15.04.2022 Views

hotel restaurant & hi-tech Nisan 2022

hotel restaurant & hi-tech Nisan 2022

hotel restaurant & hi-tech Nisan 2022

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Dünün şefleri bugünün<br />

Chef&B’leri!<br />

<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine<br />

@Hi<strong>tech</strong>dergisi<br />

<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine<br />

Dört duvar arası mutfak devri çoktan kapandı.<br />

Şefler, önce tabakların peşi sıra servis salonunda boy<br />

gösterdi. Yemeği tabaklamak kadar misafire vaat<br />

edilen lezzet deneyimine eşlik etmek de işin önemli bir<br />

parçasıydı nitekim. Bu da yetmedi! Mutfakta rüştünü<br />

ispatlayan kalifiye şefler, bu yetkinliklerini bir adım<br />

daha öteye taşıyarak, mutfak ve servis yönetimini<br />

tek bir çatıda toplama görevine talip oldu. Chef & B<br />

unvanıyla kepine, beyaz ceketine bir de takım elbise<br />

ekleyerek restoran arkasından önüne transfer edildi.<br />

Türkiye'de son yıllarda popülaritesini artıran bir<br />

pozisyon, Chef & B’lik. Bu görev tanımı, ne sadece<br />

mutfak personeline vekalet eden şefliği ne de yiyecek<br />

içecek departmanının tüm işleyişinden sorumlu F&B<br />

müdürlüğünü temsil ediyor.<br />

Türkiye’de çok yaygın olmayıp, ancak birkaç sayılı<br />

otelden aşina olduğumuz bu yeni trendi, Radisson Blu<br />

Hotel Şişli’nin çiçeği burnunda Chef & B’si Özay Akar<br />

ile konuştuk.<br />

Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük gösteri merkezi<br />

olarak 1962 yılında inşa edilen, 26 mağazası<br />

ve iki sinemasıyla Beyoğlu'nun çoklu eğlence ve<br />

alışveriş binalarından biri olan Fitaş, yeni Fitaş<br />

Pasajı konseptiyle yüzünü yeniledi. Pasaj, ilk<br />

yatırım ortaklarından Akdemir Ailesi’nin, eğlence<br />

sektöründeki yatırım ofisi Sifisan A.Ş. aracılığıyla<br />

toplamda 12 milyon dolara restore edildi. Maden<br />

Mühendisi Adnan Demirci ve ortaklarının başlattığı<br />

yatırımı torunları Akdemir Ailesi sürdürüyor.<br />

Yöneticiliğini ise ailenin dördüncü kuşak temsilcisi<br />

Berent Akdemir üstleniyor. Pasaj, alt taşeronlarla<br />

birlikte 700-800 kişiye kadar istihdam sağlıyor.<br />

Fitaş Pasajı konseptiyle yılda beş milyon misafire<br />

odaklandıklarını belirten Fitaş Pasajı Genel Müdürü<br />

Berent Akdemir ile pasajın yenilenen yüzünü ve<br />

yatırım hedeflerini konuştuk.<br />

Ankara doğumlu. Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü<br />

mezunu. Bundan 28 yıl öncesinin erkek egemen<br />

bilişim sektöründeki tek kadın oyuncusu. “Ne işin var<br />

kurtlar sofrasında?” sorularının birebir muhatabı...<br />

Onların deyişiyle sektörün “Amazon Kadını”. Cesur<br />

ve atak bir girişimci. Hayatının her anında analitik<br />

düşünmeyi bilen. Teknoloji ve yenilik hayranı.<br />

Vizyoner ve öngörülü... Talya Bilişim Yönetici Ortağı<br />

Nilüfer Durukal ile bilişim dünyasına ilk adımından<br />

altı ayrı şirket girişimciliğine, Türkiye ve dünya<br />

turizm-otel endüstrisinde dijitalleşmeden bilişim<br />

sektöründe kadın olmaya dair samimi bir röportaj<br />

gerçekleştirdik.<br />

Eataly İstanbul’un Executive Şefi. Genetik mühendisi<br />

Mantovalı babayla, Modenalı hostes annenin üçüncü<br />

erkek çocuğu. Almanya’da doğan iki ağabeyin aksine<br />

o bir Napolili. Çocukluğunda bir miktar Amerika<br />

ve Belçika’da da yaşamışlığı var. Kuzeyli babanın<br />

güneyli anneden daha iyi yemek pişirdiği bir evde,<br />

yöresel yemeklerin içinde kök salan bir mutfak<br />

<strong>hi</strong>kayesi onunkisi. Ne var ki, 13-15 yaşlarına gelene<br />

dek yemek yapmakla ilgili tek bir hatırası, hevesi<br />

yok! Claudio C<strong>hi</strong>nali’nin aklında o yıllarda en çok<br />

fen, matematik okumak; mühendis ya da doktor<br />

olmak var. Öyle ya, ağabeylerden bir tanesi ilaç<br />

mühendisi, bir diğeri kalp doktoru. İtalyan şef de bu<br />

aile geleneğini bozmayarak Napoli Üniversitesi’nde<br />

Telekomünikasyon Mühendisliği üzerine eğitim alıyor.<br />

Ancak matematiği çok sevmek de ona yetmiyor, ne<br />

yapsa tat alamıyor çünkü. Bunlar İtalyan Şef Claudio<br />

C<strong>hi</strong>nali’nin mutfak yolculuğunun daha başlangıç<br />

evreleri. Bu yolculuğun tamamını şefin gözünden<br />

sayfalarımızdan okuyabilirsiniz.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

TURGUT AY<br />

Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />

Federasyonu Başkan Yrd.<br />

website<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

<strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.


KABUKLU YEMİŞ<br />

ALERJİSİ<br />

VEGAN<br />

“FARKLI BESLENME<br />

İHTİYAÇLARININ TÜMÜNE<br />

CEVAP VEREN TEK KREMA!<br />

”<br />

LAKTOZ<br />

İNTOLERANSI<br />

FLORA PROFESSIONAL<br />

VEGAN KREMA<br />

SÜT ÜRÜNÜ<br />

İÇERMEZ<br />

GLUTEN<br />

İÇERMEZ<br />

ALERJEN<br />

İÇERMEZ<br />

HAYVANSAL KREMA KULLANILAN HER<br />

YERDE, BİREBİR ÖLÇÜDE KULLANILABİLİR.<br />

Vegan<br />

Reçeteler<br />

için beni<br />

okut!<br />

www.upfieldproturkiye.com


Bu sayımızda<br />

antre<br />

12 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

22 <strong>2022</strong> seyahatlerinde öne<br />

çıkan 7 trend<br />

26 ACE of M.I.C.E. 9. kez<br />

gerçekleşecek<br />

28 Öner: Yatırımda rüzgar<br />

poyrazdan esiyor<br />

30 2021’de online tatile ne kadar<br />

harcama yapıldı<br />

31 Polatoğlu: Turizm ve Ankara<br />

yatırım<br />

54<br />

46 Akdeniz’de benzersiz<br />

konaklama deneyimi:<br />

Old Town Point Hotel & Spa<br />

yeni yatırımlar<br />

48 Akdemir: İstanbulluyu İstiklal<br />

Caddesi’ne geri getirmek<br />

istiyoruz<br />

50 Amasya’ya HIlton Garden<br />

Inn geliyor!<br />

52 Turizmin yeni yatırım<br />

rotaları<br />

46<br />

50


fuar<br />

102 4 yıl aradan sonra<br />

büyük buluşma IBAKTECH’te<br />

gerçekleşti<br />

iş’te kadın<br />

54 Bilişim sektörünün Amazon<br />

Girişimcisi: Nilüfer Durukal<br />

marka<br />

58 Endüstriyel pişirmede<br />

profesyonellerin çözüm ortağı:<br />

UNOX<br />

60 Endüstriyel mutfağın ihracat<br />

lideri, bu defa da Öztiryakiler<br />

62 Gürler: Hedef, Türkiye<br />

pazarının %80’i<br />

şefin gözünden<br />

66 Sempatik değil, gururlu şef:<br />

Claudio C<strong>hi</strong>nali<br />

gastro güncel<br />

66<br />

70 Gürkan: UNESCO'nun yerinde<br />

olsam yemeğe değil, mantığa<br />

bakarım<br />

72 Dünün şefleri bugünün<br />

Chef&B’leri<br />

76 HoReCa sektöründe<br />

sürdürülebilirlik dönemi<br />

78 3. Global Gastroekonomi<br />

Zirvesi 11 Mayıs’ta<br />

gerçekleşecek<br />

gastro etkinlik<br />

80 Malatya Kayısı Çiçeği<br />

Şenlikleri'nin ikincisi<br />

gerçekleşti<br />

84 <strong>2022</strong> Gastronomi Trendleri’ne<br />

‘kadın üretici’ damgası<br />

86 Erken hasat lezzeti, Anadolu<br />

Sofrası’na taşındı<br />

88 <strong>2022</strong> Kahve Festivalleri<br />

Takvimi belli oldu<br />

gastro aktüel<br />

90 Gastronomi sektöründen<br />

kısa haberler<br />

yeni mekan<br />

98 Yeni açılan mekanlar<br />

92<br />

104 Turyağ, IBAKTECH’te<br />

lezzetin adresi oldu<br />

dekorasyon<br />

106 Bu mimari tasarımlar<br />

kafe yatırımcılarının yüzünü<br />

güldürüyor<br />

ürün<br />

108 Tek tıkla her şey kontrol<br />

altında<br />

HoReCa teknolojileri<br />

110 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

ürünler<br />

112 Yeni ürünler<br />

108<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com


12<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Dedeman<br />

Otellerine yeni<br />

Operasyon<br />

Direktörü<br />

Türkiye’nin ilk uluslararası<br />

otel zinciri Dedeman Hotels<br />

& Resorts International’ın<br />

Operasyon Direktörlüğü görevine<br />

turizm ve otelcilik sektörünün<br />

deneyimli ismi Gürkan Kaban<br />

getirildi. Profesyonel iş<br />

hayatına 1995 yılında Çırağan<br />

Kempinski’de başlayan Gürkan<br />

Kaban sırasıyla; Royal Caribbean<br />

International, Rixos Ankara,<br />

Dedeman İstanbul, Crowne Plaza<br />

İstanbul Asia, Hilton İstanbul Kozyatağı otellerinde farklı görev ve<br />

sorumluluklar üstlendi. Kaban, son olarak Holiday Inn Şişli’de Genel<br />

Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyordu. Kaban;<br />

Dedeman otellerinin uluslararası standartlarının uygulanması,<br />

maksimum misafir ve çalışan memnuniyetine ulaşılması, gelişen<br />

ve değişen dünya koşullarına uygun eğitim çalışmalarının takibi ve<br />

sürdürülebilirlik konusunda çalışmalarının yanı sıra kontrollü ve<br />

sağlıklı büyüme hedeflerine ulaşılması için önemli projelerde rol<br />

alacak.<br />

Trafik pandemi<br />

öncesine döndü<br />

Global Ports Holding’in her ay düzenli<br />

olarak yayınlamaya başladığı ve<br />

kruvaziyer turizmine yönelik güncel<br />

verilerin yer aldığı ‘Şubat Ayı Trafik<br />

İstatistikleri’ni açıkladı. Açıklanan<br />

istatistikler ışığında, global kruvaziyer<br />

endüstrisinin neredeyse normal bir<br />

şekilde çalışmaya başladığını anlatan<br />

Global Ports Holding CEO’su Emre<br />

Sayın, talep ve rezervasyonlarda<br />

kademeli bir artışın görülmeye başladığını kaydetti. Omicron<br />

varyantının, kruvaziyer endüstrisini özellikle Aralık 2021’in ortasından<br />

itibaren etkilediğine değinen Sayın, buna karşın varyantta zirvenin<br />

geride kaldığının görüldüğünü belirtti. Sayın, Ocak <strong>2022</strong>'nin sonunda,<br />

rezervasyon seviyelerinin neredeyse Omicron öncesi seviyelere<br />

döndüğünü açıkladı. “Varyant azaldıkça toparlanmanın hızlanması<br />

bekleniyor. Global kruvaziyer filosunun yüzde 70’inden fazlası <strong>hi</strong>zmet<br />

vermeye başlarken, <strong>2022</strong> yazı yüksek sezonunda filonun neredeyse<br />

tamamının seferlere dönmesi bekleniyor.” dedi.<br />

Türkiye’nin 42 milyon turist<br />

hedefine birlikte koşacak<br />

TUED yeni yönetimini seçti<br />

TUED- Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği, ikincisini<br />

gerçekleştirdiği genel kurulunda yeni yönetimini belirledi. <strong>2022</strong>-2024<br />

yılları arasında görev yapacak olan seçilmiş kurulun başkanlığını<br />

Meltem Tepeler yapacak. Türkiye’yi uluslararası etkinliklerde en<br />

öne çıkarmak ve dünyanın önde gelen etkinlik destinasyonlarından<br />

biri yapmak için çalışan derneğin <strong>2022</strong>-2024 yılları arasında görev<br />

yapacak olan seçilmiş yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:<br />

Asil Yönetim Kurulu; Meltem Tepeler /Başkan, Elmas Özler /<br />

Başkan Yardımcısı, Klodya Araz /Sayman, Neriman Çalışkan /Genel<br />

Sekreter, Boğaç Pişkin. Yedek Yönetim Kurulu; Tülay Salihoğlu,<br />

Ragıp Ertuğrul, Cem Mazlum, Zeynep Esen, Cantekin Temizer.<br />

Denetim Kurulu; Seda Mızraklı, Banu Paçun, Özlem Öktem. Yedek<br />

Denetim Kurulu; Seren Çakmakoğlu, Ediz Bahar, Ece Kuşman.<br />

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress,<br />

pandeminin ardından Türkiye turizminin toparlanmasına destek<br />

olmak ve sektörde iş birliğini artırmak amacı ile Antalya’da<br />

düzenlediği ‘Türkiye Turizminin Güneşli Geleceği’ etkinliğinde turizm<br />

profesyonellerini ağırladı. SunExpress CEO’su Max Kownatzki,<br />

“Türkiye, pandemiye rağmen 2021 yılında yaklaşık 30 milyon<br />

turist ağırladı ve pandemi öncesi seviyelerin %60’ına ulaştı. Biz de<br />

SunExpress olarak, yüzde 75’lik doluluk oranı ile 6 milyon yolcu<br />

uçurduk. Türk turizminin güçlü potansiyeline inanan bir şirket<br />

olarak, 30 yılı aşkın süredir sektörde istikrarlı ve güvenilir bir ortak<br />

olduk. Türkiye ile Avrupa arasındaki bağlantıları artırarak ve Avrupalı<br />

tatilcileri Türkiye’nin en cazip tatil bölgelerine getirerek, bu yıl<br />

Türkiye’nin 42 milyon turist hedefine destek olmak için üzerimize<br />

düşeni yapmaya devam edeceğiz” dedi. <strong>2022</strong> yazında toplamda 25<br />

yeni rota ve ilave 16.250 uçuşla tari<strong>hi</strong>ndeki en geniş uçuş ağına ulaşan<br />

SunExpress, direkt tarifeli uçuşlarla Akdeniz ve Ege bölgelerine en<br />

fazla turist taşıyan hava yolu olarak konumunu korurken, Türkiye’ye<br />

en fazla turist getiren bir numaralı turist hava yolu olmayı hedefliyor.


14<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

<strong>2022</strong>’nin En İyi İşverenleri<br />

Listesinde 1. sırada<br />

Hilton, Türkiye'de<br />

çalışılabilecek en iyi şirketler<br />

listesinde birinci sırada yer<br />

aldı. Çalışanlarına gururla ve<br />

güven içinde çalışabileceği,<br />

keyifli bir iş ortamı sunan<br />

şirketlerin belirlendiği<br />

“Türkiye’nin En İyi İşverenleri”<br />

listesi, araştırma enstitüsü<br />

Great Place To Work<br />

tarafından hazırlandı. Son 7<br />

yıl içerisinde altı kez listenin<br />

ilk sırasıda yer alan Hilton, bu yılki birinciliğiyle birlikte istikrarlı<br />

başarısını sürdürüyor. Hilton Orta Doğu, Afrika ve Türkiye İnsan<br />

Kaynakları Başkan Yardımcısı Koray Gençkul, “Bu harika sonuç,<br />

Türkiye ekibimizin muazzam bir uyum ve iş birliği gösterdiğinin<br />

kanıtı. Ülke yöneticilerimiz ve ekip üyelerimiz herkes için pozitif<br />

ve kapsayıcı bir çalışma ortamı yaratmak adına çalışmalarını<br />

azimle sürdürüyor. Çalışanlarımızın bireysel gelişminin yanı sıra<br />

kariyerlerinde ilerlemesine de olanak tanıyan bu çalışmalara büyük<br />

önem veriyoruz. Bu nedenle elde ettiğimiz bu önemli başarıdan<br />

dolayı oldukça gururluyum” dedi.<br />

Kempinski Hotel Barbaros<br />

Bay Bodrum’a yeni<br />

Genel Müdür<br />

Kempinski Hotel Barbaros Bay<br />

Bodrum’un Genel Müdürlüğüne<br />

Mehmet Ferman Doğan atandı.<br />

Profesyonel iş hayatına Hilton,<br />

Marriott ve Hyatt Regency<br />

gibi turizm sektörünün seçkin<br />

zincirlerinin, İngiltere, Rusya ve<br />

Ortadoğu’da bulunan otellerinde<br />

başlayan Ferman Doğan, üst düzey<br />

yöneticilik ve genel müdürlük<br />

görevlerinde bulundu. Six Senses<br />

Kaplankaya Bodrum’un açılış<br />

ekibini yöneten Doğan, Almanya'da<br />

bulunan Meeting Point Hotels’in<br />

Kurumsal Operasyon Direktörü ve<br />

Wyndham Hotels Türkiye Bölge Müdürü olarak birçok sorumluluk<br />

üstlendi. Çalıştığı şirketlerde çok sayıda başarılı projeye imza atmış<br />

olan Ferman Doğan’ın The Sprits Business London Dergisi ve Hotel<br />

by MFD sitesi gibi yayınlarda turizm makaleleri yayımlandı. Master<br />

of Food and Beverage kitabının yazarı da olan Doğan, 1950 yılında<br />

Paris’te kurulan Uluslararası Gastronomi Kulübü “Chaîne des<br />

Rôtisseurs’un Türkiye aktif üyesidir.<br />

Skal Çukurova Başkanı<br />

Gökhan Kardeş oldu<br />

Skal International Çukurova<br />

Kulübü’nün Olağan Genel Kurulu,<br />

gala yemeği ve zincir değişim töreni<br />

gerçekleştirildi. Genel Kurul’da<br />

Eski Başkan Meltem Özdemir,<br />

görev süresi içerisinde yönetim<br />

kurulu olarak gerçekleştirdikleri<br />

faaliyetleri üyelere anlattı. Ardından<br />

tek listeyle yapılan genel kurulda<br />

Skal International Çukurova Kulübü<br />

Başkanlığı’na turizmci Gökhan<br />

Kardeş seçildi. Kardeş’in yönetim<br />

kurulu Erol Altun, Soner Bacaksız,<br />

Erdal Gürbüz, Abdurrahman<br />

Toprak, Tacim Büyüktaş ve Durdu Bircan’dan oluştu. Denetim<br />

kuruluna da Can Akşit, Erkan Özsavaş ve Nesrin Göçhan seçildi.<br />

Kardeş, zincir değişim törenindeki konuşmasında, Meltem Özdemir<br />

ve ekibine yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Sektörün<br />

pandemiden dolayı turizm sektörünün 2 yıldır zor günler geçirdiğini<br />

belirten Kardeş, sektörü geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmanın<br />

gayreti içerisinde olacaklarını söyledi.<br />

Maldivler’deki Türk<br />

otel yatırımına ödül<br />

Gürok Grup tarafından 2018 yılında<br />

Maldivler’de hayata geçirilen JOALI Maldives,<br />

Fransa'nın önde gelen seyahat ve yaşam<br />

yayını Hotel & Lodge tarafında En İyi Resort<br />

seçildi. Lüks otel ve turizm endüstrisindeki<br />

uzmanlardan ve profesyonellerden oluşan jürinin yer aldığı ödül<br />

töreni, 24 Mart günü Paris'teki Pavillon Cambon - Capucines'de<br />

düzenlendi. Jüri, aday gösterilen 108 otel arasından dokuz<br />

kategorinin her birinde üç kazananı belirledi. JOALI Maldives’in<br />

ödülü, JOALI Maldives Kurucusu Esin Güral Argat’a takdim edildi.<br />

Ödül ile ilgili konuşan Esin Güral Argat, şunları söyledi: “2018 yılında<br />

misafirlerimizi ağırlamaya başladığımız ilk yurt dışı yatırımımız<br />

JOALI Maldives ile “En İyi Resort” unvanını almak bizim için büyük bir<br />

gurur. Bu kıymetli ödülü tüm JOALI ekibi adına alıyorum. Bizi ödüle<br />

layık gören Hotel & Lodge’a ve tüm jüri üyelerine teşekkürlerimi<br />

sunuyorum” diye konuştu. Ödül aynı zamanda JOALI Maldives’in The<br />

108 Most Beautiful Hotels in the World <strong>2022</strong> baskısında yer almasını<br />

da sağlayacak.


16<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Seyahat ve turizmin<br />

istihdamdaki payı<br />

yükselişte<br />

Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi<br />

(WTTC) tarafından yapılan son<br />

araştırma, seyahat ve turizm<br />

sektöründe toparlanmanın hız<br />

kazanmasıyla küresel ekonomiye<br />

katkının bu yıl pandemi öncesi<br />

seviyelere dönebileceğini ortaya<br />

koydu. Bu doğrultuda WTTC, küresel<br />

seyahat ve turizm sektörünün<br />

ekonomik değerinin <strong>2022</strong>'de 8,6<br />

trilyon dolara ulaşabileceğini<br />

bildirdi. Sektörün küresel istihdama<br />

katkısının ise 2020 yılına göre %22<br />

artarak 330 milyondan fazla olacağı<br />

tahmin ediliyor. Adaylarla işvereni<br />

bir araya getiren 24 Saatte İş uygulamasının Kurucu Ortağı Mert<br />

Yıldız, küresel ekonominin lokomotiflerinden seyahat ve turizm<br />

sektörünün istihdam dengelerini ülkemiz özelinde mercek altına<br />

alarak, “Sektör, Covid-19 krizinden önemli ölçüde etkilenerek 2019<br />

verilerine göre %60 oranında küçüldü ve istihdam payını %5’ten<br />

%1'e kadar düşürdü. Bu devasa gerilemeye rağmen 2021 yılının<br />

ikinci yarısından itibaren yeniden hareketlenen seyahat ve turizm<br />

sektörü, kayıplarını telafi etmeye başlayarak istihdam hacmini<br />

aynı yıl %12’ye çıkardı. <strong>2022</strong>-2023 yılında sektörün istihdamdaki<br />

payının geçen yılın rakamlarını aşarak %12’nin üzerine çıkmasını<br />

öngörüyoruz.”<br />

TAV’da üst yönetim değişti<br />

TAV Havalimanları’nda üst yönetim değişiklikleri gerçekleşiyor.<br />

Şirketin kurucu ortağı ve kuruluşundan bu yana İcra Kurulu<br />

Başkanlığı’nı yürüten Sani Şener, Yönetim Kurulu Başkan Vekili<br />

oldu. TAV’da kuruluşundan itibaren iş geliştirme, strateji ve<br />

pazarlama alanında yöneticilik yapan ve 2016’dan bu yana İcra<br />

Kurulu Başkan Yardımcılığı’nı sürdüren Serkan Kaptan, 1 Mayıs<br />

<strong>2022</strong> itibariyle İcra Kurulu Başkanı (CEO) olarak atandı. Franck<br />

Mereyde Murahhas Aza, CFO Burcu Geriş de İcra Kurulu Başkan<br />

Yardımcısı olarak atandı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı<br />

Sani Şener “Bugün şirketimizin geleceğini şekillendirecek ve uzun<br />

zamandır üzerinde çalıştığımız kurumsal değişiklikleri açıklamaktan<br />

mutluluk duyuyoruz. Yeni üst yönetim ekibimiz TAV’ın orta ve uzun<br />

vadeli büyüme hedeflerini gerçekleştirmek üzere liderlik edecek.<br />

Önümüzdeki dönemde Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak şirketin<br />

stratejisi ve ilişkilerinde destek vermeyi sürdüreceğim” dedi.<br />

Her mevsim vazgeçilmez<br />

Oligark İstanbul<br />

Radisson Otel Grubu 2050<br />

hedefini açıkladı<br />

Kuruçeşme'de sa<strong>hi</strong>p olduğu denize sıfır konumu, farklı dünya<br />

mutfaklarına sa<strong>hi</strong>p dört restoranı ve kaliteli <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile Oligark<br />

İstanbul, ilkbahar-yaz sezonuna hazır. Üç yıl önce Boğaz’ın en özel<br />

mekanı olarak hayata geçirilen mekan, pandemi şartlarında geçen<br />

iki yılın ardından özlenen İstanbul’un en iyi mekanı olma yolundaki<br />

hazırlıklarını tamamladı. Sezona kusursuz misafir memnuniyeti<br />

hedefiyle hazırlanan Oligark, bu kapsamda Oligark Restoran, Ringa<br />

Balık, Ali Ocakbaşı ve Pepe’s The Italian’ın en özel menülerini<br />

misafirleriyle buluşturacak. 5 bin metrekarelik kullanım alanı, 3 bin<br />

kişilik club’ı, beş farklı barı ve toplamda 850 kişi yemek kapasitesiyle<br />

Oligark, İstanbul’un en önemli etkinlik mekanı olma özelliğini<br />

sürdürecek.<br />

Radisson Otel Grubu, bilime dayalı emisyon azaltma hedefleri<br />

belirleme konusundaki kararlılığıyla ve 2050 yılına kadar net<br />

sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşma yolundaki performansını<br />

güçlendirerek köklü sürdürülebilirlik geleneğini daha da ileriye<br />

taşıyor. Grubun bu doğrultuda belirlediği uzun vadeli hedefler<br />

arasında, Bilime Dayalı Hedefler Girişiminin (SBTi) Net Sıfır Standardı<br />

ile uyumlu olarak, en geç 2050 yılına dek sera gazı emisyonunu<br />

net sıfıra indirmek de bulunuyor. Grup, net sıfır emisyon hedefine<br />

ulaşmak amacıyla küresel olarak koordine edilen önemli çabaların<br />

bir parçası olarak yürütülen 1.5°C’ye Yönelik İş Hedefleri ve UNFCCC<br />

Hedef Sıfır Emisyon kampanyalarına katılacak.


Estetik, dekoratif,<br />

ve dayanıklı<br />

servis ürünleri...<br />

KÜLSAN, yeni KAMP ve PİKNİK setleri servis kolaylığını,<br />

kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />

kulsanprofesyonel<br />

kulsanprofesyonel<br />

Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz ürünlerimizi,<br />

Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />

KÜLSAN, 1974'ten beri sizlerle...<br />

Pratik Thermo çanta 24 Lt gıda ya da<br />

içeceği rahatlıkla sıcak veya soğuk<br />

muhafaza eder. 100% Thermoset ham<br />

maddesi ile üretilmiş olup kırılmaya<br />

ve çizilmeye karşı son derece dayanıklı<br />

tabaklar, bardaklar ve kesme panosu,<br />

taşınması hafif olup yıkanması ve<br />

temizlenmesi de son derece kolaydır.<br />

Paslanmaz çelik çatal-kaşık-bıçaklar,<br />

3 özellikli tirbüşön ve tuzluk - biberlik<br />

seti takımı daha da kullanışlı hale<br />

getirmektedir.<br />

www.kulsan.com.tr<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


18<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Emirates, Tayland’da<br />

anlaşma imzaladı<br />

Emirates, Tayland<br />

Turizm Otoritesi (TAT)<br />

ile imzaladığı İş Birliği<br />

Protokolü ile Tayland’da<br />

turizmin teşvik<br />

edilmesine destek<br />

olma taahhüdü verdi.<br />

Anlaşma kapsamında,<br />

hem turizm otoritesi<br />

hem de Emirates, yolcuları Tayland’a çekmek için pazarlama ve<br />

tanıtım çalışmalarını geliştirecek ortak girişimleri ve iş birliği<br />

fırsatlarını keşfedecek. Emirates Uzak Doğu Ticari Operasyonlar<br />

Kıdemli Başkan Yardımcısı Orhan Abbas şu açıklamalarda bulundu:<br />

“Emirates olarak Tayland seferlerimizi 30 yılı aşkın bir süre önce<br />

başlattık ve ülkedeki seyahat noktaları başta ABD, Avrupa ve Orta<br />

Doğu’dan gelen tatilseverler için Güneydoğu Asya ağımızdaki en<br />

popüler noktalar arasında yer alıyor. Tayland Turizm Otoritesi ile<br />

ülkede turizmi güçlendirmek adına iş birliği yapmaktan ve köklü<br />

ilişkilerimiz sayesinde yıllar içinde elde ettiğimiz başarıyı daha<br />

ileriye taşımaktan mutluluk duyuyoruz. Sektördeki paydaşlara ve<br />

yolculara sunacakları çeşitli <strong>hi</strong>zmet ve ürünleri öne çıkarmak ve<br />

Tayland’ın küresel salgın sonrası toparlanmasına destek olmak<br />

amacıyla turizm hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için<br />

sabırsızlanıyoruz.”<br />

Rus zenginlerin terci<strong>hi</strong><br />

Bodrum oldu<br />

Avrupa ve ABD’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle<br />

Ruslar’ın gayrimenkulde tercih ettiği ülkelerin başında Türkiye<br />

geliyor. Ruslar, özellikle Antalya ve İstanbul’a yönelirken zenginlerin<br />

terci<strong>hi</strong> ise Bodrum oldu. Avrupa ve ABD’nin Rusya’ya uyguladığı<br />

yaptırımlar nedeniyle Rus yatırımcıların farklı ülkelere yöneldiğini<br />

belirten Besa Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Efe Bezci “Bu<br />

noktada Türkiye Ruslar için en doğru rotalardan biri. Zaten Türkiye’ye<br />

yabancı değiller. 2021’den Türkiye’ye gayrimenkul satışında en çok<br />

ilgi gösteren 3. ülke Rusya’ydı” dedi. Rusların Antalya ve İstanbul’a<br />

ilgi gösterdiğini aktaran Bezci, “Bu şe<strong>hi</strong>rlerin yanı sıra Ege’ye de<br />

yönelmeye başladılar. Özellikle zengin Rusların terci<strong>hi</strong> Bodrum<br />

oluyor. Bodrum bir dünya markası haline geldi. Dünyanın dört bir<br />

yanından yatırımcıları kendisine çekerken bu yatırımcılar içinde<br />

Rusların oranı da her geçen gün artıyor” diye konuştu.<br />

Pera Palace Hotel’i<br />

aratanlar yüzde 5000 arttı<br />

Son zamanlarda adını isminden alan diziyle tüm dünyadan izleyicilere<br />

ulaşarak merak uyandıran Pera Palace Hotel seyahat severlerin<br />

de terci<strong>hi</strong> oldu. Çekimleri Pera Palace Hotel'de gerçekleşen dizinin<br />

3 Mart'ta gösterime girmesiyle dünyada tüm gözler yoğun olarak<br />

yeniden bu tari<strong>hi</strong> otele çevrildi. Enuygun’un verilerine göre, dizinin<br />

yayınlanmaya başlamasıyla birlikte Pera Palace Hotel aramalarında<br />

yüzde 5000 oranında rekor bir artış yaşandı. Otel’den alınan<br />

bilgiye göre, son bir yılda 8 bin olan Atatürk Odası ziyaretçi sayısı<br />

sadece mart ayında 10 bine ulaştı. Tüm mekânların rezervasyonlu<br />

ziyaretçilerinde ise 10 katı aşan artışlar yaşandı. 1895 yılında <strong>hi</strong>zmete<br />

açılan otel, İstanbul’un en ihtişamlı yapılarından biri olarak öne<br />

çıkıyor. 130 yıllık tari<strong>hi</strong>nde birçok önemli döneme tanıklık etmiş ve<br />

ilklere imza atmış, Türkiye'nin Avrupai standartlarda <strong>hi</strong>zmet veren<br />

ilk oteli olan Pera Palace, Atatürk’ten ünlü polisiye yazarı Agatha<br />

Christie’ye kadar ağırladığı önemli misafirleriyle de ilgi odağı olmaya<br />

devam ediyor.<br />

Six Senses<br />

Kaplankaya’nın<br />

yeni Genel<br />

Müdürü<br />

Adnan<br />

Yücel<br />

Six Senses Hotels Resorts Spas<br />

bünyesinde yer alan Six Senses<br />

Kaplankaya’nın Genel Müdür<br />

pozisyonuna, uluslararası turizm ve otelcilik sektörünün başarılı<br />

profesyonellerinden Adnan Yücel getirildi. Yücel, 1992 yılında başladığı<br />

turizm-otelcilik kariyerinde İstanbul, Ankara ve Akdeniz Bölgesine<br />

ek olarak Çin, ABD, Suudi Arabistan ve Gana’da edindiği engin<br />

tecrübeleri Six Senses Kaplankaya bünyesinde değerlendirecek. Lüks<br />

turizm konusunda 2007 yılından beri Türkiye ve Uluslararası arenada<br />

önde gelen otellerin genel müdürlüğünü üstlenerek her görev aldığı<br />

bölgede başarılı çalışmalarıyla adını duyuran deneyimli turizmci,<br />

İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitiminin ardından Gallup University’de<br />

GM development sertifikası da<strong>hi</strong>l olmak üzere birçok sertifikaya da<br />

sa<strong>hi</strong>p.


Estetik, dekoratif,<br />

ve dayanıklı<br />

servis ürünleri...<br />

KÜLSAN, yeni DECO Boutique Koleksiyonu<br />

sofralara ve açık büfelere Akdeniz esintileri getiriyor<br />

Endülüs'ün mistik atmosferi ve Akdeniz kumsallarının doğal güzelliği bu muhteşem sunum<br />

tabaklarında kendini gösteriyor. DECO Boutique Koleksiyonu, sofralarınıza ve açık büfelere<br />

Akdeniz medeniyetlerinin geleneksel motiflerini ve verimli meyve bahçelerinin kokusunu taşıyor.<br />

√ Birbirinden güzel dekorlarla bezenmiş DECO Boutique<br />

Koleksiyonu, 100% Thermoset ham maddesi ile üretil-<br />

miş olup kırılmaya ve çizilmeye karşı son derece dayanıklıdır.<br />

DECO Boutique Koleksiyonu, estetik ve dekoratif sunum<br />

kolaylığını, kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />

√ Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz<br />

ürünlerimizi, Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan<br />

Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />

KÜLSAN 1974'ten beri sizlerle...<br />

kulsanprofesyonel<br />

www.kulsan.com.tr<br />

kulsanprofesyonel<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


22<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

<strong>2022</strong><br />

SEYAHATLERINDE<br />

ÖNE ÇIKAN<br />

7 TREND<br />

Enuygun hem dinlenmek hem de günlük koşuşturma içerisinde ihtiyaç duyulan enerjiyi<br />

yeniden depolamak isteyenler için ruha iyi gelen seyahat trendlerini derledi.<br />

Günümüzde beden yorgunluğunun yanı<br />

sıra zi<strong>hi</strong>nsel yorgunluk da üstesinden<br />

gelmemiz gereken bir sorun olarak<br />

karşımıza çıkıyor. Yoğun şe<strong>hi</strong>r hayatında<br />

sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak,<br />

zindelik, pozitif düşünce ve hem bedenimize<br />

hem de ruhumuza iyi davranmak daha da<br />

önem kazanıyor. Bunun için arada hayata<br />

küçük molalar vererek seyahate çıkmak,<br />

yeni yerler keşfetmek ve bol bol dinlenerek<br />

ruhu arındırmak en iyi seçeneklerden biri.<br />

Türkiye’nin Lider Seyahat Sitesi Enuygun,<br />

ruha iyi gelecek seyahat trendlerini açıkladı.<br />

Lüks kampçılık deneyimi: Glamping<br />

Glamping son yılların yükselen seyahat<br />

trendlerinden biri olarak öne çıkıyor.<br />

Seyahat severlere lüks bir kampçılık<br />

deneyimi vadeden Glamping, doğanın<br />

kalbinde bir bungalovda ya da tiny house’ta<br />

hem doğayla baş başa hem de konforlu bir<br />

dinlenme imkânı sunuyor.<br />

Dayanışmanın verdiği mutluluk:<br />

Gönüllü turizm<br />

Alternatif seyahat trendleri arasında<br />

kendine yer edinen ve her geçen gün daha<br />

da önem kazanan gönüllü turizm trendi,<br />

seyahat severlerin tatillerinde gönüllü<br />

olarak topluma fayda sağlaması olarak<br />

tanımlanıyor. Hem yeni şeyler öğrenmek<br />

ve deneyimlemek hem de yerel halka<br />

gönüllü olarak yardım etmek ruha iyi geliyor<br />

ve insanın kendini daha mutlu ve faydalı<br />

<strong>hi</strong>ssetmesini sağlıyor.<br />

Doğaya duyarlı tatil: Eko turizm<br />

Çevreye duyarlılığın artmasıyla eko turizm<br />

de yükselen bir trend olarak karşımıza<br />

çıkıyor. Seyahatlerinin çevresel etkisini<br />

azaltmak isteyen, gittiği yerlerin doğal<br />

güzelliklerini korumayı önemseyen seyahat<br />

severlerin tercih ettiği bu trend, sayıları<br />

giderek artan eko turizm alanları sayesinde<br />

yaygınlaşıyor. Çevreye zarar vermeden<br />

dinlenme olanağı ise ruhun daha iyi<br />

<strong>hi</strong>ssetmesini sağlıyor.<br />

Yeni maceralara doğru: Deneyimsel<br />

seyahat<br />

Ruha iyi gelen seyahat trendleri arasında<br />

yeni keşif ve maceralar deneyimlemek de<br />

var. Rutini bozarak yeni yerler keşfetmek<br />

ya da farklı aktiviteler yapmak isteyenler<br />

için bütçeye göre Tayland’daki tapınakları<br />

gezmek ya da yurt içinde Kaş’ın mavi<br />

sularına dalış yapmak iyi bir seçenek<br />

olabilir. Seçilen rotaya alınan bir uçak<br />

bileti ile farklı maceralar yaşamak ve ruhu<br />

beslemek mümkün!<br />

Nefesle gelen iyilik: Şifa inzivası<br />

Şifa inzivası ismiyle adlandırılan yoga<br />

kampları hem katılanların sosyalleşmelerini<br />

hem de bu kadim öğretiyi keşfederek<br />

manevi anlamda daha iyi <strong>hi</strong>ssetmelerini<br />

sağlıyor. Sadece yoga ile sınırlandırılmayan<br />

bu deneyimde nefes egzersizleri, ayurveda<br />

ve meditasyon gibi daha geniş içeriği olan<br />

kamplar da mevcut.<br />

Arınarak hafiflemek: Detoks tatili<br />

Bazen ruhun kendini daha iyi <strong>hi</strong>ssetmesi<br />

için bedeni arındırmak gerekebiliyor. Böyle<br />

bir arınma için en iyi seyahat seçeneği<br />

detoks otellerinden birinde konaklamak. Bu<br />

konseptte <strong>hi</strong>zmet veren otel seçeneklerinde<br />

diyetisyenlerin yönetiminde hazırlanan<br />

lezzetli ve sağlıklı yiyecekler sayesinde<br />

hem bedenen arınmak hem de daha hafif<br />

<strong>hi</strong>ssetmek mümkün.<br />

Zindelik için wellness tatili<br />

Bedensel yorgunluklar zihni de yoruyor.<br />

Bu nedenle bazen bedendeki yorgunlukları<br />

doğru tekniklerle atmak gerekiyor.<br />

Masaj, spa ve sauna vücutta birikmiş<br />

gerginlikleri hafifletmek için sunulan çözüm<br />

önerilerinden sadece birkaçı. Bu <strong>hi</strong>zmetleri<br />

veren oteller de wellness tesisleri olarak<br />

adlandırılıyor. Bir wellness tesisinde birkaç<br />

gün geçirmek yalnızca bedene değil ruha da<br />

çok iyi geliyor.


