenmesinden apiterapiye, zararlılar ve hastalıklarla mücadeleden<br />

arıcılıkta mevsimsel bakım işlerine farklı konularda önemli bilgiler Dr. Ali<br />

İhsan Öztürk tarafından aktarıldı. 9 Mayıs’ta başlayan teorik ve uygulamalı<br />

eğitimlerin ardından 6 kadın 7 erkek toplam 13 yeni arıcı adayı eğitimlerini<br />

başarıyla tamamlayarak sertifika almaya hak kazandı.<br />

Hoşseven A.Ş. tescilli markası Hosse'yi<br />

tüketicileriyle buluşturuyor<br />

Çok yakında evlerdeki mutfakların yanı<br />

sıra, otel ve restoran mutfaklarında<br />

ve sunumlarında Hosse ürünlerini<br />

görebileceğiz. Pratik ve işlevsel<br />

ürün formları, üstün dayanıklı dış yüzey<br />

performansı, ekstra yapışmaz iç emaye yüzeyleri<br />

ile Hosse markası endüstriyel mutfakların tüm<br />

gereksinimlerine uzun yıllar cevap verebilecek ürünlere<br />

sahiptir. Keyifle pişirilen ve zevkle servis edilen yemeklerde en<br />

büyük yardımcınız Hosse döküm demir mutfak gereçleridir.<br />

Türkiye’nin yeni döküm demir pişirme grubu üreticisi olan Hoşseven<br />

A.Ş., tescilli markası Hosse'yi pek yakında Türk ve dünya tüketicilerinin<br />

beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Tava, tencere, sunum ve endüstriyel<br />

kullanım için özel dizayn edilen Hosse markalı ürünlerin yanı sıra;<br />

private label üretimler de yapabilen Hoşseven A.Ş.,60 yıllık geçmişi,<br />

kalite-müşteri odaklı hizmet anlayışı ve ileri teknolojisiyle üretim<br />

faaliyetlerini sürdürüyor. Bursa’daki 20 bin metrekarelik yeni üretim tesisi<br />

ve Türkiye’nin her ilindeki bayileri ve servis noktaları ile müşterilerine<br />

inovatif ürünler ve nitelikli hizmet sunan firmanın ürün yelpazesinde<br />

pelletli ısıtıcılar, katı yakıtlı kazanlar, katı yakıtlı kalorifer sobaları,<br />

açık alan radyant ısıtıcılar, doğalgaz sobaları, katı yakıtlı sobalar, soba<br />

aksesuarları, döküm ve emaye parçalar, döküm demir<br />

pişirme grubu ürünleri ve ankastre ürünler<br />

bulunuyor. Türkiye’deki standartları<br />

yükseltmekle kalmayıp, son yıllarda ihracata<br />

da ağırlık veren Hoşseven, bugün 30’dan<br />

fazla ülkeye ihracat yapıyor.<br />

Türkiye'nin en iyi<br />

zeytinyağları Japonya'da<br />

seçildi<br />

Her yıl<br />

Japonya'nın<br />

başkenti<br />

Tokyo'da<br />

gerçekleştirilen<br />

ve dünyanın<br />

en prestijli<br />

zeytinyağı<br />

yarışmaları<br />

arasında gösterilen Japan Olive Oil Prize (JOOP), <strong>2022</strong>'nin en iyi<br />

sızma zeytinyağı ürünlerini ve ürünlerin kimliğini yansıtan en iyi<br />

tasarımları, 16 Mayıs'ta Tokyo'da açıkladı. Bu sene 10. kuruluş<br />

yıldönümünü 21 farklı ülkeden 500 katılımcı ile kutlayan JOOP<br />

Zeytinyağı Ödülü ve JOOP Tasarım Ödülü jürilerinde, Uluslararası<br />

Jüri unvanlı zeytinyağı tadımcısı Birsen Pehlivan ve gıda<br />

tasarımına yönelik çalışmalarıyla tanınan endüstriyel tasarımcı<br />

Sibel Kutlusoy da Türkiye'yi temsilen görev aldı. Dünya zeytinyağı<br />

pazarının önemli merkezleri arasında yer alan ve Japonya'daki<br />

İtalya Ticaret Odası sponsorluğunda düzenlenen JOOP Ödülü'nde<br />

seçilen zeytinyağları, dünya pazarında önemli bir fırsat yakalamış<br />

oluyor. Titizlikle yürütülen tadımlar sonucunda Organik,<br />

Monovaryete, Blend ve Aromalı başlıklarında yarışan zeytinyağları<br />

içerisinde ülkelerinin en iyileri ve sınıfının en iyileri seçildi, ayrıca<br />

altın madalya ve gümüş madalya alanlar belirlendi. Buna göre<br />

Hermus Memecik, Türkiye'nin en iyisi olurken, Türkiye'den<br />

toplam 35 üreticinin çeşitli ürünleri altın ve gümüş madalya<br />

ödülüne layık bulundu.<br />

Bu muazzam tadı tüm<br />

misafirleriniz denemeli<br />

Seğmen Kakaolu<br />

Fındık Ezmesi<br />

İşletmeler için müşteri<br />

memnuniyeti her şeyden<br />

önce gelir. Oteller, yurtlar,<br />

cafeler, restoranlar ve<br />

hizmet sektöründe bulunan<br />

çok daha fazla işletme,<br />

misafirlerini Seğmen kalitesi<br />

ile memnun ediyor. Dört<br />

mevsim boyunca tercih edilen<br />

Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi,<br />

deneyenleri kendisine hayran<br />

bırakıyor. Kakao ve fındığın enfes<br />

buluşması olan Seğmen Kakaolu Fındık Ezmesi; 20 g, 30<br />

g cam kavanoz, 40 g tüp, 300 g tüp, 350 g cam kavanoz 1000<br />

g kova gibi farklı ölçeklerde arz ediliyor. Siz de işletmenizi<br />

Seğmen markalı ürünler ile buluşturarak markanızın değerini<br />

artırabilirsiniz. Bunun için bulunduğunuz ilin Seğmen bölge<br />

temsilcisi ile iletişime geçmeniz yeterli!


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

THE<br />

HOTEL<br />

SHOW<br />

DUBAI<br />

SEKTÖRÜ<br />

AĞIRLADI<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin bu yılki organizasyonu, pandemi sonrası canlı bir geleceğe<br />

hazırlan ağırlama sanayinden çok sayıda ziyaretçiyi ağırladı. <strong>Hotel</strong> & <strong>Restaurant</strong> dergisi<br />

fuarda etkin bir şekilde dağıtıldı.<br />

Türkiye’den 12 firmanın da katıldığı<br />

Orta Doğu'nun MENA bölgesindeki<br />

otel ve konaklama endüstrisi için<br />

en büyük ve en uzun süredir devam<br />

eden fuarı, eş zamanlı organize ettiği<br />

tüm etkinliklerinde 22.000'den fazla<br />

ziyaretçiyi ağırladı ve bu önemli fuarda<br />

bölgesel ve küresel katılımcıları bir<br />

araya getirdi.<br />

Ziyaretçilerin %20'si uluslararası<br />

pazardan<br />

Fuarı organize eden dmg events<br />

firmasının Tasarım ve Otelcilikten<br />

Sorumlu Başkan Yardımcısı Elaine<br />

O'Connell şunları söyledi: “Bu etkinliğin<br />

yalnızca bölgeden değil, küresel<br />

ölçekte de insanları nasıl bir araya<br />

getirmeye devam ettiğini görmekten<br />

gurur duyuyoruz. The <strong>Hotel</strong> Show'daki<br />

toplam ziyaretçilerimizin %20'sinin<br />

uluslararası pazardan, %80'inin<br />

ise BAE'den gelmesi pandemiyi<br />

takiben yeni bir aşamaya geçerken,<br />

yüz yüze bağlantıların öneminin her<br />

zamankinden daha önemli olduğunu<br />

ve iş birliğinin önemini gösteriyor. Bu<br />

durum sektörün toparlanmasının da<br />

önemli bir unsurudur. Ayrıca, yenilik,<br />

sürdürülebilirlik ve teknolojiyi tartışmak<br />

için ağırlama endüstrisinin her yönünü<br />

bir araya getiren The Leisure Show ve<br />

HITEC Dubai ile birlikte INDEX <strong>2022</strong><br />

ve Workspace aracılığıyla tasarım<br />

ve iç mekan trendlerindeki en son<br />

gelişmeleri sergilemekten mutluluk<br />

duyuyoruz.”<br />

Otel Ürünleri Ltd. Ferdi Uzun - Perşin Yağımlıoğlu<br />

Lazoğlu Bıçak -Recai Aktürk<br />

Altuntop Makina CEO<br />

Salwan Naji<br />

Göreme Horeca Ekipmanları -<br />

Hüseyin Cengiz İpek Porselen - Cevat Ay İrear Porselen - Ersan Tığlı DRF Contract Genel Müdürü Daraf Sabaz - Harun Şengül


