12.05.2022 Views

Perde Dergisi Mayıs - Haziran 2022 Online Dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.







HALL 3








winsmartex

winsmartex

10

SANİYEDE

KOLAY MONTAJ


Patentli

Montaj Sistemi

WINSMART

9Erikli mh. Ankara yolu ed. No 468 / A Yild1nm / Bursa

05421811616 m info@winsmartex.com (!; www.winsmartex.com


Ahmet Veffk Paşa Mah. Ankara OSB Sk. C Blok

No:15/2 Kestel - BURSA

+90 ( 850 ) 650 16 49

fnfo@evakshome.com

www.evakshome.com


Yenn Yerrmmzde

Artan kapasstemmz

Ve yenn

Ürünlerrmmzle

SSzlere en yy

HHzmett

Vermeye

Devam

Eddyoruz














HALL 3



www.toplutekstil.com.tr



GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

48

Alışverişteki

Harika Arabulucu!..

Ömer AŞICI

74

Dünya ev tekstilinin kalbi HOMETEX

ile İstanbul’da atacak

122

”Beş milyar dolarlık ihracatın

kapısını fuarlar aralayacak”

134

TÜRKİYE’NİN ZENGİNLİĞİ


Ev tekstili sektöründe dünyanın en büyük iki fuarından

biri olan HOMETEX Ev Tekstili ve Aksesuarları Fuarı,

KFA Fuarcılık ile Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi’nde

17-21 Mayıs 2022 tarihleri arasında yapılacak.

HOMETEX Ev Tekstili ve Aksesuarları Fuarı, pandemi

nedeniyle verilen aradan sonra 26. kez kapılarını açıyor.

Dünyanın Ev tekstili sektöründe en büyük fuarlarından

biri olan Heimtextil fuarı da 21-24 Haziran 2022 tarihleri

arasında yapılacaktır. Heimtextil fuarı bu yıl

Techtextil ve Texprocess ticaret fuar ikilisi ile aynı

zamanda Frankfurt am Main’de gerçekleştirilecek.

Biz de perde dergisinin Mayıs-Haziran 2022 sayısı ile bu

fuarlarda yerimizi alarak dergimizi dağıtıyor olacağız.

Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle

Doğan Şimşek

HOMETEX 26th Home Textile and Accessories Fair, one of the world's

two largest fairs in the home textile industry, will be held between 17-21

May 2022 at Yeşilköy Istanbul Expo Center with KFA Fairs. HOME-

TEX Home Textile and Accessories Fair is opening its doors for the 26th

time after the break due to the pandemic.

Heimtex fair, which is one of the biggest fairs in the world in the home

textile sector, will take place between 21-24 June 2022. The Heimtex fair

will be held this year in Frankfurt am Main at the same time as the trade

fair duo Techtextil and Texprocess.

As Perde Magazine, we will take our place in these fairs and distribute

our magazine.

Hope to meet you in our May fair issue...






C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

HALL 3


Küçük Sanayi Sitesi 80. Blok No: 67 -68 Nilüfer / Bursa / TÜRKİYE

+90 224 441 37 83 +90 224 441 43 15 info@farbedekor.com www.farbedekor.com




Pandemi

Ticaret ve Yolun Doğrusu!

Kalabalık bir restoran ya da kafede çok fazla ses varken ve yanımızdakinin

söylediğini bile duymakta zorlanırken, iki masa ötemizde konuşma

arasında adımız geçtiğinde hemen duyarız!..

Buna psikolojide “algıda seçicilik” deniyor...

Bu tanımlamayı ticaret ve pazarlama üzerinden yorumladığınızda, şöyle

bir sonuca dokunursunuz:

Hizmet ya da ürününüzle doğru kesime, doğru zamanda, doğru şekilde,

doğru yerde hitap etmeyi başarabiliyorsanız, siz de duyulursunuz!..

+++

Pandemi sıkıntısı ve pazara olan ters yansıması ne yazık ki devam ediyor!

Ancak daralan pazar ve şartlar ne getirir, ne götürür felsefesinden

de baksanız; işinizde, işyerinizde başarılı olmak ve hedefleriniz için tutunabileceğiniz,

sizi sürekli motive edecek, size ilham verecek bir şeyler

bulmanız gerekir!..

Bir çarşı gezisi yaparak böyle bir yapılanmayı izleyelim:

40 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


Kentin işlek bir caddesinde ufak bir işyeri var, beyaz eşya satıyor...

Ama etraftaki ondan çok daha büyük beyaz eşya mağazaları da dikkat

çekiyor...

Ufak mağazanın yanındaki diğer mağaza ise çok daha büyük!..

Bu mağazanın ön yüzünde, renkli ve büyük harf ve rakamlarla donanmış

devasa bir yazı sallanıyor:

“Yüzde 50 indirim!”

Diğer yanındaki mağaza ondan da büyük!.. Onun ön cephesinden sallandırdığı

renkli ve parıltılı afişi de yine dikkat çekiyor:

“Yüzde 55 indirim!”

Tam ortada kalan beyaz eşyacımızın ise ne bu kadar indirimi yapacak

ticari gücü, ne de bu kadar büyük afiş asacak parası var!..

Ama o kapısının tam ortasına kocaman harflerle ne yazmış

biliyor musunuz?

“Ana Giriş!”

+++

Pandemi sorunu olsa da, pazar sorunu olsa da, hedefler uzaklarda kalmış

olsa da; küçük şeyleri büyük fırsatlar gibi değerlendirebilme beceriniz

varsa, sizi kutlarız!

Doğru yoldasınız!..

www.perdedergisi.com

May - June 2022

41








GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

Ömer AŞICI

Alışverişteki

Harika Arabulucu!..

Çoğumuz bilir aslında…

Hatırlatacağım bu küçük öykü, özellikle ticaret hayatında dikkate alına gelen klasik bir

kıssadır:

Çarşıda sirke satan ufacık bir dükkanda insanlar kuyruğa girmişler. Alt tarafı ekşi sirke ama

insanlar öne geçmek, sirke edinmek için birbirini eziyor. Adamın biri de bunu merak etmiş

ve sirke satılan dükkana sokulup, içeri bir göz atmış. Bakmış dükkan sahibi güler yüzlü, kibar,

onca karmaşaya karşın herkese yardım etmek için tek başına çırpınan, raftan rafa koşan,

kimseyi kırmayan, efendi, çelebi bir adam…

Çarşıda vitrinleri parıldayan, kocaman ışıklı tabelalarla süslü, modern görünüşlü karşı bir

dükkanda ise bal satılıyormuş... Fakat bu dükkanda bal satıldığı halde ortada ne kuyruk varmış

ne de bir izdiham!..

48 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


Meraklı adam bu kez gidip bal satan dükkana

bir göz atmış. Bakmış ki dükkan sahibi asık suratlı,

kızgın, nemrut bir ifade ile “sıraya geçin!”,

“paranızı bozuk verin!”, “yavaş konuşun!” gibi

sözcüklerle dükkandaki bir iki kişiye söylenip

duruyormuş... Dükkan sahibi dükkana sokulan

meraklı adamı kapı kenarında görünce ve sanki

ortada büyük bir kalabalık varmış gibi, onu da

bir güzel haşlamış: “Sıraya girsene kardeşim!..”

Meraklı adam bunun üzerine hızla dükkanın

önünden ayrılmış ve gerçeği anlamış tabii: Sirke

satan dükkan sahibi gülüyor, kazanıyor; bal

satan ise çok kaba ve sevimsiz, kaybediyor!

Genellikle iş hayatında bir yatırım ya da girişim

başarısızlığa, sekteye uğramışsa, ilgili danışmanlara

ne yapılması gerektiği sorulur. Araştırmalardan

sonra danışmanların genel görüş ve

tavsiyesi şudur: "Reklam yapın… TV ve gazete

ilanlarını kullanın… Ve en önemlisi de güler

yüzlü olun!”

Burada dikkat çekici olan ilk ikisinin maliyetli

olacağıdır. Üçüncüsü ise bedavadır ve aslında

bunların içinde en önemlisidir!.

+++

Tarihte takas geleneğinin sonrasındaki süreçte,

insanlar hayatları boyunca yaşamak için

hep bir şeyler aldılar ve hep bir şeyler sattılar.

Satış; insan ilişkilerinde hayatın en eski ve en

geleneksel efektif ticari dinamiklerinden biri.

Geçmişte Lidyalıların parayı keşfi sonrası, bu

mantığın arkasından geleneksel ticaret kavra-

www.perdedergisi.com

May - June 2022

49


50 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com

mının geliştiğini ve ticaretin açtığı bu yolla da ekonomi

biliminin ortaya çıktığını hepimiz biliyoruz. Ancak koşullar

ve yapılan iş ne olursa olsun; ticaretin en önemli

ve tartışma götürmez noktası, yukarıda da özetlediğimiz

gibi, daima güler yüzlü olmak ve müşteriye saygın ve iyi

davranmaktan geçiyor. O yüzden alışverişte müşterinin

doğru adresi bulduğunda; her zaman sirkeyi bala tercih

etmesi de bundandır!...

Geçenlerde konusunda tecrübeli ve pazarlama uzmanı

olan bir arkadaşım ile bu konu üzerine konuşuyorduk. Ben ona yeri geldiğinde bu konuda

hep örneklediğim; “Sadece bir patron vardır; o da müşteridir. Ve o; sadece o parasını başka

bir ürüne, başka bir markaya harcayarak şirketteki herkesi kovabilir!” sözünü hatırlatınca;

o da bana çok ilginç bulduğum ve sizlerle de bu vesileyle paylaşmak istediğim aşağıdaki

anekdotu anlattı:

”Satışla ilgili ne öğrendiysem, Michigan New Era’da mobilya mağazası olan babam Walt’dan

sadece bir haftada öğrendim. O gün yaşlı bir bayan müşteri mağazaya girdiğinde ben yerleri

süpürüyordum. Bayanla ilgilenmek için babamdan izin aldım. ’Tabii ki’ diye cevapladı.

’Size nasıl yardımcı olabilirim?’

’Genç adam, sizden bir kanepe almıştım, ama ayağı çıktı. Onu bana ne zaman tamir edebileceğinizi

öğrenmek istiyorum.’

’Kanepeyi ne zaman satın almıştınız efendim?’

’Yaklaşık on sene önce!..’

Babamın yaşlı bayana kanepesini bedelsiz tamir etmemizin mümkün olmadığını söyleyecek

zannettim. Tam tersine, babam güler bir yüzle bayana öğleden sonra onarım için evine gidebileceğimizi

söyledi. Eve gidip yeni kanepe bacağını taktıktan sonra oradan ayrıldık.

Yolda babam, ‘Seni rahatsız eden ne oğlum?’ diye sordu.

’Biliyorsun, ben üniversiteye gitmek istiyorum. Eğer böyle eski kanepeleri bedava tamir etmeye

devam edersek batarız!’

dedim.

Babam ise bana beklemediğim

ilginç bir yanıt verdi:

‘Her şeyden önce sen bir şekilde

tamir etmeyi de öğrenmelisin.

Bunun yanı sıra en önemli

noktayı da gözünden kaçırdın.

Kanepenin altındaki etikete dikkat

etmedin. Başka bir firmadan

alınmış bir kanepeydi o’ dedi.

’Yani baba, sen bu işi bir hiç uğruna

yaptığımızı, bayanın bizim

müşterimiz bile olmadığını mı

söylemek istiyorsun?’

Babam gözlerimin içine bakarak


güldü ve ‘Artık müşterimiz oldu!’ dedi.

İki gün sonra aynı bayan mağazaya geldi ve

benden birkaç bin dolarlık yeni mobilya satın

aldı. Mobilyaları eve götürdüğümüzde, bozuk

para dolu bir kavanozu (beşlikler, onluklar, yirmi

beşlikler ve ellilikler dolu) mutfak masasının

üzerine koydu.

‘İstediğinizi alabilirsiniz!’ dedi ve odadan çıktı.

O günden bu yana tam otuz beş yıldır satış yapıyorum.

Her müşteriye güler yüz ve saygıyla yaklaştığımdan,

temsil ettiğim her işletmede bu yüzden

en yüksek satış ortalamasına sahip oldum.”

Bir özetleme yaparsak eğer: Bence gülümsemek

sadece ticarette değil, günlük hayatın her durumunda

ve dilerse herkesin tercihi durumunda,

sayısız sorunun çözülebileceğine inandığım,

insanların tümüne yakışan beşeri davranışlarının

en güzeli olarak ortaya çıkıyor. İşe yaradığı

yukarıdaki anlatıdan da belli değil mi?

Gülümseme üstüne bir güzelleme yaparak yazımızı

sonlandıralım:

Gülümseme insana hiçbir şeye mal olmaz, ama

çok şey kazandırır… Vereni fakirleştirmeden,

alanı zengin eder… Gülümseme sadece bir

an sürer, fakat etkisi kimi zaman sonsuza dek

yaşar… Hiç kimse onsuz yaşayabilecek kadar

zengin veya kudretli değildir... Gülümseme

evde mutluluk, huzur; iş hayatında ise gönül

zenginliği ve alışverişteki harika arabulucudur!..

www.perdedergisi.com

May - June 2022

51


52 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


www.perdedergisi.com

May - June 2022

53



Turuncu Dizayn son yılların en iddalı koleksiyonlarını tüm dünyadaki müşterilerinin beğenisine sunmaktan

gurur duyar. Bir çok akımdan beslenen yenilikçi bir anlayışıyla tasarlanan, 600 aktif desen ve 4000’i aşan

renk varyantıyla sektörde görülmemiş bir çeşitlilik sunan koleksiyonlarımız dünyanın en kaliteli iplikleri ile

dünyanın en gelişmiş tezgahlarında dokundu. Sizi de seçkin koleksiyonlarımızla tanışmanız için Hometex

2022 Fuarı’ndaki standımıza bekliyoruz.

Turuncu Dizayn is proud to present the most ambitious collections of recent years to its customers

all over the world. Our collections, designed with an innovative approach fed by many trends,

offering an unprecedented variety in the sector with 600 active patterns and more than 4000

color variants, were woven on the world’s most advanced looms with the world’s best quality yarns.

We are waiting for you at our stand at Hometex 2022 Fair to meet our distinguished collections.

