YukEdebiyatKasımAralık2021
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sayfa 91
da. Artık o sene nasıl bir
sebze bolluğuysa mahallede,
millet bolca yiyip
bolca...”
Lafımın bitirmeme
fırsat vermeden “iki çay
koy da gel” dedi bana
çaycı dayı. Beni kendinden
bildi. Çaycı yaptı beni
o anda. Kalktım, üç çay
getirip koydum masaya.
Hüseyin ağabey de zahmet
edip masamıza teşrif
etti bu arada.
“Kadının bir kızı
var yanında bir de sessiz
bir kocası. Arif amca ile
laf dalaşına bu yüzden
hep kadın giriyor. Senin
yüzünden yok benim yüzümden.
Sen çok lahana
yedin yok ben ıspanak da
yesem bir şeycikler olmaz
bizim bağırsaklarımıza
falan derken bir sonuca
varamamışlar. Her akşam
hır gür her akşam bir gerginlik.
Derken bir akşam
bir saz heyeti tutmuş Arif
amca. Kendi bahçesine
çağırtmış bu sazcıları, tabi
kıymış paraya. Kurmuş
çilingir sofrasını da bahçesine.
Çalsın sazlar... Sıra
şarkıya gelince şarkıcı
adam başka şeyler söylüyor,
yenilir yutulur cinsten
değil. İyice bir kulak
kabartınca anlıyorlar ki
bu saz heyeti çalıyor çalmasına
da şarkı yerine
boyuna küfür ediyor. Arif
amca kadına söyleyeceklerini
şarkıcıya söylettiriyor.
Şarkıcı bunları meşk
ederken Arif amca da yudumluyor
bardaktan keyifle.
Hüseyin ağabeyin
halası da... Öz halan değil
mi Hüseyin ağabey?”
Kalktı ayağa, diklendi
bana. Hak ettiğimden
dolayı iki üç aşağı
durmalıydım. “ Halamın
da senin de...” dedi bana.
Devamını kendim bizzat
kestim Hüseyin ağabeyin
ağzından. “Tamam, tamam,
özür dilerim sinirlen
diye söylemedim.”
Deyip hemen geri vitese
taktım. Kollarından sarıldım.
Az daha öpecektim.
İyi ki yapmadım.
“Kadının kocası
duymazlıktan geliyor.
Kadın diyor ki adam
kalksana bir şeyler yapsana!
Adam kibar yoldan
bize küfür ediyor. Kocasında
tık yok! Kadın konuştukça
televizyonun
sesini daha bir açmışmış
adam. Sonunda kadın
dayanamamış kalkmış
gitmiş karakola şikâyetçi
olmuş. Almışlar Arif amcayı
içeri. Dava görülürken
hâkim bakıyor kanunda
saz eşliğinde küfür
etmenin bir karşılığı
yok. Cezası belli değil.
“Ben” diyor “bir şey yapamam,
herkes evine” o
günden sonra ya lağıma
bir şeyler oluyor ya da
lahana yemeyi bırakıyorlar
ikisi de, bilmiyoruz
orasını ama lağım bir daha
hiç taşmıyor”
Şimdi ben bunu anlatıp
bitirince, anlattın da
ne oldu? Bakışları üzerimde
kaldı. Kimse de
gülmedi zaten. Hüseyin
ağabeyim de bana diklendiğiyle
kaldı. Çenemi tutup
yan masaya doğru
yürüyüp bir de oraya
oturdum ben de. Kendi
kendimle kalsam iyi olacaktı.
“Ya” dedi çaycı dayı
“koca Arif Ağabeyim
de gitti demek ha!” Kalktı,
yürüdü kahvenin kapı-
Yıl 1 Sayı 2