15.11.2021 Views

Enerji Panorama Ekim-Kasim 2021

Pano Kariyer Yatırım Koç Holding’ten iş dünyasına örnek olacak hedef Enerjinin Sert Kışı 2022’de de Devam Edecek mi? Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve GES’lerin payını artırabilir 2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı Yenilenebilir enerjide küresel istihdam 12 milyona ulaştı COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel bir bakış İklim konferansında ünlülerin rolü Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde 30 tasarruf sağlayabilir Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı Huawei, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kuracak Hidrojen motorlu enerji santralleri, enerji geçişini destekleyecek Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin! Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon sterlinlik fon kurdu Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2 Yeni bir şeyler öğrenmek için motivasyonumuzu artırmanın yolları İstatistik Sosyal Medya

Pano
Kariyer
Yatırım
Koç Holding’ten iş dünyasına örnek olacak hedef
Enerjinin Sert Kışı 2022’de de Devam Edecek mi?
Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve GES’lerin payını artırabilir
2021 Türkiye Raporu’nda enerji faslı
Yenilenebilir enerjide küresel istihdam 12 milyona ulaştı
COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel bir bakış
İklim konferansında ünlülerin rolü
Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak
Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde 30 tasarruf sağlayabilir
Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı
Huawei, dünyanın en büyük enerji depolama sistemini kuracak
Hidrojen motorlu enerji santralleri, enerji geçişini destekleyecek
Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor
Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!
Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon sterlinlik fon kurdu
Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2
Yeni bir şeyler öğrenmek için motivasyonumuzu artırmanın yolları
İstatistik
Sosyal Medya

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yaşında<br />

E N E R Jİ PANORAMA<br />

Dergiyi PDF okumak için...<br />

Türkiye <strong>Enerji</strong> Vakfı • Yıl: 9 • Sayı: 99 • EKİM-KASIM <strong>2021</strong><br />

ENERJİNİN SERT KIŞI<br />

2022’DE DE DEVAM<br />

EDECEK Mİ?<br />

Türkiye’nin ilk lityum<br />

iyon pil üretim tesisinde<br />

sona gelindi<br />

Yenilenebilir enerjide<br />

küresel istihdam 12<br />

milyona ulaştı<br />

Dr. Serhan Ünal<br />

yazdı: <strong>2021</strong> Türkiye<br />

Raporu’nda enerji faslı


İçindekiler<br />

30 48<br />

Koç Holding’ten iş dünyasına<br />

örnek olacak hedef<br />

2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini açıklayan Koç Holding, bu<br />

doğrultuda somut ve uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon Dönüşüm<br />

Programı’nı başlattı. Holding, bu hedefe ulaşmak için tüm iş süreçlerini gözden<br />

geçirecek…<br />

<strong>2021</strong> Türkiye Raporu’nda enerji faslı<br />

AB’nin <strong>2021</strong> Türkiye Raporu’nda enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi<br />

ve yenilenebilir enerjinin gelişimi yönlerinde ilerleme sağlandığı belirtiliyor<br />

ancak Türkiye’nin özellikle yenilenebilir enerji desteğindeki yerli aksam<br />

kullanımı politikasının, başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği kuralları<br />

olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi<br />

getiriliyor…<br />

ENERJİNİN SERT KIŞI<br />

2022’DE DE DEVAM<br />

EDECEK Mİ?<br />

34


54<br />

COP26’nın çözüm önerilerine eleştirel<br />

bir bakış<br />

Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak, yeni gelenlerin çoğu da temiz<br />

enerji teknolojilerinden yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları<br />

olacak. Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin devam etmesi ve artan<br />

tüketimle karbon emisyonları da artacak.<br />

76<br />

Yeni bir şeyler öğrenmek için<br />

motivasyonumuzu artırmanın yolları<br />

2 yıla yakın bir süredir evlerimizden çalışmaya, derslere katılmaya, toplantıları<br />

yönetmeye ve sosyal hayatımızı dijital ortamda mümkün olduğunca sürdürmeye<br />

çalışıyoruz. Salgın sürecinin başında, evden bir şeyler yapmaya, online kurslara<br />

katılmaya, spora başlamaya, farklı bir dili tanımaya, kısacası yeni bir şeyler<br />

öğrenmeye daha istekli ve hevesliyken, zaman geçtikçe bu hevesimizi yitirmeye,<br />

motivasyonumuzu kaybetmeye başladık.<br />

Pano..................................................................... 10<br />

Kariyer.................................................................. 20<br />

Yatırım.................................................................. 24<br />

Koç Holding’ten iş dünyasına<br />

örnek olacak hedef.............................................30<br />

<strong>Enerji</strong>nin Sert Kışı 2022’de de<br />

Devam Edecek mi?............................................ 34<br />

Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler RES ve<br />

GES’lerin payını artırabilir................................. 44<br />

<strong>2021</strong> Türkiye Raporu’nda enerji faslı................. 48<br />

Yenilenebilir enerjide küresel<br />

istihdam 12 milyona ulaştı.................................50<br />

COP26’nın çözüm önerilerine<br />

eleştirel bir bakış............................................... 54<br />

İklim konferansında ünlülerin rolü ....................57<br />

Elektrik fiyatlarına yeniden bakmak................. 60<br />

Sanayi tesisleri, verimlilikle yüzde<br />

30 tasarruf sağlayabilir ......................................62<br />

Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim<br />

tesisinin inşaatının yüzde 80’i tamamlandı...... 64<br />

Huawei, dünyanın en büyük enerji<br />

depolama sistemini kuracak.............................. 65<br />

Hidrojen motorlu enerji santralleri,<br />

enerji geçişini destekleyecek............................ 66<br />

Hidrojenle çalışan bir otobüs 5 yılda<br />

13 bin ağacı kurtarıyor.......................................67<br />

Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!.68<br />

Ofgem, net sıfır hedefi için 450<br />

milyon sterlinlik fon kurdu.................................70<br />

Türkiye’nin enerji serüvenine bir bakış-2...........72<br />

Yeni bir şeyler öğrenmek için<br />

motivasyonumuzu artırmanın yolları.................76<br />

İstatistik................................................................ 80<br />

Sosyal Medya....................................................... 84


editör<br />

<strong>Enerji</strong> fiyatlarındaki artış<br />

gerçekçi mi?<br />

Uzmanlar, bu soruya yanıt arıyor.<br />

İnsanları akaryakıt istasyonlarının<br />

önünde kuyruklara girmeye iten,<br />

yüksek maliyetlere dayanamayıp kapıya<br />

kilit vuran işletmeler yaratan, ailelerin bütçesinde<br />

gıda ve barınmadan sonra en yüksek<br />

kalem haline gelen enerji fiyatlarındaki<br />

hızlı yükselişin ardında yatan ne?<br />

Sektörü biraz yakından inceleyince elbette<br />

ekonominin içinde bulunduğu durum nedeniyle<br />

artışların bir miktar mantıklı olduğu<br />

görülebiliyor. Kovid-19 sonrası artan talep,<br />

kuraklık nedeniyle elektrik üretiminde doğal<br />

gazın daha çok tüketilmesi, havaların<br />

soğuk geçeceği tahmininin getirdiği stok<br />

yapma hali… Bunlar açıklanabilir nedenler<br />

ancak yine de bu seviyelere ulaşmaya yetecek<br />

nedenler değil.<br />

Yukarıdaki saptamaları, piyasa aktörlerinin<br />

önemli bir kısmı yapıyor. Ana gerekçe<br />

olarak, tıpkı daha önce petrolde yaşandığı<br />

gibi bazı büyük traderlerın, büyük üreticilerin<br />

piyasada var olan sıkışıklığı kullanarak<br />

aşırı kar hırsının sonucu olduğu saptaması<br />

öne çıkıyor.<br />

Serbest piyasa düzeninde bu tür “mantıklı<br />

ya da akıldışı” yükseliş ve düşüşler yaşanıyor.<br />

Temennimiz bu sürecin akılcı bir şekilde<br />

son bulması…<br />

Ülkemize dönersek, daha çetrefilli bir durumla<br />

karşı karşıyayız. Uzunca bir süredir<br />

devam eden çeşitli sübvansiyonların getirdiği<br />

yükün taşınamaz hale gelmesiyle,<br />

hükümet enerji fiyatlarını düzenli olarak<br />

artırıyor, özellikle sanayi sektöründeki artışlar,<br />

artık üretimi tehlikeye sokacak seviyeye<br />

geldi.<br />

Üstüne kuraklık, döviz kurlarındaki ‘önlenemeyen’<br />

yükseliş, özellikle gazda büyük<br />

çoğunluğu sona erecek olan uzun vadeli<br />

kontratlar gelince yüzde 40-50’lik dilimlerde<br />

zamlar başladı. <strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> ekibinden<br />

Deniz Suphi, oldukça kapsamlı bir<br />

analiz hazırlayarak, “enerji maliyetinin”<br />

iskeletini ortaya çıkardı. Tüm alanlarda<br />

neler yaşandı, sorunlar ne ve 2022 yılında<br />

bizi nelerin beklediğine dair önemli bilgilere<br />

ulaştı. Dergimizin kapak konusunu başta<br />

Türkiye olmak üzere Avrupa’daki enerji<br />

fiyatlarına ayırdık. Sektör oyuncularının<br />

gelecek yılki planlarına yardımcı olacağını<br />

düşünüyoruz.<br />

Tüm dünya fiyatlara odaklanmış durumda<br />

ancak güzel gelişmeler de oluyor. Dünya<br />

liderlerinin düşük karbon hedefine dönük<br />

açıklamaları, yatırımların artacağına dönük<br />

verdikleri mesajlar, yenilebilir enerjide<br />

alanında heyecan dalgası yarattı. Şu sıkışık<br />

dönemde her ne kadar fosil yakıtlara olan<br />

talep artmış olsa da tüm dünyanın geleceği<br />

yenilenebilir enerjiye bağlı. Ülkemiz de bu<br />

konuda önemli adımlar atıyor, geçtiğimiz<br />

ay imzalanan Paris İklim Anlaşması da<br />

ülkemizin enerji sektörüne basamak atlatacak.<br />

Yılın son sayısında buluşmak üzere, keyifli<br />

okumalar dileriz.<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

TÜRKİYE ENERJİ VAKFI<br />

İKTİSADİ İŞLETMESİ<br />

TENVA İktisadi İşletmesi<br />

Yetkilisi Aycan Kızıldağ<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

Esengül Erkan<br />

esenerkan@tenva.org<br />

Haber Merkezi<br />

Deniz Suphi • Mahir Arslan<br />

Neşet Hikmet • Z. Işık Adler<br />

Katkıda Bulunanlar<br />

Dr. Fatih Cemil Özbuğday<br />

Dr. Fehmi Tanrısever<br />

Dr. Kürşad Derinkuyu<br />

Serhan Ünal<br />

Abone / Reklam<br />

info@tenva.org<br />

Kurumsal Ab. Bir. Fiyat: 15 TL<br />

Yayın İdare Merkezi<br />

Alternatif Plaza, Kızılırmak<br />

Mah. 1446. Cad. No:12/37<br />

Kat: 10 Çukurambar / Ankara<br />

T: +90 312 220 00 59<br />

Kuruluş Yılı: 2013<br />

Tasarım<br />

Kasım Halis<br />

Yayın Türü<br />

YAYGIN SÜRELİ YAYIN TÜM<br />

TÜRKİYE’DE<br />

Yayın Tarihi<br />

15 Kasım <strong>2021</strong><br />

ISSN<br />

2757-5799<br />

<strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> Dergisi, Türkiye <strong>Enerji</strong><br />

Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından<br />

yayımlanmaktadır. Dergide yer alan yazı,<br />

fotoğraf, illüstrasyon, grafik, harita gibi<br />

malzemeler kaynak göstermek koşulu ile<br />

kullanılabilir. Türkiye <strong>Enerji</strong> Vakfı İktisadi<br />

İşletmesi, Türkiye <strong>Enerji</strong> Vakfı'nın iktisadi<br />

işletmesidir


“İşimin <strong>Enerji</strong>si” ile sen de işinin enerjisini ve<br />

verimliliğini artır, işine güç kat.<br />

Güneş enerjisi sistemleri, enerji verimliliği uygulamaları, elektrikli araç şarj<br />

istasyonu yönetimi ve yeşil enerji sertifikasyonuna kadar birçok çevre dostu ve<br />

sürdürülebilir enerji çözümüyle hizmetinizdeyiz.<br />

Detaylı bilgi için: enerjisa.com.tr


PANO<br />

Aycan Kızıldağ<br />

<br />

GATES’IN ŞIRKETI, 1 MILYAR<br />

DOLAR BAĞIŞ TOPLADI<br />

Bill Gates tarafından 2016’da kurulan Breakthrough<br />

<strong>Enerji</strong>, Microsoft, BlackRock, Bank of America ve<br />

ArcelorMittal’ın da aralarında olduğu şirketlerden<br />

yatırım aldı. Washington merkezli şirket, elde edilen<br />

sermayenin sıfır karbon ekonomisini desteklemek<br />

için kullanılacağını duyurdu. Gates’in kar amacı gütmeyen<br />

şirketi Microsoft, BlackRock, Bank of America,<br />

Boston Consulting Group’un da aralarında olduğu<br />

firmalardan toplam 1 milyar doların üzerinde bağış<br />

topladı.<br />

Şirket, bağışların bu yılbaşında kurulan ve sıfır karbon<br />

ekonomisini destekleyen “Breakthrough Energy<br />

Catalyst” projesinin fonlanması için kullanılacağını<br />

açıkladı. Microsoft’un kurucusu Gates konu hakkında<br />

yaptığı açıklamada “İklim felaketini önlemek için<br />

yeni bir sanayi devrimi şart. Sıfır emisyon hedefine<br />

ulaşmak için gereken teknolojinin yarısı bile mevcut<br />

değil. Catalyst Projesi’nin bunu değiştirmesini ve<br />

temiz gelecek için etkili bir yol sağlamasını umuyoruz”<br />

ifadelerine yer verdi. BlackRock’ın Breakthrough<br />

<strong>Enerji</strong>’ye 5 yılda 100 milyon dolar bağışlayacağı, Microsoft,<br />

American Airlines ve ArcelorMittal’in de aynı<br />

miktarda taahhütte bulunduğu belirtildi.<br />

BlackRock CEO’su Larry Fink, sıfır emisyon hedefinin<br />

her bireyin sorumluluğu olduğunu ve küresel enerji<br />

dönüşümünün 40 trilyon dolar maliyeti olacağını<br />

bildirerek “Catalyst ile ortaklığımız doğrultusunda<br />

5 yıl boyunca temiz enerji çözümleri için yatırım yapacağız”<br />

diye konuştu. İklim kriziyle mücadele eden<br />

tek milyarder Gates değil. Amazon’un kurucusu Jeff<br />

Bezos 10 milyar dolarlık fon kurarken Tesla CEO’su<br />

Elon Musk da ‘karbon yakalama’ teknolojisi için 100<br />

milyon dolarlık bağış sözü vermişti.<br />

SIEMENS GERI<br />

DÖNÜŞTÜRÜLEBILIR<br />

RÜZGAR TÜRBINI ÜRETTI<br />

Her biri 81 metre uzunluğundaki ilk altı adet<br />

81 metre uzunluğundaki geri dönüştürülebilen<br />

rüzgar türbini kanadı Danimarka’nın Aalborg<br />

kentindeki Siemens Gamesa fabrikasında üretildi.<br />

Siemens Gamesa CEO’su Andreas Nauen, geri<br />

dönüştürülebilen rüzgar türbini kanadının Siemens<br />

Gamesa’nın rüzgar endüstrisinde teknolojik<br />

gelişmeye nasıl öncülük ettiğinin bir başka<br />

somut örneği olduğunu söyledi.<br />

Siemens Gamesa rüzgar türbini kanatları, güçlü<br />

ve esnek bir hafif yapı oluşturmak için reçine ile<br />

birlikte dökülen malzemelerin bir kombinasyonundan<br />

yapıldı. Şirket, bu yeni reçine türünün<br />

kimyasal yapısının, bıçağın kullanım ömrünün<br />

sonunda reçineyi diğer bileşenlerden verimli bir<br />

şekilde ayırmayı mümkün kıldığını açıkladı. Bu<br />

işlem, geleneksel rüzgar türbini kanatlarını geri<br />

dönüştürmenin mevcut diğer yollarının aksine,<br />

kanattaki malzemelerin özelliklerini korumasını<br />

sağlıyor. Böylece malzemeler daha sonra ayrıldıktan<br />

sonra yeni uygulamalarda yeniden kullanılabiliyor.<br />

Siemens Gamesa yakın zamanda 2040’a yönelik<br />

bir sürdürülebilirlik vizyonu başlattı ve hedeflerinden<br />

biri de türbinleri 2040 yılına kadar tamamen<br />

geri dönüştürülebilir hale getirmek.<br />

10 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


PANO <br />

BALIKESIR, 2050’DE<br />

KARBONSUZ<br />

BIR KENT OLACAK<br />

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, dünyadaki en<br />

büyük kentsel iklim ve enerji inisiyatifi olan<br />

‘İklim ve <strong>Enerji</strong> İçin Küresel Belediye Başkanları<br />

Sözleşmesi’ni imzaladı. Birleşmiş Milletler<br />

tarafından da desteklenen sözleşme; sera gazı<br />

salınımını azaltma, yenilenebilir enerji kullanımını<br />

artırma, iklim değişikliğiyle mücadele gibi<br />

önemli başlıkları içeriyor. <strong>Ekim</strong> ayı Büyükşehir<br />

Belediye Meclisi’nde konuyla ilgili yetkilendirilen<br />

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel<br />

Yılmaz, sözleşmeyi imzaladı.<br />

Balıkesir’in hedefi; 2030 yılına kadar sera gazı<br />

salınımını yüzde 40 düşürmek, 2050’ye kadar<br />

ise karbonsuz bir kent oluşturmak. Büyükşehir<br />

Belediyesi bu kapsamda; sıfır atık, yenilenebilir<br />

enerji ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında<br />

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere birçok<br />

paydaşla birlikte strateji planlarını hazırlamaya<br />

başladı. Daha yaşanabilir, insana ve çevreye duyarlı<br />

bir şehir inşa etme gayretiyle çalışmalarına<br />

yön veren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ayrıca<br />

Silikon Vadisi’nde özellikle yenilenebilir enerji<br />

ve akıllı şehirler alanında proje ve çalışmalar yürüten<br />

şirketlerle görüşmeler yapıyor.<br />

NIJERYA ILE ÜÇ KRITIK<br />

ENERJI SÖZLEŞMESI<br />

IMZALANDI<br />

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Nijerya<br />

Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari huzurunda<br />

iki ülke arasında bugün üçü enerji alanında<br />

olmak üzere yedi anlaşma imzalandı. <strong>Enerji</strong> ve<br />

Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Twitter<br />

hesabından yaptığı paylaşımda, “Batı Afrika’daki<br />

son durağımız Nijerya’da enerji, madencilik<br />

ve hidrokarbon alanlarında iş birliğine ilişkin<br />

anlaşmalar imzaladık. Türkiye Nijerya arasında<br />

bilgi, tecrübe paylaşımının yanı sıra, yeni yatırım<br />

ve ticari faaliyetlerle enerji iş birliğimizi<br />

daha üst bir noktaya taşıyacağız” dedi.<br />

<strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan verilen<br />

bilgiye göre, hükümetler arasında madencilik,<br />

hidrokarbon ve enerji alanında iş birliğine ilişkin<br />

3 ayrı mutabakat zaptı Bakanlar Dönmez ve<br />

Onyeama tarafından imza altına alındı. Buna<br />

göre, “<strong>Enerji</strong> Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat<br />

Zaptı” kapsamında yenilenebilir enerji<br />

kaynakları, enerji verimliliği, elektrik dağıtımı<br />

ve iletimi konularında iş birliği yapılması öngörülüyor.<br />

“Madencilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat<br />

Zaptı”, madencilik mevzuatı, maden kaynaklarının<br />

keşfi, jeolojik arama, laboratuvar çalışmaları, maden<br />

atıklarının muhafazası ve imhası konularında<br />

iş birliğine ilişkin hükümleri kapsıyor.<br />

“Hidrokarbon Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat<br />

Zaptı” ise ham petrol ile petrol ürünleri<br />

ve LNG ticareti, petrol ve doğal gaz altyapısının<br />

inşası, bakımı, doğal gazın sıvılaştırılması ile<br />

petrol ve doğal gazın aranması, taşınması ve pazarlanması<br />

konularında iş birliğine ilişkin hükümleri<br />

içeriyor.<br />

12 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


PANO<br />

LIMAK, ELEKTRIK DAĞITIM<br />

ŞIRKETLERINI İNGILIZ<br />

ACTIS’E DEVRETTI<br />

Limak Yatırım ile uluslararası sürdürülebilir altyapı<br />

yatırım fonu Actis arasında Bursa, Balıkesir, Çanakkale<br />

ve Yalova illerinin bulunduğu Uludağ bölgesinde<br />

elektrik dağıtım ve perakende satış faaliyetlerini<br />

sürdüren Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ ve Limak Uludağ<br />

Perakende Elektrik Satış AŞ’nin tek hissedarı olan<br />

Uludağ <strong>Enerji</strong> Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri<br />

AŞ’nin paylarının tamamının devri için hisse satış<br />

sözleşmesi, 30 Eylül <strong>2021</strong> tarihinde imzalandı.<br />

Şirketten yapılan açıklamaya göre söz konusu hisse<br />

devrinin Rekabet Kurumu, <strong>Enerji</strong> Piyasası Düzenleme<br />

Kurumu onayları ve ilgili diğer koşulların tamamlanmasının<br />

ardından gerçekleşmesi öngörülüyor.<br />

Actis’in, dünya çapında farklı ülkelerde 18 ofisi<br />

bulunuyor. Kuruluşundan itibaren yatırımcılarından<br />

24 milyar dolar büyüklüğünde fon katılımı sağlayan<br />

Actis, sahip olduğu portföyüyle enerji alanında<br />

bugüne kadar 24 GW üzerinde kurulu kapasiteye<br />

sahip konumda.<br />

Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir,<br />

söz konusu hisse satış anlaşmasına ilişkin yaptığı<br />

açıklamada şunları söyledi: Yaklaşık 1 yıldan bu<br />

yana İngiliz yatırım fonu Actis ile Uludağ Elektrik’in<br />

hisselerinin devri için yaptığımız görüşmeleri tamamladık<br />

ve hisse devir sözleşmesini imzaladık. Yapılan<br />

bu anlaşmanın, özellikle altyapı yatırımlarında<br />

yabancı yatırımcıların Türkiye’nin potansiyeline<br />

olan ilgisinin bir göstergesi olduğunu düşünüyorum.<br />

Limak Şirketler Grubu olarak bu satıştan elde<br />

edeceğimiz geliri, Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz<br />

sektörlerde yürütmeyi öngördüğümüz diğer projelerimize<br />

yatırmayı düşünüyoruz.”<br />

GÜNEŞ ENERJILI<br />

KARAVAN, AVRUPA<br />

SEYAHATINI BITIRDI<br />

Eindhoven Üniversitesi’nden 22 kişilik bir öğrenci<br />

ekibinin projesi olan tekerlekli güneş enerjisiyle<br />

çalışan adı Stella Vita, olan elektrikli karavanı<br />

tasarlamak ve inşa etmek için bir buçuk yıl harcadı.<br />

Daha sonra, Eindhoven’dan Tarifa’ya güneş<br />

enerjili bir yolculuğu başarıyla tamamladı.<br />

Solar Team, yolculuklarına 19 Eylül’de ev üsleri<br />

Eindhoven’dan başladı. Gezinin başlangıcıyla<br />

ilgili olarak ekip, web sitelerinde resmi bir duyurunun<br />

parçası olarak şunları yazdı: Hollanda’nın<br />

‘Işık Şehri’nde başlıyoruz. Ana üssümüzden,<br />

ortaklarımız, ailemiz ve arkadaşlarımızla tura<br />

başlayacağız. Ayrıca Eindhoven’da yaşayan gurbetçilerle<br />

temas kuracağız ve vizyonumuzu paylaşacağız.”<br />

Ekip, Eindhoven’dan toplam 2 bin kilometre yol<br />

kat ettikten sonra nihai varış noktaları olan Tarifa’ya<br />

ulaştı. Çok sayıda öğrenci ve iklim aktivisti<br />

ile bir araya gelen ekip, yepyeni ve sürdürülebilir<br />

bir hareketlilik yolunu paylaştı. İlham verici yolculuğunu<br />

yakıt almak için durmadan veya şarja<br />

takmadan sona erdiren Stella Vita adlı karavan<br />

tek enerjisini güneşten temin etti.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 13


