YukEdebiyatKasımAralık2021
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayfa 95
“Ben de duydum gürültüyü
bizim evden oğlum,
sonra buraya geldim, Fırat
kılıcı buraya gömmüş” dedi,
bir şey gömülüymüş
süsü vermek için Fırat’ın
yaptığı besbelli o küçük
tümseği parmağıyla işaret
ederek. Fırat’ın yüzündeki
gururlu gülümseme sanki
bir kat daha artmıştı. Fırat’ın
babasının, birkaç gün
önce ön bahçeden getirip
arka bahçe dedikleri yere
döktüğü ve güzelce düzleştirdiği,
ev ile istinat duvarı
arasındaki aralıkta
oturuyorduk. Kardeşim ve
ben bu pazar sabahında
neden Fırat tarafından sürüklenircesine
buraya getirildiğimizi
nihayet anlamıştık.
Kardeşime baktım.
Onun muzır bakışlarındaki
“hadi lan yalancı” ifadesini
görünce rahatladım. Çünkü
ben de Voltran'ın ışın
kılıcının burada gömülü
olduğuna inanmıyordum.
Kaldı ki bu Fırat’ın ilk yalanı
da değildi. He-man’in
Atılgan’ına da o binmişti
geçenlerde. Yine Çakmaktaşların
arabasını o görmüştü
köydeki dayısının
evinde. Dayısı arabayı
Fred Çakmaktaş'tan den
bizzat kendisi satın almış.
Hatta dayısı ona arabayı
bile sürdürmüş. Sürmesi
de çok kolaymış. Şirinlerin
köyünün yerini de o biliyordu.
Burada yakınlarda
bir yerdeymiş ama kedilerden
ve yaramaz çocuklardan
korumak için köyün
yerini kimseye söylemiyormuş.
Ben ve kardeşim esrarengiz
sis bulutunu dağıtmayı
görev bilen iki dedektif
gibi sorguya başlamıştık.
“E biz Voltran’ı daha
bir saat önce izledik televizyonda,
dimi lan” diye
kardeşime baktım destek
için “Evet, beraber izledik”
dedi sözümün sonunu merak
bile etmeden. “Işın kılıcını
gördük Voltran'ın elinde
daha bir saat önce, buraya
nasıl düştü ki bu sabah
erkenden o zaman?”
diye sordum. “Onlar önceden
çekilmiş bölümler, o
yüzden” dedi yüzündeki o
sinir bozucu sırıtmayla.
Belli ki bu soruyu daha önceden
hesap etmişti. Osman
hemen tasdik etti
“tabii oğlum bölümler önceden
çekiliyor.” Zaten yavaş
konuşması yüzünden
sinir olduğum Osman’ın
bunu söylerken yüzünü
gözünü eğip bükmesi iyice
kafamı bozuyordu. Durmadan
Fırat’ın yalanlarına
destek vermesinden bahsetmiyorum
bile. En favori
misketini oyunda kaybetmiş
oyuncu gibi susup
baktım.
“O zaman eşelim
toprağı da göster kılıcı bize”
dedi kardeşim. “Yok,
babam kızar” dedi ve ekledi
Fırat “Babam daha yeni
düzeltti bu toprağı, şimdi
kazarsak bize kızar.” “E
azıcık eşelim toprağı sadece
kılıcın birazını görsek de
yeter” diye üsteledim.
“Yok, olmaz, babam kızar”
diye kestirip attı. Osman
hemen söze atıldı “Recep
Amca çok uğraştı burayı
düzeltmek için, bize kızar
eğer burayı bozarsak”
Kardeşimi Osman’a
alaycı bir ifadeyle bakarken
yakaladım. “Neyse boş
ver onu da niye sizden
başka kimse duymamış bu
gürültüyü? ” diye tekrar
atak yaptım. İçimden bir
Yıl 1 Sayı 2