15.11.2021 Views

YukEdebiyatKasımAralık2021

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 5

düşünüyordum.

Oysa babam, inancı

uğruna ezilenlerin

zabıt kâtibi olarak

sessizlerin seslerini

duyurmak

adına, onların daha

iyi yaşam sürmeleri

uğruna bedeller

ödeyerek,

engeller aşarak

mücadelesini yazarak

sürdürüyordu.

Alnının teriyle,

kursağına hakkı

olmayan bir tek

kuruş dahi girmeden

kazandığını

daha iyi bir yaşam

için harcamıyordu.

Ama bunları

gelin de bana anlatın.

Çikolatayı özlüyor,

koşullar ne

olursa olsun onu

yemek istiyordum.

Ve sonunda babamdan

duymak

istediğim ses,

“Oğlum, gel bak

kuş sana ne getirdi?”

O kuşun ne

getirdiğini daha

önceden çok iyi biliyordum.

Yıldırım

hızıyla odasına

girmemle, divanını

örten siyah Siirt

battaniyesi üzerinde

duran çikolatalı

gofreti elime almam

bir anda

olurdu. Heyecanla,

nefes nefese

kâğıdı güzelce

açar, sanki elimden

onu alacaklarmış

gibi büyük bir

hazla, tadını çıkara

çıkara ama bu

mutluluğun çok

kısa süreceğini bilerek,

gözlerim yumuk

yumuk yerdim.

Çabuk bittiğine

kızar, neden bir

kamyon dolusu yiyemediğime

hayıflanır,

parlak kâğıdına

bulaşmış, erimiş

çikolatasını da

bir güzel yalardım.

Ağzım, burnum

çikolata içinde kalırdı.

Ç i k o l a t a y ı

doya doya yaşarken

Orhan Kemal’in

beni izlediğini

bilmezdim.

Duygularımın nasıl

dalgalandığını,

yazar önsezisi ile

bütün çocukların

bu durumda neler

hissedebileceklerini

düşünüyordu

sanırım.

Yıllar sonra

bir çocuğun çikolata

hasretini, yazdığı

“Çikolata” öyküsünde

ölümsüz

kıldığına tanıklık

ediyordum, “ Kırmızı

kâğıtlı ellilik

bir çikolatayla çıktılar

dükkândan,

önce kırmızı kâğıdı

yırtılıp atıldı,

sonra gümüş kağıt.

Daha sonra da

bölüşüldü, başlandı

yenmeye. Çok

mu tatlıydı acaba?

Tam gidecekti,

kaldırım, kaldırımın

dibi, kaldırımın

dibinde kırmızı

kırmızı yanan

yırtık çikolata

kâğıtları, ufacık bir

toptu buruşuk gümüş

kâğıt. Çevresine

kuşkuyla baktı.

Görülüp aç gözlü,

arsız denmesinden

korkuyordu.

Çikolatayı

doya doya

yaşarken

Orhan

Kemal’in

beni

izlediğini

bilmezdim.

Yıl 1 Sayı 2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!