Hidrolik_Pnömatik_E_Dergisi_Mart_Nisan Sayı 118

www.hidrolikpnomatik.com

Yeni Açılı Koltuk Valfleri

WDGA Serisi Mutlak

Kodlayıcılar

Yapay Zeka ile Yeni Bir

Otomasyon Çağına Geçiş

Sayı

118


Mart - Nisan 2022

1

İÇİNDEKİLER

Adnan Dalgakıran MAKFED’de Yeniden Başkan 6

TAYSAD, 43. Olağan Genel Kurulu Yapıldı 10

Beyaz Eşya Sektörü Yılda 23 Milyon Adet İhracat Gerçekleştiriyor 16

İhracatı Rekora Taşıyan ‘Metalik Yıldızlar’ Ödüllerini Aldı 18

Bakım Sektörü, Bakım İstanbul Sempozyumu’nda Buluşuyor 22

Üretimde Yeni Ve Değişen Taleplere Adaptasyon Şart 23

Yapay Zeka ile Yeni Bir Otomasyon Çağına Geçiş 24

Wachendorff'un WDGA Serisi Mutlak Kodlayıcıları, Zorlu Hassas

Ölçüm Görevleri İçin Önemli Avantajlar Sunuyor 28

Parker IQAN-XC4x Genişletme Modülleri 29

NSK Silver-Lube® Rulmanları, Şişeleme Hattı Konveyöründeki

Yıkama Akışkanlarına Karşı Dayanıklıdır 32

Emerson'un Yeni Açılı Koltuk Valfleri Endüstriler Arasında Güvenilirliği

ve Performansı Artırır 36

Dünya Nereye Doğru Koşuyor? 37

Robot Uygulamalarında Kullanılan Pnömatik Ekipmanların

Boyutlandırılması Ve Yeni Trendler 40

2 Mart - Nisan 2022 www.hidrolikpnomatik.com


Mart - Nisan 2022

3

BİZDEN

Akışkan Gücü ve Hareket kontrol Teknolojileri Sektörünün ilk

yayınlanan Hidrolik& Pnömatik Dergisinin Mart-Nisan ile sizlerle

beraberiz.

Yapay zeka (YZ) ve makine öğrenimi, yıllardır endüstriyel üretime

girmiş durumdadır. En azından teoride. YZ'nın şimdi pratikte yolunu

bulmadaki şiddeti, 21 - 24 Haziran 2022 tarihleri arasında Münih'te

gerçekleşecek olan Automatica fuarında gösterilecek.

Yapay zeka tabanlı otomasyon çözümlerinin önümüzdeki yıllarda

en büyük konu olacağı tartışılmaz. Soru, üretim şirketleri için

bu teknolojinin muazzam potansiyelinden ne kadar çabuk yararlanılabileceğidir.

Longitude Research ve Siemens tarafından yapılan

bir anket net bir sonuca ulaştı: Buna göre iş dünyasının liderlerinin

yarısından fazlası endüstriyel tesislerin, makinelerin ve

kritik altyapıların önümüzdeki beş yıl içinde yapay zeka tarafından

kontrol edilmesini bekliyor.

Ancak bunun için temel ön koşul, üretim sürecinde yer alan tüm

bileşenlerin tutarlı dijital ağ oluşturmasıdır. Bu engel ortadan kaldırıldığında

ve ilgili tüm sistemlerin otonom veri alışverişi sağlandığında,

akıllı üretimin temeli oluşturulur. “Birkaç yıl içinde, dijital ağlar

yönetim kurulu genelinde uygulanacak. Tüm bileşenler daha

sonra birbirleriyle veri alışverişi yapabilir, kendilerini optimize edebilir

ve akıllıca hareket edebilir," diyor VDMA Robotics + Automation

Association Genel Müdürü Patrick Schwarzkopf.

Akıllıca geliştirilen yöntemleri izlemek istiyorsanız, Automatica’yı

görmelisiniz.

Hidrolik&Pnömatik Dergisinin gelecek sayısında tekrar buluşmak

üzere, sağlık ve huzurla kalın.

Sayglaımla.

Ahmet Pelit

ahmet@ajansmik.com



Mart - Nisan 2022

5

HABER

Adnan Dalgakıran MAKFED’de

Yeniden Başkan

Adnan Dalgakıran MAKFED'de Yeniden

Başkan

Türkiye Makina Federasyonu 4.

Olağan Genel Kurulu yapıldı

Makina imalatçısı 3 bine yakın firmayı

temsil eden 28 derneği çatısı

altında bir araya getiren Türkiye

Makina Federasyonu’nun (MAK-

FED) 4. Olağan Genel Kurulu 19

Mart’ta toplandı. MAKFED’de yeniden

başkanlığa seçilen Adnan Dalgakıran,

makina imalatının Türkiye’nin

3 büyük sektöründen biri haline

gelmesinde pek az ülkede görülebilecek

kadar kapsayıcı ve güçlü

bir sektörel örgütlenmeye sahip

oluşunun büyük katkısı bulunduğuna

işaret etti. Dalgakıran, “içinde

makinanın yer almadığı hiçbir strateji

yazılamayacağı için görev ve sorumluluğumuz

büyüktür; sanayiinin

küresel dönüşümü sürecindeki fırsatları

değerlendirebilmenin ve küresel

ekonomiden ülkemizin aldığı

payı artırabilmenin tek yolu ise ileri

ülkelerde olduğu gibi makina eksenli

bir dönüşüm sürecinden geçmektir”

dedi.

Türkiye’yi ulusal ve uluslararası

sektörel platformlarda temsil etmek;

dernek, birlik ve kümelerin

kendi alan ve alt sektörlerindeki faaliyetlerini

destekleyerek sektörel işbirliğini

güçlendirmek amacıyla

2014 yılında kurulan MAKFED’in 4.

Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleşti.

14 kurucu derneğin bir araya

gelmesiyle kurulan ve bugün 20

asil, 8 gözlemci olmak üzere 28 üye

derneğe ulaşan federasyonun üyeleri,

Genel Kurul için 19 Mart 2022

tarihinde Ankara’da toplandı.

Divan Başkanlığını Sanayi ve Ticaret

Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede'nin

yürüttüğü seçimli genel kurulda

iki yıl süreyle görev yapacak

yeni yönetim kurulu Adnan Dalgakıran,

yeni denetim kurulu ise Sevda

Kayhan Yılmaz başkanlığında oluştu.

“MAKFED’in genişlemesi yükselen

dayanışmanın güven verici bir işareti”

Açılış konuşmasında sektörün

MAKFED çatısı altında güçlü bir örgütlenmeye

kavuşmuş olmasının,

planlama ve uygulamalarda getirdiği

faydaların altını çizen Hasan Büyükdede

Federasyona ve bünyesindeki

derneklere hizmet vermiş sektör

mensuplarına, ülke sektörünün

geldiği yere katkıları için teşekkür

ederek şunları söyledi:

“Makina sektörü pilot sektör olmanın

gereklerine uygun, etkili ve yararlı

işler yürütüyor. Hızlı büyüyen

yatırımı ve üretimiyle hem ülkemi-



Mart - Nisan 2022

7

HABER

zin makina ve teçhizat ihtiyacının

önemli bir kısmını karşılıyor hem de

ihracatını rakip ülkelerin üzerinde

artırıyor. MAKFED’in üye tabanının

bu kadar hızlı genişlemesini ise beklenti

ve giderek yükselen dayanışmanın

güven verici bir işareti olarak

değerlendiriyorum. Sektörün elbirliği

ile ve kapsamlı analizlere dayanarak

hazırladığı çok sayıda raporun

resmi kurumlarla paylaşılması yanında

açık kaynak olarak da yayınlanmasını

çok değerli buluyorum.

Bakanlık bünyesinde dijital ortamda

kayıtları tutulan sanayi sicil verilerinin

taraflara sunulmasında, çok aktörlü

yapıya haiz makine sektörü

için MAKFED ile ortak çalışmalar yapılmasını

faydalı görüyorum.”

“Sanayinin dönüşümdeki misyonumuzun

farkındayız, gereğini yapıyoruz”

Büyük ölçüde pandemi etkisinde

geçen iki yıllık dönemin sonunda yatırımını

yüzde 49, üretimini yüzde

42, ihracatını ise yüzde 23 artırmayı

başaran ve 23 milyar dolar ihracatla

Türkiye’nin en büyük 3 sektörü arasına

giren makina imalat sektörünü

temsil etmenin haklı gururunu yaşadıklarını

belirten Dalgakıran ise şunları

söyledi:

“Rakip ülkelerin fevkinde sağlanan

başarılar bizi hedefimize bir adım

daha yaklaştırırken, ülke sanayiinin

dönüştürülmesinde önemli roller

oynayacağımızın haberini de vermiş

oldu. 2002 yılında Makina İhracatçıları

Birliğimizi kurarak çıktığımız yol

bizi bugün, pek az ülkede görülebilecek

güçte bir sektörel örgütlenmeye

ve dayanışmaya kavuşturdu.

İçinde makinanın yer almadığı hiçbir

strateji yazılamayacağı için görev ve

sorumluluğumuz büyüktür. Sanayiinin

küresel dönüşümü sürecindeki

fırsatları değerlendirebilmenin ve

dünya ekonomisinden ülkemizin aldığı

payı artırabilmenin tek yolu ise

ileri ülkelerde olduğu gibi, makina

eksenli bir dönüşüm sürecinden

geçmektir” dedi.

Türkiye Makina Federasyonunun 2

yıllık süre için görev yapacak yeni

yönetim ve denetim kurulları ise şu

isimlerden oluştu:

Yönetim Kurulu; Adnan Dalgakıran,

Mustafa Tecdelioğlu (BESİAD), Adil

Nalbant (TEMSAD), Ali Eren (KBSB),

Cem Büyükcıngıl (AMD), Emre S.

Gencer (MİB), Hasan Basri Kayakıran

(ENOSAD), Hüseyin Semerci

(PAGDER), Kutlu Karavelioğlu (POM-

SAD), Mehmet Sefa Targıt (AYSAD),

Önder Bülbüloğlu (TEVİD), Serkan

Karataş (İSDER), Şenol Önal (TAR-

MAKBİR)

Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri; Nadir

Akgün (İMDER), Cemal Dener

(SAHA), Mustafa Sabri Erol (AİM-

SAD), Cihan Acaroğlu (EFSİAD), Suat

Demirer (AKDER)

Denetim Kurulu; Sevda Kayhan Yılmaz

(AKDER), Mehmet Ağrikli

(TEMSAD), Musa Ertunç (ARÜSDER)

Denetim Kurulu Yedek Üyeleri; Ahmet

Özkayan (MİB), Nurdan Yücel

(POMSAD), Burç Angan (PAGDER)



Mart - Nisan 2022

9

HABER

TAYSAD, 43. Olağan Genel Kurulu

Yapıldı

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı

Albert Saydam: “Elektrikleşmenin

faz farkından doğacak fırsatları kovalamalıyız,

bu koridoru iyi kullanmamız

lazım”

Türkiye otomotiv tedarik sanayinin

çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik

Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD)

43. Olağan Genel Kurul toplantısı

düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını

yapan TAYSAD Yönetim

Kurulu Başkanı Albert Saydam,

“Türkiye’nin tasarım, tedarik ve teknoloji

ile 2030 senesinde dünyanın

ilk 10 ülkesi arasına girmesini hedefliyoruz.