26<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

ACE OF M.I.C.E. EXHIBITION<br />

BY TURKISH AIRLINES<br />

9. KEZ GERÇEKLEŞECEK<br />

2013 yılından bu yana geleneksel olarak<br />

düzenlenen ACE of M.I.C.E. Ex<strong>hi</strong>bition<br />

by Turkish Airlines Kongre, Toplantı ve<br />

Etkinlik Sektörü Fuarı, bu yıl dokuzuncusuna<br />

hazırlanıyor. ‘Sürdürebilir Gelecek’<br />

temasıyla düzenlenecek olan fuar ile sektör<br />

profesyonellerine benzersiz bir MICE<br />

deneyimi yaşatmayı amaçladıklarını belirten<br />

Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan<br />

Ataman ile fuarın detaylarını konuştuk.<br />

ACE of M.I.C.E. Ex<strong>hi</strong>bition by<br />

Turkish Airlines <strong>2022</strong>’in içeriği<br />

hakkında bilgi verir misiniz? Bu yıl<br />

katılımcı ve ziyaretçileri bekleyen<br />

yenilikler var mı?<br />

‘Sürdürebilir Gelecek’ temasıyla 9.<br />

kez düzenleyeceğimiz fuar, sektör<br />

profesyonellerine benzersiz bir MICE<br />

deneyimi yaşatırken sektörünün ticari<br />

hacmini artırmaya hazırlanıyoruz. 15 bin<br />

profesyonel ziyaretçisi, katılımcılarımıza<br />

özel oluşturulan Hosted Buyer Lounge<br />

alanında 160 ulusal-uluslararası satın alıcı<br />

ile B2B toplantılar, yepyeni perspektifler<br />

açan oturum programları, network<br />

aktiviteleri ve birbirinden renkli içerikleri<br />

ile benzersiz bir MICE deneyimi yaşatmaya<br />

çalışacağız. Fuarın ilk gün akşamı<br />

gerçekleştirilecek Gala Yemeği ve AMEzing<br />

Parti ile de katılımcılarımıza eğlence ve<br />

networkü bir arada sunacağız.<br />

Fuarın bu yılki teması nedir?<br />

Bu yılki temamız, Sürdürebilir Gelecek.<br />

Sürdürülebilirlik konusuna çok önem<br />

veriyoruz ve bu konuyu öne çıkaracak<br />

olan zirve programımız, konuşmacılar ve<br />

iletişim kampanyamız ile sürdürülebilirlik<br />

konusunu gündemde tutacağız. İstanbul<br />

Kongre Merkezi Üskürdar Salon’da<br />

gerçekleşecek olan Suntainable Future<br />

Summit kapsamında ülkemizde ve dünyada<br />

yaşanan su ve enerji verimliliği, iklim krizi,<br />

karbon emisyonundan tutun, sıfır atık ve<br />

toplumun her alanında eşitliği konuşacağız.<br />

Sürdürebilirlik alanında uzman isimler 25<br />

Mayıs’ta ana oturumda İklim Değişikliği, Su<br />

ve Enerji Verimliliği’ni ele alacak.<br />

Sonrasında çok önemli markaların<br />

yöneticileri sürdürebilirlik konusunda<br />

gerçekleştirmiş oldukları projeleri<br />

anlatacak. Tüm kurumlar gibi<br />

sürdürebilirliği destekliyor ve bu alanda<br />

yapılan çalışmaları duyurmaya çalışıyoruz.<br />

Masters of Events by ACE of<br />

M.I.C.E. Awards hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

9 yıldır başarı ile gerçekleşen ACE of<br />

M.I.C.E. Awards’u 2021 yılında Masters of<br />

Events by ACE of M.I.C.E. Awards olarak yeni<br />

ismi ve konseptiyle birlikte 7-9 Kasım 2021<br />

tari<strong>hi</strong>nde Antalya’da gerçekleştirdik. Bu yıl<br />

etkinlik sektörünün As’larını 29-31 Ekim<br />

<strong>2022</strong> tarihlerinde 10. Masters of Events by<br />

ACE of M.I.C.E. Awards ile her zamanki<br />

gibi en üst düzeyde bir araya getirmeye<br />

hazırlanıyoruz. 10 yıl dile kolay ve 10 özel bir<br />

sayı. Cosmos konseptiyle gerçekleştirilecek<br />

etkinliğimize Nirvana Cosmopolitan Hotel ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliği yapacak. Convention alanında stant<br />

ve B2B alanının olacağı etkinliğimizde 100<br />

kurumsal marka, 30 uluslararası satın alıcı<br />

ve yüzlerce MICE alanında <strong>hi</strong>zmet sunan<br />

firma 3 gün boyunca bir arada olacaklar.<br />

B2B toplantılar dışında etkileşimi arttıracak<br />

etkinlikler, partiler ve finalde ise muhteşem<br />

şovları ve kırmızı halı seremonisi ile çok<br />

uzun süre konuşulacak olan ödül töreni ile<br />

etkinliğimiz sonlanacak.<br />

Bu yıl 2021’e kıyasla rakamlar nasıl<br />

görünüyor? 2023 için planlarınız<br />

neler?<br />

2021’de kısıtlamalar sebebi ile uluslararası<br />

katılımcılarımızdan etkinliğe gelemeyen<br />

firmalar oldu maalesef. Covid bir nebze<br />

de olsa ziyaretçi sayımızı da etkiledi.<br />

Fakat yine de etkinliğimizi en üst düzeyde<br />

gerçekleştirdik. ACE of M.I.C.E. Ex<strong>hi</strong>bition<br />

by Turkish Airlines yılın en önemli turizm<br />

ve MICE sektörü buluşması. Bütün<br />

paydaşlarımıza ve sektörümüze büyük<br />

moral vermeye geliyoruz. Ziyaretçi sayısı için<br />

bir rakam vermek istemem ama şu an çok<br />

büyük ve kapsamlı bir iletişim kampanyası<br />

yürüttüğümüzü ve bu alanda çok değerli<br />

destekçilerimizin olduğunu söyleyebilirim.<br />

2023 ACE of M.I.C.E. için bambaşka bir yıl<br />

olacak. Uluslararası katılımı güçlendirecek<br />

iş birlikleri yapıyoruz. MICE sektörüne hacim<br />

sağlayacak satın alıcıları etkinliğimize da<strong>hi</strong>l<br />

ederek sektörümüzün gelişmesi ve yeni iş<br />

birliklerinin oluşmasına önderlik etmeye<br />

devam edeceğiz. Ayrıca Masters of Events<br />

kapsamında etkinliğimizi Antalya haricinde<br />

Kıbrıs’ta da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.<br />

Tarihler netleştiğinde duyurularını yapıyor<br />

olacağız. Yani ACE of M.I.C.E.’la dolu bir yıl<br />

olacak.


Estetik, dekoratif,<br />

ve dayanıklı<br />

servis ürünleri...<br />

KÜLSAN, yeni DECO Boutique Koleksiyonu<br />

sofralara ve açık büfelere Akdeniz esintileri getiriyor<br />

Endülüs'ün mistik atmosferi ve Akdeniz kumsallarının doğal güzelliği bu muhteşem sunum<br />

tabaklarında kendini gösteriyor. DECO Boutique Koleksiyonu, sofralarınıza ve açık büfelere<br />

Akdeniz medeniyetlerinin geleneksel motiflerini ve verimli meyve bahçelerinin kokusunu taşıyor.<br />

√ Birbirinden güzel dekorlarla bezenmiş DECO Boutique<br />

Koleksiyonu, 100% Thermoset ham maddesi ile üretil-<br />

miş olup kırılmaya ve çizilmeye karşı son derece dayanıklıdır.<br />

DECO Boutique Koleksiyonu, estetik ve dekoratif sunum<br />

kolaylığını, kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />

√ Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz<br />

ürünlerimizi, Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan<br />

Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />

KÜLSAN 1974'ten beri sizlerle...<br />

kulsanprofesyonel<br />

www.kulsan.com.tr<br />

kulsanprofesyonel<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


28<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem / makale<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />

Tezer Öner<br />

Yatırımda rüzgar poyrazdan esiyor<br />

Poyraz rüzgarını bilirsiniz. Sert eser,<br />

soğuktur. Kuzeydoğu rüzgarıdır. Son<br />

gelişen olaylarda devletimizin itidalli<br />

duruşu ve iyi ilişkileri sayesinde<br />

yatırımına yön arayan Rus sermayesi<br />

için muhtemel alternatif durumuna<br />

geldik. Şimdi bu rüzgarla biz de<br />

yelken açıp Akdeniz’de yol almak ve<br />

bu krizi fırsata çevirmek için çalışmak<br />

zorundayız.<br />

Aynı şekilde Ukrayna’dan da akan<br />

bir göçmen ve sermaye durumu var.<br />

Turizm özel olarak ilgi çeken sektör<br />

olarak yatırım sıralamasında ilk<br />

düşünülen konudur. Bu aşamada<br />

özellikle Rus turistlerin güney kıyılarını<br />

tanımasından ve deniz zevklerinden<br />

dolayı yatırımların bu yöne ağırlıklı<br />

olmasını bekleyebiliriz.<br />

Ancak söylentiler ve dedikodular<br />

olarak kulağımıza gelen ciddi el<br />

değiştirmelerin beklendiği yönünde.<br />

Yazlıklardan tutun 5 yıldızlı otellere<br />

kadar her seviyede el değiştirmeler<br />

bekleniyor. Bunun yanı sıra ciddi<br />

miktarda konaklamaya gelecek<br />

tekne ve lüks yatlar da olacaktır. Özel<br />

uçaklar ve tekneler için de servis ve<br />

park imkanları da değerlendirilmesi<br />

gereken iş fırsatlarından.<br />

Peki biz bu duruma hazır mıyız?<br />

Kısmen evet ama kısmen de hayır!<br />

Güvenli liman olmak ve bu çerçevede<br />

tarafsızlığın net olarak tartışılmaz<br />

olması en önemli konudur. Para ve<br />

yatırım işlerinde en önemli kısım,<br />

yatırımcının haklarının kanunlar ve<br />

kurallar karşısında eşitlikçi şekilde<br />

adalet karinesine şüphe getirmeyecek<br />

kadar güçlü olarak güven<br />

uyandırmalıyız.<br />

Artık gelecek olan Rus yatırımcı<br />

haklarını La Haig veya Brüksel<br />

mahkemelerinde ya da Londra’da<br />

aramayacak. Bizim kanunlarımızda<br />

arayacak. O yüzden gelen yatırımcıların<br />

kendilerini güven duygusu içinde bizim<br />

kollarımıza bırakabilmesi gerekir.<br />

Bu yaz için şu anda kötü haberler<br />

geliyor. Son duyumlara göre, hava<br />

yolu şirketlerinde 560 bin koltuk<br />

iptali olmuş. Bu sayı artacaktır.<br />

Şimdi <strong>hi</strong>ç zaman kaybetmeden<br />

yerlerini doldurmak üzere<br />

çalışmalar başlatmamız gerekiyor.<br />

Gerekirse <strong>hi</strong>ç denenmemiş ve yeni<br />

sayılacak destinasyonları da tanıtım<br />

programlarımıza almalıyız. Burada<br />

en büyük iş Turizm Tanıtım Ajansı’na<br />

düşüyor. Umarım B ve C planları<br />

yapılmıştır.<br />

Otel yatırımlarında Rus yatırımcı<br />

için sadece güneş ve deniz yeterli<br />

olmayacaktır. Ülke olarak alkol<br />

tüketimi ve bununla alakalı kuralları<br />

gözden geçirmemiz şart. Dubai<br />

ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde<br />

bile inanılmaz bir serbesti mevcut.<br />

Aynı şekilde bankacılık ve mevduat<br />

konularında güven artırıcı uygulamalar<br />

ve kanunlar düşünmemiz iyi olur.<br />

Turizm sektörünü lokomotif kabul<br />

edersek, bu lokomotifin arkasına<br />

farklı sektörlerden çok vagon ekleriz.<br />

Yeter ki bu ülkenin sadece Araplar<br />

için değil, tüm dünya vatandaşlarının<br />

ve tüm inanç sa<strong>hi</strong>plerinin eşit hak ve<br />

özgürlüklerle yaşayabileceği kanunlar<br />

karşısında herkesin eşit olduğu<br />

algısının oturmasını sağlamamız şart.<br />

Vergisel kanunlar ve teşviklerle ilgili<br />

zaten yeterince avantaj sağlıyoruz.<br />

Bunu kültürel, sosyal ve ekonomik<br />

alanlardaki uygulama ve standartlara<br />

da yayabilirsek, herkesin tercih ettiği<br />

ve yatırım için can attığı bir ülke oluruz.<br />

Bu konu çok detaylanacaktır. Detaylı<br />

analiz ve incelemeleri de önümüzdeki<br />

haftalarda sütunumda görebilirsiniz.<br />

Bu genel bir girişin olduğu serinin ilk<br />

yazısı gibi oldu. İlerleyen zamanda<br />

yatırım konularındaki detayları ayrı ayrı<br />

masaya yatırmaya başlayabiliriz.<br />

Yatırım ve yaşam alanı olarak cennet<br />

olan yurdumuzun bereketli bir yaz<br />

geçirmesini diliyorum.


Estetik, dekoratif,<br />

ve dayanıklı<br />

servis ürünleri...<br />

KÜLSAN, yeni DECO Boutique Koleksiyonu<br />

sofralara ve açık büfelere Akdeniz esintileri getiriyor<br />

Endülüs'ün mistik atmosferi ve Akdeniz kumsallarının doğal güzelliği bu muhteşem sunum<br />

tabaklarında kendini gösteriyor. DECO Boutique Koleksiyonu, sofralarınıza ve açık büfelere<br />

Akdeniz medeniyetlerinin geleneksel motiflerini ve verimli meyve bahçelerinin kokusunu taşıyor.<br />

√ Birbirinden güzel dekorlarla bezenmiş DECO Boutique<br />

Koleksiyonu, 100% Thermoset ham maddesi ile üretil-<br />

miş olup kırılmaya ve çizilmeye karşı son derece dayanıklıdır.<br />

DECO Boutique Koleksiyonu, estetik ve dekoratif sunum<br />

kolaylığını, kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />

√ Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz<br />

ürünlerimizi, Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan<br />

Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />

KÜLSAN 1974'ten beri sizlerle...<br />

kulsanprofesyonel<br />

www.kulsan.com.tr<br />

kulsanprofesyonel<br />

Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr


30<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

2021’DE ONLINE<br />

TATILE NE KADAR<br />

HARCAMA<br />

YAPILDI?<br />

Türkiye’de online tatil ve seyahat harcamaları 2021 yılında iki kat artarak 60 milyar lira oldu.<br />

Her yıl 230 ülkede insanların çevrimiçi<br />

davranışlarına ilişkin küresel raporlar<br />

hazırlayan We Are Social ve Kepios’un<br />

“Şubat <strong>2022</strong> Türkiye Online Tatil ve Seyahat<br />

Raporu” yayınlandı. Rapor, pandemi<br />

dolayısıyla önceki yıl durma noktasına gelen<br />

turizm sektörünün, yeniden eski günlerine<br />

döndüğünü gösterdi.<br />

Uçak bileti sektörün lokomotifi<br />

Partnerleri arasında yerli ve yabancı çok<br />

sayıda tatil sitesi bulunan Avantajix.com’un<br />

derlemelerine göre, geçen yıl online tatil<br />

seyahat harcamaları arasında en yüksek<br />

payı 25 milyar 276 milyon TL ile uçak bileti<br />

alımları oluşturdu. Online satın alınan otel<br />

konaklamaları için ödenen para ise 13<br />

milyar 32 milyon lira oldu. Online alımlarda<br />

üçüncü sırada en fazla harcama da 12<br />

milyar 362 milyon lira ile paket haline<br />

satılan tur ya da otel konaklamalarına<br />

yapıldı.<br />

Rapora göre diğer online satın<br />

alımlar şöyle sıralandı:<br />

Fırsat tatiller (3 milyar 606 milyon TL), uzak<br />

mesafe otobüs yolculukları (2 milyar 712<br />

milyon TL), araç kiralama (2 milyar 583<br />

milyon TL), tren seyahati (395 milyon TL),<br />

gemi tatili (16 milyon TL)<br />

En yüksek artış gemi tatilinde<br />

Geçen yıl yapılan online satışlar, pandeminin<br />

etkisinin en yoğun <strong>hi</strong>ssedildiği 2020 yılına<br />

göre gemi tatilinde yüzde 311, paket<br />

tur ya da otelde yüzde 76, tren biletinde<br />

yüzde 54, fırsat tatillerinde yüzde 48, otel<br />

konaklamalarında yüzde 41, uçak biletinde<br />

yüzde 31, uzun yol otobüs biletinde yüzde 26<br />

arttı. Geçen yıl online satışları bir önceki yıla<br />

göre gerileyen (eksi yüzde 5,5), tek sektör<br />

araç kiralama oldu.<br />

Pandemi öncesi satışlar bile geçildi<br />

Avantajix.com kurucu ortağı Güçlü Kayral,<br />

online tatil-seyahat sektöründe pandemi<br />

öncesi satış rakamlarının da<strong>hi</strong> geçildiğini<br />

belirterek, “We Are Social ve Kepios’un<br />

araştırmaları ABD Doları üzerinden<br />

yapılıyor. Pandemi öncesi 2019 yılında 3<br />

milyar ABD Doları tutarında online tatil<br />

seyahat harcaması yapılmıştı. Geçen yılı<br />

kapsayan raporda satışların 4 milyar 224<br />

milyon ABD Doları olduğu belirlendi. Dolar<br />

bazında yüzde 41’lik artış söz konusu.<br />

Türkiye Bilişim Sanayiciler Derneği de<br />

(TÜBİSAD) 2020 yılı online tatil ve seyahat<br />

harcamalarını 30 milyar lira olarak<br />

açıklamıştı. Buna göre, TL bazındaki artış da<br />

yüzde 100 olarak gerçekleşmiş oluyor.” dedi.<br />

İnternetten satın almak daha<br />

avantajlı<br />

Tatil ve seyahatlerin internet üzerinden satın<br />

alınmasının birçok avantajının olduğunun<br />

altını çizen Kayral, şunları söyledi: “Oteller<br />

acentalarla ayrı ayrı anlaşma yaptıklarından<br />

otel fiyatları acentalar arasında farklılık<br />

gösterebilir. Karşılaştırma sitelerini<br />

kullanarak acentalar arasında en uygun<br />

fiyatı vereni bulmak mümkün. Özellikle<br />

fırsat siteleri, erken rezervasyondan da<strong>hi</strong><br />

ucuza tatil imkânı sağlayabilir. Yurt içi ya da<br />

yurt dışı tatil harcamalarının Avantajix.com<br />

gibi para iadeli alışveriş siteleri üzerinden<br />

yapılması yüzde 10’lara varan ekstra nakit<br />

para kazanma imkânı sağlar. İnternette<br />

yerli-yabancı kavramı yok. Türkçe yayın<br />

yapan çok sayıda yabancı siteden Türk<br />

otelleri için çok rekabetçi fiyatlar alınabilir.”


gündem / makale<br />

31<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

Turizm ve Ankara<br />

,<br />

Cem Polatoglu<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Ankara’da gerçekleştirilen<br />

Travelexpo Uluslararası Turizm<br />

ve Seyahat Fuarı, uzun zamandır<br />

başkentte yapılan fuarların en büyük<br />

ve kapsamlı olanı. Bu nitelikteki<br />

bir fuar, Ankaralılar için gecikti<br />

bile diyebiliriz. Çünkü en bilgili,<br />

görgülü ve kültürlü gezginler<br />

hangi şe<strong>hi</strong>rdendir diye sorulsa,<br />

başıma bir iş gelmeyecekse ben<br />

tereddütsüz Ankaralılardır derim.<br />

Kendi memleketim olduğu için<br />

mi? Hayır, ama uzun seneler<br />

Ankara’da yaşamak, okumak bana<br />

Ankaralıların gezgin kültürünü daha<br />

iyi tanıma fırsatı verdi.<br />

İlk onlar keşfetti<br />

Ayvalık, Bodrum, Marmaris, Kültür<br />

Rotaları ve bugün popüler olan<br />

onlarca tatil yöreleri henüz köyken,<br />

bilinmezken, nüfusları, haneleri,<br />

otelleri parmakla sayılırken;<br />

Ankaralılar bu bölgeleri bir nevi<br />

yeniden keşfetti, geliştirdi ve turizme<br />

kazandırdı.<br />

1960’lı yıllarda, İstanbullu’nun<br />

yakınında Kumburgaz’ı, Silivri’si,<br />

Şile’si, İzmir’in Urla’sı, Çeşme’si,<br />

Foça’sı varken, dört tarafı kara<br />

parçalarıyla bezenmiş Ankaralı,<br />

denize çıkış yolları aradı. Akçakoca<br />

ile başlayan bu serüven; Ayvalık,<br />

ardından Bodrum ve Marmaris’in<br />

keşfiyle devam etti. Kültür turlarının<br />

popüler hale gelmesi, yeni ören<br />

yerlerinin, rotaların turizme<br />

kazandırılmasında Ankaralıların<br />

büyük katkısı vardır.<br />

Elbette Ankara, nüfus ve gelir<br />

seviyesi olarak, İstanbul ve İzmir<br />

kadar gelişmiş değildir. Memur<br />

şehridir, asker şehridir başkentimiz.<br />

Ancak kıt bütçelerine rağmen<br />

Ankaralılar, hepimizden bir tık daha<br />

fazla gezgin, araştırmacı, kültürlü<br />

kişilikleri ile keşfetmeye, yeni<br />

yerler görmeye, tanımaya açıklar.<br />

Bu sayede Türkiye’de iç turizmin,<br />

kültür turizminin gelişmesine çok<br />

büyük katkıda bulundular. Ankara’da<br />

zamanla turizm o kadar gelişti ki,<br />

son 20 yılda yurt dışına uçaklar,<br />

charter’lar direkt başkentten uçuş<br />

yapmaya başladı. Yeşil pasaportlu,<br />

yani vize sorunu olmayan gezgin<br />

sayısı tüm illerimizden fazla<br />

olan Ankaralılar, aynı zamanda<br />

turizmcilerin kurtarıcı müşterileri<br />

oldu.<br />

Tek eksiği vardı Ankaramızın.<br />

Hak ettiği büyük, özgün ve kaliteli<br />

uluslararası bir turizm fuarı. İşte o<br />

günler de geldi. Artık, turizme yön<br />

veren, ilklerin, kaşiflerin, gezginlerin<br />

kenti Ankara’da büyük bir fuar<br />

organizasyonu var: Travelexpo<br />

Ankara Uluslararası Turizm ve<br />

Seyahat Fuarı. Son birkaç yıldır<br />

faaliyette olan fuar, bu sene en<br />

yüksek katılımcı sayısına ulaşarak<br />

sadece Ankaralılara değil, tüm<br />

gezginlere, seyahat acentelerine,<br />

otellere ve rehberlere <strong>hi</strong>tap eder ve<br />

dünyadaki turizm fuarları ile yarışır<br />

hale geldi.<br />

Gezgin şehri Ankaramıza hayırlı<br />

olsun.


32<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

BIZIM TOPTAN’DAN<br />

PROSAF ILE OTELLERE ÖZEL<br />

HIZMETLER<br />

Bizim Toptan, 70 ildeki 173<br />

mağazası ile Türkiye’nin bir<br />

numaralı organize toptan şirketi.<br />

Bakkal ve marketlerden oluşan<br />

geleneksel kanaldaki müşterilerinin<br />

yanı sıra bireysel müşterilere ve “ev<br />

dışı tüketim” (EDT) müşterilerine de<br />

<strong>hi</strong>zmet veriyor. Otel, kantin, restoran<br />

ve kafeler, catering firmaları, işletme<br />

mutfakları, akaryakıt istasyonları,<br />

hastane ve okul gibi kurum ve<br />

işletmelerden oluşan EDT kanalındaki<br />

pek çok müşteriye professional<br />

sales force (PROSAF) ekibi kanalıyla<br />

ulaşıyor.<br />

81 ilde <strong>hi</strong>zmet sunan PROSAF ekibi ile<br />

Türkiye’nin her yerindeki müşterileriyle<br />

sıcak temasta bulunarak, onların<br />

ihtiyaçlarını karşılıyor. Bizim Toptan,<br />

özellikle pandemi döneminde çok<br />

olumlu sonuçlar aldığı bu kanaldaki<br />

yatırımlarını ve projelerini hız<br />

kesmeksizin sürdürüyor. Bizim Toptan<br />

EDT & Kurumsal Satış Direktörü<br />

Furkan Akiner, PROSAF <strong>hi</strong>zmetiyle<br />

EDT müşterilerine ve otellere<br />

sundukları <strong>hi</strong>zmet ve avantajları şöyle<br />

anlatıyor:<br />

PROSAF ekibiyle müşterilerinize<br />

ne gibi <strong>hi</strong>zmetler ve avantajlar<br />

sağlıyorsunuz?<br />

Mağaza sayısı ve erişilebilirlik<br />

anlamında bu alanda en yaygın firmayız<br />

ancak mağazalarımızın ötesinde<br />

çok kanallı ve müşterilerimizin<br />

ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş<br />

<strong>hi</strong>zmetler sunuyoruz. PROSAF ismini<br />

verdiğimiz iş modelinde, büyük bir<br />

satış destek ekibiyle ev dışı tüketim<br />

kanalındaki müşterilerimize <strong>hi</strong>zmet<br />

veriyoruz. Sipariş süreci müşterilerin<br />

ihtiyaçlarına göre şekillendiriliyor<br />

ve sipariş verilmesinden ürün<br />

tedarikinin tamamlanmasına<br />

kadar baştan sona takip ediliyor.<br />

Bu şekilde müşterilerimize zaman<br />

kaybettirmeden tek bir tedarikçiden<br />

ürünleri portföylerine ekleme olanağını<br />

sağlıyoruz.<br />

Otellere hangi <strong>hi</strong>zmetleri<br />

sunuyorsunuz?<br />

Birlikte çalıştığımız otellere rutin<br />

ziyaretler gerçekleştiriyor ve verilen<br />

siparişleri siparişlerinin ertesi<br />

günü teslim ediyoruz. Oteller eğer<br />

isterlerse 0850 220 29 19 numaralı<br />

sipariş ve destek hattımızdan da<br />

bize kolaylıkla ulaşarak ihtiyaç ve<br />

beklentilerini aktarabiliyorlar. Belli<br />

bir bölgede anlaşma yapmış olsak<br />

da zincir otellerin Türkiye’nin farklı<br />

noktalarındaki şubelerinin ürün<br />

beklentilerini de aynı fiyat ve kalitede<br />

karşılıyoruz. Böylece müşterimiz<br />

olan otellere tek tedarikçi olarak tüm<br />

şubelerinden aynı <strong>hi</strong>zmeti alabilme<br />

imkânı sağlıyoruz.<br />

Ayrıca şeflerimizle otel müşterilerimize<br />

<strong>hi</strong>tap eden özel markalı (Private Label<br />

& Exclusive) ürünlerimizi tanıtmak<br />

için rutin ziyaretler gerçekleştirerek<br />

demo çalışmaları yapıyor, otellerin<br />

beklenti ve taleplerini anlık olarak<br />

öğrenme avantajına sa<strong>hi</strong>p oluyoruz.<br />

Müşterilerimiz de ihtiyaçları olan<br />

ürünlerle ilgili bilgi alarak bu ürünleri<br />

PROSAF avantajlarıyla portföylerine<br />

katma fırsatı buluyor.<br />

Diğer müşteri gruplarından farklı olarak otellere özel verdiğiniz<br />

<strong>hi</strong>zmetler neler?<br />

Otellere hemen tüm müşteri segmentlerinde en çok talep edilen kuru<br />

gıda, bakliyat, un, salça ve sıvı yağ gibi ürünlerin yanında diğer müşteri<br />

segmentlerimizden farklı olarak ithal ürün, taze et, meyve ve sebze gibi ürünleri<br />

de tedarik ederek, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerden oluşan geniş bir ürün<br />

gamıyla <strong>hi</strong>zmet veriyoruz.<br />

Bunların yanı sıra talep halinde baskılı bardak, peçete vb. gibi müşterimize özel<br />

tasarım içeren ürünlerle ilgili çalışmalar yürütüyor, ürünlerin tasarımından<br />

tedarikine tüm süreci yönetiyoruz. Yine oteller PROSAF olarak sunduğumuz<br />

hediye çeki (gift card) <strong>hi</strong>zmetimizden yararlanarak bu çekleri hem müşterilerine<br />

hem de çalışanlarına hediye edebiliyor. Hediye çekleriyle Türkiye’nin herhangi<br />

bir ilindeki herhangi bir mağazamızdan alışveriş yapılabiliyor.


46<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yatırım<br />

AKDENIZ’DE BENZERSIZ KONAKLAMA DENEYIMI<br />

OLD TOWN POINT HOTEL & SPA ANTALYA<br />

Dünyaca ünlü plajlara ve tari<strong>hi</strong> yerlere yakınlığıyla şehrin kalbinde yer alan Old Town Point Hotel &<br />

Spa Antalya, misafirlerine konaklamanın ötesinde bir tatil deneyim sunuyor.<br />

Sa<strong>hi</strong>li bir gölge gibi izleyen tepelerin<br />

sudaki aksi, yolu buralara düşenleri bir<br />

çırpıda kendine aşık ediverir. Antalya<br />

3 mevsim ilkbahar 1 mevsim yaz sezonu ile<br />

sabah dağlarında kayak yapabileceğiniz ve<br />

öğlesinde Akdeniz’in derin mavi sularında<br />

yüzebileceğiniz bir şe<strong>hi</strong>rdir. Kral Attalos<br />

Antalya için ‘yeryüzündeki cennet’ ibaresini<br />

kullanırken, M. Kemal Atatürk ise “Hiç<br />

şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel<br />

yeridir.” diyerek bugün misafirlerini sınırsız<br />

seçenekleri ile memnun bırakan kültür ve<br />

turizm merkezi şehrimizin önemini en güzel<br />

şekilde ifade etmişlerdir.<br />

Şe<strong>hi</strong>r ile iç içe<br />

7'den 70'e tüm konuklarına şe<strong>hi</strong>r ile iç içe<br />

unutulmaz ve benzersiz bir konaklama<br />

deneyimi sunan otel, herkesin kendi<br />

efsanesini yaşayabileceği özel bir konuma<br />

sa<strong>hi</strong>ptir. Akdeniz’in içinizi ısıtan güneşinde<br />

yaşanan her dakika keyifli saatlere, bu saatler<br />

ise unutulmaz tatil günlerine dönüşebilir.<br />

Manzarası, emsalsiz konumu ve yüksek<br />

kalite standartlarındaki değişik oda tipleri ile<br />

siz değerli misafirlerimizi adeta evindeymiş<br />

gibi <strong>hi</strong>ssettiriyoruz. Her biri birbirinden canlı<br />

konsept ile dizayn edilmiş, odalarımızda<br />

rahatça uykunuza dalabilirsiniz.<br />

Her an keyifli ve özelsiniz…<br />

Old Town Point Hotel & Spa ile her an keyifli<br />

ve özelsiniz, kusursuz <strong>hi</strong>zmetlerin keyfini<br />

çıkarın. Uydu tv, çalışma alanı, mini barı<br />

Alihan Yılmaz Kurucu Ortak<br />

ücretsiz çay kahve ekipmanı ve lüks banyoları<br />

ile eski Antalya’nın atmosferini modern ve<br />

konforlu ortamda sunan misafir odaları,<br />

İş seyahatleriniz sırasında kullanabileceğiniz<br />

tam donanıma sa<strong>hi</strong>p toplantı odaları, 24 saat<br />

<strong>hi</strong>zmet veren resepsiyon ve oda servisi,<br />

Bünyesinde Türk hamamı, masaj ve sauna<br />

gibi rahatlayarak yenilenmenizi sağlayacak<br />

<strong>hi</strong>zmetleri barındıran Spa Merkezi,<br />

yoğun geçen bir günün ardından dinlenip<br />

tazelenmenizi sağlayacak yüzme havuzu,<br />

modern dizaynı ve özel ambiyansı ile harika bir<br />

tecrübe sunan Lobby Barı,<br />

Türk ve uluslararası mutfakların leziz<br />

yemeklerini sunan a’la carte restoranı<br />

ile Antalya'nın en özel noktasında <strong>hi</strong>zmet<br />

vermeye devam etmektedir.<br />

Yılmaz: “MYK belgeli personel<br />

istihdam ediyoruz”<br />

“Point Restoran & Cafe’mizde tüm etlerimiz<br />

yerel, bölgesel ve mevsimlik ürünler<br />

kullanılarak şefin özel dokunuşlarıyla<br />

hazırlanır. Birbirinden lezzetli, enfes<br />

sunumlarımızla, sizleri ağırlamak isteriz.”<br />

diyen Old Town Point Hotel & Spa’nın kurucu<br />

ortaklarından Alihan Yılmaz, “Ayrıca belirtmek<br />

Old Town Point Hotel’in tüm<br />

odalarında; yüksek hızda<br />

kablosuz internet erişimi, klima,<br />

LED Televizyon, emanet kasa,<br />

mini bar, çay & kahve seti,<br />

gardırop, makyaj masası ve<br />

aynası, telefon, halı yolluk zemin,<br />

kartlı kilit sistemi, yangın ihbar ve<br />

söndürme sistemi, banyo, buklet<br />

malzemeleriyle saç kurutma<br />

makinesi bulunuyor.<br />

isterim ki, misafir memnuniyetini her daim ön<br />

planda tutan otelimizin değerli personellerinin<br />

AB <strong>hi</strong>besi kapsamında, Kalitesert Mesleki<br />

Belgelendirme Merkezi tarafından, Mesleki<br />

Yeterlilik Kurumu belgelendirilme sınavları<br />

yapılmıştır. Müşteri memnuniyeti odaklı<br />

çalışan profesyonel ekibimiz, uluslararası<br />

geçerliliği olan MYK belgelerini almaya hak<br />

kazanmıştır.” diye de ekliyor.


