You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türkiye’nin<br />
en sevilen markaları<br />
Felis <strong>2021</strong> jüri<br />
başkanlarından notlar<br />
Marka Okulu geleceğin<br />
liderlerini bekliyor<br />
Medya planlamada<br />
yeni sınırlar<br />
Neden Önemli:<br />
Eko-anksiyete<br />
Yapay zekâ çağında<br />
Don Draper nostaljisi<br />
I SN 1301-1675<br />
MARKA YÖNETENLERİN<br />
BİLGİ KAYNAĞI<br />
WWW.MEDIACAT.COM • YIL: 29 | SAYI: 318 • EKİM <strong>2021</strong> - 10 • KDV DAHİL 37,5 TL KIBRIS 40,5 TL
4.5G teknolojisinden, uyumlu cihaz ve SIM kartla faydalanılabilir. Kapsama; coğrafi koşullar, şebeke yoğunluğu, kullanılan cihaz ve bağlanılan siteye göre değişebilir. Nisan <strong>2021</strong> itibarıyla<br />
Vodafone Telekomünikasyon A.Ş., yıl sonuna kadar kullanacağı enerjinin tamamını yenilenebilir kaynaklarından satın alarak doğanın korunmasına katkı sağlamaktadır. Detaylar: vodafone.com.tr
Türkiye’nin %100<br />
yenilenebilir enerji kullanan<br />
ilk ve tek operatörü<br />
Birlikte mümkün
İÇİNDEKİLER<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> Öne Çıkanlar<br />
38<br />
KAPAK<br />
TÜRKIYE’NIN EN SEVİLEN MARKALARI<br />
<strong>MediaCat</strong> önderliğinde Ipsos tarafından hazırlanan<br />
ve bu sene 14’üncü yaşını kutlayan Türkiye’nin<br />
Lovemark’ları araştırması <strong>2021</strong> sonuçlarıyla<br />
karşınızda. Bu yıl 12 ayrı kategoride tüketicilerin<br />
gönlündeki markaları belirleyen araştırmanın çıktıları<br />
gelecek yıllar için kıymetli içgörüler içeriyor.<br />
KÜLTÜR<br />
–Oyunculuk empatiyle<br />
başlar<br />
Engin Akyürek<br />
Oyuncu Engin Akyürek’i yıllar boyu<br />
pek çok farklı karakterle tanıdık.<br />
Geçtiğimiz aylarda ilk marka<br />
işbirliğini gerçekleştirerek Shell’in<br />
marka yüzü olan Akyürek ile hayatı,<br />
oyunculuğu ve disiplinler arası<br />
yolculuğunu konuştuk.<br />
MARKETING<br />
Neden Önemli:<br />
Eko-anksiyete<br />
Evrim Kuran, Prof. Dr. Ejder<br />
Akgün Yıldırım, Dr. Uygar<br />
Özesmi<br />
İklim krizine yönelik gelecek kaygıları<br />
“eko-anksiyete” başlığında karşılık<br />
buluyor. Bu kavramın psikolojik<br />
ve toplumsal boyutlarını “neden<br />
önemli” diyerek tartıştık.<br />
YARATICILIK<br />
Beşinci Paradigma<br />
dönemi<br />
Raja Rajamannar<br />
Sektör “Beşinci Paradigma”ya<br />
doğru hızlı bir yolculukta.<br />
Rajamannar, bu göz korkutucu<br />
çağda iş yapmak isteyenlerin<br />
yeni teknolojilere, halkla ilişkilere,<br />
büyük veriye ve yeni finansal<br />
araçlara başvurmaları gerekeceği<br />
görüşünde.<br />
YARATICILIK<br />
–Daha yeni başlıyoruz<br />
Ümit Taşlı, Ender Buruk<br />
Wunderman Thompson,<br />
birleşmenin hemen ardından<br />
girdiği pandemi döneminde güçlü<br />
bir başlangıç yapmıştı. Ancak<br />
yaratıcılık ve datanın girdiği<br />
kuvvetli etkileşimin sağladıkları,<br />
ajansa her defasında “daha büyük<br />
düşünme” şansı tanıyor.<br />
4 <strong>MediaCat</strong>
MEDYA<br />
28 Bir Bakışta<br />
Ustaya veda<br />
30 Medya planlamada yeni sınırlar<br />
Akıllı televizyon penetrasyonunun<br />
artışıyla, markalar nezdinde içerik<br />
tüketicilerini cezbetmenin yolları<br />
çeşitlenirken, konvansiyonel<br />
medya da kendi sınırlarını yeniden<br />
tanımlıyor.<br />
KÜLTÜR<br />
32 İnceleme<br />
Yapay zekâ çağında Don Draper<br />
nostaljisi<br />
DİJİTAL<br />
78 Trend Analizi<br />
Gündem okula dönüş<br />
80 Dijital, emlakçıları sevmez<br />
Kayhan Dural<br />
82 Sahadaki yeni oyuncular<br />
Christian Facey<br />
TASARIM<br />
86 Markanın aşkına,<br />
tasarımın şerefine!<br />
Ozan Karakoç<br />
88 Kreatifin Keşfi<br />
Ali Harun Sevinç<br />
BEĞEN BUTONU<br />
8 Türkiye’nin âşık olduğu markalar<br />
Pelin Özkan<br />
10 Kitap<br />
GÜNCEL<br />
14 Türkiye’den haberler<br />
15 Global haberler<br />
16 Marka Okulu geleceğin<br />
liderlerini bekliyor<br />
18 –Etki stratejiyle başlar<br />
Chiara Manco<br />
20 Trend<br />
Eşya depolama<br />
22 Spotlight<br />
Tolga Pamir<br />
İŞ DÜNYASI<br />
24 İşgücü 4.0<br />
Güncel kalmak ve geleceğe daha<br />
iyi hazırlanmak isteyen kurumlar,<br />
işgücünün becerilerini geliştirmek<br />
ve onlara yeni yetenek setleri<br />
kazandırmak için harekete geçti.<br />
MARKETING<br />
68 Peki ya Ralph’ten sonra?<br />
Türkiye’de kanunlarla, hayvanların<br />
can statüsüne geçmesi tartışılırken,<br />
tüketiciler kozmetik sektöründe de<br />
aynı hassasiyeti bekliyor.<br />
70 Lezzet meselesi, yeniden<br />
İhsan Özçıtak<br />
72 Ta-dum!<br />
Gittikçe büyüyen, sadece sesli<br />
etkileşime müsait ortamlarda işitsel<br />
kimliğin önemi ön plana çıkıyor.<br />
YARATICILIK<br />
90 Toplumun yeni etik aktörleri<br />
Olivier Sibai<br />
94 Felis jüri başkanlarından notlar<br />
100 Bay K. Pandora’nın<br />
Kutusu diyarında!<br />
Sait Aytemur<br />
102 Ad*Watch<br />
104 Felis Kampanyalar<br />
REKLAM VE ADVERTORIAL İNDEKSİ<br />
3K1A 83<br />
Arçelik 49<br />
Aygaz 73-75<br />
Bepanthol 47<br />
Damat 11<br />
Digiturk 12-13<br />
DPİD<br />
Arka kapak içi<br />
Domestos 59<br />
Duru 54-55<br />
Erikli 43<br />
Fairy 51<br />
Ford 35<br />
Habitat TV 91<br />
InstaChamp 26-27<br />
Lenovo 7<br />
Lezita 21<br />
Mesa<br />
108 #ofotoğrafınhikâyesi<br />
Uğurcan Ataoğlu<br />
Arka kapak<br />
Monroe 64-65<br />
Nescafé 61<br />
Opet 41<br />
Polat Holding 23<br />
Royal Canin 76-77<br />
Sahibinden 19<br />
Socar 9<br />
Şişecam 81<br />
Tasarist 79<br />
Trendyol 57<br />
Turkcell 29<br />
Visa 84-85<br />
Vodafone Ön kapak içi ve karşısı<br />
Ziraat Bankası 45<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 5
EDİTÖRDEN<br />
<strong>MediaCat</strong><br />
Sevmek zamanı<br />
A<br />
şk bir garip mefhum. Edebiyattan<br />
müziğe; popüler kültüre<br />
damga vurmuş çoğu eser aşkı<br />
kaotik, hızlı parlayıp çabuk sönen<br />
bir öfori hali olarak resmediyor. Oysa<br />
sevgi çok daha süreğen. Sevgi bir muhataba<br />
bile ihtiyaç duymaz. Metin Erksan’ın sinemamıza<br />
kazandırdığı en anlamlı filmlerden<br />
Sevmek Zamanı’nı hatırlayın: Halil, Meral’in<br />
fotoğrafını görür. Halil, Meral’in fotoğrafına<br />
âşık olur. Sonra Halil, Meral’i görür<br />
ve nihayetinde şöyle der ona: “Resmin<br />
sen değilsin ki, resmin benim dünyama ait<br />
bir şey. Ben seni değil, resmini tanıyorum.”<br />
Sevmek Zamanı’na kıyasla belki daha<br />
fazla bilinen bir Cengiz Aytmatov uyarlamasına<br />
kıralım rotayı şimdi. Selvi Boylum<br />
Al Yazmalım’ın final sahnesindeyiz. Asya<br />
kendine sorar: “Sevgi neydi?” Ve sorusuna<br />
yine kendisi cevap verir: “Sevgi iyilikti,<br />
dostluktu. Sevgi emekti.”<br />
TÜRKİYE’NİN EN SEVİLEN MARKALARI<br />
2007 yılından bu yana sürdürdüğümüz<br />
Türkiye’nin Lovemark’ları araştırmasının<br />
bu yıl 14’üncüsünü gerçekleştirdik. Ipsos işbirliğinde,<br />
12 farklı kategoride Türkiye’nin<br />
en sevilen markalarını sorguladığımız<br />
ikonik araştırmada, kategorilerinin Lovemark’ı<br />
olma ayrıcalığına kavuşan markalara,<br />
geçtiğimiz yıl dünyayı daha iyi bir yer<br />
haline getirmek için ne yaptıklarını ve bu<br />
6 <strong>MediaCat</strong><br />
mediacatonline<br />
<strong>MediaCat</strong><br />
gayreti Lovemark olma başarısının neresinde<br />
gördüklerini sorduk.<br />
Popüler kültürün pompaladığı aşk retoriğine<br />
inat, sevginin gerçek potansiyelinin<br />
ancak ona verilen emek ve duyulan saygıyla<br />
ölçüldüğüne inananlardanım. Tutku bir<br />
kıvılcım, sevgiyse kalpte iz bırakan bir mühürdür.<br />
Uğruna emek verdiğiniz her şey sizi<br />
karşılığa gerek duymaksızın yüceltir.<br />
MÜHİM BİR SORU<br />
Geçtiğimiz ay sevgili editörümüz Tuğba<br />
Özöğretmen’le Editörden sayfasının okura<br />
en keyifli deneyimi sunmak için nasıl yazılması<br />
gerektiği üzerine konuşurken, dergilerdeki<br />
bu güzide köşenin pek de okunmadan<br />
geçildiğine değindik. Bu varsayımı ufak<br />
bir teste tabi tutmak istiyorum. Lütfen, bu<br />
sayfayı okuyan sevgili okurlarımız #<strong>MediaCat</strong>Editörden<br />
etiketiyle, <strong>MediaCat</strong>’in<br />
Instagram veya Twitter hesaplarını mention’layarak<br />
bize ufak birer mesaj bırakabilirler<br />
mi? Kendi kendime konuşup konuşmadığımı<br />
merak ediyorum.<br />
Sizi derginizle başbaşa bırakmadan<br />
önce ufak bir şarkı önerisi… Bu ay Editörden’de<br />
bana The Who’dan Love Reign O’er<br />
Me eşlik ediyor. Yeni sayılarda, kitaplarda<br />
ve her gün mediacat.com adresinde buluşmak<br />
dileğiyle. ■<br />
<strong>MediaCat</strong><br />
ARZU NİLAY KOCASU<br />
/company/<strong>MediaCat</strong><br />
Sayı: 318 • <strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong><br />
ISSN: 1301 - 7675<br />
Yayın Türü<br />
Süreli yaygın yayın (aylık)<br />
Sahibi<br />
Kapital Medya Hizmetleri AŞ<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Pelin Özkan<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Pelin Özkan<br />
pelinozkan@kapital.com.tr<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
Birce Güler<br />
birceguler@kapital.com.tr<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />
Arzu Nilay Kocasu<br />
arzunilaykocasu@kapital.com.tr<br />
Editör<br />
Tuğba Özöğretmen<br />
tugbadulger@kapital.com.tr<br />
Muhabir<br />
Gönül Hadımlı<br />
gonulhadimli@kapital.com.tr<br />
Ek Yayınlar Editörü<br />
Sultan Öncü Arslanoğlu<br />
sultanoncu@kapital.com.tr<br />
İnternet Editörü<br />
Sencer Uçar<br />
sencerucar@kapital.com.tr<br />
Yardımcı İnternet Editörü<br />
Simge Şenses<br />
simgesenses@kapital.com.tr<br />
Görsel Yönetmenler<br />
İlker Kurt<br />
ilkerkurt@kapital.com.tr<br />
Levent Kal<br />
leventkal@kapital.com.tr<br />
Kapak<br />
Tolga Özbakır<br />
Medina Turgul DDB<br />
Sosyal Medya Uzmanı<br />
Oğulcan Palabıyık<br />
ogulcanpalabiyik@kapital.com.tr<br />
İçerik Direktörü<br />
Alev Kaynak<br />
alevkaynak@kapital.com.tr<br />
İçerik Müdürü<br />
Doğan Terzi<br />
doganterzi@kapital.com.tr<br />
Katkıda Bulunanlar<br />
Christian Facey, İhsan Özçıtak,<br />
Kayhan Dural, Ozan Karakoç,<br />
Sait Aytemur<br />
REKLAM SATIŞ<br />
Reklam ve Etkinlik Satış Direktörü<br />
Aysun Zeren Kangı<br />
aysunzeren@kapital.com.tr<br />
Kıdemli Reklam ve Etkinlik Satış<br />
Müdürü<br />
Cansu Ersöz<br />
cansuersoz@kapital.com.tr<br />
Reklam ve Etkinlik Satış Müdürleri<br />
Gamze Oktay<br />
gamzeoktay@kapital.com.tr<br />
Buket Alpboğan<br />
buketalpbogan@kapital.com.tr<br />
KAPİTAL MEDYA LONDRA<br />
Londra Temsilcisi<br />
Ozan Mert<br />
ozanmert@kapital.com.tr<br />
Global Editör<br />
Nazlı Selin Özkan<br />
selinozkan@kapital.com.tr<br />
PAZARLAMA<br />
Etkinlik Yöneticileri<br />
Cankız Akkaya<br />
cankizakkaya@kapital.com.tr<br />
Zeynep Özfırıncı<br />
zeynepozfirinci@kapital.com.tr<br />
Satın Alma ve İdari İşler Direktörü<br />
Serdal Tiftik<br />
serdaltiftik@kapital.com.tr<br />
Etkinlik Satış Müdürü<br />
Savaş Seçkinler<br />
savasseckinler@kapital.com.tr<br />
MEDIACAT KİTAPLARI<br />
Kitap Editörü<br />
Barış Cezar<br />
bariscezar@kapital.com.tr<br />
Kitap Satış ve Dağıtım Sorumlusu<br />
Salih Şahin<br />
salihsahin@kapital.com.tr<br />
T: (212) 282 26 40<br />
www.mediacat.com<br />
Yönetim Yeri<br />
Nispetiye Caddesi, Akmerkez<br />
E Blok Kat: 6 Etiler 34349 İstanbul<br />
T: 212 282 26 40<br />
F: 212 282 26 32<br />
Baskı<br />
Promat Basım Sanayi ve Ticaret Aş.<br />
Orhangazi Mahallesi 1673.Sokak<br />
No:34 Esenyurt 34348 İstanbul<br />
T: 212 622 63 63<br />
F: 212 605 07 98<br />
info@promat.com.tr<br />
Dağıtım<br />
Dünya Dağıtım<br />
T: 212 440 29 85<br />
© <strong>MediaCat</strong> Kapital Medya AŞ tarafından<br />
TC yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.<br />
<strong>MediaCat</strong>’in isim ve yayın hakkı Kapital Medya<br />
AŞ’ye aittir. <strong>MediaCat</strong>’te yayımlanan yazı,<br />
fotoğraf, karikatür ve illüstrasyonların her hakkı<br />
saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.<br />
İmzalı yazılardaki görüşler yazarlarına aittir.
BEĞEN BUTONU<br />
Türkiye’nin âşık<br />
olduğu markalar<br />
PELİN ÖZKAN<br />
pelinozkan@kapital.com.tr<br />
Günümüzde<br />
Lovemark olmak,<br />
özellikle Lovemark<br />
kalmak çok daha zor.<br />
Markasızlaşmaya<br />
doğru gittiğimiz<br />
çağımızda bazı<br />
markaların<br />
insanlarda duygusal<br />
bir etki yaratması,<br />
gönüllerinde yer<br />
edebilmesi bu<br />
nedenle çok kıymetli.<br />
nsanların en sevdikleri<br />
İ<br />
markaları belirlemek amacıyla<br />
gerçekleştirdiğimiz<br />
“Türkiye’nin Lovemark’ları”<br />
araştırması 14’üncü yılını tamamladı.<br />
2007’de başlamıştık araştırmaya.<br />
2009’dan bu yana aralıksız her yıl gerçekleştiriyoruz.<br />
2016’da Prof. Dr. Kaan Varnalı ile<br />
araştırmanın ölçüm yöntemini geliştirerek<br />
kapsamını genişlettik. Amacımız<br />
daha gerçekçi bir yaklaşımla markalar<br />
ve müşterileri arasındaki ilişkinin derinliğini<br />
anlamaya çalışmaktı. Bu nedenle<br />
2016’dan bu yana araştırmaya katılanlara<br />
dört soru soruyoruz. Öncelikle kişinin<br />
kategoride aklına ilk gelen markayı<br />
belirtmesini istiyoruz. Bu açık uçlu bir<br />
soru oluyor. Herhangi bir yönlendirme<br />
yapılmıyor. Sonrasında 1-10 arasında telaffuz<br />
ettiği markayı kendisine ne derece<br />
yakın bulduğunu belirtmesini istiyoruz.<br />
Ve markanın kişinin beklentilerini ve<br />
ihtiyaçlarını ne denli karşıladığını 1-10<br />
arasında bir puan vererek değerlendirmesini<br />
istiyoruz. Son olarak “Bu marka<br />
en sevdiğim, asla vazgeçemeyeceğim bir<br />
markadır” ifadesine ne derece katıldığını<br />
soruyoruz. Bu dört sorunun yanıtları kendi<br />
içinde değerlendirildiği gibi alınan ortalama<br />
ise en sevilen markaları belirliyor.<br />
LOVEMARKS <strong>2021</strong><br />
Günümüzde Lovemark olmak, özellikle<br />
Lovemark kalmak artık çok daha zor, giderek<br />
de zorlaşacak gibi görünüyor. Markasızlaşmaya<br />
doğru gittiğimiz çağımızda<br />
bazı markaların insanlarda duygusal bir<br />
etki yaratması, gönüllerinden bir yer kapabilmesi<br />
bu nedenle çok kıymetli.<br />
Yıllardır ciddiyetle ele aldığımız en<br />
sevilen markalar araştırması insanların<br />
(sektör terminolojisinde tüketicinin)<br />
çeşitli kategorilere ilgisi ve o kategori-<br />
lerdeki markalarla ilişkisini de açık seçik<br />
önümüze seriyor. Bazı kategorilerde liderler<br />
açık ara zirvedeyken, bazılarında<br />
ise kıyasıya bir rekabete tanık oluyoruz.<br />
Bu ay kapak konumuza taşıdığımız<br />
Türkiye’nin Lovemark’ları <strong>2021</strong> sonuçlarını<br />
ve detayları ilerleyen sayfalarımızda<br />
okuyabilirsiniz. Ben burada senelerdir<br />
yakından takip ettiğim araştırmanın<br />
bu yılki sonuçlarıyla ilgili birkaç gözlemimi<br />
paylaşmak isterim:<br />
■ İnsanların gönlüne bir aşk tohumu<br />
attığınızda sizi kolay kolay bırakmıyorlar.<br />
Bu yüzden de çoğu kategorinin<br />
lideri yıllardır zirvedeki yerini<br />
koruyor.<br />
■ Kendi markasından çok bulunduğu<br />
kategoriye yatırım yapan şirketler<br />
her zaman karşılığını fazlasıyla alıyor.<br />
■ Kırılgan dediğimiz, skorları çok düşük<br />
ve rekabetin kıyasıya sürdüğü<br />
kategorilerde markaların gerçekleştirdikleri<br />
samimi iyilik hareketleri ve<br />
kesintisiz iletişim karşılık buluyor.<br />
■ Pandeminin en çok etkilediği kategorilerden<br />
biri e-ticaret oldu. Bu yıl kategori<br />
liderinin puanında geçtiğimiz<br />
yıla göre yüzde 4’lük bir artış var. Ancak<br />
bu kategorideki en dikkat çekici<br />
nokta diğer markaların skorlarındaki<br />
dramatik düşüş. Eminim ki söz konusu<br />
markalar bunun nedenleri üzerine<br />
kafa yoracaklardır. E-ticaret kategorisinin<br />
lideri Trendyol’un kendi<br />
ekosistemini destekleme, geliştirme<br />
ve kategoriyi büyütme çabalarının<br />
etkili olduğunu görüyoruz.<br />
Türkiye’nin en sevilen markaları<br />
araştırmasında <strong>2021</strong>’de sorduğumuz kategorilerin<br />
liderleri Arçelik, Bepanthol,<br />
Domestos, Duru, Erikli, Fairy, Migros,<br />
Nescafé, Opet, Trendyol, Ülker ve Ziraat<br />
Bankası markalarına emek veren herkesi<br />
kutluyorum. ■<br />
#Buton<br />
Outliers<br />
Bu ay başucu kitaplarımdan biri için butona<br />
basmak istiyorum: Outliers (Çizginin<br />
Dışındakiler). Malcolm Gladwell’in en<br />
iddialı kitapları Tipping Point ve Blink’ten<br />
sonra gelmesine karşın ilk yayımlandığı<br />
2009’dan bu yana hem dünyada hem de<br />
Türkiye’de en çok satan eserlerden biri<br />
Outliers. Kitapta Gladwell “Bazı insanlar<br />
neden daha başarılı olur?” sorusunun<br />
peşine düşmüş.<br />
Jamaikalı bir kölenin torunu olan<br />
büyük annesi Daisy’e adamış kitabını<br />
Gladwell. Daisy’nin çabalarının gelecek<br />
nesillerin kaderini nasıl değiştirdiğini<br />
ise savunduğu tezlerin bir kanıtı olarak<br />
sunuyor.<br />
Ezberbozan bir kitap Outliers.<br />
Hayatımız boyunca bize öğretildiği gibi<br />
başarıya ulaşan yol için öyle kişisel<br />
gelişim kitaplarında bahsedildiği gibi<br />
birkaç kriterin yeterli olmadığını anlatıyor.<br />
Çok çalışma, zekâ, hırs yeterli mi?<br />
Çizgidışı başarılı insanların neden başarılı<br />
olduklarını anlamak için çevrelerine daha<br />
iyi bakmamız gerikiyor. Aileleri, doğum<br />
yerleri hatta doğum tarihleri, geldikleri<br />
kültür, bulundukları sınıf, coğrafya.<br />
Beatles, Bill Gates, Steve Jobs<br />
bulundukları noktaya gelmek için 10 bin<br />
saat pratik yaptılar. Başarılı insanların<br />
ortak noktalarından biri çok zeki olmaları.<br />
Peki ama dünyanın gelmiş geçmiş en<br />
zeki insanlarından biri olan Chris Langan<br />
neden başarılı olamadı? Ya da bizi üzen<br />
dezavantajlarımız aslında bizim fırsatlarımız<br />
olabilir mi?<br />
Outliers’daki ilham verici insan<br />
hikâyeleri bize başarının göründüğünden<br />
çok daha karışık ve ilgi çekici yollardan<br />
geçtiğini gösteriyor. Hâlâ okumayanlar<br />
kaldıysa okumalarını öneririm.<br />
8 <strong>MediaCat</strong>
BEĞEN BUTONU<br />
Kitap<br />
DÜŞMAN<br />
KARDEŞLER<br />
REKLAMCILIĞIN (VE<br />
DIĞER HER ŞEYIN)<br />
ALTÜST OLUŞU<br />
KEN AULETTA<br />
<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
Reklam ve pazarlama sektörü sarsıcı bir değişim döneminden<br />
geçiyor. Dijitalleşme, sosyal medya ve küresel<br />
ekonomik krizle birlikte her şey altüst oluyor.<br />
Reklamcılar, sanatları olarak gördükleri şeyin, yani<br />
büyük yaratıcı fikirlerin yerini veriler ve algoritmalar<br />
sayesinde birer silah haline getirilen makinelerin<br />
ve yapay zekânın alacağından korkuyor.<br />
Ken Auletta Düşman Kardeşler’de işte var olma<br />
mücadelesi veren bu sektörün öyküsünü anlatıyor.<br />
Reklam dünyasının en önemli oyuncularının odalarına<br />
giriyor, eski toprakların yanı sıra yükselişteki yeni<br />
oyuncularla ve güç simsarlarıyla bir araya geliyor.<br />
Düşman Kardeşler hem reklam ve pazarlama<br />
alanındaki müthiş değişimlerin içyüzünü anlattığı<br />
hem de bunun potansiyel sonuçlarını ortaya koyduğu<br />
için bu alanla ilgilenen herkesin okuması gereken<br />
bir kitap. Auletta, reklamcılık ve pazarlamanın bu<br />
olağanüstü dönüşümünü o fırtınanın göbeğindeki<br />
insanların hikâyeleriyle birlikte bizlere ulaştırıyor.<br />
Kitapla ilgili ayrıntılı dosyayı 32’nci sayfada okuyabilirsiniz.<br />
MİTOLOJİNİN<br />
GÜCÜ<br />
KUTSAL KITAPLARDAN<br />
HOLLYWOOD FILMLERINE<br />
MITOLOJI VE HIKÂYELER<br />
JOSEPH CAMPBELL<br />
BILL MOYERS<br />
<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
Gazeteci Bill Moyers ile Joseph Campbell’ın mitoloji<br />
üzerine diyaloglarından oluşan bu kitap, yine<br />
Campbell’dan ilham alan altı bölümlük bir TV programını<br />
temel alıyor.<br />
Tüm yaşamını mitolojiye adayan Campbell, Moyers’ın<br />
mitoloji ve hayatla ilgili tüm sorularına içtenlikle<br />
cevap veriyor. Neden herkesin mitolojiye ihtiyaç<br />
duyduğunu, günümüzdeki mitoloji yoksunluğunun<br />
nelere mal olduğunu anlatıyor. Aşk, evlilik, çocuklarımıza<br />
anlattığımız masallar, kurban kültürü, yaşam<br />
yolculuğumuz gibi modern dünya hâllerini antik mitoloji<br />
bağlamında ele alış tarzı önünüzde bambaşka<br />
bir bakış açısının belirmesini sağlıyor.<br />
Campbell ve Moyers evlilik kurumundan doğum<br />
yapan bakireye, Yıldız Savaşları’ndaki Luke Skywalker<br />
gibi kurtarıcı figüründen kahraman figürlerine pek<br />
çok mitolojik motifin gündelik hayatlarımızla ilişkisini<br />
gösteriyor. Karmaşık ve soyut görünen bu konuları<br />
anlaşılır soru-cevap üslubuyla günlük hayata taşıyor.<br />
Mitolojinin Gücü, Joseph Campbell’ın tüm eserlerinin<br />
herkese yönelik muhteşem bir özeti.<br />
Hande Şekerciler<br />
Heykeltıraş ve Yeni<br />
Medya Sanatçısı<br />
MÜCADELE: SZUKALSKI’NIN<br />
HAYATI VE KAYIP SANATI<br />
Netflix’te yayınlanan Heykeltıraş<br />
Stanislav Szukalski hakkındaki bu belgesel<br />
“sanatçının üretimleri ile kişiliği birlikte mi<br />
değerlendirilmeli yoksa bağımsız olarak mı<br />
ele alınmalı?” sorusuna bir kapı aralıyor.<br />
THIS NEEDS HOT<br />
SAUCE, NYT COOKING<br />
İlki bağımsız diğeri anaakım<br />
yayın kuruluşlarından birine ait<br />
olan bültenlerin ortak özelliği,<br />
yazarlarının yemek tarifleri<br />
verirken bir yandan da aslında<br />
kendi hayatlarına dair minik<br />
hikâyelerini anlatmaları.<br />
WHAT TO READ IF<br />
Kitap önerileri için takip<br />
ettiğim bir e-bülten. Bu<br />
tip niş yayınları takip<br />
etmek hem neyi sevdiğinizi<br />
anlamayı kolaylaştırıyor<br />
hem de onları bulmayı.<br />
REMZİ KİTABEVİ’NDE EN ÇOK SATAN<br />
10 SATIŞ VE PAZARLAMA KİTABI<br />
1 PAZARLAMA YENI PAZARLAMA,<br />
GELECEĞIN PAZARLAMASI<br />
Byron Sharp, The Kitap<br />
2 İKNANIN PSIKOLOJISI<br />
Robert B. Cialdini, <strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
3 NÖRO MARKETING<br />
Patrick Renvoise, Christophe Morin<br />
<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
4 SATIŞTA İLETIŞIM VE BEDENIN DILI<br />
Acar Baltaş, Prof. Dr. İlhan Ürkmez,<br />
İdil Sevil, Remzi Kitabevi<br />
5 PAZARLAMANIN 22 KURALI<br />
Al Ries, Jack Trout, <strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
ANTONY GORMLEY:<br />
“SCULPTED SPACE,<br />
WITHIN AND<br />
WITHOUT”<br />
TED Talks<br />
Çok sevdiğim bir heykeltıraş<br />
olan Gormley’nin 2012 tarihli<br />
konuşması, çok tatlı bir<br />
şekilde ilham kaynaklarını ve<br />
sanatı ele alışını anlatıyor.<br />
İşini tutkuyla yapmanın<br />
hayatı nasıl dönüştürdüğünü<br />
çok güzel ortaya koyuyor<br />
bence.<br />
BARDAĞIMDA NE VAR?<br />
Çok kuralcı bir demleyici ve<br />
gelişmiş damağa sahip bir<br />
kahve tüketicisi olmasam da<br />
Aposto! çatısı altındaki bu<br />
kahve bülteninde yer alan<br />
demleme teknikleri, kahve tadımları<br />
ve yorumlarını okumak<br />
hoşuma gidiyor.<br />
ALMOST FAMOUS<br />
Dönüp bakınca çoktan<br />
20 yılı devirmiş Almost<br />
Famous. Bir şeye tutkuyla<br />
bağlanmanın, onun<br />
peşinden koşmanın ve<br />
hayal kırıklıklarına rağmen<br />
devam etmenin öyküsü.<br />
6 SOSYAL MEDYA SANATI<br />
Guy Kawasaki, Peg Fitzpatrick<br />
<strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
7 SOSYAL MEDYA PAZARLAMASI<br />
Shiv Singh, Stephanie Diamo, Nobel<br />
Yaşam<br />
8 A’DAN Z’YE PAZARLAMA<br />
Philip Kotler, <strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
9 PAZARLAMA 4.0<br />
Philip Kotler, Optimist<br />
10 PAZARLAMA TEORILERI<br />
Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Prof.<br />
Dr. Serap Çabuk, <strong>MediaCat</strong> Kitapları<br />
10 <strong>MediaCat</strong>
ADVERTORIAL<br />
Digiturk’te izleyecekleriniz<br />
evdeki dizi severlere göre!<br />
Digiturk, <strong>Ekim</strong><br />
ayında yepyeni<br />
orijinal içerikleri,<br />
herkesin konuştuğu<br />
Emmy ödüllü dizileri<br />
ile yepyeni filmleri<br />
izleyicileriyle<br />
buluşturuyor.<br />
EMMY ÖDÜLLÜ<br />
EMMY ÖDÜLLÜ<br />
SUCCESSION<br />
© <strong>2021</strong> Home Box Office, Inc. All Rights Reserved.<br />
HACKS<br />
© <strong>2021</strong> Universal Television LLC. All Rights Reserved.<br />
SUCCESSION<br />
Büyük bir medya imparatorluğunu yöneten<br />
Roy Ailesi’nin içine düştüğü aile<br />
kavgasını anlatan Altın Küre ve Emmy<br />
ödüllü dizi Succession, üçüncü sezonunda<br />
da entrika dozunu düşürecek<br />
©<strong>2021</strong> Universal Cable Productions LLC. ALL RIGHTS RESERVED.<br />
gibi görünmüyor. Oyuncu kadrosunda<br />
Altın Küre ödüllü usta aktör Brian Cox<br />
ve Emmy ödüllü Jeremy Strong’un yanı<br />
sıra Sarah Snook, Kieran Culkin, Matthew<br />
Macfadyen gibi yıldızların isimleri<br />
öne çıkıyor. Ayrıca Oscar ödüllü Adrien<br />
Brody ve Emmy ödüllü Alexander Skarsgård<br />
da bu sezon diziye katılan isimler<br />
arasında. Ailenin reisi Logan Roy’un<br />
özellikle oğluyla yaşadığı çekişmenin<br />
bu sezonda ne şekilde gelişeceği merak<br />
konusu.<br />
THE SINNER<br />
Dört yıl önce çıktığında yapımcılarının<br />
dahi bu kadar ilgi göreceğini tahmin<br />
etmedikleri için tek sezonluk tasarladıkları<br />
The Sinner, dördüncü sezonuna<br />
geldi bile! İlk sezonda Jessica Biel’in enfes<br />
performansıyla dikkat çeken dizi,<br />
sonradan usta aktör Bill Pullman’ın sırtında<br />
ilerlemeye başladı. Her sezonda<br />
gizemli bir cinayet vakasını araştıran<br />
Harry Ambrose, bir önceki sezonda yaşadığı<br />
travmatik olaylardan sonra artık<br />
emekli oluyor ama yine de etrafında<br />
gizemli ölümler eksik olmuyor. Diziyi,<br />
tüm sezonlarıyla Digiturk’te seyredebilirsiniz.<br />
HACKS<br />
Eski popülaritesini kazanabilmek için<br />
25 yaşındaki bir danışmandan medet<br />
uman efsanevi bir Las Vegas komedyeninin<br />
kara mizah tonundaki hikâyesini<br />
anlatan Hacks'in başrolünde bu sene<br />
Emmy Ödülleri’nde Komedi dalında<br />
En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan<br />
usta aktris Jean Smart yer alıyor. Hacks,<br />
kara komedilerden hoşlananlar<br />
için birebir!<br />
beIN CONNECT’le<br />
dilediğiniz zaman<br />
dilediğiniz yerde izleyin!<br />
12 <strong>MediaCat</strong>
4400<br />
LET HIM GO<br />
4400<br />
2004 yapımı aynı adlı sevilen dizinin yepyeni bir<br />
konseptle yeniden çekildiği 4400, gizemli gerilimlerden<br />
hoşlananlar için. Dizi, geçmiş yıllarda<br />
bir anda ortadan kaybolmuş 4400 kişinin aniden<br />
hiç yaşlanmadan <strong>2021</strong> yılına gelmeleriyle gelişen<br />
olayları anlatıyor. Oyuncu kadrosunda Joseph David-Jones,<br />
Khailah Johnson, TL Thompson, Derrick<br />
A. King, Brittany Adebumola ve Cory Jeacoma<br />
var.<br />
YEKTA KOPAN’LA SET ARASI<br />
Yazar, seslendirme sanatçısı ve sunucu Yekta<br />
Kopan sinema, tiyatro ve dizi sektörünün en deneyimli,<br />
saygın ve merak edilen aktör, aktris ve<br />
yönetmenlerini konuk ediyor; onların renkli<br />
dünyalarının kapılarını aralıyor. Ercan Kesal’dan<br />
Serra Yılmaz’a, Ahmet Mümtaz Taylan’dan Tolga<br />
Karaçelik’e yetenekleri ve ustalıkları her anlamda<br />
tescillenmiş isimlerin hayatlarına daha yakından<br />
bakıyoruz.<br />
CHUCKY<br />
1990’ların kült klasiği Child’s Play serisini yaşı<br />
yetenler iyi bilir! Bir kuşağın oyuncak bebek fobisini<br />
hortlatmış bu film serisi şimdi oradaki bebeğin<br />
ismiyle dizi oldu. Chucky, lanetli bir bebeğin<br />
sakin bir Amerikan kasabasını cinayet ve teröre<br />
boğuşunun ürpertici hikâyesini anlatıyor. Oyuncu<br />
kadrosunda filmlerden hatırlayacağınız Jennifer<br />
Tilly’nin yanı sıra Zackary Arthur’u görüyoruz.<br />
Chucky’yi ise yine filmlerde olduğu gibi Brad Dourif<br />
seslendiriyor.<br />
CHICAGO P.D.<br />
Şikago Polis Departmanı’ndaki dedektiflerin maceralarını<br />
anlatan Chicago P.D., dokuzuncu sezonuyla<br />
yine heyecanlı olaylara gebe. Şikago polisi<br />
ve istihbarat birimi içerisindeki dedektiflerin her<br />
türlü organize suçla mücadelesi ve önceki tüm sezonlar<br />
Digiturk’te sizleri bekliyor.<br />
LET HIM GO - Sinemalardan sonra ilk kez!<br />
Oscar’lı usta aktör Kevin Costner ve Diane Lane’in<br />