PANO<br />

ABB, ELEKTRIKLI ARAÇLARDA ŞARJ SÜRESINI<br />

15 DAKIKAYA INDIRDI<br />

İsviçreli teknoloji şirketi ABB, dünyanın en hızlı<br />

elektrikli araç şarj cihazını piyasaya sürdü. Elektrikli<br />

araçların en büyük sorunlarından biri olan<br />

şarj etme sürelerine çözüm getirdiğini açıklayan<br />

firma, normalde saatler alan şarj sürelerinin en<br />

büyük bataryaya sahip araçlarda bile 15 dakikaya<br />

indirgendiğini belirtti. Terra 360 adı verilen cihaz<br />

bu hızlı şarj imkanını aynı anda dört araca birden<br />

sunabilecek.<br />

Uluslararası <strong>Enerji</strong> Ajansı’na (IEA) göre 2020 yılında<br />

yaşanan ve halen etkisi devam eden Kovid-19<br />

krizine rağmen elektrikli araç sayısı dünya<br />

genelinde yüzde 41 artarak 3 milyona ulaştı. Ajans<br />

bu yükseliş ivmesinin <strong>2021</strong>’de de devam ettiğini<br />

ve yılın ilk üç ayında elektrikli araç satışlarının<br />

yüzde 140 oranında arttığını kaydetti. Yılsonundan<br />

itibaren sistemin Avrupa’daki şarj istasyonlarına<br />

yerleştirilmeye başlanacağını açıklayan ABB,<br />

şarj ünitesinin 3 dakikadan az bir sürede 100 kilometrelik<br />

bir menzil için gereken enerjiyi araçlara<br />

yükleyeceğini belirtti.<br />

Avrupa ile sınırlı kalmayacak sistem 2022’den<br />

itibaren başta Amerika Birleşik Devletleri olmak<br />

üzere Latin Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerine de<br />

yayılacak. Ürünün fiyatı konusunda bir açıklamada<br />

bulunamayan İsviçre merkezli teknoloji şirketi,<br />

öncelikle benzin istasyonları, süpermarketler ve<br />

şirketlerle anlaşmalar yapılacağını belirtti.<br />

DÜNYANIN EN UZUN ILETIM HATTI, HIZMETE GIRDI<br />

Norveç ve İngiltere arasında döşenen ve dünyanın<br />

en uzun elektrik iletim hattı olan sistem, artık<br />

enerji dağıtım hizmeti veriyor. Tamamıyla yenilebilir<br />

enerjiden elde edilen elektrik enerjisini Birleşik<br />

Krallık’a iletecek olan 720 kilometre uzunluğundaki<br />

elektrik hattının yapımına 2015 yılında<br />

başlanmıştı. Söz konusu sistemin 2030’a kadar<br />

yıllık 23 milyon ton karbonmonoksit gazının açığa<br />

çıkmasının önüne geçeceği ve toplamda 1.450 kilometre<br />

kablo kullanıldığı kaydedildi.<br />

İngiliz enerji şirketi National Grid ve Norveçli<br />

enerji nakil operatörü Statnett SF ortaklığında<br />

gerçekleştirilen yaklaşık 1.9 milyar euro maliyetli<br />

projenin 710 kilometrelik bölümü deniz altından<br />

geçiyor. Norveç ve İngiltere’deki enerji dönüşüm<br />

istasyonlarıysa, İsveçli teknolojisi devi ABB tarafından<br />

inşa edildi.<br />

İlk kullanılmaya başladığında günlük 700 MW<br />

enerji geçişi sağlayacak sistem 3 ay içerisinde kapasitesini<br />

1.400 MW’a çıkaracak. Sistem sayesinde<br />

Birleşik Krallık’ta 1.4 milyon haneye yüzde 100<br />

yeşil enerji sağlanacak. İstatistiklere göre, Norveç<br />

elektriğinin yaklaşık yüzde 96’sını hidroelektrik,<br />

yüzde 2’sini de rüzgar panelleri ve termal sistemlerden<br />

elde ediyor. Bu da, ülkede üretilen elektrik<br />

enerjisinin yüzde 98’inin yenilebilir kaynaklardan<br />

elde edildiğini gösteriyor.<br />

14 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Yeşil Gelecek<br />

Sanko <strong>Enerji</strong> ile<br />

Gelecek


PANO<br />

POLAT HOLDING, İŞ BANKASI ILE ORTAKLIK<br />

ANLAŞMASI IMZALADI<br />

Polat Holding yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları<br />

için İş Bankası Grubu şirketlerinin yatırımcısı<br />

olduğu Maxis Girişim Sermayesi<br />

Portföy Yönetimi A.Ş. Temiz<br />

<strong>Enerji</strong> Girişim Sermayesi<br />

Yatırım Fonu ile ortaklık<br />

anlaşması imzaladı.<br />

Yapılan açıklamaya<br />

göre, ortaklığa<br />

ilişkin pay devir<br />

ve ortaklık sözleşmesi<br />

imzalandı,<br />

sözleşmelerde yer<br />

alan ön koşulların<br />

tamamlanması ve<br />

Rekabet Kurumu’nun<br />

izni sonrasında da pay<br />

devir işlemi tamamlanacak.<br />

Devir sözleşmesi sonrasında Polat Holding<br />

ve Maxis Girişim, AP <strong>Enerji</strong>’de yüzde 50-50<br />

oranında ortak olacak. Bünyesinde Erguvan <strong>Enerji</strong><br />

ve Polat <strong>Enerji</strong> olmak üzere iki şirket bulunan AP<br />

<strong>Enerji</strong>’nin yatırımlarının toplam kurulu gücü 700<br />

MW. 2017’de Türkiye İş Bankası Grubu<br />

bünyesinde kurulan Maxis Girişim<br />

Sermayesi Portföy Yönetimi<br />

A.Ş. ise farklı temalarda<br />

girişim sermayesi yatırım<br />

fonları kurup yönetiyor.<br />

Kanadalı emeklilik<br />

fonu yatırım yöneticisi<br />

PSP Investments<br />

ile Fransız<br />

EDF Energies Nouvelles<br />

eşit şekilde yüzde<br />

45’lik hisse oranı ile Polat<br />

<strong>Enerji</strong>’de ortak olarak<br />

bulunuyorlardı. Şirketler hisselerini<br />

geçtiğimiz yıl satma kararı<br />

almışlardı. Polat Holding de 3 ay önce hisselerin<br />

tamamını satın alarak şirketin yüzde yüz<br />

sahibi olmuştu.<br />

YUNANISTAN’IN ILK İKLIM BAKANI STYLIANIDES OLDU<br />

Yunanistan’da İklim Bakanlığı kurulacağı bildirildi.<br />

Ülke yönetimi tarafından yapılan açıklamaya<br />

göre, ülkenin ilk İklim Bakanı da 2014-2019 yılları<br />

arasında Avrupa Birliği İnsani Yardım ve Kriz<br />

Yönetimi Komiseri olarak görevi yapmış olan Christos<br />

Stylianides olacak.<br />

Güney Kıbrıs vatandaşı olan Stylianides Yunanistan<br />

vatandaşlığına kabul edilmesi sonrasında yemin<br />

ederek görevine başlayacak. Bakan yardımcılığını<br />

görevini ise Yunanistan eski Hava Kuvvetleri<br />

Komutanı General Evangelos Tournas üstlenecek.<br />

Stylianides konu ile ilgili yaptığı açıklamada görevi<br />

zorluklar ve beklentilerin tam farkındalığı ile<br />

kabul ettiğini, iklim değişikliğinin sonuçlarına<br />

karşın afet önleme ve hazırlığın en etkili silah olduğunu<br />

kaydetti. Yunanistan’da temmuz ve ağustos<br />

aylarında gerçekleşen orman yangınlarını 116<br />

bin hektardan fazla alanı etkilemişti.<br />

16 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


PANO<br />

MEME KANSERINE PEMBE FATURA ILE DIKKAT ÇEKILDI<br />

Limak <strong>Enerji</strong> Uludağ Elektrik, meme kanserine dikkat<br />

çekmek amacıyla hayata geçirdiği pembe fatura<br />

uygulamasını bu yıl da sürdürüyor. <strong>Ekim</strong> ayının<br />

“Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılması<br />

sebebi ile bu hastalığa dikkat çekmeyi amaçlayan<br />

şirket, faturalarını pembe olarak tasarlayarak müşterilerine<br />

ulaştırıyor ve meme kanserine yönelik<br />

farkındalık oluşturuyor. Şirket, hizmet verdiği<br />

tüm müşterilerine erken tanının önemine<br />

dikkat çeken mesajın yer aldığı<br />

pembe faturaları gönderiyor.<br />

“Elle muayene ve mamografi<br />

sizi meme kanserinden korur.”<br />

mesajlı pembe faturaları<br />

müşterilerine ulaştıran<br />

Limak <strong>Enerji</strong> Uludağ Elektrik,<br />

bu çalışması ile dünyada<br />

en sık görülen kanser türleri<br />

arasında birinci sıraya geçen<br />

meme kanserine yönelik farkındalık oluşturuyor.<br />

Projenin çok önemli ve değerli olduğunu vurgulayan<br />

Limak <strong>Enerji</strong> Uludağ Elektrik Genel Müdürü<br />

Ali Erman Aytac, “Dünya Sağlık Örgütü’nün kanser<br />

raporuna göre meme kanseri, diğer kanser türlerini<br />

geride bırakarak dünyada en çok görülen kanser<br />

çeşidi oldu. Elektrik faturalarının vatandaşlarımız<br />

tarafından titizlikle takip edilen ve incelenen bir<br />

evrak olması sebebiyle bu platformda<br />

yer verilen açıklama ve mesajlar<br />

da yoğun bir şekilde okunuyor.<br />

5 milyon kişiye “Elle muayene<br />

ve mamografi sizi meme<br />

kanserinden korur” mesajının<br />

yer aldığı pembe faturalarımızı<br />

ileterek, kadınlara<br />

yönelik bu sağlık sorununa<br />

karşı farkındalık oluşturmayı<br />

amaçlıyoruz” dedi.<br />

RUSYA’NIN YÜZER SANTRALI ZIYARETE AÇILDI<br />

Rusya’nın Chukotka Özerk Bölgesi‘nin Pevek kentinde<br />

bulunan Rosatom’un yüzer nükleer santrali<br />

Akademik Lomonosov, kamusal bir gezi kapsamında<br />

ilk kez ziyarete açıldı. Rusya Bilimler Akademisi<br />

Ural Şubesi Endüstriyel Ekoloji Enstitüsü’nün<br />

önde gelen araştırmacılarından Alexey Yekidin liderliğindeki<br />

inceleme gezisine ekolojistler, akademisyenler<br />

ve kamu derneklerinin temsilcileri<br />

katıldı.<br />

Katılımcılar, yüzer nükleer santralin çevre ve radyasyon<br />

güvenliği ile ilgili verilerin toplanması ve<br />

analiz edilmesinin yanı sıra tesisin ve genel işleyişinin<br />

değerlendirilmesiyle elde edilen sonuçların<br />

halkla paylaşılmasını sağlamak amacıyla ziyarette<br />

bulundu. Çevreciler hem istasyonda ve çevresinde<br />

hem de Pevek şehrinde çeşitli ölçümler yaptı.<br />

Elde edilen bulgular, hem yüzer nükleer santralin<br />

çevresindeki hem de Pevek şehrindeki artalan<br />

radyasyonuna doğal radyonüklidler ve kozmik<br />

radyasyon gibi yalnızca doğal kaynakların neden<br />

olduğunu ortaya koydu. Bulgulara göre ayrıca, söz<br />

konusu radyasyonun ortalama değerinin her iki<br />

bölgede de 0.12 μSv/h’yi aşmadığı da tespit edildi.<br />

18 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


KARİYER<br />

Z. Işık Adler<br />

EPİAŞ Başkanı Türkoğlu,<br />

EUROPEX yönetimine seçildi<br />

<strong>Enerji</strong> Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, Avrupa çapında<br />

toptan enerji ticareti alanında çatı kuruluş olarak kabul edilen Avrupa <strong>Enerji</strong><br />

Borsaları Birliği (EUROPEX) yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Çevrim içi yapılan<br />

genel kurul toplantısında ICE Endex Başkanı Pieter Schuurs yönetim<br />

kurulu başkanlığına, Borzen Piyasa Operasyonları Direktörü Borut Rajer,<br />

EPEX SPOT Piyasa Operasyonları Başkanı (COO) Jonas Törnquist, TGE<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Piotr Zawistowski yönetim kurulu üyeliğine yeniden<br />

seçilirken EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu ve GME Başkanı ve<br />

CEO’su Andrea Péruzy EUROPEX yönetim kurulu üyeliğine ilk defa seçildi.<br />

Genel kurulda ayrıca çalışma gruplarının başkanları da seçildi.<br />

Ahmet Türkoğlu Avrupa’daki enerji borsaları ile uyum içinde çalıştıklarının<br />

altını çizerek, “2016 yılından bu yana üyesi olduğumuz EUROPEX’in<br />

yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olmaktan dolayı, Türkiye’nin enerji borsası<br />

EPİAŞ’ın genel müdürü olarak büyük mutluluk duydum. Şirketimiz, Avrupa’daki<br />

enerji borsalarıyla uyum halinde çalışmakta ve fikir alışverişinde<br />

bulunuyor. EPİAŞ, işlettiği piyasaları etkin, şeffaf ve sürdürülebilir şekilde<br />

işletmesinin yanı sıra küresel ölçekte referans alınan bir enerji borsası<br />

olma vizyonunu gerçekleştirmek için de tüm enerjisiyle çalışıyorlar. Bu gelişmeler<br />

bize vizyonumuza bir adım daha yaklaştığımızı gösteriyor” dedi.<br />

Aksa Doğalgaz’a Dijital CMO Ödülü<br />

Aksa Doğalgaz, Fast Company Türkiye dergisi tarafından düzenlenen Pazarlama<br />

Liderleri ’21 Ödülleri’nde, Türkiye’nin teknolojiyi kullanma ve dijital strateji<br />

konusunda en iyi CMO’ya sahip 50 şirketi arasında yer aldı. Fast Company Türkiye<br />

dergisi, dijitalleşmeyi iletişim stratejisinin içine dahil ederek bunu<br />

başarıyla hayata geçiren en iyi CMO’ya sahip 50 şirket araştırmasının<br />

sonuçlarını yayımladı. Aksa Doğalgaz, araştırma kapsamında pazarlama<br />

liderlerinin değerlendirildiği Pazarlama Liderleri 21’de ödüle<br />

layık görüldü.<br />

Sir Martin Sorrell başkanlığındaki jüri tarafından gerçekleştirilen<br />

değerlendirme sonucunda Türkiye’nin teknolojiyi kullanma ve<br />

dijital strateji konusunda en iyi 50 CMO’su ödüllendirildi. Aksa Doğalgaz<br />

da salgın sürecinde dijital kanallar ve kampanyalara verdiği<br />

ağırlık ile öne çıkan şirketler arasında yer aldı.<br />

Kovid-19 salgınının başladığı günden itibaren, insanlar için evde<br />

her odanın eşit sıcaklık ve konforda olmasının daha da önemli hale geleceği<br />

öngörüsüyle kampanyaları yavaşlatmak yerine dijital kanalların<br />

ağırlığını artırarak, hedef kitlesiyle kesintisiz iletişimi sürdüren Aksa<br />

Doğalgaz’da salgın koşullarına rağmen başarılı bir kampanya ve abone<br />

alım süreci yaşandığı belirtildi.<br />

20 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


KARİYER<br />

Fatih Birol, “Dünyanın En Etkili<br />

100 İsmi” arasına girdi<br />

TIME Dergisi’nin dünya çapında en etkili isimleri seçtiği ve bu yıl 18’incisini yayımladığı<br />

TIME 100 listesi açıklandı. Uluslararası <strong>Enerji</strong> Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, TIME Dergisi’nin<br />

belirlediği dünyanın en etkili 100 kişisi arasındaki tek Türk oldu.<br />

TIME 100 listesinde ABD Başkanı Joe Biden, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Hindistan<br />

Başbakanı Narendra Modi, Avrupa Birliği Komisyonu Kıdemli Başkanı Frans Timmermans,<br />

eski ABD Başkanı Donald Trump, Tesla Üst Yöneticisi Elon Musk, İngiltere Kraliçesi<br />

2. Elizabeth’in torunu Sussex Dükü Prens Harry ve eşi Düşes Meghan Markle gibi ünlü<br />

isimler yer aldı.<br />

Birol, yaptığı değerlendirmede, “Dünya ekonomisi için en önemli sektörlerden<br />

biri olan enerji sektörünü temsil etmek çok önemli. Türkiye’yi temsil etmek benim<br />

için büyük bir gurur kaynağı. Beni tek üzen, çok kıymet verdiğim babamın bunu görememesi”<br />

ifadelerini kullandı. IEA’nın son yıllarda büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini<br />

ve önemli işlere imza attığını anlatan Birol, “Biz nispeten küçük bir teşkilatız<br />

ama dünyada enerji ve iklim değişikliği politikalarına yön veren bir kuruluş haline<br />

geldik. Bu benimle birlikte çalışan 300’e yakın meslektaşım için de büyük bir gurur.<br />

Biraz önce tüm arkadaşlarıma mesaj atıp bu önemli onuru onlara ithaf ettim” dedi.<br />

Öztürk, ESCON <strong>Enerji</strong> İK<br />

Direktörü oldu<br />

<strong>Enerji</strong> verimliliği danışmanlık (EVD) şirketi ESCON <strong>Enerji</strong>’nin<br />

İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine Gürhan Öztürk getirildi. 20<br />

yıla yakın tecrübesi bulunan Öztürk, ESCON <strong>Enerji</strong>’nin işe alım ve<br />

işveren markası yönetimi başta olmak üzere tüm insan kaynakları<br />

süreçlerinden sorumlu olacak.<br />

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu Gürhan Öztürk,<br />

aynı üniversitede Davranış Bilimleri üzerine yüksek lisans<br />

yaptı. İş hayatına Koç Grubu şirketlerinden Beko Elektronik’te<br />

başlayan Öztürk, ardından Sütaş ve Fortis Bank’ta işe alım<br />

süreçlerinden sorumlu oldu. 2009 yılında başladığı Garanti<br />

Portföy Yönetimi AŞ’de ise İK ve Destek Birimler Direktörü<br />

olarak insan kaynakları, destek hizmetler ve bilgi işlem bölümlerini<br />

yönetti.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 21


KARİYER<br />

Ayhan Yavrucu, 47 yıl sonra<br />

Alarko’ya veda etti<br />

47 yıldır Alarko Holding bünyesinde çalışan ve son olarak Alarko Holding İcra Kurulu<br />

Başkanı olarak görev yapan Ayhan Yavrucu, emekliye ayrıldı. Yavrucu’nun yerine 1 <strong>Ekim</strong><br />

<strong>2021</strong> itibarıyla Ümit Nuri Yıldız getirildi.<br />

Alarko Holding’den yapılan açıklamada, “Topluluğumuzda uzun yıllardır bizlerle<br />

birlikte olan ve topluluğumuza yön veren İcra Kurulu Başkanımız Ayhan Yavrucu,<br />

30 Eylül <strong>2021</strong> tarihi itibarıyla emekli olmak istediğini yönetim kurulumuza<br />

iletmiştir. Yavrucu’nun bu talebi yönetim kurulumuz tarafından<br />

kabul edilmiş olup, kendisinin tecrübe ve bilgi birikiminden Alarko Holding<br />

A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi olarak yararlanmaya devam edeceğiz” denildi.<br />

Alarko Holding; sahibi olduğu Panel <strong>Enerji</strong> Güneş Santralleri, Karakuz<br />

Barajı ve HES, Kırklareli Kombine Çevrim Gaz Santrali ve Gönen Hidroelektrik<br />

Santrali ile enerji sektöründe de önemli bir oyuncu olarak faaliyet<br />

gösteriyor. Holding bünyesinde, Konya, Aksaray, Niğde, Kırşehir, Nevşehir<br />

ve Karaman olmak üzere 6 ilde perakende elektrik satışı yapan Mepaş<br />

<strong>Enerji</strong> ile Çanakkale Karabiga İthal Kömür Santrali’nde ise Cengiz Holding<br />

ortaklığı da bulunuyor.<br />

<strong>Enerji</strong>nin Yıldızları’nda öğrenci sayısı 89’a ulaştı<br />

Elektrik dağıtım sektörünün yetişmiş eleman ihtiyacına<br />

çözüm üretmek ve Türkiye’de istihdama katkı sunmak<br />

hedefiyle 2018’de başlatılan <strong>Enerji</strong>nin Yıldızları Projesi’nin<br />

‘yıldızları’, <strong>2021</strong>-2022 eğitim - öğretim yılında<br />

ders başı yaptı. Salgın nedeniyle yaklaşık 1,5 yıl gibi uzun<br />

bir aradan sonra yeniden yüz yüze eğitime geçilirken<br />

<strong>Enerji</strong>nin Yıldızları Projesi kapsamında İstanbul Bayrampaşa<br />

İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Boğaziçi<br />

Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (BEDAŞ) desteği ile oluşturulan<br />

Yüksek Gerilim Dalı’nda da tercih dönemi tamamlandı.<br />

Bu yıl yıldızlar kadrosuna katılan 22 öğrenci ile birlikte İstanbul’da<br />

<strong>Enerji</strong>nin Yıldızları Projesi’ne dahil olan öğrenci<br />

sayısı da 2018-<strong>2021</strong> yılları arasında 89’a ulaşmış oldu.<br />

Eğitimlerinin sonunda başarı kriterlerini sağlayan<br />

öğrencilere eğitim-öğretim hayatı boyunca BEDAŞ tarafından<br />

burs veriliyor. Bugüne kadar burs almaya hak<br />

kazanan 47 öğrenciye BEDAŞ tarafından verilen toplam<br />

burs 247 bin TL’ye ulaşmış durumda. BEDAŞ, eğitim hayatları<br />

boyunca yanlarında yer aldığı ‘<strong>Enerji</strong>nin Yıldızları’nı<br />

mezun olduktan sonra da yalnız bırakmıyor. Eğitim<br />

sürecinde staj imkanı, mezun olanlara ise iş fırsatları<br />

sunan şirket, eğitimine lisans düzeyinde devam etmek<br />

veya kariyerini alternatif bir alanda sürdürmek isteyen<br />

öğrencilere de destek veriyor.<br />

22 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM<br />

Z. Işık Adler<br />

SEDAŞ, 216 MILYON TL<br />

YATIRIM YAPTI<br />

3<br />

,7 milyon nüfusa hizmet veren Sakarya Elektrik<br />

Dağıtım AŞ (SEDAŞ), Kocaeli’nin 11 ilçesinde<br />

yılsonuna kadar tamamlanması planlanan yatırım ve<br />

bakım çalışmalarını sürdürüyor. Kentteki ihtiyaçlara<br />

göre hazırlanan programda İzmit, Gebze, Kartepe,<br />

Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Çayırova, Darıca, Derince,<br />

Körfez ve Başiskele ilçelerinde bu yılın sonuna kadar<br />

kapasite artırımı, şebeke yenileme ve ana hatlarda<br />

devam eden yeraltı çalışmalarının tamamlanması<br />

planlanıyor. 1 milyondan fazla kişinin yaşadığı bölgede<br />

sürdürülen yatırımın değeri ise 216 milyon TL oldu.<br />

Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Dr. Necmi Odyakmaz,<br />

katma değerli projelerle SEDAŞ’ın hizmet bölgesine<br />

katkı sağlamayı hedeflediklerini söyleyerek şunları<br />

kaydetti: Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarına<br />

ev sahipliği yapan Kocaeli’nin en güncel ihtiyaçlarını<br />

araştırarak müşterilerin beklentilerini karşılayacak<br />

yatırım planımıza ara vermeden tüm gücümüzle devam<br />

ediyoruz. Kentimize hem istihdam olanakları<br />

hem ekonomik fayda yaratan Gebze başta olmak üzere,<br />

11 ilçemizde aynı anda kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz.<br />

Sahadaki ekiplerimiz 508 kilometreyi aşkın<br />

kablo-iletken çekimi ve 4 bin 500 adet direk montajını<br />

gerçekleştiriyorlar. İlk etapta an itibarıyla şebeke<br />

yenileme, yeni alternatif şebeke tesisi, kapasite artışı<br />

ve hatlarda güvenlik mesafesi düzenlemesi gibi çalışmalar<br />

sürdürüyoruz. Bu bölgelerde köyler de dahil<br />

olmak üzere enerji hatları ile trafolarda yenileme ve<br />

bakım faaliyetlerimizde yapılıyor. Bunlara destekleyici<br />

nitelikteki ek tesis projelerimizi de yılsonuna kadar<br />

devreye alarak ilave 45 adet beton köşk tipi trafo ve<br />

yaklaşık 90 tane direk tipi trafo tesisini Kocaelililerin<br />

hizmetine sunacağız.<br />

SIEMENS TÜRKIYE,<br />

GEBZE’DEKI ÜRETIM ÜSSÜNE<br />

GÜNEŞ ENERJISI<br />

TESISI KURDU<br />

Siemens Türkiye, Gebze Entegre Üretim Üssü’ne<br />

güneş enerjisi tesisi kurdu. Kartal ve Gebze<br />

kampüslerinde tükettiği elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarından karşılayan şirket, yeni<br />

tesisle sürdürülebilirlik yatırımlarına bir yenisini daha<br />

ekledi. Fabrikanın yıllık elektrik tüketiminin yüzde<br />

10’unu karşılayacak olan tesis yılda 1616 ağacı kurtararak<br />

doğa için pozitif değer yaratacak. Tesis aynı<br />

zamanda uygulama geliştirme ve müşteri demo merkezi<br />

olarak da kullanılacak.<br />

Tesis, Gebze üretim üssünün yılda 13 milyon 250<br />

bin kwh olan enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak.<br />

1 milyon 350 bin kWh enerji üretimi ile 664 ton<br />

karbon salımını engelleyecek olan güneş enerjisi tesisi,<br />

yılda 1616 ağacı kurtararak doğa için pozitif değer<br />

yaratacak. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Siemens<br />

Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin<br />

Gelis, “2023 karbon nötr olma hedefi kapsamında<br />

son beş yılda attığımız adımlarla yüzde 20 enerji<br />

tasarrufu elde ettik. Kartal ve Gebze kampüslerimizde<br />

ihtiyaç duyduğumuz enerjinin yüzde 100’ünü yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarından sağlıyoruz. Gezegenimizin<br />

geleceğine destek olan çözümler geliştirmeye<br />

ve sürdürülebilirlik odağındaki yatırımlarımıza devam<br />

edeceğiz” dedi.<br />

24 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM<br />

TOKAT’TA ÇAMURLAR<br />

ENERJIYE DÖNÜŞECEK<br />

Tokat’ta yeşil kalkınmaya katkı sağlayacak Çamurdan<br />

Elektrik Üretimi Tesisi’nin resmi açılışını<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank yaptı.<br />

Törende bir konuşma yapan Bakan Varank, her zaman<br />

çalışmanın, emeğin ve çabanın peşinde olduklarını<br />

ifade ederek, “2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda<br />

durmak yok yola devam dedik. Yerelde belediyelerimizle,<br />

merkezde bakanlıklarımızla milletimizin<br />

refahını artıracak işlere odaklandık” diye konuştu.<br />

​Tokat’ın da değerli yatırımlara ev sahipliği yaptığını<br />

dile getiren Varank, özellikle yeşil ve sürdürülebilir<br />

kalkınmaya yönelik yatırımların kendilerini memnun<br />

ettiğini belirterek, Paris İklim Antlaşması’nın onaylanması,<br />

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na uyumun bu<br />

yöndeki çalışmalar olduğunu anımsattı.<br />

“Yap-işlet-devret modeliyle 100 milyon TL’nin<br />

üzerinde yatırımla gerçekleşen bu tesis sayesinde,<br />

atık çamurundan elektrik üretilerek temiz enerji elde<br />

edilmiş olacak. Gazlaştırma ve doğrudan yakma teknolojisinin<br />

aynı tesis içinde bulunması bu projeyi Türkiye’de<br />

bir ilk konumuna getiriyor. Sadece bu tesisteki<br />

atık dönüşümü sayesinde yıllık 25 bin hanenin elektrik<br />

ihtiyacı karşılanacak. Böylelikle tesisin ülke ekonomisine<br />

katkısı 45 milyon TL’yi bulacak. Tabii bütün bu<br />

faydaların yanında geleceğimizin teminatı gençlerimize<br />

temiz bir dünya bırakma yolunda atılmış değerli<br />

adımlardan birisi olacak.<br />

EKVATOR ENERJI,<br />

ŞANLIURFA’DA<br />

GES SATIN ALDI<br />

Ekvator <strong>Enerji</strong> Grubu, Şanlıurfa’da 6,88 MW kurulu<br />

güce sahip olan Yılmaz Güneş Santrali’ni<br />

satın aldı. Ekvator <strong>Enerji</strong> Grubu, Şanlıurfa’da 100 bin<br />

272 m2 üzerinde kurulu, 25 bin 944 adet güneş paneli<br />

kullanılan ve 6,88 MW kurulu güce sahip olan Yılmaz<br />

Güneş Santrali’ni satın aldığını açıkladı. Grup, satın almayla<br />

ortalama 2 bin 436 adet hanenin yıllık elektrik<br />

ihtiyacının karşılanmasını ve 309 bin 981 adet ağacın<br />

çevreye sağlayacağı katkıya denk karbon salınımının<br />

azaltılmasını hedefliyor.<br />

Ekvator <strong>Enerji</strong> Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı<br />

Kubilay Şakar, yeni yatırım ile ilgili olarak yaptığı açıklamada,<br />

“Konya’da 235 bin m2 ve Şanlıurfa’da da 60<br />

bin m2 üzerinde kurulu santral portföyümüze 100 bin<br />

m2 üzerinde kurulu Yılmaz Güneş Santrali’ni dahil ettik.<br />

Bu yatırımımızla birlikte toplamda 21,14 MW kurulu<br />

güce ulaştık” dedi.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 25


YATIRIM<br />

COPA, GES PROJESIYLE<br />

ENERJI TÜKETIMINDE YILIN 1<br />

AYI TASARRUF EDECEK<br />

İklimlendirme sektörünün oyuncularından COPA<br />

Isı Sistemleri, üretim süreçlerinde sürdürülebilir<br />

kaynak kullanımına odaklanarak 2022 yılında Bursa’da<br />

yer alan üretim tesisinde devreye alacağı güneş<br />

enerjisi sisteminin kurulumuna başladı. COPA, GES<br />

projesi ile birlikte yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu<br />

karşılayarak, yılın 1 ayı tasarruf etmeyi hedefliyor.<br />

COPA Isı Sistemleri, 31 <strong>Ekim</strong> Dünya Tasarruf Günü’nde<br />

anlamlı bir adım attı. Üretim süreçlerinde sürdürülebilir<br />

kaynak kullanımına odaklanan COPA, Bursa<br />

Minareliçavuş Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan<br />

üretim tesisinde 2022 yılında tamamlanacak olan<br />

güneş enerjisi sisteminin (GES) kurulumuna başladı.<br />

COPA, 4 kıtada 40’dan fazla ülkede kullanılan ürünlerini<br />

ürettiği tesisinde devreye girecek olan GES sayesinde<br />

yıllık enerji tüketiminin yüzde 10’unu kendi üretebilecek.<br />

COPA bu sayede hem üretim süreçlerindeki<br />

enerji maliyetlerinden tasarruf edecek hem de çevreci<br />

yaklaşımını bir kez daha ortaya koyarak yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarından da faydalanmaya başlayacak.<br />

SOCAR, STAR RAFINERI’DE<br />

KAPASİTE ARTIRACAK<br />

SOCAR Türkiye, İzmir Aliağa’daki STAR Rafineri’nin<br />

halen yılda 11 milyon ton düzeyindeki<br />

ham petrol işleme kapasitesini 13 milyon ton düzeyine<br />

çıkaracak. Azerbaycan petrol şirketi SOCAR’ın Türkiye<br />

çalışmalarını yürüten SOCAR Türkiye grubu tarafından<br />

işletilen Star Rafineri’de kapasite arttırılacak.<br />

Rafineride üretim teknolojisinde ve ünite kapasitelerinde<br />

hiçbir değişiklik yapılmadan, ünitelerin<br />

esneklik potansiyelleri kullanılarak yaratılan verimlilik<br />

sonrasında yıllık (330 gün) ham petrol elleçleme<br />

miktarında 13 milyon ton/yıl değerine ulaşılabildiği<br />

görüldü. Bu nedenle STAR Rafineri A.Ş., İzmir İli, Aliağa<br />

İlçesi’nde faaliyet gösteren Rafineri’nin ham petrol<br />

işleme kapasitesinde artış planlıyor. 250 bin euro<br />

değerindeki proje kapsamında ham petrol işleme kapasitesi<br />

11 milyon ton/yıl’dan 13 milyon ton/yıl’a yükseltilmesi<br />

planlanıyor.<br />

26 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM<br />

EKSIM ENERJI, UKRAYNA<br />

PROJESI IÇIN<br />

NORDEX’LE ANLAŞTI<br />

Türkiye’nin en büyük rüzgar enerjisi yatırımcıları<br />

arasında yer alan yüzde 100 yenilenebilir enerji<br />

şirketi Eksim <strong>Enerji</strong>, Ukrayna’da 67.2 MW kurulu güce<br />

sahip Skole Rüzgar <strong>Enerji</strong>si Santrali yatırımına başlıyor.<br />

Eksim Holding İştiraki Eksim <strong>Enerji</strong>, Skole RES’in<br />

türbin tedariki için Nordex ile anlaşmaya vardı. Anlaşma<br />

15 senelik “Premium Service” hizmetini de kapsıyor.<br />

Ukrayna’nın Skole şehri yakınlarında gerçekleştirilecek<br />

projede Nordex’e ait, 14 adet N149/4.0-4.5 türbin<br />

kullanılacak. Projede yüksek emre amadelik hedefiyle<br />

soğuk iklim koşulları göz önüne alınarak “Cold<br />

Climate Version” türbinleri kullanılacak. Türbinlerin<br />

dikimine Mart 2022’de başlanması planlanan Skole<br />

Rüzgar <strong>Enerji</strong>si Santrali’nin Haziran 2022 itibariyle<br />

Ukrayna ulusal şebekesine temiz enerji sağlamaya<br />

başlayacağı öngörülüyor.<br />

Eksim <strong>Enerji</strong> Genel Müdürü Sabahattin Er, Skole<br />

Projesi’ne yaklaşık 1.5 senedir emek verdiklerinin altını<br />

çizerek şöyle devam etti: “Ukrayna bizler için enerji<br />

alanında yeni bir pazar olsa da aslında Eksim Holding’in<br />

yıllardır dış ticaret yaptığı bir ülke. Grup olarak<br />

bu projeyi de başarıyla bitireceğimizden şüphemiz<br />

yok. Uzun yıllardır Türkiye’de birlikte çalıştığımız türbin<br />

tedarikçimiz Nordex, Ukrayna’da da bizlere tam<br />

destek sağlayarak projemizin tedarik sözleşmesini<br />

tamamlamıştır.”<br />

BP, 10 GW YATIRIM IÇIN 1.8<br />

MILYAR DOLARLIK<br />

ANLAŞMA IMZALADI<br />

BP’nin ortak güneş enerjisi girişimi Lightsource<br />

BP, 8,4 milyon evin ihtiyacına eşdeğer yeterli<br />

güneş enerjisi kapasitesi geliştirmek için 1,8 milyar<br />

dolar (1,3 milyar sterlin) değerinde bir finansman anlaşmasını<br />

imzaladı. Böylece 2025 yılına kadar küresel<br />

büyümesini iki katından fazla artırmayı öngörüyor.<br />

Hızla büyüyen operasyon, başlangıçta 2023 yılına<br />

kadar toplam 10 gigawatt kapasiteli, 3,4 milyon ev<br />

için yeterli olan güneş enerji kapasitesi hedeflemişti<br />

ancak yeni fonlar, 2025 yılına kadar hedefini 25 GW’a<br />

yükseltmek için kullanılacak.<br />

BP, hükümetler iklim eylemini hızlandırmaya hazırlanırken,<br />

büyük bir petrol şirketi için en iddialı yenilenebilir<br />

enerji hedeflerinden birini belirledi. Mevcut<br />

küresel gaz piyasası krizi, gaza olan bağımlılığı azaltmak<br />

için siyasi kararlılığı daha da güçlendirdi.<br />

Güneş enerjisi, yaz aylarında elektrik santrallerini<br />

çalıştırmak için kullanılan gaz miktarını azaltmaya<br />

yardımcı olabilir. Ayrıca yıl boyunca gaz yerine depolanabilen<br />

ve kullanılabilen yeşil hidrojen de üretebilir.<br />

Lightsource BP’nin kurucusu ve CEO’su Nick Boyle,<br />

yaptığı açıklamada güneş enerjisi sanayisinin geleceğinin<br />

yeşil hidrojen talebine bağlı olacağını söyledi.