Bu hedeflere ulaşabilmek

için de akıllı, çevreci ve sürdürülebilir

çözümler sunmayı amaçlıyoruz”

dedi. Elektrikleşme konusuna da

değinen Saydam, “Elektrikleşmenin

faz farkından dolayı, bunu yapamayacak

coğrafyaların olacağını kabul

etmeliyiz. Bir taraftan ülkemizde yeni

teknolojilerde üretim yaparken,

bir taraftan faz farkıyla elektrikleşmenin

daha sonra olacağı ülkelerde

gerçekleşecek konvansiyonel araçların

üretim fırsatlarını kovalamalıyız.

Bu koridoru iyi kullanmamız lazım”

diye konuştu.

Türkiye otomotiv tedarik sanayinin

çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik

Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD)

43. Olağan Genel Kurul toplantısı,

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert

Saydam’ın ev sahipliğinde; üyeler

ile paydaş kurumlarının temsilcilerinin

katılımıyla düzenlendi. Derneğin

genel merkezinde gerçekleştirilen

ve pandemi kuralları gereği yoğun

önlemlerin alındığı etkinlik, dijital

olarak toplantıyı takip etmek isteyenler

için canlı olarak da yayınlandı.

Toplantının açılış konuşmasını

yapan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı

Albert Saydam, “2021’de dünyada

araç üretimi artarken, Avrupa’da

araç üretimi azaldı. Avrupa,

2022’de bu açığı kapatacak ve dünyanın

büyümesinden daha büyük

bir büyüme gerçekleştirecek gibi

görünüyor. 2023’te ise dünyaya paralel

yüzde 8’lik bir büyüme var.

Uluslararası kurumların bu raporlarına

baktığımızda, gelecek dönem

için olumsuz tahminler üzerine hazırlandığını

görüyoruz. Bu olumsuz

tablolara; bu salondaki kişiler ve kanun

koyucunun ortak çalışmasıyla

önüne geçilebileceğinin altını çizmek

istiyoruz. Çünkü bu tahminlerde;

Türkiye’nin 13. sıradan 15. sıraya

gerilemesi, üretimde aldığı payın

düşmesi öngörülmekte. Bunu nasıl

aşabiliriz? En büyük silahımız; güçlü

iç pazar. İç pazarın hareketlendirilmesi,

satışlarının artırılması ile gerilemenin

önüne geçebiliriz. Gerileyen

bir tempoda gidersek, bu bir

duraklama dönemini işaret edecek.

Bunun için önemli adımlar atmalıyız,

attırmalıyız” açıklamasını yaptı.

“Yüzde 50 oranını yakalamayı hedefliyoruz”

Otomotiv tedarik sanayisinin hem

toplam ihracattan hem de otomotivden

aldığı payın her geçen gün

artışa geçtiğini vurgulayan Saydam,

“Bu oran 2010’ların ortasında yüzde

34’lerdeyken, geçen sene yüzde 41

oldu. İlk iki aya baktığımızda ise yüzde

44’e çıktı.

Otomotiv tedarik sanayi olarak

yüzde 50 oranını yakalamayı hedefliyoruz.

Tabii ki bu oranı araç ihracatının

artışa geçtiği bir trendde yakalamak

istiyoruz. Ortak bir gayemiz

var; otomotiv sanayi ihracatının artması,

Türkiye’nin ihracatının artması”

dedi.

5 milyon adetlik kayıp!

Ukrayna-Rusya savaşına değinen

Saydam, “‘Savaş’ kelimesinin bulunduğu

bir cümlede ‘fırsat’ kelimesini

kullanmak istemiyoruz. Fakat bir koridor

olduğu ortada. Amacımız fırsatçılık

değil. Dünya barışı için, dünya

ekonomisinin ilerlemesi adına;

ülke olarak, sektör olarak ve dernek

olarak hazırız. Ukrayna savaşı bize

bilmediğimiz şeyler de öğretti. Araçlarda

kullanılan çiplerin ne kadar

önemli olduğunu pandemide öğrenmiştik.

Arkasından kullandığımız

hammaddelerin de ne kadar mühim

olduğunu öğrendik. Şimdi de sarf

malzemelerinin süreci ne kadar etkilediğini

görüyoruz. Ukrayna ve

Rusya’nın dünyada yüzde 87’sini



Mart - Nisan 2022

11

HABER

gerçekleştirdikleri, sadece çip malzemelerinde

kullanılan sarf malzemesi

neon, kripton olan gazların temininde

herhangi bir sorun yaşanması

araç üretimini olumsuz etkileyecek.

Asıl önceliğimiz ise bir can

kaybını daha engelleyecek adımların

atılması ve barış ortamının tesis

edilmesi” diye konuştu.

“Bu koridoru iyi kullanmamız lazım”

Elektrikleşme konusunda da önemli

açıklamalarda bulunan Saydam,

“Elektrikleşmenin faz farkından dolayı,

bunu yapamayacak coğrafyaların

da olacağını kabul etmeliyiz. Bir

taraftan ülkemizde yeni teknolojilerde

üretim yaparken, bir taraftan

faz farkıyla elektrikleşmenin daha

sonra olacağı ülkelerde gerçekleşecek

konvansiyonel araçların üretim

fırsatlarını kovalamalıyız. Bu koridoru

iyi kullanmamız lazım. Bu adımı

atmak için de büyük bir ihtimal Türkiye’den

değil, orada yerel üretim

yapmaya hazır olmalıyız” dedi. “Bir

aracın yüzde 80’ini üretme yetkinliğimiz

var. 2030’da bunun yüzde 15’e

düşme riski vardı fakat bu konuda

anons edilen yatırımlar 2030’a

olumlu bakmamızı temin ediyor” diye

konuştu.

2030’da hedef ilk 10!

TAYSAD’ın stratejik planını açıklayan

Saydam, “Türkiye’nin tasarım,

tedarik ve teknoloji ile 2030 senesinde

dünyanın ilk 10 ülkesi arasına

girmesini hedefliyoruz. Bu hedefe

ulaşabilmek için de akıllı, çevreci ve

sürdürülebilir çözümler sunmayı

amaçlıyoruz” dedi. “Elektrikleşme

konusunda artık farkındalık yaratmanın

önüne geçmemiz gerekiyor”

ifadelerini kullanan Saydam, bu

kapsamda derneğin faaliyetleri hakkında

bilgiler verdi.

Bakan Varank toplantıya video

konferans aracılığıyla katıldı!

Toplantıya video konferans aracılığıyla

katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı

Mustafa Varank ise sektördeki

gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde

bulundu. Varank, “Dünya zorlu

bir süreçten geçiyor. Bu dönemde

hammadde ve ara malın tedarikindeki

problemler ile artan petrol fiyatları

küresel bir soruna dönüşmüş

durumda. Jeopolitik sorunların ne

kadarlık bir zaman dilimine yayılacağını

bilmiyoruz. Dolayısıyla arz yönlü

küresel şokların süresi ve beraberinde

getirebileceği hasarlara karşı

dirençli olabilmek önem kazanıyor.

Bu gibi dönemler Ar-Ge’ye, tasarıma

ve vizyoner işlere odaklanmak

için çok önemli fırsat pencereleri

barındırıyor” diye konuştu. Çayırova

Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi

de hem istihdama hem kalkınmaya

katkı sağlayan belediye-sanayi iş

birliğine yönelik çalışmalarının önümüzdeki

dönemde de devam etmesini

temenni ettiklerini belirtti.

TAYSAD Başarı Ödülleri sahiplerini

buldu!

Toplantı TAYSAD Başarı Ödülleri ile

devam etti. “En fazla ihracat yapan

üyeler” kategorisinde Bosch birincilik

ödülünü alırken, Tırsan Treyler

ikincilik, Maxion İnci Jant da üçüncülük

ödülüne layık görüldü. “İhracatını

en fazla artıran üyeler” kategorisinde

de Motus Otomotiv birincilik,

Hema Endüstri ikincilik, Erpar

Otomotiv de üçüncülük ödülünün

sahibi oldu. “Patent” kategorisinde

birincilik ödülü Vestel Elektronik’e

takdim edilirken, Tırsan Treyler ikincilik,

Kordsa Teknik de üçüncülük

ödülünü aldı. TAYSAD tarafından organize

edilen eğitimlere en çok katılım

sağlayan Mutlu Akü, bu alanda

birincilik ödülüne layık görülürken;

ikincilik ödülü Alpplas’a, üçüncülük

ödülü ise Toksan Yedek Parça’ya verildi.

Ayrıca törende TAYSAD’ın başlattığı

“Fırsatı Eşitle Yeteneği Çeşitle”

isimli sosyal sorumluluk projesinin

1. dönem katılımcıları AL-KOR,

Ege Bant, Ege Endüstri, Mutlu Akü

ve Teknorot Otomotiv’e de sertifikaları

takdim edildi.



Mart - Nisan 2022

13



Mart - Nisan 2022

15

HABER

Beyaz Eşya Sektörü Yılda 23 Milyon

Adet İhracat Gerçekleştiriyor

TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, beyaz

eşya sektörünün Şubat ayı verilerini

paylaştı.

TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer yaptığı

açıklamada:

“İki yıldır mücadele ettiğimiz pandeminin

belirsizliği sürerken Ukrayna’daki

savaşla birlikte dünya olağanüstü

koşulların yaşandığı bir başka

dönemden geçiyor. Bildiğiniz

üzere Türkiye, Avrupa’nın en büyük

beyaz eşya üreticisi konumunda dolayısıyla

bu bölgelerdeki gelişmeler

sektörümüzü de yakından ilgilendirmektedir.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri

Derneği’ne üye firmalar olarak

bu bölgelerdeki önceliğimiz insani

durumdur.

2022 Şubat ayına ilişkin verilerimiz,

mevcut durumdaki gelişmelerin ihracatımızı

olumsuz etkilemediğini

ortaya koyuyor. TÜRKBESD üyelerinin

6 ana üründe ihracatı geçen yıl

Şubat ayı ile karşılaştırıldığında %14

oranında arttı. Yılın ilk ayında gerçekleşen

ihracatımızın ise geçen yılın

aynı dönemine %4 artığını görüyoruz.

Pandeminin başından beri iç

satışlarımızda büyük artış oranları

kaydettik. 2022 ile birlikte yüksek

baz etkisini hissediyoruz. Bu doğrultuda,

Şubat ayı iç satışlarımızda

2021 Şubat ayına göre %7’lik bir daralma

söz konusu. İç satış ve ihracat

oranımız ise bir önceki yılın aynı ayına

göre %8 oranında arttı.