48<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar röportaj<br />

BERENT AKDEMIR<br />

"İSTANBULLUYU İSTIKLAL CADDESI’NE<br />

GERI GETIRMEK ISTIYORUZ"<br />

Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük<br />

gösteri merkezi olarak 1962 yılında<br />

inşa edilen, 26 mağazası ve iki<br />

sinemasıyla Beyoğlu'nun çoklu eğlence ve<br />

alışveriş binalarından biri olan Fitaş, yeni<br />

Fitaş Pasajı konseptiyle yüzünü yeniledi.<br />

Pasaj, ilk yatırım ortaklarından Akdemir<br />

Ailesi’nin, eğlence sektöründeki yatırım ofisi<br />

Sifisan A.Ş. aracılığıyla toplamda 12 milyon<br />

dolara restore edildi. Maden Mühendisi<br />

Adnan Demirci ve ortaklarının başlattığı<br />

yatırımı torunları Akdemir Ailesi sürdürüyor.<br />

Yöneticiliğini ise ailenin dördüncü kuşak<br />

temsilcisi Berent Akdemir üstleniyor. Pasaj,<br />

alt taşeronlarla birlikte 700-800 kişiye kadar<br />

istihdam sağlıyor.<br />

Fitaş Pasajı konseptiyle yılda beş milyon<br />

misafire odaklandıklarını belirten Fitaş Pasajı<br />

Genel Müdürü Berent Akdemir ile pasajın<br />

yenilenen yüzünü ve yatırım hedeflerini<br />

konuştuk.<br />

yaklaşık 6 bin kişi yemek yiyor. Bu, Beyoğlu<br />

için çok ciddi bir rakam. Bunların yanına bir<br />

de eğlenceyi eklemek istiyoruz. Dolayısıyla<br />

Dorock XL Venue Fitaş Sahnesi ile zengin bir<br />

konser programına, Pinç Pub ile Türkiye'nin<br />

ilk Youtube kabaresine ve Arcade Tiger<br />

Bowling ile bowlinge ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyoruz.<br />

Tüm bunlar büyük ölçekli, günübirlik ve<br />

turistik noktalar. Fitaş Oda Beyoğlu ise,<br />

tüm bu fonksiyonların içerisinde sadece bir<br />

tamamlayıcı ürün.<br />

Yenilenen marka kimliğimizle pasajın ticari<br />

potansiyelini 24 saate çıkarmayı hedefledik.<br />

Buna istinaden de turizm ruhsatıyla<br />

günübirlik tesis ve otel ruhsatı altında<br />

pasajı şekillendirdik. Bu, aynı zamanda<br />

sürdürülebilirliği de destekledi. Mevcut<br />

değişken müşteri yapısını ancak bu şekilde<br />

misafir edebilir hale geldik. Günümüzde<br />

markalar değişiyor, fonksiyonlar değişiyor,<br />

müşteri sürekli değişiyor.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Binaya neden Fitaş Pasajı ismini<br />

verdiniz? Bu yeni konseptle neyi<br />

hedeflediniz?<br />

Bina 1962 yılında inşa edildikten sonra,<br />

yıllar içerisinde dönemin faaliyet konularına<br />

göre birtakım eklemeler, çıkarmalar,<br />

deprem güçlendirme çalışmaları, dış cephe<br />

yenilemeleri, dikey fonksiyon asansörleri,<br />

yürüyen merdivenler ve çok katlı operasyonu<br />

destekleyici yapılaşmalarla bugünlere kadar<br />

geldi. Bunlara istinaden biz de içeride yeni<br />

bir markalaşmaya odaklandık ve binaya Fitaş<br />

Pasajı adını verdik.<br />

Fitaş, geçmişte daha çok sinema binası<br />

olarak ön plandaydı. İçeride mağazalar<br />

ayrılmıştı. Özellikle İstanbul'da alışveriş<br />

merkezlerinin çoğalmasıyla beraber<br />

Beyoğlu bölgesindeki sinema giriş sayıları<br />

çok değişti. Gezi Parkı gibi birtakım halk<br />

hareketlerinden sonra sinema alışkanlığı<br />

Beyoğlu'ndan ayrıldı. Biz de pasajdaki sinema<br />

fonksiyonlarını çok amaçlı salon olarak<br />

değiştirdik. Bu sayede sinemalarımızı da<br />

korumuş olduk. Şu an içeride 4 adet sinema<br />

salonumuz mevcut. Bu yatırımlarımız devam<br />

ederken, pasajın çok katlı noktalarında farklı<br />

markalarımızı da hayata geçirdik.<br />

Hangi markalar bunlar? Yeni<br />

konseptte neler var, biraz daha<br />

açabilir misiniz?<br />

Fitaş Oda Beyoğlu, 12 odalı butik otelimiz.<br />

Bunu bir şe<strong>hi</strong>r oteli olarak lanse ettik.<br />

Bildiğiniz gibi, son 20 yıl içinde bölgede<br />

yaklaşık 60 bin yatak oluştu. Gerek<br />

Talimhane, Taksim Meydanı'nda gerekse<br />

Karaköy'de çok ciddi bir turist akını oluştu.<br />

Ama geçmişte Taksim şimdi olduğu gibi<br />

bir konaklama noktası değildi. Daha<br />

çok günübirlik ziyaretlerin yapıldığı bir<br />

bölgeydi. İnsanlar sabah gelir, akşam terk<br />

ederdi. Burada konaklamalar başlayınca<br />

turistlerin ihtiyaçları da farklılaştı. Misafirler,<br />

konaklarken geceleri daha sakin bir ortam<br />

tercih ediyor. Ziyaretçilerin yeme-içme veya<br />

eğlence ihtiyaçları gün geçtikçe değişiyor. Bu<br />

geçen süreçte bölgenin yapısının ve ticaretin<br />

tamamen değiştiğini görüyoruz. Taksim,<br />

Sultanahmet gibi tarih üreten bir bölge değil,<br />

daha çok eğlenceye dönük bir nokta.<br />

“Fitaş Pasajı, bir markadır”<br />

Biz Sifisan Yatırım ve Fitaş Pasajı olarak<br />

konulara hep ölçülebilir bir iş modeli<br />

mantığıyla bakmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla<br />

içerideki işletmelerin ömürleri biraz da<br />

markalaşma probleminden kaynaklanıyor.<br />

Turistik bölgede marka tanınırlığı çok önemli.<br />

Kriz dönemlerinde pek çok marka kaybolsa<br />

da güçlü markalar yukarıya çıkıyor.<br />

Örneğin pandemide ticari markaların,<br />

uluslararası butiklerin ve restoranların hep<br />

yukarıya çıktığını gördük. Biz Fitaş Pasajı'nı<br />

da bir marka olarak görüyoruz. Bunun<br />

içerisinde Mc Donald’s, Burger King, Popeyes<br />

ve KFC gibi bilinen birçok yeme içme markası<br />

da yer alıyor. Biz bunları da birer marka<br />

olarak görüyoruz. Şu an pasajda her gün<br />

Pasaja en çok kimler geliyor? Yerliyabancı<br />

dengesi nedir?<br />

İstiklal Caddesi'nde hem yerli hem<br />

yabancı misafirler var. Son beş yıldır yerli<br />

misafirleri çok göremiyorduk, Taksim'e biraz<br />

küsmüşlerdi. Ancak son dönemde tekrar<br />

geri geldiklerini görüyoruz. Özellikle Beyoğlu<br />

Kültür Yolu Projesi, AKM, İstiklal Caddesi<br />

ve Galataport gibi yenilikler bölgeye tekrar<br />

yerli misafirleri çekti. Bu akımın devamında<br />

yerli içerik üreten Dorock XL markasıyla<br />

bir gösteri merkezi yaptık. Bu çok amaçlı<br />

salonda yerli yerli yabancı sanatçıları yoğun<br />

bir programda misafirlere ulaştırıyoruz. Şe<strong>hi</strong>r<br />

merkezinde bu tip bir eğlenceyi sunan tek<br />

nokta biziz.<br />

Şehrin yerlileri küstürülse de,<br />

İstiklal Caddesi doluluğundan taviz<br />

vermedi. O boşluğu kimler doldurdu<br />

dersiniz?<br />

Son 10 yılda bölgede gelişen halk hareketleri,<br />

dediğiniz gibi, Beyoğlu'ndaki sayıları<br />

azaltmadı. Tam tersine yabancılar, yerli<br />

misafir boşluğunu fazlasıyla doldurdu. Biz<br />

şe<strong>hi</strong>rde yaşayanlar bunu uzaktan seyrettik.<br />

Beyoğlu'nu, bölgede konaklayan otel<br />

misafirlerine bıraktık. Otel misafirleri de<br />

kendi alışkanlıklarını bölgede uygulamaya<br />

kalktı. Örneğin nargile salonları fazlalaştı<br />

veya saç ekim merkezleri çoğaldı.<br />

Bunun üzerine Fitaş Pasajı olarak<br />

Ortadoğu misafirlerini yeniden tanımladık.<br />

Baktığımızda, 26 farklı Ortadoğu ülkesi var ve<br />

her birinin beklentileri farklı. Fitaş Pasajı’nın<br />

aynı zamanda Balkanlar ve Avrupa'dan


da birçok müşteri grubu var. Rusya ve<br />

Ukrayna tarafından yoğun talep alıyoruz.<br />

Fitaş Oda Beyoğlu’nu ilk başta gösteri<br />

merkezindeki sanatçıları ağırlamak üzere<br />

konumlandırmıştık. Artı kulislerimiz de var.<br />

Onlar da bazı geceler doğan yatı ihtiyacını<br />

desteklemek üzere planlanmıştı. Fakat tabii<br />

Booking ve Expedia gibi tüm uluslararası<br />

ağlara bağlıyız.<br />

Çevredeki otelci dostlarla yaptığımız<br />

görüşmelerde de şunu gördük, Rusya-<br />

Ukrayna Savaşı sonrasında, bölgede çok<br />

ciddi uzun dönem kiralama ihtiyacı doğmuş<br />

vaziyette. Yoksa Ortadoğulu müşteri uzun<br />

dönemli pek gelmez zaten. Genelde 3 ya da 5<br />

gün konaklama yaparlar.<br />

Fitaş Oda Beyoğlu’na uzun dönemli<br />

misafirlerin ilgisi nasıl?<br />

Talep çok tabii. Özellikle 3- 4 aylık talepler<br />

geliyor. Otelimizde 4 ayrı oda tipimiz var.<br />

Uzun dönemli konaklamalar için mutfaklı<br />

odalarımız mevcut misal, apart tarzında.<br />

Ama dediğim gibi, bizim ana fonksiyonumuz,<br />

günübirlik konaklamalar. Pasajın tamamı<br />

yaklaşık 11.300 metrekare. Bunun 1. 000<br />

metrekaresi otel, geri kalanlar ise biraz önce<br />

bahsettiğim konser, yeme içme, bowling ve<br />

eğlence alanları.<br />

Dorock XL eski bir Beyoğlu markasıydı zaten.<br />

Bu noktadan Kadıköy'e geçti. Bir dönem<br />

Beşiktaş'a da taşındı ama olmadı. Orayı da<br />

severim. Ancak bizim daha çok iş odağımız,<br />

Beyoğlu. Burayı daha kozmopolit buluyoruz.<br />

Çünkü aynı zamanda turisti de ağırlıyor.<br />

Beyoğlu, İstiklal Caddesi ve Fitaş Pasajı'nı bir<br />

ilham noktası olarak görüyoruz. Yıllardır da<br />

böyle olmuş, pek çok değer buradan doğmuş.<br />

Tüm şehri toparlayan bir etkiye sa<strong>hi</strong>p.<br />

Dolayısıyla bu güce İstanbullular olarak<br />

sıkı sıkıya sarılmalıyız. Kendi markalarımızı<br />

oluşturmalıyız. Çünkü yabancı markalar<br />

ülkeyi çabuk terk edebiliyor. Oysa Fitaş<br />

gibi eski ve köklü markaların Beyoğlu'na<br />

kazandırdığı çok önemli değerler var.<br />

Dorock XL de bunlardan bir tanesi. Bunlara<br />

sıkı sıkıya sarıldığımız zaman misafirler<br />

de kendilerini daha güvenli bir ortamda<br />

<strong>hi</strong>ssedecek. Güven önemli. Günde bir milyon<br />

insanın geçtiği İstiklal Caddesi'nden yılda 500<br />

milyon insan geçiş yapıyor. Bu, Türkiye için<br />

çok ciddi bir rakam. İstiklal Caddesi, adeta<br />

bir havaalanı gibi, dünyanın her yerinden<br />

insanın transit geçiş yaptığı bir platform.<br />

Bu yaz için etkinlik planlarınız var<br />

mı?<br />

Geçmiş yıllarda !f İstanbul Bağımsız Filmler<br />

Festivali gibi birçok festival düzenledik. Bu<br />

etkinlikler devam da edecek. Amacımız,<br />

İstanbul'da festival kültürünün sürekliliğine<br />

katkıda bulunmak. Beyoğlu Belediyesi, bu<br />

noktada önemli bir rol oynuyor. Belediyeyle<br />

yakın işler yapıyoruz. Örneğin, çevre okulları<br />

sinemalarımızda ağırlıyoruz. Belediyenin<br />

yardımıyla bowling turnuvaları düzenliyoruz.<br />

Büyükşe<strong>hi</strong>r de bu işin içerisinde, ana<br />

arterleri kendine bağladığı için Kültür A.Ş. ile<br />

de projeler yürütüyoruz.<br />

Ancak şunu da söylemeliyim, Beyoğlu, son<br />

6-7 yıldır ne yazık ki festivaller konusunda<br />

çok başarılı olamadı. Bu konuda özel<br />

sektörün desteğine çok ihtiyaç var. Beyoğlu<br />

haricinde büyük alışveriş merkezlerine<br />

yapılan yatırımlar sebebiyle pek çok festival<br />

başka noktalara kaydı. Fitaş Pasajı’nı ise biz<br />

bir kamusal alan olarak konumlandırıyoruz.<br />

Aynı şekilde festivaller ve sinemalar da bir<br />

kamusal <strong>hi</strong>zmettir. Biz bunu yaşatmaya<br />

çalışıyoruz. Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul<br />

Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi gibi Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı da bu çalışmalarımızı destekliyor.<br />

“İnsanlar gösteri ve eğlenceyi<br />

neredeyse unuttu”<br />

Önümüzdeki aylarda yeni Fitaş Pasajı<br />

konseptinde müziği, dansı ve gösteriyi daha<br />

çok ön plana çıkarmak istiyoruz. Yakın<br />

zamanda açıklayacağız. Pinç Pub'ta Swing<br />

Dans Okulları'yla üç aydır devam eden bir<br />

programınız var. Yaz aylarında terasımızda<br />

açık sinema etkinlikleri düzenleyeceğiz.<br />

Müzik, dans ve film gösterimlerinin yanı<br />

sıra sokak lezzetleri festivali planlıyoruz.<br />

Lezzetseverlere terasımızda midye, kokoreç<br />

ve diğer sokak yemeklerini deneyimletmek<br />

istiyoruz. İnsanlar gösteri ve eğlenceyi<br />

neredeyse unuttu. Amacımız, bütün bunları<br />

yeniden hatırlatmak. İçeriğini ise tamamen<br />

Dorock XL yönetecek.<br />

“Benim çevre otellerden isteğim…”<br />

Yatırımın önümüzdeki dönem<br />

hedeflerine dair neler söylemek<br />

istersiniz?<br />

Ben sürdürülebilirliğe çok inanıyorum.<br />

Devamını getirebileceğim projeler yapmayı<br />

seviyorum. Mesela Dorock XL markasıyla<br />

10 yıllık bir sözleşme yaptık. Çünkü her<br />

yaptığımız işe uzun vadeli bakıyoruz. Bu<br />

yanıyla festivallerin kalıcılığını ve sürekliliğini<br />

önemsiyoruz. En az 10 yıl devam etsin<br />

hatta hep devam etsin, hep burada olsun<br />

mantığıyla ilerliyoruz.<br />

Çevredeki otelciler ile de iletişimimiz çok<br />

iyi. Ben istiyorum ki, çevredeki otelciler<br />

Beyoğlu'nda misafiri tutsunlar, başka yerlere<br />

göndermesinler. Ama mesela meydandan<br />

misafirleri günübirlik olarak başka yerlere<br />

gönderiyorlar. Biz istiyoruz ki, gezi rotasının<br />

içinde İstiklal Caddesi de olsun, otobüs<br />

haritasının içerisinde bulunalım istiyoruz.<br />

Yabancı ziyaretçiler burada böyle bir pasaj<br />

olduğunu bilsinler, günübirlik gelsinler,<br />

pasajı kullansınlar. Mesela içerideki<br />

gösterilerde <strong>hi</strong>ç turist yok.<br />

İstanbul turizmi açısından baktığımızda, çok<br />

net sinyal veren yerler sınırlı. Sultanahmet<br />

örneği size ne sunuyor, çok net değil,<br />

karmaşalar var. Müşterinin kendini güvende<br />

<strong>hi</strong>ssetmesi, ne alacağını, ne kadar zamanda<br />

alacağını net bir şekilde bilmesi lazım. İstiklal<br />

Caddesi bu güveni uzun yıllardır veriyor<br />

zaten. Biz şimdi yerli içerik de üreterek<br />

İstanbulluyu tekrar İstiklal Caddesi'ne geri<br />

getirmek istiyoruz.<br />

Nitekim İstanbul gerek merkezi konumuyla<br />

gerekse sa<strong>hi</strong>p olduğu değerleriyle tüm<br />

dünyaya ilham veren bir şe<strong>hi</strong>r. Eğlence<br />

turizmiyle de doğu ve batının buluşma<br />

noktası olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla<br />

şehrimizin geleceğini çok parlak görüyorum.<br />

İnanıyorum ki, sürekli yeniliklerle de hep<br />

yukarıya doğru ivme kazanacak. Elbette bu<br />

yeni dünya düzeninde endişelerimiz hep<br />

olacak ama umutlarımız da var olacak.


50<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

AMASYA’YA<br />

HILTON GARDEN INN GELIYOR!<br />

Hilton, Hilton Garden Inn<br />

Amasya'nın açılışı için Aksav<br />

İnşaat Turizm ve Temizlik<br />

Sanayi Ltd. Şti. ile franc<strong>hi</strong>se<br />

anlaşması imzaladığını<br />

açıkladı. 2024 yılında<br />

açılması beklenen 100 odalı<br />

tesis, tari<strong>hi</strong> şe<strong>hi</strong>rdeki ilk<br />

uluslararası marka olacak.<br />

Şe<strong>hi</strong>r merkezinde konumlanan<br />

tesis; Amasya’nın tari<strong>hi</strong> yerlerine,<br />

ofislere ve perakende satış<br />

noktalarına yürüme mesafesinde olup,<br />

tarih ve kültür keşfinden iş seyahatlerine<br />

kadar birçok seyahat ihtiyacını<br />

karşılamayı hedefliyor. Hilton Türkiye<br />

Yatırım Yönetici Direktörü Tuğrul Temel,<br />

"Hilton Garden Inn Amasya, zengin<br />

mirası, Osmanlı mimarisi, Yeşilırmak<br />

vadisi boyunca uzanan konumu ve<br />

tari<strong>hi</strong>yle ünlü bu destinasyonu ziyaret<br />

eden konuklara olağanüstü bir <strong>hi</strong>zmet<br />

sunacak. Bu anlaşma, Hilton Garden Inn<br />

Erzurum ve Hilton Garden Inn Balıkesir<br />

da<strong>hi</strong>l olmak üzere, bu yıl açılacak olan<br />

20'den fazla tesis ile Hilton Garden<br />

Inn markasının Türkiye'deki başarısını<br />

vurguluyor" dedi. Hilton Garden Inn<br />

Amasya misafirleri, tüm gün açık<br />

restoran, kafe ve 200 metrekarenin<br />

üzerinde etkinlik ve toplantı alanından<br />

faydalanabilecek. Orta Karadeniz’in<br />

en önemli destinasyonlarından biri<br />

olan Amasya, 8500 yıllık tari<strong>hi</strong>, eşsiz<br />

coğrafyası ve doğal güzellikleriyle<br />

"yaşayan müze" olarak kabul ediliyor.<br />

Şe<strong>hi</strong>r aynı zamanda mermer, mobilya<br />

ve metal gibi alanlarda uzmanlaşmış<br />

onlarca üretim tesisine ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapan bir sanayi merkezi olarak öne<br />

çıkıyor.


52<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

MARRIOTT,<br />

MOXY MARKASINI<br />

BEYOĞLU’NA<br />

GETIRIYOR<br />

Marriott International, Moxy Hotels'i<br />

Türkiye'ye getirmek için Venue International<br />

ile bir anlaşma imzaladığını duyurdu. 2024'te<br />

açılması planlanan 168 odalı Moxy İstanbul<br />

Beyoğlu, şehrin kalbinde, bölgenin en<br />

ünlü turistik yerlerinden biri olan Taksim<br />

Meydanı'na yürüme mesafesinde yer alacak.<br />

Marriott International<br />

Türkiye Geliştirme<br />

Direktörü Begüm<br />

Kaya Şanver, “Moxy<br />

markasını Türkiye'de<br />

tanıtmak için Venue<br />

International ile ortaklık<br />

kurmaktan heyecan<br />

duyuyoruz. Moxy İstanbul<br />

Beyoğlu, eğlenceli lifestyle<br />

konsepti ile dinamik<br />

Beyoğlu’na cesur bir<br />

otel deneyimi getirecek.”<br />

dedi. Otel, kendini genç<br />

<strong>hi</strong>sseden misafirlere uygun<br />

şekilde tasarlanmış şık dokunuşlara sa<strong>hi</strong>p 168 fonksiyonel odaya<br />

sa<strong>hi</strong>p olacak. Otel, konukların karşılandığı enerjik lobiden, eğlenceli<br />

self-servis “grab&go” konseptine, gündüz/gece buluşmalarına<br />

uygun oturma alanlarına kadar pek çok farklı Moxy konsepti ile<br />

<strong>hi</strong>zmet verecek. Moxy İstanbul Beyoğlu; şık tasarımlı, endüstriyel<br />

görünümlü ortak alanları, yerel tatlarla zenginleştirilmiş mekanları<br />

ve ortak kullanıma uygun büyük masaları ile bir aktivite merkezi<br />

olacak.<br />

Marriott International safari<br />

segmentine giriyor<br />

Seçkin gezginlere benzersiz bir ortam sunan zarif inziva yeri,<br />

2023'te ilk konuklarını ağırlamayı planlıyor. Talek Nehri'nin ünlü<br />

kıyılarına bakan ve koruma alanının hemen yanında yer alan<br />

JW Marriott Masai Mara Lodge'un mükemmel konumu, konuklarına<br />

Masai Mara Ulusal Koruma Alanı'nın muhteşem manzaralarını, vahşi<br />

yaşamını ve uçsuz bucaksız ovalarını keşfetmek için lüks bir kamp<br />

deneyimi sunacak. Yeni inşa edilen lodge’un planlarında, her biri<br />

nehre bakan özel bir terasa sa<strong>hi</strong>p ve aileler için ideal 20 özel çadır<br />

bulunuyor. Çadırlardan biri kanvas kaplı bir kral suiti, iki tanesi de<br />

paylaşım alanına sa<strong>hi</strong>p olan bağlantılı suitler olacak. Ortak alanlar<br />

arasında bir restoran, lounge bar, spa ve akşamları geleneksel Masai<br />

dans gösterilerine ev sa<strong>hi</strong>pliği yapacak ateş çukurları bulunan geniş<br />

bir açık teras yer alacak. Yaban yaşamı manzaraları, konuklara<br />

Masai Mara'da yaşayan "Büyük Beşliyi" gözlemleme fırsatı sunacak:<br />

aslanlar, leoparlar, bufalolar, gergedanlar ve filler. Haziran ve<br />

Eylül ayları arasında bu koruma alanı, Tanzanya'daki Serengeti'den<br />

10 milyondan fazla hayvanın 1.800 mil mesafe kat ederek<br />

gerçekleştirdiği büyük antilop göçüne de ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.


seramiksan.com.tr<br />

/ seramiksan


54<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

Bilişim<br />

sektörünün<br />

Amazon<br />

Girişimcisi<br />

Nilüfer<br />

Durukal<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Ankara doğumlu. Bilkent Üniversitesi<br />