YATIRIM<br />

IBERDOLA, TAYVAN'DA ÜÇ<br />

OFFSHORE RES YAPACAK<br />

Iberdrola, Tayvan’da yaklaşık 6 GW potansiyel<br />

kapasiteye sahip üç yeni açık deniz rüzgar geliştirme<br />

projesini yapacağını ilan etti. Da-Chung Bu<br />

Offshore Wind, Guo-Feng Offshore Wind ve Ju-Dao<br />

Offshore Wind projeleri Tayvan’ın batı kıyısında sırasıyla<br />

Taichung, Changhua ve Penghu sularında yer<br />

alacak.<br />

Iberdrola’nın Küresel Açık Deniz Rüzgar Geliştirme<br />

Direktörü David Rowland, “Tayvan’ın açık deniz<br />

rüzgarında önemli bir büyüme hırsı var ve bu yüzden<br />

birkaç yıldır piyasayı yakından takip ediyoruz ve bir yıldan<br />

fazla bir süredir bu yeni projeleri geliştirmek için<br />

aktif olarak çalışıyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki<br />

ülkelerin açık deniz rüzgarının büyük potansiyelini benimsediğini,<br />

bu tesisleri hızlı ve ölçekli bir şekilde inşa<br />

etmeye çalıştığını görmek olumlu bir gelişme. İklim<br />

krizi ve ekonomi için bu iyi haber. Halihazırda tamamladığımız<br />

ayrıntılı çalışmalara ve Tayvan’daki tedarik<br />

zincirinin yetenekleri hakkında edindiğimiz bilgilere<br />

göre, bu yeni projelerin potansiyeli konusunda heyecanlıyız”<br />

dedi.<br />

Tayvan’ın 2031 yılına kadar 9 GW ve 2035 yılına<br />

kadar ise 15 GW’lık ek bir açık deniz rüzgarı kurma hedefi<br />

var. Iberdrola’nın üç geliştirme projesi, ‘Bölgesel<br />

Kalkınma’ ihalelerine hazırlanıyor.<br />

İSKOÇYA’YA BIR OFFSHORE<br />

YATIRIMI DA EQUINOR’DAN<br />

Norveç merkezli enerji şirketi Equinor, yeni geliştirilen<br />

bir yüzen rüzgar türbinyle İskoçya’da<br />

toplam kapasitesi 1000 MW olan bir denizüstü (offshore)<br />

rüzgar santrali geliştireceğini açıkladı. İskoçya’da<br />

kurulacak 1 GW büyüklüğündeki bu rüzgar<br />

santrali, Equinor’un ve Britanya’nın ilk offshore rüzgar<br />

santrali olan Hywind Scotland’ın 30 katı büyüklüğünde<br />

olacak. Highland Scotland, 2017 yılında 30<br />

megawatt kapasiteyle faaliyete geçmişti.<br />

Santralde kullanılacak olan yeni geliştirilen yüzen<br />

rüzgar türbini Wind Semi, yarı suya batırılabilir ve<br />

özellikle yerel tedarik zincirine dayalı imalat ve montaj<br />

için esneklikle tasarlandı. Equinor’un Floating Offshore<br />

Wind Başkan Yardımcısı Sonja C. Indrebø yaptığı<br />

açıklamada, yeni nesil, büyük ölçekli ticari yüzer denizüstü<br />

rüzgar santrali geliştireceklerini belirterek, “20<br />

yıllık yüzer açık deniz rüzgar deneyimimizden ve yeniliklerimizden<br />

yararlanarak, tek bir aşamada GW boyutunda<br />

yüzer projeler geliştirmeyi planlıyoruz. Büyük<br />

ölçekli projelerin uygulanması, İskoçya’nın net sıfıra<br />

enerji geçişini hızlandıracaktır” dedi.<br />

28 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


YATIRIM<br />

KATAR, LNG FILOSUNA 6 GEMI DAHA EKLEYECEK<br />

North Field sahasında LNG üretimini iki kat<br />

arttırmayı planlayan Katar, LNG gemisi filosunu<br />

arttırmak amacıyla Güney Kore’ye 6 adet<br />

LNG gemisi sipariş etti. LNG üretimini artırmak isteyen<br />

Qatar Energy şirketi, North Field genişletme<br />

projesi kapsamında Güney Koreli Daewoo Shipbuilding<br />

& Marine Engineering şirketine 4, Samsung<br />

Heavy Industries şirketine 2 gemi sipariş etti. Bu<br />

6 LNG gemisi, Katar ile Güney Koreli tersaneler<br />

arasında imzalanan 19 milyar dolar büyüklüğündeki<br />

sözleşme çerçevesinde 2027’ye kadar üretilecek<br />

100 LNG gemisinin ilk bölümü olacak.<br />

North Field genişletme projesi, Katar’ın LNG<br />

üretim kapasitesini şimdiki yılda 77 milyon tondan<br />

2027 yılına kadar 126 milyon mt/yıla çıkaracak.<br />

Katar, LNG üretimini yaklaşık yüzde 50 artırmak<br />

için 30 milyar dolar harcayacak. Basra Körfezi’nde<br />

bulunan dünyanın en büyük açık deniz gaz sahası<br />

olan North Field, Güney Pars olarak bilinen İran ile<br />

paylaşılıyor.<br />

ÇIN, ÇÖLLERI YENILENEBILIR<br />

SANTRALLERLE DONATACAK<br />

Karbon sıfır hedefine ulaşmak için yatırımlarını<br />

hızlandıran Çin, ülkedeki çöllerde 100 bin MW<br />

kapasiteli rüzgar ve güneş enerjisi projesinin inşasına<br />

başlandı. Çin, çölde 100 bin MW’lık yenilenebilir enerji<br />

projesi inşa edecek. Çin Devlet Başkanı Xi JinPing,<br />

ülkenin çöllerinde devasa bir rüzgar ve güneş enerjisi<br />

projesinin inşaasına başladığını açıkladı. Yenilenebilir<br />

enerji yatırımlarını sürdüreceklerini belirten Xi, toplamda<br />

100 gigawatt kapasiteye ulaşacak yatırımın ilk<br />

aşamasında olduklarını söyledi. 100 GW’lık kapasite<br />

Hindistan’ın halihazırda bütün kurulu kapasitesinin<br />

üzerinde bulunuyor. Dünyanın en büyük sera gazı salan<br />

ülkesi olan Çin, 2060 yılına kadar karbon nötr hale<br />

gelmeyi hedefliyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 29


ŞİRKETLERDEN<br />

Koç Holding’ten iş dünyasına<br />

örnek olacak hedef<br />

2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini<br />

açıklayan Koç Holding, bu doğrultuda somut ve<br />

uygulanabilir bir yol haritasını içeren Karbon<br />

Dönüşüm Programı’nı başlattı. Holding, bu hedefe<br />

ulaşmak için tüm iş süreçlerini gözden geçirecek…<br />

Koç Topluluğu şirketlerinin iklim krizine yönelik<br />

attığı adımları hızlandırma hedefiyle hayata geçirilen<br />

programın lansmanı Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu’nun<br />

ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Çakıroğlu,<br />

iklim krizinin iş dünyası açısından en önemli sürdürülebilirlik<br />

risklerinden biri olduğuna dikkat çekti.<br />

Çakıroğlu, “Paris Anlaşması’nın ülkemiz tarafından<br />

onaylanmasını büyük memnuniyetle karşılıyoruz.<br />

Diğer yandan dünyamızın tüm önemli meselelerinde<br />

olduğu gibi bu konuda da özel sektörün çözüm ortağı<br />

olma sorumluluğu var. İklim krizinin artan etkilerine<br />

bu yaz döneminde ne yazık ki hep birlikte şahit olduk.<br />

Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde orman<br />

yangınları, sel ve kasırga gibi iklim değişikliğinden<br />

kaynaklanan afetler meydana geldi. Küresel iklim felaketlerinin<br />

yaşandığı bu dönemde, dünyanın en saygın<br />

bilim kuruluşlarından olan Hükümetler arası İklim Değişikliği<br />

Paneli, 6. Değerlendirme Raporu’nu yayımladı.<br />

Rapor, Paris Anlaşması’ndaki küresel sıcaklık artışını<br />

1,5 derece ile sınırlama hedefini gerçekleştirebilmek<br />

için çok hızlı ve çok güçlü bir ekonomik dönüşüme ihtiyaç<br />

olduğuna vurgu yapıyor. Sadece bu bile başlattığımız<br />

Karbon Dönüşüm Programı’nın ne kadar kritik ne<br />

kadar doğru zamanda ve isabetli olduğunu gösteriyor”<br />

dedi.<br />

“Artık daha sistematik hedeflerimiz var”<br />

İklim krizinin işlerin sürdürülebilirliği açısından en<br />

önemli risklerden biri olduğuna dikkat çeken Çakıroğlu,<br />

“Bir yandan Sınırda Karbon Vergisi gibi düzenlemeler,<br />

yatırımcıların gittikçe artan baskısı, diğer yandan da<br />

tüketicilerin ve özellikle çalışanların talepleri, şirketlerin<br />

düşük karbon ekonomisine daha hızlı geçiş konusunda<br />

zorlanmasına sebep oluyor. Gerçekçi bir yaklaşımla,<br />

bir taraftan bu riskleri yönetirken diğer taraftan<br />

tüketicinin, yatırımcının ve çalışanın beklentilerine<br />

cevap verecek şekilde iş modellerimizi, ürünlerimizi,<br />

hizmetlerimizi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamdaki<br />

çalışmalarımızı iş modelimize entegre ederek<br />

rekabetçi avantaj yaratacağımıza inanıyorum. Sürdürülebilirlik<br />

her zaman gündemimizdeydi ancak Karbon<br />

Dönüşüm Programımızla birlikte daha sistematik ve<br />

daha iddialı hedeflerle bu konuyu yönetmeye başladık”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Karbon Dönüşüm Programı’nı üç ana başlık altında<br />

yöneteceklerini açıklayan Çakıroğlu, programın<br />

aşamalarını şu şekilde aktardı: “Bunlardan ilki, iklimle<br />

bağlantılı risk ve fırsatlarımızın analiz edilmesi ve çıktılar<br />

doğrultusunda aksiyon planlarımızın oluşturulmasıydı.<br />

Bu kapsamda düşük karbon ekonomisine geçiş<br />

vizyonumuzun önemli adımlarından biri olarak, sıfır<br />

karbona ulaşmayı hedefleyen dünyanın önde gelen kuruluşlarını<br />

bir araya getiren ‘İklimle Bağlantılı Finansal<br />

Beyanlar Görev Gücü’ne (TCFD) destek veren şirketler<br />

arasına katıldık. Yol haritamızın ikinci ve diğer bir<br />

önemli ayağı ise 2050 yılına kadar karbon nötr olma<br />

taahhüdüne ulaşmak üzere topluluk şirketlerinin hedeflerinin<br />

belirlenmesi oldu. Yol haritamızın üçüncü ve<br />

son ayağını ise AB Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere<br />

küresel ve ulusal ölçekteki iklimi merkeze alan politika<br />

ve uygulamaların takip edilmesi oluşturuyor.”<br />

30 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Siz de annesi ya da babası hayatta olmayan,<br />

maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocuklarımızın<br />

eğitimine destek olun.


DOĞAL GAZ .<br />

Azerbaycan’la 11 milyar metreküplük ilave<br />

gaz anlaşması yapıldı<br />

Tüm dünyanın enerji sorunu yaşadığını belirten <strong>Enerji</strong> Bakanı Fatih<br />

Dönmez, “Kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz talebinin<br />

karşılanması için sürdürülen görüşmeler olumlu ilerliyor. Nitekim gaz<br />

tedarik ettiğimiz ülkelerin yöneticileri de Türkiye’ye sevk edilen gazın<br />

artacağını beyan etti. Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024 sonuna kadar<br />

geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum Hattı’ndan gelecek 11 milyar<br />

metreküplük ilave doğal gaz ticaret anlaşması yapılmıştır” dedi…<br />

32 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


<strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez,<br />

yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’nin ilave doğal gaz<br />

arzının sağlanması noktasında önemli ilerlemeler<br />

kaydettiğini ifade etti.<br />

Türkiye’nin başarılı bir enerji diplomasisi yürüterek<br />

dünyanın ciddi bir arz kriziyle karşılaştığı dönemi<br />

sıkıntısız şekilde atlatacağını vurgulayan Dönmez,<br />

“Kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz<br />

talebinin karşılanması için sürdürülen görüşmeler<br />

olumlu ilerliyor. Nitekim gaz tedarik ettiğimiz ülkelerin<br />

yöneticileri de Türkiye’ye sevk edilen gazın artacağını<br />

beyan etti. Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024<br />

sonuna kadar geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum<br />

Hattı’ndan gelecek 11 milyar metreküplük ilave doğal<br />

gaz ticaret anlaşması yapılmıştır” dedi.<br />

Bakan Dönmez, Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ’ın<br />

satılacağı iddialarının “mesnetsiz ve gerçek dışı”<br />

olduğunu belirterek “Ne Türkiye Petrolleri’nin ne de<br />

BOTAŞ’ın satılması kesinlikle söz konusu değildir.<br />

Böyle bir gündem hiçbir zaman olmadı. Hem Türkiye<br />

Petrolleri hem de BOTAŞ bugün Türkiye’nin enerji<br />

arz güvenliğinde kilit bir rol oynuyor” açıklamasını<br />

yaptı. Türkiye Petrolleri’nin tarihinde ilk defa Rusya’da<br />

saha satın aldığını ve Azerbaycan’da hisselerini<br />

artırdığını anımsatan Dönmez, şöyle devam etti:<br />

Söz konusu uluslararası projeler son yıllarda hayata<br />

geçti. 50 yıllık derin deniz sondajcılığımızda Fatih,<br />

Yavuz ve Kanuni gemileriyle, Karadeniz keşfiyle<br />

enerji tarihimizde yeni bir dönemi başlatan yine AK<br />

Parti iktidarı oldu. Karadeniz’de yapılan 540 milyar<br />

metreküplük keşif Türkiye Petrolleri’nin gerek teknoloji<br />

gerek finansman gerekse de insan kaynağı yönünden<br />

bu tür büyük operasyonları nasıl başarıyla<br />

gerçekleştirdiğini ortaya koydu.<br />

Fiyatlar, uluslararası piyasalara göre<br />

şekilleniyor<br />

Dönmez, son 3 yılda TANAP ve TürkAkım gibi<br />

projelerin mimarları arasında BOTAŞ’ın da yer aldığını,<br />

şirketin Türkiye için hayati bir rol üstlendiğini<br />

ifade etti. BOTAŞ’ın 1.300 doların üzerinde doğal gaz<br />

aldığına ilişkin bir iddianın da bulunduğuna dikkati<br />

çeken Dönmez, gazın önemli bir kısmının uzun dönemli<br />

sözleşmelerle temin edildiğini aktardı. Dönmez,<br />

uzun dönemli kontratlardaki fiyatların uluslararası<br />

piyasadaki mevcut göstergelerle uyumlu<br />

olduğunu ve zikredilen seviyenin altında olduğunu<br />

vurguladı.<br />

“Türkiye gazı pahalıya alıyor” iddiasına da değinen<br />

Dönmez, açıklamalarını şöyle sürdürdü: Bu<br />

iddia da yine hiçbir gerçek veriye dayanmamaktadır.<br />

Uzun dönemli alım satım sözleşmelerinin fiyat<br />

mekanizmaları başta Avrupa ülkeleri olmak üzere<br />

uluslararası piyasa fiyatlarına bağlı olarak güncellenmektedir.<br />

Hatta Avrupa ile kıyaslandığında, Türkiye,<br />

doğal gaz ve elektriği en ucuz kullanan ülkeler<br />

arasındadır.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 33


KAPAK<br />

Deniz Suphi<br />

ENERJİNİN SERT KIŞI<br />

2022’DE DE DEVAM<br />

EDECEK Mİ?<br />

Kovid-19 sonrası tüm dünyada artan enerji fiyatlarının nedenleri üzerindeki tartışma<br />

sürüyor. Kimileri salgın sonrası artan talebin etkili olduğunu belirtirken bir başka grup<br />

da petrol ve doğal gaza sahip ülkelerin kapanma dönemindeki kayıplarını telafi etmek<br />

için fiyatları bilerek arttırdığı düşüncesinde. Neden ne olursa olsun gerçek şu ki; fiyatlar<br />

sürdürülebilir seviyeleri geçti<br />

34 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Türkiye bu manzaranın neresinde yer alıyor? İki yıldır düzenli aralıklara zam yapılan enerji<br />

fiyatları nerelere tırmanacak? <strong>Enerji</strong> <strong>Panorama</strong> olarak konuyu tüm yönleriyle inceledik,<br />

ortaya çıkan manzara şu: Türkiye, hem ithalatçı konumu hem de kamunun bugüne<br />

kadar sürdürdüğü sübvansiyonları kaldırmaya başlaması nedeniyle yeni zamlara<br />

hazırlıklı olmak zorunda. 2022 yılında enerjide kara kış daha sert olabilir!<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 35


Dünya, enerjide uzun süredir olmadığı kadar çok<br />

sert bir kış mevsimine girdi. <strong>Enerji</strong> ve emtia fiyatları,<br />

hayal bile edilemeyecek düzeylere çıktı. Doğal<br />

gaz fiyatı (her bin metreküp) spot piyasada bin 200<br />

doları gördü. İthal kömürün tonu 270 doları aştı;<br />

sonrasında kömür ve doğal gaz fiyatları bir miktar<br />

gevşese de yüksek seyir halen devam ediyor.<br />

Kışın, gerek fiyat gerekse de enerji tedarikinde<br />

sert yüzüyle karşı karşıya kalan Türkiye’de, bir yandan<br />

uluslararası piyasalardan gelen etkiyle diğer<br />

yandan da artan dolar kurunun baskısıyla doğal gaz,<br />

akaryakıt-otogaz ve elektriğe art arda zam geliyor.<br />

<strong>2021</strong> yılını enerjinin her alanında yüksek oranda<br />

zamlarla kapattık.<br />

Peki, yeni yılda sektörü ve tüketicileri ne bekliyor?<br />

Kesin olan şu ki 2022 yılında da fiyat artışları<br />

“kaçınılmaz” olacak! Hatta yeni yılın ilk enerji zammının,<br />

1 Ocak’ta elektriğe gelmesine kesin gözüyle<br />

bakılıyor. Hesaplamalar elektrikte, yüzde 40-50 aralığında<br />

bir zam ihtiyacı olduğunu net bir şekilde ortaya<br />

koyuyor. Hatta 1 Ocak’ı beklemeden, <strong>2021</strong> yılı<br />

Aralık ayında zamlı tarifelerin uygulamaya konulabileceği<br />

de beklentisi de var. Ancak bu seçeneğin gerçekleşme<br />

olasılığı zayıf, çünkü enerji kulislerinde,<br />

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın elektriğe 1 Ocak’a<br />

dek zam yapılmaması talimatı verdiği konuşuluyor.<br />

Öte yandan geçen ay, doğal gazda sanayi ve<br />

elektrik santrallerine yüzde 50’ye yakın zam yapılırken<br />

konutların gaz satış fiyatları, “sabit” tutuldu.<br />

Gazda, zam gereksiniminin konutlar sübvansiyon<br />

yoluyla korunarak sanayi ve santral eksenli devam<br />

edeceği belirtilirken, akaryakıtta ve LPG’de (otogaz)<br />

Brent petrol ve dolar kuru artışı yeni zamları gündeme<br />

getirecek. Akaryakıtta, “eşel mobil” sistemi ve<br />

Özel Tüketim Vergisi’ne yönelik atılacak adımlar da<br />

2022 yılında belli olacak. Bu adımlar, fiyatı etkileyecek.<br />

Bu çerçevede kalem kalem elektrik-doğal gaz,<br />

petrol- akaryakıt sektörlerini, gelecek perspektifiyle<br />

bir değerlendirmeye tabi tutacağız. İşte, cebimizi,<br />

yaşam kalitemizi büyük ölçüde belirleyen enerjide<br />

düne-bugüne yönelik saptamalar ve geleceğe ilişkin<br />

öngörüler.<br />

Elektrik üretiminde maliyetleri kuraklık<br />

artırdı<br />

Türkiye’de, elektrikte kurulu güç “kağıt” üzerinde<br />

100 bin megavata çıktı. Ancak tüketim, 50-55 bini<br />

geçtiğinde arzda kısmi de olsa bazı sorunlar ortaya<br />

çıkıyor. <strong>Enerji</strong> sektörü uzmanları, özellikle kömürle<br />

çalışan bazı santrallerin kurulu gücüyle emre<br />

amadeliği arasında büyük fark olduğunu belirterek,<br />

“Santral kurulu gücünün bu gerçeğin ışında gözden<br />

geçirilmesi ve 65-70 bin megavata çekilmesi gerekir”<br />

görüşünü dile getiriyor.<br />

36 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Türkiye’yi, elektrik üretimi açısından bu yıl etkileyen<br />

iki kritik, birbiriyle doğrudan ilişkili konu var.<br />

Biri, kuraklık, diğeri doğal gaz fiyatlarında görülen<br />

olağanüstü artış. Türkiye, <strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar<br />

Bakanı Fatih Dönmez’in ifadesiyle son 30 yılın<br />

en kurak yılını yaşıyor. Ana havza olarak adlandırılan<br />

Keban, Adıgüzel, Alkumru, Almus, Alpaslan-1,<br />

Altınkaya, Batman, Boyabat, Demirköprü, Deriner,<br />

Dicle, Ermenek, Garzan, Hasan Uğurlu, Hirfanlı ve<br />

Karacaören’in de içinde yer aldığı barajlara, 2020<br />

yılının 1 Ocak-18 <strong>Ekim</strong> tarihleri arasında barajlara,<br />

54 milyar 706 milyon metreküp su gelmişti. Bu yıl,<br />

aynı dönemde gelen su miktarı, yüzde 36 azalarak<br />

35 milyar 181 milyon metreküpe indi. Uzun yıllar ortalaması,<br />

yüzde 50 daha az su geldiğini gösteriyor.<br />

Kuraklık, elektrik üretim planlamasında önemli<br />

bir değişikliğe yol açtı. Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ)<br />

elinde bulunan (Atatürk, Keban, Karakaya gibi) ve<br />

amortismanları tamamlanmış dev barajlar sayesinde,<br />

düşük işletme giderlerinin sağladığı avantajın<br />

da etkisiyle yerli ve yenilenebilir bir kaynak olan<br />

sudan çok düşük bir bedelle elektrik üretiliyordu.<br />

Böylelikle, elektrikte özellikle ithal kömür ve gazdan<br />

gelen fiyat baskısı hafifletiliyor, ortalama birim<br />

elektrik üretim maliyeti düşürülüyordu. Önceki yıllarda<br />

sudan elektrik üretimi, toplamın yüzde 35’ine<br />

kadar çıktı.<br />

“YÜKSEK ENERJİ FİYATLARI BİRKAÇ YIL SÜRECEK”<br />

Kış henüz keskin yüzünü göstermedi<br />

ancak gaz fiyatları, arz endişeleri<br />

nedeniyle Avrupa ve Asya’da rekor<br />

seviyelere yükselirken, Birleşik<br />

Krallık’taki birçok enerji tedarikçisi<br />

çöktü. Analistler, doğal gaz arzının<br />

önümüzdeki yıllarda kademeli olarak<br />

artmasını bekliyor. CNBC’ye konuyu<br />

değerlendiren analistler, talebin önümüzdeki<br />

yıllarda arzı geçmeye devam<br />

edip etmeyeceği konusunda ikiye bölünmüş<br />

durumda.<br />

JBC Energy Asia’nın Genel Müdürü<br />

Richard Gorry, mevcut gaz krizinin<br />

muhtemelen kendini tekrar edeceği<br />

düşüncesinde. Yaptığı açıklamada,<br />

“Bu, önümüzdeki üç ya da dört yıl<br />

içinde tekrarlanacak bir kriz olacak<br />

çünkü bu dönemde piyasaya çok fazla<br />

yeni doğal gaz arzı girmiyor. 2025'e<br />

kadar durum değişebilir, ancak bence<br />

kesinlikle yüksek enerji fiyatlarının<br />

devam edeceği birkaç yılımız var”<br />

dedi.<br />

Simpson Spence Young’ın küresel<br />

enerji türevleri Başkanı James Whistler,<br />

fiyatların bu kışın ötesinde yüksek<br />

kalmasını beklemediğini söyledi.<br />

“Önümüzdeki üç yıl boyunca sürekli<br />

bir enerji krizinde mi olacağız? Kesinlikle<br />

hayır. “Bu kısa vadeli bir konu,<br />

gelecek yıl mart ya da nisan ayında<br />

çok daha makul fiyatların tekrar gelmeye<br />

başladığını göreceğiz” yorumunu<br />

yaptı.<br />

Geleneksel yakıtlara dönme riski var<br />

Wood Mackenzie’nin Asya Pasifik<br />

<strong>Enerji</strong> Başkan Yardımcısı Gavin<br />

Thompson, gaz kıtlığının başka bir<br />

enerji krizine yol açmasa bile, dünyanın<br />

kömür ve petrole geri dönmesine<br />

neden olabileceğini söyledi. Thompson,<br />

daha temiz bir enerji karışımına<br />

doğru kademeli harekette gazın<br />

“önemli bir şekilde öne çıkmasını”<br />

bekliyor. Ancak üreticilerin gazın<br />

uzun vadeli geleceği konusunda endişeli<br />

olduklarını ve arza yetersiz<br />

yatırım yapıyor olabileceklerini söyledi.<br />

Üreticiler yeterince yatırım yapmazlarsa,<br />

alıcılar geleneksel yakıtlara<br />

geri dönebilir, diye uyardı. “Bu<br />

büyük bir risk çünkü enerji geçişinin<br />

hızını yavaşlatmak 2030 hedeflerini,<br />

2050 hedeflerini gerçekten çok ama<br />

gerçekten zorlaştıracak” dedi.<br />

Diğer analistler, önümüzdeki yıllarda<br />

gaz arzının talebi karşılayabileceğini<br />

tahmin ediyor. Citi Research’ün <strong>Enerji</strong><br />

Stratejisi Başkanı Anthony Yuen,<br />

gaz arzının “iyileştiğini” söyledi. Büyük<br />

sıvılaştırılmış doğal gaz ihracat<br />

terminallerinin faaliyete geçtiğini<br />

ve Avrupa, Rusya ve Çin’de üretimin<br />

artacağını kaydetti. Bu yılki kriz, Latin<br />

Amerika’daki düşük hidroelektrik<br />

üretiminden enerji için ”çok güçlü”<br />

talebe kadar faktörlerin birleşmesinin<br />

bir sonucuydu, dedi. Yine de<br />

enerji krizinin tekrarının tamamen<br />

olmayacağını söyleyemedi.<br />

Yuen, fiyatların bu kıştan sonra muhtemelen<br />

daha düşük bir eğilim göstereceğini<br />

ve ardından 2025'te bir dizi<br />

LNG ihracat terminalinin devreye girmesiyle<br />

“çok daha fazla” düşeceğini<br />

söyledi.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 37


KURAKLIK ELEKTRIK<br />

FIYATLARINDA MALIYET<br />

BASKISI YARATIYOR.<br />

Ancak son dönemde kuraklık nedeniyle sudan<br />

üretim ciddi biçimde kısıldı. Günlük bazda bakıldığında<br />

sudan üretim (barajlar ve akarsular dahil)<br />

yüzde 10-12 aralığına dek düştü. Suyun yerini doğal<br />

gaz ve ithal kömür doldurdu. Doğal gazın elektrik<br />

üretimindeki payı, yüzde 30’lardan yüzde 40’lara<br />

dek çıktı. İthal kömürün payı da yüzde 14 dolayında<br />

seyrediyor. Elektrik üretiminde ithal kömür ve gazın<br />

payının ortalama birim elektrik maliyetlerinin hızla<br />

yükselmesine yol açtı.<br />

Doğal gazda tüketim arttı<br />

Bu aşamada, doğal gaz sektöründe yaşananlara<br />

bir göz atalım. <strong>Enerji</strong> Bakanı Fatih Dönmez, bu yıl doğal<br />

gaz tüketimimin geçen yıla göre yüzde 22 artacağını<br />

ve 60 milyar metreküpe yükseleceğini tahmin<br />

ettiklerini söyledi. Kasım ve aralık aylarında 7’şer<br />

milyar olmak üzere ve toplam 14 milyar tüketim<br />

bekleniyor. Bu yıl için en az 10 milyar metreküp ek<br />

gaza gereksinim olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle ek<br />

gaz için çalışma yapılıyor. Bir yandan sıvılaştırılmış<br />

doğal gaz (LNG) ithalatı yapılırken, diğer yandan da<br />

Rusya ve diğer ülkelerle görüşmeler yürütülüyor.<br />

Burada önemli bir konuya işaret etmemiz gerekiyor.<br />

Türkiye’nin; Rusya, Azerbaycan ve Nijerya ile<br />

1990 ve 2000’li yıllarda imzaladığı yaklaşık 16 milyar<br />

metreküp hacimdeki uzun vadeli doğal gaz ithalat<br />

sözleşmelerinin süresi bu yıl dolacak. Rusya<br />

38 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ile süresi dolacak sözleşme miktarı, yıllık 8 milyar<br />

metreküplük gaz alım satımını öngörüyor.<br />

Türkiye, Rusya ile hem bu yılın kalan dönemine<br />

yönelik ek gaz alımı, hem de süresi dolacak anlaşmayı<br />

yenilemek için görüşme yapıyor. Ancak uluslararası<br />

piyasalarda doğal gaz fiyatının olağanüstü<br />

derecede yükselmesi (bin metreküpü bin 200 dolara<br />

çıktı) Türkiye’nin yeni anlaşma yapmasının önünde<br />

büyük bir engel oluşturuyor.<br />

Uzun dönemli anlaşma için bahar beklenecek<br />

Türkiye, Rusya ile yüksek fiyatlarla uzun dönemli<br />

doğal gaz anlaşması yapmak ve geleceğini bağlamak<br />

istemiyor. BOTAŞ, gaz talebini karşılamak için<br />

yüksek fiyattan da olsa LNG ithal ediyor. Böylece,<br />

açığı kapatmaya çalışıyor. BOTAŞ’ın, yılın ikinci çeyreğine<br />

dek bu yöntemle ithalat yapmayı sürdüreceği<br />

ifade ediliyor. Bahar aylarında fiyatların gevşeyeceği,<br />

daha makul bir düzeye geleceği tahmin ediliyor.<br />

O zaman alıcı olarak daha güçlü bir konumda<br />

masaya oturulması hedefleniyor. Bu nedenle Rusya<br />

ile yeni sözleşme için ilkbahar beklenecek.<br />

Özel sektör devrede<br />

Bu dönemde devlet kurumunun yanı sıra özel<br />

sektörde yeni gaz anlaşmaları çalışmalarını hızlandırdı.<br />

Rus enerji devi Gazprom, özel sektör ithalatçılarına,<br />

“tahkim” anlaşmazlığı nedeniyle yaz aylarında<br />

durdurduğu doğal gaz akışını yeniden başlattı.<br />

Başta Kibar <strong>Enerji</strong> ve Akfel olmak üzere bazı şirketler,<br />

ekim ayının son haftasından itibaren Rusya’dan<br />

doğal gaz ithal etmeye başladı. Bu şirketlerin, ithal<br />

ettikleri gazı BOTAŞ’a sattıkları ifade ediliyor. Sektör<br />

temsilcileri, günlük 3-4 milyon metreküplük ek gazın<br />

sisteme girdiğini kaydetti.<br />

Kibar <strong>Enerji</strong> ve Akfel’in de içinde yer aldığı özel<br />

sektör gaz ithalatçıları, Gazprom’a karşı tahkim davasını<br />

kaybetmişti. Özel sektörün, Gazprom’a milyar<br />

AB, TÜKETİCİLER İÇİN KORUMA PAKETİ AÇIKLADI<br />

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun <strong>Enerji</strong>den Sorumlu Üyesi Kadri Simson, Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında,<br />

