hotel restaurant & hi-tech Nisan 2022
hotel restaurant & hi-tech Nisan 2022
hotel restaurant & hi-tech Nisan 2022
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Dünün şefleri bugünün<br />
Chef&B’leri!<br />
<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine<br />
@Hi<strong>tech</strong>dergisi<br />
<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine<br />
Dört duvar arası mutfak devri çoktan kapandı.<br />
Şefler, önce tabakların peşi sıra servis salonunda boy<br />
gösterdi. Yemeği tabaklamak kadar misafire vaat<br />
edilen lezzet deneyimine eşlik etmek de işin önemli bir<br />
parçasıydı nitekim. Bu da yetmedi! Mutfakta rüştünü<br />
ispatlayan kalifiye şefler, bu yetkinliklerini bir adım<br />
daha öteye taşıyarak, mutfak ve servis yönetimini<br />
tek bir çatıda toplama görevine talip oldu. Chef & B<br />
unvanıyla kepine, beyaz ceketine bir de takım elbise<br />
ekleyerek restoran arkasından önüne transfer edildi.<br />
Türkiye'de son yıllarda popülaritesini artıran bir<br />
pozisyon, Chef & B’lik. Bu görev tanımı, ne sadece<br />
mutfak personeline vekalet eden şefliği ne de yiyecek<br />
içecek departmanının tüm işleyişinden sorumlu F&B<br />
müdürlüğünü temsil ediyor.<br />
Türkiye’de çok yaygın olmayıp, ancak birkaç sayılı<br />
otelden aşina olduğumuz bu yeni trendi, Radisson Blu<br />
Hotel Şişli’nin çiçeği burnunda Chef & B’si Özay Akar<br />
ile konuştuk.<br />
Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük gösteri merkezi<br />
olarak 1962 yılında inşa edilen, 26 mağazası<br />
ve iki sinemasıyla Beyoğlu'nun çoklu eğlence ve<br />
alışveriş binalarından biri olan Fitaş, yeni Fitaş<br />
Pasajı konseptiyle yüzünü yeniledi. Pasaj, ilk<br />
yatırım ortaklarından Akdemir Ailesi’nin, eğlence<br />
sektöründeki yatırım ofisi Sifisan A.Ş. aracılığıyla<br />
toplamda 12 milyon dolara restore edildi. Maden<br />
Mühendisi Adnan Demirci ve ortaklarının başlattığı<br />
yatırımı torunları Akdemir Ailesi sürdürüyor.<br />
Yöneticiliğini ise ailenin dördüncü kuşak temsilcisi<br />
Berent Akdemir üstleniyor. Pasaj, alt taşeronlarla<br />
birlikte 700-800 kişiye kadar istihdam sağlıyor.<br />
Fitaş Pasajı konseptiyle yılda beş milyon misafire<br />
odaklandıklarını belirten Fitaş Pasajı Genel Müdürü<br />
Berent Akdemir ile pasajın yenilenen yüzünü ve<br />
yatırım hedeflerini konuştuk.<br />
Ankara doğumlu. Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü<br />
mezunu. Bundan 28 yıl öncesinin erkek egemen<br />
bilişim sektöründeki tek kadın oyuncusu. “Ne işin var<br />
kurtlar sofrasında?” sorularının birebir muhatabı...<br />
Onların deyişiyle sektörün “Amazon Kadını”. Cesur<br />
ve atak bir girişimci. Hayatının her anında analitik<br />
düşünmeyi bilen. Teknoloji ve yenilik hayranı.<br />
Vizyoner ve öngörülü... Talya Bilişim Yönetici Ortağı<br />
Nilüfer Durukal ile bilişim dünyasına ilk adımından<br />
altı ayrı şirket girişimciliğine, Türkiye ve dünya<br />
turizm-otel endüstrisinde dijitalleşmeden bilişim<br />
sektöründe kadın olmaya dair samimi bir röportaj<br />
gerçekleştirdik.<br />
Eataly İstanbul’un Executive Şefi. Genetik mühendisi<br />
Mantovalı babayla, Modenalı hostes annenin üçüncü<br />
erkek çocuğu. Almanya’da doğan iki ağabeyin aksine<br />
o bir Napolili. Çocukluğunda bir miktar Amerika<br />
ve Belçika’da da yaşamışlığı var. Kuzeyli babanın<br />
güneyli anneden daha iyi yemek pişirdiği bir evde,<br />
yöresel yemeklerin içinde kök salan bir mutfak<br />
<strong>hi</strong>kayesi onunkisi. Ne var ki, 13-15 yaşlarına gelene<br />
dek yemek yapmakla ilgili tek bir hatırası, hevesi<br />
yok! Claudio C<strong>hi</strong>nali’nin aklında o yıllarda en çok<br />
fen, matematik okumak; mühendis ya da doktor<br />
olmak var. Öyle ya, ağabeylerden bir tanesi ilaç<br />
mühendisi, bir diğeri kalp doktoru. İtalyan şef de bu<br />
aile geleneğini bozmayarak Napoli Üniversitesi’nde<br />
Telekomünikasyon Mühendisliği üzerine eğitim alıyor.<br />
Ancak matematiği çok sevmek de ona yetmiyor, ne<br />
yapsa tat alamıyor çünkü. Bunlar İtalyan Şef Claudio<br />
C<strong>hi</strong>nali’nin mutfak yolculuğunun daha başlangıç<br />
evreleri. Bu yolculuğun tamamını şefin gözünden<br />
sayfalarımızdan okuyabilirsiniz.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
TURGUT AY<br />
Türkiye Aşçılar ve Şefler<br />
Federasyonu Başkan Yrd.<br />
website<br />
www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
<strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.
KABUKLU YEMİŞ<br />
ALERJİSİ<br />
VEGAN<br />
“FARKLI BESLENME<br />
İHTİYAÇLARININ TÜMÜNE<br />
CEVAP VEREN TEK KREMA!<br />
”<br />
LAKTOZ<br />
İNTOLERANSI<br />
FLORA PROFESSIONAL<br />
VEGAN KREMA<br />
SÜT ÜRÜNÜ<br />
İÇERMEZ<br />
GLUTEN<br />
İÇERMEZ<br />
ALERJEN<br />
İÇERMEZ<br />
HAYVANSAL KREMA KULLANILAN HER<br />
YERDE, BİREBİR ÖLÇÜDE KULLANILABİLİR.<br />
Vegan<br />
Reçeteler<br />
için beni<br />
okut!<br />
www.upfieldproturkiye.com
Bu sayımızda<br />
antre<br />
12 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
22 <strong>2022</strong> seyahatlerinde öne<br />
çıkan 7 trend<br />
26 ACE of M.I.C.E. 9. kez<br />
gerçekleşecek<br />
28 Öner: Yatırımda rüzgar<br />
poyrazdan esiyor<br />
30 2021’de online tatile ne kadar<br />
harcama yapıldı<br />
31 Polatoğlu: Turizm ve Ankara<br />
yatırım<br />
54<br />
46 Akdeniz’de benzersiz<br />
konaklama deneyimi:<br />
Old Town Point Hotel & Spa<br />
yeni yatırımlar<br />
48 Akdemir: İstanbulluyu İstiklal<br />
Caddesi’ne geri getirmek<br />
istiyoruz<br />
50 Amasya’ya HIlton Garden<br />
Inn geliyor!<br />
52 Turizmin yeni yatırım<br />
rotaları<br />
46<br />
50
fuar<br />
102 4 yıl aradan sonra<br />
büyük buluşma IBAKTECH’te<br />
gerçekleşti<br />
iş’te kadın<br />
54 Bilişim sektörünün Amazon<br />
Girişimcisi: Nilüfer Durukal<br />
marka<br />
58 Endüstriyel pişirmede<br />
profesyonellerin çözüm ortağı:<br />
UNOX<br />
60 Endüstriyel mutfağın ihracat<br />
lideri, bu defa da Öztiryakiler<br />
62 Gürler: Hedef, Türkiye<br />
pazarının %80’i<br />
şefin gözünden<br />
66 Sempatik değil, gururlu şef:<br />
Claudio C<strong>hi</strong>nali<br />
gastro güncel<br />
66<br />
70 Gürkan: UNESCO'nun yerinde<br />
olsam yemeğe değil, mantığa<br />
bakarım<br />
72 Dünün şefleri bugünün<br />
Chef&B’leri<br />
76 HoReCa sektöründe<br />
sürdürülebilirlik dönemi<br />
78 3. Global Gastroekonomi<br />
Zirvesi 11 Mayıs’ta<br />
gerçekleşecek<br />
gastro etkinlik<br />
80 Malatya Kayısı Çiçeği<br />
Şenlikleri'nin ikincisi<br />
gerçekleşti<br />
84 <strong>2022</strong> Gastronomi Trendleri’ne<br />
‘kadın üretici’ damgası<br />
86 Erken hasat lezzeti, Anadolu<br />
Sofrası’na taşındı<br />
88 <strong>2022</strong> Kahve Festivalleri<br />
Takvimi belli oldu<br />
gastro aktüel<br />
90 Gastronomi sektöründen<br />
kısa haberler<br />
yeni mekan<br />
98 Yeni açılan mekanlar<br />
92<br />
104 Turyağ, IBAKTECH’te<br />
lezzetin adresi oldu<br />
dekorasyon<br />
106 Bu mimari tasarımlar<br />
kafe yatırımcılarının yüzünü<br />
güldürüyor<br />
ürün<br />
108 Tek tıkla her şey kontrol<br />
altında<br />
HoReCa teknolojileri<br />
110 HoReCa teknoloji ve<br />
sistemleri<br />
ürünler<br />
112 Yeni ürünler<br />
108<br />
www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com
12<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Dedeman<br />
Otellerine yeni<br />
Operasyon<br />
Direktörü<br />
Türkiye’nin ilk uluslararası<br />
otel zinciri Dedeman Hotels<br />
& Resorts International’ın<br />
Operasyon Direktörlüğü görevine<br />
turizm ve otelcilik sektörünün<br />
deneyimli ismi Gürkan Kaban<br />
getirildi. Profesyonel iş<br />
hayatına 1995 yılında Çırağan<br />
Kempinski’de başlayan Gürkan<br />
Kaban sırasıyla; Royal Caribbean<br />
International, Rixos Ankara,<br />
Dedeman İstanbul, Crowne Plaza<br />
İstanbul Asia, Hilton İstanbul Kozyatağı otellerinde farklı görev ve<br />
sorumluluklar üstlendi. Kaban, son olarak Holiday Inn Şişli’de Genel<br />
Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyordu. Kaban;<br />
Dedeman otellerinin uluslararası standartlarının uygulanması,<br />
maksimum misafir ve çalışan memnuniyetine ulaşılması, gelişen<br />
ve değişen dünya koşullarına uygun eğitim çalışmalarının takibi ve<br />
sürdürülebilirlik konusunda çalışmalarının yanı sıra kontrollü ve<br />
sağlıklı büyüme hedeflerine ulaşılması için önemli projelerde rol<br />
alacak.<br />
Trafik pandemi<br />
öncesine döndü<br />
Global Ports Holding’in her ay düzenli<br />
olarak yayınlamaya başladığı ve<br />
kruvaziyer turizmine yönelik güncel<br />
verilerin yer aldığı ‘Şubat Ayı Trafik<br />
İstatistikleri’ni açıkladı. Açıklanan<br />
istatistikler ışığında, global kruvaziyer<br />
endüstrisinin neredeyse normal bir<br />
şekilde çalışmaya başladığını anlatan<br />
Global Ports Holding CEO’su Emre<br />
Sayın, talep ve rezervasyonlarda<br />
kademeli bir artışın görülmeye başladığını kaydetti. Omicron<br />
varyantının, kruvaziyer endüstrisini özellikle Aralık 2021’in ortasından<br />
itibaren etkilediğine değinen Sayın, buna karşın varyantta zirvenin<br />
geride kaldığının görüldüğünü belirtti. Sayın, Ocak <strong>2022</strong>'nin sonunda,<br />
rezervasyon seviyelerinin neredeyse Omicron öncesi seviyelere<br />
döndüğünü açıkladı. “Varyant azaldıkça toparlanmanın hızlanması<br />
bekleniyor. Global kruvaziyer filosunun yüzde 70’inden fazlası <strong>hi</strong>zmet<br />
vermeye başlarken, <strong>2022</strong> yazı yüksek sezonunda filonun neredeyse<br />
tamamının seferlere dönmesi bekleniyor.” dedi.<br />
Türkiye’nin 42 milyon turist<br />
hedefine birlikte koşacak<br />
TUED yeni yönetimini seçti<br />
TUED- Türkiye Uluslararası Etkinlikler Derneği, ikincisini<br />
gerçekleştirdiği genel kurulunda yeni yönetimini belirledi. <strong>2022</strong>-2024<br />
yılları arasında görev yapacak olan seçilmiş kurulun başkanlığını<br />
Meltem Tepeler yapacak. Türkiye’yi uluslararası etkinliklerde en<br />
öne çıkarmak ve dünyanın önde gelen etkinlik destinasyonlarından<br />
biri yapmak için çalışan derneğin <strong>2022</strong>-2024 yılları arasında görev<br />
yapacak olan seçilmiş yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:<br />
Asil Yönetim Kurulu; Meltem Tepeler /Başkan, Elmas Özler /<br />
Başkan Yardımcısı, Klodya Araz /Sayman, Neriman Çalışkan /Genel<br />
Sekreter, Boğaç Pişkin. Yedek Yönetim Kurulu; Tülay Salihoğlu,<br />
Ragıp Ertuğrul, Cem Mazlum, Zeynep Esen, Cantekin Temizer.<br />
Denetim Kurulu; Seda Mızraklı, Banu Paçun, Özlem Öktem. Yedek<br />
Denetim Kurulu; Seren Çakmakoğlu, Ediz Bahar, Ece Kuşman.<br />
Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress,<br />
pandeminin ardından Türkiye turizminin toparlanmasına destek<br />
olmak ve sektörde iş birliğini artırmak amacı ile Antalya’da<br />
düzenlediği ‘Türkiye Turizminin Güneşli Geleceği’ etkinliğinde turizm<br />
profesyonellerini ağırladı. SunExpress CEO’su Max Kownatzki,<br />
“Türkiye, pandemiye rağmen 2021 yılında yaklaşık 30 milyon<br />
turist ağırladı ve pandemi öncesi seviyelerin %60’ına ulaştı. Biz de<br />
SunExpress olarak, yüzde 75’lik doluluk oranı ile 6 milyon yolcu<br />
uçurduk. Türk turizminin güçlü potansiyeline inanan bir şirket<br />
olarak, 30 yılı aşkın süredir sektörde istikrarlı ve güvenilir bir ortak<br />
olduk. Türkiye ile Avrupa arasındaki bağlantıları artırarak ve Avrupalı<br />
tatilcileri Türkiye’nin en cazip tatil bölgelerine getirerek, bu yıl<br />
Türkiye’nin 42 milyon turist hedefine destek olmak için üzerimize<br />
düşeni yapmaya devam edeceğiz” dedi. <strong>2022</strong> yazında toplamda 25<br />
yeni rota ve ilave 16.250 uçuşla tari<strong>hi</strong>ndeki en geniş uçuş ağına ulaşan<br />
SunExpress, direkt tarifeli uçuşlarla Akdeniz ve Ege bölgelerine en<br />
fazla turist taşıyan hava yolu olarak konumunu korurken, Türkiye’ye<br />
en fazla turist getiren bir numaralı turist hava yolu olmayı hedefliyor.
14<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
<strong>2022</strong>’nin En İyi İşverenleri<br />
Listesinde 1. sırada<br />
Hilton, Türkiye'de<br />
çalışılabilecek en iyi şirketler<br />
listesinde birinci sırada yer<br />
aldı. Çalışanlarına gururla ve<br />
güven içinde çalışabileceği,<br />
keyifli bir iş ortamı sunan<br />
şirketlerin belirlendiği<br />
“Türkiye’nin En İyi İşverenleri”<br />
listesi, araştırma enstitüsü<br />
Great Place To Work<br />
tarafından hazırlandı. Son 7<br />
yıl içerisinde altı kez listenin<br />
ilk sırasıda yer alan Hilton, bu yılki birinciliğiyle birlikte istikrarlı<br />
başarısını sürdürüyor. Hilton Orta Doğu, Afrika ve Türkiye İnsan<br />
Kaynakları Başkan Yardımcısı Koray Gençkul, “Bu harika sonuç,<br />
Türkiye ekibimizin muazzam bir uyum ve iş birliği gösterdiğinin<br />
kanıtı. Ülke yöneticilerimiz ve ekip üyelerimiz herkes için pozitif<br />
ve kapsayıcı bir çalışma ortamı yaratmak adına çalışmalarını<br />
azimle sürdürüyor. Çalışanlarımızın bireysel gelişminin yanı sıra<br />
kariyerlerinde ilerlemesine de olanak tanıyan bu çalışmalara büyük<br />
önem veriyoruz. Bu nedenle elde ettiğimiz bu önemli başarıdan<br />
dolayı oldukça gururluyum” dedi.<br />
Kempinski Hotel Barbaros<br />
Bay Bodrum’a yeni<br />
Genel Müdür<br />
Kempinski Hotel Barbaros Bay<br />
Bodrum’un Genel Müdürlüğüne<br />
Mehmet Ferman Doğan atandı.<br />
Profesyonel iş hayatına Hilton,<br />
Marriott ve Hyatt Regency<br />
gibi turizm sektörünün seçkin<br />
zincirlerinin, İngiltere, Rusya ve<br />
Ortadoğu’da bulunan otellerinde<br />
başlayan Ferman Doğan, üst düzey<br />
yöneticilik ve genel müdürlük<br />
görevlerinde bulundu. Six Senses<br />
Kaplankaya Bodrum’un açılış<br />
ekibini yöneten Doğan, Almanya'da<br />
bulunan Meeting Point Hotels’in<br />
Kurumsal Operasyon Direktörü ve<br />
Wyndham Hotels Türkiye Bölge Müdürü olarak birçok sorumluluk<br />
üstlendi. Çalıştığı şirketlerde çok sayıda başarılı projeye imza atmış<br />
olan Ferman Doğan’ın The Sprits Business London Dergisi ve Hotel<br />
by MFD sitesi gibi yayınlarda turizm makaleleri yayımlandı. Master<br />
of Food and Beverage kitabının yazarı da olan Doğan, 1950 yılında<br />
Paris’te kurulan Uluslararası Gastronomi Kulübü “Chaîne des<br />
Rôtisseurs’un Türkiye aktif üyesidir.<br />
Skal Çukurova Başkanı<br />
Gökhan Kardeş oldu<br />
Skal International Çukurova<br />
Kulübü’nün Olağan Genel Kurulu,<br />
gala yemeği ve zincir değişim töreni<br />
gerçekleştirildi. Genel Kurul’da<br />
Eski Başkan Meltem Özdemir,<br />
görev süresi içerisinde yönetim<br />
kurulu olarak gerçekleştirdikleri<br />
faaliyetleri üyelere anlattı. Ardından<br />
tek listeyle yapılan genel kurulda<br />
Skal International Çukurova Kulübü<br />
Başkanlığı’na turizmci Gökhan<br />
Kardeş seçildi. Kardeş’in yönetim<br />
kurulu Erol Altun, Soner Bacaksız,<br />
Erdal Gürbüz, Abdurrahman<br />
Toprak, Tacim Büyüktaş ve Durdu Bircan’dan oluştu. Denetim<br />
kuruluna da Can Akşit, Erkan Özsavaş ve Nesrin Göçhan seçildi.<br />
Kardeş, zincir değişim törenindeki konuşmasında, Meltem Özdemir<br />
ve ekibine yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Sektörün<br />
pandemiden dolayı turizm sektörünün 2 yıldır zor günler geçirdiğini<br />
belirten Kardeş, sektörü geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmanın<br />
gayreti içerisinde olacaklarını söyledi.<br />
Maldivler’deki Türk<br />
otel yatırımına ödül<br />
Gürok Grup tarafından 2018 yılında<br />
Maldivler’de hayata geçirilen JOALI Maldives,<br />
Fransa'nın önde gelen seyahat ve yaşam<br />
yayını Hotel & Lodge tarafında En İyi Resort<br />
seçildi. Lüks otel ve turizm endüstrisindeki<br />
uzmanlardan ve profesyonellerden oluşan jürinin yer aldığı ödül<br />
töreni, 24 Mart günü Paris'teki Pavillon Cambon - Capucines'de<br />
düzenlendi. Jüri, aday gösterilen 108 otel arasından dokuz<br />
kategorinin her birinde üç kazananı belirledi. JOALI Maldives’in<br />
ödülü, JOALI Maldives Kurucusu Esin Güral Argat’a takdim edildi.<br />
Ödül ile ilgili konuşan Esin Güral Argat, şunları söyledi: “2018 yılında<br />
misafirlerimizi ağırlamaya başladığımız ilk yurt dışı yatırımımız<br />
JOALI Maldives ile “En İyi Resort” unvanını almak bizim için büyük bir<br />
gurur. Bu kıymetli ödülü tüm JOALI ekibi adına alıyorum. Bizi ödüle<br />
layık gören Hotel & Lodge’a ve tüm jüri üyelerine teşekkürlerimi<br />
sunuyorum” diye konuştu. Ödül aynı zamanda JOALI Maldives’in The<br />
108 Most Beautiful Hotels in the World <strong>2022</strong> baskısında yer almasını<br />
da sağlayacak.
16<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Seyahat ve turizmin<br />
istihdamdaki payı<br />
yükselişte<br />
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi<br />
(WTTC) tarafından yapılan son<br />
araştırma, seyahat ve turizm<br />
sektöründe toparlanmanın hız<br />
kazanmasıyla küresel ekonomiye<br />
katkının bu yıl pandemi öncesi<br />
seviyelere dönebileceğini ortaya<br />
koydu. Bu doğrultuda WTTC, küresel<br />
seyahat ve turizm sektörünün<br />
ekonomik değerinin <strong>2022</strong>'de 8,6<br />
trilyon dolara ulaşabileceğini<br />
bildirdi. Sektörün küresel istihdama<br />
katkısının ise 2020 yılına göre %22<br />
artarak 330 milyondan fazla olacağı<br />
tahmin ediliyor. Adaylarla işvereni<br />
bir araya getiren 24 Saatte İş uygulamasının Kurucu Ortağı Mert<br />
Yıldız, küresel ekonominin lokomotiflerinden seyahat ve turizm<br />
sektörünün istihdam dengelerini ülkemiz özelinde mercek altına<br />
alarak, “Sektör, Covid-19 krizinden önemli ölçüde etkilenerek 2019<br />
verilerine göre %60 oranında küçüldü ve istihdam payını %5’ten<br />
%1'e kadar düşürdü. Bu devasa gerilemeye rağmen 2021 yılının<br />
ikinci yarısından itibaren yeniden hareketlenen seyahat ve turizm<br />
sektörü, kayıplarını telafi etmeye başlayarak istihdam hacmini<br />
aynı yıl %12’ye çıkardı. <strong>2022</strong>-2023 yılında sektörün istihdamdaki<br />
payının geçen yılın rakamlarını aşarak %12’nin üzerine çıkmasını<br />
öngörüyoruz.”<br />
TAV’da üst yönetim değişti<br />
TAV Havalimanları’nda üst yönetim değişiklikleri gerçekleşiyor.<br />
Şirketin kurucu ortağı ve kuruluşundan bu yana İcra Kurulu<br />
Başkanlığı’nı yürüten Sani Şener, Yönetim Kurulu Başkan Vekili<br />
oldu. TAV’da kuruluşundan itibaren iş geliştirme, strateji ve<br />
pazarlama alanında yöneticilik yapan ve 2016’dan bu yana İcra<br />
Kurulu Başkan Yardımcılığı’nı sürdüren Serkan Kaptan, 1 Mayıs<br />
<strong>2022</strong> itibariyle İcra Kurulu Başkanı (CEO) olarak atandı. Franck<br />
Mereyde Murahhas Aza, CFO Burcu Geriş de İcra Kurulu Başkan<br />
Yardımcısı olarak atandı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı<br />
Sani Şener “Bugün şirketimizin geleceğini şekillendirecek ve uzun<br />
zamandır üzerinde çalıştığımız kurumsal değişiklikleri açıklamaktan<br />
mutluluk duyuyoruz. Yeni üst yönetim ekibimiz TAV’ın orta ve uzun<br />
vadeli büyüme hedeflerini gerçekleştirmek üzere liderlik edecek.<br />
Önümüzdeki dönemde Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak şirketin<br />
stratejisi ve ilişkilerinde destek vermeyi sürdüreceğim” dedi.<br />
Her mevsim vazgeçilmez<br />
Oligark İstanbul<br />
Radisson Otel Grubu 2050<br />
hedefini açıkladı<br />
Kuruçeşme'de sa<strong>hi</strong>p olduğu denize sıfır konumu, farklı dünya<br />
mutfaklarına sa<strong>hi</strong>p dört restoranı ve kaliteli <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile Oligark<br />
İstanbul, ilkbahar-yaz sezonuna hazır. Üç yıl önce Boğaz’ın en özel<br />
mekanı olarak hayata geçirilen mekan, pandemi şartlarında geçen<br />
iki yılın ardından özlenen İstanbul’un en iyi mekanı olma yolundaki<br />
hazırlıklarını tamamladı. Sezona kusursuz misafir memnuniyeti<br />
hedefiyle hazırlanan Oligark, bu kapsamda Oligark Restoran, Ringa<br />
Balık, Ali Ocakbaşı ve Pepe’s The Italian’ın en özel menülerini<br />
misafirleriyle buluşturacak. 5 bin metrekarelik kullanım alanı, 3 bin<br />
kişilik club’ı, beş farklı barı ve toplamda 850 kişi yemek kapasitesiyle<br />
Oligark, İstanbul’un en önemli etkinlik mekanı olma özelliğini<br />
sürdürecek.<br />
Radisson Otel Grubu, bilime dayalı emisyon azaltma hedefleri<br />
belirleme konusundaki kararlılığıyla ve 2050 yılına kadar net<br />
sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşma yolundaki performansını<br />
güçlendirerek köklü sürdürülebilirlik geleneğini daha da ileriye<br />
taşıyor. Grubun bu doğrultuda belirlediği uzun vadeli hedefler<br />
arasında, Bilime Dayalı Hedefler Girişiminin (SBTi) Net Sıfır Standardı<br />
ile uyumlu olarak, en geç 2050 yılına dek sera gazı emisyonunu<br />
net sıfıra indirmek de bulunuyor. Grup, net sıfır emisyon hedefine<br />
ulaşmak amacıyla küresel olarak koordine edilen önemli çabaların<br />
bir parçası olarak yürütülen 1.5°C’ye Yönelik İş Hedefleri ve UNFCCC<br />
Hedef Sıfır Emisyon kampanyalarına katılacak.
Estetik, dekoratif,<br />
ve dayanıklı<br />
servis ürünleri...<br />
KÜLSAN, yeni KAMP ve PİKNİK setleri servis kolaylığını,<br />
kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />
kulsanprofesyonel<br />
kulsanprofesyonel<br />
Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz ürünlerimizi,<br />
Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />
KÜLSAN, 1974'ten beri sizlerle...<br />
Pratik Thermo çanta 24 Lt gıda ya da<br />
içeceği rahatlıkla sıcak veya soğuk<br />
muhafaza eder. 100% Thermoset ham<br />
maddesi ile üretilmiş olup kırılmaya<br />
ve çizilmeye karşı son derece dayanıklı<br />
tabaklar, bardaklar ve kesme panosu,<br />
taşınması hafif olup yıkanması ve<br />
temizlenmesi de son derece kolaydır.<br />
Paslanmaz çelik çatal-kaşık-bıçaklar,<br />
3 özellikli tirbüşön ve tuzluk - biberlik<br />
seti takımı daha da kullanışlı hale<br />
getirmektedir.<br />
www.kulsan.com.tr<br />
Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr
18<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Emirates, Tayland’da<br />
anlaşma imzaladı<br />
Emirates, Tayland<br />
Turizm Otoritesi (TAT)<br />
ile imzaladığı İş Birliği<br />
Protokolü ile Tayland’da<br />
turizmin teşvik<br />
edilmesine destek<br />
olma taahhüdü verdi.<br />
Anlaşma kapsamında,<br />
hem turizm otoritesi<br />
hem de Emirates, yolcuları Tayland’a çekmek için pazarlama ve<br />
tanıtım çalışmalarını geliştirecek ortak girişimleri ve iş birliği<br />
fırsatlarını keşfedecek. Emirates Uzak Doğu Ticari Operasyonlar<br />
Kıdemli Başkan Yardımcısı Orhan Abbas şu açıklamalarda bulundu:<br />
“Emirates olarak Tayland seferlerimizi 30 yılı aşkın bir süre önce<br />
başlattık ve ülkedeki seyahat noktaları başta ABD, Avrupa ve Orta<br />
Doğu’dan gelen tatilseverler için Güneydoğu Asya ağımızdaki en<br />
popüler noktalar arasında yer alıyor. Tayland Turizm Otoritesi ile<br />
ülkede turizmi güçlendirmek adına iş birliği yapmaktan ve köklü<br />
ilişkilerimiz sayesinde yıllar içinde elde ettiğimiz başarıyı daha<br />
ileriye taşımaktan mutluluk duyuyoruz. Sektördeki paydaşlara ve<br />
yolculara sunacakları çeşitli <strong>hi</strong>zmet ve ürünleri öne çıkarmak ve<br />
Tayland’ın küresel salgın sonrası toparlanmasına destek olmak<br />
amacıyla turizm hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için<br />
sabırsızlanıyoruz.”<br />
Rus zenginlerin terci<strong>hi</strong><br />
Bodrum oldu<br />
Avrupa ve ABD’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar nedeniyle<br />
Ruslar’ın gayrimenkulde tercih ettiği ülkelerin başında Türkiye<br />
geliyor. Ruslar, özellikle Antalya ve İstanbul’a yönelirken zenginlerin<br />
terci<strong>hi</strong> ise Bodrum oldu. Avrupa ve ABD’nin Rusya’ya uyguladığı<br />
yaptırımlar nedeniyle Rus yatırımcıların farklı ülkelere yöneldiğini<br />
belirten Besa Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Efe Bezci “Bu<br />
noktada Türkiye Ruslar için en doğru rotalardan biri. Zaten Türkiye’ye<br />
yabancı değiller. 2021’den Türkiye’ye gayrimenkul satışında en çok<br />
ilgi gösteren 3. ülke Rusya’ydı” dedi. Rusların Antalya ve İstanbul’a<br />
ilgi gösterdiğini aktaran Bezci, “Bu şe<strong>hi</strong>rlerin yanı sıra Ege’ye de<br />
yönelmeye başladılar. Özellikle zengin Rusların terci<strong>hi</strong> Bodrum<br />
oluyor. Bodrum bir dünya markası haline geldi. Dünyanın dört bir<br />
yanından yatırımcıları kendisine çekerken bu yatırımcılar içinde<br />
Rusların oranı da her geçen gün artıyor” diye konuştu.<br />
Pera Palace Hotel’i<br />
aratanlar yüzde 5000 arttı<br />
Son zamanlarda adını isminden alan diziyle tüm dünyadan izleyicilere<br />
ulaşarak merak uyandıran Pera Palace Hotel seyahat severlerin<br />
de terci<strong>hi</strong> oldu. Çekimleri Pera Palace Hotel'de gerçekleşen dizinin<br />
3 Mart'ta gösterime girmesiyle dünyada tüm gözler yoğun olarak<br />
yeniden bu tari<strong>hi</strong> otele çevrildi. Enuygun’un verilerine göre, dizinin<br />
yayınlanmaya başlamasıyla birlikte Pera Palace Hotel aramalarında<br />
yüzde 5000 oranında rekor bir artış yaşandı. Otel’den alınan<br />
bilgiye göre, son bir yılda 8 bin olan Atatürk Odası ziyaretçi sayısı<br />
sadece mart ayında 10 bine ulaştı. Tüm mekânların rezervasyonlu<br />
ziyaretçilerinde ise 10 katı aşan artışlar yaşandı. 1895 yılında <strong>hi</strong>zmete<br />
açılan otel, İstanbul’un en ihtişamlı yapılarından biri olarak öne<br />
çıkıyor. 130 yıllık tari<strong>hi</strong>nde birçok önemli döneme tanıklık etmiş ve<br />
ilklere imza atmış, Türkiye'nin Avrupai standartlarda <strong>hi</strong>zmet veren<br />
ilk oteli olan Pera Palace, Atatürk’ten ünlü polisiye yazarı Agatha<br />
Christie’ye kadar ağırladığı önemli misafirleriyle de ilgi odağı olmaya<br />
devam ediyor.<br />
Six Senses<br />
Kaplankaya’nın<br />
yeni Genel<br />
Müdürü<br />
Adnan<br />
Yücel<br />
Six Senses Hotels Resorts Spas<br />
bünyesinde yer alan Six Senses<br />
Kaplankaya’nın Genel Müdür<br />
pozisyonuna, uluslararası turizm ve otelcilik sektörünün başarılı<br />
profesyonellerinden Adnan Yücel getirildi. Yücel, 1992 yılında başladığı<br />
turizm-otelcilik kariyerinde İstanbul, Ankara ve Akdeniz Bölgesine<br />
ek olarak Çin, ABD, Suudi Arabistan ve Gana’da edindiği engin<br />
tecrübeleri Six Senses Kaplankaya bünyesinde değerlendirecek. Lüks<br />
turizm konusunda 2007 yılından beri Türkiye ve Uluslararası arenada<br />
önde gelen otellerin genel müdürlüğünü üstlenerek her görev aldığı<br />
bölgede başarılı çalışmalarıyla adını duyuran deneyimli turizmci,<br />
İstanbul Üniversitesi’ndeki eğitiminin ardından Gallup University’de<br />
GM development sertifikası da<strong>hi</strong>l olmak üzere birçok sertifikaya da<br />
sa<strong>hi</strong>p.
Estetik, dekoratif,<br />
ve dayanıklı<br />
servis ürünleri...<br />
KÜLSAN, yeni DECO Boutique Koleksiyonu<br />
sofralara ve açık büfelere Akdeniz esintileri getiriyor<br />
Endülüs'ün mistik atmosferi ve Akdeniz kumsallarının doğal güzelliği bu muhteşem sunum<br />
tabaklarında kendini gösteriyor. DECO Boutique Koleksiyonu, sofralarınıza ve açık büfelere<br />
Akdeniz medeniyetlerinin geleneksel motiflerini ve verimli meyve bahçelerinin kokusunu taşıyor.<br />
√ Birbirinden güzel dekorlarla bezenmiş DECO Boutique<br />
Koleksiyonu, 100% Thermoset ham maddesi ile üretil-<br />
miş olup kırılmaya ve çizilmeye karşı son derece dayanıklıdır.<br />
DECO Boutique Koleksiyonu, estetik ve dekoratif sunum<br />
kolaylığını, kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />
√ Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz<br />
ürünlerimizi, Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan<br />
Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />
KÜLSAN 1974'ten beri sizlerle...<br />
kulsanprofesyonel<br />
www.kulsan.com.tr<br />
kulsanprofesyonel<br />
Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr
22<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
<strong>2022</strong><br />
SEYAHATLERINDE<br />
ÖNE ÇIKAN<br />
7 TREND<br />
Enuygun hem dinlenmek hem de günlük koşuşturma içerisinde ihtiyaç duyulan enerjiyi<br />
yeniden depolamak isteyenler için ruha iyi gelen seyahat trendlerini derledi.<br />
Günümüzde beden yorgunluğunun yanı<br />
sıra zi<strong>hi</strong>nsel yorgunluk da üstesinden<br />
gelmemiz gereken bir sorun olarak<br />
karşımıza çıkıyor. Yoğun şe<strong>hi</strong>r hayatında<br />
sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak,<br />
zindelik, pozitif düşünce ve hem bedenimize<br />
hem de ruhumuza iyi davranmak daha da<br />
önem kazanıyor. Bunun için arada hayata<br />
küçük molalar vererek seyahate çıkmak,<br />
yeni yerler keşfetmek ve bol bol dinlenerek<br />
ruhu arındırmak en iyi seçeneklerden biri.<br />
Türkiye’nin Lider Seyahat Sitesi Enuygun,<br />
ruha iyi gelecek seyahat trendlerini açıkladı.<br />
Lüks kampçılık deneyimi: Glamping<br />
Glamping son yılların yükselen seyahat<br />
trendlerinden biri olarak öne çıkıyor.<br />
Seyahat severlere lüks bir kampçılık<br />
deneyimi vadeden Glamping, doğanın<br />
kalbinde bir bungalovda ya da tiny house’ta<br />
hem doğayla baş başa hem de konforlu bir<br />
dinlenme imkânı sunuyor.<br />
Dayanışmanın verdiği mutluluk:<br />
Gönüllü turizm<br />
Alternatif seyahat trendleri arasında<br />
kendine yer edinen ve her geçen gün daha<br />
da önem kazanan gönüllü turizm trendi,<br />
seyahat severlerin tatillerinde gönüllü<br />
olarak topluma fayda sağlaması olarak<br />
tanımlanıyor. Hem yeni şeyler öğrenmek<br />
ve deneyimlemek hem de yerel halka<br />
gönüllü olarak yardım etmek ruha iyi geliyor<br />
ve insanın kendini daha mutlu ve faydalı<br />
<strong>hi</strong>ssetmesini sağlıyor.<br />
Doğaya duyarlı tatil: Eko turizm<br />
Çevreye duyarlılığın artmasıyla eko turizm<br />
de yükselen bir trend olarak karşımıza<br />
çıkıyor. Seyahatlerinin çevresel etkisini<br />
azaltmak isteyen, gittiği yerlerin doğal<br />
güzelliklerini korumayı önemseyen seyahat<br />
severlerin tercih ettiği bu trend, sayıları<br />
giderek artan eko turizm alanları sayesinde<br />
yaygınlaşıyor. Çevreye zarar vermeden<br />
dinlenme olanağı ise ruhun daha iyi<br />
<strong>hi</strong>ssetmesini sağlıyor.<br />
Yeni maceralara doğru: Deneyimsel<br />
seyahat<br />
Ruha iyi gelen seyahat trendleri arasında<br />
yeni keşif ve maceralar deneyimlemek de<br />
var. Rutini bozarak yeni yerler keşfetmek<br />
ya da farklı aktiviteler yapmak isteyenler<br />
için bütçeye göre Tayland’daki tapınakları<br />
gezmek ya da yurt içinde Kaş’ın mavi<br />
sularına dalış yapmak iyi bir seçenek<br />
olabilir. Seçilen rotaya alınan bir uçak<br />
bileti ile farklı maceralar yaşamak ve ruhu<br />
beslemek mümkün!<br />
Nefesle gelen iyilik: Şifa inzivası<br />
Şifa inzivası ismiyle adlandırılan yoga<br />
kampları hem katılanların sosyalleşmelerini<br />
hem de bu kadim öğretiyi keşfederek<br />
manevi anlamda daha iyi <strong>hi</strong>ssetmelerini<br />
sağlıyor. Sadece yoga ile sınırlandırılmayan<br />
bu deneyimde nefes egzersizleri, ayurveda<br />
ve meditasyon gibi daha geniş içeriği olan<br />
kamplar da mevcut.<br />
Arınarak hafiflemek: Detoks tatili<br />
Bazen ruhun kendini daha iyi <strong>hi</strong>ssetmesi<br />
için bedeni arındırmak gerekebiliyor. Böyle<br />
bir arınma için en iyi seyahat seçeneği<br />
detoks otellerinden birinde konaklamak. Bu<br />
konseptte <strong>hi</strong>zmet veren otel seçeneklerinde<br />
diyetisyenlerin yönetiminde hazırlanan<br />
lezzetli ve sağlıklı yiyecekler sayesinde<br />
hem bedenen arınmak hem de daha hafif<br />
<strong>hi</strong>ssetmek mümkün.<br />
Zindelik için wellness tatili<br />
Bedensel yorgunluklar zihni de yoruyor.<br />
Bu nedenle bazen bedendeki yorgunlukları<br />
doğru tekniklerle atmak gerekiyor.<br />
Masaj, spa ve sauna vücutta birikmiş<br />
gerginlikleri hafifletmek için sunulan çözüm<br />
önerilerinden sadece birkaçı. Bu <strong>hi</strong>zmetleri<br />
veren oteller de wellness tesisleri olarak<br />
adlandırılıyor. Bir wellness tesisinde birkaç<br />
gün geçirmek yalnızca bedene değil ruha da<br />
çok iyi geliyor.