İşletme Bölümü mezunu. Bundan 28<br />

yıl öncesinin erkek egemen bilişim<br />

sektöründeki tek kadın oyuncusu. “Ne işin<br />

var kurtlar sofrasında?” sorularının birebir<br />

muhatabı... Onların deyişiyle sektörün<br />

“Amazon Kadını”. Cesur ve atak bir girişimci.<br />

Hayatının her anında analitik düşünmeyi<br />

bilen. Teknoloji ve yenilik hayranı. Vizyoner ve<br />

öngörülü...<br />

Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal<br />

ile bilişim dünyasına ilk adımından altı<br />

ayrı şirket girişimciliğine, Türkiye ve dünya<br />

turizm-otel endüstrisinde dijitalleşmeden<br />

bilişim sektöründe kadın olmaya dair samimi<br />

bir röportaj gerçekleştirdik.<br />

İlk olarak sizi tanıyabilir miyiz?<br />

Bilişim dünyasına nasıl girdiniz?<br />

Ankara doğumluyum. Sokaklarda büyüyen<br />

şanslı bir nesiliz biz. Sokak oyunlarını hep<br />

daha çok sevdim, hep dışarıda oldum.<br />

Çalışkan, disiplinli bir öğrenciydim.<br />

Üniversiteye gelene kadar işletme diye<br />

bir bölüm olduğunu bile bilmiyordum.<br />

Bunun yanında iyi organizasyon ve iletişim<br />

becerilerimi hayata aktarabileceğim bir<br />

bölüm okumak istiyordum. Nitekim ilk önce<br />

iktisata girdim. Birinci sınıftaki işletme<br />

derslerinden büyük keyif alınca işletmeye<br />

yatay geçiş yaptım. Bilkent Üniversitesi<br />

İşletme Bölümü’nden mezun oldum.<br />

Okulu bitirdiğimde pazarlama veya satış<br />

alanında çalışma arzusundaydım. Nitekim<br />

satış ağırlıklı pozisyonla çalışma hayatıma<br />

başladım. İlk yapılan seçimler genelde çok<br />

bilinçli olmuyor. Fakat benim şansım yaver<br />

gitti, ilk işim 4K Bilişim firmasındaki müşteri<br />

temsilciliği idi. Çok severek çalıştım ve çok<br />

başarılı oldum. 4K donanım toptancılığı<br />

yapan bir firmaydı. Bayi teşkilatı üzerinden<br />

bilgisayar parçaları satışı yapıyorduk.<br />

Teknoloji ve yenilik her zaman ilgimi çeken<br />

konular oldu. Bilişim dünyasına girişimi de<br />

bu ilgiye borçluyum aslında.<br />

Profesyonel hayata satış ağırlıklı<br />

pozisyonla başlamanız kariyer<br />

sürecinizi nasıl şekillendirdi?<br />

Pazarlama ve satışın her ikisi de iletişime<br />

dayalı konular. İnsan psikolojisini ve tüketici<br />

davranışlarını takip etmek, öğrenmek, her<br />

şeyden önce kendinizi daha iyi tanımanızı<br />

sağlıyor. Aynı zamanda insanın neye göre<br />

karar verdiğini, karar verme sırasındaki<br />

motivasyonlarını iyi bilmeyi sağlıyor. İyi analiz<br />

etmeyi öğretiyor. Aslında hayatın kendisi de<br />

diyebiliriz.<br />

Bu süreçte girişimcilik yönünüzü ilk nasıl<br />

keşfettiniz?<br />

Sıfırdan başlayıp bir işi yönetmek ve<br />

büyütmek bana hep heyecan vermiştir.<br />

Girişimciliğe de bu motivasyonla başladım.<br />

Üniversitedeki sınıf arkadaşlarımın çoğu<br />

bankacı oldular. O dönem ben de furyaya<br />

katılıp yaz stajımı bir bankada yapmıştım.<br />

İyi ki de bu tecrübeyi yaşamışım. Bu sayede<br />

bankacılığın <strong>hi</strong>ç bana göre olmadığını<br />

öğrenmiş oldum. Aslında var olan, devam<br />

eden bir düzenin parçası olmak bana<br />

göre değilmiş. Kendi şirketiniz olduğunda<br />

ise, attığınız her adımın sonucunu birebir<br />

karşılamak zorunda kalıyorsunuz. Bazen zor,<br />

bazen stresli olsa da kendi aksiyonlarımın<br />

sonuçlarını yaşamak bana daha güzel geldi<br />

herhalde. Bunun sonucunda bugüne kadar<br />

6 şirket kurdum. İkisini sattım, birini 2001<br />

krizinde kapatmak zorunda kaldım. Üç tanesi<br />

de halen aktif olarak devam ediyor.<br />

Bunlardan bir tanesi Talya Bilişim.<br />

Fikir nasıl doğdu, şirketleşmeye<br />

nasıl karar verdiniz?<br />

İş hayatına bilişimin donanım tarafında<br />

başlamıştım. Fakat donanım sektörü<br />

özellikle dövizdeki dalgalanmalardan çok<br />

yoğun etkilenen bir sektör. Riski yüksek,<br />

buna karşılık marjlar düşük. Bu nedenle<br />

yazılım tarafına geçmeye karar verdim. Şu<br />

anki ortaklarımdan biriyle zaten bir süredir<br />

’ne yapılabilir’ diye konuşuyorduk. İnsan<br />

ne istediğini bilirse, hele kararlı da olursa<br />

fırsatlar kendiliğinden oluşuyor. Talya da<br />

böyle doğdu.<br />

Firmamız yazılım sektöründe 25 yılı aşkın<br />

süredir teknoloji geliştiren; Antalya, Ankara,<br />

İstanbul ve Londra’da 4 ofisi olan, Türkiye'nin<br />

en büyük kamu kurumlarına, turizm ve<br />

sağlık firmalarına çözümler üreten, ürettiği<br />

yazılımları yurt dışına ihraç eden bir teknoloji<br />

firması. Ürettiği yazılımlarla kullanıcılarının<br />

finansal, operasyonel ve idari süreçlerini<br />

elektronik ortamda detaylı olarak takip<br />

etmelerini sağlamayı, yönetime doğru<br />

analizlerle hızlı karar alma ve tam kontrol


olanağı sunmayı amaçlıyor.<br />

Turizm ve konaklama sektörüne yönelik<br />

olarak üretilen yazılımları ELEKTRAWEB<br />

Otel, ELEKTRAWEB POS Restaurant ve<br />

Klüp Otomasyon Sistemleri, KİMLİKOKUR<br />

kimlik ve pasaport okuma sistemi, iSAFE<br />

İnternet Güvenlik ve Loglama Sistemi,<br />

OPEX Operasyon Yönetimi Sistemi,<br />

REZERVASYONAL online rezervasyon<br />

ve Kanal Yönetimi çözümleridir. Dijital<br />

değişim ve dönüşüm sürecinde turizm ve<br />

otelcilik sektörünün yanında olmaktan<br />

dolayı mutluyuz. Pandemi koşullarıyla<br />

birlikte tüketicilerin en az temasla <strong>hi</strong>zmet<br />

almak istemesi sektördeki dijitalleşmeyi<br />

hızlandırdı.<br />

“Türk turizmiyle sinerji<br />

oluşturuyoruz”<br />

Talya Bilişim olarak çözümlerimizle Türk<br />

turizm sektörümüz ile sinerji oluşturuyoruz.<br />

Sektöre özel olarak geliştirdiğimiz<br />

Elektraweb, sunduğu gelişmiş iletişim<br />

modülleriyle sosyal mesafeye dijital<br />

dönüşüm getiren öncü bir yazılım olarak<br />

öne çıkıyor.<br />

Elektraweb ile konaklama işletmelerinde<br />

teması minimize eden “Temassız Misafir<br />

Uygulamaları” ile hem pandemi için bir<br />

çözüm üretmiş olduk, hem de otellere yeni<br />

kazanç kapıları araladık. Online Checkin,<br />

online rezervasyon, oda kapısının anahtarsız<br />

açılması, otel içinde online satın almalar bu<br />

uygulama üzerinden yapılabildiği gibi, arıza<br />

ve sorun taleplerinin iletimi, anket doldurma<br />

gibi pek çok fonksiyon yine bu uygulama<br />

ile misafirlere sunulabiliyor. Kuşkusuz ki,<br />

teknoloji baş döndürücü bir hızla büyürken<br />

insan odaklı olmak en önemli konudur.<br />

Ayrıca, yeni geliştirdiğimiz elektra<strong>hotel</strong>s<br />

acente platformu ile otellerle acenteleri<br />

birbirine bağlayarak, sektöre önemli<br />

avantajlar sunuyoruz. Acenteler otellere<br />

direk bağlanarak otelin gerçek müsaitlik<br />

durumunu, fiyatlarını görebiliyor ve otelin<br />

belirlemiş olduğu net acente fiyatından hızla<br />

rezervasyon yaptırabiliyorlar.<br />

Pandemi döneminde dijitalleşmenin<br />

ivmesinin birçok sektörde hızla<br />

yükseldiğini biliyoruz. Oteller<br />

de bunların başında geliyor.<br />

Türkiye’deki oteller dijital<br />

dönüşümün neresinde?<br />

Oteller dijital dönüşümü çok iyi okudu,<br />

hızlı şekilde de hayata geçiriyor. Web<br />

teknolojileri maliyetleri düşürürken üst<br />

seviyede güvenlik sağladığı için çok tercih<br />

ediliyor. Mobilite, yapay zeka ve artırılmış<br />

gerçeklik uygulamaları hem fonksiyonellik<br />

sağlıyor hem de otellere ek gelir fırsatları<br />

sunuyor. Otellerimizin önemli bir kısmı<br />

<strong>hi</strong>zmet üretimini dijitale taşımış durumda.<br />

Oda satışı, restoran <strong>hi</strong>zmetleri, muhasebe<br />

“Oteller dijital<br />

dönüşümden en iyi<br />

şekilde faydalanmak<br />

ve adapte olmak için<br />

kıyasıya bir yarış<br />

içindeler. Otellerin<br />

çözüm ortağı olan<br />

şirketlerin de<br />

ürün geliştirme ve<br />

farklılaşmanın hayati<br />

öneme sa<strong>hi</strong>p olduğu<br />

gerçeğinden yola<br />

çıkarak, kullanıcı dostu<br />

kavramını ön plana<br />

alarak ve tüm iletişim<br />

kanallarını açık tutarak<br />

ilerlemeleri gerekiyor.”<br />

ve tüm rezervasyon süreçlerini online olarak<br />

yürütebiliyorlar.<br />

Bunu biraz daha açmak gerekirse;<br />

ürettiğimiz Elektraweb yazılımı, bir<br />

otelin uçtan uca dijitalleşmesini sağlıyor.<br />

Rezervasyon hatta online rezervasyon<br />

ile başlayan süreç, misafirin otel içinde<br />

geçirdiği tüm zaman o ve çıktıktan sonraki<br />

tüm takipler yazılım üzerinden ve birbirine<br />

entegre olarak yapılıyor.<br />

Şu an Electra kullanan Elektraweb kullanan<br />

1.300 otelin hepsi dijital dönüşümünü<br />

tamamlamış durumda. Masaüstü<br />

versiyonunuzı kullanan 4.000 otel ise dijital<br />

dönüşümün diyebilirim ki yüzde 50’sini<br />

geçmiş vaziyette. Geriye ise, buluta çıkmak<br />

web teknolojisini kullanmak kalmış. Zira<br />

masaüstü uygulamalarımızda birbiriyle<br />

entegre çalışan sistemlerdir. Fakat<br />

dijitalleşmenin en önemli kısmı Web’de bulut<br />

teknolojileri dolayısıyla burada hala otellerin<br />

gidecek yolu var.<br />

Dijitalleşme özellikle de pandemi<br />

sonrasında ne kadar yaygınlaştı?<br />

Sürecin, otellerin rekabet gücüne<br />

etkisi nedir?<br />

Pandemi dijital değişim ve dönüşümün hızını<br />

artırdı. Tüketicilerin en az temasla <strong>hi</strong>zmet<br />

almak istemesi belki de en çok <strong>hi</strong>zmet odaklı<br />

olan turizm ve otelcilik sektöründeki dijital<br />

değişim ve dönüşümü etkiledi. Yasaklar<br />

ve kısıtlamaların yanı sıra sosyal mesafeyi<br />

korumak, <strong>hi</strong>jyen kaygısı, dokunmaktan<br />

kaçınmak gibi birçok unsur, misafirlerin tatil<br />

planlarında teknolojik dokunuşları temel<br />

hale getirdi. Sonrasında da tüm dünyada<br />

aşılamanın da etkisiyle birçok önlem<br />

gevşetilirken, turizm ve otelcilikte kafalardaki<br />

soru işaretlerini sunduğu çözümlerle en aza<br />

indirebilenler ön plana geçti.<br />

Dijitalleşme bugün otellerin rekabet gücünde<br />

olmazsa olmaz bir unsur; hem maliyetleri<br />

düşürmek hem verimliliği artırmak hem de<br />

misafiri daha yakından tanıyıp kişiye özel


56<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

<strong>hi</strong>zmet üretebilmek için dijitalleşme hayati<br />

önem taşıyor. Oteller bu dönüşümden en iyi<br />

şekilde faydalanmak ve adapte olmak için<br />

kıyasıya bir yarış içindeler. Otellerin çözüm<br />

ortağı olan şirketlerin de ürün geliştirme<br />

ve farklılaşmanın hayati öneme sa<strong>hi</strong>p<br />

olduğu gerçeğinden yola çıkarak, kullanıcı<br />

dostu kavramını ön plana alarak ve tüm<br />

iletişim kanallarını açık tutarak ilerlemeleri<br />

gerekiyor.<br />

Kullanıcı dostu olmak ve tüm<br />

kanalları açmanın otelcilik<br />

sektörüne sağladığı faydalar<br />

neler? Bu yönüyle otellere ne gibi<br />

tavsiyelerde bulunmak istersiniz?<br />

Kullanıcı dostu olan sistemler hem otel<br />

tarafından hem de misafir tarafından<br />

rahatlıkla kullanılabilir, anlaşılabilir.<br />

Ayrıca özel bir eğitime veya beceriye gerek<br />

yoktur. Sistem kendi<br />

içinde ekranlar vasıtasıyla<br />

yönlendirmeler yapar. Bu<br />

sayede ayrı bir eğitim ya<br />

da bilgiye ihtiyaç olmadan<br />

program kolaylıkla<br />

kullanılabilir.<br />

Oteldeki misafir otele<br />

gelmeden önce, otelde<br />

iken ve çıktıktan sonra<br />

her noktada misafirle<br />

iletişimin devam etmesi<br />

önemlidir. Biz bunu mobil<br />

uygulamalar ve temassız<br />

misafir uygulamalarıyla<br />

gerçekleştiriyoruz.<br />

Online anketler veya tesis<br />

içindeyken sistem üzerinden<br />

verilecek siparişler, otel<br />

ile misafiri her noktada<br />

birbirine bağlıyor. Örneğin<br />

misafir otelde iken yine<br />

otelin uygulaması üzerinden<br />

bir yat turu alabiliyor.<br />

Veya golf sahası için mobil<br />

uygulama üzerinden<br />

rezervasyon yapabiliyor.<br />

Anket doldurduğunda bu<br />

anketin kağıt ortamında<br />

değil de, mobil ortamda<br />

doldurulmasına ve analiz<br />

edilerek misafir ilişkilerine<br />

ulaşmasını sağlıyoruz. Bir<br />

problem varsa misafir daha<br />

otelde iken bu bilgi otele<br />

ulaşmış oluyor.<br />

Talya Bilişim bu<br />

süreçte sektöre ne<br />

gibi çözümler sundu?<br />

Talya, oldukça iyi bir yazılım<br />

ekibine sa<strong>hi</strong>p. Toplam 122<br />

kişiyiz ve personelimizin<br />

yüzde 80’i teknik, ağırlıklı<br />

olarak da 10 yıl ve üzeri<br />

tecrübesi olan yazılım mühendisleri ile<br />

çalışıyoruz. Bu sayede sektörün ihtiyaçlarına<br />

çok hızlı şekilde cevap verebiliyoruz.<br />

Mart 2020’de pandeminin başlamasıyla,<br />

sadece 3 ay gibi bir sürede şirketimiz,<br />

Misafir Temassız Uygulamaları geliştirerek<br />

otellerdeki teması ortadan kaldırıp, ön<br />

büroya uğramaya gerek olmadan check in<br />

yapıp oda kapısının uzaktan açılabilmesini<br />

sağladı. Ve otellerin güvenli turizm ilkelerine<br />

çok hızlı şekilde adapte olmalarına yardımcı<br />

oldu. Ayrıca oteldeki ek <strong>hi</strong>zmetlerin de mobil<br />

uygulama ile satılmasını sağladık.<br />

Dünya turizm-otel endüstrisinde<br />

dijitalleşme nereye gidiyor? Yeni<br />

gelişmeler, sürprizler var mı?<br />

Turizmde gelecek trend öngörülerimizde<br />

kişiselleştirilmiş misafir memnuniyeti, farklı<br />

yaş ve demografik grupların hedeflendiği<br />

tatil konseptleri ile deneyim oluşturmak<br />

anahtar kelimeler olacaktır. Türk turizm ve<br />

otelcilik sektörü bu bilinçle hareket ederek,<br />

insanı odağa koyarak başta ihracat olmak<br />

üzere ekonomideki lokomotif görevini<br />

üstlenmeye devam edecektir. Sektörümüz<br />

dünyada yaşanan ve yaşanacak değişimlerin<br />

hızında ilerlemeye devam edecektir. Dünya<br />

turizm ve otelcilik sektöründe pandeminin<br />

de getirdiği ivmeyle başdöndürücü bir<br />

hıza geçti, bu artarak sürecektir. Yapay<br />

zeka kavramının global anlamda turizm<br />

ve otelcilik sektöründe yerini çok daha<br />

fazla alacağı da görülüyor. Otellerin oda<br />

envanterlerini doğru fiyattan satabilmeleri<br />

ve optimum dolulukla çalışabilmeleri için<br />

fiyat yönetiminde yapay zeka kullanmaya<br />

başladık. Bu artarak devam edecek ve<br />

geleceğin sektörüne damgasını vuracaktır.<br />

Türkiye bilişim teknolojilerinde<br />

dünya ülkeleri arasında nasıl<br />

konumlanıyor?<br />

Türkiye olarak teknoloji üssü olabilecek bir<br />

ülkeyiz. Bunun için öncelikle bakış açımızı<br />

değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.<br />

“Biz ara teknik eleman ülkesiyiz” anlayışı<br />

terk edilmeli. Bugüne kadar gördük ki,<br />

değişim maalesef üst kademelerden<br />

gelmiyor. Teknolojinin baş döndürücü hızı,<br />

kişiler ve özel sektörün her şeye rağmen<br />

gelişime olan açlığı, devletin gecikmeli<br />

destekleri ve düzenlemeleri ile zorlukla<br />

doyuruluyor. Devletin sağladığı desteklerin<br />

koşulları bence aciliyetle gözden<br />

geçirilmeli. Biz bir teknokent firması olarak<br />

bu desteklerden en iyi şekilde yararlanmaya<br />

çalışsak da hala alınacak yollar var.<br />

Teknoloji eğitimlerinin de devlet politikası<br />

olarak ele alınıp kodlama ve basit yapay<br />

zeka uygulamaları gibi konuların ilkokuldan<br />

itibaren müfredata konulması gerektiğini<br />

düşünüyorum. Özel sektöre de iş düşüyor<br />

tabii; bizim gibi teknoloji üreten firmalar<br />

toplumsal sorumlulukların bilincine<br />

varmalı. Etkin staj ve insan kaynağı yönetimi<br />

ile gençler sistemin içine da<strong>hi</strong>l edilebilmeli.<br />

Beyin göçünü engellemek sektörün birincil<br />

amacı olmalı.<br />

Sektöre dönük kalifiye eleman açığı<br />

nasıl kapatılabilir? Gençler sektöre<br />

ne şekilde entegre edilebilir?<br />

Gençler teknolojiye bence çok yatkın.<br />

Meraklı ve araştırmacı... Zaten Z kuşağı<br />

teknolojiye, internete doğmuş olduğu için<br />

çok da şanslı... Sonradan öğrenmediler...<br />

Web teknolojileri onlar için eli-kolu gibi bir<br />

araç... Çok vakıflar, çok kolay öğreniyorlar,<br />

çok kolay kullanıyolar. Yazılım konusunda<br />

çok iyi okullardan, çok iyi mühendisler


yetişiyor. Bizde asıl problem yetişmiş<br />

elemanı tutmak yönünde.<br />

Özellikle pandemi sonrasında sınırlar<br />

açıldığı ve evden çalışmaya başlandığı için<br />

bizdeki personel de son derece yetenekli<br />

ve başarılı olduğundan dünyanın her<br />

noktasına, Avrupa’ya Amerika’ya kolaylıkla<br />

çalışma imkanı bulabiliyor.<br />

Gençlere ya da sektöre yeni gireceklere<br />

en önemli tavsiyem, heyecanlarını takip<br />

etmeleri yönünde olur. İnsan sevdiği, merak<br />

ettiği konuda çok daha hızlı öğreniyor.<br />

Öğrendikleri çok daha kalıcı kalıcı oluyor.<br />

Bu noktada, heyecanla takip etmek ve<br />

çok çalışmak en önemli unsur. Hayal<br />

kurmaktan vazgeçmeyin. Hayallerin gerçek<br />

olduğuna inanıyorum.<br />

Bilişim, teknoloji sektöründe<br />

kadın olmak üzerine neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

Teknoloji dünyası, cinsiyetin en az<br />

önemsendiği alanlardan biri bence.<br />

Online çalışma düzeninin hayatımızdaki<br />

yeri büyüdükçe, proje ve yetenek odaklı<br />

iş süreçleri önem kazandıkça cinsiyetler<br />

daha da anlamsızlaşacak. Ancak pratikte,<br />

yaşadığımız coğrafyanın kadına bakış açısı,<br />

kadınların hızını yavaşlatıyor maalesef. O<br />

nedenle olabildiğince erken yaştan itibaren<br />

analitik düşünmeyi yaşam biçimi haline<br />

getirmek, yenilikleri takip etmek mutlaka<br />

denemek gerekiyor. Hayal kurmak ve<br />

cesaret etmek her şeyin başı… Onun için<br />

hayal kursunlar, yapamazsın diyenleri<br />

dinlemesinler, korkularına değil hayallerine<br />

güç versinler; mutlaka başaracaklardır.<br />

“Ne işin var kurtlar sofrasında?”<br />

Bundan 28 yıl öncesinden bahsediyorum,<br />

erkek egemen sektördeki tek kadın oyuncu<br />

olduğum için “Amazon Kadını”, “ne işin<br />

var kurtlar sofrasında” vb. gibi lafları çok<br />

duyardım. Ama işe odaklı olduğunuzda ve<br />

bir fark oluşturduğunuzda tüm bunlar anı<br />

olarak kalmaktan öte gitmiyor. Sonraki<br />

dönemlerde eğitimli personel bulmak<br />

konusunda sıkıntı yaşadık. Hem ara eleman<br />

hem iyi mühendis istihdamı en önemli<br />

konular oldu. Bunun dışında her sektörde<br />

olduğu gibi, bizim sektörümüzde de ürün<br />

geliştirme ve farklılaşma hayati öneme<br />

sa<strong>hi</strong>p. Fakat her yeni teknoloji hemen<br />

karşılık bulamayabiliyor. Web tabanlı olarak<br />

kurguladığımız ürünlerimizin pazarlama<br />

süreçlerinde bunu <strong>hi</strong>ssediyoruz. Kullanım<br />

alışkanlıklarını yıkma, güvenlik, maliyet<br />

ve dijitalleşme kavramlarını yeniden<br />

yorumlama isteğiniz bazı firmalarda<br />

dirençle karşılaşabiliyor. Bunu aşmanın en<br />

iyi yolu da kullanıcıya sağlanacak faydaya<br />

odaklanmak ve tüm iletişim kanallarını açık<br />

tutarak etkin bir şekilde kullanmak. Biz bu<br />

şekilde önümüzdeki engelleri aştık.<br />

Sosyal sorumluluk bilinci yüksek<br />

birisiniz de. Bağlı bulunduğunuz<br />

oluşumlardan da kısaca söz eder<br />

misiniz?<br />

2018 yılından beri KAGİDER-Türkiye Kadın<br />

Girişimciler Derneği üyesiyim. Kadının<br />

girişmcilik yoluyla ekonomik olarak<br />

güçlenmesini ve toplumda etkin olmasını<br />

hedefleyen bir dernek. Ben de kendi bilgi<br />

ve tecrübem doğrultuda girişimci kadınlara<br />

eğitim ve mentorluk desteği veriyorum. Aynı<br />

zamanda KAGİDER üyesi olarak Gençlik ve<br />

Girişimcilik Strateji Grubu’nda aktif olarak<br />

katkı vermeye çalışıyorum. KAGİDER ve<br />

Boyner Grup ile yürütülen İyi İşler Projesi<br />

kapsamında girişimci kadınlara mentorluk<br />

desteği, Dijital Dönüşüm eğitmenliği ve yine<br />

KAGİDER çatısı altında Google İnisiyatifi<br />

olan #Iam Remarkable Atölyelerinde<br />

kolaylaştırıcı olarak görev alıyorum.<br />

Bundan sonra neler yapmak<br />

istiyorsunuz? İleriye dönük farklı<br />

girişimleriniz olacak mı?<br />

Talya Bilişim olarak öncelikli hedefimiz<br />

tüm çözümlerimizi tamamen web<br />

tabanlı hale getirmek. Elektraweb de<br />

başardığımız bu süreci Medisoft ve<br />

diğer ürünlerimizde de kısa sürede<br />

tekrarlayacağız. Ülkemizin önemli gelir<br />

kaynaklarından biri haline gelen sağlık<br />

turizmine daha fazla eğileceğiz. Uzun bir<br />

süre önce alt yapımızı tamamlamıştık. Artık<br />

pazarın önemli bir aktörü olma yolunda<br />

ilerleyeceğiz. Elektraweb ile yurt dışına<br />

açılmayı hedefliyoruz. Azerbaycan’da<br />

60’a yakın otelde Elektraweb kullanılıyor.<br />

Makedonya, Romanya, Dubai, Mısır,<br />

Pakistan, Belçika, Nijerya, Bulgaristan, Fas<br />

ve Fildişi Sa<strong>hi</strong>lleri’nde yeni dağıtıcılarımız<br />

var. Yurt dışında bugün 100’ün üzerinde<br />

tesis Elektraweb’e geçti. Her ülkede bir<br />

dağıtıcı üzerinden büyümeyi hedefliyoruz.<br />

Öncelikli hedefimiz, Afrika pazarı ve Balkan<br />

ülkeleri. Dünyadaki en büyük otel havuzu<br />

olan Amerika ve Avrupa pazarıyla da elbette<br />

ilgileniyoruz.<br />

Bunların haricinde Elektra markamızı bir<br />

dünya markası haline getirmek en önemli<br />

hayalimiz ve planımız. Bilgi, birikimimi<br />

gençlere daha yoğun aktarabileceğim<br />

alanlar açmayı, çok keyif aldığım dernek<br />

çalışmaları ve mentörlüğü yoğunlaştırmayı,<br />

girişim yolculuğuna yeni başlayan kişilere<br />

destek olmayı arzu ediyorum. Ülkemizin<br />

teknoloji alanında dünyanın en önde gelen<br />

ülkeleri arasında adından söz ettirdiğini<br />

görmek büyük bir onur olacak.<br />

“Pratikte, yaşadığımız<br />

coğrafyanın kadına bakış<br />

açısı, kadınların hızını<br />

yavaşlatıyor maalesef.<br />

O nedenle olabildiğince<br />

erken yaştan itibaren<br />

analitik düşünmeyi<br />

yaşam biçimi haline<br />

getirmek, yenilikleri takip<br />

etmek mutlaka denemek<br />

gerekiyor. Hayal kurmak<br />

ve cesaret etmek her şeyin<br />

başı… Onun için hayal<br />

kursunlar, yapamazsın<br />

diyenleri dinlemesinler,<br />

korkularına değil<br />

hayallerine güç<br />

versinler; mutlaka<br />

başaracaklardır.”


58<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka röportaj<br />

ENDÜSTRIYEL PIŞIRMEDE<br />

PROFESYONELLERIN ÇÖZÜM ORTAĞI<br />

UNOX<br />

1990 yılında İtalya’nın Padova kentinde<br />

kurulan endüstriyel fırın üreticisi<br />

UNOX, sektöre ilk olarak unlu mamul<br />

fırınlarıyla girdi. Devam eden yıllarda<br />

hem ürün kalitesini hem de çeşitliliğini<br />

artırarak unlu mamullerde elde ettiği<br />

büyük tecrübe ve başarıyı gastronomi<br />

alanındaki fırınlarına da yansıtan marka,<br />

günümüzde en son akıllı fırınlar ile en<br />

üst teknolojiyi kullanan ve 120’den fazla<br />

ülkeye İtalya’dan ihracat yapan bir şirket<br />

konumuna ulaştı. UNOX bir fırının %95<br />

oranında kendi üretimi olmasının yanı sıra<br />

tüm bu faaliyetleri ile bir servis sağlayıcısı<br />

olduğunun da altını çizen UNOX (Türkiye)<br />

Müşteri Deneyimi Direktörü Mehmet<br />

Kurkut ile markanın en yeni teknolojilerini<br />

ve büyüme odaklarını konuştuk.<br />

UNOX’un bu yıl müşterileriyle<br />

tanıştırdığı en yeni ürünleri<br />

hangileri?<br />

UNOX, son olarak endüstriyel pişirme<br />

alanında bir ilke imza attı. Mikro dalga<br />

teknolojisini konveksiyonel pişirme<br />

teknolojisi ile birleştirerek Speed.Pro<br />

ürününü ve sıcak tutma kabini olarak<br />

tanımlayacağımız Evereo isimli ürünü<br />

geliştirdi ve piyasaya sundu. Speed. Pro<br />

hem hızlı ısıtma hem de konveksiyonel<br />

pişirme teknolojisi özellikleriyle aynı<br />

alanda iki farklı ürün gereksinimini bire<br />

indirdi. Bu sayede hem alandan hem<br />

de enerji tüketiminden tasarruf ederek<br />

kullanıcılara çok olumlu faydalar sundu.<br />

Evereo ise yemekleri servis sıcaklığında<br />

8 saatten 3 güne kadar bekletme özelliği<br />

sayesinde özellikle zamandan tasarruf<br />

etme konusunda mutfaklara büyük bir<br />

yenilik getirdi. UNOX genel olarak enerji,<br />

zaman ve maliyetlerden tasarruf eden<br />

ürünler üreten bir marka. Bu özellikleri<br />

ile hem kullanıcıya kullanım ile ilgili<br />

hemde işletme sa<strong>hi</strong>plerine maliyet ve<br />

kazanç olarak büyük avantajlar sağlıyor.<br />

Pandemi koşulları tasarımlara ne<br />

şekilde yön verdi? UNOX, HoReCa<br />

kanalında profesyonellere ne tür<br />

ayrıcalıklar sunuyor?<br />

Pandemi koşulları özellikle <strong>hi</strong>jyen ve<br />

servis hızı konusunda büyük ihtiyaçları<br />

beraberinde getirdi. Yiyecek kalitesini<br />

düşürmeden ürünlerin hızlı ve sıcak bir<br />

şekilde servis edilmesi bir zorunluluk<br />

haline geldi. Bu sayede müşterilerin<br />

ihtiyaçlarında en iyi şekilde <strong>hi</strong>zmet<br />

etmeye odaklandı.<br />

UNOX bu noktada hem Speed.Pro hem<br />

de yeni geliştirdiği Evereo sıcak tutma<br />

ürününü pazara sundu. Evereo, fırından<br />

taze çıkan bir ürünü servis sıcaklığında<br />

8 saatten (sıcak bekletme) ve 3 güne<br />

(multiday kullanım) kadar hem ürünleri<br />

bozulmadan <strong>hi</strong>jyenik koşullarda, servis<br />

sıcaklığında muhafaza ediyor. Hem<br />

de mutfağı olmayan yerlerde sıcak<br />

yemek imkanı sunuyor. UNOX, bu<br />

tasarımlarıyla müşterilerin pandemi gibi<br />

zorlu bir döneminde ortaya çıkan farklı<br />

ihtiyaçlarına en iyi şekilde <strong>hi</strong>zmet etmeye<br />

odaklandı.<br />

Bu dönemde fonksiyonellik<br />

noktasında tüketicilerin beklentileri<br />

neler? Marka, bu taleplere ne<br />

oranda karşılık veriyor?<br />

Mutfaklar, birçok lezzet potansiyelini<br />

bünyesinde barındıran yerler. Ancak bu<br />

potansiyelin açığa çıkması pek çok etkene<br />

bağlı. Fırın; işin etiket unsurlarından biri.<br />

Çok sevdiğiniz bir yemeğin en iyi şekilde<br />

pişmesi şart. Bunun için yemeği yapan<br />

kişinin aklındakini yaptığı ürüne en iyi<br />

şekilde yansıtması gerekir. Tüketiciler<br />

işte bu noktada kafaları karışmadan<br />

basit bir şekilde fırına istediklerini<br />

aktarmak istiyor. Bu anlamda UNOX’un<br />

kullanım kolaylığı büyük avantajları da<br />

beraberinde getiriyor. Kullanım kolaylığı,<br />

pek çok yemeği vakit kaybetmeden<br />

pişirme imkanı, fırının kullanıcısına<br />

adeta kılavuzluk yaparak kolayca pişirme


yapmasını sağlaması ve en iyi sonuca<br />

ulaşmaları beklentilere verilen en<br />

lezzetli karşılık.<br />

Sektörde pandemi sonrası öne<br />

çıkan yeni trend ve akımlar<br />

neler?<br />

Özellikle ortak üretim mutfakları<br />

konusunda yeni girişimler söz konusu<br />

ve giderek de artıyor. Burada amaç;<br />

hem optimum maliyetler yakalayıp<br />

en üst faydayı elde etmek hem<br />

de ürünlerdeki standartlaşmayı<br />

sağlamak. Bu ve bunun gibi yeni<br />

oluşumlar ürün çeşitliliğimizinne<br />

kadar haklı olduğunu ortaya<br />

koyuyor. Bugün en küçük büfelerden<br />

yemekhane ve beş yıldızlı büyük otel<br />

mutfaklarına kadar sunduğumuz<br />

ürünler mevcut. İlerleyen dönemlerde<br />

de bundan farklı oluşumlarda ortaya<br />

çıkabilecek yeni ihtiyaçlara cevap<br />

vermek için çalışıyoruz.<br />

Türkiye ve dünyada endüstriyel<br />

fırın sektörünün gelişimini nasıl<br />

değerlendirirsiniz? UNOX olarak<br />

kendinizi bu gelişimin neresinde<br />

görüyorsunuz?<br />

Teknolojinin gelişimi ile tüm<br />

dünyada kullanılan makineler de bu<br />

gelişimden payını alıyor. Değişen ve<br />

gelişen müşteri ihtiyaçlarına en üst<br />

seviyede cevap veren ürünleri çok<br />

hızlı bir şekilde piyasaya sunuyoruz.<br />

Her sene tüm ürün gruplarımızı<br />

güncelliyoruz. Bununla birlikte kombi<br />

ürün segmentinde Cheftop, Bakertop,<br />

konveksiyonel fırın segmentinde<br />

Bakerlux shop.Pro, sıcak bekletme<br />

ürünü Evereo ve hızlı ısıtma ve<br />

pişirme ürün gamında Speed.Pro<br />

ürünlerinden sonra şimdi de sırada<br />

bir devrim yapacak olan mikrodalga,<br />

konveksiyonel pişirme, buharlı pişirme<br />

ve kendinden yıkama özelliklerini<br />

birleştiren, bu alanda dünyadaki ilk<br />

ve tek ürün olan Speed.X mayıs ayı<br />

itibariyle Türkiye pazarına çıkacak.<br />

İşin güzel taraflarından biri de,<br />

internet teknolojisini kullandığımız<br />

ürünler artık cep telefonundan tüm<br />

detayları ile incelenebiliyor. Bu büyük<br />

bir konforu da arkasında getiriyor.<br />

IBAKTECH - Uluslararası Ekmek,<br />

Pasta Makineleri, Dondurma,<br />

Çikolata ve Teknolojileri Fuarı<br />

nasıl geçti? Düşüncelerinizi<br />

öğrenebilir miyiz?<br />

Pandeminin de etkisiyle fuara<br />

önceki yıllara göre az katılım olduğu<br />

görüşündeyim. Buna rağmen büyük<br />

ilgi gördük. Bu tip fuarlar UNOX gibi<br />

sürekli yeni ürün geliştirip piyasaya<br />

sunan firmalar için özellikle de yeni<br />

ürünleri kullanıcılarımıza tanıtmak<br />

anlamında iyi bir fırsat.


60<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

ENDÜSTRIYEL MUTFAK SEKTÖRÜNÜN<br />

IHRACAT LIDERI, BU DEFA DA<br />

ÖZTIRYAKILER<br />

Endüstriyel mutfak sektöründe ihracatın lideri bu defa da değişmedi, ‘İhracatın Metalik Yıldızları’ ödül<br />

töreninde Öztiryakiler bulunduğu iki kategoride de ödüle sa<strong>hi</strong>p oldu.<br />

Her yıl İstanbul Demir ve Demir<br />

Dışı Metaller İhracatçıları Birliği<br />

(İDDMİB) tarafından düzenlenen<br />

İhracatın Metalik Yıldızları Ödül Töreni<br />

30 Mart günü gerçekleşti. ‘İhracatın<br />

Metalik Yıldızları’ ödül töreninde<br />

Öztiryakiler bulunduğu iki kategoride<br />

de ödüle sa<strong>hi</strong>p oldu. Endüstriyel<br />

Mutfak Ürünleri kategorisinde<br />

birinciliğini koruyan Öztiryakiler,<br />

Paslanmaz Çelik Mutfak Eşyası<br />

kategorisinde ise ikinciliğe yükseldi.<br />

Öztiryakiler 1958 yılından bugüne<br />

endüstriyel mutfak sektöründe<br />

1400 çalışanı ile hazırlık, pişirme,<br />

taşıma, bulaşık, soğutucu, açık büfe<br />

ve servis ekipmanları yanı sıra masa<br />

üstü servis ekipmanları, temizlik<br />

ve <strong>hi</strong>jyen sistemleri ve mobil sahra<br />

yaşam üniteleri üretimlerini 140<br />

bin m² modern üretim tesislerinde<br />

gerçekleştiriyor. Yerli ve Milli ürünlerin<br />

üretimiyle 2 binden fazla cihaz, 5<br />

bini aşkın geniş ürün yelpazesiyle<br />

Türkiye’de 4 bölge müdürlüğü, 75<br />

bayi, 118 satış sonrası servis noktası<br />

ve sektöründe ihracat lideri olarak 5<br />

kıtaya doğrudan satış, anahtar teslim<br />

proje desteği veriyor.<br />

Öztiryaki: “<strong>2022</strong>’nin sonunda da<br />

hedefimizi aşacağımızdan <strong>hi</strong>ç<br />

şüphemiz yok”<br />

Endüstriyel mutfak ürünleri sektörü<br />

<strong>2022</strong> yılının ilk üç ayında ihracat<br />

rakamları geçen senenin aynı<br />

dönemine göre %48,0 artarak 3,8<br />

milyar dolarlık ihracatın gerçekleştiğini<br />

aktaran İDDMİB Başkanı Tahsin<br />

Öztiryaki sözlerine şu şekilde devam<br />

etti; “Yılın ilk 3 ayında neredeyse<br />

geçtiğimiz yılın 4 aylık ihracat<br />

rakamını yakalamış durumdayız.<br />

Aynı dönemde ihracatımızı 707 bin<br />

tondan 834 bin tona çıkarmış olmamız<br />

rakamsal artışın sadece hammadde<br />

fiyatlarındaki artışa bağlı olmadığını<br />

da gözler önüne sermektedir. Bununla<br />

birlikte, geçtiğimiz şubat ayında 1,26<br />

milyar dolarla tüm zamanların en<br />

yüksek aylık sektör ihracat rakamını<br />

yakaladık. Aşmayı başardığımız her<br />

ihracat hedefi gibi ihracat hedefimiz<br />

olan 10 milyar doları da hep birlikte<br />

aşarak 2021 yılında 12 milyar doların<br />

üzerinde bir rakama ulaştık. <strong>2022</strong><br />

yılının sonunda da asgari 15,5 milyar<br />

USD’lik hedefimizi aşacağımızdan <strong>hi</strong>ç<br />

şüphemiz yok. Bu başarıları mümkün<br />

kılan 8.000 üyemizin tüm işçi ve<br />

çalışanlarına, Birliğimiz personeline,<br />

bizimle iletişimlerini mesai mevhumu<br />

tanımadan sürdüren kıymetli<br />

bürokratlarımıza, bizleri destekleyen<br />

TİM Başkanımız İsmail Gülle’ye ve bu<br />

yolda bizlerle yürüyen Sayın Bakan<br />

Yardımcılarımıza, Sayın Bakanımıza<br />

ve Sayın Cumhurbaşkanımıza<br />

şükranlarımızı sunuyorum.” dedi.


62<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka röportaj<br />

HÜSEYIN GÜRLER<br />

HEDEF, TÜRKIYE PAZARININ %80’I<br />

Faaliyetlerine 1991 yılında Malatya<br />

üretim tesisinde başlayan Altuntop<br />

Makina, Türkiye’nin yükselen<br />

bir değeri olarak Türkiye ve dünya<br />

pazarlarındaki rekabet gücünü artırıyor.<br />

Unlu mamuller ve ekmek teknolojileri<br />

alanında 31 yıldır sektöre <strong>hi</strong>zmet<br />

sağlayan firma; pişirme ve endüstriyel<br />

ekipmanların yanı sıra pişirme öncesi<br />

hazırlık makineleri, ekmek pişirme<br />

fırınları, katlı ekmek fırınları, pasta<br />

fırınları, kaldırma ve devirme makinesi,<br />

mikserler, yoğurma, baklava hamuru<br />

açma makinası ve kesme-tartma<br />

makineleri üretimiyle sektöre değer<br />

katıyor.<br />

Altuntop Isı ve Makina Sanayi olarak,<br />

22 bin metrekarelik kapalı alanda 180<br />

kişilik uzman personeli ve yurt dışında<br />

400 kişilik kadrosuyla faaliyet gösteren<br />

firma, üretimde son teknoloji CNC<br />

kontrollü endüstri 4.0 uyumlu birbirine<br />

entegre işleme merkezleriyle sektöre<br />

standart kalite üretimi konusunda<br />

sıfır hata politikasıyla <strong>hi</strong>zmet sağlıyor.<br />

Firmanın Malatya üretim tesisine ek<br />

olarak İstanbul’da bir adet showroomu<br />

ve Hollanda’da yaklaşık 15 yıldır<br />

faaliyette olan bir genel merkezi<br />

bulunuyor.<br />

Bugün 112 ülkeye ihracat yapan global<br />

bir firma unvanına erişen Altuntop<br />

Makina’nın ağırlıklı Avrupa ülkelerine<br />

ihracat gerçekleştirdiğini ve ülkemize<br />

döviz kazandıran bir firma olduğunun<br />

altını çizen Altuntop Makina Türkiye<br />

Satış Müdürü Hüseyin Gürler ile şirketin<br />

Türkiye ve dünya pazarlarına yönelik<br />

hedeflerini ve önümüzdeki döneme dair<br />

büyüme odaklarını konuştuk.<br />

Bu yıla hangi ürün gruplarıyla<br />

girdiniz? Yılın üretim stratejisini ne<br />

şekilde belirlediniz?<br />

Bünyemizde endüstriyel makine<br />

gruplarımız mevcut. Endüstriyel pişirme<br />

fırınları ve taş tabanlı fırınlar grubunda<br />

da <strong>hi</strong>zmet veriyoruz. Aynı zamanda<br />

imalat bölümümüzde endüstriyel mobil<br />

mikser, hamur yoğurma, hamuru<br />

aktaran kesme makinesine deviren<br />

devirme makineleri gibi üretimlerimiz<br />

yer alıyor. Biz mahalledeki butik bir<br />

fırının da, kombine ekmek fırınları<br />

dediğimiz endüstriyel ekmek fırınlarının<br />

da güçlü bir çözüm ortağıyız.<br />

Teknoloji ve Ar-Ge’ye yönelik<br />

çalışmalarınızdan bahseder<br />

misiniz?<br />

Firmamız kurumsal bir yapı ile<br />

hem ulusal hem de uluslararası<br />

çalışmalar yürütmektedir. Üretimin her<br />

aşamasında kaliteden vazgeçmemesi,<br />

sektöründeki yenilikleri yakından takip<br />

etmesi, müşterilerin ihtiyaçlarına<br />

hızlı çözümler sunabilmesi hedefiyle<br />

kalite ve güvende tek adres olmayı<br />

başarmıştır. Firmamızda bulunan AR-GE<br />

departmanı sürekli olarak teknolojik<br />

düşünce ve inovasyon kuralları da<strong>hi</strong>linde<br />

müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için<br />

çalışmalar yapmakta, her türlü imkan<br />

ve <strong>hi</strong>zmeti müşterilerine sunmaktadır.<br />

Teknolojinin son imkanlarını kullanarak<br />

CNC işleme merkezleri ve CNC<br />

kontrollü endüstri 4.0 uyumlu birbirine<br />

entegre işleme merkezleriyle ve<br />

Avrupa standartlarında çizim programı<br />

kullanılmadan üretim parkuruna<br />

alınmıyor. Bu şekilde unlu mamul<br />

ve ekmek fırınları ekipmanlarında<br />

müşterilerin ihtiyacını karşılayabilecek<br />

her türlü <strong>hi</strong>zmeti vermektedir.<br />

Dolayısıyla AR-GE bünyemizde güçlü bir<br />

mühendis kadromuz mevcut.


Ar-Ge Merkezi ne tür bir işleyişe<br />

sa<strong>hi</strong>p? Bunu biraz daha açabilir<br />

misiniz?<br />

Ar-Ge Merkezimiz ilk başta sahadaki<br />

müşterilerimizi dinliyor. Müşterinin<br />

istekleriyle birlikte sektördeki<br />

gelişmeleri inceliyor. Dünyada bu iş nasıl<br />

gidiyor, bu işi en iyi yapan rakiplerimiz<br />

kimler soruları doğrultusunda detaylı<br />

incelemeler yapıyor. Mühendislerimiz<br />

çalışmaları sonucunda makinelerimize<br />

bu yeni özellikleri ekleyerek hem<br />

müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre<br />

üretim yapmış oluruz hem de<br />

rakiplerimizin önüne geçeriz diye<br />

ön bilgi veriyor. AR-GE Merkezimiz<br />

de bu yöntemler ile bugün piyasaya<br />

sürdüğümüz makinelerin üretimini<br />

gerçekleştiriyor.<br />

Türkiye’de bağlı bulunduğunuz<br />

kulvarın gelişimini nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz? Avrupa<br />

ülkeleriyle rekabet gücünüz ve<br />

potansiyelleriniz nelerdir?<br />

Açık konuşmak gerekir ise, biz haddimizi<br />

biliyoruz. Ancak dünyada bu işi yapan<br />

firmalarla başa baş rekabet edebiliyoruz<br />

ve kendimizi üst sıralarda görüyoruz. En<br />

iyi firmalarla aynı kalitede olduğumuzu<br />

öngörüyoruz. Bu yorumları da aslında<br />

biz değil, müşterilerimiz yapıyor.<br />

Bizim hedeflerimiz ve hayallerimiz<br />

var. Dünya, Birleşmiş Milletlere bağlı<br />

195 ülkeden oluşuyor. Ağırlıklı olarak<br />

Avrupa ülkelerinde çok iddialı ve güçlü<br />

konumdayız. Diğer ülkelerde de bu<br />

başarıya ulaşmak için çalışıyoruz.<br />

Türkiye unlu mamul pazarında çok<br />

ileri seviyede. Ülkemizde ekmekçilik ve<br />

ekmek makineciliği dünya standardının<br />

çok üstünde. Biz de bu pazarın %80’ine<br />

sa<strong>hi</strong>p olmak istiyoruz. Bu doğrultuda<br />

kalite, teknoloji ve her gün yükselen<br />

markamızla Türkiye pazarının tercih<br />

edilen firması olmayı amaçlıyoruz. Bu<br />

amaç uğruna gecemizi gündüzümüze<br />

katarak var gücümüzle mücadele<br />

ediyoruz.<br />

Bu yıla dair planlamalarınız,<br />

büyüme odaklarınız nelerdir?<br />

Gündeminizde yeni yatırım planları<br />

var mı?<br />

Türkiye’nin yükselen değeri Altuntop<br />

sloganıyla hareket ediyoruz. Bunun<br />

için var gücümüzle çalışıyoruz. İhracat<br />

yaptığımız ülkelere yenilerini ekleyip<br />

bu anlamda ülke ekonomisine katkıda<br />

bulunmak istiyoruz.<br />

Yatırım planlarımıza gelir isek; Biz<br />

Altuntop olarak kimsenin krizden dolayı<br />

zarar görmesini istemeyiz. Firma olarak<br />

yerli veya yabancı herhangi satın alma<br />

veya birleşme gibi düşüncemiz yok.<br />

Kendi öz varlıklarıyla büyüme hedefi<br />

olan bir şirketiz. Kendimizi Türkiye’nin<br />

yükselen değeri olarak adlandırıyoruz ve<br />

inşallah bir gün başarırız. “Türkiye’nin<br />

yükselen değeri Altuntop” sloganıyla<br />

hareket ediyoruz.<br />

Bu iş için hedeflerimiz var. Biraz önce<br />

de belirttiğim gibi, bu yılki hedefimizde<br />

Türkiye pazarının %80’ine sa<strong>hi</strong>p olmak<br />

var. Müşterilerimize bunu dedirtmek<br />

ve onları buna inandırmak adına çok<br />

sıkı çalışıyoruz. Ürettiğimiz ürünleri her<br />

geçen gün geliştirerek ilerliyoruz.<br />

Gelecek dönem için ise, fabrikamızın<br />

kapalı alanlarını büyütüyoruz.<br />

Fabrikalarımızdaki CNC kontrollü ve<br />

endüstri 4.0 uyumlu birbirine entegre<br />

işleme merkezleri ile üretim hatlarına<br />

ilave teknolojik yatırımlar yapıyoruz.<br />

İhracat hedeflerinizden de biraz<br />

bahseder misiniz?<br />

Türkiye pazarında da tanınan ve aktif<br />

firmalardan bir tanesiyiz. Dünya<br />

pazarlarında da yaklaşık olarak 112<br />

ülkeye ihracat gerçekleştirerek ve<br />

özellikle Avrupa ülkelerine yapmış<br />

olduğumuz ihracatla ülkeye döviz<br />

kazandıran global bir firmayız. Una<br />

suyun değdiği ve ekmeğe dönüştüğü<br />

birçok ülkede unlu mamul ve ekmek<br />

fırını ekipmanları teknolojimizle <strong>hi</strong>zmet<br />

vererek faaliyet gösteriyoruz. Ağırlıklı<br />

olarak Avrupa ülkelerinde ihracatımız<br />

daha yüksek. Önümüzdeki süreçte<br />

ihracat yaptığımız Avrupa ülkelerine<br />

yenilerini ekleyip bu anlamda ülke<br />

ekonomisine de katkıda bulunmak<br />

istiyoruz. Hedefimiz, dünya pazarındaki<br />

birçok ülkede varlık gösterebilmek.<br />

IBAKTECH Fuarı nasıl geçti?<br />

Beklentilerinizi karşılayan bir fuar<br />

oldu mu?<br />

IBAKTECH, güzel geçti. Çok iyi<br />

hazırlanmıştık ve standımızda değerli<br />

misafirlerimizi ağırladık. Fuar sayesinde<br />

demo ürünler ile yeni trend unlu<br />

mamul ürünlerini gelen misafirlerimize<br />

tattırma fırsatımız oldu. Aynı şekilde<br />

değerli şefleri standımızda konuk ettik.<br />

Baklava Hamur Açma Makinası ile<br />

hamuru fuar alanında açmak suretiyle<br />

baklava pişirme işlemini gerçekleştirdik.<br />

Sektörümüze kolaylıklar sağlayan<br />

teknolojik ürünlerimizi fuar alanında<br />

demo üzerinden gösterme fırsatı elde<br />

ettiğimiz için ayrıca mutluyuz.


64<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka güncel<br />

Karaca 2030 hedefini genç<br />

MİAD’da açıkladı<br />

Prof. Dr. İlhan Erdoğan Konferans<br />

Salonu’nda gerçekleştirilen<br />

Malatyalı İş Adamları Derneği<br />

(MİAD) Geleneksel ve Dijital<br />

Satışta Marka Olmanın Sırları<br />

Toplantısı’nın konuğu Karaca Grup<br />

CEO’su Fatih Karaca oldu. Grubun<br />

faaliyetleri ve ekonomik gelişmeler<br />

hakkında bilgi veren Karaca, başarı<br />

<strong>hi</strong>kâyesini misafirlerle paylaştı.<br />

Karaca’nın dünyada alanında<br />

en büyük 20 firmadan biri olduğunu söyleyen Karaca,<br />

“Almanya'da ve İngiltere’de operasyonlarımız var. Bizim<br />

amacımız 2030’da en iyisi olmak. Bunun için de 2028’de,<br />

2025’te ne yapmamız gerek? Biz bunları araştırıyor ve ona<br />

göre hedefler koyuyoruz. Mesela <strong>2022</strong> planlarını çoktan<br />

yaptık. “Almanya'da şu kadar mağazamızda olacak. Toplam<br />

ciromuzun şu kadarı e-ticaretten gelecek’ dedik. Bunları<br />

gerçekleştirmeye çalışıyoruz” dedi. Markanın kazandığı<br />

ödüller ve sosyal sorumluluk projelerinden de bahseden<br />

Karaca, “Türkiye’de en fazla tasarım ödülü alan şirketlerden<br />

biri. Tasarladığımız fincanların gelirleri de UNICEF’e gidiyor.”<br />

diye konuştu.<br />

Kütahya Porselen<br />

ve TODEV’den<br />

anlamlı iş birliği<br />

Kütahya Porselen, Ressam İsmail Acar imzalı<br />

“MAVİ YALNIZLIK” fincan serisi ile sadece<br />

2 <strong>Nisan</strong> Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde<br />

değil, 365 gün otizmli çocuk ailelerinin yanında. Onların kalabalıklar içindeki<br />

yalnızlığına, dik durma çabalarına 365 gün boyunca ortak olmayı hedefleyen<br />

Kütahya Porselen, TODEV (Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı) ile anlamlı<br />

bir iş birliğine imza attı. İş birliğinin imza töreninde bir araya gelen Kütahya<br />

Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, TODEV Başkanı Arzu<br />

Gökçe ve Ressam İsmail Acar otizmli çocukların ailelerinin çabalarına ve<br />

yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Sema Güral Sürmeli ise konuşmasında şunları dile getirdi: “Otizm farkındalığını<br />

hep beraber bir kez daha dile getirelim istedik. Mavi Yalnızlık serisinin gelirini<br />

otizmli ailelere destek olarak sunacağız. Tüm olumsuz şartlara rağmen,<br />

kalabalıklar içinde eğilmeden, dimdik duran otizmli çocukların ailelerinin<br />

yaşadıkları sıkıntıların farkındayız. Anlayış ve hassasiyet gösterilmediği<br />

durumlarda aileler, çocukları evlerinden çıkartma konusunda sıkıntı yaşıyorlar.<br />

Biz ne kadar onları kendi evladımız gibi görüp kanat gerersek çocuklarımız<br />

kendilerini daha mutlu, huzurlu <strong>hi</strong>ssedecekler.”<br />

Korkmaz yarım asrı<br />

geride bıraktı<br />

Paslanmaz çelik<br />

mutfak gereçleri ve<br />

elektrikli ev aletleri<br />

alanında Türkiye’nin<br />

önde gelen üretici<br />

markalarından Korkmaz,<br />

8-13 Mart tarihleri<br />

arasında Antalya’da 7.<br />

Bayi Toplantısını gerçekleştirdi. Sektörde bu yıl yarım asırı<br />

geride bırakan Korkmaz, iş ortaklarıyla birlikte 50.yaşını<br />

kutladı. Satış ekiplerinin ağırlandığı organizasyonun ilk<br />

yarısında; değerlendirme toplantılarıyla birlikte yeni ürünler<br />

tanıtıldı, yüksek satış gerçekleştiren ekipler ödüllendirildi.<br />

Organizasyonun bayilere yönelik diğer bölümünde ise;<br />

geçtiğimiz yılın sektör araştırmaları bayilere anlatıldı, sektör<br />

ve genel çalışmalar hakkında bilgi verildi. Yeni ürünler de<br />

detaylı olarak incelendi. Korkmaz’ın 50. yılının kutlandığı bayi<br />

toplantısında Korkmaz Ceo’su Kerim Korkmaz, satış ekibine ve<br />

bayilere özel bir sunum yaptı. Sunum sonunda ise, markanın<br />

günümüze uzanan başarı öyküsü özel bir filmle davetlilere<br />

izletildi.<br />

Tulu Porselen <strong>2022</strong> yatırım<br />

faaliyetlerinde hız kesmiyor<br />

Türkiye’nin önde gelen porselen üreticilerinden biri olan Tulu Porselen,<br />

<strong>2022</strong> yılı için planlandığı yatırım faaliyetlerini devreye aldı. Bu kapsamda<br />

faaliyetlerin ilk ayağı olarak, nisan ayı içerisinde yeni fırın, yeni şekillendirme<br />

ve sırlama hatları üretimlerine başlayacak olan porselen markası, üretim<br />

kapasitesinde yüzde 50’lik bir artış sağlamayı öngörüyor. Bununla beraber<br />

porselen ürünlerin kenarına uygulanan altın yaldız işçiliğinde kaliteyi ve<br />

kapasiteyi artırmak üzere otomasyona geçiş projesinde de son aşamaya<br />

gelindiğini açıklayan Tulu Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kılınç,<br />

deneme üretimlerini de başlattıklarını duyurarak şöyle devam etti: “Mevcut<br />

dijital baskı prosesimiz ile birlikte yürüttüğümüz transfer baskı prosesimizi<br />

de geliştirmek için transfer baskıda kullanılan baskıların üretildiği tesisimizi<br />

geçtiğimiz mart ayında devreye aldık. Bu tesiste üretilen transfer baskılar<br />

ile hali hazırda yaptığımız transfer baskıların baskı kağıtlarını da bu yeni<br />

tesisimizde üretebilecek hale gelmiş olduk.” Kılınç, üretim alanındaki<br />

yatırımların yanında yönetim ve karar destek sistemlerinde de planlanan<br />

yatırım projelerinin devam ettiğini ifade ederek, “Sektöründe ülkemizin lider<br />

yerli ERP yazılım firması ile yapılan anlaşma ile tüm süreçlerimizde ERP<br />

sistem kurulumu ve adaptasyonu ile başlayan dijital dönüşüm yolculuğumuz<br />

<strong>2022</strong> yılında da hızla sürmektedir.” diye konuştu.


