TÜZE HUKUK DERGİSİ / 8. SAYISI (GÜZ 2021-2022)
OKULUMUZUN VE FAKÜLTEMİZİN YEGANE GÖZBEBEĞİ, TÜZE HUKUK DERGİ'MİZ 8. SAYISI İLE HUZURLARINIZDA... 2021/2022 Akademik Yılı Güz Dönemi sayımızda bizlere röportaj vererek destek olan Sayın Prof. Dr. İsmail Kırca ve Sayın Turan Kuloğlu başta olmak üzere desteklerini her zaman yanımızda hissettiğimiz; TOBB ETÜ Hukuk Fakülte'mizin kıymetli öğretim üyelerine, Hukuk Topluluğu'muza, TOBB ETÜ idari personellerine ve bütün sıra arkadaşlarımıza TÜZE Ekibi olarak teşekkürü borç biliriz. Keyifli okumalar dilemekle birlikte nice sayılarımızda görüşmek dileğiyle. Saygı, sevgi ve selamlarımızla... TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ
OKULUMUZUN VE FAKÜLTEMİZİN YEGANE GÖZBEBEĞİ, TÜZE HUKUK DERGİ'MİZ 8. SAYISI İLE HUZURLARINIZDA...
2021/2022 Akademik Yılı Güz Dönemi sayımızda bizlere röportaj vererek destek olan Sayın Prof. Dr. İsmail Kırca ve Sayın Turan Kuloğlu başta olmak üzere desteklerini her zaman yanımızda hissettiğimiz; TOBB ETÜ Hukuk Fakülte'mizin kıymetli öğretim üyelerine, Hukuk Topluluğu'muza, TOBB ETÜ idari personellerine ve bütün sıra arkadaşlarımıza TÜZE Ekibi olarak teşekkürü borç biliriz. Keyifli okumalar dilemekle birlikte nice sayılarımızda görüşmek dileğiyle.
Saygı, sevgi ve selamlarımızla...
TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
"Yalnızca Atatürk’ün manevi hatırasına
hakaret ve sövme gibi sözlü suçların
yanında, özellikle bu kanunun ortaya
çıkmasındaki en önemli unsur olan
Atatürk büstüne yapılan fiziki saldırılara
da cezai yaptırımların uygulanmasına
karar verilmiştir. "
O
hüküm kısmı açık ve net bir şekilde “Atatürk'ün;
hâtırasına hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ diye
belirtilmiştir. Yasa koyucular, sadece yaşayanlara karşı
yapılacak himayeyi düşünmemiş; fiziki varlıkları sona
eren hüviyetlere karşı tecavüzleri de ceza müeyyidesine
bağlamış ve manevi varlığı da “hâtıra” kelimesi ile kısa
fakat gayet anlaşılır bir biçimde 480, 482 ve 488’inci
maddelerin unsurları ile ifade etmiştir. Yalnızca
Atatürk’ün manevi hatırasına hakaret ve sövme gibi
sözlü suçların yanında, özellikle bu kanunun ortaya
çıkmasındaki en önemli unsur olan Atatürk büstüne
yapılan fiziki saldırılara da cezai yaptırımların
uygulanmasına karar verilmiştir. Meclis tutanaklarına
göre bu maddeyle ilgili karşıt görüşler ortaya çıkmıştır.