üye ülkelerin artan enerji fiyatlarına karşı birlik hukukuyla uyumlu olarak kısa ve orta vadede uygulayabilecekleri<br />

tedbirleri içeren paketin içeriğini açıkladı. Tüketicileri ve işletmeleri korumaya yönelik çeşitli seçenekler içeren pakete<br />

göre;<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Kısa vadede düşük gelirli tüketicilere<br />

acil gelir desteği verilecek. Söz<br />

konusu destek, kupon veya kısmi<br />

fatura ödemesi yoluyla uygulanabilecek.<br />

AB’nin emisyon ticaret<br />

sisteminden sağlanan gelirler bu<br />

alanda kullanılabilecek.<br />

Elektrik ve doğal gaz fatura ödemelerinin<br />

geçici olarak ertelenmesine<br />

izin verilecek, faturasını ödeyemeyenlerin<br />

elektrik veya gaz bağlantısının<br />

kesilmesi önlenecek ve yoksul<br />

hanelere geçici olarak ‘hedefe<br />

yönelik’ vergi indirimi sağlanacak.<br />

Şirketlere ve sanayi sektörüne yönelik<br />

yardımlar ise AB kamu destek<br />

kurallarına uygun biçimde sağlanacak.<br />

Fiyat artışlarına yönelik enerji piyasasında<br />

rekabet kurallarına aykı-<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

rı davranışlar araştırılacak ve Avrupa<br />

Menkul Kıymetler ve Piyasalar<br />

Otoritesi’nden (ESMA), karbon piyasasındaki<br />

gelişmeleri yakından<br />

gözlemlemesi istenecek.<br />

Avrupa enerji düzenleyici kurumlarından<br />

da bu süreçlere ilişkin<br />

mevcut elektrik piyasası tasarımının<br />

incelenmesi talep edilecek.<br />

Yenilenebilir enerji alanında satın<br />

alma anlaşmalarına erişim kolaylaştırılacak<br />

ve bu alanda orta vadede<br />

karbonsuz ve dayanıklı enerji<br />

sistemleri kurulmasına yönelik yatırımlar<br />

artırılacak.<br />

<strong>Enerji</strong> açığını kapatabilmek amacıyla<br />

yenilenebilir yatırımların<br />

ihaleleri ve izin süreçleri kolaylaştırılacak.<br />

<strong>Enerji</strong> tasarrufu süreçleri ve depolama<br />

kapasiteleri gözden geçirilecek<br />

Pakete göre, enerji tasarrufu alanında<br />

da yapıların yalıtımına ve<br />

enerji verimliliğinin artırılmasına<br />

odaklanılacak.<br />

Avrupa’da gaz depolarının daha iyi<br />

kullanılmasını sağlamak için ilgili<br />

düzenlemeler gözden geçirilecek<br />

ve enerji depolama kapasitesi geliştirilecek.<br />

AB üyesi ülkelerin ortak doğal gaz<br />

tedarik etmeleri ve gaz stoku oluşturmalarının<br />

olası faydaları araştırılacak.<br />

<strong>Enerji</strong> piyasasında tüketicilerin<br />

rolünün kuvvetlendirilmesi sağlanarak,<br />

tüketicilerin tedarikçilerini<br />

kolayca seçebilmesi ve değiştirebilmesine<br />

olanak tanınacak.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 39


dolar tazminat ve yüz milyonlarca dolarlık “al ya<br />

da öde” parası ödemesi gündeme gelmişti. Bu<br />

ihtilaf nedeniyle de gaz akışı durmuştu. Sektör<br />

kaynakları, Rusya’ya bazı ödemelerin yapılabileceği<br />

taahhüdü karşılığında gaz akışının başlamış<br />

olabileceğine dikkat çekti.<br />

BOTAŞ sermaye artırdı<br />

Bir de 9 TL 70 kuruşu aşan dolar kuru ve<br />

uluslararası piyasaların etkisiyle (BOTAŞ, bu dönemde<br />

ithal ettiği LNG’ye bin 100 dolar ödemek<br />

zorunda kaldı. Rus gazının, 1 <strong>Ekim</strong>’den geçerli<br />

fiyatı 275 dolar. Rus gazının üç katı fazla ödeme<br />

yapıldı) oluşan yüksek doğal gaz fiyatının iç piyasaya<br />

yansımasına bakalım. Yüksek maliyetle<br />

karşı karşıya kalan BOTAŞ, iki önemli hamle<br />

yaptı. Kurum, yükünün büyümesi nedeniyle eriyen<br />

sermayesine, bu yıl ikinci kez takviye yaptı.<br />

Şirketin, 14 milyar 357 milyon lira olan sermayesi,<br />

haziran ayında 18 milyar 607 milyon liraya,<br />

25 <strong>Ekim</strong>’de de 35 milyar 317 milyon TL’ye yükseltildi.<br />

EÜAŞ da sermayesini 14 milyar TL’den 19<br />

milyar 414 milyon TL’ye çıkarttı. Zira EÜAŞ’ın<br />

üretim maliyetleri de arttı. Buna karşılık toptan<br />

elektrik satış fiyatlarında, 1 <strong>Ekim</strong>’de bir değişiklik<br />

yapılmadı. Bu da şirketin, finansal olarak zorlanmasına<br />

ve zararının büyümesine neden oldu.<br />

Gaza yüksek oranlı zam<br />

Ardından diğer hamle geldi. BOTAŞ, 1 Kasım’dan<br />

geçerli doğal gaza sanayide yüzde<br />

48,40, elektrik santrallerine yüzde 46,82 zam<br />

yaptı. Konut satış fiyatları sabit tutuldu. Doğal<br />

gaz fiyatları, ekim ayında da yüzde 15 artmıştı.<br />

Zam, sanayi ve elektrik üretim amaçlı tarifeye<br />

yapılırken konut tarifesinde değişiklik yapılmamıştı.<br />

BOTAŞ’tan, son zam sonrası yapılan<br />

açıklamada, “Konutlarda kullanılan doğal gaz<br />

tarifesinde kasım ayında bir değişiklik yapılmamıştır.<br />

Artan maliyetlerden dolayı büyük sanayi<br />

ve ticari kuruluşları abone grubuna yüzde 48,40<br />

ve elektrik üretim amaçlı kullanılan doğalgaz<br />

tarifesine yüzde 46,82 oranında artış yapılmıştır”<br />

denildi.<br />

Gaz zammı elektrik fiyatlarını da vurdu<br />

Doğal gaza gelen yüklü zammın ardından<br />

ortalama elektrik birim maliyetleri de katlandı.<br />

PUTİN: GAZDAKİ<br />

ARTIŞLARIN SORUMLUSU<br />

BİZ DEĞİLİZ<br />

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa’daki<br />

enerji krizinin, doğal gaz açığından kaynaklanmadığını<br />

belirterek, “Avrupa’daki gaz fiyatları elektrik<br />

açığı nedeniyle yaşandı. Bazı ortaklarımızın yaptığı<br />

gibi, kendi hatalarından ötürü başkasını suçlamaya<br />

gerek yok” dedi.<br />

Moskova’da düzenlenen Rusya <strong>Enerji</strong> Haftası Forumu’nun<br />

ana oturumunda, küresel enerji piyasaları<br />

ve güncel konulara dair değerlendirmelerde bulunan<br />

Vladimir Putin, salgın dönemi nedeniyle yaşanan<br />

krizin, küresel enerji piyasalarını derinden<br />

etkilediğine dikkat çekti. Geçen yıl küresel enerji tüketiminin<br />

yüzde 4,7 düştüğünü belirten Putin, “Bu<br />

düşüş sektör için son 70 yılda yaşanan en ciddi şoktu.<br />

Talepteki düşüş nedeniyle fiyatlar da düzeltmeye<br />

gidildi, örneğin Avrupa’da doğal gaz maliyeti 2018’e<br />

kıyasla 2,5 kat düştü” diye konuştu.<br />

Petrol piyasalarında da önemli gelişmelerin yaşandığını<br />

kaydeden Putin, “Hiçbirimiz, petrol fiyatlarının<br />

tarihte ilk defa eksi bir değere düşeceğine<br />

inanamazdık. Ancak geçen yıl petrolü depolamak,<br />

petrolün kendisinden daha pahalı hale geldi” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

40 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Hükümet, 2022 yılının bütçesine ÖTV için<br />

32 milyar 152 milyon lira gelir hedefi<br />

koydu. 2022 yılı için konulan 32 milyar<br />

152 milyon TL gelir hedefi, akaryakıta ÖTV<br />

kaynaklı zam yapılması olasılığını gündeme<br />

getirdi. Brent petrolün ve doların artacağı<br />

yönündeki tahminler, yeni yılda da benzin,<br />

motorin ve otogazda fiyat artışları ile karşı<br />

karşıya kalacağımızı gösteriyor. Kısaca kara<br />

kış başladı!<br />

Serbest piyasada bir kilovatsaat elektriğin piyasa<br />

takas fiyatı (PTF) ortalaması 1 TL’ye dayandı. Doğal<br />

gaza gelen yüklü zam öncesinde, yılın ilk 10 ayında<br />

söz konusu PTF ortalaması 42,37 kuruştu. PTF<br />

ortalaması, (3 Kasım <strong>2021</strong>) megavat saat başına<br />

937,41 TL oldu. Kilovatsaat başına 93.7 kuruşu<br />

ulaştı. Yılın ilk 10 ayına göre iki katından fazla artış<br />

kaydetti. İşte bu durum, elektrikte zam baskısının<br />

artmasına yol açıyor.<br />

Vatandaşın yükünü hafifletecek önlemlere<br />

yoğunlaşıldı<br />

Özellikle dar gelirli vatandaşı, artan elektrik<br />

fiyatlarından ve yüklü faturadan koruyacak bazı<br />

arayışlar da gündeme geliyor. Bunlardan biri “kademeli<br />

tarife” uygulaması. <strong>Enerji</strong> Bakanı Dönmez,<br />

bu konuda yaptığı açıklamada, “Kademeli tarife,<br />

sosyal tarife gibi konular gündemimizde. Yasal seviyede<br />

bazı düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu<br />

düşünüyoruz” dedi. Söz konusu yasa çalışmasının<br />

ayrıntıları da ortaya çıktı. Elektrik Piyasası Yasası’nda<br />

yer alan bir maddeye, “Kurul tarafından<br />

tüketici özelliklerine göre abone grupları” ibaresinden<br />

sonra gelmek üzere “Bu abone grupları için<br />

elektrik enerjisi tüketim miktarına göre farklı” ibaresi<br />

eklenecek. Bu değişiklikle <strong>Enerji</strong> Piyasası Düzenleme<br />

Kurulu, abonelere tüketim miktarlarına<br />

göre farklı tarifeler belirleyebilecek.<br />

Bu sistemde, aylık belli bir tüketime kadar tarifeler<br />

düşük tutulacak. Bu sınırın, 150 kilovatsaat<br />

olması bekleniyor. Bu miktara dek tüketimi olanlar<br />

olası zamlardan daha az etkilenecek ve düşük<br />

fiyattan elektrik alacak. Bu miktarı aşanlar, daha<br />

ALMANYA ENERJİ<br />

VERGİLERİNİ AZALTIYOR<br />

Avrupa’da enerji maliyetlerinde yaşanan artış tüketicileri<br />

zor durumda bırakmaya devam ediyor.<br />

Almanya, AB’nin aldığı önlemlere ek olarak tüketicilere<br />

kolaylık sağlamak için yenilenebilir enerji<br />

kaynaklarından alınan vergileri azaltma kararı aldı.<br />

Almanya’nın elektrik şebekesi operatörleri tarafından<br />

yapılan açıklamada, yenilenebilir enerji vergisinde<br />

yüzde 40’ın üzerinde indirim yapıldığı duyuruldu.<br />

DW’nin haberine göre, kilovat saat (kWh) başına 6,5<br />

sent olan yenilenebilir enerji vergisi 3,72 sente düşürülecek.<br />

Ancak ücretlerdeki bu indirim yeni yıla<br />

kadar yürürlüğe girmeyecek. Alman hükümeti ayrıca<br />

karbon vergilerinden elde edilecek 3,25 milyar<br />

Euro’luk geliri finansman desteği olarak kullanacağını<br />

da açıkladı.<br />

Yenilenebilir enerji kanunundan elde edilen gelir,<br />

yenilenebilir enerji geliştirme ve üretimini finanse<br />

etmek için kullanılıyor. Ülkede rüzgâr ve güneş<br />

enerjisi üreticileri vergi ile finanse edilen sübvansiyonların<br />

en büyük alıcısı. Yenilenebilir enerji vergisi,<br />

Alman tüketicilerin enerji faturalarının beşte<br />

birini oluşturuyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 41


yüksek fiyattan elektrik tüketecek.<br />

Tedbirlerden TRT de payını aldı<br />

Elektrikteki ikinci adım, TRT payının ve tarımsal<br />

sulama abonelerinden kaldırılması… <strong>Enerji</strong> ve Tabii<br />

Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dün TBMM’de Genel<br />

Kurulu’nda yaptığı konuşmada, elektrikte TRT<br />

payının tarımsal sulama abonelerinden kaldırılmasına<br />

ilişkin çalışmayı TBMM grubuna gönderdiklerini<br />

açıkladı. Elektrikte konut, ticarethane ve tarımsal<br />

sulama abonelerinden yüzde 2 TRT payı tahsil ediliyor.<br />

TRT payı, “perakende satış tarifesi” kısa adıyla<br />

PST üzerinden alınır. PST üzerinden yüzde 2. PST’ye<br />

daha sonra vergi, fon ve diğer paylar ekleniyor. Nihai<br />

tüketici tarifesi oluşuyor. Nihai tüketici tarifesi içinde<br />

TRT payı yüzde 1.2 dolayında yer alıyor.<br />

Petrol ve akaryakıtta neler olacak?<br />

Brent petrol, ekim ayı sonunda 81-82 dolardan<br />

işlem görüyor. Bank of America, 2022 yılının Haziran<br />

ayı sonunda petrol fiyatlarının 120 dolara ulaşacağı<br />

yönünde bir tahminde bulundu. Bu açıklama, piyasaların<br />

dalgalanmasına ve tüketicilerin daha da kaygılanmasına<br />

yol açtı. Zira Türkiye’de benzin, motorin<br />

ve otogaz, Brent petrol ve dolar kurundaki artış nedeniyle<br />

sıkça zamlanıyor. Ankara’da, (4 Kasım) benzinin<br />

litresi 8 TL 52 kuruş, motorinin 8 TL 26 kuruş.<br />

Otogazın, benzinle olan fiyat avantajı büyük ölçüde<br />

ortadan kalktı. Kasım ayında LPG’nin fiyatı,<br />

61.7 dolar arttı. Bu artışla birlikte otogaza, 2 Kasım’da<br />

49 kuruş zam yapıldı. Otogaz fiyatları, ekim<br />

ayında önce 71 kuruş, ardından da 22 kuruş artmıştı,<br />

tüpgaz fiyatları da yükselişten payını aldı.<br />

Akaryakıtta, 2018 yılının ikinci yarısından bu<br />

yana uygulanan “eşel mobil” sistemi, benzin ve motorine<br />

gelecek zamların Özel Tüketim Vergisi’nden<br />

(ÖTV) karşılanmasını öngörüyor. Peş peşe gelen<br />

zamlar, benzin, motorin ve LPG’de ÖTV’nin sıfırlanmasına<br />

yol açtı. ÖTV sıfırlanınca, zamlar pompaya<br />

yansımaya başladı. Bu süreç öncesinde benzinde 2<br />

TL 55 kuruş, motorinde 2 TL 5 kuruş ÖTV alınıyordu.<br />

Otogazdan da 1 TL ÖTV tahsil ediliyordu.<br />

42 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ANALİZ<br />

Aycan Kızıldağ<br />

Elektrik piyasasındaki iyileştirmeler<br />

RES ve GES’lerin payını artırabilir<br />

SHURA tarafından hazırlanan “Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> Entegrasyonunu Hızlandırmak için Türkiye Organize<br />

Toptan Elektrik Piyasalarında İyileştirmeler” adlı rapor, elektrik sisteminde esnekliğin piyasa yoluyla<br />

sağlanması ile 10 yılda RES ve GES’lerin payının yüzde 30’a çıkabileceği saptaması yapıyor. Rapor, atılacak<br />

bazı basit adımların maliyetleri düşüreceğini ve süreci de hızlandıracağına dikkat çekiyor…<br />

SHURA tarafından hazırlanan “Yenilenebilir<br />

<strong>Enerji</strong> Entegrasyonunu Hızlandırmak için Türkiye<br />

Organize Toptan Elektrik Piyasalarında İyileştirmeler”<br />

adlı rapor, ülkemizin enerji dönüşümü için oldukça<br />

önemli ipuçları sunuyor. <strong>Enerji</strong> dönüşümünün<br />

elektrik piyasa tasarımları üzerindeki etkisinin nasıl<br />

olacağını, çözümlenmesi gereken kritik bir soru<br />

olarak değerlendiren çalışma, çok hızlı yaşanan bu<br />

dönüşüme ayak uydurmak; yenilenebilir enerji entegrasyonunun<br />

hızlanması ve halihazırda var olan<br />

ya da sisteme yeni eklenecek kaynaklardan azami<br />

faydalanılması için piyasa tasarımlarının uyarlanması<br />

ve iyileştirilmesi mevzularında zorlu bir süreç<br />

olabileceği saptamasını yapıyor.<br />

Raporun saptamalar bölümünde bu süreç şöyle<br />

ifade ediliyor:<br />

• Elektrik sistemi esnekliğinin artırılarak yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarının sisteme daha çok entegrasyonunun<br />

sağlanabilmesi için uygulanacak teknolojik<br />

ve piyasa bazlı farklı seçenekler bulunmaktadır.<br />

Organize elektrik piyasalarının tasarımında ve ilgili<br />

düzenlemelerde yapılacak bazı iyileştirmeler ile sistem<br />

esnekliği çok daha az maliyetli olarak artırılabilir.<br />

• Olası iyileştirmeler; yerli kömür alım garantisi<br />

ve kapasite mekanizmasının tekrar değerlendiril-<br />

44 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


mesi, karbon piyasası ve fiyatlandırılması, şeffaflığın<br />

artırılması, Dengeleme Güç Piyasası ve dengesizlik<br />

cezaları, bölgesel marjinal fiyatlama, piyasa asgari<br />

ve azami fiyat limitleri, Gün İçi Piyasası, Yan Hizmetler<br />

Piyasası ve talep tarafı katılımı başlıkları altında<br />

değerlendirilebilir.<br />

• Olası iyileştirmelerin uygulandığı senaryoda;<br />

2030 yılında rüzgar ve güneş enerjisi üretim payının<br />

yüzde 30’a ulaşmasına katkı sağlayacak daha fazla<br />

sistem esnekliği piyasa aracılığıyla gerçekleşirken,<br />

baz senaryoya kıyasla karbon emisyonları, piyasa<br />

takas fiyatları ve ortalama EÜAŞ maliyetlerinde<br />

önemli düşüşler olmuştur.<br />

<strong>Enerji</strong> dönüşümü çerçevesinde oluşan yeni düzende,<br />

elektrik piyasası tasarımlarının nasıl dönüşüm<br />

geçireceği çözümlenmesi gereken kritik bir<br />

soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Çok hızlı yaşanan<br />

bu dönüşüme ayak uydurmak, yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarının entegrasyonunun hızlanması<br />

ve hâlihazırda var olan ya da sisteme yeni eklenecek<br />

kaynaklardan azami faydalanılması için piyasa<br />

tasarımlarının uyarlanması ve iyileştirilmesi zorlu<br />

bir süreç olacaktır.<br />

Sistem esnekliğindeki artış maliyeti<br />

düşürebilir<br />

Raporda öne çıkan başlıkları şöyle sıralamak<br />

mümkün.<br />

2020 yılı itibarıyla Türkiye’de güneş ve rüzgârdan<br />

üretilen elektriğin toplam üretim içindeki payı<br />

yüzde 12 seviyesine yaklaştı. 2010 yılında bu oranın<br />

yüzde 1’in biraz üzerinde gerçekleştiği düşünülürse<br />

10 yıl içerisinde sağlanan artışın dikkate değer olduğu<br />

görülüyor. Bu payın önümüzdeki yıllarda daha<br />

da artması beklenmekte olup, SHURA’nın geçmiş<br />

çalışmalarında 2030 yılına kadar bu payın yüzde 30<br />

seviyelerine çıkabileceğine işaret ediliyor.<br />

Sistem esnekliğinin artırılmasını ve yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarının sisteme daha çok entegre edilmesini<br />

sağlayacak farklı teknolojik seçenekler bulunuyor.<br />

Batarya kurulumu, pompaj depolamalı hidroelektrik<br />

santraller, daha esnek elektrik santralleri ya<br />

da gelişmiş şebeke altyapıları gibi çözümlerin uygulanması<br />

teknolojinin gelişim hızına bağlı ve mevcut<br />

durumda bu çözümlerin maliyetlerinde istenilen seviyelere<br />

ulaşılamadı. Organize elektrik piyasalarının<br />

tasarımında ve ilgili düzenlemelerde yapılacak bazı<br />

iyileştirmelerle sistem esnekliğindeki artış çok daha<br />

az maliyetli olarak gerçekleştirebilir.<br />

Raporda, elektrik piyasasında maliyetlerin fiyatlara<br />

tam olarak yansımasını ve rekabetçiliğin artmasını<br />

sağlayarak, elektrik sisteminin esnekliğini<br />

artırmak ve yenilenebilir enerji entegrasyonunu hızlandırmak<br />

için Türkiye organize elektrik piyasalarındaki<br />

olası iyileştirmeler şu şekilde belirlenmiş:<br />

Toptan satış elektrik piyasasında maliyetlerin<br />

fiyat oluşumlarına tam olarak yansıdığı, şeffaflık ve<br />

öngörülebilirliğin sağlandığı tam rekabetçi elektrik<br />

piyasa yapısının oluşması; yenilenebilir enerji tedarik<br />

anlaşmalarının ve serbest piyasa koşullarında<br />

yapılan yatırımların artmasını sağlayabilir.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 45


Rekabetçi yapı, risklerin de yönetilmesini<br />

sağlayabilir<br />

Öngörülebilirliğin sağlandığı tam rekabetçi piyasa<br />

yapısı, risklerin iyi yönetilebilmesine olanak<br />

verirken, alım garantileri olmaksızın yatırımların finansman<br />

sağlaması konusunda da önemli fırsatlar<br />

sunabilir. Çalışma kapsamında, yapılan olası iyileştirmelerin<br />

sisteme etkilerini anlamak ve nicel çıkarımlar<br />

yapabilmek için 3 ayrı senaryo oluşturulmuş<br />

ve bu senaryolar çeşitli fayda ve maliyetler üzerinden<br />

karşılaştırılmıştır.<br />

<strong>2021</strong>-2030 yılları arası dönemi kapsayan senaryolar<br />

sırasıyla; Mevcut Politikalar Senaryosu, Nükleer<br />

<strong>Enerji</strong> Duyarlılık Analizi Senaryosu ve Piyasa<br />

İyileştirmeleri Senaryosu’dur. Uygulanan piyasa iyileştirmelerinin,<br />

2030 yılında rüzgâr ve güneş enerjisi<br />

üretim payının yaklaşık yüzde 30’a ulaşmasında<br />

ve sistem esnekliğinin piyasa yoluyla sağlanmasında<br />

önemli katkıları oldu. Ayrıca bu iyileştirmelerin<br />

yapılması, 2030 yılı mevcut durum senaryosuna<br />

kıyasla piyasa takas fiyatlarında, karbon emisyonlarında<br />

ve ortalama EÜAŞ maliyetlerinde önemli<br />

düşüşler sağladı. Senaryo sonuçlarının bir özeti ise<br />

aşağıdaki tabloda gösteriliyor.<br />

Atılacak adımlar ve sonuçları…<br />

• Karbon piyasası ve karbon fiyatlandırma<br />

mekanizmasının bir an önce hayata geçirilmesi:<br />

Elektrik piyasasında bir karbon fiyatlandırma mekanizmasının<br />

kullanılması ve sera gazı emisyonlarına<br />

neden olan santrallere bu fiyatların uygulanması,<br />

iklim değişikliğiyle mücadele ve yerel hava kalitesinin<br />

iyileştirilmesi kapsamında faydalar sağlarken,<br />

bu maliyetlerin elektrik fiyatlarına yansıtılmasına<br />

olanak verecektir. 2020 yılının sonunda hazırlanan<br />

taslak aşamasındaki İklim Değişikliği Kanunu ile<br />

birlikte bu konuda bir hazırlık yapılmıştır. İlerleyen<br />

dönemde bu taslak kanunun nihai hale getirilmesi<br />

ve bu kapsamda kullanılacak mekanizmaların da<br />

oluşturulması gereklidir.<br />

• Şeffaflığın ve veri paylaşımının artırılması:<br />

Elektrik piyasasının daha şeffaf hale gelip, verilere<br />

ulaşımın kolaylaştırılması, piyasada verimliliği ve<br />

öngörülebilirliği yükselten bir etki yaratacaktır. Bu<br />

kapsamda, piyasada rekabeti bozmayacak şekilde<br />

öngörülebilirliği artıracak olası verilerin şeffaf bir<br />

şekilde piyasa aktörleriyle paylaşılması önemlidir.<br />

• Dengeleme Güç: Tüm dengeleme talimatlarının<br />

marjinal maliyetini içermesi, bölgesel iletim<br />

kısıtlarından kaynaklanan maliyetlerin (negatif ve<br />

pozitif) ise iletim tarifesine dahil edilmesi ve dengesizlikleri<br />

yaratan sorumlulara maliyetlerin yansıtılması<br />

önemli konular arasındadır.<br />

• Bölgesel fiyatlama sistemine geçilmesi: Şebekenin<br />

fiziksel özelliklerini yansıtacak şekilde, alıcılar<br />

ve satıcılar için bölgesel fiyatlandırma sistemi<br />

kademeli olarak oluşturulabilir. Bu kapsamda, Türkiye<br />

elektrik iletim sisteminin farklı noktalarındaki<br />

şebeke gerçek koşullarının piyasa fiyatlarına tam<br />

olarak yansıyacağı bölgesel fiyatlama sistemine geçilebilir.<br />

• Piyasada uygulanan azami ve asgari fiyat limitlerinin<br />

belirlenmesi: Eksi fiyatlara izin verilmesi<br />

durumunda, esnekliği düşük olan santraller üretimlerini<br />

kesmek ya da eksi fiyattan ortaya çıkan maliyetlere<br />

katlanmak durumunda kalacaktır.<br />

• Yerli kömür alım garantisi ve kapasite mekanizması<br />

uygulamalarının tekrar değerlendirilmesi:<br />

Yerli kömürden üretilen elektrik için uygulanan<br />

alım garantisi ve kapasite mekanizması uygulaması,<br />

mevcut haliyle bazı eski ve düşük verimliliğe sahip<br />

santrallerin sistemde kalmasını kolaylaştırmaktadır.<br />

Bu uygulamaların sonlandırılması ya da tekrar<br />

değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir.<br />

• Gün İçi Piyasası’nda kapı kapanış sürelerinin<br />

gerçek zamana yaklaşması: Halihazırda Gün İçi Piyasası’nda<br />

uygulanan 60 dakika kapı kapanış süresinin<br />

15 dakika seviyesine çekilmesi, değişken yenilenebilir<br />

üretim tahminlerinde görülen sapmaları<br />

azaltarak, gerçek zamanda oluşan dengesizlikleri<br />

de azalacaktır.<br />

• Yan Hizmetler Piyasasında yapılacak iyileştirmeler:<br />

Batarya kurulumları ve talep tarafı katılımı<br />

gibi dağıtık enerji kaynaklarının da yan hizmetler piyasasına<br />

katılımı sağlanarak piyasa genişletilmelidir.<br />

Yan hizmetler ihaleleri gerçek zamana yaklaştırılmalı,<br />

bu konuda uygulanabilecek farklı seçenekler<br />

değerlendirilmelidir.<br />

• Piyasada talep tarafı katılımının sağlanması:<br />

Arz tarafındaki kaynaklarla eşit düzeylerde rekabet<br />

edebilmesi için talep tarafı katılımının; yan hizmetler,<br />

gün içi, gün öncesi ve dengeleme güç piyasalarına<br />

katılımına izin verilebilir.<br />

46 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Küresel <strong>Enerji</strong> Dönüşümünde Durum:<br />