Contact with us for invitation

İstanbul Fuar Merkezi, 5-A 19

17-21 May 2022 Istanbul Expo Center, 5-A 19

Factory

LIANDENG TEXTILE

Qianqing Industrial Park,

Keqiao District, Shaoxing City,

Zhejiang Province - CHINA

mustafa@luckyelephant.cn

mustafa@turuncudizayn.cn

+86-189-5754-4313

Showroom TURUNCU DİZAYN

Oruçreis Mah. Vadi Cad.

No:108 B:115

İstanbul Ticaret Sarayı Giyimkent,

Esenler, İSTANBUL - TURKEY

sahin@turuncudizayn.com

+90-534-586-76-79

www.turuncudizayn.com












GEL DE SEVME,

GEL DE SERME

Ünlü şarkıcı Ebru Yaşar’ın hayat verdiği “Gel de

Sevme” adlı şarkısı, ayaklarımızın ucuna serilen

güzelliklere esin kaynağı oldu. Yaşar, “Gel de Sevme”

adlı şarkısını Royal Halı için uyarladı.

Türk müziğinin ünlü yorumcusu Ebru Yaşar, ilk kez

bir markanın reklam yüzü oldu. Sanatçı, “Gel de Sevme”

şarkısını Royal markasının yeni reklam filmine

“Gel de Serme” şekliyle uyarladı. Ebru Yaşar, markanın

yeni kampanyası için çekilen reklam filminde rol

aldı ve sevilen parçasını reklama uyarlanan haliyle

seslendirdi.

Royal Halı’nın ilk marka yüzü ünlü sanatçı Ebru

Yaşar oldu

İlk kez bir markanın reklam yüzü olmaktan duyduğu

mutluluğu dile getiren sanatçı, şunları söyledi;

“Gerçekten büyük ve öncü bir markanın kampanyasında

görev almaktan son derece mutluyum. Çok keyifli

bir iş birliği oldu. Şarkım ve ben marka ile âdeta

bütünleştik. Royal Halı’nın, renkleri ve dokularıyla

doğadan esinlenerek hazırladığı modelleriyle aramda

güçlü bir bağ oluştu. “Gel de Sevme” adlı parçamı

‘‘Gel de Serme’’ olarak Royal Halı için seslendirmekten

büyük keyif aldım. Umarım hayranlarım da

benimle aynı duyguları paylaşırlar. Çünkü şarkımın

yeni halinin çok beğenileceğinden ve dillere düşeceğinden

eminim.”

Royal Halı 2022 koleksiyonunda doğadan ilham

aldı

Her yıl olduğu gibi bu yıl da tasarladığı modeller,

kullandığı çizgiler ve çağı yakalayan halı ve desen

tasarımları ile sektöre yön veren Royal Halı, 2022 yılı

için hazırladıkları koleksiyonlarında doğadan ilham

aldı.

Doğanın yeniden uyandığı dönemdeki renklerden

rahatlatıcı etki veren mavi tonlara, ilhamın doruklara

çıktığı pastel renklerden gökyüzünün tüm tonlarına

varana kadar tüm renk skalasını tasarımlarında kullanan

Royal Halı’nın 2022 koleksiyonu, mekanlarda

dinlendirici, sakinleştirici, enerji ve huzur veren atmosferler

oluşturmayı hedeflerken tasarımları amorf

formlar, soyut desenler, geometrik ve etnik formları

kullanarak, bir sanat eseri gibi algıları üzerine çekiyor.

Royal Halı, Atlas Halı, Pierre Cardin Halı ve Studio

markalarında toplamda 12 koleksiyon ile yeni sezona

çok güçlü bir giriş yapan Royal Ailesi, 2022 yılında

oldukça ses getirecek çalışmalara imza atmayı

planlıyor.

66 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com









FOTO(Soldan Sağa)

Ahmet Öksüz - Mustafa Gültepe - Şekib Avdagiç - İbrahim Burkay - Erdal Bahçıvan - Hasan Hüseyin Bayram - Ufuk Oçak

Ev tekstilinde dünyanın ikinci büyük fuarı HOMETEX, 17 Mayıs’ta kapılarını açacak

Dünya ev tekstilinin kalbi HOMETEX

ile İstanbul’da atacak

Dünyanın alanında en büyük ikinci fuarı HOME-

TEX Ev Tekstili ve Aksesuarları Fuarı, pandemi

nedeniyle verilen aradan sonra 26. kez kapılarını

açıyor. Sektörün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili

Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) ile

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iştiraki KFA

Fuarcılık Şirketi tarafından düzenlenen HOME-

TEX, 17-21 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Fuar

Merkezi’nde sektör profesyonellerini ağırlayacak.

TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram ve

BTSO Başkanı İbrahim Burkay ev sahipliğinde

düzenlenen basına yönelik tanıtım toplantısına,

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç,

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu

Başkanı Erdal Bahçıvan, İTHİB Başkanı Ahmet

Öksüz, İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, UTİB

Başkan Yardımcısı Ufuk Oçak ile TÜGİAD Başkanı

Nilüfer Çevikel’in yanı sıra ihracatçı birlik başkanları

ve sektör temsilcileri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan BTSO Başkanı

İbrahim Burkay, Türk ev tekstili sektörünün

190’ı aşkın ülkeye yıllık 3,2 milyar dolarlık ihracat

kapasitesine ulaştığını ve kg başı ihracat değerini

8 doların üzerine çıkararak milli gelire en fazla

katma değer sağlayan güçlü bir sektör olduğunu

söyledi. Burkay, “Bugün dünya tekstil ihracatından

aldığımız pay yüzde 3 seviyesindeyken, ev

ve mekân tekstillerinde bu oran yüzde 4,5’e kadar

ulaştı. Ar-Ge, inovasyon ve tasarıma verdiği

önemle Türk ev tekstili, artık üretimden tanıtıma,

kaliteden pazarlamaya kadar tüm alanlarda trendleri

belirleme gücüne sahip” dedi.

Bundan 20-30 yıl öncesine kadar ucuz istihdam

deposu olarak görülen tekstil sektörünün nitelikli

üretim, kalifiye işgücü ve yüksek ihracat potansi-

74 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


yeliyle stratejik bir konuma yükseldiğine değinen

Burkay, “Bildiğiniz gibi ülke olarak ekonomi gündemimizin

ilk sırasında yer alan orta yüksek ve ileri

teknoloji alanındaki yatırımlarla Türkiye’nin ortalama

ihracat birim fiyatını 1,3 dolardan 4 dolara

yükseltmeyi hedefliyoruz. Tekstil sektörümüz ise

teknolojik dönüşüm, kreatif yaklaşımlar ve marka

yatırımlarıyla bu rakamı 15-20 dolar seviyesine taşımayı

başararak ülke kalkınmasında öncü rolünü

sürdürüyor. Dünya ev tekstili sektörünün yakından

takip ettiği fuarımız, ülkemizin bugün dünya

tekstil ticaretine yön veren, kendi tasarımları ve

kreasyonları ile takip edilen ve örnek gösterilen

merkezlerden biri haline gelmesinde önemli pay

sahibidir” diye konuştu.

Burkay: “Sektörün dış ticaret hacmi genişleyecek”

Konuşmasında HOMETEX hakkında da bilgi veren

BTSO

Başkanı İbrahim Burkay sözlerini şöyle tamamladı:

“Sektörümüzün çatı kuruluşu TETSİAD ile BT-

SO’nun KFA Fuarcılık Şirketi iş birliğinde Ticaret

Bakanlığımız ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizin

destekleri sayesinde HOMETEX ismiyle

yeni bir vizyona kavuşturduk. İhracata dayalı ulusal

kalkınma hedefleri doğrultusunda BTSO’da

yönetime geldiğimiz 2013 yılında kurduğumuz

KFA Fuarcılık şirketimiz, geride bıraktığımız 9 yılda

yurt içi ve yurt dışı fuar organizasyonları sayesinde

Bursa’daki ihracatçı firma sayımızın ve ihracatımızın

rekor seviyeye ulaşmasında lokomotif

bir görev üstlendi. Milli katılım organizasyonu

yapma yetkisi ayrıcalığına da sahip olan KFA Fuarcılık

şirketimizin bugün HOMETEX gibi dünyanın

en büyük fuarcılık organizasyonlarından

birini gerçekleştirecek hale gelmesi de bizler için

ayrıca bir mutluluk vesilesidir. 11 holde, 160 bin

metrekare alanda, 600’den fazla ulusal ve uluslararası

firmanın katılımıyla 17 Mayıs’ta kapılarını

açacağımız fuarımızı, dünya pazarlarına sunulan

yeni ürünlerden moda söyleşilerine, trend alanlarından

sektör buluşmalarına kadar çok zengin bir

konsept ile kurguladık. HOMETEX kapsamında

UR-GE projeleriyle desteklediğimiz yabancı alım

heyeti organizasyonlarımız ve düzenleyeceğimiz

B2B etkinliklerimizle de sektörümüzün dış ticaret

hacmini geliştirmeyi hedefliyoruz. Avrupa’dan

www.perdedergisi.com

Asya’ya ABD’den Kuzey Afrika ve Arap coğrafyasına

kadar dünyanın geniş bir coğrafyasından nitelikli

alıcılarını ve katılımcıları İTO Başkanı Şekib

Avdagiç Başkanımın büyük gayretleri neticesinde

yenilenen İstanbul Fuar Merkezimizde ağırlayacağız.”

Bayram: “Fuarlar nedeniyle çevre oteller yüzde

100 doldu”

Pandemi nedeniyle bir süredir dünyanın en büyük

organizasyon ve fuarlarının yapılamadığını ve

maddi kaybın trilyon dolarları bulduğuna dikkat

çeken TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram

da “Ocak ayında Almanya’da yapılması planlanan

Heimtextil Fuarı da salgın nedeniyle ertelenince,

HOMETEX daha da önem kazanmış oldu.

Dünyanın en büyük iki ev tekstili fuarından biri

olan HOMETEX’e yurtiçinden ve yurtdışından

büyük talep var. Öyle ki; organizasyonun yapılacağı

tarihlerde fuar çevresindeki otellerde doluluk

oranları yüzde 100’leri buldu” dedi.

TETSİAD Başkanı Bayram, sektörün kalbi durumundaki

Sultanhamam’da mağaza vitrinlerde

başlayan ve 1992’de bir otelin salonunda 600 metrekarelik

alanda ilk kez düzenlenen fuar yolculuğunu,

bugün 11 Holl, 160 bin metrekarelik bir

alanda düzenlenen bir dünya markasına dönüştürmeyi

başardıklarını belirterek sözlerini şöyle

sürdürdü:

“Daha Güçlü ve Daha Katılımcı HOMETEX mottosuyla

düzenleyeceğimiz fuar, krizlerin fırsata

çevrildiği bir etkinlik olacak. Fuara Avrupa’dan

Ortadoğu’ya, Orta Asya’dan Türki Cumhuriyetleri’ne,

Kuzey Afrika’dan ABD’ye kadar yüzlerce

ülkeden binlerce markanın alım heyeti ile 150

– 200 bin arasında ziyaretçi bekliyoruz. Profesyonel

alım heyetleri bu fuarda dünyanın en yeni

koleksiyonlarını, son teknoloji ile üretilmiş çevreci

ürünlerini, yeni renk, trend ve tasarımlarını görme

imkanı bulacak. HOMETEX’i farklı kılacak

bir diğer önemli özellik de Yeşil Mutabakat Eylem

Planı çerçevesinde hareket edilecek olmasıdır.

Sektör olarak biz de üretimden yatırıma kadar her

alandaki stratejimizi, Yeşil Mutabakat Eylem Planı

doğrultusunda sürdürüyoruz. Bu bakımdan bu

fuar, geri dönüştürülebilir ürünlerin bolca sergilendiği,

çevreci bir fuar olacak.”

75

May - June 2022


Türkiye, en büyük tedarikçilerden biri

Türkiye’nin Çin, Hindistan ve Pakistan’la birlikte dünyanın en büyük ev tekstili tedarikçisinden birisi

olduğunu hatırlatan Bayram, şunları söyledi: “Türkiye, dünyanın en büyük ve en güçlü brode makine

parkına sahip. Perde, perde aksesuarları, tül, döşemelik kumaş ve döşemelik deri, mutfak ve yemek

odası tekstili, havlu ve banyo grubu ürünleri, uyku ve yatak odası tekstili, iplikler, yer kaplamaları,

duvar kaplamaları ve dekorasyon ürünlerinde trendleri biz belirliyoruz. Bugün dünyanın birçok ülkesinde

Türk ev tekstili ürünleri “Turkish Home Tekstil” adıyla aranan bir marka haline geldi. “Turkish

Home Tekstil”, dünyada bilinen Türkiye’nin en güçlü sektör markalarından biri oldu. Ayrıca 1600 yıllık

bir geçmişe sahip Türk havlusu da dünyada aranan bir üründür. Havlu ile beraber bornoz üretimini

de geliştiren Türkiye “Turkish Towel” adıyla bir marka oluşturdu ve “Turquality” yoluyla bu markayı

dünya çapında tescillendi. Son olarak İstanbul’da gerçekleştirilen “Euroleauge” Dörtlü Finali’nde

yer alan 4 takımın da kullandığı havlular, Denizli’de “Turkish Towels” markasıyla üretilmiş havlulardır.

Öte yandan dünyada ev tekstili sektöründe en önde gelen markaların müşteri kitlesinin yüzde

30’unu oluşturan Uzak Doğu ülkelerindeki tüketici ve satın almacılar son yıllarda “Made in China”

veya ”Made in Vietnam” etiketleri yerine “Made in Türkiye” etiketine daha çok ilgi duyar hale geldiler.

Kurulacak yeni bağlantılarla HOMETEX’in, Türk ev tekstili ihracatına yüzde 25–30 oranında bir katkı

sağlamasını hedefliyoruz.”

Avdagiç : “İFM’de kapsayıcı fuarcılık dönemini başlattık”

Kuruluşundan yaklaşık 40 yıl sonra İDTM’yi sektörleri kalkışa geçirecek bir platforma dönüştürdüklerini

ve kapsayıcı fuarcılık dönemini başlattıklarını belirten İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç

de “Her sektörün mutlaka bir fuarı olacak. Ama bu öyle bir fuar olacak ki, sektörün tamamını kapsayacak.

