22.02.2022 Views

Çarçuba 3.Sayı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ÇARÇUBA ‘‘SALDIRGANLIK’’

Duygular, organizmaların uyumuna yöneliktir, yani adaptasyon sağlamamıza yardım ederler,

hedef yönelimli davranışların ortaya çıkmasında önemli ve yaşamsal motivasyon elde ederler.

Duygular, kişilerin belli bir biçimde davranışta bulunmasına neden olan bilgiyi sağlarlar, yani bir çeşit

davranış eğilimini oluşturmaktadırlar. Bireylerin ihtiyaçlarını karşılamaları noktasında gerekli itici

gücü yani motivasyonu sağlarlar. Düzenekler arası öncelikleri örgütler. Örneğin potansiyel bir tehlike

anında yaşamı koruma ile ilgili duygular öncelik kazanacak ve davranışlar bu duruma göre

şekillenecektir. Yani son olarak duygular, insanların kendilerini ifade etmelerinin bir şeklidir (Çeçen,

2002, s. 167, 168).

1.1. Sevgi

Sevgi, sosyal bir varlık olarak, insan olmanın verdiği doğal bir ihtiyaçtır. Moslow'un sıraladığı

hiyerarşik insan ihtiyaçları üçgeninde sevgi, temel olarak saptanan fizyolojik ve güven

gereksiniminden hemen sonra gelmektedir. Bununla birlikte, sevginin, temel ihtiyaçların da önüne

geçerek ilk sırada yer alacak kadar kuvvetli bir ihtiyaç olduğunu gösterir. Gelişmiş topluluklarda

fizyolojik gereksinimleri karşılanan fakat yeteri derecede sevgi ve ilgi göremeyen bireylerin,

kendilerini gerçekleştirmekte zorluk yaşadıklarını; insanlardan, dünyadan ve hatta kendilerinden

uzak durarak, hayatlarını sonlandırdıklarına; uyuşturucu, alkol, gibi kötü bağımlılıklara veya topluma

zarar verici hareketlere yöneldiklerine şahit olunmaktadır.

1.2. Mutluluk

Mutluluk insanın devam ettirdiği hayata olan sevgisini ifade eder. Bazıları yaşam felsefesi olarak

dile getirirken, bazıları yaşam standardı, sağlık, kariyer vs. etkilerine bağlı, bir süre varlığıyla var olup,

kaybolan etkenlerle beraber de yok olan yani geçici duygu olarak dile getirilmektedir (Ricard, 2007).

Yaşamın gerçek amacı mutluluk, çevresel etkiler, şartlar ile bağlantılıdır (Ryff, 1989). Bireyin bir

bütün şekilde kendi yaşam standartlarını belirleme derecesidir (Selim, 2008). Mutluluk bireyin

hayatına dair olumlu düşünce ve duygularının nicelik üstünlüğü yani bireylerin hayatlarından

aldıkları, olumlu doyumu ifade etmektedir (Kangal, 2013). Birçok insan için yaşamındaki en mühim

amaç mutluluk arayışıdır (Kümbül Güler & Emeç, 2006).

1.3. Üzüntü

İnsanın odak noktasını engelleyen olumsuz duygulardan biridir. Beklentilerin gerçekleşmemesi,

hayal kırıklıkları insanın mutlu olmadığı durumlarda oluşur. (Bozkurt, 2014). Üzüntü, sevilen bir şeyin

kaybından veya istenilen şeyin elde edilemediğinden kaynaklanır (Kindi, 2002, s.287).

Üzüntü bireyin kendini güçsüz hissetmesi açısından korkuya benzetilir. Üzüntü duygusu bir kayıp

veya başarısızlık durumunda ortaya çıkan bir duygudur (Oatley ve Jenkins 1996; TenHouten, 2007).

1.4. Güven-Güvensizlik

Güven duygusu, toplumsal yaşamın temelinde bulunan bir yapı taşıdır. Yaşamımızda sosyal

ilişkileri düzene yerleştiren temel duygular arasında yer almaktadır. Kişi eylemlerini

gerçekleştirmeden önce başka insan ya da varlıklarla, yazılı olmayan güven sözleşmesine izin

vermektedir. Ebeveyn-çocuk bağlantısı, evlilikler, dostluklar vb. birçok sosyal ilişkinin ana

basamaklarını oluşturan bu tür beklentiler yatmaktadır (Can, 2015: 17). Güven ilişkiler arasında

gelişen duygusal ilişkiden daha ileri bir durumdur (Aktay, 2011: 46). Bireylerin aralarındaki güven

duygusu yüksek ahlaki değerlerin var olduğunu, aralarındaki bu bağa değer güvendiği insana değer

verdiğinin göstergesidir (Simmel, 1950: 345). Bu sebeple güven, bazı nedenlere dayalı fakat

açıklanamayan bir duyguyu tarif eden, bir varlıkla alakalı düşüncemizle bu varlık arasında kesin bir

bağlantı ve birliğin olduğu, duygu ve düşüncelerimizde tutarlılığın yer aldığı ve egonun bu kavrayışta

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!