YukEdebiyatKasımAralık2021
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
“Erik Sepeti” öyküsü
Öyküye girişte fazla
detaycı olmak, riskin
ötesinde öykünün bütününe
hâkim olmayı
zorlaştırıyor. Özellikle
bazı detayların diğer
cümleler için bir ipucu
ya da açıklayıcı olmaması
öyküye hacim
katmanın ötesine gidemiyor.
Anlatıcının araya
girip didaktik cümleler
söylemesi ve sonrasında
yeniden ana
vakaya dönmesi kurguyu
sekteye uğratıyor.
Anlatıcıyı seçerken buna
dikkat etmelisiniz,
zira anlatıcı ve bakış
açısı söylemek istediklerinize
göre değişiyor.
Özellikle mesaj kaygısının
neden olduğu kopukluk,
anlatıcıyı da etkiliyor.
Öyküde ana vaka
ile alakasız kişi ya da
kişilerin olması
(öyküdeki karpuzcu buna
örnek) hacimsel kaygı
gibi görünüyor. Her şeye
rağmen fena gitmeyen
bir öykü aceleyle sona
erince okurun kafasında
“Ne anlatıyor?” sorusu
dolanıyor. Bütün
bunların dışında öykü
dili yormuyor. İyi bir
konunun f inali daha da
iyi olabilirdi. Öyküyü bütünsel
olarak değerlendirmeli,
fazlalıkları atmakta
tereddüt etmemelisiniz.
“Bant” şiiri
Şiir türünün en nankör
yanı, etkili bir giriş olmadığında
gerisine önyargı
besletmesidir. İlk
mısrada soruya cevap
veriliyor izlenimi var
ki bu da meydan okumaktan
ziyade kavga
ediyor hissi veriyor.
Oysa şiir, biraz da
meydan okumaktır. Şiirin
diğer bölümlerinde
de bu meydan okumayı
göremedim. Daha önce
çokça zikredilmiş bazı
sosyal meseleleri farklı
imgelerle dile getirmişsiniz.
Burada
“imge”ye de ayrıca parantez
açmak gerekiyor
çünkü zorlama bir
imge dünyası yaratma
çabanız şiirin müzikalitesine
ve anlaşılırlığına
zarar vermiş. Şiirin
kendini inşa etmesine
izin vermelisiniz.
Kelime seçimlerinizde
standardınız yok, müzikal
değeri yüksek kelimeler
olduğu gibi şiirin
içinde niye olduğunu
çok anlamadığım keli-
Emrah Kurul—Ömer Kaya