Sektörün yüz akı olan bu “kapsayıcı fuar”, işte o zaman sektörlerimizin küresel rekabetçiliğini, küresel

iş birliğini ve küresel pazarlarını artıracak. Temsil ettiği sektörü dünya liginin lider takımlarından

biri haline getirecek. HOMETEX, “kapsayıcı fuarcılık” politikamızın somutlaştığı fuarlarından biridir.

İnanıyorum ki, bu yaklaşımın ekonomik sonuçlarını da yakında birlikte göreceğiz. Avrupa, Orta Doğu,

Asya ve Afrika’nın en büyük tekstil buluşması, üç kıtayı birleştiren HOMETEX Fuarında gerçekleşiyor.

İnanıyorum ki, bu fuar, TETSİAD’ın daha evvel yaptığı EVTEKS’i de geride bırakarak, Avrupa’nın en

büyük ev tekstil fuarı olacak. Yine inanıyorum ki, dünya ev tekstili sektörünün de hem güçlü hem de

referans etkinliği olarak öne çıkacaktır. Bu fuar gibi güçlü etkinliklerimiz sayesinde 2022 için ev tekstili

ihracatımıza konulan 3,5-4 milyar dolarlık hedefi çok rahatlıkla 5 ile 10 milyar dolar arasına oturtabiliriz”

diye konuştu.

Bahçıvan: “HOMETEX de müthiş bir kaynak kullanımı söz konusu”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da her fırsatta Türkiye’nin kaynak probleminin olmadığının

altını çizdiklerine dikkat çekerek “Türkiye’nin kaynak problemi yok, kaynağı doğru kullanamama

sorunu var. HOMETEX de ise tüm sektörel kuruluşları aynı vizyonda ve amaçta birleştiren müthiş bir

kaynak kullanımı söz konusu. Dünyanın dört bir yanından misafirleri ağırlayacağımız fuar, Türkiye

tekstil sanayi sektörü için büyük önem taşıyor” dedi.

Sektör güç birliği yaptı

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz sektörün güçlenmesi için güçlü fuarlara ihtiyaç olduğunu belirtirken,

İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe de marka şehir olmak istiyorsak fuarlara ihtiyacımız var, oda ve birliklerin

bir araya gelmiş olması sektör için çok önemli dedi. UTİB Başkan Yardımcısı Ufuk Oçak ise

sektördeki genç nüfusun kendilerini motive ettiğini ve geleceğe umutla baktıklarını söyledi.

76 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com



Bor mucizesinden

doğan uyku konforu

Borjen yatak ve yastık, temiz

bir uykunun tüm ihtiyaçlarını

karşılıyor

Türkiye’nin inovatif yatak üreticilerinden Bambi Yatak’ın

bor minerali kullanarak ürettiği Borjen Yatak

ve yastık, ferah bir uykunun tamamlayıcısı oluyor.

Bor mineralinin yarattığı ferahlık ve temizlik hissi,

en yorgun günde dahi sağlıklı bir uyku vadediyor.

Borjen Yatak; thermobonding elyafı, bor mineralli

ekstra rahat yatak süngeriyle stresin azaltılmasına

da yardımcı olurken bor katkılı visco süngeriyle üretilen

Borjen Yastık, temiz bir uykunun tüm gereksinimlerini

karşılıyor.

Sanatı yatakla buluşturan Bambi Yatak’ın bor minerali

ile ürettiği Borjen Yatak ve yastık, günün tüm

yorgunluğunun ve stresinin atılmasına yardımcı olmanın

yanı sıra kullanıcısını temiz ve rahat bir uyku

deneyimiyle buluşturuyor. .

Deneyim ve doğal kaynakların gücünün birleştiği

yatak

Özel teknolojilerle bor minerali apre edilen Borjen

Yatak’ın kumaşı, yumuşak dokusuyla da yüksek kalitede

uyku konforu sağlıyor. Oldukça iyi bir ısı tutucu

olan, kolay ıslanmayan thermobonding elyafının

da yer aldığı yatak, nem kovucu yapısı ile terlemenin

verdiği rahatsızlığı da ortadan kaldırıyor.

Bor mineralleri eklenen HyperSoft ekstra konfor

süngeri, yatağın konforunun artırılmasına yardımcı

olurken günün stresi ve gerginliğinin de kolayca

atılmasını kolaylaştırıyor. Omurga destek süngeri,

özel konfor katmanı ve paket yay sitemi gibi birçok

gelişmiş yatak teknolojisiyle donatılan Borjen Yatak,

deneyim ve doğal kaynakların gücünün birleştiği bir

teknoloji ürününe dönüşüyor.

Titiz bir uyku deneyimi için tasarlandı

Bambi Borjen Visco Yastık ise titizlikten ödün vermeyenler

ve temiz bir uyku deneyimi yaşamak isteyenler

için ideal bir seçenek olmasıyla öne çıkıyor. Vücut

ısısına ve ağırlığa duyarlı şekilde tasarlanan yastık,

uyku esnasında boyun ve omuz kaslarını destekleyerek

ağrısız bir uyku deneyimi yaşatıyor. Nefes aldıran

ve son derece yumuşak örme dış kılıfı, yumuşak

bir dokunuş ile uykuyu farklı bir boyuta taşıyor.

Kolayca çıkarılan ve yıkanabilen kılıf, yastığın uzun

yıllar ilk günkü canlılığının korunmasına da yardımcı

oluyor.

https://www.bambi.com.tr/

78 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


Uluslararası ev ve tekstil

ürünleri fuarı

Heimtextil Yaza Özel

21 - 24 Haziran 2022

tarihlerinde

International fair for home

and textile products

Heimtextil Summer

Special from 21 to

24 June 2022

Heimtextil 2022, Techtextil ve Texprocess

ticaret fuarı ikilisi ile aynı zamanda, bir defaya

mahsus 21-24 Haziran tarihleri arasında

Yaza Özel olarak gerçekleştirilecek. Katılımcılar

ve alıcılar, uluslararası üç ticaret

fuarı formatı arasındaki değerli sinerjinin

etkilerinden faydalanacak. Heimtextil Yaz

Özel Etkinliği aynı zamanda Avrupa'dan ve

denizaşırı ülkelerden kar odaklı tedarikçiler

ve alıcılar için değerli bir kâr getiren etkinlik

olacak.

Heimtextil 2022 will be held as a one-time

Summer Special from 21 to 24 June - at the

same time as the trade fair duo Techtextil

and Texprocess. Exhibitors and buyers will

benefit from valuable synergy effects between

the three international trade fair formats.

The Heimtextil Summer Special will also be a

valuable profit-making event for volume-oriented

suppliers and buyers from Europe

and overseas.

www.perdedergisi.com

May - June 2022

79


R+T 2024 ready for take-off

Start of registration for

R+T 2024 / Extension

thanks to digital formats

After a break of six years, the next R+T will finally be held again

as an attended event from 19 to 23 February 2024. The prospects

are very good: around 500 exhibitors have re-registered so far

for R+T 2024 while around 46,000 square metres of exhibition

have already been booked. "We are more than satisfied with

the status quo of the re-registrations at present, especially since

we have not yet officially sent out our registration documents.

This is an excellent starting point to further advance the additional

plans that go beyond R+T 2024," said Sebastian Schmid, a

member of the Board of Management of Messe Stuttgart. "The

industry will finally be able to present its products and services

live on-site again in colour. Visitors can not only look forward to

touching and experiencing a large number of new products and

innovations, but also to personal discussions with one another.

R+T 2024 will again be an event that can be savoured with all

senses. The concept for R+T 2024 will be rounded off by digital

extensions." The official start of registration for R+T 2024 for all

other interested parties is scheduled for April 2022.

Extension thanks to digital formats

Since markets and industries are changing constantly, the "trade

fair" instrument has also been developed further in recent years.

"We will also react to these changes with R+T and adapt to the

new general conditions. We want to meaningfully combine our

current strengths with the lessons learned as well as new ideas

and approaches," explained Sebastian Schmid. "Our main focus

here is the further development of our digital offering. It will

also be possible to digitally experience R+T as the world's leading

trade fair. In addition to an online platform supplementing

the event, we will also focus here on new digital formats in order

to provide every participant with clear value-added. Among

other things, we have developed approaches for this purpose in

order to bring restaurateurs or end consumers, for example, into

contact with the wide range of topics at R+T."

New moving image formats being planned

The presentation of the second R+T project – a wine estate in

Oberderdingen (Baden-Württemberg) and the renowned manu

facturer markilux – will be completed in April. Sebastian Schmid

summarised: "The feedback from the industry regarding

R+T projects is extremely positive and there is also very great

interest in participation. After the two pilot projects in autumn

2021 and spring 2022, we now want to draw some clear conclusions.

However, we can now already reveal that we will definitely

be continuing R+T projects. Other moving image formats

are also already being planned. The industry can look forward

to many new R+T concepts to ensure that the time until the next

personal reunion in Stuttgart is not too long."

About R+T

For over 50 years, companies have been presenting their innovations

and demonstrating their solutions for the central themes

in the industry at R+T, the world's leading trade fair for roller

shutters, doors/gates and sun shading systems. During the trade

fair or at one of the numerous evening events, R+T provides

an opportunity to exchange ideas and opinions with colleagues,

and is the ideal platform for intensive technical discussions. A

large number of technical forums and networking events enable

contacts to be forged and give fresh impetus for people to take

home with them and use in their daily work. As the world's leading

trade fair, R+T is also a meeting point for the industry, a

trend barometer and an innovation platform. The next R+T will

be held from 19 to 23 February 2024.

With the Federal Association for Manufacturers of Roller Shutters

and Sun Protection (BVRS), the National Federation of Door

and Gate Manufacturers (BVT) and the Industrial Association

for Technical Textiles, Roller Shutters and Sun Protection (ITRS),

R+T can count on the support of strong partners who ensure

market orientation. A large number of associations and institutions,

e.g. the European Solar Shading Organisation (ES-SO) and

ift Rosenheim, are involved in R+T and actively help to shape

the accompanying programme.

80 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com

1,025 exhibitors (2015: 888) from all over the world presented

their products and services in Stuttgart in 2018. 774 of these

exhibitors came from abroad. The 65,500 visitors (2015: 59,057)

also came from all parts of the world: they travelled from over

140 countries. A total of 38,706 visitors came from abroad (2015:

59,057). They spent an average of 2.1 days (2015: 2 days) discovering

the innovations and trends at R+T in detail.


Jaluzi

Pergola

Panjur

İç ve dış alanlar için

ilham veren çözümler!

20 - 22.10.2022

Destekleyen Kuruluşlar

İstanbul Fuar Merkezi

www.rt-turkey.com

“BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİ TOBB (TÜRKİYE ODALAR BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.”


Uluslararası Halı ve Zemin Kaplama

Fuarı DOMOTEX Turkey 14-17 Mayıs

tarihleri arasında düzenlenecek…

DOMOTEX TURKEY’DE

HALICILIK SEKTÖRÜNDEKİ

YENİLİKLER TANITILACAK

Halı ve zemin kaplama sektörünün büyük buluşması,

bu yıl 14-17 Mayıs tarihleri arasında Gaziantep Ortadoğu

Fuar Merkezi’nde düzenlenecek DOMOTEX

Turkey’de gerçekleşecek. Halı ve zemin kaplamaları

konusunda dünyanın sayılı fuarları arasında yerini

alan DOMOTEX Turkey, iki yılın ardından yerli ve

yabancı sektör firmaları ile profesyonellerini bir araya

getirecek.

DOMOTEX Turkey Fuarı; makine halısı ve kilimler,

el yapımı halı ve kilimler, tekstil (duvardan duvara)

zemin kaplamaları, esnek zemin kaplamaları, laminat;

lifler, iplikler ve dokuma kumaşlar; döşeme, temizleme

ve uygulama teknolojileri; suni çim ve spor

alanları döşemeleri, makine ve zemin kaplama uygulama

ve teknolojilerinden oluşan birçok ürün grubunun

tanıtılması için mükemmel bir ortam sunacak.

Pandemiyle kendini temizleyen halılara ilgi arttı

Özellikle pandemiyle birlikte önem kazanan doğal

mineraller içeren ve ortamın ışığıyla kendi kendini temizleyen

nano-halılar, DOMOTEX Turkey Fuarı’nda

da görülebilecek ürünler arasında olacak. Halıların

yanı sıra antibakteriyel dayanıklı zemin kaplamaları

ve laminatlar da sergilenecek ürünler arasında bulunuyor.

Mineral uygulaması ile antistatik ve refleksolojik

etkiler yaratan Therapy Halılar da DOMOTEX

Turkey Fuarı’nda beğenilere sunulacak. Son yıllarda

yoğun ilgi gören dekoratif halılar ve kaymaz halıların

yanı sıra el dokuması görünümlü üst segment kalite

makine halıları da fuarda sergilenecek ana ürünler

arasında yerini alacak.

50’yi aşkın ülke fuarda olacak

Yerli ve yabancı katılımcı ve ziyaretçi sayısı ile de

dikkat çeken DOMOTEX Turkey’e 50’yi aşkın yabancı

ülke katılımcısının da katılması bekleniyor. İlginin

çok büyük olduğu fuarda, bu yıl ilk kez mevcut alanların

haricinde bir de çadır kurularak ürünler sergilenecek.

Dekorasyonun vazgeçilmez bir unsuru olan

halı ve zemin kaplamaları sektörlerinde yeni tasarımların

sergileneceği DOMOTEX Turkey’de, Türk halıcılığının

yeni nesil yaklaşımları da beğenilere sunulacak.

DOMOTEX Turkey aynı zamanda, sayısı artan

yabancı katılımcı firmalarıyla uluslararası düzeyde

ilişki kurma noktasında birçok fırsatın sunulması için

de olanak sağlamış olacak.

DOMOTEX Turkey’de ayrıca ihracatta önemli bir

paya sahip olan makine halılarının yanı sıra; Türk

kültürünü temsil eden el-dokuma halıları, kilim,

tekstil yer döşemeleri, elastik yer döşemeleri, paspas,

iplik ve halı makinelerinin sergilenmesi için de katılımcı

firmalara imkan verilecek.

2021 yılını 3.2 milyar dolarlık bir ihracat hacmi ile

kapatan Türkiye, Deutsche Messe tarafından düzenlenen

Uluslararası Halı ve Zemin Kaplama Fuarı DO-

MOTEX Turkey’in de katkısıyla 2022 yılında 4 milyar

dolarlık bir ihracat girdisi hedefliyor.