başrolde oynadıkları, 1960’larda emekli bir şerif ve<br />
karısının tehlike altındaki torunlarını kurtarabilmek<br />
için hayatlarını riske atmalarını anlatan Let Him Go<br />
(Gitmesine İzin Ver) Digiturk’te!<br />
KAJILLIONAIRE - Türkiye’de ilk kez!<br />
Westworld’ün yıldızı Evan Rachel Wood ile Richard<br />
Jenkins, Debra Winger ve Gina Rodriguez’in başrolde<br />
oldukları, önemli bir soygun yapmayı planlayan bir ailenin<br />
başından geçen eğlenceli olayları aktaran Kajillionaire<br />
(Zibilyon) Digiturk’te!<br />
TROLLS WORLD TOUR<br />
2016 yılında En İyi Animasyon dalında Oscar adayı<br />
olan Trolls’un devamı niteliğindeki Trolls World<br />
Tour (Troller Dünya Turu) şahane seslendirme kadrosu<br />
ve eğlenceli hikâyesiyle animasyon severleri<br />
Digiturk’te bekliyor. ■<br />
CHICAGO P.D.<br />
TROLLS WORLD TOUR<br />
© 2020 DreamWorks Animation L.L.C. All Rights Reserved.<br />
0212 473 473 73<br />
digiturk.com.tr<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 13
GÜNCEL<br />
Türkiye’den Haberler<br />
GETIR’DEN N11’E STRATEJIK YATIRIM<br />
Yurtiçi ve yurtdışı operasyonlarını hızla büyüten<br />
Getir, e-ticaret platformu n11’e ortak olmak niyetiyle<br />
başlattığı ön görüşmeleri tamamladı. 2013’te<br />
kurulan ve 20 milyondan fazla ürün ile 270 binden<br />
fazla iş ortağını 23 milyonun üzerinde kullanıcıyla<br />
buluşturan n11’in hisselerini kısmi satınalma işlemleri<br />
için kapsamlı bir inceleme süreci başlatan<br />
Getir, işlemin gerçekleşmesi halinde Türkiye’deki<br />
en büyük yatırımını yapmış olacak.<br />
DOĞRUDAN PAZARLAMA<br />
ÖDÜLLERI BAŞVURUYA AÇILDI<br />
Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği’nin<br />
(DPİD) sektöre değer katan projeleri<br />
onurlandırmak için düzenlediği ve 13’üncü<br />
kez gerçekleştireceği Doğrudan Pazarlama<br />
Ödülleri’ne başvurular başladı. Bu yılki konsepti<br />
“Metamorfoz” olarak belirlenen yarışmada<br />
katılımcılar bu kez 26 yerine 46 kategoride<br />
ödüle ulaşmak için rekabet edecek. 22<br />
<strong>Ekim</strong>’e kadar başvuruları kabul edecek olan<br />
yarışmaya katılım, dpodulleri.org internet<br />
sitesinden online olarak yapılabilecek.<br />
AVANSAS İNGILTERE’DE<br />
FAALİYETE BAŞLADI<br />
Türkiye’nin işyeri alışveriş platformu<br />
Avansas İngiltere’de faaliyet göstermeye<br />
başladı. 500 adedi Avansas markalı<br />
olmak üzere yaklaşık 4 bin adet ürün<br />
ile İngiltere pazarına giriş yapan şirket,<br />
Bedford bölgesinde yer alan deposundan<br />
kendi dağıtım araçlarıyla bir iş gününde,<br />
İngiltere’nin tüm bölgelerine ise iki iş gününde<br />
teslimat yapacak.<br />
UÇAKLA EN UZUN TÜNEL UÇUŞU<br />
Red Bull sporcularından İtalyan gösteri pilotu<br />
Dario Costa, 4 Eylül Cumartesi günü Tunnel<br />
Pass projesi kapsamında Zivko Edge 540 yarış<br />
uçağıyla Kuzey Marmara Otoyolu, Çatalca<br />
Mevki T1 ve T2 Tünelleri’nden 43,44 saniyede<br />
geçti. Uçakla en uzun tünel uçuşunu gerçekleştirerek<br />
dünya rekorunu kıran Costa, performansıyla<br />
Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.<br />
YENİ MÜŞTERİ<br />
TÜRK HAVA YOLLARI’NA<br />
YENI AJANS<br />
Türk Hava Yolları online içerik<br />
ajansını seçti. Yeni dönemde<br />
Türk Hava Yolları’nın online<br />
mecralardaki iletişimini Publicis<br />
Groupe Türkiye’nin dijital ajansı<br />
Digitas çatısı altında marka için<br />
özel olarak oluşturulan Publicis<br />
Sky ekibi üstlenecek.<br />
PINAR SU VE İÇECEK YENI<br />
ILETIŞIM AJANSINI SEÇTI<br />
Pınar Su ve İçecek, FM İletişim<br />
Danışmanlığı’yla el sıkıştı. Ajans,<br />
markaya medya iletişimi, içerik<br />
üretimi, lider iletişimi, etkinlik<br />
yönetimi, kriz iletişimi, itibar<br />
yönetimi ve kurumsal sosyal<br />
sorumluluk alanlarında hizmet<br />
verecek.<br />
PICKLE SOCIAL,<br />
SUPERGA İLE ANLAŞTI<br />
Superga Türkiye, yeni dönemde<br />
sosyal medya hesaplarını Pickle<br />
Social’a emanet etme kararı<br />
aldı. İşbirliği kapsamında Pickle<br />
Social, Superga Türkiye’nin<br />
sosyal medyasının yanı sıra<br />
influencer projelerinden de<br />
sorumlu olacak.<br />
İŞ PORTFÖY, SAVE AS<br />
DIGITAL İLE EL SIKIŞTI<br />
İş Portföy, yeni dönem yaratıcı<br />
çalışmaları ve sosyal medya<br />
hesaplarının yönetimi için<br />
Save As Digital’ı seçti. Ajansın<br />
müşteri portföyünde ayrıca<br />
Hummel Türkiye, Genveon İlaç,<br />
Kormetal, Nokian Tyres gibi<br />
markalar yer alıyor.<br />
14 <strong>MediaCat</strong>
Global Haberler<br />
ROALD DAHL NETFLIX’TE<br />
Netflix üç yıl önce, Roald Dahl’ın Charlie’nin<br />
Çikolata Fabrikası, Matilda ve The<br />
BFG hikâyelerini baz alan yeni bir animasyon<br />
diziler serisi üzerine çalıştığını açıklamıştı.<br />
Geçtiğimiz ay ise Roald Dahl kataloğunun<br />
tamamının haklarını satın aldığını<br />
duyurdu. Roald Dahl kataloğu, bu sene içeriğe<br />
17 milyar dolar bütçe ayıran Netflix’in<br />
şu âna kadar yaptığı en büyük içerik yatırımı<br />
olma özelliği taşıyor.<br />
INSTAGRAM’A FAVORİLER<br />
ÖZELLİĞİ<br />
Instagram; kullanıcılara, içeriklerini<br />
en çok önemsedikleri arkadaş ve içerik<br />
oluşturucularını bizzat tercih etmelerine<br />
olanak sağlayacak yeni “Favoriler”<br />
özelliğini geliştirmeye başladı. Favorilere<br />
eklenen kişilerin paylaşımları, kullanıcıların<br />
akışlarında önceliklendirilecek.<br />
Kullanıcılar akışları üzerinde daha<br />
fazla kontrol sahibi olabilecek.<br />
BRAD PITT’TEN YENİ BİR<br />
İŞBİRLİĞİ<br />
Brad Pitt, De’Longhi’nin yeni marka<br />
yüzü oldu. Markanın La La Land ve<br />
Whiplash’in yönetmeni Damien Chazelle<br />
tarafından yönetilen ve M&C<br />
Saatchi Milan imzalı yeni reklam filminde<br />
Brad Pitt sabah kahvesini hazırlamak<br />
için bir yolculuğa çıkıyor.<br />
TIKTOK’TAN INFLUENCER VE MARKALAR<br />
ARASINA KÖPRÜ<br />
TikTok, marka ve ajansların influencer’larla daha kolay<br />
ve anlamlı işbirliklere imza atabilmesi için geliştirdiği<br />
yeni pazaryeri TikTok Creator Marketplace API’ın<br />
lansmanını yaptı. Yeni pazar yeri aracılığıyla reklamverenler;<br />
TikTok’un birinci el tüketici bilgilerine, büyüme<br />
trendlerine, en popüler videolarına ve gerçek<br />
zamanlı kampanya verilerine ulaşabilecek.<br />
YOUTUBE TOPLULUK BÜYÜYOR<br />
YouTube’un içerik üreticilerine, takipçileriyle iletişim kurmak için<br />
videolara ek olarak resimler, metinler ve bağlantılar gibi farklı içerikler<br />
gönderme olanağı sağlayan özelliği YouTube Topluluk, daha<br />
fazla sayıda kanalın kullanımına açıldı. YouTube, Topluluk özelliğini<br />
kullanabilmek için gerekli olan abone sayısını binden 500’e indirdi.<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 15
GÜNCEL<br />
Marka Okulu geleceğin<br />
liderlerini bekliyor<br />
Markalaşmayı esas alan sektörler ile akademiyi bir araya getiren Marka<br />
Okulu’nun <strong>Ekim</strong> programı belli oldu. Programda yer alan ufuk açıcı<br />
eğitimlerin vadettiklerini kıymetli eğitmenlerinden dinliyoruz.<br />
MASADAKİ EN İLGİNÇ<br />
İNSAN OLUN<br />
MARKA BÜYÜTEN<br />
STRATEJİLER<br />
YETENEĞİ DEĞERE<br />
DÖNÜŞTÜRMEK<br />
KOLEKTİF BİR FİKİR<br />
ARAMASI<br />
DİJİTAL ÇAĞIN<br />
GÜCÜ<br />
ZİHİN AÇICI<br />
SORULAR<br />
Tuğbay Bilbay<br />
Yaratıcılık, yaşamı<br />
birbirine bağlayan<br />
görünmez bağları görüp<br />
bunlar arasına köprüler<br />
kurabilmektir. İşte biz<br />
derslerimizde yaratıcı<br />
aklın bu köprüleri nasıl<br />
kurduğuna bakacağız<br />
ve sonra o köprüleri biz<br />
kurmaya çalışacağız.<br />
İlham beklenerek<br />
gelmez. İlhama gitmeyi,<br />
basitleştirmeyi, insana<br />
etki eden etmenleri ve<br />
onların kaynaklarını<br />
anlamayı çalışacağız.<br />
Kalabalık bir masada<br />
olduğunuzu hayal edin,<br />
işte o masadaki en ilginç<br />
insan olabilmeniz için bu<br />
eğitim. Bunu başarırsak iyi<br />
reklam üretebilir, yaratıcı<br />
bir pazarlama yöneticisi<br />
olabilirsiniz.<br />
Lale Saral<br />
Develioğlu<br />
Tüm genç ve iddialı<br />
pazarlamacıları marka<br />
büyüten stratejileri<br />
konuşacağımız online<br />
sertifika programıma<br />
bekliyorum. Programda<br />
marka büyütmek için<br />
bilinen efsanelerin<br />
hangilerinin hâlâ<br />
geçerli olup olmadığını,<br />
pazarlama gündemini ve<br />
nasıl iyi bir pazarlama<br />
lideri olunacağını<br />
konuşacağız.<br />
Her hafta marka<br />
büyüten stratejinin<br />
farklı bir boyutunu<br />
ele alacağımız<br />
derslerimizde güncel<br />
örnekler, derinlemesine<br />
inceleyeceğimiz bir marka<br />
vakası ve her ders sonu<br />
o konuyla ilgili okumaizleme<br />
tavsiyelerim de<br />
olacak.<br />
Hakan Akben<br />
Hepimizin bir yeteneği<br />
var. Yeteneği teknoloji<br />
ve sosyal medyanın<br />
gücünü kullanarak nasıl<br />
değere dönüştürebiliriz?<br />
Bunu yaparken teknoloji<br />
dünyasındaki yeni<br />
trendleri ve fırsatları nasıl<br />
kullanabiliriz?<br />
Blokzincirden yapay<br />
zekâya, yeni nesil öğrenme<br />
deneyimlerinden sosyal<br />
medya üzerindeki ticari<br />
yaklaşımlara kadar birçok<br />
konuyu güncel örneklerle<br />
konuşacağımız müthiş bir<br />
seminer serisi hazırladık.<br />
Marka Okulu çatısında<br />
kıymetli eğitmenlerle özel<br />
bir katılımcı kitlesiyle<br />
buluşacağımız bu özel<br />
eğitime kurumsal ve<br />
bireysel kariyerini<br />
geliştirmek isteyen kişileri<br />
bekliyoruz.<br />
Dr. Erdem<br />
Aksakal<br />
Programımızda teknoloji,<br />
sosyal mecralar, sosyal<br />
medya, markalaşma<br />
gibi konuları sadece<br />
teknoloji ekseninde değil<br />
kimliklerimiz ve “anlam”<br />
ile bağlamında ele alacağız.<br />
Sosyal ağların altında<br />
yatan “benlik” olgusunu<br />
ve sahip olduğumuz<br />
yüzlerce kimliğin inşasını<br />
fark edeceğiz. Gelecekte<br />
bizi beklemesi olası<br />
teknolojileri, birey ve/veya<br />
kurum olarak gelecekteki<br />
bu değişimlere nasıl<br />
hazırlanacağımızı…<br />
Tüm dünyayı<br />
değiştiren yeni kavramlara<br />
ve yeniliklere, içten ve<br />
sürdürülebilir biçimde<br />
nasıl adapte olacağımızla<br />
ilgili kolektif bir fikir<br />
araması yapacağız.<br />
Oğuzhan<br />
Saruhan<br />
Kullanıcıların hayatlarını<br />
kolaylaştıran dijital<br />
teknolojiler sayesinde<br />
geleneksel anlamda<br />
fiziksel sınırların<br />
hiçbir anlamı kalmadı.<br />
Hayatlarımız,<br />
enformasyon ve duygular<br />
daha önce hiç olmadığı<br />
şekilde birbiriyle bağlantılı<br />
hale geldi. Bu etkide en<br />
büyük pay hiç şüphesiz<br />
dijital çağın gücü. Dijital<br />
çağ bu gücü her şeyi<br />
kolaylaştırmasından<br />
alıyor.<br />
Marka Okulu ile<br />
birlikte hazırladığımız<br />
bu eğitim programında<br />
bu gücün doğru hedef<br />
ve sonuçlara kanalize<br />
edilmesi için gerekli<br />
yöntemleri anlatacağız.<br />
İhsan Özçıtak<br />
Rory Sutherland şöyle<br />
diyor: “Davranışçı bilimi<br />
doğru kullanmak için<br />
evrimi anlamanız lazım…<br />
Aslında pazarlamacıların<br />
Darwin’e ihtiyacı var!”<br />
İnsan zihnini<br />
şekillendiren evrimsel<br />
baskıların karar verme ve<br />
satın alma süreçlerindeki<br />
izleri… Rasyonel bireyleri<br />
ikna etmeyi merkeze alan<br />
bir iletişim faaliyetinin<br />
başarı ihtimali… Sosyal<br />
ağlar içinde gizli modern<br />
kabileler ve bunun<br />
influencer pazarlamasında<br />
önemi… Reklam aslında<br />
israf mıdır? Ve aslında bu<br />
iyi bir şey olabilir mi?<br />
Zihin açıcı sorular<br />
sorup cevaplar vermeye<br />
çalışacağız.<br />
16 <strong>MediaCat</strong>
GÜNCEL<br />
Söyleşi<br />
Etki stratejiyle<br />
başlar<br />
Chiara Manco<br />
COMMISSIONING EDITOR, CASE STUDIES, WARC<br />
Curious Felis’in kazanan kampanyaları, vaka<br />
incelemelerini dünyanın en saygın reklam<br />
araştırma kuruluşlarından WARC’ta sergileyebilme<br />
fırsatına erişecek. Konunun detaylarını WARC’tan<br />
Chiara Manco’yla konuştuk.<br />
u NAZLI SELIN ÖZKAN<br />
Shift<br />
+K+F+C<br />
Case Film<br />
u yıl ilki düzenlenen ve reklam<br />
B<br />
dünyasının en etkili kampanyalarının<br />
ardındaki içgörü ve<br />
stratejik yaklaşımı ödüllendirmeyi<br />
amaçlayan Curious Felis Ödülleri, 11<br />
Kasım’da sahipleriyle buluşmaya hazırlanıyor.<br />
Beş temel alanda en öne çıkan kampanyaları<br />
ödüllendirecek olan Curious Felis; kazananlarına,<br />
Altın, Gümüş ve Bronz Curious<br />
Felis heykelciklerine ek olarak, vaka incelemelerini<br />
dünyanın en saygın reklam araştırma<br />
kuruluşlarından WARC’ta sergileyebilme<br />
imkânı sunuyor.<br />
Curious Felis Ödülleri’ne hazırlanırken<br />
WARC editörlerinden Chiara Manco’yla<br />
içgörü ve stratejinin önemini konuştuk.<br />
İyi bir stratejiyi ödüllendirmek neden<br />
önemli?<br />
Her etkili reklam kampanyası bir stratejiyle<br />
başlar. Kaynağını tüketici içgörülerinden<br />
alan güçlü bir strateji, kısa vadede<br />
etki yaratma potansiyeline ek olarak, bir<br />
markanın uzun vadeli marka oluşturma<br />
kampanyalarının temelini oluşturabilir.<br />
Sektörün başarılı stratejileri ödüllendirmesi<br />
çok önemli çünkü endüstri böylelikle,<br />
bu örneklerden öğrenebilir ve yeni, heyecan<br />
verici ve yaratıcı iletişim stratejilerini<br />
hayata geçirebilir.<br />
t<br />
İyi bir vaka<br />
incelemesi<br />
amaçlarından<br />
içgörüye,<br />
stratejisine,<br />
uygulamaya ve<br />
sonuçlara açıkça<br />
ve pürüzsüzce<br />
geçebilmeli.<br />
İyi bir vaka incelemesinin olmazsa<br />
olmazları nelerdir?<br />
Bir vaka incelemesi hazırlarken anlaşılırlık<br />
bir numaralı öncelik olmalı. İyi bir vaka incelemesi;<br />
amaçlarından içgörüye, stratejisine,<br />
uygulamaya ve sonuçlara açıkça ve pürüzsüzce<br />
geçebilmeli. İçgörüyle strateji arasındaki<br />
bağlantıyı net olarak anlatabilmek ve stratejinin<br />
uygulamada nasıl hayata geçirildiğini<br />
gösterebilmek önemli. Son olarak, başarılı bir<br />
vaka incelemesi stratejik yaklaşımın etkisini<br />
ve dış etkenleri ayrı tutarak kampanyanın iş<br />
sonuçlarını nasıl etkilediğini gösterebilmeli.<br />
Üstün stratejik yaklaşımıyla fark<br />
yaratmış bir kampanya örneği geliyor<br />
mu aklınıza?<br />
KFC’nin MENA bölgesindeki son kampanyalarından<br />
“Shift+K+F+C,” hedef kitleyi iyi<br />
anlamaktan gelen stratejik düşüncenin muhteşem<br />
bir örneği. Marka, hedef kitlesi olan bilgisayar<br />
oyunu oyuncuları hakkında kapsamlı<br />
bir araştırma yaparak stratejisini belirledi ve<br />
hedef kitleye hitap edecek bir uygulama sergiledi.<br />
KFC’nin uzun zamandır global oyuncu<br />
kitlesiyle bağ kurmayı amaçladığı göz önünde<br />
bulundurulunca, tüketici içgörüsünü temeline<br />
alan, uzun vadeli bir stratejiye yatırım<br />
yapmanın etkisini bu kampanyayla açık bir<br />
şekilde görebiliyoruz. ■<br />
18 <strong>MediaCat</strong>
GÜNCEL<br />
Trend<br />
Eşya depolama<br />
Pandemi sebebiyle geçici ya da kalıcı<br />
olarak büyük şehirlerden ayrılan<br />
kitlelerin çaresi belli: Eşya depolama.<br />
Bu ise sektöre benzeri görülmemiş bir<br />
hareketlilik kazandırıyor.<br />
DEĞİŞEN<br />
NE VAR?<br />
Eşya depolama<br />
sektörünün yükselişindeki<br />
belli başlı sebepler;<br />
• Covid-19 sebebiyle şehirlerarası<br />
hareketliliğin artması,<br />
• Ev kiralamaya göre çok daha<br />
ekonomik bir seçenek olması,<br />
• Kentsel dönüşüm<br />
faaliyetleri.<br />
u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
Globalde ise bu<br />
sebepler;<br />
• Yükselen şehirleşme,<br />
• Pandeminin, yaşamları<br />
sadeleştirme ihtiyacını<br />
artırması,<br />
• Yaşam tarzlarındaki<br />
değişimler.<br />
DİKKAT ÇEKEN<br />
YATIRIMLAR<br />
HAREKETLİLİĞİN<br />
ARDINDAKİLER<br />
87,6<br />
milyar dolar<br />
Kişisel eşya<br />
depolama pazarının<br />
2019 yılı değerlemesi.<br />
Kaynak: Mordor<br />
Intelligence Research<br />
Bill Gates’ten<br />
yatırım<br />
Kanada, Birleşik Krallık ve<br />
ABD’de faaliyet gösteren<br />
eşya depolama şirketi<br />
StorageMart, geçtiğimiz yıl<br />
Bill Gates’ten yatırım aldı.<br />
%77<br />
2020’de sadece<br />
Nisan ayında eşya<br />
depolarına olan<br />
öğrenci talepleri<br />
yüzde 77 arttı.<br />
Kaynak: armut.com<br />
%114<br />
Pandemi sürecinde eşya<br />
depolarına olan talep yaklaşık<br />
yüzde 114 artış gösterdi.<br />
Kaynak: DHA<br />
115,6<br />
milyar dolar<br />
Kişisel eşya depolama<br />
pazarının 2025 yılı beklentisi.<br />
Kaynak: Mordor<br />
Intelligence Research<br />
Hareketliliği<br />
yaratan başat<br />
kitle öğrenciler.<br />
Sektörün en<br />
önemli ihtiyacı,<br />
standartların<br />
belirlenmesi.<br />
20 <strong>MediaCat</strong>
GÜNCEL<br />
Spotlight<br />
Tolga Pamir<br />
Mücadeleyi ve yalnızlığı seven tüm<br />
hayalperestlere örnek olacak bir<br />
hikâyenin sahibi Tolga Pamir.<br />
u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
Tolga Pamir, dünyanın, kendi içinde en büyük<br />
zıtlıkları barındıran sporlarından birini yapıyor.<br />
Solo açık yelken yarışçılığı, doğaya karşı ancak<br />
onunla birlikte verdiğiniz mücadelede yalnız<br />
olmanız demek. Issız sulara karşı sahip olduğunuz<br />
şey güç mü, yoksa güçsüzlüğün kendisi mi?<br />
Limitsiz bir özgürlük mü, yoksa iflah olmaz bir<br />
yalnızlık mı?<br />
TUTKULAR VE SORGULAMALAR<br />
Tolga Pamir’in denizlerle olan hikâyesi çocukken,<br />
İstanbul Tuzla’da büyükanne ve büyükbabasının<br />
yaşadıkları sitede aldığı yelken derslerine uzanıyor.<br />
“Suya yakın yaşama” tutkusunun altında ise<br />
İstanbullu ve Boğazlı olmak var. İlk gençlik döneminde<br />
windsurf ile su sporlarıyla olan münasebetine<br />
aşama atlatan Pamir’in sporcu kimliğinin<br />
duraklama dönemi reklamcılık yıllarına denk geliyor.<br />
Kader ânı ise ajansta bir gün, denizlerin en<br />
zorlu solo yarışı olan Vendée Globe’la tanışmasıyla<br />
yaşanıyor. Tarihler 2001’i gösterirken, Pamir<br />
de denizin ve rüzgârın çağrısına karşı koymaktan<br />
vazgeçip eşiyle birlikte Fransa’ya taşınıyor ve kariyerini<br />
yalnızca bu spora odaklıyor. Son 16 yılda,<br />
aralarında birçok uluslararası ve Atlantik aşırı yarışların<br />
da yer aldığı 30 binin üzerinde solo yarışa<br />
katılan Pamir, hayallerinin start aldığı Vendée<br />
Globe’un 2024 yarışı için hazırlık yapıyor.<br />
Haziran ayında Artvin’den başlayıp es vermeden<br />
16 günde İskenderun’a vararak tamamladığı<br />
Türkiye turu için bir sonraki hayali, bunu bir kadın<br />
sporcuyla birlikte gerçekleştirmek. Son olarak<br />
markalara da bir mesajı var: “İletişimcilerin<br />
aradığı hikâye belki tam da burada, yelkende!” ■<br />
@challenge4seas<br />
22 <strong>MediaCat</strong>
İŞ DÜNYASI<br />
İşgücü 4.0<br />
Dijital öncelikli bir<br />
dünyaya geçişin<br />
hız kazandığı<br />
pandemiyle<br />
birlikte, kurumların<br />
stratejilerinde<br />
işgücünün önemi<br />
daha da arttı.<br />
Güncel kalmak ve<br />
geleceğe daha iyi<br />
hazırlanmak isteyen<br />
kurumlar, işgücünün<br />
becerilerini<br />
geliştirmek ve onlara<br />
yeni yetenek setleri<br />
kazandırmak için<br />
harekete geçti.<br />
u SULTAN ÖNCÜ ARSLANOĞLU<br />
nsan, her duruma hızla<br />
İ<br />
adapte olabilme yeteneğine<br />
sahip. Geride bıraktığımız<br />
bir buçuk yılda adaptasyon<br />
hızımız konusunda şaşkınlığa uğrarken,<br />
içinden geçtiğimiz dönemdeki<br />
zorluklarla nasıl mücadele ettiğimizi de<br />
gözden kaçırmamalıyız. Pandemi döneminde<br />
kurumsal hayatın içinde olan<br />
herkes bir adaptasyon süreci geçirdi. Bu<br />
dönemde kimi sektörlerin/kurumların<br />
bu sürece çoktan hazır olduğuna kimilerinin<br />
ise alışık olmadıkları bu çalışma<br />
yapısında yepyeni sorunlarla karşılaştığına<br />
tanıklık ettik. Çalışanlar için de<br />
durum farklı olmadı.<br />
Covid-19 salgını pek çok kurum ve<br />
şirketi dijital becerilerle sınadı. Tüketicinin<br />
ve piyasanın beklentilerine yetişmekte<br />
zorlanan kurumlar ve markalar<br />
için dijitalleşme serüveni, işgücündeki<br />
beceri yoksunluğunun artık göz ardı<br />
edilemeyeceğini ortaya koydu. Şirketlerin<br />
dikkati teknolojik altyapı yatırımlarından<br />
işgücüne doğru kayarken yanıt<br />
aranması gereken soru daha da belirginleşti:<br />
Çalışanları “işin geleceğine” nasıl<br />
hazırlayacağız?<br />
OTOMASYON BEKLENENDEN HIZLI<br />
YAŞANIYOR<br />
İşgücü piyasasında teknolojik yeniliklerle<br />
birlikte yaşanan dönüşüm Covid-19<br />
ile birlikte hız kazandı. Dünya<br />
Ekonomik Forumu’nun hazırladığı İşin<br />
Geleceği 2020 raporuna göre, işgücünde<br />
beklenilenden daha hızlı bir otomasyon<br />
yaşanıyor. 2025 yılına kadar 85 milyon<br />
işin yok olabileceğinin öngörüldüğü raporda,<br />
teknolojik değişimlerle birlikte<br />
97 milyon yeni iş ortaya çıkacağı da tahmin<br />
ediliyor. Bununla birlikte beceri geliştirme<br />
yatırımlarıyla 5,3 milyon yeni iş<br />
yaratılabileceği not ediliyor.<br />
Şirketler, çalışanların yaklaşık yüzde<br />
40’ının altı ay veya daha kısa bir sürede<br />
yeni becerilere ihtiyaç duyacağını<br />
öngörüyor. İş liderlerinin yüzde 94’ü ise<br />
-bu oran 2018’de yüzde 65’ti- çalışanların<br />
yeni beceriler kazanması gerektiğini<br />
söylüyor. Bu oranlar, bugün geldiğimiz<br />
noktada yeni becerilere duyulan ihtiyacın<br />
artması bir yana farkındalığın da<br />
arttığının göstergesi.<br />
ŞAŞIRTMAYAN ETKEN: TEKNOLOJİ<br />
2025 yılına kadar öne çıkması beklenen<br />
becerilerin sıralamasında 2020’nin ardından<br />
çok farklı beceriler karşılamıyor<br />
bizi ancak şaşırtmayan bir etken var:<br />
Teknoloji. 2020 yılı projeksiyonundan<br />
sadece üç yetenek -önem sıralarında<br />
birer basamak düşerek- 2025’te ihtiyaç<br />
duyulan beceri setinde kendine yer buluyor.<br />
Bu yetkinlikler karmaşık problem<br />
çözme, eleştirel düşünce ve analiz<br />
edebilme ile yaratıcılık, orijinallik ve<br />
girişimcilik. 2025 yılı projeksiyonuna<br />
geldiğimizdeyse Covid-19 etkisi net bir<br />
şekilde karşımıza çıkıyor. Liderlik ve<br />
sosyal etki, dayanıklılık, stres toleransı<br />
ve esneklik bir yana; teknoloji kullanımı,<br />
izleme ve kontrol ile teknoloji tasarımı<br />
ve programlama da beceri setine<br />
dahil oluyor. Kısacası önümüzdeki dört<br />
sene ve sonrasında yeni teknolojileri takip<br />
etmek, bunları doğru kullanmak ve<br />
yorumlamak kurumlar için kritik öneme<br />
sahip olacak.<br />
Yeni teknolojilerin benimsenmesinin<br />
önündeki en büyük engellere baktığımızda<br />
da işgücüne yeni beceriler<br />
kazandırılmasının ne denli önemli olduğunu<br />
görüyoruz. Öyle ki bu engellerin<br />
başında yüzde 55,4 ile yerel işgücü piyasasındaki<br />
yetenek eksiklikleri geliyor.<br />
Onu yüzde 46,7 ile uzman yetenekleri<br />
işgücüne katamama, yüzde 41,4 ile organizasyon<br />
liderliğinde yetenek eksikliği<br />
takip ediyor.<br />
24 <strong>MediaCat</strong>
FARKLI KAZANIMLAR<br />
Dünya Ekonomik Forumu araştırmacılarından<br />
Vesselina Stefanova Ratcheva,<br />
“gelişmekte olan işlerle yaratılacak pek<br />
çok fırsat olduğunu ancak çalışanların<br />
eğitim alıp yeni işlere geçebilmesi için<br />
yatırım gerektiğinin” altını çiziyor.<br />
Dünya Ekonomik Forumu ve PwC’nin<br />
yakın tarihli bir raporu da işgücü yatırımlarına<br />
ekonomik kazanımlar üzerinden<br />
dikkat çekiyor. Rapor, beceri açığını<br />
kapatmaya yönelik etkili bir yatırımın<br />
2030 yılına kadar küresel GSYİH’ye 6,5<br />
trilyon dolar katkıda bulunabileceğini<br />
ortaya koyuyor. Beceri kazandırma yatırımlarından<br />
en çok faydalanacak olanlar<br />
ise gelişmekte olan ülkeler. Buna göre<br />
Çin, ABD, Hindistan, İspanya ve Güney<br />
Afrika en yüksek kazancı elde edecek<br />
bölgeler olarak öne çıkıyor.<br />
Çin 2019 yılında, 2022 yılına kadar<br />
50 milyon insanı eğitmek için 14,8 milyar<br />
dolar harcamayı taahhüt etti. Sahra Altı<br />
Afrika ve Latin Amerika bölgelerinin ise<br />
şimdi yatırım yapmaya başlarlarsa 2030<br />
yılına kadar yüzde 7’nin üzerinde ek GS-<br />
YİH’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. Her<br />
iki bölge de yüksek oranda genç nüfus ve<br />
yüksek eşitsizlikle birlikte, az gelişmiş iş<br />
dünyası ve tüketici ürünleri sektörleriyle<br />
öne çıkıyor. Bu anlamda uzmanlar beceri<br />
geliştirme çalışmalarının, doğrudan yaşamı<br />
iyileştirme ve geçim kaynaklarını<br />
dönüştürme konusunda etkili olacağına<br />
vurgu yapıyor.<br />
Diğer taraftan Türkiye’nin birlikte<br />
değerlendirildiği Ortadoğu, Kuzey Afrika<br />
ve Türkiye (MENAT) bölgesinde beceri<br />
geliştirme çalışmalarının GSYİH’ye<br />
yüzde 4 oranında katkı sağlamasının<br />
beklendiği raporda, bu bölgenin becerilere<br />
yapılan yatırımların neden yüksek<br />
ekonomik ve sosyal getirilerle sonuçlanmadığına<br />
dair bir örnek olarak paylaşılması<br />
dikkat çekiyor. İş ve yetkinlik<br />
arasındaki uyumsuzluk ile baskın bir<br />
kamu sektörü sebebiyle az gelişmiş özel<br />
sektörün yarattığı dengesiz ekonomi<br />
bunun nedenleri olarak sıralanıyor.<br />
Uzmanlar, bu durumun işgücüne<br />
ilgili becerileri kazandırmaya yönelik<br />
teşvikleri bozabileceği konusunda endişeli.<br />
Buna karşılık bölge genelinde genç<br />
işsizliğin yüzde 30’da -küresel ortalamanın<br />
iki katı- olduğunu da paylaşmadan<br />
geçmeyelim.<br />
YENİ YATIRIM VE İŞBİRLİKLERİ<br />
Giderek daha çok sayıda kurum, dijital<br />
dönüşüme ayak uydurmanın en hızlı ve<br />
O<br />
Şirketlerin dikkati<br />
teknolojik altyapı<br />
yatırımlarından<br />
işgücüne doğru<br />
kayarken, yanıt<br />
aranması gereken<br />
soru daha da<br />
belirginleşti:<br />
Çalışanları “işin<br />
geleceğine” nasıl<br />
hazırlayacağız?<br />
etkili yolunun mevcut işgücünü geliştirmekten<br />
geçtiğinin farkına varıyor.<br />
Covid-19 pandemisiyle e-ticarete geçişin<br />
hızlanmasının ardından çoğu şirket,<br />
kendi veri bilimcilerini yetiştirme<br />
adına girişimlerde bulunmaya başladı.<br />
Çalışanlarına eğitim kampı sunan Levi’s<br />
bu markalardan biri. Levi Strauss<br />
& Co.’da stok memuru olarak başlayıp<br />
ardından mağaza müdürlüğüne yükselerek<br />
geçirdiği 15 yılın sonunda özgeçmişine<br />
veri bilimciliği deneyimini<br />
ekleyen Michael Buchanan, Levi’s’ın<br />
işgücü eğitimindeki kararlı duruşunun<br />
bir göstergesi. Yine Verizon çalışanlarına<br />
veri bilimi, 5G teknolojisi ve yapay<br />
zekâ gibi konularda eğitim vererek<br />
2020’de çalışan öğrenme ve geliştirme<br />
programlarına 200 milyon doların üzerinde<br />
yatırım yaptı. Kurumun hedefi<br />
<strong>2021</strong>’in sonunda 100 bin çalışanını dijital<br />
becerilerle donatmak. Henkel ise 10<br />
binden fazla yöneticisine dijital beceriler<br />
kazandırmak adına Accenture ile<br />
küresel bir öğrenme girişimi başlattı.<br />
Walmart ve PwC Avustralya ise<br />
çalışanlarının eğitimini finanse etme<br />
yoluna gidenlerden. PwC, çalışanlarına<br />
MBA eşdeğeri bir nitelik kazandırmak<br />
için 15 milyon dolarlık yatırımla<br />
PwC Academy’yi kurdu. Walmart ise<br />
çalışanlarına lise/üniversite diploması<br />
kazandırma amacıyla Guild Education<br />
ile ortaklığa gitti. Bu girişimi markaya,<br />
bir yılın sonunda lise ve üniversite mezunu<br />
çalışan sayısında yüzde 93’lük bir<br />
artış olarak yansıdı. ■<br />
EĞITIM VE GELIŞIM<br />
DEPARTMANLARININ<br />
ÖNCELIKLERI (%)<br />
Kaynak: LinkedIn, Workplace Learning<br />
Report <strong>2021</strong><br />
59<br />
53<br />
33<br />
Yeni beceriler kazandırma ve<br />
becerileri geliştirme<br />
Liderlik ve yönetim<br />
Online işe alım ve oryantasyon<br />
İŞ HAYATINDA IHTIYAÇ<br />
DUYULAN ILK 3 BECERI<br />
2020<br />
BEKLENTİSİ<br />
2025 BEKLENTİSİ<br />
TALEBI ARTAN<br />
ILK 3 IŞ ALANI<br />
1 2 3<br />
Veri<br />
analistleri<br />
ve veri<br />
bilimcileri<br />
Karmaşık<br />
problemleri<br />
çözebilme<br />
Eleştirel<br />
düşünme<br />
Yaratıcılık<br />
Analitik<br />
düşünme<br />
ve<br />
yenilikçilik<br />
Aktif<br />
öğrenme<br />
ve<br />
öğrenme<br />
stratejileri<br />
Karmaşık<br />
problemleri<br />
çözebilme<br />
Yapay<br />
