KADIKOY LIFE / Ocak & Şubat 2022
Kadıköy Life Dergisi'nin merakla beklenen Ocak & Şubat 2022 sayısı yayınlandı.
Kadıköy Life Dergisi'nin merakla beklenen Ocak & Şubat 2022 sayısı yayınlandı.
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Tiyatro
yorsanız da bu bir yanılsamadır” cümlesini
rehber alarak; “Kavuşsalardı da bakın böyle
olurdu, o yüzden iyi ki kavuşamamışlar”
diyor galiba. İşin şakası bir yana, kıssadan
hisse galiba sonsuza kadar süren hiçbir şey
olmadığı gibi sonsuza dek süren mutlu bir
aşk da yok.
Hüzünlü bir aşk hikâyesini hem
modernize olmuş yeni hâliyle hem de
kahkahalarla izliyoruz. Bu yeni kurguda
ne gibi unsurlar öne çıkıyor?
Dediğim gibi, yönetmenimiz ve hem de Romeo’yu
ve rahibi oynayan Engin Alkan’ımız
görüşü ve sanatsal kurgusu burada devreye
giriyor. Normalde yazar Ephraim Kishon,
metni üç kişilik yazmış ama Engin Alkan
uyarlamasında metin dört kişilik. Ancak
bunun ne olduğunu çok açık etmek istemiyorum,
seyirci gelince görsün ve sürprizi
kaçmasın. Kahkahalarla izleme sebebimiz
ise aslında yaşamın diyalektiğine örnek.
Yani hüznün içinde kahkahanın, kahkahanın
içinde de hüznün barınıyor olması hikâyesi
giriyor devreye. Ne metin, ne rol tanımlamalar,
ne de bizim rollerimize davranış şeklimiz
tek boyutlu değil. Bir de metnin çok büyük
avantajlarından biri; seyirciye çok açık bir
metin olması sebebiyle biz aslında her
gece dört + o gece kaç kişilik bir salonda
oynuyorsak, o kadar kişilik bir oyun... Hüzün
ve kahkaha da sanırım o yüzden birbirine
karışıyor.
“Tarla Kuşuydu Juliet”, 29 Ocak tarihinde
Tiyatro Ak’la Kara’da, 7 Şubat tarihinde
ise Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde
Kadıköylü tiyatro severlerle buluşacak.
Romeo ve Juliet’in yaratıcısı
Shakespeare’i de bu sefer sahnede
görüyor ve keyifli atışmalara tanıklık
ediyoruz. Oyunda nasıl bir
Shakespeare çiziliyor?
Oyunda hem Ephraim Kishon’un önermesi
hem reji yorumu hem de role hayat veren
sevgili Fatih Al’ın olağanüstü yorumundan
ötürü güzel bir Shakespeare çıktı ortaya. Biraz
alıngan, çok sabretmiş ama artık sabırsızlığın
sınırına dayanmış bir Shakespear...
Daha doğrusu yarattığı karakterler arasında
meydana gelen itiş kakış durumdan ve kavgadan
çok yorulmuş. Bu noktada kendisi
oyuna müdahale etmek için geliyor, seyirci
ile sohbet ederek sıkıntılarını paylaşıyor,
oyunu çok beğendiğini söyleyen seyirciye
“Efendim bu oyun benim değil” diyerek
haklılığını gösteriyor. Tabii tüm bunlar birer
hiciv... Yani Ephraim Kishon, tüm bunları
bilerek söyletiyor Shakespeare’e. Kısacası
bizim Shakespearemiz komik, gergin, alıngan,
biraz ağlak ama her şeye rağmen çok
tatlı bir Shakespeare…
İzleyicilerden ne gibi tepkiler
alıyorsunuz? Romeo ve Juliet’in
bu yeni hâli sevildi mi?
Bu oyun ne zaman oynansa hep çok sevildi.
Biz bunu kuliste de çok sık konuşuyor
ve orada da çok eğleniyoruz. Özellikle
bu yeni şekillenen dünya düzenine ayak
uydurmaya çalışan kişilerin (kendim de
onlardan biriyim) bir şekilde gülmeye,
birbirini etkilemeye, ferahlamaya ve nefes
almaya ihtiyacı var. Sanatın her türlü kolu,
bunun için bir araç. Sanat her şeyden önce
eksikliğini hisseden ve duyabilenler için
büyük bir ihtiyaç. Bu doğrultuda bakıldığında
seyirciden çok güzel reaksiyonlar alıyoruz.
Çünkü biz oyundan 15 dakika önce
sahneye çıkıp, seyirciler henüz gelmeye
başladığı dakikalarda büyük bir mutfak
olan sahnede hazırlıklara başlıyoruz. Yani
oyun kendini saatinden daha erken başlatıyor.
Böylelikle oyun boyunca seyirciyi
de oyuna katarak, onları göreceğimizin
ve farkında olacağımızın sinyallerini de
veriyoruz. Seyirci sadece seyretmeyeceğini
ve katılımcı olacağının farkında olduğu o
ilk 15 dakikada bile eğlenmeye başlıyor.
“Ben oyunlara şöyle bakıyorum;
her akşam mesela 7. sıranın 1.
koltuğunda başka biri oturuyor,
12. sıranın 3. koltuğunda
bambaşka biri... Her oyunda
ve sahnede değişen bu kişiler;
farklı enerjiler, düşünceler ve
beklentilerle geliyorlar. O yüzden
oyunun seyrini seyirciyle hep
beraber belirliyoruz. Dolayısıyla
eğlenmeyi çok isteyen ve
becerebiliyorsa iki saatliğine şu
yaşadığı ülkenin ve dünyanın
tüm sorunlarını unutmak için
değil ama düşünmeyi ertelemek
için gelen seyirci, gerçekten iki
saat boyunca bizimle eğleniyor.
Ve ben her oyun öncesi kuliste
böyle bir gece olabilmesi için
dua ediyorum.”
Ocak & Şubat 2022 kadikoylife.com : 51