Çarçuba 3.Sayı
Genel duygular fizyolojik değişimler ile olağan beden, yüz şekilleriyle beraber ortaya çıkar.Amigdala duygusal süreçlerle bağlantılı bir bölgedir ve duysal sistemden (tatma, işitme vs.)amigdalaya mesajlar gelir (Cemalcılar, 2012). Amigdalaya ulaşan bilgiler beyinde ilkel şekildedeğerlendirilirken (Leodoux, 1989), kortekse varan her bilgi ayrıntılı bir şekilde değerlendirildikten,sonra amigdalaya iletilir (Selçuk, 2004). Kortekste incelenerek amigdalaya ulaşan bilgiler sonucu,doğru davranış biçimleri ortaya çıkar (Yavuz, 2005). Amigdalanın, hasar görmesi sebebiyle olaylarınduygusal tarafını yorumlamada yetersizlik ve “duygusal körlük” şeklinde adlandırılan durummeydana gelir (Young vd., 1995).4. AMİGDALA HASARIAkademisyen çalışmaları, amigdala parçasının korku duygumuzun kaynağı olduğunu ileriyesürmüşlerdir (Justin 2011). Korku duyumuz hasar aldığında hayati fonksiyonlarımızı kaybetmiş kadaretkilenebiliriz, örneğin:Yapılan araştırma, bir kadının amigdalasının hasar görmesi adına yapılan bir çalışmadır. LowaÜniversitesinden nörolog Justin Feinstein ve arkadaşları, “SM” şeklinde adlandırdıkları bireyde,“Urbach-Wiethe” olarak bilinen Lipoid Proteinzois hastalığı saptandığı, beynindeki duygularınınyönetiminden ve denetiminden sorumlu amigdala bölgesinin hasar görmesiyle bu çalışmayıyapmışlardır.SM eşine az rastlanan bu hastalığı nedeniyle 10’lu yaşlarında bu bölgedeki kaybı sebebiyle osüreçten bu yana korku hissi yaşamadığını bu yüzden çevredeki tehlikeleri farkına varamadığınıgördüler. Örneğin; Korku duygusunu en son çocukluk çağında yaşlarında yaşayan SM bir akşamparkta bıçağıyla oturan bir adamın üzerine gittiğini ve adamın SM’nin boynuna bıçak dayamasınarağmen sakinliğini koruduğu bilinmektedir.Araştırmacılar SM’nin korkusuzluğunu birçok kez teyit ettiler. Dehşet verici korku filmleri izlettirildi,sürüngenler gösterildiğinde nefret etmesine rağmen herhangi bir korku simgesi olmadığınıgözlemlediler. Amigdala duygu renkliliği dışında da duygusal içerikli hatıraların depolanmasıylabağlantılıdır (Kelly, 2002).İzlenilen bir filmin, bir yüz ifadesinin ne anlama geldiği veya hoş nahoş bir uyaran olduğuamigdala sayesinde tespit edilir. “Amigdala zarar gördüğünde hastalar artık mutlu yüz ifadeleri ileürkek yüz ifadelerini birbirinden ayırt edemiyorlar. Yüksek sesleri gürültü olarak algılayamıyorlar.Benzer şekilde hayvanların amigdalası zarar gördüğünde artık korkmayı tehlikeli ve tehlikedurumlarında kaçmayı öğrenmiyorlar.” (S.B. Hamann, 2002).Bir diğer vakalar incelendiğinde, 1848 senesinde yaşanan kazada, bir demiryolu işçisinin beynindeamigdala hasarı meydana gelmiştir. Motor becerilerinde herhangi bir değişim olmamıştır. Fakatkazadan önceki karakterinden ödün vermiştir. Mesela duyarlı, doğru kararlar veren bir birey olduğubilinirken kazadan sonra saldırgan, uyumsuz, düzensiz bir karakter haline geçtiği gözlenmiştir.(Saraçlı, Atasoy ve Karaahmet, 2012: 418). Bir başka örmeğe bakacak olursak;1 Ağustos 1966 yılında Charles Whitman adında bir birey Teksas Üniversitesinin gözlem katınaçıkarak insanlara gelişi güzel ateş etmiştir. On üç kişinin ölmüş, otuz üç kişinin de yaralandığı buolayda Whitman’nın kendisi de polis tarafından vurularak öldürülmüştür. Evine giden ekipler bir geceönce karısıyla annesi öldürmüş olduğunu gördüler. Charles Whitman banka memuru ve mühendislikeğitimi almıştır. Şiddet eyleminde şaşırtıcı olan şey eylemin gerçekleştirileceğine dair herhangi birkanıt vermemiş olması. Karısıyla annesini öldürdükten sonra intihar notu olarak kaleme şunlarıalmıştır:“Kendimi şu günlerde tam olarak anlayamıyorum. Aklı başında ve zeki bir genç olarak tanınmaktayım.Ama son zamanlarda (ne zaman başladığını hatırlamıyorum) birçok sıra dışı ve mantıksız düşünceninkurbanı olmuş durumdayım… Ölümümden sonra, görünür herhangi bir fiziksel bozukl olmadığını24