26<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
ACE OF M.I.C.E. EXHIBITION<br />
BY TURKISH AIRLINES<br />
9. KEZ GERÇEKLEŞECEK<br />
2013 yılından bu yana geleneksel olarak<br />
düzenlenen ACE of M.I.C.E. Ex<strong>hi</strong>bition<br />
by Turkish Airlines Kongre, Toplantı ve<br />
Etkinlik Sektörü Fuarı, bu yıl dokuzuncusuna<br />
hazırlanıyor. ‘Sürdürebilir Gelecek’<br />
temasıyla düzenlenecek olan fuar ile sektör<br />
profesyonellerine benzersiz bir MICE<br />
deneyimi yaşatmayı amaçladıklarını belirten<br />
Turizm Medya Grubu Başkanı Volkan<br />
Ataman ile fuarın detaylarını konuştuk.<br />
ACE of M.I.C.E. Ex<strong>hi</strong>bition by<br />
Turkish Airlines <strong>2022</strong>’in içeriği<br />
hakkında bilgi verir misiniz? Bu yıl<br />
katılımcı ve ziyaretçileri bekleyen<br />
yenilikler var mı?<br />
‘Sürdürebilir Gelecek’ temasıyla 9.<br />
kez düzenleyeceğimiz fuar, sektör<br />
profesyonellerine benzersiz bir MICE<br />
deneyimi yaşatırken sektörünün ticari<br />
hacmini artırmaya hazırlanıyoruz. 15 bin<br />
profesyonel ziyaretçisi, katılımcılarımıza<br />
özel oluşturulan Hosted Buyer Lounge<br />
alanında 160 ulusal-uluslararası satın alıcı<br />
ile B2B toplantılar, yepyeni perspektifler<br />
açan oturum programları, network<br />
aktiviteleri ve birbirinden renkli içerikleri<br />
ile benzersiz bir MICE deneyimi yaşatmaya<br />
çalışacağız. Fuarın ilk gün akşamı<br />
gerçekleştirilecek Gala Yemeği ve AMEzing<br />
Parti ile de katılımcılarımıza eğlence ve<br />
networkü bir arada sunacağız.<br />
Fuarın bu yılki teması nedir?<br />
Bu yılki temamız, Sürdürebilir Gelecek.<br />
Sürdürülebilirlik konusuna çok önem<br />
veriyoruz ve bu konuyu öne çıkaracak<br />
olan zirve programımız, konuşmacılar ve<br />
iletişim kampanyamız ile sürdürülebilirlik<br />
konusunu gündemde tutacağız. İstanbul<br />
Kongre Merkezi Üskürdar Salon’da<br />
gerçekleşecek olan Suntainable Future<br />
Summit kapsamında ülkemizde ve dünyada<br />
yaşanan su ve enerji verimliliği, iklim krizi,<br />
karbon emisyonundan tutun, sıfır atık ve<br />
toplumun her alanında eşitliği konuşacağız.<br />
Sürdürebilirlik alanında uzman isimler 25<br />
Mayıs’ta ana oturumda İklim Değişikliği, Su<br />
ve Enerji Verimliliği’ni ele alacak.<br />
Sonrasında çok önemli markaların<br />
yöneticileri sürdürebilirlik konusunda<br />
gerçekleştirmiş oldukları projeleri<br />
anlatacak. Tüm kurumlar gibi<br />
sürdürebilirliği destekliyor ve bu alanda<br />
yapılan çalışmaları duyurmaya çalışıyoruz.<br />
Masters of Events by ACE of<br />
M.I.C.E. Awards hakkında bilgi verir<br />
misiniz?<br />
9 yıldır başarı ile gerçekleşen ACE of<br />
M.I.C.E. Awards’u 2021 yılında Masters of<br />
Events by ACE of M.I.C.E. Awards olarak yeni<br />
ismi ve konseptiyle birlikte 7-9 Kasım 2021<br />
tari<strong>hi</strong>nde Antalya’da gerçekleştirdik. Bu yıl<br />
etkinlik sektörünün As’larını 29-31 Ekim<br />
<strong>2022</strong> tarihlerinde 10. Masters of Events by<br />
ACE of M.I.C.E. Awards ile her zamanki<br />
gibi en üst düzeyde bir araya getirmeye<br />
hazırlanıyoruz. 10 yıl dile kolay ve 10 özel bir<br />
sayı. Cosmos konseptiyle gerçekleştirilecek<br />
etkinliğimize Nirvana Cosmopolitan Hotel ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliği yapacak. Convention alanında stant<br />
ve B2B alanının olacağı etkinliğimizde 100<br />
kurumsal marka, 30 uluslararası satın alıcı<br />
ve yüzlerce MICE alanında <strong>hi</strong>zmet sunan<br />
firma 3 gün boyunca bir arada olacaklar.<br />
B2B toplantılar dışında etkileşimi arttıracak<br />
etkinlikler, partiler ve finalde ise muhteşem<br />
şovları ve kırmızı halı seremonisi ile çok<br />
uzun süre konuşulacak olan ödül töreni ile<br />
etkinliğimiz sonlanacak.<br />
Bu yıl 2021’e kıyasla rakamlar nasıl<br />
görünüyor? 2023 için planlarınız<br />
neler?<br />
2021’de kısıtlamalar sebebi ile uluslararası<br />
katılımcılarımızdan etkinliğe gelemeyen<br />
firmalar oldu maalesef. Covid bir nebze<br />
de olsa ziyaretçi sayımızı da etkiledi.<br />
Fakat yine de etkinliğimizi en üst düzeyde<br />
gerçekleştirdik. ACE of M.I.C.E. Ex<strong>hi</strong>bition<br />
by Turkish Airlines yılın en önemli turizm<br />
ve MICE sektörü buluşması. Bütün<br />
paydaşlarımıza ve sektörümüze büyük<br />
moral vermeye geliyoruz. Ziyaretçi sayısı için<br />
bir rakam vermek istemem ama şu an çok<br />
büyük ve kapsamlı bir iletişim kampanyası<br />
yürüttüğümüzü ve bu alanda çok değerli<br />
destekçilerimizin olduğunu söyleyebilirim.<br />
2023 ACE of M.I.C.E. için bambaşka bir yıl<br />
olacak. Uluslararası katılımı güçlendirecek<br />
iş birlikleri yapıyoruz. MICE sektörüne hacim<br />
sağlayacak satın alıcıları etkinliğimize da<strong>hi</strong>l<br />
ederek sektörümüzün gelişmesi ve yeni iş<br />
birliklerinin oluşmasına önderlik etmeye<br />
devam edeceğiz. Ayrıca Masters of Events<br />
kapsamında etkinliğimizi Antalya haricinde<br />
Kıbrıs’ta da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.<br />
Tarihler netleştiğinde duyurularını yapıyor<br />
olacağız. Yani ACE of M.I.C.E.’la dolu bir yıl<br />
olacak.
Estetik, dekoratif,<br />
ve dayanıklı<br />
servis ürünleri...<br />
KÜLSAN, yeni DECO Boutique Koleksiyonu<br />
sofralara ve açık büfelere Akdeniz esintileri getiriyor<br />
Endülüs'ün mistik atmosferi ve Akdeniz kumsallarının doğal güzelliği bu muhteşem sunum<br />
tabaklarında kendini gösteriyor. DECO Boutique Koleksiyonu, sofralarınıza ve açık büfelere<br />
Akdeniz medeniyetlerinin geleneksel motiflerini ve verimli meyve bahçelerinin kokusunu taşıyor.<br />
√ Birbirinden güzel dekorlarla bezenmiş DECO Boutique<br />
Koleksiyonu, 100% Thermoset ham maddesi ile üretil-<br />
miş olup kırılmaya ve çizilmeye karşı son derece dayanıklıdır.<br />
DECO Boutique Koleksiyonu, estetik ve dekoratif sunum<br />
kolaylığını, kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />
√ Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz<br />
ürünlerimizi, Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan<br />
Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />
KÜLSAN 1974'ten beri sizlerle...<br />
kulsanprofesyonel<br />
www.kulsan.com.tr<br />
kulsanprofesyonel<br />
Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr
28<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem / makale<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />
Tezer Öner<br />
Yatırımda rüzgar poyrazdan esiyor<br />
Poyraz rüzgarını bilirsiniz. Sert eser,<br />
soğuktur. Kuzeydoğu rüzgarıdır. Son<br />
gelişen olaylarda devletimizin itidalli<br />
duruşu ve iyi ilişkileri sayesinde<br />
yatırımına yön arayan Rus sermayesi<br />
için muhtemel alternatif durumuna<br />
geldik. Şimdi bu rüzgarla biz de<br />
yelken açıp Akdeniz’de yol almak ve<br />
bu krizi fırsata çevirmek için çalışmak<br />
zorundayız.<br />
Aynı şekilde Ukrayna’dan da akan<br />
bir göçmen ve sermaye durumu var.<br />
Turizm özel olarak ilgi çeken sektör<br />
olarak yatırım sıralamasında ilk<br />
düşünülen konudur. Bu aşamada<br />
özellikle Rus turistlerin güney kıyılarını<br />
tanımasından ve deniz zevklerinden<br />
dolayı yatırımların bu yöne ağırlıklı<br />
olmasını bekleyebiliriz.<br />
Ancak söylentiler ve dedikodular<br />
olarak kulağımıza gelen ciddi el<br />
değiştirmelerin beklendiği yönünde.<br />
Yazlıklardan tutun 5 yıldızlı otellere<br />
kadar her seviyede el değiştirmeler<br />
bekleniyor. Bunun yanı sıra ciddi<br />
miktarda konaklamaya gelecek<br />
tekne ve lüks yatlar da olacaktır. Özel<br />
uçaklar ve tekneler için de servis ve<br />
park imkanları da değerlendirilmesi<br />
gereken iş fırsatlarından.<br />
Peki biz bu duruma hazır mıyız?<br />
Kısmen evet ama kısmen de hayır!<br />
Güvenli liman olmak ve bu çerçevede<br />
tarafsızlığın net olarak tartışılmaz<br />
olması en önemli konudur. Para ve<br />
yatırım işlerinde en önemli kısım,<br />
yatırımcının haklarının kanunlar ve<br />
kurallar karşısında eşitlikçi şekilde<br />
adalet karinesine şüphe getirmeyecek<br />
kadar güçlü olarak güven<br />
uyandırmalıyız.<br />
Artık gelecek olan Rus yatırımcı<br />
haklarını La Haig veya Brüksel<br />
mahkemelerinde ya da Londra’da<br />
aramayacak. Bizim kanunlarımızda<br />
arayacak. O yüzden gelen yatırımcıların<br />
kendilerini güven duygusu içinde bizim<br />
kollarımıza bırakabilmesi gerekir.<br />
Bu yaz için şu anda kötü haberler<br />
geliyor. Son duyumlara göre, hava<br />
yolu şirketlerinde 560 bin koltuk<br />
iptali olmuş. Bu sayı artacaktır.<br />
Şimdi <strong>hi</strong>ç zaman kaybetmeden<br />
yerlerini doldurmak üzere<br />
çalışmalar başlatmamız gerekiyor.<br />
Gerekirse <strong>hi</strong>ç denenmemiş ve yeni<br />
sayılacak destinasyonları da tanıtım<br />
programlarımıza almalıyız. Burada<br />
en büyük iş Turizm Tanıtım Ajansı’na<br />
düşüyor. Umarım B ve C planları<br />
yapılmıştır.<br />
Otel yatırımlarında Rus yatırımcı<br />
için sadece güneş ve deniz yeterli<br />
olmayacaktır. Ülke olarak alkol<br />
tüketimi ve bununla alakalı kuralları<br />
gözden geçirmemiz şart. Dubai<br />
ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde<br />
bile inanılmaz bir serbesti mevcut.<br />
Aynı şekilde bankacılık ve mevduat<br />
konularında güven artırıcı uygulamalar<br />
ve kanunlar düşünmemiz iyi olur.<br />
Turizm sektörünü lokomotif kabul<br />
edersek, bu lokomotifin arkasına<br />
farklı sektörlerden çok vagon ekleriz.<br />
Yeter ki bu ülkenin sadece Araplar<br />
için değil, tüm dünya vatandaşlarının<br />
ve tüm inanç sa<strong>hi</strong>plerinin eşit hak ve<br />
özgürlüklerle yaşayabileceği kanunlar<br />
karşısında herkesin eşit olduğu<br />
algısının oturmasını sağlamamız şart.<br />
Vergisel kanunlar ve teşviklerle ilgili<br />
zaten yeterince avantaj sağlıyoruz.<br />
Bunu kültürel, sosyal ve ekonomik<br />
alanlardaki uygulama ve standartlara<br />
da yayabilirsek, herkesin tercih ettiği<br />
ve yatırım için can attığı bir ülke oluruz.<br />
Bu konu çok detaylanacaktır. Detaylı<br />
analiz ve incelemeleri de önümüzdeki<br />
haftalarda sütunumda görebilirsiniz.<br />
Bu genel bir girişin olduğu serinin ilk<br />
yazısı gibi oldu. İlerleyen zamanda<br />
yatırım konularındaki detayları ayrı ayrı<br />
masaya yatırmaya başlayabiliriz.<br />
Yatırım ve yaşam alanı olarak cennet<br />
olan yurdumuzun bereketli bir yaz<br />
geçirmesini diliyorum.
Estetik, dekoratif,<br />
ve dayanıklı<br />
servis ürünleri...<br />
KÜLSAN, yeni DECO Boutique Koleksiyonu<br />
sofralara ve açık büfelere Akdeniz esintileri getiriyor<br />
Endülüs'ün mistik atmosferi ve Akdeniz kumsallarının doğal güzelliği bu muhteşem sunum<br />
tabaklarında kendini gösteriyor. DECO Boutique Koleksiyonu, sofralarınıza ve açık büfelere<br />
Akdeniz medeniyetlerinin geleneksel motiflerini ve verimli meyve bahçelerinin kokusunu taşıyor.<br />
√ Birbirinden güzel dekorlarla bezenmiş DECO Boutique<br />
Koleksiyonu, 100% Thermoset ham maddesi ile üretil-<br />
miş olup kırılmaya ve çizilmeye karşı son derece dayanıklıdır.<br />
DECO Boutique Koleksiyonu, estetik ve dekoratif sunum<br />
kolaylığını, kullanım pratikliği ve dayanıklılık ile birlikte sunar.<br />
√ Dünya çapında 70'in üzerinde ülkeye ihraç ettiğimiz<br />
ürünlerimizi, Türkiye'de İzmir'den Van'a, Sinop'tan<br />
Hatay'a 81 ilimize ulaştırmaktayız.<br />
KÜLSAN 1974'ten beri sizlerle...<br />
kulsanprofesyonel<br />
www.kulsan.com.tr<br />
kulsanprofesyonel<br />
Karaağaç OSB Mahallesi 101.Cadde No:6/2 59510 Kapaklı / Tekirdağ Tel:0282 758 26 44 - info@kulsan.com.tr
30<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
2021’DE ONLINE<br />
TATILE NE KADAR<br />
HARCAMA<br />
YAPILDI?<br />
Türkiye’de online tatil ve seyahat harcamaları 2021 yılında iki kat artarak 60 milyar lira oldu.<br />
Her yıl 230 ülkede insanların çevrimiçi<br />
davranışlarına ilişkin küresel raporlar<br />
hazırlayan We Are Social ve Kepios’un<br />
“Şubat <strong>2022</strong> Türkiye Online Tatil ve Seyahat<br />
Raporu” yayınlandı. Rapor, pandemi<br />
dolayısıyla önceki yıl durma noktasına gelen<br />
turizm sektörünün, yeniden eski günlerine<br />
döndüğünü gösterdi.<br />
Uçak bileti sektörün lokomotifi<br />
Partnerleri arasında yerli ve yabancı çok<br />
sayıda tatil sitesi bulunan Avantajix.com’un<br />
derlemelerine göre, geçen yıl online tatil<br />
seyahat harcamaları arasında en yüksek<br />
payı 25 milyar 276 milyon TL ile uçak bileti<br />
alımları oluşturdu. Online satın alınan otel<br />
konaklamaları için ödenen para ise 13<br />
milyar 32 milyon lira oldu. Online alımlarda<br />
üçüncü sırada en fazla harcama da 12<br />
milyar 362 milyon lira ile paket haline<br />
satılan tur ya da otel konaklamalarına<br />
yapıldı.<br />
Rapora göre diğer online satın<br />
alımlar şöyle sıralandı:<br />
Fırsat tatiller (3 milyar 606 milyon TL), uzak<br />
mesafe otobüs yolculukları (2 milyar 712<br />
milyon TL), araç kiralama (2 milyar 583<br />
milyon TL), tren seyahati (395 milyon TL),<br />
gemi tatili (16 milyon TL)<br />
En yüksek artış gemi tatilinde<br />
Geçen yıl yapılan online satışlar, pandeminin<br />
etkisinin en yoğun <strong>hi</strong>ssedildiği 2020 yılına<br />
göre gemi tatilinde yüzde 311, paket<br />
tur ya da otelde yüzde 76, tren biletinde<br />
yüzde 54, fırsat tatillerinde yüzde 48, otel<br />
konaklamalarında yüzde 41, uçak biletinde<br />
yüzde 31, uzun yol otobüs biletinde yüzde 26<br />
arttı. Geçen yıl online satışları bir önceki yıla<br />
göre gerileyen (eksi yüzde 5,5), tek sektör<br />
araç kiralama oldu.<br />
Pandemi öncesi satışlar bile geçildi<br />
Avantajix.com kurucu ortağı Güçlü Kayral,<br />
online tatil-seyahat sektöründe pandemi<br />
öncesi satış rakamlarının da<strong>hi</strong> geçildiğini<br />
belirterek, “We Are Social ve Kepios’un<br />
araştırmaları ABD Doları üzerinden<br />
yapılıyor. Pandemi öncesi 2019 yılında 3<br />
milyar ABD Doları tutarında online tatil<br />
seyahat harcaması yapılmıştı. Geçen yılı<br />
kapsayan raporda satışların 4 milyar 224<br />
milyon ABD Doları olduğu belirlendi. Dolar<br />
bazında yüzde 41’lik artış söz konusu.<br />
Türkiye Bilişim Sanayiciler Derneği de<br />
(TÜBİSAD) 2020 yılı online tatil ve seyahat<br />
harcamalarını 30 milyar lira olarak<br />
açıklamıştı. Buna göre, TL bazındaki artış da<br />
yüzde 100 olarak gerçekleşmiş oluyor.” dedi.<br />
İnternetten satın almak daha<br />
avantajlı<br />
Tatil ve seyahatlerin internet üzerinden satın<br />
alınmasının birçok avantajının olduğunun<br />
altını çizen Kayral, şunları söyledi: “Oteller<br />
acentalarla ayrı ayrı anlaşma yaptıklarından<br />
otel fiyatları acentalar arasında farklılık<br />
gösterebilir. Karşılaştırma sitelerini<br />
kullanarak acentalar arasında en uygun<br />
fiyatı vereni bulmak mümkün. Özellikle<br />
fırsat siteleri, erken rezervasyondan da<strong>hi</strong><br />
ucuza tatil imkânı sağlayabilir. Yurt içi ya da<br />
yurt dışı tatil harcamalarının Avantajix.com<br />
gibi para iadeli alışveriş siteleri üzerinden<br />
yapılması yüzde 10’lara varan ekstra nakit<br />
para kazanma imkânı sağlar. İnternette<br />
yerli-yabancı kavramı yok. Türkçe yayın<br />
yapan çok sayıda yabancı siteden Türk<br />
otelleri için çok rekabetçi fiyatlar alınabilir.”
gündem / makale<br />
31<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
Turizm ve Ankara<br />
,<br />
Cem Polatoglu<br />
Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Ankara’da gerçekleştirilen<br />
Travelexpo Uluslararası Turizm<br />
ve Seyahat Fuarı, uzun zamandır<br />
başkentte yapılan fuarların en büyük<br />
ve kapsamlı olanı. Bu nitelikteki<br />
bir fuar, Ankaralılar için gecikti<br />
bile diyebiliriz. Çünkü en bilgili,<br />
görgülü ve kültürlü gezginler<br />
hangi şe<strong>hi</strong>rdendir diye sorulsa,<br />
başıma bir iş gelmeyecekse ben<br />
tereddütsüz Ankaralılardır derim.<br />
Kendi memleketim olduğu için<br />
mi? Hayır, ama uzun seneler<br />
Ankara’da yaşamak, okumak bana<br />
Ankaralıların gezgin kültürünü daha<br />
iyi tanıma fırsatı verdi.<br />
İlk onlar keşfetti<br />
Ayvalık, Bodrum, Marmaris, Kültür<br />
Rotaları ve bugün popüler olan<br />
onlarca tatil yöreleri henüz köyken,<br />
bilinmezken, nüfusları, haneleri,<br />
otelleri parmakla sayılırken;<br />
Ankaralılar bu bölgeleri bir nevi<br />
yeniden keşfetti, geliştirdi ve turizme<br />
kazandırdı.<br />
1960’lı yıllarda, İstanbullu’nun<br />
yakınında Kumburgaz’ı, Silivri’si,<br />
Şile’si, İzmir’in Urla’sı, Çeşme’si,<br />
Foça’sı varken, dört tarafı kara<br />
parçalarıyla bezenmiş Ankaralı,<br />
denize çıkış yolları aradı. Akçakoca<br />
ile başlayan bu serüven; Ayvalık,<br />
ardından Bodrum ve Marmaris’in<br />
keşfiyle devam etti. Kültür turlarının<br />
popüler hale gelmesi, yeni ören<br />
yerlerinin, rotaların turizme<br />
kazandırılmasında Ankaralıların<br />
büyük katkısı vardır.<br />
Elbette Ankara, nüfus ve gelir<br />
seviyesi olarak, İstanbul ve İzmir<br />
kadar gelişmiş değildir. Memur<br />
şehridir, asker şehridir başkentimiz.<br />
Ancak kıt bütçelerine rağmen<br />
Ankaralılar, hepimizden bir tık daha<br />
fazla gezgin, araştırmacı, kültürlü<br />
kişilikleri ile keşfetmeye, yeni<br />
yerler görmeye, tanımaya açıklar.<br />
Bu sayede Türkiye’de iç turizmin,<br />
kültür turizminin gelişmesine çok<br />
büyük katkıda bulundular. Ankara’da<br />
zamanla turizm o kadar gelişti ki,<br />
son 20 yılda yurt dışına uçaklar,<br />
charter’lar direkt başkentten uçuş<br />
yapmaya başladı. Yeşil pasaportlu,<br />
yani vize sorunu olmayan gezgin<br />
sayısı tüm illerimizden fazla<br />
olan Ankaralılar, aynı zamanda<br />
turizmcilerin kurtarıcı müşterileri<br />
oldu.<br />
Tek eksiği vardı Ankaramızın.<br />
Hak ettiği büyük, özgün ve kaliteli<br />
uluslararası bir turizm fuarı. İşte o<br />
günler de geldi. Artık, turizme yön<br />
veren, ilklerin, kaşiflerin, gezginlerin<br />
kenti Ankara’da büyük bir fuar<br />
organizasyonu var: Travelexpo<br />
Ankara Uluslararası Turizm ve<br />
Seyahat Fuarı. Son birkaç yıldır<br />
faaliyette olan fuar, bu sene en<br />
yüksek katılımcı sayısına ulaşarak<br />
sadece Ankaralılara değil, tüm<br />
gezginlere, seyahat acentelerine,<br />
otellere ve rehberlere <strong>hi</strong>tap eder ve<br />
dünyadaki turizm fuarları ile yarışır<br />
hale geldi.<br />
Gezgin şehri Ankaramıza hayırlı<br />
olsun.
32<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
BIZIM TOPTAN’DAN<br />
PROSAF ILE OTELLERE ÖZEL<br />
HIZMETLER<br />
Bizim Toptan, 70 ildeki 173<br />
mağazası ile Türkiye’nin bir<br />
numaralı organize toptan şirketi.<br />
Bakkal ve marketlerden oluşan<br />
geleneksel kanaldaki müşterilerinin<br />
yanı sıra bireysel müşterilere ve “ev<br />
dışı tüketim” (EDT) müşterilerine de<br />
<strong>hi</strong>zmet veriyor. Otel, kantin, restoran<br />
ve kafeler, catering firmaları, işletme<br />
mutfakları, akaryakıt istasyonları,<br />
hastane ve okul gibi kurum ve<br />
işletmelerden oluşan EDT kanalındaki<br />
pek çok müşteriye professional<br />
sales force (PROSAF) ekibi kanalıyla<br />
ulaşıyor.<br />
81 ilde <strong>hi</strong>zmet sunan PROSAF ekibi ile<br />
Türkiye’nin her yerindeki müşterileriyle<br />
sıcak temasta bulunarak, onların<br />
ihtiyaçlarını karşılıyor. Bizim Toptan,<br />
özellikle pandemi döneminde çok<br />
olumlu sonuçlar aldığı bu kanaldaki<br />
yatırımlarını ve projelerini hız<br />
kesmeksizin sürdürüyor. Bizim Toptan<br />
EDT & Kurumsal Satış Direktörü<br />
Furkan Akiner, PROSAF <strong>hi</strong>zmetiyle<br />
EDT müşterilerine ve otellere<br />
sundukları <strong>hi</strong>zmet ve avantajları şöyle<br />
anlatıyor:<br />
PROSAF ekibiyle müşterilerinize<br />
ne gibi <strong>hi</strong>zmetler ve avantajlar<br />
sağlıyorsunuz?<br />
Mağaza sayısı ve erişilebilirlik<br />
anlamında bu alanda en yaygın firmayız<br />
ancak mağazalarımızın ötesinde<br />
çok kanallı ve müşterilerimizin<br />
ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş<br />
<strong>hi</strong>zmetler sunuyoruz. PROSAF ismini<br />
verdiğimiz iş modelinde, büyük bir<br />
satış destek ekibiyle ev dışı tüketim<br />
kanalındaki müşterilerimize <strong>hi</strong>zmet<br />
veriyoruz. Sipariş süreci müşterilerin<br />
ihtiyaçlarına göre şekillendiriliyor<br />
ve sipariş verilmesinden ürün<br />
tedarikinin tamamlanmasına<br />
kadar baştan sona takip ediliyor.<br />
Bu şekilde müşterilerimize zaman<br />
kaybettirmeden tek bir tedarikçiden<br />
ürünleri portföylerine ekleme olanağını<br />
sağlıyoruz.<br />
Otellere hangi <strong>hi</strong>zmetleri<br />
sunuyorsunuz?<br />
Birlikte çalıştığımız otellere rutin<br />
ziyaretler gerçekleştiriyor ve verilen<br />
siparişleri siparişlerinin ertesi<br />
günü teslim ediyoruz. Oteller eğer<br />
isterlerse 0850 220 29 19 numaralı<br />
sipariş ve destek hattımızdan da<br />
bize kolaylıkla ulaşarak ihtiyaç ve<br />
beklentilerini aktarabiliyorlar. Belli<br />
bir bölgede anlaşma yapmış olsak<br />
da zincir otellerin Türkiye’nin farklı<br />
noktalarındaki şubelerinin ürün<br />
beklentilerini de aynı fiyat ve kalitede<br />
karşılıyoruz. Böylece müşterimiz<br />
olan otellere tek tedarikçi olarak tüm<br />
şubelerinden aynı <strong>hi</strong>zmeti alabilme<br />
imkânı sağlıyoruz.<br />
Ayrıca şeflerimizle otel müşterilerimize<br />
<strong>hi</strong>tap eden özel markalı (Private Label<br />
& Exclusive) ürünlerimizi tanıtmak<br />
için rutin ziyaretler gerçekleştirerek<br />
demo çalışmaları yapıyor, otellerin<br />
beklenti ve taleplerini anlık olarak<br />
öğrenme avantajına sa<strong>hi</strong>p oluyoruz.<br />
Müşterilerimiz de ihtiyaçları olan<br />
ürünlerle ilgili bilgi alarak bu ürünleri<br />
PROSAF avantajlarıyla portföylerine<br />
katma fırsatı buluyor.<br />
Diğer müşteri gruplarından farklı olarak otellere özel verdiğiniz<br />
<strong>hi</strong>zmetler neler?<br />
Otellere hemen tüm müşteri segmentlerinde en çok talep edilen kuru<br />
gıda, bakliyat, un, salça ve sıvı yağ gibi ürünlerin yanında diğer müşteri<br />
segmentlerimizden farklı olarak ithal ürün, taze et, meyve ve sebze gibi ürünleri<br />
de tedarik ederek, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünlerden oluşan geniş bir ürün<br />
gamıyla <strong>hi</strong>zmet veriyoruz.<br />
Bunların yanı sıra talep halinde baskılı bardak, peçete vb. gibi müşterimize özel<br />
tasarım içeren ürünlerle ilgili çalışmalar yürütüyor, ürünlerin tasarımından<br />
tedarikine tüm süreci yönetiyoruz. Yine oteller PROSAF olarak sunduğumuz<br />
hediye çeki (gift card) <strong>hi</strong>zmetimizden yararlanarak bu çekleri hem müşterilerine<br />
hem de çalışanlarına hediye edebiliyor. Hediye çekleriyle Türkiye’nin herhangi<br />
bir ilindeki herhangi bir mağazamızdan alışveriş yapılabiliyor.
46<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yatırım<br />
AKDENIZ’DE BENZERSIZ KONAKLAMA DENEYIMI<br />
OLD TOWN POINT HOTEL & SPA ANTALYA<br />
Dünyaca ünlü plajlara ve tari<strong>hi</strong> yerlere yakınlığıyla şehrin kalbinde yer alan Old Town Point Hotel &<br />
Spa Antalya, misafirlerine konaklamanın ötesinde bir tatil deneyim sunuyor.<br />
Sa<strong>hi</strong>li bir gölge gibi izleyen tepelerin<br />
sudaki aksi, yolu buralara düşenleri bir<br />
çırpıda kendine aşık ediverir. Antalya<br />
3 mevsim ilkbahar 1 mevsim yaz sezonu ile<br />
sabah dağlarında kayak yapabileceğiniz ve<br />
öğlesinde Akdeniz’in derin mavi sularında<br />
yüzebileceğiniz bir şe<strong>hi</strong>rdir. Kral Attalos<br />
Antalya için ‘yeryüzündeki cennet’ ibaresini<br />
kullanırken, M. Kemal Atatürk ise “Hiç<br />
şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel<br />
yeridir.” diyerek bugün misafirlerini sınırsız<br />
seçenekleri ile memnun bırakan kültür ve<br />
turizm merkezi şehrimizin önemini en güzel<br />
şekilde ifade etmişlerdir.<br />
Şe<strong>hi</strong>r ile iç içe<br />
7'den 70'e tüm konuklarına şe<strong>hi</strong>r ile iç içe<br />
unutulmaz ve benzersiz bir konaklama<br />
deneyimi sunan otel, herkesin kendi<br />
efsanesini yaşayabileceği özel bir konuma<br />
sa<strong>hi</strong>ptir. Akdeniz’in içinizi ısıtan güneşinde<br />
yaşanan her dakika keyifli saatlere, bu saatler<br />
ise unutulmaz tatil günlerine dönüşebilir.<br />
Manzarası, emsalsiz konumu ve yüksek<br />
kalite standartlarındaki değişik oda tipleri ile<br />
siz değerli misafirlerimizi adeta evindeymiş<br />
gibi <strong>hi</strong>ssettiriyoruz. Her biri birbirinden canlı<br />
konsept ile dizayn edilmiş, odalarımızda<br />
rahatça uykunuza dalabilirsiniz.<br />
Her an keyifli ve özelsiniz…<br />
Old Town Point Hotel & Spa ile her an keyifli<br />
ve özelsiniz, kusursuz <strong>hi</strong>zmetlerin keyfini<br />
çıkarın. Uydu tv, çalışma alanı, mini barı<br />
Alihan Yılmaz Kurucu Ortak<br />
ücretsiz çay kahve ekipmanı ve lüks banyoları<br />
ile eski Antalya’nın atmosferini modern ve<br />
konforlu ortamda sunan misafir odaları,<br />
İş seyahatleriniz sırasında kullanabileceğiniz<br />
tam donanıma sa<strong>hi</strong>p toplantı odaları, 24 saat<br />
<strong>hi</strong>zmet veren resepsiyon ve oda servisi,<br />
Bünyesinde Türk hamamı, masaj ve sauna<br />
gibi rahatlayarak yenilenmenizi sağlayacak<br />
<strong>hi</strong>zmetleri barındıran Spa Merkezi,<br />
yoğun geçen bir günün ardından dinlenip<br />
tazelenmenizi sağlayacak yüzme havuzu,<br />
modern dizaynı ve özel ambiyansı ile harika bir<br />
tecrübe sunan Lobby Barı,<br />
Türk ve uluslararası mutfakların leziz<br />
yemeklerini sunan a’la carte restoranı<br />
ile Antalya'nın en özel noktasında <strong>hi</strong>zmet<br />
vermeye devam etmektedir.<br />
Yılmaz: “MYK belgeli personel<br />
istihdam ediyoruz”<br />
“Point Restoran & Cafe’mizde tüm etlerimiz<br />
yerel, bölgesel ve mevsimlik ürünler<br />
kullanılarak şefin özel dokunuşlarıyla<br />
hazırlanır. Birbirinden lezzetli, enfes<br />
sunumlarımızla, sizleri ağırlamak isteriz.”<br />
diyen Old Town Point Hotel & Spa’nın kurucu<br />
ortaklarından Alihan Yılmaz, “Ayrıca belirtmek<br />
Old Town Point Hotel’in tüm<br />
odalarında; yüksek hızda<br />
kablosuz internet erişimi, klima,<br />
LED Televizyon, emanet kasa,<br />
mini bar, çay & kahve seti,<br />
gardırop, makyaj masası ve<br />
aynası, telefon, halı yolluk zemin,<br />
kartlı kilit sistemi, yangın ihbar ve<br />
söndürme sistemi, banyo, buklet<br />
malzemeleriyle saç kurutma<br />
makinesi bulunuyor.<br />
isterim ki, misafir memnuniyetini her daim ön<br />
planda tutan otelimizin değerli personellerinin<br />
AB <strong>hi</strong>besi kapsamında, Kalitesert Mesleki<br />
Belgelendirme Merkezi tarafından, Mesleki<br />
Yeterlilik Kurumu belgelendirilme sınavları<br />
yapılmıştır. Müşteri memnuniyeti odaklı<br />
çalışan profesyonel ekibimiz, uluslararası<br />
geçerliliği olan MYK belgelerini almaya hak<br />
kazanmıştır.” diye de ekliyor.
