YukEdebiyatKasımAralık2021
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayfa 80
“Evde Emine oğluna
‘Anneanneye gidiyoruz.’
dediğinde ben de seni düşündüm.”
“Yaz gecelerinde geçirdiğimiz
günleri düşünüyordum
az önce, biliyor musun?”
“Benden çok sen yaşadın
o güzel günleri. Serin
odamızda bekler dururdum
ben.”
“Bir kere kuzenleri geldiğinde
sen de bizimle gelmiştin
ya, unuttun mu? Belki
bu, dışarda birlikte geçirdiğimiz
tek zamandı.”
“Evet, belki de. Ama
Emine’nin üşüdüğü için evden
bir koşu seni getirdiği
gece de vardı.”
“Aaa, evet. Şimdi hatırladım.
O gece ne kadar da
canım sıkılıyordu. Güzel bir
sürpriz olmuştu benim
için.”
“Bir keresinde ben kalmıştım.
Hava serindi. O gün
seni almışlardı.”
“Bir keresinde dediğin
gibi olmuştu İpekçiğim, sen
yalnız kalmıştın.”
“Ben senin kadar alışık
değildim o dar yerde yalnız
kalmaya. Gerçi hep sen yalnız
kaldığın için çok üzülüyordum.”
“Üzülüyor muydun?
Bir kere bile ‘Kardeşim sen
git.’ demedin.”
“Benim elimde değildi
ki, Ayten Hanım seçiyordu.”
“Haklısın, seni eline
alıp sırf benden incesin diye.
İpek gibi diyordu sana ve
böyle böyle İpek oldu adın.
Emine’nin nişanında almıştı
seni, sonradan gelmiştin.
Ben neredeyse çıkamaz olmuştum
dışarı. Sen de hayatından
da gayet memnundun.
Ben soğuk kış gecelerinde
üstümde ceket, pardösü,
kat kat giysiyle çıkardım
ancak…”
İpek ile Pamuk sustular.
Ayten Hanım’la Emine
mutfağa geliyorlardı. Emine
Pamuk’a dokunduğunda
“Anne, bu hâlâ sırılsıklam.
Ne yapacağız şimdi?” diye
sordu. Pamuk ile İpek beklerken
nefes bile almıyorlardı.
Ayten Hanım, “Merak
etme sen kızım, tontişim uslu
durur. Bu da yetişir.” Sesler
kesilince İpek’in bakışları
camdan yansıyan arkadaşının
sararmış yüzüne değdi.
Pamuk da onun kararmış
tenine bakıyordu. Göz göze
geldikleri gibi bakışlarını
birbirlerinden kaçırıp önlerine
döndüler. Sessizliği tercih
etmişlerdi yine.
“Ne zamandır seni merak
ediyordum. Ne oldu da
bu hallere düştün?”
Her ikisi de birbirine
bu soruyu sormak istiyor,
aynı zamanda cevap vermek
istemedikleri için konuşmuyorlardı.
Birbirinin
aynı günlerden sonra bu
sürpriz onları mutlu etmeye
yetmişti. Sessiz bir mutluluk
içinde hapsolmuşlardı şimdi
de.
Neden sonra İpek bu
soruyu sordu ve biraz düşündükten
sonra Pamuk konuşmaya
başladı.
“Belki senin günlerin
güzel geçiyordu.” dedi Pamuk.
“İşte o günlerde dışarı
hep ben çıkmak isterdim.
Sürekli kafamda kurardım,
nasıl yapsam da her zaman
ben gitsem senin yerine ve
burada bir başına bekleyen
ben değil de sen olsan diye.”
Bir yaz günüydü. O
gün İpek’in yerine Pamuk
gitmişti. Başarmıştı sonunda.
İçinde gizlediği bir sürü
kara benek vardı. O gün
özel bir gündü ve bu kara
benekleri özellikle biriktir-
YÜK Ede biyat