Sektörümüz son beş yılda toplamda

112 milyon adet, yılda ortalama

23 milyon adet ihracat gerçekleştirdi.

TÜRKBESD üyesi firmalar olarak

bu yıl 2021’e kıyasla %31 daha fazla

yatırım yapmayı planlıyoruz.

2020’de pandemi nedeniyle yaşanan

kapanmalar, 2021’de de çip krizi

ve hammadde tedarik sıkıntıları

gibi zorlukları, güçlü yan sanayimizle

birlikte çok başarılı bir şekilde yönettik.

Savaş ile birlikte zaten artış

eğilimindeki enerji ve hammadde

maliyetleri daha da artacaktır. Diğer

sektörler gibi sektörümüz açısından

da 2022 yılının zorlu bir yıl olacağını

düşünüyoruz. Türkiye beyaz eşya

sektörü olarak 15 bin bayimiz, 3500

yetkili servisimiz, 60 bin doğrudan

ve 600 bin dolaylı istihdamız ve tedarikçilerimizle

birlikte çok büyük

bir ekosistemi temsil ediyoruz. Teknoloji,

istihdam, yan sanayi ve ihracat

gücümüzle zorlukları aşacağımıza

dünyanın ikinci büyük üretim üssü

olan ülkemizi daha da iyi yerlere

taşıyacağımıza inanıyoruz.

Hammadde tedarikinde ciddi sıkıntıların

yaşandığı bir dönemde tedarik

zincirinin çeşitlendirilmesi büyük

bir önem arz etmektedir. Bu noktada,

Ticaret Bakanlığımızın AB ve Güney

Kore meşeli sıcak haddelenmiş

yassı çelik ürünlere yönelik uygulamayı

değerlendirdiği damping önlemleri

sektörümüz ve diğer tüm

imalat sektörleri için kaygı vericidir.

Zira soruşturma konusu ürün sektörümüzün

ana girdisini oluşturmaktadır.

Özellikle AB’den tedarik edilen

ürünlerin büyük oranda üst kalite

sacların üretimine girdi oluşturduğu

bilinmektedir. Ülkemizde istenilen

kalitede yeterli kapasitenin olmayışı

fiyat artışlarına sebep olacaktır. Sac

hammaddenin beyaz eşya maliyetlerindeki

oranı düşünüldüğünde, bu

durumun Türkiye’nin enflasyonunu

artırıcı yönde etkisi olmaktadır.

Maliyetlerin daha da arttığı bu dönemde

sektörü rahatlatacak adımların

atılması kritik önemdedir. Bu

bağlamda, vergi düzenlemeleri ve

teşvikler çok yararlı olacaktır. Ayrıca

enerji verimliliğinin önem kazandığı

bu dönemde, iç pazarda enerji verimliliği

yüksek ürünlere geçişin hızlanabilmesi

için KDV ve ÖTV muafiyeti

getirilmesi, taksit sayısının artırılması,

enerji sınıfı yüksek ürünlerde

daha düşük faizli kredi kullanımı

gibi destekler verilmesi de yararlı

olacaktır.”dedi.



Mart - Nisan 2022

17

HABER

İhracatı Rekora Taşıyan ‘Metalik

Yıldızlar’ Ödüllerini Aldı

Türkiye geçtiğimiz yılı 225 milyar

dolarlık rekor bir ihracatla tamamlarken,

Demir ve Demir Dışı Metaller

sektörü 12,4 milyar dolarlık ihracat

gerçekleştirdi

İhracatı Rekora Taşıyan ‘Metalik

Yıldızlar’ Ödüllerini Aldı

Geçtiğimiz yılı yüzde 49,5'lik artış

ve 12,4 milyar dolarlık rekor bir ihracat

rakamı ile tamamlayan Demir

ve Demir Dışı Metaller sektörünün

lider kuruluşu İstanbul Demir ve Demir

Dışı Metaller İhracatçıları Birliği

(İDDMİB), başarılı ihracatçılarını düzenlenen

törenle ödüllendirdi. ‘İhracatın

Metalik Yıldızları’nda toplam

71 firma ödül alırken, törene katılan

Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna

Turagay Türkiye’nin ihracatta cazibe

merkezi haline geldiğini söyledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)

Başkanı İsmail Gülle Türkiye’nin ihracat

hedefinin 300 milyar dolar olduğunu

vurgularken, İDDMİB Başkanı

Tahsin Öztiryaki 2022 yılında

da geçtiğimiz yıla benzer bir artışın

sinyallerini aldıklarını belirtti.

Türkiye geçtiğimiz yılı 225 milyar

dolarlık rekor bir ihracatla tamamlarken,

Demir ve Demir Dışı Metaller

sektörü 12,4 milyar dolarlık ihracat

gerçekleştirdi ve genel ihracattan

yüzde 5,5’lik pay aldı. İstanbul

Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları

Birliği (İDDMİB) de sektörün

bu başarısına katkı sağlayan ‘İhracatın

Metalik Yıldızları’nı düzenlenen

törenle ödüllendirdi.

Toplamda 71 firma 27 kategoride

ödüle layık görüldü. Ayrıca sektörü

temsil eden 26 derneğe de teşekkür

plaketleri takdim edildi.

Potansiyeli Çok Yüksek Bir Ülkeyiz

Ödül töreninin açılışında konuşan

Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna

Turagay, ihracatta yaşanan artışın

sadece ham madde fiyatlarının artması

ile değil esas olarak ekonominin

akıncısı ihracatçıların azim ve

çalışkanlıkları ile gerçekleştiğini söyledi.

Demir ve Demir Dışı Metallerin

çok fazla sektörü kavradığına işaret

eden Turagay, bunları topladığımızda

çok yüksek rakamlara ulaşıldığını

kaydetti.

Türkiye'nin ihracatta bir cazibe

merkezi haline geldiğini söyleyen


HABER

Turagay, "Pandeminin ilk döneminde

tedarikte yaşanan bozulmanın

düzelmesi ile üreticilerimizin çoğu

yurtdışına mal yetiştirmeye başladı.

Tam pandemiden kurtulduk dedik

ancak bu sefer de Rusya-Ukrayna

krizine denk geldik. Burada da ne

kadar öncü bir ülke olduğumuz açık.

Türkiye ihracat potansiyeli çok yüksek

bir ülke. Coğrafi konumu, dinamik

nüfusu ve altyapısı ile o kadar

kuvvetliyiz ki yeter ki birbirimizi aşağı

çekmeyelim, tüm sıkıntıları aşarız."

dedi.

2021 Gerçek Bir Başarı Hikayesi Oldu

2021 yılının ihracat için her anlamıyla

bir kırılma yılı olduğunu vurgulayan

TİM Başkanı İsmail Gülle de

2020 yılındaki yıllık 169 milyar dolar

ihracattan geçtiğimiz yıl 225 milyar

dolara çıkmanın gerçek bir başarı hikayesi

olduğunu söyledi.

Bu başarıda en büyük payın ihracatçıların

olduğunu vurgulayan Gülle,

"Bundan sonraki dönemde yapılan

yeni yatırımlar, büyüme, tedarik

avantajları ve bölgemizin en güvenli

üretim merkezi olmamız ile ihracat

hedefi 300 milyar dolar olacak.

Mart ayı sonunda da çok önemli bir

mart ihracat rakamı açıklayacağız.

Bu da 2022 hedefi olan 250 milyar

dolar ihracatın da üstüne çıkacağımızın

büyük bir göstergesi olacak."

dedi.

Sektör İhracatındaki Rekor Artış

Bu Sene de Devam Edecek

Ödül töreninde bir konuşma gerçekleştiren

İDDMİB Başkanı Tahsin

Öztiryaki de sektörün geçtiğimiz yıl

yüzde 49,5'lik rekor bir ihracat artışı

ile 12 milyar doları geçtiğine, kilogram

başı ihracatın da yüzde 37 artışla

4,02 dolara yükseldiğine işaret

etti. Benzer artışların bu sene de devam

ettiğini kaydeden Öztiryaki,

"2022 yılının ilk üç ayında ihracatımız

geçen senenin aynı dönemine

göre yüzde 48 artarak 3,8 milyar dolar

olarak gerçekleşti. İlk 3 ayda neredeyse

geçtiğimiz yılın 4 aylık ihracat

rakamını yakalamış durumdayız.

Önümüzdeki dönemlerde sektörümüzün,

ülkemizin genel ihracatındaki

payının artacağını ve en çok ihracat

yapan sanayi sektörleri arasındaki

sıralamada da üst konumlara

yükseleceğini öngörüyoruz. Türkiye

kendini alternatif bir tedarikçi olarak

kanıtlayarak dünyanın B planı olduğunu

herkese gösterdi. Türk

ürünlerine talep her zamankinden

daha fazla." dedi.

İhracatta katma değerli ürünleri

üretecek ve tasarlayacak insan kaynağının

önemine dikkat çekmek ve

tasarımcılık ekosisteminin gelişmesini

sağlamak amacıyla 17 yıldır İM-

MİB Endüstriyel Tasarım Yarışmalarını

organize ettiklerini belirten Öztiryaki,

"Bunun yanında sektörlerimize

yönelik 12 sanal ticaret heyeti

organizasyonu yaptık. Şimdiye kadar

30 farklı ülkeden satın almacıların

katıldığı ve 215 Türk katılımcımızın

hazır bulunduğu 1876 iş görüşmesine

imza attık. Ayrıca TRADE365

projesini hayata geçirerek alt sektörlerimize

yönelik ihracatçılarla yabancı

alıcıların ücretsiz ikili iş görüşmeleri

yapabildiği tanıtıcı platformları

kurduk.” dedi.

71 FİRMAYA ÖDÜL

‘İhracatın Metalik Yıldızları’ ödül

töreninde 27 kategoride toplam 71

firmaya ödül verildi. Ayrıca 26 derneğe

desteklerinden ötürü teşekkür

plaketi sunulan etkinlikte İDDMİB

İhracat Şampiyonları sırasıyla Kibar

Dış Ticaret A.Ş., Sarkuysan Elektrolitik

Bakır Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile

Asaş Alüminyum Sanayi ve Ticaret

A.Ş. şirketleri oldu.


Mart - Nisan 2022

19



Mart - Nisan 2022

21

HABER

Bakım Sektörü, Bakım İstanbul

Sempozyumu’nda Buluşuyor

Kontrol Medya Şirketi tarafından

17-18 Mayıs 2022 tarihleri arasında

İstanbul The Green Park Pendik

Otel’de düzenlenecek Bakım İstanbul

Sempozyumu, endüstriyel bakım

konusunda Türkiye’deki tüm tesis

ve fabrikaların lider iş platformu

oluyor. Türkiye endüstrisinin daha

verimli ve daha rekabetçi olabilmesi

için tüm sektörlere yönelik interaktif

konularla Bakım İstanbul’da sizleri

bekliyor.