48<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar röportaj<br />
BERENT AKDEMIR<br />
"İSTANBULLUYU İSTIKLAL CADDESI’NE<br />
GERI GETIRMEK ISTIYORUZ"<br />
Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük<br />
gösteri merkezi olarak 1962 yılında<br />
inşa edilen, 26 mağazası ve iki<br />
sinemasıyla Beyoğlu'nun çoklu eğlence ve<br />
alışveriş binalarından biri olan Fitaş, yeni<br />
Fitaş Pasajı konseptiyle yüzünü yeniledi.<br />
Pasaj, ilk yatırım ortaklarından Akdemir<br />
Ailesi’nin, eğlence sektöründeki yatırım ofisi<br />
Sifisan A.Ş. aracılığıyla toplamda 12 milyon<br />
dolara restore edildi. Maden Mühendisi<br />
Adnan Demirci ve ortaklarının başlattığı<br />
yatırımı torunları Akdemir Ailesi sürdürüyor.<br />
Yöneticiliğini ise ailenin dördüncü kuşak<br />
temsilcisi Berent Akdemir üstleniyor. Pasaj,<br />
alt taşeronlarla birlikte 700-800 kişiye kadar<br />
istihdam sağlıyor.<br />
Fitaş Pasajı konseptiyle yılda beş milyon<br />
misafire odaklandıklarını belirten Fitaş Pasajı<br />
Genel Müdürü Berent Akdemir ile pasajın<br />
yenilenen yüzünü ve yatırım hedeflerini<br />
konuştuk.<br />
yaklaşık 6 bin kişi yemek yiyor. Bu, Beyoğlu<br />
için çok ciddi bir rakam. Bunların yanına bir<br />
de eğlenceyi eklemek istiyoruz. Dolayısıyla<br />
Dorock XL Venue Fitaş Sahnesi ile zengin bir<br />
konser programına, Pinç Pub ile Türkiye'nin<br />
ilk Youtube kabaresine ve Arcade Tiger<br />
Bowling ile bowlinge ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyoruz.<br />
Tüm bunlar büyük ölçekli, günübirlik ve<br />
turistik noktalar. Fitaş Oda Beyoğlu ise,<br />
tüm bu fonksiyonların içerisinde sadece bir<br />
tamamlayıcı ürün.<br />
Yenilenen marka kimliğimizle pasajın ticari<br />
potansiyelini 24 saate çıkarmayı hedefledik.<br />
Buna istinaden de turizm ruhsatıyla<br />
günübirlik tesis ve otel ruhsatı altında<br />
pasajı şekillendirdik. Bu, aynı zamanda<br />
sürdürülebilirliği de destekledi. Mevcut<br />
değişken müşteri yapısını ancak bu şekilde<br />
misafir edebilir hale geldik. Günümüzde<br />
markalar değişiyor, fonksiyonlar değişiyor,<br />
müşteri sürekli değişiyor.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Binaya neden Fitaş Pasajı ismini<br />
verdiniz? Bu yeni konseptle neyi<br />
hedeflediniz?<br />
Bina 1962 yılında inşa edildikten sonra,<br />
yıllar içerisinde dönemin faaliyet konularına<br />
göre birtakım eklemeler, çıkarmalar,<br />
deprem güçlendirme çalışmaları, dış cephe<br />
yenilemeleri, dikey fonksiyon asansörleri,<br />
yürüyen merdivenler ve çok katlı operasyonu<br />
destekleyici yapılaşmalarla bugünlere kadar<br />
geldi. Bunlara istinaden biz de içeride yeni<br />
bir markalaşmaya odaklandık ve binaya Fitaş<br />
Pasajı adını verdik.<br />
Fitaş, geçmişte daha çok sinema binası<br />
olarak ön plandaydı. İçeride mağazalar<br />
ayrılmıştı. Özellikle İstanbul'da alışveriş<br />
merkezlerinin çoğalmasıyla beraber<br />
Beyoğlu bölgesindeki sinema giriş sayıları<br />
çok değişti. Gezi Parkı gibi birtakım halk<br />
hareketlerinden sonra sinema alışkanlığı<br />
Beyoğlu'ndan ayrıldı. Biz de pasajdaki sinema<br />
fonksiyonlarını çok amaçlı salon olarak<br />
değiştirdik. Bu sayede sinemalarımızı da<br />
korumuş olduk. Şu an içeride 4 adet sinema<br />
salonumuz mevcut. Bu yatırımlarımız devam<br />
ederken, pasajın çok katlı noktalarında farklı<br />
markalarımızı da hayata geçirdik.<br />
Hangi markalar bunlar? Yeni<br />
konseptte neler var, biraz daha<br />
açabilir misiniz?<br />
Fitaş Oda Beyoğlu, 12 odalı butik otelimiz.<br />
Bunu bir şe<strong>hi</strong>r oteli olarak lanse ettik.<br />
Bildiğiniz gibi, son 20 yıl içinde bölgede<br />
yaklaşık 60 bin yatak oluştu. Gerek<br />
Talimhane, Taksim Meydanı'nda gerekse<br />
Karaköy'de çok ciddi bir turist akını oluştu.<br />
Ama geçmişte Taksim şimdi olduğu gibi<br />
bir konaklama noktası değildi. Daha<br />
çok günübirlik ziyaretlerin yapıldığı bir<br />
bölgeydi. İnsanlar sabah gelir, akşam terk<br />
ederdi. Burada konaklamalar başlayınca<br />
turistlerin ihtiyaçları da farklılaştı. Misafirler,<br />
konaklarken geceleri daha sakin bir ortam<br />
tercih ediyor. Ziyaretçilerin yeme-içme veya<br />
eğlence ihtiyaçları gün geçtikçe değişiyor. Bu<br />
geçen süreçte bölgenin yapısının ve ticaretin<br />
tamamen değiştiğini görüyoruz. Taksim,<br />
Sultanahmet gibi tarih üreten bir bölge değil,<br />
daha çok eğlenceye dönük bir nokta.<br />
“Fitaş Pasajı, bir markadır”<br />
Biz Sifisan Yatırım ve Fitaş Pasajı olarak<br />
konulara hep ölçülebilir bir iş modeli<br />
mantığıyla bakmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla<br />
içerideki işletmelerin ömürleri biraz da<br />
markalaşma probleminden kaynaklanıyor.<br />
Turistik bölgede marka tanınırlığı çok önemli.<br />
Kriz dönemlerinde pek çok marka kaybolsa<br />
da güçlü markalar yukarıya çıkıyor.<br />
Örneğin pandemide ticari markaların,<br />
uluslararası butiklerin ve restoranların hep<br />
yukarıya çıktığını gördük. Biz Fitaş Pasajı'nı<br />
da bir marka olarak görüyoruz. Bunun<br />
içerisinde Mc Donald’s, Burger King, Popeyes<br />
ve KFC gibi bilinen birçok yeme içme markası<br />
da yer alıyor. Biz bunları da birer marka<br />
olarak görüyoruz. Şu an pasajda her gün<br />
Pasaja en çok kimler geliyor? Yerliyabancı<br />
dengesi nedir?<br />
İstiklal Caddesi'nde hem yerli hem<br />
yabancı misafirler var. Son beş yıldır yerli<br />
misafirleri çok göremiyorduk, Taksim'e biraz<br />
küsmüşlerdi. Ancak son dönemde tekrar<br />
geri geldiklerini görüyoruz. Özellikle Beyoğlu<br />
Kültür Yolu Projesi, AKM, İstiklal Caddesi<br />
ve Galataport gibi yenilikler bölgeye tekrar<br />
yerli misafirleri çekti. Bu akımın devamında<br />
yerli içerik üreten Dorock XL markasıyla<br />
bir gösteri merkezi yaptık. Bu çok amaçlı<br />
salonda yerli yerli yabancı sanatçıları yoğun<br />
bir programda misafirlere ulaştırıyoruz. Şe<strong>hi</strong>r<br />
merkezinde bu tip bir eğlenceyi sunan tek<br />
nokta biziz.<br />
Şehrin yerlileri küstürülse de,<br />
İstiklal Caddesi doluluğundan taviz<br />
vermedi. O boşluğu kimler doldurdu<br />
dersiniz?<br />
Son 10 yılda bölgede gelişen halk hareketleri,<br />
dediğiniz gibi, Beyoğlu'ndaki sayıları<br />
azaltmadı. Tam tersine yabancılar, yerli<br />
misafir boşluğunu fazlasıyla doldurdu. Biz<br />
şe<strong>hi</strong>rde yaşayanlar bunu uzaktan seyrettik.<br />
Beyoğlu'nu, bölgede konaklayan otel<br />
misafirlerine bıraktık. Otel misafirleri de<br />
kendi alışkanlıklarını bölgede uygulamaya<br />
kalktı. Örneğin nargile salonları fazlalaştı<br />
veya saç ekim merkezleri çoğaldı.<br />
Bunun üzerine Fitaş Pasajı olarak<br />
Ortadoğu misafirlerini yeniden tanımladık.<br />
Baktığımızda, 26 farklı Ortadoğu ülkesi var ve<br />
her birinin beklentileri farklı. Fitaş Pasajı’nın<br />
aynı zamanda Balkanlar ve Avrupa'dan
da birçok müşteri grubu var. Rusya ve<br />
Ukrayna tarafından yoğun talep alıyoruz.<br />
Fitaş Oda Beyoğlu’nu ilk başta gösteri<br />
merkezindeki sanatçıları ağırlamak üzere<br />
konumlandırmıştık. Artı kulislerimiz de var.<br />
Onlar da bazı geceler doğan yatı ihtiyacını<br />
desteklemek üzere planlanmıştı. Fakat tabii<br />
Booking ve Expedia gibi tüm uluslararası<br />
ağlara bağlıyız.<br />
Çevredeki otelci dostlarla yaptığımız<br />
görüşmelerde de şunu gördük, Rusya-<br />
Ukrayna Savaşı sonrasında, bölgede çok<br />
ciddi uzun dönem kiralama ihtiyacı doğmuş<br />
vaziyette. Yoksa Ortadoğulu müşteri uzun<br />
dönemli pek gelmez zaten. Genelde 3 ya da 5<br />
gün konaklama yaparlar.<br />
Fitaş Oda Beyoğlu’na uzun dönemli<br />
misafirlerin ilgisi nasıl?<br />
Talep çok tabii. Özellikle 3- 4 aylık talepler<br />
geliyor. Otelimizde 4 ayrı oda tipimiz var.<br />
Uzun dönemli konaklamalar için mutfaklı<br />
odalarımız mevcut misal, apart tarzında.<br />
Ama dediğim gibi, bizim ana fonksiyonumuz,<br />
günübirlik konaklamalar. Pasajın tamamı<br />
yaklaşık 11.300 metrekare. Bunun 1. 000<br />
metrekaresi otel, geri kalanlar ise biraz önce<br />
bahsettiğim konser, yeme içme, bowling ve<br />
eğlence alanları.<br />
Dorock XL eski bir Beyoğlu markasıydı zaten.<br />
Bu noktadan Kadıköy'e geçti. Bir dönem<br />
Beşiktaş'a da taşındı ama olmadı. Orayı da<br />
severim. Ancak bizim daha çok iş odağımız,<br />
Beyoğlu. Burayı daha kozmopolit buluyoruz.<br />
Çünkü aynı zamanda turisti de ağırlıyor.<br />
Beyoğlu, İstiklal Caddesi ve Fitaş Pasajı'nı bir<br />
ilham noktası olarak görüyoruz. Yıllardır da<br />
böyle olmuş, pek çok değer buradan doğmuş.<br />
Tüm şehri toparlayan bir etkiye sa<strong>hi</strong>p.<br />
Dolayısıyla bu güce İstanbullular olarak<br />
sıkı sıkıya sarılmalıyız. Kendi markalarımızı<br />
oluşturmalıyız. Çünkü yabancı markalar<br />
ülkeyi çabuk terk edebiliyor. Oysa Fitaş<br />
gibi eski ve köklü markaların Beyoğlu'na<br />
kazandırdığı çok önemli değerler var.<br />
Dorock XL de bunlardan bir tanesi. Bunlara<br />
sıkı sıkıya sarıldığımız zaman misafirler<br />
de kendilerini daha güvenli bir ortamda<br />
<strong>hi</strong>ssedecek. Güven önemli. Günde bir milyon<br />
insanın geçtiği İstiklal Caddesi'nden yılda 500<br />
milyon insan geçiş yapıyor. Bu, Türkiye için<br />
çok ciddi bir rakam. İstiklal Caddesi, adeta<br />
bir havaalanı gibi, dünyanın her yerinden<br />
insanın transit geçiş yaptığı bir platform.<br />
Bu yaz için etkinlik planlarınız var<br />
mı?<br />
Geçmiş yıllarda !f İstanbul Bağımsız Filmler<br />
Festivali gibi birçok festival düzenledik. Bu<br />
etkinlikler devam da edecek. Amacımız,<br />
İstanbul'da festival kültürünün sürekliliğine<br />
katkıda bulunmak. Beyoğlu Belediyesi, bu<br />
noktada önemli bir rol oynuyor. Belediyeyle<br />
yakın işler yapıyoruz. Örneğin, çevre okulları<br />
sinemalarımızda ağırlıyoruz. Belediyenin<br />
yardımıyla bowling turnuvaları düzenliyoruz.<br />
Büyükşe<strong>hi</strong>r de bu işin içerisinde, ana<br />
arterleri kendine bağladığı için Kültür A.Ş. ile<br />
de projeler yürütüyoruz.<br />
Ancak şunu da söylemeliyim, Beyoğlu, son<br />
6-7 yıldır ne yazık ki festivaller konusunda<br />
çok başarılı olamadı. Bu konuda özel<br />
sektörün desteğine çok ihtiyaç var. Beyoğlu<br />
haricinde büyük alışveriş merkezlerine<br />
yapılan yatırımlar sebebiyle pek çok festival<br />
başka noktalara kaydı. Fitaş Pasajı’nı ise biz<br />
bir kamusal alan olarak konumlandırıyoruz.<br />
Aynı şekilde festivaller ve sinemalar da bir<br />
kamusal <strong>hi</strong>zmettir. Biz bunu yaşatmaya<br />
çalışıyoruz. Beyoğlu Belediyesi ve İstanbul<br />
Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi gibi Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı da bu çalışmalarımızı destekliyor.<br />
“İnsanlar gösteri ve eğlenceyi<br />
neredeyse unuttu”<br />
Önümüzdeki aylarda yeni Fitaş Pasajı<br />
konseptinde müziği, dansı ve gösteriyi daha<br />
çok ön plana çıkarmak istiyoruz. Yakın<br />
zamanda açıklayacağız. Pinç Pub'ta Swing<br />
Dans Okulları'yla üç aydır devam eden bir<br />
programınız var. Yaz aylarında terasımızda<br />
açık sinema etkinlikleri düzenleyeceğiz.<br />
Müzik, dans ve film gösterimlerinin yanı<br />
sıra sokak lezzetleri festivali planlıyoruz.<br />
Lezzetseverlere terasımızda midye, kokoreç<br />
ve diğer sokak yemeklerini deneyimletmek<br />
istiyoruz. İnsanlar gösteri ve eğlenceyi<br />
neredeyse unuttu. Amacımız, bütün bunları<br />
yeniden hatırlatmak. İçeriğini ise tamamen<br />
Dorock XL yönetecek.<br />
“Benim çevre otellerden isteğim…”<br />
Yatırımın önümüzdeki dönem<br />
hedeflerine dair neler söylemek<br />
istersiniz?<br />
Ben sürdürülebilirliğe çok inanıyorum.<br />
Devamını getirebileceğim projeler yapmayı<br />
seviyorum. Mesela Dorock XL markasıyla<br />
10 yıllık bir sözleşme yaptık. Çünkü her<br />
yaptığımız işe uzun vadeli bakıyoruz. Bu<br />
yanıyla festivallerin kalıcılığını ve sürekliliğini<br />
önemsiyoruz. En az 10 yıl devam etsin<br />
hatta hep devam etsin, hep burada olsun<br />
mantığıyla ilerliyoruz.<br />
Çevredeki otelciler ile de iletişimimiz çok<br />
iyi. Ben istiyorum ki, çevredeki otelciler<br />
Beyoğlu'nda misafiri tutsunlar, başka yerlere<br />
göndermesinler. Ama mesela meydandan<br />
misafirleri günübirlik olarak başka yerlere<br />
gönderiyorlar. Biz istiyoruz ki, gezi rotasının<br />
içinde İstiklal Caddesi de olsun, otobüs<br />
haritasının içerisinde bulunalım istiyoruz.<br />
Yabancı ziyaretçiler burada böyle bir pasaj<br />
olduğunu bilsinler, günübirlik gelsinler,<br />
pasajı kullansınlar. Mesela içerideki<br />
gösterilerde <strong>hi</strong>ç turist yok.<br />
İstanbul turizmi açısından baktığımızda, çok<br />
net sinyal veren yerler sınırlı. Sultanahmet<br />
örneği size ne sunuyor, çok net değil,<br />
karmaşalar var. Müşterinin kendini güvende<br />
<strong>hi</strong>ssetmesi, ne alacağını, ne kadar zamanda<br />
alacağını net bir şekilde bilmesi lazım. İstiklal<br />
Caddesi bu güveni uzun yıllardır veriyor<br />
zaten. Biz şimdi yerli içerik de üreterek<br />
İstanbulluyu tekrar İstiklal Caddesi'ne geri<br />
getirmek istiyoruz.<br />
Nitekim İstanbul gerek merkezi konumuyla<br />
gerekse sa<strong>hi</strong>p olduğu değerleriyle tüm<br />
dünyaya ilham veren bir şe<strong>hi</strong>r. Eğlence<br />
turizmiyle de doğu ve batının buluşma<br />
noktası olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla<br />
şehrimizin geleceğini çok parlak görüyorum.<br />
İnanıyorum ki, sürekli yeniliklerle de hep<br />
yukarıya doğru ivme kazanacak. Elbette bu<br />
yeni dünya düzeninde endişelerimiz hep<br />
olacak ama umutlarımız da var olacak.
50<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
AMASYA’YA<br />
HILTON GARDEN INN GELIYOR!<br />
Hilton, Hilton Garden Inn<br />
Amasya'nın açılışı için Aksav<br />
İnşaat Turizm ve Temizlik<br />
Sanayi Ltd. Şti. ile franc<strong>hi</strong>se<br />
anlaşması imzaladığını<br />
açıkladı. 2024 yılında<br />
açılması beklenen 100 odalı<br />
tesis, tari<strong>hi</strong> şe<strong>hi</strong>rdeki ilk<br />
uluslararası marka olacak.<br />
Şe<strong>hi</strong>r merkezinde konumlanan<br />
tesis; Amasya’nın tari<strong>hi</strong> yerlerine,<br />
ofislere ve perakende satış<br />
noktalarına yürüme mesafesinde olup,<br />
tarih ve kültür keşfinden iş seyahatlerine<br />
kadar birçok seyahat ihtiyacını<br />
karşılamayı hedefliyor. Hilton Türkiye<br />
Yatırım Yönetici Direktörü Tuğrul Temel,<br />
"Hilton Garden Inn Amasya, zengin<br />
mirası, Osmanlı mimarisi, Yeşilırmak<br />
vadisi boyunca uzanan konumu ve<br />
tari<strong>hi</strong>yle ünlü bu destinasyonu ziyaret<br />
eden konuklara olağanüstü bir <strong>hi</strong>zmet<br />
sunacak. Bu anlaşma, Hilton Garden Inn<br />
Erzurum ve Hilton Garden Inn Balıkesir<br />
da<strong>hi</strong>l olmak üzere, bu yıl açılacak olan<br />
20'den fazla tesis ile Hilton Garden<br />
Inn markasının Türkiye'deki başarısını<br />
vurguluyor" dedi. Hilton Garden Inn<br />
Amasya misafirleri, tüm gün açık<br />
restoran, kafe ve 200 metrekarenin<br />
üzerinde etkinlik ve toplantı alanından<br />
faydalanabilecek. Orta Karadeniz’in<br />
en önemli destinasyonlarından biri<br />
olan Amasya, 8500 yıllık tari<strong>hi</strong>, eşsiz<br />
coğrafyası ve doğal güzellikleriyle<br />
"yaşayan müze" olarak kabul ediliyor.<br />
Şe<strong>hi</strong>r aynı zamanda mermer, mobilya<br />
ve metal gibi alanlarda uzmanlaşmış<br />
onlarca üretim tesisine ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />
yapan bir sanayi merkezi olarak öne<br />
çıkıyor.
52<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
MARRIOTT,<br />
MOXY MARKASINI<br />
BEYOĞLU’NA<br />
GETIRIYOR<br />
Marriott International, Moxy Hotels'i<br />
Türkiye'ye getirmek için Venue International<br />
ile bir anlaşma imzaladığını duyurdu. 2024'te<br />
açılması planlanan 168 odalı Moxy İstanbul<br />
Beyoğlu, şehrin kalbinde, bölgenin en<br />
ünlü turistik yerlerinden biri olan Taksim<br />
Meydanı'na yürüme mesafesinde yer alacak.<br />
Marriott International<br />
Türkiye Geliştirme<br />
Direktörü Begüm<br />
Kaya Şanver, “Moxy<br />
markasını Türkiye'de<br />
tanıtmak için Venue<br />
International ile ortaklık<br />
kurmaktan heyecan<br />
duyuyoruz. Moxy İstanbul<br />
Beyoğlu, eğlenceli lifestyle<br />
konsepti ile dinamik<br />
Beyoğlu’na cesur bir<br />
otel deneyimi getirecek.”<br />
dedi. Otel, kendini genç<br />
<strong>hi</strong>sseden misafirlere uygun<br />
şekilde tasarlanmış şık dokunuşlara sa<strong>hi</strong>p 168 fonksiyonel odaya<br />
sa<strong>hi</strong>p olacak. Otel, konukların karşılandığı enerjik lobiden, eğlenceli<br />
self-servis “grab&go” konseptine, gündüz/gece buluşmalarına<br />
uygun oturma alanlarına kadar pek çok farklı Moxy konsepti ile<br />
<strong>hi</strong>zmet verecek. Moxy İstanbul Beyoğlu; şık tasarımlı, endüstriyel<br />
görünümlü ortak alanları, yerel tatlarla zenginleştirilmiş mekanları<br />
ve ortak kullanıma uygun büyük masaları ile bir aktivite merkezi<br />
olacak.<br />
Marriott International safari<br />
segmentine giriyor<br />
Seçkin gezginlere benzersiz bir ortam sunan zarif inziva yeri,<br />
2023'te ilk konuklarını ağırlamayı planlıyor. Talek Nehri'nin ünlü<br />
kıyılarına bakan ve koruma alanının hemen yanında yer alan<br />
JW Marriott Masai Mara Lodge'un mükemmel konumu, konuklarına<br />
Masai Mara Ulusal Koruma Alanı'nın muhteşem manzaralarını, vahşi<br />
yaşamını ve uçsuz bucaksız ovalarını keşfetmek için lüks bir kamp<br />
deneyimi sunacak. Yeni inşa edilen lodge’un planlarında, her biri<br />
nehre bakan özel bir terasa sa<strong>hi</strong>p ve aileler için ideal 20 özel çadır<br />
bulunuyor. Çadırlardan biri kanvas kaplı bir kral suiti, iki tanesi de<br />
paylaşım alanına sa<strong>hi</strong>p olan bağlantılı suitler olacak. Ortak alanlar<br />
arasında bir restoran, lounge bar, spa ve akşamları geleneksel Masai<br />
dans gösterilerine ev sa<strong>hi</strong>pliği yapacak ateş çukurları bulunan geniş<br />
bir açık teras yer alacak. Yaban yaşamı manzaraları, konuklara<br />
Masai Mara'da yaşayan "Büyük Beşliyi" gözlemleme fırsatı sunacak:<br />
aslanlar, leoparlar, bufalolar, gergedanlar ve filler. Haziran ve<br />
Eylül ayları arasında bu koruma alanı, Tanzanya'daki Serengeti'den<br />
10 milyondan fazla hayvanın 1.800 mil mesafe kat ederek<br />
gerçekleştirdiği büyük antilop göçüne de ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.
seramiksan.com.tr<br />
/ seramiksan
54<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
Bilişim<br />
sektörünün<br />
Amazon<br />
Girişimcisi<br />
Nilüfer<br />
Durukal<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Ankara doğumlu. Bilkent Üniversitesi<br />
İşletme Bölümü mezunu. Bundan 28<br />
yıl öncesinin erkek egemen bilişim<br />
sektöründeki tek kadın oyuncusu. “Ne işin<br />
var kurtlar sofrasında?” sorularının birebir<br />
muhatabı... Onların deyişiyle sektörün<br />
“Amazon Kadını”. Cesur ve atak bir girişimci.<br />
Hayatının her anında analitik düşünmeyi<br />
bilen. Teknoloji ve yenilik hayranı. Vizyoner ve<br />
öngörülü...<br />
Talya Bilişim Yönetici Ortağı Nilüfer Durukal<br />
ile bilişim dünyasına ilk adımından altı<br />
ayrı şirket girişimciliğine, Türkiye ve dünya<br />
turizm-otel endüstrisinde dijitalleşmeden<br />
bilişim sektöründe kadın olmaya dair samimi<br />
bir röportaj gerçekleştirdik.<br />
İlk olarak sizi tanıyabilir miyiz?<br />
Bilişim dünyasına nasıl girdiniz?<br />
Ankara doğumluyum. Sokaklarda büyüyen<br />
şanslı bir nesiliz biz. Sokak oyunlarını hep<br />
daha çok sevdim, hep dışarıda oldum.<br />
Çalışkan, disiplinli bir öğrenciydim.<br />
Üniversiteye gelene kadar işletme diye<br />
bir bölüm olduğunu bile bilmiyordum.<br />
Bunun yanında iyi organizasyon ve iletişim<br />
becerilerimi hayata aktarabileceğim bir<br />
bölüm okumak istiyordum. Nitekim ilk önce<br />
iktisata girdim. Birinci sınıftaki işletme<br />
derslerinden büyük keyif alınca işletmeye<br />
yatay geçiş yaptım. Bilkent Üniversitesi<br />
İşletme Bölümü’nden mezun oldum.<br />
Okulu bitirdiğimde pazarlama veya satış<br />
alanında çalışma arzusundaydım. Nitekim<br />
satış ağırlıklı pozisyonla çalışma hayatıma<br />
başladım. İlk yapılan seçimler genelde çok<br />
bilinçli olmuyor. Fakat benim şansım yaver<br />
gitti, ilk işim 4K Bilişim firmasındaki müşteri<br />
temsilciliği idi. Çok severek çalıştım ve çok<br />
başarılı oldum. 4K donanım toptancılığı<br />
yapan bir firmaydı. Bayi teşkilatı üzerinden<br />
bilgisayar parçaları satışı yapıyorduk.<br />
Teknoloji ve yenilik her zaman ilgimi çeken<br />
konular oldu. Bilişim dünyasına girişimi de<br />
bu ilgiye borçluyum aslında.<br />
Profesyonel hayata satış ağırlıklı<br />
pozisyonla başlamanız kariyer<br />
sürecinizi nasıl şekillendirdi?<br />
Pazarlama ve satışın her ikisi de iletişime<br />
dayalı konular. İnsan psikolojisini ve tüketici<br />
davranışlarını takip etmek, öğrenmek, her<br />
şeyden önce kendinizi daha iyi tanımanızı<br />
sağlıyor. Aynı zamanda insanın neye göre<br />
karar verdiğini, karar verme sırasındaki<br />
motivasyonlarını iyi bilmeyi sağlıyor. İyi analiz<br />
etmeyi öğretiyor. Aslında hayatın kendisi de<br />
diyebiliriz.<br />
Bu süreçte girişimcilik yönünüzü ilk nasıl<br />
keşfettiniz?<br />
Sıfırdan başlayıp bir işi yönetmek ve<br />
büyütmek bana hep heyecan vermiştir.<br />
Girişimciliğe de bu motivasyonla başladım.<br />
Üniversitedeki sınıf arkadaşlarımın çoğu<br />
bankacı oldular. O dönem ben de furyaya<br />
katılıp yaz stajımı bir bankada yapmıştım.<br />
İyi ki de bu tecrübeyi yaşamışım. Bu sayede<br />
bankacılığın <strong>hi</strong>ç bana göre olmadığını<br />
öğrenmiş oldum. Aslında var olan, devam<br />
eden bir düzenin parçası olmak bana<br />
göre değilmiş. Kendi şirketiniz olduğunda<br />
ise, attığınız her adımın sonucunu birebir<br />
karşılamak zorunda kalıyorsunuz. Bazen zor,<br />
bazen stresli olsa da kendi aksiyonlarımın<br />
sonuçlarını yaşamak bana daha güzel geldi<br />
herhalde. Bunun sonucunda bugüne kadar<br />
6 şirket kurdum. İkisini sattım, birini 2001<br />
krizinde kapatmak zorunda kaldım. Üç tanesi<br />
de halen aktif olarak devam ediyor.<br />
Bunlardan bir tanesi Talya Bilişim.<br />
Fikir nasıl doğdu, şirketleşmeye<br />
nasıl karar verdiniz?<br />
İş hayatına bilişimin donanım tarafında<br />
başlamıştım. Fakat donanım sektörü<br />
özellikle dövizdeki dalgalanmalardan çok<br />
yoğun etkilenen bir sektör. Riski yüksek,<br />
buna karşılık marjlar düşük. Bu nedenle<br />
yazılım tarafına geçmeye karar verdim. Şu<br />
anki ortaklarımdan biriyle zaten bir süredir<br />
’ne yapılabilir’ diye konuşuyorduk. İnsan<br />
ne istediğini bilirse, hele kararlı da olursa<br />
fırsatlar kendiliğinden oluşuyor. Talya da<br />
böyle doğdu.<br />
Firmamız yazılım sektöründe 25 yılı aşkın<br />
süredir teknoloji geliştiren; Antalya, Ankara,<br />
İstanbul ve Londra’da 4 ofisi olan, Türkiye'nin<br />
en büyük kamu kurumlarına, turizm ve<br />
sağlık firmalarına çözümler üreten, ürettiği<br />
yazılımları yurt dışına ihraç eden bir teknoloji<br />
firması. Ürettiği yazılımlarla kullanıcılarının<br />
finansal, operasyonel ve idari süreçlerini<br />
elektronik ortamda detaylı olarak takip<br />
etmelerini sağlamayı, yönetime doğru<br />
analizlerle hızlı karar alma ve tam kontrol
olanağı sunmayı amaçlıyor.<br />
Turizm ve konaklama sektörüne yönelik<br />
olarak üretilen yazılımları ELEKTRAWEB<br />
Otel, ELEKTRAWEB POS Restaurant ve<br />
Klüp Otomasyon Sistemleri, KİMLİKOKUR<br />
kimlik ve pasaport okuma sistemi, iSAFE<br />
İnternet Güvenlik ve Loglama Sistemi,<br />
OPEX Operasyon Yönetimi Sistemi,<br />
REZERVASYONAL online rezervasyon<br />
ve Kanal Yönetimi çözümleridir. Dijital<br />
değişim ve dönüşüm sürecinde turizm ve<br />
otelcilik sektörünün yanında olmaktan<br />
dolayı mutluyuz. Pandemi koşullarıyla<br />
birlikte tüketicilerin en az temasla <strong>hi</strong>zmet<br />
almak istemesi sektördeki dijitalleşmeyi<br />
hızlandırdı.<br />
“Türk turizmiyle sinerji<br />
oluşturuyoruz”<br />
Talya Bilişim olarak çözümlerimizle Türk<br />
turizm sektörümüz ile sinerji oluşturuyoruz.<br />
Sektöre özel olarak geliştirdiğimiz<br />
Elektraweb, sunduğu gelişmiş iletişim<br />
modülleriyle sosyal mesafeye dijital<br />
dönüşüm getiren öncü bir yazılım olarak<br />
öne çıkıyor.<br />
Elektraweb ile konaklama işletmelerinde<br />
teması minimize eden “Temassız Misafir<br />
Uygulamaları” ile hem pandemi için bir<br />
çözüm üretmiş olduk, hem de otellere yeni<br />
kazanç kapıları araladık. Online Checkin,<br />
online rezervasyon, oda kapısının anahtarsız<br />
açılması, otel içinde online satın almalar bu<br />
uygulama üzerinden yapılabildiği gibi, arıza<br />
ve sorun taleplerinin iletimi, anket doldurma<br />
gibi pek çok fonksiyon yine bu uygulama<br />
ile misafirlere sunulabiliyor. Kuşkusuz ki,<br />
teknoloji baş döndürücü bir hızla büyürken<br />
insan odaklı olmak en önemli konudur.<br />
Ayrıca, yeni geliştirdiğimiz elektra<strong>hotel</strong>s<br />
acente platformu ile otellerle acenteleri<br />
birbirine bağlayarak, sektöre önemli<br />
avantajlar sunuyoruz. Acenteler otellere<br />
direk bağlanarak otelin gerçek müsaitlik<br />
durumunu, fiyatlarını görebiliyor ve otelin<br />
belirlemiş olduğu net acente fiyatından hızla<br />
rezervasyon yaptırabiliyorlar.<br />
Pandemi döneminde dijitalleşmenin<br />
ivmesinin birçok sektörde hızla<br />
yükseldiğini biliyoruz. Oteller<br />
de bunların başında geliyor.<br />
Türkiye’deki oteller dijital<br />
dönüşümün neresinde?<br />
Oteller dijital dönüşümü çok iyi okudu,<br />
hızlı şekilde de hayata geçiriyor. Web<br />
teknolojileri maliyetleri düşürürken üst<br />
seviyede güvenlik sağladığı için çok tercih<br />
ediliyor. Mobilite, yapay zeka ve artırılmış<br />
gerçeklik uygulamaları hem fonksiyonellik<br />
sağlıyor hem de otellere ek gelir fırsatları<br />
sunuyor. Otellerimizin önemli bir kısmı<br />
<strong>hi</strong>zmet üretimini dijitale taşımış durumda.<br />
Oda satışı, restoran <strong>hi</strong>zmetleri, muhasebe<br />
“Oteller dijital<br />
dönüşümden en iyi<br />
şekilde faydalanmak<br />
ve adapte olmak için<br />
kıyasıya bir yarış<br />
içindeler. Otellerin<br />
çözüm ortağı olan<br />
şirketlerin de<br />
ürün geliştirme ve<br />
farklılaşmanın hayati<br />
öneme sa<strong>hi</strong>p olduğu<br />
gerçeğinden yola<br />
çıkarak, kullanıcı dostu<br />
kavramını ön plana<br />
alarak ve tüm iletişim<br />
kanallarını açık tutarak<br />
ilerlemeleri gerekiyor.”<br />
ve tüm rezervasyon süreçlerini online olarak<br />
yürütebiliyorlar.<br />
Bunu biraz daha açmak gerekirse;<br />
ürettiğimiz Elektraweb yazılımı, bir<br />
otelin uçtan uca dijitalleşmesini sağlıyor.<br />
Rezervasyon hatta online rezervasyon<br />
ile başlayan süreç, misafirin otel içinde<br />
geçirdiği tüm zaman o ve çıktıktan sonraki<br />
tüm takipler yazılım üzerinden ve birbirine<br />
entegre olarak yapılıyor.<br />
Şu an Electra kullanan Elektraweb kullanan<br />
1.300 otelin hepsi dijital dönüşümünü<br />
tamamlamış durumda. Masaüstü<br />
versiyonunuzı kullanan 4.000 otel ise dijital<br />
dönüşümün diyebilirim ki yüzde 50’sini<br />
geçmiş vaziyette. Geriye ise, buluta çıkmak<br />
web teknolojisini kullanmak kalmış. Zira<br />
masaüstü uygulamalarımızda birbiriyle<br />
entegre çalışan sistemlerdir. Fakat<br />
dijitalleşmenin en önemli kısmı Web’de bulut<br />
teknolojileri dolayısıyla burada hala otellerin<br />
gidecek yolu var.<br />
Dijitalleşme özellikle de pandemi<br />
sonrasında ne kadar yaygınlaştı?<br />
Sürecin, otellerin rekabet gücüne<br />
etkisi nedir?<br />
Pandemi dijital değişim ve dönüşümün hızını<br />
artırdı. Tüketicilerin en az temasla <strong>hi</strong>zmet<br />
almak istemesi belki de en çok <strong>hi</strong>zmet odaklı<br />
olan turizm ve otelcilik sektöründeki dijital<br />
değişim ve dönüşümü etkiledi. Yasaklar<br />
ve kısıtlamaların yanı sıra sosyal mesafeyi<br />
korumak, <strong>hi</strong>jyen kaygısı, dokunmaktan<br />
kaçınmak gibi birçok unsur, misafirlerin tatil<br />
planlarında teknolojik dokunuşları temel<br />
hale getirdi. Sonrasında da tüm dünyada<br />
aşılamanın da etkisiyle birçok önlem<br />
gevşetilirken, turizm ve otelcilikte kafalardaki<br />
soru işaretlerini sunduğu çözümlerle en aza<br />
indirebilenler ön plana geçti.<br />
Dijitalleşme bugün otellerin rekabet gücünde<br />
olmazsa olmaz bir unsur; hem maliyetleri<br />
düşürmek hem verimliliği artırmak hem de<br />
misafiri daha yakından tanıyıp kişiye özel
56<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
<strong>hi</strong>zmet üretebilmek için dijitalleşme hayati<br />
önem taşıyor. Oteller bu dönüşümden en iyi<br />
şekilde faydalanmak ve adapte olmak için<br />
kıyasıya bir yarış içindeler. Otellerin çözüm<br />
ortağı olan şirketlerin de ürün geliştirme<br />
ve farklılaşmanın hayati öneme sa<strong>hi</strong>p<br />
olduğu gerçeğinden yola çıkarak, kullanıcı<br />
dostu kavramını ön plana alarak ve tüm<br />
iletişim kanallarını açık tutarak ilerlemeleri<br />
gerekiyor.<br />
Kullanıcı dostu olmak ve tüm<br />
kanalları açmanın otelcilik<br />
sektörüne sağladığı faydalar<br />
neler? Bu yönüyle otellere ne gibi<br />
tavsiyelerde bulunmak istersiniz?<br />
Kullanıcı dostu olan sistemler hem otel<br />
tarafından hem de misafir tarafından<br />
rahatlıkla kullanılabilir, anlaşılabilir.<br />
Ayrıca özel bir eğitime veya beceriye gerek<br />
yoktur. Sistem kendi<br />
içinde ekranlar vasıtasıyla<br />
yönlendirmeler yapar. Bu<br />
sayede ayrı bir eğitim ya<br />
da bilgiye ihtiyaç olmadan<br />
program kolaylıkla<br />
kullanılabilir.<br />
Oteldeki misafir otele<br />
gelmeden önce, otelde<br />
iken ve çıktıktan sonra<br />
her noktada misafirle<br />
iletişimin devam etmesi<br />
önemlidir. Biz bunu mobil<br />
uygulamalar ve temassız<br />
misafir uygulamalarıyla<br />
gerçekleştiriyoruz.<br />
Online anketler veya tesis<br />
içindeyken sistem üzerinden<br />
verilecek siparişler, otel<br />
ile misafiri her noktada<br />
birbirine bağlıyor. Örneğin<br />
misafir otelde iken yine<br />
otelin uygulaması üzerinden<br />
bir yat turu alabiliyor.<br />
Veya golf sahası için mobil<br />
uygulama üzerinden<br />
rezervasyon yapabiliyor.<br />
Anket doldurduğunda bu<br />
anketin kağıt ortamında<br />
değil de, mobil ortamda<br />
doldurulmasına ve analiz<br />
edilerek misafir ilişkilerine<br />
ulaşmasını sağlıyoruz. Bir<br />
problem varsa misafir daha<br />
otelde iken bu bilgi otele<br />
ulaşmış oluyor.<br />
Talya Bilişim bu<br />
süreçte sektöre ne<br />
gibi çözümler sundu?<br />
Talya, oldukça iyi bir yazılım<br />
ekibine sa<strong>hi</strong>p. Toplam 122<br />
kişiyiz ve personelimizin<br />
yüzde 80’i teknik, ağırlıklı<br />
olarak da 10 yıl ve üzeri<br />
tecrübesi olan yazılım mühendisleri ile<br />
çalışıyoruz. Bu sayede sektörün ihtiyaçlarına<br />
çok hızlı şekilde cevap verebiliyoruz.<br />
Mart 2020’de pandeminin başlamasıyla,<br />
sadece 3 ay gibi bir sürede şirketimiz,<br />
Misafir Temassız Uygulamaları geliştirerek<br />
otellerdeki teması ortadan kaldırıp, ön<br />
büroya uğramaya gerek olmadan check in<br />
yapıp oda kapısının uzaktan açılabilmesini<br />
sağladı. Ve otellerin güvenli turizm ilkelerine<br />
çok hızlı şekilde adapte olmalarına yardımcı<br />
oldu. Ayrıca oteldeki ek <strong>hi</strong>zmetlerin de mobil<br />
uygulama ile satılmasını sağladık.<br />
Dünya turizm-otel endüstrisinde<br />
dijitalleşme nereye gidiyor? Yeni<br />
gelişmeler, sürprizler var mı?<br />
Turizmde gelecek trend öngörülerimizde<br />
kişiselleştirilmiş misafir memnuniyeti, farklı<br />
yaş ve demografik grupların hedeflendiği<br />
tatil konseptleri ile deneyim oluşturmak<br />
anahtar kelimeler olacaktır. Türk turizm ve<br />
otelcilik sektörü bu bilinçle hareket ederek,<br />
insanı odağa koyarak başta ihracat olmak<br />
üzere ekonomideki lokomotif görevini<br />
üstlenmeye devam edecektir. Sektörümüz<br />
dünyada yaşanan ve yaşanacak değişimlerin<br />
hızında ilerlemeye devam edecektir. Dünya<br />
turizm ve otelcilik sektöründe pandeminin<br />
de getirdiği ivmeyle başdöndürücü bir<br />
hıza geçti, bu artarak sürecektir. Yapay<br />
zeka kavramının global anlamda turizm<br />
ve otelcilik sektöründe yerini çok daha<br />
fazla alacağı da görülüyor. Otellerin oda<br />
envanterlerini doğru fiyattan satabilmeleri<br />
ve optimum dolulukla çalışabilmeleri için<br />
fiyat yönetiminde yapay zeka kullanmaya<br />
başladık. Bu artarak devam edecek ve<br />
geleceğin sektörüne damgasını vuracaktır.<br />
Türkiye bilişim teknolojilerinde<br />
dünya ülkeleri arasında nasıl<br />
konumlanıyor?<br />
Türkiye olarak teknoloji üssü olabilecek bir<br />
ülkeyiz. Bunun için öncelikle bakış açımızı<br />
değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.<br />
“Biz ara teknik eleman ülkesiyiz” anlayışı<br />
terk edilmeli. Bugüne kadar gördük ki,<br />
değişim maalesef üst kademelerden<br />
gelmiyor. Teknolojinin baş döndürücü hızı,<br />
kişiler ve özel sektörün her şeye rağmen<br />
gelişime olan açlığı, devletin gecikmeli<br />
destekleri ve düzenlemeleri ile zorlukla<br />
doyuruluyor. Devletin sağladığı desteklerin<br />
koşulları bence aciliyetle gözden<br />
geçirilmeli. Biz bir teknokent firması olarak<br />
bu desteklerden en iyi şekilde yararlanmaya<br />
çalışsak da hala alınacak yollar var.<br />
Teknoloji eğitimlerinin de devlet politikası<br />
olarak ele alınıp kodlama ve basit yapay<br />
zeka uygulamaları gibi konuların ilkokuldan<br />
itibaren müfredata konulması gerektiğini<br />
düşünüyorum. Özel sektöre de iş düşüyor<br />
tabii; bizim gibi teknoloji üreten firmalar<br />
toplumsal sorumlulukların bilincine<br />
varmalı. Etkin staj ve insan kaynağı yönetimi<br />
ile gençler sistemin içine da<strong>hi</strong>l edilebilmeli.<br />
Beyin göçünü engellemek sektörün birincil<br />
amacı olmalı.<br />
Sektöre dönük kalifiye eleman açığı<br />
nasıl kapatılabilir? Gençler sektöre<br />
ne şekilde entegre edilebilir?<br />
Gençler teknolojiye bence çok yatkın.<br />
Meraklı ve araştırmacı... Zaten Z kuşağı<br />
teknolojiye, internete doğmuş olduğu için<br />
çok da şanslı... Sonradan öğrenmediler...<br />
Web teknolojileri onlar için eli-kolu gibi bir<br />
araç... Çok vakıflar, çok kolay öğreniyorlar,<br />
çok kolay kullanıyolar. Yazılım konusunda<br />
çok iyi okullardan, çok iyi mühendisler
yetişiyor. Bizde asıl problem yetişmiş<br />
elemanı tutmak yönünde.<br />
Özellikle pandemi sonrasında sınırlar<br />
açıldığı ve evden çalışmaya başlandığı için<br />
bizdeki personel de son derece yetenekli<br />
ve başarılı olduğundan dünyanın her<br />
noktasına, Avrupa’ya Amerika’ya kolaylıkla<br />
çalışma imkanı bulabiliyor.<br />
Gençlere ya da sektöre yeni gireceklere<br />
en önemli tavsiyem, heyecanlarını takip<br />
etmeleri yönünde olur. İnsan sevdiği, merak<br />
ettiği konuda çok daha hızlı öğreniyor.<br />
Öğrendikleri çok daha kalıcı kalıcı oluyor.<br />
Bu noktada, heyecanla takip etmek ve<br />
çok çalışmak en önemli unsur. Hayal<br />
kurmaktan vazgeçmeyin. Hayallerin gerçek<br />
olduğuna inanıyorum.<br />
Bilişim, teknoloji sektöründe<br />
kadın olmak üzerine neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
Teknoloji dünyası, cinsiyetin en az<br />
önemsendiği alanlardan biri bence.<br />
Online çalışma düzeninin hayatımızdaki<br />
yeri büyüdükçe, proje ve yetenek odaklı<br />
iş süreçleri önem kazandıkça cinsiyetler<br />
daha da anlamsızlaşacak. Ancak pratikte,<br />
yaşadığımız coğrafyanın kadına bakış açısı,<br />
kadınların hızını yavaşlatıyor maalesef. O<br />
nedenle olabildiğince erken yaştan itibaren<br />
analitik düşünmeyi yaşam biçimi haline<br />
getirmek, yenilikleri takip etmek mutlaka<br />
denemek gerekiyor. Hayal kurmak ve<br />
cesaret etmek her şeyin başı… Onun için<br />
hayal kursunlar, yapamazsın diyenleri<br />
dinlemesinler, korkularına değil hayallerine<br />
güç versinler; mutlaka başaracaklardır.<br />
“Ne işin var kurtlar sofrasında?”<br />
Bundan 28 yıl öncesinden bahsediyorum,<br />
erkek egemen sektördeki tek kadın oyuncu<br />
olduğum için “Amazon Kadını”, “ne işin<br />
var kurtlar sofrasında” vb. gibi lafları çok<br />
duyardım. Ama işe odaklı olduğunuzda ve<br />
bir fark oluşturduğunuzda tüm bunlar anı<br />
olarak kalmaktan öte gitmiyor. Sonraki<br />
dönemlerde eğitimli personel bulmak<br />
konusunda sıkıntı yaşadık. Hem ara eleman<br />
hem iyi mühendis istihdamı en önemli<br />
konular oldu. Bunun dışında her sektörde<br />
olduğu gibi, bizim sektörümüzde de ürün<br />
geliştirme ve farklılaşma hayati öneme<br />
sa<strong>hi</strong>p. Fakat her yeni teknoloji hemen<br />
karşılık bulamayabiliyor. Web tabanlı olarak<br />
kurguladığımız ürünlerimizin pazarlama<br />
süreçlerinde bunu <strong>hi</strong>ssediyoruz. Kullanım<br />
alışkanlıklarını yıkma, güvenlik, maliyet<br />
ve dijitalleşme kavramlarını yeniden<br />
yorumlama isteğiniz bazı firmalarda<br />
dirençle karşılaşabiliyor. Bunu aşmanın en<br />
iyi yolu da kullanıcıya sağlanacak faydaya<br />
odaklanmak ve tüm iletişim kanallarını açık<br />
tutarak etkin bir şekilde kullanmak. Biz bu<br />
şekilde önümüzdeki engelleri aştık.<br />
Sosyal sorumluluk bilinci yüksek<br />
birisiniz de. Bağlı bulunduğunuz<br />
oluşumlardan da kısaca söz eder<br />
misiniz?<br />
2018 yılından beri KAGİDER-Türkiye Kadın<br />
Girişimciler Derneği üyesiyim. Kadının<br />
girişmcilik yoluyla ekonomik olarak<br />
güçlenmesini ve toplumda etkin olmasını<br />
hedefleyen bir dernek. Ben de kendi bilgi<br />
ve tecrübem doğrultuda girişimci kadınlara<br />
eğitim ve mentorluk desteği veriyorum. Aynı<br />
zamanda KAGİDER üyesi olarak Gençlik ve<br />
Girişimcilik Strateji Grubu’nda aktif olarak<br />
katkı vermeye çalışıyorum. KAGİDER ve<br />
Boyner Grup ile yürütülen İyi İşler Projesi<br />
kapsamında girişimci kadınlara mentorluk<br />
desteği, Dijital Dönüşüm eğitmenliği ve yine<br />
KAGİDER çatısı altında Google İnisiyatifi<br />
olan #Iam Remarkable Atölyelerinde<br />
kolaylaştırıcı olarak görev alıyorum.<br />
Bundan sonra neler yapmak<br />
istiyorsunuz? İleriye dönük farklı<br />
girişimleriniz olacak mı?<br />
Talya Bilişim olarak öncelikli hedefimiz<br />
tüm çözümlerimizi tamamen web<br />
tabanlı hale getirmek. Elektraweb de<br />
başardığımız bu süreci Medisoft ve<br />
diğer ürünlerimizde de kısa sürede<br />
tekrarlayacağız. Ülkemizin önemli gelir<br />
kaynaklarından biri haline gelen sağlık<br />
turizmine daha fazla eğileceğiz. Uzun bir<br />
süre önce alt yapımızı tamamlamıştık. Artık<br />
pazarın önemli bir aktörü olma yolunda<br />
ilerleyeceğiz. Elektraweb ile yurt dışına<br />
açılmayı hedefliyoruz. Azerbaycan’da<br />
60’a yakın otelde Elektraweb kullanılıyor.<br />
Makedonya, Romanya, Dubai, Mısır,<br />
Pakistan, Belçika, Nijerya, Bulgaristan, Fas<br />
ve Fildişi Sa<strong>hi</strong>lleri’nde yeni dağıtıcılarımız<br />
var. Yurt dışında bugün 100’ün üzerinde<br />
tesis Elektraweb’e geçti. Her ülkede bir<br />
dağıtıcı üzerinden büyümeyi hedefliyoruz.<br />
Öncelikli hedefimiz, Afrika pazarı ve Balkan<br />
ülkeleri. Dünyadaki en büyük otel havuzu<br />
olan Amerika ve Avrupa pazarıyla da elbette<br />
ilgileniyoruz.<br />
Bunların haricinde Elektra markamızı bir<br />
dünya markası haline getirmek en önemli<br />
hayalimiz ve planımız. Bilgi, birikimimi<br />
gençlere daha yoğun aktarabileceğim<br />
alanlar açmayı, çok keyif aldığım dernek<br />
çalışmaları ve mentörlüğü yoğunlaştırmayı,<br />
girişim yolculuğuna yeni başlayan kişilere<br />
destek olmayı arzu ediyorum. Ülkemizin<br />
teknoloji alanında dünyanın en önde gelen<br />
ülkeleri arasında adından söz ettirdiğini<br />
görmek büyük bir onur olacak.<br />
“Pratikte, yaşadığımız<br />
coğrafyanın kadına bakış<br />
açısı, kadınların hızını<br />
yavaşlatıyor maalesef.<br />
O nedenle olabildiğince<br />
erken yaştan itibaren<br />
analitik düşünmeyi<br />
yaşam biçimi haline<br />
getirmek, yenilikleri takip<br />
etmek mutlaka denemek<br />
gerekiyor. Hayal kurmak<br />
ve cesaret etmek her şeyin<br />
başı… Onun için hayal<br />
kursunlar, yapamazsın<br />
diyenleri dinlemesinler,<br />
korkularına değil<br />
hayallerine güç<br />
versinler; mutlaka<br />
başaracaklardır.”