zekâ ve<br />
makine<br />
öğrenimi<br />
uzmanı<br />
Büyük veri<br />
uzmanı<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 25
ADVERTORIAL<br />
InstaChamp’te yeni<br />
şampiyon Vodafone<br />
InstaChamp 16. Dönem’de<br />
şampiyonluk hem Feed & Stories<br />
Video Ads hem de Branded<br />
Content kategorilerinde<br />
Vodafone Türkiye’nin oldu.<br />
FEED&STORIES VIDEO ADS<br />
VODAFONE’UN 5G TEKNOLOJISIYLE<br />
HAYALLER GERÇEK OLDU<br />
Reklamveren: Vodafone Türkiye<br />
Reklam Ajansı: VMLY&R<br />
Medya Ajansı: Vodafone Digital Media Team<br />
STRATEJİ<br />
Vodafone olarak yeni 5G teknolojimizi<br />
sınırları aşan bir projeyle duyurmak<br />
istedik. Doğuştan görme engelli, kusursuz kulak<br />
Bager’in hayallerini gerçekleştirdik. Vodafone 5G<br />
teknolojisinin eşzamanlı bağlantı teknolojisiyle bin<br />
400 kilometre uzaktaki iki piyanoda Bager ve hayranı<br />
olduğu Haluk Levent’i tek şarkıda buluşturduk.<br />
Test koşullarında gerçekleşen bu projeyle 5G’nin<br />
gelecekte sınırları nasıl aşacağını göstermiş olduk.<br />
SONUÇ / ÖLÇÜMLEME<br />
Sınırları aşan projemiz yayınlandığı gün<br />
büyük bir ilgi görerek toplamda 6 milyon<br />
66 bin 656 görüntülendi. Kampanyamız<br />
yayınlandığından beri proje odaklı duyuru<br />
içeriklerimiz toplam 5 bin 76 etkileşim aldı.<br />
6,8/10<br />
MECRAYA UYGUNLUK<br />
İçerikleri Instagram TV’ye uygun dikey<br />
formatta yayınladık. Ana mesajımızı, video<br />
sessiz izlendiğinde de çalışacak şekilde, dikkat<br />
çekecek boyutlarda ve süperlerle verdik. İlk saniyede<br />
verilmeyen ana mesaj sayesinde hedef kitlenin<br />
içerikte kalmasını sağladık. Instagram kanalımıza<br />
yönlendirme için hazırladığımız içeriklerle filmimize<br />
trafik sağlayarak erişimimizi artırdık.<br />
YARATICILIK<br />
Vodafone 5G’nin eşzamanlı bağlantı<br />
teknolojisini anlatmak için iki farklı<br />
şehri tek bir şarkıda buluşturduk. Muş’ta yaşayan<br />
kusursuz kulak Bager ve bin 400 kilometre uzakta<br />
İstanbul’daki Haluk Levent piyanoların başına<br />
oturdular. Ve sanki yan yanaymış gibi, bağlantıda<br />
hiçbir gecikme olmadan Elfida şarkısını birlikte<br />
çaldılar. Böylece, teknoloji ve insan bir araya<br />
geldiğinde her şeyin mümkün olduğunu anlattık ve<br />
Vodafone olarak hayallerin sınırları aşmasına her<br />
zaman destek olduğumuzu gösterdik.<br />
26 <strong>MediaCat</strong>
INSTACHAMP 16. DÖNEM JÜRİ ÜYELERİ<br />
Pelin Özkan<br />
<strong>MediaCat</strong> Genel Yayın Yönetmeni<br />
Arkın Kahyaoğlu<br />
VMLY&R ECD<br />
Görkem Yeğin Mert<br />
Facebook Türkiye Kreatif Stratejisti<br />
Irmak Emekdaş<br />
Facebook Mobil Uygulamalar,<br />
Telekomünikasyon & Finansal Hizmetler<br />
Sektör Lideri<br />
17’NCİ DÖNEMİN<br />
ŞAMPİYONU OLMAK İÇİN<br />
Instagram’da reklam şeklinde<br />
yayınlanmış tüm işlerin Feed &<br />
Stories Video Ads, Interactive<br />
Formats ve Branded Content’ten<br />
oluşan üç bölümde başvuruya açık<br />
olduğu InstaChamp’te bir sonraki<br />
dönemin şampiyonu olmak için<br />
başvurular 4 <strong>Ekim</strong>’de başlıyor.<br />
instachamp.mediacat.com<br />
adresinden yapılan başvuruların<br />
4 <strong>Ekim</strong>’den önceki altı ay içinde<br />
Instagram’da reklam olarak<br />
yayınlanmış olması gerekiyor.<br />
BRANDED CONTENT<br />
VODAFONE FREEZONE VE DORA İLE<br />
SINIRSIZ BRANDED CONTENT<br />
Reklamveren: Vodafone Türkiye<br />
Reklam Ajansı: VMLY&R<br />
STRATEJİ<br />
Vodafone FreeZone olarak gaming<br />
dünyasını sahiplenmeye devam ederek<br />
tarife lansmanımızı da #SaçmaGüzel dünyamızda<br />
hazırladık. Bal reklamlarından esinlenerek tarifenin<br />
uzun koşullarını okutmadan tüm detaylarını<br />
kullanıcılara daha net ve eğlenceli bir şekilde<br />
aktarmayı hedefledik.<br />
Medya Ajansı: Vodafone Digital<br />
Media Team<br />
SONUÇ / ÖLÇÜMLEME<br />
Hazırladığımız videomuz hedef kitlemizde<br />
ilgi uyandırarak 22 bin 233 etkileşim<br />
sonucu aldı. Videomuzun görüntülenme rakamı 3<br />
milyon 439 bin 67, erişim rakamıysa 2 milyon 54 bin<br />
253 oldu.<br />
MECRAYA UYGUNLUK<br />
Tarifeyle ilgili hazırlamış olduğumuz videoyu<br />
yayıncı Dora Özsoy’un hesabından Branded<br />
Content olarak paylaştık. Instagram’a uygun<br />
formatta sessiz izlenmeler için destekleyici süperler<br />
ile mesajımızı verdik. Ana mesajımız olan düşük ping<br />
garantisini ilk saniyelerde vermedik ve kullanıcıların<br />
videoyu sonuna kadar izlemelerini amaçladık. Böylece<br />
vermek istediğimiz mesajları ve tarife faydalarını kısa<br />
bir süre içerisinde beklemedikleri bir şekilde; eğlenceli<br />
bir dünyayla hedef kitlemize aktarmış olduk.<br />
YARATICILIK<br />
Instagram Branded Content için<br />
hazırladığımız videomuzda en popüler<br />
telemarketing reklamları ve #SaçmaGüzel<br />
dünyasını görsel merkezimize taşıyarak tarife<br />
detaylarını eğlenceli bir şekilde verdiğimiz bir içerik<br />
yarattık. Gamer’lar için büyük önem taşıyan düşük<br />
ping özelliğini vurgulamak için kullanıcıları ekran<br />
başına davet ettik ve Dora ile birlikte mesajımızı<br />
hedef kitleye kısa ve öz bir şekilde verdik.<br />
6,4/10<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 27
MEDYA<br />
Bir Bakışta<br />
Ustaya veda<br />
Ajans Press’in <strong>MediaCat</strong> için basında gündem olan<br />
haber başlıklarını raporladığı 21 Ağustos – 21 Eylül<br />
tarihli Bir Bakışta Geçen Ay araştırması, Ferhan<br />
Şensoy’un vefatıyla gölgelenip Ampute Futbol Milli<br />
Takımı’nın Avrupa şampiyonluğuyla aydınlanan<br />
bir ayın öne çıkan olaylarını listeliyor.<br />
1 4<br />
Türk tiyatrosunun usta ismi Ferhan<br />
Şensoy, bir süredir tedavi<br />
gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi’nde<br />
hayatını kaybetti.<br />
2<br />
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi<br />
altında işlem gören şirketlerin<br />
net kârı, ilk yarıda geçen yılın<br />
aynı dönemine göre yüzde 122 artarak<br />
yaklaşık 78,3 milyar liraya yükseldi.<br />
3<br />
Yüz yüze eğitimden uzak geçen<br />
1,5 yılın ardından, okulöncesi ile<br />
ilk ve orta dereceli okullar yeniden<br />
tam zamanlı olarak eğitim öğretime<br />
açıldı.<br />
6 Eylül <strong>2021</strong> Pazartesi itibarıyla,<br />
aşı olmayan kişilerin toplu faaliyetlere<br />
(konser, sinema, tiyatro vs.)<br />
katılım ve toplu ulaşım araçlarıyla<br />
(özel araç hariç uçak, otobüs, tren vs.)<br />
gerçekleştirilecek şehirlerarası seyahatlerde<br />
negatif sonuçlu PCR testi bulundurmaları<br />
zorunluluğu getirildi.<br />
5<br />
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip<br />
Erdoğan’ın, MHP ile birlikte yürütülen<br />
yeni seçim yasası çalışmaları<br />
kapsamında halen yüzde 10 olan seçim<br />
barajının “yüzde 7 olarak netleştiği”<br />
açıklamasının ardından, MHP<br />
Genel Başkanı Devlet Bahçeli de seçim<br />
barajının “yüzde 7 olarak tescillendiğini”<br />
duyurdu.<br />
6<br />
Türkiye Futbol Federasyonu<br />
(TFF), A Milli Takım Teknik Direktörü<br />
Şenol Güneş’le yolların ayrıldığını<br />
duyurdu. Güneş’ten boşalan<br />
teknik direktörlük koltuğuna Stefan<br />
Kuntz getirildi.<br />
7<br />
Son dünya ikincisi ve Avrupa şampiyonu<br />
unvanlarıyla sahaya çıkan<br />
Ampute Futbol Milli Takımı’mız,<br />
<strong>2021</strong> Avrupa Şampiyonası finalinde<br />
İspanya’yı 6-0 mağlup ederek üst üste<br />
ikinci kez Avrupa şampiyonu oldu.<br />
8<br />
Juventus’tan ayrılan Cristiano<br />
Ronaldo, 2003-2009 yıllarında<br />
formasını giydiği Manchester United’a<br />
döndü.<br />
9<br />
Türkiye, 2020 Tokyo Paralimpik<br />
Oyunları’nı 2 Altın, 4 Gümüş ve<br />
9 Bronz madalyayla tamamladı. ■<br />
Tarih aralığı:<br />
21 Ağustos – 21 Eylül<br />
28 <strong>MediaCat</strong>
MEDYA<br />
Medya<br />
planlamada<br />
yeni sınırlar<br />
Son iki yılda<br />
yaşadığımız, tabiri<br />
caizse zorunlu<br />
dijitalleşme pek<br />
tabii medya tüketim<br />
alışkanlıklarımızı da<br />
derinden etkiledi.<br />
Akıllı televizyon<br />
penetrasyonunun<br />
artışıyla, markalar<br />
nezdinde içerik<br />
tüketicilerini<br />
cezbetmenin yolları<br />
çeşitlenirken,<br />
konvansiyonel medya<br />
da kendi sınırlarını<br />
yeniden tanımlıyor.<br />
u GÖNÜL HADIMLI<br />
H<br />
er şeyi yeni baştan keşfe<br />
çıktığımız bu dönemde,<br />
Türkiye’deki medya planlama<br />
sektörü yatırımlarını<br />
şekillendiren yeni gelişmeler var. Akıllı<br />
ekranlar, reklamverenler ve medya<br />
planlamacılar nezdinde büyük fırsatlar<br />
doğuruyor. Conviva’nın <strong>2021</strong>’in ikinci<br />
çeyreğine odaklanan raporuna göre,<br />
küresel olarak toplam video izleme süresinin<br />
yüzde 73’ü büyük ekranlar üzerinden<br />
gerçekleştiriliyor. Aynı veriler,<br />
akıllı TV’ler aracılığıyla içerik tüketiminin<br />
2020’nin ikinci çeyreğine göre yüzde<br />
46 artış gösterdiğine de ışık tutuyor.<br />
Publicis Groupe Türkiye Chief Media<br />
Officer’ı Kağan Yıldızalp, Türkiye’de<br />
internet kullanıcılarının yüzde 73’ünün<br />
TV içeriklerini internet üzerinden izlediğini<br />
gösteren <strong>2021</strong> Hootsuite raporunu<br />
ve yine Türkiye’de internet kullanıcılarının<br />
yaklaşık yüzde 89’unun önceki<br />
ay ücretsiz veya ücretli TV, film veya<br />
diğer video içeriği izlediğine ışık tutan<br />
Global Web Index verilerini paylaşıyor.<br />
Tüm bunlarla birlikte akıllı teknolojilere<br />
adaptasyonun çok hızlı bir seyirde<br />
ilerlediğini söyleyen Yıldızalp, akıllı ev<br />
cihazlarının sahiplik oranlarının yüzde<br />
17 ile dünya ortalamasının üzerinde olduğunun<br />
da altını çiziyor.<br />
MediaCom Dijital Direktörü, Teknoloji<br />
ve İnovasyon Lideri Levent<br />
Kasapoğlu ise yeni teknolojilerin ve özellikle<br />
pandemi sonrası bireylerin değişen<br />
alışkanlıklarının yeni ve heyecan verici<br />
gelişmelere gebe olduğunu belirtirken,<br />
içerik yaratıcıları için çok önemli bir<br />
noktaya parmak basıyor: Kreatifin anlık<br />
optimizasyonu. ■<br />
Q<br />
Türkiye’de<br />
sabit hattan<br />
internete<br />
bağlanma<br />
hızı dünya<br />
ortalamasından<br />
3 kat daha<br />
düşük.<br />
TÜRKİYE’DE<br />
Akıllı ev cihazları<br />
sahiplik oranı<br />
%17<br />
İnternete bağlı en<br />
az bir TV cihazına<br />
sahip olan internet<br />
kullanıcı oranı<br />
%44<br />
Akıllı TV<br />
penetrasyonu<br />
7 milyon<br />
haneyi aşıyor.<br />
TV içeriklerini<br />
internetten<br />
izleyenlerin oranı<br />
%73<br />
30 <strong>MediaCat</strong>
KAĞAN<br />
YILDIZALP<br />
Publicis Groupe<br />
Türkiye<br />
Chief Media<br />
Officer<br />
YENİ TEKNOLOJİLER, YENİ<br />
KAVRAMLAR<br />
Bu yıl itibarıyla, Türkiye’deki internet<br />
kullanıcılarının yüzde 44’ü internete<br />
bağlı en az bir TV cihazına sahip. Bu<br />
penetrasyon tek başına önemli bir<br />
veri değil çünkü insanlar masaüstü<br />
veya mobil cihazlardan video izlemek<br />
için de zaman harcamaya başladı.<br />
Ortalama internete bağlanma<br />
hızının Türkiye’de dünya ortalamasının<br />
maalesef altında bir performans<br />
göstermesi, yeni gelişen teknolojilerin<br />
hayatımızın bir parçası olmasını<br />
da zorlaştırıyor. Türkiye’deki bir<br />
kullanıcı mobilden ortalama 34,79<br />
Mbps (Dünya ort: 42,70 Mbps), sabit<br />
hattan 28,89 Mbps (Dünya ort: 96,43<br />
Mbps) hızda bağlanabiliyor. Bağlantı<br />
üzerine odaklanan teknolojilerin<br />
çeşitlenmesi yeni reklam alanlarının<br />
çıkmasını da sağlıyor. 10 sene önce<br />
TV reklamcılığı sadece analog TV<br />
reklam alanları ile sınırlıyken; şu anda<br />
OTT, VOD, SVOD platformlarıyla<br />
genişledi. Böylece TV daha dijitalize<br />
oldu, hedefleme ve reklam mesajlarını<br />
kişiselleştirme olanakları arttı.<br />
Analog TV döneminde sadece people<br />
meter’lara bağımlı olarak gerçekleştirdiğimiz<br />
demografik hedefleme<br />
sınırlandırması, gelişen platformlar<br />
sayesinde çeşitlendi. Bugün programatik<br />
ve adreslenebilir teknolojilerin<br />
hayatımıza girmesiyle persona ve<br />
hane hedeflemeleri yapabiliyoruz.<br />
Bu teknolojilerin daha ölçekli olarak<br />
kullanılması akıllı ve bağlantılı cihazların<br />
penetrasyonunun artmasına,<br />
internet hızında, bağlantı altyapısında<br />
dünya standartlarının üzerine<br />
çıkılmasına bağlı. Analog TV ve radyo<br />
planlama kavramları yerini entegre<br />
ekran ve ses planlaması kavramlarına<br />
bıraktı. Sadece analog TV veya<br />
radyo planlama esaslarında uzmanlaşan<br />
uzmanlara değil, dijitalize olan<br />
platformlar üzerinden programatik ve<br />
adreselenebilir teknolojileri kullanabilen<br />
insan kaynaklarına da ihtiyaç<br />
var. Bu değişim geleneksel açıkhava<br />
iletişiminde de kendini gösteriyor.<br />
Açıkhavada yeni teknolojilerin kullanılmasıyla<br />
beraber lokasyon bazlı<br />
hedeflemeler, dinamik ve deneyimsel<br />
reklam modelleri daha fazla kullanılıyor.<br />
NE/NASIL<br />
DEĞİŞİYOR?<br />
YETKİNLİK<br />
Ajanslar içerisinde teknolojiye hâkim olan<br />
yeteneklerin payı artıyor.<br />
İNSAN KAYNAKLARI<br />
Veri analistleri de ajanslardaki yetenek<br />
havuzlarında yerini alıyor.<br />
BÜTÇE<br />
LEVENT<br />
KASAPOĞLU<br />
MediaCom Türkiye<br />
Digital Director /<br />
Tech & Innovation<br />
Lead<br />
KREATİFİN OPTİMİZASYONUNUN<br />
ÖNEMİ<br />
Türkiye’de akıllı TV penetrasyonu<br />
özellikle pandemi sonrasında<br />
Adform verilerine göre 7 milyon<br />
haneyi aşan erişime ulaştı. Bu erişim<br />
Addressable TV’nin hedefleme ve<br />
interaksiyon yetenekleri, görsellerin<br />
yüzde 6 daha fazla hatırlanma<br />
oranına sahip olduğu gerçekleriyle<br />
de (University College London &<br />
Finecast araştırması) birleşince biz<br />
reklamverenlerin önünde yeni ve<br />
heyecan verici bir evren oluşuyor.<br />
Akıllı TV üzerinden evdeki cihazlara<br />
da (izinli olarak) erişebilmeniz,<br />
sırf bu hedefleme ile size yüzlerce<br />
farklı izleyici kümesi yaratabilme ve<br />
hedefleme imkânı verirken, appcheck<br />
datası ile daha sınırlı erişimli; ancak<br />
çok daha komplike hedeflemeler<br />
yapılabilme imkânı sunuyor.<br />
Temeldeki en büyük gelişim alanı<br />
datanın efektif kullanımı ve makine<br />
öğrenimi. Burada veri kaynağı olarak<br />
klasik anlamdaki medya interaksiyonunun<br />
yanında kreatifin de optimizasyon<br />
anlamında önemi öne çıkıyor.<br />
Kantar’ın geçtiğimiz yıl yayımladığı<br />
araştırmada da ortaya çıktığı üzere,<br />
kreatifin medya yatırımı üzerindeki<br />
etkisi neredeyse yüzde 50.<br />
Pandeminin dijital sektöre büyük<br />
bir pozitif etkisi olsa da en büyük artış,<br />
doğal bir refleks olarak e-ticaretti.<br />
Aynı ölçüde ilgi görmeyen fakat en<br />
az onun kadar büyük bir başka etkisi<br />
daha oldu: Oyun içeriğinin tüketimi.<br />
Oyun içeriği hem oyunun kendisi hem<br />
de sosyal medya platformlarında<br />
oluşturduğu izlenme olarak en çok<br />
tüketilen içerik türüne dönüştü. Bu<br />
büyük artış oyun içi reklam envanterlerinde,<br />
oyun influencer’larının<br />
bulunduğu platformlarda ve addressable<br />
TV üzerinden oynanan oyunlar<br />
anlamında hem artan programatik<br />
medya yatırımı hem de proje geliştirilmesi<br />
ile sonuçlandı.<br />
Akıllı TV’ler mass kampanyaların<br />
programatik bütçelerinden yüzde 30’a<br />
varan pay alabiliyor.<br />
KREATİFLER<br />
Kreatifin medya yatırımı üzerindeki etkisi<br />
neredeyse yüzde 50.<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 31
KÜLTÜR<br />
İnceleme<br />
Yapay zekâ<br />
çağında<br />
Don Draper<br />
nostaljisi<br />
Son 20 yılın baş döndürücü<br />
teknolojik değişimlerinden<br />
nasibini alan reklamcılık<br />
ve yaratıcılık, pastadaki<br />
payını yavaş yavaş “düşman<br />
kardeşleri” teknoloji<br />
platformlarına ve veri analizine<br />
kaptırıyor. Ken Auletta bu<br />
altüst oluşun hikâyesini, bizi<br />
o dünyanın içine çekerek<br />
anlatıyor.<br />
u BARIŞ CEZAR<br />
32 <strong>MediaCat</strong><br />
en Auletta çeyrek yüzyıl<br />
K<br />
boyunca The New Yorker’daki<br />
köşesinde, televizyon<br />
ve medya dünyasında<br />
yaşanan sarsıcı değişimleri<br />
anlattı; anlattıklarının arka planı da<br />
genellikle reklam dünyası üzerineydi.<br />
Yani kendisi reklamcıların, eski<br />
medyadan yeni medyaya -1990’ların<br />
sonlarında başlayıp yeni yüzyılda hız<br />
kazanan- göçüne çok yakından tanıklık<br />
etmiş bir isim.<br />
Auletta, <strong>MediaCat</strong> Kitapları’ndan<br />
çıkan Düşman Kardeşler: Reklamcılığın<br />
(ve Diğer Her Şeyin) Altüst Oluşu<br />
isimli kitabında, genellikle reklam ve<br />
pazarlama sözcüklerini birleştirerek<br />
kısaca “reklam” diyor, bunu da reklamın<br />
daha tanıdık bir terim ve iki<br />
sözcüğü birden kullanmanın biraz<br />
uzun olmasıyla açıklıyor. Ona göre<br />
reklamla pazarlama sözcükleri birbirinin<br />
yerine kullanılabilir çünkü ne<br />
de olsa her ikisinde de bir satış çabası<br />
var. 30 saniyelik bir TV spotu ya da bir<br />
gazeteye verilmiş tam sayfa ilan satış<br />
yapma amacını güdüyor, dolayısıyla<br />
aynı zamanda bir pazarlama sunumu<br />
teşkil ediyor. Diğer yandan evlere<br />
gönderilen broşürler, bir markanın<br />
yeniden tasarlanması, e-postayla tanıtım<br />
yapmak veya indirim kuponu<br />
gibi faaliyetler, pazarlama harcamaları<br />
kategorisine giriyor ama aynı zamanda<br />
reklam olarak da işlev görüyor.<br />
Kısacası, bu iki kategorinin aslında tek<br />
bir kavram altında toplanabileceğini<br />
söylüyor.<br />
ANCAK İŞLER DEĞİŞTİ…<br />
Günümüzde reklam ve pazarlama sektörü,<br />
tıpkı geçmişten bu yana beslediği<br />
medya endüstrisi gibi, hem ekonomi<br />
hem de teknoloji tarafında yaşanan<br />
değişimlerle altüst olmuş durumda.<br />
Tüketicileri fazla taciz etmeden mobil<br />
cihazlarda ürün satmanın, reklamlardan<br />
kaçınmakta ustalaşmış genç kuşağa<br />
ulaşmanın, seçeneklerin çoğaldığı<br />
ve hedef kitle diye bir şeyin neredeyse<br />
ortadan kaybolduğu bir çağda tüketicilerin<br />
dikkatini çekmenin yollarını<br />
bulmak için didinip duruyorlar.<br />
Bahsi geçen gelişmelerden ötürü,<br />
Ken Auletta’nın kitabındaki en önemli<br />
figürlerden birinin ünlü TV dizisi
Mad Men’in başkarakteri Don Draper<br />
olması çok mânidar. 1960’lı yılların<br />
New York Madison Caddesi’nin ikonik<br />
reklamcısı, olağanüstü yaratıcı fikirleriyle<br />
müşterileri büyüleyen kurgusal<br />
Draper karakteri; şirketlerin gazeteler,<br />
dergiler, reklam panoları ve o zaman<br />
için henüz yeni olan televizyon<br />
reklamlarıyla müşterilere ulaşmak<br />
için büyük ajanslara paralar akıttığı,<br />
daha basit ve nostaljiyle hatırlanan bir<br />
zamanı sembolize ediyor.<br />
Auletta’nın Düşman Kardeşler’de<br />
konuştuğu gerçek dünya, reklam ve pazarlama<br />
yöneticileri Draper’dan sanki<br />
gerçek biriymiş gibi bahsediyorlar.<br />
“Don Draper’ın döneminde üç büyük<br />
televizyon kanalı vardı” diyor eski GE<br />
yöneticisi Beth Comstock. “İnsanların<br />
dikkatini çekebiliyordunuz çünkü seçebilecekleri<br />
kanallar sınırlıydı.” Unilever’in<br />
eski CMO’su Keith Weed ise<br />
Auletta’ya “Don Draper’ın dönemiyle<br />
içinde yaşadığımız dönem arasındaki<br />
en büyük fark veri kullanımı” diyor.<br />
WPP’nin eski CEO’su Martin Sorrell,<br />
“Gelirimizin yüzde 75’i –20 milyar<br />
doların yaklaşık 15 milyar doları– Don<br />
Draper’ın ne olduğunu bilemeyeceği<br />
şeylerden geliyor” diye ekliyor.<br />
MANİPÜLASYON AVANTAJI<br />
Geleneksel reklamcıların ve müşterilerinin<br />
karşısındaki sorun, bu yeni<br />
dünyadaki yeni ortaklarının -Google,<br />
Facebook, Amazon ve Microsoft- tüketiciler<br />
hakkında ajanslar ve pazarlamacılardan<br />
çok daha fazla bilgiye<br />
ve manipülasyon gücüne sahip olmaları.<br />
Bir zamanlar Birleşik Krallık<br />
sınırları içinde en yüksek maaş alan<br />
yönetici olan Sorrell, pazarlamacılar<br />
ile teknoloji platformları arasındaki<br />
gergin ilişkiyi anlatırken, kitaba adını<br />
da veren “düşman kardeşler” kavramına<br />
başvuruyor. Üstelik bu düşman<br />
kardeşler arasındaki rekabette<br />
şu anda teknoloji devleri çok daha<br />
avantajlı görünüyorlar.<br />
Auletta, yaratıcılığın ön planda<br />
olduğu Mad Men dünyasından matematikçilerin<br />
kral oldukları bu yeni<br />
dünyaya geçişi anlatırken, sektördeki<br />
başlıca karakterlerin yaşam öykülerinden<br />
ve profillerinden yararlanıyor.<br />
Bunlar arasında başta MediaLink’in<br />
dümenindeki Michael Kassan olmak<br />
t<br />
Auletta reklam,<br />
pazarlama, medya<br />
ve teknolojinin<br />
kesişim<br />
noktasında,<br />
aşağı yukarı<br />
son 20 yılda<br />
yaşanan sarsıcı<br />
değişimleri;<br />
insani, magazinsel<br />
ve teknolojik olanı<br />
harmanlayarak<br />
anlatıyor.<br />
Mad Men dizisinin ikonik<br />
reklamcısı ve kreatif direktörü<br />
Don Draper pek çok reklamcı<br />
için sektörlerinin altın çağını<br />
sembolize ediyor.<br />
üzere, Martin Sorrell, FacebookKüresel<br />
Pazarlama Çözümleri’nin eski<br />
lideri Carolyn Everson, GE’nin eski<br />
başkanı Beth Comstock, Keith Weed,<br />
Bank of America Başkan Yardımcısı<br />
Anne Finucane, GroupM’den Irwin<br />
Gotlieb ve Publicis Denetim Kurulu<br />
Başkanı Maurice Lévy gibi üst düzey<br />
yöneticiler var. Auletta’nın sektördeki<br />
gelişmelere paralel olarak bu isimlerin<br />
yaşam öykülerini ve ayrıntılı portrelerini<br />
de vermesi, anlatının çok daha<br />
merak ve heyecanla takip edilmesinde<br />
büyük rol oynuyor.<br />
Dijital teknolojinin devlerinden<br />
bahsederken Auletta’nın esas olarak<br />
Facebook ve Amazon’a odaklandığını,<br />
dijital reklam pastasının en büyük<br />
kısmına sahip olan Google’a o kadar da<br />
yer vermediğini görüyoruz. Yazar bunun<br />
nedeni olarak kitabın sonundaki<br />
“Teşekkür” bölümünde daha önce The<br />
New Yorker’da Google üzerine yazdıklarını<br />
derleyerek 2009’da yayımladığı<br />
Googled: The End of the World as We<br />
Know It (Google’lanmak: Bildiğimiz<br />
Dünyanın Sonu) kitabından sonra<br />
kendini tekrar etmek istememesini<br />
Ken Auletta<br />
Gazeteci ve Yazar<br />
Günümüzde kontrol tüketicinin<br />
elinde ve reklamcıların aşmaları<br />
gereken sorun, insanların<br />
kendilerini zorunlu hissetmedikleri,<br />
gerçekten yaşamayı isteyecekleri<br />
deneyimler yaratabilmek.<br />
gösteriyor. Dolayısıyla, özellikle Google’ı<br />
merak eden okurlar Auletta’nın<br />
henüz Türkçeye çevrilmemiş bu kitabından<br />
yararlanabilirler.<br />
SKANDALDAN ÖNCE<br />
Kitapla ilgili akla gelebilecek nadir<br />
eleştirilerden biri özel hayatın ve kişisel<br />
verilerin gizliliği konusunun çok<br />
derinine inilmemesi olabilir. Bunu<br />
da, Facebook’un danışmanlık firması<br />
Cambridge Analytica’nın yaklaşık 90<br />
milyon kullanıcının verisine erişim<br />
sağladığını itiraf etmesiyle patlak<br />
veren skandaldan önce tamamlanmış<br />
olmasına bağlayabiliriz. Zira bu<br />
skandalı, özel hayatın ve kişisel bilgilerin<br />
gizliliği meselesi açısından hem<br />
ABD’de hem de Avrupa’da bir dönüm<br />
noktası sayabiliriz.<br />
Düşman Kardeşler son derece sürükleyici<br />
ve aydınlatıcı, okuyucunun<br />
çabasının karşılığını veren bir metin.<br />
Auletta reklam, pazarlama, medya ve<br />
teknolojinin kesişim noktasında, aşağı<br />
yukarı son 20 yılda yaşanan sarsıcı<br />
değişimleri; insani, magazinsel ve teknolojik<br />
olanı harmanlayarak anlatıyor.<br />
Sonuç olarak ortaya bu dünyanın<br />
kapalı kapıları ardında olanları merak<br />
edenleri ve sektör üzerine derinlikli<br />
bir okuma yapmak isteyenleri tatmin<br />
edecek dopdolu bir kitap çıkıyor. ■<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 33
KÜLTÜR<br />
Söyleşi<br />
Oyunculuk<br />
empatiyle<br />
başlar<br />
Yabancı Damat’ın<br />
Kadir’i, Bir Bulut<br />
Olsam’ın Mustafa’sı,<br />
Kader’in Cevat’ı...<br />
Oyuncu Engin<br />
Akyürek’i yıllar<br />
boyu pek çok farklı<br />
karakterle tanıdık.<br />
Geçtiğimiz aylarda<br />
ilk marka işbirliğini<br />
gerçekleştirerek<br />
Shell’in marka yüzü<br />
olan Akyürek ile<br />
hayatı, oyunculuğu<br />
ve disiplinler<br />
arası yolculuğunu<br />
konuştuk.<br />
Oyunculuk sizin için ne ifade<br />
ediyor; bu kimliğin size nasıl bir<br />
sorumluluk yüklediğini hissediyor,<br />
oyunculuğu hangi duyguyla<br />
bağdaştırıyorsunuz?<br />
Oyunculuk her şeyden önce benim mesleğim.<br />
Her mesleğin kendi içinde zorlukları<br />
ve sorumluluk alanları vardır.<br />
Kendinize, oynadığınız karaktere karşı<br />
bir sorumluluk duygusu hissedersiniz<br />
ama en büyük sorumluluğu projenin<br />
kendisine ve hikâyenin gücüne karşı<br />
hissetmeniz gerekir.<br />
Oyunculuk en basit haliyle empati<br />
kurmayla başlar; bu duyguyu büyüteu<br />
ARZU NİLAY KOCASU<br />
Bir nesil sizi Yabancı Damat, Bir<br />
Bulut Olsam gibi yapımlarla tanısa<br />
da kariyerinizin başında<br />
Kader gibi kült bir filmle beyazperdeye<br />
giriş yaptınız. Bu özel<br />
filmden ilhamla başlayalım:<br />
Herkesin inandığı bir şeyin olduğu<br />
bu hayatta, siz neye inanıyorsunuz?<br />
Bahsettiğiniz projeler benim için hem<br />
kıymetli hem de oyunculuk yolculuğumda<br />
bana çok şey katan projelerdi, dönüp<br />
geriye baktığımda hepsini inanarak<br />
yaptığımı düşünüyorum.<br />
İnanç çok derin ve kapsamlı bir<br />
konu, sorunun bir mahrem boyutu olsa<br />
da ben görünen kısmını konuşmayı tercih<br />
ederim; diğeri manevi dünyamla, iç<br />
dünyamla alakalı... Evet, hepimiz bu hayatta<br />
bir şeylere inanırız... Galiba en görünen,<br />
ele avuca aldığım inancım; beni<br />
besleyen, beni başka yerlere götüren<br />
durumlara karşı çocuksu bir merakımın<br />
ve inancımın olması...<br />
‘Oyunculuk en<br />
basit haliyle<br />
empati kurmayla<br />
başlar. Bir de,<br />
bence oyuncu<br />
biraz da üstüne<br />
vazife olmayan<br />
şeylere merak<br />
duyandır.’<br />
rek karakterleri, hikâyeleri, durumları<br />
anlayabilirsiniz. Bir de, bence oyuncu<br />
biraz da üstüne vazife olmayan şeylere<br />
merak duyandır.<br />
Tarih eğitimi almış, öyküler yazan<br />
hatta öykü kitabı yayımlanmış<br />
bir oyuncusunuz. Disiplinler<br />
arası bu yolculuğunuz yaptığınız<br />
işlerde, mesleğinizde ve uğraşlarınızda<br />
nasıl yankı buluyor?<br />
Bu disiplinler birbirinden farklı gibi de<br />
dursa birbirini besleyen ve birbirine<br />
değen özellikleri olan disiplinler. Tarih<br />
okumamın oyunculuk yolculuğuma<br />
çok şey kattığını biliyorum; oyunculuk<br />
yapmamın, başka karakterlerle ve<br />
hikâyelerle ilişki kurmamın da yazma<br />
durumuma katkısı olduğunu... Mesleki<br />
olarak tarihle ilgilenmesem de oyunculuk<br />
ve yazma eylemi hayatımda hep<br />
olsun istiyorum.<br />
2004 yılından bu yana sektöre<br />
emek veren, tanınmış bir oyuncu<br />
olmanıza rağmen ilk marka<br />
işbirliğinizi bu sene gerçekleştirdiniz.<br />
Bugüne kadar neden<br />
beklediniz, bugün Shell’i seçmenizin<br />
nedeni nedir?<br />
Güzel bir zamanda güzel bir reklam<br />
kampanyası yaptığımızı düşünüyorum.<br />
Reklam kampanyasının insan<br />
merkezli olup, duyarlı olması beni çok<br />
mutlu etti. İçinde rahat bir şekilde bulunabileceğim,<br />
beraber marka yolculuğuna<br />
çıkabileceğim bir yol arkadaşlığı<br />
oldu. Shell’in marka bilinirliği ve güvenilir<br />
bir marka olması da bunda çok<br />
büyük bir etken. ■<br />
34 <strong>MediaCat</strong>
GELECEK<br />
GERÇEK<br />
GERÇEK GELECEK<br />
TEKNOLOJİLERİ BURADA<br />
GELECEĞİ<br />
BUGÜNDEN YAŞA.<br />
Kuga’nın CO2 salımı 109-132 g/km, yakıt tüketimleri l/100 km: Şehir içi 4,7-6,8, şehir dışı 3,8-6,9, ortalama 4,2- 5,6’dır. Puma’nın CO2 salımı* 129-145 g/km, yakıt tüketimi* l/100km: 5,7-6,4’dir. İlanda gösterilen<br />
Mach-E ve E-Transit modelleri henüz Türkiye’de satışa sunulmamaktadır. Pazara sunulan araçlarda donanım farklılıkları olabilir. Ayrıntılı bilgi ford.com.tr’de.<br />
*Yakıt tüketimi ve CO2 emisyon değerleri 715/2007/EC güncel mevzuatına göre ölçülmüş WLTP verileridir.