ÇARÇUBA ‘‘SALDIRGANLIK’’belirlemek amacıyla bana bir otopsi yapılmasını diliyorum” (Eagleman, 2016).Whitman’ın notu dikkate alındı ve otopside Whitman’ da küçük beyin tümörü olduğunu dilegetirmişlerdir. Bu tümör, korku ve saldırganlıkla ilgili yapı olan “amigdala” ya baskı yapmaktadır.Amigdala’nın maruz kaldığı basınç bile, Whitman’ın beyninde bir düzey tepkiye yol açmıştır. Normalşartlarda sıra dışı sayılacak davranışları sergilemesine yetmiştir. Değişime uğrayan beyin bölgesiWhitman’ın kişiliğinde, duygularında değişikliğe sebebiyet vermiştir. (Eagleman, 2016)Bu tür vakaları inceleyen araştırmacılar, amigdala hasarına maruz kalan bireylerin bilişselyetilerinde herhangi değişim bozulma saptamadığını ancak, karar mekanizmalarında yetersizlikolduğunu ve gündelik yaşamlarında randevu tarihlerini anlamada olağan kararları vermede sorunyaşadıkları gözlemlenmiştir. Bu husus, vakaların duygusal bilgi depolama erişimlerinin kaybolmasınavurgu yapmaktadır. (Goleman, 2014: 56−57).SONUÇSon zamanlarda beyin görüntüleme tekniklerinde ilerlemelerle birlikte beyindeki patolojikrahatsızlıkların aydınlatılmasında yol katedilmiştir. Fakat bu konuda imkanlar dahilinde biraz kısıtlayıcıalana sahiptir. Makalede de öne sürülen araştırmalar savı destekler niteliktedir.Amigdala açlık, tokluk, cinsel içgüdü, üreme dürtüsü, kavgaya katılma, aniden kaçma duygularınıkontrol altına alır. Ayrıca korku, güven ve sosyal ilişki kurma gibi davranışlardan da sorumludur. Yaşamfonksiyonlarının bu denli değişmesi, yitirilmesi durumunda ciddi krizlere, yaşamda bambaşkaproblemlere ve kişiliğe sahip olunacağı anlamına gelebilmektedir. Hasar sonucu değerler, içten içehissedilen duygular yok olabilir. Bireyler üzerinde bir yargı oluştururken beynindeki değişim vedönüşümleri de göz önüne alarak bir bakış açısı gösterilmelidir.“Hepimiz kendi havamızı yaratır, duygusal evrenimizde gökyüzünün rengini kendimiz belirleriz.”-Fulton J. SheenDenilebilir mi? duyguların nasıl yaşanılacağına, bireye hangi duygunun eşlik edeceğine, nekadarını ifade edebileceğine sosyal çevre şekil vermektedir deniyor. Fakat beyindeki amigdala hasarıyaşanılanların toplamı olmaktan bireyi çıkarabilir.Makalede vurgu yapılan nokta da bu gerçekten özgür irade var mı? Bu durumda verilen kararlarıkim veriyor?Sonuç olarak amigdala hasarının patofizyolojisiyle de ilişkili olabilecek anormallikler duygurenkliliğine, kişiliğe, yaşam gelişimine etkisi olduğu saptandı. Bununla birlikte bu bulguların önemkazanabilmesi için daha büyük örneklem gruplarında daha ileri araştırmalar yapılmalıdır.KAYNAKÇAAktay, Y. (2011). Karizma Zamanları: 28 Şubat’tan 27 Nisan’a Ak Parti ve Türk Siyasetine Karizma Sosyolojisi Açısından Bir Yaklaşım. İstanbul: Timaş Yayınları.Ashkanasy Blake E. / Humphrey Ronald; “Emotions in the Workplace: A Reappraisal” Human Relations, Vol. 48, 1995.Averill, J.R. (1982). Anger and Aggression: An essay on emotion. New York: SpingerBhave, S. Y., Saini, S. (2009). Anger Management. USA: Sage Publications.Bıyık, N. (2004). Üniversite Öğrencilerinin Yalnızlık Duygularının Kişisel Sosyal Özellikleri, Öfke Eğilimleri Açısından İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek tezi, AnadoluÜniversitesi, Eskişehir.Bozkurt, F. (2014). Sözlüklerdeki temel duygu kavramlarının yeniden tanımlanması: bir yöntem önerisi. Türkoloji Dergisi, 21(1), 25−34.Brehm Jack W. “The Intensity of Emotions”, Personality and Social Psychology Review, Wol.3, No: 1, 1999Cahill L, McGaugh JL. A Novel Demonstration Of Enhanced Memory Associated With Emotional Arousal. Consciousness And Cognition, 1995;4, s.410−21.Can, İ. (2015). Türkiye’de Siyasal Güven (Liderler Kurumlar Süreçler). İstanbul: Açılım Kitap.Cemalcılar Z. Psikolojiye Giriş, Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2012, No:1652Çeçen, R. “Duygular İnsan Yaşamında Neden Vazgeçilmez ve Önemlidir?” Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (2002).Davis M. The role of the amygdala in emotional learning. International Review of Neurobiology 1994; 36: 225−266.Duman, Üst-Duyguların, Algılanan Stres ve Psikolojik İyi Oluş İle İlişkisinin İncelenmesi, Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans / Psikoloji Anabilim Dalı, İstanbul T.C. MaltepeÜniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temmuz 2018.Eagleman, D. (2016). Beyin- Senin Hikayen, (Çev. Z. Tozar) İstanbul: Bkz Yayıncılık. Orj.2015.Eisenberg, S., Delaney, D. J. (1998). Psikolojik Danışma (çev. N. Ören ve M. Takkaç). İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları.Elzinga BM, Schmahl CG, Vermetten E, van Dyck R, Bremner JD. Higher cortisol levels following exposure to traumatic reminders in abuse-related PTSD.Neuropsychopharmacology 2003; 28: 1656−1665.Gençöz T. Korku: Sebepleri, sonuçları ve baş etme yolları, Kriz Dergisi 1998; 6 (2): 9−16.Giddens, A. (1998). Modernliğin Sonuçları. Çev. E. Kuşdil. 2.Baskı. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.Goldstein BE. Bilişsel Psikoloji, Kaktüs Yayınları, 1.Basım, 2013, s.363.Goleman, D. (2007). Duygusal Zekâ. İstanbul: Varlık Yayınları.Goleman, D. (2014). Duygusal Zekâ neden IQ’dan daha önemlidir? (39. Basım). İstanbul: Varlık Yayınları.UNORT25
- Page 1: 21.02.2022 SAYI:3ÇARÇUBAAKTÜEL P
- Page 4 and 5: SUNUȘ“Acı diyorum efendim, o da
- Page 6 and 7: TOPLUMDAKi SALDıRGANLıK:TOPLUMSAL
- Page 8 and 9: ALiAdı Ali, yaşı on birdi.Olduk
- Page 10 and 11: very limited. In this study, with t
- Page 12 and 13: taklitler toplumu simülakr evreni
- Page 14 and 15: fuhuşa sürüklenerek benliğini,
- Page 16 and 17: nasıl uyuşturduğu; edilgenliği
- Page 18 and 19: 20619710141394181512181731125161) D
- Page 20 and 21: GİRİŞAmigdala hasarı ortaya ç
- Page 22 and 23: teslimiyetin yaşandığı duyguyu
- Page 26 and 27: 26Gottman, J. M., Katz, L. F., Hoov
- Page 28 and 29: sürüklenmesine değil aynı zaman
- Page 30 and 31: 30görüşündedir. Ayrıca gençle
- Page 32 and 33: 32Aile birliği bozulmamış katıl
- Page 34 and 35: ve erken yaşlarda boşanmış bir
- Page 36 and 37: 36Esty karakteri daha evden çıkma
- Page 38 and 39: 2021-2022 GÜZ DÖNEMİ PSİKOLOJİ
- Page 40 and 41: Çankaya Üniversitesi Psikoloji B
- Page 42 and 43: Sosyal Sorumluluk Projesi dersi kap
- Page 44 and 45: FARKLI GELİŞENLERSosyal Sorumlulu
- Page 46: 316610947POZİTİFPEKİŞTİRME1811
Genel duygular fizyolojik değişimler ile olağan beden, yüz şekilleriyle beraber ortaya çıkar.
