YukEdebiyatKasımAralık2021
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayfa 82
kaçırmadı. Anneyle kızın
konuşmalarını duyan Pamuk’un
içi titrerken sararmış
yüzü daha da sarardı.
Yeniden sessizlik olunca bir
süre beklediler. Neden sonra
İpek konuşmaya başladı.
Pamuk ancak İpek’in sesini
duyunca kendine geldi.
“Doğruya doğru,” dedi
İpek. “O gün sen gidince
canım çok sıkıldı Pamuk.”
Günler öncesinden temizlenmiş
ve düğün için
hazırlanmıştı. Pisliğin üzerine
nerden bulaştığını anlayamamıştı
İpek. Gecenin
ilerleyen saatlerinde,
“Amaaan! O gitsin, ne olacak
sanki?” diye kendini yatıştırmıştı.
Ancak o anda eline
geçse Pamuk’u boğabilirdi.
Hele hele kara benekleri
onun bulaştırdığını bilse neler
yapardı, hayal bile edemiyordu.
Şimdi sadece gülüyordu
Pamuk’a. Bir şey
daha vardı, o gece gelmediğine
sevinmişti Pamuk’un
ama ertesi gün de gelmemişti,
bir sonraki gün de.
İpek ümidi tamamen kesmişti
ondan, gelmeyecek
bu, demişti.
Hiç aklına gelmezdi
ama bir süre sonra Pamuk’u
özlemeye başladı. Çünkü o
gittikten sonra Ayten Hanım
yaz kış her yere İpek’le
gidiyordu. Ne Pamuk gelmişti
ne de yerine başkası.
Bir başına kalmıştı. Yazın
sıcağında dışarda durmak
zordu. Durup dinlenmeden
daha da zor oluyordu bu.
Soluklanmaya fırsat bile bulamadı.
Canı çıkıyordu her
gün. Bazı geceler, “Ölsem
de kurtulsam!” diyordu
ama ölemedi de kurtulamadı
da! Derdini dinleyecek
kimsesi de yoktu, didişecek
kimsesi de. Bu günlerde Pamuk’un
gerçekten iyi bir
arkadaş olduğunu bile kabul
etmişti.
“En azından arkadaştın,
yoldaştın. Bak hakikaten
söylüyorum, düğüne gitmek
için kurduğun plan,
beni kirletip gitmen bile bana
şirin görünüyor şimdi.
Ne tuhaf! O gece elime geçsen
hakikaten seni lime lime
ederdim.”
“Vah vah! İpekçiğim,
beni sevebileceğin aklıma
gelmemişti hiç!”
“Benim de gelmezdi
Pamukçuğum da bilemiyorsun
işte. Yani anlayacağın
sen gittikten sonra hayattan
bezdim.”
İpek’in bedeni daha
genişti. Kızı evlendikten
sonra Ayten Hanım çok yemek
yemeye başladı. Göbeği
her geçen gün büyüdü,
kocaman oldu. Üstüne bir
de İpek’i seçiyordu her gün,
başka bir şey yokmuş gibi.
Bir insan her gün İpek’le nasıl
gezebilir? Sıkılır en azından
ama Ayten Hanım sıkılmadı.
Diğerlerini istemedi
bir türlü. Varsa yoksa İpek.
Yatağa bile onunla girdiği
oldu. Tam bir cehennem hayatı.
Bir akşam yemeğe
oturdular. Ayten Hanım
normalden çok daha fazla
yedi. Tencerelerde kalan yemeğe
bakıp, ‘Aman bunlar
atılmasın!’ diyerek mideye
indirdi. Yemek bitince kollarını
kaldırdı, iyice bir gerindi.
Herkes Ayten Hanım’ın
göbeği patlayacak sandı
ama patlamadı. Önden üç
düğme koptuktan sonra
yanlardan bir açılma sesi
duyuldu. Sökülme filan değil,
“Cart!” diye bir yırtılma.
İçi parçalandı İpek’in, ölüyorum
sandı ama yine ölmedi.
İşte o gün eski hayatı
çok gerilerde kalmıştı. Her
yanına dikiş atılsa da kendini
toparlayamadı. Dar ve
karanlık bir yerde kaldı öy-
YÜK Ede biyat