66<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

SEMPATIK<br />

DEĞIL,<br />

GURURLU<br />

ŞEF<br />

CLAUDIO<br />

CHINALI<br />

Eataly İstanbul’un Executive Şefi. Genetik mühendisi<br />

Mantovalı babayla, Modenalı hostes annenin üçüncü<br />

erkek çocuğu. Almanya’da doğan iki ağabeyin<br />

aksine o bir Napolili. Çocukluğunda bir miktar Amerika<br />

ve Belçika’da da yaşamışlığı var. Kuzeyli babanın güneyli<br />

anneden daha iyi yemek pişirdiği bir evde, yöresel<br />

yemeklerin içinde kök salan bir mutfak <strong>hi</strong>kayesi onunkisi.<br />

Ne var ki, 13-15 yaşlarına gelene dek yemek yapmakla<br />

ilgili tek bir hatırası, hevesi yok! Claudio C<strong>hi</strong>nali’nin aklında<br />

o yıllarda en çok fen, matematik okumak; mühendis ya<br />

da doktor olmak var. Öyle ya, ağabeylerden bir tanesi<br />

ilaç mühendisi, bir diğeri kalp doktoru. İtalyan şef de<br />

bu aile geleneğini bozmayarak Napoli Üniversitesi’nde<br />

Telekomünikasyon Mühendisliği üzerine eğitim alıyor.<br />

Ancak matematiği çok sevmek de ona yetmiyor, ne yapsa<br />

tat alamıyor çünkü.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

“Aşçı olmaya <strong>hi</strong>ç cesaretim yoktu”<br />

Bunlar İtalyan Şef Claudio C<strong>hi</strong>nali’nin mutfak <strong>hi</strong>kayesinin<br />

daha başlangıç evreleri. 18 yaşına geldiğinde geleceğiyle<br />

ilgili kararlar almak pek bir zorluyor onu. Bir tarafta<br />

ailesinin ve çevresinin baskısı, diğer tarafta yemek yapmaya<br />

artan ilgi ve merakı ile bocalıyor. “Aşçı olmak istiyordum<br />

ama bir türlü cesaret edemiyordum.” diyen C<strong>hi</strong>nali’nin bu<br />

akıl karışıklığı ailecek tanıdıkları Michelin yıldızlı şef Igles<br />

Corelli ile yaptığı kısa konuşmayla son buluyor. Şef Claudio,<br />

o birkaç dakikalık sohbeti şu sözleriyle anımsatıyor: “Igles<br />

Corelli, benimle tek bir bilgi paylaştı. ‘Claudio bak, bu<br />

meslek farklı. Aşçılık sadece yaprakları koymak, dekor


yapmak işi değil. Belki 12 saat balık temizlemek,<br />

bazen bir hafta boyunca patates soymak demek.<br />

Neresi olduğu önemli değil, sen git herhangi bir<br />

yerde 8 ay, 1 sene çalış, sonra beni ara.”<br />

Bu tavsiye üzerine, kendi deyişiyle milyon tane<br />

basit restorana cv gönderiyor. O beklediği cevap<br />

ise, doğup büyüdüğü şe<strong>hi</strong>r Napoli’deki basit bir<br />

bistrodan geliyor. C<strong>hi</strong>nali, salata ve şarküteri<br />

tabakları hazırlayan iki aşçıdan biri oluyor artık.<br />

Sekiz ayı türlü zorluklarla geçiyor ama Igles’in<br />

nasihatlerine de birebir uymayı ihmal etmiyor.<br />

Kendisine tavsiye edilen sekiz aylık süre dolar<br />

dolmaz Cortelli’yi aradığını ve “Şef, sekiz aydır<br />

burada çalışıyorum ve bu meslekte devam etmek<br />

istiyorum.” dediğini hatırlatan C<strong>hi</strong>nali, bu sayede<br />

Cortelli’nin 1 Michelin yıldızlı restoranındaki<br />

stajyerlerden biri olmaya da hak kazanıyor. Altı ayı<br />

maaşsız, 80-90 saatlere varan mutfak mesaileri<br />

ile geçiyor ama <strong>hi</strong>ç şikayet etmediğini söylüyor.<br />

Faydalı bir okul olarak görüyor işin özü. Hatta<br />

altı aylığına girdiği mutfaktan neredeyse bir yılı<br />

doldurarak ayrılıyor.<br />

Napolili şef, hemen arkasından bir başka Michelin<br />

yıldızlı restorana giriyor ama orasıyla da kimyası<br />

pek uyuşmuyor. Arquade ise şefin gerçek<br />

mutluluğu yakaladığı mutfaklardan biri oluyor. O<br />

kadar ki, iki buçuk yılda ızgara şefliğinden pastane<br />

şefliğine, hatta sous şefliğe kadar rütbe yükseltiyor.<br />

Napoli’den İstanbul’a…<br />

Şef Claudio, mesleki yaşamında her bir ayrıntıyı<br />

incelikle tasarlayan biri. Hatta İstanbul’a<br />

gelmeden, yurt dışındaki mutfaklarda 1-2 yıl<br />

deneyim kazanmak gibi bir planı da olmuş hep.<br />

Aklındaysa sadece üç mutfak: Türkiye, Lübnan,<br />

Londra. Dinler ayrı olsa da, birbirine benzeyen<br />

yemek ve yaşam kültürleriyle insanların bir sofra<br />

etrafında bütünleştiği bir mutfak hayal etmiş.<br />

Mutfağın birleştiren, yakınlaştıran ve yumuşatan<br />

gücüne sonuna kadar inanmış. Nitekim C<strong>hi</strong>nali’nin<br />

bakış açısıyla gastronomi, politik sınırlarla<br />

ayrıştırılacak bir dünya olmamış <strong>hi</strong>ç. “Nasıl ki<br />

Claudio C<strong>hi</strong>nali tam bir inovasyon<br />

müptelası. Eataly’de en kaliteli<br />

İtalyan yemeklerini sağ elinde<br />

yöresel reçeteler, sol elinde<br />

inovatif malzemelerle kusursuzca<br />

harmanlayacak ustalıkta üstelik de.<br />

“İnovasyonsuz yöresel de olmuyor,<br />

kültür de.” vurgusuyla mutfakta<br />

yenilikçi bakış açısını ortaya koyan<br />

C<strong>hi</strong>nali, bu yolculuğu boyunca<br />

mutfağını salt yöresel ve kültürel<br />

yemek mirasına yaslamayıp, her<br />

daim yeniyle harmanlamayı ilke<br />

edinen bir şef olmuş. Tersine bir<br />

imajın yanlışlığına da değinmeden<br />

geçmek istemeyen Şef Claudio,<br />

imambayıldı örneğiyle görüşünü şöyle<br />

destekliyor:“İmambayıldı da ilk yapan<br />

için inovatif bir yemekti. Her zaman<br />

var mıydı, yoktu tabii. Onu bir gün bir<br />

aşçı yaptı. Yeni bir yemekti ve tuttu.<br />

Kopyalanarak yemek kültürlerinin<br />

içine girdi. İnovasyonsuz yemek de<br />

olmuyor, kültür de. Onun için ben<br />

İtalyan yemekleri yaparken yöreselliği<br />

sağ elle tutuyorum. Ama sol elle de<br />

inovasyon ve yeni gelen malzemeler ile<br />

birlikte yol alıyorum.”


68<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

Mutfakta kural tanımayan Şef Claudio,<br />

tabakta orijinal lezzeti <strong>hi</strong>ssettirmeye<br />

odaklı çalışıyor. Et pişiriyorsa lezzetini<br />

yoğun bir sosla öldürmemeye gayret<br />

ediyor. Çeşit çeşit mevsim sebzeleri<br />

ile hazırlanmış yemeğin yanı sıra leziz<br />

bir ekmek ve 2-3 çeşit peynir şefin<br />

favorileri arasında geliyor. C<strong>hi</strong>nali,<br />

İtalyan ve Türk yemeklerinin dışında<br />

Uzakdoğu’nun çiğ ve sotelenmiş<br />

sebzelerine, hafif tütsülenmiş tatlı-ekşi<br />

soslarına ve susam yağlı lezzetlerini<br />

çok seviyor. Vietnam çorbasına ise<br />

bayılıyor.<br />

Edirne’de Yunanistan ile çizilen net sınırlar, söz<br />

konusu Balkan yemeklerinin göçü olunca hudut<br />

tanımıyor... Artvin sofralarında Rus yemekleri bir<br />

Karadeniz mutfağı kadar hüküm sürüyor ise, bu<br />

gastronominin politik dengeleri aşan gücünden<br />

değil de, başka neden olabilir ki?” diye de ekliyor.<br />

İşte şef tam da bu bakış açısıyla, 2009 yılında The<br />

Ritz-Carlton Hotel’in davetine kayıtsız kalmayarak<br />

İstanbul’un yolunu tuttuyor. İstanbul’a gelirken<br />

hayaller Mısır, Casablanca… Hayatlar, tek bir<br />

şehrin içinde bin tane şehrin kurulu olduğu<br />

İstanbul! Onu şaşırtan, şoke eden İstanbul!<br />

Çok beğeniyor, hatta İstanbul’a yerleşmeye bile<br />

karar veriyor. Devamında talihsiz bir restoran<br />

deneyiminden sonra Borsa Lokantaları ile<br />

tanıştığını anlatıyor. İşveren aile onun için büyük bir<br />

şans oluyor. Nitekim aşçılık mesleğini en iyi şekilde<br />

yapmanın yolunun sadece iyi yemek yapmaktan<br />

geçmediğini, mutfakla birlikte pazarlama, ticaret<br />

ve insan kaynakları konusunda da yetkinlik<br />

kazanmanın avantajlarını ilk onlardan öğreniyor.<br />

“Onlara gerçekten hayat boyunca teşekkür etmem<br />

lazım.” demeyi de kendine bir borç biliyor.<br />

2013’ten bu yana Eataly mutfağında<br />

Claudio C<strong>hi</strong>nali, 2013 yılından bu yana ise Zorlu<br />

Center’deki Eataly’nin başında. “Dünyada 25 adet<br />

mağazaya sa<strong>hi</strong>p olan Eataly, en kaliteli İtalyan<br />

yemeklerini hem tüketip hem ürünlerini satın<br />

alıp hem de yedikleriniz hakkında bilgi sa<strong>hi</strong>bi<br />

olabileceğiniz bir işletme.” sözleriyle yatırımı<br />

özetleyen C<strong>hi</strong>nali’ye Eataly ile ilgili son gelişmeleri<br />

soruyorum. Şöyle anlatıyor: “Pandemi döneminde<br />

marketimizi yeniledik. Pastane grup açtık. Çok<br />

da iyi gidiyoruz. Dondurma reyonu ekledik. Peynir<br />

tarafında çok yeni ürünler yapıyoruz. Ama en<br />

büyük değişiklik olarak Terrazza Italia’yı açtık.<br />

Menümüzde İtalyan geleneğinden süzülüp<br />

gelen ve Türkiye'de yerelin çeşitliliğiyle birleşen<br />

tariflere yer veriyoruz. Fine dining konsepte sa<strong>hi</strong>p<br />

bir restoran ama İtalya’nın yöresel yemeklerini<br />

yeni tekniklerle hazırlayarak misafirlerimize<br />

sunuyoruz.”<br />

“Türk şefler, yurt dışına çıkmaya<br />

korkmamalı”<br />

Sağlıklı ve leziz tatlarıyla dünyanın en popüler<br />

mutfakları arasında ilk sıralarda gelen İtalyan<br />

mutfağını bunca sevdiren özelliklerine geçiyoruz<br />

bu defa da. Biliyorum ki, Napolili şefin ağzından<br />

çıkacak sözler birer altın değerinde. Ne de olsa<br />

yalnızca peynirleri, şarapları, sosları ve teknikleriyle<br />

değil, tüm dünya mutfaklarına ihraç ettiği şefleriyle<br />

de rüştünü ispatlamış bir kültürün temsilcisi o. Bu<br />

bakımdan Türk mutfağının markalaşma yolunda<br />

attığı adımlara yorumu ve bakışı büyük önem<br />

taşıyor.<br />

Şef Claudio’ya göre Türk gastronomisi son<br />

yıllarda başarılı bir performans ortaya koyuyor.<br />

Oysa şefin kanaatine göre, daha iyisini başarmak<br />

da mümkün. C<strong>hi</strong>nali’nin, Türk gastronomisinin<br />

gelişimi ve markalaşmasıyla ilgili<br />

en dikkat çeken yorumlarından<br />

bir tanesi, Türk şeflerle ilgili.<br />

“Türk şefler, yurt dışına çıkmaya<br />

korkmalılar. Bazen korkuyorlar.<br />

Burada kalmayı tercih ediyorlar.<br />

Biraz daha cesaretli olmaları lazım.”<br />

görüşünü açık yüreklilikle savunan<br />

C<strong>hi</strong>nali için Türk şeflerin yurt<br />

dışında birleşmeleri de bir o kadar<br />

önem taşıyor. “Yurt dışında çalışan<br />

Türk şefler daha fazla birleşmeli,<br />

birleşmiş bir imaj çizmeli. Birlikte<br />

toplantılar yapmalı. Biz beş şefiz,<br />

neye ihtiyacımız var? Urfa biberi,<br />

Antep fıstığı, ezine peyniri, fındık, çay.<br />

Bu sayede yavaş yavaş bir piyasanın<br />

da oluştuğunu görecekler.” diyor.<br />

“Biz İtalyan şefler hep<br />

beraberiz”<br />

Tıpkı kendi gibi yurt dışındaki<br />

mutfaklara ömür adayan İtalyan<br />

meslektaşları gibi. Kendi de da<strong>hi</strong>l,<br />

yurt dışında yaşayan tüm İtalyan şeflerin birbiriyle<br />

sürekli bağlantı halinde olduğunu anımsatan<br />

C<strong>hi</strong>nali, “Biz sürekli konuşuyoruz, aramızdaki<br />

bağlantıyı <strong>hi</strong>çbir şekilde koparmıyoruz. Çok da iyi<br />

arkadaşlarız. Ama hep birleşik gösteriyoruz.” diyor.<br />

Üstelik şefin bu altını çizdiği bütüncül yaklaşımı<br />

sadece şefler dünyasını da kapsamıyor. “İçeride de<br />

durum aynı. Bazen şe<strong>hi</strong>r şe<strong>hi</strong>r söylüyorlar. Antep<br />

en iyi Türk mutfağı. Ondan sonra Hatay geliyor.<br />

Ondan sonra İzmir geliyor. Ama zeytinyağında daha<br />

iyi. Hayır. Benim en iyi. Bu yarışma değildir. Bizde<br />

herkes beraberdir. İşte bu güçlü bir gastronomidir.<br />

İşte bu sebeple de sanıldığı gibi biz İtalyan şefler<br />

sempatik değil, yurt dışı mutfaklarda çalıştığımız<br />

için mutlu ve gururluyuz. Çünkü bizler nihayetinde<br />

bir gastronomi elçisiyiz.” diye konuşuyor.<br />

“Türk mutfağının tek eksikliği,<br />

vizyon”<br />

Eataly İstanbul’un Executive Şefi C<strong>hi</strong>nali ile<br />

söyleşimize Türk mutfağı ile devam ediyoruz.<br />

Şefe göre, Türk mutfağının tek eksikliği, vizyon.<br />

“Yoksa başka bir eksiklik yok. Bana söylüyorlar,


‘Türkler yapamıyor, iletişimleri zayıf.’ diye. Ama<br />

buna <strong>hi</strong>ç inanmıyorum.” şeklinde konuşan C<strong>hi</strong>nali,<br />

ürüne inancın önemine vurgu yaparak, “Ben Türk<br />

ürünlerine çok saygı gösteriyorum ve gerçekten<br />

mutlulukla kullanıyorum. İçeride kullandığım<br />

İtalyan malzemelerin de en iyisi olduğunu<br />

düşünüyorum. Ama bu şu demek değil, ben kendi<br />

ürünlerimi kullanırken seninkiler kötü. Hayır, <strong>hi</strong>ç<br />

alakası yok. Ben gururla İtalyan malzemelerini<br />

kullanıyorum.” diyor.<br />

Hazır söz vizyondan açılmışken, peki nedir, bir<br />

mutfağı vizyoner yapan yaklaşımlar? “En iyi peynir<br />

hangisi sorusu çok yanlış mesela” diyor. “En iyi<br />

kime göre, neye göre, hangi mevsime göre?”<br />

sorularını birbiri ardına sıralayan şef, bu bakış<br />

açısının bir vizyonsuzluk göstergesi olduğunu<br />

savunuyor. En iyiyi hedef göstermektense,<br />

“Bana göre, favorim, seviyorum” söylemlerini<br />

daha yerinde bulduğunu anlatan C<strong>hi</strong>nali, kötü<br />

tanımlamasını da asla tasvip etmiyor. Kalitesi ne<br />

olursa olsun, her ürün ve lezzetin arkasında bir iş,<br />

bir tecrübe, bir aile <strong>hi</strong>kayesi olduğunun altını çizen<br />

C<strong>hi</strong>nali, üretime ve işe saygının önemini bir kez<br />

daha vurgulama ihtiyacı duyuyor.<br />

Şefe göre mutfakta <strong>hi</strong>kaye de önemli bir vizyon<br />

göstergesi. Çok lezzetli bir levreği deniz kenarında<br />

yemekle bir dağın eteğinde yemek arasındaki<br />

deneyim farklarına değinen C<strong>hi</strong>nali, “Balıklar<br />

aynı zamanda tutulmuş da olsa beklentiler<br />

farklı. Balığın en iyi yaşatılacağı <strong>hi</strong>kaye bir deniz<br />

kenarından ötesi olmamalı.” diyor. Hikayenin<br />

aynı zamanda bir DNA görevi gördüğünü ve asla<br />

yalan söylemeyeceğini söyleyen C<strong>hi</strong>nali, “50<br />

senedir üretiyoruz’ diyorlar. Bakıyorsunuz bir yıldır<br />

üretimdeler.” sözleriyle de bu eleştirisini örnekliyor.<br />

“Yurt dışında kaliteli Türk malzeme<br />

bulamıyoruz”<br />

İtalyan şef, kaliteli Türk malzemelerin yurt dışında<br />

bulunamamasının Türk mutfağının bir diğer<br />

önemli eksikliği olarak görüyor. “Türk mutfağının<br />

çok temel ürünleri üzerinde biraz daha çalışmak<br />

lazım. Çünkü bu malzemelere erişim olmadan yurt<br />

dışında Türk yemekleri yapmak çok zor. Lezzet<br />

kaybı oluyor.” diye konuşuyor. Oysa kendini bir<br />

İtalyan şef olarak çok şanslı buluyor. Dünyanın<br />

hangi noktasında olursa olsun, İtalyan mutfağının<br />

temel malzemelerine ulaşmak <strong>hi</strong>ç de zor değil<br />

onun için.<br />

önceliğinde. C<strong>hi</strong>nali’nin tabaklarında sosyal<br />

sorumluluk duygusunu öne çıkaran özel ürünler<br />

de sıklıkla yerini buluyor. Bu kimi zaman engelli<br />

çocuk projesine destek amaçlı bir tabak oluyor,<br />

kimi zaman da bir kadın kooperatifinden gelen<br />

yöresel bir üretim. İtalyan şef, “Çünkü biz insanları<br />

mutlu etmek istiyoruz. Bu hedefe giderken ne<br />

kadar doğru hareket edersek, ne kadar iyi niyetli<br />

insanlara ve oluşumlara katkı sağlayabilirsek,<br />

inanın o yemekler daha lezzetli oluyor.” diye ekliyor.<br />

Kurallara karşı!<br />

C<strong>hi</strong>nali tabakta lezzeti, kaliteli malzeme ve<br />

doğru pişirme teknikleriyle yakaladığını söylüyor.<br />

Pişirme esnasında ürüne saygı, en temel kaygısı.<br />

Malzemenin kalitesi gibi sunuşu da şefin kırmızı<br />

çizgilerinden. Tabakta kompozisyon oluşturmak<br />

derdine kurallarından taviz verecek biri de değil<br />

asla. İtalyan şefin mesleğinde sorguladığı pek<br />

çok tabak var. İçinde havuç parçalarının, karadut<br />

filizlerin cirit attığı rengarenk tabakları esefle<br />

kınıyor missal. “Neden bu kadar renkliler? Neden<br />

koyuyorsun? Bunun ne faydası var? Faydasız<br />

süsler! Normalde bir ihtiyaç varsa koy.” sözleriyle<br />

eleştirilerini ardı ardına sıralayan C<strong>hi</strong>nali, kendi<br />

tabaklarından örnek vererek, “Ben Karadeniz<br />

usulü marine edilmiş kuzuyu sadece bezelye ve<br />

domates ile servis ediyorum. Süs olarak da bezelye<br />

filiz kullanıyorum. Çünkü bezelye yemekte var.<br />

Üzerinde çilek kullansam bunun yemeğe lezzet<br />

ve görsellik anlamında ne faydası olacak ki?” diye<br />

anlatıyor.<br />

10 yıl sonra da heyecanı ve enerjisi<br />

bitmesin istiyor<br />

Şef Claudio’nun 10 yıl sonrası için hayali, şu anki<br />

heyecan ve enerjiyle işine devam edebilmek.<br />

Bunun bir şef için büyük bir nimet olduğunu<br />

anlatan C<strong>hi</strong>nali, “Çünkü genel olarak insanlar<br />

sıkılıyor. Bense tam tersine istikrar istiyorum. Hep<br />

kalite odaklı çalışmak, insanlara daha yüksek<br />

kalitede lezzetler sunmak ve onları aynı istek ve<br />

enerjiyle mutlu etmek istiyorum. Belki 10 restoran,<br />

belki 20 kuverli bir restoranın başında kalacağım,<br />

onu bilmiyorum.” diyor ve ekliyor: “Ama ilk plan<br />

bu değil. Benim için en önemlisi, bu işi mutlu bir<br />

şekilde yapmak.”<br />

‘Sorumlu’ tabaklar tasarlıyor<br />

Üründe standardizasyon pek çok şef için kanayan<br />

bir yara. Oysa C<strong>hi</strong>nali’nin “Üründe standart<br />

olmamalı” yaklaşımı beni şaşırtmıyor değil.<br />

“İtalyanlar standart çalışıyor” algısını yerle yeksan<br />

ederek, “Yalan, <strong>hi</strong>çbir alakası yok. Ürünlerin hepsi<br />

aynı. Sadece farklı üretim farklı lezzetleri getiriyor.<br />

Bizler sadece lezzetlerimize özellik veriyoruz.”<br />

diyen C<strong>hi</strong>nali, yemeklerini hazırlarken üç temel<br />

yol takip ettiğinden bahsediyor. Hikaye başlıcası.<br />

Ailesinde babasından, büyükannesinden gördüğü,<br />

sevdiği ürünleri tabaklarına taşımayı köklerine<br />

bir borç biliyor. Kendi kültüründe olmasa bile<br />

millet kültürüne yerleşmiş yemekler de şefin


70<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

SELAHATTIN GÜRKAN<br />

"UNESCO'NUN YERINDE OLSAM<br />

YEMEĞE DEĞIL, MANTIĞA BAKARIM"<br />

2. Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri kapsamında gurme yazarlar ve şeflerle bir araya gelen Malatya<br />

Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, UNESCO'ya müracaat için dokümantasyon hazırlığında<br />

olduklarını açıklayarak, "Ben UNESCO'nun komite üyelerinden olsam, önce yemeğe değil; mantığa ve şehrin<br />

yaşanmışlıklarına bakarım." dedi.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Bu yıl ikincisi gerçekleşen 2.<br />

Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri<br />

kapsamında gastronomi<br />

yazarları, şefler ve akademisyenler<br />

ile Dede Korkut Restaurant'ta bir<br />

araya gelen Malatya Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

Belediye Başkanı Selahattin Gürkan,<br />

geçmişten bugüne düzenlenen kültürel<br />

etkinliklerin Malatya ilinin varoluşunda<br />

bir temel oluşturduğunu belirtti. Bu<br />

anlayışla şehri dört dönemdir <strong>hi</strong>zmet<br />

etmeye devam ettiklerini kaydeden<br />

Gürkan, "Malatya 2. Kayısı Çiçeği<br />

Şenlikleri ile de arkadaşlarımız<br />

gastronomi noktasında bir çalışma<br />

yapıyor. Sadece gastronomi noktasında<br />

mı? Biz tabii yine o Melita'dan Malatya<br />

Kültür Sanat Tarih Arkeoloji Günleri<br />

Malatya Buluşması veyahut da<br />

Arslantepe buluşmalarını geçtiğimiz<br />

yıl başlattık. Biz kültür etkinlikleri<br />

yaparken toplumu işin içerisine<br />

katardık. Ama biz satamadık. Yoksa<br />

Türkiye'deki çoğu şeyin orijini bizizdir.<br />

Mesela Türkiye'de ilk kültür envanteri<br />

yapan biziz. Mahalleli Projesi bize aittir.<br />

İlk Mahalle Müzesi bize aittir. Mesela<br />

millet bahçeleri fikri bize aittir. Kırsal<br />

<strong>hi</strong>zmet ve yatırım noktasında Türkiye'de<br />

açık ara birinciyiz." ifadelerini kullandı.<br />

“UNESCO için dokümantasyon<br />

hazırlığındayız"<br />

Başkan Selahattin Gürkan, Malatya<br />

Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi olarak,<br />

şehrin vegan mutfağıyla UNESCO<br />

Yaratıcı Şe<strong>hi</strong>rler Ağı'na müracaat için<br />

dokümantasyon hazırlığında olduklarını<br />

açıkladı. "Geçtiğimiz yıl UNESCO'ya<br />

Arslantepe'yi da<strong>hi</strong>l ettik. İnşallah<br />

gastronomiyi de bütün paydaşlarımızla<br />

birlikte Malatya'ya ve Türkiye'ye<br />

armağan ederiz diye düşünüyorum.<br />

Tabii buna da çalışmamız gerekir."<br />

diyen Gürkan şöyle devam etti:<br />

"Ben mantığa bakarım. Mesela ben<br />

UNESCO'nun komite üyelerinden olsam<br />

neyin mantığına bakarım? Bir kere<br />

o şe<strong>hi</strong>rdeki geçmiş yaşanmışlıklara<br />

bakarım. Önce yemeğe bakmam. Yani<br />

doğrusu da budur. Yemeğe bakmam,<br />

şehrin mantığına bakarım. Şehrin<br />

geçmiş tari<strong>hi</strong> nedir? Burada yaşanan<br />

medeniyetler, kültürler nelerdir?<br />

Bütün bu uygarlıkların o şe<strong>hi</strong>rde<br />

bıraktığı izler nedir? Dolayısıyla o<br />

şehrin o toplam kümülatif kültürel<br />

mirası, yemek, gastronomi mirası ve<br />

diğer alandaki mirası önemlidir. Hele<br />

Arslantepe'nin dünya kültürel dünya<br />

miras listesine girmesi ve insanlık<br />

medeniyetinin burada başlamış olması,<br />

UNESCO tarafından tescili bunun<br />

yolunun çok kolaylaştırır. Dolayısıyla<br />

Birleşmiş Milletler'in bir mantığı var,<br />

gastronomini bir mantığı var. Neye<br />

bakacak, tarihe bakacak. Çünkü yemek<br />

kültürü neden olur, geçmiş tari<strong>hi</strong>n<br />

uzantısı ile birlikte olur."


72<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel röportaj<br />

GASTRONOMIDE<br />

SON TREND<br />

DÜNÜN ŞEFLERI<br />

BUGÜNÜN<br />

CHEF&B’LERI<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Dört duvar arası mutfak devri<br />

çoktan kapandı. Şefler, önce<br />

tabakların peşi sıra servis<br />

salonunda boy gösterdi. Yemeği<br />

tabaklamak kadar misafire vaat edilen<br />

lezzet deneyimine eşlik etmek de işin<br />

önemli bir parçasıydı nitekim. Bu da<br />

yetmedi! Mutfakta rüştünü ispatlayan<br />

kalifiye şefler, bu yetkinliklerini bir<br />

adım daha öteye taşıyarak, mutfak ve<br />

servis yönetimini tek bir çatıda toplama<br />

görevine talip oldu. Chef & B unvanıyla<br />

kepine, beyaz ceketine bir de takım<br />

elbise ekleyerek restoran arkasından<br />

önüne transfer edildi.<br />

Türkiye'de son yıllarda popülaritesini<br />

artıran bir pozisyon, Chef & B’lik.<br />

Bu görev tanımı, ne sadece mutfak<br />

personeline vekalet eden şefliği ne<br />

de yiyecek içecek departmanının tüm<br />

işleyişinden sorumlu F&B müdürlüğünü<br />

temsil ediyor.<br />

Türkiye’de çok yaygın olmayıp, ancak<br />

birkaç sayılı otelden aşina olduğumuz<br />

bu yeni trendi, Radisson Blu Hotel<br />

Şişli’nin çiçeği burnunda Chef & B’si<br />

Özay Akar ile konuştuk…<br />

Chef & B, Türkiye için çok yeni bir<br />

trend. Sizinki nasıl bir süreçti? Bu<br />

göreve nasıl geldiniz?<br />

Bildiğiniz gibi, 2018’den bu yana<br />

Radisson Blu Hotel Şişli’de Executive<br />

Şef olarak çalışıyorum. Yaklaşık bir<br />

buçuk yıldır hem şef hem yiyecek içecek<br />

operasyonun tarafımdan yönetimi<br />

zaten konuşuluyordu. Son yıllarda<br />

Türkiye ve dünyada bu pozisyon oldukça<br />

popüler malum. Bunun da en önemli<br />

sebebi, otel yatırımcıları ve yöneticileri<br />

nezdinde şeflerin daha kreatif, inovatif<br />

ve iş geliştirme potansiyellerinin<br />

yüksek olması. Bizim<br />

otelimizde de benzer bir<br />

fikir ortaya çıktı. Oteldeki<br />

çalışmalarım, son<br />

dört yıldır gösterdiğim<br />

performans, F&B<br />

tarafında da şirketin iş<br />

geliştirme politikalarına<br />

uygun olabileceği<br />

düşünülerek bu göreve<br />

getirildim.<br />

Bir otel restoranında<br />

servis ve mutfak<br />

personeli neye göre belirleniyor?<br />

Şef ve F&B kriterleri nelerdir?<br />

F&B’nin açılımı, Food & Beverage,<br />

yiyecek ve içecek bildiğiniz gibi. Food<br />

& Beverage Manager veya Food &<br />

Beverage Director… Bunların her biri<br />

yiyecek içeceğin çatı yöneticisi anlamına<br />

geliyor.<br />

Baktığımızda, son beş yıl öncesine<br />

kadar yiyecek içecek müdürleri<br />

servis tarafından yükselirdi. Buna<br />

sebep olarak da şunu söyleyebilirim.<br />

Sektörde eğitimli insanların sayıca az<br />

olduğu dönemlerde, insanlar işe alım<br />

sonrası ilgili birimlere yerleştirilirken<br />

aralarında daha iyi görünümlü, yabancı<br />

dile hakim, akıllı, aktif ve sosyal ilişkileri<br />

kuvvetli olanlar genelde garson olarak<br />

yönlendirilirdi. Daha böyle sessiz, sakin,<br />

yine akıllı ama eli lezzetli olabilecekler<br />

de mutfakta değerlendirilirdi.<br />

Doğal olarak mutfakta geri planda<br />

kalan ustalar, ön tarafta yiyecek içecek<br />

müdürü olarak çok fazla yükselemezdi.<br />

En üst nokta olarak aşçıbaşılığa ya<br />

da executive şef pozisyonuna kadar<br />

gelebilirdi. Yiyecek içecek müdürleri<br />

de yine ağırlıklı servis tarafından<br />

belirlenirdi. En aktif, yabancı dili,<br />

görüntüsü ve misafir ilişkileri iyi olan,<br />

ekip yönetebilecek, aynı zamanda<br />

mutfağı yönetebilecek kişilerden<br />

seçilirdi.<br />

Şimdilerde Chef & B pozisyonu hem<br />

mutfağı hem de servis tarafını birbirine<br />

bağlayarak tek bir çatı altında genel<br />

müdüre raporlama yapan bir işleyişe<br />

dönüştü.<br />

Şimdiki durum nedir? Profesyonel<br />

mutfaklardan eğitime nasıl bir<br />

dönem yaşanıyor?<br />

Son dönemlerde servis tarafında<br />

personel yetişmesi biraz yavaşladı. Artık<br />

eskisi kadar hızlı personel gelmiyor.<br />

Bunun en büyük sebeplerden bir tanesi,<br />

mutfağın ve mutfak departmanının<br />

popülerleşmesi. Son yıllarda insanlar<br />

genellikle mutfağa yöneliyor. Çoğu<br />

otelcilik ve aşçılık okulunda servis<br />

öğrencisi yok. Ya yiyecek içecek<br />

öğrencileri var ya da mutfak sınıfları.<br />

Ama servis sınıfları kapalı!<br />

Üniversitelerde de durum çok farklı<br />

değil. Neredeyse tüm üniversitelerde<br />

gastronomi ve mutfak sanatları veya


74<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel röportaj<br />

aşçılık bölümlerinin yüksek okulları var.<br />

Yiyecek içecek <strong>hi</strong>zmetleri bölümü çok<br />

az. Aynı şekilde turizm otel işletmeciliği<br />

bölümleri var. Bunların altında da<br />

mutlaka gastronomi bölümleri açılıyor.<br />

Bundan hareketle sektörde üniversite<br />

mezunu, eğitimli, yabancı dil bilen,<br />

yurt dışını görmüş şeflerin sayısı da bir<br />

hayli arttı. Günümüzde çok fazla şef<br />

bu vasıflara sa<strong>hi</strong>p iken servis tarafında<br />

bu gereklilikleri sağlayacak personel<br />

sayısı oldukça azaldı. Doğal olarak<br />

yatırımcılar, bu açığı kapatabilecek<br />

yetenek ve yeterlilikte insanlara yönelim<br />

gösteriyor.<br />

Her şeften bir Chef &B doğar mı?<br />

Şefler yiyecek ve içecek direktörleri<br />

olarak bu işte başarılı olabilir<br />

mi? Siz kendinize ne kadar şans<br />

tanıyorsunuz?<br />

Mengen Aşçılık Okulu’nda iyi bir<br />

eğitim aldığımı düşünüyorum. Aşçılık<br />

ve mutfakla beraber servis, bar<br />

ekipmanları ve sunumu, uluslararası<br />

servis teknikleri gibi pek çok temel<br />

eğitimi birlikte gördüm. Mutfak ve<br />

yiyecek içecek her ne kadar birbirinden<br />

farklı alanlar gibi değerlendirilse de,<br />

et ve tırnak olmuş iki departmandır.<br />

Öyle ki, ben mutfakta çalışırken daima<br />

servis tarafının içinde de olmuşumdur.<br />

Nihayetinde masaya atılacak olan çatal<br />

bıçak tarafımdan hazırlanan menü ile<br />

belirlenmekte.<br />

İş yönetim şekli olarak da, her davet<br />

öncesi mutlaka servis personeliyle bir<br />

toplantı yaparım. Hangi yemeğin hangi<br />

takımla servis edilmesi gerektiğine<br />

kadar detaylı bir anlatım yaparım.<br />

Elbette bu yaklaşım da beni şu an ki<br />

konumuma taşıyan etmenler arasında<br />

yer almıştır.<br />

İş hayatım boyunca pek çok mesleki<br />

eğitim de aldım. Bar eğitiminden tutun<br />

kokteyl, şarap, şarap servis yöntemleri,<br />

üretimi, fiyatlandırılmasına, kahve<br />

türlerinden öğütülüp kavrulmasına,<br />

makine tercihlerine kadar birçok<br />

eğitimden geçtim.<br />

Tabii ki görevi alırken ilk anda tüm<br />

donanımlara sa<strong>hi</strong>p olmak mümkün<br />

değil. Ancak geleceğe emin ve sağlam<br />

adımlarla ilerliyor ve hep yeni bir şeyleri<br />

öğrenmenin heyecanını duyuyorum.<br />

“Oteller tarafında şefin<br />

üzerinden yürüyen bir<br />

operasyonun daha yenilikçi,<br />

daha kreatif ve geleceği daha<br />

parlak bir sektör vaat ettiği<br />

düşüncesindeyim.”<br />

“Her üst görev, yeni bir<br />

başkaldırmadır”<br />

Her üst görev, yeni bir başkaldırmadır.<br />

Bir meydan okumadır. Kendinize bir<br />

meydan okuma yaratırsınız. Benim bu<br />

oteldeki meydan okumam da şu olacak.<br />

Takdir edersiniz ki, otel restoranları<br />

son 20 yılda çevre restoranların<br />

artmasından sonra ciddi ölçüde<br />

kan kaybetti. Bir otel misafiri odakahvaltı<br />

konaklamasını çoğunlukla<br />

çevre restoranlarıyla tamamlıyor.<br />

Neyi nerede yiyebilirim düşüncesiyle<br />

hep bir arayış içinde. Bunlar da bir<br />

bakıma gastronomi turizminin temelini<br />

oluşturan unsurlar.<br />

İnsanlar, Türkiye'ye gelmeden önce<br />

sosyal medyada detaylı bir araştırma<br />

içine giriyor. Ya da bir diğer alternatif<br />

olarak acentelere soruyor. Dolayısıyla<br />

benim Radisson Blu Hotel Şişli<br />

misafirlerine vaadim, aradıkları her<br />

lezzeti restoranlarımızda bulabilecek<br />

olmaları. Bunu gerçekleştirebilirsem,<br />

biliyorum ki otelin yıllık cirolarına ve<br />

satışlarına da yansıyacak.<br />

Türkiye otellerinde yaygınlığı<br />

nedir? Bu sayıyı yeterli buluyor<br />

musunuz?<br />

Şu an size 4-5 otel sayabilirim.<br />

Örneğin Raffles Hotel Chef & B ile<br />

yönetiliyor. Şu an Swissotel The<br />

Bosphorus, Fairmont Quasar’da Chef<br />

&B pozisyonundaydı. Onun dışında Uğur<br />

Talayhan’ın da temeli bizim gibi, Chef<br />

&B’likten geliyor.<br />

Chef &B’liğin Türkiye ve<br />

dünyadaki geleceğine dair neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