Amigdala duygusal süreçlerle bağlantılı bir bölgedir ve duysal sistemden (tatma, işitme vs.)
amigdalaya mesajlar gelir (Cemalcılar, 2012). Amigdalaya ulaşan bilgiler beyinde ilkel şekilde
değerlendirilirken (Leodoux, 1989), kortekse varan her bilgi ayrıntılı bir şekilde değerlendirildikten,
sonra amigdalaya iletilir (Selçuk, 2004). Kortekste incelenerek amigdalaya ulaşan bilgiler sonucu,
doğru davranış biçimleri ortaya çıkar (Yavuz, 2005). Amigdalanın, hasar görmesi sebebiyle olayların
duygusal tarafını yorumlamada yetersizlik ve “duygusal körlük” şeklinde adlandırılan durum
meydana gelir (Young vd., 1995).
4. AMİGDALA HASARI
Akademisyen çalışmaları, amigdala parçasının korku duygumuzun kaynağı olduğunu ileriye
sürmüşlerdir (Justin 2011). Korku duyumuz hasar aldığında hayati fonksiyonlarımızı kaybetmiş kadar
etkilenebiliriz, örneğin:
Yapılan araştırma, bir kadının amigdalasının hasar görmesi adına yapılan bir çalışmadır. Lowa
Üniversitesinden nörolog Justin Feinstein ve arkadaşları, “SM” şeklinde adlandırdıkları bireyde,
“Urbach-Wiethe” olarak bilinen Lipoid Proteinzois hastalığı saptandığı, beynindeki duygularının
yönetiminden ve denetiminden sorumlu amigdala bölgesinin hasar görmesiyle bu çalışmayı
yapmışlardır.
SM eşine az rastlanan bu hastalığı nedeniyle 10’lu yaşlarında bu bölgedeki kaybı sebebiyle o
süreçten bu yana korku hissi yaşamadığını bu yüzden çevredeki tehlikeleri farkına varamadığını
gördüler. Örneğin; Korku duygusunu en son çocukluk çağında yaşlarında yaşayan SM bir akşam
parkta bıçağıyla oturan bir adamın üzerine gittiğini ve adamın SM’nin boynuna bıçak dayamasına
rağmen sakinliğini koruduğu bilinmektedir.
Araştırmacılar SM’nin korkusuzluğunu birçok kez teyit ettiler. Dehşet verici korku filmleri izlettirildi,
sürüngenler gösterildiğinde nefret etmesine rağmen herhangi bir korku simgesi olmadığını
gözlemlediler. Amigdala duygu renkliliği dışında da duygusal içerikli hatıraların depolanmasıyla
bağlantılıdır (Kelly, 2002).
İzlenilen bir filmin, bir yüz ifadesinin ne anlama geldiği veya hoş nahoş bir uyaran olduğu
amigdala sayesinde tespit edilir. “Amigdala zarar gördüğünde hastalar artık mutlu yüz ifadeleri ile
ürkek yüz ifadelerini birbirinden ayırt edemiyorlar. Yüksek sesleri gürültü olarak algılayamıyorlar.
Benzer şekilde hayvanların amigdalası zarar gördüğünde artık korkmayı tehlikeli ve tehlike
durumlarında kaçmayı öğrenmiyorlar.” (S.B. Hamann, 2002).
Bir diğer vakalar incelendiğinde, 1848 senesinde yaşanan kazada, bir demiryolu işçisinin beyninde
amigdala hasarı meydana gelmiştir. Motor becerilerinde herhangi bir değişim olmamıştır. Fakat
kazadan önceki karakterinden ödün vermiştir. Mesela duyarlı, doğru kararlar veren bir birey olduğu
bilinirken kazadan sonra saldırgan, uyumsuz, düzensiz bir karakter haline geçtiği gözlenmiştir.
(Saraçlı, Atasoy ve Karaahmet, 2012: 418). Bir başka örmeğe bakacak olursak;
1 Ağustos 1966 yılında Charles Whitman adında bir birey Teksas Üniversitesinin gözlem katına
çıkarak insanlara gelişi güzel ateş etmiştir. On üç kişinin ölmüş, otuz üç kişinin de yaralandığı bu
olayda Whitman’nın kendisi de polis tarafından vurularak öldürülmüştür. Evine giden ekipler bir gece
önce karısıyla annesi öldürmüş olduğunu gördüler. Charles Whitman banka memuru ve mühendislik
eğitimi almıştır. Şiddet eyleminde şaşırtıcı olan şey eylemin gerçekleştirileceğine dair herhangi bir
kanıt vermemiş olması. Karısıyla annesini öldürdükten sonra intihar notu olarak kaleme şunları
almıştır:
“Kendimi şu günlerde tam olarak anlayamıyorum. Aklı başında ve zeki bir genç olarak tanınmaktayım.
Ama son zamanlarda (ne zaman başladığını hatırlamıyorum) birçok sıra dışı ve mantıksız düşüncenin
kurbanı olmuş durumdayım… Ölümümden sonra, görünür herhangi bir fiziksel bozukl olmadığını
24