Başarılar, Engeller,<br />

Yenilikler ve Gelecek<br />

Perspektifleri<br />

Bilgi birikiminizi derinleştirmek ve<br />

tecrübelerinizi paylaşmak için<br />

IRENEC 2022’ye katılın!<br />

IRENEC 2022<br />

12. ULUSLARARASI<br />

%100 YEN‹LENEB‹L‹R<br />

ENERJ‹ KONFERANSI<br />

9-11 HAZİRAN 2022<br />

www.irenec.org<br />

www.eurosolar.org.tr


VİZYON<br />

Dr. Serhan Ünal<br />

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümüv<br />

<strong>2021</strong> Türkiye<br />

Raporu’nda enerji faslı<br />

AB’nin <strong>2021</strong> Türkiye Raporu’nda enerji faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi ve yenilenebilir enerjinin<br />

gelişimi yönlerinde ilerleme sağlandığı belirtiliyor ancak Türkiye’nin özellikle yenilenebilir enerji<br />

desteğindeki yerli aksam kullanımı politikasının, başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği kuralları<br />

olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi getiriliyor…<br />

Avrupa Birliği (AB) tarafından hazırlanan <strong>2021</strong><br />

Türkiye Raporu, enerji açısından önceki yıllara kıyasla<br />

ufuk açıcı ya da tamamen yeni bir husus olmamakla<br />

birlikte; ikili ilişkilerin genel durumunu ve<br />

AB’nin Türkiye’den beklentilerini en iyi şekilde özetleyen<br />

çalışmalardan biri olma özelliğini bu yıl da korumakta.<br />

Türkiye’nin demokrasi, insan temel hak ve<br />

hürriyetleri ile yargı sisteminin işleyişi açılarından<br />

ciddi şekilde ve her yıl olduğu gibi bu yıl da eleştirildiği<br />

<strong>2021</strong> raporu; başta göç olmak üzere, ulaşım, ticaret<br />

ve enerji gibi sahalarda ise Türkiye’nin önemli<br />

bir ortak olduğunu bir kez daha vurgulamakta. Bu<br />

yönüyle rapor, Türkiye-AB ilişkilerindeki iş birliği<br />

sahalarının, ilkeler üzerinde anlaşmaya varılabilen<br />

normatif konulardan ziyade, somut faydalara odaklanılan<br />

bir ilişki modeline doğru evirildiğinin de net<br />

bir göstergesi. <strong>Enerji</strong> üst başlığında ise Türkiye’nin<br />

AB’ye uyum seviyesi bu yıl da ‘vasat hazırlıklı’ (moderately<br />

prepared) olarak nitelenmekte ve geçen<br />

yıla kıyasla sınırlı bir ilerlemenin kaydedildiği belirtilmekte.<br />

<strong>Enerji</strong> faslı açısından; kaynak çeşitlendirmesi<br />

48 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ve yenilenebilir enerjinin gelişimi yönlerinde ilerleme<br />

sağlandığı kaydedilmekle birlikte, Türkiye’nin<br />

özellikle yenilenebilir enerji desteklerinde tutarlı bir<br />

şekilde devam ettirdiği yerli aksam kullanımı politikasının,<br />

başta AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği<br />

kuralları olmak üzere, Dünya Ticaret Örgütü’nün de<br />

ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisi getiriliyor.<br />

BOTAŞ’ın baskın varlığı eleştiriliyor<br />

<strong>Enerji</strong> başlığına ilişkin diğer bir eleştiri alanı,<br />

enerji sektöründeki fiyatlama mekanizmalarındaki<br />

müdahalelerin ve fiyatların piyasada serbestçe belirlenmesine<br />

ilişkin sorunların devam ediyor olması.<br />

Özellikle doğal gaz piyasasında dikey bütünleşik<br />

bir kamu şirketi olarak varlığını devam ettirmekte<br />

olan BOTAŞ’ın, piyasadaki baskın varlığının, doğal<br />

gaz piyasası serbestleşmesi açısından oluşturduğu<br />

olumsuz etki vurgulanarak, doğal gaz piyasasında<br />

AB müktesebatı ile uyumlu bir serbestleşme için,<br />

yasal olarak bağlayıcılığı olan tarihler çerçevesinde,<br />

BOTAŞ’ın ve sektörün yeniden yapılandırılması gerektiği<br />

savunuluyor.<br />

Diğer taraftan, özellikle Güney Gaz Koridoru’nun<br />

bir parçası olarak kabul edilen TANAP’ın bitmesinin<br />

ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatındaki artışın,<br />

Türkiye’nin kaynak çeşitlendirmesi açısından<br />

önemli bir ilerleme yarattığı olumlu bir gelişme<br />

olarak görülmekte. Yeni yenilenebilir enerji destek<br />

mekanizmasında alım garantilerinin Türk Lirası (TL)<br />

üzerinden verilmesine ilişkin belirgin bir yorum yapılmazken,<br />

TL cinsi alım garantilerinin enflasyon<br />

oranında güncelleneceği bilhassa belirtilmekte.<br />

Raporun Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bağımsızlığı<br />

hakkındaki eleştirileri, enerji fiyat mekanizmalarına<br />

olan eleştirileri ile birlikte düşünüldüğünde,<br />

önümüzdeki yıllarda TL cinsi yenilenebilir<br />

enerji destek fiyatlarına ilişkin olarak da birtakım<br />

eleştiriler yöneltilebileceği ihtimali belirmekte.<br />

Verimlilik için politika eşgüdümü öneriliyor<br />

Elektrik bağlantıları alanında, Türkiye’nin ENT-<br />

SO-E standartlarına uyum sürecinin devam etmesi<br />

olumlu karşılanırken, Türkiye’nin komşu AB üyesi<br />

ülkelerle elektrik ticareti kapasitesinin artırması<br />

teşvik edilmekte. <strong>Enerji</strong> verimliliği açısından, enerji<br />

verimliliği uygulamaları için oluşturulması öngörülen<br />

finansal mekanizmanın henüz oluşturulmamış<br />

olması eleştirilirken, Türkiye’de diğer her alanda da<br />

olduğu gibi, politika eşgüdümü eksikliğinin menfi etkileri<br />

bu alanda da vurgulanmakta.<br />

Raporun enerji alanındaki siyasi ayağını ise Doğu<br />

Akdeniz’deki durum ve gelişmeler teşkil etmekte.<br />

AB, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı hidrokarbon<br />

arama faaliyetlerini ‘yasadışı’ olarak nitelemekte ve<br />

bunları Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum<br />

Yönetimi arasında yaşanan gerginliğin ana sebebi<br />

olarak gösterirken, Ankara’nın son zamanlarda<br />

arama faaliyetlerine ara vermesini, gerginliğin<br />

azaltılmasına yardımcı olduğu temelinde takdirle<br />

karşılamakta. Birlik, elbette kendi üye ülkelerini<br />

destekleyen ve tarafgir bir bakış açısıyla, Türkiye’yi,<br />

bu meselede neredeyse bütünüyle haksız gören bir<br />

yaklaşıma sahip.<br />

Nükleer enerjiye özel bir vurgu var<br />

Gelecek yıl, Türkiye’nin enerji alanında yapması<br />

gerekenleri, doğal gaz piyasası kanununu AB’nin<br />

Üçüncü <strong>Enerji</strong> Paketi’yle uyumlu bir hale getirerek<br />

doğal gaz piyasası reformunu derinleştirmek, yenilenebilir<br />

enerji alanında DTÖ uygulamaları ve Gümrük<br />

Birliği anlaşmalarıyla çeliştiği iddia edilen yerel<br />

aksam politikalarını devam ettirmemek ve Euratom<br />

müktesebatıyla uyumlu şekilde nükleer enerji otoritesinin<br />

bağımsızlığını ve etkinliğini artırarak Akkuyu<br />

nükleer güç santralinin nükleer güvenlik testlerini<br />

tamamlamak olarak not ediliyor.<br />

Her geçen yıl, enerji faslı dahilinde nükleer konuların<br />

önem ve ağırlığının arttığı dikkate alınırsa,<br />

Türkiye’nin nükleer enerji konularına önem vererek<br />

üstüne düşenleri yerine getirmesi, müteakip raporların<br />

enerji faslı açısından daha olumlu bir havaya<br />

bürünmesine de yardımcı olabilir.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 49


DÜNYA GÜNDEMİ<br />

Esen Erkan<br />

Yenilenebilir enerjide küresel<br />

istihdam 12 milyona ulaştı<br />

Uluslararası Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> Ajansı (IRENA)<br />

ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından<br />

hazırlanan “Renewable Energy and Jobs: Annual<br />

Review <strong>2021</strong>” raporuna göre, dünya çapında<br />

yenilenebilir enerji istihdamı geçen yıl 11,5 milyon<br />

iken bu yıl 12 milyona ulaştı. 2020 sonu itibarıyla<br />

yenilenebilir enerjide 4 milyon kişi güneş sektöründe<br />

iş buldu. IRENA ve ILO’nun raporu, iddialı bir<br />

iklim stratejisinin yarattığı iş potansiyeline ve<br />

adil bir enerji dönüşümünü destekleyen kapsamlı<br />

politikalar için çağrıda bulunuyor…<br />

Uluslararası Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> Ajansı (IRENA)<br />

ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan<br />

“Renewable Energy and Jobs: Annual Review<br />

<strong>2021</strong> (Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> ve İşler: Yıllık İnceleme<br />

<strong>2021</strong>) raporuna göre, Kovid-19’un gecikmelere<br />

ve tedarik zincirinde aksamalara yol açtığını ve istihdam<br />

üzerindeki etkilerin ülkelere göre değişiklik<br />

gösterdiğini doğruluyor. Güneş ve rüzgar işleri yenilenebilir<br />

enerji sektöründe küresel istihdam artışına<br />

öncülük etmeye devam ederken dünya genelinde<br />

2020 sonu itibarıyla yenilenebilir enerjide 4 milyon<br />

kişi güneş sektöründe iş buldu. Güneş enerjisi istihdamını,<br />

1 milyon 250 bin kişiyle rüzgar enerjisi, 2,4<br />

milyon kişiyle biyoyakıt sektörü izledi. Ulaşım yakıtlarına<br />

olan talep düştükçe sıvı biyoyakıt istihdamı<br />

azaldı. Şebekeden bağımsız güneş enerjisi satışları<br />

zarar gördü, ancak şirketler iş kayıplarını sınırlayabildi.<br />

Çin, 2020’de dünya genelinde yenilenebilir enerji<br />

işlerinde yüzde 39’luk paya sahipken onu Brezilya,<br />

Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği<br />

üyeleri izliyor. Diğer birçok ülke de yenilenebilir<br />

enerjide istihdam yaratıyor. Bunlar arasında önemli<br />

güneş PV ihracatçıları olan Vietnam ve Malezya; biyoyakıtlar<br />

için geniş tarımsal tedarik zincirleri olan<br />

Endonezya ve Kolombiya ve rüzgar enerjisi kapasitesini<br />

büyüten Meksika ve Rusya yer alıyor. Sahra<br />

Altı Afrika’da, Nijerya, Togo ve Güney Afrika gibi çeşitli<br />

ülkelerde de güneş enerjisi işleri genişliyor.<br />

50 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


2050 yılına kadar 43 milyon istihdam<br />

sağlayacak<br />

IRENA ve ILO’nun çalışmaları, enerji dönüşümü<br />

ile kaybedilenden daha fazla işin kazanılacağını ifade<br />

ediyor. 2030 yılına kadar bir ILO küresel sürdürülebilirlik<br />

senaryosu, 24-25 milyon yeni işin, 6 -7 milyonluk<br />

iş kaybından çok daha fazla olacağını ve telafi sağlayacağını<br />

tahmin ediyor. Ayrıca işini kaybeden yaklaşık<br />

5 milyon işçi aynı meslekte başka bir sektörde yeni iş<br />

bulabilecek. IRENA’nın Dünya <strong>Enerji</strong> Geçişi Görünümü,<br />

yenilenebilir enerji sektörünün 2050 yılına kadar 43<br />

milyon istihdam sağlayabileceğini tahmin ediyor.<br />

Raporla ilgili açıklama yapan IRENA Genel Direktörü<br />

Francesco La Camera, “Yenilenebilir enerjinin<br />

istihdam yaratma ve iklim hedeflerini karşılama yeteneği<br />

ortada. Önümüzdeki COP26 görüşmelerinde hükümetlerin<br />

net sıfıra ulaşma isteklerini yükseltmesi<br />

gerekiyor. İleriye dönük tek yol, adil ve kapsayıcı bir<br />

geçişte yatırımları artırmak ve bu süreçteki tüm sosyoekonomik<br />

faydaları elde etmektir” ifadelerini kullandı.<br />

ILO Genel Direktörü Guy Ryder ise “Yenilenebilir<br />

enerjinin insana yakışır iş üretme potansiyeli, bir<br />

yanda çevresel sürdürülebilirlik ile diğer yanda istihdam<br />

yaratma arasında seçim yapmak zorunda olmadığımızın<br />

açık bir göstergesidir. İkisi el ele gidebilir”<br />

dedi.<br />

TEDARİK ZİNCİRLERİ<br />

OLUŞTURMAK İÇİN<br />

ENDÜSTRİYEL POLİTİKALAR<br />

GEREKİYOR<br />

Kovid-19 kısıtlamalarının neden olduğu sınır ötesi tedarik<br />

kesintileri, yerel değer zincirlerinin önemini de<br />

göstermiş oldu. Bunları güçlendirmek, mevcut ve yeni<br />

ekonomik faaliyetlerden yararlanarak yerel iş yaratma<br />

ve gelir yaratmayı kolaylaştıracak. Uygulanabilir<br />

tedarik zincirleri oluşturmak endüstriyel politikalarla<br />

sağlanacak. Vasıflı bir işgücü yaratmak için eğitim ve<br />

öğretim stratejileri; yeterli istihdam hizmetleri sağlamak<br />

için aktif işgücü piyasası önlemleri; fosil yakıtlara<br />

bağımlı işçilere ve topluluklara yardımcı olmak için<br />

sosyal korumayla birlikte yeniden eğitim ve sertifikalandırma<br />

ve bölgesel ekonomik kalkınmayı ve çeşitlendirmeyi<br />

desteklemek için kamu yatırım stratejileri<br />

oluşturmak gerekiyor.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 51


Adil bir geçiş için çeşitliliğe sahip bir işgücü<br />

gerekiyor<br />

Kadın çalışanların salgından daha fazla zarar<br />

gördüğünü belirten rapor, adil bir geçiş için insana<br />

yakışır işlerin önemini vurgulayarak; işlerin geçimlik<br />

bir ücret ödemesinin, işyerlerinin güvenli olmasının<br />

ve çalışan haklarının güvence altına alınmasının gerekliliğinin<br />

de altını çiziyor. Adil bir geçiş, kadınlar ve<br />

erkekler için eşit şans sunan, kariyer yolları gençlere,<br />

azınlıklara ve marjinal gruplara açık olan çeşitliliğe<br />

sahip bir işgücü gerektiriyor. Uluslararası çalışma<br />

standartları ve toplu pazarlık düzenlemeleri bu bağlamda<br />

önem arz ediyor.<br />

Rapora göre, yenilenebilir enerji iş potansiyellerinin<br />

yerine getirilmesi, önümüzdeki 10 yıl içinde enerji<br />

geçişini yönlendirecek iddialı politikalara bağlı olacak.<br />

Sektörel politikaların yaygınlaştırılması, etkinleştirilmesi<br />

ve entegre edilmesine ek olarak, daha geniş<br />

ekonomideki yapısal engellerin üstesinden gelinmesi<br />

ve geçiş sırasında iş kayıpları ile kazançlar arasındaki<br />

olası uyumsuzlukların en aza indirilmesi gerekiyor.<br />

BEKLENTİ: ELEKTROLİZÖRLER VE<br />

YEŞİL HİDROJEN<br />

Güneş enerjisi fotovoltaik (PV) istihdamında ilk 10 ülke sıralamasında<br />

da Çin liderliğini korurken sırasıyla ABD, Japonya, Hindistan<br />

yer alıyor.<br />

Rüzgar enerjisi istihdamı 2019’da 1,2 milyondan 2020’de<br />

1,25 milyona artış gösterdi.<br />

Hidroelektrik istihdamı 2019’da 1,96 milyondan 2020’de<br />

2,18 milyona yükseldi.<br />

Salgın kaynaklı talep düşüşleri, ulaşımda kullanılan fosil yakıtların<br />

daha düşük fiyatları ve olumsuz politika değişiklikleri<br />

nedeniyle biyoyakıt işleri dünya çapında 2,5 milyondan<br />

2,4 milyona düştü.<br />

Elektrikli araçlar için piller ve yeşil hidrojen gibi enerji geçiş<br />

teknolojilerinin önemli iş yaratıcıları olması bekleniyor.<br />

Elektrolizörler ve diğer yeşil hidrojen altyapısı, 2030’dan<br />

2050’ye kadar küresel olarak yaklaşık 2 milyon iş yaratabilir.<br />

52 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Gökberk Bilgin<br />

Bilkent <strong>Enerji</strong> Politikaları Araştırma<br />

Merkezi tarafından hazırlanmıştır.<br />

COP26’nın çözüm önerilerine<br />

eleştirel bir bakış<br />

Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak, yeni gelenlerin çoğu da temiz enerji teknolojilerinden<br />

yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları olacak. Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin<br />

devam etmesi ve artan tüketimle karbon emisyonları da artacak. Burada karşılaşılan asıl zorluk<br />

ise gelişimleri bu ülkelerin yeşil enerjilere dönüşmelerine yardımcı olarak karbon emisyonlarının<br />

artmasına engel olmak olacak. Şimdiye kadar iki farklı çözüm geliştirdik: Birincisi, bu ülkeleri fosil<br />

yakıtlardan vazgeçmeye zorlamak, ikincisi ise de sorunların üzerine para atmak…<br />

54 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Dünyanın uzun zamandır beklediği iklim toplantısı,<br />

31 <strong>Ekim</strong> Pazar günü Glasgow’da başladı. 120’den<br />

fazla ülke, dünyanın iklim değişikliğini kontrol etme<br />

konusunda nasıl işbirliği yapabileceğini tartışmak<br />

üzere katılıyor. COP26, 26. Birleşmiş Milletler İklim<br />

Değişikliği Konferansı veya Taraflar Konferansı 26<br />

anlamına gelir ve toplantılar 1995’ten beri düzenleniyor.<br />

İklim değişikliği ve küresel ısınma konusundaki<br />

artan endişeler, toplantının dünya çapında popülerlik<br />

kazanmasına yardımcı oldu. Bu toplantıya<br />

da birçok dünya lideri, iş insanı, uluslararası kurum<br />

ve iklim aktivisti katılıyor.<br />

COP26 toplantısının başkanı Alok Sharma, toplantı<br />

için üç hedef ortaya koydu; bunlar, erişimde<br />

sıcaklık artışlarında 1.5˚C derecelik bir sınır tutmak,<br />

kömür enerjisini tarihe bırakmak, ormansızlaşmaya<br />

son vermek ve yeşil ekonomiye geçiş için<br />

gelişmekte olan ülkelerle finansal destek sağlamak.<br />

Açılış konuşmasında İngiltere Başbakanı Boris Johnson,<br />

“Dünya liderlerinin kabaca James Bond ile<br />

aynı pozisyonda olduğunu ve acımasızca geri sayan<br />

kırmızı dijital saatli bir kıyamet silahı ile uğraştığını”<br />

söyledi. Tüm konuşmacılar, bu toplantının küresel<br />

ısınmayı kontrol etmek adına harekete geçmek için<br />

son şansımız olduğunu vurguladı.<br />

İyi durum senaryoları bile felaketin habercisi<br />

Peki sıcaklık artışını 1.5˚C’de tutmak neden bu<br />

kadar önemli? Yakın zamanda yayınlanan “İklim Felaketini<br />

Nasıl Önleriz: Mevcut Çözümler ve Yapılması<br />

Gerekenler” adlı kitabında Bill Gates, sıcaklıktaki<br />

marjinal değişikliklerin gezegen üzerinde büyük bir<br />

etki yarattığını açıklıyor. Gates, buzul çağından sadece<br />

6˚C daha sıcak ve timsahların kutup bölgelerinde<br />

bulunduğu ortamdan 4˚C daha soğuk olduğumuzu<br />

yapılan bilimsel çalışmalardan destek alarak<br />

gösteriyor. Bu nedenle, sıcaklıktaki her küçük artış<br />

bizi dünyanın alışık olduğumuz halinden bir adım<br />

uzaklaştırıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün tahminlerine<br />

göre, yaşam tarzımızı bugünkü gibi sürdürmek,<br />

2100 yılına kadar sıcaklıkta 4 ila 7˚C’lik bir<br />

artışa neden olabilir. Bu, kıyıya yakın bazı şehirlerin<br />

artan su seviyeleri nedeniyle sular altında kalacağı,<br />

değişen verimli alanların ise sular altında kalacağı<br />

anlamına geliyor. Bunun sonunda doğacak kitlesel<br />

göç hareketleri ve sıcaklarla birlikte gelen yeni hastalıklarla<br />

uğraşmak zorunda kalacağız. Bunlar en<br />

iyi durum senaryolarıysa, bizi hemen harekete geçmekten<br />

alıkoyan nedir?<br />

Yakında dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak. Bu<br />

yeni gelenlerin çoğu, temiz enerji teknolojilerinden<br />

yoksun, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları olacak.<br />

Bu ülkelerin ekonomik büyümelerinin devam<br />

etmesiyle birlikte tüketimleri ve dolayısıyla karbon<br />

emisyonları da artacak. Burada karşılaşılan asıl<br />

zorluk ise gelişimleri bu ülkelerin yeşil enerjilere<br />

dönüşmelerine yardımcı olarak karbon emisyonlarının<br />

artmasına engel olmak olacak. Şimdiye kadar<br />

iki farklı çözüm geliştirdik: Birincisi, bu ülkeleri fosil<br />

yakıtlardan vazgeçmeye zorlamak, ikincisi ise de sorunların<br />

üzerine para atmak.<br />

Siyasetçiler, minimum aksiyonlu göstermelik<br />

hedefler belirliyor<br />

İlk çözüm birkaç nedenden dolayı çalışmıyor. Birincisi,<br />

fosil yakıtları kullanmak hala çok daha ucuz.<br />

Ayrıca bu ürünleri sadece yakıt olarak değil, günlük<br />

hayatımızda da kullanıyoruz. Kullandığınız şeylere<br />

baktığınızda bunların yüzde 90’ından fazlasının petrol<br />

bazlı rafine ürünler içerdiğini söyleyebilirsiniz.<br />

İkincisi ise bu kaynaklar, enerjimizi yeterince depolamayı<br />

beceremediğimiz bir dünyada rüzgar ve<br />

güneş kadar hava koşullarına bağlı olmadıkları için<br />

elektrik üretiminde daha güvenilir. Son olarak; petrol,<br />

doğal gaz veya çelik endüstrisinin yapısı, yüksek<br />

batık maliyetler nedeniyle hızlı ve sürekli dönüşümleri<br />

desteklemez. Daha iyi bir teknoloji geliştirmiş<br />

olsanız bile, bu tesislerin dönüştürülmesi için uygulama<br />

maliyeti çok yüksek olur. Bu nedenle sanayinin<br />

bu alanında dönüşümler uzun zaman alır.<br />

Bu çerçevede gelişmekte olan ülkelerden istenen<br />

yeşil ekonomiye geçiş için vatandaşlarının üzerindeki<br />

yükün artırılması, bugünden itibaren aslında<br />

her yıl daha da ucuzlaşacak yeşil teknolojilerin sa-<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 55


tın alınması ve bir an önce sanayi sektörünü temiz<br />

enerji ile yeniden şekillendirilmesi. Ve bu, uzun vadede<br />

bunu işi yapmanın doğru yolu gibi görünüyor.<br />

Ancak tüm bunları bir sonraki seçimleri kazanmaya<br />

kararlı siyasetçilere sorduğunuz zaman vatandaşların<br />

üzerindeki yüklerin artması siyasi intihar gibi<br />

görünüyor. Bu nedenle siyasetçiler, bu gibi toplantılarda<br />

minimum aksiyon almalarını gerektiren göstermelik<br />

hedefler belirlerler. Dolayısıyla COP toplantılarının<br />

temel zorluklarından biri, tüm ülkelerin<br />

iklim değişikliğine karşı harekete geçip geçmediğini<br />

veya rol yapıp yapmadığını anlamaktır.<br />

Bond gibi son dakika dünyayı kurtarmak!<br />

Boris Johnson’ın açılış konuşması, dünya liderlerinin<br />

iklim konusundaki zihniyetini görmek için<br />

iyi bir örnek olabilir. Johnson, James Bond örneğini<br />

veriyor çünkü Bond’un çalışma şekli politikacılar<br />

için mükemmeldir. Çoğu senaryoda Bond, yalnızca<br />

bir büyük operasyon yaparak bomba patlamadan<br />

önceki son saniyede dünyayı kurtarır. Son saniyeyi<br />

yani karbon sıfır olunacak yılı baz alan hedefler, politikacıların<br />

duruma karşı siyasi güçlerini kaybetme<br />

pahasına marjinal iyileştirmeler yaratacak eylemlerini<br />

ertelemelerine olanak tanıyan çok kısa vadeli bir<br />

zihniyetle uzun vadeli tasarlanmış bir yaklaşımdır.<br />

Sundukları ikinci çözüm, gelişmekte olan ülkeleri<br />

yeşil geçişe daha fazla yatırım yapmaları için finanse<br />

etmek. Neredeyse her gün bir gelişmiş ülke, küresel<br />

enerji geçişine yardımcı olmak için milyarlarca dolar<br />

harcamaya hazır olduğunu duyuruyor. Burada iki sorun<br />

görüyorum: Birincisi, bu ülkeler gelişmekte olan<br />

ülkelere enerji geçişi için harcama konusunda güvenmiyor,<br />

dolayısıyla para birlikte pek çok sınırlayıcı<br />

düzenleme ile geliyor. İkincisi ise gelişmekte olan<br />

ülkelerin hükümetleri, bu parayı verimli kullanmak<br />

için teşvike ve bilgi birikimine sahip değil.<br />

Elon Musk’ın Dünya Gıda Programı (DGP) ile yaşadığı<br />

son diyalogda da benzer bir durum görüyoruz.<br />

DGP, Elon Musk’tan 42 milyon insanı açlıktan<br />

kurtarmak için 6 milyar dolar bağışlamasını istediğinde<br />

Musk, dünyadaki açlığı sona erdirmek için<br />

gösterebilecekleri uygun bir planları olup olmadığını<br />

sordu. Bu yazıyı yazarken, kendisine sunulan uygun<br />

bir plan görmedim. Pek çok kişi Musk’ı açgözlülüğü<br />

nedeniyle eleştirdi, ancak DGP şimdiye kadar iyi bir<br />

iş çıkarmış olsaydı, paradan yoksun kalırlar mıydı?<br />

Öyle olacağını düşünmüyorum.<br />

Yaptıklarını iddia ettikleri işte başarılı olan kuruluşlar,<br />

hedeflerine ulaşmak için zaten yeteri kadar<br />

bağış alıyor. Öte yandan başarısız olan diğer kuruluşlar<br />

ise kendi başlarına faaliyet gösterebilmek için<br />

bile her zaman daha fazlasını istiyor. Örneğin Elon<br />

Musk, elektrikli araba yapma fikrini ilk ortaya koyduğunda<br />

çok fazla destekçisi yoktu. Yine de elde ettiği<br />

başarılı sonuçlar, şirkete olan güveni artırdı ve Tesla<br />

sonunda tüm otomobil şirketlerinin toplamından<br />

daha değerli hale geldi.<br />

Para sorunlarla değil, çözümlerle iyi<br />

çalışabiliyor<br />

Bu başarı, bazı hükümetlerin sağladığı yeşil teşvik<br />

paketleri sayesinde olmadı. Nükleer enerjiyi düşünün.<br />

Japonya’daki Fukushima olayından sonra,<br />

hükümetlerin çoğu, onları finanse etmenin siyasi<br />

desteği kaybetmek anlamına geldiğini düşündüğünden<br />

nükleere sırtını döndü. Ancak iş adamları<br />

tarafından geliştirilen daha güvenli ve temiz nükleer<br />

santraller kurma fikri ve Bill Gates’in yatırımları ile<br />

daha az risk ve daha az kirliliğe sahip daha küçük<br />

nükleer reaktörler üzerindeki teknoloji umut verici<br />

bir şekilde gelişti. Hükümetler ve piyasa bu gelişmeleri<br />

daha fazla görmezden gelemedi ve nükleer<br />

enerjiye yapılan yatırımlar yeniden artmaya başladı.<br />

Kısaca özetlemem gerekirse benim bu örneklerden<br />

gördüğüm şey, paranın problemlerle iyi çalışmadığı.<br />

Para çözümlerle iyi çalışabiliyor. İnsanlık olarak sorunlarımıza<br />

para harcayarak çözüm bulmakta iyi<br />

değiliz. Ancak işe yarayabilen bir fikir geliştirebiliyorsak,<br />

o fikirler finansal kısıtlamaların üstesinden<br />

kendileri gelebiliyor.<br />

İklim konusunda, aynı anda hem verimli hem de<br />

uygun maliyetli bir teknoloji eksikliği yaşıyoruz. Bu<br />

nedenle, bu alanın iyileştirilmesine odaklanılmalı.<br />

Siyasetin doğasını değiştiremeyiz ama politikacılardan<br />

beklentilerimizi güncelleyebiliriz. Hükümetler,<br />

doğayı daha fazla tahribattan korumaktan, gelecek<br />

nesiller için farkındalık yaratmak için temel eğitim<br />

vermekten ve şirketlerin ihtiyaçlarına göre yönetmeliklerini<br />

düzenli olarak güncellemekten sorumlu<br />

olabilir. Çözümler ise yalnızca daha iyi teknolojiler<br />

inşa etmekle ilgilenen insanlarla gelecek ve insanlık<br />

bu sorunun üstesinden gelecek.<br />

56 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Başak Bozoğlu<br />

Bilkent <strong>Enerji</strong> Politikaları Araştırma<br />

Merkezi tarafından hazırlanmıştır.<br />

İklim konferansında<br />

ünlülerin rolü<br />

Glasgow’da yapılan 26. İklim Değişikliği Konferansı’na (COP26) 120 ülkeden temsilci<br />

katıldı ve ülkelerin iklim değişikliği ile nasıl mücadele edeceklerine cevap bulmaya<br />

