YukEdebiyatKasımAralık2021
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sayfa 33
şaldığı bu dönemde
entelektüel birikimi
olan, analitik düşünebilen,
öngörüleri ve kabiliyetleri
olan editör
sayısı bir elin parmağını
geçmezken kaliteli
edebiyat yapmak
mümkün mü? Yayınevlerinde
olsun, dergilerde
olsun, ahbapçavuş
ilişkisiyle yayımlanan
metinler, iyi okuru
yaratamayışımızın
suçlusu değil de nedir?
Dergilerde, söyleşilerde,
ödüllerde gördüğümüz
aynı isimlerin
okurda bıkkınlık yarattığını
bir ben görmüyorum
herhâlde!
Atölyeler
S
on yıllarda sıkça
duyduğumuz
sözcüklerin
başında geliyor
atölyeler. Kitabı olan
her yazarın bir yazı
atölyesi girişimcisi olmaya
hak kazandığını
görüyoruz. Bu atölyelerin
hepsi de yazı/
öykü atölyesi. Şiir atölyesi
ise neredeyse yok!
Çünkü insanlar şairliğin
yetenek işi olduğuna
inanırken yazarlığın
8-10 derste öğretilebilir
bir şey olduğunu düşünüyor.
Peki bu atölye
furyası neden bu kadar
ilgi görüyor olabilir?
Cevap basit: Türkiye’de
yazar ya da şair
olmanın “havalı” bir
şey olduğuna inanan,
entelektüel görünebilmek
için ille de bir şeyler
yazmak gerektiğini
düşünen yüzlerce, hatta
binlerce insanın olması!
Popüler olmak,
bir basamak olarak görülüyor
ne yazık ki.
Üzücü olan şu ki okumadan
yazar olacağını
düşünen bu insanlardan
“yazar” yaratmaya
çalışan yazarlarımızın
varlığı her geçen gün
artıyor. Öyle afişler var
ki şaşırmamak elde değil!
Bilmem kaç saatlik
öykü atölyesi bilmem
kaç TL! Üstelik konten-
Yıl 1 Sayı 2