58<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka röportaj<br />
ENDÜSTRIYEL PIŞIRMEDE<br />
PROFESYONELLERIN ÇÖZÜM ORTAĞI<br />
UNOX<br />
1990 yılında İtalya’nın Padova kentinde<br />
kurulan endüstriyel fırın üreticisi<br />
UNOX, sektöre ilk olarak unlu mamul<br />
fırınlarıyla girdi. Devam eden yıllarda<br />
hem ürün kalitesini hem de çeşitliliğini<br />
artırarak unlu mamullerde elde ettiği<br />
büyük tecrübe ve başarıyı gastronomi<br />
alanındaki fırınlarına da yansıtan marka,<br />
günümüzde en son akıllı fırınlar ile en<br />
üst teknolojiyi kullanan ve 120’den fazla<br />
ülkeye İtalya’dan ihracat yapan bir şirket<br />
konumuna ulaştı. UNOX bir fırının %95<br />
oranında kendi üretimi olmasının yanı sıra<br />
tüm bu faaliyetleri ile bir servis sağlayıcısı<br />
olduğunun da altını çizen UNOX (Türkiye)<br />
Müşteri Deneyimi Direktörü Mehmet<br />
Kurkut ile markanın en yeni teknolojilerini<br />
ve büyüme odaklarını konuştuk.<br />
UNOX’un bu yıl müşterileriyle<br />
tanıştırdığı en yeni ürünleri<br />
hangileri?<br />
UNOX, son olarak endüstriyel pişirme<br />
alanında bir ilke imza attı. Mikro dalga<br />
teknolojisini konveksiyonel pişirme<br />
teknolojisi ile birleştirerek Speed.Pro<br />
ürününü ve sıcak tutma kabini olarak<br />
tanımlayacağımız Evereo isimli ürünü<br />
geliştirdi ve piyasaya sundu. Speed. Pro<br />
hem hızlı ısıtma hem de konveksiyonel<br />
pişirme teknolojisi özellikleriyle aynı<br />
alanda iki farklı ürün gereksinimini bire<br />
indirdi. Bu sayede hem alandan hem<br />
de enerji tüketiminden tasarruf ederek<br />
kullanıcılara çok olumlu faydalar sundu.<br />
Evereo ise yemekleri servis sıcaklığında<br />
8 saatten 3 güne kadar bekletme özelliği<br />
sayesinde özellikle zamandan tasarruf<br />
etme konusunda mutfaklara büyük bir<br />
yenilik getirdi. UNOX genel olarak enerji,<br />
zaman ve maliyetlerden tasarruf eden<br />
ürünler üreten bir marka. Bu özellikleri<br />
ile hem kullanıcıya kullanım ile ilgili<br />
hemde işletme sa<strong>hi</strong>plerine maliyet ve<br />
kazanç olarak büyük avantajlar sağlıyor.<br />
Pandemi koşulları tasarımlara ne<br />
şekilde yön verdi? UNOX, HoReCa<br />
kanalında profesyonellere ne tür<br />
ayrıcalıklar sunuyor?<br />
Pandemi koşulları özellikle <strong>hi</strong>jyen ve<br />
servis hızı konusunda büyük ihtiyaçları<br />
beraberinde getirdi. Yiyecek kalitesini<br />
düşürmeden ürünlerin hızlı ve sıcak bir<br />
şekilde servis edilmesi bir zorunluluk<br />
haline geldi. Bu sayede müşterilerin<br />
ihtiyaçlarında en iyi şekilde <strong>hi</strong>zmet<br />
etmeye odaklandı.<br />
UNOX bu noktada hem Speed.Pro hem<br />
de yeni geliştirdiği Evereo sıcak tutma<br />
ürününü pazara sundu. Evereo, fırından<br />
taze çıkan bir ürünü servis sıcaklığında<br />
8 saatten (sıcak bekletme) ve 3 güne<br />
(multiday kullanım) kadar hem ürünleri<br />
bozulmadan <strong>hi</strong>jyenik koşullarda, servis<br />
sıcaklığında muhafaza ediyor. Hem<br />
de mutfağı olmayan yerlerde sıcak<br />
yemek imkanı sunuyor. UNOX, bu<br />
tasarımlarıyla müşterilerin pandemi gibi<br />
zorlu bir döneminde ortaya çıkan farklı<br />
ihtiyaçlarına en iyi şekilde <strong>hi</strong>zmet etmeye<br />
odaklandı.<br />
Bu dönemde fonksiyonellik<br />
noktasında tüketicilerin beklentileri<br />
neler? Marka, bu taleplere ne<br />
oranda karşılık veriyor?<br />
Mutfaklar, birçok lezzet potansiyelini<br />
bünyesinde barındıran yerler. Ancak bu<br />
potansiyelin açığa çıkması pek çok etkene<br />
bağlı. Fırın; işin etiket unsurlarından biri.<br />
Çok sevdiğiniz bir yemeğin en iyi şekilde<br />
pişmesi şart. Bunun için yemeği yapan<br />
kişinin aklındakini yaptığı ürüne en iyi<br />
şekilde yansıtması gerekir. Tüketiciler<br />
işte bu noktada kafaları karışmadan<br />
basit bir şekilde fırına istediklerini<br />
aktarmak istiyor. Bu anlamda UNOX’un<br />
kullanım kolaylığı büyük avantajları da<br />
beraberinde getiriyor. Kullanım kolaylığı,<br />
pek çok yemeği vakit kaybetmeden<br />
pişirme imkanı, fırının kullanıcısına<br />
adeta kılavuzluk yaparak kolayca pişirme
yapmasını sağlaması ve en iyi sonuca<br />
ulaşmaları beklentilere verilen en<br />
lezzetli karşılık.<br />
Sektörde pandemi sonrası öne<br />
çıkan yeni trend ve akımlar<br />
neler?<br />
Özellikle ortak üretim mutfakları<br />
konusunda yeni girişimler söz konusu<br />
ve giderek de artıyor. Burada amaç;<br />
hem optimum maliyetler yakalayıp<br />
en üst faydayı elde etmek hem<br />
de ürünlerdeki standartlaşmayı<br />
sağlamak. Bu ve bunun gibi yeni<br />
oluşumlar ürün çeşitliliğimizinne<br />
kadar haklı olduğunu ortaya<br />
koyuyor. Bugün en küçük büfelerden<br />
yemekhane ve beş yıldızlı büyük otel<br />
mutfaklarına kadar sunduğumuz<br />
ürünler mevcut. İlerleyen dönemlerde<br />
de bundan farklı oluşumlarda ortaya<br />
çıkabilecek yeni ihtiyaçlara cevap<br />
vermek için çalışıyoruz.<br />
Türkiye ve dünyada endüstriyel<br />
fırın sektörünün gelişimini nasıl<br />
değerlendirirsiniz? UNOX olarak<br />
kendinizi bu gelişimin neresinde<br />
görüyorsunuz?<br />
Teknolojinin gelişimi ile tüm<br />
dünyada kullanılan makineler de bu<br />
gelişimden payını alıyor. Değişen ve<br />
gelişen müşteri ihtiyaçlarına en üst<br />
seviyede cevap veren ürünleri çok<br />
hızlı bir şekilde piyasaya sunuyoruz.<br />
Her sene tüm ürün gruplarımızı<br />
güncelliyoruz. Bununla birlikte kombi<br />
ürün segmentinde Cheftop, Bakertop,<br />
konveksiyonel fırın segmentinde<br />
Bakerlux shop.Pro, sıcak bekletme<br />
ürünü Evereo ve hızlı ısıtma ve<br />
pişirme ürün gamında Speed.Pro<br />
ürünlerinden sonra şimdi de sırada<br />
bir devrim yapacak olan mikrodalga,<br />
konveksiyonel pişirme, buharlı pişirme<br />
ve kendinden yıkama özelliklerini<br />
birleştiren, bu alanda dünyadaki ilk<br />
ve tek ürün olan Speed.X mayıs ayı<br />
itibariyle Türkiye pazarına çıkacak.<br />
İşin güzel taraflarından biri de,<br />
internet teknolojisini kullandığımız<br />
ürünler artık cep telefonundan tüm<br />
detayları ile incelenebiliyor. Bu büyük<br />
bir konforu da arkasında getiriyor.<br />
IBAKTECH - Uluslararası Ekmek,<br />
Pasta Makineleri, Dondurma,<br />
Çikolata ve Teknolojileri Fuarı<br />
nasıl geçti? Düşüncelerinizi<br />
öğrenebilir miyiz?<br />
Pandeminin de etkisiyle fuara<br />
önceki yıllara göre az katılım olduğu<br />
görüşündeyim. Buna rağmen büyük<br />
ilgi gördük. Bu tip fuarlar UNOX gibi<br />
sürekli yeni ürün geliştirip piyasaya<br />
sunan firmalar için özellikle de yeni<br />
ürünleri kullanıcılarımıza tanıtmak<br />
anlamında iyi bir fırsat.
60<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
ENDÜSTRIYEL MUTFAK SEKTÖRÜNÜN<br />
IHRACAT LIDERI, BU DEFA DA<br />
ÖZTIRYAKILER<br />
Endüstriyel mutfak sektöründe ihracatın lideri bu defa da değişmedi, ‘İhracatın Metalik Yıldızları’ ödül<br />
töreninde Öztiryakiler bulunduğu iki kategoride de ödüle sa<strong>hi</strong>p oldu.<br />
Her yıl İstanbul Demir ve Demir<br />
Dışı Metaller İhracatçıları Birliği<br />
(İDDMİB) tarafından düzenlenen<br />
İhracatın Metalik Yıldızları Ödül Töreni<br />
30 Mart günü gerçekleşti. ‘İhracatın<br />
Metalik Yıldızları’ ödül töreninde<br />
Öztiryakiler bulunduğu iki kategoride<br />
de ödüle sa<strong>hi</strong>p oldu. Endüstriyel<br />
Mutfak Ürünleri kategorisinde<br />
birinciliğini koruyan Öztiryakiler,<br />
Paslanmaz Çelik Mutfak Eşyası<br />
kategorisinde ise ikinciliğe yükseldi.<br />
Öztiryakiler 1958 yılından bugüne<br />
endüstriyel mutfak sektöründe<br />
1400 çalışanı ile hazırlık, pişirme,<br />
taşıma, bulaşık, soğutucu, açık büfe<br />
ve servis ekipmanları yanı sıra masa<br />
üstü servis ekipmanları, temizlik<br />
ve <strong>hi</strong>jyen sistemleri ve mobil sahra<br />
yaşam üniteleri üretimlerini 140<br />
bin m² modern üretim tesislerinde<br />
gerçekleştiriyor. Yerli ve Milli ürünlerin<br />
üretimiyle 2 binden fazla cihaz, 5<br />
bini aşkın geniş ürün yelpazesiyle<br />
Türkiye’de 4 bölge müdürlüğü, 75<br />
bayi, 118 satış sonrası servis noktası<br />
ve sektöründe ihracat lideri olarak 5<br />
kıtaya doğrudan satış, anahtar teslim<br />
proje desteği veriyor.<br />
Öztiryaki: “<strong>2022</strong>’nin sonunda da<br />
hedefimizi aşacağımızdan <strong>hi</strong>ç<br />
şüphemiz yok”<br />
Endüstriyel mutfak ürünleri sektörü<br />
<strong>2022</strong> yılının ilk üç ayında ihracat<br />
rakamları geçen senenin aynı<br />
dönemine göre %48,0 artarak 3,8<br />
milyar dolarlık ihracatın gerçekleştiğini<br />
aktaran İDDMİB Başkanı Tahsin<br />
Öztiryaki sözlerine şu şekilde devam<br />
etti; “Yılın ilk 3 ayında neredeyse<br />
geçtiğimiz yılın 4 aylık ihracat<br />
rakamını yakalamış durumdayız.<br />
Aynı dönemde ihracatımızı 707 bin<br />
tondan 834 bin tona çıkarmış olmamız<br />
rakamsal artışın sadece hammadde<br />
fiyatlarındaki artışa bağlı olmadığını<br />
da gözler önüne sermektedir. Bununla<br />
birlikte, geçtiğimiz şubat ayında 1,26<br />
milyar dolarla tüm zamanların en<br />
yüksek aylık sektör ihracat rakamını<br />
yakaladık. Aşmayı başardığımız her<br />
ihracat hedefi gibi ihracat hedefimiz<br />
olan 10 milyar doları da hep birlikte<br />
aşarak 2021 yılında 12 milyar doların<br />
üzerinde bir rakama ulaştık. <strong>2022</strong><br />
yılının sonunda da asgari 15,5 milyar<br />
USD’lik hedefimizi aşacağımızdan <strong>hi</strong>ç<br />
şüphemiz yok. Bu başarıları mümkün<br />
kılan 8.000 üyemizin tüm işçi ve<br />
çalışanlarına, Birliğimiz personeline,<br />
bizimle iletişimlerini mesai mevhumu<br />
tanımadan sürdüren kıymetli<br />
bürokratlarımıza, bizleri destekleyen<br />
TİM Başkanımız İsmail Gülle’ye ve bu<br />
yolda bizlerle yürüyen Sayın Bakan<br />
Yardımcılarımıza, Sayın Bakanımıza<br />
ve Sayın Cumhurbaşkanımıza<br />
şükranlarımızı sunuyorum.” dedi.
62<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka röportaj<br />
HÜSEYIN GÜRLER<br />
HEDEF, TÜRKIYE PAZARININ %80’I<br />
Faaliyetlerine 1991 yılında Malatya<br />
üretim tesisinde başlayan Altuntop<br />
Makina, Türkiye’nin yükselen<br />
bir değeri olarak Türkiye ve dünya<br />
pazarlarındaki rekabet gücünü artırıyor.<br />
Unlu mamuller ve ekmek teknolojileri<br />
alanında 31 yıldır sektöre <strong>hi</strong>zmet<br />
sağlayan firma; pişirme ve endüstriyel<br />
ekipmanların yanı sıra pişirme öncesi<br />
hazırlık makineleri, ekmek pişirme<br />
fırınları, katlı ekmek fırınları, pasta<br />
fırınları, kaldırma ve devirme makinesi,<br />
mikserler, yoğurma, baklava hamuru<br />
açma makinası ve kesme-tartma<br />
makineleri üretimiyle sektöre değer<br />
katıyor.<br />
Altuntop Isı ve Makina Sanayi olarak,<br />
22 bin metrekarelik kapalı alanda 180<br />
kişilik uzman personeli ve yurt dışında<br />
400 kişilik kadrosuyla faaliyet gösteren<br />
firma, üretimde son teknoloji CNC<br />
kontrollü endüstri 4.0 uyumlu birbirine<br />
entegre işleme merkezleriyle sektöre<br />
standart kalite üretimi konusunda<br />
sıfır hata politikasıyla <strong>hi</strong>zmet sağlıyor.<br />
Firmanın Malatya üretim tesisine ek<br />
olarak İstanbul’da bir adet showroomu<br />
ve Hollanda’da yaklaşık 15 yıldır<br />
faaliyette olan bir genel merkezi<br />
bulunuyor.<br />
Bugün 112 ülkeye ihracat yapan global<br />
bir firma unvanına erişen Altuntop<br />
Makina’nın ağırlıklı Avrupa ülkelerine<br />
ihracat gerçekleştirdiğini ve ülkemize<br />
döviz kazandıran bir firma olduğunun<br />
altını çizen Altuntop Makina Türkiye<br />
Satış Müdürü Hüseyin Gürler ile şirketin<br />
Türkiye ve dünya pazarlarına yönelik<br />
hedeflerini ve önümüzdeki döneme dair<br />
büyüme odaklarını konuştuk.<br />
Bu yıla hangi ürün gruplarıyla<br />
girdiniz? Yılın üretim stratejisini ne<br />
şekilde belirlediniz?<br />
Bünyemizde endüstriyel makine<br />
gruplarımız mevcut. Endüstriyel pişirme<br />
fırınları ve taş tabanlı fırınlar grubunda<br />
da <strong>hi</strong>zmet veriyoruz. Aynı zamanda<br />
imalat bölümümüzde endüstriyel mobil<br />
mikser, hamur yoğurma, hamuru<br />
aktaran kesme makinesine deviren<br />
devirme makineleri gibi üretimlerimiz<br />
yer alıyor. Biz mahalledeki butik bir<br />
fırının da, kombine ekmek fırınları<br />
dediğimiz endüstriyel ekmek fırınlarının<br />
da güçlü bir çözüm ortağıyız.<br />
Teknoloji ve Ar-Ge’ye yönelik<br />
çalışmalarınızdan bahseder<br />
misiniz?<br />
Firmamız kurumsal bir yapı ile<br />
hem ulusal hem de uluslararası<br />
çalışmalar yürütmektedir. Üretimin her<br />
aşamasında kaliteden vazgeçmemesi,<br />
sektöründeki yenilikleri yakından takip<br />
etmesi, müşterilerin ihtiyaçlarına<br />
hızlı çözümler sunabilmesi hedefiyle<br />
kalite ve güvende tek adres olmayı<br />
başarmıştır. Firmamızda bulunan AR-GE<br />
departmanı sürekli olarak teknolojik<br />
düşünce ve inovasyon kuralları da<strong>hi</strong>linde<br />
müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için<br />
çalışmalar yapmakta, her türlü imkan<br />
ve <strong>hi</strong>zmeti müşterilerine sunmaktadır.<br />
Teknolojinin son imkanlarını kullanarak<br />
CNC işleme merkezleri ve CNC<br />
kontrollü endüstri 4.0 uyumlu birbirine<br />
entegre işleme merkezleriyle ve<br />
Avrupa standartlarında çizim programı<br />
kullanılmadan üretim parkuruna<br />
alınmıyor. Bu şekilde unlu mamul<br />
ve ekmek fırınları ekipmanlarında<br />
müşterilerin ihtiyacını karşılayabilecek<br />
her türlü <strong>hi</strong>zmeti vermektedir.<br />
Dolayısıyla AR-GE bünyemizde güçlü bir<br />
mühendis kadromuz mevcut.
Ar-Ge Merkezi ne tür bir işleyişe<br />
sa<strong>hi</strong>p? Bunu biraz daha açabilir<br />
misiniz?<br />
Ar-Ge Merkezimiz ilk başta sahadaki<br />
müşterilerimizi dinliyor. Müşterinin<br />
istekleriyle birlikte sektördeki<br />
gelişmeleri inceliyor. Dünyada bu iş nasıl<br />
gidiyor, bu işi en iyi yapan rakiplerimiz<br />
kimler soruları doğrultusunda detaylı<br />
incelemeler yapıyor. Mühendislerimiz<br />
çalışmaları sonucunda makinelerimize<br />
bu yeni özellikleri ekleyerek hem<br />
müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre<br />
üretim yapmış oluruz hem de<br />
rakiplerimizin önüne geçeriz diye<br />
ön bilgi veriyor. AR-GE Merkezimiz<br />
de bu yöntemler ile bugün piyasaya<br />
sürdüğümüz makinelerin üretimini<br />
gerçekleştiriyor.<br />
Türkiye’de bağlı bulunduğunuz<br />
kulvarın gelişimini nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz? Avrupa<br />
ülkeleriyle rekabet gücünüz ve<br />
potansiyelleriniz nelerdir?<br />
Açık konuşmak gerekir ise, biz haddimizi<br />
biliyoruz. Ancak dünyada bu işi yapan<br />
firmalarla başa baş rekabet edebiliyoruz<br />
ve kendimizi üst sıralarda görüyoruz. En<br />
iyi firmalarla aynı kalitede olduğumuzu<br />
öngörüyoruz. Bu yorumları da aslında<br />
biz değil, müşterilerimiz yapıyor.<br />
Bizim hedeflerimiz ve hayallerimiz<br />
var. Dünya, Birleşmiş Milletlere bağlı<br />
195 ülkeden oluşuyor. Ağırlıklı olarak<br />
Avrupa ülkelerinde çok iddialı ve güçlü<br />
konumdayız. Diğer ülkelerde de bu<br />
başarıya ulaşmak için çalışıyoruz.<br />
Türkiye unlu mamul pazarında çok<br />
ileri seviyede. Ülkemizde ekmekçilik ve<br />
ekmek makineciliği dünya standardının<br />
çok üstünde. Biz de bu pazarın %80’ine<br />
sa<strong>hi</strong>p olmak istiyoruz. Bu doğrultuda<br />
kalite, teknoloji ve her gün yükselen<br />
markamızla Türkiye pazarının tercih<br />
edilen firması olmayı amaçlıyoruz. Bu<br />
amaç uğruna gecemizi gündüzümüze<br />
katarak var gücümüzle mücadele<br />
ediyoruz.<br />
Bu yıla dair planlamalarınız,<br />
büyüme odaklarınız nelerdir?<br />
Gündeminizde yeni yatırım planları<br />
var mı?<br />
Türkiye’nin yükselen değeri Altuntop<br />
sloganıyla hareket ediyoruz. Bunun<br />
için var gücümüzle çalışıyoruz. İhracat<br />
yaptığımız ülkelere yenilerini ekleyip<br />
bu anlamda ülke ekonomisine katkıda<br />
bulunmak istiyoruz.<br />
Yatırım planlarımıza gelir isek; Biz<br />
Altuntop olarak kimsenin krizden dolayı<br />
zarar görmesini istemeyiz. Firma olarak<br />
yerli veya yabancı herhangi satın alma<br />
veya birleşme gibi düşüncemiz yok.<br />
Kendi öz varlıklarıyla büyüme hedefi<br />
olan bir şirketiz. Kendimizi Türkiye’nin<br />
yükselen değeri olarak adlandırıyoruz ve<br />
inşallah bir gün başarırız. “Türkiye’nin<br />
yükselen değeri Altuntop” sloganıyla<br />
hareket ediyoruz.<br />
Bu iş için hedeflerimiz var. Biraz önce<br />
de belirttiğim gibi, bu yılki hedefimizde<br />
Türkiye pazarının %80’ine sa<strong>hi</strong>p olmak<br />
var. Müşterilerimize bunu dedirtmek<br />
ve onları buna inandırmak adına çok<br />
sıkı çalışıyoruz. Ürettiğimiz ürünleri her<br />
geçen gün geliştirerek ilerliyoruz.<br />
Gelecek dönem için ise, fabrikamızın<br />
kapalı alanlarını büyütüyoruz.<br />
Fabrikalarımızdaki CNC kontrollü ve<br />
endüstri 4.0 uyumlu birbirine entegre<br />
işleme merkezleri ile üretim hatlarına<br />
ilave teknolojik yatırımlar yapıyoruz.<br />
İhracat hedeflerinizden de biraz<br />
bahseder misiniz?<br />
Türkiye pazarında da tanınan ve aktif<br />
firmalardan bir tanesiyiz. Dünya<br />
pazarlarında da yaklaşık olarak 112<br />
ülkeye ihracat gerçekleştirerek ve<br />
özellikle Avrupa ülkelerine yapmış<br />
olduğumuz ihracatla ülkeye döviz<br />
kazandıran global bir firmayız. Una<br />
suyun değdiği ve ekmeğe dönüştüğü<br />
birçok ülkede unlu mamul ve ekmek<br />
fırını ekipmanları teknolojimizle <strong>hi</strong>zmet<br />
vererek faaliyet gösteriyoruz. Ağırlıklı<br />
olarak Avrupa ülkelerinde ihracatımız<br />
daha yüksek. Önümüzdeki süreçte<br />
ihracat yaptığımız Avrupa ülkelerine<br />
yenilerini ekleyip bu anlamda ülke<br />
ekonomisine de katkıda bulunmak<br />
istiyoruz. Hedefimiz, dünya pazarındaki<br />
birçok ülkede varlık gösterebilmek.<br />
IBAKTECH Fuarı nasıl geçti?<br />
Beklentilerinizi karşılayan bir fuar<br />
oldu mu?<br />
IBAKTECH, güzel geçti. Çok iyi<br />
hazırlanmıştık ve standımızda değerli<br />
misafirlerimizi ağırladık. Fuar sayesinde<br />
demo ürünler ile yeni trend unlu<br />
mamul ürünlerini gelen misafirlerimize<br />
tattırma fırsatımız oldu. Aynı şekilde<br />
değerli şefleri standımızda konuk ettik.<br />
Baklava Hamur Açma Makinası ile<br />
hamuru fuar alanında açmak suretiyle<br />
baklava pişirme işlemini gerçekleştirdik.<br />
Sektörümüze kolaylıklar sağlayan<br />
teknolojik ürünlerimizi fuar alanında<br />
demo üzerinden gösterme fırsatı elde<br />
ettiğimiz için ayrıca mutluyuz.
64<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka güncel<br />
Karaca 2030 hedefini genç<br />
MİAD’da açıkladı<br />
Prof. Dr. İlhan Erdoğan Konferans<br />
Salonu’nda gerçekleştirilen<br />
Malatyalı İş Adamları Derneği<br />
(MİAD) Geleneksel ve Dijital<br />
Satışta Marka Olmanın Sırları<br />
Toplantısı’nın konuğu Karaca Grup<br />
CEO’su Fatih Karaca oldu. Grubun<br />
faaliyetleri ve ekonomik gelişmeler<br />
hakkında bilgi veren Karaca, başarı<br />
<strong>hi</strong>kâyesini misafirlerle paylaştı.<br />
Karaca’nın dünyada alanında<br />
en büyük 20 firmadan biri olduğunu söyleyen Karaca,<br />
“Almanya'da ve İngiltere’de operasyonlarımız var. Bizim<br />
amacımız 2030’da en iyisi olmak. Bunun için de 2028’de,<br />
2025’te ne yapmamız gerek? Biz bunları araştırıyor ve ona<br />
göre hedefler koyuyoruz. Mesela <strong>2022</strong> planlarını çoktan<br />
yaptık. “Almanya'da şu kadar mağazamızda olacak. Toplam<br />
ciromuzun şu kadarı e-ticaretten gelecek’ dedik. Bunları<br />
gerçekleştirmeye çalışıyoruz” dedi. Markanın kazandığı<br />
ödüller ve sosyal sorumluluk projelerinden de bahseden<br />
Karaca, “Türkiye’de en fazla tasarım ödülü alan şirketlerden<br />
biri. Tasarladığımız fincanların gelirleri de UNICEF’e gidiyor.”<br />
diye konuştu.<br />
Kütahya Porselen<br />
ve TODEV’den<br />
anlamlı iş birliği<br />
Kütahya Porselen, Ressam İsmail Acar imzalı<br />
“MAVİ YALNIZLIK” fincan serisi ile sadece<br />
2 <strong>Nisan</strong> Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde<br />
değil, 365 gün otizmli çocuk ailelerinin yanında. Onların kalabalıklar içindeki<br />
yalnızlığına, dik durma çabalarına 365 gün boyunca ortak olmayı hedefleyen<br />
Kütahya Porselen, TODEV (Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı) ile anlamlı<br />
bir iş birliğine imza attı. İş birliğinin imza töreninde bir araya gelen Kütahya<br />
Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, TODEV Başkanı Arzu<br />
Gökçe ve Ressam İsmail Acar otizmli çocukların ailelerinin çabalarına ve<br />
yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Sema Güral Sürmeli ise konuşmasında şunları dile getirdi: “Otizm farkındalığını<br />
hep beraber bir kez daha dile getirelim istedik. Mavi Yalnızlık serisinin gelirini<br />
otizmli ailelere destek olarak sunacağız. Tüm olumsuz şartlara rağmen,<br />
kalabalıklar içinde eğilmeden, dimdik duran otizmli çocukların ailelerinin<br />
yaşadıkları sıkıntıların farkındayız. Anlayış ve hassasiyet gösterilmediği<br />
durumlarda aileler, çocukları evlerinden çıkartma konusunda sıkıntı yaşıyorlar.<br />
Biz ne kadar onları kendi evladımız gibi görüp kanat gerersek çocuklarımız<br />
kendilerini daha mutlu, huzurlu <strong>hi</strong>ssedecekler.”<br />
Korkmaz yarım asrı<br />
geride bıraktı<br />
Paslanmaz çelik<br />
mutfak gereçleri ve<br />
elektrikli ev aletleri<br />
alanında Türkiye’nin<br />
önde gelen üretici<br />
markalarından Korkmaz,<br />
8-13 Mart tarihleri<br />
arasında Antalya’da 7.<br />
Bayi Toplantısını gerçekleştirdi. Sektörde bu yıl yarım asırı<br />
geride bırakan Korkmaz, iş ortaklarıyla birlikte 50.yaşını<br />
kutladı. Satış ekiplerinin ağırlandığı organizasyonun ilk<br />
yarısında; değerlendirme toplantılarıyla birlikte yeni ürünler<br />
tanıtıldı, yüksek satış gerçekleştiren ekipler ödüllendirildi.<br />
Organizasyonun bayilere yönelik diğer bölümünde ise;<br />
geçtiğimiz yılın sektör araştırmaları bayilere anlatıldı, sektör<br />
ve genel çalışmalar hakkında bilgi verildi. Yeni ürünler de<br />
detaylı olarak incelendi. Korkmaz’ın 50. yılının kutlandığı bayi<br />
toplantısında Korkmaz Ceo’su Kerim Korkmaz, satış ekibine ve<br />
bayilere özel bir sunum yaptı. Sunum sonunda ise, markanın<br />
günümüze uzanan başarı öyküsü özel bir filmle davetlilere<br />
izletildi.<br />
Tulu Porselen <strong>2022</strong> yatırım<br />
faaliyetlerinde hız kesmiyor<br />
Türkiye’nin önde gelen porselen üreticilerinden biri olan Tulu Porselen,<br />
<strong>2022</strong> yılı için planlandığı yatırım faaliyetlerini devreye aldı. Bu kapsamda<br />
faaliyetlerin ilk ayağı olarak, nisan ayı içerisinde yeni fırın, yeni şekillendirme<br />
ve sırlama hatları üretimlerine başlayacak olan porselen markası, üretim<br />
kapasitesinde yüzde 50’lik bir artış sağlamayı öngörüyor. Bununla beraber<br />
porselen ürünlerin kenarına uygulanan altın yaldız işçiliğinde kaliteyi ve<br />
kapasiteyi artırmak üzere otomasyona geçiş projesinde de son aşamaya<br />
gelindiğini açıklayan Tulu Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kılınç,<br />
deneme üretimlerini de başlattıklarını duyurarak şöyle devam etti: “Mevcut<br />
dijital baskı prosesimiz ile birlikte yürüttüğümüz transfer baskı prosesimizi<br />
de geliştirmek için transfer baskıda kullanılan baskıların üretildiği tesisimizi<br />
geçtiğimiz mart ayında devreye aldık. Bu tesiste üretilen transfer baskılar<br />
ile hali hazırda yaptığımız transfer baskıların baskı kağıtlarını da bu yeni<br />
tesisimizde üretebilecek hale gelmiş olduk.” Kılınç, üretim alanındaki<br />
yatırımların yanında yönetim ve karar destek sistemlerinde de planlanan<br />
yatırım projelerinin devam ettiğini ifade ederek, “Sektöründe ülkemizin lider<br />
yerli ERP yazılım firması ile yapılan anlaşma ile tüm süreçlerimizde ERP<br />
sistem kurulumu ve adaptasyonu ile başlayan dijital dönüşüm yolculuğumuz<br />
<strong>2022</strong> yılında da hızla sürmektedir.” diye konuştu.