Uğur Yılmaz<br />

“Hem BAE’ye<br />

hem Türk<br />

ekonomisine<br />

katkı sağladı”<br />

1986 yılından beri özel konutlardan<br />

kafe, restoran ve otel gibi halka<br />

açık alanlara kadar geniş yelpazede<br />

mobilya çözümleri sunan 5A<br />

Design, Moben Mobilya çatısı altında<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'de <strong>2022</strong><br />

koleksiyonunu sergiledi.<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin keyifli ve<br />

yüksek tempolu geçtiğini dile getiren 5A<br />

Design Genel Müdürü Uğur Yılmaz fuarı<br />

şu şekilde değerlendirdi: “Moben Mobilya<br />

olarak 5A Design markamızla katıldığımız<br />

fuarda sektörden profesyonellerin ve<br />

distribütörlerin bize ulaşma imkanı<br />

oldu. Keyifli ve yüksek tempolu bir fuar<br />

geçirdiğimizi söyleyebilirim. Sadece<br />

BAE değil, farklı ülkelerden misafirlerle<br />

görüşerek potansiyel projeler ve müşteri<br />

portföyü oluşturduk. <strong>2022</strong> koleksiyonumuza<br />

ait yeni tasarımların yer aldığı sandalye,<br />

berjer, masa ve koltuk ürün gruplarını<br />

en iyi şekilde sunmaya gayret ettik. Kendi<br />

tasarımlarını ve üretimini gerçekleştiren bir<br />

firma olarak ürünlerimize olan ilgi ve beğeni<br />

de bizi memnun etti.”<br />

5A Design'ın dünyanın birçok yerine<br />

ihracat yapan bir firma olduğunu ve<br />

BAE ile iyi ilişkilerin fuara katılım<br />

motivasyonu ve ihracat yoğunluğunu<br />

olumlu şekilde etkilediğini belirten<br />

Yılmaz, “BAE’de Türk menşeli ürünlere<br />

olan ilgi ve popülerleşmeyle önümüzdeki<br />

dönemlerde bu bölgede daha çok proje<br />

gerçekleştireceğimizi öngörebiliyoruz. Fuar<br />

hem BAE’ye hem Türk ekonomisine katkı<br />

sağlayan çok yararlı bir etkinlikti.” dedi.<br />

Pandemiden sonra özellikle açık hava<br />

mekanlarına oluşan yoğun ilgi ile outdoor<br />

mobilyaya olan ihtiyacın arttığını ve bu<br />

alanda ciddi taleplerle karşılaştıklarını<br />

kaydeden Yılmaz, “5A Design outdoor<br />

koleksiyonumuzu genişleterek aynı<br />

zamanda kişisel alanı önemseyen<br />

tasarımlarla post pandemi trendini<br />

yakalayacak adımlar atmayı planlıyoruz.<br />

Bunun yanında nitelikli kumaşlar ve<br />

dayanıklı hammaddelerle birlikte mobilyada<br />

inovatif malzemelerin önümüzdeki<br />

dönemlerde daha fazla ön plana çıkacağını<br />

ekleyebilirim.” diye konuştu.<br />

Ayşe<br />

Toraman<br />

“Özel tasarım<br />

ürünlerimizle<br />

ilgi odağı olduk”<br />

2008 yılında Türkiye merkezli<br />

kurulan, ulusal ve uluslararası<br />

pazarlara mobilya üretimi yapan<br />

Marya Design; oteller, restoranlar,<br />

kafeler, hastaneler, ev ve<br />

villalar gibi her türlü konaklama<br />

işletmesine sunduğu profesyonel<br />

çözümleriyle dikkat çekiyor.<br />

Tüm hareketli ve sabit mobilya<br />

üretimleri Marya Design’ın en<br />

yeni teknolojilerle donatılmiş<br />

fabrikasında üretiliyor.<br />

İtibar Kıyaklı<br />

“Daha<br />

inovatif<br />

ürünlere<br />

yönelmemiz<br />

gerektiğini<br />

gördük”<br />

1974 yılında kurulan, bugün<br />

mobilya sektörünün önde gelen<br />

markalarından biri olarak<br />

konumlanan Solenne, yaşamdan ve<br />

doğadan ilham alan bakış açısıyla<br />

üretim faaliyetlerine devam ediyor.<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin verimli geçtiğini<br />

belirten Solenne Dış Ticaret Müdürü<br />

İtibar Kıyaklı, “Pandemi sonrası açılmaya<br />

başlayan piyasanın etkisiyle ve uzun aradan<br />

sonra katılımcı firmaların talebiyle yoğun<br />

bir organizasyon oldu.” dedi.<br />

Fuarda otel mobilyalarını sergilediklerini<br />

anlatan Kıyaklı; kalite, fiyat ve üretim<br />

Geçmişin zarafetini modernize ederek<br />

yaşam alanlarına taşıyan Marya Design, The<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai'de özel tasarım salon<br />

oturma grupları, koltuk, kanepe ve sehpa<br />

gibi ürünlerinin yanı sıra dış mekan oturma<br />

gruplarıyla ilgi odağı oldu. Son altı senedir<br />

Dubai halkının Türk ürünlerine beğeni ile<br />

yaklaştığını ve severek kullandığını belirten<br />

Marya Design Genel Müdürü Ayşe Toraman,<br />

ancak petroldeki artış ve Rusya - Ukrayna<br />

Savaşı'nın piyasaları olumsuz etkilediğini,<br />

dolayısıyla şu an için yeni yatırım planlarının<br />

olmadığını da sözlerine ilave etti.<br />

süreçlerinde avantajlı bir firma olmanın<br />

ayrıcalığıyla olumlu geri dönüşler aldıklarını<br />

kaydetti. Fuarın katılımcılara gelecek mobilya<br />

trendleriyle ilgili ciddi sinyaller verdiğinin<br />

altını çizen Kıyaklı, “Fuarda daha inovatif<br />

ürünlere yönelmek gerektiğini gördük.<br />

Pandeminin etkisiyle hijyenik ortamlar,<br />

bireysel ürün kullanımları ve otel apartment<br />

tarzında konaklamaya yönelik projelerle<br />

karşılaştık. Bu nedenle ilerleyen dönemlerde<br />

ürün geliştirme ve uygulamada süreci takip<br />

etmemiz gerektiğini gördük.” dedi. Kıyaklı<br />

Afrika ve Asya bölgesinde depo ve mağaza<br />

yatırımlarını başlattıklarını belirterek, “Hem<br />

Körfez hem de Afrika ülkelerine daha hızlı<br />

ve düzenli sevkiyat için projeler geliştirmeye<br />

devam ediyoruz.” bilgisini paylaştı.<br />

Türkiye-BAE arasındaki olumlu siyasi<br />

gelişmelerin ticarete yön verdiğini vurgulayan<br />

Kıyaklı, “İlişkilerin düzelmesi sonrası talepler<br />

arttı. <strong>2022</strong> için koyduğumuz hedeflerde zaten<br />

bu düzelmeleri öngördüğümüz için farklı bir<br />

hedefe yönelmeden devam ediyoruz.” dedi.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

JUMBO ORTADOĞU’NUN<br />

EN PRESTIJLI FUARINDA<br />

DIKKATLERI ÜZERINE ÇEKTI<br />

Otel ve restoran sektörünün lider isimleri arasında yer alan Jumbo, Ortadoğu’da ürünleri<br />

ile adından söz ettirdi. Dünyanın en önemli uluslararası organizasyonlarından biri olan<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai Fuarı’nda, sektörün beğenisini kazanmış ürünlerini ve HoReCa için<br />

hazırladığı yeni koleksiyonlarını sergileyen Jumbo, katılımcılar tarafından tam not alırken<br />

global bağlantılarını da güçlendirdi.<br />

Sofra ve mutfak kategorisinin lider<br />

markası olan Jumbo; 24-26 Mayıs<br />

tarihleri arasında Dubai Dünya<br />

Ticaret Merkezi’nde düzenlenen, her<br />

yıl binden fazla misafiri ve otelcilik<br />

sektörünün paydaşlarını ağırlayan<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai Fuarı’nda bir<br />

kere daha iddiasını ortaya koydu. 75<br />

yıldır zamansız ve özgün tasarımları<br />

ile fark yaratan Jumbo, fuarda sektör<br />

yatırımcısı ve yeme&içme hizmetlerinin<br />

bölgesel ve küresel tedarikçileri ile bir<br />

araya geldi. Sofra grubundan sunum<br />

ekipmanlarına, pişirme grubuna kadar<br />

geniş ürün portföyü ile yar alan Jumbo,<br />

HoReCa’daki başarısını bu kez de farklı<br />

bir coğrafyada sergileme imkanı buldu.<br />

Özellikle Orta doğu pazarı için önemli<br />

bir girişim niteliği taşıyan bu önemli<br />

fuarda Türkiye’yi temsil eden tek Türk<br />

markası olmanın da gururunu yaşadı.<br />

Dünyanın en dikkat çeken ve hızla gelişen otel konaklama pazarlarından<br />

biri olan Dubai’de <strong>2022</strong> koleksiyonu ile büyük ilgi gören Jumbo, bu<br />

bölgedeki çalışmalarını yoğunlaştırarak sürdürmeye devam edecek.


TAHSIN ÖZTIRYAKI<br />

BAE’NIN TÜRK MALLARINA<br />

ILGISINI ‘TURIZM’ YÜKSELTECEK!<br />

Yenilikçi yaklaşımıyla birlikte dünya genelinde gelişen ve değişen teknolojiyi yakından<br />

takip eden Öztiryakiler, sektörüne yeni ürünler kazandıracak çalışmaları gündeminde<br />

tutarak profesyonellerin mutfaklarda en büyük yardımcısı oluyor.<br />

Ozti olarak yurt dışında gastronomi<br />

profesyonelleri ve iş ortaklarını bir<br />

araya getiren fuarlarda var olmaya<br />

dikkat ettiklerini söyleyen Öztiryakiler<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Öztiryaki,<br />