Eray Kınay – Message İletişim : +90 216 318 84 71 ekinay@messageiletisim.com

82 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


DOMOTEX, Ocak 2023'te gerçekleşecek

Bir sonraki DOMOTEX, 12 - 15 Ocak 2023 tarihleri

arasında gerçekleşecek. Bu tarih ile Deutsche

Messe AG, yılın başındaki gelenekleşmiş tarihini

koruyarak, hem katılımcı hem de ziyaretçilerin güvenliği

için pazarın çoğunluğunun isteklerine yanıt

veriyor.

Hannover. Halı ve zemin kaplamaları sektörlerinin

lider fuarı DOMOTEX, 12-15 Ocak 2023 tarihleri arasında

Hannover'de, fiziksel ve dijital özellikleri olan

bir fuar olarak gerçekleştirilecek. Katılımcılar, yeni

bağlantılar kurma fırsatına sahip olurken, var olan

iş bağlantılarını da geliştirerek fikir alışverişinde

bulunabilecekler. Katılımcı ve ziyaretçiler, hem yüz

yüze hem de online olarak sektördeki yeni ürünler ve

mevcut trendler hakkında bilgi alışverişinde bulunabilecekler.

"DOMOTEX'in Ocak 2023'teki yeni tarihi ile, sektörümüze

fuar hazırlığı için mümkün olan en uzun zamanı

vermek istiyoruz. Katılımcı ve ziyaretçilerimize

tekrar yüz yüze görüşme, ilham verme ve yeni iş ilişkileri

kurmaları için fırsat sunmak istiyoruz" diyen

Deutsche Messe AG, DOMOTEX Global Direktörü

Sonia Wedell-Castellano; "Pandemi nedeniyle DO-

MOTEX'i iki kez iptal etmek zorunda kaldık, 2022’de

tekrar DOMOTEX’i gerçekleştirmeyi planlanmıştık.

www.perdedergisi.com

Ancak, katılımcılarımız ile yapılan görüşmelerin ardından

ne yazık ki 2022 yazı sonunda düzenlenecek

bir DOMOTEX için fikir birliği oluşmadı. Tüm pazarın

tercih ettiği seçenek ise yeni tarihi 2023 yılının

başında tutmak oldu." dedi.

Wedell-Castellano, "En sonunda sektörle yeniden buluşma

fırsatını yakalayabilmiş olmak

özellikle sevindirici" dedi ve ekledi; "Katılımcı ve ziyaretçiler,

yeni fikirler ve dijital bölüm

ler içeren kapsamlı bir programa hazır olsunlar. Halı

ve zemin kaplamaları dünyasıyla, Ocak 2023'te yeniden

Hannover'de buluşacak olmak heyecan verici!

Hannover'de, DOMOTEX ile ilerlemek için sabırsızlanıyoruz."

Dünya Çapında DOMOTEX Fuarları

Türkiye ve Orta Doğu'nun lider halı ve zemin kaplamaları

fuarı DOMOTEX Turkey, 14-17 Mayıs 2022

tarihleri arasında Gaziantep'te gerçekleştirilecek.

DOMOTEX asia/CHINAFLOOR, Asya-Pasifik uluslararası

halı ve zemin kaplamaları fuarı 25-27 Mayıs

2022 tarihleri arasında Şanghay'da NECC’de gerçekleştirilecek.

Gülsen Akgül

Tel.: +49 (0) 511 89-32108

E-Mail: guelsen.akguel@messe.de

May - June 2022

83


Annelere TAÇ’tan

Işıldayan Gül Bahçesi…

İnovatif ürünleriyle ev tekstilinde farklılık yaratan TAÇ,

Anneler Günü’ne özel tasarladığı gül desenli nevresim

takımıyla; en eşsiz duygunun sevgi olduğunu hatırlatıyor.

Gündüzleri gün ışığını ya da florasan ışığını toplayarak

geceleri bu ışığı yansıtan Glow özellikli nevresim takımı,

özel deseniyle yatak odasında ışıltılı bir görünüm sunuyor.

TAÇ, Anneler Günü için hediye arayışında olanlara,

romantik kırmızı rengi ve gül desenleriyle öne çıkan

nevresim takımını sunuyor.

TAÇ’ın Glow özellikli yepyeni nevresim takımında yer alan sevgisini gösteren anne ve sevgisiyle tüm huzurunun

yüzüne yansıdığı çocuk deseni, özel bir baskı teknolojisi sayesinde gündüzleri gün ışığını topluyor,

geceleri ise bu ışığı yansıtarak yatak odalarını büyüleyici bir görünüme kavuşturuyor. Ortaya çıkan ışık

sayesinde ise yatak odalarına sevginin o en saf enerjisini taşıyor. Nevresim takımı %100 pamuk yapısıyla da

konforlu bir uyku ortamı sağlıyor.

Anneler Günü’nde annelerini zamansız bir hediye ile mutlu etmek isteyenler TAÇ mağazalarını ve

www.tac.com.tr’yi ziyaret edebilirler.

TAÇ Hakkında

Zorlu Tekstil Grubu'nun önemli markalarından biri olan TAÇ, 1970’li yıllardan bu yana ev tekstili alanında

faaliyet göstererek, önemli yeniliklere ve başarılara imza atıyor. TAÇ, inovatif ürünler geliştirerek, kullanıcıların

hayatını kolaylaştırıyor. Dünyadaki son moda trendlerini yakından takip eden, bu trendleri Türkiye

pazarına ve müşteri ihtiyacına göre yorumlayıp yeniden şekillendiren TAÇ, yeni ve farklı ürünler tasarlayarak

milyonlarca evi güzelleştiriyor.

84 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


15th International Exhibition for Home Textile,

Interior Design and Houseware

13-15

MARCH

2023

Atakent Exhibition Center

Kazakhstan

homedecofair.com

Huzur Mah. Fatih Cad. 4.Levent Plaza 67/6

4.Levent, Sarıyer 34485 / İstanbul – Türkiye

Phone: +90 (212) 284 23 00 Mail: info@turkel.com.tr


Vanelli’nin 2022 koleksiyonu

İtalya’da göz kamaştırdı

• Ev tekstilinde dünyanın en büyük firmalarından biri olan

ve sektörde değişime liderlik eden Vanelli Tekstil, yeni teknikler

ve yenilikçi teknolojiler kullanarak özenle hazırladığı 2022

koleksiyonunu, İtalya’da Villa Parravicini’de gerçekleştirilen

görkemli organizasyonda başarıyla sergiledi.

• %100 doğal (natural) kumaşlarla perdelikten döşemeye,

yanmaz kumaşlardan geri dönüştürülmüş, sürdürülebilir

(sustainable) ve outdoor kullanımına uygun kumaşlara kadar

geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Vanelli Tekstil’in güncel

koleksiyonu, İtalya’nın Como kentinde Proposte Fuarı ile eş Aslı Türkün Karakoç

zamanlı gerçekleştirilen organizasyonda, dünyanın dört bir yanından gelen seçkin konuklardan

büyük ilgi gördü.

Bursa, 27.04.2022 - 90 yıla yakın köklü bir geçmişi bulunan ve ev tekstili, mobilya, inşaat, otel,

sağlık, ulaşım, tarım, otomotiv, denizcilik, e-ticaret gibi farklı alanlara yönelik tekstil ürünleri

ihtiyaçlarını karşılayan Türkün Holding’in dünyaya açılan kapısı Vanelli Tekstil, İtalya’da

gerçekleştirilen sektörel buluşmada yeni koleksiyonuyla ses getirdi.

Ev tekstilinde dünyanın en büyük firmalarından biri olan ve sektörde değişime liderlik eden

Vanelli Tekstil, yeni teknikler ve yenilikçi teknolojiler kullanarak özenle hazırladığı 2022 koleksiyonunu,

İtalya’da Villa Parravicini’de gerçekleştirilen görkemli organizasyonda başarıyla

sergiledi.

%100 doğal (natural) kumaşlarla perdelikten döşemeye, yanmaz kumaşlardan geri dönüştürülmüş,

sürdürülebilir (sustainable) ve outdoor kullanımına uygun kumaşlara kadar geniş bir

ürün yelpazesine sahip olan Vanelli Tekstil’in güncel koleksiyonu, İtalya’nın Como kentinde

86 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


Proposte Fuarı ile eş zamanlı gerçekleştirilen

organizasyonda, dünyanın

dört bir yanından gelen seçkin

konuklardan büyük ilgi gördü.

Sektörde öncü olmanın verdiği

sorumluluğun bilincindeyiz

Organizasyon süresince Vanelli

ürünlerine gösterilen yoğun ilgiden

dolayı duydukları memnuniyeti

ifade eden Türkün Holding

Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Türkün

Karaçor, “Vanelli Tekstil olarak,

uzun süredir bu organizasyon

için hazırlıklarımızı yapıyorduk.

Burası dünyada ev tekstili sektörü

için önemli bir buluşma noktası.

Sektördeki en yenilikçi ürünlerin

sergilendiği organizasyonda, 2022

koleksiyonumuz ile büyük ilgi

gördük. Tüm ziyaretçilerimize teşekkür

ediyoruz. Verimli bir organizasyon

geçirdik. Vanelli olarak,

sektörümüzde öncü olmanın verdiği

sorumluluğun bilincindeyiz.

4 kuşaktır bu alanda faaliyet gösteriyoruz. Başarımızın temelinde kalite, hizmet ve insan var.

Yüksek kaliteyi estetikle birleştirerek, sanayiciliği sanata dönüştürmekteyiz. Bu bilinçle de

sürdürülebilirliği iş stratejimizi belirleyen ana unsurlardan biri haline getirdik. Büyük önem

verdiğimiz dönüşüm çalışmalarımızın da tamamlanmasıyla birlikte, Vanelli için daha büyük

hedeflere doğru yolculuğa çıktık. Yenilikçi çalışmalarla sektörün gelişimine katkı sağlamaya

devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

www.perdedergisi.com

May - June 2022

87














ZAFER KALAYCI

Human Resources Director & Management

Consultant

mzkalayci@gmail.com

İnsan Kaynakları Profesyonelleri için

10 Temel Müzakere Becerisi

İnsan kaynakları yöneticileri, hem çalışanların hem de üst yönetimin,

genellikle çatışan çıkarlarıyla iki veya daha fazla paydaş

grubunu içeren günlük sorunlarıyla başa çıkmalarına yardımcı

olmak için çok büyük miktarda zaman harcamaktadırlar. Her

gün yaptığınız şey, farkında olsanız da olmasanız da müzakere

etmektir. İki veya daha fazla tarafın bir anlaşmaya varmasına

yardım etmeye ne zaman dahil olursanız, aslında bir müzakereyi

yönetiyorsunuz demektir. Müzakere becerilerini geliştiren

İnsan Kaynakları profesyonelleri, şirket içindeki ve dışındakilerin

moralini etkilemek, üretkenliği artırmak, kârlılığı artırmak ve

uyumlu ve rekabetçi bir şirket kültürünü teşvik etmek için muazzam

bir konumdadır. İnsan kaynakları yöneticileri, hem çalışanların

hem de üst yönetimin, genellikle çatışan çıkarlarıyla iki

veya daha fazla paydaş grubunu içeren günlük sorunlarıyla başa

çıkmasına yardımcı olmak için çok büyük miktarda zaman harcarlar.

Her gün yaptığınız şey, farkında olsanız da olmasanız da

müzakere etmektir. İki veya daha fazla tarafın bir anlaşmaya varmasına

yardım etmeye ne zaman dahil olursanız, aslında bir müzakereyi

yönetiyorsunuz demektir. Müzakere becerilerini geliştiren

İnsan Kaynakları profesyonelleri, şirket moralini etkilemek,

üretkenliği artırmak, kârlılığı artırmak ve uyumlu ve rekabetçi

bir şirket kültürünü teşvik etmek için muazzam bir konumdadır.

Başka bir deyişle, daha iyi bir arabulucu olmak, tüm karmaşıklığıyla

iş gücünüzü yönetmede sizi daha iyi bir hale getirir. İnsan

kaynaklarında, yüksek güçlü şirketler tarafından milyonlarca

dolarlık sözleşmeleri güvence altına almak için kullanılan aynı

tür müzakere tekniklerinde ustalaşabilirsiniz. Her müzakerenin

merkezinde, tarafların yapıcı bir şekilde ilerleyebilmeleri için çözülmesi

gereken iki grup çıkar vardır. İnsan Kaynakları uzmanları,

şirket organizmasının sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam

edebilmesi için her gün büyük ve küçük anlaşmaları iptal etmek

için saatler harcar. Yetkili müzakere, İnsan Kaynakları için esastır.

İnsan Kaynakları yöneticilerinin karşılaştığı günlük sorunlar ne

tür daha etkili müzakere becerileri ile geliştirilebilir? İşte kısa bir

liste:

• Sendikalar ve diğer işçi gruplarıyla iş uyuşmazlıklarını

çözmek

• Çalışanların menfaat paketleri üzerinde anlaşmaya varmak

• Maaş ve zam görüşmeleri yapmak

• Çalışan çatışmalarıyla başa çıkmak

• Birinci sınıf insanları işe almak

• Satış personelini motive etmek

• Değişim girişimlerini yönetmek

• Hoşnutsuz, ihtilaflı çalışanlarla ilgilenmek

• Küçültme ve dış kaynak kullanımı kararları vermek

• Yetenek havuzunuz arasında liderlik becerileri geliştirmek

• Bölüm başkanlarına yeni stratejik girişimler satmak

• Birleşme sonrası kültürel uyumun yönetilmesi

• Yeni yönetimin getirilmesi

• Bütçe tahsislerini hazırlamak

Ve bunun gibi buraya yazamadığımız çok daha fazlası var. Öyleyse

kendinize şu soruları sorun: Hiç resmi müzakere eğitimi

aldınız mı? İşinizde sürekli olarak hayal kırıklığı yaratan alanlar

var mı? İnsanlarla karar vermenin ve problem çözmenin daha

etkili yollarını öğrenmeniz gerekebilir. Birçok İnsan Kaynakları

uzmanı “insan becerileri” için işe alınır ve Siz de sizinkinin yeterli

olduğunu hissedebilirsiniz. Ama bu gerçekten ne anlama

geliyor? Başkalarıyla mükemmel bir ilişkiniz olsa bile, işinizde en

iyi şekilde dinleme, iletişim kurma ve akıl yürütme yeteneklerinizi

kullanıyor musunuz? Her zaman ilgili tüm taraflarda yankı

uyandıran bir anlaşmaya varmış gibi hissediyor musunuz?

