22.02.2022 Views

Çarçuba 3.Sayı

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

very limited. In this study, with the analysis of the movie Requiem For a Dream, the social reasons for

the increase in the addiction rate in the world we live in will be included within the framework of the

scenes and the different addictions of the characters in the movie. Social processes are effective at

every stage of the addiction process. For this reason, it would be appropriate to consider the

addictions of individuals living in a social network not separately from the context, but within the

scope of an interaction within the social cyclic causality. As a result, when the dramatic story of the

characters in the movie reflects the general situation of the society; It is thought that it will provide

a general view for experts working or continuing their education in the field of addiction and will be

a resource for structuring initiatives to prevent drug addiction under state control.

Key Words: Addiction, Movie Analysis, Requiem For A Dream, Society

GİRİŞ

Urie Bronfenbrenner’in ekolojik yaklaşımına göre bağımlılık, sadece bireyin sorumlu

olduğu bir davranış sorunu olarak değil sosyal koşullarla beraber pek çok etkenin bir

araya gelmesiyle oluşan mikro ve mezzo sistem içerisinde ele alınmalıdır. İçinde

bulunduğumuz çağda birey ve çevre en dış halkadan içe doğru ve içeriden dışa doğru

yayılan iki yönlü bir etkileşim içerisindedir. Bağımlı bireyler içinde bulundukları

toplumun ekonomik, politik, kültürel, eğitim, sağlık, adalet ve dini sistemleriyle

etkileşim içerisindedir (Danışmaz Sevin ve Erbay, 2021). Goodman, bağımlılığı hem

zevk veren hem de içsel sıkıntılardan kaçmaya hizmet eden bir tür davranış örüntüsü

olarak tanımlamıştır (akt. Armağan ve Türk, 2018). Var olduğumuzdan bugüne değin

nasıl bu kadar farklı bağımlılık ortaya çıkıyor diye sorgulandığında birçok yaklaşımların

farklı kavramlara vurgu yaptığı görülmektedir. Freud, madde kullanımı ve bağımlılığı

oral dönemde meydana gelen sorunlar olarak açıklamakta; varoluşçu yaklaşım,

varoluşsal kaygılar ve huzursuzluk ile bağlantılandırmakta; davranışçı yaklaşım ise bu

bozukluğun öğrenme ile geliştiğini öne sürmektedir (Danışmaz Sevin ve Erbay, 2021).

Evrimsel teori bağımlılığı adaptasyon sorunu olarak görürken, Stoalılar ise hazzı

olabildiğince arttırıp acıdan uzaklaşma davranışı olarak açıklamaktadır (Gökalp, 2017;

Mutlu, 2018).

Madde bağımlılığı biyolojik, psikolojik ve sosyolojik açıdan günümüzde insan

toplumunun karşılaşmış olduğu problemlerin en önemlisi olarak görülmektedir.

Kullanılan madde ilk başlarda bireyi gerçeklerden uzaklaştırarak rahatlatsa da ortaya

çıkardığı duyum nedeniyle zamanla kötüye kullanım ve bağımlılığa yol açabilmektedir.

Bireysel olarak ortaya çıkan olumsuz sonuçların yanı sıra toplumsal sağlık ve ekonomi

açısından da problem yaratmaktadır. Bağımlılık durumunda bir maddenin yaşamı ve

sağlığı olumsuz etkilemesine karşın kullanımının devamı ve madde alma isteğinin

durdurulamaması söz konusudur. Bağımlılığın terk edilmesi durumunda bile bazı

anlarda geçmişi arzulama hali yaşanabilmektedir. Bağımlılık her yaşta

karşılaşılabilecek bir olgu olmasına karşın, en sık gençlik döneminde yaşanmaktadır

(Kolukırık ve Çil, 2008; Polat ve Kök, 2019).

10

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!