ADVERTORIAL<br />
Format C’den<br />
yeni projeler!<br />
Samsunspor ile<br />
gerçekleştirdiği Mor<br />
Forma projesiyle<br />
15 dilde “Kadına<br />
şiddete hayır!” diyen<br />
Format C reklam<br />
ajansı, kadına<br />
şiddete dur demek<br />
için geliştirdiği<br />
projelerine bir<br />
yenisini daha ekledi.<br />
ormat C reklam ajansı, ülkemizde<br />
gün geçtikçe ar-<br />
F<br />
tan şiddet olaylarına karşı<br />
sesini yükseltmeye devam<br />
ediyor.<br />
Geçtiğimiz günlerde Samsunspor<br />
ile gerçekleştirdikleri Mor Forma projesiyle<br />
kadına şiddete beklenmedik bir<br />
yerden dikkat çekmeyi başaran ajans,<br />
15 dilde “Kadına şiddete hayır!’’ dedikleri<br />
mor forma tasarımlarına “Dünyanın<br />
en ağır forması” adını vermişti.<br />
Sosyal medyada oldukça ses getiren<br />
bu projelerinden elde edilen gelirin kadın<br />
derneklerine bağışlanması için de<br />
gerekli tüm adımları atmışlardı.<br />
DEĞİŞİMİN ATEŞİNİ<br />
YAKMA ZAMANI<br />
Bu kez de Lierac markası ile yeni bir<br />
proje gerçekleştiren ajans, kadına şiddete<br />
dur demekle de kalmıyor; insan-<br />
ları değişimin ateşini kendi elleriyle<br />
yakmaya davet ediyor.<br />
Fransız şirketi Laboratoire Native<br />
bünyesinde yer alan ve dünyanın birçok<br />
ülkesinde hizmet veren dermokozmetik<br />
markası Lierac, bu projeyle hedef<br />
kitlesini harekete geçirmeyi hedefliyor.<br />
DEĞİŞİMİN RENGİ<br />
Projelerinde yapay zekâ teknolojilerinden<br />
faydalanan Format C, önce izlettikleri<br />
filmle kadınların ülkemizde yaşanmış<br />
gerçek şiddet haberlerine karşı<br />
hissettikleri duyguları topladı. SisaSoft<br />
ortaklığıyla geliştirilen bir yapay zekâ<br />
ile hissedilen bu duyguların renk karşılıklarını<br />
belirledi ve ortaya tek bir renk<br />
çıktı: Değişimin Rengi.<br />
Ortaya çıkan bu renkle de kadın girişimciler<br />
tarafından üretilen mumlar<br />
Trendyol mağazalarında satışa çıkarıldı.<br />
Mumlardan elde edilen gelirin tümü<br />
de kadına şiddetle mücadele eden Mor<br />
Çatı derneğine bağışlanacak. ■<br />
36 <strong>MediaCat</strong>
TÜRKIYE’NIN<br />
EN SEVILEN MARKALARI<br />
38 <strong>MediaCat</strong>
<strong>MediaCat</strong> önderliğinde<br />
Ipsos tarafından<br />
hazırlanan ve bu sene<br />
14’üncü yaşını kutlayan<br />
Türkiye’nin Lovemark’ları<br />
araştırması <strong>2021</strong><br />
sonuçlarıyla karşınızda.<br />
Bu yıl 12 ayrı kategoride<br />
tüketicilerin gönlündeki<br />
markaları belirleyen<br />
araştırmanın çıktıları<br />
gelecek yıllar için kıymetli<br />
içgörüler içeriyor.<br />
A<br />
ralık 2007’de başlayan yolculuğuna<br />
2008’de bir yıl<br />
mola vererek ve 2009’dan bu<br />
yana her sene farklı kategorilerde,<br />
Türkiye’nin en sevdiği markaları<br />
belirleyerek devam eden <strong>MediaCat</strong><br />
Lovemarks araştırması 14 yaşında.<br />
Türkiye’nin Lovemark’ları <strong>2021</strong><br />
sonuçları, Ipsos tarafından CATI yöntemiyle<br />
sorgulanan 9 kategoriye ek olarak<br />
veri derlemesini CAWI yöntemiyle<br />
FikriMühim’in gerçekleştirdiği 3 kategoride;<br />
markaların zihin payı, duygusal<br />
yakınlık derecesi, beklenti ve ihtiyaçları<br />
karşılama düzeyi ile asla bırakılamayacak<br />
kadar sevilip sevilmediği dikkate<br />
alınarak Ipsos tarafından hesaplandı.<br />
İlerleyen sayfalarda, kategorilerinin<br />
Lovemark’ı olan markaların 2020’de<br />
dünyayı daha iyi bir yer haline gelmek<br />
için neler yaptıklarını ve bu gayreti<br />
Lovemark olma başarısının neresinde<br />
gördüklerini okuyacaksınız. Pandemi<br />
ve küresel ısınma gibi felaketlerle sınanan<br />
hayatlarımızda, her zamankinden<br />
daha çok ihtiyaç duyduğumuz sevgiyi<br />
tüketicilerinden görebilme ayrıcalığına<br />
erişmiş Lovemark’ları tebrik ediyor, birincilerin<br />
başarı hikâyelerinin gelecek<br />
seneler için anlamlı birer içgörü teşkil<br />
etmesini diliyoruz. ■<br />
TÜRKİYE’NİN LOVEMARK’LARI <strong>2021</strong><br />
AKARYAKIT<br />
AMBALAJLI SU<br />
ATIŞTIRMALIK<br />
BANKA<br />
BEBEK BAKIM KREMI<br />
BEYAZ EŞYA<br />
BULAŞIK MAKINESI DETERJANI<br />
EL HIJYENI<br />
E-TICARET<br />
EV HIJYENI<br />
KAHVE<br />
ONLINE MARKET<br />
OPET<br />
ERIKLI<br />
ÜLKER<br />
ZIRAAT BANKASI<br />
BEPANTHOL<br />
ARÇELIK<br />
FAIRY<br />
DURU<br />
TRENDYOL<br />
DOMESTOS<br />
NESCAFÉ<br />
MIGROS<br />
METODOLOJİ<br />
Türkiye’nin Lovemark’ları <strong>2021</strong> araştırması<br />
<strong>MediaCat</strong> önderliğinde Ipsos tarafından<br />
hayata geçirilmiştir. Araştırma 15-55<br />
yaş aralığında, kadın erkek oranı eşit,<br />
Türkiye temsili 2 bin kişinin katılımıyla<br />
CATI ve CAWI yöntemleri kullanılarak<br />
gerçekleştirilmiştir.<br />
CATI yöntemiyle yapılan 9<br />
kategorinin sorgulaması Mart-Ağustos<br />
<strong>2021</strong> tarihlerinde yapılmıştır. Bayram ve<br />
resmî tatillerde çalışmaya ara verilmiştir.<br />
Online Market, Bebek Bakım Kremi ve<br />
Ambalajlı Su kategorileri için CAWI<br />
yöntemiyle online veri derleme FikriMühim<br />
tarafından yürütülmüş, veri toplama Eylül<br />
<strong>2021</strong> tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bebek<br />
Bakım Kremi kategorisinde Türkiye geneli<br />
400 kişiyle, sadece 0-36 aylık bebeği<br />
olan eşit oranda anne ve babalarla<br />
görüşülmüştür.<br />
2016’da yenilenen Lovemark analiz<br />
yaklaşımında olduğu gibi bu yıl da<br />
markanın zihin payı, duygusal olarak<br />
yakınlık derecesi, beklenti ve ihtiyaçları<br />
karşılama düzeyi ile asla bırakılamayacak<br />
kadar sevilip sevilmediği dikkate alınıp<br />
Yapısal Eşitlik Modeli (SEM) yaklaşımı<br />
kullanılarak hesaplama yapılmıştır.<br />
ÖZLEM<br />
SÖNMEZYALÇIN<br />
Ipsos Marka Sağlığı<br />
Takibi ve Sosyal<br />
Dinleme Analizleri<br />
Hizmet Birimleri Lideri<br />
HATIRLANAN VE<br />
ARZULANAN MARKA OLMAK<br />
Markalarımızın gönüllerde taht<br />
kurmuş birer Lovemark olma yolculuğunu<br />
incelediğimizde, ilk adımın<br />
o markanın tüketicinin aklına<br />
girmesi (tabii olumlu taraflarıyla),<br />
yani bir tercih yarabilmesi olduğunu<br />
görüyoruz. Bir ürün, servis<br />
ya da hizmete dair ihtiyaç ânında<br />
kişinin aklında tercih edilen markalardan<br />
biri olarak yer almak çok<br />
önemli ancak bu sadece başlangıç.<br />
Olumlu çağrışımlarıyla tüketicinin<br />
aklında yer etmiş birkaç marka<br />
olabilir, işte burada ilk sırada<br />
olabilmek asıl farkı yaratan.<br />
Markanın müşterisi olsun ya da<br />
olmasın en fazla arzulanan marka<br />
olmayı başarabilmek şart. Burada<br />
kastettiğimiz ilklerden olmak da değil,<br />
tam olarak ilk sırada yer almak.<br />
Binlerce vakanın yer aldığı veritabanımızdan<br />
gördüğümüz, tüketicilerin<br />
tercih listesinde beş ya da daha<br />
fazla olsa bile, ilk sırada yer alan<br />
markaların satın alımlarda yüzde<br />
40’tan fazla paya sahip olduğu.<br />
Tercihte ilk olmak, elbette bilinirlikte<br />
de ilk akla gelen marka olmak<br />
demek. İşte bu nedenle de bu<br />
çalışmamızda kullandığımız metriklerden<br />
bilinirlik -ilk hatırlanan<br />
marka olmak- en kritik paya sahip.<br />
Sonuçları incelerken göreceksiniz;<br />
bazı kategorilerde müşteriyle kurulan<br />
yakınlık bazı ikinci, üçüncü<br />
markalarda daha yüksek olsa da ilk<br />
sırada hatırlanmak markayı Lovemark<br />
metrebesine taşıyabilen bir<br />
performans metriği.<br />
Markanın iletişim yoluyla söyledikleri,<br />
markayı kullananların<br />
aktardıkları deneyimler, değişen<br />
tüketici ihtiyaçlarına cevap verebilmek<br />
arzulanan marka olma yolunda<br />
atılan adımlar.<br />
Bu adımlar tüketicinin arzuladığı<br />
beklenti ve ihtiyaçlarıyla ne<br />
kadar örtüşüyorsa ve aynı zamanda<br />
ne kadar etkin bir şekilde duyurulabiliyorsa<br />
Lovemark olma yolunda<br />
da o kadar istikrarlı bir ilerleme<br />
sağlandığını söyleyebiliriz.<br />
YOLCULUĞU<br />
SÜRDÜREBİLMENİN ÖNEMİ<br />
Elbette Lovemark olmak kadar bu<br />
yolculuğu sürdürebilmek de ayrı bir<br />
disiplin gerektiriyor. Değişen tüketici<br />
tercihleri, beklentileri, ihtiyaçlarını<br />
ve rekabetteki konumu takip<br />
etmek daha da önem kazanıyor.<br />
Tüm bu süreci yönetirken; sade<br />
ve samimi bir dil kullanmanın, hayatımızın<br />
bir parçası ya da kendimizden<br />
olduğu hissini uyandırabilmenin;<br />
farklılaşmayı destekleyerek<br />
markaya karşı olumlu duyguları hareketlendirdiğini<br />
biliyoruz.<br />
<strong>2021</strong> Lovemark sonuçlarında<br />
geçen yıllarda ele almadığımız ancak<br />
Koronavirüs süreciyle bu yıl<br />
hayatımızdaki rolleri değişen, büyüyen<br />
kategorilere de yer verdik.<br />
Kalpleri kazanarak “Lovemark”<br />
olmayı başarmış tüm markaları<br />
biz de kutluyoruz.<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 39
Akaryakıt<br />
* Baz: 2000<br />
25<br />
SHELL 21<br />
PETROL OFISI 8<br />
BP 4<br />
TÜRK PETROLLERI 3<br />
Akaryakıt kategorisinde değişmeyen birinciliğin sahibi<br />
OPET. Özellikle AB SES ve genç yaş grubunda zihin payının<br />
daha yüksek olduğu görülen markanın ardından, 4 puanlık<br />
farkla en yakın rakibi Shell geliyor. 2019 yılına kıyasla<br />
skorunu 1 puan artıran Shell’i; Petrol Ofisi, BP ve listeye ilk<br />
kez katılan Türk Petrolleri takip ediyor.<br />
OPET ise duygusal yakınlıkta Ankara’ya kıyasla<br />
İstanbul, İzmir ve diğer illerde, 25 yaş üzeri tüketicilerde<br />
ve erkeklerde daha yüksek oranlara sahip. Markanın<br />
performansından en tatminkâr SES grubunun ise AB olduğu<br />
görülüyor.<br />
DÜNYAYA İÇTEN BİR<br />
SORUMLULUK DUYUYORUZ<br />
OPET olarak, ülkemiz ve sektörümüz için<br />
değer yaratmayı ve farkındalık oluşturmayı<br />
önemsiyoruz. Değişen ve gelişen teknoloji<br />
dışında aynı hızla şekillenen müşteri<br />
beklentilerini takip etmek ve buna paralel olarak<br />
sürekli yenilenmek markamızın temel bakış açısı.<br />
“OPET’se fark eder” derken de bu içgörüyle yola<br />
çıkıyoruz. Ülkemize ve dünyaya duyduğumuz bu<br />
içten sorumluluğun, Türk tüketicisinin gönlüne<br />
yerleşen bir marka olmamızda büyük etkisi<br />
olduğuna inanıyoruz.<br />
Çoğu Türkiye’de ilk olan öncü projelerimiz<br />
Temiz Tuvalet Kampanyası, Yeşil Yol, Örnek Köy,<br />
Tarihe Saygı, Trafik Dedektifleri, Kadın Gücü,<br />
Arkeo-Köy ve Etno-köy ile sosyal gelişim etkisi<br />
yüksek ve uzun soluklu çalışmalar yürütüyoruz.<br />
İşimiz Temiz Projesi'yle ise temizlik ve hijyen<br />
kavramlarını küçük ve orta ölçekli işletmelerde<br />
yaygınlaştırmayı ve kalıcı hale getirmeyi<br />
hedefliyoruz.<br />
Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda 15<br />
yıldan bu yana devam eden Tarihe Saygı Projesi<br />
ile Çanakkale Savaşları’nın geçtiği Eceabat<br />
bölgesindeki rehabilitasyon çalışmalarının<br />
ardından, Troya Ören Yeri’ne en yakın<br />
yerleşim yeri olan Tevfikiye Köyü’nü Arkeo-<br />
Köy'e dönüştürürken, Çıplak Köyü’ne Etnoköy<br />
kimliği kazandırdık. Öte yandan bu yıl<br />
tüm istasyonlarımızda “Opet Kart” ile yapılan<br />
akaryakıt işlemlerinde kazanılan yakıt puan<br />
veya harcama bilgilerine ait kağıt slip basımını<br />
durdurarak, elde edilecek tasarrufla Yeşil Yol<br />
projesi kapsamında ağaçlandırma çalışmalarına<br />
başladık.<br />
40 <strong>MediaCat</strong><br />
MURAT ZENGIN<br />
OPET Pazarlamadan<br />
Sorumlu Genel Müdür<br />
Yardımcısı<br />
İSTASYON SAYISI<br />
572<br />
EN DEĞERLI<br />
İLK 100 MARKA<br />
SIRALAMASINDA<br />
17’nci<br />
sırada<br />
Kaynak: Brand Finance <strong>2021</strong><br />
OPET<br />
ISTASYONLARDA<br />
KADIN GÜCÜ<br />
PROJESI<br />
KAPSAMINDA<br />
1214<br />
TÜRKIYE’DEKI EN<br />
GÜÇLÜ MARKALAR<br />
SIRALAMASINDA<br />
5’inci<br />
İSTASYONLARDAKI<br />
KADIN ÇALIŞAN<br />
SAYISINDA<br />
TOPLAMDA<br />
3 bine %92<br />
yaklaşan<br />
kadın çalışan<br />
sırada<br />
artış<br />
BRAND FINANCE’IN <strong>2021</strong><br />
ARAŞTIRMASINA GÖRE OPET,<br />
AKARYAKIT DAĞITIM<br />
SEKTÖRÜNDE “TÜRKIYE'NIN<br />
EN DEĞERLI VE EN GÜÇLÜ<br />
MARKASI”<br />
BUGÜNE<br />
KADAR SOSYAL<br />
SORUMLULUK<br />
PROJELERI VE<br />
AÇILIMLARIYLA<br />
6<br />
20<br />
Yürütülen<br />
sosyal<br />
sorumluluk<br />
kampanyası<br />
sayısı<br />
milyondan<br />
fazla kişinin<br />
hayatına<br />
dokundu.
opet’se<br />
fark eder<br />
Opet’i 6. kez akaryakıt sektörünün en sevilen markası yapan<br />
herkesin fark ettiği bir şey var: İşimiz en büyük aşkımız.<br />
Türkiye’nin Lovemark’ları <strong>2021</strong> araştırması, <strong>MediaCat</strong> ve Ipsos tarafından 15-55 yaş<br />
aralığında, kadın erkek oranı eşit, Türkiye temsili 2.000 kişiyle gerçekleştirilmiştir.<br />
Araştırma sonuçlarına göre Opet, akaryakıt kategorisinde birinci olarak kategorinin<br />
Lovemark’ı olmuştur.
