15.11.2021 Views

YukEdebiyatKasımAralık2021

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 11

Annen Sana Nasıl Seslenirdi?

Deniz Saatkaya Eldam

M

utfak masasında

oturmuş ekmeklerin

kızarmasını

bekliyoruz. Sabahın

köründe nasıl bu kadar

bakımlı olabiliyor, platin

sarısı saçları maşalı,

göz makyajı kusursuz.

Nereden, nasıl bulduysa

annemin yıllar önce ördüğü

dantel örtüyü bulmuş,

masaya sermiş, üstüne de

cam kestirmiş. Uzun kırmızı

ojeli tırnaklarını camın

üstünde tıkırdattı.

“Böyle bir güzelliğin

sandık diplerinde çürümesine

izin veremezdik

öyle değil mi ama.”

Biz diyor, biz kimsek.

İkimizi kast ediyor

olamaz, belki babamla

kendinden bahsediyordur.

Ben asla o “bizin” içinde

olmayacağım, bunu o platin

kafasına soksa iyi olur.

“Sabahları kahvaltıda

annenin ördüğü masa

örtüsüyle bize eşlik etmesi

hoşuna gider diye düşündüm.”

Sesindeki yapmacık

kibarlık, abartılı neşe sinirimi

bozuyor. Kalktı, kırıtarak

pastırmalı yumurta

sahanını ocaktan aldı, masanın

ortasına koydu.

“Pastırma sevdiğin

gibi az çemenli.”

Bu kadar kısa zamanda

beni tanıdığını sanıyor,

sevdiğim şeyleri bildiğini.

Elimi masanın kenarından

sarkan örtünün üstünde

gezdirdim, çiçeklerin

kabartılarında. Yetiştiremediğimiz

o on dört

motif, örtünün bu sırası

hep eksik kalacak. Hastaneye

tığ ve ip getirmemiz

için yalvarmıştı annem.

Sesi kulaklarımda çınladı.

“Bak şimdi, el üstü

alıp üç seferde çıkıyorsun,

iki zincir çekip üç sıra sık

iğne devam ediyorsun. İşte

bu kadar basit.”

“Kaç motif gerekiyor

demiştin.”

“İki yüz seksen

dört.”

“Çokmuş anne, hayatta

bitiremeyiz.”

“Yarı yarıya yaptık

mı doğum gününe kadar

hazır olur.”

Eksik sıradaki son

çiçek motifini tuttum, avucumun

içinde ezdim.

“Lütfen bunu çıkardığın

yere geri koy.”

Bir an duraksadı,

hangisinden başlayacağına

karar veremiyor gibi

zeytine, peynire, reçele

baktı. Fıstık ezmesini aldı,

kavanozun arkasındaki

etiketi inceliyor.

“Bunlara neden şeker

ilave ederler anlamam,

o kadar zararlı ki.”

“Hayat çok tatsız da

ondan.”

Komik bir şey söylemişim

gibi kahkaha attı,

ekmeğine bir parça tereyağı

sürdü, benim gülmediğimi

fark edince hemen

sustu. Annemin giymeye

kıyamadığı ipek sabahlığın

içinde hayat ona çok

tatlı tabii. Ameliyatından

sonra almıştı, artık memelerim

yok ama ipek bir sabahlığım

var demişti, sonra

babamla yatakları ayırmış

bir daha hiç birleştirmemişlerdi.

Sutyenlerinin

Yıl 1 Sayı 2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!