çalışıyorlar. En çok dikkat çeken noktalardan biri, ünlülerin ve ünlü iş insanlarının<br />

medyada politikacılardan daha fazla ilgi görmesi oldu…<br />

Daha çok ‘Our Planet’ ve ‘David Attenborough a<br />

Life on Our Planet’ adlı belgesel serileri ile tanınan<br />

ve eski BCC şefi olan David Attenborough, iklim değişikliği<br />

konusunda farkındalık yaratmak için COP26’ya<br />

katılanlardan biriydi. 95 yaşındaki Attenborough, hayatı<br />

boyunca yaptığı belgesellerle küresel ısınma,<br />

ekosistemlerin bozulması, biyoçeşitliliğin azalması<br />

gibi birçok konuda insanları yeni içerikler üreterek<br />

bilgilendirdi. COP26’da Attenborough, yedi dakikalık<br />

bir konuşma yaptı ve “İnsanlar dünyada var olmuş<br />

en büyük problem çözücülerdi” dedi. Ayrıca liderleri<br />

gelecek nesiller için çözüm bulmaya, medyayı fon<br />

sağlamak için etkili bir şekilde kullanmaya, hükümetler<br />

tarafından iklim değişikliğini ele almak için<br />

kullanılabilecek projeler oluşturmaya davet etti.<br />

Leonardo DiCaprio, BM İklim Değişikliği Temsilcisi<br />

olarak COP26’daki Kew Carbon Garden sergisine<br />

katıldı. Dünyaca ünlü bir Hollywood yıldızı<br />

olan DiCaprio, hayranlarının dikkatini konferansa<br />

çekmek için medya gücünü aktif şekilde kullanan<br />

isimlerden bir diğeri oldu. Oyuncu, “İklim krizi burada.<br />

#COP26, insanları ve gezegeni korumak için<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 57


ir dönüm noktası olmalı. Liderler, dünya sizi izliyor<br />

ve bu ana yükselmeye çağırıyor. Kaybedecek<br />

zaman yok. #Şimdi Harekete Geç” tweetlerini attı.<br />

Akademi ödüllü bir oyuncu olan DiCaprio, 2016 Oscar<br />

ödül töreninde, türlerin karşı karşıya olduğu en<br />

acil tehdit olarak iklim değişikliğini savunmak için<br />

bir konuşma yapmıştı. Bu nedenle, Leonardo DiCaprio<br />

Vakfı 1998’den beri canlı türlerinin çeşitliliğini,<br />

okyanusu ve orman yaşamını korumak için medya<br />

aracılığıyla kamu kampanyaları üzerinde çalışıyor.<br />

Vakfın temel amacı, ekosistem dengesini yeniden<br />

sağlamak, vahşi yaşamı ve iklimi korumak için dünyanın<br />

her yerindeki projeleri desteklemek. Bugüne<br />

kadar 200’ün üzerinde projeye fon sağlayan ve<br />

132 kuruluşa destek veren vakıf, bugün 50 ülkede<br />

faaliyetlerini sürdürüyor.<br />

Ünlü modacı hayvansal ürünleri<br />

koleksiyondan çıkardı<br />

Dünyaca ünlü bir moda tasarımcısı olan Stella<br />

McCartney de COP26’ya katıldı. Yılda 250 milyon<br />

doları aşan marka değerine sahip McCartney’nin<br />

şirketi, moda sektöründe sürdürülebilirliği hayata<br />

geçiren ilk moda devlerinden biri. Geçtiğimiz yıllarda<br />

markanın en önemli hamlesi deri, kürk gibi<br />

hayvansal kaynaklı tüm ürünleri koleksiyonlarından<br />

çıkarmak oldu. Moda endüstrisinin çevre ve iklim<br />

değişikliği üzerindeki etkisinin farkında olan ve endüstrinin<br />

değişimi için harekete geçmeye çalışan<br />

McCartney, Prens Charles Sürdürülebilir Pazarlar<br />

Girişimi kapsamında COP26’da “Modanın Geleceği:<br />

Stella McCartney” sergisini gerçekleştirdi.<br />

McCartney, “Sektörüme daha temiz ve daha sürdürülebilir<br />

bir şekilde çalışarak bir iş modeline sahip<br />

olabileceğinizi göstermek istiyorum. Hayvanları<br />

öldürmek ve yağmur ormanlarını kesmek zorunda<br />

değilsiniz yine de iyi tasarlanmış, kalıcı, güzel bir<br />

çantaya sahip olabilirsiniz. Hâlâ para kazanabileceğinizi<br />

göstermek için buradayım” dedi. McCartney,<br />

tek bir kişinin eylemleri ve sesiyle devasa endüstri<br />

üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu gösteren başarılı<br />

bir örnek.<br />

58 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


20 binden fazla öğrenci okul grevine katıldı<br />

Konferanslar sırasında dünyaca ünlü ve üretken<br />

kişiler çeşitli etkinliklerde yer aldı ancak bu ünlüler<br />

Greta Thunberg kadar konuşulmadı. Thunberg, iklim<br />

değişikliği ile ilgili konularda protestolara ilk kez<br />

Ağustos 2018’de başlayan genç İsveçli bir aktivist.<br />

İlk kez “İklim İçin Okul Grevi” ile medyanın dikkatini<br />

çeken Thunberg, o zamandan beri basında iklim aktivisti<br />

olarak görülüyor. 2018’de başlattığı grevinin<br />

amacı, İsveç hükümetinin Paris Anlaşması uyarınca<br />

karbon emisyonlarını azaltmasıydı. Bu nedenle<br />

Thunberg, İsveç genel seçimlerine kadar okula gitmeme<br />

kararı aldı ve 270 şehirde 20 binden fazla öğrenci<br />

başlattığı greve katıldı. Sosyal medyada artan<br />

takipçi sayısıyla tanınmasının ardından Thunberg,<br />

Avrupa’daki iklim protestolarına katılmayı sürdürdü.<br />

Ardından Thunberg, 12 Aralık 2018’de düzenlenen<br />

COP24 konferansının genel oturumunda yaptığı<br />

konuşmayla dünya çapında tanınan bir isim oldu.<br />

Greta Thunberg’in en büyük çıkışı ise Birleşmiş Milletler<br />

İklim Zirvesi’nde dünya liderlerinin önünde öfkeyle<br />

“nasıl cüret edersiniz, benim gençliğimi çaldınız”<br />

diyerek yaptı. 15 yaşında bir medya figüründen<br />

iklim aktivistine dönüşen Thunberg’in bugün sosyal<br />

medya hesabında 13,5 milyon takipçisi var. Thunberg,<br />

yıllar içinde üç kez Nobel Barış Ödülü’ne aday<br />

gösterildi.<br />

“Medyatik figürlerin” etkisi var mı?<br />

Peki, Greta gerçekten bir iklim aktivisti mi yoksa<br />

sadece bir medya figürü mü? COP26’yı büyük bir başarısızlık<br />

olarak gören Greta, agresif tavrıyla basına<br />

“dünya liderlerinin uyanması için daha ne gerekiyor?”<br />

dedi. Ek olarak Birleşmiş Milletler iklim değişikliği<br />

zirvesini “iki haftalık bir iş kutlaması” olarak<br />

nitelendirdi. Greta, “2050’ye kadar net sıfır falan filan,<br />

net sıfır falan filan, iklim nötr falan filan. Sözde<br />

liderlerimizden duyduğumuz tek şey bu. Kulağa harika<br />

gelen ancak şu ana kadar hiçbir eyleme yol açmayan<br />

sözler.” şeklinde bir açıklama yaptı.<br />

Greta, dünya liderlerinin iklimle ilgili vaatlerde<br />

bulunduklarını ve hedefler ilan etmek için güzel<br />

ama anlamsız konuşmalarıyla, konferansın aslında<br />

halkla ilişkiler etkinliği olduğunu savunuyor. Ancak<br />

“Greta Thunberg Etkisi: Greta Thunberg’i Tanımak,<br />

Amerika Birleşik Devletleri’nde İklim Aktivizmine<br />

Katılma Niyetlerini Öngörüyor” adlı akademik çalışmada,<br />

Greta Thunberg’in iklim değişikliği üzerinde<br />

toplu eylemi motive etmede bir etkisi olduğunu gösteren<br />

hiçbir kanıt olmadığını açıklıyor. Şimdiye kadar<br />

Greta herhangi bir yapıcı çözümden ve ne yapılması<br />

gerektiğinden bahsetmedi, basın karşısında sıklıkla<br />

“çözüm biziz” diyen ancak herhangi bir çözüm ya da<br />

projelere katılmayan birisi oldu. Greta sadece topluluk<br />

önünde sergilediği saldırgan davranışlardan<br />

yaptığı konuşmalardan ibaret olan bir figür haline<br />

dönüştü. İklim krizi ile ilgili ne yapılması gerektiğinin<br />

detayına girmekten kaçınarak, sorulan sorulara<br />

“Benimle ilgili bir şey değil” dedi.<br />

GRETA, KAYNAK VE ÇÖZÜM<br />

YARATMAKTA YETERSİZ KALDI<br />

Medyanın gücüyle günümüz dünyasında her insan<br />

bir medya figürü haline gelebilir. Greta başlangıçta<br />

dünya çapında ilgi görmüştü ancak bunu<br />

aktif bir harekete dönüştüremedi. İklim değişikliği<br />

gibi dünyanın çözüm bulması gereken bir konuda,<br />

dünya liderlerine agresif bir şekilde saldırmak bir<br />

çözüm değil hatta genç nesille toplumun geri kalanı<br />

arasında kutuplaşma yaratabilecek bir potansiyel.<br />

Greta, genç yaşta kazandığı popülaritesini, hele ki<br />

Birleşmiş Milletler’deki konuşma gücünü, üretilen<br />

projeleri desteklemek, kaynak yaratmak ve eğitim<br />

alanındaki gelişmeleri desteklemek için kullanabilmeliydi.<br />

COP26’daki tüm gülünç ve alaycı konuşmasının<br />

yerine, iklim değişikliği konusunda gerçek<br />

çözümün bir parçası olabilirdi. O zaman Nobel Ödülü’ne<br />

aday gösterilmeyi hak eden genç bir kadına<br />

dönüşebilirdi.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 59


Barış Sanlı<br />

Bilkent <strong>Enerji</strong> Politikaları Araştırma<br />

Merkezi tarafından hazırlanmıştır.<br />

Elektrik fiyatlarına<br />

yeniden bakmak<br />

Dünya daha temiz bir enerji sistemine doğru ilerlerken elektrifikasyon bu dönüşümün<br />

merkezinde yer alıyor. Günümüzde hidrojenin gelişimi hâlâ geride kalırken<br />

karbon yakalama teknolojileri daha yüksek fiyatlara veya zaman alacak daha fazla<br />

inovasyona ihtiyaç duyabiliyor. Bu nedenlerden dolayı karbonsuzlaşmanın en kolay<br />

yolu elektrifikasyon gibi görünüyor…<br />

Mevcut elektrik fiyatlandırma mekanizmaları, ellerinden<br />

gelenin en iyisini yapabilmek için çok eski.<br />

Kapasite piyasaları, temel yükle geri kalanı arasında<br />

bir bölünme oluşturuyor. Sürekli artan sıfır marjinal<br />

maliyet kaynakları ise fiyat sinyallerini bozuyor.<br />

Elektrik, bazıları için tek tip bir ürün veya diğerleri<br />

için farklı hizmetlerin bir kombinasyonudur. Peki bu<br />

tek kWh fiyatı piyasalar için ne anlama geliyor?<br />

Elektrik fiyatları için asıl soru şu: Hizmetimizde<br />

10 günlük elektrik depolama kapasitemiz olsaydı,<br />

piyasa tasarımı aynı olur mu? Soruyu daha da basitleştirebilirim<br />

ve bir günlük depolamanın piyasa yapısını<br />

kökten değiştirmek için yeterli olup olmayacağını<br />

sorabilirim. Yani elektrikle ilgili temel sorun, onu<br />

60 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ölçekte depolayamamak. Mevsimler arası depolama<br />

daha büyük bir sorundur. Mevcut piyasa sistemlerini<br />

kıtlık sorununu çözebilmek için tasarladık.<br />

Buna karşılık, petrol piyasasının kapasitesi veya<br />

dengeleme piyasaları yok. Olgun bir metada, piyasa<br />

depolaması tüm bu piyasa mekanizmalarını gereksiz<br />

kılar. Ancak depolama teknolojisi, ilerleme açısından<br />

hidrojen ve yenilenebilir elektrik arasındadır.<br />

Danışmanlık şirketlerinin çoğu petrol fiyatı veya<br />

gaz, fiyat modelleri çalıştıramaz. Bunlar, ya modelcilerin<br />

nasıl çalıştıklarını güçlükle kavrayabildikleri<br />

matematiksel karmaşıklıkları ya da trendi takip eden<br />

basit tahminleri tanıyan ve tekrarlayan matematiksel<br />

karmaşıklıklardır. Elektrik fiyatları düzenleyici<br />

mekanizmaların yarattığı kurgu ile belirlenmektedir.<br />

Tüketiciler ve üreticiler birbirleriyle serbestçe ticaret<br />

yapsalar, gerçek elektrik fiyatlarının ne olacağını<br />

gerçekten bilmiyoruz.<br />

Doğal gaz faturası daha pahalı olmalı<br />

Bunun yanında tüketici fiyat sorunu da vardır.<br />

Elektrik altyapısı, doğal gaz veya kömür altyapısından<br />

daha ayrıntılı ve karmaşıktır. Bu nedenle ister<br />

akıllı ister dijital olsun, altyapı maliyetleri faturalarda<br />

açıkça görülmektedir. Ancak elektrik maliyetlerine<br />

ilişkin başka vergiler de var. Elektrifikasyon<br />

ileriye giden yol ise, elektrik faturaları daha basit olmalı<br />

ve doğal gaz faturası daha pahalı olmalıdır. Bu,<br />

dünyadaki bazı düşünürlerin ve politika yapıcıların<br />

tartıştığı şeydir.<br />

Doğal gaza kıyasla daha düşük elektrik maliyetlerinin<br />

sonuçları, ısıtma talebini elektriğe kaydıracaktır.<br />

Bu noktada elektrikli araçlar büyük bir sorun<br />

değil, ancak elektrikle ısıtma kesinlikle sağlam<br />

elektrik gücü gerektiriyor. Tartışmalar bizi elektrifikasyona<br />

götürüyorsa, başka bir nükleer kaza olmadıkça<br />

pratikte mini bir nükleer çağın geleceğini<br />

söyleyebiliriz.<br />

Toptancıdan tüketiciye kadar elektrik piyasalarının<br />

tüm fiyatlandırma yapısı değişmek üzere. Ancak<br />

elektrik gibi temel bir meta için statükoyu bozmak<br />

çok korkutucu. Elektrik kalitesi için tüketici beklentileri<br />

çok yüksek. Ekonomimiz güvenli elektrik<br />

etrafında toplanmıştır. Elektrifikasyon bir noktada<br />

toplam nihai tüketimin yüzde 50’sine ulaşırsa, fiyat<br />

istikrarı anahtar olacaktır. İstikrar, toptan satıştan<br />

nihai tüketici fiyatlarına kadar yeni mekanizmalar<br />

gerektiriyor. Ancak doğal gazla elektrik arasındaki<br />

fiyat farkı, ömrünün sonuna gelebilir.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 61


RAPOR<br />

Z. Işık Adler<br />

Sanayi tesisleri, verimlilikle<br />

yüzde 30 tasarruf sağlayabilir<br />

ESCON <strong>Enerji</strong>, sanayi tesislerinin enerji verimliliği alanındaki mevcut durumunu ortaya koymak ve yüksek<br />

enerji verimliliği potansiyelini harekete geçirebilmek için ‘Türk Sanayisinin <strong>Enerji</strong> Verimliliği Raporu’<br />

başlıklı bir çalışma hazırladı. Rapor kapsamında 14 sektördeki 320 işletme incelendi, 12 farklı verimlilik<br />

artırıcı projenin vaka analizleri paylaşıldı. Rapora göre, sanayi tesisleri verimlilik projeleriyle yüzde 30<br />

oranında tasarruf sağlayabilir…<br />

ESCON <strong>Enerji</strong>, sanayi tesislerinin enerji verimliliği<br />

alanındaki mevcut durumunu ortaya koymak ve<br />

yüksek enerji verimliliği potansiyelini harekete geçirebilmek<br />

için ‘Türk Sanayisinin <strong>Enerji</strong> Verimliliği<br />

Raporu’ başlıklı bir çalışma hazırladı. Sanayi tesislerinde<br />

enerji verimliliği alanındaki durumu ortaya<br />

koymak üzere hazırlanan rapor kapsamında 45<br />

şehirde, 14 sektördeki 320 işletme incelendi. Yapılan<br />

incelemede, işletmelerin toplam enerji tüketimi<br />

yıllık 6,6 milyon TEP (Ton Eşdeğer Petrol) olarak hesaplanırken<br />

sanayi tesisleri ve ticari binalarda enerji<br />

verimliliği projelerinin hayata geçmesiyle toplam<br />

1,1 milyon ton karbondioksit azaltımı sağlanabileceği<br />

tespit edildi.<br />

Raporu açıklamak için online bir basın toplantısı<br />

düzenleyen ESCON <strong>Enerji</strong> Genel Müdürü Onur Ünlü,<br />

62 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


emisyon kaynaklı çevre kirliliğinin ve enerjiyi verimsiz<br />

kullanmanın doğal yaşama geri döndürülemez zararlar<br />

verdiğini söyledi. “Eğer enerji ve kaynak verimliliği odaklı<br />

bir yaklaşımı yani ‘yeşil’ ekonomik büyüme ve kalkınma<br />

modelini benimser, enerji kullanımımızı azaltır, geriye kalan<br />

kısmı da temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarından<br />

tedarik edebilirsek hem iklim krizine sebep olan sera gazı<br />

emisyonlarını azaltır hem de daha büyük ve yıpratıcı etkilerden<br />

kaçınabiliriz” diyen Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

Bu süreçte işletmelere özellikle sanayicilere önemli görevler<br />

düşüyor. Bu raporla Türk sanayisinin enerji verimliliği<br />

alanında yüksek bir potansiyele sahip olduğunu ortaya<br />

koyduk. Bu tablo, en yeni ve yenilenebilir enerji kaynağı<br />

olarak tanımlanan enerji verimliliğinin işletmelerin odağındaki<br />

ilk konu olması gerektiğini gösteriyor.<br />

“İşletmeler bir kuruş harcamadan enerji verimli<br />

hale getirilebilir”<br />

Ünlü, enerji verimlilik projelerinin hayata geçmesinin<br />

önündeki en önemli engel olarak tespit edilen finansmana<br />

erişim konusunda ‘en yaratıcı finansman çözümü’ olarak<br />

tanımlanan <strong>Enerji</strong> Performans Sözleşmeleri’ni (EPS) detaylı<br />

bir şekilde raporda yer aldığını söyledi. EPS ile tüm<br />

maliyeti enerji hizmet şirketlerinin üstlendiğini hatırlatan<br />

Ünlü, “Bu sayede sanayiciler, bir kuruş dahi yatırım yapmadan<br />

tesislerini enerji verimli hale getirilebiliyor. İşletmelerin<br />

EPS veya diğer destek mekanizmalarından yararlanarak,<br />

yeni dünya düzeninde rekabet edebilecek karbon nötr<br />

yapıya ulaşmaları mümkün” dedi.<br />

Ortalama tasarruf potansiyeli yüzde 30<br />

İncelenen sektörlerin Türkiye’de tüketilen enerjinin<br />

yaklaşık üçte ikisinden sorumlu olan sanayi ve binalar için<br />

örneklem oluşturduğu belirtilen raporda, enerji verimliliği<br />

çalışmaları yapıldığı takdirde bu sektörlerde sağlanabilecek<br />

tasarruf potansiyelinin yüzde 30 olduğu ifade edildi.<br />

EN KISA GERİ ÖDEME SÜRESİ KAĞIT,<br />

EN UZUN TEKSTİL<br />

Raporda enerji verimliliği yatırımlarının ortalama geri<br />

ödeme sürelerine de yer verildi. Sektörlerin ortalaması 2<br />

yıl 8 ay olurken, en kısa geri ödeme süresinin 1 yıl 3 ay<br />

ile kağıt sektöründe olduğu belirlendi. Kağıdı 1 yıl 6 ay ile<br />

kimya-petrokimya ve 1 yıl 7 ay ile seramik sektörü takip<br />

etti. Geri dönüş süresinin en uzun olduğu sektör ise 5 yıl 8<br />

ay ile tekstil oldu.<br />

Tasarruf potansiyeli en yüksek alan yüzde 67,3 ile ticari<br />

binalar olurken, onu 49,9 ile orman ürünleri, yüzde 45,07<br />

ile kağıt ve yüzde 44,7 ile gıda sektörü izledi.<br />

Raporda tasarruf potansiyeli en yüksek yapılar olan<br />

ticari binaların enerji verimliliği yatırım maliyetlerinin sanayiye<br />

göre daha fazla olduğu görüldü. 1 TEP tasarruf sağlayabilmek<br />

için ticari binalarda yapılması gereken yatırım<br />

maliyeti 14 bin 418 TL olurken, çimentoda bu rakam 14 bin<br />

196 TL, camda ise 12 bin 706 TL oldu. Seramik ise 1 TEP<br />

için 1.671 TL ile en az yatırım maliyeti gerektiren sektör<br />

olarak dikkat çekti.<br />

SANAYICILERE ENERJI KULLANIMINI<br />

AZALTACAK ÖNERILER…<br />

Yalıtım eksikliklerinin giderilmesi kayıpları azaltarak<br />

ısıtma giderlerini düşürür.<br />

<strong>Enerji</strong> tüketimini azaltmak için tesisatlardaki su, hava<br />

ve buhar kaçakları önlenmelidir.<br />

Kazanlarda hava/yakıt ayarının yapılması doğal gaz tüketimini<br />

azaltır.<br />

Kondenstopların kontrolü, bakımı veya değişimi buhar<br />

talebini ve doğalgaz tüketimini düşürür.<br />

Isıtma giderlerini azaltmak için iklimlendirme sistemlerinde<br />

sıcaklık optimizasyonu yapılmalıdır.<br />

Atık ısının geri kazanılmasıyla yakıt tüketimi azaltılabilir.<br />

Proseste sıcak su ihtiyacı varsa ısı pompası kullanılmalıdır.<br />

Isı pompasının bir tarafı ısıtma bir tarafı soğutma<br />

yaptığından hem elektrik hem de doğal gazdan tasarruf<br />

sağlar.<br />

Otomasyon sistemlerinin etkin kullanımı ve operasyonel<br />

iyileştirmeler enerji tüketimini azaltır.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 63


İNOVASYON<br />

Esen Erkan<br />

Türkiye’nin ilk lityum iyon pil<br />

üretim tesisinin inşaatının<br />

yüzde 80’i tamamlandı<br />

ASPİLSAN <strong>Enerji</strong> tarafından Kayseri’de kurulacak Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisi inşaatının<br />

yüzde 80’i tamamlandı. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde 1981’de hayırsever iş insanlarının katkılarıyla<br />

kurulan ASPİLSAN <strong>Enerji</strong>, askeri birliklerin ihtiyacına göre, kullanılan cihazlara özgü pil ve bataryalar<br />

üreterek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gücüne güç katıyor.<br />

Yaptığı yatırımlarla kendisini geliştiren fabrika,<br />

bugün ürettiği pillerle dünya çapında satılan hemen<br />

hemen her türlü taşınan cihaza veya giyilebilir teknolojik<br />

ürünlere güç sağlıyor. ASPİLSAN, TSK’nın telsiz,<br />

gece görüş sistemi, karıştırıcı sistem, tanksavar<br />

sistem ve mayın tarama, bomba imhalarında kullanılan<br />

robotik sistem bataryaları, füze ve güdüm kitlerinde<br />

kullanılan pil ve bataryaları ile anti-torpido<br />

bataryaları da tasarlıyor.<br />

AA tarafından ASPİLSAN’dan alınan bilgiye göre,<br />

geçen yıl ekim ayında Mimarsinan Organize Sanayi<br />

Bölgesi’nde temeli atılan ve yakın zamanda seri üretime<br />

geçecek 25 bin metrekare kapalı alana sahip<br />

Türkiye’nin ilk lityum iyon pil üretim tesisinde inşaatın<br />

yüzde 80’i tamamlandı. Aynı zamanda Avrupa’nın<br />

lityum iyon pil seri üretimi yapacak tesiste hem savunma<br />

sanayisi hem özel sektörün ihtiyacı karşılanacak<br />

hem de ilerleyen dönemlerde farklı tip, boyut<br />

ve teknolojilerdeki pil hücrelerinin geliştirilmesi çalışmalarına<br />

devam edilecek.<br />

Yerli üretim için çalışmalar yürüten ASPİLSAN,<br />

şu an sadece hücre temini konusunda yurt dışına<br />

bağımlıyken yeni yatırımla bölgede tek hücre üreten<br />

şirket haline gelecek. Bu konuda da dışa bağımlılığı<br />

64 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


sona erdirecek fabrika, ham madde olarak kullanılacak<br />

nikel, kobalt ve mangan gibi madenlerin de ülkeden<br />

tedariki gerçekleştiğinde tamamen yerli üretimi<br />

sağlayacak. Üretim tesisindeki toplam personel<br />

sayısı 2022 yılında 300, 2023 yılında ise 400 olarak<br />

öngörülüyor.<br />

“Türkiye’nin Otomobili”ne de katkı<br />

sağlayacak”<br />

Üretim hattından çıkacak ilk pil silindirik tipte<br />

olacak, 2,8 amper saat kapasiteye ve 3,6 volt gerilime<br />

sahip bulunacak. Elektrot hazırlama, pil montaj<br />

ve formasyon hatları olmak üzere üç kısımdan oluşacak<br />

tesis, dakikada 60 pil üretim kapasitesine sahip<br />

olacak. Düşük sıcaklıklarda çalışabilecek piller,<br />

yüksek C-rate (deşarj oranı) değerine sahip olduğu<br />

için çok çeşitli batarya sistemlerinde kullanılabilecek.<br />

Fabrikada aynı makine sistemlerinde yine silindirik<br />

hücre olan ancak daha yüksek kapasitedeki<br />

hücreler de üretilebilecek.<br />

Yaklaşık maliyeti 900 milyon ile 1 milyar 200 bin<br />

lira arasında planlanan fabrikada makine sistemlerinin<br />

kurulumunun Ocak 2022’de tamamlanması,<br />

Nisan 2022’de de seri üretime geçilmesi hedefleniyor.<br />

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG)<br />

üreteceği otomobile de katkı sunmaya hazırlanan<br />

ASPİLSAN, yatırımın ikinci fazı tamamladığında<br />

TOGG için yerli hücreyle yerli batarya üretebilir hale<br />

gelecek.<br />

Huawei, dünyanın en büyük enerji<br />

depolama sistemini kuracak<br />

Huawei, dijital teknolojiyle desteklenen düşük<br />

karbonlu ve daha akıllı bir toplum geliştirmeyi<br />

hedefleyen Global Digital Power <strong>2021</strong> etkinliğini<br />

Dubai’de gerçekleştirdi. 67 ülkeden katılımcıların<br />

oluşturduğu etkinlikte, Huawei Digital Energy Technology<br />

ve Shandong Electric Power Construction<br />

(SEPCO3), Suudi Kızıldeniz Yeni Şehir enerji depolama<br />

projesine katıldı. Huawei Digital Power, Suudi<br />

Arabistan’da güneş enerjisi santrali ile entegre şekilde<br />

1300 MWh kapasiteli enerji depolama sistemi<br />

kuracak.<br />

Kızıldeniz Yeni Şehir <strong>Enerji</strong> Depolama Projesi,<br />

Suudi Arabistan’ın 2030 planlarının önemli bir parçası<br />

olarak görülüyor. Bu plan ülkenin petrole olan<br />

bağımlılığını azaltarak ekonomiyi çeşitlendirecek<br />

sağlık, eğitim, altyapı turizm gibi kamu hizmetlerini<br />

geliştirecek.<br />

Projenin ana geliştiricisi ACWA Power ve<br />

SEPCO3, Suudi Arabistan’ın tüm enerji ihtiyacını<br />

yalnızca yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanmasını<br />

amaçlıyor. Yeni proje ile beraber enerji<br />

depolama kapasitesi 1300MWh’ye ulaştırılacak ve<br />

dünyanın en büyük enerji depolama projesi olacak.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 65


Hidrojen motorlu enerji santralleri,<br />

enerji geçişini destekleyecek<br />

Rolls-Royce, enerji üretimi ve kojenerasyona yönelik<br />

mtu gaz motoru portföyünün yakıt olarak hidrojenle<br />

çalışacağını duyurdu. Böylece iklim açısından çevreye<br />

zararlı etkisi olmayan enerji arzı sağlayacak şekilde<br />

daha da geliştirilen portföy, yüzde 10 hidrojen gaz karışımıyla<br />

çalıştırılabilecek. Bugün hâlihazırda, mtu 500<br />

serisi ve 4000 serisi gaz motorlarıyla çalışan jeneratörlerin,<br />

2022 yılından itibaren yüzde 25 hidrojen katkı<br />

oranıyla çalıştırılması da mümkün olacak.<br />

Rolls-Royce Power Systems Sürdürülebilir <strong>Enerji</strong><br />

Çözümleri Başkanı Perry Kuiper konuyla ilgili olarak<br />

yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Müşterilerimizde<br />

bulunan mevcut sistemler üzerinde yapılacak yoğun<br />

testlerden sonra Rolls-Royce, 2023’ten itibaren yüzde<br />

100’e yakın hidrojenle kullanılmak üzere yeni mtu 500<br />

serisi ve 4000 serisi gaz motorlarını kullanıma sunacak.<br />

Sahada kurulu gaz motorlarının yüzde 100 hidrojenle<br />

çalışmasına olanak verecek bu sistem tasarımdan<br />

siparişe dönüştürme kitlerinin de satışına olanak<br />

sağlayacak.”<br />

Konuyla ilgili açıklama yapan Rolls-Royce Power<br />

Systems <strong>Enerji</strong> Üretimi Başkan Yardımcısı Andreas<br />

Görtz ise “<strong>Enerji</strong> üretiminin karbondan arındırılması<br />

için rüzgâr ve güneşten elde edilen doğa koşullarına<br />

göre dalgalanma gösteren üretimi desteklemek üzere<br />

güvenilir, esnek ve iklim açısından zararı olmayan<br />

enerji santralleri gerekiyor. Doğal gazın başlangıçta<br />

hidrojen ekosisteminin gelişiminde birincil yakıt olacağını<br />

düşünürken, hidrojenin teknik ve ekonomik açıdan<br />

mümkün olabileceği kanaatindeyiz. Bu nedenle,<br />

gaz motorlarımızı yeşil hidrojenle kullanım için yüzde<br />

10-25 katkı olacak şekilde geliştirmeye devam ediyoruz”<br />

dedi.<br />

Hedef, karbon emisyonunu yüzde 35 azaltmak<br />

Buna ek olarak yüzde 100 yeşil hidrojenle çalışan<br />

yakıt hücreleri, yenilenebilir enerjilerle birlikte gelecekteki<br />

enerji tedarikinde de önemli bir rol oynayacak.<br />

Rolls-Royce’un Power Systems bölümü, Friedrichshafen<br />

genel merkezinde, geleceğin karbonsuz enerji<br />

sistemlerini test etmek ve müşterilere sunmak için<br />

kullanılacak 250 kilowattlık örnek bir yakıt hücresi<br />

kurdu. Tedarik, dönüştürme, test ve gelecekteki üretim<br />

için altyapılar da dâhil olmak üzere tüm hidrojen ekosistemi<br />

yine şirketin kendi tesislerinde planlanıyor ve<br />

böylece gerekli uzmanlık alanları oluşturuluyor.<br />

Rolls-Royce’un Güç Sistemleri bölümü, “Net Zero at<br />

Power Systems” iklim koruma programıyla yeni teknolojiler<br />

kullanarak 2030 yılına kadar 2019’a kıyasla<br />

sera gazı emisyonlarını yüzde 35 oranında azaltma<br />

hedefi belirledi. Bu hedef, Rolls-Royce’un en geç 2050<br />

yılına kadar net sıfıra ulaşma hedefinde önemli bir rol<br />

oynuyor.<br />

66 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Hidrojenle çalışan bir otobüs<br />

5 yılda 13 bin ağacı kurtarıyor<br />

Yaşar Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen<br />

BEST For Hydrogen, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından,<br />

<strong>Enerji</strong> Sanayicileri ve İş Adamları Derneği<br />

(ENSİA) ortaklığıyla uygulanan BEST For Energy<br />

projesi kapsamında gerçekleştirildi. Bu kapsamda,<br />

geniş kitlelerin fikirlerine ulaşabilmek ve farklı bilgilerin<br />

birleşerek yenilikçi fikirlere dönüşmesini<br />

sağlayabilmek için 2 gün boyunca, 90 katılımcıyla<br />

bir fikir maratonu (ideathon) gerçekleşti. 16 gruba<br />

ayrılan katılımcılar, mentorlar eşliğinde “Hidrojenin<br />

Taşınması ve Depolanması, Temiz Kaynaklardan<br />

Hidrojen Üretimi, Üretim Maliyetlerinin Azaltılması,<br />

Üretim Teknolojilerinin Geliştirilmesi, Kullanım Güvenliğinin<br />

Artırılması, Yeni Kullanım Alanlarının Geliştirilmesi,<br />

Karbon Ayak İzi Yüksek Endüstriler ile<br />

Entegrasyonu” konu başlıkları altında yenilikçi proje<br />

fikirleri üretti.<br />

KADINLARDAN<br />

OLUŞAN TAKIM<br />

BIRINCI OLDU<br />

Katılımcılar, etkinliğin ikinci gününde hazırladıkları<br />

projeleri jüri üyelerine sundu. Jüri üyeleri, yarışmanın<br />

birinci, ikinci ve üçüncüsünü seçti. Sonuçların<br />

açıklandığı ödül töreninde; tüm üyeleri kadınlardan oluşan<br />

Hydros Takımı birinci, Cyclizm Takımı ikinci, Ulujen<br />

Takımı ise üçüncü olurken, yarışmanın en küçük katılımcıları<br />

Bahçeşehir Koleji ortaokul öğrencileri ve öğretmenlerinden<br />

oluşan Energizer Takımı ise Jüri Özel<br />

Ödülü’nü almaya hak kazandı. Birinci takıma<br />

10 bin TL, ikinci takıma 5 bin TL, üçüncü<br />

takıma ise 2 bin 500 TL’lik çekler<br />

takdim edildi.<br />

SHURA <strong>Enerji</strong> Dönüşüm Merkezi Direktör Vekili<br />

Hasan Aksoy ise Türkiye’nin yeşil hidrojen üretimindeki<br />

potansiyelini araştırdıklarını anlatarak, şunları<br />

söyledi: Türkiye’de yeşil hidrojen üretimi için önce<br />

strateji oluşturulması ve en önemlisi fayda analiz<br />

maliyetinin yapılması gerekiyor. Yerli kaynak olarak<br />

yeşil hidrojenin kullanımı kritik öneme sahip olacaktır.<br />

Bu sayede karbonsuz bir enerji sistemi için adımlar<br />

atılmış olacak. Sanayideki, ulaştırmadaki, evlerdeki<br />

karbonsuzlaşmanın temel yolu hidrojenden<br />

geçecek. Türkiye olarak bir stratejimiz yok fakat bununla<br />

ilgili çalışmalar var. Yeşil hidrojen üretiminde<br />

yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyeti düşüş yaşadığı<br />

için bu konu dünyada oldukça fazla yer alıyor.”<br />

Yeşil hidrojen kullanımının karbondioksit salınımının<br />

azaltılması konusundan mihenk taşlarından<br />

biri olduğunu belirten Siemens Gamesa Proje Yöneticisi<br />

Mikkel, yenilenebilir enerjinin depolanabilmesini<br />

sağlayan yeşil hidrojen sayesinde üretilen<br />

enerjinin değerinin çok daha fazla artırılabileceğine<br />

inandığını söyledi.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 67


MEVZUAT<br />

Depolama tesisi kurmak isteyenler acele edin!<br />

EPDK, elektrik depolama tesisleri kurmak için başvuruları 21 <strong>Ekim</strong> tarihi itibarıyla almaya başladı. EPDK<br />