Bu en çok da bizlerin elinde. Sonuç<br />

itibariyle sektör sürekli büyüyor,<br />

ilerliyor. Bunu da temel alt yapı olarak<br />

mutfak ve şefler üzerinden yapıyor.<br />

Dünyada şöyle bir popülarite söz<br />

konusu. İki süreçten söz edebiliriz.<br />

Bir tanesi, restorancılıkta şefin adı ve<br />

yemekleriyle dönen şef restoranları.<br />

Diğeri ise, son yıllarda otelcilik<br />

sektöründe yıldızlını parlatan Chef&B<br />

pozisyonu. İnanıyorum ki, bu görev<br />

sayesinde şefler mutfak dışında serviste<br />

de ön plana çıkacak. Açık konuşmak<br />

gerekirse, ben oteller tarafında şefin<br />

üzerinden yürüyen bir operasyonun<br />

daha yenilikçi, daha kreatif ve geleceği<br />

daha parlak bir sektör vaat ettiği<br />

düşüncesindeyim.


segmen.com.tr<br />

PROBİYOTİK İLE<br />

GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK ve<br />

PROAKTİF BİR YAŞAM<br />

RESTORANLAR, KAFELER, OTELLER, YURTLAR VE DİĞER İŞLETMELER; MİSAFİRLERİNİZİ SEĞMEN PROBİYOTİK REÇELLER İLE BULUŞTURUN.<br />

Probiyotikler, koruyucu bağırsak bariyerini güçlendirerek sindirim sistemi düzeninin korunmasına destek olan yararlı bakterilerdir.<br />

segmengida<br />

Seğmen


76<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

HORECA SEKTÖRÜNDE<br />

SÜRDÜRÜLEBILIRLIK DÖNEMI<br />

Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) ile Healthy Life Gastronomy iş birliğiyle<br />

düzenlenen Gıda ve Gastronomi İnovasyon Zirvesi’nde konuşan Bonna Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Erbil Aşkan: “Gezegenimizin kaynaklarını israf etmeden üretmek mümkün” dedi.<br />

25-26 Mart <strong>2022</strong> tarihlerinde İstanbul’da<br />

Gıda İçecek ve Tarım Politikaları<br />

Araştırmaları Merkezi (GİFT) ile<br />

Healthy Life Gastronomy’nin iş birliği ve<br />

Türkiye Aşçılar Federasyonunun (TAFED)<br />

uygulamalı gösterimleri ile zenginleşen Gıda<br />

ve Gastronomi İnovasyon Zirvesi sona erdi.<br />

Sektör profesyonellerinin bir araya gelerek<br />

gıda tedariki, üretimi, dağıtımı ve sunumu<br />

sisteminin beslenme, çevre, doğa ve iklim<br />

sağlığı açısından geçirdiği olumlu dönüşüme<br />

dikkat çektiği zirvede, konuya dair tespit,<br />

değerlendirme ve öneriler aktarıldı. Bonna<br />

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erbil<br />

Aşkan, “İnovatif gastronomide yenilikçi<br />

sunum anlayışı” başlıklı oturumda<br />

konuşmacı olarak yer alarak, HoReCa<br />

sektöründe üretimden tedarike verimli<br />

kaynak kullanımı hakkında değerli bilgiler<br />

verdi.<br />

“Sorumlu üretim standartları<br />

geliştirerek, üretim döngümüz<br />

boyunca bu standartları<br />

uygulamaya özen gösteriyoruz”<br />

Konuşmasında Bonna’nın yeme-içme<br />

deneyimini mükemmelleştirmek amacıyla<br />

farklı ihtiyaçlara uygun kişiselleştirilmiş<br />

ürün ve çözümler sunan bir altyapı, etik<br />

iş birliği modeli ve “beraber büyümeye”<br />

dair inanç ile <strong>hi</strong>zmet verdiğini ifade eden<br />

Erbil Aşkan, “Sektöre adım attığımız ilk<br />

günden bu yana sunduğumuz inovatif ürün<br />

ve <strong>hi</strong>zmetlerle birlikte en iyi hammadde ve<br />

teknolojileri kullanmaya özen gösteriyor,<br />

üretimde verimli kaynak kullanımı<br />

sağlamayı önceliklerimiz arasına koyuyoruz”<br />

ifadelerini kullanarak şu sözleri kaydetti.<br />

“Zanaattan sunum sanatına uzanan<br />

marka yolculuğumuz boyunca ulusal ve<br />

uluslararası alanda önemli tasarımcılarla<br />

çalıştık ve ezber bozan, sıra dışı tasarımlara,<br />

koleksiyonlara imza attık. Tüm bunları<br />

yaparken, her zaman doğaya ve yaşama<br />

saygılı üretimi benimsedik. Toplam kalite<br />

anlayışını, vazgeçilmez unsurumuz haline<br />

getirdik. Çevremize ve topluma karşı<br />

sorumlu üretim standartları geliştirerek,<br />

üretim döngümüz boyunca bu standartları<br />

uygulamaya özen gösteriyoruz. Bu<br />

standartlar kapsamında tüm birimlerde<br />

doğalgaz ve elektrik kullanımında sürekli<br />

tasarruf hedefliyor ve performans çıtamızı<br />

her geçen gün artırıyoruz. Atık yönetimine<br />

değer veriyor ve tedarik zinciri yönetiminde<br />

döngüselliği sağlıyoruz. Makinalarımızda<br />

yaptığımız düzenlemelerle %80 oranında<br />

elektrik tasarrufu elde ediyor, atık suyun<br />

%80’ini geri dönüştürülerek üretimde<br />

tekrar kullanılıyoruz. Ürünlerimizin<br />

paketlenmesinde kullanılan ambalaj<br />

malzemelerimizi da<strong>hi</strong>, geri dönüştürülmüş<br />

malzemeden üretiyoruz. Yeni nesil<br />

teknolojik sistemleri tesislerimize ve<br />

üretim süreçlerimize entegre etmeye<br />

devam ediyoruz. Geliştirdiğimiz projelerle<br />

de, çevreyi ve dünyayı korumaya ve<br />

sürdürülebilir üretimin önemine dikkat<br />

çekmeyi amaçlamaktayız.”<br />

Prints by Bonna ile yaban hayatı için<br />

büyük bir adım<br />

Geçtiğimiz aylarda global ölçekte son<br />

derece prestijli bir kuruluş olan, yeryüzünün<br />

en değerli yaşam alanları ile canlı türlerini<br />

koruyarak dünyada olumlu yönde bir<br />

değişim oluşturmayı hedefleyen WWF-<br />

Türkiye ile bir araya gelerek yaban hayatı<br />

özelinde değerli bir iş birliğine imza<br />

attıklarını belirten Aşkan, “WWF-Türkiye<br />

iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Prints by<br />

Bonna koleksiyonumuzu temel amacımız,<br />

%100 geri dönüştürülmüş materyal<br />

kullanımıyla dünyadaki karbon ayak izimizi<br />

minimuma indirgemek ve yaşamı tehlike<br />

altında olan türlerin dünyada her geçen gün<br />

azalan izlerine dikkat çekmekti. İnsanlığın<br />

doğayla uyum içinde yaşadığı bir geleceğin<br />

kurulmasına katkıda bulunmanın yanı sıra<br />

sektörümüz ve tüketicilerimiz açısından<br />

farkındalık oluşturmayı da önceliklerimiz<br />

arasına koyduk. Sürdürülebilir yaklaşımla,<br />

gezegenimizin kaynaklarını israf etmeden<br />

üretmek mümkün” ifadelerini kullandı.<br />

“Döngüsel ekonomik model<br />

maksimum değer oluşturuyor”<br />

Oturum boyunca sektörün geleceğine dair<br />

ilham veren mesajlar da ileten Erbil Aşkan,<br />

“Gastronomi ve sektörünün tüm dünyada<br />

yükselişte olup ciddi bir rekabet ortamı<br />

oluşturduğu bir dönemi deneyimlerken,<br />

sanayileşmenin olumsuz bir getirisi<br />

olarak giderek artan çevre sorunlarıyla da<br />

mücadele etmemiz gerekiyor. Halihazırdaki<br />

yaygın, sürdürülebilir olmayan ekonomik<br />

modele alternatif olarak ortaya konan,<br />

piyasalar, tüketiciler ve doğal kaynaklar<br />

arasındaki ilişkilere bakmanın yeni bir yolu<br />

alan döngüsel ekonomik model, kaynakları<br />

olabildiğince uzun bir süre koruyan,<br />

kullanım esnasında maksimum değer<br />

oluşturan ve kullanım ömrü sonunda geri<br />

dönüştürerek materyal üreten sürdürülebilir<br />

bir model olarak tanımlanıyor. Sağlamlık,<br />

fonksiyonellik, fiyat performans, kalite gibi<br />

standartların yanı sıra inovasyon, sağlığa<br />

uygunluk, atık yönetimi ve güvenli tedarik<br />

gibi kavramlar tüm süreçleri şekillendiriyor.<br />

Bu da tüketicilerimizin pandemiyle birlikte<br />

artan farkındalıklarını pekiştirmek,<br />

faaliyetlerimizi sosyal ve çevresel<br />

sorumluluklarımızı yüklenerek yönetmek<br />

ve sektör paydaşları olarak bir paylaşım<br />

kültürü ortaya koyarak konuyu topyekûn<br />

sa<strong>hi</strong>plenmek, bugüne olduğu gibi geleceğe<br />

de sarılmak anlamına geliyor. Dolayısıyla<br />

tüm dünyanın içinde bulunduğu bu kritik<br />

zamanlarda daha iyi bir geleceğin nasıl inşa<br />

edilebileceğinin tartışılmasını son derece<br />

önemli buluyorum.” dedi.


78<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

3. GLOBAL GASTROEKONOMI ZIRVESI<br />

11 MAYIS’TA GERÇEKLEŞECEK<br />

TURYİD’in 11 Mayıs tari<strong>hi</strong>nde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği 3. Global Gastroekonomi<br />

Zirvesi’nde bu yıl “Post-Pandemi” başlığına odaklanacak.<br />

Gastronomiyi turizmde sürdürülebilir<br />

bir ekonomik büyüme modeli olarak<br />

ülke gündemine taşımayı hedefleyen<br />

Turizm, Restoran Yatırımcıları<br />

ve Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin<br />

(TURYİD), bu kapsamda Türkiye’den ve<br />

diğer ülkelerden sektör profesyonellerini,<br />

gastronomi meraklılarını ve alanında çığır<br />

açan isimleri, 11 Mayıs’ta Lütfi Kırdar<br />

Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği 3.<br />

Global Gastroekonomi Zirvesi’nde bir<br />

araya getiriyor. Bu yıl “Post-Pandemi”<br />

başlığına odaklanacak olan zirve, en üst<br />

düzeyde stratejilerin geliştirilmesine destek<br />

olmak, bu toprakların ürünlerini dünya ile<br />

buluşturabilmek, başarılı markalarımızı<br />

dünyaya açabilmek ve birlikte büyümek için<br />

gastronomi dünyasının vizyoner isimlerini<br />

İstanbul’da bir araya getiriyor.<br />

Türkiye gastronomi potansiyelinin<br />

açığa çıkarılması hedefleniyor<br />

Gastronominin de içinde yer aldığı,<br />

geleneksel endüstrilerin hızla önüne geçen<br />

yaratıcı endüstriler, Avrupa Birliği’nde<br />

otomobil sektöründen daha fazla ekonomik<br />

değeri olan, küresel düzeyde ise Gayri Safi<br />

Milli Hasıla’dan çok daha hızlı büyüyen bir<br />

sektör haline geliyor. Uluslararası kalkınma<br />

ajansları da bu yaratıcı sektörleri giderek<br />

daha fazla destekliyor. Gastronominin özel<br />

ve kamu sektörlerinin bir araya gelerek<br />

attıkları adımlarla ülkelerin ya da özel<br />

bölgelerin gastronomi markaları haline<br />

gelerek etkileyici bir ekonomik büyümeyi<br />

gerçekleştiriyor. 3. Global GastroEkonomi<br />

Zirvesi ile gastronominin sunduğu tüm bu<br />

avantajlarla bir kaldıraç görevi görerek<br />

Türkiye’de bu sektörün hak ettiği yere<br />

gelmesini ve gastronominin potansiyelinin<br />

açığa çıkarılması hedefleniyor. Birçok<br />

uluslararası katılımcının da yer alacağı<br />

zirvede bu yıl konuşmacıların arasında<br />

Fransa Yemek Kültürleri ve Mirası Misyonu<br />

Direktörü Pierre Sanner, Keane Brands’ın<br />

Grup Stratejisi Direktörü Stefan Breg ve<br />

Sürdürülebilir Restoranlar Derneği (SRA)<br />

Genel Müdürü Juliane Cailloute de yer<br />

alıyor.<br />

Demirer: “Türkiye bu pazardan<br />

daha fazla pay alabilmeli”<br />

Küreselleşen dünyada ev dışı yeme-içme<br />

oranının giderek artmasıyla gastronomi<br />

giderek daha da büyük bir önem kazandığına<br />

dikkat çeken TURYİD Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Kaya Demirer, “Türkiye’nin, 2023<br />

yolunda katma değeri yüksek bir ekonomik<br />

güce dönüşen bu pazardan daha fazla pay<br />

alabilmesi gerekir. Biz, gastronominin de<br />

katkısı ile elde edilen yıllık turizm gelirinin<br />

çok daha üst noktalara ulaşabileceğine<br />

inanıyoruz. Gastronomi, turizm ve istihdam<br />

için çok etkili bir araç olabilir ve ekonominin<br />

ivmesini hızlandıracak bir lokomotife<br />

dönüşebilir. Bu nedenle Türkiye’de ilk kez<br />

gastronomiyi ekonomik büyüme ve eşsiz<br />

bir kalkınma modeli olarak gündeme<br />

taşıyan Global Gastroekonomi Zirvesi’ni çok<br />

önemsiyoruz,” dedi.<br />

Koralı: “Türkiye’nin gastronomi<br />

<strong>hi</strong>kayesini oluşturmaya<br />

odaklanacağız”<br />

Pandemi ile birlikte değişen ihtiyaçları<br />

yönelimleri değerlendirerek, yeni stratejiler<br />

geliştirilmesine olanak sağlamayı<br />

hedefleyen zirve ile ilgili olarak TURYİD<br />

Yönetim Kurulu Üyesi ve Zirve Komite<br />

Başkanı Ebru Koralı ise, “Günümüz<br />

ekonomisinde kültüre dayalı sektörler,<br />

pek çok küresel kentin ve ülkelerin hem<br />

istihdam artırarak büyümesine hem de<br />

markalaşmasına çok önemli katkıda<br />

bulunuyor. Gastronominin ekosistemini<br />

dünyadan ve ülkemizden yetkin<br />

katılımcılarla konuşacağımız bu zirvede,<br />

TURYİD olarak, Türkiye’nin gastronomi<br />

<strong>hi</strong>kayesini oluşturmaya odaklanacağız,”<br />

dedi.<br />

Cizreli: “Çevreye duyarlı kalkınma<br />

yolunda gastronominin altını<br />

çizeceğiz”<br />

TURYİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı<br />

Gamze Cizreli ise sürdürülebilir kalkınma<br />

hedefleri doğrultusunda gastronominin<br />

önemine dikkat çekerek, “Sektörün<br />

döngüsel ekonomiyi harekete geçirmeye<br />

ve sürdürülebilir kalkınmaya katkısının<br />

altını çizmek istiyoruz. Ayrıca sürdürülebilir<br />

restoran kriterlerinin yerleşmesi ve bu<br />

konuda farkındalığın artması da zirvedeki<br />

hedeflerimizden bir tanesi. Böylece çevreye<br />

duyarlı bir kalkınma yolunda gastronominin<br />

rolünün altını çizeceğiz,” dedi. Zirvenin<br />

uluslararası iş birlikleri için önemini de<br />

vurgulayan Cizreli, “Zirvede pek çok ülkeden<br />

katılımcı olacak. Bu da sektörümüzdeki<br />

uluslararası etkileşimi artırarak yeni iş<br />

birliklerinin önünü açacak. Bu iş birlikleri,<br />

Türkiye’nin global düzeyde gastronomi<br />

alanında markalaşması adına birçok kapı<br />

açacaktır,” dedi.


80<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

MALATYA KAYISI ÇIÇEĞI<br />

ŞENLIKLERI'NIN IKINCISI GERÇEKLEŞTI<br />

Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri'nin ikincisi 25-27 Mart tarihlerinde Malatya Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

Belediyesi Kültür A.Ş koordinasyonunda gerçekleşti.<br />

Malatya’nın kültür, sanat ve turizm<br />

potansiyelinin ortaya çıkarılması ve<br />

kentin özellikle gastronomi alanında<br />

tanıtımının yapılması amacıyla bu yıl ikincisi<br />

düzenlenen Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri,<br />

25-27 Mart tarihlerinde Malatya Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

Belediyesi Kültür A.Ş koordinasyonunda<br />

gerçekleşti. Etkinlik kapsamında Malatya<br />

mutfağı, Sümer Park Yöresel Ürünler<br />

Alanı’nda kadın kooperatiflerce hazırlanan<br />

yemek tadımlarının yanı sıra şehrin lezzet<br />

noktalarına düzenlenen gastro turlarla<br />

tanıtıldı. Etkinlik, 26 Mart Cumartesi<br />

günü Coğrafi Tescilli Malatya Yöresel<br />

Ev Yemekleri Yarışması (MABESEM) ile<br />

katılımcılardan büyük beğeni topladı.<br />

Yarışmanın birincisi Arapgir Dolması<br />

ile Kübra Öztürk olur iken; Sevgican<br />

Buruk Haşlama İçli Köfte ile ikinciliğe,<br />

Aynur Ürkmez ise Kiraz Yaprağı Sarması<br />

ile üçüncülüğe layık görüldü. Program<br />

kapsamında ayrıca Beslenme ve Diyet<br />

Uzmanı Taylan Kümeli’nin Kayısı ve<br />

Sağlığımız’ konulu sunumu ilgiyle takip<br />

edildi.<br />

Etkinliğin 27 Mart Pazar günü gerçekleşen<br />

son gününde Turgut Özal Üniversitesi /<br />

KALEMYO terasında düzenlenen sucuk<br />

ekmek ve müzik etkinliği ise davetlilere<br />

keyifli anlar yaşattı. Etkinliğin konuk şefleri<br />

ise, yemek workshopları ile öğrencilere<br />

ilham oldular.<br />

Baloğlu: “Malatya’yı<br />

değerlendirmek lazım”<br />

MDD-Mutfak Dostları Derneği Başkanı<br />

Alparslan Baloğlu, Malatya’nın insanlık ve<br />

uygarlık tari<strong>hi</strong>yle çok katmanlı yerleşim<br />

bölgelerinden bir tanesi olduğunu belirtti.<br />

Böylesine dikey arkeolojik katmanlı<br />

bir coğrafyada gastronominin giderek<br />

zenginleşmesinin enteresanlığını<br />

vurgulayan Baloğlu, bölgenin hem<br />

doğudan batıya hem de batıdan doğuya<br />

ticaret yolları üzerinde konumlanmasının<br />

bir diğer dikkat çeken nokta olduğunu<br />

ifade etti. Bu değerlerin, coğrafyanın<br />

gastronomi zenginliğini oluşturan temelleri<br />

oluşturduğunu anlatan Baloğlu, “Dolayısıyla<br />

bugün bizim etnik azınlık dediğimiz ama<br />

geçmişte bölgedeki sosyal kültürün<br />

oluşmasına sebep olan insan topluluklarına<br />

ait yemek çeşitliliği,bugün Malatya’nın çok<br />

zengin bir mutfak kültürü mirasına sa<strong>hi</strong>p<br />

olmasına alt yapı oluşturuyor. Bu şehrin<br />

yörelerindeki mutfak kültürü zenginliği,<br />

aslında ıskalanmaması gereken ve bu<br />

ülkenin önemli bir lezzet durağı olacağına<br />

delalaet. Hatta delalet olmayı bir kenara<br />

bırakın, zaten fiilen içinde yaşadığımız<br />

bir durum. Dolayısıyla Malatya’yı<br />

değerlendirmek lazım.” diye konuştu.<br />

“Profesyoneller, mülki idarecilere<br />

danışmanlık vermeli”<br />

Alparslan Baloğlu, sözlerinin devamında bu<br />

türlü organizasyonlar için artık profesyonel<br />

birtakım dokunuşların olması gerektiğine<br />

vurgu yaptı. Devlet ve devlet kademesindeki<br />

bürokratlar ve teknokratlarla projeye<br />

omuz vermenin çok iyi niyetli bir<br />

davranış olduğunu dile getiren Baloğlu<br />

sözlerine şöyle devam etti: “Buna karşın<br />

organizasyonun profesyonelce yapılması<br />

Malatya’yı ve Malatya’nın hak ettiği yeri<br />

biraz daha yükseltecektir. Gastronomi<br />

son yıllarda bütün dünyada olduğu gibi<br />

ülkemizin de parlayan yıldızı. Tabii ki bu ilgi<br />

etrafında bilgiden kaynaklanan donanım<br />

sa<strong>hi</strong>bi insanların da oluşmasına sebep<br />

oldu. Gerçekten çok değerli insanlar var<br />

ve bu profesyoneller Malatya gibi hem<br />

ticaret yollarının hem de göçer yollarının<br />

kesiştiği ve çok zengin mutfak kültürüne<br />

sa<strong>hi</strong>p şe<strong>hi</strong>rlerin mülki idarecilerine<br />

danışmanlık vermeliler. Bu profesyonel<br />

destek, emin olun onları çok daha yukarı<br />

taşıyacak. Nitekim bunun örnekleri başka<br />

şe<strong>hi</strong>rlerimizde yaşandı. Malatya’nın da bu<br />

anlamda profesyonel danışmanlık desteğine<br />

kesinlikle ihtiyacı var. Bence bu konu valilik<br />

nezdinde bir toplantı masasına yatırılmalı.<br />

Çünkü bu denli kendine özgü, yöreye özgü<br />

ürün Türkiye’nin çok az yöresindeki çok az<br />

yerleşim bölgesinde bulunabilir. Malatya<br />

çok şanslı, bu şansını giderek yükseltmek<br />

neredeyse mecburiyetinde. Bu devlet<br />

büyüklerinin devleti temsil eden mülki<br />

erkanın buradaki en önemli görevlerinden<br />

biri olsa gerek diye düşünüyorum."<br />

Saygı: “Önümüzdeki yıl uluslararası<br />

platforma taşıyacağız”<br />

Malatya Gastronomi Turizmi Tanıtım<br />

Derneği Başkanı ve Tari<strong>hi</strong> Hacıbaba<br />

Et Lokantası’nın sa<strong>hi</strong>bi Mehmet Zeki<br />

Saygı, şenliğin hava şartların gölgesinde<br />

umulandan çok daha güzel geçtiğini dile<br />

getirdi. Geçtiğimiz yıl 22 kamu kurumunun<br />

desteğiyle gerçekleşen organizasyonun<br />

bu yıl şehrin tüm kamu kuruluşları ve özel<br />

sektör temsilcilerince sa<strong>hi</strong>plenildiğini<br />

belirten Saygı, “Şenliğimiz çok verimli<br />

ve faydalı geçiyor. İnşallah önümüzdeki<br />

yıl bu şenliği uluslararası bir platforma<br />

taşıyacağız. Bu vesile ile Malatya’mızın<br />

zenginliklerini ortaya çıkarmak istiyoruz.<br />

Şehrimize Allahı verdiği çok nadide<br />

güzellikler var. Nemrut ve Arslantepe,<br />

UNESCO başarılarıyla bunların başında<br />

geliyor. Meyvelerimiz çok kaliteli.<br />

Gastronomide bulgurdan 80 çeşit köfte<br />

yapıyoruz. Bunlara ilave olarak çok güzel<br />

fırın yemeklerimiz, ev yemeklerimiz ve<br />

kahvaltı çeşitlerimiz mevcut. Keşfedilmeyi


82<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Mehmet Zeki Saygı Halil İbra<strong>hi</strong>m Kılıç Alparslan Baloğlu Süleyman Dilsiz<br />

bekleyen bu zengin mutfağı Türkiye’nin ve<br />

dünyanın kamu oyuna sunmak istiyoruz.”<br />

dedi.<br />

Kılıç: “Şehrimize dört mevsim yerli<br />

ve yabancı turist çekmek istiyoruz”<br />

Malatya Gastronomi Turizmi Tanıtım<br />

Derneği Başkan Yardımcısı Halil İbra<strong>hi</strong>m<br />

Kılıç, Malatya Kayısı Çiçeği Festivali ile<br />

şehrin yemek kültürünü, tarih ve turizmini<br />

tanıtmayı hedefledikelrini söyledi. Kentin<br />

dünya kayısı üretiminin yüzde 75’ini<br />

karşıladığını ve dünyanın kayısı başkenti<br />

olduğunu hatırlatan Kılıç, “Bildiğiniz gibi<br />

yaz aylarında kayısı festivali yapıyoruz.<br />

Ama bizim amacımız kayısıyı dört mevsime<br />

yaymak. Kayısı Çiçeği Şenliği’nin de asıl<br />

çıkış noktası bu olmuştur. Geçtiğimiz yıl<br />

pandemi koşullarında şenliğimizin ilkini<br />

düzenledik ve bu işin tutacağını gördük.<br />

Etkinliğimize geçen sene büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

belediyesi, üniversiteler ve sivil toplum<br />

kuruluşları destek verdi. Bu yıl ise, Malatya<br />

Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi ev sa<strong>hi</strong>pliğinde ve<br />

yine diğer kamu kurum ve kuruluşların<br />

destekleriyle devam ediyoruz. Bu sene<br />

etkinlik içeriğimizi daha da zenginleştirerek<br />

birtakım sportif faaliyetleri de da<strong>hi</strong>l ettik.<br />

Hedefimiz, Malatya’ya dört mevsim yerli ve<br />

yabancı turist çekmek.” dedi.<br />

Aynı zamanda Malatya Yemek ve Sofra<br />

Kültürü kitabının da yazarı olan Kılıç,<br />

“Yaş ve kurutulmuş olarak gerek yurt içi<br />

gerekse yurt dışı satışlarıyla şe<strong>hi</strong>r ve ülke<br />

ekonomisine ciddi katkılar sağlayan kayısıyı<br />

artık değişik noktalarda da görmek istiyoruz.<br />

Sadece kuru kayısı, kayısı döneri ve değişik<br />

çerez kültüründen ziyade kayısının girdiği<br />

tat çeşitliliğini artırmak istiyoruz. Çikolatalı<br />

kayısı ve kayısı çekirdeğinden yapılmış<br />

kurabiyeler gibi işlenmiş gıda kategorosinde<br />

yavaş yavaş mutfak sanayine girmesi için<br />

çaba sarf ediyoruz. Bunu yapan firmalarımız<br />

var. İnanıyorum ki, iç ve dış turizmi<br />

hareketlendirdiğimizde kayısı ile ilgili<br />

mutfak, kayısı çerez kültürümüz biraz daha<br />

yaygınlaşacak.” şeklinde konuştu.<br />

Dilsiz: “Malatya, vegan mutfak<br />

avantajını iyi kullanmalı”<br />

Yemek Kitapları Yazarı ve Gasronomist<br />

Süleyman Dilsiz, şenlik kapsamında<br />

Turgut Özal Üniversitesi’nde ‘Dünyada<br />

Gastronomi Trendleri ve Yeni Türk<br />

Mutfağını Oluşturmak’ başlıklı bir sunum<br />

gerçekleştirdi. Malatya mutfağının küresel<br />

markalaşma yolculuğunda, reçeteler<br />

üzerinden geliştirilen ürünlerin önemli<br />

bir basamak oluşturacağını ve özellikle<br />

vegan mutfağın bu gelişimde belirleyici bir<br />

rol üstleneceğini anlatan Dilsiz, “Malatya<br />

özellikle bulgur esaslı doğal yeşillikleri,<br />

çeşitli ağaç yaprakları ve otlarıyla öne<br />

çıkması gereken bir havza. Bölge genelinde<br />

köfte ve sarma olarak 46 adet vegan<br />

damağına <strong>hi</strong>tap eden bir ürün çeşitliliği<br />

görüyoruz. Vegan mufağın Türkiye ve<br />

dünyada en fazla talep gördüğü bu dönemde<br />

Malatya’nın bu rekabetçi avantajı çok iyi<br />

değerlendirmesi gerekiyor.” dedi.<br />

Bu süreçte birçok ilde olduğu gibi<br />

Malatya’nın da gastronomik değerlerinin ev<br />

tipi üretimden restoran modeline geçmesi<br />

gerektiğine işaret eden Dilsiz, “Evde<br />

pişirilen geleneksel tatların standardize<br />

edilerek ticarileştirilmesi, evden çok turiste<br />

<strong>hi</strong>tap eden değerlere dönüşümü inanıyorum<br />

ki şehrin gastronomi turizmi ekonomisine<br />

de büyük katkı sağlayacaktır.” dedi.<br />

Dilsiz ayrıca Malatya gastronomisinin<br />

tanıtımdan çok standardizasyon sorunu<br />

yaşadığına dikkat çekti. Organizasyonun<br />

sürdürülebilirliği için toplum temelli katılım<br />

alt yapısının oluşturulmasının altını çizen<br />

Dilsiz sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyada<br />

markalaşma sürecini tamamlamış başarılı<br />

gastronomi festivallerini incelediğimde,<br />

gastronominin doğru ellerce yönetilmesi, bu<br />

olgunun yemek içmekten ibaret olmayıp bir<br />

kültür olarak ele alınması ve hatta küresel<br />

ölçekte yerel gastronomik değerlerin yeme<br />

içme profesyonellerinden çok profesyonel<br />

organizasyon şirketlerince organize<br />

edilmesinin hayati bir önem taşıdığını<br />

görüyorum. Malatya da bu kriterleri göz<br />

önünde bulundurarak hareket ederse çok<br />

daha hızlı gelişme kaydedecektir.”


84<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

LE CORDON BLEU <strong>2022</strong><br />

GASTRONOMI TRENDLERI’NE<br />

‘KADIN ÜRETICI’ DAMGASI<br />

Le Cordon Bleu, <strong>2022</strong> Gastronomi Trendleri’ni 10. yılın ışığında ve ‘Bir Sofra’ temasıyla buluşturdu.<br />

Bu yıl beşincisi düzenlenen etkinliğe Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yaşayan küçük ölçekli kadın<br />

üreticiler damga vurdu.<br />

Le Cordon Bleu, 10. kuruluş yılı<br />

ışığında ünlü mezun şefleri ve<br />

sektörün kanaat önderleriyle birlikte,<br />

<strong>2022</strong> gastronomi trendlerini “Bir Sofra”<br />

teması altında buluşturdu. 15 Mart<br />

<strong>2022</strong>’de Fransız Sarayı’nda yapılan 5.<br />

Gastronomi Trendleri toplantısının ilk<br />

bölümünde Le Cordon Bleu mezunları,<br />

farklı mutfak kültürleri ile zenginleşmiş<br />

coğrafyamızda, bu birlikteliğin kendi<br />

mutfaklarına nasıl ilham verdiğini<br />

paylaştı. İkinci bölümde ise, Le Cordon<br />

Bleu öğrencileri, yurdun dört bir yanından<br />

küçük ölçekli kadın üreticiler ile beraber<br />

gerçekleştirdikleri 8 Mart Dünya Kadınlar<br />

Günü projelerini konuklara anlattı.<br />

2012 yılında Özyeğin Üniversitesi’nin<br />

çatısı altında açılan Le Cordon Bleu-<br />

İstanbul’un düzenlediği toplantıda;<br />

farklı mutfak kültürlerinin birbirine<br />

ilham vererek insanları yakınlaştırması<br />

ve Türk mutfağının zenginliği anlatıldı.<br />

Ayrıca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />

projesi kapsamında, Türkiye’nin farklı<br />

coğrafyalarında yaşayan küçük ölçekli<br />

kadın üreticiler ile kültür paylaşımı yapan<br />

genç öğrenciler de onların <strong>hi</strong>kayelerinden<br />

ilham alarak bu zenginliğin başka bir<br />

boyutunu misafirlere lezzetli reçeteleri ile<br />

sundu.<br />

Tüysüzoğlu: “Güçlenen mutfak<br />

mirasımıza dikkat çekmek istedik”<br />

Le Cordon Bleu mezunu ünlü şeflerin<br />

ve gastronomi alanında uzmanların<br />

katıldığı toplantının açılış konuşmasını<br />

yapan Özyeğin Üniversitesi Le<br />

Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne<br />

Ertan Tüysüzoğlu, “Bu sene 5.sini<br />

gerçekleştirdiğimiz Gastronomi<br />

Trendleri etkinliğimizde, farklı coğrafi,<br />

kültürel ve etnik unsurların birlikteliği<br />

ile güçlenen mutfak mirasımıza<br />

dikkat çekmek istedik. Bu nedenle<br />

farklı kültürlerden beslenen ve bunu<br />

mutfaklarına yansıtan dört mezunumuzu<br />

davet ettik. Diğer yandan, bu zenginliğin<br />

daha sonraki nesillere aktarılabilmesi<br />

için kadınüreticiden.com platform<br />

kurucularından Kübra Yüzüncüyıl<br />

ile küçük ölçekli üretici kadınlar ve<br />

öğrencilerimizi bir araya getiren bir proje<br />

geliştirdik. Üretici ablalarımızla tanışan<br />

öğrencilerimiz onların <strong>hi</strong>kayelerinden<br />

ilham alarak, onların ürünleri ile<br />

harika reçeteler hazırladı. Bir sofrada<br />

buluşmanın güzelliğini çok yönlü olarak<br />

yaşadık ve misafirlerimize yaşattık.” dedi.<br />

Tarımsal üretimde kadın eli<br />

Etkinliğin ikinci bölümünde söz<br />

alan kadınüreticiden.com platformu<br />

kurucusu Araştırma Görevlisi Kübra<br />

Yüzüncüyıl ise küçük ölçekli üretici<br />

kadınları destekleyerek alternatif bir<br />

beslenme biçimi oluşturulabileceğine<br />

dikkat çekerek, “Doğaya dost üretim<br />

yapan küçük ölçekli kadın üreticiler<br />

ata tohumlarına, geleneksel tarım<br />

metotlarına ve bitkiyi koruma<br />

yöntemlerine ilişkin bilgiyi sözlü tarih<br />

yöntemiyle nesilden nesile aktarıyor. Kâr<br />

amacı gütmeyen dayanışma platformu<br />

kadınüreticiden.com tarımsal emeği en<br />

çok veren kadınlara destek olmak için<br />

çalışıyor, küçük ölçekli üretici kadınları<br />

gıda güvencesinin teminatı olarak<br />

görüyor.” dedi.


UYKUNUN<br />

Doğa her zaman oak noktamızdı, aık bu görevimizi en ileriye taşıyoruz.<br />

Boyteks’in canlı haklarına saygılı ve çevre dostu yaklaşımı sayesinde, vegan<br />

yatak kumaşı insanlara, gezegene veya hayvanlara zarar vermeden daha<br />

iyi bir uyku oamı meydana getirmek için tasarlanmıştır.<br />

BOYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 1. O.S.B. 8. Cad. No: 60 38070 Kayseri/TÜRKİYE T. 0 352 222 0588 F. 0352 322 0589


86<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

ERKEN HASAT LEZZETI,<br />

ANADOLU SOFRASI’NA TAŞINDI<br />

Olivoyage Zeytinyağları’nın kurucusu Oya Zingal ve Anadolu’nun geleneksel yemeklerini orijinal<br />

reçeteleri ile yaşatan Sade Beş Denizler’in kurucularından Şef Deniz Şa<strong>hi</strong>n, ölmez ağacın eşsiz<br />

lezzetini Anadolu Sofrası’na taşıdı. “Anadolu Sofrası’nda İlk Hasat Lezzetleri” etkinliğinde gastronomi<br />

dünyasının önemli isimleri bir araya geldi.<br />

Geyikli Bölgesi’nin önde gelen<br />

zeytinyağı üreticilerinden<br />

Olivoyage Zeytinyağları<br />

markasının kurucusu Oya Zingal ve<br />

Anadolu’nun geleneksel yemeklerini<br />

orijinal reçeteleri ile yaşatan Sade Beş<br />

Denizler’in kurucularından Şef Deniz<br />

Şa<strong>hi</strong>n, ölmez ağacın eşsiz lezzetini<br />

Anadolu Sofrası’na taşıdı. Oya Zingal<br />

ve Deniz Şa<strong>hi</strong>n’in ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />

Sade Beş Denizler Nişantaşı’nda<br />

23 Mart’ta gerçekleşen “Anadolu<br />

Sofrasında İlk Hasat Lezzetleri”<br />

etkinliğinde gastronomi dünyasının<br />

önemli isimleri bir araya geldi.<br />

Geleneksel lezzetlerin sunulduğu bu<br />

özel sofrada konuklar Anadolu’nun sır<br />

lezzetlerinin <strong>hi</strong>kayelerini mutfak kültürü<br />

araştırmacısı ve yazar Adnan Şa<strong>hi</strong>n’den<br />

dinlediler.<br />

Şef Deniz Şa<strong>hi</strong>n’in si<strong>hi</strong>rli dokunuşları<br />

ve Olivoyage İlk Hasat Filtresiz Natürel<br />

Sızma Zeytinyağı ile hazırlanan Anadolu<br />

Sofrasında; Acuka, Çerkes tavuğu,<br />

Fellah köftesi, Teretür, Limonlu<br />

beyinli gerdan, Çağla piyazı, Yoğurtlu<br />

taze bakla, Lahanada midye salma,<br />

Zeytinyağlı enginarlı yaprak sarma,<br />

Dil söğüş, Yer fıstıklı fırında enginar,<br />

Düşük ısıda pişmiş Kırklareli kuzusu ve<br />

Vakfıkebir tereyağı ile lezzetlendirilmiş<br />

Anadolu buğdayları ile pilav servis<br />

edildi.<br />

Anadolu sofrasına Olivoyage’dan<br />

si<strong>hi</strong>rli dokunuş<br />

Şef Deniz Şa<strong>hi</strong>n’in hazırladığı, profesyonel<br />

mutfaklarda görmeye pek alışık<br />

olmadığımız, Anadolu’nun dört bir<br />

köşesinden geleneksel lezzetler, bu kez<br />

Ekim ayının ilk haftalarında elle toplanan<br />

organik zeytinlerden elde edilen Olivoyage<br />

Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı’nın<br />

sağlıklı ve leziz dokunuşuyla taçlandı.<br />

Resmi coğrafi işaret onayını alan Çanakkale<br />

Geyikli bölgesine özgü Geyikli Zeytinyağı<br />

markası Olivoyage ile Türkiye’yi dünyada<br />

temsil edecek bir marka olma hedefinde<br />

olduklarını belirten Oya Zingal, Türkiye’nin<br />

çok kültürlü ve zengin mutfak kültürünü öne<br />

çıkaran özel projeler geliştirmenin mutluluk<br />

verici olduğunu söylüyor. Oya Zingal, “<br />

Zeytin benim için büyük bir aşk ve birlikte<br />

değer üreteceğimiz, işini aşkla yapan Türk<br />

gastronomisinin önemli isimleri ile özgün<br />

projelere imza atmaya devam edeceğiz.<br />

Anadolu’nun zengin mutfak kültürüne saygı<br />

dolu bir selamlama niteliğinde olan bu özel<br />

gecenin bir parçası olduğumuz için çok<br />

mutluyum” dedi.<br />

Şa<strong>hi</strong>n: “Olivoyage Anadolu<br />

Soframızı taçlandırdı”<br />

Anadolu’nun eşsiz lezzetlerinin orijinal<br />

reçeteleriyle profesyonel mutfak<br />

koşullarına uygulanarak yaşatıldığı Sade<br />

Beş Denizler’in kurucularından Şef Deniz<br />

Şa<strong>hi</strong>n “Türkiye, tek başına ne sıradan<br />

bir Avrupa ne Orta Doğu ve ne de bir<br />

Akdeniz ülkesi. Türkiye, aynı anda Avrupalı,<br />

Balkanlı, Karadenizli, Kafkasyalı, Orta<br />

Doğulu özellikleri taşıyan yegâne özgün<br />

ülke konumunda.” diyor. Pişirdiği özün<br />

yemekler ile Beş Denizler Coğrafyası’nın<br />

lezzet sırlarına yolculuk yaptıran Şa<strong>hi</strong>n,<br />

mutfağında kullandığı hemen hemen tüm<br />

malzemeleri yerinden, yöresinden ve yerel<br />

üreticilerden temin ediyor. Türkiye’nin<br />

farklı bölgelerinden gelen zeytin yağlarını<br />

zaman zaman denediğine değinen Deniz<br />

Şa<strong>hi</strong>n Geyikli bölgesinin zeytinyağlarının<br />

bir başka olduğunu düşünüyor. ”Bu akşam<br />

Anadolu Sofrası başlığı ile çok özel bir<br />

menü oluşturduk. Olivoyage’ın İlk Hasat<br />

Filtresiz Natürel Sızma Zeytinyağı bu<br />

özel lezzetlere mükemmel bir dokunuş<br />

oldu. Mutfak geleneğimize saygıda kusur<br />

etmemek en önemli odağım. Her zaman<br />

“gerçek” ve “saf “ ürünler ile pişirmekten<br />

yanayım. Oya hanımın özenli üretimi olan<br />

Olivoyage ile buluşmaktan bu sebeple de<br />

çok memnunum.” dedi.