66<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
şefin gözünden<br />
SEMPATIK<br />
DEĞIL,<br />
GURURLU<br />
ŞEF<br />
CLAUDIO<br />
CHINALI<br />
Eataly İstanbul’un Executive Şefi. Genetik mühendisi<br />
Mantovalı babayla, Modenalı hostes annenin üçüncü<br />
erkek çocuğu. Almanya’da doğan iki ağabeyin<br />
aksine o bir Napolili. Çocukluğunda bir miktar Amerika<br />
ve Belçika’da da yaşamışlığı var. Kuzeyli babanın güneyli<br />
anneden daha iyi yemek pişirdiği bir evde, yöresel<br />
yemeklerin içinde kök salan bir mutfak <strong>hi</strong>kayesi onunkisi.<br />
Ne var ki, 13-15 yaşlarına gelene dek yemek yapmakla<br />
ilgili tek bir hatırası, hevesi yok! Claudio C<strong>hi</strong>nali’nin aklında<br />
o yıllarda en çok fen, matematik okumak; mühendis ya<br />
da doktor olmak var. Öyle ya, ağabeylerden bir tanesi<br />
ilaç mühendisi, bir diğeri kalp doktoru. İtalyan şef de<br />
bu aile geleneğini bozmayarak Napoli Üniversitesi’nde<br />
Telekomünikasyon Mühendisliği üzerine eğitim alıyor.<br />
Ancak matematiği çok sevmek de ona yetmiyor, ne yapsa<br />
tat alamıyor çünkü.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
“Aşçı olmaya <strong>hi</strong>ç cesaretim yoktu”<br />
Bunlar İtalyan Şef Claudio C<strong>hi</strong>nali’nin mutfak <strong>hi</strong>kayesinin<br />
daha başlangıç evreleri. 18 yaşına geldiğinde geleceğiyle<br />
ilgili kararlar almak pek bir zorluyor onu. Bir tarafta<br />
ailesinin ve çevresinin baskısı, diğer tarafta yemek yapmaya<br />
artan ilgi ve merakı ile bocalıyor. “Aşçı olmak istiyordum<br />
ama bir türlü cesaret edemiyordum.” diyen C<strong>hi</strong>nali’nin bu<br />
akıl karışıklığı ailecek tanıdıkları Michelin yıldızlı şef Igles<br />
Corelli ile yaptığı kısa konuşmayla son buluyor. Şef Claudio,<br />
o birkaç dakikalık sohbeti şu sözleriyle anımsatıyor: “Igles<br />
Corelli, benimle tek bir bilgi paylaştı. ‘Claudio bak, bu<br />
meslek farklı. Aşçılık sadece yaprakları koymak, dekor
yapmak işi değil. Belki 12 saat balık temizlemek,<br />
bazen bir hafta boyunca patates soymak demek.<br />
Neresi olduğu önemli değil, sen git herhangi bir<br />
yerde 8 ay, 1 sene çalış, sonra beni ara.”<br />
Bu tavsiye üzerine, kendi deyişiyle milyon tane<br />
basit restorana cv gönderiyor. O beklediği cevap<br />
ise, doğup büyüdüğü şe<strong>hi</strong>r Napoli’deki basit bir<br />
bistrodan geliyor. C<strong>hi</strong>nali, salata ve şarküteri<br />
tabakları hazırlayan iki aşçıdan biri oluyor artık.<br />
Sekiz ayı türlü zorluklarla geçiyor ama Igles’in<br />
nasihatlerine de birebir uymayı ihmal etmiyor.<br />
Kendisine tavsiye edilen sekiz aylık süre dolar<br />
dolmaz Cortelli’yi aradığını ve “Şef, sekiz aydır<br />
burada çalışıyorum ve bu meslekte devam etmek<br />
istiyorum.” dediğini hatırlatan C<strong>hi</strong>nali, bu sayede<br />
Cortelli’nin 1 Michelin yıldızlı restoranındaki<br />
stajyerlerden biri olmaya da hak kazanıyor. Altı ayı<br />
maaşsız, 80-90 saatlere varan mutfak mesaileri<br />
ile geçiyor ama <strong>hi</strong>ç şikayet etmediğini söylüyor.<br />
Faydalı bir okul olarak görüyor işin özü. Hatta<br />
altı aylığına girdiği mutfaktan neredeyse bir yılı<br />
doldurarak ayrılıyor.<br />
Napolili şef, hemen arkasından bir başka Michelin<br />
yıldızlı restorana giriyor ama orasıyla da kimyası<br />
pek uyuşmuyor. Arquade ise şefin gerçek<br />
mutluluğu yakaladığı mutfaklardan biri oluyor. O<br />
kadar ki, iki buçuk yılda ızgara şefliğinden pastane<br />
şefliğine, hatta sous şefliğe kadar rütbe yükseltiyor.<br />
Napoli’den İstanbul’a…<br />
Şef Claudio, mesleki yaşamında her bir ayrıntıyı<br />
incelikle tasarlayan biri. Hatta İstanbul’a<br />
gelmeden, yurt dışındaki mutfaklarda 1-2 yıl<br />
deneyim kazanmak gibi bir planı da olmuş hep.<br />
Aklındaysa sadece üç mutfak: Türkiye, Lübnan,<br />
Londra. Dinler ayrı olsa da, birbirine benzeyen<br />
yemek ve yaşam kültürleriyle insanların bir sofra<br />
etrafında bütünleştiği bir mutfak hayal etmiş.<br />
Mutfağın birleştiren, yakınlaştıran ve yumuşatan<br />
gücüne sonuna kadar inanmış. Nitekim C<strong>hi</strong>nali’nin<br />
bakış açısıyla gastronomi, politik sınırlarla<br />
ayrıştırılacak bir dünya olmamış <strong>hi</strong>ç. “Nasıl ki<br />
Claudio C<strong>hi</strong>nali tam bir inovasyon<br />
müptelası. Eataly’de en kaliteli<br />
İtalyan yemeklerini sağ elinde<br />
yöresel reçeteler, sol elinde<br />
inovatif malzemelerle kusursuzca<br />
harmanlayacak ustalıkta üstelik de.<br />
“İnovasyonsuz yöresel de olmuyor,<br />
kültür de.” vurgusuyla mutfakta<br />
yenilikçi bakış açısını ortaya koyan<br />
C<strong>hi</strong>nali, bu yolculuğu boyunca<br />
mutfağını salt yöresel ve kültürel<br />
yemek mirasına yaslamayıp, her<br />
daim yeniyle harmanlamayı ilke<br />
edinen bir şef olmuş. Tersine bir<br />
imajın yanlışlığına da değinmeden<br />
geçmek istemeyen Şef Claudio,<br />
imambayıldı örneğiyle görüşünü şöyle<br />
destekliyor:“İmambayıldı da ilk yapan<br />
için inovatif bir yemekti. Her zaman<br />
var mıydı, yoktu tabii. Onu bir gün bir<br />
aşçı yaptı. Yeni bir yemekti ve tuttu.<br />
Kopyalanarak yemek kültürlerinin<br />
içine girdi. İnovasyonsuz yemek de<br />
olmuyor, kültür de. Onun için ben<br />
İtalyan yemekleri yaparken yöreselliği<br />
sağ elle tutuyorum. Ama sol elle de<br />
inovasyon ve yeni gelen malzemeler ile<br />
birlikte yol alıyorum.”
68<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
şefin gözünden<br />
Mutfakta kural tanımayan Şef Claudio,<br />
tabakta orijinal lezzeti <strong>hi</strong>ssettirmeye<br />
odaklı çalışıyor. Et pişiriyorsa lezzetini<br />
yoğun bir sosla öldürmemeye gayret<br />
ediyor. Çeşit çeşit mevsim sebzeleri<br />
ile hazırlanmış yemeğin yanı sıra leziz<br />
bir ekmek ve 2-3 çeşit peynir şefin<br />
favorileri arasında geliyor. C<strong>hi</strong>nali,<br />
İtalyan ve Türk yemeklerinin dışında<br />
Uzakdoğu’nun çiğ ve sotelenmiş<br />
sebzelerine, hafif tütsülenmiş tatlı-ekşi<br />
soslarına ve susam yağlı lezzetlerini<br />
çok seviyor. Vietnam çorbasına ise<br />
bayılıyor.<br />
Edirne’de Yunanistan ile çizilen net sınırlar, söz<br />
konusu Balkan yemeklerinin göçü olunca hudut<br />
tanımıyor... Artvin sofralarında Rus yemekleri bir<br />
Karadeniz mutfağı kadar hüküm sürüyor ise, bu<br />
gastronominin politik dengeleri aşan gücünden<br />
değil de, başka neden olabilir ki?” diye de ekliyor.<br />
İşte şef tam da bu bakış açısıyla, 2009 yılında The<br />
Ritz-Carlton Hotel’in davetine kayıtsız kalmayarak<br />
İstanbul’un yolunu tuttuyor. İstanbul’a gelirken<br />
hayaller Mısır, Casablanca… Hayatlar, tek bir<br />
şehrin içinde bin tane şehrin kurulu olduğu<br />
İstanbul! Onu şaşırtan, şoke eden İstanbul!<br />
Çok beğeniyor, hatta İstanbul’a yerleşmeye bile<br />
karar veriyor. Devamında talihsiz bir restoran<br />
deneyiminden sonra Borsa Lokantaları ile<br />
tanıştığını anlatıyor. İşveren aile onun için büyük bir<br />
şans oluyor. Nitekim aşçılık mesleğini en iyi şekilde<br />
yapmanın yolunun sadece iyi yemek yapmaktan<br />
geçmediğini, mutfakla birlikte pazarlama, ticaret<br />
ve insan kaynakları konusunda da yetkinlik<br />
kazanmanın avantajlarını ilk onlardan öğreniyor.<br />
“Onlara gerçekten hayat boyunca teşekkür etmem<br />
lazım.” demeyi de kendine bir borç biliyor.<br />
2013’ten bu yana Eataly mutfağında<br />
Claudio C<strong>hi</strong>nali, 2013 yılından bu yana ise Zorlu<br />
Center’deki Eataly’nin başında. “Dünyada 25 adet<br />
mağazaya sa<strong>hi</strong>p olan Eataly, en kaliteli İtalyan<br />
yemeklerini hem tüketip hem ürünlerini satın<br />
alıp hem de yedikleriniz hakkında bilgi sa<strong>hi</strong>bi<br />
olabileceğiniz bir işletme.” sözleriyle yatırımı<br />
özetleyen C<strong>hi</strong>nali’ye Eataly ile ilgili son gelişmeleri<br />
soruyorum. Şöyle anlatıyor: “Pandemi döneminde<br />
marketimizi yeniledik. Pastane grup açtık. Çok<br />
da iyi gidiyoruz. Dondurma reyonu ekledik. Peynir<br />
tarafında çok yeni ürünler yapıyoruz. Ama en<br />
büyük değişiklik olarak Terrazza Italia’yı açtık.<br />
Menümüzde İtalyan geleneğinden süzülüp<br />
gelen ve Türkiye'de yerelin çeşitliliğiyle birleşen<br />
tariflere yer veriyoruz. Fine dining konsepte sa<strong>hi</strong>p<br />
bir restoran ama İtalya’nın yöresel yemeklerini<br />
yeni tekniklerle hazırlayarak misafirlerimize<br />
sunuyoruz.”<br />
“Türk şefler, yurt dışına çıkmaya<br />
korkmamalı”<br />
Sağlıklı ve leziz tatlarıyla dünyanın en popüler<br />
mutfakları arasında ilk sıralarda gelen İtalyan<br />
mutfağını bunca sevdiren özelliklerine geçiyoruz<br />
bu defa da. Biliyorum ki, Napolili şefin ağzından<br />
çıkacak sözler birer altın değerinde. Ne de olsa<br />
yalnızca peynirleri, şarapları, sosları ve teknikleriyle<br />
değil, tüm dünya mutfaklarına ihraç ettiği şefleriyle<br />
de rüştünü ispatlamış bir kültürün temsilcisi o. Bu<br />
bakımdan Türk mutfağının markalaşma yolunda<br />
attığı adımlara yorumu ve bakışı büyük önem<br />
taşıyor.<br />
Şef Claudio’ya göre Türk gastronomisi son<br />
yıllarda başarılı bir performans ortaya koyuyor.<br />
Oysa şefin kanaatine göre, daha iyisini başarmak<br />
da mümkün. C<strong>hi</strong>nali’nin, Türk gastronomisinin<br />
gelişimi ve markalaşmasıyla ilgili<br />
en dikkat çeken yorumlarından<br />
bir tanesi, Türk şeflerle ilgili.<br />
“Türk şefler, yurt dışına çıkmaya<br />
korkmalılar. Bazen korkuyorlar.<br />
Burada kalmayı tercih ediyorlar.<br />
Biraz daha cesaretli olmaları lazım.”<br />
görüşünü açık yüreklilikle savunan<br />
C<strong>hi</strong>nali için Türk şeflerin yurt<br />
dışında birleşmeleri de bir o kadar<br />
önem taşıyor. “Yurt dışında çalışan<br />
Türk şefler daha fazla birleşmeli,<br />
birleşmiş bir imaj çizmeli. Birlikte<br />
toplantılar yapmalı. Biz beş şefiz,<br />
neye ihtiyacımız var? Urfa biberi,<br />
Antep fıstığı, ezine peyniri, fındık, çay.<br />
Bu sayede yavaş yavaş bir piyasanın<br />
da oluştuğunu görecekler.” diyor.<br />
“Biz İtalyan şefler hep<br />
beraberiz”<br />
Tıpkı kendi gibi yurt dışındaki<br />
mutfaklara ömür adayan İtalyan<br />
meslektaşları gibi. Kendi de da<strong>hi</strong>l,<br />
yurt dışında yaşayan tüm İtalyan şeflerin birbiriyle<br />
sürekli bağlantı halinde olduğunu anımsatan<br />
C<strong>hi</strong>nali, “Biz sürekli konuşuyoruz, aramızdaki<br />
bağlantıyı <strong>hi</strong>çbir şekilde koparmıyoruz. Çok da iyi<br />
arkadaşlarız. Ama hep birleşik gösteriyoruz.” diyor.<br />
Üstelik şefin bu altını çizdiği bütüncül yaklaşımı<br />
sadece şefler dünyasını da kapsamıyor. “İçeride de<br />
durum aynı. Bazen şe<strong>hi</strong>r şe<strong>hi</strong>r söylüyorlar. Antep<br />
en iyi Türk mutfağı. Ondan sonra Hatay geliyor.<br />
Ondan sonra İzmir geliyor. Ama zeytinyağında daha<br />
iyi. Hayır. Benim en iyi. Bu yarışma değildir. Bizde<br />
herkes beraberdir. İşte bu güçlü bir gastronomidir.<br />
İşte bu sebeple de sanıldığı gibi biz İtalyan şefler<br />
sempatik değil, yurt dışı mutfaklarda çalıştığımız<br />
için mutlu ve gururluyuz. Çünkü bizler nihayetinde<br />
bir gastronomi elçisiyiz.” diye konuşuyor.<br />
“Türk mutfağının tek eksikliği,<br />
vizyon”<br />
Eataly İstanbul’un Executive Şefi C<strong>hi</strong>nali ile<br />
söyleşimize Türk mutfağı ile devam ediyoruz.<br />
Şefe göre, Türk mutfağının tek eksikliği, vizyon.<br />
“Yoksa başka bir eksiklik yok. Bana söylüyorlar,
‘Türkler yapamıyor, iletişimleri zayıf.’ diye. Ama<br />
buna <strong>hi</strong>ç inanmıyorum.” şeklinde konuşan C<strong>hi</strong>nali,<br />
ürüne inancın önemine vurgu yaparak, “Ben Türk<br />
ürünlerine çok saygı gösteriyorum ve gerçekten<br />
mutlulukla kullanıyorum. İçeride kullandığım<br />
İtalyan malzemelerin de en iyisi olduğunu<br />
düşünüyorum. Ama bu şu demek değil, ben kendi<br />
ürünlerimi kullanırken seninkiler kötü. Hayır, <strong>hi</strong>ç<br />
alakası yok. Ben gururla İtalyan malzemelerini<br />
kullanıyorum.” diyor.<br />
Hazır söz vizyondan açılmışken, peki nedir, bir<br />
mutfağı vizyoner yapan yaklaşımlar? “En iyi peynir<br />
hangisi sorusu çok yanlış mesela” diyor. “En iyi<br />
kime göre, neye göre, hangi mevsime göre?”<br />
sorularını birbiri ardına sıralayan şef, bu bakış<br />
açısının bir vizyonsuzluk göstergesi olduğunu<br />
savunuyor. En iyiyi hedef göstermektense,<br />
“Bana göre, favorim, seviyorum” söylemlerini<br />
daha yerinde bulduğunu anlatan C<strong>hi</strong>nali, kötü<br />
tanımlamasını da asla tasvip etmiyor. Kalitesi ne<br />
olursa olsun, her ürün ve lezzetin arkasında bir iş,<br />
bir tecrübe, bir aile <strong>hi</strong>kayesi olduğunun altını çizen<br />
C<strong>hi</strong>nali, üretime ve işe saygının önemini bir kez<br />
daha vurgulama ihtiyacı duyuyor.<br />
Şefe göre mutfakta <strong>hi</strong>kaye de önemli bir vizyon<br />
göstergesi. Çok lezzetli bir levreği deniz kenarında<br />
yemekle bir dağın eteğinde yemek arasındaki<br />
deneyim farklarına değinen C<strong>hi</strong>nali, “Balıklar<br />
aynı zamanda tutulmuş da olsa beklentiler<br />
farklı. Balığın en iyi yaşatılacağı <strong>hi</strong>kaye bir deniz<br />
kenarından ötesi olmamalı.” diyor. Hikayenin<br />
aynı zamanda bir DNA görevi gördüğünü ve asla<br />
yalan söylemeyeceğini söyleyen C<strong>hi</strong>nali, “50<br />
senedir üretiyoruz’ diyorlar. Bakıyorsunuz bir yıldır<br />
üretimdeler.” sözleriyle de bu eleştirisini örnekliyor.<br />
“Yurt dışında kaliteli Türk malzeme<br />
bulamıyoruz”<br />
İtalyan şef, kaliteli Türk malzemelerin yurt dışında<br />
bulunamamasının Türk mutfağının bir diğer<br />
önemli eksikliği olarak görüyor. “Türk mutfağının<br />
çok temel ürünleri üzerinde biraz daha çalışmak<br />
lazım. Çünkü bu malzemelere erişim olmadan yurt<br />
dışında Türk yemekleri yapmak çok zor. Lezzet<br />
kaybı oluyor.” diye konuşuyor. Oysa kendini bir<br />
İtalyan şef olarak çok şanslı buluyor. Dünyanın<br />
hangi noktasında olursa olsun, İtalyan mutfağının<br />
temel malzemelerine ulaşmak <strong>hi</strong>ç de zor değil<br />
onun için.<br />
önceliğinde. C<strong>hi</strong>nali’nin tabaklarında sosyal<br />
sorumluluk duygusunu öne çıkaran özel ürünler<br />
de sıklıkla yerini buluyor. Bu kimi zaman engelli<br />
çocuk projesine destek amaçlı bir tabak oluyor,<br />
kimi zaman da bir kadın kooperatifinden gelen<br />
yöresel bir üretim. İtalyan şef, “Çünkü biz insanları<br />
mutlu etmek istiyoruz. Bu hedefe giderken ne<br />
kadar doğru hareket edersek, ne kadar iyi niyetli<br />
insanlara ve oluşumlara katkı sağlayabilirsek,<br />
inanın o yemekler daha lezzetli oluyor.” diye ekliyor.<br />
Kurallara karşı!<br />
C<strong>hi</strong>nali tabakta lezzeti, kaliteli malzeme ve<br />
doğru pişirme teknikleriyle yakaladığını söylüyor.<br />
Pişirme esnasında ürüne saygı, en temel kaygısı.<br />
Malzemenin kalitesi gibi sunuşu da şefin kırmızı<br />
çizgilerinden. Tabakta kompozisyon oluşturmak<br />
derdine kurallarından taviz verecek biri de değil<br />
asla. İtalyan şefin mesleğinde sorguladığı pek<br />
çok tabak var. İçinde havuç parçalarının, karadut<br />
filizlerin cirit attığı rengarenk tabakları esefle<br />
kınıyor missal. “Neden bu kadar renkliler? Neden<br />
koyuyorsun? Bunun ne faydası var? Faydasız<br />
süsler! Normalde bir ihtiyaç varsa koy.” sözleriyle<br />
eleştirilerini ardı ardına sıralayan C<strong>hi</strong>nali, kendi<br />
tabaklarından örnek vererek, “Ben Karadeniz<br />
usulü marine edilmiş kuzuyu sadece bezelye ve<br />
domates ile servis ediyorum. Süs olarak da bezelye<br />
filiz kullanıyorum. Çünkü bezelye yemekte var.<br />
Üzerinde çilek kullansam bunun yemeğe lezzet<br />
ve görsellik anlamında ne faydası olacak ki?” diye<br />
anlatıyor.<br />
10 yıl sonra da heyecanı ve enerjisi<br />
bitmesin istiyor<br />
Şef Claudio’nun 10 yıl sonrası için hayali, şu anki<br />
heyecan ve enerjiyle işine devam edebilmek.<br />
Bunun bir şef için büyük bir nimet olduğunu<br />
anlatan C<strong>hi</strong>nali, “Çünkü genel olarak insanlar<br />
sıkılıyor. Bense tam tersine istikrar istiyorum. Hep<br />
kalite odaklı çalışmak, insanlara daha yüksek<br />
kalitede lezzetler sunmak ve onları aynı istek ve<br />
enerjiyle mutlu etmek istiyorum. Belki 10 restoran,<br />
belki 20 kuverli bir restoranın başında kalacağım,<br />
onu bilmiyorum.” diyor ve ekliyor: “Ama ilk plan<br />
bu değil. Benim için en önemlisi, bu işi mutlu bir<br />
şekilde yapmak.”<br />
‘Sorumlu’ tabaklar tasarlıyor<br />
Üründe standardizasyon pek çok şef için kanayan<br />
bir yara. Oysa C<strong>hi</strong>nali’nin “Üründe standart<br />
olmamalı” yaklaşımı beni şaşırtmıyor değil.<br />
“İtalyanlar standart çalışıyor” algısını yerle yeksan<br />
ederek, “Yalan, <strong>hi</strong>çbir alakası yok. Ürünlerin hepsi<br />
aynı. Sadece farklı üretim farklı lezzetleri getiriyor.<br />
Bizler sadece lezzetlerimize özellik veriyoruz.”<br />
diyen C<strong>hi</strong>nali, yemeklerini hazırlarken üç temel<br />
yol takip ettiğinden bahsediyor. Hikaye başlıcası.<br />
Ailesinde babasından, büyükannesinden gördüğü,<br />
sevdiği ürünleri tabaklarına taşımayı köklerine<br />
bir borç biliyor. Kendi kültüründe olmasa bile<br />
millet kültürüne yerleşmiş yemekler de şefin
70<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
SELAHATTIN GÜRKAN<br />
"UNESCO'NUN YERINDE OLSAM<br />
YEMEĞE DEĞIL, MANTIĞA BAKARIM"<br />
2. Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri kapsamında gurme yazarlar ve şeflerle bir araya gelen Malatya<br />
Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, UNESCO'ya müracaat için dokümantasyon hazırlığında<br />
olduklarını açıklayarak, "Ben UNESCO'nun komite üyelerinden olsam, önce yemeğe değil; mantığa ve şehrin<br />
yaşanmışlıklarına bakarım." dedi.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Bu yıl ikincisi gerçekleşen 2.<br />
Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri<br />
kapsamında gastronomi<br />
yazarları, şefler ve akademisyenler<br />
ile Dede Korkut Restaurant'ta bir<br />
araya gelen Malatya Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />
Belediye Başkanı Selahattin Gürkan,<br />
geçmişten bugüne düzenlenen kültürel<br />
etkinliklerin Malatya ilinin varoluşunda<br />
bir temel oluşturduğunu belirtti. Bu<br />
anlayışla şehri dört dönemdir <strong>hi</strong>zmet<br />
etmeye devam ettiklerini kaydeden<br />
Gürkan, "Malatya 2. Kayısı Çiçeği<br />
Şenlikleri ile de arkadaşlarımız<br />
gastronomi noktasında bir çalışma<br />
yapıyor. Sadece gastronomi noktasında<br />
mı? Biz tabii yine o Melita'dan Malatya<br />
Kültür Sanat Tarih Arkeoloji Günleri<br />
Malatya Buluşması veyahut da<br />
Arslantepe buluşmalarını geçtiğimiz<br />
yıl başlattık. Biz kültür etkinlikleri<br />
yaparken toplumu işin içerisine<br />
katardık. Ama biz satamadık. Yoksa<br />
Türkiye'deki çoğu şeyin orijini bizizdir.<br />
Mesela Türkiye'de ilk kültür envanteri<br />
yapan biziz. Mahalleli Projesi bize aittir.<br />
İlk Mahalle Müzesi bize aittir. Mesela<br />
millet bahçeleri fikri bize aittir. Kırsal<br />
<strong>hi</strong>zmet ve yatırım noktasında Türkiye'de<br />
açık ara birinciyiz." ifadelerini kullandı.<br />
“UNESCO için dokümantasyon<br />
hazırlığındayız"<br />
Başkan Selahattin Gürkan, Malatya<br />
Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi olarak,<br />
şehrin vegan mutfağıyla UNESCO<br />
Yaratıcı Şe<strong>hi</strong>rler Ağı'na müracaat için<br />
dokümantasyon hazırlığında olduklarını<br />
açıkladı. "Geçtiğimiz yıl UNESCO'ya<br />
Arslantepe'yi da<strong>hi</strong>l ettik. İnşallah<br />
gastronomiyi de bütün paydaşlarımızla<br />
birlikte Malatya'ya ve Türkiye'ye<br />
armağan ederiz diye düşünüyorum.<br />
Tabii buna da çalışmamız gerekir."<br />
diyen Gürkan şöyle devam etti:<br />
"Ben mantığa bakarım. Mesela ben<br />
UNESCO'nun komite üyelerinden olsam<br />
neyin mantığına bakarım? Bir kere<br />
o şe<strong>hi</strong>rdeki geçmiş yaşanmışlıklara<br />
bakarım. Önce yemeğe bakmam. Yani<br />
doğrusu da budur. Yemeğe bakmam,<br />
şehrin mantığına bakarım. Şehrin<br />
geçmiş tari<strong>hi</strong> nedir? Burada yaşanan<br />
medeniyetler, kültürler nelerdir?<br />
Bütün bu uygarlıkların o şe<strong>hi</strong>rde<br />
bıraktığı izler nedir? Dolayısıyla o<br />
şehrin o toplam kümülatif kültürel<br />
mirası, yemek, gastronomi mirası ve<br />
diğer alandaki mirası önemlidir. Hele<br />
Arslantepe'nin dünya kültürel dünya<br />
miras listesine girmesi ve insanlık<br />
medeniyetinin burada başlamış olması,<br />
UNESCO tarafından tescili bunun<br />
yolunun çok kolaylaştırır. Dolayısıyla<br />
Birleşmiş Milletler'in bir mantığı var,<br />
gastronomini bir mantığı var. Neye<br />
bakacak, tarihe bakacak. Çünkü yemek<br />
kültürü neden olur, geçmiş tari<strong>hi</strong>n<br />
uzantısı ile birlikte olur."
72<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel röportaj<br />
GASTRONOMIDE<br />
SON TREND<br />
DÜNÜN ŞEFLERI<br />
BUGÜNÜN<br />
CHEF&B’LERI<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Dört duvar arası mutfak devri<br />
çoktan kapandı. Şefler, önce<br />
tabakların peşi sıra servis<br />
salonunda boy gösterdi. Yemeği<br />
tabaklamak kadar misafire vaat edilen<br />
lezzet deneyimine eşlik etmek de işin<br />
önemli bir parçasıydı nitekim. Bu da<br />
yetmedi! Mutfakta rüştünü ispatlayan<br />
kalifiye şefler, bu yetkinliklerini bir<br />
adım daha öteye taşıyarak, mutfak ve<br />
servis yönetimini tek bir çatıda toplama<br />
görevine talip oldu. Chef & B unvanıyla<br />
kepine, beyaz ceketine bir de takım<br />
elbise ekleyerek restoran arkasından<br />
önüne transfer edildi.<br />
Türkiye'de son yıllarda popülaritesini<br />
artıran bir pozisyon, Chef & B’lik.<br />
Bu görev tanımı, ne sadece mutfak<br />
personeline vekalet eden şefliği ne<br />
de yiyecek içecek departmanının tüm<br />
işleyişinden sorumlu F&B müdürlüğünü<br />
temsil ediyor.<br />
Türkiye’de çok yaygın olmayıp, ancak<br />
birkaç sayılı otelden aşina olduğumuz<br />
bu yeni trendi, Radisson Blu Hotel<br />
Şişli’nin çiçeği burnunda Chef & B’si<br />
Özay Akar ile konuştuk…<br />
Chef & B, Türkiye için çok yeni bir<br />
trend. Sizinki nasıl bir süreçti? Bu<br />
göreve nasıl geldiniz?<br />
Bildiğiniz gibi, 2018’den bu yana<br />
Radisson Blu Hotel Şişli’de Executive<br />
Şef olarak çalışıyorum. Yaklaşık bir<br />
buçuk yıldır hem şef hem yiyecek içecek<br />
operasyonun tarafımdan yönetimi<br />
zaten konuşuluyordu. Son yıllarda<br />
Türkiye ve dünyada bu pozisyon oldukça<br />
popüler malum. Bunun da en önemli<br />
sebebi, otel yatırımcıları ve yöneticileri<br />
nezdinde şeflerin daha kreatif, inovatif<br />
ve iş geliştirme potansiyellerinin<br />
yüksek olması. Bizim<br />
otelimizde de benzer bir<br />
fikir ortaya çıktı. Oteldeki<br />
çalışmalarım, son<br />
dört yıldır gösterdiğim<br />
performans, F&B<br />
tarafında da şirketin iş<br />
geliştirme politikalarına<br />
uygun olabileceği<br />
düşünülerek bu göreve<br />
getirildim.<br />
Bir otel restoranında<br />
servis ve mutfak<br />
personeli neye göre belirleniyor?<br />
Şef ve F&B kriterleri nelerdir?<br />
F&B’nin açılımı, Food & Beverage,<br />
yiyecek ve içecek bildiğiniz gibi. Food<br />
& Beverage Manager veya Food &<br />
Beverage Director… Bunların her biri<br />
yiyecek içeceğin çatı yöneticisi anlamına<br />
geliyor.<br />
Baktığımızda, son beş yıl öncesine<br />
kadar yiyecek içecek müdürleri<br />
servis tarafından yükselirdi. Buna<br />
sebep olarak da şunu söyleyebilirim.<br />
Sektörde eğitimli insanların sayıca az<br />
olduğu dönemlerde, insanlar işe alım<br />
sonrası ilgili birimlere yerleştirilirken<br />
aralarında daha iyi görünümlü, yabancı<br />
dile hakim, akıllı, aktif ve sosyal ilişkileri<br />
kuvvetli olanlar genelde garson olarak<br />
yönlendirilirdi. Daha böyle sessiz, sakin,<br />
yine akıllı ama eli lezzetli olabilecekler<br />
de mutfakta değerlendirilirdi.<br />
Doğal olarak mutfakta geri planda<br />
kalan ustalar, ön tarafta yiyecek içecek<br />
müdürü olarak çok fazla yükselemezdi.<br />
En üst nokta olarak aşçıbaşılığa ya<br />
da executive şef pozisyonuna kadar<br />
gelebilirdi. Yiyecek içecek müdürleri<br />
de yine ağırlıklı servis tarafından<br />
belirlenirdi. En aktif, yabancı dili,<br />
görüntüsü ve misafir ilişkileri iyi olan,<br />
ekip yönetebilecek, aynı zamanda<br />
mutfağı yönetebilecek kişilerden<br />
seçilirdi.<br />
Şimdilerde Chef & B pozisyonu hem<br />
mutfağı hem de servis tarafını birbirine<br />
bağlayarak tek bir çatı altında genel<br />
müdüre raporlama yapan bir işleyişe<br />
dönüştü.<br />
Şimdiki durum nedir? Profesyonel<br />
mutfaklardan eğitime nasıl bir<br />
dönem yaşanıyor?<br />
Son dönemlerde servis tarafında<br />
personel yetişmesi biraz yavaşladı. Artık<br />
eskisi kadar hızlı personel gelmiyor.<br />
Bunun en büyük sebeplerden bir tanesi,<br />
mutfağın ve mutfak departmanının<br />
popülerleşmesi. Son yıllarda insanlar<br />
genellikle mutfağa yöneliyor. Çoğu<br />
otelcilik ve aşçılık okulunda servis<br />
öğrencisi yok. Ya yiyecek içecek<br />
öğrencileri var ya da mutfak sınıfları.<br />
Ama servis sınıfları kapalı!<br />
Üniversitelerde de durum çok farklı<br />
değil. Neredeyse tüm üniversitelerde<br />
gastronomi ve mutfak sanatları veya
74<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel röportaj<br />
aşçılık bölümlerinin yüksek okulları var.<br />
Yiyecek içecek <strong>hi</strong>zmetleri bölümü çok<br />
az. Aynı şekilde turizm otel işletmeciliği<br />
bölümleri var. Bunların altında da<br />
mutlaka gastronomi bölümleri açılıyor.<br />
Bundan hareketle sektörde üniversite<br />
mezunu, eğitimli, yabancı dil bilen,<br />
yurt dışını görmüş şeflerin sayısı da bir<br />
hayli arttı. Günümüzde çok fazla şef<br />
bu vasıflara sa<strong>hi</strong>p iken servis tarafında<br />
bu gereklilikleri sağlayacak personel<br />
sayısı oldukça azaldı. Doğal olarak<br />
yatırımcılar, bu açığı kapatabilecek<br />
yetenek ve yeterlilikte insanlara yönelim<br />
gösteriyor.<br />
Her şeften bir Chef &B doğar mı?<br />
Şefler yiyecek ve içecek direktörleri<br />
olarak bu işte başarılı olabilir<br />
mi? Siz kendinize ne kadar şans<br />
tanıyorsunuz?<br />
Mengen Aşçılık Okulu’nda iyi bir<br />
eğitim aldığımı düşünüyorum. Aşçılık<br />
ve mutfakla beraber servis, bar<br />
ekipmanları ve sunumu, uluslararası<br />
servis teknikleri gibi pek çok temel<br />
eğitimi birlikte gördüm. Mutfak ve<br />
yiyecek içecek her ne kadar birbirinden<br />
farklı alanlar gibi değerlendirilse de,<br />
et ve tırnak olmuş iki departmandır.<br />
Öyle ki, ben mutfakta çalışırken daima<br />
servis tarafının içinde de olmuşumdur.<br />
Nihayetinde masaya atılacak olan çatal<br />
bıçak tarafımdan hazırlanan menü ile<br />
belirlenmekte.<br />
İş yönetim şekli olarak da, her davet<br />
öncesi mutlaka servis personeliyle bir<br />
toplantı yaparım. Hangi yemeğin hangi<br />
takımla servis edilmesi gerektiğine<br />
kadar detaylı bir anlatım yaparım.<br />
Elbette bu yaklaşım da beni şu an ki<br />
konumuma taşıyan etmenler arasında<br />
yer almıştır.<br />
İş hayatım boyunca pek çok mesleki<br />
eğitim de aldım. Bar eğitiminden tutun<br />
kokteyl, şarap, şarap servis yöntemleri,<br />
üretimi, fiyatlandırılmasına, kahve<br />
türlerinden öğütülüp kavrulmasına,<br />
makine tercihlerine kadar birçok<br />
eğitimden geçtim.<br />
Tabii ki görevi alırken ilk anda tüm<br />
donanımlara sa<strong>hi</strong>p olmak mümkün<br />
değil. Ancak geleceğe emin ve sağlam<br />
adımlarla ilerliyor ve hep yeni bir şeyleri<br />
öğrenmenin heyecanını duyuyorum.<br />
“Oteller tarafında şefin<br />
üzerinden yürüyen bir<br />
operasyonun daha yenilikçi,<br />
daha kreatif ve geleceği daha<br />
parlak bir sektör vaat ettiği<br />
düşüncesindeyim.”<br />
“Her üst görev, yeni bir<br />
başkaldırmadır”<br />
Her üst görev, yeni bir başkaldırmadır.<br />
Bir meydan okumadır. Kendinize bir<br />
meydan okuma yaratırsınız. Benim bu<br />
oteldeki meydan okumam da şu olacak.<br />
Takdir edersiniz ki, otel restoranları<br />
son 20 yılda çevre restoranların<br />
artmasından sonra ciddi ölçüde<br />
kan kaybetti. Bir otel misafiri odakahvaltı<br />
konaklamasını çoğunlukla<br />
çevre restoranlarıyla tamamlıyor.<br />
Neyi nerede yiyebilirim düşüncesiyle<br />
hep bir arayış içinde. Bunlar da bir<br />
bakıma gastronomi turizminin temelini<br />
oluşturan unsurlar.<br />
İnsanlar, Türkiye'ye gelmeden önce<br />
sosyal medyada detaylı bir araştırma<br />
içine giriyor. Ya da bir diğer alternatif<br />
olarak acentelere soruyor. Dolayısıyla<br />
benim Radisson Blu Hotel Şişli<br />
misafirlerine vaadim, aradıkları her<br />
lezzeti restoranlarımızda bulabilecek<br />
olmaları. Bunu gerçekleştirebilirsem,<br />
biliyorum ki otelin yıllık cirolarına ve<br />
satışlarına da yansıyacak.<br />
Türkiye otellerinde yaygınlığı<br />
nedir? Bu sayıyı yeterli buluyor<br />
musunuz?<br />
Şu an size 4-5 otel sayabilirim.<br />
Örneğin Raffles Hotel Chef & B ile<br />
yönetiliyor. Şu an Swissotel The<br />
Bosphorus, Fairmont Quasar’da Chef<br />
&B pozisyonundaydı. Onun dışında Uğur<br />
Talayhan’ın da temeli bizim gibi, Chef<br />
&B’likten geliyor.<br />
Chef &B’liğin Türkiye ve<br />
dünyadaki geleceğine dair neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
Bu en çok da bizlerin elinde. Sonuç<br />
itibariyle sektör sürekli büyüyor,<br />
ilerliyor. Bunu da temel alt yapı olarak<br />
mutfak ve şefler üzerinden yapıyor.<br />
Dünyada şöyle bir popülarite söz<br />
konusu. İki süreçten söz edebiliriz.<br />
Bir tanesi, restorancılıkta şefin adı ve<br />
yemekleriyle dönen şef restoranları.<br />
Diğeri ise, son yıllarda otelcilik<br />
sektöründe yıldızlını parlatan Chef&B<br />
pozisyonu. İnanıyorum ki, bu görev<br />
sayesinde şefler mutfak dışında serviste<br />
de ön plana çıkacak. Açık konuşmak<br />
gerekirse, ben oteller tarafında şefin<br />
üzerinden yürüyen bir operasyonun<br />
daha yenilikçi, daha kreatif ve geleceği<br />
daha parlak bir sektör vaat ettiği<br />
düşüncesindeyim.