Başkanı Mustafa Yılmaz, “Yönetmelikle piyasa katılımcıları üretim santrallerine, tüketim tesislerine veya<br />

bu tesislerden bağımsız olarak elektrik depolama tesisleri kurabilecek. Böylece piyasaya yeni oyuncu<br />

tiplerinin ve davranışlarının girdiğini göreceğiz, elektrik piyasası daha da derinleşecek” dedi…<br />

<strong>Enerji</strong> Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı<br />

Mustafa Yılmaz, elektrik üretim santralleri,<br />

tüketim tesisleri veya bunlardan bağımsız olarak<br />

kurulacak elektrik depolama tesisleri için ilk başvuruların<br />

21 <strong>Ekim</strong> itibarıyla alınmaya başlanacağını<br />

bildirdi. Yılmaz yaptığı açıklamada, Elektrik Piyasasında<br />

Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği’nin 9<br />

Mayıs’ta yürürlüğe girdikten sonra mevzuat gereği<br />

Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin 21 Eylül’de teknik kriterleri<br />

ilan ettiğini söyledi.<br />

Kurulun lisans başvurularına ilişkin onayladığı<br />

alt düzenleyici mevzuatların da Resmi Gazete’de<br />

yayımlandığını anımsatan Yılmaz, “Böylece elektrik<br />

depolamaya ilişkin mevzuat alt yapısı tamamlandı.<br />

Yayımlanan kriterler kapsamında EPDK, 21 <strong>Ekim</strong><br />

itibarıyla depolama tesisleri için başvuru almaya<br />

başlayacak. Depolama yönetmeliğinin etkin işleyebilmesi<br />

için Elektrik Piyasasında Lisans Yönetmeliği<br />

ile diğer mevzuatlarda depolamaya ilişkin hükümler<br />

ekledik. Bu kapsamda lisans sahibi şirketler veya<br />

lisans almak isteyen şirketler depolama sistemlerini<br />

projelerine eklerken bir sıkıntı yaşamayacaklar”<br />

dedi.<br />

Yılmaz, yönetmelikle piyasa katılımcılarının üretim<br />

santrallerine, tüketim tesislerine veya bu tesislerden<br />

bağımsız olarak elektrik depolama tesisleri<br />

68 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


kurabileceğini dile getirerek, böylece piyasaya<br />

yeni oyuncu tiplerinin ve davranışlarının gireceğini,<br />

elektrik piyasasının daha da derinleşeceğini<br />

ifade etti.<br />

Üniversiteler de depolama tesisi<br />

kurabilecek<br />

Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri<br />

Yönetmeliği’ne göre, lisanslı üretim santralleri<br />

bünyesinde kurulacak elektrik depolama üniteleri<br />

mevcut üretim lisanslarına derç edilecek.<br />

Tüketim tesisleri bünyesinde kurulacak elektrik<br />

depolama tesisleri için ise herhangi bir lisans<br />

istenmeyecek. Müstakil elektrik depolama tesisleri<br />

için alt limit 2 MW olmak kaydıyla tedarik<br />

lisansı alma şartı aranacak. Bu tesisler, organize<br />

toptan satış piyasalarına, gerekli şartları sağlayanlar<br />

dengeleme güç piyasasına ve yan hizmet<br />

piyasalarına katılabilecek.<br />

Lisanssız üretim kapsamında ise ilgili mevzuata<br />

göre öz tüketime yönelik ve şebekeye enerji<br />

vermeyen tesisler bünyesinde aynı ölçüm noktasında<br />

elektrik depolama tesisi kurulabilecek.<br />

Ayrıca üniversiteler, teknoloji geliştirme bölgeleri<br />

ve endüstri bölgeleri tarafından Ar-Ge faaliyetinde<br />

kullanılmak amacıyla azami 1 MW kurulu<br />

gücünde elektrik depolama tesisi kurulabilecek.<br />

ÜRETİCİYE ARBİTRAJ<br />

FIRSATI VERECEK<br />

Elektrik depolama tesislerinin piyasada faaliyet gösteren<br />

şirketlere saatlik spot elektrik fiyatlarının değişiminden<br />

ötürü arbitraj imkanı sağlayacağını söyleyen<br />

Yılmaz, elektrik depolama tesisleri sayesinde piyasa<br />

fiyatlarının düşük olduğu dönemlerde depolanan<br />

enerjinin piyasa fiyatlarının yüksek olduğu dönemlerde<br />

ticaretinin yapılabileceğini bildirdi. Yılmaz, arbitrajın,<br />

şebekeyi zorlayan gündüz ile gece arası elektrik<br />

tüketim dengesizliğini de uzun vadede azaltmasını<br />

beklediklerini belirtti.<br />

Elektrik depolama tesislerinin ticari olarak yan hizmetlere<br />

katılımının mümkün olacağını söyleyen Yılmaz,<br />

böylece şebekenin güvenli ve kaliteli bir biçimde<br />

işletilmesini sağlayacak imkanlar elde edileceğini<br />

dile getirdi. Yılmaz, yenilenebilir enerjiden elektrik<br />

üretiminin giderek arttığı Türkiye’de bu kaynaklardan<br />

üretimin kontrollü bir şekilde şebekeye verilmesinde<br />

depolama tesislerinin önemli rol oynayacağını ifade<br />

etti. Yılmaz, “Böylece, güvenilir bir sistem işletmesi<br />

sağlanacak. Bu durum hali hazırda Türkiye’nin elektrik<br />

kurulu gücünün yarısından fazlasını oluşturan<br />

temiz enerji kaynaklarının kapasitesinin daha da artırılmasını<br />

kolaylaştıracak. Böylece şebeke esnekliğinin<br />

sağlanmasında gelişmiş ülke uygulamalarıyla ülkemiz<br />

enerji sektörü de tanışmış olacak ve uygulama<br />

alanı bulacak. Yani el birliğiyle, yenilenebilir enerjide<br />

Türkiye’mizin gücüne güç, enerjisine enerji katacağız”<br />

diye konuştu.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 69


FİNANSMAN<br />

Z. Işık Adler<br />

Ofgem, net sıfır hedefi için 450 milyon<br />

sterlinlik fon kurdu<br />

İngiltere enerji düzenleyicisi Ofgem, önümüzdeki<br />

beş yıl içinde yenilikçi enerji teknolojilerinin araştırılmasını,<br />

geliştirilmesini ve kullanımını desteklemek<br />

için 450 milyon sterlin (619 milyon dolar) tutarında<br />

bir girişim olan Stratejik İnovasyon Fonu’nu<br />

başlattı. Düzenleyicinin uygun maliyetli enerji geçişi<br />

sağlamak için tasarlanan RII02 girişiminin bir parçası<br />

olan fon, UK Innovate ile ortaklaşa yönetilecek.<br />

<strong>Enerji</strong> iletimi ve sistem operatörleri tarafından yönetilen<br />

işletmeler, akademisyenler ve diğer ağlarla ortaklaşa<br />

yürütülen projelere finansman sağlanacak.<br />

İngiltere’nin 2050 net sıfır hedefine ulaşmasına<br />

yardımcı olmayı amaçlayan fondan yararlanmak<br />

için, destek almak üzere seçilecek projelerin enerji<br />

dönüşümü noktasında çok önemli olan dört ana<br />

stratejik zorluğu ele alması gerekecek:<br />

Tüm sistem entegrasyonu,<br />

Veri ve dijitalleşme,<br />

Isıtma,<br />

Ulaşım.<br />

Ofgem CEO’su Jonathan Brearley konuyla alakalı<br />

şunları söyledi: “Sera gazı emisyonlarını azaltmak ve<br />

net sıfıra ulaşmak için her zamankinden daha fazla<br />

ihtiyacımız olan şey inovasyon. Stratejik İnovasyon<br />

Fonu, en son fikirlerin ve yeni teknolojilerin gerçeğe<br />

dönüşmesi, seyahat etmenin daha çevreci yollarını<br />

bulmamıza ve İngiltere’yi düşük maliyetle ısıtmamıza<br />

ve güçlendirmemize yardımcı olması anlamına<br />

70 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


geliyor. İngiltere’nin enerji altyapısı, sera gazı emisyonlarının<br />

azaltılmasında çok önemli bir rol oynayacak<br />

ve bu fon, enerji sistemimizin bunu sağlamaya<br />

hazır olmasını sağlamaya yardımcı olacaktır.”<br />

Ek olarak, finansman şunlara yardımcı olacak:<br />

İngiltere’nin enerjinin ‘Silikon Vadisi’ne dönüştürülmesi,<br />

İngiltere’de yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması,<br />

İngiltere’nin ulaşım ve enerji şebekelerinin gelecekteki<br />

iş modelleri ve ticari büyüme için hazırlanması.<br />

Hem enerji geçişinde hem de günlük işlemlerde<br />

tüketicilere adil davranılmasının sağlanması. Zira<br />

projeyi finanse etmek için kullanılan sermaye, tüketici<br />

faturalarından sağlanacak.<br />

Keşif, Alfa ve Beta projeleri finanse edilecek<br />

Ofgem, doğru alanlara odaklanmayı sağlamak ve<br />

riski en aza indirmek için keşif, alfa ve beta olmak<br />

üzere üç ‘çevik’ aşamada projeleri finanse edecek.<br />

Yapılan açıklamaya göre bu, projelerin hızla gelişmesine,<br />

değişime tepki vermesine ve gaz ve elektrik<br />

şebekelerini dönüştürme potansiyelini en üst<br />

düzeye çıkarırken, büyük ölçekli başarılı işletmeler<br />

oluşmasına ve İngiltere’nin ekonomik büyümesine<br />

katkıda bulunmasına yardımcı olacak.<br />

Fon ile ilgili görüşlerini açıklayan Innovate UK CE-<br />

O’su Indro Mukerjee, “Birleşik Krallık’ın dünya lideri<br />

yenilikçi işletmeleri ve araştırmacılarının fikirleri,<br />

ticari büyüme sağlarken gaz ve elektrik şebekelerini<br />

net sıfır için yeniden şekillendirme potansiyeline<br />

sahip. Stratejik İnovasyon Fonu’nun önümüzdeki<br />

yıllarda maksimum etki yaratmasını sağlamak için<br />

Ofgem ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz”<br />

dedi.<br />

İngiltere Net Zero İş Şampiyonu Andrew Griffith’in<br />

görüşleri ise şöyle: İngiltere işletmeleri, ülkemizin<br />

dünyanın önde gelen girişimci yeteneklerine,<br />

yenilikçilerine ve yıkıcılarına ev sahipliği yaptığını<br />

defalarca kanıtladı. Glasgow’daki COP26 İklim Değişikliği<br />

zirvesine yaklaşırken, Stratejik İnovasyon<br />

Fonu, iş dünyasının enerjimizi daha temiz hale getirecek<br />

ve iklim değişikliğiyle mücadele edecek çözümleri<br />

nasıl sağlayabileceğinin bir örneği olacak.<br />

Jonathan Brearley<br />

Ofgem CEO’su<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 71


KONUK YAZAR<br />

Mücahit Sav<br />

EÜAŞ Genel Md./ETKB Müşavir<br />

Türkiye’nin enerji<br />

serüvenine bir bakış-2<br />

Fosil kökenli enerji kaynakları arasında yer alan<br />

kömürün ülke için çok önemli bir yeri var. Türkiye,<br />

kömür kaynağı ve üretim miktarları açısından linyitte<br />

dünya ölçeğinde orta düzeyde, taşkömüründe<br />

ise alt düzeyde değerlendirilebilir. 2020 yılında toplam<br />

dünya linyit kaynağının yüzde 8,7’si, linyit ve alt<br />

bitümlü kömür kaynağının yaklaşık yüzde 3,6’sı ve<br />

antrasit dâhil toplam dünya kömür kaynağının yaklaşık<br />

yüzde 1,9’u Türkiye’de bulunmaktadır. Türkiye’nin<br />

linyit, asfaltit ve taşkömürü ile birlikte toplam<br />

20,84 milyar ton kömür kaynağı bulunmaktadır. Bu<br />

miktarın yaklaşık olarak 19,32 milyar tonu linyittir.<br />

Çok eskiden beri ısınma amaçlı olarak kullanılan<br />

kömür, günümüzde artık ileri kömür teknolojileri<br />

sayesinde gaz, petrol ve aktif karbon üretimlerinde<br />

kullanılmaktadır. Aktif karbon üretimi ile kozmetik<br />

ve sağlık alanında hatta gıda alanında da yaygın olarak<br />

kullanılmaya başlanmıştır.<br />

10. Kalkınma Planı’ndan itibaren çeşitli politika<br />

belgelerinde zikredilen ve son olarak “Yeni Ekonomi<br />

72 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Programı” ve “2019, 2020 ve <strong>2021</strong> Yılları Cumhurbaşkanlığı<br />

Yıllık Programları” çerçevesinde de tekrarlanan<br />

yerli kaynaklardan elektrik üretimi, Türkiye<br />

enerji politikasının öncelikli konularından birisidir.<br />

Son yıllarda yerli kömürden elektrik üreten santrallere<br />

verilen alım garantilerinin yanı sıra 2018 yılında<br />

başlayan kapasite mekanizması ödemeleri sayesinde<br />

kömür santrallerinin elektrik üretimine ciddi<br />

katkısı bulunmaktadır.<br />

Petrol üreticileri arasında köprü görevi<br />

Türkiye, stratejik konumu itibarıyla Balkanlar,<br />

Orta Doğu ve Kafkasya gibi çok önemli üç bölgenin<br />

orta noktasında bulunmaktadır. Bu konumuyla<br />

üretici ülkelerle tüketici ülkeler arasında bir köprü<br />

durumundadır. Petrol ve petrol türevlerinde dışarıya<br />

bağımlı olsa dahi ithal edilen ham petrolün işlenerek;<br />

motorin, fuel-oil, asfalt, likit gaz, madeni yağ,<br />

gaz yağı gibi petrol ürünlerinin üretilmesi için pek<br />

çok sayıda rafineriye sahiptir.<br />

Türkiye enerji ürünleri arzının yüzde 30’u, nihai<br />

enerji tüketiminin ise ortalama yüzde 35’i petrolden<br />

oluşmaktadır. Petrol üretiminin yaklaşık yüzde 75’lik<br />

kısmı gaz ve petrol arama ve üretim şirketi Türkiye<br />

Petrolleri A.O. (TPAO) tarafından gerçekleştirilmektedir.<br />

2020 yılında Türkiye’nin ithal ettiği petrolün<br />

yüzde 29,09’u Irak’tan alınırken, yüzde 21,18’i ise<br />

Rusya’dan alınmıştır. Bunlara ilave olarak ithal edilen<br />

petrolün yüzde 8,23’ü Kazakistan ve yüzde 7,90’ı<br />

Suudi Arabistan’dan karşılanmıştır.<br />

Petrol tüketimindeki artışı tetikleyen başlıca sektör<br />

ulaşımdır. Elektrik üretiminde petrolün payı giderek<br />

azalmaktadır. Petrolün elektrik tüketimindeki<br />

payı Türkiye’de yüzde 0,2’ye kadar gerilemiştir. Günümüzde<br />

elektrik üretiminde dünyada ve Türkiye’de<br />

petrolün yerini doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

aldığı görülmüştür.<br />

Türkiye’de kaya gazı rezervi var ancak<br />

yetersiz<br />

Konvansiyonel yöntemlerle çıkarılan doğal gaz<br />

kullanımının tüm dünyada yaygınlaşmasından sonra<br />

yerine ikame edilebilecek olan kaya gazı (şeyl gazı),<br />

şu an enerji dünyasında kendine hatırı sayılır bir yer<br />

buldu. <strong>Enerji</strong> kaynaklarında ithalatçı konumda olan<br />

ABD gibi gelişmiş ülkeler, gaz ithalat oranlarını düşürmek<br />

için yoğun bir şekilde kaya gazı üretimi yapmaktadır..<br />

Halen ABD, Kanada, Çin ve Arjantin gibi<br />

ülkelerde şeyl üretimi yapılmaktadır.<br />

ABD <strong>Enerji</strong> Enformasyon İdaresi’nin (EIA) 2013<br />

yılında yayımladığı dünya kaya gazı potansiyelini<br />

konu alan raporda; Türkiye şeyl gazı rezervine sahip,<br />

fakat rezervi çok zengin olmayan ülkeler arasındadır.<br />

Bununla birlikte kayda değer şeyl gazı ve şeyl<br />

petrolü potansiyeli olabileceği belirtilmektedir. TPAO<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 73


ile geleneksel olmayan aramalar kapsamında; Güney<br />

Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve Trakya Bölgesi’nde<br />

yoğun şekilde çalışmalar devam etmektedir. Yapılan<br />

tahminler doğrultusunda bu iki bölgede teknik olarak<br />

çıkarılabilir yaklaşık 680 milyar metreküp kaya<br />

gazı bulunduğu öngörülmektedir.<br />

Doğal gazda yüzde 99 ithalat<br />

Uluslararası <strong>Enerji</strong> Ajansı ve diğer uluslararası<br />

kurum ve kuruluşların raporlarındaki gözlemlere<br />

göre; her ne kadar yenilenebilir enerji alanındaki<br />

gelişmelerin artacağı beklense de petrol ve doğal<br />

gazın, orta ve uzun vadede uluslararası ilişkiler ve<br />

uluslararası siyasi denklemler arenasında belirleyici<br />

rolünün devam edeceği belirtilmektedir. Küresel<br />

ölçekte yapılan enerji tüketim tahminlerine göre<br />

2040 yılına kadar tüketimi artmaya devam edecek<br />

tek fosil yakıtın doğal gaz olması beklenmektedir.<br />

Doğal gaz ithalatı 2020 yılında toplam 48,12 milyar<br />

m3 olurken, toplam tüketim yaklaşık 48,26 milyar<br />

m3 seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin doğal<br />

gazda ithalata bağımlılığı bir önceki yıla göre artmış<br />

ve yüzde 99,09 olmuştur. 2020 yılı Türkiye’nin doğal<br />

gaz ithalatının ülkelere göre dağılımında; Rusya<br />

yüzde 33,6 ile liderliğini sürdürmüştür. 2018 yılında<br />

gazın 47’si Rusya’dan ithal edilmesine rağmen sonraki<br />

senelerde hissedilir oranda gaz miktarı düşüş<br />

göstermiştir. 2020 yılında Azerbaycan yüzde 24 pay<br />

ile ikinci sırada yer alırken, İran yüzde 11,06 pay ile<br />

üçüncü sırada olmuştur. Doğal gaz ithal edilen diğer<br />

ülkeler ise Cezayir, Katar, Nijerya ve ABD’dir.<br />

Yenilenebilir enerji kaynakları<br />

Türkiye’de son yıllarda elektrik üretiminde ithal<br />

kaynaklar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

kullanımına ağırlık verilmiştir. Bu bağlamda, 2018<br />

yılında toplam elektrik üretiminde yüzde 30,67 olan<br />

yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2019 yılında<br />

yüzde 42,10’a yükselmiştir. 2020 yılında tüm dünyayı<br />

saran korona salgını sırasında elektrik üretiminin<br />

düştüğü, yenilenebilir enerji payının da bazı aylarda<br />

tüm zamanların rekorunu kırarak, yüzde 65-70<br />

74 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


mertebelerine kadar çıktığı görülmüştür. Yine 2011<br />

yılında toplam kurulu gücü 19 GW olan yenilenebilir<br />

enerji kaynaklı santrallerin kapasitesi, 2020 yılına<br />

gelindiğinde 46 GW seviyelerine kadar ulaşmıştır.<br />

Ancak yenilenebilir enerjide hızlı kapasite artışları,<br />

şebeke güvenilirliğine yeterli yatırım olmaması durumlarında<br />

daha fazla kesinti riski oluşturabilmektedir.<br />

Bu nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarına<br />

paralel olarak özellikle iletim tarafındaki yatırımlara<br />

da ağırlık verilmesi gerekmektedir.<br />

Türkiye’de, yenilenebilir enerji kaynakları; elektrik,<br />

mekanik, kinetik ve ısı enerjisi alanında kullanılmaktadır.<br />

Bu enerji çeşitleri arasında daha çok<br />

elektrik enerjisi amaçlı kullanılması yaygınlaşmıştır.<br />

Bu amaçla 5346 sayılı Yenilenebilir <strong>Enerji</strong> Kaynaklarının<br />

Elektrik <strong>Enerji</strong>si Üretimi Amaçlı Kullanımına<br />

İlişkin Kanun, 18.05.2005 tarihinde yürürlüğe<br />

girmiştir. 5346 sayılı Kanun, 2007 yılından bugüne<br />

kadar birçok kez değişiklik görmüştür. Bu Kanun’un<br />

yanı sıra, Kanun’u tamamlayıcı ikincil mevzuatlar da<br />

yürürlüğe girmiştir.<br />

<strong>Enerji</strong> Bakanlığı 2019-2023 yılları arası Stratejik<br />

Plan ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi’ne göre; elektrik<br />

üretiminde kaynak kullanımına ilişkin hedefler<br />

ortaya konulmuştur. Buna göre, Cumhuriyetin 100.<br />

yıldönümü olan 2023 yılına kadar;<br />

HES’lerin kurulu gücünün 32.037 MW’a, (2020 yılsonu<br />

itibarıyla 30.984 MW’tır.)<br />

RES’lerin kurulu gücünün 11.883 MW’a, (2020 yılsonu<br />

itibarıyla 8.832 MW’tır.)<br />

JES ve BES’lerin kurulu gücünün 2.884MW’a,<br />

(2020 yılsonu itibarıyla 1.982 MW’tır.)<br />

GES’lerin kurulu gücünün 10.000 MW’a, (2020 yılsonu<br />

itibarıyla 6.667 MW’tır.)<br />

Yerli kömüre dayalı santrallerin kurulu gücünün<br />

14.664 MW’a çıkartılması hedeflenmektedir.<br />

(2020 2020 yılsonu itibarıyla 11.336 MW’tır.)<br />

Sonuç<br />

2000’li yılların başındaki AB ilerleme raporlarında;<br />

“enerjide ulusal hedeflerin belirlenmemiş<br />

olması” Türkiye için sürekli eleştiri konusu yapılmıştır.<br />

Bu nedenle o yıllardan itibaren; Elektrik <strong>Enerji</strong>si<br />

Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi,<br />

Elektrik <strong>Enerji</strong>si Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji<br />

Belgesi, Ulusal <strong>Enerji</strong> Verimliliği Eylem Planı,<br />

2010-2014, 2015-2019, 2019-2023 ETKB Stratejik<br />

Planları, 2011-2023 İklim Değişikliği Eylem Planı ve<br />

2012-2023 <strong>Enerji</strong> Verimliliği Strateji Belgesi gibi çok<br />

sayıda stratejik plan ve belge yayınlanmıştır.<br />

<strong>Enerji</strong> Bakanlığı’nca enerji arz güvenliğini sağlamaya<br />

yönelik olarak alınan hedefler ve atılacak<br />

adımlar 2019-2023 yılları arası stratejik planda<br />

açıkça belirtilmiştir: Bu kapsamda; sürdürülebilir<br />

enerji arz güvenliğini sağlamak için yerli ve yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarına dayalı elektrik kurulu gücünün<br />

toplam kurulu güce oranının yüzde 65 seviyesine<br />

yükseltilmesi sağlanacaktır. Nükleer enerji, arz<br />

kaynakları arasına dâhil edilecek ve enerji arzındaki<br />

payının artırılmasına yönelik çalışmalar sürdürülecektir.<br />

Doğal gaz ve elektrik altyapısının güçlendirilmesi<br />

sağlanacaktır. Petrol ve doğal gaz arama ve<br />

üretim faaliyetlerinin başta denizlerde olmak üzere<br />

hızlandırılarak sürdürülmesi sağlanacaktır. Elektrik<br />

sektöründe teknolojik dönüşüm uygulamaları yapılacaktır.<br />

Kaynaklar<br />

Osmanlı’da Neft ve Petrol, S. 389–391, Doç. Dr. Volkan Ş. EDİGER, ODTÜ Yayıncılık–2005<br />

<strong>Enerji</strong> Tarihine Dair Kısa bir Özet ve Bazı Açık Kaynaklar, Barış Sanlı,<br />

TKİ 2019 ve 2020 Yılları Linyit Sektörü Raporu<br />

TPAO 2019 ve 2020 Yılları Sektör Raporu<br />

EPDK 2020 Yılı Elektrik Piyasası Raporu<br />

TSKB 2019, 2020 Yılları <strong>Enerji</strong> Sektörü Görünümü Raporu<br />

KPMG 2019, 2020 Yılları <strong>Enerji</strong> Raporu, Sektörel Bakış<br />

Yüksek Planlama Kurulu (YPK) Kararı Elektrik <strong>Enerji</strong>si Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi<br />

<strong>Enerji</strong> Bakanlığı 2019-2023 Yılları Arası Stratejik Plan ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi<br />

Koronavirüs Krizi Döneminde <strong>Enerji</strong> Politikaları, SETA 2020<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 75


YÖNETİM & İK<br />

Esen Erkan<br />

Yeni bir şeyler öğrenmek<br />

için motivasyonumuzu<br />

artırmanın yolları<br />

2 yıla yakın bir süredir evlerimizden çalışmaya, derslere katılmaya, toplantıları yönetmeye ve sosyal<br />

hayatımızı dijital ortamda mümkün olduğunca sürdürmeye çalışıyoruz. Salgın sürecinin başında, evden<br />

bir şeyler yapmaya, online kurslara katılmaya, spora başlamaya, farklı bir dili tanımaya, kısacası yeni bir<br />

şeyler öğrenmeye daha istekli ve hevesliyken, zaman geçtikçe bu hevesimizi yitirmeye, motivasyonumuzu<br />

kaybetmeye başladık. Öğrenme arzusunun yerini uzun süren can sıkıntıları almaya başladı…<br />

Bu sürecin daha ne kadar devam edeceği ile ilgili<br />

kesin bir bilgi olmadığı için de mümkün olduğunca<br />

hayatlarımızı mevcut koşullara göre adapte etmeye<br />

çalıştık. Şimdi ise kendimizi yavaş yavaş güç tasarrufu<br />

moduna alıp, yeni bir şeyler denemekten, farklı<br />

deneyimler yaşamaktan alıkoymaya başladık. Oysaki<br />

hayat, bir gününü bile boşa geçiremeyeceğimiz<br />

kadar kıymetli. Canımızın hiçbir şey yapmak istemediği<br />

zamanlar yaşasak da başımızı kaldırıp yeni bir<br />

şeyler öğrenmek için içimizde var olan gücü keşfetmeli,<br />

kendi hayatımıza yatırım yapmaya devam<br />

etmek için yeniden motive olmalıyız. Uplifers.com<br />

tarafından hazırlanan çalışma sizlerle…<br />

Öğrenme: Kendimize yaptığımız en iyi<br />

yatırım<br />

Öğrenme, bitmek bilmeyen bir serüven: Yaşam<br />

boyu devam eden, kendimizi geliştirmek, hayatımızı<br />

daha anlamlı kılmak için yapmamız gereken kendimize<br />

karşı en önemli sorumluluğumuz. Hayatımız<br />

boyunca sahip olduğumuz, yaşadığımız, deneyim-<br />

76 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


lediğimiz her şey ve kim olduğumuz; öğrenmeden<br />

kaynaklanır. Öğrenmeyle büyür, öğrenmeyle gelişiriz.<br />

Yeni bir dil öğrenmek, enstrüman çalmak, farklı<br />

alanlarda kurslara katılmak, kariyerimize, eğitimimize<br />

yatırım yapmak, başarılı konuşmacıların hayat<br />

hikayelerinden ilham almak, yeni şehirler, ülkeler<br />

keşfetmek… Öğrenilmeyi bekleyen bu kadar çok şey<br />

varken, öğrenmenin sonu gelir mi? Tabii ki gelmez.<br />

Öğrenmenin sonu gelmez ama zaman zaman<br />

biz, motivasyonumuzun son demlerini yaşadığımızı<br />

hissedebiliriz. Ailevi problemler, ikili ilişkiler, sağlık<br />

sorunları, duygu değişimleri, salgın, ülkenin gündemi<br />

ve benzeri birçok etmen, motivasyonumuzun<br />

düşmesine sebep olabilir. Böyle durumlarda yaşadığımız<br />

duygunun farkında olmak ve öğrenmeye<br />

ara vermek yerine, yeni bir şeyler öğrenebilmek için<br />

motive olmaya çalışmak çok önemlidir.<br />

Yeni şeyler öğrenmek için motivasyonu<br />

artırmanın yolları<br />

Dünyanın bize sunduğu sonsuz bilgi var. Öğrenilmeyi<br />

bekleyen farklı kültürler, diller, devamlı değişen<br />

teknoloji, yeni heyecanlar… Uçsuz bucaksız<br />

bir merakla ve öğrenme aşkıyla doğuyoruz, fakat<br />

zaman geçtikçe o aşkı kaybedebiliyoruz. Bir bebeğin<br />

hallerini getirin gözünüzün önüne. Eli kolu durmadan,<br />

sürekli dokunarak, koklayarak, tadarak dünyayı<br />

tanımaya, etrafında var olan her şeyi keşfetmeye,<br />

öğrenmeye çalışan çabasını anımsayın. Doğuştan<br />

sahip olduğumuz o güç zaten içimizde, bir durun ve<br />

içinize bakın, öğrenme aşkınızı orada bulacaksınız.<br />

Her zaman motive olamazsınız: Durumu<br />

kabul edin<br />

Duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız<br />

her zaman tutarlılık göstermeyebilir. Çevremizde<br />

yaşanan birçok olumsuz olay, salgın sürecinin belirsizliği,<br />

zaman zaman daha yoğun yaşadığımız<br />

ilişkisel sorunlar veya bazen sadece sıkılmış olmak,<br />

yeteri kadar enerjik bir ruh halinde olmamamıza sebep<br />

olabilir. Bu gibi durumlarda kendimize çok yüklenmeden,<br />

bu duygunun da normal olduğunu ve geçeceğini<br />

kabul ederek her şeye biraz es verebiliriz.<br />

Neden yeni bir şeyler öğrenmeye karşı motivasyonunuzu<br />

kaybettiniz? Sizi, yeni girişimlerinizden<br />

alıkoyan şey nedir? Düşüncelerinizi, inançlarınızı<br />

gözden geçirin. Kaybetmekten mi korkuyorsunuz,<br />

başarısız olmaktan mı? Denemeden neler yapabileceğinizi<br />

bilemezseniz. Endişelerinizi bir kenara kaldırın,<br />

onlara ihtiyacınız yok.<br />

Baltanızı bilediniz mi? Zamanı yönetmeyi<br />

öğrenin<br />

Eğer öğrenmenin önündeki engel sizin için zamansa,<br />

zaman ile olan ilişkinizi gözden geçirin.<br />

Zamanı, size hizmet eden bir araç olarak kullanın.<br />

Ondan korkmayın, kaçmayın. O, sadece daha iyi plan<br />

yapabilmeniz için orada, sizi sıkıştırmak için değil.<br />

Bu düşünceyi benimseyin. Her şeyi aynı anda halledemezsiniz<br />

ki halletmek zorunda da değilsiniz.<br />

İşlerinizi önceliklendirin. Gününüzü planlarken ilk<br />

yetişmesi gerekenleri üst sıralara yerleştirin, kalan<br />

işlerinizi gün içine dağıtın. Tüm bunları sıralarken<br />

kendiniz için “ben zamanı” ayırmayı da unutmayın.<br />

En yoğun geçen gününüzde, “Başımı kaşıyacak vaktim<br />

yok” dediğinizde bile mis kokulu bir kahve, hayır<br />

diyemediğiniz bir tatlı ya da en sevdiğiniz arkadaşınızla<br />

sohbet edebilmek için alacağınız bir mola size<br />

verimlilik olarak geri dönecektir.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 77