Örneğin, “Atatürk Kanunu gayesinin tam aksi bir netice
doğuracak mahiyettedir. Yani malûm hâdiseleri
önleyecek mahiyette olmayıp bilâkis o gibi hâdiseleri
artıracaktır.”, “Bu kanun yalnız tarikat mensuplarını
değil daha birçoklarını da menfi propagandaya sevk
edebilecektir.” Fakat karşıt görüşler dile getirildikten
sonra kanunun ceza kanunu çerçevesinde olmasına dair
öneriler sunulmuştur: “Ceza Kanunu çerçevesinde
olursa bu mahzurlar bertaraf edilmiş olacaktır.” Ek
olarak da şu madde eklenmiştir: “Yukarıdaki fıkralarda
yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl
fail gibi cezalandırılır.’’ Esasında bu maddenin
eklenmesiyle provokatörlük faaliyetleri ve halkı
galeyana getirme girişimlerini engellemeye yönelik
olduğu beyan edilmiştir. Meclis’te karşıt görüş
içerisinde olan Demokrat Parti Konya Milletvekili
Abdurrahman Fahri Ağaoğlu da tasarıya karşı olan
milletvekillerindendir. Ağaoğlu’na göre Ceza Kanunu
zaten avukatları, hâkimleri ve savcıları bile aciz
bırakacak kadar karışıkken, üzerine yeni eklemeler
yapmanın demokratikleşmeyi olumsuz yönde
etkileyeceğini savunmuştur. Ağaoğlu’na göre öncelikle
faşist ülkelerden alınmış olan kanunlar değiştirilmelidir.
E r z u r u m M i l l e t v e k i l i E m r u l l a h N u t k u , k o n u ş u l a n k a n u n u n
n e d e r e c e ö n e m l i o l d u ğ u n u ş ö y l e b e l i r t m i ş t i r :
“ M u h t e r e m a r k a d a ş l a r ; e v v e l â ş u n u a r z e d e y i m k i ,
m e m l e k e t i n u m u m i ş u u r u n d a y e r a l m ı ş ç o k e h e m m i y e t l i
b i r m e s e l e n i n m ü z a k e r e s i n d e y i z . B u i t i b a r l a h â d i s e y i
b ö y l e g a y e t b a s i t o l a r a k g e ç i ş t i r i v e r m e n i n i m k â n ı
y o k t u r . ”
Ayrıca aynı milletvekili gerekçelerini sunarak Atatürk
aleyhine işlenecek suçların ağır hapis cezasıyla
cezalandırılması gerektiğini belirtmiştir. Gerekçesi ise
şöyledir: “Büstlere veya heykellere vakıa olan
tecavüzlerin ağır hapis cezası ile cezalandırılmasının bir
hikmeti vardır. Bilirsiniz ki hâkimler bu hadiselerde suç
ağır hapsi istilzam ettiği takdirde tevkif yapabilirler. Ama
iş hapis cezası olunca bu tevkifi yapma hâkim için biraz
güçleşir. Biz, Atatürk’ü temsil eden heykellere, abidelere
vakıa tecavüzü veyahut şuurlu, toplu, maksatlı bir
tecavüzü ağar hafif cezaya bırakırsak bunun bazı
mahzurları olduğunu düşünmeliyiz.”
T u t a n a k l a r ı i n c e l e d i ğ i m i z d e b e l k i d e d i ğ e r m e b u s l a r d a n
f a r k l ı b a k ı ş a ç ı s ı n a s a h i p o l a n k i ş i Z o n g u l d a k M i l l e t v e k i l i
M u a m m e r A l a k a n t ’ d ı r . “ A t a t ü r k b i z i m h i m a y e m i z e , b i z i m
k o r u m a m ı z a m u h t a ç d e ğ i l d i r , t a r i h b u y ö n d e n ç o k t a n
h ü k m ü n ü v e r m i ş t i r . B i z i m y a p a c a ğ ı m ı z ş e y , m e m l e k e t t e
s ü k û n v e e m n i y e t i m u h a f a z a e t m e k t e n i b a r e t t i r . ”
Alakant'ın konuşması sonrası yaşanan birkaç itiraz
sonrasındaysa oylama oldukça kısa sürmüştür. Açık
oylama şeklinde gerçekleşen oylamayla birlikte Atatürk'ü
Koruma Kanunu 31 Temmuz 1951’de Resmî Gazete’de
yayımlanmış ve böylelikle yürürlüğe girmiştir.
1 8 | T Ü Z E H U K U K