Modern Bakımın tüm yönleriyle

Bakım İstanbul’da ziyaretçilere sunuluyor.

Geleneksel bakım yöntemlerinden

Endüstri 4.0 ve dijital çözümlere kadar

tüm bakım stratejilerini bu platformda

inceleyebilirsiniz. Bakım konusunda

en yeni teknolojileri inceleyebilinecek

fuar alanında, dünya

çapında tanınan üreticilerden lokal

çözümler sunan firmalara kadar alanının

uzmanı şirketleri ziyaretçilerle

buluşturacak.

17-18 Mayıs 2022’de tüm bakım

sektörü Bakım İstanbul Sempozyumu’nda

buluşuyor.

Endüstriyel ziyaretçilerine bakım,

güvenilirlik, muayene, onarım, endüstriyel

yazılım ve BT, sistem yönetimi,

verimlilik danışmanlığı, iş güvenliği

ve üretim güvenliği, teknik

planlama, ölçüm, kontrol ve düzenleme

teknolojisi alanındaki en son

çözümler ve geleceğe yönelik teknolojiler

Bakım İstanbul Sempozyumu’nda

sergilenecek.

Detaylı bilgi için:

www.bakimistanbul.org


ADVERTORIAL

Üretimde Yeni ve Değişen Taleplere

Adaptasyon Şart

Sanayi 4.0 uygulamalarının ihtiyaç duyduğu yüksek hızlı ve güvenilir bir endüstriyel haberleşmenin faydalarından yararlanmayı

sağlayan Zamana Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network), değişikliklere kolay uyum sağlayabilen esnek üretim hatlarının

oluşmasını sağlıyor. Endüstriyel haberleşme alanında faaliyet gösteren Japonya merkezli bir kuruluş olan CLPA’nın Türkiye Müdürü

Tolga Bizel, geleceğin haberleşme üzerine kurulacağı gerçeğinden hareketle sanayicilerin üretim süreçlerinde bu haberleşme

sistemlerini kurarak akıllı fabrikalara dönüşmeleri ve tüketicilerin hızla değişen kişiselleştirilmiş üretim taleplerine cevap

verebilecek şekilde stratejilerini oluşturmaları gerektiğini vurguladı.

Yenilikçi teknolojiler, endüstriyel haberleşmeyi

yeniden şekillendirmeye devam

ederken mevcut yetenekleri üst

düzeye taşıyor ve yeni araçların ortaya

çıkmasını sağlıyor. Bu teknolojilerden

biri olan Zamana Duyarlı Ağ (TSN-Time

Sensitive Network) endüstriyel haberleşmede

oynadığı temel rol sayesinde

her geçen gün daha çok önem kazanıyor.

Merkezi Japonya’da bulunan ve endüstriyel

iletişim ve kontrol ağı CC-

Link’in dünya genelinde yaygınlaşması

için faaliyet gösteren CLPA (CC-Link

Partner Association) tarafından geliştirilen

CC-Link IE TSN de Zaman Duyarlı

Ağ teknolojisinden yararlanan dünyanın

ilk endüstriyel açık ağı olarak öne çıkıyor.

Tüketicilerin yeni ve değişen talepleri

karşısında hazırlıklı olmak gerektiğini

vurgulayan CLPA Türkiye Müdürü

Tolga Bizel, otomasyon cihazları için

CC-Link IE TSN teknolojisini seçen tedarikçilerin

rekabet avantajı kazanacağını

ve bu ürünleri kullanan fabrikaların ise

geleceğe hazır olacağını söyledi.

Fabrikalarda üretkenlik ve verimlilik

sağlayan teknoloji

TSN’nin Sanayi 4.0 ihtiyaçlarının desteklenmesi

konusunda büyük önem taşıdığının

altını çizen Tolga Bizel, şu açıklamalarda

bulundu: ‘’Bu teknoloji sayesinde

şirketler, proses şeffaflığı ve üretkenliklerini

daha üst düzeylere taşıma

fırsatına sahip oluyor. Dolayısıyla dijital

dönüşüm stratejileri, kilit operasyonların

optimizasyonunda kullanılabilecek

veriye dayalı öngörüler üretebiliyor. Bu

noktada TSN'nin sağladığı veri şeffaflığı

ile IT ve OT sistemlerini birleştirme olanaklarına

sahip olan işletmeler, endüstriyel

proseslerden daha fazla veri elde

edebilecek. Toplanan veriyi her geçen

gün daha doğru sonuçlar üreten akıllı

tahmin modelleriyle analiz ederek üretim

operasyonları için daha faydalı bilgilere

ulaşabilecek. Bu derinlemesine bilgi;

performans, üretkenlik ve verimliliğin

yanı sıra son ürün kalitesinin artırılmasında

da kullanılabilecek.”

Akıllı üretime adım atmanın yolu CC-

Link IE TSN’den geçiyor

Üretimde rekabet gücünü artırmaya

katkıda bulunan CC-Link IE TSN teknolojisinin

gıda, ilaç, beyaz eşya, otomotiv

ve bina otomasyonu gibi pek çok farklı

sektörde makine ve proses kontrolü için

ideal çözümler sunduğunu vurgulayan

Bizel, sözlerini şöyle tamamladı: ’’CLPA

üyeleri, hiçbir ücret ödemeden CC-Link

ile ilgili en güncel teknolojik bilgilere

erişebiliyorlar. Başta Asya’ya açılmak ya

da bu pazardaki işlerini büyütmek isteyenler

olmak üzere Sanayi 4.0’a uyumlu

dünya standartlarında akıllı üretime

adım atmayı hedefleyen şirketler, detaylı

bilgi almak için CLPA Türkiye temsilciliğiyle

iletişime geçebilirler.’’

CLPA Türkiye temsilciliğiyle iletişimİçin;

https://eu.cc-link.org/tr/clpa/members


Mart - Nisan 2022

23

HABER

Yapay Zeka ile Yeni Bir Otomasyon

Çağına Geçiş

• Yapay zeka ve makine öğrenimi

endüstriyel üretimin bir parçasıdır

• Yapay zeka tabanlı otomasyon çözümleri

geleceğin konusu

• Automatica, endüstrideki tüm

brançlar için geniş bir yelpaze sunmakta

Yapay zeka (YZ) ve makine öğrenimi,

yıllardır endüstriyel üretime girmiş

durumdadır. En azından teoride.

YZ'nın şimdi pratikte yolunu bulmadaki

şiddeti, 21 - 24 Haziran

2022 tarihleri arasında Münih'te

gerçekleşecek olan Automatica fuarında

gösterilecek.

Yapay zeka tabanlı otomasyon çözümlerinin

önümüzdeki yıllarda en

büyük konu olacağı tartışılmaz. Soru,

üretim şirketleri için bu teknolojinin

muazzam potansiyelinden ne

kadar çabuk yararlanılabileceğidir.

Longitude Research ve Siemens tarafından

yapılan bir anket net bir

sonuca ulaştı: Buna göre iş dünyasının

liderlerinin yarısından fazlası endüstriyel

tesislerin, makinelerin ve

kritik altyapıların önümüzdeki beş

yıl içinde yapay zeka tarafından

kontrol edilmesini bekliyor.

Ancak bunun için temel ön koşul,

üretim sürecinde yer alan tüm bileşenlerin

tutarlı dijital ağ oluşturmasıdır.

Bu engel ortadan kaldırıldığında

ve ilgili tüm sistemlerin otonom

veri alışverişi sağlandığında, akıllı

üretimin temeli oluşturulur. “Birkaç

yıl içinde, dijital ağlar yönetim kurulu

genelinde uygulanacak. Tüm bileşenler

daha sonra birbirleriyle veri

alışverişi yapabilir, kendilerini optimize

edebilir ve akıllıca hareket

edebilir," diyor VDMA Robotics +

Automation Association Genel Müdürü

Patrick Schwarzkopf.

Akıllıca geliştirilen yöntemleri izlemek

istiyorsanız, Automatica’yı

görmelisiniz.

Dijital ağlar henüz evrensel olmasa

da, günümüzde izole yapay zeka çözümlerinin

hayata geçirilmesinin

önünde hiçbir şey durmuyor. Akıllı

üretim süreçlerinin öncülerinden

biri endüstriyel görüntü işlemedir.


HABER

Uzaya yapılan bir yolculuk, görüntülemenin

ne kadar gelişmiş olduğunu

gösterir. 2023'ten itibaren,

ABB multispektral görüntüleme sistemleriyle

donatılmış on uydu, dünyayı

yörüngeye oturtacak ve gezegenimizin

ekosistemini kaydedecek.

Sistem, beş metreye kadar çözünürlüğe

sahip birinci sınıf görüntüler

sunar. Uydu operatörü tarafından

işletilen YZ tabanlı bir analiz sistemi,

dünyamızdaki - doğal veya insan

müdahalesinin neden olduğu - değişiklikleri

neredeyse gerçek zamanlı

olarak değerlendirir.

Dünyaya dönüş, daha doğrusu Automatica’nın

sergi salonlarına.

Asentics, Basler, Cognex, MVTec,

IDS, IS-RA Vision, Sick veya Stemmer

Imaging gibi katılımcılar, entegre

YZ ile çığır açan kameralar ve sensörler

veya yazılımlar gösterecek.

Görüntüleme, YZ tabanlı robotik uygulamaları

için de çok önemlidir.

Uzun yıllardır görüş sistemleri, robotların

özerkliği ve esnekliği için ön

koşul olmuştur. Robotlar akıllı hareket

edecekse, yüksek performanslı

görüntü işleme temel gereksinimlerden

biri olacaktır.

Yapay zekanın temeli olarak bilgi

işlem gücü

Fraunhofer IPA'da Robot ve Yardım

Sistemleri departmanı başkanı Dr.

Werner Kraus, kısaca: Akıllı üretim

ortamlarına entegrasyon için robotların

sahip olması gereken diğer

özellikleri şöyle açıklıyor;

“Görüntü veya güç verileri, YZ destekli

robot işlevlerinin temelidir. Ancak

günümüzde çoğu robot varsayılan

olarak kör çalışıyor. Gelecekte,

kameraların ve güç sensörlerinin

entegrasyonu, akıllı fabrika için

standart bir robotun performans

kapsamının bir parçası olmalıdır.

Gerçekten özerk hareket edebilmek

için sanal eğitim ortamı da çok

önemlidir. Endüstriyel robotlar, gerçek

robotun hemen üretken olması

için simülasyonda eğitim verileri

oluşturmak için dijital bir ikize ihtiyaç

duyuyor.”

Son olarak, robotik her zaman döngü

süresi açısından kritiktir, bu da

düşük gecikmeli gerçek zamanlı yapay

zeka gerektirdiği anlamına gelir.

Bu nedenle, YZ, büyük bilgi işlem

kaynaklarıyla buluttan uca geçer.

