YukEdebiyatKasımAralık2021
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Karadelik Koleji’nde büyüklerimin ve sıralı amirlerimin de telkinleriyle
öğrencilerimle çok haşır neşir olamıyordum. Zira bana yüksek
perdeden bakıldığında asla kafamı kaldıramam. İsyan edemem. İşim
neyse hemen bitirip gitmek isterim. Öğrencilerim de benim maaşımı verdikleri
için çoğu zaman üstten konuşurlardı. Ben ise bu işkencenin bir
an önce bitmesi için dersi hızlı hızlı anlatmaktan başka bir çözüm bulamazdım.
Aslına bakarsanız öğrencilerime baktığımda en az birkaç tanesinin
babasının – benim maaşımı ödeyebilmek için – devletten vergi kaçırmak
zorunda kaldıklarını hissederdim. Ben buna üzülürken onlar ise bu üzücü
durumu çaktırmamak için inadına daha gururlu daha ahlaklı davranmaya
çalışırlardı. Halbuki Devlet-i Âlî'mizin bir okulunda işe girseydim
her şey farklı olabilirdi. Oradaki öğrencilerin birçoğunun velisi devletten
vergi kaçıramayanlar oldukları için gönül rahatlığıyla maaşımı
devlet veriyor diyebilirdim. Bana maaşımı vermek için çeşitli kanunları
ezberlemek gibi güç şeylerle uğraşmayan veliler – çünkü vergi kaçırmak
öyle bilmeden yapılabilecek bir şey değildir – ve onların çocukları da hiç
umrumda olmazdı.
Sonuç itibariyle toplumun istekleri doğrultusunda öğrencilerimin
mutluluğundan başka bir şey düşünmemekle mükelleftim ama bu süreç
beni gerçekten çok yoruyordu.
Pek saygıdeğer büyüklerim mösyöler ve madamlar,
Artık kendi paramı kazandığım için artık kendi borçlarım olmuştu
ve çevremdeki bütün genç öğretmenler de benim gibi kendi borçlarıyla
cebelleşiyorlar ama bunu kimseye söylememeye bilhassa gayret gösteriyorlardı.
Ben üniversitede okuduğum kitapların da etkisiyle her birini
ayrı ayrı çözümlesem de hiçbirine bu tespitlerimden bahsetmiyordum.
Toplumun emrettiği şekilde sosyalleşiyor onlarla çay içiyor, futbol oynuyor,
her gün ne yesek diye konuşuyordum. Yemek muhabbeti günün en
sevmediğim kısmını oluşturuyordu. Herkes ucuz lokantaya gitme kararının
aslında bir diğerinin olduğunu ispatlamak için çabalıyordu. En fakir,
en borcu en muhtaç görünmemek önemliydi çünkü. İskender, döner,
pizza en azından alakart bir lokanta önerilerinin şaşmaz bir şekilde
ortaya sürülmesinden sonra farklı bir sonuç çıkabilirmiş de çıkmamış
gibi lütfen set menü çıkan lokantada karar kılıyorduk.
Muhterem senyorlar ve senyoralar,
Nasıl bir insan olduğumu üç aşağı beş yukarı anlatabildiğimi umuyorum.
Ben buyum. Toplumla uyumlu. Toplumun dileklerini göz ardı
edemiyorum. Hiç kimsenin bir dediğini bir buçuk bile yapamıyorum.