“The <strong>Hotel</strong> Show Dubai, beklentilerimizi<br />

karşıladı ve oldukça hareketli geçti.<br />

Halihazırda bulunan bayilerimiz ve<br />

yeni ortaklık sağladığımız görüşmeleri<br />

gerçekleştirme fırsatımız oldu. Bizler<br />

Ozti markasıyla yıllardır bu ülkeye<br />

ihracat yapmaktayız. Bildiğimiz bir<br />

pazar. Fuarlar ve canlı buluşmalar<br />

ilişkilerimizi pekiştirmek için iyi bir<br />

ortam sağlıyor. Endüstriyel mutfak<br />

ürünlerimizden pişirme cihazları,<br />

soğutma üniteleri, bulaşık makineleri ve<br />

set üstü mutfak ekipmanlarımızı fuarda<br />

ziyaretçilerimizle buluşturduk. Ülkenin<br />

yemek kültürüne hakim olduğumuz<br />

için, ürünlerimizle teknolojik<br />

çözümler sunuyor, çalışmalarımızı<br />

bu yönde şekillendirebiliyoruz. Bu<br />

konuda diğer ülkelere göre oldukça<br />

avantajlı durumdayız. Ürünlerimizin<br />

kalitesi ziyaretçiler ve iş ortaklarımız<br />

tarafından takdir görürken, gelecekte<br />

de profesyonel ürünlerimizi tercih<br />

edeceklerini belirttiler.” diye konuştu.<br />

“Güvenle büyüyen firmayız”<br />

Fuarın önümüzdeki dönem trendlerine<br />

ilişkin önemli sinyaller verdiğinin<br />

altını çizen Tahsin Öztiryaki, markanın<br />

geleceğe dair yol haritasını ise şöyle<br />

çizdi: “A’dan Z’ye tüm endüstriyel<br />

mutfak gereçlerini üreten ve tedarik<br />

eden bir firma olarak, mutfağı bir bütün<br />

olarak görüyor ve içerisinde yer alan<br />

tüm cihazlara aynı oranda odaklanıp en<br />

iyisini üretiyoruz. Bir yandan var olan<br />

projelerimiz devam ederken bir yandan<br />

da yeni projelerimizin yapılandırılmaları<br />

sürüyor. Yerli ürünleriyle öne çıkan<br />

bir markayız. Sadece ülkemizde değil,<br />

dünyada bu kadar çeşitliliğe sahip<br />

ürünü, tek bir çatı altında üretimini<br />

yapan sektöründe tek firmayız.<br />

Buzdolabından bulaşık makinesine,<br />

pişiricilerden fırınlara kadar 2000’den<br />

fazla cihaz ve 5000’i aşkın ürünümüzle<br />

tüm proje ve ihtiyaçların çözüm<br />

ortağıyız. Üretimde yatırımlarımıza<br />

devam ediyoruz. Çorlu’daki yeni<br />

fabrikamızda gerçekleştirdiğimiz<br />

yatırımla yeni teknolojiye sahip üretim<br />

hatlarımızda kapasite artışına gidiyoruz.<br />

Şu anda yaptığımız yeni ürün sayımız<br />

oldukça fazla. Patentini aldığımız ürün<br />

sayımızı her geçen gün artırıyoruz. Ar-<br />

Ge merkezimizle verdiğimiz hizmetlerle<br />

dünyada kendimizden oldukça fazla söz<br />

ettiriyoruz. İş ortaklarımız, fabrikamızı<br />

ziyaretlerinde kapasitemizi, çalışma<br />

hızımızı, kalitemizi ve teknolojimizi<br />

gördüklerinde çok etkileniyor ve<br />

ayrılmaz bir parçamız oluyorlar.<br />

Ve bizim gelişmemizin altında bize<br />

olan güven, ürünlerimizin kalitesi ve<br />

dünyanın her yerinde satacağımız ürün<br />

standartlarına sahip belgelerimiz var.”<br />

Tahsin Öztiryaki, bir dünya markası<br />

olarak yurt dışı ortaklarının kalite ve<br />

beklenti taleplerini tam anlamıyla<br />

karşılamanın markayı küresel<br />

pazarda ileriye taşıdığını ifade ederek,<br />

“Dolayısıyla yıllardır elde ettiğimiz<br />

güvenle her zaman büyüyen firmayız.<br />

İhracat rakamlarımıza baktığımızda<br />

da ülkemizde kendi sektöründe en<br />

fazla ülkeye ihracat yapan markayız.<br />

Her yıl olduğu gibi bu yıl da ihracattaki<br />

başarımızla metalik yıldızları 1. lik<br />

ödülünüe sahip olduk.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“Turizmin yükselmesi, BAE’nin<br />

Türk mallarına ilgisini artıracak”<br />

Türkiye - BAE arasındaki olumlu<br />

gelişmelerin iki ülke arasındaki<br />

tüm ticareti olduğu gibi sektörü de<br />

olumlu etkilediğini belirten Öztiryaki,<br />

“Artık devlet kurumları da Türk malı<br />

ürünlerini kullanacaklarını belirttiler.<br />

İlişkilerin düzelmesiyle yerel halk da<br />

Türk mallarını daha çok tercih etmeye<br />

başladı. Gümrükte de daha akıcı bir<br />

ticaret olacağı kanaatindeyiz.” dedi.<br />

Öztiryaki, bununla birlikte iki ülke<br />

arasındaki turizmin de yükselen bir ivme<br />

kazanmasının BAE’nin Türk mallarına<br />

olan ilgisini artıracağı görüşünde<br />

olduğunu paylaşarak şöyle devam etti:<br />

“İki ülke arasındaki politik ilişkilerin<br />

iyileşmesi ve ülkelerin ticaretinin<br />

artmasıyla beraber, BAE’nin kültürünü<br />

yakından tanımamız, ülkemizi Çin’den<br />

ve Avrupa’dan daha avantajlı konuma<br />

getiriyor. Avantajlarımızı doğru bir<br />

şekilde kullanmamız, aramızdaki<br />

ticaretin gücünü artıracaktır. Bu olumlu<br />

gelişmelerin ihracat rakamlarına<br />

olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Bu<br />

da ihracattaki hedeflerimizi yükseltiyor.”


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Index, tasarım konuşmaları, atölye<br />

çalışmaları, zirve ve konferanslar<br />

gibi eş zamanlı etkinlikleriyle her<br />

zaman iç tasarım işi için harika bir<br />

mekan olmuştur. İstanbul Dergi Grubu<br />

olarak 20 yılı aşkın süredir bu prestijli<br />

fuarın medya partneriyiz. Bu yıl fuarın<br />

daha işlevsel olduğuna ve oldukça<br />

iyi performans gösterdiğine tanık<br />

olduk. Covid-19 etkilerinin çoğunun<br />

ortadan kalkmasıyla, fuarın büyük bir<br />

ticaret hacmi oluşturması bekleniyor.<br />

Tüm ağırlama, tasarım ve teknoloji<br />

yelpazesini kapsayan INDEX Dubai,<br />

ev, otel, ofis ve eğlence sektörleri<br />

için mükemmel bir teklif sunan The<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai ile birlikte yapıldı.<br />

Sektörün lider fuarı, 23-25 Mayıs <strong>2022</strong><br />

tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret<br />

Merkezi'nde başarıyla gerçekleştirildi.<br />

INDEX, 1991'den beri bölgesel alıcıları<br />

küresel tedarikçiler, markalar ve<br />

üreticilerle buluşturuyor. Etkinlik,<br />

her yıl binlerce ciddi alıcıyı çekerek<br />

profesyoneller ve yenilikçi düşünürler<br />

için ağ kurma, keşfetme ve iş yapma<br />

INDEX <strong>2022</strong> DUBAI'DE<br />

DÜZENLENDI<br />

30 yılı aşkın süredir iç tasarım ve donanım sektörünü buluşturan Index Dubai,<br />

sektörün önde gelen profesyonellerinin katılımıyla Dubai Dünya Ticaret Merkezi'nde<br />