88<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

<strong>2022</strong> KAHVE FESTIVALLERI<br />

TAKVIMI BELLI OLDU<br />

Etkinlik endüstrisinde nitelikli ve ses getiren projelere imza atan Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne’in <strong>2022</strong><br />

Festival takvimi belli oldu. Türkiye’nin marka festivali Coffee Festivaller bu yıl Bodrum, İzmir,<br />

Diyarbakır, Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilecek.<br />

Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne tarafından<br />

düzenlenen ve Türkiye’nin<br />

marka festivali konumunda<br />

bulunan kahve festivalleri<br />

kapılarını kahveseverlere açmaya<br />

hazırlanıyor. İlk Coffee Festival 6-7-8<br />

Mayıs tarihleri arasında Zai Bodrum’da<br />

kapılarını kahveseverlere açacak.<br />

Ardından 27-28-29 Mayıs’ta İzmir’de,<br />

3-4-5 Haziran’da Diyarbakır’da, 23-<br />

24-25 Eylül’de Ankara’da, 6-7-8-9<br />

Ekim’de de İstanbul’da Coffee Festival<br />

gerçekleştirilecek.<br />

İlk durak, Bodrum<br />

Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne Başkanı Alper<br />

Sesli, pandemiyle birlikte en çok zarar<br />

gören sektörlerin başında etkinlik<br />

sektörünün geldiğini belirterek, “Turizm<br />

ve etkinlik sektörü çok zor günler<br />

geçirdi. Pandemiyle birlikte sektörlerin<br />

de, bireylerin de alışkanlıkları değişti.<br />

Bu dönemi çok iyi değerlendirdik, çok<br />

çalıştık. Yeni ve yenilikçi festivallerle<br />

sektörü daha da geliştiriyoruz.<br />

Etkinlik endüstrisinde yine büyük fark<br />

yaratacağımız festivallerimiz için geri<br />

sayım başladı. Coffee Festivaller kahve<br />

endüstrisinde dünyanın en büyük life<br />

style etkinliği olarak kabul ediliyor.<br />

Bodrum, İzmir, Ankara, Diyarbakır ve<br />

İstanbul’da şimdiden heyecan dorukta”<br />

dedi.<br />

Yeni döneme uzun zamandır soluksuz<br />

çalıştıklarını da vurgulayan Sesli,<br />

“İlk durağımız Bodrum olacak. 6-7-<br />

8 Mayıs’ta Zai Bodrum’da olacağız.<br />

Ziyaretçilerimizi sürpriz etkinlikler ve<br />

çok zengin bir program bekliyor. Her<br />

festivali belli bir konsept kapsamında<br />

gerçekleştirerek kahvenin sınırsız<br />

dünyasında yenilikçi açılımlar yapıyoruz.<br />

Nitelikli kahve etrafında markaları<br />

ve katılımcıları ağırlayacağız. Bu yıl<br />

tüm kahve festivallerimizle 150 bin<br />

kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.” şeklinde<br />

görüşlerini dile getirdi.


www.mono<strong>tech</strong>.com.tr<br />

Mono<strong>tech</strong>OtelEkipmanlari<br />

mono<strong>tech</strong>_acik_bufe


90<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

MDD’nin yeni Başkanı, Alparslan Baloğlu<br />

Mutfak Dostları Derneği,<br />

17. olağan genel kurulunu<br />

geçtiğimiz günlerde<br />

gerçekleştirdi. <strong>2022</strong>-24<br />

döneminde Alparslan<br />

Baloğlu yönetim kurulu<br />

başkanı olarak görev<br />

yapacak. Derneğe başkanlık<br />

yapmanın büyük bir<br />

sorumluluk olduğunu belirten Baloğlu, “Altın Kaşık Gastronomi<br />

Ödülleri, Netkent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi iş<br />

birliğinde hayata geçirilen Gastronomi ve Mutfak Kültürü Sertifika<br />

Programları gibi süregelen projelerimizin yanı sıra mutfak<br />

kültürümüzü destekleyen ve farkındalık odaklı yeni projeleri<br />

hayata geçireceğiz. Yeni yönetim kurulumuz ilk etapta, mutfak<br />

değerlerimizi öne çıkaracak envanter çalışmaları ve Mutfak<br />

Dostları Derneği bünyesindeki çok değerli isimlerin katkıları ile<br />

hayata geçirilecek süreli bir yayın projesi üzerinde çalışmalara<br />

başladı.” dedi. MDD’nin yeni yönetim kurulundaki diğer isimler<br />

ise şöyle gerçekleşti: Başkan Yardımcıları Başar Eryöner, Esin<br />

Sungur, Genel Sekreter Nazlı Kalmuk, Sayman Oya Emerk,<br />

Üyeler; Defne Ertan Tüysüzoğlu, Murat Güllü, Selda Ayşe Güleç,<br />

Sema Targıt Akbaşak, Ülkü Kahraman.<br />

Seğmen’den<br />

probiyotikli<br />

reçeller<br />

Probiyotik, vücutta sindirim sisteminde doğal olarak yer alan, sağlık<br />

üzerine faydalı etkilerde bulunan bir canlı mikrobiyal gıda unsurudur. Mide<br />

ve bağırsak florasındaki dengeyi koruyan probiyotik bakteriler, bağışıklık<br />

sistemini güçlendirir. Sindirim sistemi enfeksiyonlarının önlenmesi,<br />

antikansorojen ve antialerjik özellikleri, sinir sistemini rahatlatıcı etkisi<br />

ile bilinen probiyotik, artık Seğmen Reçellerinde. Vitamin üretimi,<br />

minerallerin emilimi, sindirim enzimlerinin üretimi konusunda birçok<br />

faydası bulunan probiyotik reçeller ile hem ağzınızı tatlandıracak hem de<br />

sağlığınızı koruyacaksınız. Seğmen kalitesi ile üretilen probiyotik kayısı<br />

reçeli, probiyotik çilek reçeli ve probiyotik karadut reçeli “Clean label-temiz<br />

etiket” prensibine uygun olarak üretilmiştir. Kahvaltıda severek yediğiniz<br />

Seğmen Reçellerini probiyotik formunda tercih ederek gün boyunca daha<br />

aktif olun. Seğmen probiyotik reçeller; kimyasal koruyucu, glikoz, sitrik<br />

asit, kıvam verici, renklendirici ve aroma verici içermez. Restoranlar,<br />

kafeler, oteller, yurtlar ve diğer işletmeler; müşterilerinizi Seğmen<br />

probiyotik reçellerin kalitesi ile buluşturun, markanızın kalitesini en iyi<br />

şekilde yansıtın.<br />

Pastacılık ustalarına özel<br />

bitkisel susuz yağ<br />

Orkide Vista<br />

Sıvı yağ, zeytinyağı,<br />

margarin, pastacılık<br />

ve endüstriyel yağ<br />

ürünleriyle sektörde en<br />

geniş ürün çeşitliliğine<br />

sa<strong>hi</strong>p olan Orkide,<br />

geleneksel pastacılık<br />

ürünlerinin üretiminde<br />

üstün performansı ve<br />

zengin ürün çeşitliliğiyle<br />

pastacı ustalarına<br />

yönelik çözümler<br />

sunuyor. Pastadan böreğe, poğaçadan boyoza, baklavadan<br />

kruvasana uzanan hamur işi ve tatlıların yapımında temel<br />

bileşen olan pastacılık yağlarında zengin ürün çeşitliliğine sa<strong>hi</strong>p<br />

olan Orkide; pasta ustalarına reçetelerini uygularken, doğru<br />

yağ seçiminde kolaylık sağlıyor. Sıcak tüketilen hamur işlerinin<br />

olmazsa olmaz yağı Orkide Vista; özellikle boyoz, kol böreği,<br />

serpme börekler, milföy, kuru poğaça, boyoz gibi enfes lezzetler<br />

için pastacılık ustaları tarafından tercih ediliyor. Kıvamı ve esnek<br />

yapısı ile hamurun merdaneleme işlemine karşı dayanıklılığını<br />

artıran Orkide Vista, tur verilerek açılan tüm hamur çeşitlerinde<br />

turlar arasında dinlendirmeye gerek kalmadan hamurun<br />

kolayca şekil almasını sağlar. Hamurun açılırken yırtılmasını<br />

önler. %100 bitkisel susuz yağ olarak üretilen Orkide Vista ile<br />

hazırlanan ürünler, sıcak ortamda saklandığı takdirde uzun süre<br />

tazeliğini korur. Dondurulmuş milföy üretiminde de yüksek bir<br />

performans ile kullanılabilir.<br />

Elite World<br />

Otelleri’ne<br />

yeni Mutfaklar<br />

Koordinatörü<br />

Türkiye’nin yerel otel<br />

zinciri Elite World Hotels’in<br />

Mutfaklar Koordinatörü<br />

Mehmet Uzunöz oldu. Kariyer<br />

hayatına 1991 yılında Swiss<br />

Hotel’de başlayan Uzunöz,<br />

ardından sırasıyla Four<br />

Seasons Hotel, Mövenpick<br />

İstanbul, Sait Halim Paşa<br />

Yalısı, Ramada Plaza Hotel,<br />

Hilton Dalaman Golf Resort’ta Excutive Chef, D-ream Restaurant<br />

Entertainment and Management’ta Mutfaklar Koordinatörü oldu.<br />

Türkiye Milli Aşçılar Takımı ilk kurucu üyesi de olan Mehmet Uzunöz,<br />

Londra, Moskova, Mısır (Ka<strong>hi</strong>re, Sharm El Sheikh), San Francisco,<br />

Los Angeles, Paris, Dubai, Meksika, Malta, Almanya, İtalya, Dubai,<br />

Katar, Suudi Arabistan, Bahreyn gibi dünyanın dört bir yanında<br />

Türk mutfağının tanıtımına katkıda bulunmak için birçok farklı<br />

etkinlik ve organizasyonlara da katıldı. Ayrıca yerli ve yabancı yemek<br />

yarışmalarında 85’in üzerinde madalya, kupa ve ödül kazandı. Uzunöz<br />

aynı zamanda Avrupa Aşçılar Birliği, Dünya Aşçılar Konfederasyonu<br />

WACS, Anadolu Halk Mutfağı Platformu, Yaratıcı Türk Mutfağı<br />

Platformu, Unesco tarafından desteklenen IOV’nin Mutfak Kültürleri<br />

Araştırma Grubu, İstanbul Profesyonel Aşçılar Derneği, Mutfak<br />

Profesyonelleri Derneği Yönetim Kurulu üyeliği, Avrasya Aşçılar<br />

Derneği ve Tüm Aşçılar Federasyonu’nda da kurucu ve yönetim<br />

kurulu üyeliği görevini yürütüyor.


92<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Fairmont<br />

Quasar<br />

Istanbul’a<br />

yeni Executive<br />

Chef<br />

Fairmont markasının Türkiye’deki ilk<br />

oteli olan Fairmont Quasar Istanbul’a<br />

Executive Chef/Başaşçı olarak<br />

Ercan Yamantürk atandı. Yiyecek-içecek sektöründe 27 yılık<br />

bir deneyime sa<strong>hi</strong>p olan Ercan Yamantürk, kariyerine Çırağan<br />

Palace Kempinski’de komi olarak başladı. Ardından Four Seasons<br />

Sultanahmet’te çalışmaya başlayan Yamantürk, tekrar Çırağan<br />

Palace Kempinski’ye geçerek burada Chef de Cuisine pozisyonuna<br />

yükseldi. Daha sonra Four Seasons Bosphorus’a Executive Sous<br />

Chef olarak atanan Ercan Yamantürk son olarak Shangri-La<br />

Istanbul’da Executive Chef olarak görev aldı. Yamantürk, Fairmont<br />

Quasar Istanbul’un yeni Executive Chef’i olarak Ukiyo, Aila ve<br />

Stations restoranın yanı sıra otelin ziyafet menülerine de yepyeni<br />

dokunuşlar katıyor. Lezzeti kadar görselliğiyle de öne çıkan<br />

tabaklar oluşturmaya ve yöresel lezzetleri modern sunumlarla<br />

birleştirmeye özen gösteren Yamantürk, mutfağında organik, yerel<br />

ve taze ürünlerin kullanımına önem veriyor.<br />

Nostalji rüzgarı estirecek<br />

Galataport İstanbul, eski gelenekleri<br />

günümüze taşıyan “Nostalji İstanbul”<br />

etkinliğini Ramazan ayı boyunca<br />

şehrin tari<strong>hi</strong> semti Karaköy’de<br />

hayata geçiriyor. 2 <strong>Nisan</strong>-1 Mayıs<br />

tarihleri arasında düzenlenecek olan<br />

etkinlik, tari<strong>hi</strong> 1848’e uzanan şehrin<br />

en eski saat kulesi Tophane Saat<br />

Kulesi ile taçlanan Müze Meydanı’nı<br />

merkezine alarak Galataport<br />

İstanbul’un tamamına yayılacak.<br />

Etkinlikler kapsamında stantlar,<br />

lezzetler, söyleşiler, atölye çalışmaları<br />

ve konserler ile İstanbul kültür ve<br />

gelenekleri, 7’den 70’e Galataport<br />

İstanbul’un tüm misafirleriyle ücretsiz<br />

olarak buluşacak. Galataport İstanbul<br />

Pazarlama ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali,<br />

“Tarih, kültür ve doğal güzellikler açısından dünyanın en özel<br />

noktalarından biri olan Karaköy’de bulunan Galataport İstanbul,<br />

kısa zamanda yaşamın her alanına dokunan, kültürleri buluşturan<br />

ve herkesi kucaklayan bir mahalle oldu. Ramazan ayı boyunca<br />

sürecek Nostalji İstanbul’da da tüm misafirlerimizi İstanbul’un<br />

eski dokusu, gelenekleri ve çok katmanlı kültürünü yansıtan<br />

etkinliklerimize bekliyoruz” dedi.<br />

Hatay’ı Dubai yapmak için<br />

harekete geçtiler<br />

İstanbul Hatay Dernekler Federasyonu’nun 2. Olağan<br />

Kongresi’nde Hatay’ın turizmde dünyanın 2. Dubai’sine<br />

dönüştürmek için harekete geçme kararı alındı. Belediyeler,<br />

sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının da desteğiyle<br />

başlatılacak çalışmalarla gastronomisi, doğası, plajları, tari<strong>hi</strong><br />

eserleriyle medeniyetlerin buluşma noktası Hatay’a 12 ay<br />

boyunca turist çekilmesi hedefleniyor. Projeyi ise Antakya<br />

Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz ile Ulusal İktisadi Düşünce<br />

Kuruluşu (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu yürütecek. Planlı<br />

çalışmayla Hatay’ın turizmde dünyanın önde gelen şe<strong>hi</strong>rlerden<br />

birine dönüşebileceğini belirten Niziplioğlu,“Biz de bu konuda<br />

atağa geçiyoruz ve belediyeler, STK’lar ve Hatay’ın önde gelen<br />

firmalarıyla Hatay için çalışmalarımızı başlatıyoruz” dedi.<br />

Gastronominin emekçi kadınları<br />

Jumbo sofrasında buluştu<br />

İstihdamdan ürün<br />

çizgisine ve pazarlama<br />

mesajlarına kadar her<br />

alanda cinsiyet eşitliğine<br />

öncelik veren Jumbo,<br />

geçtiğimiz yıl hayata<br />

geçirdiği “Tersi Mümkün”<br />

projesini, bu sene Dünya<br />

Emekçi Kadınlar Gününe<br />

özel bir organizasyon ile<br />

devam ettirdi. Gastronomi<br />

dünyasında emeği geçen<br />

kadınları, erkek şeflerin pişirdiği yemeklerin yer aldığı özel bir sofrada<br />

ağırlayan Jumbo, kadınların çalışma hayatında ki önemini bir kere daha<br />

gündeme getirdi. Konu yemek yapmak olduğunda ev ve profesyonel<br />

mutfaklara ilişkin hep cinsiyetçi bir yaklaşım olduğunu dile getiren Jumbo<br />

Pazarlama Müdürü Selda Sakaroğlu Solak, bu yanlış konumlamanın<br />

hızla dönüşmesi için sorumluluk üstlendiklerini belirtti. Solak “Geçtiğimiz<br />

sene başlattığımız #TersiMümkün projemiz ile iş dünyasındaki kadınerkek<br />

rakamlarına değindik. Yüzde 69.4 oranında erkeklerin, yüzde 30.6<br />

oranında ise kadınların görev aldığı çalışma hayatında bu rakamların<br />

tersi mümkün olabilir dedik. Bu sene ise gastronomi sektöründe bulunan<br />

kadınların emeğini takdir etmek, içindeki gücü göstermek isteyen<br />

kadınları da teşvik etmek adına farklı bir organizasyon düzenledik. Dünya<br />

Kadınlar Gününe özel birbirinden değerli erkek şefler, kendi elleriyle<br />

sektörümüzün başarılı kadınlarına yemekler hazırladı. Sonra tek bir<br />

masada buluşup, bu lezzetleri paylaştık. İnanıyoruz ki bu organizasyonu<br />

özel kılan da hep beraber olmaktı. Bundan sonrası için bizim sektörümüz<br />

de da<strong>hi</strong>l olmak üzere, her alanda kadın elini daha fazla görmek en büyük<br />

dileğimiz. Jumbo olarak bunu destekleyecek çalışmalar yapmaya devam<br />

edeceğiz” açıklamasında bulundu.


94<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Hatay’ın lezzetleri BigChefs ile<br />

dünyaya açılıyor<br />

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne<br />

giren illeri destekleme kararı alan<br />

BigChefs, medeniyetler beşiği<br />

Hatay’ın özgün lezzetlerini dünyaya<br />

tattıracak. Hatay Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

Belediyesi iş birliğiyle geliştirilen<br />

projede, 600’ün üzerinde Hatay<br />

lezzeti arasından seçilen tatlar,<br />

BigChefs yorumuyla <strong>2022</strong> ilkbaharyaz<br />

menüsünde yer alacak. Projeyle<br />

hem gastronomi kültürümüzün<br />

bilinirliğinin artırılmasına hem de<br />

yerli üreticilere destek olunacak. BigChefs Kurucu Ortağı Gamze Cizreli<br />

iş birliğiyle ilgili şöyle konuştu: “Yıllarca huzur ve barış içinde yaşayan ve<br />

çok sayıda medeniyete ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan Hatay’ın farklı medeniyetlerden<br />

beslenen zengin ve lezzetli mutfağını, dünyada büyüyen bir zincir olarak<br />

tanıtmak boynumuzun borcuydu. Bu kapsamda Hatay Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

Belediyesi ile çok değerli bir iş birliğine imza attık. Hatay mutfağından<br />

seçtiğimiz lezzetler, şeflerimiz tarafından yorumlanarak BigChefs <strong>2022</strong><br />

ilkbahar-yaz menüsünde yer alacak. Ayrıca bu eşsiz tatların ihracına katkı<br />

sağlamak için Hatay Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediye Başkanımıza çağrıda bulunduk.<br />

Bu amaç doğrultusunda yurt dışı şubelerimizde de Hatay menüsünden<br />

birkaç ürüne yer vererek başlangıç yapacağız.”<br />

Lucis Initivative yatırımı Market Halls<br />

Oxford Street’te…<br />

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden<br />

Avantgarde Collection’ı da içinde bulunduran<br />

Lucis Initiative ile İngiltere merkezli Gees Court<br />

Partners; dünyaca ünlü Market Halls projesiyle,<br />

İngiltere’den başlayarak global arenada büyüme<br />

stratejisini sürdürüyor. Pandemi sonrası geniş<br />

çaplı bir renovasyonun ardından yeniden açılan<br />

Market Halls’un Oxford Street şubesi; içinde<br />

yer alan 2 bar ve 8 yaratıcı farklı mutfakla,<br />

ziyaretçilerine benzersiz bir gastronomi deneyimi vadediyor. Türk turizmi<br />

ve gastronomisiyle İngiltere arasında köprü olmayı hedefleyen Lucis<br />

Initiative yatırımı Market Halls ile, pek çok Türk markası da yurtdışına<br />

açılma imkanı bulabilecek. Lucis Initiative Kurucusu İsmet Öztanık,<br />

“Öncelikli amacımız, İstanbul’daki ikonik bir lokasyon dışında Market<br />

Halls’u Türkiye’ye getirmek değil. Türkiye’de ayakları üzerinde duran,<br />

lezzetiyle ve konseptiyle farklılık oluşturmuş markaları; Market Halls<br />

ile beraber İngiltere pazarına sokmak ve Londra’dan başlayarak tüm<br />

gelişmiş pazarlara açılmasını sağlamak amacıyla, marka ortaklıkları<br />

üzerinde çalışıyoruz” dedi.<br />

Çırağan Sarayı Tuğra<br />

Restoran’ın Baş Aşçısı<br />

Emre İnanır<br />

Tari<strong>hi</strong> Çırağan Sarayı’nın<br />

birinci katında büyüleyici<br />

atmosferi ile yer<br />

alan dünyaca üne<br />

sa<strong>hi</strong>p ödüllü Tuğra<br />

Restoran’ın yeni Baş<br />

Aşçısı Emre İnanır oldu.<br />

20 yılı aşkın profesyonel<br />

mutfak deneyimi ile<br />

Türkiye’de ve dünyanın<br />

farklı yerlerindeki lüks<br />

otellerde ve restoranlarda<br />

mutfak şefi olarak<br />

hünerlerini gösteren İnanır, eğitimini Güney Afrika’da bulunan<br />

Prue Leith Culinary Institute & Restaurant akademisinde<br />

modern Fransız pişirme teknikleri üzerine uzmanlık alanında<br />

tamamladı. Aynı zamanda dünyanın en prestijli mutfak<br />

sanatları okullarından Basque Culinary Center’da, gastronomi<br />

dünyasında moleküler mutfak ile ses getiren Ferran Adrià'nın<br />

yardımcı şefliğini yapan Luis Arrufat tarafından modern<br />

teknikler eğitimi aldı. İşine aşık bir şef olan İnanır detaycı ve<br />

araştırmacı kimliği ile gastronomi trendlerini bütünsel çalışma<br />

modeliyle başarılı bir şekilde harmanlıyor. Mutfaktaki mottosu<br />

ise heyecan, detaycılık, takım ruhuna sadık kalarak çalışmak.<br />

Sezona ait yerel lezzetler, sürdürülebilir bir mutfak ve coğrafi<br />

işaretler en hassasiyet gösterdiği başlıklar arasında. Geçmişten<br />

gelen ilhamla geleceğe miras reçeteler bırakmaya çabalayan<br />

şef İnanır şimdi ekibiyle Çırağan Sarayı’nın imza restoranı<br />

Tuğra’da hünerlerini sergileyecek.<br />

Kahveyle başlayanların<br />

doğal terci<strong>hi</strong><br />

Kendi ülkesinin en kaliteli<br />

çekirdeklerini alıp, ülkemiz<br />

damak tadına uygun kavuran<br />

Romm Coffee, kısa sürede<br />

nitelikli kahveseverlerin<br />

ilk terci<strong>hi</strong> olmayı başardı.<br />

Aralarında tek seferlik pratik<br />

paketlerin de bulunduğu 10<br />

farklı çekirdekten oluşan Romm<br />

Coffe seçenekleri, gerçek kahve<br />

tutkunları arasında büyük beğeni<br />

toplayınca, çeşitlerini artırmaya<br />

başladı. Geleneksel demleme<br />

yöntemleriyle modern kahve lezzetlerini birleştiren Romm<br />

Coffee; özenle seçilmiş çekirdekleri ustalıkla kavurarak % 100<br />

doğal lezzetler elde ettiği farklı kahve çeşitleri ile her damak<br />

tadına <strong>hi</strong>tap ediyor. Çekirdeklerin yetiştiği bölgede yer alan<br />

diğer bitkilerin tadını gövdesine saklayan kahve; Romm Coffe<br />

aracılığı ile tatlıdan ekşiye, odunumsudan baharatlıya kadar<br />

farklı tonlarını damaklarda <strong>hi</strong>ssettiriyor.


96<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Park Hyatt Maçka Palas’a<br />

yeni F&B Müdürü<br />

Park Hyatt İstanbul Maçka Palas Oteli’nin<br />

yeni F&B Müdürü Adnan Sarıbal oldu.<br />

Bahçelievler Lisesi ve Erciyes Üniversitesi<br />

Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden<br />

mezun olan Sarıbal, 2009 yılında Horizons<br />

by Marriott Vacation Club, Missouri, ABD’de<br />

mutfak ve yiyecek içecek alanlarında çeşitli<br />

eğitimler aldı. 2011’de Cadillac Jack's<br />

Gaming Resort ABD’de çeşitli görevlerde<br />

bulundu. Kariyerine lüks oteller zincirlerinde<br />

devam eden Sarıbal, 2012’de Çırağan Palace<br />

Kempinski İstanbul’da Demi Chef de Rang<br />

olarak çalışmaya başladı. Bu görevinden iki<br />

yıl sonra Raffles Otel İstanbul’da Şarap Elçisi<br />

olarak kadroya giren ve şarap konusunda<br />

uzmanlığı olan Sarıbal, İki Michelin Yıldızlı<br />

Şef Sergi Arola'nın sa<strong>hi</strong>bi olduğu 90 kişilik popüler İspanyol restoranında<br />

personele şarap konusunda eğitimler verdi. 3 yıl süren başarılarının<br />

ardından Raffles Otel’de F&B Supervizer olarak atandı. Daha sonra<br />

başarılarını artırarak restoran müdürü olarak kariyerinde sükse yakaladı.<br />

2021’de Sevilen Şarap Şirketi’nde edindiği tecrübelerle şarap sektöründe<br />

adından söz ettirdikten sonra Address Otel İstanbul Emaar’da Restoran<br />

Müdürü görevini üstlendi. Açılış otelinin kurulumu ile alakalı deneyim<br />

kazanan Sarıbal, aynı zamanda yiyecek&içecek servis takımının liderliğini<br />

yaptı.<br />

Juan Valdez<br />

Türkiye’de<br />

Turizm, yiyecek, içecek<br />

ve <strong>hi</strong>zmet sektöründe<br />

<strong>hi</strong>zmet veren Honest<br />

Holding, Kolombiya’nın<br />

premium kahve<br />

markası Juan Valdez’i<br />

Türkiye’deki kahve<br />

tutkunlarıyla buluşturdu.<br />

İstanbul Harbiye’deki<br />

ilk mağazanın açılışına<br />

Kolombiya Büyükelçisi<br />

Julio Anibal Riaño Velandia, Paraguay Cumhuriyet Büyükelçisi Ceferino<br />

Valdez Peralta gibi önemli isimlerin yanı sıra ünlü oyuncu Mert Fırat’da<br />

katıldı. Açılışta konuşan Honest Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz<br />

Deveci, böylesine büyük bir markayı Türkiye’ye getirebilmek amacıyla<br />

yoğun uğraşlar verdiklerini ifade ederek, “Juan Valdez Kolombiya’da ve<br />

dünyada 500’den fazla mağazası olan bir marka. İş birlikteliğimizin kahve<br />

sektörü ve istihdama büyük katkı sağlayacak. Türkiye pazarında 100’e<br />

yakın şube açmayı planlıyoruz” dedi.<br />

Türk mutfağının<br />

sürdürülebilirlik elçileri<br />

seçiliyor<br />

Bu yıl 5-31 Mayıs<br />

tarihleri arasında<br />

11.si düzenlenecek<br />

olan Türkiye’nin ilk<br />

gastronomi festivali<br />

Restoran Haftası’nda;<br />

İstanbul, İzmir,<br />

Bodrum, Denizli ve<br />

Gaziantep’teki seçili<br />

restoranlarda birbirinden lezzetli menüler ‘’Sürdürülebilirlik’’<br />

teması ile gastronomi tutkunlarına sunulacak. Metro Türkiye<br />

ana sponsorluğunda, Dude Table tarafından gerçekleşen<br />

Restoran Haftası, her yıl olduğu gibi yine yeniliklere sahne<br />

oluyor. Bu kapsamda bu yıl ilk kez gerçekleşecek “35 Yaş Altı 3<br />

Şef Yarışması” ile Türk mutfağının ilham veren yetenekli genç<br />

şefleri, sürdürülebilirliği mutfaklarının ana disiplini haline<br />

getirme amacıyla yarışacak. 18-35 yaş arasındaki tüm genç<br />

şeflerin katılımına açık olan yarışmada, adaylar atıksız mutfak<br />

ilkeleri çerçevesinde ana yemek kategorisinde hazırladıkları<br />

yemek tariflerini online başvuru yaparak iletecekler. İletilen<br />

tarifler arasından seçilecek olan 10 aday, 4 jüri üyesi<br />

tarafından gastronomi üzerine aldıkları eğitim, mutfak<br />

deneyimi, atıksız reçetelerdeki yaratıcılık ve teknik, Türk<br />

mutfağı ile olan ilişkileri gibi bir takım değerlendirme kriterleri<br />

doğrultusunda belirlenecek. Bu adaylar hazırladıkları tarifleri<br />

jüri tadımına sunmak üzere Gastronometro’ya davet edilecek.<br />

Ziyade Fasıl’da Kafkas rüzgârı<br />

Hilton Kozyatağı İstanbul içinde misafirlerini ağırlayan Ziyade<br />

Fasıl, özenle hazırlanmış menüleriyle birlikte müziğin bir<br />

şova dönüştüğü sahnesiyle lezzet ve eğlenceyi bir arada<br />

sunuyor. Şef Özlem Mekik, işletmeciliğini yaptığı mekânın<br />

damakta iz bırakmak üzerine iddialı olduğu sıkı bir menüsü<br />

var. Yaprak ciğer, pazı sarma, bademli Zaho, Ziko, Baron,<br />

patlıcan beğendi yatağında kokoreç öne çıkan lezzetlerden.<br />

Mükemmel lezzetleri kaliteli bir müzikal şov konseptiyle<br />

harmanlayan mekanda fasıl, zeybek, flamenko, Roman,<br />

oryantal ve zenne gibi birbirinden etkileyici şovlar ile geceniz<br />

renkleniyor. Kafkas Halk Dansını yüksek ustalık ile sunan dans<br />

ekibi ise misafirlerine unutulmaz izler bırakıyor. Çalgıların<br />

büyülü müziğiyle ve ulusal kıyafetlerin parıltısıyla çıkan dans<br />

topluluğu misafirlerini adeta canlı bir karnavala davet ediyor.


98<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekanlar<br />

Fırınya<br />

Nişantaşı’nda açıldı<br />

Mahalle fırıncılığının güven ve samimiyetini modern bir anlayışla<br />

harmanlayarak, fırın-kafe konsepti ile günümüze taşıyan Fırınya,<br />

Nişantaşı’nda yeni mağazasını <strong>hi</strong>zmete açtı. “Benzersiz Tatlar Ülkesi”<br />

mottosuyla yola çıkan ve tüketicileri unutulmaz tatlarla tanıştıran mekan,<br />

Nişantaşı’nda açtığı mağazasında birbirinden nefis ürünleri müşterileriyle<br />

buluşturuyor. Gayrettepe ve Küçükyalı/Altıntepe’deki şubesinin ardından<br />

üçüncü mağazasını da <strong>hi</strong>zmete açan marka; en yenilikçi tariflerini şık<br />

sunumlar halinde beğeniye sunuyor. Bir buğday <strong>hi</strong>kayesi yazarak Türkiye’yi<br />

fırın-kafe kültürü ile tanıştıran Fırınya; hem geleneksel ürünleri, hem<br />

dünyadan lezzetleri, hem de kendine özgü tatlarıyla zengin bir yelpaze<br />

sunuyor. Tamamı ekşi mayalı ekmekler, artizan sandviçler ve ekmeküstleri,<br />

fırından sıcak çıkan kruvasanlardan böreklere birçok lezzetle dolu fırın<br />

sepeti eşliğinde serpme kahvaltısı, salata ve fit seçenekler, kahve ve bitki<br />

çayı çeşitleri ve olmazsa olmaz fırından sıcacık unlu mamul lezzetleri de<br />

ürün grubunda yerini alıyor. “Benzersiz Tatlar Ülkesi” mottosuyla hareket<br />

eden ve tıpkı bir ülke gibi bayrağı, haritası, dili, manifestosu ve forması olan<br />

Fırınya, sıra dışı konseptiyle dikkat çekiyor. Tüketicileri unutulmaz tatlarla<br />

tanıştırmak için yepyeni bir ülkede keşfe çıkaran marka, yıl sonuna kadar<br />

İstanbul’da mağaza sayısını 20’ye çıkarmayı hedefliyor.<br />

Avrupa’nın en büyük kahve zinciri<br />

Costa Coffee, Boyner<br />

Cadde’de<br />

Avrupa’nın en büyük<br />

kahve zinciri Costa<br />

Coffee, Türkiye’deki ilk<br />

kahve dükkanını Bağdat<br />

Caddesi’ndeki Boyner<br />

Cadde’de açtı. “Signature<br />

Blend”i dünyaca ünlü<br />

Mocha Italia harmanı<br />

ile hazırlanan, taze<br />

süt ile zenginleştirilen<br />

kahve çeşitleri ve ikonik<br />

kırmızı fincanıyla tanınan<br />

Costa Coffee, Boyner mağazalarında kahveseverlere birbirinden özel<br />

lezzetler ve benzersiz bir deneyim sunacak. Deneyim odaklı, içinden<br />

hayat geçen ve çevresindeki hayatı mağazanın içine taşıyan konseptler<br />

oluşturmayı amaçlayan ve bu kapsamda ilk adımını Boyner Cadde’yi<br />

açarak atan Boyner, Costa Coffee ile müşterilerine sunduğu “akışkan<br />

mağazacılık” deneyimini zenginleştirmeyi hedefliyor.<br />

Londra merkezli, Avrupa’nın en büyük, İngiltere’nin ise en çok tercih<br />

edilen kahve zinciri olan Costa Coffee üstün kahve kalitesi ile öne<br />

çıkıyor. Costa Coffee’nin özel harmanı olan “Mocha Italia”da sadece<br />

Rainforest Alliance sertifikalı kahve çekirdekleri kullanılıyor. Costa<br />

Coffee, özel harmanı ile hazırladığı birbirinden lezzetli sıcak ve buzlu<br />

kahve alternatiflerini şimdi de Türk kahve severlerle buluşturuyor.<br />

Costa Coffee, zengin yiyecek menüsünde ise kahvenin yanına eşlik<br />

edebilecek Türk damak tadına özel Acuka Kruvasan, Muz Karamel<br />

Kek, Fudge Brownie gibi lezzetlere yer veriyor.<br />

Açık havada<br />

yeni bir lezzet<br />

noktası<br />

Kahve<br />

Dünyası Afium<br />

mağazası<br />

“Hepimizin Ortak Noktası”<br />

Kahve Dünyası, Afyon’daki<br />

2. mağazasının açılışını 28<br />

Ocak’ta Afium Outlet ve<br />

Eğlence Merkezi’nde yaptı. Outlet AVM<br />

konseptini açık hava ile buluşturan<br />

Afium’da yeni buluşma noktası olarak<br />

yerini alan Kahve Dünyası Afium AVM<br />

mağazası, özellikle hafta sonları açık havada<br />

taptaze kahve keyfini yaşamak, Türk Kahvesi eşliğinde ev yapımı<br />

lezzetindeki pasta ve tatlılarla gününe lezzet katmak isteyenleri bekliyor.<br />

Afium Outlet ve Eğlence Merkezi’nde alışveriş sonrası keyifli bir mola<br />

vermek isteyenlere Kahve Dünyası konseptinin rahatlığını ve konforunu<br />

yaşatan mağaza, bir lezzet noktası olarak <strong>hi</strong>zmet veriyor. Hafta sonu<br />

kahvaltılarına eşlik eden Kahve Dünyası kahveleri, ilk günkü tazeliği<br />

ve aroması ile Brezilya, Kolombiya, Guatemala, Kosta Rika, Kenya, El<br />

Salvador, Santos, Antigua ve Etiyopya gibi dünyanın farklı coğrafyalarında<br />

yetişen değerli kahve çekirdeklerinden hazırlanıyor. Kahve Dünyası<br />

Türk Kahvesi ise bu lezzeti evine taşımak isteyenler için taze çekilerek<br />

paket halinde de satışa sunuluyor. Evde yapılmış gibi özenle hazırlanan<br />

pastalar ve dondurmalar ise Kahve Dünyası misafirlerinin en sevdiği<br />

lezzetler arasında yer alıyor.


