Veraset, 4. Yıla Özel sayı.
Bu dergimizde Kemalizmin dini olarak ne açıdan incelenmesi gerektiğini, Mustafa Kemal'in Çanakkale'deki rolünü, milliyetçiliği ve daha bir çok konuyu okuyacak yeni ufuklara gideceksiniz!
Bu dergimizde Kemalizmin dini olarak ne açıdan incelenmesi gerektiğini, Mustafa Kemal'in Çanakkale'deki rolünü, milliyetçiliği ve daha bir çok konuyu okuyacak yeni ufuklara gideceksiniz!
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ber etmesi bir İngiliz İstihbarat subayı
olan H.C Armstrong'un [32] "Grey
Wolf (Bozkurt) " kitabı ile başlamıştır.
Bu kitap da, Atatürk'ün cinsel hayatında
hangi pozisyonları kullandığına kadar
iftiralar atılmaktadır (verdiğim örnek
için kusura bakmayınız, ama konumuz
açısından önemli). Bu alçak kitabı bir
çok sözde "Aydın'ın" önermesi hatta
en iyi biyografi demesi her baskı da
sayfa sayıları artan sözde anılara da
Atatürk adına sözler uydurulması da
MI5'in işi midir? Tartışılır. Ancak
bağımsız olmadıkları nettir!
Günümüzdeki iftiralarının çoğunun
kökeni bu kitaptır, yani İngiliz İstihbaratıdır.
(Günümüzdeki iftiraları
çürüten kitap önerileri: Turgut Özakman,
"Vahidettin, M. Kemal ve Milli Mücadele.
Sinan Meydan, "El-Cevap" , "Panzehir",
"Cumhuriyet Tarihi Yalanları". Osman
Selim Kocahanoğlu "Atatürk-Karabekir
kavgası".)
MI5 ve CIA'nın o zaman ki psikolojik
harekat'ının asıl hedefi Kemalizm'in
sömürülen uluslara rol model olmasını
engellemekti ama şimdi ki asıl
hedefi Türkiye'yi ABD tipi İslam
Devleti yapmak, bölmektir. (detaylı
bilgi için bkz. Cengiz Özakıncı, "İblisin
Kıblesi", "Türkiye'nin Siyasi İntiharı
Yeni Osmanlı Tuzağı". Mustafa
Yıldırım, "Sicil Örümceğin Ağında")
Hatta öyle ki bunu kendileri de "Türkiye
için iyisi" kılıfına sokarak kitaplarında
yazıyorlar, demeç veriyorlar, mesela
CIA'nın ve ABD savunma bakanlığı
görevlilerinden olan Samuel P.
Huntington şöyle diyor:
"Türkiye İslamın çekirdek devleti
olmak için gerekli tarihe, nüfusa, orta
düzey bir ekonomik gelişmisliğe,
ulusal birliğe, askeri yetenek ve
geleneğe sahiptir.
Gelgelelim, Atatürk'ün Türkiye'yi net
bir şekilde laik bir toplum olarak
tanımlaması. Türk Cumhuriyetinin bu
rolü Osmanlı imparatorluğundan devralmasını
önlemiştir. Türkiye, anayasasındaki
laiklik ilkesine bağlılığından
ötürü OIC'in kurucu üyesi bile
olamamıştır. Türkiye kendisini laik bir
ülke olarak tanımladığı sürece İslamın
liderliğine soyunma olasılığı yoktur.
(...) Batı'nın iyi ve kötü yanlarını yaşayıp
görmüş olan Türkiye de en az onun
kadar, İslama liderlik etme vasfını
kazanmış olabilir. Ama bunu yapabilmek
için Atatürk'ün mirasını, Rusya'nın
Lenin'in mirasını reddedişinden
daha eksiksiz bir şekilde reddetmek
zorunda kalacaktır." [33]
Memleket Sevdasıyla...