gerçekleştirildi.<br />

konusunda rakipsiz bir fırsat sunuyor.<br />

Orta Doğu, akla gelebilecek her tür<br />

tasarım, stil ve konsepte sahip, büyüyen<br />

ve değişen bir manzara ile dünyadaki<br />

diğer herhangi bir iç pazardan farklı<br />

olmaya devam ediyor. Bu nedenle<br />

INDEX'e güvenen alıcılar için fuar,<br />

bu olağanüstü pazarda doğrudan ve<br />

kapsamlı erişim sunuyor; kontrat<br />

mobilyalardan aksesuarlara, dekorlara<br />

ve sınırlı sayıda üretilen parçalara<br />

kadar her şeyi tedarik etmek için çok<br />

uygun bir ortam sunuyor.<br />

İndeks tasarım konuşmaları<br />

Fuar bünyesinde yer alan INDEX Design<br />

Talks etkinliğinde, ilham verici iç<br />

mimarları, ünlü bölgesel mimarları ve<br />

endüstrinin dört bir yanından en önde<br />

gelen yenilikçi düşünürleri bir araya<br />

getirerek en son trendler ve yenilikler<br />

hakkında fikir alışverişinde bulundu.<br />

İş tasarım zirvesi<br />

Bölgedeki en iyi projelerden<br />

bazılarının endüstriyel tasarımcıları,<br />

liderleri ve yenilikçi düşünürleri<br />

tarafından yönetilen Work Design<br />

Summit, iş tasarımındaki en son<br />

bilgileri öğrenmek, ağ oluşturmak<br />

ve keşfetmek için ideal bir platform<br />

sağlıyor. Bu etkinlik de sektörde çalışan<br />

profesyonellerden büyük ilgi gördü.<br />

Lucenti - Osman Bulut<br />

BG Group - Oğuzhan Özbey, Ferşad Nasiri


Arkın Çetinalp<br />

“Dubai'de<br />

showroom açmayı<br />

hedefliyoruz”<br />

1984 yılında avize taşı imalatı ve dekoratif<br />

aydınlatma ürünleriyle başladığı<br />

üretim yolculuğuna bugün Türkiye’nin<br />

önde gelen firmalarından biri olarak<br />

devam eden Songül Aydınlatma, ismini<br />

dünyaca bilinen ve kullanılan bir marka<br />

haline getirme misyonuyla hareket<br />

ediyor. 2019 yılı itibariyle dünyanın en<br />

büyük kristal üreticisi Asfour Crystal’ın<br />

Türkiye distribütörlüğünü de alan firma,<br />

dünyadaki aydınlatma sektöründe<br />

bir Türk firması olarak yer almayı ve<br />

öncülük etmeyi hedefliyor.<br />

The <strong>Hotel</strong> Show Dubai'nin harika<br />

geçtiğini ve 900’ün üzerinde<br />

müşteri adayı ile görüştüklerini<br />

dile getiren Songül Aydınlatma<br />

Genel Koordinatörü Arkın Çetinalp,<br />

fuarda klasik ve modern ürün<br />

gruplarını sergilediklerini söyledi.<br />

Ürün çeşitliliği fazlalığı sebebiyle<br />

gurur veren güzel yorumlar<br />

aldıklarını anlatan Çetinalp,<br />

“Heyecanlı görüşmeler oldu.<br />

Şu an ziyaretlerinden ve güzel<br />

yorumlarından dolayı müşteri<br />

adaylarımıza teşekkür yazısı<br />

hazırlıyoruz.” dedi.<br />

Fuarda önemli görüşmeler<br />

yaptıklarını ve iyi teklifler aldıklarını<br />

ifade eden Çetinalp, “Bu teklifleri<br />

değerlendirip ülkemiz ve bizim için<br />

en hayırlısını tercih edip, yolumuza<br />

emin adımlarla devam edeceğiz.<br />

Harika projeler var. Bu projelerin<br />

fiyat teklifi çalışmalarına hızlı bir<br />

şekilde başladık. Fuardaki müşteri<br />

adaylarımız üretim tesislerimizi<br />

görmek için Türkiye’ye ziyarete<br />

geleceklerdir.” dedi.<br />

Bu yılın dördüncü çeyreği gibi<br />

Dubai’de aydınlatma ürünlerini<br />

sergilemek için bir showroom<br />

Berrak Yarar<br />

“BAE'de yeterli<br />

çeşitte kaliteli<br />

ahşap bahçe<br />

salıncağı yok”<br />

Üretim faaliyetlerine 1995<br />

yılında Çanakkale’de başlayan,<br />

ilk 10 yılında iç mekan mobilya<br />

imalatına ağırlık veren Pemode<br />

Mobilya, 2005 yılı itibariyle dış<br />

mekan mobilya üretimini başlattı.<br />

‘Swingroo’ markası altında<br />

‘mükemmel modern zaman<br />

salıncakları’ üretimini hedefine<br />

koyan mobilya firması, 2018 yılı<br />

itibariyle uluslararası pazarda<br />

varlığını gösteren idealist bir<br />

marka olarak Aida Swings'i<br />

piyasaya sundu.<br />

açmayı hedeflerine koyduklarını dile getiren<br />

Çetinalp, 2023'te gerçekleşecek fuar için<br />

de şimdiden yerlerini ayırttıklarını söyledi.<br />

Fuardaki ziyaretçi sayısı ve iş potansiyelinin,<br />

son dönemdeki Türkiye - BAE arasındaki<br />

olumlu gelişmelerinin bir kanıtı olduğunu<br />

vurgulayan Çetinalp, “Aydınlatma sektörü<br />

2021 yılında ihracat rekoru kırdı, <strong>2022</strong><br />

yılında bu rekoru egale edecektir. Hedefimiz<br />

2021 yılı cirosunun çok üstüdür.” dedi.<br />

Sofistike, zamansız ve çağdaş tasarım ürünleriyle<br />

öne çıkan ahşap bahçe salıncağı üreticisi, The<br />

<strong>Hotel</strong> Show Dubai’de ise inovatif ürünleriyle<br />

göz doldurdu. Fuarın iş fırsatları açısından çok<br />

verimli geçtiğini belirten Pemode Yetkilisi Berrak<br />

Yarar, ziyaretçilerden olumlu geri bildirimler<br />

aldıklarını aktardı. BAE pazarında kaliteli ahşap<br />

bahçe salıncağı alanında yeterli ürün çeşidinin<br />

bulunmadığına kanaat getiren Yarar, “Ancak<br />

talebin de oldukça fazla olduğunu gördük.<br />

Gelecek yıl tekrar fuara katılıp hem mevcut<br />

müşterilerimizle iş potansiyelini artırmayı hem<br />

de yeni iş birlikleri kurmayı planlıyoruz.” dedi.<br />

Berrak Yarar, son yıllarda iki ülke arasındaki<br />

olumlu gelişmelerin firma faaliyetlerine fayda<br />

sağladığını da dikkat çekerek, Avrupa odaklı<br />

ihracatçı bir üretici olmalarına rağmen BAE’de<br />

de satış potansiyeli olduğunu gördüklerini ve<br />

önümüzdeki dönem hedeflerini bu doğrultuda<br />

revize ettiklerini sözlerine ekledi.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

NOBU<br />

ŞIMDI BODRUM‘DA<br />

Ünlü oyuncu Robert De Niro ve Şef Nobu Matsuhisa’nın ortağı olduğu<br />

Nobu <strong>Restaurant</strong>, Bodrum Loft’ta açıldı. Japon mutfağının dünyaca<br />

ünlü temsilcisi Nobu, İstanbul’daki başarısını tüm ekibiyle Bodrum’a da<br />

taşıyor.<br />

New York’tan dünyaya yayılan<br />

efsanevi Nobu <strong>Restaurant</strong>,<br />

İstanbul’daki birinci yılını<br />

kutlarken, Türkiye’de ikinci restoranını<br />

açtı. Gölköy’de yer alan Loft’un<br />

içerisinde konumlanan Nobu, eşsiz<br />

lezzetlerini ve ambiyansını Bodrum’la<br />

buluşturdu. Nobu deneyiminin kusursuz<br />

bir şekilde yaşandığı Nobu Bodrum,<br />

özel ve taze içeriklerle hazırlanan<br />

restoranın ikonik yemeklerinden yerel<br />

kokteyllere kadar her şeyi Bodrum’un<br />

eşsiz ambiyansında sunuyor.<br />

Öncelik menüde<br />

Tüm dünyada büyük bir lezzet<br />

deneyimi olarak bilinen, dünyaca<br />

ünlü müdavimleri bulunan restoranın<br />

yeni mekanında da öncelik menüye<br />

verildi. Nobu Bodrum menüsü,<br />

Nobu Kurumsal Şefi Herve Courtrot<br />

önderliğinde İstanbul ekibi tarafından<br />

restoranın imza yemekleriyle birlikte<br />

Bodrum’a özel lokal dokunuşlarla<br />

özenle oluşturuldu. Nobu’nun imza<br />

yemekleri Yellowtail Jalapeno, Rock<br />

Shrimp Tempura Creamy Spicy, Black<br />

Cod Miso gibi lezzetlere ek olarak Nobu<br />

Bodrum’a özel olarak hazırlanan Artic<br />

Char Crispy Shiso, Scallop Wasabi<br />

Pepper, White Fish Tempura Amazu<br />

Ponzu gibi yemekler de menüde<br />

bulunuyor. Nobu sakelerin eşlik ettiği<br />

geniş içecek menüsünde bölgeye özel<br />

olarak, satsuma ile hazırlanan ‘Bodrum<br />

Breeze’ ve Türk siyah çayının sakeyle<br />

buluşmasıyla harmanlanan ‘Nara’<br />

kokteyli menünün ilgi çekici detayları<br />

arasında yer alıyor.<br />

Tüm dünyada mutfağıyla öne çıkan<br />

Nobu’nun yeni restoranında tıpkı<br />

İstanbul’da olduğu gibi müzik de önemli<br />

bir yer ediniyor. Nobu Bodrum’da<br />

perşembe, cuma, cumartesi ve pazar<br />

günlerinde canlı DJ performansları<br />

yemek ve eğlenceyi aynı eşsiz<br />

deneyimde buluşturacak. Sezon<br />

içerisinde mekanda konuk DJ’ler<br />

de performans sergileyecek. Nobu<br />

Bodrum haftanın her günü 18:00-00:00<br />

saatleri arasında yemek, 18:00-02:00<br />

saatleri arasında bar alanları ve 180<br />

kişilik kapasitesiyle misafirlerini<br />

ağırlıyor.<br />

Her detayı en ince<br />

ayrıntısına kadar düşünülen<br />

Nobu Bodrum, menüsüyle<br />

olduğu kadar zarif<br />

dekorasyonuyla da dikkati<br />

çekiyor. Mimari detayları<br />

Gölköy’ün doğal dokusuna<br />

uygun olarak tasarlandığı<br />

mekan, zeytin ağaçları<br />

içerisindeki ambiyansıyla<br />

Bodrum ruhunu yaşatıyor.


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

ATAŞEHIR’IN<br />

EN YENISI<br />

L’OLIVETTO<br />

RESTAURANT<br />

Modern şehir hayatının içinde vaha olarak<br />

tasarlanan L’Olivetto <strong>Restaurant</strong>, Akdeniz<br />

mutfağını Ataşehir’e taşıdı. Zengin menüsü, kaliteli<br />

hizmeti, geniş bahçesiyle misafirlerini şehrin<br />

göbeğinde huzurla buluşturan mekan, İstanbul’un<br />

vazgeçilmez adreslerinden olmaya aday…<br />

Şık ve modern mimarisiyle her<br />

detayı özenle düşünülerek<br />

tasarlanan L’Olivetto <strong>Restaurant</strong>,<br />

İtalyan lezzetlerini mekana özgü<br />

yorumlarla lezzet severlerin beğenisine<br />

sunuyor. Dr. Koray Erdoğan’ın sahibi<br />

olduğu restoran, taze tatlardan oluşan<br />

zengin menüsüyle özel etkinlikler<br />

ve davetlere de ev sahipliği yapıyor.<br />

Çarşamba, cuma ve cumartesi olmak<br />

üzere haftanın üç günü canlı müzik olan<br />

restoranda misafirlere yemeklerinde<br />

pop-jazz tınılar eşlik edecek.<br />

Pazartesi günleri hariç<br />

haftanın 6 günü hizmet<br />

verecek olan L’Olivetto<br />

<strong>Restaurant</strong>, şehrin<br />

yoğunluğuna kısa bir mola<br />

vermek isteyenlerin tam<br />

aradığı yer.<br />

Gurme lezzetler<br />

Şef Arif Tuyuğ imzalı mevsimlik<br />

malzemelerin lezzetle harmanlandığı<br />

restoranın menüsü öğlen ve akşam<br />

yemeğinde misafirlerini ağırlıyor.<br />

<strong>Restaurant</strong> sadece hafta sonuna özel<br />

Akdeniz kahvaltısıyla güne keyifli<br />

bir başlangıç sunuyor. Mekan, özel<br />

pizza fırınında pişen gerçek İtalyan<br />

pizzasından risottaya, birbirinden<br />

lezzetli makarna çeşitlerinden et ve<br />

balık yemeklerine ve tiramisu, saint<br />

sebastian gibi eşsiz tatlara uzanan<br />

mutfağıyla damaklarda lezzet şöleni<br />

yaşatacak.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Şehrin kalbinde bir mekan<br />