Bu, yapay zeka modellerini çalıştırmak

ve eğitmek için robot denetleyicisinde

bilgi işlem gücü gerektirir.

Robotlar için yüksek performanslı

beyinler

YZ uygulamaları için standart robotları

çok fazla çaba harcamadan

nitelendirme görevi için, genç ve gelecek

vaat eden şirketler, Micropsi

Industries ve Robominds dahil olmak

üzere geleceğe yönelik çözümler

geliştiriyor. Bu şirketler, robotları

akıllı hale getirme konusunda kararlı

görünüyorlar. Robominds CSO'su

Christian Fenk: "Her robotun bir

beyni hak ettiğine inanıyoruz. Automatica

da, robotların YZ uygulamaları

için yüksek performanslı kontrolörler

ve görüntü işleme sistemleriyle

nasıl yükseltilebileceğini ve böylece

"programlandığında" çalıştırılmalarını

özellikle kolaylaştıracağını

göstereceğiz. Gerçek yapay zekanın

öncüsü olarak yeni bir robotik çağını

başlatmak gibi iddialı bir hedefin

peşindeyiz.”

Kavrama konusu: entegre zeka

Festo, IPR, Onrobot, Schunk ve

Zimmer Group gibi katılımcılar da

dahil olmak üzere kavrama sistemleri

üreticileri, standart bileşenlere

ne kadar zekanın ulaştığını gösteriyor.

Entegre yazılım da dahil olmak

üzere birçok sensörle donatılmış

yüksek teknolojili tutucularla, çöp

toplama gibi uygulamalar nispeten

az çabayla güvenilir bir şekilde uygulanabilir.

Automatica’nın ticari ziyaretçileri,

çeşitli demo uygulamalarındaki

cobot'ların ve akıllı kavrama

sistemlerinin heyecan verici

kombinasyonuna da yakından bakabilir.

Vizyoner intralojistik ve üretim

konseptleri

Sonuç olarak, dijital ağ oluşturma

ve yapay zekanın mega trendleri yeni

bir otomasyon çağını başlatıyor.

Şimdiye kadar mümkün olmayan

son derece esnek intralojistik ve

üretim konseptlerinin gerçekleştirilmesine

izin veriyorlar. Mevcut inovasyon

dinamiği ile, bu yılın önde

gelen ticaret fuarı, start-up'lardan

endüstri devlerine kadar her zamankinden

daha geniş bir yelpazeyi

içeren bir katılımcı yelpazesi ile

muhtemelen tüm zamanların en

önemli Automatica fuarı olacak.


Mart - Nisan 2022

25



Mart - Nisan 2022

27

FİRMA-ÜRÜN

Wachendorff'un WDGA Serisi Mutlak

Kodlayıcıları, Zorlu Hassas Ölçüm

Görevleri İçin Önemli Avantajlar Sunuyor

Wachendorff'un WDGA serisi çok

turlu mutlak enkoderleri, çok çeşitli

endüstrilerde hassas ölçüm ve hareket

kontrol uygulamaları için son

derece hassas performansları, sağlamlıkları

ve uzun çalışma ömürleri

ile kendini kanıtlamıştır. Alman sensör

uzmanının EnDra® manyetik

kodlama teknolojisi, 16 bit'e kadar

tek dönüş çözünürlüğü ve 43 bit'e

kadar çoklu dönüş özelliği ile +/-

0,09°'lik etkileyici bir açısal ölçüm

doğruluğu ve 50'ye kadar geri bildirim

döngü süresi sunar. yüksek performanslı

servo sürücülere uyan

µsn. Mikroişlemci tabanlı Hall etkisi

tarama ilkesi, daha hassas doğrusal

ve döner optik kodlayıcılara karşı ilgi

çekici ve uygun maliyetli bir alternatif

sunar. Wachendorff'un özel

Birleşik Krallık dağıtım ortağı Variohm

EuroSensor'un tam desteğiyle

sunulan WDGA serisinin kapsamlı

muhafaza stili seçenekleri, WDGA

serisi manyetik ve temassız Endra

tasarımı, birçok önemli performans

avantajı sunar. Rakip çok turlu mutlak

enkoderlerin aksine, teknoloji

aşınmaya meyilli bir dişli kutusu gerektirmez

ve pillere ihtiyaç duymadan

normal bir 10 … 32V DC güç

kaynağından çok düşük akım tüketimine

sahiptir. Bu faydalar, önemli

ölçüde yüksek eksenel ve radyal şaft

yüklerine izin veren, fazlasıyla tasarlanmış

bir yatak düzeni göz önüne

alındığında bile, eksenel uzunluk

boyutlarının çok azaltılmasına katkıda

bulunur - zorlu ağır hizmet ölçüm

görevleri için mükemmel dayanıklılığı

korurken maksimum kompaktlık

sağlar. Standart olarak, muhafazalar

ve miller, WDGA serisi aracılığıyla

IP67 ve IP68 seçenekleriyle IP65 sızdırmazdır,

36 ve 58 mm muhafaza

çaplarında ise senkron flanş, sıkıştırma

flanşı veya kör delikli mil montajı

seçeneği mevcuttur.

Neredeyse hiç bakım gerektirmeyen

WDGA serisi, son derece uzun

bir çalışma ömrüne sahiptir. Wachendorff'un

ürün güvenilirliğine

duyduğu güven, beş yıllık bir garantiye

kadar uzanır. Wachendorff'un

WDGA serisi mutlak ve diğer enkoder

ürün hatları ve ölçüm sistemleri

için uygulama alanları, inşaat ve tarım

makineleri, rüzgar enerjisi, vinç

ve vinçler, AGV'ler, takım tezgahı, yiyecek

ve içecek, paketleme ve daha

fazlasını içerir ancak bunlarla sınırlı

değildir.

Özel Birleşik Krallık dağıtım ortağı

olarak Variohm EuroSensor, Wachendorff

GmbH'nin tüm artımlı ve

mutlak kodlayıcıları ve uzman ölçüm

sistemlerini tedarik eder ve

destekler. Variohm, endüstri, inşaat,

tarım, motor sporları, araştırma ve

daha pek çok alanda zorlu uygulama

çözümleri için kapsamlı konum,

kuvvet, basınç, yük ve sıcaklık ölçüm

teknolojileri yelpazesinde satış

ve uygulama desteği sunan bir tasarımcı,

üretici ve sensör bileşeni distribütörüdür.

Detaylı bilgi için:

www.variohm.com


FİRMA-ÜRÜN

Parker IQAN-XC4x Genişletme Modülleri

Sertifika, daha yüksek düzeyde işlevsel

güvenlik gerektiren mobil hidrolik uygulamalarda

sistem entegrasyonunu ve

makine tasarımını kolaylaştırır.

Hareket ve kontrol teknolojilerinde

dünya lideri olan Parker Hannifin, şimdi

IEC 61508 güvenlik bütünlüğü seviyesi 2

(SIL2) sınıfı sertifikaya sahip IQAN-XC41,

IQAN-XC42 ve IQAN-XC43 genişletme

modüllerini sunuyor. Bu geliştirme, modüllerin,

EN 13849-1 performans seviyesi

d'ye (PL d) kadar olan makine güvenlik

işlevlerinin bir parçası olarak kullanılmasını

mümkün kılar. Güvenlik sertifikalı

genişletme modülleri sayesinde

mühendisler, daha yüksek düzeyde işlevsel

güvenlik gerektiren mobil hidrolik

uygulamalarda sistem entegrasyonunu

ve makine tasarımını daha yalın hâle getirebilir.

Söz konusu uygulamalara örnek

olarak malzeme taşıma, inşaat, hava

platformları ve özel araçlar (çöp kamyonları

gibi) sayılabilir.

Parker'ın sunduğu yeni geliştirmeler sayesinde

en yeni IQAN platformundaki

her iki kontrolör türü de (MC4x ana

kontrolörleri ve XC4x genişletme modülleri)

makine tasarımcılarının istedikleri

gibi kullanabilecekleri birçok seçenek

sağlayan güvenlik sertifikalı çeşitli

versiyonlar sunmaktadır. Örneğin, tasarım

mühendisleri, artık, makinede en iyi

fiziksel konumda yer alan bir modüle

kritik G/Ç atayarak kablo karmaşasını ve

maliyeti azaltabilir. Bu modüler yapı,

pim uyumlu birimlerle kolay ölçek büyütme

veya küçültme olanağı sağlar.

XC4x'in önemli bir özelliği, Parker'ın,

hem güvenli hem de bant genişliğini verimli

şekilde kullanan, yeni tasarlanmış

protokolüdür. Protokol, hem klasik

CAN'yi (250 ve 500 kb/sn.) hem de

500/2.000 kb/sn'ye kadar CAN FD'yi

destekler. Özellikle, hidrolik vanaları

kontrol eden tüm çıkışların başlangıçta

güvenli olduğu bir sistemde, uygulama

tasarımcısı, temel durdurma işlevlerini

entegre etmek için sistemi ilave bileşenler

ekleyerek karmaşıklaştırmak zorunda

kalmaz.

IQAN, mobil hidrolik uygulamalar için

işlevsel güvenlik, hassas kontrol ve kullanım

kolaylığına en yüksek düzeyde

odaklanan bir elektronik kontrol sistemidir.

IQAN serisinin odağında, yapılandırma

ve bakım görevlerini kolaylaştıran

IQAN yazılım araç zinciri ile birlikte, tam

entegre bir kontrolör ve ekran çözümü

yer alır. IQAN; kullanımı güvenli, hızlı ve

etkili bir uygulamadır.

IQAN araç zinciri üç temel yazılım paketinden

oluşur: uygulama tasarımı için

IQANdesign; uygulama simülasyonu için

IQANsimulate; servis ve diyagnostik için

IQANrun. Parker'ın ortaklığında geliştirilen

IQAN donanımı ve IQAN yazılımı sayesinde,

kullanıcılar, tak ve kullan tipi işlevselliğin

yanı sıra artırılmış güvenlik

performansından da faydalanır.

İşlevsel güvenlik için IQAN kullanmanın

sayısız faydası vardır. Örneğin, hızlı ve kolay

sistem düzeni ve makine işlevi tasarımı

için üst düzey bir grafik aracı olan

IQANdesign kullanıldığında, uygulamayı

veya yerleşik yazılımı derlemeye gerek

kalmaz (Parker, tüm yerleşik yazılımları

ve IQAN uygulama yorumlayıcısını derler

ve doğrular). IQANdesign'ı kullananlar,

proje kontrolünün rehberliğinde güvenlik

işlevlerini öne çıkarıp belgeleyebilir.

Ayrıca, tasarımcılar, istenen işlevi kolayca

oluşturabilir ve öngörülebilir gerçek zamanlı

performanstan yararlanabilir.

Sonuç olarak, modüller arasında gerçek

zamanlı performansla, güvenlikle ilgili

sinyallerin alışverişi için birden fazla

IQAN ana modülü, Parker IQAN protokolleriyle

sorunsuz şekilde birlikte kullanılabilir.

