Veraset, 4. Yıla Özel sayı.
Bu dergimizde Kemalizmin dini olarak ne açıdan incelenmesi gerektiğini, Mustafa Kemal'in Çanakkale'deki rolünü, milliyetçiliği ve daha bir çok konuyu okuyacak yeni ufuklara gideceksiniz!
Bu dergimizde Kemalizmin dini olarak ne açıdan incelenmesi gerektiğini, Mustafa Kemal'in Çanakkale'deki rolünü, milliyetçiliği ve daha bir çok konuyu okuyacak yeni ufuklara gideceksiniz!
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Zebidi, Buhari'nin el-Cami'u's-
Sahih'indeki mevcut 9.082 rivayetten et-
Tecrid'e 2.230 hadisi almıştır. Atatürk'ün
talimatıyla bu konudaki çalışmalara 1925
yılı Şubat ayında başlandı. Türkçeye
çevrilen ve toplam 12 cilt olan Sahilı-i
Buhari {Tecrid-i Sahih), 1928-1950 yılları
arasında 60.000 adet basılarak bütün
Türkiye' de ücretsiz dağıtılmıştır.
Buhari'nin bu Hadis kitabının
Babanzade Ahmet Naim tarafından
hazırlanan ilk üç cildi Atatürk'ün özel
kütüphanesinde bulunmaktadır. Atatürk
bu eseri satırlarını çizerek ve
paragraflara dikey işaretler koyarak
okumuştur. Atatürk'ün çizerek ve not
alarak okuduğu Sahilı-i Buhari şu anda
Anıtkabir Atatürk Özel Kitaphğı'nda
muhafaza edilmektedir”[13]
Türkçe İbadet için ise Kemalist devrimin
manifestosunu yazan Mahmut Esat
Bozkurt “Türk milleti İslamiyeti kabulü
günlerinden bu ana kadar 13 asırdır
kendi öz anadiliyle Allah'ına anlayarak
bilerek içini açamadı. Onunla doğrudan
doğruya temasa gelemedi. Bütün
dualarını, bütün ibadetlerini kendine
yabancı bir dille, anlamadığı, bilmediği
Arap diliyle yaptı. Neden?
Çünkü sarıklı yobazlarla birtakım yalancı
dindarların engellemeleriyle karşılaştı.
Neden?
Çünkü 'din'in 'dal'nı bilmeyen bu cahil
yalancılar Türk milletini din namina
istismar etmek, onu soymak isterler de
ondan!..
Nasıl?
Bakınız nasıl?! Türk milleti yabancı bir
dille, yani Arapçayla kendisine din telkin
edildikçe, şüphe yok ki onu
anlamayacaktır. Kendisine ne biçim
söylenirse, ne tarzda anlatılırsa öyle
kabul edecek ve anlatanlara ekseriya
layık olmadıkları payeleri vererek onları
besleyecektir. Bu gibiler patlayasıca
kursaklarını doldurmak için Türk
milletinin dinini anlamamasını bir geçim
vasıtası olarak candan isterler. Milletin,
dinini anlamak teşebbüslerinin önüne
'gâvurluktur, kâfirliktir' gibi yaygaralarla
geçmekten, bu yolda çalışan idealistlerle
elleri biçaklı katiller halinde uğraşmaktan
çekinmezler. Esasen Kur'an'ı ve dini
kendileri de anlamazlar; cahildirler.
Bütün bir Türk yenilik tarihi bu cahil
yobazlarla sahte dindarların eşkıya
baskınlarını andıran tecavüzleriyle
doludur. Fakat bunlarla amansız
mücadelelere girişmek Cumhuriyet
neslinin milli, vatani borçlarındandır; ta ki
Türk milleti yobazların, sahtekârların
haraçgüzarlığından kurtulsun dinini,
Memleket Sevdasıyla...