Ambalajlı Su<br />
CAN EMCI<br />
Nestlé Waters Türkiye<br />
Pazarlama Direktörü<br />
DOĞAYA BORÇLUYUZ<br />
Türkiye’nin hem ambalajlı su pazarının lideri<br />
hem de kategorimizin lovemark’ı olarak<br />
tüketicilerimize suyun en doğal halini, en<br />
kaliteli şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Üst<br />
üste lovemark seçilmemizin ardında elbette<br />
lezzetimiz çok önemli bir yer tutuyor. Bunun<br />
için de kendimizi, lezzetimizin kaynağı, doğal<br />
mirasımız Uludağ’ı korumaya adadık.<br />
Uludağ’da beş farklı iklimsel kuşağı<br />
görebiliyoruz ve Uludağ, 791 bitki, 30’dan fazla<br />
canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Farklı iklimsel<br />
kuşaklara ait olan bu canlıların ekosistemi<br />
içerisinden çıkan Erikli lezzetini, bu binlerce<br />
yıllık doğaya borçluyuz. Bir markanın köklerine<br />
sahip çıkması, geldiği yeri koruması sosyal<br />
fayda açısından yapabileceği en gerçek<br />
hareketlerden biri.<br />
Erikli olarak, 2009 yılından beri<br />
faaliyetlerimizdeki çevresel etkileri en aza<br />
indirmek için sürdürülebilir adımlar atıyoruz.<br />
Suyun hızla tükendiği ve doğal kaynakların<br />
kısıtlı olduğu bir dönemde, sürdürülebilir bir<br />
gelecek ve biyolojik çeşitliliğin korunması<br />
için yenilenen ürünlerimizin çevresel<br />
etkilerini sistemli olarak değerlendiriyoruz ve<br />
iyileştiriyoruz.<br />
Bu sene marka amacımız doğrultusunda,<br />
“Korumamız Gerekli!” hareketini başlattık.<br />
Değişime, 1 litre sularımızda yüzde 50’si geri<br />
dönüştürülmüş malzemeden üretilen şişelerle<br />
devam ediyoruz. Bu aydan itibaren raflardayız.<br />
Çevresel etkileri en aza indirmek için<br />
sektörü geliştirmek için çalışıyoruz. Uludağ<br />
Üniversitesi ile Uludağ’ın biyoçeşitliliğini<br />
korumak için projeler geliştirmeye devam<br />
edeceğiz. 2050 itibarıyla sıfır emisyona<br />
ulaşmak amacımız.<br />
HAYAT SU 8<br />
SAKA 6<br />
PINAR 5<br />
DAMLA 5<br />
SIRMA 4<br />
ABANT 3<br />
HAMIDIYE 2<br />
* Baz: 2000<br />
Pet şişelerin<br />
%<br />
50’si<br />
geri<br />
dönüştürülmüş<br />
plastikten olacak.<br />
35<br />
%<br />
100<br />
Erikli, Ambalajlı Su kategorisinde, en yakın rakibine 27<br />
endeks puanı mesafeden fark atarak açık ara liderlik elde<br />
ediyor. Markanın özellikle genç yaş grubu ve erkeklerde<br />
daha yüksek bir zihin payına sahip olduğu dikkat çekiyor.<br />
İlk akla gelen marka olmada Erikli’nin performansı İzmir’e<br />
kıyasla İstanbul, Ankara ve diğer illerde daha yüksek.<br />
Markaya duyulan yakınlık ve asla vazgeçilemeyecek<br />
kadar sevilen marka olma kriterlerinde kadınların yüksek<br />
bir orana sahip oldukları görülüyor.<br />
İkinci sırada yer alan Hayat Su’nun zihin payında<br />
C1 ve C2 SES gruplarında öne çıktığı görülürken, aynı<br />
kriterde erkeklerde daha yüksek performansa sahip<br />
olduğu dikkat çekiyor.<br />
2009’dan itibaren yapılan<br />
çalışmalarla şişe başına;<br />
SU<br />
TÜKETIMINDE<br />
%<br />
30<br />
tasarruf<br />
edildi.<br />
%<br />
54<br />
ELEKTRIK TÜKETIMI<br />
%<br />
38<br />
azaltıldı.<br />
2025’e kadar, KARBON AYAK IZI<br />
AMBALAJ KULLANIMI<br />
Üretimde<br />
yenilenebilir<br />
enerji<br />
kullanılacak.<br />
√<br />
95 bin<br />
ton plastik ambalaj geri<br />
dönüştürüldü.<br />
azaltıldı.<br />
Damacanaların<br />
tamamı geri<br />
dönüştürülebilir oldu.<br />
√<br />
%<br />
24<br />
azaltıldı.<br />
2050 hedefi<br />
sıfır emisyona<br />
ulaşmak.<br />
42 <strong>MediaCat</strong>
ZMobil_(21x27).pdf 1 14.09.<strong>2021</strong> 17:49<br />
Banka<br />
EMRAH GÜNDÜZ<br />
Ziraat Bankası<br />
Bankacılık<br />
Operasyonları ve<br />
Kurumsal İletişim Genel<br />
Müdür Yardımcısı<br />
GARANTI BANKASI 12<br />
İŞ BANKASI 10<br />
AKBANK 7<br />
YAPIKREDI 7<br />
HALKBANK 6<br />
VAKIFBANK 5<br />
QNB FINANSBANK 3<br />
DENIZBANK 2<br />
* Baz: 2000<br />
26<br />
Lovemarks’ta Banka kategorisinin ilk üç oyuncusu bu yıl<br />
da değişmiyor. <strong>2021</strong>’de de kategori birincisi olan Ziraat<br />
Bankası’nı sırasıyla Garanti Bankası ve İş Bankası takip<br />
ediyor.<br />
Genç yaş grupta ilk akla gelen banka olarak daha<br />
fazla öne çıkan Ziraat Bankası’na en fazla duygusal<br />
yakınlık besleyen yaş grubu 45 yaş ve üstü tüketiciler.<br />
Beklenti ve ihtiyaçları karşılama konusundaysa markanın<br />
en mutlu ettiği SES grubu DE.<br />
2017 yılından bu yana Lovemarks’ın Banka kategorisinin<br />
değişmeyen ikincisi Garanti Bankası, İstanbul’da ilk<br />
akla gelen banka olarak diğer illere kıyasla daha fazla<br />
belirtiliyor. Garanti Bankası’yla arasında en büyük<br />
duygusal yakınlık kuran SES grubu C2, markadan asla<br />
vazgeçemeyeceğini söyleyenler ise ağırlıklı olarak<br />
kadınlar.<br />
GÖNÜLLERDE YİNE ZİRAAT<br />
Ziraat Bankası olarak marka vaadimizde olduğu<br />
gibi daha fazlasını yapmanın sorumluluğu<br />
içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />
Müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarının yanında<br />
sosyal, kültürel ve sportif mecralarda da<br />
toplumsal fayda gözeterek katkılar sunuyoruz.<br />
Banka olarak tüm çalışmalarımızın öznesinde<br />
insan olması, Lovemark seçilmemizin en büyük<br />
sebebi.<br />
İnsanların kalplerine, gönüllerine hitap<br />
edebilmek koşulsuz bir samimiyet gerektirir.<br />
Biz müşterilerimizle bu samimiyeti gönülden<br />
yakaladığımızı düşünüyoruz.<br />
Gelişen teknolojiye ayak uydurmanın çok<br />
ötesinde, yeni teknolojiler geliştiren, öncü banka<br />
olma iddiasındayız. Kullanıcı dostu ve kapsamlı<br />
bir mobil bankacılık yapımız var. 400’ün üzerinde<br />
işlem çeşitliliği bulunan dijital kanallarımızla,<br />
müşterimize, işlemlerini son derece hızlı, kolay<br />
ve düşük maliyetle gerçekleştirebilme imkânı<br />
sağlıyoruz. Her müşterimizle olduğu gibi 15<br />
milyonu aşan Ziraat Mobil kullanıcısıyla da<br />
aramızda samimi bir bağ var.<br />
Ziraat Bankası olarak tüm kazanımlarımızı<br />
ve enerjimizi bu topraklara vermenin her türlü<br />
finansal kazançtan daha önemli olduğuna<br />
inanıyoruz. Ülkemiz ve insanımız için bir<br />
bankadan daha fazlası olmak üzere çıktığımız<br />
bu yolda bizleri üst üste altıncı kez Lovemark<br />
yapan herkese teşekkür ediyoruz. Lovemark<br />
olduğumuz her yıl bu unvanı korumak adına<br />
motivasyonumuz katlanarak artıyor.<br />
ZIRAAT BANKASI<br />
17 114 1727<br />
ülke<br />
GÜNLÜK ORTALAMA<br />
TEKIL MÜŞTERI<br />
UYGULAMAYA GIRIŞ<br />
(LOGIN) SAYISI<br />
AKTİF MÜŞTERİ<br />
SAYISI<br />
noktada<br />
faaliyetlerini sürdürüyor.<br />
3,9<br />
milyon<br />
15<br />
milyon<br />
ZIRAAT BANKKART VOLEYBOL TAKIMI<br />
EFELER LIGI 2020-<strong>2021</strong> SEZONU<br />
ŞAMPIYONU OLDU.<br />
TÜRKİYE’DE FAALİYET<br />
GÖSTERDİĞİ ŞUBE SAYISI<br />
ZIRAAT MOBIL GÜNLÜK ORTALAMA<br />
FINANSAL IŞLEM ADEDI<br />
2 milyon<br />
ZIRAAT MOBIL SON BIR YIL TOPLAM<br />
IŞLEM ADEDI<br />
689 milyon<br />
44 <strong>MediaCat</strong>
PINAR SALTAT<br />
Bayer Tüketici Sağlığı<br />
Türkiye Pazarlama<br />
Direktörü<br />
Bebek Bakım Kremi<br />
MUSTELA 19<br />
SUDOCREM 11<br />
* Baz: 400<br />
38<br />
Bebek Bakım Kremi kategorisinde Türkiye’nin en sevilen<br />
markası Bepanthol. Açık ara farkla rakiplerini geride<br />
bırakarak birinciliği göğüsleyen marka, özellikle zihin<br />
payında rakiplerinin çok üzerinde bir performans<br />
sergiliyor. Öyle ki Bepanthol, tüketicinin zihin payından<br />
yüzde 42 pay alırken; Mustela’da bu oran yüzde 21,<br />
Sudocrem’de ise yüzde 13.<br />
Bepanthol, özellikle genç yaş grubu anne ve babalarda<br />
daha yüksek bir zihin payına sahip iken; Mustela’nın<br />
tüm illerde, SES ve yaş gruplarında dengeli bir dağılım<br />
yakaladığı görülüyor. Bununla birlikte Sudocrem’in ilk akla<br />
geldiği kitleyi İzmir ve Ankara hariç diğer illere kıyasla<br />
İstanbul ve ağırlıklı erkekler oluşturuyor.<br />
ÖYKÜ KARAYEL-CAN BONOMO<br />
PIŞIĞI BEKLEME, ÖNLE! KAMPANYASIYLA;<br />
SICAK VE SAMİMİ BİR TON<br />
BENİMSEDİK<br />
Bepanthol Baby’nin bu kadar sevilen bir marka<br />
olmasının sırrı hem ürünün kendisinde hem de<br />
hedef kitlemizle kurduğumuz ilişkide yatıyor.<br />
Bepanthol Baby olarak hayatına dokunduğumuz<br />
iki kitle var: ebeveynler ve bebekler. Ürünümüz<br />
fonksiyonel olarak pişiği önleyerek bebeklerin<br />
uyku kalitesi ve esenliğini artırıyor. Bir yandan<br />
bebeklerin büyüme yolculuklarına katkı<br />
sağlarken diğer yandan ebeveynler için de hayat<br />
kolaylaştırıcı bir rol oynayarak bebekleriyle<br />
keyifli zaman geçirmelerini sağlıyoruz.<br />
Ülkemizde ebeveyn profilinde köklü bir kuşak<br />
değişimi söz konusu. Yıllık doğum oranlarına<br />
baktığımızda yüzde 50’sinden fazlasının 25-<br />
35 yaş arasındaki Y Kuşağı’ndan oluştuğunu<br />
görüyoruz. Doğal olarak odağımıza bu kitleyi ve<br />
alışkanlıklarını alıyoruz. Pazar araştırmalarımız<br />
ile bu kuşağın da pişiğe karşı yeterince önlem<br />
almadığını, pişiği sadece tedavi edilen bir olgu<br />
olarak gördüğünü fark ettik. Pişiği tedavi etmek<br />
yerine önlemek hem ebeveynler hem de bebek için<br />
daha ideal bir çözüm olduğu için ebeveynlere bu<br />
alışkanlığını kısa sürede kazandırmak, davranış<br />
değişikliği yaratmak istedik.<br />
“Bebek bakımındaki tecrübesizliklerini”<br />
vurgulayarak sıcak ve samimi bir iletişim kurmak<br />
için ilk kez ebeveyn olan çiftleri marka yüzümüz<br />
olarak konumlandırdık ve bu yıl taze ebeveynler<br />
Öykü Karayel-Can Bonomo ile bir araya geldik.<br />
“Pişiği Bekleme, Önle!” mesajını olumlu duygularla<br />
ördüğümüz, sıcak ve samimi bir ton benimseyen<br />
bir reklamla aktardık. Y Kuşağı’nın içgörülerinden<br />
beslenerek toplumsal cinsiyet eşitliğini baz alan<br />
eşit ebeveynlik anlayışı doğrultusunda, kategoride<br />
alışılmışın dışına çıktık ve reklam filmimizde<br />
annenin yanı sıra babaya da yer verdik.<br />
Pediatristlerin<br />
1 numaralı<br />
tercihi*<br />
Nielsen Ağustos’21 YTD<br />
verilerine göre<br />
en çok<br />
satan pişik kremi<br />
REKLAM<br />
FİLMLERİNİ<br />
IZLEYEN<br />
TÜKETICILERIN<br />
%<br />
95’i<br />
reklamda<br />
kendi<br />
hayatlarından<br />
kesitler<br />
gördüğünü/<br />
hayatlarına<br />
benzettiğini<br />
belirtiyor.<br />
%<br />
31<br />
pazar<br />
büyümesi<br />
gerçekleşti.<br />
6,5<br />
*Bağımsız araştırma<br />
firmasının 287 pediatrist<br />
ile yaptığı Türkiye temsili<br />
araştırma sonuçlarına<br />
göre, dermo-kozmetik<br />
50<br />
markaları arasında.<br />
%<br />
76’lık<br />
%<br />
45<br />
Bepanthol<br />
büyümesi<br />
gerçekleşti.<br />
puan<br />
artışıyla<br />
ciro payı %65’e yükseldi.<br />
REKLAM IZLENME ORANLARI<br />
milyon<br />
üzeri<br />
puan ile hedef<br />
kitlenin bebek<br />
bakım markaları<br />
arasında<br />
kendisine en<br />
yakın bulduğu<br />
marka.<br />
10<br />
milyon<br />
üzeri<br />
46 <strong>MediaCat</strong>
Beyaz Eşya<br />
ZEYNEP YALIM UZUN<br />
Arçelik<br />
Pazarlamadan Sorumlu<br />
Genel Müdür Yardımcısı<br />
İYİLİĞİ AŞKLA TASARLIYORUZ<br />
Dünyadaki gelişmeler ve iklim krizi,<br />
sürdürülebilirlik ve fayda odaklılığı tüm<br />
kurum ve markalar için zorunlu hale<br />
getirdi. Gezegenimizin geleceği ve azalan<br />
doğal varlıklarımız bizleri önceliklerimiz ve<br />
markamızın gideceği yol üzerinde yeniden<br />
düşünmeye sevketti. Arçelik markamızla bu<br />
sorunlardan yola çıkarak kendimize “Ne<br />
yapabiliriz?” sorusunu yönelttik. Geçtiğimiz<br />
yıl, sürdürülebilirlik ve toplumsal faydayı<br />
odağımıza alarak, markamızın yaklaşımını<br />
yeniden tanımladık. Yeni yolculuğumuzda<br />
odağımıza BM Sürdürülebilir Kalkınma<br />
Hedefleri’nden sorumlu üretim ve sorumlu<br />
tüketimi yerleştirdik ve Yeniliği Aşkla<br />
Tasarlar sloganımızı İyiliği Aşkla Tasarlar’a<br />
dönüştürdük.<br />
Geleceği iyileştiren teknolojilerle<br />
sürdürülebilirliği yaşam tarzı haline<br />
getirebilmek için ürün portföyümüze de<br />
inovatif çözümler getirdik. Üretiminde yumurta<br />
kabukları kullanılan buzdolabı yumurtalıkları,<br />
geri dönüştürülmüş pet şişelerden tasarlanan<br />
çamaşır makinesi ve kurutucu kazanları, su<br />
ve enerji verimli bulaşık makinesi, karbon<br />
ayak izini azaltan biyo-kompozit teknolojisiyle<br />
ürettiğimiz telve serisi ürünlerimizi<br />
tüketicilerimizle buluşturduk.<br />
Doğaya zarar vermeyen üretim<br />
süreçleri, kaynakları verimli kullanan<br />
ürün ve teknojiler, fayda odaklı projelerle<br />
gezegenimizin geleceğine katkı sağlamak<br />
için tüm samimiyetimizle aşkla çalışıyoruz.<br />
13 yıldır beyaz eşya sektörünün en sevilen<br />
markası unvanını almanın verdiği mutluluk ve<br />
sorumlulukla hep bir adım ötesinde çalışmaya<br />
devam edeceğiz.<br />
BOSCH 19<br />
BEKO 10<br />
VESTEL 8<br />
SAMSUNG 4<br />
PROFILO 4<br />
SIEMENS 3<br />
* Baz: 2000<br />
DOW JONES<br />
SÜRDÜRÜLEBILIRLIK<br />
ENDEKSI DAYANIKLI<br />
EV ALETLERI<br />
KATEGORISINDE 2’NCI<br />
KEZ ENDÜSTRI LIDERI.<br />
39 bin<br />
GJ enerji<br />
tasarrufu elde<br />
edildi.<br />
33<br />
Dünyada 29 bin 196 ton<br />
kutuda yaklaşık %88 oranında<br />
geri dönüştürülmüş karton,<br />
Türkiye’de üretilen küçük<br />
ev aletlerinde 314,5 ton<br />
%100 geri dönüştürülmüş ve<br />
dönüştürülebilir karton kutu<br />
kullanıldı.<br />
KARBON<br />
EMISYONLARI<br />
1675 TON<br />
AZALTILDI.<br />
Lovemarks araştırmasında bugüne kadar Beyaz Eşya<br />
kategorisinin sorgulandığı tüm senelerde kategorisinin<br />
birincisi olmayı başaran Arçelik, geleneği bu yıl da<br />
bozmuyor ve 13’üncü kez Lovemark unvanına kavuşuyor. En<br />
yakın rakibi Bosch’a 14 puanlık üstünlük sağlayarak geçmiş<br />
yıllardaki başarısını koruyan Arçelik’in özellikle öne çıktığı<br />
SES grupları C2 ve DE. Daha çok erkeklerde ve 45 yaş<br />
üzerinde zihin payına sahip olan markaya kadınlar daha<br />
yüksek oranda duygusal yakınlık duyuyor.<br />
2017 yılından bu yana kategori ikinciliğini koruyan<br />
Bosch ise bu sene 2019’a kıyasla iki puanlık gelişim<br />
göstererek, bir puan gerilemeyle de olsa kategori<br />
üçüncülüğünü sürdüren Beko ile arasındaki farkı 9 puana<br />
çıkarıyor.<br />
ÇAMAŞIR<br />
MAKINESI<br />
VE YIKAYICI-<br />
KURUTUCU<br />
KAZANLARI<br />
ÜRETMEK IÇIN<br />
YAKLAŞIK<br />
2020'DE<br />
58<br />
geri dönüştürülmüş<br />
PET şişe kullanıldı.<br />
8 ton<br />
geri<br />
dönüştürülmüş<br />
balık ağı atığı<br />
HEDEFLER<br />
√<br />
√<br />
√<br />
2025 yılında<br />
Türkiye’de<br />
üretimde karbon<br />
nötr olmak.<br />
2030 yılına<br />
kadar<br />
ürünlerde<br />
kullanılan geri<br />
dönüştürülmüş<br />
plastik<br />
oranını %40’a<br />
yükseltmek.<br />
Global üretim<br />
tesislerinde<br />
√<br />
milyon<br />
111,7ton<br />
geri<br />
dönüştürülmüş<br />
endüstriyel<br />
iplik atığı<br />
kullanıldı.<br />
kullanılan<br />
elektriğin<br />
%100’ünü<br />
yenilenebilir<br />
enerji<br />
kaynaklarından<br />
sağlamak.<br />
2050 yılına<br />
kadar tüm<br />
küresel<br />
operasyonlarda<br />
net sıfır<br />
emisyon.*<br />
*Arçelik A.Ş. verileridir.<br />
48 <strong>MediaCat</strong>
Bulaşık Makinesi Deterjanı<br />
DR. ONUR YAPRAK<br />
P&G Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya<br />
Pazarlama Başkan Yardımcısı<br />
FINISH 25<br />
PRIL 6<br />
* Baz: 2000<br />
31<br />
Bulaşık Makinesi Deterjanı kategorisinin en sevilen<br />
markası Fairy oluyor. Onu, 6 puan geriden Finish takip<br />
ediyor. Her iki markanın da ağırlıklı olarak kadınlarda<br />
ve genç yaş grubunda yüksek zihin payına sahip olması<br />
ve özellikle C2 ve DE SES grupları için asla vazgeçilmez<br />
olması ise rekabetteki ortak noktayı oluşturuyor.<br />
Bununla birlikte Fairy'ye daha çok duygusal yakınlık<br />
besleyen, beklenti ve ihtiyaçlarını karşıladığını düşünen<br />
kitlede C2 ve DE SES grupları ile 25 yaş ve üzeri nüfus<br />
öne çıkıyor. Finish'te ise bu kırılımların dengeli bir dağılım<br />
izlediği görülüyor. Diğer taraftan, tüm kırılımlarda<br />
kadınların erkeklere kıyasla daha yüksek pay alması,<br />
kategorinin kadın hedef kitle tarafından domine<br />
edildiğinin göstergesi.<br />
DAHA KOLAY, ZAHMETSİZ<br />
VE SÜRDÜRÜLEBİLİR<br />
Fairy, ilk olarak 2010’da Türkiye’deki<br />
tüketicilerle buluştu ve çok sevilerek iki yılda<br />
liderliğe ulaştı. Türkiye’nin 1 numaralı bulaşık<br />
deterjanı olarak gelecek nesiller için büyük<br />
bir sorumluluğumuz olduğunun farkındayız.<br />
Tüketicilerimize sunduğumuz inovasyonlar<br />
ile üstün temizlik ve daha az çevresel etki<br />
sağlayabileceğimize inanıyoruz.<br />
Fairy olarak zorlu yemek kirlerinde en iyi<br />
performansa sahip ürünlerimizle üstün temizlik<br />
sağlıyor; bulaşık sürecini daha kolay, zahmetsiz<br />
ve sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlıyoruz.<br />
Fairy makine kapsülleri yüksek performansı<br />
ile ön yıkamaya, sudan geçirmeye veya<br />
ovalamaya gerek olmadan kusursuz temizlik<br />
sağlıyor ve bu sayede tüketicilerimizin enerji,<br />
su, zaman tasarrufu yapmalarına katkıda<br />
bulunuyoruz. Bu ürün eko-programlarda bile<br />
etkili olduğu için bir pakette 30 TL’ye varan<br />
elektrik tasarrufu sağlayarak hem bulaşıkta<br />
tutumlu hem de doğaya karşı sorumlu olmanıza<br />
yardımcı oluyor.<br />
Sadece ürün inovasyonlarımız değil, Boşa<br />
Harcama kampanyamız ile de mutfaktaki<br />
her türlü israfı azaltmak yönünde farkındalık<br />
yaratmayı amaç edindik. Gıda Kurtarma<br />
Derneği işbirliğimiz sayesinde Türkiye’deki<br />
gıdaları israf olmaktan kurtararak 660 bin<br />
ihtiyaç sahibine ulaştırıyoruz. Tüketicilerimizi<br />
de “Dolu tabaklara sahip çıkmak sizden, boş<br />
tabakları tertemiz yapmak bizden” diyerek<br />
“Boşa Harcama”maya davet ediyoruz.<br />
Tüketicinin gönlüne girmek, onun sevdiği ve<br />
bağlandığı bir Lovemark olmak kolay bir şey değil.<br />
Bu yolda bizimle birlikte olan tüketicilerimize<br />
teşekkür ederiz, sevgimiz karşılıklı.<br />
50 <strong>MediaCat</strong><br />
30<br />
FAIRY<br />
PLATINUM PLUS<br />
ILE BIR PAKETTE<br />
TL<br />
elektrik tasarrufu<br />
Türkiye’de 10 evin<br />
7’sinde Fairy var, elde<br />
ve makinede birlikte<br />
pazara bakıldığında<br />
1 numaralı deterjan<br />
markası Fairy.<br />
Kaynak: Ipsos<br />
BULAŞIK MAKINESI<br />
DETERJANI PAZARINDA<br />
%<br />
48 ile<br />
pazar payı lideri ve en yakın<br />
rakibine göre 15 puanla<br />
arayı açmaya devam ediyor.<br />
Kaynak: Ağustos 2020-Temmuz <strong>2021</strong>,<br />
12 aylık değer pazar payı, Nielsen<br />
BOŞA HARCAMA KAMPANYASIYLA<br />
7milyon TL<br />
değerinde gıdanın israf<br />
edilmesi önlendi. Çevreye<br />
katkı algısında Fairy 70 puan<br />
ile liderliğini sürdürüyor.<br />
Kaynak: GfK, Brand Health Tracking
TÜRKİYE’NİN EN SEVİLENİ<br />
BU YIL DA FAİRY<br />
Zorlu yemek kirlerinde Türkiye’nin<br />
1 Numarası Fairy, en sevilen bulaşık<br />
makinesi deterjanı oldu.<br />
Bizimle bu yolda birlikte olan<br />
tüketicilerimize teşekkür ederiz,<br />
sevgimiz karşılıklı.<br />
Türkiye’nin Lovemark’ları <strong>2021</strong> araştırması <strong>MediaCat</strong> ve Ipsos tarafından 15-55 yaş aralığında, kadın erkek oranı eşit, Türkiye temsili 2000 kişiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına<br />
göre Fairy, Bulaşık Makinesi Deterjanı kategorisinde birinci olarak kategorinin Lovemark’ı olmuştur.<br />
* Saf yemek yağı.
El Hijyeni<br />
* Baz: 2000<br />
16<br />
ACTIVEX 12<br />
HACIŞAKIR 6<br />
DOVE 5<br />
Pandemi döneminde, market alışverişlerimizde önemli bir<br />
paya sahip olan El Hijyeni kategorisinin en sevilen markası<br />
Duru oldu. 35-44 ve 45+ yaş grubunda akla ilk gelen marka<br />
olan Duru’yu, kadınlar ve C2 SES grubu kendisine daha<br />
yakın buluyor. Yine markanın beklenti ve ihtiyaçlarını<br />
karşıladığını düşünen ve ondan asla vazgeçemeyeceğini<br />
düşünen kitlesini de ağırlıklı olarak kadınlar oluşturuyor.<br />
Duru’yu 4 puan farkla Activex takip ediyor. Activex’in<br />
ise özellikle yüksek SES grubu ve kadınlarda zihin payının<br />
daha yüksek olduğu görülüyor. Duru’nun ve Activex’in yanı<br />
sıra Hacışakir ve Dove markalarının da elde ettiği sonuçlar,<br />
El Hijyeni kategorisinin ağırlıkla kadınlar tarafından<br />
domine edildiğinin de bir göstergesi.<br />
OĞUZHAN ASLAN<br />
Evyap Pazarlama<br />
Başkanı<br />
ÜRÜNLERİNİ DİNAMİK<br />
TUTABİLEN BİR MARKA<br />
Duru markası 1967'de tüketicilerin el ve vücut<br />
temizliğine hassas bir bakım sunmak amacıyla<br />
lanse edildi. Duru markası olarak; yarım asırlık<br />
deneyimimiz ile yüksek kalitede katı sabun, sıvı<br />
sabun, duş jeli, kolonya ve saç bakım ürünleri<br />
üretiyoruz ve tüketicilerimize keyifli ve güvenilir<br />
el ve vücut temizliği tecrübesi sunuyoruz.<br />
Duru, kişisel temizlik kategorisinde sürekli<br />
olarak trendleri takip ederek kendini ve<br />
yelpazesindeki ürünleri dinamik tutabilen bir<br />
marka. Marka olarak stratejimiz, tüketicilerin<br />
ihtiyaç ve beklentilerini her zaman dinleyerek,<br />
onlara tutkuyla ve özenle yarattığımız en iyi ve<br />
en inovatif ürünlerle cevap vermek.<br />
Duru’nun samimi, dinamik, pozitif ve<br />
modern duruşunu tüm iletişim çalışmalarında<br />
tüketicimize hissettiriyoruz. Bunun sonucu<br />
olarak, geçtiğimiz yıl yaptığımız tüketici<br />
araştırmasında da Duru markası “akla ilk gelen<br />
ve en güvenilir kişisel temizlik markası” seçildi.<br />
Tüketicilerin Duru markasını bir Lovemark<br />
olarak benimsemelerinin ardında yatan en<br />
önemli sebeplerin, tüm iletişim stratejimizde<br />
tüketicimizi odak noktasına koymamız ve<br />
temizlik kategorisindeki deneyimimizle<br />
onlara beklentileri doğrultusunda en kaliteli<br />
ve inovatif ürünleri sunmamız olduğunu<br />
düşünüyoruz.<br />
2020 YILINDA<br />
Kişisel temizlik kategorisinde lider marka<br />
Toplam katı sabun pazarında ciroda lider<br />
marka<br />
Kaynak: Nielsen Perakende Raporu<br />
Temmuz 2020’de, Türkiye’de yaşayan<br />
ve sabun kullanan kadınların marka<br />
algısını anlamaya yönelik gerçekleştirilen<br />
araştırmaya göre “akla ilk gelen, en<br />
güvenilir kişisel temizlik ve sabun<br />
markası” seçildi.<br />
Kaynak: Bolt Insight<br />
2020 YILINDA<br />
TV iletişiminde yaklaşık 22<br />
milyon tüketici en az bir kere<br />
reklam filmlerini izledi.<br />
29,7 298<br />
milyon<br />
tekil erişim<br />
milyon<br />
gösterim<br />
52 <strong>MediaCat</strong>
E-ticaret<br />
ERDEM İNAN<br />
Trendyol Group<br />
CMO<br />
HEPSIBURADA 11<br />
N11 3<br />
GETIR 3<br />
YEMEKSEPETI 2<br />
* Baz: 2000<br />
40<br />
Geçen yıl Online Alışveriş Sitesi olarak sorguladığımız<br />
kategori, bu yıl E-ticaret olarak karşınızda. Trendyol ise<br />
yerini kimselere kaptırmadığı gibi geçen yılki Lovemark<br />
skorunu 9 puan artırarak tüketicinin gönlündeki yerini<br />
sağlamlaştırdı. Açık ara farkla Türkiye’nin en sevilen<br />
e-ticaret sitesi unvanını elde eden Trendyol’un tüketicinin<br />
zihin setinden aldığı skora baktığımızda, özellikle genç yaş<br />
grubunda önemli bir yere sahip olduğu ve -DE grubu daha<br />
geride olmakla birlikte- SES grupları arasında dengeli bir<br />
dağılım yakaladığı görülüyor.<br />
Trendyol’u 11 puanla ikinci sıradan takip eden<br />
Hepsiburada ise zihin payında en yüksek puanı AB<br />
grubundan elde ediyor. Bununla birlikte marka, yüksek SES<br />
grubu erkeklerde daha yüksek bir farkındalığa sahip.<br />
BİR İYİLİK HAREKETİ<br />
Ülkemize, toplumumuza ve ekosistemimize<br />
en büyük pozitif etkiyi yaratan şirket olmak<br />
en önemli hedefimiz ve sorumluluğumuz.<br />
Milyonlarca müşterimiz, Türkiye’nin dört<br />
bir yanındaki 180 bini aşkın satıcımızla<br />
kurduğumuz güçlü ve samimi bağın bir<br />
yansıması olarak iki yıldır üst üste Lovemark<br />
seçilmekten büyük mutluluk duyuyoruz.<br />
Pazaryeri sistemimiz ile esnaf ve KOBİ’leri<br />
dijitalleştirerek, onların işlerini büyütmelerine<br />
destek oluyoruz. KAGİDER işbirliğinde Gelecek<br />
Kadınların programını hayata geçirdik.<br />
Geçtiğimiz yıl başlattığımız Sepette İyilik<br />
Hareketi STK’lara ait ürünleri tek bir çatı<br />
altında toplayarak, satışlarının tüm gelirini<br />
komisyonsuz olarak STK’lara aktardık.<br />
Trendyol Sanat’ı hayata geçirerek<br />
150’den fazla sanatçının, bine yakın eserini<br />
sanatseverlerle buluşturduk. Türkiye’nin<br />
Müzeleri Trendyol’da projesi kapsamında Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 180’den fazla<br />
müze ve özel müzenin ürünlerini müşterilerimize<br />
sunduk.<br />
Pandemiden etkilenen sahne emekçilerine<br />
destek olmak için Ahbap işbirliğinde Sahneye<br />
Ses Ver dijital destek kartlarını satışa sunduk.<br />
Trendyol olarak da ilk katkıyı biz yaptık.<br />
TOG işbirliği ile üniversite öğrencilerine burs<br />
olanağı sağlarken, TEV işbirliğinde Trendyol<br />
Kalpten Kalbe Bursu fonunu kurduk. Futbol<br />
Milli Takımlar resmî sponsoru olarak A Milli<br />
Futbol Takımı’nın yanı sıra Kadın ve eMilli<br />
takımlarımıza destek verdik. Yine Türkiye Milli<br />
Olimpiyat Komitesi’nin de resmî sponsorluğunu<br />
üstlendik.<br />
SEPETTE İYILIK HAREKETI<br />
33<br />
TRENDYOL KOBI<br />
DESTEK PAKETI<br />
750<br />
milyon TL<br />
finansman,<br />
pazarlama<br />
ve eğitim<br />
desteği<br />
(Nisan 2020-<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong>)<br />
1<br />
milyon TL<br />
TEV - Trendyol<br />
Kalpten Kalbe<br />
Burs Fonu<br />
sivil toplum<br />
kuruluşu<br />
1 YILDA<br />
2<br />
GELECEK KADINLARIN PROGRAMI KAPSAMINDA<br />
TEMA’YA<br />
100<br />
fidan<br />
HAYTAP’A<br />
30<br />
ton<br />
milyon TL<br />
kaynak<br />
bin<br />
köpek ve kedi<br />
maması<br />
3 3<br />
yılda<br />
bin<br />
kadına<br />
girişimcilik ve e-ticaret eğitimi<br />
MÜZISYEN VE SAHNE EMEKÇILERI IÇIN<br />
3 bin 500 adet “Ahbap Sahneye Ses<br />
Ver” Dijital Destek Kartı satışı<br />
56 <strong>MediaCat</strong>
Ev Hijyeni<br />
MİNE MAVİ<br />
Unilever Türkiye, İran ve<br />
Orta Asya'dan Sorumlu<br />
Ev Temizlik ve Hijyen<br />
Kategorisi Pazarlama<br />
Direktörü<br />
POZİTİF DEĞİŞİMLERİN ÖNCÜSÜ<br />
Unilever olarak, dünya çapında 190'dan fazla<br />
ülkede faaliyet gösteriyor, ürünlerimizle her gün<br />
2,5 milyar insanın yaşamına dokunuyoruz. Hem<br />
küresel hem de yerel ölçekte sahip olduğumuz<br />
etki gücüyle insanların ve gezegenimizin<br />
esenliği için çalışıyoruz.<br />
Unilever çatısı altında yer alan tüm<br />
markalar, toplum ve gezegen üzerinde pozitif<br />
bir değişime öncü olabilmek adına bir marka<br />
amacına sahip. Toplumun her kesiminin hijyen<br />
gereksinimleri için yanında olmak, Domestos’un<br />
marka amacını oluşturuyor. Domestos Türkiye<br />
olarak, uzun yıllardır insanların daha iyi hijyen<br />
ve temizlik standartlarına erişimine katkı<br />
sağlamak için çalışıyor; bu konuda sivil toplum<br />
örgütleri ve kamu kurumlarıyla işbirliği yaparak<br />
pek çok proje gerçekleştiriyoruz.<br />
2011 yılından bu yana, Domestos Okul Hijyen<br />
Programı ile okulların hijyen standartlarının<br />
iyileştirilmesine katkı sağlıyoruz. 2020 yılında<br />
başlayan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından<br />
okulların temizlik ve hijyenine yönelik yürütülen<br />
Okulum Temiz belgelendirme programına<br />
desteğimizi sürdürüyoruz. Bakanlığın<br />
yönlendirmeleri doğrultusunda okulların hijyen<br />
ihtiyaçlarını karşılıyor, öğretmen ve temizlik<br />
görevlilerine hijyen eğitimleri veriyoruz.<br />
Bu sene Domestos Okul Hijyen Programı’nın<br />
10’uncu yılını kutluyoruz. Projelerimizle bugüne<br />
kadar binlerce okulda, milyonlarca öğrencinin<br />
hayatına dokunduk. 10 yıldır büyük bir özveriyle<br />
gerçekleştirdiğimiz çalışmanın güzel sonuçlarını<br />