İnsanları, her seferinde iyi kararlar almak için tasarlanmış bir

metodoloji olan Sistematik Karara Dayalı Müzakere adı verilen

oldukça etkili bir müzakere yaklaşımı üzerinde durmak istiyorum.

Bu yaklaşımın özünde şu gerçektir: Duygular, herhangi

bir müzakerede sizi bunaltabilir. Bu sistemde, kendinizi iyi hissettiren

duygulardan vazgeçiyorsunuz ve bunun yerine sağlam

kararlara dayanan, her bir karar bir öncekinin üzerine inşa edilen

yüksek düzeyde yapılandırılmış, sistematik bir yöntem izliyorsunuz.

Bu müzakere yolu, ilk başta İnsan Kaynakları uzmanlarına

mantıksız görünebilir ve öğrenme ve ustalaşmanın her adımında

disiplin ve öz farkındalık gerektirir. Ancak bir kez öğrendikten

sonra, her türden işyeri müzakeresinde çarpıcı yeni sonuçların

keyfine varacaksınız.

Çoğu İnsan Kaynakları uzmanı gibi, muhtemelen daha ustasınız

ve uzlaşmaya dayalı müzakereye (toplu pazarlık veya kazan-kazan

müzakeresi olarak da bilinir) alışkınsınız. İşte yalın gerçek:

Kazan-kazan, karara dayalı değil, duyguya dayalıdır. Duygu

temelli müzakere kötü kararlara yol açar. Kazan-kazan kitapları

elbette bunu asla kabul etmezler, ancak kazan-kazan paradigmasının

yüzeyinin hemen altında pusuya yatmış olan uzlaşma

davetinin aslında sadece duygulara izin vermek için bir davet

olduğu gerçeğinin üstesinden gelemezler - her türlü duyguların

– Yönetimi devralmak: kahraman olacağınız ümidi; şirketinizi

mahvedeceğiniz korkusu; herkesi mutlu etme arzusu; bir anlaşma,

herhangi bir anlaşma yapma cazibesi ve sonuçları hakkında

daha sonra endişelenme. Çoğu İnsan Kaynakları uzmanı gibi,

muhtemelen daha ustasınız ve uzlaşmaya dayalı müzakereye

(toplu pazarlık veya kazan-kazan müzakeresi olarak da bilinir)

alışkınsınız.

100 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


Sevgili elmalı turtamız için arka planda çaldığını duyduğum,

iyi hissettiren, tüm Anglo-Sakson uzlaşma kavramını kucaklayan

kazan-kazan yolu mu? Bu noktada, iş dünyasındaki herkes,

Fortune 500 müzakerecilerinin, kazan-kazan müzakerecilerinden

yararlanmak için açıkça tasarlanmış stratejiler kullandığını bilmelidir.

Müzakere dünyasının üst kademelerinde kazan-kazan

bir şakadır. Yine de şaşırtıcı sayıda iş insanı bunu çok geç olana

kadar bilmiyor. Bu nedenle kazan-kazan, defalarca kötü kararlara

ve kötü anlaşmalara yol açar. Bu yüzden kazan-kazan, çoğu zaman

kazan-kaybettir.

O halde İnsan Kaynakları yöneticileri için önemi nedir? Bu, bir

uzlaşmaya varmaya çalışacağınız fikriyle müzakerelere girmenin

sizi etkisiz bir karar verici ve sorun çözücü yapacağı anlamına gelir.

Herhangi bir duyguya dayanmayan iyi karar verme becerilerinde

ustalaşabilirseniz, durumun kontrolünü sürdürme ve herkes

için mümkün olan en faydalı sonucu elde etme konusunda

en iyi şansınız olur. Çünkü sağlam kararlara dayalı anlaşmalar,

duygulara dayalı anlaşmalardan her zaman daha üstün olacaktır.

Genellikle duygularımız üzerinde hiçbir kontrolümüz yoktur,

ancak eylemlerimizi - kararlarımızı her zaman kontrol edebiliriz.

İyi, disiplinli müzakere, iyi ve disiplinli kararlar almakla ilgilidir.

Basitleştirilmiş bir biçimde, burada her tür İnsan Kaynakları müzakeresinde

yardımcı olabilecek Sistematik Karara Dayalı Müzakereden

on temel kural şunlardır:

1. Konuya tarafsız, duygusal olarak tarafsız bir şekilde bakın.

Asla bir varsayımla başlamayın. “Bu çalışan bizim ona vereceğimizden

fazlasını istiyor ve o bunu biliyor” gibi herhangi bir

varsayımla başladığınızda, diyalogda izlenen her karar sizin ilk

varsayımınıza dayalı olacaktır. Size söyleyene kadar diğer kişinin

aklında ne olduğunu bilemezsiniz. Varsayımlar, önyargılar ve

korkuların tümü duygu temelli durumlardır ve duygulara dayalı

kararlar sağlıklı kararlar değildir. Bunun yerine, zihninizi tüm

önyargılardan arındırarak ve masanın sizin tarafınızdaki ekip

üyelerinden de aynısını yapmalarını isteyerek başlayın. Müzakere

boyunca, ne düşündüğünüze değil, ne söylendiğine odaklanmaya

çalışın.

2. Her paydaş grubunun varsayılan değil, gerçek ihtiyaçlarını öğrenin.

Sendika görüşmelerine, mali toplantılara, IT firmalarıyla

müzakerelere veya önemli departman başkanlarıyla görüşmelere

başlamadan önce, her bir paydaşın çıkarları ve mevcut durumu

hakkında derinlemesine bir anlayışa sahip olmalısınız. Yine, kararlarınızı

asla varsayımlara dayandırmayın. Ödevinizi yapın ve

hazırlıklı gelin. Çeşitli konularda şu anda nerede durduklarını

öğrenmek için her grupla yoğun bilgi toplama oturumları düzenleyin.

İyi bilgilendirilmiş bir müzakereye gelmek, “insan becerilerinizi”

gölgede bırakır.

3. Gerçek güç sahipleri ile anlaşma yapın. Diyelim ki teknoloji

çalışanlarınız finans çalışanlarınızla iletişim kurmakta ve işbirliği

yapmakta zorlanıyor. Bu senaryoda gerçek karar vericilerin

kim olduğunu dikkatlice düşünün. Kiminle müzakere edeceğiniz

soruna bağlı olacaktır, ancak sizi gerçek karar vericilerden

uzak tutmaya çalışan insanlarla değil, gerçek güç simsarlarıyla

müzakere ettiğinizden emin olun. Bu kişiler, iş tanımlarının

bir kısmını “engellemeyi” bile düşünebilirler. Bununla birlikte,

engelleyicilere, onları aşmanın bir yolunu buluncaya dek saygı

gösterin. Engelleyicilerle müzakere etmek herkesin zamanını

boşa harcamaktır.

4. Başarılı bir düzenlemeyi engellediğini gördüğünüz tüm sorunları

tanımlayın. Bir müzakereye başlamadan önce, sizi başarılı

bir çözümden neyin durdurabileceği veya engelleyebileceği

www.perdedergisi.com

konusunda net bir fikriniz olmalıdır. Görüşmelerinizin başında

bu sorunları açıkça belirtin ve paydaşlara bu sorunların nasıl çözülebileceğini

sorun. Dinlerken paydaşların konuşmasını sağlayın.

Bu sorulara verdikleri yanıtlar, ilerlerken sizin için stratejik

öneme sahip olacak kritik bilgiler sağlayacaktır.

5. Ağzınızı kapalı tutun. Yolun her adımında, tam olarak anında

olmak, ve neredeyse zen rahibi benzeri bir durumda olmak

çok önemlidir. Karşı tarafın duygularına, imalara açık olun ve

söylenen her şeyi dikkatle dinleyin. Her sorunuz, asla görüşler,

ihtiyaçlar veya önseziler üzerine değil, ifşa edilmiş gerçekler

üzerine kurulmalıdır. Mümkün olduğunca sessiz olun ve kapsamlı

notlar alın. Konuşmak yerine kayıt yaptığınızda ne kadar

iyi dinlediğinize şaşıracaksınız.

6. Soru odaklı sorularla tüm soruları netleştirin. Üst düzey bir

yönetici, hangi departmanların yeni girişimine dirençli olabileceğini

düşündüğünüzü sorduğunda, kendi sorunuzla yanıt

verin ve bu süreçte ona iltifat ettiğinizden emin olun. Kim, ne,

ne zaman, nerede, neden ve nasıl gibi onu konuşturmak ve size

daha fazla gerçeği açıklamak için sorgulayıcı sorular sorun. Örneğin,

“Bu harika bir soru. Teklifinizi kabul edip etmemeye karar

veren çalışanlarımız için en çok ne tür engellerin sorunlu olduğunu

düşünüyorsunuz?” Bir çırpıda yöneticiyi rahatlattınız,

diyaloğu yönlendirdiniz ve sorunları daha kapsamlı bir şekilde

keşfetmenize yardımcı olacak çok gerekli ayrıntıları doldurmasını

sağladınız.

7. Geçerli bir misyon ve amaca sahip olun, paydaşların dünyasında

belirlenmiş, paydaşların ihtiyaçlarına, gereksinimlerine,

umutlarına, korkularına ve planlarına dayalı bir misyon ve

amacı olmadan hiçbir paydaş grubunuzla asla müzakereye girmeyin.

Yol boyunca verdiğiniz her kararın bu misyon ve amacı

yerine getirmesi gerektiğinden, müzakere sırasında ortaya çıkan

herhangi bir beklenmedik durumu ele alacak ve size iyi bir sonuç

vermekte başarısız olmayacaktır. Örneğin, misyon ve amacınız

şu olabilir: şirketi rekabetçi tutarak paydaş için müreffeh ve

güvenli bir gelecek yaratmak.

8. Müzakerelere asla uzlaşma önererek başlamayın. Ayrıca, saygın

meslektaşınızdan asla evet demesini istemeyin. Bir "evet"

anlaşmasıyla başlarsanız, oradan gidecek hiçbir yeriniz yoktur.

Bunun yerine, onları hayır demeye davet ederek başlayın. Onlara,

hayır cevabıyla rahat olduğunuzu ve hayır demek için rahat

olmalarını istediğinizi söyleyin. Hayır'ı, görüşmeleriniz sırasında

tartışılabilecek ve belki de tersine çevrilebilecek dürüst bir

karar olarak kabul etmeyeceğinizi söyleyin. Rakibiniz sizden ne

istediğinizi söylemenizi isterse, cevap verme dürtüsüne direnin.

Karşı tarafın konuşmasını ve safsataları ortaya çıkarmasını ve

dökülmesini sağlamalısınız.

9. Arkadaş olmaya çalışmayın. Günlük İnsan Kaynakları müzakerelerinde

yer alan paydaşlar sizin arkadaşlarınız değil; saygıdeğer

meslektaşlardır. Arkadaş olmaya çalışmak, muhtaçlığın

sürece girmesine izin vermemizin yollarından biridir. İhtiyaç bir

duygudur; duyguları denklemden uzak tutun. Bu müzakerenin

amacı, misyonunuzu ve amacınızı gerçekleştiren, saygın rakiplerinizin

de çıkarına olacak, saygılı ve adil bir çözüme ulaşmaktır.

10. Asla sonlandırıcı olmayı düşünmeyin. Gelecek mali yıl için

bütçe yeniden tahsisi veya yeni bir iş sözleşmesi olsun, anlaşmanın

sonucunu düşünmeyin, umut etmeyin veya plan yapmayın.

Bunun yerine kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanın: müzakere

sırasındaki davranışlarınız ve faaliyetleriniz sonlandırmaya

odaklandığınız an, anlaşma fırsatı ortadan kalkar çünkü müzakereye

duygularınızın girmesine izin verdiniz.

May - June 2022

101








Karaca Home 4 Element’in

Enerjisini Evlere Taşıyor

Elementlerin enerjisi ve renklerin ahengini yansıtan 4

Element Koleksiyonu, yaşam alanını kendine özel alanlara

dönüştürmek ve kendi ruhunun bir yansımasını eklemek

isteyenlerin vazgeçilmezi olacak.

İlhamını yaşamın kendisinden alan Karaca Home, elementlerin

enerjisi ve renklerin ahengini kullanarak tasarladığı 4

Element Koleksiyonu ile yaşam alanlarına kişisel dokunuşlar

eklemeye hazırlanıyor. Hava, Su, Toprak, Ateş elementlerinin

her birini temsil eden renklerin bir araya geldiği bu

özel koleksiyonda nevresim grubundan, banyo tekstiline;

sofra tekstilinden özel el yapımı seramik aksesuarlara kadar

birçok ürün yer alıyor. Yüzde 100 pamuktan üretilen

tekstil ürünleri doğal dokusu ile elementlerin enerjisine eşlik

ediyor.

İlk çağlardan beri, yaşamın kaynağını anlamak için birçok

çalışmaya konu olan 4 elementin özelliklerini yansıttıkları

renklerle yakın ilişkisi bulunuyor. Bu elementlerin renkleri

çoğunlukla bilinmese de ya da fark edilmese de günlük hayatın

akışında bir etki bırakıyor. Örneğin kırmızı ve tonları

açlık dürtüsünü tetiklerken, yeşil renk denge ve uyumu,

mavi sadakat ve güveni, mor maneviyat ve hayal gücünü

temsil ediyor. Karaca Home elemetlerin ve temsil ettiği

renklerin yolculuğundan yola çıkarak hazırladığı koleksiyon

ile evin çeşitli alanlarında mistik bir enerji yayacak.

108 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


Karaca Home’un yeni koleksiyonunda Hava elementinde

mavi, hardal, beyaz ve açık gri; Su elementind

emavi, açık mavi, antrasit ve blush; Toprak

elementinde hardal, bej, vizon ve blush; Ateş

elementinde ise hardal, terracota, koyu gri ve gri

renkleri yer alıyor. Bu renklere göre kombin yapılabilecek

yatak örtüsü, kırlentler, yastıklar, el ve

vücut havlusu, bornoz, peştamal, masa örtüsü, peçete

gibi ev tekstil ürünlerinin yer aldığı 4 Element

Koleksiyonu elementlerin benzersiz enerjisini yaşam

alanlarına taşıyor.