segmen.com.tr<br />
PROBİYOTİK İLE<br />
GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK ve<br />
PROAKTİF BİR YAŞAM<br />
RESTORANLAR, KAFELER, OTELLER, YURTLAR VE DİĞER İŞLETMELER; MİSAFİRLERİNİZİ SEĞMEN PROBİYOTİK REÇELLER İLE BULUŞTURUN.<br />
Probiyotikler, koruyucu bağırsak bariyerini güçlendirerek sindirim sistemi düzeninin korunmasına destek olan yararlı bakterilerdir.<br />
segmengida<br />
Seğmen
76<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
HORECA SEKTÖRÜNDE<br />
SÜRDÜRÜLEBILIRLIK DÖNEMI<br />
Gıda İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GİFT) ile Healthy Life Gastronomy iş birliğiyle<br />
düzenlenen Gıda ve Gastronomi İnovasyon Zirvesi’nde konuşan Bonna Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Erbil Aşkan: “Gezegenimizin kaynaklarını israf etmeden üretmek mümkün” dedi.<br />
25-26 Mart <strong>2022</strong> tarihlerinde İstanbul’da<br />
Gıda İçecek ve Tarım Politikaları<br />
Araştırmaları Merkezi (GİFT) ile<br />
Healthy Life Gastronomy’nin iş birliği ve<br />
Türkiye Aşçılar Federasyonunun (TAFED)<br />
uygulamalı gösterimleri ile zenginleşen Gıda<br />
ve Gastronomi İnovasyon Zirvesi sona erdi.<br />
Sektör profesyonellerinin bir araya gelerek<br />
gıda tedariki, üretimi, dağıtımı ve sunumu<br />
sisteminin beslenme, çevre, doğa ve iklim<br />
sağlığı açısından geçirdiği olumlu dönüşüme<br />
dikkat çektiği zirvede, konuya dair tespit,<br />
değerlendirme ve öneriler aktarıldı. Bonna<br />
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erbil<br />
Aşkan, “İnovatif gastronomide yenilikçi<br />
sunum anlayışı” başlıklı oturumda<br />
konuşmacı olarak yer alarak, HoReCa<br />
sektöründe üretimden tedarike verimli<br />
kaynak kullanımı hakkında değerli bilgiler<br />
verdi.<br />
“Sorumlu üretim standartları<br />
geliştirerek, üretim döngümüz<br />
boyunca bu standartları<br />
uygulamaya özen gösteriyoruz”<br />
Konuşmasında Bonna’nın yeme-içme<br />
deneyimini mükemmelleştirmek amacıyla<br />
farklı ihtiyaçlara uygun kişiselleştirilmiş<br />
ürün ve çözümler sunan bir altyapı, etik<br />
iş birliği modeli ve “beraber büyümeye”<br />
dair inanç ile <strong>hi</strong>zmet verdiğini ifade eden<br />
Erbil Aşkan, “Sektöre adım attığımız ilk<br />
günden bu yana sunduğumuz inovatif ürün<br />
ve <strong>hi</strong>zmetlerle birlikte en iyi hammadde ve<br />
teknolojileri kullanmaya özen gösteriyor,<br />
üretimde verimli kaynak kullanımı<br />
sağlamayı önceliklerimiz arasına koyuyoruz”<br />
ifadelerini kullanarak şu sözleri kaydetti.<br />
“Zanaattan sunum sanatına uzanan<br />
marka yolculuğumuz boyunca ulusal ve<br />
uluslararası alanda önemli tasarımcılarla<br />
çalıştık ve ezber bozan, sıra dışı tasarımlara,<br />
koleksiyonlara imza attık. Tüm bunları<br />
yaparken, her zaman doğaya ve yaşama<br />
saygılı üretimi benimsedik. Toplam kalite<br />
anlayışını, vazgeçilmez unsurumuz haline<br />
getirdik. Çevremize ve topluma karşı<br />
sorumlu üretim standartları geliştirerek,<br />
üretim döngümüz boyunca bu standartları<br />
uygulamaya özen gösteriyoruz. Bu<br />
standartlar kapsamında tüm birimlerde<br />
doğalgaz ve elektrik kullanımında sürekli<br />
tasarruf hedefliyor ve performans çıtamızı<br />
her geçen gün artırıyoruz. Atık yönetimine<br />
değer veriyor ve tedarik zinciri yönetiminde<br />
döngüselliği sağlıyoruz. Makinalarımızda<br />
yaptığımız düzenlemelerle %80 oranında<br />
elektrik tasarrufu elde ediyor, atık suyun<br />
%80’ini geri dönüştürülerek üretimde<br />
tekrar kullanılıyoruz. Ürünlerimizin<br />
paketlenmesinde kullanılan ambalaj<br />
malzemelerimizi da<strong>hi</strong>, geri dönüştürülmüş<br />
malzemeden üretiyoruz. Yeni nesil<br />
teknolojik sistemleri tesislerimize ve<br />
üretim süreçlerimize entegre etmeye<br />
devam ediyoruz. Geliştirdiğimiz projelerle<br />
de, çevreyi ve dünyayı korumaya ve<br />
sürdürülebilir üretimin önemine dikkat<br />
çekmeyi amaçlamaktayız.”<br />
Prints by Bonna ile yaban hayatı için<br />
büyük bir adım<br />
Geçtiğimiz aylarda global ölçekte son<br />
derece prestijli bir kuruluş olan, yeryüzünün<br />
en değerli yaşam alanları ile canlı türlerini<br />
koruyarak dünyada olumlu yönde bir<br />
değişim oluşturmayı hedefleyen WWF-<br />
Türkiye ile bir araya gelerek yaban hayatı<br />
özelinde değerli bir iş birliğine imza<br />
attıklarını belirten Aşkan, “WWF-Türkiye<br />
iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Prints by<br />
Bonna koleksiyonumuzu temel amacımız,<br />
%100 geri dönüştürülmüş materyal<br />
kullanımıyla dünyadaki karbon ayak izimizi<br />
minimuma indirgemek ve yaşamı tehlike<br />
altında olan türlerin dünyada her geçen gün<br />
azalan izlerine dikkat çekmekti. İnsanlığın<br />
doğayla uyum içinde yaşadığı bir geleceğin<br />
kurulmasına katkıda bulunmanın yanı sıra<br />
sektörümüz ve tüketicilerimiz açısından<br />
farkındalık oluşturmayı da önceliklerimiz<br />
arasına koyduk. Sürdürülebilir yaklaşımla,<br />
gezegenimizin kaynaklarını israf etmeden<br />
üretmek mümkün” ifadelerini kullandı.<br />
“Döngüsel ekonomik model<br />
maksimum değer oluşturuyor”<br />
Oturum boyunca sektörün geleceğine dair<br />
ilham veren mesajlar da ileten Erbil Aşkan,<br />
“Gastronomi ve sektörünün tüm dünyada<br />
yükselişte olup ciddi bir rekabet ortamı<br />
oluşturduğu bir dönemi deneyimlerken,<br />
sanayileşmenin olumsuz bir getirisi<br />
olarak giderek artan çevre sorunlarıyla da<br />
mücadele etmemiz gerekiyor. Halihazırdaki<br />
yaygın, sürdürülebilir olmayan ekonomik<br />
modele alternatif olarak ortaya konan,<br />
piyasalar, tüketiciler ve doğal kaynaklar<br />
arasındaki ilişkilere bakmanın yeni bir yolu<br />
alan döngüsel ekonomik model, kaynakları<br />
olabildiğince uzun bir süre koruyan,<br />
kullanım esnasında maksimum değer<br />
oluşturan ve kullanım ömrü sonunda geri<br />
dönüştürerek materyal üreten sürdürülebilir<br />
bir model olarak tanımlanıyor. Sağlamlık,<br />
fonksiyonellik, fiyat performans, kalite gibi<br />
standartların yanı sıra inovasyon, sağlığa<br />
uygunluk, atık yönetimi ve güvenli tedarik<br />
gibi kavramlar tüm süreçleri şekillendiriyor.<br />
Bu da tüketicilerimizin pandemiyle birlikte<br />
artan farkındalıklarını pekiştirmek,<br />
faaliyetlerimizi sosyal ve çevresel<br />
sorumluluklarımızı yüklenerek yönetmek<br />
ve sektör paydaşları olarak bir paylaşım<br />
kültürü ortaya koyarak konuyu topyekûn<br />
sa<strong>hi</strong>plenmek, bugüne olduğu gibi geleceğe<br />
de sarılmak anlamına geliyor. Dolayısıyla<br />
tüm dünyanın içinde bulunduğu bu kritik<br />
zamanlarda daha iyi bir geleceğin nasıl inşa<br />
edilebileceğinin tartışılmasını son derece<br />
önemli buluyorum.” dedi.
78<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
3. GLOBAL GASTROEKONOMI ZIRVESI<br />
11 MAYIS’TA GERÇEKLEŞECEK<br />
TURYİD’in 11 Mayıs tari<strong>hi</strong>nde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği 3. Global Gastroekonomi<br />
Zirvesi’nde bu yıl “Post-Pandemi” başlığına odaklanacak.<br />
Gastronomiyi turizmde sürdürülebilir<br />
bir ekonomik büyüme modeli olarak<br />
ülke gündemine taşımayı hedefleyen<br />
Turizm, Restoran Yatırımcıları<br />
ve Gastronomi İşletmeleri Derneği’nin<br />
(TURYİD), bu kapsamda Türkiye’den ve<br />
diğer ülkelerden sektör profesyonellerini,<br />
gastronomi meraklılarını ve alanında çığır<br />
açan isimleri, 11 Mayıs’ta Lütfi Kırdar<br />
Kongre Merkezi’nde düzenleyeceği 3.<br />
Global Gastroekonomi Zirvesi’nde bir<br />
araya getiriyor. Bu yıl “Post-Pandemi”<br />
başlığına odaklanacak olan zirve, en üst<br />
düzeyde stratejilerin geliştirilmesine destek<br />
olmak, bu toprakların ürünlerini dünya ile<br />
buluşturabilmek, başarılı markalarımızı<br />
dünyaya açabilmek ve birlikte büyümek için<br />
gastronomi dünyasının vizyoner isimlerini<br />
İstanbul’da bir araya getiriyor.<br />
Türkiye gastronomi potansiyelinin<br />
açığa çıkarılması hedefleniyor<br />
Gastronominin de içinde yer aldığı,<br />
geleneksel endüstrilerin hızla önüne geçen<br />
yaratıcı endüstriler, Avrupa Birliği’nde<br />
otomobil sektöründen daha fazla ekonomik<br />
değeri olan, küresel düzeyde ise Gayri Safi<br />
Milli Hasıla’dan çok daha hızlı büyüyen bir<br />
sektör haline geliyor. Uluslararası kalkınma<br />
ajansları da bu yaratıcı sektörleri giderek<br />
daha fazla destekliyor. Gastronominin özel<br />
ve kamu sektörlerinin bir araya gelerek<br />
attıkları adımlarla ülkelerin ya da özel<br />
bölgelerin gastronomi markaları haline<br />
gelerek etkileyici bir ekonomik büyümeyi<br />
gerçekleştiriyor. 3. Global GastroEkonomi<br />
Zirvesi ile gastronominin sunduğu tüm bu<br />
avantajlarla bir kaldıraç görevi görerek<br />
Türkiye’de bu sektörün hak ettiği yere<br />
gelmesini ve gastronominin potansiyelinin<br />
açığa çıkarılması hedefleniyor. Birçok<br />
uluslararası katılımcının da yer alacağı<br />
zirvede bu yıl konuşmacıların arasında<br />
Fransa Yemek Kültürleri ve Mirası Misyonu<br />
Direktörü Pierre Sanner, Keane Brands’ın<br />
Grup Stratejisi Direktörü Stefan Breg ve<br />
Sürdürülebilir Restoranlar Derneği (SRA)<br />
Genel Müdürü Juliane Cailloute de yer<br />
alıyor.<br />
Demirer: “Türkiye bu pazardan<br />
daha fazla pay alabilmeli”<br />
Küreselleşen dünyada ev dışı yeme-içme<br />
oranının giderek artmasıyla gastronomi<br />
giderek daha da büyük bir önem kazandığına<br />
dikkat çeken TURYİD Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Kaya Demirer, “Türkiye’nin, 2023<br />
yolunda katma değeri yüksek bir ekonomik<br />
güce dönüşen bu pazardan daha fazla pay<br />
alabilmesi gerekir. Biz, gastronominin de<br />
katkısı ile elde edilen yıllık turizm gelirinin<br />
çok daha üst noktalara ulaşabileceğine<br />
inanıyoruz. Gastronomi, turizm ve istihdam<br />
için çok etkili bir araç olabilir ve ekonominin<br />
ivmesini hızlandıracak bir lokomotife<br />
dönüşebilir. Bu nedenle Türkiye’de ilk kez<br />
gastronomiyi ekonomik büyüme ve eşsiz<br />
bir kalkınma modeli olarak gündeme<br />
taşıyan Global Gastroekonomi Zirvesi’ni çok<br />
önemsiyoruz,” dedi.<br />
Koralı: “Türkiye’nin gastronomi<br />
<strong>hi</strong>kayesini oluşturmaya<br />
odaklanacağız”<br />
Pandemi ile birlikte değişen ihtiyaçları<br />
yönelimleri değerlendirerek, yeni stratejiler<br />
geliştirilmesine olanak sağlamayı<br />
hedefleyen zirve ile ilgili olarak TURYİD<br />
Yönetim Kurulu Üyesi ve Zirve Komite<br />
Başkanı Ebru Koralı ise, “Günümüz<br />
ekonomisinde kültüre dayalı sektörler,<br />
pek çok küresel kentin ve ülkelerin hem<br />
istihdam artırarak büyümesine hem de<br />
markalaşmasına çok önemli katkıda<br />
bulunuyor. Gastronominin ekosistemini<br />
dünyadan ve ülkemizden yetkin<br />
katılımcılarla konuşacağımız bu zirvede,<br />
TURYİD olarak, Türkiye’nin gastronomi<br />
<strong>hi</strong>kayesini oluşturmaya odaklanacağız,”<br />
dedi.<br />
Cizreli: “Çevreye duyarlı kalkınma<br />
yolunda gastronominin altını<br />
çizeceğiz”<br />
TURYİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
ve Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı<br />
Gamze Cizreli ise sürdürülebilir kalkınma<br />
hedefleri doğrultusunda gastronominin<br />
önemine dikkat çekerek, “Sektörün<br />
döngüsel ekonomiyi harekete geçirmeye<br />
ve sürdürülebilir kalkınmaya katkısının<br />
altını çizmek istiyoruz. Ayrıca sürdürülebilir<br />
restoran kriterlerinin yerleşmesi ve bu<br />
konuda farkındalığın artması da zirvedeki<br />
hedeflerimizden bir tanesi. Böylece çevreye<br />
duyarlı bir kalkınma yolunda gastronominin<br />
rolünün altını çizeceğiz,” dedi. Zirvenin<br />
uluslararası iş birlikleri için önemini de<br />
vurgulayan Cizreli, “Zirvede pek çok ülkeden<br />
katılımcı olacak. Bu da sektörümüzdeki<br />
uluslararası etkileşimi artırarak yeni iş<br />
birliklerinin önünü açacak. Bu iş birlikleri,<br />
Türkiye’nin global düzeyde gastronomi<br />
alanında markalaşması adına birçok kapı<br />
açacaktır,” dedi.
80<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
MALATYA KAYISI ÇIÇEĞI<br />
ŞENLIKLERI'NIN IKINCISI GERÇEKLEŞTI<br />
Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri'nin ikincisi 25-27 Mart tarihlerinde Malatya Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />
Belediyesi Kültür A.Ş koordinasyonunda gerçekleşti.<br />
Malatya’nın kültür, sanat ve turizm<br />
potansiyelinin ortaya çıkarılması ve<br />
kentin özellikle gastronomi alanında<br />
tanıtımının yapılması amacıyla bu yıl ikincisi<br />
düzenlenen Malatya Kayısı Çiçeği Şenlikleri,<br />
25-27 Mart tarihlerinde Malatya Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />
Belediyesi Kültür A.Ş koordinasyonunda<br />
gerçekleşti. Etkinlik kapsamında Malatya<br />
mutfağı, Sümer Park Yöresel Ürünler<br />
Alanı’nda kadın kooperatiflerce hazırlanan<br />
yemek tadımlarının yanı sıra şehrin lezzet<br />
noktalarına düzenlenen gastro turlarla<br />
tanıtıldı. Etkinlik, 26 Mart Cumartesi<br />
günü Coğrafi Tescilli Malatya Yöresel<br />
Ev Yemekleri Yarışması (MABESEM) ile<br />
katılımcılardan büyük beğeni topladı.<br />
Yarışmanın birincisi Arapgir Dolması<br />
ile Kübra Öztürk olur iken; Sevgican<br />
Buruk Haşlama İçli Köfte ile ikinciliğe,<br />
Aynur Ürkmez ise Kiraz Yaprağı Sarması<br />
ile üçüncülüğe layık görüldü. Program<br />
kapsamında ayrıca Beslenme ve Diyet<br />
Uzmanı Taylan Kümeli’nin Kayısı ve<br />
Sağlığımız’ konulu sunumu ilgiyle takip<br />
edildi.<br />
Etkinliğin 27 Mart Pazar günü gerçekleşen<br />
son gününde Turgut Özal Üniversitesi /<br />
KALEMYO terasında düzenlenen sucuk<br />
ekmek ve müzik etkinliği ise davetlilere<br />
keyifli anlar yaşattı. Etkinliğin konuk şefleri<br />
ise, yemek workshopları ile öğrencilere<br />
ilham oldular.<br />
Baloğlu: “Malatya’yı<br />
değerlendirmek lazım”<br />
MDD-Mutfak Dostları Derneği Başkanı<br />
Alparslan Baloğlu, Malatya’nın insanlık ve<br />
uygarlık tari<strong>hi</strong>yle çok katmanlı yerleşim<br />
bölgelerinden bir tanesi olduğunu belirtti.<br />
Böylesine dikey arkeolojik katmanlı<br />
bir coğrafyada gastronominin giderek<br />
zenginleşmesinin enteresanlığını<br />
vurgulayan Baloğlu, bölgenin hem<br />
doğudan batıya hem de batıdan doğuya<br />
ticaret yolları üzerinde konumlanmasının<br />
bir diğer dikkat çeken nokta olduğunu<br />
ifade etti. Bu değerlerin, coğrafyanın<br />
gastronomi zenginliğini oluşturan temelleri<br />
oluşturduğunu anlatan Baloğlu, “Dolayısıyla<br />
bugün bizim etnik azınlık dediğimiz ama<br />
geçmişte bölgedeki sosyal kültürün<br />
oluşmasına sebep olan insan topluluklarına<br />
ait yemek çeşitliliği,bugün Malatya’nın çok<br />
zengin bir mutfak kültürü mirasına sa<strong>hi</strong>p<br />
olmasına alt yapı oluşturuyor. Bu şehrin<br />
yörelerindeki mutfak kültürü zenginliği,<br />
aslında ıskalanmaması gereken ve bu<br />
ülkenin önemli bir lezzet durağı olacağına<br />
delalaet. Hatta delalet olmayı bir kenara<br />
bırakın, zaten fiilen içinde yaşadığımız<br />
bir durum. Dolayısıyla Malatya’yı<br />
değerlendirmek lazım.” diye konuştu.<br />
“Profesyoneller, mülki idarecilere<br />
danışmanlık vermeli”<br />
Alparslan Baloğlu, sözlerinin devamında bu<br />
türlü organizasyonlar için artık profesyonel<br />
birtakım dokunuşların olması gerektiğine<br />
vurgu yaptı. Devlet ve devlet kademesindeki<br />
bürokratlar ve teknokratlarla projeye<br />
omuz vermenin çok iyi niyetli bir<br />
davranış olduğunu dile getiren Baloğlu<br />
sözlerine şöyle devam etti: “Buna karşın<br />
organizasyonun profesyonelce yapılması<br />
Malatya’yı ve Malatya’nın hak ettiği yeri<br />
biraz daha yükseltecektir. Gastronomi<br />
son yıllarda bütün dünyada olduğu gibi<br />
ülkemizin de parlayan yıldızı. Tabii ki bu ilgi<br />
etrafında bilgiden kaynaklanan donanım<br />
sa<strong>hi</strong>bi insanların da oluşmasına sebep<br />
oldu. Gerçekten çok değerli insanlar var<br />
ve bu profesyoneller Malatya gibi hem<br />
ticaret yollarının hem de göçer yollarının<br />
kesiştiği ve çok zengin mutfak kültürüne<br />
sa<strong>hi</strong>p şe<strong>hi</strong>rlerin mülki idarecilerine<br />
danışmanlık vermeliler. Bu profesyonel<br />
destek, emin olun onları çok daha yukarı<br />
taşıyacak. Nitekim bunun örnekleri başka<br />
şe<strong>hi</strong>rlerimizde yaşandı. Malatya’nın da bu<br />
anlamda profesyonel danışmanlık desteğine<br />
kesinlikle ihtiyacı var. Bence bu konu valilik<br />
nezdinde bir toplantı masasına yatırılmalı.<br />
Çünkü bu denli kendine özgü, yöreye özgü<br />
ürün Türkiye’nin çok az yöresindeki çok az<br />
yerleşim bölgesinde bulunabilir. Malatya<br />
çok şanslı, bu şansını giderek yükseltmek<br />
neredeyse mecburiyetinde. Bu devlet<br />
büyüklerinin devleti temsil eden mülki<br />
erkanın buradaki en önemli görevlerinden<br />
biri olsa gerek diye düşünüyorum."<br />
Saygı: “Önümüzdeki yıl uluslararası<br />
platforma taşıyacağız”<br />
Malatya Gastronomi Turizmi Tanıtım<br />
Derneği Başkanı ve Tari<strong>hi</strong> Hacıbaba<br />
Et Lokantası’nın sa<strong>hi</strong>bi Mehmet Zeki<br />
Saygı, şenliğin hava şartların gölgesinde<br />
umulandan çok daha güzel geçtiğini dile<br />
getirdi. Geçtiğimiz yıl 22 kamu kurumunun<br />
desteğiyle gerçekleşen organizasyonun<br />
bu yıl şehrin tüm kamu kuruluşları ve özel<br />
sektör temsilcilerince sa<strong>hi</strong>plenildiğini<br />
belirten Saygı, “Şenliğimiz çok verimli<br />
ve faydalı geçiyor. İnşallah önümüzdeki<br />
yıl bu şenliği uluslararası bir platforma<br />
taşıyacağız. Bu vesile ile Malatya’mızın<br />
zenginliklerini ortaya çıkarmak istiyoruz.<br />
Şehrimize Allahı verdiği çok nadide<br />
güzellikler var. Nemrut ve Arslantepe,<br />
UNESCO başarılarıyla bunların başında<br />
geliyor. Meyvelerimiz çok kaliteli.<br />
Gastronomide bulgurdan 80 çeşit köfte<br />
yapıyoruz. Bunlara ilave olarak çok güzel<br />
fırın yemeklerimiz, ev yemeklerimiz ve<br />
kahvaltı çeşitlerimiz mevcut. Keşfedilmeyi
82<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Mehmet Zeki Saygı Halil İbra<strong>hi</strong>m Kılıç Alparslan Baloğlu Süleyman Dilsiz<br />
bekleyen bu zengin mutfağı Türkiye’nin ve<br />
dünyanın kamu oyuna sunmak istiyoruz.”<br />
dedi.<br />
Kılıç: “Şehrimize dört mevsim yerli<br />
ve yabancı turist çekmek istiyoruz”<br />
Malatya Gastronomi Turizmi Tanıtım<br />
Derneği Başkan Yardımcısı Halil İbra<strong>hi</strong>m<br />
Kılıç, Malatya Kayısı Çiçeği Festivali ile<br />
şehrin yemek kültürünü, tarih ve turizmini<br />
tanıtmayı hedefledikelrini söyledi. Kentin<br />
dünya kayısı üretiminin yüzde 75’ini<br />
karşıladığını ve dünyanın kayısı başkenti<br />
olduğunu hatırlatan Kılıç, “Bildiğiniz gibi<br />
yaz aylarında kayısı festivali yapıyoruz.<br />
Ama bizim amacımız kayısıyı dört mevsime<br />
yaymak. Kayısı Çiçeği Şenliği’nin de asıl<br />
çıkış noktası bu olmuştur. Geçtiğimiz yıl<br />
pandemi koşullarında şenliğimizin ilkini<br />
düzenledik ve bu işin tutacağını gördük.<br />
Etkinliğimize geçen sene büyükşe<strong>hi</strong>r<br />
belediyesi, üniversiteler ve sivil toplum<br />
kuruluşları destek verdi. Bu yıl ise, Malatya<br />
Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi ev sa<strong>hi</strong>pliğinde ve<br />
yine diğer kamu kurum ve kuruluşların<br />
destekleriyle devam ediyoruz. Bu sene<br />
etkinlik içeriğimizi daha da zenginleştirerek<br />
birtakım sportif faaliyetleri de da<strong>hi</strong>l ettik.<br />
Hedefimiz, Malatya’ya dört mevsim yerli ve<br />
yabancı turist çekmek.” dedi.<br />
Aynı zamanda Malatya Yemek ve Sofra<br />
Kültürü kitabının da yazarı olan Kılıç,<br />
“Yaş ve kurutulmuş olarak gerek yurt içi<br />
gerekse yurt dışı satışlarıyla şe<strong>hi</strong>r ve ülke<br />
ekonomisine ciddi katkılar sağlayan kayısıyı<br />
artık değişik noktalarda da görmek istiyoruz.<br />
Sadece kuru kayısı, kayısı döneri ve değişik<br />
çerez kültüründen ziyade kayısının girdiği<br />
tat çeşitliliğini artırmak istiyoruz. Çikolatalı<br />
kayısı ve kayısı çekirdeğinden yapılmış<br />
kurabiyeler gibi işlenmiş gıda kategorosinde<br />
yavaş yavaş mutfak sanayine girmesi için<br />
çaba sarf ediyoruz. Bunu yapan firmalarımız<br />
var. İnanıyorum ki, iç ve dış turizmi<br />
hareketlendirdiğimizde kayısı ile ilgili<br />
mutfak, kayısı çerez kültürümüz biraz daha<br />
yaygınlaşacak.” şeklinde konuştu.<br />
Dilsiz: “Malatya, vegan mutfak<br />
avantajını iyi kullanmalı”<br />
Yemek Kitapları Yazarı ve Gasronomist<br />
Süleyman Dilsiz, şenlik kapsamında<br />
Turgut Özal Üniversitesi’nde ‘Dünyada<br />
Gastronomi Trendleri ve Yeni Türk<br />
Mutfağını Oluşturmak’ başlıklı bir sunum<br />
gerçekleştirdi. Malatya mutfağının küresel<br />
markalaşma yolculuğunda, reçeteler<br />
üzerinden geliştirilen ürünlerin önemli<br />
bir basamak oluşturacağını ve özellikle<br />
vegan mutfağın bu gelişimde belirleyici bir<br />
rol üstleneceğini anlatan Dilsiz, “Malatya<br />
özellikle bulgur esaslı doğal yeşillikleri,<br />
çeşitli ağaç yaprakları ve otlarıyla öne<br />
çıkması gereken bir havza. Bölge genelinde<br />
köfte ve sarma olarak 46 adet vegan<br />
damağına <strong>hi</strong>tap eden bir ürün çeşitliliği<br />
görüyoruz. Vegan mufağın Türkiye ve<br />
dünyada en fazla talep gördüğü bu dönemde<br />
Malatya’nın bu rekabetçi avantajı çok iyi<br />
değerlendirmesi gerekiyor.” dedi.<br />
Bu süreçte birçok ilde olduğu gibi<br />
Malatya’nın da gastronomik değerlerinin ev<br />
tipi üretimden restoran modeline geçmesi<br />
gerektiğine işaret eden Dilsiz, “Evde<br />
pişirilen geleneksel tatların standardize<br />
edilerek ticarileştirilmesi, evden çok turiste<br />
<strong>hi</strong>tap eden değerlere dönüşümü inanıyorum<br />
ki şehrin gastronomi turizmi ekonomisine<br />
de büyük katkı sağlayacaktır.” dedi.<br />
Dilsiz ayrıca Malatya gastronomisinin<br />
tanıtımdan çok standardizasyon sorunu<br />
yaşadığına dikkat çekti. Organizasyonun<br />
sürdürülebilirliği için toplum temelli katılım<br />
alt yapısının oluşturulmasının altını çizen<br />
Dilsiz sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyada<br />
markalaşma sürecini tamamlamış başarılı<br />
gastronomi festivallerini incelediğimde,<br />
gastronominin doğru ellerce yönetilmesi, bu<br />
olgunun yemek içmekten ibaret olmayıp bir<br />
kültür olarak ele alınması ve hatta küresel<br />
ölçekte yerel gastronomik değerlerin yeme<br />
içme profesyonellerinden çok profesyonel<br />
organizasyon şirketlerince organize<br />
edilmesinin hayati bir önem taşıdığını<br />
görüyorum. Malatya da bu kriterleri göz<br />
önünde bulundurarak hareket ederse çok<br />
daha hızlı gelişme kaydedecektir.”
84<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
LE CORDON BLEU <strong>2022</strong><br />
GASTRONOMI TRENDLERI’NE<br />
‘KADIN ÜRETICI’ DAMGASI<br />
Le Cordon Bleu, <strong>2022</strong> Gastronomi Trendleri’ni 10. yılın ışığında ve ‘Bir Sofra’ temasıyla buluşturdu.<br />
Bu yıl beşincisi düzenlenen etkinliğe Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yaşayan küçük ölçekli kadın<br />
üreticiler damga vurdu.<br />
Le Cordon Bleu, 10. kuruluş yılı<br />
ışığında ünlü mezun şefleri ve<br />
sektörün kanaat önderleriyle birlikte,<br />
<strong>2022</strong> gastronomi trendlerini “Bir Sofra”<br />
teması altında buluşturdu. 15 Mart<br />
<strong>2022</strong>’de Fransız Sarayı’nda yapılan 5.<br />
Gastronomi Trendleri toplantısının ilk<br />
bölümünde Le Cordon Bleu mezunları,<br />
farklı mutfak kültürleri ile zenginleşmiş<br />
coğrafyamızda, bu birlikteliğin kendi<br />
mutfaklarına nasıl ilham verdiğini<br />
paylaştı. İkinci bölümde ise, Le Cordon<br />
Bleu öğrencileri, yurdun dört bir yanından<br />
küçük ölçekli kadın üreticiler ile beraber<br />
gerçekleştirdikleri 8 Mart Dünya Kadınlar<br />
Günü projelerini konuklara anlattı.<br />
2012 yılında Özyeğin Üniversitesi’nin<br />
çatısı altında açılan Le Cordon Bleu-<br />
İstanbul’un düzenlediği toplantıda;<br />
farklı mutfak kültürlerinin birbirine<br />
ilham vererek insanları yakınlaştırması<br />
ve Türk mutfağının zenginliği anlatıldı.<br />
Ayrıca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />
projesi kapsamında, Türkiye’nin farklı<br />
coğrafyalarında yaşayan küçük ölçekli<br />
kadın üreticiler ile kültür paylaşımı yapan<br />
genç öğrenciler de onların <strong>hi</strong>kayelerinden<br />
ilham alarak bu zenginliğin başka bir<br />
boyutunu misafirlere lezzetli reçeteleri ile<br />
sundu.<br />
Tüysüzoğlu: “Güçlenen mutfak<br />
mirasımıza dikkat çekmek istedik”<br />
Le Cordon Bleu mezunu ünlü şeflerin<br />
ve gastronomi alanında uzmanların<br />
katıldığı toplantının açılış konuşmasını<br />
yapan Özyeğin Üniversitesi Le<br />
Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne<br />
Ertan Tüysüzoğlu, “Bu sene 5.sini<br />
gerçekleştirdiğimiz Gastronomi<br />
Trendleri etkinliğimizde, farklı coğrafi,<br />
kültürel ve etnik unsurların birlikteliği<br />
ile güçlenen mutfak mirasımıza<br />
dikkat çekmek istedik. Bu nedenle<br />
farklı kültürlerden beslenen ve bunu<br />
mutfaklarına yansıtan dört mezunumuzu<br />
davet ettik. Diğer yandan, bu zenginliğin<br />
daha sonraki nesillere aktarılabilmesi<br />
için kadınüreticiden.com platform<br />
kurucularından Kübra Yüzüncüyıl<br />
ile küçük ölçekli üretici kadınlar ve<br />
öğrencilerimizi bir araya getiren bir proje<br />
geliştirdik. Üretici ablalarımızla tanışan<br />
öğrencilerimiz onların <strong>hi</strong>kayelerinden<br />
ilham alarak, onların ürünleri ile<br />
harika reçeteler hazırladı. Bir sofrada<br />
buluşmanın güzelliğini çok yönlü olarak<br />
yaşadık ve misafirlerimize yaşattık.” dedi.<br />
Tarımsal üretimde kadın eli<br />
Etkinliğin ikinci bölümünde söz<br />
alan kadınüreticiden.com platformu<br />
kurucusu Araştırma Görevlisi Kübra<br />
Yüzüncüyıl ise küçük ölçekli üretici<br />
kadınları destekleyerek alternatif bir<br />
beslenme biçimi oluşturulabileceğine<br />
dikkat çekerek, “Doğaya dost üretim<br />
yapan küçük ölçekli kadın üreticiler<br />
ata tohumlarına, geleneksel tarım<br />
metotlarına ve bitkiyi koruma<br />
yöntemlerine ilişkin bilgiyi sözlü tarih<br />
yöntemiyle nesilden nesile aktarıyor. Kâr<br />
amacı gütmeyen dayanışma platformu<br />
kadınüreticiden.com tarımsal emeği en<br />
çok veren kadınlara destek olmak için<br />
çalışıyor, küçük ölçekli üretici kadınları<br />
gıda güvencesinin teminatı olarak<br />
görüyor.” dedi.
UYKUNUN<br />
Doğa her zaman oak noktamızdı, aık bu görevimizi en ileriye taşıyoruz.<br />
Boyteks’in canlı haklarına saygılı ve çevre dostu yaklaşımı sayesinde, vegan<br />
yatak kumaşı insanlara, gezegene veya hayvanlara zarar vermeden daha<br />
iyi bir uyku oamı meydana getirmek için tasarlanmıştır.<br />
BOYTEKS TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 1. O.S.B. 8. Cad. No: 60 38070 Kayseri/TÜRKİYE T. 0 352 222 0588 F. 0352 322 0589
86<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
ERKEN HASAT LEZZETI,<br />
ANADOLU SOFRASI’NA TAŞINDI<br />
Olivoyage Zeytinyağları’nın kurucusu Oya Zingal ve Anadolu’nun geleneksel yemeklerini orijinal<br />
reçeteleri ile yaşatan Sade Beş Denizler’in kurucularından Şef Deniz Şa<strong>hi</strong>n, ölmez ağacın eşsiz<br />
lezzetini Anadolu Sofrası’na taşıdı. “Anadolu Sofrası’nda İlk Hasat Lezzetleri” etkinliğinde gastronomi<br />
dünyasının önemli isimleri bir araya geldi.<br />
Geyikli Bölgesi’nin önde gelen<br />
zeytinyağı üreticilerinden<br />
Olivoyage Zeytinyağları<br />
markasının kurucusu Oya Zingal ve<br />
Anadolu’nun geleneksel yemeklerini<br />
orijinal reçeteleri ile yaşatan Sade Beş<br />
Denizler’in kurucularından Şef Deniz<br />
Şa<strong>hi</strong>n, ölmez ağacın eşsiz lezzetini<br />
Anadolu Sofrası’na taşıdı. Oya Zingal<br />
ve Deniz Şa<strong>hi</strong>n’in ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />
Sade Beş Denizler Nişantaşı’nda<br />
23 Mart’ta gerçekleşen “Anadolu<br />
Sofrasında İlk Hasat Lezzetleri”<br />
etkinliğinde gastronomi dünyasının<br />
önemli isimleri bir araya geldi.<br />
Geleneksel lezzetlerin sunulduğu bu<br />
özel sofrada konuklar Anadolu’nun sır<br />
lezzetlerinin <strong>hi</strong>kayelerini mutfak kültürü<br />
araştırmacısı ve yazar Adnan Şa<strong>hi</strong>n’den<br />
dinlediler.<br />
Şef Deniz Şa<strong>hi</strong>n’in si<strong>hi</strong>rli dokunuşları<br />
ve Olivoyage İlk Hasat Filtresiz Natürel<br />
Sızma Zeytinyağı ile hazırlanan Anadolu<br />
Sofrasında; Acuka, Çerkes tavuğu,<br />
Fellah köftesi, Teretür, Limonlu<br />
beyinli gerdan, Çağla piyazı, Yoğurtlu<br />
taze bakla, Lahanada midye salma,<br />
Zeytinyağlı enginarlı yaprak sarma,<br />
Dil söğüş, Yer fıstıklı fırında enginar,<br />
Düşük ısıda pişmiş Kırklareli kuzusu ve<br />
Vakfıkebir tereyağı ile lezzetlendirilmiş<br />
Anadolu buğdayları ile pilav servis<br />
edildi.<br />
Anadolu sofrasına Olivoyage’dan<br />
si<strong>hi</strong>rli dokunuş<br />
Şef Deniz Şa<strong>hi</strong>n’in hazırladığı, profesyonel<br />
mutfaklarda görmeye pek alışık<br />
olmadığımız, Anadolu’nun dört bir<br />
köşesinden geleneksel lezzetler, bu kez<br />
Ekim ayının ilk haftalarında elle toplanan<br />
organik zeytinlerden elde edilen Olivoyage<br />
Erken Hasat Natürel Sızma Zeytinyağı’nın<br />
sağlıklı ve leziz dokunuşuyla taçlandı.<br />
Resmi coğrafi işaret onayını alan Çanakkale<br />
Geyikli bölgesine özgü Geyikli Zeytinyağı<br />
markası Olivoyage ile Türkiye’yi dünyada<br />
temsil edecek bir marka olma hedefinde<br />
olduklarını belirten Oya Zingal, Türkiye’nin<br />
çok kültürlü ve zengin mutfak kültürünü öne<br />
çıkaran özel projeler geliştirmenin mutluluk<br />
verici olduğunu söylüyor. Oya Zingal, “<br />
Zeytin benim için büyük bir aşk ve birlikte<br />
değer üreteceğimiz, işini aşkla yapan Türk<br />
gastronomisinin önemli isimleri ile özgün<br />
projelere imza atmaya devam edeceğiz.<br />
Anadolu’nun zengin mutfak kültürüne saygı<br />
dolu bir selamlama niteliğinde olan bu özel<br />
gecenin bir parçası olduğumuz için çok<br />
mutluyum” dedi.<br />
Şa<strong>hi</strong>n: “Olivoyage Anadolu<br />
Soframızı taçlandırdı”<br />
Anadolu’nun eşsiz lezzetlerinin orijinal<br />
reçeteleriyle profesyonel mutfak<br />
koşullarına uygulanarak yaşatıldığı Sade<br />
Beş Denizler’in kurucularından Şef Deniz<br />
Şa<strong>hi</strong>n “Türkiye, tek başına ne sıradan<br />
bir Avrupa ne Orta Doğu ve ne de bir<br />
Akdeniz ülkesi. Türkiye, aynı anda Avrupalı,<br />
Balkanlı, Karadenizli, Kafkasyalı, Orta<br />
Doğulu özellikleri taşıyan yegâne özgün<br />
ülke konumunda.” diyor. Pişirdiği özün<br />
yemekler ile Beş Denizler Coğrafyası’nın<br />
lezzet sırlarına yolculuk yaptıran Şa<strong>hi</strong>n,<br />
mutfağında kullandığı hemen hemen tüm<br />
malzemeleri yerinden, yöresinden ve yerel<br />
üreticilerden temin ediyor. Türkiye’nin<br />
farklı bölgelerinden gelen zeytin yağlarını<br />
zaman zaman denediğine değinen Deniz<br />
Şa<strong>hi</strong>n Geyikli bölgesinin zeytinyağlarının<br />
bir başka olduğunu düşünüyor. ”Bu akşam<br />
Anadolu Sofrası başlığı ile çok özel bir<br />
menü oluşturduk. Olivoyage’ın İlk Hasat<br />
Filtresiz Natürel Sızma Zeytinyağı bu<br />
özel lezzetlere mükemmel bir dokunuş<br />
oldu. Mutfak geleneğimize saygıda kusur<br />
etmemek en önemli odağım. Her zaman<br />
“gerçek” ve “saf “ ürünler ile pişirmekten<br />
yanayım. Oya hanımın özenli üretimi olan<br />
Olivoyage ile buluşmaktan bu sebeple de<br />
çok memnunum.” dedi.