görmekten dolayı gururluyuz. Geçtiğimiz<br />
yıllarda olduğu gibi, bu sene de yolumuza<br />
durmadan devam ediyor, 10 bin okula daha<br />
Domestos bağışında bulunuyoruz.<br />
CIF 5<br />
ACE 4<br />
BINGO 4<br />
OMO 3<br />
FAIRY 2<br />
ARIEL 2<br />
ABC 2<br />
PRIL 2<br />
* Baz: 2000<br />
YAKLAŞIK<br />
OKULUM TEMIZ PROJESIYLE<br />
MILLI EĞITIM BAKANLIĞI<br />
TARAFINDAN VERILEN OKULUM<br />
TEMIZ BELGESİ IÇIN<br />
OKULUM TEMIZ PROJESI<br />
KAPSAMINDA<br />
29<br />
4<br />
Domestos<br />
10<br />
ürün bağışı<br />
milyon<br />
yapıldı.<br />
350<br />
okula katkı sağlanıyor.<br />
1872<br />
temizlik görevlisine<br />
ulaşılacak.<br />
Ev Hijyeni kategorisinde açık ara farkla en sevilen marka<br />
Domestos oluyor. Özellikle orta yaş grubu kadınların sadık<br />
kitlesini oluşturdukları marka, en yakın rakibine kıyasla<br />
24 puan farkla birinci sırada karşımıza çıkıyor. Endeks<br />
hesabına göre 29 puan alarak kategorinin gönüllerde yer<br />
eden markası olmayı başaran Domestos’un peşinden 5<br />
endeks puanıyla Cif geliyor.<br />
Domestos’un beklentileri ve ihtiyaçları karşılamada en<br />
çok memnun ettiği kitle 35-44 yaş grubu kadınlar olurken,<br />
yine kadınlar, markadan asla vazgeçemeyeceklerini<br />
söylüyor. Markanın zihin setine baktığımızda Ankara ve<br />
İstanbul’un İzmir ve diğer illere kıyasla daha yüksek orana<br />
sahip olduğu görülüyor.<br />
DOMESTOS OKUL HIJYEN<br />
PROGRAMI KAPSAMINDA<br />
72 ŞEHIRDE 14 BIN OKUL VE<br />
4,5<br />
milyon<br />
öğrenciye<br />
ulaşıldı.<br />
KAMPANYANIN 10’UNCU YILINDA<br />
bin<br />
okula daha<br />
ürün bağışı<br />
gerçekleştirilecek.<br />
7 bin 602<br />
öğretmene özel hijyen<br />
eğitim içerikleri<br />
hazırlandı.<br />
Her yıl<br />
60<br />
bin<br />
çocuğa ulaşılması<br />
hedefleniyor.<br />
Domestos,<br />
bugün her 3<br />
hanenin 2’si<br />
tarafından<br />
tercih<br />
ediliyor.<br />
EĞLEN, ÖĞREN,<br />
HIJYEN PROJESIYLE<br />
TOPLAM<br />
695<br />
çocuğa kişisel<br />
hijyen eğitimi<br />
verildi.<br />
58 <strong>MediaCat</strong>
Kahve<br />
HÜSEYİN NECDET<br />
KALKAN<br />
Nestlé Türkiye Nescafé<br />
İş Birimi Genel Müdürü<br />
KAHVEYİ GELECEK NESİLLERE<br />
AKTARMAK İÇİN…<br />
Türkiye’nin üst üste 7 yıldır en sevilen kahve<br />
markası seçilerek kahveseverlerin kalbinde yer<br />
bulmak bizim için çok değerli. Kahveseverleri<br />
anlamak için yürüttüğümüz yoğun araştırmalar,<br />
sosyal dinleme çalışmaları, geliştirdiğimiz<br />
ürün ve kampanyalarımızın etkisi başarımızın<br />
arkasında yatıyor. 1984 yılında ilk hazır kahveyi<br />
Türk tüketicilerimizle tanıştırdığımızdan beri<br />
gönül bağımız daima güçlü, hep ilklerin markası<br />
olmayı sürdürüyoruz.<br />
Nescafé’nin doğuşunu yeniden şekillendiren<br />
ve var olan bir değeri kurtarmaya dayanan<br />
uzun soluklu adımlar atıyoruz. Kahveyi<br />
gelecek nesillere aktarma hedefiyle 2010<br />
yılında üreticiye ve üretilene saygı esasıyla<br />
başlattığımız Saygıyla Üretilir projemiz<br />
sayesinde, ziraat mühendisleriyle 1 milyonu<br />
aşkın çiftçiye eğitim verdik. 235 milyon yeni<br />
kahve fidesi dikmeyi başardık. Şu anda ise her<br />
iki Nescafé fincanından biri sürdürülebilir kahve<br />
tarımından üretiliyor.<br />
Gençleri odağımıza alarak üretimden maddi<br />
manevi desteğe, bugünlerimizi ve yarınlarımızı<br />
sürdürülebilir kılmak için çabalıyoruz. İki yıl<br />
önce Türk Eğitim Vakfı (TEV) ile imza attığımız<br />
işbirliğine, bu yıl Uzaktan Eğitimde Eşit Fırsat<br />
Hareketi ile devam ettik. Öğrencilere yemek ve<br />
ulaşım bursu, staj imkânı ve yöneticilerimize<br />
mentorluk desteği sağladık. Pandemi dönemi 81<br />
ilde, gençlerin artan teknoloji ihtiyacına TEV’in<br />
Uzaktan Eğitimde Eşit Fırsat Hareketi’ne destek<br />
veren ilk gıda firması olduk. Yılbaşında paydaş<br />
ve iş ortaklarımız adına TEV bağışı yaptık.<br />
İletişim çalışmaları ile daha fazla bağışçı için<br />
destek sunmaya çalıştık.<br />
Baz: 2000<br />
28 29<br />
KURUKAHVECI<br />
MEHMET EFENDI 22<br />
JACOBS 3<br />
STARBUCKS 3<br />
MAHMOOD 2<br />
KAHVE DÜNYASI 2<br />
NESCAFÉ SON 7<br />
SENEDIR TÜRKIYE’NIN<br />
EN SEVILEN KAHVESI<br />
TÜRKIYE’DEKI HANE<br />
PENETRASYONU<br />
%<br />
HER SENE<br />
54,5<br />
72,5<br />
milyon<br />
kişiye dokunuyor.<br />
2020’DE DÜZENLENEN<br />
UZAKTAN EĞITIM /<br />
WEBINAR’LAR ILE 81 ILDEN<br />
1000+<br />
öğrenciye kişisel<br />
gelişim eğitimleri<br />
verildi.<br />
Nescafé, 2019 yılından bu yana sürdürdüğü istikrarlı<br />
yükselişini 1 puan daha taçlandırarak, Türkiye’nin en sevilen<br />
kahve markası oluyor. Özellikle genç yaş grubunda ilk akla<br />
gelen marka olarak zihin setinde daha fazla yer aldığı<br />
görülen Nescafé’yi, geçtiğimiz yıla göre 1 puanlık düşüş<br />
yaşayan Kurukahveci Mehmet Efendi takip ediyor.<br />
Nescafé’nin beklenti ve ihtiyaçları karşılamada en memnun<br />
ettiği yaş grubu 25-34. Yine bu kriterde kadınların daha<br />
önde olduğu görülüyor. Markadan asla vazgeçemem diyenler<br />
ise C2 ve DE ses gruplarında en yüksek yüzdelere sahip.<br />
Markaya en fazla duygusal yakınlık besleyen il, açık ara<br />
farkla İzmir. Son olarak kategori ikincisi Kurukahveci Mehmet<br />
Efendi’nin ise İzmir’de ve yüksek yaş grubunda daha fazla<br />
öne çıktığını ekleyelim.<br />
20 NESCAFÉ FABRIKASINDA,<br />
Biyoyakıt olarak kahve<br />
telvesini kullanımı<br />
555 bin varil petrole<br />
eşdeğer tasarruf<br />
FABRIKALARDA<br />
SU ÇEKIMINDE<br />
%<br />
53<br />
azalma<br />
SERA GAZI<br />
EMISYONLARINDA<br />
%<br />
46<br />
azalma<br />
60 <strong>MediaCat</strong>
Online Market<br />
* Baz: 2000<br />
30<br />
GETİR 19<br />
TRENDYOL 15<br />
HEPSİEXPRESS 10<br />
BANABİ 2<br />
İnternet ya da mobil uygulamadan market alışverişi<br />
denilince tüketicilerin gönüllerinde yer eden marka Migros.<br />
30 endeks puanıyla açık ara farkla birinci sıraya yerleşen<br />
Migros’un zihin payının en yüksek olduğu yaş grubu tüm<br />
yaş gruplarına kıyasla 15-24 olarak karşımıza çıkıyor.<br />
Markaya duygusal olarak kendini en yakın hisseden<br />
ve beklenti ve ihtiyaçları karşılamada kendisini tatmin<br />
ettiğini söyleyen kitle, C1 SES grubu. Markadan asla<br />
vazgeçemeyeceklerini belirten bölgeler arasında ağırlıklı<br />
payı İzmir alıyor. Kategorinin ikincisi olan Getir’de ise bu<br />
kırılım İstanbul olarak öne çıkıyor.<br />
ORÇUN ONAT<br />
Migros Ticaret A.Ş.<br />
E-Ticaret İş Birimi<br />
Direktörü<br />
BEKLENTİLERİ AŞMAYA<br />
ODAKLANIYORUZ<br />
Türkiye’nin 81 ilindeki mağazalarımız ve online<br />
kanallarımızla müşterilerimizin yaşamının<br />
her alanını kucaklayarak, hayat kalitesini<br />
yükselten ürün ve hizmetler sunuyoruz. Fark<br />
yarattığımız en önemli faktör “Yaşamın her<br />
alanında değer odaklı hizmet” anlayışıyla<br />
hareket etmemiz. Türkiye’deki hanelerin yüzde<br />
90’ına ulaşıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve<br />
taleplerini karşılamanın bir adım ötesine geçerek<br />
beklentilerini aşmaya odaklanıyoruz.<br />
2020’de hızlanarak Migros Sanal Market’i 81<br />
ile, hızlı teslimat modelimiz Migros Hemen’i ise<br />
40 ile yaygınlaştırdık, yaklaşık 400 ilçede aynı<br />
operasyonumuzu başlattık.<br />
Migros Sanal Market’e “Tıkla Gel Al” ile<br />
mağazadan teslimat seçeneğini ekledik. 60<br />
yaş ve üzeri müşterilerimize ücretsiz teslimat<br />
sunduk. Pandemi ile birlikte filomuza yaklaşık<br />
bin adet araç kattık, artan talebi karşılamak<br />
ve çalışanlarımızın iş yükünü azaltmak<br />
için 10 bin kişiye ek istihdam sağladık.<br />
Olağanüstü, kompleks durumlarda önceden<br />
dijitalleşmeye yatırım yapma irademizin ne<br />
denli yerinde olduğunu çok daha fazla hissettik.<br />
Dijitalleşmeden faydalanarak ürünleri daha<br />
uygun fiyatlarla müşterilerimize ulaştırıyoruz. Bu<br />
sayede satınalmanın ilk adımından başlayarak,<br />
online kanallarda ve mağazalarımızda<br />
kullandığımız teknolojilere kadar dijitalleşmeyi<br />
artırarak maliyetlerimizi optimize ediyoruz.<br />
<strong>2021</strong> itibarıyla da kullanıcılarımıza daha kolay<br />
bir deneyim sunmak, farklı zaman dilimlerindeki<br />
farklı ihtiyaçlarına hızlıca cevap verebilmek<br />
amacıyla Migros Sanal Market, Migros Hemen,<br />
Migros Ekstra ve Money Pay platformlarımızı tek<br />
bir Migros uygulaması altında birleştirdik.<br />
AKTIF MONEY MÜŞTERI SAYISI<br />
14,6<br />
milyon<br />
MIGROS UYGULAMASI AKTIF<br />
KULLANICI SAYISI<br />
6<br />
milyon<br />
MIGROS UYGULAMASININ<br />
BULUNDUĞU İL SAYISI<br />
81<br />
62 <strong>MediaCat</strong>
Atıştırmalık<br />
31<br />
ETI 17<br />
TORKU 6<br />
DORITOS 4<br />
TADIM 3<br />
Atıştırmalık kategorisinde 31 endeks puanı alan Ülker, açık<br />
ara farkla kategorinin gönüllerde yer eden markası oluyor.<br />
Özellikle kadın tüketiciyle ve C2DE SES grubuyla çok<br />
kuvvetli bir bağ kuran markanın zihin payının en yüksek<br />
olduğu yaş kategorisi 15-24 olarak karşımıza çıkıyor.<br />
Beklenti ve ihtiyaçları karşılamada ise en memnun ettiği<br />
kitleyi yine C2DE SES grubu ve kadınlar oluşturuyor.<br />
Ülker’i ikinci sırada takip eden Eti ise daha çok genç<br />
yaş grubunun zihin payında öne çıkıyor.<br />
* Baz: 2000<br />
ASLI ÖZEN TURHAN<br />
Ülker CMO<br />
DOĞA BIZE EMANET VIDEO SERISI ERİŞİM SAYILARI<br />
AMAÇ ODAKLI FAYDA<br />
ÜRETMEK<br />
Türkiye’nin lider atıştırmalık markası<br />
olarak, “amaç odaklı fayda üreten marka”<br />
olma hedefiyle ilerliyor ve bunu Lovemark<br />
olmanın en önemli kriterlerinden biri<br />
olarak görüyoruz. Faaliyetlerimizle tüm<br />
paydaşlarımıza dokunacak somut projeler<br />
geliştirmek için çalışıyoruz.<br />
Sürdürülebilirlik alanında farkındalık<br />
yaratmada Türkiye’deki ilk projelerden biri<br />
olan ve bu konuyu tüketicilerimizin hayatına<br />
dokunacak şekilde ele alan Doğa Bize Emanet<br />
Projesi’ni hayata geçirdik.<br />
2020’de de TEMA Vakfı aracılığıyla farklı<br />
illerde fidan dikimi gerçekleştirmeye devam<br />
ettik. 23 Nisan’da ve 19 Mayıs’ta Instagram<br />
filtremizi kullanarak dijital bir ağaç diken her<br />
kullanıcımız için gerçek bir fidan dikerek Ülker<br />
Güzel Ülkem Ormanı’nı büyüttük.<br />
Pandemi döneminde sosyal medya<br />
iletişimleri ve farklı deneyim ve heyecan<br />
sunan yeni ürünlerimiz ile tüketicilerimizin<br />
yanında olduk. Çeşitli vesilelerle 2 milyon<br />
Ülker ürününü karantina yurtlarına,<br />
sağlık çalışanlarına ve ihtiyaç sahiplerine<br />
gönderdik. Mutlu Et Mutlu Ol Günü<br />
kapsamında fabrikalarımızın bulunduğu<br />
yerlerde yaşayan çocuklarımızı etkinlikler ve<br />
hediyelerle mutlu etmeye çalıştık.<br />
Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal<br />
Araştırma Enstitüsü’yle ortaklaşa hayata<br />
geçirdiğimiz Aliağa Bisküvilik Buğdayı<br />
projesiyle tarıma yerli, milli; kuraklık, hastalık<br />
ve iklim değişikliğine dayanıklı, yüksek<br />
verimli, kaliteli ve Türkiye’de ilk olan bir<br />
buğday türü kazandırdık.<br />
29 milyon 500 bin<br />
36 milyon 12 milyon<br />
SÜRDÜRÜLEBILIRLIK ALGI<br />
ARAŞTIRMASI’NDA;<br />
Üniversite öğrencilerinin gözünde<br />
FMCG’de sürdürülebilirlik<br />
denince akla ilk gelen marka,<br />
tüm sektörlerde ikinci marka.<br />
THE SUSTAINABILITY YEARBOOK <strong>2021</strong><br />
LISTESINE GIDA SEKTÖRÜNDEN GIRMEYI<br />
BAŞARAN ILK VE TEK TÜRK ŞIRKETI.<br />
ÜLKER GÜZEL ÜLKEM<br />
ORMANI’NDAKI FIDAN SAYISI<br />
79 bin 500<br />
TOPLAM FİDAN HEDEFİ<br />
129 bin 500<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 63
ADVERTORIAL<br />
Monroe’dan<br />
İstanbulkart’a<br />
yeni kimlik<br />
İstanbulkart’ın<br />
yeni marka imajı<br />
kampanyasını<br />
gerçekleştiren,<br />
İstanbul ve Londra<br />
merkezli Monroe’nun<br />
kurucu ortağı<br />
Onur Gökalp<br />
ile İstanbulkart<br />
kampanyasını ve<br />
Monroe’yu<br />
konuştuk.<br />
ONUR GÖKALP<br />
Monroe Kurucu Ortağı ve<br />
Kreatif Direktör<br />
Monroe’dan ve kuruluş hikâyesinden<br />
bahsedebilir misiniz?<br />
Monroe’yu, strateji ve tasarım odaklı<br />
yaratıcı bir iletişim ajansı olarak<br />
2011’de kurduk. Etkileyici marka hikâyeleri<br />
tasarlamak, akıllı iletişim stratejileri<br />
geliştirmek ve hedef kitlelerin<br />
ihtiyaçlarını insani ve yaratıcı bir bakış<br />
açısıyla hem görsel hem duygusal olarak<br />
karşılamayı amaçladık.<br />
Standardın dışında çalışmalara<br />
imza atarak hızla büyüdük.<br />
Monroe’nun ilk sekiz senesinde sadece<br />
İstanbul merkezli olarak çalıştık fakat<br />
yolumuz sürekli global ölçekli çalışmalarla<br />
da kesişti. Hem müşteri portföyü<br />
hem kreatif birlikteliklerimiz bakımından<br />
sürekli zenginleştik. Düzenli olarak<br />
üzerinde çalıştığımız global proje sayısı<br />
ikinci bir merkez açmayı anlamlı kıldığında<br />
Londra ofisimizi açma kararı<br />
aldık. Son 12 yıldır da çalışmalarımızın<br />
izleyicisinin hayatına, gününe, deneyimine<br />
değer katması için çalışan, tasarım<br />
gustosu ile stratejik içgörüye önem veren<br />
ve böyle bir kültürü destekleyecek<br />
işbirliklerinin peşinde koşan bir ekip<br />
olarak projeler üretmeye devam ettik.<br />
Şimdiye kadar Red Bull Music Festival,<br />
Bergama Tiyatro Festivali, Bozcaada<br />
Caz Festivali, One Love Festival,<br />
Babylon Soundgarden gibi etkinliklerin<br />
iletişimlerini üstlendik; Anadolu<br />
Efes, BELBİM, GarantiBBVA, Bosch,<br />
Geberit, Pozitif gibi büyük markalarla<br />
tasarım projeleri yürüttük; birçok yeni<br />
girişim için marka stratejileri ve kimlikler<br />
geliştirdik.<br />
İstanbulkart kampanyasıyla ilgili<br />
biraz bilgi verebilir misiniz?<br />
Nasıl kurgulandı, ne amaçlandı?<br />
Öncelikle bu, temelde bir rebranding<br />
projesiydi. Relansman kampanyasının<br />
kapsamı aslında İstanbulkart’a<br />
dair her şeyin yenilenmesi ve bu yeniliğin<br />
duyuru iletişiminin tasarlanmasıydı.<br />
Amacımız, İstanbulkart üzerinden<br />
İstanbul ile olan ilişkiye yeni<br />
bir katman kazandırabilmekti. İstanbul’un<br />
turistik çekiciliğinden daha<br />
farklı bir ilişki, daha derin bir duygu<br />
yakalamak; gerçek bir dünya şehri<br />
“citycard”ı tasarlamak istedik. Çıkış<br />
noktamız da “İstanbul seni seviyor”<br />
mesajı oldu.<br />
İstanbul çok hareketli, çok kalabalık,<br />
çok dinamik. İstanbul’un tüm bu<br />
hareketliliğinin içinde, bizi sevdiğini<br />
hatırlamaya ihtiyacımız oluyor. Bu<br />
hatırlatmayı yapmak için de İstan-<br />
64 <strong>MediaCat</strong>
ul’da hareket eden, yerlisinden misafirine<br />
herkesin cebinde yer etmiş<br />
İstanbulkart’tan daha uygun bir mecra<br />
yok. Bizim için tasarım sürecindeki<br />
öncelik, bu sevgi hikâyesini hem taze<br />
bir dil hem de güçlü bir grafik dünyayla<br />
anlatmak oldu. Odağımız hep bu<br />
sevgi mesajında kaldığı için tasarımımız<br />
da bu hikâyeyi taşıyacak şekilde<br />
gelişti. Hatta İstanbulkart logosundan<br />
“kart” kelimesini alıp bir “kalp” işaretiyle<br />
değiştirdik çünkü konumuz artık<br />
sadece bir kart tasarımı değil, İstanbul<br />
ile olan ilişkiye dokunmaktı. Kartların<br />
üzerindeki yarım kalpler de tam<br />
olarak bunu başarıyor, kalbin yarısı<br />
sende, yarısı onda. “O” da belki bir İstanbullu,<br />
belki İstanbul’un ta kendisi.<br />
Böyle davetkâr bir sevgi hikâyesi örülü<br />
burada.<br />
İkinci bir hassasiyetimiz ise İstanbulkart’ın<br />
artık bir fintech ürünü olacağının<br />
da hissedilmesiydi. Oldukça<br />
kapsamlı teknolojik altyapı çalışmaları<br />
yürütülüyor ve aslında hepimizin<br />
bir ulaşım kartı olarak tanıdığımız<br />
İstanbulkart hiç alışık olmadığımız<br />
özelliklerle hayatımıza yeni bir giriş<br />
yapıyordu. Bunun için de alıştığımız<br />
geleneksel görsel kodlamalar yerine<br />
daha evrensel, daha çağdaş, daha rafine<br />
bir tasarım dili benimsedik.<br />
Bu relansman kapsamında öncelikle<br />
yeni bir logo ve marka görsel<br />
dünyası hazırladık. Çatı stratejimiz<br />
ve görsel dünyamızın da gelişmesiyle<br />
biz de bu oluşan dünyayı daha iyi<br />
tanımaya başladık. Yeni İstanbulkartları<br />
tasarladık, hem “İstanbul<br />
seni seviyor” mesajımızı veren hem<br />
X<br />
‘İstanbulkart’ı<br />
yeniden<br />
tasarlamak tüm<br />
yaratıcı ekipleri<br />
heyecanlandıracak<br />
nitelikte bir iş,<br />
büyük keyif ve<br />
gurur kaynağı ama<br />
manevi sorumluluğu<br />
da bir o kadar<br />
yüksek.’<br />
de yeni kartları tanıtan bir iletişim<br />
kurguladık. İletişimi evrelere ayırdık,<br />
hem çatı duygusal hikâyemizi<br />
anlatan bir lansman filmi oluşturduk<br />
hem de İstanbulkart’ı yeni harcama<br />
noktalarında gördüğümüz bir video<br />
serisi üzerinde çalıştık.<br />
Kampanyamız İstanbul’u kucaklayan<br />
bir iletişime sahip olduğu için<br />
açıkhava mecralarında da üst geçitlerden<br />
bayrak direklerine, metro duraklarından<br />
billboard’lara ve Modyo TV<br />
ekranlarına geniş bir varlık gösterdik.<br />
Bir yandan da İstanbulkart için yeni<br />
dünyasına uygun bir ikon seti geliştirdik.<br />
Bu ikon setini birçok mecrada<br />
kullandık ve sosyal medya iletişiminde<br />
kullanmak üzere değerlendirdik. Bu<br />
ikon setinin grafik dilinden yola çıkarak<br />
bir Turist Kart Kiti geliştirdik. Bu<br />
kit ise önümüzdeki aylarda kullanıma<br />
açılacak.<br />
İstanbulkart projesiyle ilgili nasıl<br />
geri dönüşler aldınız, projenin<br />
etkisi nasıl oldu?<br />
İstanbulkart’ı yeniden tasarlamak tüm<br />
yaratıcı ekipleri heyecanlandıracak<br />
nitelikte bir iş, büyük keyif ve gurur<br />
kaynağı ama manevi sorumluluğu da<br />
bir o kadar yüksek. Sosyal medyadaki<br />
çeşitli mikro araştırmalar, Monroe olarak<br />
bunun altından kalkabildiğimizi<br />
gösteriyor; kartların beğenilme oranları<br />
yüzde 85 civarında. Yeni kartların<br />
tercih edilme ve kullanılma oranları<br />
ise beklentinin çok üzerinde oldu. İlk<br />
etapta üretilen 1 milyondan fazla kart<br />
bir buçuk ay içinde hızlıca tükendi. Bizim<br />
için, bu satış oranları da, başarılı<br />
bir şekilde bu yenilenmeyi yürütmüş<br />
olduğumuzun diğer bir göstergesi oluyor.<br />
■<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 65
MARKETING<br />
Neden Önemli:<br />
Eko-anksiyete<br />
İklim krizine yönelik<br />
gelecek kaygıları<br />
“eko-anksiyete”<br />
başlığında karşılık<br />
buluyor kendisine.<br />
Görece yeni olan bu<br />
kavramın psikolojik<br />
ve toplumsal<br />
boyutlarını “neden<br />
önemli” diyerek<br />
tartıştık.<br />
u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
EVRİM KURAN<br />
Kuşak Araştırmacısı<br />
Eko-anksiyete nedir ve kadar zamandır<br />
literatürde?<br />
EJDER AKGÜN YILDIRIM: Halihazırda<br />
klinik literatürde ve tanı sistemlerinde<br />
bulunmayan, yaşamsal bir durumu<br />
tanımlaması bakımından daha çok<br />
2000’ler sonrasında kullanılmaya başlanan<br />
ancak son 5-10 senede kullanımı yoğunlaşan<br />
bir durum. Onun öncesinde ise<br />
iklim değişikliğine yönelik stres ve iklim<br />
kaygısı gibi farklı isimlerle adlandırılıyordu.<br />
Ancak bu durum tanım olarak;<br />
2.Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın<br />
bir nükleer felaketle ilgili değişiklikleri<br />
bilmesi, yaşadığımız yerkürenin iklim<br />
değişikliklerine yönelik birden fazla öyküsünün<br />
olduğunun görülmesi, Güneş<br />
sisteminin tanınması, endüstrileşmenin<br />
ilerlemesi gibi süreçlerle gelişti.<br />
Peki, biz bunu neden kaygı olarak<br />
tanımlıyoruz? Kaygı son derece olağan,<br />
insani bir durum. Kaygı; kaynağı belli<br />
olsun ya da olmasın bir kişinin yönetilemeyen<br />
ya da tehlike içeren belirsiz bir<br />
duruma karşı verdiği ruhsal, bedensel<br />
ve düşünsel yanıtlar bütünüdür. Ve bu<br />
yanıtlar, beklendik ya da patolojik kaygı<br />
gibi iki ana kategoride tanımlanabilir.<br />
İlki olağandışı bir olaya karşı verilen olağan<br />
(kendini korumaya çalışmak, afet<br />
sonrası uykusuzluk, iştahsızlık gibi) tepkilerdir.<br />
Eko-anksiyeteyi de bu kategoride,<br />
patolojize etmeden anlamak önemli.<br />
İkincisi ise kaygının yönetilemediği durumda<br />
ortaya çıkan patolojik tepkilerdir.<br />
Zihnimiz bu durumda kendini çok<br />
büyük bir tehlike altında hissettiğinden,<br />
bütün olağan aktiviteleri durdurur, tüm<br />
dikkat kaynaklarını aynı noktaya yönlendirir.<br />
Eko-anksiyetenin böylesi patolojik<br />
formlarını henüz görmüyoruz<br />
ancak yaşanan sel felaketleri, yangınlar,<br />
kuraklık ve hatta pandemide, dünyanın<br />
ve geleceğin sanıldığı kadar güvenli olmadığı<br />
gerçeğiyle karşılaşılması, ileride<br />
klinik başvurulara neden olabilir.<br />
Evrim Hanım sizin araştırma<br />
gündeminizde nasıl bir yer kaplıyor<br />
bu kavram?<br />
EVRİM KURAN: Farklı sosyo-ekonomik<br />
düzeylerdeki ailelerin çocuklarıyla<br />
yaptığımız araştırmalara baktığımızda,<br />
eko-anksiyetenin yeterince gündemde<br />
olduğunu düşünmüyorum. Global araştırmalar<br />
bilhassa 14-18 yaş grubunun<br />
daha fazla eko-anksiyete halinde olduğunu<br />
söylüyor ama ben Türkiye için<br />
böyle bir fotoğraf görmüyorum. Desteklediğim<br />
bazı gençlik hareketleri, çevreyle<br />
ve sürdürülebilirlikle ilgili ise birçok<br />
liseli ve üniversiteli grup var. Bunların<br />
tamamına baktığımda aynı şeyi görüyorum.<br />
Bu kaygı, yüksek sosyo-ekonomik<br />
seviyedeki ailelerin çocuklarında bir<br />
miktar var ama genel olarak Türkiye’nin<br />
gençlerinin ayakta kalmakla ilgili başka<br />
sorunları olduğu için sıra eko-anksiyeteye<br />
gelmiyor olabilir. Özellikle Türkiye’nin<br />
arka mahalleleri ve gettolarında<br />
yaptığımız araştırmalarda böyle bir<br />
farkındalığın oluştuğuna dahi inanmıyorum.<br />
Gelişmiş ekonomilerde bu konunun<br />
müfredatta olduğunu görüyorsunuz.<br />
Türkiye’de de çeşitli hareketlerde, bu<br />
PROF. DR. EJDER AKGÜN YILDIRIM<br />
Sağlık Bilimleri Üniversitesi<br />
Psikiyatri Uzmanı<br />
konunun Milli Eğitim’in müfredatına<br />
girmesine yönelik eylem planları yapılıyor.<br />
Kaygının toplumsal yansımalarından<br />
bahsedelim biraz Uygar<br />
Bey.<br />
UYGAR ÖZESMI: Ben kaygının olumlu,<br />
toplumu değiştirici ve ileri götürücü<br />
duygusal tepkilerden biri olduğunu düşünüyorum.<br />
Ancak korkum, bu kaygının<br />
kısa bir sürede patolojik seviyelere<br />
yükselmesi için gerekli olan koşulların<br />
ortaya çıkması. IPCC’nin son raporu<br />
bize diyor ki, 1,5 °C’nin altında kalmak<br />
istiyorsanız radikal olarak tüm insan<br />
ekonomik sistemini dönüştürmeniz gerekiyor.<br />
Keza petrol tüketimi günde 100<br />
milyon varil olarak ve artarak devam<br />
ediyor. Kömür üretimi trendleri yıllık 7<br />
milyar ton üzerinde artma eğiliminde.<br />
Bu rakamlarla kaygı duymamanın imkânı<br />
var mı? Bu bilgiler yayıldıkça belirli<br />
toplumsal yansımaları oluyor elbette.<br />
Girişimcilik dünyası hızlı bir şekilde<br />
sosyal girişimciliğe evriliyor. Baktığınızda<br />
girişimci olan gençlerin çoğunun, sosyal<br />
ve ekolojik faydaya yönelik kaygılarla<br />
yola çıktıklarını görüyoruz.<br />
Ben sosyo-ekonomik gücü daha yüksek<br />
kesimlerin bu konuda kaygısı olmasının,<br />
toplumu değiştirici yönde olumlu<br />
66 <strong>MediaCat</strong>
DR. UYGAR ÖZESMİ<br />
Çevre Bilimci ve Good4Trust<br />
Kurucusu<br />
etkisinin olduğunu düşünüyorum. Öte<br />
yandan insanlar mevcut tüketim alışkanlıklarını<br />
sorgulamaya başladılar.<br />
“Benim karbon salımım ne” sorusu, yaşam<br />
tarzı değişikliklerini beraberinde<br />
getiriyor. Bu da bizi sorumlu tüketici<br />
kavramına götürüyor. Sorumlu tüketici<br />
bir süre sonra örgütlenmeye başlıyor ve<br />
türetici ortaya çıkıyor. Bu kitle ise, ben<br />
sektörü kendi seçimlerimle güçbirliği<br />
yaparak şekillendiririm, tüketim yerine<br />
türetim yaparım diyor. Bunun ötesinde<br />
büyük şirketlerde de büyük değişimler<br />
görüyoruz. Çünkü şirket çalışanlarının<br />
da beklentisinin bu yönde olduğunu görüyorlar.<br />
Peki, bu değişimden kaynaklı<br />
sosyal girişimlerin/girişimcilerin<br />
sayısına dair bir bilgi var mı<br />
elimizde?<br />
UÖ: Katlanarak artıyor, 2019 Türkiye’de<br />
Sosyal Girişimler raporuna göre<br />
9 bin civarında sosyal girişim var. Benim<br />
tahminim bugün 30-40 bin civarı.<br />
Bugün kendini sosyal girişim olarak<br />
adlandırmayan pek çok çalışma da sosyal<br />
girişim mantığıyla işliyor. Ve bence<br />
en büyük etkilerden bir tanesi, mevcut<br />
şirketlerin, gezegene ve insana etkilerini<br />
değiştirme yönünde bir hareket içerisinde<br />
olmaları.<br />
N<br />
PROF. DR. EJDER<br />
AKGÜN YILDIRIM:<br />
Bilgi ile kaygı<br />
arasında<br />
paradoksal bir ilişki<br />
vardır. Bilmezseniz<br />
kaygılanmazsınız<br />
ama bilirseniz<br />
kaygınızı da<br />
yönetebilirsiniz.<br />
İklime yönelik<br />
kaygıların ortaya<br />
çıkması da büyük<br />
oranda bilgi sahibi<br />
olmakla ilgili.<br />
Z jenerasyonunun çevre hassasiyetlerinin<br />
hem kendi ebeveynlerini<br />
hem de toplumun genelini<br />
tetiklediği yönünde bir fikir<br />
birliği var. Yanlış mı düşünüyoruz<br />
Evrim Hanım?<br />
EK: Görece doğru ama hangi Z Kuşağı'ndan<br />
bahsettiğimiz önemli. Türkiye’de<br />
20 yaş altı 25 milyon Z Kuşağı birey<br />
var. Türkiye’yi bölge bölge, mahalle<br />
mahalle gezdiğimiz zaman görüyoruz<br />
ki, daha şans sahibi, prestijli okullarda<br />
okuyan çocuklarda böyle bir etki var.<br />
Asıl konu şu ki; öğretmek zorundayız.<br />
Aslına bakarsanız Türkiye’de yangınlar<br />
başlamasaydı bu konu bu denli<br />
konuşulmayacaktı. Zindelik hali için<br />
pandemi; iklimin, şirketlerin gündemine<br />
girmesi için ise bir hayli yangın<br />
gerekti. Benim tek derdim şu; toplumsal<br />
belleği kuvvetli kılmalıyız. Yangınları<br />
bile unuttuk çünkü her gün yeni<br />
krizlerimiz oluşuyor.<br />
Bu kaygının olumlu olduğundan<br />
bahsettik. Peki, onu beslemek<br />
ne kadar doğru?<br />
UÖ: Belirli bir tehdit karşısında iki<br />
davranış türü var. Biri harekete geçmek,<br />
diğeri de kepenk indirmek, yani<br />
onu yok saymak. O yüzden kaygıyı artırmanın<br />
ne derece doğru olduğu konusunda<br />
kararsızım. Belki de bizim yapmamız<br />
gereken şey kaygıyı artırmak<br />
yerine, toplumsal olarak bu kaygıyı<br />
pozitif eyleme dönüştürmektir.<br />
EAY: Bilgi ile kaygı arasında paradoksal<br />
bir ilişki vardır. Bilgi kaygıyı azaltabilir<br />
de, artırabilir de… Bilmezseniz<br />
kaygılanmazsınız ama bilirseniz kaygınızı<br />
yönetebilirsiniz. İklime yönelik<br />
kaygıların ortaya çıkması da büyük<br />
oranda bilgi sahibi olmakla ilgili. İnsan,<br />
bunu değiştirmek için kendi mikro<br />
kozmosunda bir şeyler yapıyor ama<br />
kolektif bir değişime ihtiyaç olduğunu<br />
da biliyor. Belirleyici başka bir şey<br />
de insanı merkeze alan düşüncenin<br />
1900’lü yılların sonunda yıkılmaya<br />
başlaması. “Dünyanın sahibi biziz”-<br />
den evrenin içindeki konumumuzu<br />
daha gerçekçi bir şekilde değerlendirdiğimiz<br />
noktaya geldik. Şu anda iklimi<br />
korumaya yönelik güçlü bir ahlaki<br />
norm oluşumuyla karşı karşıyayız. Bu<br />
da iklime yönelik kaygının diğer türlere<br />
göre daha yapıcı bir formda gittiğini<br />
gösteriyor. ■<br />
NEDENLER VE<br />
SONUÇLAR<br />
TANIM<br />
Klinik literatürde ve tanı sistemlerinde<br />
bulunmuyor.<br />
KULLANIM<br />
2000’ler sonrasında kullanılmaya<br />
başlanan ancak son 5-10 senede<br />
kullanımı yoğunlaşan bir durum.<br />
SOSYO-<br />
EKONOMİK<br />
ÇERÇEVE<br />
Yüksek sosyo-ekonomik seviyelerde<br />
görülen, Türkiye’nin arka mahalleleri ve<br />
gettolarında olmayan bir farkındalık.<br />
DAVRANIŞ<br />
DEĞİŞİKLİĞİ<br />
Sorumlu tüketicinin sektörü kendi<br />
seçimleriyle güçbirliği yaparak<br />
şekillendirdiği ve türetim yaptığı bir<br />
gidişat var.<br />
POZİTİF<br />