Baltasını bileyen ormancı hikayesini<br />

duydunuz mu?<br />

İki ormancı her gün aynı saatte ağaç kesmeye<br />

başlıyorlarmış. Ormancılardan bir tanesi, hiç dinlenmeden<br />

kesmeye devam edip uzun saatler çalışırken<br />

diğer ormancı sık sık dinleniyor ve erkenden evine<br />

gidiyormuş. Aradan günler geçmiş ve kimin daha çok<br />

ağaç kestiğini merak etmişler; dinlenen ormancının<br />

kestiği ağaç sayısı daha fazlaymış. Diğer ormancı<br />

çok şaşırmış ve “Nasıl olur, ben daha çok çalıştım!”<br />

diye sinirlenmiş. Daha fazla ağaç kesen ormancı yanıt<br />

vermiş: “Ben hem dinlendim hem baltamı biledim.<br />

Daha az çabayla daha çok iş başardım.”<br />

Arkanızdan atlı mı kovalıyor: Aceleci<br />

davranmayın<br />

Büyük başarılar bir günde elde edilmez, arkasında<br />

uzun bir hazırlık ve çalışma süreci barındırır.<br />

Öğrenmek istedikleriniz için nasıl bir yol izleyeceğinizi<br />

adım adım planlayın, küçük adımlarla başlayın,<br />

hedefinize ulaşmak için zamana ihtiyacınız olduğunu<br />

kendinize sık sık hatırlatın. Acele içinde, koşturarak,<br />

zorlanarak, içinize sinmeyen çalışmalarla ilerlemeyin.<br />

Ağırdan alın, emin adımlarla başarılarınızı güçlü<br />

bir zemine inşa edin. Başkalarının nasıl ilerlediğine,<br />

nerede olduğuna aldırış etmeyin. Motivasyonunuzu<br />

kendi işlerinize odaklanmak için kullanın, başkalarının<br />

ne yaptığıyla ilgilenerek harcamayın. Siz sadece<br />

kendi yolunuza odaklanın, amacınız başkasından iyi<br />

olmak değil, kendinizin en iyi hali olmak olsun.<br />

Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur: Sağlıklı<br />

bir yaşam tarzını benimseyin<br />

Yediklerimizin ve içtiklerimizin vücudumuzu nasıl<br />

etkilediğine dair birçok araştırma var. Eminiz ki<br />

siz de kendinizde bu durumu gözlemliyorsunuzdur.<br />

Örneğin, fazla şeker tükettiğinizde bir süre sonra<br />

kendinizi yorgun hissederken, sağlıklı meyve ve<br />

sebzelerden oluşan bir öğünden sonra daha uzun<br />

süre enerjinizi koruyabildiğinizi fark etmişsinizdir.<br />

Sağlıklı bir kahvaltı, kısa bir yürüyüş, mümkünse<br />

birkaç egzersiz, meditasyon hem zihninizi hem de<br />

bedeninizi güne hazırlayarak motivasyonunuzu yükseltecek<br />

ve yenilikler için hazır hale gelmenizi sağlayacaktır.<br />

Bugünün işini yarına bırakmayın: Erteleme<br />

alışkanlığınızdan vazgeçin<br />

Ertelemeyin, mümkünse bugün bitirip yapılacaklar<br />

listenize kocaman bir tik atın. Ertelemek, insanın<br />

sahip olabileceği en kötü alışkanlıklardan bir tanesi<br />

olabilir. Anlık bir çözümmüş gibi görünen ama sonrasında<br />

daha büyük çözümsüzlüklere neden olan bir<br />

eylemdir. Elbette ki hayatımızın bazı dönemlerinde<br />

çeşitli işlerimizi ertelemek zorunda kalmışızdır, bu<br />

da normal bir durumdur fakat alışkanlığa dönüştüğünde<br />

artık kötü etkiler doğurmaya başlar.<br />

O ertelediğiniz işler katlanarak büyüdüğünde<br />

motivasyonunuzu korumak çok zor bir hal alacaktır.<br />

Bunun yerine mümkün olduğunca ertelemeden işleri<br />

bitirdiğinizi görmek motivasyonunuzu artıracağı<br />

gibi veriminizi de yükseltecektir.<br />

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın<br />

Toksik insanlardan uzaklaşın. Eminiz ki sizin de<br />

hayatınızda sürekli negatif enerji saçan, modunuzu<br />

düşüren veya motivasyonunuzu kıran insanlar olmuştur.<br />

Devamlı yoğunluktan şikayet eden, işlerin<br />

yetişmediğinden dert yanan, kendi başarısızlıklarını<br />

anlatarak hevesinizi kursağınızda bırakan o kişilere<br />

kulak vermeyin; bırakın sizden uzakta konuşmaya<br />

devam etsinler. Unutmayın başkasının düşündükleri,<br />

hissettikleri veya yaşadıkları sizin için örnek<br />

olamaz. “Ben de denedim, İngilizce online derslerle<br />

hiç öğrenilmiyor” diyen arkadaşınıza “Bir de ben<br />

deneyeyim” diye cevap verin ve neler yapabileceğinize<br />

odaklanın. Olumsuz söylemlerin eylemlerinizi<br />

engellemesine izin vermeyin. Siz istedikten sonra<br />

başaramamanız için hiçbir neden yok.<br />

İşleyen demir pas tutmaz: Merak edin,<br />

araştırın, öğrenin, tekrarlayın<br />

Şu hayatta yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri<br />

kendinize yatırım yapmak. Yeteneklerinizi keşfedin,<br />

yeni alanlarda bilgi sahibi olun, online kurslara katılın,<br />

dil kursuna başlayın, genel kültürünüzü artırın,<br />

sizi geliştirecek, hayatınıza katkı sağlayacak her<br />

şeyden faydalanın. Ne öğrenmek istiyorsunuz? Hayatınıza<br />

katacağınız yenilikleri kendiniz seçtiğinizde<br />

başlamak için de daha güçlü adımlar atabilirsiniz.<br />

Farklı sektörlerden insanlarla tanışın, onların deneyimlerinden<br />

faydalanın. Hep gitmek istediğiniz ülkenin<br />

tarihi yerlerini araştırın. Önemli işler başarmış<br />

girişimcilerin konuşmalarını dinleyin, not alın. Yazmaya<br />

başlayın. İster günlük tutun, ister kısa hikayeler<br />

yazın; kendinizi ifade etmenin farklı ve eğlenceli<br />

yollarını keşfedin.<br />

78 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım<br />

edemez: Hedefinizi belirleyin<br />

Çok büyük, ulaşılması zaman alacak hedefler belirlemenize<br />

gerek yok. Küçük hedeflerle işe koyulun. “Bugün<br />

bunları yapacağım, bu hafta bunları bitireceğim, ay<br />

sonunda kursa yazılacağım, yıl sonunda gitar çalabiliyor<br />

olacağım…”<br />

Adım adım ilerleyerek küçükten büyüğe hedeflerinizi<br />

sıralayın. Siz ne elde etmek istediğinizi bilir ve onun<br />

için çabalarsanız gerçekleşmemesi için hiçbir sebep<br />

kalmaz. Yeter ki vazgeçmeyin, unutmayın: Hayal edebiliyorsanız<br />

başarabilirsiniz.<br />

Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu<br />

uyanmaktır: Harekete geçin<br />

Kendinize inanın. Geçmişteki başarılarınızı hatırlayın,<br />

ne kadar güçlü olduğunuzu ve daha neler başarabileceğinizi<br />

kendinize göstermek için kendinize meydan okuyun:<br />

Her gün, bir önceki günkü kendinizden daha iyi olmak için<br />

çalışın. Minik ödüllerle küçük hedeflerinizi kutlayın; en büyüğünü<br />

sona saklayın. İnancınızı yitirdiğinizi hissederseniz,<br />

“neden” başladığınızı kendinize hatırlatın. İleride pişman<br />

olmamak için vakit kaybetmeden başlayın, yorulduğunuzda<br />

molalar verin, kendinize yüklenmeyin; bazen küçük<br />

bazen büyük adımlarla da olsa ilerlemeyi unutmayın!<br />

ERTELEME ALIŞKANLIĞINDAN<br />

KURTULAMAYANLAR İÇİN REÇETE<br />

î Sizi ertelemeye iten sebepleri bulun ve önüne geçin.<br />

î Dikkatinizi dağıtan her şeyden uzaklaşın.<br />

î İşlerinizi küçük parçalara bölün.<br />

î Zamanınızı detaylı bir şekilde planlayın.<br />

î Hedeflerinizi gözden geçirin.<br />

î İlk adımı atın ve hemen başlayın.<br />

Kaynak: www.uplifers.com<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 79


İSTATİSTİK<br />

APLUS ENERJİ<br />

Katkılarıyla<br />

APLUS ENERJİ EKİM <strong>2021</strong> ANALİZİ<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında gerçekleşen toplam 26.124 GWh elektrik üretiminin yüzde 77,9’u<br />

serbest üretim şirketleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Serbest üretim şirketlerinin üretimdeki<br />

payı, bir önceki aya göre 0,50 puan azalarak geçen aynı dönemine göre ise 2,09 puan arttı.<br />

Serbest üretim şirketlerini yüzde16,14 oranla EÜAŞ santralleri ve yüzde 4,06 oranla lisanssız<br />

santraller izledi. Toplam üretimin yüzde 1,83’ü İşletme Hakkı Devredilen Santraller, yüzde<br />

0,07’si ise Yap-İşlet-Devret santralleri tarafından üretildi 1 .<br />

APLUS ENERJİ EKİM <strong>2021</strong> ANALİZİ<br />

TEİAŞ tarafından yayımlanan üretim verilerine göre, <strong>2021</strong> <strong>Ekim</strong> ayında termik santrallerin<br />

toplam üretimdeki payı yüzde 69,44 olarak kaydedildi. Yenilenebilir enerji kaynaklarından<br />

elde edilen elektrik üretiminin payı ise yüzde 30,56 olarak gerçekleşti 4 .<br />

Gerçekleşen elektrik üretimi kaynak bakımından incelendiğinde ise <strong>2021</strong> <strong>Ekim</strong> ayında toplam<br />

üretimin yüzde 40,6’sının doğal gaz ve LNG santralleri tarafından gerçekleştirildiği görüldü.<br />

Barajlı hidroelektrik santraller, ilgili ayda toplam üretimin yüzde 9,2’sini karşılarken, akarsu<br />

tipi hidroelektrik santraller ise yüzde 3,3 oranıyla üretime katkıda bulundu. İthal kömür<br />

santralleri ekim ayında toplam üretimin yüzde 10,4’ünü karşılarken, yerli kömür santralleri ise<br />

yüzde 15,9 oranında katkı sağladı. Yenilenebilir enerji santrallerinden rüzgâr enerjisi<br />

santralleri toplam üretime yüzde 10, jeotermal ve güneş enerjisi santralleri 2 ise yüzde 4,7<br />

oranında katkıda bulundu. Diğer termik santrallerin 3 üretimdeki payı ise yüzde 2,5 olarak<br />

gerçekleşti.<br />

1<br />

Veriler Yük Tevzi Bilgi Sistemi’nin yayımladığı Kamusal Raporlardan alınmıştır.<br />

2<br />

Jeotermal ve Güneş enerjisi santralleri “Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.<br />

3<br />

Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik ve biyokütle santralleri diğer termik santraller olarak<br />

sınıflandırılmaktadır.<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında gerçekleşen<br />

toplam 26.124 GWh elektrik<br />

üretiminin yüzde 77,9’u serbest<br />

üretim şirketleri tarafından gerçekleştirilmiştir.<br />

Serbest üretim<br />

şirketlerinin üretimdeki payı, bir<br />

önceki aya göre 0,50 puan azalarak<br />

geçen aynı dönemine göre ise<br />

2,09 puan arttı.<br />

Serbest üretim şirketlerini<br />

yüzde16,14 oranla EÜAŞ santralleri<br />

ve yüzde 4,06 oranla lisanssız<br />

2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayında 318,70 TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama piyasa takas fiyatı (PTF),<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında, bir santraller önceki yıla göre izledi. yüzde Toplam 110,2 oranında üretimin artarak 669,93 TL/MWh<br />

olarak kaydedildi. Bu dönemde gerçekleşen ortalama PTF, bir önceki aya göre (520,86<br />

yüzde 1,83’ü İşletme Hakkı Devre-<br />

TL/MWh) yüzde 28,6 oranında artış gösterdi.<br />

dilen Santraller, yüzde 0,07’si ise<br />

Yap-İşlet-Devret santralleri tara-<br />

<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong>’de en yüksek günlük ortalama piyasa takas fiyatı 23 <strong>Ekim</strong> Cumartesi günü 907,48<br />

TL/MWh olarak gerçekleşirken; en düşük günlük ortalama PTF ise 3 <strong>Ekim</strong> Çarşamba günü<br />

fından üretildi 1 .<br />

535,40 TL/MWh olarak kaydedildi. Piyasa takas fiyatları saatlik bazda incelendiğinde ise en<br />

Gerçekleşen elektrik üretimi<br />

yüksek PTF değerinin 6 <strong>Ekim</strong> Cumartesi günü saat 18:00’da 1.078,00 TL/MWh, en düşük PTF<br />

değerinin ise 24 <strong>Ekim</strong> Pazar kaynak günü saat bakımından 23:00'da 15,40 TL/MWh incelendi- olarak gerçekleşti.<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında pik 1 saatlerde Veriler 5 716,33 Yük Tevzi TL/MWh Bilgi olarak Sistemi’nin gerçekleşen ortalama PTF, bir<br />

önceki ayın pik saatler ortalaması yayımladığı olan Kamusal 551,15 TL/MWh’lik Raporlardan değere alınmıştır.<br />

göre yüzde 30 oranında<br />

arttı 6 .<br />

2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayında pik dışı (off-peak) saatlerin PTF değeri ortalama 291,35 TL/MWh iken,<br />

bu değer <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında yüzde114,0 oranında bir artış kaydetti ve 623,52 TL/MWh<br />

80 • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> olarak • ENERJİ gerçekleşti. PANORAMA<br />

ğinde ise <strong>2021</strong> <strong>Ekim</strong> ayında toplam<br />

üretimin yüzde 40,6’sının<br />

doğal gaz ve LNG santralleri tarafından<br />

gerçekleştirildiği görüldü.<br />

Barajlı hidroelektrik santraller,<br />

ilgili ayda toplam üretimin yüzde<br />

9,2’sini karşılarken, akarsu tipi<br />

hidroelektrik santraller ise yüzde<br />

3,3 oranıyla üretime katkıda bulundu.<br />

İthal kömür santralleri<br />

ekim ayında toplam üretimin


2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayı içerisinde toplam 25.182 GWh olan elektrik talebi, <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında bir<br />

önceki yıla göre yüzde 3,68 oranında artış göstererek, 26.108 GWh değerine ulaştı 7 . 2020 yılı<br />

<strong>Ekim</strong> ayında 32.297 MWh olarak ölçülen saatlik ortalama talep, <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında 35.092<br />

MWh olarak gerçekleşti.<br />

<strong>2021</strong> yılı Eylül ayı sonunda 98.338 MW olan toplam kurulu güç değeri 389,7 MW’lık artışla<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayı sonunda 98.728 MW olarak kaydedildi.<br />

Toplam kurulu gücün yüzde 67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest üretim şirketleri<br />

oluştururken, EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 21,7 (21.429 MW)<br />

seviyesinde 8 . Yap işlet devret santralleri yüzde 0,1’lik (127 MW), işletme hakkı devredilen<br />

santraller yüzde 2,9’luk (2.831 MW) bir orana sahip. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç<br />

içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423 MW) olarak kaydedildi.<br />

<strong>2021</strong> yılı Eylül ayı sonunda 98.338 MW olan toplam kurulu güç değeri 389,7 MW’lık artışla<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayı sonunda 98.728 MW olarak kaydedildi.<br />

Toplam kurulu gücün yüzde 67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest üretim şirketleri<br />

oluştururken, EÜAŞ santrallerinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 21,7 (21.429 MW)<br />

seviyesinde 8 . Yap işlet devret santralleri yüzde 0,1’lik (127 MW), işletme hakkı devredilen<br />

santraller yüzde 2,9’luk (2.831 MW) bir orana sahip. Lisanssız santrallerin toplam kurulu güç<br />

içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423 MW) olarak kaydedildi.<br />

yüzde 10,4’ünü karşılarken, yerli<br />

kömür santralleri ise yüzde 15,9<br />

oranında katkı sağladı. Yenilenebilir<br />

enerji santrallerinden rüzgâr<br />

enerjisi santralleri toplam üretime<br />

yüzde 10, jeotermal ve güneş<br />

enerjisi santralleri 2 ise yüzde<br />

kullanılmaktadır.<br />

4,7 oranında katkıda bulundu.<br />

Diğer termik santrallerin 3 üretimdeki<br />

payı ise yüzde 2,5 olarak<br />

gerçekleşti.<br />

TEİAŞ tarafından yayımlanan<br />

üretim verilerine göre, <strong>2021</strong> <strong>Ekim</strong><br />

ayında termik santrallerin toplam<br />

üretimdeki payı yüzde 69,44<br />

olarak kaydedildi. Yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarından elde edilen<br />

elektrik üretiminin payı ise yüzde<br />

30,56 olarak gerçekleşti 4 .<br />

2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayında 318,70<br />

TL/MWh olarak gerçekleşen ortalama<br />

piyasa takas fiyatı (PTF),<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında, bir önceki<br />

yıla göre yüzde 110,2 oranında<br />

artarak 669,93 TL/MWh olarak<br />

7<br />

2020 ve <strong>2021</strong> yılları için saatlik veriler YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi Raporları’ndan alınmıştır.<br />

8<br />

Kaynak olarak TEİAŞ tarafından yayımlanan 31 <strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> tarihli Genel Günlük İşletme Neticesi raporu<br />

3 Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız<br />

termik ve biyokütle santralleri 4 <strong>2021</strong> <strong>Ekim</strong> verileri Yük Tevzi Bilgi<br />

2 Jeotermal ve Güneş enerjisi santralleri<br />

“Diğer Yenilenebilir” olarak sınıflandırılmıştır.<br />

2020 ve <strong>2021</strong> yılları için saatlik veriler dırılmaktadır. YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi tarihli Raporları’ndan Kamusal Rapordan alınmıştır.<br />

diğer termik santraller olarak sınıflan-<br />

Sistemi’nin yayımladığı 31 <strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong><br />

7<br />

alınmıştır.<br />

8<br />

Kaynak olarak TEİAŞ tarafından yayımlanan 31 <strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> tarihli Genel Günlük İşletme Neticesi raporu<br />

kullanılmaktadır.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 81


doğal gaz ve LNG yakıt tipi santralleri ile karşılanırken, yüzde 23,5’lik kısmı (23.249 MW)<br />

barajlı hidrolik santraller tarafından karşılandı. Bu yakıt tiplerini yüzde 11,5’lik (11.336 MW)<br />

oranla yerli kömür 9 santralleri ve yüzde 9,1’lik oranla (8.994 MW) ithal kömür santralleri<br />

izledi. Akarsu tipi hidrolik santraller yüzde 8,3’lük bir orana (8.191 MW) sahipken, rüzgâr<br />

santralleri toplam kurulu gücün yüzde 10,2’lik bir kısmını (10.115 MW) oluşturdu 10 . Toplam<br />

kurulu gücün yüzde 7,7’lik kısmı (7.593 MW) güneş enerjisi santralleri, yüzde 1,7’lik kısmı<br />

(1.647 MW) jeotermal enerji santrallerinden oluşurken, yüzde 2,1’lik kısmı (2.078 MW) ise<br />

diğer termik santraller 11 tarafından oluşturululdu.<br />

(off-peak) saatlerin PTF değeri<br />

ortalama 291,35 TL/MWh iken,<br />

bu değer <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında<br />

yüzde114,0 oranında bir artış<br />

kaydetti ve 623,52 TL/MWh olarak<br />

gerçekleşti.<br />

2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayı içerisinde<br />

toplam 25.182 GWh olan elektrik<br />

talebi, <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında bir<br />

önceki yıla göre yüzde 3,68 oranında<br />

artış göstererek, 26.108<br />

08:00 arasındaki saatleri ifade eder.<br />

6 Gün Öncesi Piyasası ortalama<br />

elektrik fiyatları hesaplamalarında<br />

<strong>2021</strong> yılı Eylül ayı sonunda<br />

98.338 MW olan toplam kurulu<br />

güç değeri 389,7 MW’lık artışla<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayı sonunda 98.728<br />

MW olarak kaydedildi.<br />

Toplam kurulu gücün yüzde<br />

67,8’lik (66.919 MW) kısmını serbest<br />

üretim şirketleri oluştururken,<br />

EÜAŞ santrallerinin toplam<br />

kurulu güçteki payı yüzde 21,7<br />

(21.429 MW) seviyesinde 8 . Yap iş-<br />

7 2020 ve <strong>2021</strong> yılları için saatlik veriler<br />

YTBS Genel Günlük İşletme Neticesi<br />

Raporları’ndan alınmıştır.<br />

2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayında 3,859 milyar m 3 olan toplam doğal gaz tüketimi, <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında<br />

kaydedildi. Bu dönemde gerçekleşen<br />

26,5 ortalama oranında PTF, bir artışla önceki 4,881 ayın pik milyar saatler m 3 ortalaması olarak gerçekleşti. olan <strong>Ekim</strong> ayında Elektrik 32.297 santrallerinde<br />

MWh olarak<br />

çekleşen ortalama PTF, bir önceki GWh değerine ulaştı 7 . 2020 yılı<br />

yüzde<br />

tüketilen aya göre doğal (520,86 gaz TL/MWh) miktarı yüzde 2020 551,15 yılı <strong>Ekim</strong> TL/MWh’lik ayında değere 1,314 milyar göre ölçülen m 3 iken saatlik bu miktar, ortalama <strong>2021</strong> talep, yılının<br />

aynı<br />

28,6<br />

döneminde<br />

oranında artış<br />

yüzde<br />

gösterdi.<br />

31,7 oranında<br />

yüzde 30<br />

artarak<br />

oranında<br />

1,730<br />

arttı 6 .<br />

milyar m 3 <strong>2021</strong><br />

olarak<br />

yılı<br />

kaydedildi<br />

<strong>Ekim</strong> ayında 12 . Elektrik<br />

35.092<br />

<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong>’de en yüksek gün-<br />

2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayında pik dışı MWh olarak gerçekleşti.<br />

santrallerinde tüketilen doğal gaz miktarının toplam doğal gaz tüketimine oranı 2020 yılı <strong>Ekim</strong><br />

lük ortalama piyasa takas fiyatı<br />

23 <strong>Ekim</strong> Cumartesi günü 907,48<br />

TL/MWh olarak gerçekleşirken;<br />

en düşük günlük ortalama PTF<br />

ise 3 <strong>Ekim</strong> Çarşamba günü 535,40<br />

TL/MWh olarak kaydedildi. Piyasa<br />

takas fiyatları saatlik bazda incelendiğinde<br />

ise en yüksek PTF<br />

değerinin 6 <strong>Ekim</strong> Cumartesi günü<br />

saat 18:00’da 1.078,00 TL/MWh,<br />

en düşük PTF değerinin ise 24<br />

<strong>Ekim</strong> Pazar günü saat 23:00’da<br />

15,40 TL/MWh olarak gerçekleşti.<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında pik saatlerde<br />

5 716,33 TL/MWh olarak gerkaynak<br />

olarak <strong>Enerji</strong> Piyasaları İşletme 8 Kaynak olarak TEİAŞ tarafından<br />

9<br />

Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

5 Pik saatler 08:00-20:00 arasındaki<br />

saatleri, tipi pik hidrolik dışı saatler santrallere ise 20:00-lisanssız lamaları hidrolik kullanılmaktadır. santraller de dahildir. Günlük İşletme Neticesi raporu kulla-<br />

A.Ş. Piyasa Gelişim Raporları PTF orta-<br />

yayımlanan 31 <strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> tarihli Genel<br />

10<br />

Akarsu<br />

11<br />

Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız termik, kojenerasyon ve biyokütle santralleri diğer termik<br />

santraller olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

12<br />

<strong>2021</strong> 82 • <strong>Ekim</strong>-Kasım yılı <strong>Ekim</strong> ayı <strong>2021</strong> Elektrik • ENERJİ üretimi PANORAMA için tüketilen toplam doğal gaz miktarı, T.C. <strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar<br />

Bakanlığı <strong>Enerji</strong> İşleri Genel Müdürlüğü raporlarından alınmaktadır. Yuvarlamalardan dolayı hesaplanan<br />

oranlarda farklılık bulunabilir.


ayında 34 iken, bu oran <strong>2021</strong> <strong>Ekim</strong> ayında yüzde 35,5 olarak gerçekleşti.<br />

let devret santralleri yüzde 0,1’lik<br />

(127 MW), işletme hakkı devredilen<br />

santraller yüzde 2,9’luk (2.831<br />

MW) bir orana sahip. Lisanssız<br />

santrallerin toplam kurulu güç<br />

içindeki payı da yüzde 7,5 (7.423<br />

MW) olarak kaydedildi.<br />

<strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayı sonunda<br />

oluşan toplam kurulu gücün<br />

yüzde 25,9’luk kısmı (25.525 MW)<br />

doğal gaz ve LNG yakıt tipi santralleri<br />

ile karşılanırken, yüzde<br />

23,5’lik kısmı (23.249 MW) barajlı<br />

hidrolik santraller tarafından<br />

karşılandı. Bu yakıt tiplerini<br />

yüzde 11,5’lik (11.336 MW) oranla<br />

yerli kömür 9 santralleri ve yüzde<br />

nılmaktadır.<br />

9 Taş kömürü, linyit ve asfaltit santralleri<br />

yerli kömür santrali olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

9,1’lik oranla (8.994 MW) ithal kömür<br />

santralleri izledi. Akarsu tipi<br />

hidrolik santraller yüzde 8,3’lük<br />

bir orana (8.191 MW) sahipken,<br />

rüzgâr santralleri toplam kurulu<br />

gücün yüzde 10,2’lik bir kısmını<br />

(10.115 MW) oluşturdu 10 . Toplam<br />

kurulu gücün yüzde 7,7’lik kısmı<br />

(7.593 MW) güneş enerjisi santralleri,<br />

yüzde 1,7’lik kısmı (1.647<br />

MW) jeotermal enerji santrallerinden<br />

oluşurken, yüzde 2,1’lik kısmı<br />

(2.078 MW) ise diğer termik santraller<br />

11 tarafından oluşturululdu.<br />

2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayında 3,859<br />

milyar m 3 olan toplam doğal gaz<br />

10 Akarsu tipi hidrolik santrallere lisanssız<br />

hidrolik santraller de dahildir.<br />

11 Fuel-oil, nafta, motorin, LPG, lisanssız<br />

termik, kojenerasyon ve biyokütle<br />

santralleri diğer termik santraller<br />

olarak sınıflandırılmaktadır.<br />

tüketimi, <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayında<br />

yüzde 26,5 oranında bir artışla<br />

4,881 milyar m 3 olarak gerçekleşti.<br />

Elektrik santrallerinde tüketilen<br />

doğal gaz miktarı 2020<br />

yılı <strong>Ekim</strong> ayında 1,314 milyar m 3<br />

iken bu miktar, <strong>2021</strong> yılının aynı<br />

döneminde yüzde 31,7 oranında<br />

artarak 1,730 milyar m 3 olarak<br />

kaydedildi 12 . Elektrik santrallerinde<br />

tüketilen doğal gaz miktarının<br />

toplam doğal gaz tüketimine<br />

oranı 2020 yılı <strong>Ekim</strong> ayında 34<br />

iken, bu oran <strong>2021</strong> <strong>Ekim</strong> ayında<br />

yüzde 35,5 olarak gerçekleşti.<br />

12 <strong>2021</strong> yılı <strong>Ekim</strong> ayı Elektrik üretimi<br />

için tüketilen toplam doğal gaz miktarı,<br />

T.C. <strong>Enerji</strong> ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı<br />

<strong>Enerji</strong> İşleri Genel Müdürlüğü raporlarından<br />

alınmaktadır. Yuvarlamalardan<br />

dolayı hesaplanan oranlarda farklılık<br />

bulunabilir.<br />

ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong>-Kasım <strong>2021</strong> • 83


SOSYAL MEDYA<br />

Geçtiğimiz ayın sosyal medyada yer<br />

alan başlıklarından seçmeler sizlerle...<br />

84 • <strong>Ekim</strong> • Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong> • Kasım <strong>2021</strong> • 85


SOSYAL MEDYA<br />

86 • <strong>Ekim</strong> • Kasım <strong>2021</strong> • ENERJİ PANORAMA


ENERJİ PANORAMA • <strong>Ekim</strong> • Kasım <strong>2021</strong> • 87

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!