88<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
<strong>2022</strong> KAHVE FESTIVALLERI<br />
TAKVIMI BELLI OLDU<br />
Etkinlik endüstrisinde nitelikli ve ses getiren projelere imza atan Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne’in <strong>2022</strong><br />
Festival takvimi belli oldu. Türkiye’nin marka festivali Coffee Festivaller bu yıl Bodrum, İzmir,<br />
Diyarbakır, Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilecek.<br />
Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne tarafından<br />
düzenlenen ve Türkiye’nin<br />
marka festivali konumunda<br />
bulunan kahve festivalleri<br />
kapılarını kahveseverlere açmaya<br />
hazırlanıyor. İlk Coffee Festival 6-7-8<br />
Mayıs tarihleri arasında Zai Bodrum’da<br />
kapılarını kahveseverlere açacak.<br />
Ardından 27-28-29 Mayıs’ta İzmir’de,<br />
3-4-5 Haziran’da Diyarbakır’da, 23-<br />
24-25 Eylül’de Ankara’da, 6-7-8-9<br />
Ekim’de de İstanbul’da Coffee Festival<br />
gerçekleştirilecek.<br />
İlk durak, Bodrum<br />
Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne Başkanı Alper<br />
Sesli, pandemiyle birlikte en çok zarar<br />
gören sektörlerin başında etkinlik<br />
sektörünün geldiğini belirterek, “Turizm<br />
ve etkinlik sektörü çok zor günler<br />
geçirdi. Pandemiyle birlikte sektörlerin<br />
de, bireylerin de alışkanlıkları değişti.<br />
Bu dönemi çok iyi değerlendirdik, çok<br />
çalıştık. Yeni ve yenilikçi festivallerle<br />
sektörü daha da geliştiriyoruz.<br />
Etkinlik endüstrisinde yine büyük fark<br />
yaratacağımız festivallerimiz için geri<br />
sayım başladı. Coffee Festivaller kahve<br />
endüstrisinde dünyanın en büyük life<br />
style etkinliği olarak kabul ediliyor.<br />
Bodrum, İzmir, Ankara, Diyarbakır ve<br />
İstanbul’da şimdiden heyecan dorukta”<br />
dedi.<br />
Yeni döneme uzun zamandır soluksuz<br />
çalıştıklarını da vurgulayan Sesli,<br />
“İlk durağımız Bodrum olacak. 6-7-<br />
8 Mayıs’ta Zai Bodrum’da olacağız.<br />
Ziyaretçilerimizi sürpriz etkinlikler ve<br />
çok zengin bir program bekliyor. Her<br />
festivali belli bir konsept kapsamında<br />
gerçekleştirerek kahvenin sınırsız<br />
dünyasında yenilikçi açılımlar yapıyoruz.<br />
Nitelikli kahve etrafında markaları<br />
ve katılımcıları ağırlayacağız. Bu yıl<br />
tüm kahve festivallerimizle 150 bin<br />
kişiye ulaşmayı hedefliyoruz.” şeklinde<br />
görüşlerini dile getirdi.
www.mono<strong>tech</strong>.com.tr<br />
Mono<strong>tech</strong>OtelEkipmanlari<br />
mono<strong>tech</strong>_acik_bufe
90<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
MDD’nin yeni Başkanı, Alparslan Baloğlu<br />
Mutfak Dostları Derneği,<br />
17. olağan genel kurulunu<br />
geçtiğimiz günlerde<br />
gerçekleştirdi. <strong>2022</strong>-24<br />
döneminde Alparslan<br />
Baloğlu yönetim kurulu<br />
başkanı olarak görev<br />
yapacak. Derneğe başkanlık<br />
yapmanın büyük bir<br />
sorumluluk olduğunu belirten Baloğlu, “Altın Kaşık Gastronomi<br />
Ödülleri, Netkent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi iş<br />
birliğinde hayata geçirilen Gastronomi ve Mutfak Kültürü Sertifika<br />
Programları gibi süregelen projelerimizin yanı sıra mutfak<br />
kültürümüzü destekleyen ve farkındalık odaklı yeni projeleri<br />
hayata geçireceğiz. Yeni yönetim kurulumuz ilk etapta, mutfak<br />
değerlerimizi öne çıkaracak envanter çalışmaları ve Mutfak<br />
Dostları Derneği bünyesindeki çok değerli isimlerin katkıları ile<br />
hayata geçirilecek süreli bir yayın projesi üzerinde çalışmalara<br />
başladı.” dedi. MDD’nin yeni yönetim kurulundaki diğer isimler<br />
ise şöyle gerçekleşti: Başkan Yardımcıları Başar Eryöner, Esin<br />
Sungur, Genel Sekreter Nazlı Kalmuk, Sayman Oya Emerk,<br />
Üyeler; Defne Ertan Tüysüzoğlu, Murat Güllü, Selda Ayşe Güleç,<br />
Sema Targıt Akbaşak, Ülkü Kahraman.<br />
Seğmen’den<br />
probiyotikli<br />
reçeller<br />
Probiyotik, vücutta sindirim sisteminde doğal olarak yer alan, sağlık<br />
üzerine faydalı etkilerde bulunan bir canlı mikrobiyal gıda unsurudur. Mide<br />
ve bağırsak florasındaki dengeyi koruyan probiyotik bakteriler, bağışıklık<br />
sistemini güçlendirir. Sindirim sistemi enfeksiyonlarının önlenmesi,<br />
antikansorojen ve antialerjik özellikleri, sinir sistemini rahatlatıcı etkisi<br />
ile bilinen probiyotik, artık Seğmen Reçellerinde. Vitamin üretimi,<br />
minerallerin emilimi, sindirim enzimlerinin üretimi konusunda birçok<br />
faydası bulunan probiyotik reçeller ile hem ağzınızı tatlandıracak hem de<br />
sağlığınızı koruyacaksınız. Seğmen kalitesi ile üretilen probiyotik kayısı<br />
reçeli, probiyotik çilek reçeli ve probiyotik karadut reçeli “Clean label-temiz<br />
etiket” prensibine uygun olarak üretilmiştir. Kahvaltıda severek yediğiniz<br />
Seğmen Reçellerini probiyotik formunda tercih ederek gün boyunca daha<br />
aktif olun. Seğmen probiyotik reçeller; kimyasal koruyucu, glikoz, sitrik<br />
asit, kıvam verici, renklendirici ve aroma verici içermez. Restoranlar,<br />
kafeler, oteller, yurtlar ve diğer işletmeler; müşterilerinizi Seğmen<br />
probiyotik reçellerin kalitesi ile buluşturun, markanızın kalitesini en iyi<br />
şekilde yansıtın.<br />
Pastacılık ustalarına özel<br />
bitkisel susuz yağ<br />
Orkide Vista<br />
Sıvı yağ, zeytinyağı,<br />
margarin, pastacılık<br />
ve endüstriyel yağ<br />
ürünleriyle sektörde en<br />
geniş ürün çeşitliliğine<br />
sa<strong>hi</strong>p olan Orkide,<br />
geleneksel pastacılık<br />
ürünlerinin üretiminde<br />
üstün performansı ve<br />
zengin ürün çeşitliliğiyle<br />
pastacı ustalarına<br />
yönelik çözümler<br />
sunuyor. Pastadan böreğe, poğaçadan boyoza, baklavadan<br />
kruvasana uzanan hamur işi ve tatlıların yapımında temel<br />
bileşen olan pastacılık yağlarında zengin ürün çeşitliliğine sa<strong>hi</strong>p<br />
olan Orkide; pasta ustalarına reçetelerini uygularken, doğru<br />
yağ seçiminde kolaylık sağlıyor. Sıcak tüketilen hamur işlerinin<br />
olmazsa olmaz yağı Orkide Vista; özellikle boyoz, kol böreği,<br />
serpme börekler, milföy, kuru poğaça, boyoz gibi enfes lezzetler<br />
için pastacılık ustaları tarafından tercih ediliyor. Kıvamı ve esnek<br />
yapısı ile hamurun merdaneleme işlemine karşı dayanıklılığını<br />
artıran Orkide Vista, tur verilerek açılan tüm hamur çeşitlerinde<br />
turlar arasında dinlendirmeye gerek kalmadan hamurun<br />
kolayca şekil almasını sağlar. Hamurun açılırken yırtılmasını<br />
önler. %100 bitkisel susuz yağ olarak üretilen Orkide Vista ile<br />
hazırlanan ürünler, sıcak ortamda saklandığı takdirde uzun süre<br />
tazeliğini korur. Dondurulmuş milföy üretiminde de yüksek bir<br />
performans ile kullanılabilir.<br />
Elite World<br />
Otelleri’ne<br />
yeni Mutfaklar<br />
Koordinatörü<br />
Türkiye’nin yerel otel<br />
zinciri Elite World Hotels’in<br />
Mutfaklar Koordinatörü<br />
Mehmet Uzunöz oldu. Kariyer<br />
hayatına 1991 yılında Swiss<br />
Hotel’de başlayan Uzunöz,<br />
ardından sırasıyla Four<br />
Seasons Hotel, Mövenpick<br />
İstanbul, Sait Halim Paşa<br />
Yalısı, Ramada Plaza Hotel,<br />
Hilton Dalaman Golf Resort’ta Excutive Chef, D-ream Restaurant<br />
Entertainment and Management’ta Mutfaklar Koordinatörü oldu.<br />
Türkiye Milli Aşçılar Takımı ilk kurucu üyesi de olan Mehmet Uzunöz,<br />
Londra, Moskova, Mısır (Ka<strong>hi</strong>re, Sharm El Sheikh), San Francisco,<br />
Los Angeles, Paris, Dubai, Meksika, Malta, Almanya, İtalya, Dubai,<br />
Katar, Suudi Arabistan, Bahreyn gibi dünyanın dört bir yanında<br />
Türk mutfağının tanıtımına katkıda bulunmak için birçok farklı<br />
etkinlik ve organizasyonlara da katıldı. Ayrıca yerli ve yabancı yemek<br />
yarışmalarında 85’in üzerinde madalya, kupa ve ödül kazandı. Uzunöz<br />
aynı zamanda Avrupa Aşçılar Birliği, Dünya Aşçılar Konfederasyonu<br />
WACS, Anadolu Halk Mutfağı Platformu, Yaratıcı Türk Mutfağı<br />
Platformu, Unesco tarafından desteklenen IOV’nin Mutfak Kültürleri<br />
Araştırma Grubu, İstanbul Profesyonel Aşçılar Derneği, Mutfak<br />
Profesyonelleri Derneği Yönetim Kurulu üyeliği, Avrasya Aşçılar<br />
Derneği ve Tüm Aşçılar Federasyonu’nda da kurucu ve yönetim<br />
kurulu üyeliği görevini yürütüyor.
92<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Fairmont<br />
Quasar<br />
Istanbul’a<br />
yeni Executive<br />
Chef<br />
Fairmont markasının Türkiye’deki ilk<br />
oteli olan Fairmont Quasar Istanbul’a<br />
Executive Chef/Başaşçı olarak<br />
Ercan Yamantürk atandı. Yiyecek-içecek sektöründe 27 yılık<br />
bir deneyime sa<strong>hi</strong>p olan Ercan Yamantürk, kariyerine Çırağan<br />
Palace Kempinski’de komi olarak başladı. Ardından Four Seasons<br />
Sultanahmet’te çalışmaya başlayan Yamantürk, tekrar Çırağan<br />
Palace Kempinski’ye geçerek burada Chef de Cuisine pozisyonuna<br />
yükseldi. Daha sonra Four Seasons Bosphorus’a Executive Sous<br />
Chef olarak atanan Ercan Yamantürk son olarak Shangri-La<br />
Istanbul’da Executive Chef olarak görev aldı. Yamantürk, Fairmont<br />
Quasar Istanbul’un yeni Executive Chef’i olarak Ukiyo, Aila ve<br />
Stations restoranın yanı sıra otelin ziyafet menülerine de yepyeni<br />
dokunuşlar katıyor. Lezzeti kadar görselliğiyle de öne çıkan<br />
tabaklar oluşturmaya ve yöresel lezzetleri modern sunumlarla<br />
birleştirmeye özen gösteren Yamantürk, mutfağında organik, yerel<br />
ve taze ürünlerin kullanımına önem veriyor.<br />
Nostalji rüzgarı estirecek<br />
Galataport İstanbul, eski gelenekleri<br />
günümüze taşıyan “Nostalji İstanbul”<br />
etkinliğini Ramazan ayı boyunca<br />
şehrin tari<strong>hi</strong> semti Karaköy’de<br />
hayata geçiriyor. 2 <strong>Nisan</strong>-1 Mayıs<br />
tarihleri arasında düzenlenecek olan<br />
etkinlik, tari<strong>hi</strong> 1848’e uzanan şehrin<br />
en eski saat kulesi Tophane Saat<br />
Kulesi ile taçlanan Müze Meydanı’nı<br />
merkezine alarak Galataport<br />
İstanbul’un tamamına yayılacak.<br />
Etkinlikler kapsamında stantlar,<br />
lezzetler, söyleşiler, atölye çalışmaları<br />
ve konserler ile İstanbul kültür ve<br />
gelenekleri, 7’den 70’e Galataport<br />
İstanbul’un tüm misafirleriyle ücretsiz<br />
olarak buluşacak. Galataport İstanbul<br />
Pazarlama ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali,<br />
“Tarih, kültür ve doğal güzellikler açısından dünyanın en özel<br />
noktalarından biri olan Karaköy’de bulunan Galataport İstanbul,<br />
kısa zamanda yaşamın her alanına dokunan, kültürleri buluşturan<br />
ve herkesi kucaklayan bir mahalle oldu. Ramazan ayı boyunca<br />
sürecek Nostalji İstanbul’da da tüm misafirlerimizi İstanbul’un<br />
eski dokusu, gelenekleri ve çok katmanlı kültürünü yansıtan<br />
etkinliklerimize bekliyoruz” dedi.<br />
Hatay’ı Dubai yapmak için<br />
harekete geçtiler<br />
İstanbul Hatay Dernekler Federasyonu’nun 2. Olağan<br />
Kongresi’nde Hatay’ın turizmde dünyanın 2. Dubai’sine<br />
dönüştürmek için harekete geçme kararı alındı. Belediyeler,<br />
sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasının da desteğiyle<br />
başlatılacak çalışmalarla gastronomisi, doğası, plajları, tari<strong>hi</strong><br />
eserleriyle medeniyetlerin buluşma noktası Hatay’a 12 ay<br />
boyunca turist çekilmesi hedefleniyor. Projeyi ise Antakya<br />
Belediye Başkanı İzzettin Yılmaz ile Ulusal İktisadi Düşünce<br />
Kuruluşu (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu yürütecek. Planlı<br />
çalışmayla Hatay’ın turizmde dünyanın önde gelen şe<strong>hi</strong>rlerden<br />
birine dönüşebileceğini belirten Niziplioğlu,“Biz de bu konuda<br />
atağa geçiyoruz ve belediyeler, STK’lar ve Hatay’ın önde gelen<br />
firmalarıyla Hatay için çalışmalarımızı başlatıyoruz” dedi.<br />
Gastronominin emekçi kadınları<br />
Jumbo sofrasında buluştu<br />
İstihdamdan ürün<br />
çizgisine ve pazarlama<br />
mesajlarına kadar her<br />
alanda cinsiyet eşitliğine<br />
öncelik veren Jumbo,<br />
geçtiğimiz yıl hayata<br />
geçirdiği “Tersi Mümkün”<br />
projesini, bu sene Dünya<br />
Emekçi Kadınlar Gününe<br />
özel bir organizasyon ile<br />
devam ettirdi. Gastronomi<br />
dünyasında emeği geçen<br />
kadınları, erkek şeflerin pişirdiği yemeklerin yer aldığı özel bir sofrada<br />
ağırlayan Jumbo, kadınların çalışma hayatında ki önemini bir kere daha<br />
gündeme getirdi. Konu yemek yapmak olduğunda ev ve profesyonel<br />
mutfaklara ilişkin hep cinsiyetçi bir yaklaşım olduğunu dile getiren Jumbo<br />
Pazarlama Müdürü Selda Sakaroğlu Solak, bu yanlış konumlamanın<br />
hızla dönüşmesi için sorumluluk üstlendiklerini belirtti. Solak “Geçtiğimiz<br />
sene başlattığımız #TersiMümkün projemiz ile iş dünyasındaki kadınerkek<br />
rakamlarına değindik. Yüzde 69.4 oranında erkeklerin, yüzde 30.6<br />
oranında ise kadınların görev aldığı çalışma hayatında bu rakamların<br />
tersi mümkün olabilir dedik. Bu sene ise gastronomi sektöründe bulunan<br />
kadınların emeğini takdir etmek, içindeki gücü göstermek isteyen<br />
kadınları da teşvik etmek adına farklı bir organizasyon düzenledik. Dünya<br />
Kadınlar Gününe özel birbirinden değerli erkek şefler, kendi elleriyle<br />
sektörümüzün başarılı kadınlarına yemekler hazırladı. Sonra tek bir<br />
masada buluşup, bu lezzetleri paylaştık. İnanıyoruz ki bu organizasyonu<br />
özel kılan da hep beraber olmaktı. Bundan sonrası için bizim sektörümüz<br />
de da<strong>hi</strong>l olmak üzere, her alanda kadın elini daha fazla görmek en büyük<br />
dileğimiz. Jumbo olarak bunu destekleyecek çalışmalar yapmaya devam<br />
edeceğiz” açıklamasında bulundu.
94<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Hatay’ın lezzetleri BigChefs ile<br />
dünyaya açılıyor<br />
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne<br />
giren illeri destekleme kararı alan<br />
BigChefs, medeniyetler beşiği<br />
Hatay’ın özgün lezzetlerini dünyaya<br />
tattıracak. Hatay Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />
Belediyesi iş birliğiyle geliştirilen<br />
projede, 600’ün üzerinde Hatay<br />
lezzeti arasından seçilen tatlar,<br />
BigChefs yorumuyla <strong>2022</strong> ilkbaharyaz<br />
menüsünde yer alacak. Projeyle<br />
hem gastronomi kültürümüzün<br />
bilinirliğinin artırılmasına hem de<br />
yerli üreticilere destek olunacak. BigChefs Kurucu Ortağı Gamze Cizreli<br />
iş birliğiyle ilgili şöyle konuştu: “Yıllarca huzur ve barış içinde yaşayan ve<br />
çok sayıda medeniyete ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan Hatay’ın farklı medeniyetlerden<br />
beslenen zengin ve lezzetli mutfağını, dünyada büyüyen bir zincir olarak<br />
tanıtmak boynumuzun borcuydu. Bu kapsamda Hatay Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />
Belediyesi ile çok değerli bir iş birliğine imza attık. Hatay mutfağından<br />
seçtiğimiz lezzetler, şeflerimiz tarafından yorumlanarak BigChefs <strong>2022</strong><br />
ilkbahar-yaz menüsünde yer alacak. Ayrıca bu eşsiz tatların ihracına katkı<br />
sağlamak için Hatay Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediye Başkanımıza çağrıda bulunduk.<br />
Bu amaç doğrultusunda yurt dışı şubelerimizde de Hatay menüsünden<br />
birkaç ürüne yer vererek başlangıç yapacağız.”<br />
Lucis Initivative yatırımı Market Halls<br />
Oxford Street’te…<br />
Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden<br />
Avantgarde Collection’ı da içinde bulunduran<br />
Lucis Initiative ile İngiltere merkezli Gees Court<br />
Partners; dünyaca ünlü Market Halls projesiyle,<br />
İngiltere’den başlayarak global arenada büyüme<br />
stratejisini sürdürüyor. Pandemi sonrası geniş<br />
çaplı bir renovasyonun ardından yeniden açılan<br />
Market Halls’un Oxford Street şubesi; içinde<br />
yer alan 2 bar ve 8 yaratıcı farklı mutfakla,<br />
ziyaretçilerine benzersiz bir gastronomi deneyimi vadediyor. Türk turizmi<br />
ve gastronomisiyle İngiltere arasında köprü olmayı hedefleyen Lucis<br />
Initiative yatırımı Market Halls ile, pek çok Türk markası da yurtdışına<br />
açılma imkanı bulabilecek. Lucis Initiative Kurucusu İsmet Öztanık,<br />
“Öncelikli amacımız, İstanbul’daki ikonik bir lokasyon dışında Market<br />
Halls’u Türkiye’ye getirmek değil. Türkiye’de ayakları üzerinde duran,<br />
lezzetiyle ve konseptiyle farklılık oluşturmuş markaları; Market Halls<br />
ile beraber İngiltere pazarına sokmak ve Londra’dan başlayarak tüm<br />
gelişmiş pazarlara açılmasını sağlamak amacıyla, marka ortaklıkları<br />
üzerinde çalışıyoruz” dedi.<br />
Çırağan Sarayı Tuğra<br />
Restoran’ın Baş Aşçısı<br />
Emre İnanır<br />
Tari<strong>hi</strong> Çırağan Sarayı’nın<br />
birinci katında büyüleyici<br />
atmosferi ile yer<br />
alan dünyaca üne<br />
sa<strong>hi</strong>p ödüllü Tuğra<br />
Restoran’ın yeni Baş<br />
Aşçısı Emre İnanır oldu.<br />
20 yılı aşkın profesyonel<br />
mutfak deneyimi ile<br />
Türkiye’de ve dünyanın<br />
farklı yerlerindeki lüks<br />
otellerde ve restoranlarda<br />
mutfak şefi olarak<br />
hünerlerini gösteren İnanır, eğitimini Güney Afrika’da bulunan<br />
Prue Leith Culinary Institute & Restaurant akademisinde<br />
modern Fransız pişirme teknikleri üzerine uzmanlık alanında<br />
tamamladı. Aynı zamanda dünyanın en prestijli mutfak<br />
sanatları okullarından Basque Culinary Center’da, gastronomi<br />
dünyasında moleküler mutfak ile ses getiren Ferran Adrià'nın<br />
yardımcı şefliğini yapan Luis Arrufat tarafından modern<br />
teknikler eğitimi aldı. İşine aşık bir şef olan İnanır detaycı ve<br />
araştırmacı kimliği ile gastronomi trendlerini bütünsel çalışma<br />
modeliyle başarılı bir şekilde harmanlıyor. Mutfaktaki mottosu<br />
ise heyecan, detaycılık, takım ruhuna sadık kalarak çalışmak.<br />
Sezona ait yerel lezzetler, sürdürülebilir bir mutfak ve coğrafi<br />
işaretler en hassasiyet gösterdiği başlıklar arasında. Geçmişten<br />
gelen ilhamla geleceğe miras reçeteler bırakmaya çabalayan<br />
şef İnanır şimdi ekibiyle Çırağan Sarayı’nın imza restoranı<br />
Tuğra’da hünerlerini sergileyecek.<br />
Kahveyle başlayanların<br />
doğal terci<strong>hi</strong><br />
Kendi ülkesinin en kaliteli<br />
çekirdeklerini alıp, ülkemiz<br />
damak tadına uygun kavuran<br />
Romm Coffee, kısa sürede<br />
nitelikli kahveseverlerin<br />
ilk terci<strong>hi</strong> olmayı başardı.<br />
Aralarında tek seferlik pratik<br />
paketlerin de bulunduğu 10<br />
farklı çekirdekten oluşan Romm<br />
Coffe seçenekleri, gerçek kahve<br />
tutkunları arasında büyük beğeni<br />
toplayınca, çeşitlerini artırmaya<br />
başladı. Geleneksel demleme<br />
yöntemleriyle modern kahve lezzetlerini birleştiren Romm<br />
Coffee; özenle seçilmiş çekirdekleri ustalıkla kavurarak % 100<br />
doğal lezzetler elde ettiği farklı kahve çeşitleri ile her damak<br />
tadına <strong>hi</strong>tap ediyor. Çekirdeklerin yetiştiği bölgede yer alan<br />
diğer bitkilerin tadını gövdesine saklayan kahve; Romm Coffe<br />
aracılığı ile tatlıdan ekşiye, odunumsudan baharatlıya kadar<br />
farklı tonlarını damaklarda <strong>hi</strong>ssettiriyor.
96<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Park Hyatt Maçka Palas’a<br />
yeni F&B Müdürü<br />
Park Hyatt İstanbul Maçka Palas Oteli’nin<br />
yeni F&B Müdürü Adnan Sarıbal oldu.<br />
Bahçelievler Lisesi ve Erciyes Üniversitesi<br />
Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden<br />
mezun olan Sarıbal, 2009 yılında Horizons<br />
by Marriott Vacation Club, Missouri, ABD’de<br />
mutfak ve yiyecek içecek alanlarında çeşitli<br />
eğitimler aldı. 2011’de Cadillac Jack's<br />
Gaming Resort ABD’de çeşitli görevlerde<br />
bulundu. Kariyerine lüks oteller zincirlerinde<br />
devam eden Sarıbal, 2012’de Çırağan Palace<br />
Kempinski İstanbul’da Demi Chef de Rang<br />
olarak çalışmaya başladı. Bu görevinden iki<br />
yıl sonra Raffles Otel İstanbul’da Şarap Elçisi<br />
olarak kadroya giren ve şarap konusunda<br />
uzmanlığı olan Sarıbal, İki Michelin Yıldızlı<br />
Şef Sergi Arola'nın sa<strong>hi</strong>bi olduğu 90 kişilik popüler İspanyol restoranında<br />
personele şarap konusunda eğitimler verdi. 3 yıl süren başarılarının<br />
ardından Raffles Otel’de F&B Supervizer olarak atandı. Daha sonra<br />
başarılarını artırarak restoran müdürü olarak kariyerinde sükse yakaladı.<br />
2021’de Sevilen Şarap Şirketi’nde edindiği tecrübelerle şarap sektöründe<br />
adından söz ettirdikten sonra Address Otel İstanbul Emaar’da Restoran<br />
Müdürü görevini üstlendi. Açılış otelinin kurulumu ile alakalı deneyim<br />
kazanan Sarıbal, aynı zamanda yiyecek&içecek servis takımının liderliğini<br />
yaptı.<br />
Juan Valdez<br />
Türkiye’de<br />
Turizm, yiyecek, içecek<br />
ve <strong>hi</strong>zmet sektöründe<br />
<strong>hi</strong>zmet veren Honest<br />
Holding, Kolombiya’nın<br />
premium kahve<br />
markası Juan Valdez’i<br />
Türkiye’deki kahve<br />
tutkunlarıyla buluşturdu.<br />
İstanbul Harbiye’deki<br />
ilk mağazanın açılışına<br />
Kolombiya Büyükelçisi<br />
Julio Anibal Riaño Velandia, Paraguay Cumhuriyet Büyükelçisi Ceferino<br />
Valdez Peralta gibi önemli isimlerin yanı sıra ünlü oyuncu Mert Fırat’da<br />
katıldı. Açılışta konuşan Honest Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz<br />
Deveci, böylesine büyük bir markayı Türkiye’ye getirebilmek amacıyla<br />
yoğun uğraşlar verdiklerini ifade ederek, “Juan Valdez Kolombiya’da ve<br />
dünyada 500’den fazla mağazası olan bir marka. İş birlikteliğimizin kahve<br />
sektörü ve istihdama büyük katkı sağlayacak. Türkiye pazarında 100’e<br />
yakın şube açmayı planlıyoruz” dedi.<br />
Türk mutfağının<br />
sürdürülebilirlik elçileri<br />
seçiliyor<br />
Bu yıl 5-31 Mayıs<br />
tarihleri arasında<br />
11.si düzenlenecek<br />
olan Türkiye’nin ilk<br />
gastronomi festivali<br />
Restoran Haftası’nda;<br />
İstanbul, İzmir,<br />
Bodrum, Denizli ve<br />
Gaziantep’teki seçili<br />
restoranlarda birbirinden lezzetli menüler ‘’Sürdürülebilirlik’’<br />
teması ile gastronomi tutkunlarına sunulacak. Metro Türkiye<br />
ana sponsorluğunda, Dude Table tarafından gerçekleşen<br />
Restoran Haftası, her yıl olduğu gibi yine yeniliklere sahne<br />
oluyor. Bu kapsamda bu yıl ilk kez gerçekleşecek “35 Yaş Altı 3<br />
Şef Yarışması” ile Türk mutfağının ilham veren yetenekli genç<br />
şefleri, sürdürülebilirliği mutfaklarının ana disiplini haline<br />
getirme amacıyla yarışacak. 18-35 yaş arasındaki tüm genç<br />
şeflerin katılımına açık olan yarışmada, adaylar atıksız mutfak<br />
ilkeleri çerçevesinde ana yemek kategorisinde hazırladıkları<br />
yemek tariflerini online başvuru yaparak iletecekler. İletilen<br />
tarifler arasından seçilecek olan 10 aday, 4 jüri üyesi<br />
tarafından gastronomi üzerine aldıkları eğitim, mutfak<br />
deneyimi, atıksız reçetelerdeki yaratıcılık ve teknik, Türk<br />
mutfağı ile olan ilişkileri gibi bir takım değerlendirme kriterleri<br />
doğrultusunda belirlenecek. Bu adaylar hazırladıkları tarifleri<br />
jüri tadımına sunmak üzere Gastronometro’ya davet edilecek.<br />
Ziyade Fasıl’da Kafkas rüzgârı<br />
Hilton Kozyatağı İstanbul içinde misafirlerini ağırlayan Ziyade<br />
Fasıl, özenle hazırlanmış menüleriyle birlikte müziğin bir<br />
şova dönüştüğü sahnesiyle lezzet ve eğlenceyi bir arada<br />
sunuyor. Şef Özlem Mekik, işletmeciliğini yaptığı mekânın<br />
damakta iz bırakmak üzerine iddialı olduğu sıkı bir menüsü<br />
var. Yaprak ciğer, pazı sarma, bademli Zaho, Ziko, Baron,<br />
patlıcan beğendi yatağında kokoreç öne çıkan lezzetlerden.<br />
Mükemmel lezzetleri kaliteli bir müzikal şov konseptiyle<br />
harmanlayan mekanda fasıl, zeybek, flamenko, Roman,<br />
oryantal ve zenne gibi birbirinden etkileyici şovlar ile geceniz<br />
renkleniyor. Kafkas Halk Dansını yüksek ustalık ile sunan dans<br />
ekibi ise misafirlerine unutulmaz izler bırakıyor. Çalgıların<br />
büyülü müziğiyle ve ulusal kıyafetlerin parıltısıyla çıkan dans<br />
topluluğu misafirlerini adeta canlı bir karnavala davet ediyor.
98<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekanlar<br />
Fırınya<br />
Nişantaşı’nda açıldı<br />
Mahalle fırıncılığının güven ve samimiyetini modern bir anlayışla<br />
harmanlayarak, fırın-kafe konsepti ile günümüze taşıyan Fırınya,<br />
Nişantaşı’nda yeni mağazasını <strong>hi</strong>zmete açtı. “Benzersiz Tatlar Ülkesi”<br />
mottosuyla yola çıkan ve tüketicileri unutulmaz tatlarla tanıştıran mekan,<br />
Nişantaşı’nda açtığı mağazasında birbirinden nefis ürünleri müşterileriyle<br />
buluşturuyor. Gayrettepe ve Küçükyalı/Altıntepe’deki şubesinin ardından<br />
üçüncü mağazasını da <strong>hi</strong>zmete açan marka; en yenilikçi tariflerini şık<br />
sunumlar halinde beğeniye sunuyor. Bir buğday <strong>hi</strong>kayesi yazarak Türkiye’yi<br />
fırın-kafe kültürü ile tanıştıran Fırınya; hem geleneksel ürünleri, hem<br />
dünyadan lezzetleri, hem de kendine özgü tatlarıyla zengin bir yelpaze<br />
sunuyor. Tamamı ekşi mayalı ekmekler, artizan sandviçler ve ekmeküstleri,<br />
fırından sıcak çıkan kruvasanlardan böreklere birçok lezzetle dolu fırın<br />
sepeti eşliğinde serpme kahvaltısı, salata ve fit seçenekler, kahve ve bitki<br />
çayı çeşitleri ve olmazsa olmaz fırından sıcacık unlu mamul lezzetleri de<br />
ürün grubunda yerini alıyor. “Benzersiz Tatlar Ülkesi” mottosuyla hareket<br />
eden ve tıpkı bir ülke gibi bayrağı, haritası, dili, manifestosu ve forması olan<br />
Fırınya, sıra dışı konseptiyle dikkat çekiyor. Tüketicileri unutulmaz tatlarla<br />
tanıştırmak için yepyeni bir ülkede keşfe çıkaran marka, yıl sonuna kadar<br />
İstanbul’da mağaza sayısını 20’ye çıkarmayı hedefliyor.<br />
Avrupa’nın en büyük kahve zinciri<br />
Costa Coffee, Boyner<br />
Cadde’de<br />
Avrupa’nın en büyük<br />
kahve zinciri Costa<br />
Coffee, Türkiye’deki ilk<br />
kahve dükkanını Bağdat<br />
Caddesi’ndeki Boyner<br />
Cadde’de açtı. “Signature<br />
Blend”i dünyaca ünlü<br />
Mocha Italia harmanı<br />
ile hazırlanan, taze<br />
süt ile zenginleştirilen<br />
kahve çeşitleri ve ikonik<br />
kırmızı fincanıyla tanınan<br />
Costa Coffee, Boyner mağazalarında kahveseverlere birbirinden özel<br />
lezzetler ve benzersiz bir deneyim sunacak. Deneyim odaklı, içinden<br />
hayat geçen ve çevresindeki hayatı mağazanın içine taşıyan konseptler<br />
oluşturmayı amaçlayan ve bu kapsamda ilk adımını Boyner Cadde’yi<br />
açarak atan Boyner, Costa Coffee ile müşterilerine sunduğu “akışkan<br />
mağazacılık” deneyimini zenginleştirmeyi hedefliyor.<br />
Londra merkezli, Avrupa’nın en büyük, İngiltere’nin ise en çok tercih<br />
edilen kahve zinciri olan Costa Coffee üstün kahve kalitesi ile öne<br />
çıkıyor. Costa Coffee’nin özel harmanı olan “Mocha Italia”da sadece<br />
Rainforest Alliance sertifikalı kahve çekirdekleri kullanılıyor. Costa<br />
Coffee, özel harmanı ile hazırladığı birbirinden lezzetli sıcak ve buzlu<br />
kahve alternatiflerini şimdi de Türk kahve severlerle buluşturuyor.<br />
Costa Coffee, zengin yiyecek menüsünde ise kahvenin yanına eşlik<br />
edebilecek Türk damak tadına özel Acuka Kruvasan, Muz Karamel<br />
Kek, Fudge Brownie gibi lezzetlere yer veriyor.<br />
Açık havada<br />
yeni bir lezzet<br />
noktası<br />
Kahve<br />
Dünyası Afium<br />
mağazası<br />
“Hepimizin Ortak Noktası”<br />
Kahve Dünyası, Afyon’daki<br />
2. mağazasının açılışını 28<br />
Ocak’ta Afium Outlet ve<br />
Eğlence Merkezi’nde yaptı. Outlet AVM<br />
konseptini açık hava ile buluşturan<br />
Afium’da yeni buluşma noktası olarak<br />
yerini alan Kahve Dünyası Afium AVM<br />
mağazası, özellikle hafta sonları açık havada<br />
taptaze kahve keyfini yaşamak, Türk Kahvesi eşliğinde ev yapımı<br />
lezzetindeki pasta ve tatlılarla gününe lezzet katmak isteyenleri bekliyor.<br />
Afium Outlet ve Eğlence Merkezi’nde alışveriş sonrası keyifli bir mola<br />
vermek isteyenlere Kahve Dünyası konseptinin rahatlığını ve konforunu<br />
yaşatan mağaza, bir lezzet noktası olarak <strong>hi</strong>zmet veriyor. Hafta sonu<br />
kahvaltılarına eşlik eden Kahve Dünyası kahveleri, ilk günkü tazeliği<br />
ve aroması ile Brezilya, Kolombiya, Guatemala, Kosta Rika, Kenya, El<br />
Salvador, Santos, Antigua ve Etiyopya gibi dünyanın farklı coğrafyalarında<br />
yetişen değerli kahve çekirdeklerinden hazırlanıyor. Kahve Dünyası<br />
Türk Kahvesi ise bu lezzeti evine taşımak isteyenler için taze çekilerek<br />
paket halinde de satışa sunuluyor. Evde yapılmış gibi özenle hazırlanan<br />
pastalar ve dondurmalar ise Kahve Dünyası misafirlerinin en sevdiği<br />
lezzetler arasında yer alıyor.