EYLEM<br />
Yapılması gereken, kaygıyı artırmak<br />
yerine onu toplumsal olarak pozitif<br />
eyleme dönüştürmek.<br />
EĞİTİM<br />
İklim krizinin eğitim müfredatında yer<br />
bulması çok kritik.<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 67
MARKETING<br />
Peki ya<br />
Ralph’ten<br />
sonra?<br />
Deney tavşanı Ralph’le<br />
Nisan ayında tanışmıştık.<br />
Aradan altı ay geçti.<br />
Bugünkü veriler,<br />
tüketicilerin yüzde<br />
84’ünün aldıkları ürünün<br />
hayvanlar üzerinde test<br />
edildiğini ya da herhangi<br />
bir hayvansal içerik<br />
barındırdığını bilseler, o<br />
ürünü almayacaklarını<br />
gösteriyor. Türkiye’de<br />
kanunlarla, hayvanların<br />
can statüsüne geçmesi<br />
tartışılırken, tüketiciler<br />
kozmetik sektöründe de<br />
aynı hassasiyeti bekliyor.<br />
u GÖNÜL HADIMLI<br />
68 <strong>MediaCat</strong><br />
ezegenin sürdürülebilirliğine<br />
ilişkin kaygıların sirayet<br />
G<br />
ettiği en güçlü konulardan<br />
biri, hayvanlar üzerinde<br />
test edilen ya da hayvansal içerik barındıran<br />
ürünler olarak karşımıza çıkıyor.<br />
Artık ürün ambalajlarına “Leaping<br />
Bunny” ya da “Cruelty-free” gibi sertifika<br />
logolarının yerleştirilmesi büyük<br />
önem taşıyor. Ancak bir ürünün vegan<br />
olup aynı zamanda hayvanlar üzerinde<br />
test edilmiş olabileceğini ya da hayvanlar<br />
üzerinde test edilmemesine rağmen<br />
hayvansal içerik barındırmasıyla vegan<br />
olamayacağını belirtmekte de fayda<br />
var. Şimdi biraz daha derine inelim.<br />
‘MAL’ STATÜSÜNDEN<br />
‘CAN’ STATÜSÜNE<br />
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından<br />
Brüksel’den çıkan bir kararın neticesinde,<br />
AB sınırlarında hayvanlar üzerinde<br />
test edilen herhangi bir kozmetik<br />
ürünün pazara sürülemeyeceğinin kesinleştirildiği<br />
11 Mart 2013, kozmetik<br />
dünyasında bir dönüm noktası olarak<br />
karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde Türkiye’nin<br />
de ülke sınırları içerisinde üretilen<br />
ürünler özelinde hayvanlar üzerinde<br />
test yapmanın yasak olduğu –her<br />
ne kadar kanun içerisinde “alternatif<br />
yöntemler kullanılabilir” söylemiyle<br />
bir açık barındırsa da- kanunu yürürlüğe<br />
koyması 2015’te gerçekleşmişti.<br />
Bilindiği üzere bu sene meclise sunulan<br />
hayvan hakları yasası kapsamında<br />
bugüne kadar kanun nezdinde “mal”<br />
kapsamında anılan hayvanların “can”<br />
statüsüne geçmesi ve böylelikle hayvanların<br />
maruz kaldıkları şiddetin her<br />
türlüsünün daha kuvvetli bir yaptırımı<br />
doğurması da gündemde.<br />
Markalar için hayvanlar üzerinde<br />
deney yapılmasının her zaman çok<br />
riskli bir alan olduğu aşikâr ama tüketicilerdeki<br />
satın alma bilincinin artması
da pazarı zorunlu bazı dönüşümlere<br />
itiyor. European Chemical Agency’nin<br />
2020’de yaptığı Animal Testing on<br />
REACH isimli araştırma tüketicilerin<br />
yüzde 84’ünün, kullandığı ürünlerde<br />
herhangi bir hayvansal içerik barındırdığını<br />
ya da hayvanlar üzerinde test<br />
edildiğini bildiği taktirde o ürünü satın<br />
almayacağını ortaya koyuyor.<br />
Son iki yıldır bu konudaki tartışmaların<br />
hukuksal boyuta taşındığı<br />
Meksika, Eylül ayında bu süreci bir karara<br />
bağladığını kamuoyuna duyurdu.<br />
Ülke, hayvanlar üzerinde test edilen<br />
ürünlerin üretimini ve globalden gelenlerin<br />
de Meksika sınırlarındaki<br />
satışını ve pazarlama faaliyetlerini<br />
tamamen durdurduğunu açıkladı. Bu<br />
hamlesiyle Meksika, Kuzey Amerika<br />
sınırları içerisinde hayvanlar üzerinde<br />
test edilmiş ürünlerin satışını durduran<br />
ilk, globalde de bu kararı alan<br />
41'inci ülke oldu.<br />
‘BİLGİLİ, AYDIN TÜKETİCİLER’<br />
2018’de Cruelty Free International ve<br />
The Body Shop işbirliğinde, kozmetik<br />
ürünlerde hayvanlar üzerinde test yapılmaması<br />
için başlatılan kampanya,<br />
8,3 milyon tüketiciye ulaşmıştı. Estee<br />
Lauder çatısı altındaki DECIEM’in<br />
başkan yardımcısı Dionne Lois Cullen,<br />
Nisan ayında Forbes’a verdiği bir demeçte<br />
tüketicilerin bu ürünlere bakışını<br />
şu şekilde özetliyordu: “Bugünün<br />
tüketicileri son derece bilgili, aydın<br />
müşteriler. Kendi değerleriyle uyumlu<br />
şirketlerle işbirliği yapmak istiyorlar<br />
ve çoğu, gezegene ya da hayvanlara zarar<br />
veren markalardan alışveriş yapmayı<br />
reddediyor.”<br />
Geçtiğimiz Nisan ayında günlerce<br />
gündemde kalan Save Ralph’i hatırlayanlarınız<br />
vardır. Neredeyse 50 milyon<br />
izlenme alarak, Twitter’da iki gün boyunca<br />
dünyanın en çok konuşulan konularından<br />
biri olan tavşan Ralph’in bu<br />
kadar ses getirmesi, hem tüketicilerin<br />
bu konudaki hassasiyetlerinin artmış<br />
olduğunu hem de Cullen’ın sözlerini<br />
kanıtlar nitelikte.<br />
e<br />
Hayvanlar<br />
üzerinde test<br />
yapmayan<br />
markaların<br />
oluşturduğu<br />
pazarın 2024’te<br />
10 milyar<br />
doları aşması<br />
bekleniyor.<br />
isimlerden biri, özellikle de Dove<br />
markasıyla birlikte Unilever. FMCG<br />
devinin 2019’da Türkiye pazarında da<br />
satışa sunulan Love Beauty & Planet<br />
markası çatısındaki ürünleri hem vegan<br />
hem de hayvanlar üzerinde test<br />
yapmayan ürünler olarak tüketicilere<br />
sunuluyor.<br />
Uzun yıllardır hayvanlar üzerinde<br />
test yapmayan The Body Shop ise bu<br />
sene yaptığı bir duyuruyla 2023’te hiçbir<br />
ürününde herhangi bir hayvansal<br />
içerik kullanmayarak yüzde 100 vegan<br />
bir marka olacağını belirtiyor. Garnier<br />
de bu yıl Leaping Bunny sertifikasını<br />
alan markalardan. Urban Decay, The<br />
Balm ve Essence gibi hayvanlar üzerinde<br />
test yapmayan çok sayıda marka<br />
mevcut. Pek tabii ünlüler de bu akıma<br />
katılmış vaziyette. 2017’de Rihanna’nın<br />
piyasaya sürdüğü Fenty Beauty<br />
ve bu sene Selena Gomez’in tüketiciyle<br />
buluşturduğu Rare Beauty markaları<br />
da hayvanlar üzerinde test yapmayan<br />
markalar olarak Türkiye pazarında da<br />
kendisine yer ediniyor.<br />
Market Research Future’un<br />
Şubat <strong>2021</strong>’de yayımlanan Global<br />
Cruelty-Free Cosmetics Market<br />
Research raporuna göre hayvanlar üzerinde<br />
test yapmayan markaların oluşturduğu<br />
pazarın 2024’te 10 milyar doları<br />
aşması bekleniyor. Statista verileri<br />
ise 2025’te vegan kozmetik ürün pazarı<br />
büyüklüğünün 20 milyar doların üzerinde<br />
gerçekleşeceğinin altını çiziyor.<br />
Veriler, pazardaki arz-talep dengesinin<br />
yakın gelecekte bu segmentin giderek<br />
daha da hareketli bir hâl alacağına ışık<br />
tutuyor. ■<br />
VEGAN VE CRUELTY-<br />
FREE ÜRÜN NEDIR?<br />
RESMÎ<br />
OLMAYAN<br />
TAVŞAN<br />
LOGOLARI<br />
Vegan ürün nedir?<br />
Ürün içeriğinde herhangi bir<br />
hayvansal madde içermeyen<br />
ürün.<br />
Cruelty – Free ürün nedir?<br />
Hayvanlar üzerinde test<br />
edilmeyen ürün.<br />
RESMÎ OLAN<br />
TAVŞAN<br />
LOGOLARI<br />
Selena Gomez-Rare Beauty<br />
The Body Shop<br />
AMBALAJLARDAKİ TAVŞANLAR<br />
11 Mart 2013’ten bu yana Avrupa Birliği’nin<br />
bu çağrısına en önde katılan<br />
Unilever: “Hayvanları değil, bilimi kullanın.”<br />
Dove<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 69
MARKETING<br />
EĞLENCE<br />
Lezzet<br />
meselesi,<br />
yeniden<br />
İHSAN ÖZÇITAK<br />
Deeper / Yönetici Ortak<br />
Pandemi nedeniyle evlerde<br />
geçirdiğimiz dönemde “comfort<br />
food” dediğimiz lezzetlerle ilişkimizin<br />
dönüşümünü incelememizin<br />
üzerinden yedi ay geçti. Yazla birlikte<br />
sokağa geri dönüşü takiben, sırada<br />
özlediklerimizin izini sürmek var.<br />
YAKINLARDAKİ KEYİF NOKTALARI<br />
İlk okazyonumuz evlerimizden çok da<br />
uzaklaşmadan, büyük planlar yapmadan teklifsiz<br />
gerçekleştirebildiğimiz küçük buluşmalar. Belki de<br />
sokakta olmaya alışmanın ilk adımları. Kebap dünyası<br />
ve döner tabii ki en ön planda. Hamburger, çıtır tavuk ve<br />
pizza ise ikinci tercihlerimiz.<br />
BİR ŞEYLER KUTLAYALIM!<br />
Sanırım en çok bunu özledik. Arkadaşlarla beraber bir<br />
doğum günü veya bir terfiyi kutlamak için bir araya<br />
gelmek, birikmiş stresten ve gelecek kaygılarından<br />
kurtulup günü yaşamak. Sokağa çıkınca ilk iş,<br />
kutlamalara geri döndük. Kutlamalarımızın lezzetleri<br />
olarak gurme lezzetler ve yabancı mutfaklara yerli ve<br />
milli kebap dünyası eşlik ediyor.<br />
KONSERLER VE CANLI ETKİNLİKLER<br />
Evet online’da tiyatro bile izledik ama bu birebir orada<br />
olmanın ve bir sanat aktivitesini kalabalıklarla birlikte<br />
deneyimlemenin yerini pek tutmuyor doğrusu. Yavaş<br />
yavaş kültürel faaliyetlere tekrar ısınmaya başladık.<br />
Eşlik eden lezzetlerde yabancı mutfakların yanı sıra<br />
pizza, döner ve çıtır tavuğu görüyoruz.<br />
art ayında -evlere kapanmamızın<br />
birinci yılında- KFC ile<br />
M ev içinde, özellikle “comfort<br />
food” dediğimiz keyifli lezzetlerle<br />
ilişkimizin nasıl dönüştüğünü araştırıp<br />
<strong>MediaCat</strong> okurlarıyla paylaşmıştık.<br />
Yaz aylarında sokağa geri döndüğümüzde<br />
ise aynı çalışmanın ev dışı versiyonunu<br />
gerçekleştirdik. Neleri özledik, hangi motivasyonla<br />
hangi buluşmaları gerçekleştiriyoruz<br />
ve bu buluşmalarda bize hangi keyifli<br />
lezzetler eşlik ediyor? Düzenli olarak<br />
analiz ettiğimiz Deeper davranışsal segmentlerinden<br />
hangileri bu okazyonlarda<br />
ön plana çıkıyor, sorularına cevap aradık.<br />
NELERİ ÖZLEDİK?<br />
Ev dışında gerçekleştirdiğimiz aktiviteleri<br />
dört büyük motivasyon öbeği altında inceledik:<br />
eğlence, uyum ve birliktelik, romantizm-öne<br />
çıkma ve canlılık-heyecan. ■<br />
SİNEMALAR DÖNÜYOR!<br />
Yazın bitmesiyle birlikte son iki yılın vizyona giremeyen<br />
hitleri birer birer salonlara geliyor. Hâlâ bir tedirginlik<br />
var. Bu da seçici olmamızı beraberinde getiriyor ama<br />
büyük salonları özlediğimiz de bir gerçek. Sinema<br />
öncesi ve sonrasında bu keyfe eşlik eden lezzetlerde<br />
çıtır tavuk ve pizza önde gözüküyor. Hamburger ve<br />
döner hemen arkadan takip ediyor.<br />
UYUM VE BİRLİKTELİK<br />
PARKTA PİKNİK VE DOĞAYLA BULUŞMA<br />
Parklarda buluşmak pandemi döneminde deyim yerindeyse<br />
hayat kurtaran bir aktivite oldu. Yapamadığımız<br />
birçok etkinliğin yerine geçti. Ve açılır kapanır sandalyelere<br />
altın çağını yaşattı, yaşatıyor. Park buluşmalarında<br />
pizza, hamburger ve çıtır tavuk gibi pratik lezzetler bize<br />
eşlik ediyor. Yaz aylarında dondurmanın da önemli bir<br />
yeri olduğunu belirtelim. Parkların dışında biraz daha<br />
şehirdışı doğa buluşmalarında ise mangal ile birlikte<br />
kebap dünyası bizi karşılıyor.<br />
70 <strong>MediaCat</strong>
BÜYÜK AİLE BULUŞMASI<br />
Uzunca bir süre sadece online olarak<br />
görüşebildiğimiz aile büyüklerimizle<br />
özellikle aşılar tamamlandıktan sonra<br />
öncelikle açıkhavada buluşmalar<br />
planladık, hasret giderdik. Bu birlikteliklere<br />
eşlik eden lezzetler kebaplar ve döner oldu,<br />
ardından gurme lezzetler geldi.<br />
ESKİ DOSTLAR<br />
Ertelenen büyük masalardan biri de lise,<br />
üniversite arkadaşları veya eski şirket<br />
grupları gibi nostaljik “eski dostlar”<br />
toplanmaları oldu. Bu buluşmalara gurme<br />
lezzetler ve yabancı mutfaklar öncelikli<br />
olarak eşlik ediyor.<br />
HEM ALIŞVERİŞ HEM EĞLENCE<br />
Kabul edelim ki alışverişe çıkmak<br />
rahatlamanın, sakinleşmenin bir yolu. Evet<br />
online alışveriş pandemi döneminde koptu<br />
gitti ama biraz dükkân gezmenin, yeni<br />
şeyler keşfetmenin tadı ayrı. Özlemişiz.<br />
Eşlikçi lezzetlere gelince neredeyse tüm<br />
lezzetler bir arada diyebiliriz. Pizza, çıtır<br />
tavuk, döner, hamburger ve makarna.<br />
ROMANTİZM-ÖNE ÇIKMA<br />
TANIŞALIM, KAYNAŞALIM<br />
Evet flört meselesi de artık online’da<br />
çözülüyor. İlk adımlar DM kutularında atılıyor<br />
ama fiziki mekânlarda tanışmak ve buluşmak<br />
için, ortak arkadaşların aracılığı gibi “eski”<br />
yöntemler hâlâ işe yarıyor. Bu heyecanlı<br />
aktivitelere pizza, paylaşmalık çıtır tavuk ve<br />
hamburger eşlik ediyor.<br />
ROMANTİK KUTLAMA<br />
Ev dışında gerçekleştirmeyi özlediğimiz<br />
aktivitelerden biri gerçekten romantik<br />
kutlamalar. Özenmek, ön hazırlık yapmak,<br />
belki bir sürpriz, en güzel kıyafetleri giymek…<br />
özleniyor. Bu özel günlerde bize yabancı<br />
mutfaklar, gurme lezzetler ve tabii makarna<br />
eşlik ediyor.<br />
KADINLAR BİR ARADA<br />
Kabul edelim ki sosyal hayat ancak ve ancak<br />
kadınların katılımıyla gelişip çeşitleniyor.<br />
Kadınların birlikte eğlendikleri masalar<br />
her mekâna değer katıyor. Şehirlerimizin<br />
gerçekten şehir olabilmesi o masaların hem<br />
adet hem de lokasyon olarak artmasıyla<br />
mümkün. Bu güzide masalarda yabancı<br />
mutfaklar ve gurme lezzetler görüyoruz.<br />
Hemen ardından çıtır tavuk ve hamburger<br />
geliyor.<br />
NETWORKING<br />
Evlerden çıktıktan sonra ihmal ettiğimiz<br />
networking buluşmalarına da geri dönmeye<br />
başladık. Sonuçta yeni müşteriler, yeni işler,<br />
kariyer fırsatları için en önemli yöntemlerden<br />
biri networking buluşmaları ve online’da<br />
bir karşılığı yok. Yabancı mutfaklar, gurme<br />
lezzetler ve pizza bu buluşmaların eşlikçisi.<br />
CANLILIK-HEYECAN<br />
MAÇ GÜNÜ<br />
Maç günü heyecanını çok özledik. Beraberce<br />
maça gitmeyi, bir yerlerde buluşup birlikte<br />
sevinip üzülmeyi çok özledik. Yavaş yavaş bu<br />
heyecan geri dönerken eşlikçi lezzetlerimizde<br />
kebap dünyası önde gözüküyor. Pizza ve çıtır<br />
tavuk takipte.<br />
ÖNE ÇIKAN SEGMENTLER<br />
Şehir hayatını daha çok yaşayan, sokağı<br />
daha iyi yaşamaya çalışan en ön plandaki<br />
segmentler şöyle gözüküyor: İstanbul<br />
kültür hayatı odaklı “İstanbul kazan ben<br />
kepçe”, sosyal konulara duyarlılığıyla öne<br />
çıkan “Empatik Gen-Z”, gösteriş sever genç<br />
erkeklerden oluşan “Toys for big boys”. Bu<br />
kitleleri görece yüksek alım gücüyle “Tuzu<br />
kuru Gen-Z”, giderek sıkışsalar da deneyim<br />
odaklı yaşamaya çalışan “Kariyer peşindeki<br />
gençler”, enerjik “Hardcore oyuncular”, şehrin<br />
kültürel mekânlarını deneyimlemeyi seven<br />
“Muhafazakar romantikler”, spiritüel tarafı<br />
güçlü “Evren-Enerji” ve yüksek empatiye sahip<br />
“Hayvanseverler” takip ediyor.<br />
LEZZETLE İLİŞKİMİZ<br />
Psikografik ve davranışsal<br />
segmentasyon bakış<br />
açısıyla ev içinde değişen<br />
lezzet ilişkimizi Mart <strong>2021</strong>’de<br />
mercek altına almıştık. Şimdi<br />
de çalışmamızı ev dışına<br />
taşıyarak ona yeni bir derinlik<br />
kazandırmayı hedefledik.<br />
Hasret kaldıklarımıza<br />
kavuştuğumuz bir yaz<br />
dönemini geride bıraktığımız<br />
bugünlerde, özlediğimiz<br />
anlar ve lezzet bağlantılarını<br />
okazyonlar özelinde inceledik.<br />
Bu farklılıklar bizi bir kere<br />
daha şaşırtsa da davranışsal<br />
ekonomi konusunda öğrenme<br />
iştahımızı fazlasıyla kabarttı.<br />
Kutlamalar ve keyif<br />
noktaları, doğayla buluşma ve<br />
alışveriş, uzun ilişki ve flört gibi<br />
başlıkların lezzetle olan ilişkisi,<br />
potansiyeline inandığımız<br />
kitlelere, okazyonlara ve<br />
davranışlara yatırım yaparken<br />
kuzey yıldızımız olmaya devam<br />
edecek. Değişen davranışları<br />
daha iyi anlamlandırmak<br />
için hazırladığımız lezzet<br />
haritamızın ikinci bölümünün<br />
herkes için ilgi çekici<br />
bir çalışma olacağını<br />
düşünüyorum.<br />
NASIL YAPILDI?<br />
ÖZKAN<br />
ÖZYAVUZ<br />
KFC Türkiye<br />
CMO<br />
Lezzet Haritası çalışmasında<br />
Deeper’ın ODTÜ ile beraber<br />
geliştirdiği, yaklaşık 100 bin<br />
kişiyle görüşülerek hazırlanan<br />
Türkiye Psikografik Haritası<br />
ve bu harita kapsamında<br />
takip edilen 160 davranışsal<br />
segmentin sosyal medya<br />
ayak izleri üzerinden yapılan<br />
analizler kullanılmıştır.<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 71
MARKETING<br />
Ta-dum!<br />
Markaların yıllar içerisinde geliştirdiği,<br />
kolayca tanınan ve zihinlere kazınmış görsel<br />
kimlikler, sesli mecralarda kaçınılmaz olarak<br />
boşa düşüyor. Gittikçe büyüyen, sadece sesli<br />
etkileşime müsait ortamlarda ise işitsel kimliğin<br />
önemi ön plana çıkıyor.<br />
u DOĞAN TERZİ<br />
John Cage, Sessiz Parça<br />
952’nin Ağustos ayında,<br />
1<br />
New York’taki bir konser<br />
salonunda izleyiciler,<br />
sahneye çıkıp piyanonun<br />
başına geçen ve 4 dakika 33 saniye boyunca<br />
hiçbir notaya basmayıp hiçbir<br />
ses çıkarmayan piyanisti şaşkınlıkla<br />
karşıladılar. Eser, 4 dakika 33 saniyede<br />
“sessizce” icra edilmişti. John Cage’in<br />
Sessiz Parça olarak da bilenen<br />
4’33’’ isimli eseri salondakileri, “artık<br />
bir tuşa basacak mı?” beklentisine düşürüp<br />
daha çok dinlemeye ve dikkat<br />
kesilmeye sevk etmişti. Bir yandan<br />
da bu cüreti oldukça patavatsız bulan<br />
geleneksel izleyiciler, can sıkıntısıyla<br />
ve ayıplarcasına homurdanıyordu. Bu<br />
eser salonda öyle bir dinleme zemini<br />
oluşturmuştu ki, homurdanmalar daha<br />
çok dikkat çekiyordu. Ancak avant-garde<br />
besteci ve müzik teorisyeni John Cage’e<br />
göre sessizlik diye bir şey yoktur,<br />
ses her yerdedir.<br />
İŞİTSEL MARKA KİMLİĞİ ÜZERİNE<br />
Sessizlik, bir başka deyişle sesin duraksaması,<br />
işitsel kompozisyonda<br />
önemli bir yer tutuyor ve markalar ve<br />
yaratıcıların sesli kimlik inşa ederken<br />
kullandıkları sesli logo, cingıl<br />
gibi birçok temel tasarımda karşımıza<br />
çıkıyor. Çok rastlanan ve üzerine<br />
oldukça konuşulan sesli logo örneklerinin<br />
başında Netflix’in ikonik açılışı<br />
var: Ta-Dum! Netflix bazı reklam<br />
videolarında mesajını ekrana metinle<br />
verip sonuna sesli logosunu ekliyor,<br />
Çok rastlanan ve<br />
üzerine oldukça<br />
konuşulan sesli<br />
logo örneklerinin<br />
başında Netflix’in<br />
ikonik açılışı var:<br />
Ta-Dum!<br />
bu sloganı bir seslendirene gereksinimi<br />
yok.<br />
Tek bir enstrümandan çıkmamış,<br />
bir melodiye benzemeyen bu sesler<br />
bütünü Netflix’in marka kimliğinde,<br />
görsel öğelerden daha önemli bir yer<br />
tutuyor olabilir mi? Yazılı sloganlarda<br />
olduğu gibi yayın yapılan ülkenin diline<br />
çevrilmesine gerek yok çünkü evrensel<br />
ve içeriğin, yayınlanan ülkenin<br />
kültürel yapısından ötürü çıkarılmasına<br />
ya da uyarlanmasına da gerek yok.<br />
Statista’nın <strong>2021</strong>’in ilk çeyreğindeki<br />
verilerine göre üye sayısı 200 milyonu<br />
geçen Netflix’in kırmızı N’sini görünce<br />
beynimizde o ses yankılanıyor ve<br />
Netflix için marka kimliğinin “kırmızı<br />
çizgisini” görüp duyuyoruz; Ta-Dum!<br />
RADYO, PODCAST<br />
VE ÇEVRİMİÇİ MÜZİK<br />
Sadece ürün açısından değil, tüketiciye<br />
ulaşma yolları açısından da<br />
72 <strong>MediaCat</strong>
Biz enerjimizi paylaşmaktan alıyoruz.<br />
60 yıldır her mutlu anı paylaştığımız için de<br />
hep genç kalıyoruz.<br />
60 YAŞINDAYIZ<br />
AMA HiÇ<br />
GÖSTERMiYORUZ
MARKETING<br />
birçok farklı mecra türüyor ve yaygınlaşıyor.<br />
Nörobilim temelli araştırmalarla<br />
tüketici davranışları üzerine<br />
çalışan ARN Neuro Lab, Görülebilen<br />
Ses isimli araştırmasında radyo, podcast<br />
ve çevrimiçi müzik içeriğinden<br />
oluşan üç farklı mecrada yayınlanan<br />
işitsel içeriklerin ve reklamların, tüketicinin<br />
beyninde, mecraya göre<br />
nasıl tepki doğurduğunu ölçmek için<br />
binlerce veri analiz ediyor. Araştırmaya<br />
göre radyo, diğer iki mecraya<br />
göre dinleyicilerle daha güçlü bir etkileşim<br />
kurabiliyorken, podcast’ler<br />
hafızada yer edinme açısından daha<br />
başarılı. Çevrimiçi müzik içerikleriyse<br />
markalara yönelik olumlu bir bakış<br />
açısı geliştirilmesine imkân sağlayabiliyor.<br />
Araştırmanın başındaki Dr.<br />
Bosshard’a göre bu üç mecranın, özünde<br />
birbirlerinden farklı oluşu, markalara<br />
kendilerini ifade etmeleri için özgün<br />
fırsatlar sunuyor.<br />
a<br />
İşitsel marka<br />
kimliğinin<br />
mümkün olan tüm<br />
tüketici temas<br />
noktalarına<br />
konuşlandırılması<br />
gerek.<br />
SES VE YAPAY ZEKÂ BİRLİKTELİĞİ<br />
Hâlihazırda kullanımda olan 320<br />
milyondan fazla akıllı speaker var ve<br />
Statista verilerine göre 2024 için öngörülen<br />
rakam 640 milyon. Buna ek<br />
olarak akıllı speaker’lar ve sesli asistanlar<br />
kullanılarak sesli komutla alışveriş<br />
yapma eğilimi de her geçen gün<br />
artıyor. Markaların yıllar içerisinde<br />
geliştirdiği, kolayca tanınan ve zihinlere<br />
kazınmış görsel kimlikler, sesli<br />
mecralarda kaçınılmaz olarak boşa<br />
düşüyor. Gittikçe büyüyen, sadece<br />
sesli etkileşime müsait ortamlarda<br />
ise işitsel kimliğin ehemmiyeti gelecekte.<br />
Brand Week Istanbul <strong>2021</strong>’de<br />
konuşmacı olarak dinleme fırsatına<br />
erişeceğimiz MasterCard CMO’su<br />
Raja Rajamannar için işitsel marka<br />
çalışmaları sadece akıllı speaker’larla<br />
sınırlı değil. Buna göre işitsel marka<br />
kimliğinin mümkün olan tüm tüketici<br />
temas noktalarına konuşlandırılması<br />
gerek. Buna ulaşmak için de teknolojinin<br />
işlevsel niteliği öne çıkıyor.<br />
Teknoloji, doğru mecrada o mecraya<br />
uygun içeriğin hedef kitleye iletilmesine<br />
önayak olduğu kadar, sıkça<br />
tartışılan yapay zekâ yaratıcılığı sayesinde,<br />
içeriğin üretilmesine de yardımcı<br />
oluyor. Stanford Üniversitesi<br />
tarafından Mart <strong>2021</strong>’de yayımlanan<br />
Artificial Intelligence Index Report’ta<br />
belirtildiği gibi, yapay zekâ sistemleri<br />
insanların sentetik ile sentetik olmayanı<br />
fark etmekte zorlanacakları<br />
bir benzerlikte metin, ses ve görüntü<br />
oluşturabiliyor. Yapay zekâ uygulamaları<br />
sayesinde markalar, herhangi bir<br />
aracıya ihtiyaç duymadan sadece bir<br />
arayüz kullanarak sesli içeriğin janr,<br />
tempo ve enstrümantasyonuna varıncaya<br />
dek birçok noktada kontrol sahibi<br />
olabiliyor ve kendi öncelikleri doğrultusunda<br />
kendi işitsel ürünlerini üretebiliyor.<br />
Bununla beraber markaların<br />
kimliklerini şekillendiren özellikler<br />
ile müzik ve sesin insanlar üzerindeki<br />
duygusal etkilerini anlatan datayı<br />
eşleştiren ve bu eşleştirmeden markanın<br />
işitsel DNA’sını çıkaran yapay<br />
zekâ uygulamaları da mevcut. Tüm<br />
bu yenilikçi teknolojiler iletilmek istenen<br />
mesajı da iletişim yollarını da<br />
baştan sona dönüştürüyor ve gelecekte,<br />
bahse değer tartışmaların hangi<br />
düzeyde ve kapsamda ele alınacağına<br />
ışık tutuyor. ■<br />
Dünyada kullanımda olan akıllı<br />
speaker sayısı<br />
320<br />
milyondan fazla.<br />
2024 öngörüsü 640 milyon<br />
Kaynak: Statista<br />
74 <strong>MediaCat</strong>
Biz tam 60 yıldır hayatı paylaşıyor,<br />
her zaman daha iyinin daha yeninin<br />
peşinde koşuyoruz.<br />
Bu ülkenin bitmeyen enerjisi<br />
olduğumuz için de<br />
hep genç kalıyoruz.<br />
60 YAŞINDAYIZ<br />
AMA HiÇ<br />
GÖSTERMiYORUZ<br />
Reklam f ilmimizi<br />
izlemek için:
ADVERTORIAL<br />
Mükemmel<br />
müşteri<br />
deneyiminde<br />
lider<br />
Yakın dönemde odağını, daha<br />
önce olduğundan çok daha<br />
yoğun bir biçimde, yarattığı<br />
ekosisteme ve paydaşlarına<br />
değer katacak projelere<br />
çeviren Royal Canin, Türkiye’de<br />
gerçekleştirdiği Perfect Store<br />
petshop dönüşüm hikâyesiyle<br />
evcil hayvan sahiplerinin<br />
petshop alışveriş deneyimlerini<br />
bambaşka bir boyuta taşımayı<br />
hedeflerken mama sektörüne de<br />
liderlik ediyor.<br />
76 <strong>MediaCat</strong><br />
SEVİL SÖZEN<br />
Royal Canin Türkiye Perakende Kanalı<br />
Satış ve Pazarlama Direktörü<br />
5<br />
0 yılı aşkın süredir kedi ve<br />
köpeklerin sağlığını beslenme<br />
yoluyla iyileştirerek<br />
dünyayı onlar için daha iyi<br />
bir yer yapmak amacıyla çalışan Royal<br />
Canin, Türkiye’de hayata geçirdiği<br />
Perfect Store projesiyle sektörde örnek<br />
işlere imza atıyor. Markanın, değişen<br />
müşteri ihtiyaçları doğrultusunda var<br />
olan operasyonlarını daha etkin ve verimli<br />
kullanmak adına hayata geçirdiği<br />
bu projeyle evcil hayvan sahiplerinin<br />
petshop alışverişlerinden optimum<br />
fayda sağlamaları amaçlanıyor.<br />
Perfect Store uygulamalarının olduğu<br />
mağazalarda, hayvan sahiplerinin<br />
petshop ziyaretlerinde mağazaya<br />
girdikleri andan itibaren Royal Canin<br />
marka deneyimi onlara eşlik edecek.<br />
Ayrıca evcil hayvan sahiplerinin alışveriş<br />
deneyimine artı değer katacak<br />
mağaza içi düzen-raf uygulamaları ve<br />
görsel uygulamalarla kedi ve köpeklerinin<br />
benzersiz doğalarına ve sağlık ih-<br />
tiyaçlarına göre hazırlanmış hassas ve<br />
etkili beslenme ürünlerine ulaşım da<br />
kolaylaşacak.<br />
SEKTÖRDE DEĞER YARATMAYA<br />
LİDERLİK EDECEĞİZ<br />
Alışveriş deneyiminin karar alma süreçlerini<br />
etkilediği günümüzde Perfect<br />
Store projesiyle amaçlarının müşteri<br />
ihtiyaçlarına cevap verirken aynı zamanda<br />
evcil hayvan mama sektöründe<br />
dönüşüme ve değer yaratmaya da liderlik<br />
etmek olduğunun altını çizen Royal<br />
Canin Türkiye Perakende Kanalı Satış<br />
ve Pazarlama Direktörü Sevil Sözen;<br />
“Artan hayvan nüfusu, hayvan hakları<br />
konusundaki farkındalığın gelişimi,<br />
sorumlu hayvan sahipliği kavramının<br />
farkındalığının artması ve evcil hayvan<br />
sahiplenme oranlarındaki artış<br />
eğilimleri pet sektörünün ‘hızlı tüketim<br />
ürünleri’ kategorisinde en hızlı<br />
büyümeyi gerçekleştirmesine olanak<br />
sağlıyor. Biz de en önemli satış kanal-
larımızdan petshop’lar üzerinden son<br />
tüketiciyle kurduğumuz anlamlı ilişkiyi<br />
onlara özel kişiselleştirilmiş, çok<br />
daha etkin bir pazarlama anlayışıyla<br />
sunmaya odaklanıyoruz ve mağaza içi<br />
uygulamaların kalitesini güçlendiriyoruz”<br />
dedi.<br />
“Her kedi ve köpeğin yaşına, kilosuna,<br />
ırkına göre daha yavruluk döneminden<br />
başlamak üzere farklı yaşam<br />
evrelerinde farklı beslenme ihtiyaçları<br />
bulunuyor. Royal Canin olarak biz,<br />
hayvanların doğru ve sağlıklı beslenmesinin<br />
refahını da birebir etkileyen<br />
önemli bir unsur olduğunu düşünüyoruz.<br />
Bu anlayışı da petshop’lar ile hayvan<br />
sahiplerine aktarmak istiyoruz.<br />
Perfect Store projemiz de beslenmenin<br />
kedi ve köpeklerin sağlığını korumanın<br />
ve geliştirmenin önemli olduğunu, yaşamlarının<br />
her evresinde farklılaşan<br />
ihtiyaçlarının karşılanmasının yaşam<br />
boyu birliktelikler için kilit bir rolde<br />
olduğunu hayvan sahiplerine aktarma<br />
K<br />
Perfect Store<br />
uygulamalarının<br />
olduğu<br />
mağazalarda,<br />
hayvan sahiplerinin<br />
petshop<br />
ziyaretlerinde<br />
mağazaya girdikleri<br />
andan itibaren<br />
Royal Canin marka<br />
deneyimi onlara<br />
eşlik edecek.<br />
çabamızın bir sonucu. Beslenme aracılığıyla<br />
sağlık hedefimiz doğrultusunda<br />
yenilikçi çözümlerimizi ve rol model<br />
uygulamalar yaratmayı sağlayacak çalışmalarımızı<br />
yaygınlaştıracağız. Global<br />
ağımız ve global gücümüz sayesinde<br />
kazandığımız deneyimi paydaşlarımıza<br />
aktarmaya devam edeceğiz” açıklamasında<br />
bulunan Sözen, sözlerine şöyle<br />
devam etti:<br />
“Her zamankinden çok daha fazla<br />
bir şekilde odağımızı, yarattığımız<br />
ekosisteme ve dolayısıyla paydaşlarımıza<br />
değer katacak projelere çevirdik.<br />
Marka olarak paydaşlarımız ve hayvan<br />
sahiplerine deneyimlettiğimiz<br />
mükemmel müşteri memnuniyetini<br />
artırarak sürdürme hedefindeyiz. Bu<br />
sebeple değer odaklı iş modelimizi geliştirerek<br />
tüm paydaşlarımız nezdinde<br />
katma değerli işler yapmaya ve kategori<br />
büyümesini hızlandırmaya devam<br />