Güvenlik açısından bakıldığında,

kontrolör ve diyagnostik araçlarının

birlikte çalışacak şekilde tasarlanması,

geliştiriciler için büyük bir avantaj sağlar.

Her şey yazılım destek araçları ve

kontrolör donanımından oluşan aynı sistem

içinde olduğunda; dikkatle düşünülmüş,

güvenilir bir arayüz sağlamak

çok daha kolaydır. IQAN, SAE J1939-

76'nın genel desteği sayesinde, sensörler

ve diğer giriş cihazlarıyla güvenli bir

iletişim için güvenlikle ilgili cihazları kolayca

uygular.

IQAN-XC4x genişletme modülü serisinde

güvenlik sertifikalı ve yüksek performanslı

üç versiyon vardır: XC41, XC42 ve

XC43. Bunların her biri, tüm hidrolik mobil

makinelerin gereksinimlerini karşılayacak

şekilde farklı biçimlerde kullanılabilir.

Böylece bir IQAN-MC4x ana kontrolörüne

bağlandığında IQAN kontrol sisteminin

genişletilmesini kolaylaştırır.

Parker, güvenlik sertifikalı MC4xFS için

üç versiyon sunar: Uygun maliyetli ve

görev odaklı kontrolü destekleyen bir

veya iki güvenlik işlevine yönelik

MC41FS; orta ölçekli uygulamalar ve

G/Ç dağıtımı için daha yüksek sayıda güvenli

çıkış sağlayan MC42FS ve birden

fazla güvenlik işlevi içeren uygulamalar

için büyük ve merkezî bir kontrolör olan

MC43FS.


Mart - Nisan 2022

29



Mart - Nisan 2022

31

FİRMA-ÜRÜN

NSK Silver-Lube ® Rulmanları, Şişeleme

Hattı Konveyöründeki Yıkama

Akışkanlarına Karşı Dayanıklıdır

Proses akışkanları ile temasın kaçınılmaz

olduğu işlemlerde, zamanından

önce arızalanan uygunsuz şekilde

belirlenmiş rulmanlar, bakım işçiliği

ve üretim kesintileri açısından

maliyetli olabilir. Bu nedenle, artan

sayıda yiyecek ve içecek tesisi,

NSK'nın Silver-Lube® rulman ünitelerinin

faydalı özelliklerine yöneliyor.

Silver-Lube®, yıkama suyu ve

deterjan girişine karşı optimum koruma

sağlarken aynı zamanda korozyon

direnci de sunar.

Silver-Lube® 'un sunduğu avantajlara

kefil olabilecekler arasında pazar

lideri bir süt işleme ve şişeleme

tesisi bulunmaktadır. Tesis, şirketin

yaklaşık 16 haftada bir rulmanları

değiştirdiği beş konveyör hattında

tekrarlayan rulman arızaları yaşıyordu.

Her değiştirme işleminin tamamlanması

yaklaşık bir saat sürdüğü

için tesis, NSK'nın uzman ekibini

bir çözüm önermesi için davet

etti.

AIP Katma Değer Programının bir

parçası olarak, NSK'nın uzman mühendisleri,

arızalı rulmanları analiz

ederek, yıkama işlemi sırasında su

girişinin dahili korozyona ve erken

arızalara neden olduğu sonucuna

vardı. Uygulama ve çalışma koşullarını

daha derinlemesine inceleyen

NSK ekibi, kalitesi kanıtlanmış Silver-Lube®

muhafazalı rulman ünitelerinin

kullanımını önerdi.

Tesis, şişeleme hattı konveyörlerinden

birinde gıda sınıfı gres içeren

Silver-Lube® rulmanlarını denedi ve

sonuç olarak süreçlerde iyileşme

sağlarken kullanım ömrü daha uzun

rulman ünitelerine kavuşmuş oldu.

Silver-Lube®, sıvı girişine karşı koruma

sağlayan ve yağlama gresinin

yıkanmasını önleyen sağlam ve ısıya

dayanıklı silikon kauçuk keçelere sahiptir.

Keçenin tamamlayıcı bileşeni,

bakteri girişini önleyen ve keçeyi

darbelerden kaynaklı hasara karşı

koruyan paslanmaz çelik flingerdir.

Silver-Lube® rulmanlar, ayrıca yük-


FİRMA-ÜRÜN

sek kaliteli paslanmaz çelik bilezikler

ve bilyeler, kafes, flingerlar ve

tespit vidalarına sahip rulmanlar da

dahil olmak üzere çeşitli korozyona

dayanıklı bileşen içerir. Ayrıca, rulman,

paslanmaz çelik gresörlüğe sahip

yüksek mukavemetli PBT termoplastik

yatağın içine oturur.

İlk denemeden sonra tesis, beş süt

şişesi konveyör sisteminin tamamına

Silver-Lube® muhafazalı rulman

ünitelerini uyguladı. Sonuç: makine

arıza süresi, bakım işçiliği ve

rulman değiştirme maliyetlerinde

azalma ve bununla birlikte

gelen yıllık 7.625 € tutarında

tasarruf. Silver-Lube rulmanlarında

beş yıldan fazla

bir süre boyunca herhangi bir

arıza meydana gelmemiştir.

Daha da önemlisi, Silver-Lube®

rulman üniteleri, montaj

hatalarından kaynaklanan

yanlış hizalamaları telafi eder

ve bu da onları yiyecek ve içecek

endüstrisi tarafından kullanılan

şişeleme makineleri ve

konveyörler için ideal bir çözüm

haline getirir. Diğer özellikleri:

herhangi bir ufalanma

veya pul pul dökülme riskini

ortadan kaldırmak için boyasız

reçine yuva; bakteri veya küf

barındırabilecek "böcek tuzaklarından"

korunmak için

boşluksuz tasarım; kir yapışmasını

önlemek için pürüzsüz bir yüzey; -

20 ila +90°C çalışma sıcaklıkları için

uygun tasarım.


Mart - Nisan 2022

33



Mart - Nisan 2022

35

FİRMA-ÜRÜN

Emerson'un Yeni Açılı Koltuk Valfleri

Endüstriler Arasında

Güvenilirliği ve Performansı Artırır

Genişletilmiş ASCO 290 Serisi, daha

fazla uygulamada süreçleri optimize

etmek için yeni yetenekler ve

sınıfının en iyisi akış sunar.

Emerson, şimdi Avrupa'da ve küresel

olarak 2022'nin sonlarına

doğru mevcut olacak yeni ASCO

Serisi 290D ile açılı yuvalı valf yelpazesini

genişletti. Sahada 25 yıllık

kanıtlanmış kullanımın ardından

Emerson, bu seriyi yeni ve mevcut

pazarlar için optimize etmek için

önemli fırsatları belirledi. . Genişletilmiş

290 Serisinin sağlam, modüler

tasarımı, yeni bir dizi valf gövdesi

ve aktüatör malzemeleri, bağlantı

parçaları, işlevler, sertifikalar

ve aksesuarlar ile birlikte gelir.

Önemli özellikler arasında kaçak

emisyon sertifikası, IP69K koruma

seviyeli anahtar kutusu ve güvenli

aktüatör sökme sayılabilir. Bu özelleştirmeler,

endüstriyel, yiyecek ve

içecek ve özel kimyasallar da dahil

olmak üzere birçok uygulamada

maliyetleri düşürürken süreç verimliliğini

ve güvenliğini artırır.

Yeni ASCO 290D Serisinde, geliştirilmiş

uygulama çok yönlülüğü için

çok çeşitli vana gövdeleri, aktüatörler,

seçenekler, kontrol kutusu ve

sertifikalar sağlanmıştır. Yerleşik

modülerlik, montajdan sonra valf

özelliklerinin yerinde modifikasyonu

için aynı gövde üzerinde farklı

aktüatörlerin değiştirilmesini mümkün

kılar. Hem IP66 hem de IP69K

muhafazaları, hem iç hem de dış

mekan kullanımı için mevcuttur. Yeni

290D Serisi, agresif sıvılar, buhar,

gaz, vakum ve aşırı ısıtılmış su dahil

olmak üzere çok çeşitli ortamlar için

de uygundur.

290 Serisi, son derece güvenli kapatma

için tasarlanmış son derece

güvenilir bir sıvı kontrol mekanizması

ile tasarlanmıştır. Kaçak veya

düzensiz emisyonların %51'inden

fazlasını oluşturan valfler ile yeni tasarım

kaçak emisyonların azaltılmasına

yardımcı olur ve işçiler ile çevreye

yönelik riskleri en aza indirir.

Yeni ASCO Serisi 290D aktüatör neredeyse

hiç bakım gerektirmezken,

güvenliği artıran diğer özellikler arasında,

potansiyel olarak tehlikeli aktüatör

sökme prosedürü sırasında

bakım çalışanlarının korunmasını

sağlayan güvenli aktüatör sökme

yer alır.

Sınıfındaki en yüksek akış hızına

(Kv) ve doğru düzenleme için oransal

kontrole sahip olan 290 Serisi,

üretim verimliliğini artırmaya yardımcı

olur. Aynı zamanda, uzun çalışma

ömrü bakım arasındaki aralıkları

uzatırken, doğası gereği sağlam

tasarım, zorlu çalışma ortamlarının

ve agresif ortamların taleplerine dayanacak

şekilde üretilmiştir.

Emerson'daki küresel mühendis

ekibi tarafından desteklenen yeni

ASCO Series 290D, mevcut süreçleri

iyileştirmek için kullanılabilir veya

yeni uygulamalar için özel olarak

özelleştirilebilir.


Dünya Nereye Doğru Koşuyor?

MAKALE

Yazar; Nurhab Elbe - Uzay Makina Yönetim Kurulu Başkanı

Tüm dünyadaki yönetimsel zaaflar

neticesi vay haline atların nalları altında

kalan karıncalara. Savaşlar olsun,

önlenemez hastalıklar olsun

ekolojik dengelerin bozulması da diğer

taraftan. Bunlar tabi ki hepimizi

üzmekte ve etkilemekte. Elimizde

tüm bunları düzeltecek bir güç yok.

Haddini bilir bir şekilde biz bunu

Mutlak Güce sahip kişinin ellerine

teslim ederken kendi yapabileceklerimize

odaklanalım.

Örneğin dünya dört nala güvensizliğin

tavan yaptığı bir istikamete doğru

koşarken bize güvenenlerin güvenini

boşa çıkarmamak gibi.

Evet Uzay Makina olarak bunu 44

yıldır başardık. Kriz zamanlarında

dahi özellikle de senelik terminleri

önceden belirli olan tedarikçilerimizi

asla ve asla mağdur etmedik.

Uzay Makina ile hiç çalışmamış, bizi

tanımayan ,yerine getirilemeyecek

vaatlerle mağduriyet yaşatılmış

birçok kurumsal firma da sadık bir

müşteri olarak ailemizde yerlerini

aldılar. Bunun için de asla pişman

olmadılar. Pişman olmadıklarını bizi

dostlarına da tavsiye ederek kanıtladılar.