25-27 MAYIS <strong>2022</strong><br />
İSTANBUL KONGRE MERKEZİ - ICC<br />
ACE OF M.I.C.E. EXHIBITION BY TURKISH AIRLINES<br />
‘’SÜRDÜRÜLEBİLİR<br />
GELECEK İÇİN’’<br />
TEMASI İLE 9. KEZ KAPILARINI AÇIYOR!<br />
15.000 profesyonel<br />
ziyaretçisi, katılımcılarımıza<br />
özel oluşturulan Hosted<br />
Buyer Lounge alanında 160<br />
ulusal-uluslararası satın alıcı<br />
ile B2B toplantılar, yepyeni<br />
perspektifler açan oturum<br />
programları, network<br />
aktiviteleri ve birbirinden<br />
renkli içerikleri ile benzersiz<br />
bir MICE deneyimi yaşamaya<br />
hazır mısın?<br />
#aceofmice
100<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekanlar<br />
Anadolu<br />
mutfağının<br />
temsilcisi<br />
Atölye<br />
Lüksü ve samimi bir ambiyansı aynı noktada<br />
buluşturan The Ritz-Carlton, Istanbul’un ana<br />
restoranı Atölye, yenilenen konsepti ve renovasyon<br />
sürecinden geçen yeni görünümüyle misafirlerini<br />
ağırlıyor. İlham verici ortamında geleneksel<br />
Türkiye mutfağının önde gelen lezzetlerinin servis<br />
edildiği Atölye ziyafet deneyimini unutulmaz anılara<br />
dönüştürerek mükemmel bir gastronomi deneyimi<br />
yaşatıyor. The Ritz-Carlton, Istanbul’un Executive<br />
Chef’i Selami Güleryüz ve deneyimli mutfak ekibinin<br />
imzasının bulunduğu Atölye menüsü, Anadolu<br />
mutfağının en güzel örneklerini hem lokal hem de<br />
dünyanın birçok ülkesinden gelen misafirlerinin<br />
deneyimine sunuyor. Yerel üreticilerden mevsimine<br />
uygun taze malzemeler kullanılarak oluşturulan<br />
Atölye’nin menüsü, özlenen her bir geleneksel<br />
lezzeti en özel ve orijinal tariflerle günümüze ve<br />
yeni nesillere aktarıyor. Şef Güleryüz, Atölye’nin<br />
değişen mutfağından bahsederken, “En büyük<br />
ilhamımızı ağırladığımız misafirlerimizden aldık.<br />
Anadolu’nun kimi zaman tatmaya çok alıştığımız ve<br />
zaman zaman özlediğimiz kimi zaman unutulmaya<br />
yüz tutmuş reçetelerini yeniden canlandırmak bunu<br />
misafirlerimize sunmak istedik. Türkiye lezzetlerini<br />
bir arada görmeyi isteyen tüm lokal misafirlerimizin<br />
yanı sıra yurt dışından ülkemizi ziyaret etmek<br />
için gelen ve bu lezzetleri deneyimlemek<br />
isteyen turistlerin gerçek bir Anadolu sofrasına<br />
oturduğunda denemek istediği her şeyi bulabileceği<br />
bir menü hazırladık” diyor.<br />
Yada Sus<strong>hi</strong><br />
Galataport İstanbul’da<br />
2013 yılından bu yana, sade, rahat, Uzak Doğu esintilerinin kendini <strong>hi</strong>ssettirdiği<br />
ambiyansı ve ezber bozan sus<strong>hi</strong>leri ile Uzak Doğu mutfağı severlerin müdavimi<br />
olduğu Yada Sus<strong>hi</strong>, lezzet ağını genişletiyor. İkinci şubesini gastronominin yeni<br />
adresi Galataport İstanbul’da açan mekan, rahat ve enerji dolu atmosferi ile<br />
misafirlerini ağırlıyor. Mimarisini, Japon estetik felsefesi ve yaşam biçimi olan<br />
wabi-sabi’den ilham alarak tasarlayan mekan, felsefeye uygun olarak kendinizi<br />
zamanın akışına bırakacağınız sade şıklığıyla dikkat çekiyor. Doğadan esinlenen<br />
tasarımıyla misafirlerine benzersiz bir deneyim yaşatan mekan, kendine has<br />
sunumları, doğal taşların ahşap doku ile bütünleşen mimari dokusu, el yapımı<br />
seramik tabakları, Japon ağacı kokulu ambiyansı, keyifli müzikleri, kokteyl barı<br />
ve keşfedilecek yeni lezzetleriyle misafirlerine<br />
eşsiz bir deneyimin kapılarını açıyor. Yada<br />
Sus<strong>hi</strong>’nin klasikleşen lezzetlerinin yanı sıra birçok<br />
deneysel yeni lezzet de menüde yer alıyor. Ebi<br />
Snow, Volcano Roll ve imza ürünleri Crispy Red<br />
C<strong>hi</strong>cken damak zevkine önem verenler için harika<br />
bir kazanım. Damak zevkine uygun hafif lezzetlere<br />
yönelen misafirleri için ördekli salata, poke bowl<br />
gibi seçenekler de sunan mekan; crazy nigiri, tiger<br />
ramen gibi ürünleriyle de iddiasını ortaya koyuyor.
102<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
fuar<br />
4 YIL ARADAN SONRA<br />
BÜYÜK BULUŞMA IBAKTECH’TE<br />
GERÇEKLEŞTI<br />
13. Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı IBAKTECH, 10-13 Mart<br />
tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırladı. Messe Stuttgart Ares Fuarcılık tarafından<br />
düzenlenen fuar, pandemi nedeniyle yaşanan 4 yıl aranın ardından tüm sektör temsilcileri için özlenen büyük<br />
buluşmaya ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı.<br />
315 katılımcının, net 27 bin metrekarelik<br />
toplam 5 salonda yüzlerce yerli ve<br />
yabancı markayı sergilediği fuar,<br />
böylece dünyanın alanında ikinci büyük fuarı<br />
olma konumunu yeniden pekiştirmiş oldu.<br />
Fuara Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Çin,<br />
Fransa, İran, İtalya, Slovenya olmak üzere<br />
6 ülkeden katılım sağlandı. Ayrıca, Almanya<br />
VDMA’ya bağlı Gıda Ürünleri Makineleri<br />
ve Ambalajlama Makineleri Birliği’nin<br />
desteğiyle bu yıl 3. kez fuara milli katılım<br />
sağladı. Her biri alanında öncü katılımcıların<br />
sektöre ilişkin en yeni ürün ve teknolojileri<br />
sunduğu fuar boyunca yurtiçinin yanı sıra<br />
Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Bölgeleri başta<br />
olmak üzere toplam 80 bin 697 ziyaretçi<br />
ağırlandı. Tekil ziyaretçilerin yanı sıra, İran,<br />
Sırbistan, Bulgaristan’dan ve -bu yıl ilk<br />
kez- Peru’dan satın almacı delegasyonlar<br />
da IBAKTECH’teydi. Güçlü iş birlikleri için<br />
önemli adımlar ve imzalar atıldı.<br />
Ziyaretçilerin memnuniyeti<br />
anketlere de yansıdı<br />
Ziyaretçilerin neredeyse hepsi (%99)<br />
fuarın beklentilerini karşıladığını ve bir<br />
sonraki IBAKTECH fuarına da katılmayı<br />
planladıklarını (%97) ifade etti. Yüzde 62’si<br />
fuarı “çok iyi” olarak -en üst dereceyledeğerlendirdi.<br />
Ziyaretçilerin yüzde 90'ından<br />
fazlası, ilgili tüm ürün ve <strong>hi</strong>zmetlerin<br />
fuarda temsil edildiğini onayladı. Toplam<br />
ziyaretçilerin yüzde 78'inin yatırım<br />
planları vardı ve bunların yarısı doğrudan<br />
fuarda gerçekleşti. Fuar yeni birçok iş<br />
bağlantısına da olanak sağladı. Uluslararası<br />
ziyaretçilerin yüzde 54’ü bu yıl fuara ilk<br />
kez katıldıklarını ve yüzde 95’i ise yatırım<br />
amaçlı fuarda bulunduklarını belirtti. Fuar<br />
sadece ziyaretçilerin değil katılımcıların<br />
da beklentilerine cevap verdi. Sektör adına<br />
güçlü işbirlikleri için elverişli bir zemin<br />
sunan fuarda katılımcıların yüzde 92’si<br />
fuarın hedeflerini karşıladığını belirtti.<br />
Yüzde 97’si fuarı başkalarına da tavsiye<br />
edebileceğini belirtti. Katılımcıların birçoğu<br />
fuarın pandemi sonrası katıldıkları ilk fuar<br />
olduğunu ve fuar aracılığıyla hedef ziyaretçi<br />
gruplarına büyük oranda ulaştıklarına dikkat<br />
çekti. Özellikle uluslararası ziyaretçiler<br />
ile sağlanan bağlantılar açısından fuarın<br />
beklentilerini karşıladığını belirttiler.<br />
Katılımcı markalardan fuara tam<br />
not<br />
Barry Callebaut’un Türkiye Dijital Pazarlama<br />
Müdürü Melis Taşan Baysun, “Fuar, ulusal<br />
ve uluslararası tüm sektör oyuncularını<br />
bir araya getiren bir organizasyon olması<br />
nedeniyle pastacılık, çikolata, tatlı ve<br />
dondurma sektörlerinin profesyonelleri<br />
için büyük bir önem taşıyor. Ancak, marka<br />
olarak bu fuarın bizim için ayrı bir önemi<br />
daha var. IBAKTECH, pandemi dönemi<br />
sonrasında bizim katıldığımız ilk fuar<br />
oldu. Bu fuarda ziyaretçilerimize ve sektör<br />
profesyonellerine markamızı tanıtma ve<br />
paydaşlarımızla ise ilişkilerimizi geliştirme<br />
fırsatımız oldu.” dedi.<br />
Empero Grup Proje Taahhüt Müdürü<br />
Osman Devran, “İç piyasadan ziyade dış<br />
piyasadan da beklentinin üzerinde bir<br />
taleple karşılaştık. Fuarla beraber ciddi<br />
bir ziyaretçi profili oluştu. Dış piyasa<br />
için öne çıkan ülkeler Orta Asya, Orta<br />
Doğu Bölgeleri’nden özellikle İran, İsrail<br />
ve Irak’tan ciddi müşteriler kazandık.<br />
Dolayısıyla beklentimizin de ötesinde efektif<br />
bir fuar oldu.” dedi.
104<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
fuar<br />
TURYAĞ, IBAKTECH FUARI’NDA<br />
LEZZETIN ADRESI OLDU<br />
Pandemi nedeniyle ara verilen Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı<br />
IBAKTECH’in 13’üncüsü İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. Endüstriyel ve ev dışı yağ tüketim pazarının<br />
öncü markası Turyağ da yenilikçi ürünleriyle fuarın ilgi odağı oldu. Turyağ ustaları tarafından hazırlanan lezzetli<br />
atıştırmalıklar ziyaretçilerden tam not aldı.<br />
Türkiye’nin yağı Turyağ, 1916 yılından<br />
bugüne, güçlü Ar-Ge altyapısı ve<br />
tüketici beklentilerini karşılayan<br />
inovatif ürünleri ile sektörde öncü olmaya<br />
devam ediyor. Kalitesi ve lezzetinden ödün<br />
vermeden endüstriyel yağlar ve pastacılık<br />
yağlarında yenilikçi ürünleriyle sektör<br />
profesyonellerinin ve pastacılık ustalarının<br />
vazgeçilmez çözüm ortağı olan Turyağ,<br />
İstanbul’da 10-13 Mart tarihleri arasında<br />
düzenlenen IBAKTECH Fuarı’na damga<br />
vurdu. Turyağ standı, Türkiye’nin yanı sıra<br />
pek çok ülkeden sektör profesyonelleri<br />
ile ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Turyağ<br />
ustalarının hazırladığı lezzetli börek ve<br />
poğaçaların katılımcılara ikram edildiği<br />
Turyağ standındaki demo şovlarda da renkli<br />
görüntüler ortaya çıktı.<br />
Sektör profesyonellerini buluşturdu<br />
Türkiye ve Avrasya Bölgesi’nde kendi<br />
alanında dünyanın ikinci büyük fuarı<br />
olma özelliğini taşıyan IBAKTECH’le ilgili<br />
konuşan Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye,<br />
Afrika ve Hindistan Satış Direktörü Tolga<br />
Demirel, “Türkiye’nin köklü markalarından<br />
Turyağ, yıllardır lezzetin öncülüğünü<br />
yapıyor. Geleneksel köklerinden aldığı<br />
bilgi birikimiyle tüketici trendlerine uygun<br />
geliştirdiği yenilikçi ürünlere adını yazdıran<br />
Turyağ, endüstriyel ve pastacılık yağlarında<br />
sektör profesyonellerinin ve pastacılık<br />
ustalarının vazgeçilmezi olmayı başarıyor.<br />
‘Enfes tadıyla, gönül rahatlığıyla’ sloganı ile<br />
katıldığımız IBAKTECH Fuarı’nda da pek çok<br />
sektör profesyoneliyle pandeminin ardından<br />
yüz yüze buluşma fırsatı bulduk. Sektör<br />
profesyonelleri için son derece önem taşıyan<br />
bu tür fuarların bizim için de hem markamızı<br />
tanıtmak hem de paydaşlarımızla güçlü<br />
ilişkiler kurmamızı sağlaması açısından<br />
büyük önemi var. Turyağ olarak çok uzun<br />
yıllardır bize güvenen, sektöre kattığımız<br />
değere ortak olan ve birlikte çalışmaktan<br />
mutluluk duyduğumuz müşterilerimize de<br />
gönülden teşekkür ediyoruz” dedi.<br />
Tüketici için lezzet hâlâ vazgeçilmez<br />
Demirel şöyle devam etti: “1916 yılında<br />
İzmir’in Turan semtinde kurulan küçük<br />
bir yağhane ile başlayan bu yolculuk,<br />
şimdi sektöre ve Türkiye ekonomisinin en<br />
önemli sektörlerine <strong>hi</strong>tap eden bir seviyeye<br />
ulaştı. IBAKTECH Fuarı’nda ev dışı tüketim<br />
ürünlerimizi tanıttık. Bu ürünlerimizi de<br />
üç farklı kanalda sunuyoruz. Geleneksel<br />
kanalda börek ve baklava için kullanılan<br />
ürünlerimiz, pastacılıkta poğaça, kurabiye,<br />
profiterol gibi ürünlerde kullanılan<br />
yağlarımız, HORECA’da da kızartmalarda,<br />
pilav, makarna ve yemeklerde kullanılan<br />
kızartma yağlarımız ve ayçiçek yağımız<br />
ile profesyoneller aracılığıyla tüketicilere<br />
Turyağ lezzet yolculuğunun farkını<br />
yaşatıyoruz. Ülkemizin önde gelen bitkisel<br />
yağ üreticilerinden Turyağ’ın endüstriyel<br />
ve sıvı yağ markaları, entegre tesisleri,<br />
satış ve pazarlama organizasyonu ile<br />
birlikte güçlü bir konumda. Artık sadece<br />
tüketici beklentisini karşılamak yetmiyor.<br />
Pandemiyle birlikte artan sağlık trendinin<br />
yanında lezzet unsuru hâlâ önemli. Aynı<br />
zamanda ustaların işini de kolaylaştırmak<br />
gerekiyor. Turyağ bu iki trendi de yenilikçi<br />
ürünleriyle karşılıyor.”<br />
En taze, en gevrek börekler için<br />
NTY<br />
Turyağ, ev dışı tüketim sektörlerine inovatif<br />
yağ ürünleri sunuyor. Börek ustalarının<br />
40 yıldır vazgeçmediği NTY ile hazırlanan<br />
börekler tazeliğini ve gevrekliğini uzun süre<br />
koruyor. Baklavalara enfes aroma ve eşsiz<br />
altın sarısı parlaklığı ile iştah açıcı renk<br />
sağlayan UFA Baklava ürünü de tereyağ<br />
aroması sayesinde doğal bir çeşni katarken<br />
ağızda yağ tadı bırakmıyor.<br />
Türkiye’nin en iyi pastacılık yağı:<br />
Maestro<br />
Turyağ, pastacılık kanalında da inovatif<br />
ürünleri ile büyük ilgi görüyor. Özellikle<br />
poğaça gibi mayalı ürünlerde, kurabiyelerde,<br />
pastane keklerinde kullanılan Turyağ<br />
Maestro tüketicinin “Daha sağlıklı ürün”<br />
talebini karşılıyor. Trans yağ içermeyen,<br />
içerisindeki Hindistan cevizi yağından dolayı<br />
orta zincirli yağ asitleri nedeni ile daha<br />
sağlıklı olan Turyağ Maestro ile üretilen<br />
poğaçalar ve kurabiyeler ağızda kolay ve<br />
hızlıca dağılıyor. Türkiye’nin ilk %90 yağlı<br />
hamur işleri yağı Turyağ Âlâ ve Turyağ<br />
Maestro Pare de hamur işlerinde yüksek<br />
performans sunuyor.<br />
Mutfaklarda devrim yapan kızartma<br />
yağı: Gusto<br />
HORECA kanalında ise kızartmalarda ve<br />
pilav, makarna ve yemeklerde kullanılan<br />
kızartma yağı Turyağ Maestro Gusto,<br />
mutfaklarda devrim yapıyor. Türkiye’nin<br />
en performanslı, en sağlıklı kızartma yağı<br />
olan Maestro Gusto, standart kızartmalık<br />
yağlara göre %60 daha az doymuş yağ asidi<br />
içeriği ile sağlıklı bir yağ. Uzun fritöz ömrü<br />
sayesinde standart kızartma yağlarına göre<br />
minimum %20 daha fazla ürün kızartmaya<br />
olanak sağlıyor.
106<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
dekorasyon<br />
BU MIMARI TASARIMLAR<br />
KAFE YATIRIMCILARININ<br />
YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR<br />
Sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası olan kafelerin her koşulda<br />
yatırımcılarından yüksek ilgi görmeye devam ettiğine dikkat<br />
çeken Mimar Ayşe Çetin, doğru mimari tasarımın yeme-içme<br />
mekanlarındaki satışları çarpıcı bir şekilde etkilediğini belirtti.<br />
Uzun yıllara dayanan kariyerlerinde<br />
gastronomi sektörüne odaklanan<br />
ve bugüne kadar yüzlerce projeye imza<br />
atan SEKSENDOKUZ ve TXO Design’ın<br />
kurucusu Mimar Ayşe Çetin, kafelerin<br />
yüksek karlılığı ve şubeleşmeye<br />
açık işletme anlayışından dolayı<br />
yatırımcıların yüzünü güldürdüğünü<br />
söylüyor. Mekanın mimari tasarımının<br />
satışları dramatik bir şekilde<br />
etkilediğini belirten tecrübeli mimar,<br />
doğru mimari detayların hem günlük<br />
ciro anlamında hem de müdavim<br />
kazandırmada işletmelere önemli<br />
katkılar sağladığını belirtiyor.<br />
Daralan mekanlar için fonksiyonel<br />
tasarımlar<br />
Kiraların hızla yükselmesi sebebiyle<br />
yatırımcılar giderek daha küçük<br />
alanlarda maksimum müşteriye<br />
<strong>hi</strong>zmet verme eğilimindeler. Çetin, bu<br />
durumun fonksiyonel tasarımların<br />
önemini daha da artırdığına dikkat<br />
çekerek, kafelerin fonksiyonel<br />
alanlarının mümkün olduğunca<br />
kompakt ve verimli bir şekilde<br />
tasarlanması gerektiğini söylüyor.<br />
”Yerleşimler personele ergonomik<br />
bir çalışma alanı sağlamalı, mimari<br />
tasarım operasyonunun kusursuz<br />
işlemesine <strong>hi</strong>zmet etmelidir. Son<br />
teknolojiler gözetilerek seçilen şık<br />
ekipmanlar yüksek standartlarda ürün<br />
sunabilmeyi garanti ederken tam <strong>hi</strong>jyen<br />
sağlayan bir temizliğin mümkün olduğu,<br />
cihazların servis ihtiyaçlarının kolayca<br />
karşılanabildiği bir mekan tasarlanması<br />
göz ardı edilmemelidir.”<br />
Yatırım aşamasında isabetli<br />
tercihler<br />
Teş<strong>hi</strong>r edilecek gıdaların albenisinin ve<br />
güvenliğinin riske atılmayacak noktalar<br />
olduğuna dikkat çeken Çetin, örnek<br />
olarak doğru seçilen pasta dolaplarının<br />
hem ürünü cazibesini yitirmeden daha<br />
uzun saatler muhafaza edebildiğini<br />
hem de camlarında yoğuşma olmadan<br />
daha kusursuz teş<strong>hi</strong>ri mümkün kıldığını<br />
belirtiyor. Kaplaması birkaç saat içinde<br />
çatlamaya başlayan, meyvelerinin<br />
rengi solan bir pastaya yapılan tüm<br />
harcamaların, aslında en başında<br />
doğru dolaplara ayrılan bütçede<br />
kullanılması gerektiğini düşünüyor.<br />
“Doğru aydınlatılmış, doğru derecelerde<br />
saklanabilmiş, iştah açıcı kokular<br />
eşliğinde teş<strong>hi</strong>r edilen ürünlerin <strong>hi</strong>ç<br />
şüphe yok ki müşteriyle buluşması çok<br />
daha kolay olacaktır.”<br />
Ayşe Çetin, yeme içme sektörünün<br />
kendine has dinamikleri sebebiyle<br />
alanda uzmanlaşmış mimarlık<br />
<strong>hi</strong>zmetinin yatırımcıların kaynaklarını<br />
en verimli şekilde kullanmalarını<br />
sağladığını söylüyor. Çetin’e göre<br />
sıh<strong>hi</strong> tesisat elemanlarına, çalışma<br />
yüzeylerine, taşıyıcı konstrüksyonlara<br />
proje aşamasında doğru bir anlayışla<br />
yaklaşılmazsa, bedeli sonrasında çok<br />
daha ağır olabiliyor. “İstenilen hedefe<br />
ulaşabilmek için yatırımcıların en<br />
başından profesyonellerle çalışması<br />
projenin selameti açısından çok<br />
önemlidir. İşletme için mekan<br />
seçiminden, tasarıma ve sonrasında<br />
uygulamaya kadar en başta verilecek<br />
doğru kararlar, sonradan yapılacak çok<br />
ciddi masrafların önünü kesecektir.<br />
Doğru yatırımlar asla yüksek<br />
meblağların harcanması ile değil maddi<br />
kaynakların doğru yerlere aktarılması<br />
ile hayat buluyor.”
108<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
ürün<br />
TEK TIKLA<br />
HER ŞEY<br />
KONTROL<br />
ALTINDA!<br />
RATIONAL pişirme sistemlerinizi<br />
ConnectedCooking'e bağlayın, tek bir tık ile<br />
her şeyi kontrol altına alın…<br />
Dijitalleşme yeni dünya düzeninin<br />
olmazsa olmazı haline geldi. Bu<br />
düzende her şey online bir hal<br />
aldı. Yemekler tek tık ile istediğiniz her<br />
yere geliyor, menüleri QR sistemi ile<br />
akıllı telefonlarımızda görebiliyoruz<br />
ve çok daha fazlası. Hemen hemen<br />
her şeyi akıllı telefonlarımızdan,<br />
bilgisaylarımızdan veya tabletimizden<br />
yönetebiliyoruz. Her şey bu kadar<br />
dijital bir hal alıp hızlanırken, arka<br />
planda da bazı sıkıntıları beraberinde<br />
getirmesi şaşırtıcı değil. Müşteriler<br />
siparişlerinin hızlı, lezzetli ve sıcak bir<br />
şekilde gelmesini istiyor. İşletmecilerde<br />
en hızlı şekilde bu süreçleri nasıl<br />
yöneteceklerinin yolunu arıyor. Burada<br />
da iş mutfak operasyonuna düşüyor.<br />
RATIONAL olarak 2017 yılından bu<br />
yana müşterilerimize sunduğumuz<br />
ConnectedCooking’i daha da<br />
geliştirerek en ideal çözüm önerilerini<br />
sunmayı görev edindik. HACCP<br />
verilerinin kontrolü, denetlenmesi ve<br />
saklanması, otomatik güncellemeler,<br />
tarif oluşturma ve paylaşma, teknik<br />
servis desteği ve pişirme sistemi<br />
yönetimi gibi işletmelerin en önemli<br />
ihtiyaçlarını daha da kolaylaştırdık.<br />
Nasıl mı?<br />
RATIONAL Türkiye Kurumsal Şefi<br />
Umut Eyioğlu, “RATIONAL pişirme<br />
sistemine sa<strong>hi</strong>p müşterilerimizin<br />
öncelikle pişirme sistemlerini<br />
ConnectedCooking’e kayıt ettirmeleri<br />
gerekiyor. Bu çok kolay! Bu sayede size<br />
sağlanan tüm olanaklardan hemen<br />
yararlanabilirsiniz.“ diyor.<br />
Nasıl erişim sağlanır?<br />
Nasıl erişim sağlanır? Nedir<br />
bu ConnectedCooking? Neden<br />
kullanmalıyım, faydası nedir? İşte<br />
hepsinin cevabı: İhtiyacınız olan tek<br />
şey; mutfağınızdaki RATIONAL pişirme<br />
sistemlerinizi internet ağınıza bağlamak<br />
ve bu portala üye olmak. Bu sayede akıllı<br />
telefonunuz, tabletiniz veya bilgisayarınız<br />
aracılığıyla RATIONAL pişirme<br />
sistemlerinize erişim sağlayabilirsiniz.<br />
Bu ne demek; bir veya birden fazla<br />
şubeli bir işletmeye mi sa<strong>hi</strong>psiniz.<br />
Menünüzü hazırladınız ve tüm menünüzü<br />
pişirme sisteminize kaydettiniz. Ya diğer<br />
şubeleriniz? Artık tek bir tık ile yeni<br />
menünüzü tüm şubelerinize pişirme<br />
süreçleriniz ile birlikte gönderebilir<br />
ve bu sayede İstanbul’daki şubeniz ile<br />
Adana’daki şubeniz veya Ankara’daki<br />
şubeniz aynı menüyü, aynı lezzeti<br />
tüm şubelerinde yakalayabilirler.<br />
Eskiden HACCP pişirme datalarınızı<br />
manuel bir şekilde tutuyordunuz ve<br />
denetim zamanlarınında tüm verileri<br />
toparlamak için zaman harcıyorduz<br />
şimdi ise tek bir tık ile HACCP pişirme<br />
verilerinizi belgeleyebilir, kontrol ve<br />
kayıt altına alabilir ve denetleyebilirsiniz.<br />
Bakım ve temizlik durumu düzenli<br />
takip edebilir ve temizlik planları<br />
oluşturabilirsiniz. Çalışanlarınızın da<br />
mutfakta karşılaştıkları zorluklukları<br />
ve günlük çalışma rutinlerini daha<br />
verimli hale getirebilirsiniz. Tek<br />
tuşa dokunarak tüm menüye ve tarif<br />
kütüphanemizden binlerce tarife pişirme<br />
süreçleri ile birlikte ulaşabilirsiniz.<br />
Ayrıca ConnectedCooking’e pişirme<br />
sisteminizin kurulumunu yapan yetkili<br />
teknik servisinizi de ekleyebilirsiniz.<br />
Pişirme sistemlerinizde bir sıkıntı<br />
oluşursa, sistemden direk servisinize<br />
mesaj gider ve uzaktan erişimle<br />
halledilebilecek her türlü sıkıntınızı anlık<br />
müdahele ile çözüme ulaştırabilirsiniz.<br />
Bu da sizi zamandan tasarruf<br />
etmenizi sağlar. Son olarak Umut<br />
Şef: “ ConnectedCooking’e bağlı olan<br />
müşterilerimizin çoğundan aldığımız<br />
geri bildirimlerde, dijitalleşmenin<br />
günlük mutfak operasyonlarını ne<br />
kadar kolaylaştırdığına ve bu sayede<br />
pişirme sistemlerinin neler yapabildiğine<br />
şaşırdıkları, uzaktan erişim ile<br />
cihazlarının kontrolünü sağlamaları ve<br />
HACCP pişirme verilerini kayıt altında<br />
tutabiliyor olmaları bunlardan sadece<br />
birkaçı” diyor.<br />
ConnectedCooking’i pişirme sisteminiz<br />
kurulduğunda hemen kayıt olabileceğiniz<br />
gibi daha sonra herhangi bir zamanda da<br />
ücretsiz kayıt olup, pişirme sistemlerinizi<br />
sisteme ekleyebilirsiniz. Sonrasında<br />
da sa<strong>hi</strong>p olduğunuz olanakların keyfini<br />
çıkarabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve detay<br />
için: Connectedcooking.com/tr_tr/ web<br />
sitesini ziyaret edebilirsiniz.
110<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
HoReCa teknolojileri<br />
360 derece konfor<br />
İnovasyon ve teknoloji alanındaki başarılarıyla sektöre yön veren Japon devi<br />
Daikin, otel, ofis, hastane, AVM ve konut gibi alanlarda konforlu bir ortam<br />
oluşturulmak için yaygın olarak kullanılan fancoil cihazlarıyla da öne<br />
çıkıyor. Bu ürün grubunda farklı seçenekler sunarak kullanıcıya hem teknik<br />
hem de maliyet açısından efektif çözümler üreten Daikin, FWC-B Dairesel Atışlı<br />
Fancoil modeliyle konfor çıtasını yukarıya taşıyor. 360 derece hava üfleme kabiliyetine<br />
sa<strong>hi</strong>p olan cihaz, bu sayede ısı dağılımının homojen olmasını sağlıyor. Böylece soğuk hava etkisi<br />
oluşturmadan konforlu bir üfleme elde edilmiş oluyor. İstenirse bir veya iki kenarı kapatılarak<br />
üfleme yapması mümkün olan ve 23 farklı üfleme alternatifi sunan FWC-B Dairesel Atışlı Fancoil<br />
cihaz, Eurovent sertifkasına sa<strong>hi</strong>p olmasının yanı sıra en son ERP standartlarına da uyum<br />
gösteriyor. Cihazda kullanılan BLDC (Brushless (Fırçasız) DC motoru) teknolojisi ise yüksek enerji<br />
verimliliği sağlıyor. Modern ve dekoratif bir panele sa<strong>hi</strong>p olan FWC-B Dairesel Atışlı Fancoil cihaz<br />
iç mekanların estetik çözümlerinde büyük avantaj sağlıyor. Opsiyonel olarak taze hava girişine<br />
de sa<strong>hi</strong>p olan cihaz, bu seçenekle yüzde 20 taze hava imkanı sağlayarak konfora ve doğru havaya<br />
kavuşturuyor.<br />
Yüksek<br />
performanslı<br />
akustik çözümler<br />
Covid-19’a karşı<br />
etkinliği kanıtlandı<br />
Her türlü gürültünün, kişiler arası iletişim ve toplum sağlığı üzerinde<br />
olumsuz etkileri olduğu biliniyor. İş ve yaşam alanlarında gürültünün<br />
kontrol altına alınmasıyla konfor, hayat kalitesi ve iş verimliliği<br />
daha da artıyor. Bu etkileri dolayısıyla akustik konforu artırılmış<br />
mekanlar bir lüks değil, modern şe<strong>hi</strong>rlerde adeta bir temel ihtiyaç<br />
haline dönüşüyor. Knauf üstün performanslı akustik çözümleri ile<br />
kişisel yaşam alanlarında, ofislerde, ses frekansının deforme olduğu<br />
mekânlarda rahatsız edici arka plan seslerini azaltarak yaşam<br />
alanlarındaki akustik konforu artırmaya yardımcı oluyor. Markanın<br />
sunduğu akustik çözümler içerisinde geniş ürün yelpazesine sa<strong>hi</strong>p<br />
alçı bazlı Cleaneo Akustik Alçıpan ürünleri yüksek değerde ses<br />
yutum kat sayısına sa<strong>hi</strong>p. Tüm plaka tipleri ile uygun tavan derinliği<br />
ve mineral yün kullanılarak 0,80 aw kadar ses yutum değeri elde<br />
edilebilir. Akustik ortamlar yaratırken farklı perforasyon çeşitleri ile<br />
estetik yüzeyler elde edebilmeyi sağlayan Cleaneo Akustik Alçıpan<br />
tasarımcıların özgün tasarımlara imza atmasına katkıda bulunuyor.<br />
İçeriğindeki zeolit katkısı sayesinde ortamdaki kötü kokuları da<br />
hapsederek yok ediyor. Mimari açıdan iddialı bir tasarıma sa<strong>hi</strong>p olan<br />
Cleaneo Akustik Alçıpan Konfeti, dağınık delikli tasarımıyla mekanlara<br />
görsel bir zenginlik katıyor.<br />
Üstün Japon teknolojisine sa<strong>hi</strong>p ürünleriyle verimli<br />
iklimlendirme çözümleri sunan Mitsubis<strong>hi</strong> Heavy’nin,<br />
geliştirdiği hava temizleme teknolojisinin Covid-19 virüsünün<br />
yok edilmesinde etkili olduğunu doğrulandı. Mitsubis<strong>hi</strong><br />
Heavy’nin Diamond ve Premium serisi duvar tipi klimalarında<br />
(ZR-ZS-ZSX-ZM) standart olarak yer alan alerjen filtre,<br />
enzimlerin ve ürenin gücünü kullanarak filtrede toplanan<br />
polen, bakteri, küf, virüs ve diğer alerjenleri inaktif hale<br />
getiriyor. Ayrıca yine bu cihazlarda standart olarak yer alan<br />
fotokatalitik filtre, ortamadaki kötü kokuları hapsediyor ve<br />
yıkanıp güneşte kurutularak tekrar kullanıma hazır hale<br />
getirilebiliyor. Japan Textile Products Qua City ve Q-TEC<br />
Teknoloji Merkezi tarafından bağımsız olarak gerçekleştirilen<br />
testlerde etkisi kanıtlanan alerjen filtrenin, Covid-19'un<br />
%99.998'ini 60 dakikada inaktif ettiği ortaya kondu. Yapılan<br />
çalışma ile bir saatlik reaksiyon süresinde SARS-CoV-2<br />
(Covid-19) virüsünün neredeyse tamamen etkisiz hale geldiği<br />
gözlemlendi.
112<br />
<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
ürünler<br />
Otellerde renovasyonun<br />
tam zamanı<br />
“İyi Tasarım Herkesin Hakkı” anlayışıyla dayanıklılığın ve fonksiyonun<br />
ön planda olduğu, kamusal ve ticari alanlarda profesyonel çözümler<br />
sunan, seramik sektörünün yenilikçi markası Seramiksan, <strong>2022</strong> sezonuna<br />
girmeden renovasyon çalışmalarına hazırlanan otellerin banyo, lobi,<br />
restoran, dış cephe, havuz, teras gibi yenilenme ihtiyacı olan alanlarında<br />
kullanılmak üzere geniş bir ürün portföyü sunuyor. Seramiksan’ın suyun<br />
şeffaflığından okyanusun lacivertine kadar birçok renk seçeneği sunan,<br />
otel misafirlerinin havuz keyfini taçlandıracak, sade ve şık tasarıma sa<strong>hi</strong>p<br />
Havuz ve Aqua serileri, havuz içerisinde <strong>hi</strong>jyenik ve canlı bir görünüm<br />
sunuyor. Yılın trendi olan renkli mermere eşsiz bir yorum katan Galaxy<br />
serisi ise kökleri doğaya uzanan yeşil ve okyanus sularının turkuaz tonları<br />
ile tazeleyici bir etki ortaya koyuyor. 60x120 cm porselen karo üretilen<br />
Galaxy serisi kolay temizlenme, leke tutmama ve dayanıklılığı ile açık hava<br />
tutkunlarının havuz başı konforunu artıracak.<br />
Açık havaya davet<br />
eden tasarımlar<br />
Bahçe, balkon ve teraslarda vakit geçirmeyi çok daha keyifli<br />
hale getiren L’unica, <strong>2022</strong> koleksiyonunda yer alan Riad Köşe<br />
Takımı’nın eşşiz tasarımı ile üst düzey bir konfor vadediyor.<br />
Geniş oturum alanı ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeken Riad Köşe<br />
Takımı, yaşam alanlarında uzun ömürlü kullanım imkânı sunuyor.<br />
Tasarımlarını konfor ve estetikle buluşturan L’unica; Riad<br />
Köşe Takımı ile bahçe, balkon ve terasları en keyifli buluşması<br />
noktasına dönüştürüyor. Yumuşak geçişleri, yuvarlak formu<br />
ve natural ahşap detaylarıyla kusursuz bir uyum yakalayan<br />
Riad Köşe Takımı, rahatlığıyla da yaşam alanlarında iddialı bir<br />
duruş sergiliyor. Birinci kalite geniş minderleri ve her türlü hava<br />
koşullarına dayanıklı teak materyal yapısı ile uzun yıllar kullanım<br />
imkânı sunan Riad Köşe Takımı, açık havanın yüksek enerjisiyle<br />
birleşince güçlü bir uyum yakalıyor. Dış mekân dekorasyonuna<br />
farklı bir kimya kazandıracak Riad Köşe Takımı’na L’unica‘nın<br />
Türkiye genelinde yer alan 30 farklı bayisinden ve İstanbul<br />
Levent’te bulunan showroom‘undan ulaşmak mümkün.<br />
Doğayı mekanlara taşıyor<br />
Dekoratif duvar panelleri alanında inovatif tasarımlarıyla dikkat<br />
çeken Artstone, yeni ürünleriyle iç ve dış mekân yüzeylerine<br />
değer katarken, aynı zamanda sektörün gelecek vizyonuna da<br />
katkı sağlıyor. Modern, estetik yüzey görünümleri ve üç boyutlu<br />
çarpıcı dokuları ile Artstone ürünleri, pratik bir şekilde keyifli<br />
mekanlar tasarlamaya fırsat sağlarken, çevre ve kullanıcı<br />
dostu üstün ürün yapısı ile sürdürülebilir ve konforlu mekanlar<br />
tasarlamak isteyenlerin ilk terci<strong>hi</strong> oluyor. Tuğlayı üzerinde<br />
yıllanmışlık etkisiyle oluşan yosun ile bir araya getirdiği duvar<br />
paneli Masonry Moss, yer aldığı mekanların tasarım odağına<br />
yerleşirken organik bir doku sergileyerek doğanın güçlü<br />
vurgusunu yaşam alanlarına taşımaya imkân veriyor. Doğadan<br />
ilham alarak tasarlanan Baobab Moss duvar paneli, ahşap ve<br />
yeşilin organik kombinasyonu ile yosunlu ağaç görünümünü<br />
yüzeylere kolayca taşıyarak, iç ve dış mekânlarda doğanın en<br />
yalın halini sergiliyor. Eşsiz yüzey dokuları sayesinde doğanın<br />
saf enerjisini yaşam alanlarına pratik bir şekilde taşıyan Moss<br />
serisi, doğalına göre temizlenebilir, yıkanabilir ve silinebilir<br />
yüzeylere sa<strong>hi</strong>p ürün yapısı sayesinde mekânın <strong>hi</strong>jyenine katkı<br />
sağlıyor.
Merhaba<br />
Kablonet<br />
Analog KabloTV<br />
16 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />
12 ay sözünüze<br />
ayda<br />
115,00TL<br />
24 ay sözünüze<br />
ayda<br />
TL<br />
,00<br />
105İlk 12 Ay<br />
12 Ay<br />
120Sonraki<br />
,00TL<br />
ayda<br />
Hızlı ve<br />
Net<br />
25 Mbps’ye Kadar Sınırsız Kablonet<br />
KabloTV Temel Paket<br />
Gümüş Sinema Paketi<br />
25 GB Kablo Bulut<br />
12 ay sözünüze<br />
ayda<br />
135,00TL<br />
24 ay sözünüze<br />
ayda<br />
TL<br />
,00<br />
125İlk 12 Ay<br />
12 Ay<br />
140Sonraki<br />
,00TL<br />
ayda<br />
Sınırsız<br />
Eğlence<br />
100 Mbps Sınırsız Kablonet<br />
KabloTV Üst Paket<br />
Altın Sinema Paketi<br />
Nat-Geo Now<br />
Filmbox+<br />
Premium Spor Paketi<br />
Kabloses Her Yöne 50 Dakika<br />
İnteraktif Kutu<br />
Kablo Bulut 25 GB<br />
12 ay sözünüze<br />
ayda<br />
210,00TL<br />
24 ay sözünüze<br />
ayda<br />
TL<br />
,00<br />
200İlk 12 Ay<br />
12 Ay<br />
215Sonraki<br />
,00TL<br />
ayda
KORTO<br />
Unlu Mamül ve<br />
Yemek Fırını