Izaka Terrace<br />

İstanbul’da, şehrin kalbi Gümüşsuyu’nda CVK Park Bosphorus<br />

<strong>Hotel</strong>’in teras katında yer alan Izaka Terrace, Boğaz ve tarihi yarımada<br />

manzarası, yenilenen enerjisi ve kişiselleştirilmiş hizmeti ile farkını<br />

ortaya koyuyor. Mekan, hayatın günlük koşuşturmacasından sıyrılmak<br />

isteyen, tempolu hayatı bir süreliğine askıya almak isteyen misafirlerini,<br />

sıcak atmosferi ve seçkin lezzetleri ile ağırlıyor.<br />

Damak zevkine önem veren<br />

konuklarının en keyifli saatlerine ortak<br />

olan Izaka Terrace, Anadolu mutfağı<br />

başta olmak üzere dünya mutfaklarının<br />

eşsiz lezzetlerini kucaklayan menüsü<br />

ile fark oluşturuyor. Danışman Şef<br />

Ali Ronay ve deneyimli mutfak ekibi<br />

eşliğinde hazırlanan geleneksel tatlar<br />

unutulmaz lezzetler ile buluşuyor.<br />

Rafine damaklara hitap ettiği kadar<br />

hem maceraperest hem de geleneksel<br />

lezzet paletlerine uyumlu bileşenlerden<br />

oluşan mekanın menüsü, özel şarap<br />

koleksiyonu, seçkin içki ve kokteyl alternatifleriyle tamamlanıyor.<br />

Mekan içerisinde yer alan Roof Bar, baştan sona sofistike bir<br />

destinasyon ve<br />

restorana hizmet<br />

eden cezbedici bir<br />

alan olarak göze<br />

çarparken, gün<br />

batımı ve sonrasında,<br />

olağanüstü aperatifler<br />

ve seçkin müzik<br />

notaları eşliğinde geçireceğiniz en özel anlarınıza da eşlik ediyor.<br />

Şehrin en popüler adreslerinden biri olan ve karşılandığınız andan<br />

itibaren başlayan mekan deneyimi, ünlü Dj’lerin performansları<br />

ve birbirinden popüler isimlerin sahnesi ile gece hayatına yeni<br />

bir soluk getiriyor. Restoran, bar ve lounge olarak hizmet veren<br />

mekan, haftanın 7 günü 12.00-02.00 saatleri arasında misafirlerini<br />

ağırlıyor.<br />

Eğlence ve lezzete doyuracak!<br />

Bodrum Yalıkavak Tilkicik Koyu’nda hizmet veren D’Plaj Residans’ta<br />

lezzet ve eğlencenin yeni adresi olan Ziyade Fasıl, enerjik canlı fasıl<br />

programı, göz kamaştıran şovları ve eğlence dolu DJ performansları ile<br />

Bodrum’da eğlence tutkunlarının adresi oluyor.<br />

Muhteşem ambiyansıyla misafirlerine<br />

benzersiz akşam vaad eden mekan,<br />

unutulmayacak lezzetleri ile hem<br />

göze hem de damağa hitap ediyor.<br />

İşletmeci Şef Özlem Mekik’in sıra<br />

dışı ve özgün tatlarının bulunduğu<br />

lezzetleriyle misafirlerine adeta<br />

bir ziyafet yaşatan dünyada kör<br />

tadım yapan 3 kadın şeften biri olan<br />

Özlem Mekik, menüsünde koşulsuz<br />

lezzet odaklı yaklaşımından ödün<br />

vermeden benzersiz seçenekleri ve<br />

sunumları ile bambaşka bir lezzet<br />

deneyimi vaad ediyor. Ekşi Elmalı<br />

Kabak Sızma, Baron, İstanbul Usulü<br />

Kokoreç, Balık çorbası ve Tahinli<br />

Pancar Tatlısı, menüde öne çıkan<br />

lezzetlerin başında geliyor.


Yaz<br />

sezonunu açtı<br />

Modern Kanton mutfağının dünyaca ünlü<br />

restoranlarından, Londra merkezli ve Michelin<br />

yıldızlı Hakkasan, mayıs ayında Bodrum’da kapılarını<br />

yeniden açıldı.<br />

Mandarin Oriental, Bodrum içerisinde yer alan<br />

Hakkasan, Bodrum Yarımadası’nın en büyüleyici<br />

koyu olan Cennet Koyu’nda modern Kanton<br />

mutfağının leziz yemeklerini nefes kesici Ege<br />

Denizi manzarasıyla buluşturuyor. Hakkasan<br />

Bodrum, ödüllü menüsüne eklediği birçok yeni<br />

lezzetle tüm yaz boyunca hizmet verecek. Taze<br />

istiridye, kaplan karides, ıstakoz mango salatası,<br />

ton balığı tartar, tarak crudo, kral yengeç<br />

gibi deniz ürünleri ve üç sos ile servis edilen<br />

Hakkasan Deniz Ürünleri Tabağı restoranın<br />

öne çıkan yeni lezzetleri arasında yer alıyor.<br />

Siyah trüf sos ile servis edilen marine edilmiş<br />

Supreme tomahawk bifteği ve baharatlı Asya<br />

soslu Çin Man Tou, çıtır bütün ıstakoz, Alaska<br />

kral yengeci bacakları ve ızgara Moğol usulü<br />

kuzu pirzola bu<br />

yazın favorisi<br />

olacak diğer<br />

lezzetlerden.<br />

Konukların<br />

vazgeçilmezi olan Hakkasan'ın ödüllü Pekin<br />

ördeği ise lezzet dolu bir akşam yemeği<br />

vadediyor. Yumuşak eti ve çıtır derisi ile<br />

Hakkasan'ın başarısının sırrı olan bu eşsiz<br />

imza yemeği isteğe bağlı olarak Beluga havyarı<br />

ile servis ediliyor. Tatlılar arasında ise beyaz<br />

çikolata muslu, yuzu lor ve bademli kekli Spikey<br />

Limon, Earl Grey aromalı çikolatalı fındıklı<br />

dumplingler ve alakart tatlı bölümündeki<br />

lezzetlerin beş mini versiyonunu içeren görsel<br />

olarak çarpıcı Hakka Tabağı yer alıyor.<br />

Şehrin en dinamik mekanı<br />

Berlin Line<br />

Karaköy Nova Otel’in altında bulunan Berlin Line, yalnızca<br />

damağa hitap etmeyerek bünyesinde pekçok deneyimi bir<br />

arada sunuyor.<br />

Karaköy’ün kalbinde Mumhane<br />

Caddesi'nde sembolik hale gelmiş<br />

bir noktada misafirlerini ağırlayan<br />

Berlin Line, dünya mutfağından<br />

enfes tatlar ve kokteyllerinden<br />

oluşan zengin bir menüye sahip.<br />

Bilindik tatlara alışılmışın dışında<br />

farklı ve leziz yorumlar katan<br />

mekan, lezzetleri kadar sunumu<br />

ile de ön plana çıkıyor. Gece<br />

hayatının tecrübeli işletmecisi Halil<br />

Keklik’in deneyimlerini başarılı<br />

bir şekilde yansıttığı mekanda,<br />

lezzetli yemeklerin ardından hızlıca<br />

eğlenme moduna geçiliyor. Samimi<br />

ve sıcak atmosferinde haftanın<br />

her günü sundukları dj veya canlı<br />

Berlin Line işletmecisi<br />

Halil Keklik<br />

müzik performansları ortama<br />

farklı bir renk katıyor. Gündüzü<br />

ve akşamı işlevsel bir menüyle<br />

ayrı ayrı ele alan mekan,<br />

gündüz saatlerinde burger,<br />

makarna, salata gibi lezzetler<br />

ön plana çıkarken akşam<br />

özel reçetelerden oluşan<br />

ana yemekler talep görüyor.<br />

İstanbul’da sosyalleşme ve<br />

sevilen lezzet duraklarından<br />

biri olan mekanın zengin<br />

menüsünde vejetaryen<br />

seçenekler de bulunuyor.<br />

Mekana özgü imza lezzetler<br />

arasında; Tereyağlı karides,<br />

Berlin tane hardallı madalyon<br />

bonfile, ızgara antrikot, ızgara<br />

ahtapot ve somon yer alıyor.