Karaca Home’un yeni 4 Element koleksiyonu ve

daha fazlası Karaca ve Karaca Home mağazaları,

karaca.com ve şimdi Karaca uygulamasında.

www.perdedergisi.com

May - June 2022

109



ALÜMİNYUM VE PLASTİK PERDE SİSTEMLERİ

Ahmet Veffk Paşa Mah. Ankara OSB Sk. C Blok

No:15/2 Kestel - BURSA

Anfo@yensoyplast.com

www.yensoyplast.com

+ 90 850 650 16 49




C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


+90 224 441 10 12 www.scarpela.com info@scarpela.com







3.Hall


Ev tekstilcileri İtalya’dan umutlu döndü

UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin:

”Beş milyar dolarlık ihracatın

kapısını fuarlar aralayacak”

İtalya’nın Como kentinde eşzamanlı olarak düzenlenen Proposte Fuarı ile International Observatory Fuarı’na

Türkiye toplam 26 firma ile katıldı. UTİB’in fuar esnasında düzenlediği ticaret heyeti etkinliği, İtalya,

Avrupa ve Amerika’dan gelen alıcıları, Türk firmaları ile buluşturdu.

UTİB Başkanı Engin, “Ev tekstili sektörü 2021 yılında 201 ülke ve bölgeye 3.1 milyar dolar tutarında ihracat

gerçekleştirdi. Potansiyelimiz çok daha yüksek. Sektör olarak başta fuarlar olmak üzere tanıtım çalışmalarına

hız vermemiz halinde kısa sürede 4-5 milyar dolara ulaşmak mümkün”

Ev tekstili modası ve trendlerinin belirlendiği iki fuara ciddi hazırlık yaparak gittiklerini belirten UTİB Başkanı

Engin, Türkiye tekstil sektörünün üretim gücü, teknolojisi, kalitesi ve tasarımlarının, dünyanın önemli

alıcılarına tanıtıldığını söyledi

Türk tekstilinin dünya pazarlarındaki payını artırma çalışmalarına büyük önem veren Uludağ Tekstil İhracatçıları

Birliği (UTİB), pandemi nedeniyle verilen aradan sonra uluslararası fuarlara fiziki katılım etkinliklerine

hız kazandırdı. Modanın merkezi Milano’da 26-28 Nisan 2022 tarihleri arasında eş zamanlı düzenlenen

ve dünyanın en prestijli ev tekstili fuarlarından Proposte ve International Observatory fuarlarına toplam 26

firma ile katılan UTİB, düzenlediği Sektörel Ticaret Heyeti ile de yeni iş birliklerinin kapısını araladı. Ticaret

Heyeti’ne Türkiye’den katılan 20 firma, önemli alıcılarla birebir görüşerek, son teknoloji ile üretilen tasarımlarını

tanıttı ve yeni bağlantılara imza attılar.

Ticaret Heyeti amacına ulaştı

İtalyan ve diğer AB üyesi ülkelerin her dönem ilgi gösterdiği fuara bu kez Amerika, İngiltere, Avustralya ve

Yeni Zelanda dan ziyaretçilerin yoğun ilgisinin dikkat çektiğini belirten UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin,

“Proposte ve International Observatory Fuarları, ziyaretçilerin Türk tekstil sektöründeki yenilik ve gelişmeleri

heyecanla takip ettikleri önemli etkinlikler arasında. Bu fuarların uzun bir aradan sonra fiziki olarak

düzenlenmesi de ilgiyi artırdı. Dünyanın en büyük alıcılarını bir araya getiren fuarlar, bizim açımızdan çok

122 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


olumlu geçti. Gerek fuara katılan gerekse Ticaret Heyetimizde yer alan

firmalarımız oldukça memnunlar. Başta İtalya olmak üzere Avrupa ve

Amerika’dan çok önemli alıcılar yaptıkları birebir görüşmelerle, yeni

ticari bağlantılar ve yeni pazarlara girme fırsatı yakaladılar. İki fuarın,

sektörün ihracat potansiyelini önemli ölçüde artıracağına inanıyorum”

dedi.

Türkiye’nin, Dünya tekstil pazarının üretim ve ihracatta sayılı ülkelerinden

birisi olduğunu hatırlatan UTİB Başkanı Engin, “Türkiye tekstil

sektörü, koronavirüs salgınının olumsuz etkilerine rağmen elde ettiği

ihracat başarıları ile gücünü bir kez daha gösterdi. Tekstil’in en temel

alt gruplarından birisi olan ev tekstilinde ise dünyanın beş büyük üretici

ve ihracatçısı arasında yer alan sektörümüz zorlu süreci başarıyla

geride bırakırken ülke ekonomisine de önemli katkılar sağladı” diye

konuştu.

UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Türkiye’nin ev tekstili sektöründe

önemli bir potansiyeli olduğuna dikkat çekerek, “Türk tekstilinin

en önemli alt sektörlerinden olan ev tekstili, 2021 yılında 201 ülke ve

bölgeye bir önceki yıla oranla yüzde 25,5’lik bir artışla 3 milyar 125 milyon

dolar tutarında ihracat gerçekleştirmeyi başardı. UTİB üyeleri ise

yine aynı dönemde 157 ülkeye, bir önceki yıla oranla yüzde 27’lik bir

artışla 640 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiler. Birçok alışkanlıkları

değiştiren Pandemi, insanların evlerine bakış açısını da değiştirdi.

Pandemi tamamen ortadan kalksa bile insanlar evlerini eskisi gibi görmeyecekler

ve yenilik ihtiyacı doğacak. Bu da ev tekstili sektörümüzün

ihracat potansiyelini artıracak. Sektör olarak başta fuarlar olmak üzere

tanıtım çalışmalarına hız vermemiz halinde kısa sürede 4-5 milyar dolara

ulaşmak mümkün. Bu nedenle Proposte ve Observatory Fuarları

sektör için önemli iki organizasyon, Bu fuarların hemen ardından 17-21

Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Hometex Fuarı’nda

dünya markalarını ağırlayacağız. UTİB olarak her yıl olduğu

gibi birbirinden farklı organizasyonlar ile sektörümüzü desteklemeyi

sürdüreceğiz.” dedi.

International Observatory Fuarı’na katılan firmalar:

ANY TEKSTİL, ADOKSAN TEKSTİL, ALERAN TEKSTİL, BERTEKS

TEKSTİL, BİRCE TEKSTİL, ESPIOLE - NUR SULTAN TEKSTİL, FES-

TİNO TEKSTİL, FIORETTA HOME - SAFAŞ TEKSTİL, T FLOKSER

TEKSTİL, INTEGRO - TOSUNOĞLU TEKSTİL, KAÇAR TEKSTİL,

KÜÇÜKÇALIK TEKSTİL, LA-TEKS - LALE MEFRUŞAT, LILIUM BY

USTAOGLU - USTAOĞLU TEKSTİL, PRESTİJ MENSUCAT, REKOR

DOKUMACILIK, ROOMS - İPEKİŞ MENSUCAT, SHADE - AHMET

SABUNCULAR TEKSTİL, TANRIVERDİ MENSUCAT, TEKSKO KA-

DİFE KUMAŞ

Proposte Fuarı’na katılan firmalar:

BURKAY TEKSTİL, DILHAN TEKSTİL, EVİMTEKS, GÜLESER TEKS-

TİL, MARTEKS TEKSTİL, PENELOPE

www.perdedergisi.com

May - June 2022

123








Yataş Bedding Pikeler

ile Yazı Evinize Taşıyın

Türkiye’nin lider ve yenilikçi markası Yataş

Bedding’in sunduğu Maris ve Octo Pikeler

yazı çağrıştıran desenleri ve renkleriyle yatak

odalarının atmosferini değiştiriyor.

Türkiye’nin uyku ürünlerinde kalite, konfor

ve yenilikçi teknolojiler denince ilk akla gelen

markası Yataş Bedding, Maris ve Octo

Pikelerle yazı yatak odalarına getiriyor. Özgün

deniz kabuğu desenini canlı renklerle tamamlayan

Maris Pike, şık duruşuyla dikkat

çekiyor. Pamuklu dokusuyla yumuşak ve rahat

bir kullanım sunan Maris Pike’nin mavi,

bej, gül kurusu, hardal, bordo, indigo ve haki

olmak üzere 7 farklı renk seçeneği bulunuyor.

Yalın desenlere ve göz alıcı renklere sahip

Octo Pike, modern tarzıyla göz alıyor. Yumuşak

pamuk kumaşıyla rahat bir uyku vadeden

Octo Pike, gri, mavi, pembe, hardal,

bej, bordo ve indigo renk seçenekleriyle canlı

bir dekoratif etki yaratıyor. Online mağazaya

özel satışa çıkarılan Maris ve Octo pikelere

www.yatasbedding.com.tr adresinden ulaşılabiliyor.

130 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com





Hüseyin Erşat Bayram

Bayramlar Dokuma

TÜRKİYE’NİN ZENGİNLİĞİ

Ülkemiz ezelden beri çift paralı bir ekonomidir. Bu

sadece şu anki hükümetin değil, ondan önce ülkeyi yöneten

seçilmişlerinde çözemediği bir sorundur. Çift paralı

demek kendi para birimine halkın, devletin ve diğer kurumların,

sebebi ne olursa olsun güvenmemesi ve başka bir

para birimini daha gündelik hayatta kullanması demektir.

En basit örneği, son yıllarda yapılan hazine garantili projelerin

dolar ve yıllık dolar enflasyonu üzerinden fiyatlandırılmalarıdır.

Dolar ve benzer dövizler “hard currency” yani

sağlam para olarak kabul görürler tüm dünyada. Özellikle

Amerikan Doları, uluslararası ticaret, sözleşmeler ve emtia

fiyatlarını fiyatlamada kullanılan para birimidir. Bu yüzden

çift paralı ekonomiler genel olarak doları kullanır, kendi

para birimleri yanında. Para birimi “sağlam para” yada

“döviz” olan ülkeler ile çift paralı ekonomiye sahip ülkemizin

arasındaki en önemli fark, faiz-enflasyon-kur ilişkisi

üzerinedir.

Enflasyon yükseldiği zaman tüm dünya merkez bankaları

faiz arttırır ve parasal sıkılaşmaya geçer. Artan faizler ve

azalan para miktarı, insanların harcama ve yatırım kararlarını

etkileyerek ekonomiyi yavaşlatır. Ekonomik aktivite

azalır. Bu sayede mal ve hizmet fiyatlarının artış hızı yavaşlar

yada durabilir. Yani faiz artışı ekonomiyi, yatırımları

ve harcamayı yavaşlatarak enflasyonu önler. Çift paralı

ekonomilerde ise tam olarak böyle işlemez. Çünkü görece

yüksek TL faizi yada TL faizinin yüksek artışı, TL’nin yurtiçindeki

mal ve hizmetler kadar diğer para birimlerine karşı

da değer kazanmasına sebep olur. Yüksek faizden ve değerli

kurdan faydalanmak isteyen yabancı yatırımcı ülkeye

döviz sokar. Buna “carry trade” yatırım stratejisini örnek

gösterebiliriz. Düşük faiz getirisine sahip para birimlerini

borçlanabilen yatırımcılar, bu paralarını daha yüksek faiz

veren para birimlerine çevirir – TL gibi- ve tahvil vb. faiz

getiren enstrümanlara yatırırlar. Vade sonunda kur yatırdıkları

zamandan daha aşağıda veya aynı ise en az faiz

farkı kadar para kazanırlar. Uzun yıllar boyu, TL görece

yüksek faize sahipken Japon ev kadınlarının TL carry trade

aşkı birçok makaleye konu olmuştu. Ayrıca sadece faize

değil, yüksek değere sahip TL ile yüksek ciro yapan halka

açık şirketlere, bankalara ve altyapı projelerine yatırım yapabilirler.

Yani çift paralı ülkelerde, faiz artışı ülkeye her an

kaçmaya hazır sıcak para girişine sebep olabilir. Bu girişte

tek etken faiz oranı ve enflasyon değildir. Ayrıca uluslararası

piyasalarda ki görüntüde önemlidir. Mesela 2008de

yaşanan finansal kriz, Amerikanın doları bollaştırıp faizleri

azaltmasına sebep olmuş ve Amerikan doları tüm dünyayı

istila etmişti. Bu istiladan bizde “dolar” – “euro” olarak

faydalanmışızdır.

Ülkeye gelen dövizler, yurtiçi piyasalarda işlem

yapmak için satılır yada bir şekilde Türk Lirasına dönüştürülür.

Yani piyasada döviz arzı ve TL talebi artar. Böylece

hem para miktarı artar hem döviz fiyatı ucuzlar. Ucuzlayan

döviz fiyatları, TL’nin sadece diğer para birimlerine karşı

değil, yurtiçinde mal ve hizmetler karşısında da değerlenmesine

sebep olur. Çünkü değersiz döviz ile ithalat ucuzlar.

Yani enflasyon azalır ve faizlerin bir miktar indirilmesine

olanak sağlar. Kısaca, bol para, düşük faiz ve ucuz döviz

dolar piyasalar. Bu bolluk dışarıdan sıcak para çekilebildiği

sürece devam eder. Bizim gibi çift paralı ekonomilerde faiz

artışı ekonomiyi soğutmak yerine dış borç çekerek, ekonomiyi

hızlandırır ve enflasyonu içeri gelen döviz sayesinde

düşürür. Yani ekonomik aktivite yavaşlamaz ama enflasyon

azalır. Öyleyse aynı mantıkla, içeri gelen döviz miktarı

azalırsa faiz artışlarına rağmen para birimimiz değer kaybetmeye

devam edecektir.

Bunu anlamlandırmak için, TCMB nin ölçtüğü “reel efektif

döviz kuru” seviyelerine bakmak gerekir. Bu kur, Türkiyenin

ticaret yaptığı belirli para birimlerinin tüketici enflasyonu

ve değerleri ile ölçümlenerek hesaplanır. Baz yılı 2003

ve değeri 100 dur. Eğer 100 un üzerindeyse kurumuz diğer

para birimlerine kıyasayla görece aşırı değerli, altındaysa

görece aşırı değersizdir. TCMB verilerine göre, 12. 2010

tarihinde politika faizi %6,5 iken “reel efektif döviz kuru”

120,17 seviyesindedir. 2010 yılsonu enflasyonu ise %6,4tur.