Bu da bizim en büyük

mutluluğumuz. Dünyadaki şartlar

değişse bile ilkelerinden taviz vermemek.

Doğruluk, dürüstlük ve yine

dürüstlük.

Bu ve benzeri zamanlar termin konusunda

verilen sözler de çok

önemlidir. Birçok kişi vaat verebilir.

Vaat vermek birçokları için çok kolay

olabilir. Ancak bizim için en önemli

olgu “yerine getirilebilecek vaatler”

sunmak. İşte bizi biz yapan en

önemli kurum kimliğimiz bu! Sanayi

durmamalı. Üretim durmamalı. Madem

ki pnömatik konusunda tedarikçiyiz

biz de hem kendimiz hem

de insanlık için bunu yapabiliriz. Onların

güvenlerini sarsmadan taleplerini

zamanında karşılamak. Aksi olacak

bile olsa kendilerine çok önceden

doğru ve güncel haberleri ulaştırmak.

Bu haberler kısa vadede

Uzay Makina zararına olsa bile müşterilerimizden

bu haberleri saklamamak

gibi güzel bir yapımız var

şirket genimizde… Güvenilebilirliğin

uzun vadede getirisi fevkalade büyüktür

ilkesini kendisine düstur

edinmek.

Tüm bunların bize ekstra stok maliyetleri

getirdiğini ve çok daha özverili

çalışmamız gerektirdiği yadsınamaz

bir gerçek. Hatta döviz bazında

bile artan ham madde ve navlun

maliyetleri…. İşte tüm bunların bilincinde

vadelerini oldukça geri çeken

hatta peşine dönen çok değerli

iş ortaklarımıza olan takdiri de satırlarıma

eklemesem olmazdı.

Son derece titiz, çalışkan, özverili

ve nezaketli mesai arkadaşlarımızın

da katkıları şirket olarak bir aile olduğumuzun

en büyük kanıtıdır. Onlar

da teşekkürü haketmiyorlar mı?

Peki esnek zamanlı olarak kurumumuza

desteklerini elindekinin en iyisini

vererek çalışan diğer aile üyelerimizi

unuttuk mu? Hayır, onlara da

iyiki varsınız demek istiriyoruz. Sağlam

kafa sağlam vücutta olduğu bilinci

ile iş güvenliği hususundaki titiz

eğitmen ve doktorumuz sayesinde

de işlerimizin kesintisiz devamının

da farkındayız.

Sevgili dostlar başarımızın sebebi

tabi ki bu harika ekibimize de bağlı.

Netice olarak Dünyayı düzeltmek

elimizde değil ama bizlerle çalışan

nadide insanları mutlu etmek elimizde.

Hakikati ve hakiki olanı bulup ona

sımsıkı sarılmanız dileklerimle….


Mart - Nisan 2022

37



Mart - Nisan 2022

39

MAKALE

Robot Uygulamalarında Kullanılan

Pnömatik Ekipmanların

Boyutlandırılması Ve Yeni Trendler

Hazırlayan Halil İbrahim KARAKELLE

ÖZET

Endüstride küresel rekabetin söz

konusu olduğu günümüzde üretimde

verimlilik çok önemli bir yer işgal

etmektedir. Çağımızın son endüstriyel

vizyonu olan “”Endüstri 4.0” terimi

de bu kapsamda ortaya çıkmıştır.

Bu yeni imalat düzeninin en

önemli işçileri de robotlardır. Robotik

uygulamalarda yaşanılan en büyük

sıkıntılardan biri de robotların

boyutlandırılmasıdır. Bilindiği üzere

robotlar taşıyacakları yüklere göre

boyulandırırlar. Taşıyacakları yükler

ise hem son ürün veya iş parçası

hem de onun tutucularıdır. Bu noktada

tutucuların ve üzerindeki ekipmanların

hafif olması robotların boyutlarını

da etkilemektedir. Pnömatik

ekipmanlar da bir çok tutucu

ekipman tasarımında sıkça kullanılan

enstrümanlardandır. Pnömatik

ekipman tercihinde dikkat edilmesesi

gereken 2 nokta vardır. Bunlardan

ilki, seçilecek pnömatik iş

elemanlarının ve valflerinin gereğinden

daha büyük boyutta seçilmemesidir.

Boyuttan kastedilen, silindir

çapı, valf geçirgenliği, hortum

çapı gibi değerleridir. İkinci bir nokta

ise ürün seçimidir. Ürün seçiminde

ihtiyaç duyulan boyutlara göre

en hafif kullanışlı ürünün seçilmesidir.Bu

noktada aşağıdaki özellikler

dikkate alınmaldır.

• Daha hafif

• Daha az yer kaplayan

• Enerji verimliliğini destekleyen

• Çevreye duyarlı

ABSTRACT

Today, productivity and efficiency

have very important place in the

world where global competition is

the topic of the industry. The last industrial

vision of our age “Industry

4.0” came up in this concept. Robots

are the most important labours

of this new age.One of the biggest

problem of robotic applications

is sizing of robots. As known,

robots are sized regaridng the load

on them. The load contains both

work piece and grippers. At this point,

weight of equipments on grippers

directly effects the size of robots.Pneumatics

insturements are

also one of the most prefered

equipments on robotic grippers.

Due to this, pneumatic product selection

have an important place

while designing robotic grippers.

There are 2 main topics while selecting

pneumatic products. First of all,

sizing of pnematic equipment should

have excessive values than needed.

Size means bore size of cylinder

and flow rate of valve. The second

point is the selected products

should have light weight and compact.

Light weight

Key Words: Light weight, compact,

energy saving, environment friendly

1 GİRİŞ

Endüstride robot kullanımı yıldan

yıla artış göstermektedir. IRF’den

alınan yıllık satış rakamları Şekil 1 de

gösterilmiştir. Uluslararası Robotik

Federasyonu (IFR)’ den alınan verilere

göre dünyada robot yoğunluğu

her 10000 işçiye karşı 69 dur. Bu rakam

endüstrileşmiş ülkelerde çok

daha fazladır. Robotlar endüstrinin

her sektörüne girdiği bilinmekle beraber

en çok otomotiv, elektronik ve

gıda sektörlerinde kullanılmaktadır.

Robotların saydığımız bütün bu sektörlerde

kullanılabilmesi için ve iş

yapabilmesi için görevlerine uygun

ekipmanların robotlara entegre

edilmesi gerekmektedir. Bu ekipmanlar

üzerinde, pnömatik iş elemanları

çok uzun yıllardır kullanılan

endüstriyel parçalardır.


MAKALE

Bilindiği üzere robotların boyutlandırılması

yapılırken de üzerinde iş

yapacak olan ekipmanın ağırlığı ve

eğer var ise iş parçasının ağırlığı en

önemli iki parametredir. Genelde iş

parçasının ağırlığı değiştirilemeyceği

için ekipmanların tasarımında,

ağırlıklar ciddi önem arz etmektedir.

Olması gerekenden daha büyük robot

seçimleri, hem maliyetleri ciddi

oranda artıracak hem de robotun işgal

ettiği alan daha da artacaktır.

Pnömatik ekipmanlar robotlar

üzerinde bazen tek başına iş yapabilmekle

beraber bazen de bir

bütünün parçası olarak yer alabilmektedirler.

Pnömatik ekipmanların

boyutlandırılmasında bilindiği

üzere en etkin faktörlerden biri uygulanacak

basınca göre üreteceği

kuvvet veya tork değerleridir. Kuvvet

veya tork değeri ise havanın basıncı

ve silindir hacmi ile doğru

orantılıdır. Silindir hacimleri belirlenirken,

işletmelerde kolaylıkla elde

edilebilecek basınçlar dikkate alınmalıdır.

Bu basınçlar 2-10 bar arası

değişmekle beraber yapılan araştırmalarda

en sık kullanılan aralığın 4-

7 bar arası olduğu gözlemlenmiştir.

Pnömatik ekipmanların boyutlandırıması,

tasarımın bittiği anlamına

gelmemektedir. Bundan sonraki

adım ise ihtiycı belirlenen özelliklere

uygun doğru ürünün seçilmesidir.

Robotik uygulamalarda bu seçimler

yapılırken ürün tiplerine ve ağırlıkla-


Mart - Nisan 2022

41

MAKALE

rına göre seçim yapılması çok

önemlidir. Aynı basınçta aynı işi yapan

daha hafif silindirlerin seçilmesi

önce ekipmanın boyutunu etkiler,

daha sonrasında da robotun boyutunu

etkiliyerek, daha küçük bir robotla

aynı işi yapmamıza olanak

sağlayabilir.

Robotlar üzerindeki iş ekipmanlarının

ve pnömatik sistemlerin tasarımında

dikkat edilmesi gereken diğer

bir husus da enerji verimliliğidir.

Basınçlandırılmış hava en pahalı

enerji kayanaklarından biridir. Fabrikaların

elektrik harcamalarının

yaklaşık beşte biri havayı basınçlandırmak

içindir. Basınçlı havanın

da büyük kısmı vakum uygulamalarında

kullanılmaktadır. Bununla ilgili

grafiği Şekil 2 de görebilirsiniz.

Ürün boyutlandırılması ve seçimlerinde

gereğinden daha büyük silindirler

ve hortumlar seçmek veya vakum

elde etmek için kullanılacak

ekipmanları enerji verimlilliği uygulamalrına

göre seçmemek bizim daha

fazla hava harcamamıza sebep

olacaktır. Bu da fabrikaların maliyetlerine

bir yük olarak eklenecektir.

Pnömatik sistemlerin tasarımında

aşağıdaki vurgulanan noktalara da

dikkat edilmesi halinde çok ciddi hava

tasaruffu sağlanabilecektir.

• Basıncı olabilecek en minimum

noktaya regüle et.

• Hava kalitesini uygun hale getirecek

filtrasyon ve hava kurutma mekanizmalarını

kullan.

• Uzun ömürlü ürünler kullan.

• Hava akışını gerekmediği zaman kes.

• Vakum uygulamalarında çok kademeli

vakum üreteçleri seç.

• Mümkün olduğu kadar az hava

tüketen ürünlerin kullan.

• Hava tüketiminin periyodik olarak

kontrol et.

• Hava kaçaklarının giderilmesini

ve azaltılmasını sağla.

Hem günlük hayatımızda hem de

endüstriyel uygulamalar yaparken

dikkat etmemiz gereken diğer bir

nokta da çevreye duyarlı olmaktır.