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Kuruçeşme’de<br />

eğlence başlıyor!<br />

Hayata keyif ve lezzet molası<br />

Chalet Garden<br />

Şehrin merkezinde doğa ile iç içe olma ve açık havanın<br />

tadını sonuna kadar çıkartabilme fırsatı sunan Chalet<br />

Garden, menüsündeki eşsiz lezzetleri, imza içecekleri ve<br />

ambiyansıyla unutulmayacak bir deneyim vaat ediyor. Şef<br />

Soner Kesgin’in hazırladığı menüsünde poke bowl’lar,<br />

paylaşımlı tabaklar ve atıştırmalıklar yanı sıra pizza dog,<br />

klasik frankfurter ve bratwurst, burger, bun, fajitas gibi<br />

seçenekler bulunuyor. Bu lezzetlere geniş içecek menüsü<br />

eşlik ediyor. Aynı zamanda Chalet Garden, yaz boyunca<br />

misafirlerine alternatif günlerde farklı sanatçılarla canlı<br />

müzik keyfi sunuyor. Chalet Garden evcil dostlarımızı da<br />

unutmuyor. 25 yıllık Şef Rafet İnce, “Türkiye’nin ilk pet<br />

Gurme marketi”ni kurarak 5 yıldır PetChef markasıyla<br />

hayvanlara sağlıklı yemekler hazırlıyor. Patili dostlarımızın<br />

ihtiyaçlarına göre<br />

hazırlanmış Raw<br />

(çiğ) ve Naturel<br />

(doğal) mamalar ve<br />

sağlıklı atıştırmalık<br />

ürünler önceden<br />

ölçülmüş porsiyonlar<br />

halinde www.petchef.<br />

com.tr adresinde ve<br />

Chalet Garden’da yer<br />

alan standta minik<br />

dostlarla buluşuyor.<br />

İstanbul’un muhteşem Boğaz manzarasını kucaklayan<br />

Ena Bosphorus, Ergun Yıldız’ın dokunuşlarıyla bu yaz iyi<br />

yemek, iyi müzik ve kokteyller eşliğinde keyifli bir akşam<br />

geçirmek isteyenlerin favori adresi olacak. Yeni dekorasyonu, keyifli<br />

ambiyansı ve zengin menüsüyle konuklarını ağırlayan mekan,<br />

misafirlerini Boğaz’a karşı lezzetli ve eğlence dolu bir deneyime<br />

davet ediyor. Yerel üreticilerden mevsimine uygun taze malzemeler<br />

kullanılarak oluşturulan menüde Şef Serdal Koç, Akdeniz<br />

lezzetlerini modern dokunuşlarla harmanlayarak misafirlerine<br />

benzersiz tatlar sunacak. İstanbul gece hayatına yön veren<br />

mekânda yeni sezon boyunca DJ Burak Acar, performanslarıyla<br />

Boğaz'da keyif dolu bir yaz akşamı yaşatacak. Restoran ve bar<br />

olarak hizmet veren Ena Bosphorus, pazartesi hariç her akşam<br />

saat 20.00’da misafirlerini ağırlayacak.<br />

Nişantaşı’nda bir vaha<br />

Dark Unique Taste<br />

Nişantaşı’nda bir vaha olan Dark Unique<br />

Taste; ferah bahçesi, şık iç dizaynı ve<br />

benzersiz tatlarıyla misafirlerini en iyi<br />

şekilde ağırlıyor. Kahvaltıdan ana yemeğe,<br />

başlangıçlardan özel tarifli tatlılara, kahve<br />

çeşitlerinden atıştırmalıklara geniş bir lezzet<br />

yelpazesine sahip olan mekan, özellikle<br />

kokteylleriyle ziyaretçilerinin kalbini çalıyor.<br />

Nişantaşı Atiye Sokak’ta hizmet veren<br />

mekan, bir restorandan çok daha fazlası.<br />

Yeşilliklerle doğanın kalbinde hissedeceğiniz<br />

bahçesi ve birbirinden leziz tatlarıyla öne<br />

çıkan mekan, aynı zamanda canlı müzik ve DJ<br />

performansların olduğu geceleriyle eğlence<br />

ve lezzetin de kesişim noktası.<br />

Itza Bodrum'da<br />

açılıyor<br />

Erkan Kara'nın işletmesini<br />

yaptığı Itza, restoran<br />

kısmında Akdeniz ağırlıklı<br />

modern dünya mutfağı<br />

ile hizmet verirken,<br />

Ceren Öztekin’in eğlence<br />

kordinatörlüğünde dünyaca ünlü sanatçıların yer alacağı<br />

özel etkinliklerle misafirlerini ağırlayacak. 1000 kişilik kapasiteye<br />

sahip mekan, sezon boyunca misafirlerine hem lezzet hem de<br />

eğlenceyi bir arada yaşatacak.<br />

Bodrum’a Rai Türkbükü geliyor!<br />

Sabah saatleri itibari ile isteyen misafirlerine kişiye özel yoga, hamak yoga ve pilates<br />

dersleri ile güne başlayacak olan Rai Türkbükü, diyetisyenler eşliğinde hazırlanan<br />

menülerle vegan ve vejeterjan misafirlerini de düşünmüş. Özel tariflerle hazırlanan plaj<br />

menüsü ve snack bar’ın yanı sıra, ferahlatıcı kokteyller de alternatif olarak misafirlere<br />

sunulacak. Gün boyu lounge müziklerin çalınacağı mekanda happy hour ve akşam<br />

saatlerinde de canlı müzikler yapılacak. Dicle Olcay, Seda Mete, Baran Bayraktar gibi<br />

isimlerle gün boyu eğlenecek olan misafirler, haftanın dört günü ünlü dj ler eşliğinde iki<br />

günü de canlı müzikler ile yazın tadını çıkaracak.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri<br />

TALYA’DAN SÜRDÜRÜLEBILIR<br />

TURIZME ÖZEL YAZILIM<br />

ELEKTRAWEB YEŞIL DÖNÜŞÜME<br />

LIDERLIK EDECEK<br />

Turizmde uçtan uca dijitalleşme atağı başlatan Talya Bilişim, Elektraweb yazılımıyla<br />

‘Yeşil turizm’e liderlik edecek.<br />

2023’te Yeşil Turizm Sertifikası<br />

olarak değiştirilecek. Güvenli turizm<br />

sertifikasyon programının getirdiği<br />

bu yapı, 2023 yılından itibaren<br />

Türk turizm modelinin sürdürülebilirlik<br />

koşullarını da gözeterek Güvenli ve Yeşil<br />

Turizm Sertifikasyon Programı ile kalıcı bir<br />

şekilde uygulanacak. Turizm sektöründe<br />

dijitalleşme hamlesi başlatan Talya Bilişim<br />

tarafından geliştirilen Elektraweb yazılımı<br />

otellerin yeşil dönüşümüne öncülük ediyor.<br />

Yazılımla oteller uçtan uca dijitalleşirken<br />

tüm atıklarını minimum düzeye çekerek<br />

kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde<br />

kullanıyor.<br />

Etkin kaynak kullanımı<br />

Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer<br />

Durukal, G20 ülkelerinin turizme yönelik<br />

olarak 7 başlıkta karar aldığını belirterek,<br />

“Bunlardan biri sürdürülebilirlik, bir diğeri<br />

ise dijitalleşme.<br />

Bu iki başlıkta da otel yazılımına düşen<br />

ciddi görevler var” dedi. Turizm sektörüne<br />

sundukları uçtan uca çözümlerle sektörün<br />

her alanında dijitalleşme atağı getirdiklerini<br />

anlatan Durukal, en yeni web teknolojileri<br />

ile geliştirdikleri Elektraweb programının<br />

yeşil turizme öncülük edeceğini ifade<br />

etti. Durukal, “Elektraweb bir oteli, ön<br />

bürosundan muhasebesine, oda ve kat<br />

hizmetlerinden restorana, Booking,<br />

Expedia gibi uluslararası satış kanalları<br />

bağlantılarından personel ve SPA<br />

yönetimine kadar tüm departmanlarıyla<br />

dijital ortamda yönetebilmeyi sağlıyor. Bunu<br />

yaparken sürdürülebilirlik ve yeşil turizm<br />

için en önemli iki başlık olan kaynakları<br />

etkin bir şekilde kullanmanızı, stok ve atık<br />

yönetimini kontrol etmenizi kolaylaştırıyor.<br />

Ayrıca otellerin maliyetlerini düşürerek<br />

tasarruf ettiriyor” dedi.<br />

İsrafın önüne geçiyor<br />

Bu sürecin yönetimine dair örnekler<br />

veren Durukal, şunları anlattı: Web<br />

teknolojileri ve bulut yapı, otelin minimum<br />

donanım ve network harcaması yaparak<br />

yazılımı kullanabilmesini sağlıyor. Zira<br />

Elektraweb’de sunucu sistemlerine<br />

hatta bilgisayara bile ihtiyacınız yok,<br />

cep telefonundan dahi programı<br />

kullanabiliyorsunuz. Otelin enerji tasarrufu<br />

yapmasını sağlamak için klima kullanımının<br />

misafirin giriş çıkış saatlerine göre olmasını<br />

sağlayabiliyoruz. Program misafir odaya<br />

gelmeden hemen önce klimaları çalıştırıyor<br />

ve misafirin istediği sıcaklığa ayarlıyor.<br />

Misafir check out ettikten sonra da<br />

otomatik olarak kapatıyor. Böylece odalar<br />

boşuna soğutulmamış, elektrik tasarrufu<br />

sağlanmış, aynı zamanda gereksiz enerji<br />

tüketimi de önlenerek çevre korunmuş<br />

oluyor.<br />

Elektraweb otel yönetiminde kağıt<br />

kullanımını da tamamen ortadan kaldırıyor.<br />

Housekeeping’den efatura gönderimine<br />

kadar her şey dijital ortamda ve kağıtsız<br />

olarak yönetilebiliyor. Kat görevlileri basit<br />

bir android tabletten o gün temizleyecekleri<br />

odaları görebiliyor, oda durumunu anlık<br />

olarak sisteme işleyebiliyor. Muhasebede<br />

e-fatura ve e-arşiv ve çok yakında zorunlu<br />

olacak e-adisyon uygulamalarıyla otelin<br />

tamamen kağıt kullanmadan fatura<br />

gönderip alması sağlanıyor.<br />

Stok-Reçete yönetimi sağlıyor<br />

Oteller için stok yönetiminin önemine dikkat<br />

çeken Durukal, Elektraweb ile çok iyi stok<br />

kontrolü yapılabildiğini kaydetti. Durukal,<br />

“Yani bir porsiyon çıkan yemeğin maliyeti,<br />

ya da farklı ölçü birimlerinde maliyet hesabı<br />

yapabilmek elektraweble çok kolay. Bir<br />

porsiyon yemeğin maliyetini detaylı şekilde<br />

hesaplayabildiğiniz gibi, hedef maliyete<br />

göre üretim de yapılabiliyor. Çok küçük<br />

miktarların dahi hesabı çıkartılabiliyor. Çok<br />

büyük bir işletmede o küçük miktar ciddi<br />

fark yaratabiliyor. Dolayısıyla otellerimiz<br />

stoklarını optimum şekilde kullanabiliyor”<br />

dedi. Oteldeki malzemelerin kayıtlarının çok<br />

detaylı şekilde tutabildiğini aktaran Durukal,<br />

“Oteldeki tüm cihazlar karekodla takip<br />

edilebiliyor. O karekod içerisinde o cihazın<br />

en son hangi bölümde kullanıldığı, teknik<br />

servis anlaşması varsa kiminle olduğu, ne<br />

zaman başlayıp ne zaman bittiği gibi tüm<br />

bilgiler yer alıyor” diye konuştu. Bu sistemle<br />

kontrolün otel sahibinin elinde olduğuna<br />

dikkat çeken Durukal, “Ayrıca otelde<br />

minimum maliyette çalışıyor. Aynı zamanda<br />

kontrolü kolaylaşıyor. Atık yönetimini de<br />

sağladığı için sürdürülebilirlik süreçlerini<br />

devreye almış oluyor” ifadelerini kullandı.<br />

Nilüfer Durukal, Eklektraweb’in<br />

dünyada 100’ün üzerinde otel tarafından<br />

kullanıldığını da sözlerine ekledi.