Aynı verilere göre, 12. 2014 tarihinde politika faizi %8,25

seviyesinde iken “REDK” 105,69, enflasyon ise %8,17dir.

Gene aynı verilerde, 12. 2018 tarihinde ise politika faizi

%24, “REDK” 76,53 ve enflasyon %20,30 dur. Uzun yıllar

içinde politika faizi enflasyonun üzerinde kalmıştır. Ayrıca

birçok para birimine kıyasla da nominal ve reel olarak

yüksektir. Fakat Türk Lirası hem yabancı para birimlerine

karşı, hemde yurtiçindeki mal ve hizmetlere karşı sürekli

değer kaybetmiştir. Bu örnekler bize çift paralı ekonomilerin

tek paralılardan farkını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Burada asıl değer kaybını yaşatan olay 2013 yılından itibaren

bol doların azalacağı ve doların değerleneceği görüşünün

dünyada hakim oluşudur. Sıcak para olarak nitelenen

134 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


yatırımcılar ülkelerine geri dönmüşlerdir. Buda döviz bolluğunu

azaltmış ve cari açık veren çift paralı bir ekonomi

olarak, paramızın değerini uzun vadede düşürmüştür.

Ekonomide monetarist düşünce olarak bilinen ve

çoğunluk tarafından kabul edilen kanı, enflasyona karşı

korunmanın yolu olarak faiz artışları ve para tabanını küçültmek

olarak oluşmuştur. Fakat çift paralı ekonomilerde

bu böyle işlemez. Çünkü para birimlerinden birinin kontrolü

başka bir ülkededir. Faiz artışının amacı para biriminin

değerini yükseltmektir. Fakat risk iştahı yerindeyse, faiz artışı

çift paralı ekonomilerde döviz fiyatlarını ucuzlatır. Bu

sayede ithalat ve emtia fiyatları ucuzlar. Faiz artışı ve para

tabanı daralması sebebiyle, TL değeri ile birlikte TL maliyetlerde

artar. Yani yurtiçinde üretmenin maliyeti artarken

ithal etmenin maliyeti artmaz yada daha az artar. İthalat

karlılaşırken, değerli TL, enflasyonu ve ihracat yapma imkanını

düşürür. Yurtiçinde ise insanların harcanabilir geliri

ve refahları TL’nin değeri ile birlikte artar. Yani faiz artışı,

eğer ülkeye döviz girişi sağlanırsa, çift paralı ekonomilerde

ekonomik yavaşlama getirmez. Aksine refah artışına sebep

olur. Refah artışı bize çok önemli bir problemi görmezden

gelmemize sebep olur. Cari açık. Yani ithalat yapabilmek

için gerekli olan döviz borçlanma ihtiyacımız. Eğer parası

döviz olan bir ülkeyseniz, cari açık finansmanı çok uzun

yıllar boyunca problem olmayabilir. Çünkü dövizin miktarını

ve faizlerinizi istediğiniz gibi kontrol edersiniz. Döviz

ihraç ederek ithalat yapabilirsiniz. Fakat çift paralı ekonomilerin

kendi para birimleri döviz değildir. Yani kendi para

birimleri ile ithalat yapamazlar. Eğer cari açık veriyorlarsa,

ithalatlarını karşılamak için döviz borçlanmaları gerekir.

Çünkü cari açık aslında tasaruf açığı ile aynı şeydir. Yatırım

ve tüketim harcamalarınızı karşılayacak yeterli geliriniz

yoktur ve aradaki farkı borçlanarak kapatmanız gerekir.

Bu borçlanma belirli süreler ve dönemlerde problem teşkil

etmeyebilir. Döviz fiyatları ucuz ve döviz bolken rahatça

borçlanabilirsiniz. Küresel ölçekte her şey iyi gitse bile 10-

20 yıl gibi süreler sonunda, borç verenleriniz artan borçlarınızdan

rahatsız olabilir. Ödeme kabiliyetinizin azaldığını

düşünüp size daha az borcu daha yüksek faizle verir.

Örneğin kredi derecelendirme kuruluşları yaklaşık son 10

yıldır notumuzu sadece siyasal sebeplerden ötürü değil, artan

borçluluk ve kronik dış borç ihtiyacımız – cari açığımızyüzünden

de kırıyor. Cari açık verebilmek için, öncelikle

www.perdedergisi.com

borçlanmayı yapabilmek gereklidir. Borçlanamazsak yada

ithalat yaptığımız tarafa borcumuzu anlaşılan vadede ödeyeceğimiz

konusunda güven veremezsek cari açık veremeyiz.

Yükselen dış borç miktarı ve kronik cari açık problemi,

döviz bazında eskisi kadar çok borçlanamayacağımız ve

cari açık veremeyeceğimiz anlamına gelir. Eğer içeride üretim

yoksa, gerekli ürünler ve hizmetler eskisi kadar temin

edilemez. Mal ve hizmet sayısındaki düşüş, TL karşısında

mal ve hizmetlerin değerlenmesi anlamına gelir ki bu enflasyonun

sözlük tanımıdır. Vadesi gelmiş döviz borçlarının

ödenmesi için kurumların döviz talebi ve içeri girişi azalan

döviz arzı, enflasyon problemini körükler. Burada çözüm

tekrar faiz artışına başvurmak gibi görülebilir ve bu kısa

vadede işe de yarayacaktır. Fakat uzun vadede tekrar sıcak

para girişine ve yukarıda bahsedilen döngüye sebep olacaktır,

cari açık verildiği sürece. Ayrıca dış borç miktarını

da artıracaktır. Çünkü cari açık yani ithalat yapabilmek için

döviz borçlanma ihtiyacı bitmemiştir. İthalat yapabilmek

için gerekli olan dövizi üretim yapıp, ihracat yaparak ülkeye

sokarsak, faiz artışı enflasyonu uzun vadeli olarak ta çözecektir.

Onun dışında faiz artışı uzun vadede üretim miktarının

azalmasına ve dış borç miktarının artmasına sebep

olabilir ki bizim ülkemiz dışında da buna benzer örnekler

mevcuttur.

Ekonomi biliminde “Dutch Disease” yani Hollanda

hastalığı olarak bilinen bir fenomen vardır. Hollanda 60

yılların başında doğalgaz bulur ve bu ekonominin önemli

bir parçası haline gelir. İçeri döviz akışı hızlanır. Para birimleri

çok değerlenir ve doğalgaz dışındaki diğer ihracata

konu üretim sektörlerinin dışarıda yada içeride mal satma

imkanları azalır. Çünkü ülkeye hızlı yabancı yatırımcı ve

döviz girişi olur. Fazlalaşan döviz miktarı kendi para birimlerini

çok değerli kılar. İthalat yapmak üretim yapmaktan

çok daha karlı hale gelir. Fakat ülkede çok değerli ve

çok miktarda para vardır. Paranın harcanması için bir yer

gereklidir ve hizmet sektörüne kayar. Bu sanayisizleşme

olarak ta bilinir. Aslında gelişmiş ekonomiler için sanayisizleşme

kaçınılmaz bir son gibi görülebilir ve büyük problem

teşkil etmeyebilir. Fakat erken sanayisizleşme, yani gelişmekte

olan bir ülkenin milli geliri içinde ağır ve üretim

sanayi miktarını daraltması, buralara yeni yatırımlar yapılmaması

ve iş imkanlarının başka alanlarda oluşması büyük

bir problemdir. Çünkü erken sanayisizleşmenin tanımı

May - June 2022

135


Harvard Ekonomi Profesörü Dani Rodrik tarafından şöyle

yapılmıştır; “önce zengin olmadan, sanayisizleşmek.” İçeri

finansman yada cari fazla yoluyla giren paranın üretim

yapan sektörler yerine inşaat, lokanta, perakende vb. gibi

ihracata kolayca konu olmayan sektörlere yatırım yapması

erken sanayisizleşmeye sebep olabilir. Üretim sektörüne

yatırım yapılmama sebeplerinden biri aşırı değersiz döviz

fiyatlarıdır. Çünkü üretilen mal ihraç edilemez ve iç piyasada

ithal malları satmak daha ucuzdur. Toplam sanayi üretimi

ve ihracat azalırken ithalat artar. İthalat artışı sürekli

olursa cari açığa sebep olur. Bir süre sonra dış borç miktarı

da artmaya başlayacaktır. Bu ülkemizde de böyle olmuştur.

Doğalgaz bulunması sebebiyle değil ama 2000lerin başında

TL ye getirilen güven, yüksek faiz - düşük kur politikası ile

enflasyon kontrol altına alınmıştır. Yeni bir hikaye yaratan

Türkiye’ye yabancı yatırımcı çok ilgi göstermiş ve finansman

olarak ciddi döviz girişleri yaşanmıştır 2013 yılına kadar.

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2000 yılının

1. Çeyreğinde ülke uzun vadeli dış borç brüt stoğu 104

milyar usd iken, 2013 4. Çeyrek sonunda 404 milyar usd

olmuştur. Son verilere göre ise 453 milyar usd seviyesindedir.

12 yıl içinde 4 kat artan dış finansman stuğu, son 8

yılda ise sadece %12lik artış görmüştür. Bunun en önemli

sebeplerinden biri erken sanayisizleşme ile birlikte gelen

kronik dış-borçkolik oluşumuzdur. Sürekli ve düzenli dış

borç ödemeleri ile birlikte artan döviz talebi ve eskisi kadar

rahat döviz finansmanı bulamamak, TL üzerinde olumsuz

etki yaparak enflasyonunda artmasına sebep olmaktadır.

Bu bir kısırdöngüdür. Enflasyon, para birimi değer kaybına

yani devaluasyona, devaluasyonda enflasyona sebep olmaya

başlamıştır.

Çözüm basittir. Tarihte bu problemleri yaşayan ilk

millet biz değiliz. Önce bunun farkına varıp belirli normlardan

vazgeçmeliyiz. Uzun vadede para birimimizin değerini

kontrol etmek yerine, üretim araçlarımızın miktarını

ve kalitesini arttırmalıyız. Tuik verilerine göre 2013 ile 2021

arasında, dış ticaret açığımız 550 milyar dolardır. Aynı dönemde

Çine verilen açık 193 milyar dolardır ve bu dönemde

en çok açık verdiğimiz ülkedir. Rusya gibi enerji yada

Almanya gibi ileri teknoloji ürünler ithal ettiğimiz ülkelere

açık vermemiz an itibariyle kabul edilebilir fakat Çin’den

ithal edilen ürünlerin neler olduğunu herkesin malumudur.

Çine karşı verilen bu açık kabul edilemez. Şu anda

bulunduğumuz durumda düşük, orta, yüksek teknoloji demeden

üretmeliyiz. Bulduğumuz döviz finansmanlarını, ithalatı

azaltıcı yada ihracatı arttırıcı yatırımlara ayırmalıyız.

Kaldı ki ülkemiz enerji ve emtia fakiri bir ülkedir. Ayrıca tarımsal

üretimde de son yıllarda kendi kendine yeter olma

özelliğini yitirdiği konuşulmaktadır. Tarımsal üretimi arttırma

imkanı vardır fakat emtia üretimi arttırılamaz. Kendi

üretme imkanımız olmayan enerji ve emtiaların ithalatı için

döviz gereklidir. Döviz finansmanı sonsuza kadar da sağlanamayacağı

için sanayi ve tarımsal üretimin arttırılarak ihracat

yoluyla döviz girişinin fazlalaştırılması tek çözümdür.

Ayrıca bir devlet politikası olarak, yeni enerji teknolojileri

yatırımları daha fazla teşvik edilirse cari açığı azaltıcı önemli

bir etken olacaktır.

Son olarak para biriminin fiktif ve insanların değer verdiği

kadar değerli bir varlık olduğunu anlayıp, uzun vadede

reel fiyatların üretimin miktarı ve kalitesi ile belirlendiğini

unutmamalıyız. Çünkü uzun vadede para biriminin değerini

kontrol etmek, üretimin miktarını ve kalitesini kontrol

etmekten çok daha zordur. Yeterli zaman verilirse, bu tek paralı

ekonomiler için bile geçerlidir. Çünkü faiz artışının ve

parasal tabanın daraltılmasının ana amacı ekonomik aktiviteyi

yavaşlatarak, insanların daha az para harcamasını sağlamaktır.

Bu sayede ürün-hizmetlerin satışlarıyla birlikte fiyatlarını

da düşürmeye çalışmaktır. Fakat sürekli ciro ve fiyat

düşüşü enflasyondan çok daha tehlikelidir. Çünkü sürekli

ciro düşüşü, işsizlik artışı demektir. İşsizlik artışı ise daha az

harcanabilir gelir demektir. Buda önemli ve kaçınılması gereken

bir kısırdöngüdür. Dolayısıyla kısa vadede faiz artışı ve

para tabanının daraltılması mantıklı bir çözüm gibi görülse

de, üretimin niceliksel - niteliksel artışı enflasyonun ve diğer

tüm ekonomik problemlerin çözümü için en basit ama önemli

yoldur. İhracata konu olabilecek her türlü şeyin üretimini

fazlasıyla yapıp, cari açığımızı cari fazlaya çevirmeliyiz. Cari

açık vermeden, hatta cari fazla vererek ekonomik büyümeyi

sağlamalıyız. Sürdürülebilir büyüme, düşük enflasyon ve düşük

faiz böyle elde edilir. Ülkemizin zenginliği de dönemsel

ve dış etkenlere bağımlı değil, sürdürülebilir ve uzun vadeli

olmalıdır. Dolayısıyla üretim yaparak cari fazla ile ekonomik

büyümeyi yakalamaktan başka çıkar yolumuz yoktur. Bu bir

devlet politikası olarak kabul edilmeli ve programlanmalıdır.

Fakat devlet, “millet” kavramının sadece bir parçasıdır. Türk

milletinin bir tarafı seçilmiş yönetenler ise, diğer tarafı seçen

yönetilenlerdir. Vatandaşlar, tüccarlar, sanayiciler ve STK’lar

olarak, bizde tüm dünyaya ihracat yapma sorumluluğumuzun

farkında olmalı ve buna göre hareket etmeliyiz.