Endüstriyel uygulamarda çevreye

duyarlı olabilmek için yukarıda bahsettiğim

hususlara dikkat etmemiz

gerekir. Ürünlerin doğru boyutlandırılması,

daha büyük ürünler yerine

ihtiyacı karşılayacak boyutlar seçilmesi

ve ürün seçiminde nispeten

daha az yer kaplayan daha küçük

ürünlerin seçilmesi daha az atık ortaya

çıkaracaktır ve bu ürünlerin

üretilmesi için daha az hammade

harcanmasını sağlayacaktır. Uzun

ömürlü ürünler seçilmesi, atık ürünlerin

miktarını azaltarak çevremizin

daha az kirlenmesini sağlyacaktır.

Sistemleri tasarlarken enerji verimliliğine

dikkat etmemiz enerji kaynaklarımızı

daha doğru kullanmamızı

sağlayacaktır.

2. ROBOTİK UYGULAMALARDA Sİ-

LİNDİRLERİN VE VALFLERİN BO-

YUTLANDIRILMASI VE UYGUN

ÜRÜN SEÇİMİ

Bu bölümde standart olarak bir silindir

ve valf nasıl boyutlandırıl noktasına

değinildikten sonra haflik ve

kompaktlığın önemli olduğu robotik

uygulamalarda ne tür ürünlere yönelmesi

noktasında tesbitler yapılacaktır.

2.1 Robotik Sistemlerde Silindirlerin

Boyutlandırılması ve Uygun

Ürün Seçimi

Pnömatik sistemlerde sistemler tasarlanırken

bütün sistem iş elemanına

ve işe göre boyutlandırılır. İş

elemanlarına en genel örnek de

pnömatik silindirlerdir. Sistemin diğer

elemanları, iş elemanını, yapılacak

işe göre tahrik etmek için seçilir.

Bilindiği üzere silindirlerin kuvvetleri

de aşağıdaki forumlasyonda da

belirtileceği üzere silindir çapı ve

hava basıncı ile doğru orantılıdır.

F, Teorik silindir kuvveti

P, Silindire uygulanacak basınç

A, Piston alanı

F = P X A (1)

Robotik uygulamalrda silindirin çapı

çok doğru bir şekilde belirlenmelidir.

İhtiyaçtan büyük silindirlerin

seçilmesi bütün bir sistemin daha

büyük tasarlnaması anlamında gelecektir.

Bunu aşağıda bir örnek ile

açıklayabiliriz.

Örnek olarak 85 Kg bir yükü, 5 bar

basınç ile dikey pozisyonda ( yük

faktörü 0,5) taşımak için uygun bir

silindir seçebiliriz. Hesaplama yapılırken

yukarıda belirtilen formule bir

de yük faktörünü eklememiz gerekiyor.

Bu durumda ihtiyaç duyulan silindir

çapına daha kolay ulaşabiliriz.


MAKALE

Uygulamamızda şekil 3 deki gibi bir

devre kullanacağız.

Fr, İhtiyaç duyulan kuvvet

µ, Yük faktörü

Fr = F / µ (2)

Yukarıdaki formül kullanıldığı zaman

yapılan hesapta Şekil 4 de gösterildiği

gibi bir tablo ile karşılaşıyoruz.

Yukarıdaki tabloda da görebileceğiniz

gibi biz silindirimizi 63 mm piston

çapında seçer isek yükü kaldıramayız.

Standart silindirlerde bu çapın

bir büyük çapı olan 80 mm piston

çapında bir silindir seçersek gereğinden

daha büyük bir silindir seçerek

robot ucundaki pnömatik

ekipmana fazladan bir ağırlık yüklemiş

olacağız. Pnömatik sektörü de

robotik uygulamardaki buna benzer

uygulamar dikkate alarak farklı

ürünler geliştirmiştir. Bu ürünler de

standartlar dışındaki ara çaplardır.

Yukarıdaki tabloda da belirtildiği

üzere 67 mm, standart olmayan fakat

uygulama için doğru çözüm olan

ürün seçildiği zaman ekstra yükler

robot üzerine binmiyor. Aşağıda Şekil

5 de benzer uygulamalar için geliştirilmiş

ara çapları görebilirsiniz.

Sektöre uygun doğru ürünler seçildiği

zaman seçilen ürünlerin size nekadar

hafiflik ve kompaktlık kattığını

da aşağıd, Şekil 6 deki kıyaslamadan

anlayabiliriz.

Örnek 50 mm silindir piston çapı ve

100 mm strok için yapılmıştır. Yapılan

kıyaslamda da görüleceği gibi iş

doğru boyutlandırıldığı ve doğru seçildiği

zaman %40’a varan oranlarda

hafifleme sağlanabiliyor ve aynı zamanda

seçilen ürünler daha az yer

kaplıyor. Silindirin daha az yer kaplaması

sadece silindiri etkilemez, silindire

bağlı ekipmanların da küçülmesi

anlamına gelecektir. Bu durum

da doğrudan robotun boyutunu etkileyecektir.

Olaya bu açıdan bakıl-


Mart - Nisan 2022

43

MAKALE

dığı zaman anlatılmak istenen çok

daha iyi anlaşılacaktır.

Benzer bir örneği ISO 21287 ye uygun

standart kompakt silindirler ile

robotik uygulamalar için geliştirilmiş

silindirler için de Şekil 7 da görebileceğiniz

gibi yapabiliriz.

Şekil 6 daki kıyaslama 32 mm piston

çapı ve 5 mm strok için manyetik

özelliği bulunmayan silindirler

için yapılmıştır. Kıyaslamayı inceleyecek

olursak aşağıdaki avantajları

yakalamış olacağız;

• Toplam uzunluk 25 mm düşürülerek

%45 oranında azaltılmıştır.

• Genişlik 7 mm düşürülerek % 11

oranında azaltılmıştır.

• Ağırlık 156 gr düşürülerek %62

oranında azaltılmıştır

Piyasada bulunan standart silindirlerde

çalışma basıncı 10 bar

dır. Fakat fabrikaların büyük bölümünde

işletme basınçları ise en fazla

7 bar dır. Standart silindirlerin çalışma

basınçları ise maksimum 10

bar dır. Robotik uygulamalar için

önerilen bu silindirlerin temel özelliği

çalışma basınçlarının 7 bar olmasıdır.

Bu sayede silindirler çok daha

kompakt ve hafif olarak üretilebilmektedirler.

Bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir.

Daha önce de belirtildiği gibi doğru

ürün seçmek sadece boyutlandırmaktan

ibaret değil, bununla beraber

robotik uygulamalar için geliştirilmiş

uygun ürünler seçmektir.

2.2 Robotik Sistemlerde Valflerin

Boyutlandırılması ve Uygun Ürün

Seçimi

Valflerin boyutlandırılması ve doğru

ürünün seçilmesi noktasında silindir

seçimine benzer bir metod izlenebilir.

Bunun için 25 çapında 50 mm stroğunda

bir kalem silindire 1 Kg yükü

yatayda transfer yaptıralım. Yapacağımız

uygulamda valfi silindire 1 m

mesafeye yerleştirelim. Bu uyugulama

için çok farklı valfler seçebiliriz.

Şekil 8 ve şekil 9 de farklı valfler için

simülasyon programından alınmış

çıktıları görebilirsiniz. Şekil 7 deki

valf robotik uygulamalar için geliştirilmiş

dar alanda yüksek debi geçirgenliğine

sahip olabilecek bir valf.


MAKALE

Şekilde 8 deki valf ise genel maksatla

kullanılabilen, piyasada yoğunlukla

bulabileceğimiz bir valf. Şekillerdeki

grafikleri inceleyecek olursa silindir

hızlarının birbirleri ile aynı olduğunu

performans olarak herangi

bir fark olmadığını görebilirsiniz.

Bu iki valfi aşağıda şekil 9 daki gibi

inceleyecek olursak, ağırlık açısından

robotik uygulamalar için seçtiğimz

ürünün nekadar avantajlı olduğu

görülecektir.

Ürünü doğru olarak seçtiğimiz zaman

%72 ‘ye yakın hafiflemesi sağlayabiliyoruz.

Bu kısımda anlatmaya çalıştığım temel

nokta, valf seçiminde sadece

dış görünüşteki boyutu dikkate almamak

doğru ürünü, yani hafif ve

daha az yer kaplayan ürünü kullandığımız

zaman ne kadar avantajlı

durumlar yaratabildiğimizdir.

3. SONUÇ

Robotların boyutlandırılmasında

yaşanılan sıkıntıların başında robot

üzerinde entegre edilecek ekipmanların

ağırlığıdır. Bu çalışmada, hem

robot kolları üzerinde entegre edilecek

ekipmanlar üzerinde bulunan

pnöamtik ekipmanların boyutlandırılması

hem de yeni trendler hakkında

bilgi verilmiştir. Sonuç olarak

hafifliğin ve kompaktlığın ön planda

bulunduğu robotik uygulamalarda

ihtyacın çok iyi belirlenmesi ve bu

ihtiyacı karşılamak için doğru boyutlandırma

yapılması ve doğru ürün

gruplarından doğru ürünlerin seçilmesi

gerekmektedir.

KAYNAKLAR

[1] SMC Energy Saving Solutions

[2] SMC The Pneubook

[3] SMC J Series Katalogları

[4] www.ifr.org

ÖZGEÇMİŞ

Halil İbrahim KARAKELLE

1987 Sarıkamış doğumludur.2013

yılında Gaziantep Üniversitesi Makina

mühendisliğini bitirmiştir. Üniversite

yıllarında, Festo bölge bayii

Özeren Dokuma Malzemeleri San.

Tic. Ve LTD Şti’de 2,5 yıl kadar teknik

destek ve satış mühendisliği görevinde

bulunmuştur. 2014 yılında

başladığı SMC Turkey Otomasyon

A.Ş. de sırasıyla satış mühendisliği

ve teknik destek mühendisliği pozisyonlarında

çalışmıştır.

Makale Kaynağı:

Bu Makale http://hpkon.net/ sitesi

Kütüphane bölümünde yer alan VI-

II. ULUSAL HİDROLİK PNÖMATİK

KONGRESİ-2017 Bildirirleri bölümünden

alınmıştır.


Mart - Nisan 2022

45


REKLAM INDEKSİ

ADEM KARDEŞLER

Ö.K.İÇİ

AMBALAJ İSTANBUL 38

ANKIROS FUARI 26

AUTOMECHANIKA FUARI 34

BAKIM İSTANBUL 8-45

CBF HYDRAULIC 11

DPH 14-15

FOOD İSTANBUL FUARI 38

HİDEK 9

HP KONGRE 33

HYDRO TUBE 13

KALİTE FUARI 35

KONMAK FUARI 31

MADEN FUARI 27

METAL EXPO FUARI 30

METAL SHOW FUARI 39

MOOG

A.K.İÇİ

MP FILTRI 17

MP HİDROLİK 3

NIMET SRL 7

PEMAKS 1

PH HYDROULIC 9

SAHA EXPO 46

TEKMAKSAN 5

UĞUR HİDROLİK 20-21

UKRA

A.KAPAK

WIN FUARI 48


Mart - Nisan 2022

47


Hidrolik_Pnömatik_E_Dergisi_Mart_Nisan Sayı 118

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?