MIRADA EXCLUSIVE HOTEL’IN<br />

HAVASI, DOĞU İKLIMLENDIRME<br />

GARANTISINDE<br />

Bodrum, Gümbet'in en sakin koylarından birinde 30.000 m2 alan üzerinde kurulu, mavi bayraklı plaja<br />

sahip tesisin konfor alanları ve mutfaklarının havalandırılmasında Doğu İklimlendirme’nin yüksek<br />

verimli, bina karbon ayak izini önemli ölçüde düşüren ürünleri tercih edildi.<br />

Konfor alanlarında, Doğu<br />

İklimlendirme’nin Eurovent<br />

belgesine sahip FOUR<br />

SEASONS markalı, 900-100.000<br />

m3/h debi aralığında üretimini<br />

gerçekleştirdiği konfor santrallerini<br />

tercih eden Mirada Exclusive <strong>Hotel</strong>,<br />

mutfak havalandırmasında da Doğu<br />

İklimlendirme mutfak havalandırması<br />

ürün grubuna güveniyor. HYH Yüksek<br />

Performanslı Davlumbazlarımız, FOUR<br />

SMOKE Duman Yıkama Cihazlarımız,<br />

FOUR KITCHEN Hava Filtrasyon<br />

Cihazlarımız ile Mirada Exclusive<br />

<strong>Hotel</strong>’in mutfakları Doğu İklimlendirme<br />

güvencesi altında.<br />

Modüler üretim<br />

Baca problemi olan yerler için<br />

geliştirilen FOUR KITCHEN Hava<br />

Filtrasyon Cihazları, modüler olarak<br />

üretilmektedir. Modüler yapısı sayesinde<br />

parçalara ayrılabilen ve çalışacağı yerin<br />

farklı noktalarına konumlandırılabilen<br />

cihazlar, sahip olduğu Elektrostatik<br />

Filtre, UV-C lamba ve Aktif Karbon<br />

Filtreleri ile egzoz havasında bulunan<br />

yağlı dumanı ve kokuyu %99 oranında<br />

filtre ederek temizler. Yüksek sıcaklığa<br />

dayanıklı plug fanları ile pişirme<br />

esnasında egzoz havasında oluşan<br />

yüksek ısıdan etkilenmez. Ayrıca<br />

sistem; egzoz havası fan elektrik<br />

motoru üzerinden geçmeyecek şekilde<br />

tasarlanmıştır. Bu sayede minimum<br />

bakım gereksinimi ile uzun yıllar hizmet<br />

verir. FOUR SMOKE cihazı yoğun duman<br />

ve partikül çıkışının olduğu kömürlü<br />

ızgara ve odun ateşinde pişirmenin<br />

yapıldığı mutfaklar için geliştirilmiştir.<br />

Cihaz davlumbazdan gelen duman<br />

içindeki kurum, is ve yağ gibi partikülleri<br />

tutmak ve hava ile birlikte taşınan alev ve<br />

kıvılcımı yok etmek amacıyla kullanılıyor.<br />

Four SMOKE cihazının kullanıldığı<br />

sistemlerde diğer mutfak havalandırma<br />

sistemlerinin yangın ve arıza riskini en<br />

aza indiriyor.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

horeca teknolojileri<br />

Turistler yerinden<br />

kalkmadan kalacağı oteli<br />

gezebilecek<br />

Şirketin geliştirdiği yeni teknoloji ile Antalya’daki Titanic Mardan<br />

Palace birebir olarak AdonisVerse’e taşındı. Bu teknolojisini de ilk<br />

kez dünyanın birçok ülkesinden gelen seyahat acentalarının buluşma<br />

noktası olan Dubai’deki Arabian Travel Market <strong>2022</strong>’de tanıtan şirketin<br />

standı ilgi odağı oldu. WR gözlüklerle oteli gezme olanağı bulan<br />

misafirler single’dan kral dairesine kadar her türlü oda, resepsiyon,<br />

havuz, yemekhane, plaj gibi otelin her noktasını görebildi. İlk kez bir<br />

seyahat acentesi tarafından bu teknolojinin geliştirildiğini belirten<br />

Adonis Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Çiçek, “Misafirlerimize özgür<br />

bir tatil olanağı sunduğumuz için bu teknolojiye ‘özgür tatil’ programı<br />

dedik. Misafirlerimiz dünyanın neresinde olursa olsun, Türkiye’de<br />

hangi turizm tesisinde, nasıl bir tatili deneyimleme olanağına sahip<br />

olacağını AdonisVerse ile görecek ve tercihini buna göre belirleyecek.<br />

AdonisVerse ile sanal tur yaparak, otelin keyfini her açıdan, sanki içinde<br />

yaşar gibi çıkartabilecek” dedi.<br />

Amadeus ve Wingie<br />

Enuygun Group’tan<br />

ortaklık anlaşması<br />

İki şirket,<br />

seyahatseverlere<br />

wingie.com,<br />

wingie.ae ve<br />

enuygun.com<br />

sitelerinde<br />

Amadeus<br />

Travel Platform<br />

aracılığıyla geniş<br />

bir hava yolu<br />

içeriği ve ücret yelpazesi sunarak Wingie Enuygun'un MENA<br />

bölgesinde ve hatta bu bölgenin de ötesinde daha geniş bir<br />

etki alanına sahip olmasına yardımcı olmak üzere çalışacak.<br />

Bu ortaklık, Wingie Enuygun'a bir yandan kullanıcılarına<br />

daha zengin ve daha özel teklifler sunma, diğer yandan ise<br />

hizmetlerini geliştirme imkanı sağlamak üzere NDC (Yeni<br />

Dağıtım Kabiliyeti) destekli içerik dağıtımını da kapsıyor. NDC,<br />

birden fazla kaynaktan alınan seyahat içeriklerinin tamamını<br />

tek bir yerde toplayarak seyahat acentelerine kolayca teklif<br />

araması ve karşılaştırması yapma olanağı sağlayan Amadeus<br />

Travel Platform’un ayrılmaz parçalarından biri. Wingie<br />

Enuygun, Amadeus'un hem eksiksiz hizmet sunan hem de<br />

düşük maliyetli hava yolu şirketlerini kapsayan geniş çaplı<br />

hava yolu içeriğinden de faydalanacak. Amadeus'un arama<br />

çözümleri ise şirketin uluslararası ölçekte genişlemesine<br />

ilişkin süreçleri destekleyip hızlandıracak.<br />

Endüstriyel tesislerde yaz kış<br />

ısı kaybını önleyen teknoloji<br />

Isıtma sektörünün lider markası Çukurova Isı, hava perdesi<br />

teknolojisi ile endüstriyel tesislerdeki hava hareketlerinden<br />

kaynaklı ısı kayıplarının önlenebileceğini ve enerjiden yüzde<br />

25’lere varan oranlarda tasarruf sağlanabileceğini açıkladı.<br />

“Endüstriyel tesislerdeki ısının yaklaşık yüzde 25’i kapı ve<br />

pencerelerden kayboluyor. Hava perdeleri ile iklimlendirme<br />

sistemleri tarafından tüketilen enerjiyi yüzde 25’lere varan<br />

oranlarda düşürmek ve konfor şartlarını korumak mümkün”<br />

diyen Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, sözlerine<br />

şöyle devam etti: “Fabrikalarda sık sık açılan kapılar, kontrol<br />

edilemeyen hava hareketlerine neden oluyor. Bu tip hava<br />

hareketlerinden kaynaklanan ısı kayıplarını önlemek için kapı<br />

üstü uygulamaları için tasarlanan Silversun’ın SACH serisi<br />

hava perdelerini öneriyoruz. Hava perdesi ile dışarıdaki havanın<br />

içeri girmesi önlenerek, tesiste arzu edilen sıcaklık derecesi<br />

korunuyor. Böylece ısıtma ve soğutma giderlerinden tasarruf<br />

sağlanabiliyor.”


Daikin Avrupa, ‘Yılın Yabancı<br />

Yatırım’ ödülünü kazandı<br />

Çevreci vizyonu ve inovatif çözümleriyle iklimlendirme sektöründe fark<br />

oluşturan Daikin, hayata geçirdiği projelerle ödüller almaya devam ediyor.<br />

Belçika’nın Ghent kentinde tasarlanan yeni EMEA Geliştirme Merkezi (EDC)<br />

projesi, Flanders Investment and Trade (FIT) tarafından verilen <strong>2022</strong>’nin ‘Yılın<br />

Yabancı Yatırım Ödülü'ne layık görüldü.<br />

Daikin'in sürdürülebilir ısıtma ve soğutma çözümlerinde lider bir şirket olma hedefi taşıyan<br />

Fusion 2025 planının bir parçası olan gerçekleşen yatırım 140 milyon Euro değerini taşıyor.<br />

Yatırıma söz konusu olan araştırma merkezi, Avrupa'nın iklim-nötrlüğünü benimsemiş bir<br />

yapıya geçişinde kilit unsur olan ısı pompası ve sürdürülebilir soğuk zincir teknolojileri için<br />

şirketin küresel araştırma ve geliştirmesine olanak sağlayacak. Daikin, Flanders kentinde uzun<br />

bir yatırım geçmişine sahip. Japon devi, ilk Avrupa üretim tesisini 1973 yılında Ostend şehrinde<br />

kurdu. Bu tesis halen şirketin Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'daki tüm faaliyetlerinin merkezi<br />

konumunda. Şirket, buradaki 2 binden fazla çalışanıyla Avrupa pazarı için ana üretim ve AR-GE<br />

merkezlerinden birini oluşturuyor. Daikin Avrupa Başkan Yardımcısı Wim De Schacht, “Grup<br />

politikamız her zaman yerelde üretmek ve tarımsal tedarik zinciri için sektörümüzde sıra dışı bir<br />