136 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


www.perdedergisi.com

May - June 2022

137


Kelebek koltuk takımları hem şık hem de Pocket

Comfort System ile artık çok daha rahat

Kelebek’ten yatak konforunda

şık ve rahat koltuklar

Birbirinden farklı ve şık tasarımlarıyla dikkat çeken

Kelebek Mobilya koltuk takımları, Pocket Yay

Teknolojisi sayesinde artık çok daha konforlu bir

yaşam alanı sunuyor.

Zamansız tasarımların öncü markası Kelebek Mobilya,

daha iyisini sunma hedefi doğrultusunda en yeni

teknolojileri ürünlerine entegre etmeye devam ediyor.

Türkiye’de modern modüler mobilyanın öncüsü

Kelebek, evlere yüksek konfor getiren Pocket Yay

Teknolojisi ile üretilen koltuk takımlarını da sunmaya

başladı.

Vücut ergonomisine en uyumlu teknoloji

Konforlu yataklar için geliştirilmiş Pocket Yay Teknolojisiyle

üretilen koltuk serisi, yatak rahatlığını artık

oturma odalarına da taşıyor. Pocket yaylar, diğer

yaylardan farklı olarak, tek tek paketlerin içerisine

yerleştirilerek birbirinden bağımsız olarak tasarlandığı

için, koltuklarda vücut ağırlığının oluşturduğu

basıncı en doğru şekilde karşılıyor ve vücut ergonomisiyle

de en iyi şekilde uyum sağlıyor.

Kelebek’in 10 yıl garanti kapsamında olan Pocket

yaylar, Pria, Soho ve Giona koltuk takımından sonra

Alia Koltuk koleksiyonu ile Kelebek mağazalarında

yer alıyor.

Kelebek Mobilya Hakkında: Türkiye'nin ilk panel

mobilya ve mutfak üreticisi olan Kelebek, Cumhuriyet

tarihinin en köklü sanayi kuruluşlarındandır.

Kitlesel ve küresel bir marka olma hedefiyle Düzce’de

55 bin metrekare kapalı olmak üzere toplam

186 bin metrekarelik bir alanda üretimine devam

eden kuruluş, bugün ürünlerini yurt içinde 200’ün

üzerinde mağazada tüketicilerin beğenisine sunmakta,

yaklaşık 30 ülkeye gerçekleştirdiği standart

ve özel Kelebek ürünleri ihracatı ve yurtdışında yer

alan konsept mağazalarıyla uluslararası pazarda da

faaliyet göstermektedir.

Koltuklarda çökme ve şekil bozukluğuna son

Pocket Yay Teknolojisi, ‘hareket transferi azaltma’

özelliği sayesinde uzun süre oturulduğunda koltuklarda

oluşan çökme ve şekil bozukluğu gibi istenmeyen

durumların da önüne geçiyor.

138 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com





Çilek Mobilya’ya En Fazla

Tasarım Tescili Alan Firma Ödülü

İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) tarafından 2015’ den beri yapılan

ve bu yıl da 28 Şubat – 5 Mart tarihlerinde düzenlenen sektörel tasarım

etkinliği “I’m Design”, tasarım temalı söyleşiler ve ödül programı ile tamamlandı.

‘Tasarım Her Dili Konuşur’ mottosuyla Bursa Merinos Atatürk Kongre ve

Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte 42 genç tasarımcının workshoplarda

yaptıkları tasarımları da sergilendi.

Bu yıl sekizincisi düzenlenen etkinlikte İnegöl’de en çok mobilya tasarım tescili yaptıran firmalara ödül verildi.

139 mobilya tasarımı tescil ettiren Çilek Mobilya da 2021 yılında en fazla tasarım tescili alan firma kategorisinde

birinci oldu.

Çilek Mobilya adına ödülü Çilek Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Vasfiye Çilek aldı. 5 Mart Cumartesi günü

değerli konuşmacıların bulunduğu söyleşi ve ödül töreni etkinliğine katılan Çilek, “Bu ödülü almamıza katkı

sağlayan tüm ekip arkadaşlarımıza ve bu başarılı organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.”

dedi.

Yataş Grup’a A.C.E Awards’ten

İki Ödül Birden

Yataş Grup, Şikayetvar tarafından 7. kez düzenlenen ve tüketicisine

mükemmel müşteri deneyimi yaşatan markaların ödüllendirildiği

A.C.E. Awards’te Yataş Bedding ile Gold, Enza Home markası ise

Silver ödüle layık görüldü.

Türkiye’nin müşteri memnuniyetini ölçen ilk ve tek platformu Şikayetvar

tarafından bu yıl yedinci kez düzenlenen A.C.E Awards’ün (Achievement

in Customer Excellence) kazananları açıklandı. Müşterilerine en

iyi hizmeti sunmak hedefiyle çalışan Yataş Grup, geçen yıl olduğu gibi

bu yıl da A.C.E Awards’ter ödülle döndü. Yataş Grup, Yataş Bedding

markasıyla “Yatak Marka Mağaza” kategorisinde Gold, Enza Home

markasıyla ise “Mobilya Mağaza Zincir” kategorisinde Silver ödülün sahibi

oldu.

A.C.E Awards’te firmaların şikayet verileri, pazar payları ve Şikayetvar

tarafından uygulanan yıllık 1 buçuk milyonun üzerinde anket baz alınarak

hazırlanan Müşteri Deneyim Endeksi araştırması sonuçlarına göre,

tüketicisine mükemmel müşteri deneyimi yaşatan markaların ödüllendiriliyor.

142 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com




0212

276

6714

Bu bayram siz de annesi ya da babası hayatta olmayan,

maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocuklarımızın

eğitimine destek olun.


PERDE'NİN ZERAFETİNİ

FIRÇASIYLA YAŞATIYOR

Nina Selvin Mutlu

Perde, yaşadığımız mekanlarda kullandığımız

en güzel aksesuar...

Günümüzün genç ve başarılı ressamlarından

Nina Selvin Mutlu, Perdenin zerafetinden çok

etkilendiğini söylüyor .

Selvin Mutlu, Evimizin ve isyerlerimizin görünümünü

dış mekanlardan koruyan perdeler, son

yıllarda tasarımlarıyla muhteşem görüntüleriyle

ön plana çıkmışlardır. Perdelerin renk, desen,

uyum ve duruşlarından etkilenmemek mümkün

değil. Ben bir yağlı boya resim sanatçısı olarak bu

zarafetten çok etkileniyorum ve zaman zaman

bun fırçamla tablolarıma yansıtıyorum diyor.

Başarılı sanatçımızı yeniden Perde dergisine

konuk ettik.

- Selvin hanım perde size ne ifade ediyor? Tablolarınıza bunu nasıl yansıtıyor sunuz?

- Perde bende özel yaşam alanını mahremiyeti ve konforu ifade ediyor. Yaşam alanlarımızı

tamamlayan ve şık görünmesini sağladığını düşünüyorum.

- Perde ile ilgili yaptığınız yağlı boya tablolar sayı olarak kaç tane?

- Perde ile ilgili derken perde kumaşının drapelerinden her

zaman etkilendim. Birçok tablomda bu drape ve degradelerinden

esinlenmişimdir.Direk olarak perde temalı 2 tablom var. Bu

tablolarımda perdeyi farklı ifade ettim.

- Resim cizerken etkilendiginiz başka objeler var mı?

- Resim çizerken etkilendiğim objelerin dışında yırtıcı addedilen

canlıları resmetmeyi seviyorum. Adeta yaparken hissederek

yapıyorum diyebilirim.

- Düşüncelerinizi çok güzel ifade ettiniz. Bu da sizin çok

mücadeleci biri olduğunuzu gosteriyor. Başarı için çok mücadele

etmenin önemli ve şart olduğunu ifade ediyorsunuz yanılıyor

muyum?

- Elbette öyle. Hayatım boyunca başarılı olmak için çok

mücadele ettim. Sanırım bunun yararınıda gördüm.

- Atölyenize girip fırçanızı elinize aldığınızda en çok

neyi resmetmeyi istiyorsunuz?

- Atölyemde bazen düşündüğüm hayal ettiğimin dışına

çıktığımı fark ediyorum. Boya firça tual birleşince ciddende o

an da gelişmeler bazen kontrolsüzce tuale aktarılıyor sanırım.

146 Mayıs-Haziran 2022 www.perdedergisi.com


Bu da mevcudun dışındaki yaşamında varlığını bana

hissetiriyor.

- Manzara ve portre çalışmalarınız var mı?

- Elbette var. Portre çalışmayı çok seviyorum.

Özellikle de birçok canlı renklerle portre yaparken

kendimi durduramıyorum.

- Örnek aldığınız Dünya çapında bir ressam

var mı?

- Tabi ki var. Jacoba Tintoretto. İtalyan asıllı Venedik

rönesansı ekolüne bağlı ve mariyerist resim

akımına dahil bir ressamdır. Maniyerizmi kendime

çok yakın hissetmem ve hatta farkında olmadan resmetmem

akımı içimde hissettiğimin kanıtı olsa gerek.

Maniyerizmde olması gereken ölçülerin yerine

deformansa uğramış figürler abartılı ve orantısız insan

figürleri vardır. Yaptığım tablolarda bunlar yansıyor.

- Türkiye’de ressamlar gereken ilgiyi görebiliyor

mu? Dünya ülkeleri ile kıyaslarsak durum size

göre nasıl?

- Maalesef sadece resim alanında değil diğer sanat

alanlarında gösterilen ilgi açısından Dünya ülkeleri ölçülerinde değiliz. Bunu üzülerek belirtmek

zorundayım. Tüm sanat alanlarında ve sanatçıya gereken ilgiyi göstermeli ve onları daha çok konuşmalıyız.

Bir sanatçı kolay yetişmiyor. Ortaya çıkan çok güzel eserler var. Ve verilen büyük bir emek

var. Bunların görülmesi beğenilmesi ve alınması bir sanatçıyı daha çok motive edecektir. Özellikle

resim ve tabloların hediyelik eşya bakış açısından çıkmadığı sürece bu ilerleme çok zor görünüyor.

Birçok yetenekli sanatçıyı görmezlikten gelip onların kaybolmasına neden olmamak gerek. Sanatçı

ilgi ister. Sanatçılar yaptıklarıyla ülkelerine katkı sağlar. Bunun için sanata ve sanatçıya gereken önemi

göstermeliyiz. Bir ülkenin tanıtılmasında en büyük rol ve yatırım sanat ve spor alanlarıdır. Bunu

hiç unutmamalıyız.

Röportaj: Okan Aytar

www.perdedergisi.com

Nina Selvin Mutlu kimdir?

Nina Selvin Mutlu 1976 yılında Almanya da doğdu. 1994

yılından beri İstanbul da yaşıyor. Mütevazı bir evde büyüdü.

Ablası ile iki kız kardeş olarak mutlu çocukluk yılları

yaşadı. İlk orta ve lise yıllarında el sanatları ve resim sanatına

karşı büyük ilgi duydu. Lise yıllarında matematik bölümünde

okurken öğleden sonra okul bitiminde okulun resim

atölyesine gidip kapanana kadar resim yaparak zaman

geçirdi. Resim yaparken apayrı bir dünyada huzuru yaşadı.

Nina Selvin Mutlu bugüne kadar 2 kişisel sergi açtı. 1.

Sergisini 2018 yılında Kadıköy’de bir salonda açtı. 2.kisisel

sergisini Evrende dönüşüm adi altında Maltepe Prof. Dr.

Türkan Saylan Kültür merkezinde 2021 kasım ayında açtı

ve başarı ödülü aldı. Nina Selvin Mutlu halen bir kozmetik

şirketinde yönetici olarak çalıyor. Sanatçımız Tiyatro sanatçısı

Barbaros Levent Seçkin ile evli.

May - June 2022

147








www.tugraplast.com


Ahşap ve Polly Wood

Jaluzide Çözüm Ortağınız.

Çok Yakında...

0530 561 30 30 - 0553 772 55 55

0530 561 30 30

info@tugraplast.com

19 Mayıs Sanayi Sitesi 72.Sokak No:10/1

Tekkeköy / SAMSUN




PIPE & SLAT & CASE CUTTING MACHINE&

Boru Çıta &Kasa Kesim Makinası

LDS O4

ULTRASONIC CUTTING MACHINE

Ultrasonik Kesim Makinası

LDS 14

Frekans ile kesim

Saw

Hızar kesici

PLC control with touch panel

Dokunmatik panelli plc kontrolü

MANUEL VENETIAN ( WOODEN) BLIND MACHINE

Manuel Ahşap Makinası

Pnömatik Delme Sistemi

LDS 15

Touch Panel

Pnömatik Pedal

LIST OF SPARE PART

Malzeme Listesi

OLFA RB28 (BIÇAK)

• Makine bıçağıdır.

• 28 milimdir.

• Paket içi 10 adettir.

L-05

STOR & ZEBRA RULO AMBALAJ NAYLONU

BASKILI

İstenilen ölçü ve kalınlıkta Zebra - Stor rulo

ambalaj naylon imalatı yapmaktayız. Rulo

naylonlarımız birinci kalitedir. 16’lık, 18’lik, 20’lik,

22’lîk, 24’lük bulunmaktadır.

L-17

OLFA RB45 (BIÇAK)

• Makine bıçağıdır.

45 milimdir.

Paket içi 10 adettir.

L-06

STOR & ZEBRA RULO AMBALAJ NAYLONU

İstenilen ölçü ve kalınlıkta Zebra - Stor rulo ambalaj

naylon imalatı yapmaktayız. İstenildiği Takdirde

firmanıza özel baskı yapılmaktadır. Rulo

naylonlarımız birinci kalitedir. 16’lık, 18’lik, 20’lik,

22’lîk, 24’lük bulunmaktadır.

L-18

lodosmakina.com

Minareliçavuş Mh. Meşe Cd. No: 24/2 Nilüfer BURSA

Tel: +90 543 487 33 08 / +90 531 680 47 09


AUTOMATIC VENETIAN ( WOODEN) BLIND MACHINE

Otomatik Ahşap Makinası

LDS 16

Kolay Delik

Hizalama Sistemi

Otomatik Sürme Sistemi

Pnömatik Delme Sistemi

Touch Panel

Otomatik İpleme Sistemi

Minareliçavuş Mh. Meşe Cd. No: 24/2 Nilüfer BURSA

Tel: +90 543 487 33 08 / +90 531 680 47 09

lodosmakina.com




Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!