25-27 MAYIS <strong>2022</strong><br />

İSTANBUL KONGRE MERKEZİ - ICC<br />

ACE OF M.I.C.E. EXHIBITION BY TURKISH AIRLINES<br />

‘’SÜRDÜRÜLEBİLİR<br />

GELECEK İÇİN’’<br />

TEMASI İLE 9. KEZ KAPILARINI AÇIYOR!<br />

15.000 profesyonel<br />

ziyaretçisi, katılımcılarımıza<br />

özel oluşturulan Hosted<br />

Buyer Lounge alanında 160<br />

ulusal-uluslararası satın alıcı<br />

ile B2B toplantılar, yepyeni<br />

perspektifler açan oturum<br />

programları, network<br />

aktiviteleri ve birbirinden<br />

renkli içerikleri ile benzersiz<br />

bir MICE deneyimi yaşamaya<br />

hazır mısın?<br />

#aceofmice


100<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekanlar<br />

Anadolu<br />

mutfağının<br />

temsilcisi<br />

Atölye<br />

Lüksü ve samimi bir ambiyansı aynı noktada<br />

buluşturan The Ritz-Carlton, Istanbul’un ana<br />

restoranı Atölye, yenilenen konsepti ve renovasyon<br />

sürecinden geçen yeni görünümüyle misafirlerini<br />

ağırlıyor. İlham verici ortamında geleneksel<br />

Türkiye mutfağının önde gelen lezzetlerinin servis<br />

edildiği Atölye ziyafet deneyimini unutulmaz anılara<br />

dönüştürerek mükemmel bir gastronomi deneyimi<br />

yaşatıyor. The Ritz-Carlton, Istanbul’un Executive<br />

Chef’i Selami Güleryüz ve deneyimli mutfak ekibinin<br />

imzasının bulunduğu Atölye menüsü, Anadolu<br />

mutfağının en güzel örneklerini hem lokal hem de<br />

dünyanın birçok ülkesinden gelen misafirlerinin<br />

deneyimine sunuyor. Yerel üreticilerden mevsimine<br />

uygun taze malzemeler kullanılarak oluşturulan<br />

Atölye’nin menüsü, özlenen her bir geleneksel<br />

lezzeti en özel ve orijinal tariflerle günümüze ve<br />

yeni nesillere aktarıyor. Şef Güleryüz, Atölye’nin<br />

değişen mutfağından bahsederken, “En büyük<br />

ilhamımızı ağırladığımız misafirlerimizden aldık.<br />

Anadolu’nun kimi zaman tatmaya çok alıştığımız ve<br />

zaman zaman özlediğimiz kimi zaman unutulmaya<br />

yüz tutmuş reçetelerini yeniden canlandırmak bunu<br />

misafirlerimize sunmak istedik. Türkiye lezzetlerini<br />

bir arada görmeyi isteyen tüm lokal misafirlerimizin<br />

yanı sıra yurt dışından ülkemizi ziyaret etmek<br />

için gelen ve bu lezzetleri deneyimlemek<br />

isteyen turistlerin gerçek bir Anadolu sofrasına<br />

oturduğunda denemek istediği her şeyi bulabileceği<br />

bir menü hazırladık” diyor.<br />

Yada Sus<strong>hi</strong><br />

Galataport İstanbul’da<br />

2013 yılından bu yana, sade, rahat, Uzak Doğu esintilerinin kendini <strong>hi</strong>ssettirdiği<br />

ambiyansı ve ezber bozan sus<strong>hi</strong>leri ile Uzak Doğu mutfağı severlerin müdavimi<br />

olduğu Yada Sus<strong>hi</strong>, lezzet ağını genişletiyor. İkinci şubesini gastronominin yeni<br />

adresi Galataport İstanbul’da açan mekan, rahat ve enerji dolu atmosferi ile<br />

misafirlerini ağırlıyor. Mimarisini, Japon estetik felsefesi ve yaşam biçimi olan<br />

wabi-sabi’den ilham alarak tasarlayan mekan, felsefeye uygun olarak kendinizi<br />

zamanın akışına bırakacağınız sade şıklığıyla dikkat çekiyor. Doğadan esinlenen<br />

tasarımıyla misafirlerine benzersiz bir deneyim yaşatan mekan, kendine has<br />

sunumları, doğal taşların ahşap doku ile bütünleşen mimari dokusu, el yapımı<br />

seramik tabakları, Japon ağacı kokulu ambiyansı, keyifli müzikleri, kokteyl barı<br />

ve keşfedilecek yeni lezzetleriyle misafirlerine<br />

eşsiz bir deneyimin kapılarını açıyor. Yada<br />

Sus<strong>hi</strong>’nin klasikleşen lezzetlerinin yanı sıra birçok<br />

deneysel yeni lezzet de menüde yer alıyor. Ebi<br />

Snow, Volcano Roll ve imza ürünleri Crispy Red<br />

C<strong>hi</strong>cken damak zevkine önem verenler için harika<br />

bir kazanım. Damak zevkine uygun hafif lezzetlere<br />

yönelen misafirleri için ördekli salata, poke bowl<br />

gibi seçenekler de sunan mekan; crazy nigiri, tiger<br />

ramen gibi ürünleriyle de iddiasını ortaya koyuyor.


102<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar<br />

4 YIL ARADAN SONRA<br />

BÜYÜK BULUŞMA IBAKTECH’TE<br />

GERÇEKLEŞTI<br />

13. Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı IBAKTECH, 10-13 Mart<br />

tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırladı. Messe Stuttgart Ares Fuarcılık tarafından<br />

düzenlenen fuar, pandemi nedeniyle yaşanan 4 yıl aranın ardından tüm sektör temsilcileri için özlenen büyük<br />

buluşmaya ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı.<br />

315 katılımcının, net 27 bin metrekarelik<br />

toplam 5 salonda yüzlerce yerli ve<br />

yabancı markayı sergilediği fuar,<br />

böylece dünyanın alanında ikinci büyük fuarı<br />

olma konumunu yeniden pekiştirmiş oldu.<br />

Fuara Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Çin,<br />

Fransa, İran, İtalya, Slovenya olmak üzere<br />

6 ülkeden katılım sağlandı. Ayrıca, Almanya<br />

VDMA’ya bağlı Gıda Ürünleri Makineleri<br />

ve Ambalajlama Makineleri Birliği’nin<br />

desteğiyle bu yıl 3. kez fuara milli katılım<br />

sağladı. Her biri alanında öncü katılımcıların<br />

sektöre ilişkin en yeni ürün ve teknolojileri<br />

sunduğu fuar boyunca yurtiçinin yanı sıra<br />

Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Bölgeleri başta<br />

olmak üzere toplam 80 bin 697 ziyaretçi<br />

ağırlandı. Tekil ziyaretçilerin yanı sıra, İran,<br />

Sırbistan, Bulgaristan’dan ve -bu yıl ilk<br />

kez- Peru’dan satın almacı delegasyonlar<br />

da IBAKTECH’teydi. Güçlü iş birlikleri için<br />

önemli adımlar ve imzalar atıldı.<br />

Ziyaretçilerin memnuniyeti<br />

anketlere de yansıdı<br />

Ziyaretçilerin neredeyse hepsi (%99)<br />

fuarın beklentilerini karşıladığını ve bir<br />

sonraki IBAKTECH fuarına da katılmayı<br />

planladıklarını (%97) ifade etti. Yüzde 62’si<br />

fuarı “çok iyi” olarak -en üst dereceyledeğerlendirdi.<br />

Ziyaretçilerin yüzde 90'ından<br />

fazlası, ilgili tüm ürün ve <strong>hi</strong>zmetlerin<br />

fuarda temsil edildiğini onayladı. Toplam<br />

ziyaretçilerin yüzde 78'inin yatırım<br />

planları vardı ve bunların yarısı doğrudan<br />

fuarda gerçekleşti. Fuar yeni birçok iş<br />

bağlantısına da olanak sağladı. Uluslararası<br />

ziyaretçilerin yüzde 54’ü bu yıl fuara ilk<br />

kez katıldıklarını ve yüzde 95’i ise yatırım<br />

amaçlı fuarda bulunduklarını belirtti. Fuar<br />

sadece ziyaretçilerin değil katılımcıların<br />

da beklentilerine cevap verdi. Sektör adına<br />

güçlü işbirlikleri için elverişli bir zemin<br />

sunan fuarda katılımcıların yüzde 92’si<br />

fuarın hedeflerini karşıladığını belirtti.<br />

Yüzde 97’si fuarı başkalarına da tavsiye<br />

edebileceğini belirtti. Katılımcıların birçoğu<br />

fuarın pandemi sonrası katıldıkları ilk fuar<br />

olduğunu ve fuar aracılığıyla hedef ziyaretçi<br />

gruplarına büyük oranda ulaştıklarına dikkat<br />

çekti. Özellikle uluslararası ziyaretçiler<br />

ile sağlanan bağlantılar açısından fuarın<br />

beklentilerini karşıladığını belirttiler.<br />

Katılımcı markalardan fuara tam<br />

not<br />

Barry Callebaut’un Türkiye Dijital Pazarlama<br />

Müdürü Melis Taşan Baysun, “Fuar, ulusal<br />

ve uluslararası tüm sektör oyuncularını<br />

bir araya getiren bir organizasyon olması<br />

nedeniyle pastacılık, çikolata, tatlı ve<br />

dondurma sektörlerinin profesyonelleri<br />

için büyük bir önem taşıyor. Ancak, marka<br />

olarak bu fuarın bizim için ayrı bir önemi<br />

daha var. IBAKTECH, pandemi dönemi<br />

sonrasında bizim katıldığımız ilk fuar<br />

oldu. Bu fuarda ziyaretçilerimize ve sektör<br />

profesyonellerine markamızı tanıtma ve<br />

paydaşlarımızla ise ilişkilerimizi geliştirme<br />

fırsatımız oldu.” dedi.<br />

Empero Grup Proje Taahhüt Müdürü<br />

Osman Devran, “İç piyasadan ziyade dış<br />

piyasadan da beklentinin üzerinde bir<br />

taleple karşılaştık. Fuarla beraber ciddi<br />

bir ziyaretçi profili oluştu. Dış piyasa<br />

için öne çıkan ülkeler Orta Asya, Orta<br />

Doğu Bölgeleri’nden özellikle İran, İsrail<br />

ve Irak’tan ciddi müşteriler kazandık.<br />

Dolayısıyla beklentimizin de ötesinde efektif<br />

bir fuar oldu.” dedi.


104<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar<br />

TURYAĞ, IBAKTECH FUARI’NDA<br />

LEZZETIN ADRESI OLDU<br />

Pandemi nedeniyle ara verilen Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı<br />

IBAKTECH’in 13’üncüsü İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. Endüstriyel ve ev dışı yağ tüketim pazarının<br />

öncü markası Turyağ da yenilikçi ürünleriyle fuarın ilgi odağı oldu. Turyağ ustaları tarafından hazırlanan lezzetli<br />

atıştırmalıklar ziyaretçilerden tam not aldı.<br />

Türkiye’nin yağı Turyağ, 1916 yılından<br />

bugüne, güçlü Ar-Ge altyapısı ve<br />

tüketici beklentilerini karşılayan<br />

inovatif ürünleri ile sektörde öncü olmaya<br />

devam ediyor. Kalitesi ve lezzetinden ödün<br />

vermeden endüstriyel yağlar ve pastacılık<br />

yağlarında yenilikçi ürünleriyle sektör<br />

profesyonellerinin ve pastacılık ustalarının<br />

vazgeçilmez çözüm ortağı olan Turyağ,<br />

İstanbul’da 10-13 Mart tarihleri arasında<br />

düzenlenen IBAKTECH Fuarı’na damga<br />

vurdu. Turyağ standı, Türkiye’nin yanı sıra<br />

pek çok ülkeden sektör profesyonelleri<br />

ile ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Turyağ<br />

ustalarının hazırladığı lezzetli börek ve<br />

poğaçaların katılımcılara ikram edildiği<br />

Turyağ standındaki demo şovlarda da renkli<br />

görüntüler ortaya çıktı.<br />

Sektör profesyonellerini buluşturdu<br />

Türkiye ve Avrasya Bölgesi’nde kendi<br />

alanında dünyanın ikinci büyük fuarı<br />

olma özelliğini taşıyan IBAKTECH’le ilgili<br />

konuşan Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye,<br />

Afrika ve Hindistan Satış Direktörü Tolga<br />

Demirel, “Türkiye’nin köklü markalarından<br />

Turyağ, yıllardır lezzetin öncülüğünü<br />

yapıyor. Geleneksel köklerinden aldığı<br />

bilgi birikimiyle tüketici trendlerine uygun<br />

geliştirdiği yenilikçi ürünlere adını yazdıran<br />

Turyağ, endüstriyel ve pastacılık yağlarında<br />

sektör profesyonellerinin ve pastacılık<br />

ustalarının vazgeçilmezi olmayı başarıyor.<br />

‘Enfes tadıyla, gönül rahatlığıyla’ sloganı ile<br />

katıldığımız IBAKTECH Fuarı’nda da pek çok<br />

sektör profesyoneliyle pandeminin ardından<br />

yüz yüze buluşma fırsatı bulduk. Sektör<br />

profesyonelleri için son derece önem taşıyan<br />

bu tür fuarların bizim için de hem markamızı<br />

tanıtmak hem de paydaşlarımızla güçlü<br />

ilişkiler kurmamızı sağlaması açısından<br />

büyük önemi var. Turyağ olarak çok uzun<br />

yıllardır bize güvenen, sektöre kattığımız<br />

değere ortak olan ve birlikte çalışmaktan<br />

mutluluk duyduğumuz müşterilerimize de<br />

gönülden teşekkür ediyoruz” dedi.<br />

Tüketici için lezzet hâlâ vazgeçilmez<br />

Demirel şöyle devam etti: “1916 yılında<br />

İzmir’in Turan semtinde kurulan küçük<br />

bir yağhane ile başlayan bu yolculuk,<br />

şimdi sektöre ve Türkiye ekonomisinin en<br />

önemli sektörlerine <strong>hi</strong>tap eden bir seviyeye<br />

ulaştı. IBAKTECH Fuarı’nda ev dışı tüketim<br />

ürünlerimizi tanıttık. Bu ürünlerimizi de<br />

üç farklı kanalda sunuyoruz. Geleneksel<br />

kanalda börek ve baklava için kullanılan<br />

ürünlerimiz, pastacılıkta poğaça, kurabiye,<br />

profiterol gibi ürünlerde kullanılan<br />

yağlarımız, HORECA’da da kızartmalarda,<br />

pilav, makarna ve yemeklerde kullanılan<br />

kızartma yağlarımız ve ayçiçek yağımız<br />

ile profesyoneller aracılığıyla tüketicilere<br />

Turyağ lezzet yolculuğunun farkını<br />

yaşatıyoruz. Ülkemizin önde gelen bitkisel<br />

yağ üreticilerinden Turyağ’ın endüstriyel<br />

ve sıvı yağ markaları, entegre tesisleri,<br />

satış ve pazarlama organizasyonu ile<br />

birlikte güçlü bir konumda. Artık sadece<br />

tüketici beklentisini karşılamak yetmiyor.<br />

Pandemiyle birlikte artan sağlık trendinin<br />

yanında lezzet unsuru hâlâ önemli. Aynı<br />

zamanda ustaların işini de kolaylaştırmak<br />

gerekiyor. Turyağ bu iki trendi de yenilikçi<br />

ürünleriyle karşılıyor.”<br />

En taze, en gevrek börekler için<br />

NTY<br />

Turyağ, ev dışı tüketim sektörlerine inovatif<br />

yağ ürünleri sunuyor. Börek ustalarının<br />

40 yıldır vazgeçmediği NTY ile hazırlanan<br />

börekler tazeliğini ve gevrekliğini uzun süre<br />

koruyor. Baklavalara enfes aroma ve eşsiz<br />

altın sarısı parlaklığı ile iştah açıcı renk<br />

sağlayan UFA Baklava ürünü de tereyağ<br />

aroması sayesinde doğal bir çeşni katarken<br />

ağızda yağ tadı bırakmıyor.<br />

Türkiye’nin en iyi pastacılık yağı:<br />

Maestro<br />

Turyağ, pastacılık kanalında da inovatif<br />

ürünleri ile büyük ilgi görüyor. Özellikle<br />

poğaça gibi mayalı ürünlerde, kurabiyelerde,<br />

pastane keklerinde kullanılan Turyağ<br />

Maestro tüketicinin “Daha sağlıklı ürün”<br />

talebini karşılıyor. Trans yağ içermeyen,<br />

içerisindeki Hindistan cevizi yağından dolayı<br />

orta zincirli yağ asitleri nedeni ile daha<br />

sağlıklı olan Turyağ Maestro ile üretilen<br />

poğaçalar ve kurabiyeler ağızda kolay ve<br />

hızlıca dağılıyor. Türkiye’nin ilk %90 yağlı<br />

hamur işleri yağı Turyağ Âlâ ve Turyağ<br />

Maestro Pare de hamur işlerinde yüksek<br />

performans sunuyor.<br />

Mutfaklarda devrim yapan kızartma<br />

yağı: Gusto<br />

HORECA kanalında ise kızartmalarda ve<br />

pilav, makarna ve yemeklerde kullanılan<br />

kızartma yağı Turyağ Maestro Gusto,<br />

mutfaklarda devrim yapıyor. Türkiye’nin<br />

en performanslı, en sağlıklı kızartma yağı<br />

olan Maestro Gusto, standart kızartmalık<br />

yağlara göre %60 daha az doymuş yağ asidi<br />

içeriği ile sağlıklı bir yağ. Uzun fritöz ömrü<br />

sayesinde standart kızartma yağlarına göre<br />

minimum %20 daha fazla ürün kızartmaya<br />

olanak sağlıyor.


106<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon<br />

BU MIMARI TASARIMLAR<br />

KAFE YATIRIMCILARININ<br />

YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR<br />

Sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası olan kafelerin her koşulda<br />

yatırımcılarından yüksek ilgi görmeye devam ettiğine dikkat<br />

çeken Mimar Ayşe Çetin, doğru mimari tasarımın yeme-içme<br />

mekanlarındaki satışları çarpıcı bir şekilde etkilediğini belirtti.<br />

Uzun yıllara dayanan kariyerlerinde<br />

gastronomi sektörüne odaklanan<br />

ve bugüne kadar yüzlerce projeye imza<br />

atan SEKSENDOKUZ ve TXO Design’ın<br />

kurucusu Mimar Ayşe Çetin, kafelerin<br />

yüksek karlılığı ve şubeleşmeye<br />

açık işletme anlayışından dolayı<br />

yatırımcıların yüzünü güldürdüğünü<br />

söylüyor. Mekanın mimari tasarımının<br />

satışları dramatik bir şekilde<br />

etkilediğini belirten tecrübeli mimar,<br />

doğru mimari detayların hem günlük<br />

ciro anlamında hem de müdavim<br />

kazandırmada işletmelere önemli<br />

katkılar sağladığını belirtiyor.<br />

Daralan mekanlar için fonksiyonel<br />

tasarımlar<br />

Kiraların hızla yükselmesi sebebiyle<br />

yatırımcılar giderek daha küçük<br />

alanlarda maksimum müşteriye<br />

<strong>hi</strong>zmet verme eğilimindeler. Çetin, bu<br />

durumun fonksiyonel tasarımların<br />

önemini daha da artırdığına dikkat<br />

çekerek, kafelerin fonksiyonel<br />

alanlarının mümkün olduğunca<br />

kompakt ve verimli bir şekilde<br />

tasarlanması gerektiğini söylüyor.<br />

”Yerleşimler personele ergonomik<br />

bir çalışma alanı sağlamalı, mimari<br />

tasarım operasyonunun kusursuz<br />

işlemesine <strong>hi</strong>zmet etmelidir. Son<br />

teknolojiler gözetilerek seçilen şık<br />

ekipmanlar yüksek standartlarda ürün<br />

sunabilmeyi garanti ederken tam <strong>hi</strong>jyen<br />

sağlayan bir temizliğin mümkün olduğu,<br />

cihazların servis ihtiyaçlarının kolayca<br />

karşılanabildiği bir mekan tasarlanması<br />

göz ardı edilmemelidir.”<br />

Yatırım aşamasında isabetli<br />

tercihler<br />

Teş<strong>hi</strong>r edilecek gıdaların albenisinin ve<br />

güvenliğinin riske atılmayacak noktalar<br />

olduğuna dikkat çeken Çetin, örnek<br />

olarak doğru seçilen pasta dolaplarının<br />

hem ürünü cazibesini yitirmeden daha<br />

uzun saatler muhafaza edebildiğini<br />

hem de camlarında yoğuşma olmadan<br />

daha kusursuz teş<strong>hi</strong>ri mümkün kıldığını<br />

belirtiyor. Kaplaması birkaç saat içinde<br />

çatlamaya başlayan, meyvelerinin<br />

rengi solan bir pastaya yapılan tüm<br />

harcamaların, aslında en başında<br />

doğru dolaplara ayrılan bütçede<br />

kullanılması gerektiğini düşünüyor.<br />

“Doğru aydınlatılmış, doğru derecelerde<br />

saklanabilmiş, iştah açıcı kokular<br />

eşliğinde teş<strong>hi</strong>r edilen ürünlerin <strong>hi</strong>ç<br />

şüphe yok ki müşteriyle buluşması çok<br />

daha kolay olacaktır.”<br />

Ayşe Çetin, yeme içme sektörünün<br />

kendine has dinamikleri sebebiyle<br />

alanda uzmanlaşmış mimarlık<br />

<strong>hi</strong>zmetinin yatırımcıların kaynaklarını<br />

en verimli şekilde kullanmalarını<br />

sağladığını söylüyor. Çetin’e göre<br />

sıh<strong>hi</strong> tesisat elemanlarına, çalışma<br />

yüzeylerine, taşıyıcı konstrüksyonlara<br />

proje aşamasında doğru bir anlayışla<br />

yaklaşılmazsa, bedeli sonrasında çok<br />

daha ağır olabiliyor. “İstenilen hedefe<br />

ulaşabilmek için yatırımcıların en<br />

başından profesyonellerle çalışması<br />

projenin selameti açısından çok<br />

önemlidir. İşletme için mekan<br />

seçiminden, tasarıma ve sonrasında<br />

uygulamaya kadar en başta verilecek<br />

doğru kararlar, sonradan yapılacak çok<br />

ciddi masrafların önünü kesecektir.<br />

Doğru yatırımlar asla yüksek<br />

meblağların harcanması ile değil maddi<br />

kaynakların doğru yerlere aktarılması<br />

ile hayat buluyor.”


108<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

ürün<br />

TEK TIKLA<br />

HER ŞEY<br />

KONTROL<br />

ALTINDA!<br />

RATIONAL pişirme sistemlerinizi<br />

ConnectedCooking'e bağlayın, tek bir tık ile<br />

her şeyi kontrol altına alın…<br />

Dijitalleşme yeni dünya düzeninin<br />

olmazsa olmazı haline geldi. Bu<br />

düzende her şey online bir hal<br />

aldı. Yemekler tek tık ile istediğiniz her<br />

yere geliyor, menüleri QR sistemi ile<br />

akıllı telefonlarımızda görebiliyoruz<br />

ve çok daha fazlası. Hemen hemen<br />

her şeyi akıllı telefonlarımızdan,<br />

bilgisaylarımızdan veya tabletimizden<br />

yönetebiliyoruz. Her şey bu kadar<br />

dijital bir hal alıp hızlanırken, arka<br />

planda da bazı sıkıntıları beraberinde<br />

getirmesi şaşırtıcı değil. Müşteriler<br />

siparişlerinin hızlı, lezzetli ve sıcak bir<br />

şekilde gelmesini istiyor. İşletmecilerde<br />

en hızlı şekilde bu süreçleri nasıl<br />

yöneteceklerinin yolunu arıyor. Burada<br />

da iş mutfak operasyonuna düşüyor.<br />

RATIONAL olarak 2017 yılından bu<br />

yana müşterilerimize sunduğumuz<br />

ConnectedCooking’i daha da<br />

geliştirerek en ideal çözüm önerilerini<br />

sunmayı görev edindik. HACCP<br />

verilerinin kontrolü, denetlenmesi ve<br />

saklanması, otomatik güncellemeler,<br />

tarif oluşturma ve paylaşma, teknik<br />

servis desteği ve pişirme sistemi<br />

yönetimi gibi işletmelerin en önemli<br />

ihtiyaçlarını daha da kolaylaştırdık.<br />

Nasıl mı?<br />

RATIONAL Türkiye Kurumsal Şefi<br />

Umut Eyioğlu, “RATIONAL pişirme<br />

sistemine sa<strong>hi</strong>p müşterilerimizin<br />

öncelikle pişirme sistemlerini<br />

ConnectedCooking’e kayıt ettirmeleri<br />

gerekiyor. Bu çok kolay! Bu sayede size<br />

sağlanan tüm olanaklardan hemen<br />

yararlanabilirsiniz.“ diyor.<br />

Nasıl erişim sağlanır?<br />

Nasıl erişim sağlanır? Nedir<br />

bu ConnectedCooking? Neden<br />

kullanmalıyım, faydası nedir? İşte<br />

hepsinin cevabı: İhtiyacınız olan tek<br />

şey; mutfağınızdaki RATIONAL pişirme<br />

sistemlerinizi internet ağınıza bağlamak<br />

ve bu portala üye olmak. Bu sayede akıllı<br />

telefonunuz, tabletiniz veya bilgisayarınız<br />

aracılığıyla RATIONAL pişirme<br />

sistemlerinize erişim sağlayabilirsiniz.<br />

Bu ne demek; bir veya birden fazla<br />

şubeli bir işletmeye mi sa<strong>hi</strong>psiniz.<br />

Menünüzü hazırladınız ve tüm menünüzü<br />

pişirme sisteminize kaydettiniz. Ya diğer<br />

şubeleriniz? Artık tek bir tık ile yeni<br />

menünüzü tüm şubelerinize pişirme<br />

süreçleriniz ile birlikte gönderebilir<br />

ve bu sayede İstanbul’daki şubeniz ile<br />

Adana’daki şubeniz veya Ankara’daki<br />

şubeniz aynı menüyü, aynı lezzeti<br />

tüm şubelerinde yakalayabilirler.<br />

Eskiden HACCP pişirme datalarınızı<br />

manuel bir şekilde tutuyordunuz ve<br />

denetim zamanlarınında tüm verileri<br />

toparlamak için zaman harcıyorduz<br />

şimdi ise tek bir tık ile HACCP pişirme<br />

verilerinizi belgeleyebilir, kontrol ve<br />

kayıt altına alabilir ve denetleyebilirsiniz.<br />

Bakım ve temizlik durumu düzenli<br />

takip edebilir ve temizlik planları<br />

oluşturabilirsiniz. Çalışanlarınızın da<br />

mutfakta karşılaştıkları zorluklukları<br />

ve günlük çalışma rutinlerini daha<br />

verimli hale getirebilirsiniz. Tek<br />

tuşa dokunarak tüm menüye ve tarif<br />

kütüphanemizden binlerce tarife pişirme<br />

süreçleri ile birlikte ulaşabilirsiniz.<br />

Ayrıca ConnectedCooking’e pişirme<br />

sisteminizin kurulumunu yapan yetkili<br />

teknik servisinizi de ekleyebilirsiniz.<br />

Pişirme sistemlerinizde bir sıkıntı<br />

oluşursa, sistemden direk servisinize<br />

mesaj gider ve uzaktan erişimle<br />

halledilebilecek her türlü sıkıntınızı anlık<br />

müdahele ile çözüme ulaştırabilirsiniz.<br />

Bu da sizi zamandan tasarruf<br />

etmenizi sağlar. Son olarak Umut<br />

Şef: “ ConnectedCooking’e bağlı olan<br />

müşterilerimizin çoğundan aldığımız<br />

geri bildirimlerde, dijitalleşmenin<br />

günlük mutfak operasyonlarını ne<br />

kadar kolaylaştırdığına ve bu sayede<br />

pişirme sistemlerinin neler yapabildiğine<br />

şaşırdıkları, uzaktan erişim ile<br />

cihazlarının kontrolünü sağlamaları ve<br />

HACCP pişirme verilerini kayıt altında<br />

tutabiliyor olmaları bunlardan sadece<br />

birkaçı” diyor.<br />

ConnectedCooking’i pişirme sisteminiz<br />

kurulduğunda hemen kayıt olabileceğiniz<br />

gibi daha sonra herhangi bir zamanda da<br />

ücretsiz kayıt olup, pişirme sistemlerinizi<br />

sisteme ekleyebilirsiniz. Sonrasında<br />

da sa<strong>hi</strong>p olduğunuz olanakların keyfini<br />

çıkarabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve detay<br />

için: Connectedcooking.com/tr_tr/ web<br />

sitesini ziyaret edebilirsiniz.


110<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

HoReCa teknolojileri<br />

360 derece konfor<br />

İnovasyon ve teknoloji alanındaki başarılarıyla sektöre yön veren Japon devi<br />

Daikin, otel, ofis, hastane, AVM ve konut gibi alanlarda konforlu bir ortam<br />

oluşturulmak için yaygın olarak kullanılan fancoil cihazlarıyla da öne<br />

çıkıyor. Bu ürün grubunda farklı seçenekler sunarak kullanıcıya hem teknik<br />

hem de maliyet açısından efektif çözümler üreten Daikin, FWC-B Dairesel Atışlı<br />

Fancoil modeliyle konfor çıtasını yukarıya taşıyor. 360 derece hava üfleme kabiliyetine<br />

sa<strong>hi</strong>p olan cihaz, bu sayede ısı dağılımının homojen olmasını sağlıyor. Böylece soğuk hava etkisi<br />

oluşturmadan konforlu bir üfleme elde edilmiş oluyor. İstenirse bir veya iki kenarı kapatılarak<br />

üfleme yapması mümkün olan ve 23 farklı üfleme alternatifi sunan FWC-B Dairesel Atışlı Fancoil<br />

cihaz, Eurovent sertifkasına sa<strong>hi</strong>p olmasının yanı sıra en son ERP standartlarına da uyum<br />

gösteriyor. Cihazda kullanılan BLDC (Brushless (Fırçasız) DC motoru) teknolojisi ise yüksek enerji<br />

verimliliği sağlıyor. Modern ve dekoratif bir panele sa<strong>hi</strong>p olan FWC-B Dairesel Atışlı Fancoil cihaz<br />

iç mekanların estetik çözümlerinde büyük avantaj sağlıyor. Opsiyonel olarak taze hava girişine<br />

de sa<strong>hi</strong>p olan cihaz, bu seçenekle yüzde 20 taze hava imkanı sağlayarak konfora ve doğru havaya<br />

kavuşturuyor.<br />

Yüksek<br />

performanslı<br />

akustik çözümler<br />

Covid-19’a karşı<br />

etkinliği kanıtlandı<br />

Her türlü gürültünün, kişiler arası iletişim ve toplum sağlığı üzerinde<br />

olumsuz etkileri olduğu biliniyor. İş ve yaşam alanlarında gürültünün<br />

kontrol altına alınmasıyla konfor, hayat kalitesi ve iş verimliliği<br />

daha da artıyor. Bu etkileri dolayısıyla akustik konforu artırılmış<br />

mekanlar bir lüks değil, modern şe<strong>hi</strong>rlerde adeta bir temel ihtiyaç<br />

haline dönüşüyor. Knauf üstün performanslı akustik çözümleri ile<br />

kişisel yaşam alanlarında, ofislerde, ses frekansının deforme olduğu<br />

mekânlarda rahatsız edici arka plan seslerini azaltarak yaşam<br />

alanlarındaki akustik konforu artırmaya yardımcı oluyor. Markanın<br />

sunduğu akustik çözümler içerisinde geniş ürün yelpazesine sa<strong>hi</strong>p<br />

alçı bazlı Cleaneo Akustik Alçıpan ürünleri yüksek değerde ses<br />

yutum kat sayısına sa<strong>hi</strong>p. Tüm plaka tipleri ile uygun tavan derinliği<br />

ve mineral yün kullanılarak 0,80 aw kadar ses yutum değeri elde<br />

edilebilir. Akustik ortamlar yaratırken farklı perforasyon çeşitleri ile<br />

estetik yüzeyler elde edebilmeyi sağlayan Cleaneo Akustik Alçıpan<br />

tasarımcıların özgün tasarımlara imza atmasına katkıda bulunuyor.<br />

İçeriğindeki zeolit katkısı sayesinde ortamdaki kötü kokuları da<br />

hapsederek yok ediyor. Mimari açıdan iddialı bir tasarıma sa<strong>hi</strong>p olan<br />

Cleaneo Akustik Alçıpan Konfeti, dağınık delikli tasarımıyla mekanlara<br />

görsel bir zenginlik katıyor.<br />

Üstün Japon teknolojisine sa<strong>hi</strong>p ürünleriyle verimli<br />

iklimlendirme çözümleri sunan Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy’nin,<br />

geliştirdiği hava temizleme teknolojisinin Covid-19 virüsünün<br />

yok edilmesinde etkili olduğunu doğrulandı. Mitsubis<strong>hi</strong><br />

Heavy’nin Diamond ve Premium serisi duvar tipi klimalarında<br />

(ZR-ZS-ZSX-ZM) standart olarak yer alan alerjen filtre,<br />

enzimlerin ve ürenin gücünü kullanarak filtrede toplanan<br />

polen, bakteri, küf, virüs ve diğer alerjenleri inaktif hale<br />

getiriyor. Ayrıca yine bu cihazlarda standart olarak yer alan<br />

fotokatalitik filtre, ortamadaki kötü kokuları hapsediyor ve<br />

yıkanıp güneşte kurutularak tekrar kullanıma hazır hale<br />

getirilebiliyor. Japan Textile Products Qua City ve Q-TEC<br />

Teknoloji Merkezi tarafından bağımsız olarak gerçekleştirilen<br />

testlerde etkisi kanıtlanan alerjen filtrenin, Covid-19'un<br />

%99.998'ini 60 dakikada inaktif ettiği ortaya kondu. Yapılan<br />

çalışma ile bir saatlik reaksiyon süresinde SARS-CoV-2<br />

(Covid-19) virüsünün neredeyse tamamen etkisiz hale geldiği<br />

gözlemlendi.


112<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

ürünler<br />

Otellerde renovasyonun<br />

tam zamanı<br />

“İyi Tasarım Herkesin Hakkı” anlayışıyla dayanıklılığın ve fonksiyonun<br />

ön planda olduğu, kamusal ve ticari alanlarda profesyonel çözümler<br />

sunan, seramik sektörünün yenilikçi markası Seramiksan, <strong>2022</strong> sezonuna<br />

girmeden renovasyon çalışmalarına hazırlanan otellerin banyo, lobi,<br />

restoran, dış cephe, havuz, teras gibi yenilenme ihtiyacı olan alanlarında<br />

kullanılmak üzere geniş bir ürün portföyü sunuyor. Seramiksan’ın suyun<br />

şeffaflığından okyanusun lacivertine kadar birçok renk seçeneği sunan,<br />

otel misafirlerinin havuz keyfini taçlandıracak, sade ve şık tasarıma sa<strong>hi</strong>p<br />

Havuz ve Aqua serileri, havuz içerisinde <strong>hi</strong>jyenik ve canlı bir görünüm<br />

sunuyor. Yılın trendi olan renkli mermere eşsiz bir yorum katan Galaxy<br />

serisi ise kökleri doğaya uzanan yeşil ve okyanus sularının turkuaz tonları<br />

ile tazeleyici bir etki ortaya koyuyor. 60x120 cm porselen karo üretilen<br />

Galaxy serisi kolay temizlenme, leke tutmama ve dayanıklılığı ile açık hava<br />

tutkunlarının havuz başı konforunu artıracak.<br />

Açık havaya davet<br />

eden tasarımlar<br />

Bahçe, balkon ve teraslarda vakit geçirmeyi çok daha keyifli<br />

hale getiren L’unica, <strong>2022</strong> koleksiyonunda yer alan Riad Köşe<br />

Takımı’nın eşşiz tasarımı ile üst düzey bir konfor vadediyor.<br />

Geniş oturum alanı ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeken Riad Köşe<br />

Takımı, yaşam alanlarında uzun ömürlü kullanım imkânı sunuyor.<br />

Tasarımlarını konfor ve estetikle buluşturan L’unica; Riad<br />

Köşe Takımı ile bahçe, balkon ve terasları en keyifli buluşması<br />

noktasına dönüştürüyor. Yumuşak geçişleri, yuvarlak formu<br />

ve natural ahşap detaylarıyla kusursuz bir uyum yakalayan<br />

Riad Köşe Takımı, rahatlığıyla da yaşam alanlarında iddialı bir<br />

duruş sergiliyor. Birinci kalite geniş minderleri ve her türlü hava<br />

koşullarına dayanıklı teak materyal yapısı ile uzun yıllar kullanım<br />

imkânı sunan Riad Köşe Takımı, açık havanın yüksek enerjisiyle<br />

birleşince güçlü bir uyum yakalıyor. Dış mekân dekorasyonuna<br />

farklı bir kimya kazandıracak Riad Köşe Takımı’na L’unica‘nın<br />

Türkiye genelinde yer alan 30 farklı bayisinden ve İstanbul<br />

Levent’te bulunan showroom‘undan ulaşmak mümkün.<br />

Doğayı mekanlara taşıyor<br />

Dekoratif duvar panelleri alanında inovatif tasarımlarıyla dikkat<br />

çeken Artstone, yeni ürünleriyle iç ve dış mekân yüzeylerine<br />

değer katarken, aynı zamanda sektörün gelecek vizyonuna da<br />

katkı sağlıyor. Modern, estetik yüzey görünümleri ve üç boyutlu<br />

çarpıcı dokuları ile Artstone ürünleri, pratik bir şekilde keyifli<br />

mekanlar tasarlamaya fırsat sağlarken, çevre ve kullanıcı<br />

dostu üstün ürün yapısı ile sürdürülebilir ve konforlu mekanlar<br />

tasarlamak isteyenlerin ilk terci<strong>hi</strong> oluyor. Tuğlayı üzerinde<br />

yıllanmışlık etkisiyle oluşan yosun ile bir araya getirdiği duvar<br />

paneli Masonry Moss, yer aldığı mekanların tasarım odağına<br />

yerleşirken organik bir doku sergileyerek doğanın güçlü<br />

vurgusunu yaşam alanlarına taşımaya imkân veriyor. Doğadan<br />

ilham alarak tasarlanan Baobab Moss duvar paneli, ahşap ve<br />

yeşilin organik kombinasyonu ile yosunlu ağaç görünümünü<br />

yüzeylere kolayca taşıyarak, iç ve dış mekânlarda doğanın en<br />

yalın halini sergiliyor. Eşsiz yüzey dokuları sayesinde doğanın<br />

saf enerjisini yaşam alanlarına pratik bir şekilde taşıyan Moss<br />

serisi, doğalına göre temizlenebilir, yıkanabilir ve silinebilir<br />

yüzeylere sa<strong>hi</strong>p ürün yapısı sayesinde mekânın <strong>hi</strong>jyenine katkı<br />

sağlıyor.


Merhaba<br />

Kablonet<br />

Analog KabloTV<br />

16 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />

12 ay sözünüze<br />

ayda<br />

115,00TL<br />

24 ay sözünüze<br />

ayda<br />

TL<br />

,00<br />

105İlk 12 Ay<br />

12 Ay<br />

120Sonraki<br />

,00TL<br />

ayda<br />

Hızlı ve<br />

Net<br />

25 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />

KabloTV Temel Paket<br />

Gümüş Sinema Paketi<br />

25 GB Kablo Bulut<br />

12 ay sözünüze<br />

ayda<br />

135,00TL<br />

24 ay sözünüze<br />

ayda<br />

TL<br />

,00<br />

125İlk 12 Ay<br />

12 Ay<br />

140Sonraki<br />

,00TL<br />

ayda<br />

Sınırsız<br />

Eğlence<br />

100 Mbps Sınırsız Kablonet<br />

KabloTV Üst Paket<br />

Altın Sinema Paketi<br />

Nat-Geo Now<br />

Filmbox+<br />

Premium Spor Paketi<br />

Kabloses Her Yöne 50 Dakika<br />

İnteraktif Kutu<br />

Kablo Bulut 25 GB<br />

12 ay sözünüze<br />

ayda<br />

210,00TL<br />

24 ay sözünüze<br />

ayda<br />

TL<br />

,00<br />

200İlk 12 Ay<br />

12 Ay<br />

215Sonraki<br />

,00TL<br />

ayda


KORTO<br />

Unlu Mamül ve<br />

Yemek Fırını

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!