çaba sarf etmek olmuştur. Bu çabamızı takdir eden bu ödülü almaktan onur duyuyoruz.” dedi.<br />

Form, 2021’in<br />

En Başarılı İş Ortağı<br />

seçildi<br />

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital<br />

dönüşümünde dünya çapında uzman Schneider<br />

Electric, Avrupa’nın tek alana kurulu en büyük<br />

endüstriyel tesislerinden biri olan Vestel City’i<br />

gerçek zamanlı izleme ve kontrol sistemleri ile<br />

daha verimli hale getirdi.<br />

Düz çatı alanında onlarca yıllık bir tecrübeye sahip Alman<br />

Lamilux, AR-GE’ye verdiği değer ile ürünlerini geliştirmeye<br />

ve müşterilerinin gereksinimlerine özel hale getirmeye<br />

devam ediyor. Form Endüstri Tesisleri’nin satışa sunduğu<br />

Lamilux Çatı Işıklık Sistemleri ve Duman Tahliye Kapakları,<br />

çevreye duyarlı ve inovatif ürün özellikleri ile yapı sektörüne<br />

yenilik getiriyor. Çatı bağlantısında bir kasadan ve üstü akrilik<br />

cam parçadan oluşan bu kapaklar, SUN Pro teknolojisi ile<br />

güneşin zararlı ışınlarının etkisini engelliyor. Işıklık sistemi<br />

fonksiyonuna da sahip olan ürün, kullanıldığı mekanlarda<br />

doğal aydınlatma sağlıyor. Çevre dostu yapısıyla işletmelerin<br />

enerji harcamalarını minimuma indirmeye yardımcı oluyor.<br />

Vestel, Schneider Electric<br />

çözümleri ile geleceğe<br />

hazırlanıyor<br />

Vestel City Schneider Electric Power Monitoring Expert ve<br />

Power Scada Expert enerji yönetim yazılımlarının yanı sıra,<br />

KNX Aydınlatma Otomasyonu ve EcoStruxure Asset Advisor<br />

varlık yönetim yazılımları ile önümüzdeki dönemlerde<br />

gerçekleştireceği genişlemelere şimdiden hazır hale geldi.<br />

Vestel’in bina ve fabrika altyapı yönetimlerini birleştiren<br />

projede yeni nesil sensör teknolojileri ve yazılımlar ile<br />

donatılmış SM6-36 orta gerilim hücreleri ve akıllı alçak gerilim<br />

panoları kullanıldı. Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve<br />

Pakistan Bölgesi Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut<br />

Dede yaptığı açıklamada “EcoStruxure mimarimiz ile Vestel<br />

Fabrikası operasyonel verimlilik sağlarken, enerji tüketimi<br />

de önemli ölçüde azalacak. Asset Advisor varlık yönetim<br />

yazılımları sayesinde fabrika performansının gerçek zamanlı<br />

ölçümü sağlanacak ve toplanan veriler ileri seviye algoritmalar<br />

ile analiz edilerek, olası arızalar henüz meydana gelmeden<br />

tespit edilecek ve önleyici aksiyonlar hemen devreye alınacak”<br />

şeklinde konuştu.


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

ürünler<br />

En minimalist kablo<br />

düzenleme çözümü<br />

Türkiye elektrik pazarının<br />

öncü markalarından Legrand,<br />

ürün yelpazesine eklediği<br />

DLP-S Mini ile entegre<br />

çalışma ortamları için ideal<br />

çözümler sunmaya devam<br />

ediyor. Legrand Türkiye<br />

tarafından üretilen DLP-S<br />

Mini, dikdörtgen formdaki<br />

sağlam kesitli yapısı ve<br />

sunmuş olduğu kolay montaj imkanıyla dar alanlarda mükemmel<br />

işler başardığını kullanıcısına kanıtlıyor. Farklı ihtiyaçlara yönelik<br />

farklı kesitlerde tasarlanan DLP-S Mini, aynı zamanda yapışkan<br />

bantlı seçeneğiyle de yaşam alanlarına zarar vermeden uygulama<br />

yapılmasına imkan sağlıyor. Kablo düzenleme ihtiyaçlarına hızlı<br />

ve estetik çözümler sunan DLP-S Mini ailesi fiyat ve performans<br />

üstünlüğü ile de kendisini gösteriyor. DLP-S Mini, modern ve işlevsel<br />

tasarımıyla tüm iş alanlarına mükemmel çözümler sunuyor.<br />

Üst düzey termal<br />

görüntüleme cihazı<br />

Sade, özgür ve fonksiyonel<br />

İşlevselliği estetikle buluşturan<br />

koleksiyonları ile dünya sofra<br />

kültürüne değer kazandıran<br />

Kütahya Porselen, Finlandiya’nın<br />

ürün, grafik ve iç mekân<br />

tasarımında uzmanlaşmış tasarım<br />

ofislerinden Pentagon Design iş<br />

birliği ile hazırladığı yeni “Bevel”<br />

koleksiyonunu tanıttı. Doğal<br />

görünümlü ve dokunulduğunda<br />

ipeksi bir hisse sahip ürünlerden<br />

oluşan “Bevel”, İskandinav<br />

tasarımının sade, sıcak ve modern<br />

stilini şıklık ve fonksiyonellik ile<br />

buluşturuyor. Doğal, sade ve sağlıklı<br />

görünümü şıklıkla bir araya getiren koleksiyon, İskandinav<br />

tasarımına uygun yumuşak renk tonlarında on yedi (17) parçadan<br />

oluşuyor. Geliştirilen yeni teknolojiler ve sırlarla üretilen Bevel<br />

koleksiyonu, ürünlere dokunulduğunda kullanıcıyı ipeksi bir<br />

his ile tanıştırıyor. Yarı mat sırın kullanıldığı Bevel, sofralara<br />

yeni bir yorum getirmekle kalmıyor porselen su bardakları ve<br />

sürahilerle içecek grubunda da yeni bir deneyim yaşatıyor. Sadeliği<br />

işlevsellikle birleştiren Bevel koleksiyonu, Almanya’nın Essen<br />

kentindeki çağdaş tasarımın en büyük müzesi olan Red Dot<br />

Tasarım Müzesi'nde de sergilenecek.<br />

Dünyanın önde gelen video merkezli IoT çözümleri sağlayıcılarından<br />

Dahua Technology, her türlü senaryoda kullanıcıların ihtiyaçlarını<br />

karşılayacak ürün ve çözümler sunuyor. Markanın TPC-HI20 termal<br />

görüntüleyicisi endüstriyel alanlardaki günlük denetimler sırasında<br />

güvenilir ısı ölçümü yapmayı sağlayarak işyeri güvenliğini yükseltiyor.<br />

Dahua HI20, her türlü denetim çalışması kapsamında temassız<br />

ısı ölçümü yoluyla pek çok olası sorunu tespit etmeye yarıyor. Tek<br />

nokta kızılötesi termometrelerle kıyaslandığında HI20 detaylı bilgi<br />

veren gerçek zamanlı net bir görüntü sunuyor. Bu da kullanıcılara<br />

sorunları daha hızlı ve verimli biçimde tespit etme, tanımlama ve<br />

analiz etme imkânı veriyor. Dahua HI20, ölçüm yapılan bölgeyi kesin<br />

olarak belirlemek ve ölçüm sapmalarını önlemek için bir lazer<br />

işaretçiye sahip. Cihazın çok fonksiyonlu tetik tuşu, kullanıcılara<br />

lazerle ölçüm noktasını belirleme, ekran görüntüsü ve video kaydetme<br />

olanağı veriyor. Çok çeşitli endüstriyel alanlarda kullanılmak üzere<br />

tasarlanan HI20, dayanıklı yapısı sayesinde 2 metre yüksekten<br />

düşmeye karşı dayanıklı. IP54 sertifikasına sahip olan ürün -20°C ile<br />

+50°C arasındaki sıcaklıklarda çalışabiliyor.<br />

Hem içeride hem dışarıda<br />

sınırsız İtalyan stili<br />

Poltrona Frau'nun yeni Boundless Living Outdoor koleksiyonu ister<br />

fiziksel ister hayali olsun, sınırları olmayan bir yaşam için tasarlandı.<br />

Kurumsal alanlardaki dış mekanlarda yaşamanın günlük hayatımızın<br />

bir parçası olarak önem kazandı artık mobilyaların mevsimlere ve<br />

günün çeşitli saatlerindeki ihtiyaçlara uyum sağlaması gerekiyor.<br />

Çok farklı mekanlara uyum sağlayacak şekilde ünlü tasarımcılar<br />

tarafından tasarlanan koleksiyon, ünlü lüks otellerin havuz<br />

kenarında ve ihtişamlı yatların güvertelerinde, spa ve sağlıklı yaşam<br />

merkezlerinde, dekoratif balkonlarda, teraslarda ve kış bahçeleri<br />

gibi daha çok çeşitli mekanlarda yerini almaya başladı. Poltrona<br />

Frau zarif, lüks ve fonksiyonel tasarım detaylarına sahip dış mekân<br />

mobilyalarında yaşamın potansiyelini açığa çıkarıyor. BMS Design<br />

Center Türkiye’deki tek temsilcisi olduğu Poltrona Frau ile mekanların<br />

içi ve dışı arasındaki sınırın giderek bulanıklaştığı ortamlar için ideal<br />

şıklıkta, konforda ve kaliteli malzemeler ile İtalyan estetikliği ile<br />

çözümler sunuyor.


DOSYALARINIZ ŞİMDİ<br />

Kablo Bulut ile güvende!<br />

Telefon rehberinizi yedekleyebileceğiniz,<br />

dosyalarınızı saklayıp, başkalarıyla paylaşabileceğiniz,<br />

dış ortamlardan erişilebilen bağlantılarla<br />

şifreli veya şifresiz olarak açık paylaşımlar oluşturabileceğiniz<br />

Sizi bekliyor!


KORTO<br />

Unlu Mamül ve<br />

Yemek Fırını

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!