YukEdebiyatKasımAralık2021
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayfa 27
miz de. Onda tesadüfî olan,
rasyonel olmayan, keyfi unsurlar
çoktur. Batıya benzemez.
Sıcak bir görünüm alır
aklın dışına çıktıkça; fakat
bizde insana da devlete de
güvenmeye gelmez; pahalıya
mal olur sonra... (i)
“Aydınımız ülkesinde
kendini yabancı hissediyor.
(Dostoyevski’den örnekler)
ülkemizi sevmiyoruz, kaçıp
gitmek istiyoruz. Kötü yöneticiler,
halkla ilişki kurmasını
becerebildiği halde, biz
halkı sevmediğimiz için kendimizi
ülkemizde istenmeyen
bir misafir gibi hissediyoruz.
Bu yüzden onu tanımak,
onun derinliğini, ruhunu
hissetmek istemiyoruz.
…Bazımız batıdan
korkuyoruz, bazımız doğudan
ve en çok halktan kopuyoruz.
Halkın içinden gelen
aydınlar bile hemen burjuvalaşıyor,
burjuvalara kendini
beğendirmek için romanlarında,
hikâyelerinde yarım
yamalak öğrendiği görülmemiş
burjuva biçim önceliklerine
özeniyor ya da halkının
şivesini taklit ederek halkını
burjuvaya turistik bir eşya
gibi satmaya kalkıyor. İstiyor
ki burjuva halkın acılarını,
topraksızlığını, susuzluğunu,
tıpkı duvarına astığı
kilim, çorap, boyunduruk
gibi karşısına alıp seyretsin.
Çarıklı erkânıharplik yapıyor
yani. Köylü ve işçi ve
küçük memur ve yani ezilenler
adına yapılan edebiyata
kültür heyecanı biriktiren
rahatı yerinde burjuva sahip
çıkıyor. Böylece şehirli aydın
gibi, köyden gelen aydın da
köklerinden kopuyor, bir
salon serserisi, bir meyhane
gezgini oluyor. Oysa halk
artık kendini tanıma, kendi
bilincine varma, kendi ruhunu
çözümleme çabası içindedir,
buna başlamıştır. Aydın
halkın öncüsüdür gibi bir
söz vardır; oysa artık aydın
Yıl 1 Sayı 2