edeceğiz.”<br />
ROYAL CANIN TÜRKİYE<br />
AİLESİ GELECEĞİ BİRLİKTE<br />
ŞEKİLLENDİRİYOR<br />
Evcil hayvan mama sektörü, küresel<br />
büyümeye giderek artan oranda katkı<br />
sunan ve aynı zamanda da en hızlı büyümeyi<br />
gerçekleştiren pazar segmentleri<br />
arasında yer alıyor. Çift haneli büyüyen<br />
evcil hayvan beslenmesi pazarı<br />
pandemide de büyüme trendini korumaya<br />
devam etti.<br />
Hayvan sağlık ve bakımına ilişkin<br />
kategori, özellikle pandemi süresince<br />
ciddi bir ivme yakaladı. 2019 yılı rakamları<br />
değerlendirildiğinde, sektörün<br />
dünyada 102,7 milyar dolar değerinde<br />
bir hacme sahip olduğunu ve evcil hayvan<br />
beslenmesinin bu büyümenin itici<br />
gücünü oluşturarak yüzde 80 gibi bir<br />
oranda katkı sunduğunu belirten Sevil<br />
Sözen şu açıklamada bulundu: “Royal<br />
Canin olarak temel sorumluluğumuzun<br />
‘Hayvanlar için Daha İyi Bir Dünya’<br />
oluşturmak olduğuna inanıyoruz.<br />
Bu kapsamda hayvan sahipliğinin artmasını<br />
önemsiyor, değer yaratarak tüm<br />
yaşam evrelerinde hem sahipleri hem<br />
de hayvanları için yaşam boyu sürecek<br />
bir birlikteliği mümkün kılmaya odaklanıyoruz.<br />
Hayata geçirdiğimiz Sorumlu<br />
Hayvan Sahipliği rehberleri, dijital<br />
platformlarımız, bilgi paylaşımı odaklı<br />
tüm aksiyonlarımız bu odağımızın birer<br />
parçası.<br />
“Royal Canin olarak sadece ürünlerimizle<br />
değil, tüm bilgi ve tecrübemizle<br />
onların yanında olduğumuzu göstermek<br />
istiyoruz. Bu kapsamda odağımızı<br />
herkese değer katacak bir Royal Canin<br />
ekosistemi oluşturmak üzerine şekillendiriyoruz.<br />
Bu ekosistem içerisinde<br />
beslenme aracılığıyla sağlık anlayışımızı<br />
gerçekleştirme noktasında en büyük<br />
paydaşlarımızdan biri olan petshop’lar<br />
için müşteri deneyimini yeniden tasarlama<br />
süreci bizim için çok değerli.<br />
Ürünlerimizin ardında yatan beslenme<br />
felsefemizi tüm hayvan sahipleri<br />
ve diğer paydaşlarımızla paylaşmak<br />
ve ürünlerimizi tüm kedi ve köpeklere<br />
ulaştırmak için, her geçen gün büyüyen<br />
ekibimiz sayesinde, tüm adanmışlığımızla<br />
çalışmaya devam edeceğiz.” ■<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 77
DİJİTAL<br />
Trend Analizi<br />
Gündem<br />
okula dönüş<br />
Somera’nın ülke gündemini meşgul eden<br />
gelişmelerle birlikte, markalar ve celebrityinfluencer<br />
dünyasının sosyal medyadaki<br />
yansımalarını <strong>MediaCat</strong> için derlediği Trend<br />
Analizi, Eylül sonuçlarıyla karşınızda.<br />
omera’nın ülke gündemini<br />
S<br />
meşgul eden gelişmelerin,<br />
markalar ve celebrity -<br />
influencer dünyasının sosyal<br />
medyadaki yansımalarını derlediği<br />
Trend Analizi’nin 27 Ağustos – 17<br />
Eylül tarih aralığındaki sonuçlarıyla<br />
başlıyoruz. Eylül ayında sosyal medyada<br />
en çok konuşulanlara, futbol ile<br />
birlikte orman yangınları ve okula<br />
dönüş konuları damga vurdu. Öyle ki<br />
LeMan dergisi, Ovacık ve Marmaris<br />
orman yangınlarını kapağına taşıdığı<br />
yeni sayısı hakkındaki paylaşımıyla<br />
Twitter’da en çok konuşulan yayınlardan<br />
oldu.<br />
Covid-19 pandemisi devam ettikçe<br />
eğitim-öğretimdeki uygulamalara<br />
yönelik eleştirilerde de tansiyon<br />
düşmedi. #NePcrNeAşı ve #MebOnlineDevam<br />
ile birlikte Anadolu Üniversitesi<br />
açıköğretim sınavlarının<br />
4 Eylül’de yüz yüze yapılacağı haberinin<br />
öğrenciler tarafından büyük<br />
tepki toplamasının ardından, #4eylulcovidbayramı<br />
ve #bilimkuruluonlineyapacak<br />
ayın öne çıkan etiketleri<br />
oldu. Üniversite öğrencilerinin ders<br />
başı yaptıkları ayda gündeme gelen<br />
bir diğer konu ise barınma sorunuydu.<br />
Koronavirüs gündemine ilişkin<br />
konuşmalar ise #HerYerMaltepeHer-<br />
YerDireniş ve #KöleOlmayacağız etiketleri<br />
altında toplandı.<br />
YEMEKSEPETİ BİRİNCİLİĞİ<br />
KAPTIRMADI<br />
Sosyal medyada ayın en çok konuşulan<br />
markalarına baktığımızda Yemeksepeti’nin<br />
e-ticaret sektörü markaları<br />
arasında istikrarlı bir başarı<br />
sürdürdüğü görülüyor. Onu, Trendyol<br />
ve Hepsiburada takip ediyor. Getir<br />
ise gerek İstanbul Esenyurt’taki<br />
bir bayisine bağlı çalışan kuryelerin<br />
sosyal medyaya yansıyan görüntülerine<br />
ilişkin gerçekleştirdiği kamuoyu<br />
açıklaması iletisi gerekse de Tottenham<br />
Hotspur’un antrenman forması<br />
sponsorluğunu duyurduğu paylaşımıyla<br />
öne çıkıyor.<br />
İŞBİRLİĞİ ÇARPANI<br />
Trend Analizi, ünlüler ve influencer’larla<br />
yapılan işbirliğinin markaların<br />
sosyal medyadaki performansı<br />
m<br />
Eylül ayında sosyal<br />
medyada en çok<br />
konuşulanlara<br />
futbolla birlikte,<br />
orman yangınları<br />
ve okula dönüş<br />
konuları damga<br />
vurdu.<br />
üzerinde ne denli etkili olduğunu da<br />
ortaya koyuyor. Buna göre, Türkiye<br />
İş Bankası, Maksimum Kart’ın Çağlar<br />
Çorumlu’nun Zeki Müren’i canlandırdığı<br />
20’nci yıl reklam filmiyle;<br />
BMW, Kerem Bürsin’in yol modelini<br />
anlattığı serisiyle; ING Türkiye, Ezgi<br />
Mola’nın rol aldığı #senhayatınıyaşa<br />
etiketiyle yaptığı paylaşımla finans<br />
sektörünün en yüksek konuşulmaya<br />
ulaşan markaları oldu.<br />
Ekranın en çok konuşulan ünlüleri<br />
ise Kerem Bürsin ve Hande Erçel’di.<br />
Erçel, reklam yüzü olduğu Nocturne<br />
markasından bahsettiği paylaşımı ve<br />
Signal Türkiye işbirliğiyle gerçekleştirdiği<br />
paylaşımıyla en yüksek etkileşim<br />
alan oyuncu unvanını elde etti.<br />
Alp Navruz ise Yves Rocher’nin global<br />
marka yüzü olduğunu duyurduğu<br />
haberiyle kendinden söz ettirdi. ■<br />
78 <strong>MediaCat</strong>
DİJİTAL<br />
Dijital,<br />
emlakçıları<br />
sevmez<br />
KAYHAN DURAL<br />
4129Grey, Chief Digital Officer<br />
Dijital, aracıları<br />
sevmiyor ve<br />
onları tekrar<br />
tekrar etkisiz<br />
hale getirmeye<br />
çalışıyor. Tek<br />
otoriteden<br />
uzaklaşan,<br />
aracıyı ortadan<br />
kaldıran her<br />
yenilik, bu devrim<br />
içerisindeki her<br />
bir teknoloji<br />
seviyesinde<br />
kıymet görüyor.<br />
eçtiğimiz günlerde bir dostum:<br />
“Reklamın dijitali ta-<br />
G<br />
mamen ayrı düşünülmeli.<br />
Sonuçta dijitalin kendisi<br />
zaten bir devrim. TV’deki reklam filmlerinin<br />
dijitalde çalışmamasının sebeplerini<br />
niye açıklamaya çalışıyoruz ki?<br />
Çalışması zaten mucize olurdu” dedi.<br />
Ne kadar haklı bi bakış açısı yorum sizin<br />
ancak ben bu “dijital devrim” lafını<br />
sevdim. Bu yazımda biraz bunu irdeleyebilirim.<br />
Değil mi?<br />
(Uyarı: Makale bu noktadan itibaren<br />
birazcık nerd’leşiyor.)<br />
İKİ RAKAM<br />
Dijital terimi, Latince digitus (parmak)<br />
kelimesinden gelir.<br />
Parmaklarımızla sayarız, bu yüzden<br />
dijital aşağı yukarı “sayısal” anlamına<br />
gelir. Bizim bağlamımızda bu<br />
terim, herhangi bir bilgiyi bir sayıya<br />
dönüştürecek şekilde tasarlanmış, oldukça<br />
parlak belirli bir sistemi nitelemek<br />
için kullanılıyor. Açmak gerekirse,<br />
iki rakamın, 0 ile 1’in sıralanmasıyla<br />
oluşan sayılar bunlar. 7 ile 8’i de kullanabilirdik<br />
ama sonuçta önemli olan, iki<br />
rakamın, yalnızca iki rakamın olması…<br />
Az çok “açık ile kapalı”ya da “evet ile hayır”a<br />
denk gelen iki rakamın. Dünyayı<br />
değiştiren devrimler sayıca çoktur ve<br />
bunlar çoğu zaman teknolojik niteliklidir.<br />
Ama insanları değiştiren ve bunu<br />
radikal şekilde yapan devrimler sayıca<br />
azdır. Bunları zihinsel devrimler şeklinde<br />
adlandırabiliriz. Yüzyıllar boyu<br />
insanlığın davranışına yön verirler.<br />
Dijital devrim tam da buraya oturuyor.<br />
Teknolojinin bir sonucu olarak ortaya<br />
çıkan bir dünya değil, demokratizas-<br />
yon ihtiyacında, özgürlük peşinde zihinlerin<br />
ortaya çıkardığı bir zihinsel<br />
devrim… En yalın haliyle “her şey”i 0<br />
ve 1’e indirgeyerek geliştiren bir zihinsel<br />
devrim yani…<br />
Peh.<br />
İşin ilginç kısmı da şu, bu devrimde<br />
de doğrusal olarak gelişerek bir yere<br />
doğru gitmiyoruz. Teknolojisini çok<br />
hızlı geliştirsek de birçok konuda bir<br />
döngü içerisinde tekrarlayıp duruyoruz,<br />
defalarca deniyoruz ve keşfediyoruz.<br />
(Söz, reklama girmeyeceğim.)<br />
Şu anki ön blockchain ortamı, hayatımızın<br />
göbeğindeki dijital servislerin<br />
(Facebook, Google, Wiki, LinkedIn vb.)<br />
1990’ların sonundaki ilk denemelerine<br />
fena halde benzemiyor mu?<br />
GERİYE DÖNÜŞ<br />
Araştırmak için 2001’de Amerika'da<br />
patlayan ve bir Amazon hissesini birkaç<br />
günde 87 değil de 7-8 dolardan almanızı<br />
sağlayan dot.com balonundan bahsetmeye<br />
var mısınız? Birazcık eğlenelim:<br />
• kozmo.com. Merkezleri New<br />
York’taydı. Siparişlerini bir saat<br />
içinde ücretsiz teslim etmeyi vaat<br />
ediyorlardı. Siparişi bisikletleri,<br />
hatta metro ve otobüsü kullanarak<br />
getiriyorlardı. Üç yıl ayakta kaldılar.<br />
• Inktomi. İsmi Lakota, (Amerikan<br />
yerlileri) dilindeki bir kelimeden<br />
geliyordu. Bir arama motoruydu.<br />
Google’ı kuran Brin ile Page’in biyografisini<br />
okurken Inktomi’den<br />
söz edildiğini duymuştum. İkilinin<br />
arama motoru oluşturmaya koyulmalarının<br />
nedenlerinden biri Inktomi'nin<br />
search edildiğinde kendini<br />
bile bulamıyor oluşuydu.<br />
• pets.com. İnternet üzerinden köpek<br />
maması satıyordu. Site iki yıl<br />
devam etti.<br />
• ritmoteca.com. İnternette ilk<br />
müzik satan kişilerdi. Napster’lar,<br />
Kazaa’lar ile herkes korsan müzik<br />
indirebilince bu güzel fikir çok hızlı<br />
öldü.<br />
• Excite. 1995’te faaliyete geçen, 4<br />
milyon dolarlık yatırım için sermayedar<br />
bulan birkaç öğrencinin<br />
kurduğu bir portaldı. İyi yapılmıştı,<br />
ünlüydü ama para kazanmıyordu.<br />
2001’de iflas etmeden birkaç yıl<br />
önce, ofislerine, buldukları arama<br />
motoruna 1 milyon dolar teklif etmek<br />
üzere iki öğrenci gelmişti. Bu<br />
budala isimli şirkete (Google), Excite’takiler<br />
kahkahalarla gülüp iki<br />
öğrenciyi ofisten kovmuşlardı.<br />
TEK OTORİTEDEN UZAK<br />
Bu zihinsel devrim içerisinde aynı baza<br />
sahip fikirler, farklı teknolojilerle hayat<br />
buluyor ve her defasında yepyeni bir<br />
şeymiş gibi çok büyük ses getirebiliyor.<br />
Dijital, aracıları sevmiyor ve onları<br />
tekrar tekrar etkisiz hale getirmeye<br />
çalışıyor. Tek otoriteden uzaklaşan,<br />
aracıyı ortadan kaldıran her yenilik,<br />
bu devrim içerisindeki her bir teknoloji<br />
seviyesinde kıymet görüyor.<br />
Ultima Online ile Roblox metaverse’leri,<br />
World Wide Web ile Ethereum<br />
Network’ü, Bitclout ile Twitter,<br />
mIRC ile Twitter, blockchain ile internet<br />
fena halde birbirine benziyor.<br />
Reklamcılar olarak ipucunu aldıysak,<br />
ajanslarla developer’ları tekrar barıştırabilir<br />
miyiz? (!) ■<br />
80 <strong>MediaCat</strong>
DİJİTAL<br />
Yorum<br />
Sahadaki yeni<br />
oyuncular<br />
CHRISTIAN FACEY<br />
AudioMob Kurucu ve CEO<br />
B<br />
ugün 2,7 milyar insan, yani<br />
dünya nüfusunun yaklaşık<br />
3’te 1’i video oyun oynuyor.<br />
Bu, reklamverenlere etkileşimi<br />
yüksek, geniş bir oyuncu kitlesine<br />
erişebilmek için eşsiz bir fırsat sunuyor.<br />
E-spor endüstrisi 159,3 milyar dolarlık<br />
bir endüstri. Bunun 2023’e kadar<br />
200,8 milyar dolara erişmesi; yüzde<br />
77’sinin, yani 154,6 milyar dolarlık gelirinin<br />
ise oyun içi reklamlardan elde<br />
edilmesi bekleniyor.<br />
OYUNLARDA ÇEŞİTLİLİK<br />
Yeni nesil oyuncular genelde yanlış anlaşılıyor.<br />
Oyuncu kitlesinin çoğunlukla ergen<br />
erkeklerden oluştuğu inancı yaygın.<br />
2,7 milyar oyuncunun demografik çeşitliliğini<br />
bir nefeste anlamak mümkün<br />
olmasa da birkaç içgörü bize yardımcı<br />
olabilir:<br />
• Dünya çapında mobil oyun oyuncularının<br />
yüzde 63’ü kadınlardan oluşuyor.<br />
• ABD’de 50 yaş üstü yetişkinlerin yüzde<br />
44’ü düzenli olarak video oyun<br />
oynadıklarını belirtiyor. Kadınların<br />
yüzde 49’u, erkeklerin yüzde 40’ı düzenli<br />
olarak video oyun oynuyor.<br />
• Annelerin yüzde 71’i video oyun oynuyor.<br />
• Birleşik Krallık’ta 16-69 yaş arası kişilerin<br />
yüzden 86’sı son bir sene içerisinde<br />
video oyun oynadığını, yüzde<br />
54’ü “çoğu zaman” video oyun oynadığını<br />
belirtiyor.<br />
E-spora en düşkün olanlar kendilerini<br />
“oyuncu” olarak tanımlamıyorlar.<br />
Birleşik Krallık’ta çoğu zaman video<br />
oyun oynadığını belirten kadınların<br />
sadece 3’te 1’i kendini oyuncu olarak<br />
tanımlıyor. Oyuncuların genç erkekler<br />
82 <strong>MediaCat</strong><br />
g<br />
Yeni nesil oyuncular<br />
genelde yanlış<br />
anlaşılıyor.<br />
Oyuncu kitlesinin<br />
çoğunlukla ergen<br />
erkeklerden<br />
oluştuğu inancı<br />
yaygın. 2,7 milyar<br />
oyuncunun<br />
demografik<br />
çeşitliliğini bir<br />
nefeste anlamak<br />
mümkün olmasa da<br />
birkaç içgörü bize<br />
yardımcı olabilir.<br />
olduğu klişesi göz önünde bulundurulunca<br />
bu çok şaşırtıcı değil.<br />
OYUNCULAR VE REKLAMLAR<br />
ETKİLEŞİM İÇİNDE<br />
Mobil, en büyük ve çeşitli oyuncu kitlesinin<br />
bulunduğu mecra. Çoğu tüketici için<br />
mobil oyunların bedava olması şaşırtıcı<br />
değil -ki mobil oyunların reklamlar sayesinde<br />
bedava olduğunun farkındalar. Bu<br />
nedenle mobil oyuncu kitlesi reklamlarla<br />
daha yüksek etkileşim içinde.<br />
Tapjoy’un araştırmalarına göre, mobil<br />
oyunlardaki reklamlara dikkatini verenler<br />
yüzde 41 iken; tüketicilerin yüzde<br />
17’si daha geleneksel online reklamlara<br />
dikkatini veriyor, yüzde 15’i dergilerdeki<br />
reklamlara, diğer yüzde 15’i ise billboard’lara<br />
dikkat ediyor.<br />
Peki, markalar milyarlarca insan arasından<br />
kendilerine dikkat kesilecek tüketicilere<br />
nasıl ulaşabilir? Her şey doğru<br />
ortağı ve teknolojiyi seçebilmeye bağlı.<br />
Günümüz tüketicilerinin reklam ve teknolojiyi<br />
iyi anladıklarını, az zamanlarının<br />
olduğunu, dikkatlerinin çabuk dağıldığını<br />
ve gizlilik hakkında hassas olduklarını<br />
biliyoruz. Bu nedenle reklamın etkili<br />
olabilmesi için mobil oyunlara deneyimi<br />
bozmayacak ama oyuncunun dikkatini<br />
çekecek şekilde entegre edilmesi gerekiyor.<br />
Reklamın aynı zamanda ölçülebilir<br />
olması ve eylem çağrısı içermesi gerekiyor.<br />
Kullanıcıların kişisel bilgilerini ihlal<br />
etmeden, bağlamsal verilerin toplanması<br />
gerekiyor. Böylelikle reklamlar kişisel bilgilerden<br />
ziyade davranışa göre hedeflenebiliyor.<br />
Akıllı seçimler yaparsanız, mobil<br />
oyunlar aracılığıyla markanız uygun ve<br />
büyük bir kitleyle anlamlı bir bağlantı<br />
kurabilir. ■<br />
Dünyada video oyunu oynayan<br />
2,7<br />
Bu rakam dünya nüfusunun yaklaşık 3’te 1’i.<br />
milyar<br />
insan var.
ADVERTORIAL<br />
İkonik<br />
marka Visa<br />
yenileniyor<br />
Birim Gönülşen<br />
VISA GÜNEYDOĞU AVRUPA<br />
PAZARLAMA BAŞKANI<br />
Dünyanın en değerli<br />
markalarından Visa,<br />
yeni bir marka dönüşüm<br />
süreci başlattı ve bu<br />
yenilenme kampanyasını<br />
Visa’yla Tanış sloganıyla<br />
Türkiye’de ve tüm<br />
dünyada duyurdu. İkonik<br />
markanın bu heyecanlı<br />
evrim sürecini Visa<br />
Güneydoğu Avrupa<br />
Pazarlama Başkanı Birim<br />
Gönülşen’den dinledik.<br />
84 <strong>MediaCat</strong>
Visa ikonik bir marka ve yakın<br />
zamanda Visa’yla Tanış sloganıyla<br />
bir marka dönüşümüne<br />
gittiniz. Visa’yla zaten daha<br />
önceden tanışıyorduk, neden<br />
yeniden tanıştırma ihtiyacı hissedildi?<br />
Evet, ne güzel söylediniz… Aslında<br />
herkes Visa’nın ne olduğunu bildiğini<br />
düşünüyor. Visa markası hepimizin<br />
hayatında yer eden ikonik bir marka.<br />
Cüzdanınızı açtığınızda, bir dükkâna<br />
girdiğinizde, ödeme yaptığınızda sürekli<br />
karşılaşıyorsunuz. Diğer yandan<br />
birçoğumuz markanın arkasında global<br />
ölçekte sayısız insan, iş ortakları<br />
ve ürünlerden oluşan dinamik bir ağın<br />
bulunduğunun farkında değiliz. Sahip<br />
olduğu geniş ağla insanları birbirine<br />
bağlayan, hayatımızı kolaylaştıran, hayalini<br />
kurduğumuz olasılıklar hakkında<br />
tüm dünyanın kapılarını açarak ilham<br />
veren, her an her yerde yanımızda<br />
olan bir şirket. Bugün dünyanın en ücra<br />
köyünde üretim yapan bir zanaatkârla<br />
bizi buluşturabilen, onun ürünlerini<br />
satın alabilmemizi sağlayan bir marka.<br />
Bunun değeri hem o zanaatkâr hem de<br />
tüketiciler için müthiş!<br />
Visa’yla Tanış marka dönüşümünde<br />
sadece bir başlangıç, dünya genelinde<br />
faaliyet gösterdiğimiz 200’den fazla<br />
pazarda zamana yayılarak devam edecek.<br />
Visa’yla Tanış diyerek markanın<br />
sunduğu tüm değerleri anımsatmayı<br />
sürdüreceğiz.<br />
Yeni marka kimliğini oluştururken<br />
bir araştırma yapıldı mı;<br />
öne çıkan sonuçlar neler oldu?<br />
Aslında tüm Visa kampanyalarının ortak<br />
noktası veri odaklı, tüketiciyi iyi<br />
anlama odaklı olmaları. Hemen her<br />
kampanya öncesinde anket çalışmaları<br />
gerçekleştiriyoruz. Visa’yla Tanış<br />
öncesinde de önemli anket çalışmaları,<br />
bizim deyişimizle dokuz aylık bir keşif<br />
çalışması gerçekleşti. 10 ülkede 10<br />
binin üzerinde katılımcının görüşleri<br />
alındı, dünyanın dört bir yanındaki<br />
farklı pazarlarda kilit paydaşlarla nicel,<br />
nitel görüşmeler yapıldı.<br />
Gördük ki, tüketiciler karar verme<br />
ânında genellikle rasyonel olmaktan<br />
çok duygusal davranıyorlar. Tüketicilerin<br />
markalardan önemli bir beklentisi<br />
var ve bu sadece ürün ve müşteri<br />
deneyimi hakkında değil! Mesela<br />
küresel tüketicilerin yüzde 75’i satın<br />
alma kararlarının bir markanın sosyal<br />
H<br />
‘Visa gibi ikonik<br />
bir markanın<br />
60 yıl sonra<br />
kendini yeniden<br />
tanımladığı,<br />
izleyicilere nerede<br />
durduğunu ve ne<br />
için çabaladığını<br />
açıkça gösterdiği<br />
ânın bir parçası<br />
olmak bir<br />
pazarlama<br />
yöneticisi için az<br />
bulunur bir şans.’<br />
konulara katılımından etkilendiğini<br />
söylüyor, 30 yaşın altındakilerin yüzde<br />
80’inden fazlası, şirketlerin ve markaların<br />
insanlığın karşılaştığı zorlukların<br />
çözümünün önemli bir parçası olduğuna<br />
inanıyor.<br />
Net bir şekilde biliyoruz ki, artık<br />
tüketiciler sunulan ürün kadar şirketin<br />
değerlerine, niyetine, amacına da<br />
değer veriyor. İşte bu noktada Visa’nın<br />
değerlerini iyi yansıtabilen bir kampanya<br />
tasarlama önceliği daha da önem<br />
kazanıyor.<br />
Yeni marka imajınızda eşittir<br />
işaretine benzeyen iki çizgi görüyoruz.<br />
Bunun hikâyesi nedir?<br />
Çok güzel bir benzetme yaptınız. Çünkü<br />
gerçekten de öyle. Visa’nın özünü<br />
anlatan bir marka sembolü. Değerlerimizin<br />
güzel bir özeti; eşitliğe, fırsata<br />
olan bağlılığımızın bir hatırlatıcısı.<br />
Aynı zamanda daha iyi bir geleceğe<br />
doğru bir hareket de içeriyor.<br />
Yenilenen marka kimliğinizin<br />
öne çıkan özellikleri ve dayanakları<br />
neler? Mesela yeni logonuz<br />
neleri ifade ediyor?<br />
Başta da söylediğim gibi şirketin değerlerini,<br />
niyetini, amacını en iyi şekilde<br />
yansıtmak çok önemliydi. Bence Visa<br />
bu açıdan çok şanslı bir yerde. Visa<br />
olarak her yerde herkesi kapsayan ekonomilerin<br />
herkesi her yerde yükseltebildiğine<br />
inanıyoruz. Bu inanç, yaptığımız<br />
her şeyin temelini oluşturuyor<br />
ve sunduğumuz ürünleri ve çözümleri<br />
tanımlıyor.<br />
Mesela, Visa küresel olarak, dijital<br />
ekonomiye girebilmeleri ve ilerleyebilmeleri<br />
için daha önce banka hesabı<br />
olmayan veya yetersiz hizmet alan 500<br />
milyon kişiye, dijital ödemelere erişim<br />
sağladık. 30 ülkede finansal okuryazarlık<br />
programları sunarak bu çabalarla<br />
milyonları eğittik. Türkiye’de de Paramı<br />
Yönetebiliyorum projemizle eğitimlerimize<br />
devam ediyoruz. Ayrıca, dünya<br />
çapında 50 milyon küçük ve mikro<br />
işletmeyi dijital olarak etkinleştirmek<br />
için taahhütlerimiz var.<br />
Küreselleşmeyi, dünyanın en<br />
ücra köşelerine bile nasıl da<br />
bağlı olduğumuzu çok güzel<br />
anlatan bir kampanya filminiz<br />
var. Kampanyanın arkasındaki<br />
fikirden, yaratıcı ekipten bahseder<br />
misiniz?<br />
Dünyanın önde gelen yaratıcı yetenekleri<br />
tarafından hazırlanan ve Türkiye’de<br />
de yayına giren Visa’yla Tanış<br />
kampanya filmi Visa’nın global ağının<br />
gücünü gözler önüne başarıyla seriyor.<br />
Filmde yer alan küçük işletmelerin ve<br />
esnafın hepsi gerçek. Mesela filmdeki<br />
İspanyol anne kız gerçekten de o tapas<br />
restoranının sahipleri… Halı tüccarı<br />
Fas’tan Medine kentinin hareketli sokaklarından;<br />
halı dokumacıları, Atlas<br />
Dağları arasındaki Berberi köyünden...<br />
Hepsi gerçek kişiler ve gerçek meslekleriyle<br />
filmimizdeler. Filmin yönetmeni<br />
çağımızın önemli yeteneklerinden Malik<br />
Hassan Sayeed. Kampanya Visa’nın<br />
küresel kreatif ajansı Wieden+Kennedy<br />
tarafından tasarlandı. Biz de burada,<br />
Publicis’le uyum içinde çalışarak bu<br />
muhteşem filmi Türkçeleştirdik…<br />
Bu arada yaşanan dönüşümün<br />
önemli bir unsuru olan yeni logomuzun<br />
da küresel çapta hizmet veren ama<br />
aynı zamanda butik bir tasarım firması<br />
Mucho ile ortaklaşa tasarlandığını söylemek<br />
isterim.<br />
Size göre Visa’yla yeniden tanışmamız<br />
için hayata geçirdiğiniz<br />
marka evriminin en heyecan<br />
verici kısmı ne oldu?<br />
Birkaç açıdan çok heyecan verici. İlk<br />
olarak Visa gibi ikonik bir markanın 60<br />
yıl sonra kendini yeniden tanımladığı,<br />
izleyicilere nerede durduğunu ve ne<br />
için çabaladığını açıkça gösterdiği ânın<br />
bir parçası olmak bir pazarlama yöneticisi<br />
için az bulunur bir şans.<br />
Bir de Visa’yla Tanış çağrısının çok<br />
ötesinde, artık gerçek manada globalleşen<br />
dünyada herkesin küresel ekonomiye<br />
katılması için erişimin kilidini<br />
açma amacımızı ve çabalarımızı çok<br />
güzel bir şekilde ifade eden bir kampanya<br />
oldu. İnsanlara “Olmak istediğin<br />
her yerde” olabilirsin diyoruz. Bu gerçekten<br />
de ufuk açan bir vizyon, yeni bir<br />
perspektif sunuyor. Bu mesajı inanarak<br />
verebilmek de heyecan verici! ■<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 85
TASARIM<br />
Markanın aşkına,<br />
tasarımın şerefine!<br />
OZAN KARAKOÇ<br />
Marka Tasarımcısı<br />
ovemark olan markaları<br />
L<br />
incelediğimizde, çoğunun<br />
temelinde tasarımın olduğunu<br />
görüyoruz. Apple,<br />
teknolojiye erişimi ve maddi gücü<br />
itibarıyla rakiplerinin bir hayli gerisinden<br />
yola çıktı. Bugün Apple kadar<br />
iyi hatta ondan daha hızlı bilgisayarlar<br />
üretebilen birçok şirket var. Ancak<br />
hâlâ hiçbiri, onun gibi aşkla sahiplenilen<br />
bir markaya dönüşebilmiş değil.<br />
Steve Jobs’un tasarım odaklı düşünme<br />
şekli, detaylara verdiği önem ve “Farklı<br />
Düşün” anlayışı, Apple’ı bir “düşünce<br />
tarzına” dönüştürdü. Üzerinde<br />
elma logosu olan bir ürün aldığımızda,<br />
o ürünü var eden vizyonu da alıyoruz.<br />
Bugün sektördeki tüm eğilimleri<br />
Apple’ın tasarımları belirliyor. Bütün<br />
dizüstü bilgisayarlar MacBook’a, bütün<br />
telefonlar iPhone’a benziyor. Dev<br />
teknoloji şirketleri, Apple’ın ambalaj<br />
tasarımlarını birebir kopyalamakta,<br />
filmlerinin benzerlerini çekmekte,<br />
mağazalarını Apple mağazalarına<br />
benzetmekte sakınca görmüyor. Bir<br />
markanın tasarım vizyonu, bütün bir<br />
sektörü peşinden sürüklüyor.<br />
TASARIMLA AŞK MARKASINA<br />
DÖNÜŞÜM<br />
Odak noktasına tasarımı koyarak “aşk<br />
markası”na dönüşen bir diğer isim<br />
IKEA. Ingvar Kamprad, dünyayı kasıp<br />
kavuran markasını yaratmadan önce<br />
kendine şu soruyu soruyor; "Neden<br />
güzel tasarımlı ürünleri sadece belli<br />
bir gelir seviyesinin üstündeki insanlar<br />
alabiliyor?" Aşk markalarının<br />
reçetelerinde yazan önemli maddelerden<br />
biri de bu, arkasındaki vizyonerin<br />
bir “derdinin” olması...<br />
Kamprad, derdine deva bulamayınca<br />
kolları sıvıyor ve IKEA’yı ya-<br />
i<br />
Markalar, tüketici<br />
zihninde bir<br />
duyguyu harekete<br />
geçirebildikleri<br />
ölçüde başarılı<br />
oluyorlar. O<br />
duyguyu bir de<br />
sahiplenebiliyorlarsa,<br />
başka bir mertebeye<br />
erişiyorlar. O<br />
mertebenin İngilizce<br />
ismi “lovemark”, bir<br />
nevi “aşk markası”...<br />
ratıyor. IKEA, her fırsatta tasarımı<br />
ön plana çıkaran, bu yönüyle farklılaşıp<br />
tüketici zihninde yer edinmiş<br />
bir marka. Mağazalarında, 20 TL’lik<br />
bir süzgeci elinize alıyorsunuz, karşınızda<br />
bir afiş beliriyor. O da kim!<br />
Süzgeci tasarlayan tasarımcı! IKEA,<br />
birçok ürününün tasarımcısını, ismi<br />
ve fotoğrafıyla onurlandırıyor. Bu<br />
yolla sadece onları değil, tasarımı da<br />
onurlandırmış oluyor. Tıpkı Apple’ın<br />
yaptığı gibi.<br />
Bir başka örnek, Harley Davidson...<br />
Motosiklet kültürünün âdeta<br />
tanımını yapan, bir şirketten çok bir<br />
kulüp gibi yaşayan; bir yaşam tarzını,<br />
“asi ruhu” sahiplenen eşsiz bir marka.<br />
İnsanlar; Harley Davidson’ın tasarladığı<br />
motosikletleri, sadece bir yerden<br />
bir yere gitmek için değil; bir topluluğun,<br />
bir vizyonun parçası olmak için<br />
de alıyor. Logosunu bazen montlarına,<br />
bazen vücutlarına kazıtıyor.<br />
AŞK MARKALARININ REÇETESİ<br />
Özgün deneyim tasarımlarıyla kahve<br />
kültürünü bütünüyle dönüştüren<br />
Starbucks, yarattığı renkli bloklarla<br />
çocukların hayal güçlerinin gelişmesine<br />
katkı yapan LEGO, 1965'ten beri<br />
hiç değişmeyen sembolleşmiş kavanozu<br />
ve logosuyla Nutella, üçgen tasarımıyla<br />
bütün rakiplerinden ayrışarak<br />
bambaşka bir yere konumlanan Toblerone,<br />
önce çirkinlikte sonra sıradanlıkta<br />
birbirleriyle yarışan elektrikli<br />
arabaların arasına güneş gibi doğan<br />
Tesla, sıradışı ambalaj ve afiş tasarımlarıyla<br />
Oatly, sigorta gibi bir sektörde<br />
bile aşk markası olabilmeyi başaran<br />
Oscar ve niceleri...<br />
Tasarım; aşk markalarının reçetesinde<br />
en üst sıralardan bize bakıyor.<br />
Görüyor musunuz? ■<br />
Ingvar Kamprad, IKEA’yı yaratmadan<br />
önce kendine şu soruyu soruyor;<br />
“Neden güzel tasarımlı ürünleri<br />
sadece belli bir gelir seviyesinin<br />
üstündeki insanlar alabiliyor?”<br />
Foto: INGKA Foundation.<br />
86 <strong>MediaCat</strong>
TASARIM<br />
Kreatifin<br />
Keşfi<br />
Geçtiğimiz ay TBWA\Istanbul’dan<br />
Tribal Worldwide İstanbul’a Kreatif<br />
Grup Yöneticisi olarak transfer olan<br />
Ali Harun Sevinç, ayağının tozuyla<br />
Kreatifin Keşfi sayfamızda.<br />
ALi H RUN SEViNÇ<br />
Tribal Worldwide İstanbul<br />
Creative Group Head<br />
SEVDiĞi DiZi FiLMLE<br />
West World<br />
Love Death Robots<br />
Snow Piercer<br />
Black Mirror<br />
EN S N<br />
GiTTiĞiM YE<br />
LER<br />
Adrasan<br />
Yüzerken sadece denizi<br />
düşündüğüm tek yer.<br />
Olympos<br />
Dalmayı abartıp sinüslerimi<br />
patlattığım canım yer.<br />
Phasalis<br />
İlhamı, denizin derinliklerindeki<br />
antik kalıntılarda bulduğum yer.<br />
OMM Müzesi<br />
Elbette bir Eskişehirli<br />
olarak...<br />
Pacific Rim<br />
Parasite<br />
The Platform<br />
Edge of Tomorrow<br />
EN S N<br />
OKUDUKLARI<br />
Yabancı (Albert Camus)<br />
Hayvan Çiftliği (George Orwell)<br />
Dünya Sanat Tarihi (Adnan Turani)<br />
Bitirene kadar canım çıktı. Ama değdi.<br />
Sanki güzel sanatlar fakültesini<br />
bir kere daha bitirdim.<br />
Sapiens (Yuval Noah Harari)<br />
Okumayanı dövüyorlarmış zaten.<br />
Outliers (Malcolm Gladwell)<br />
88 <strong>MediaCat</strong>
HER G<br />
N DiNLEDiKLERi<br />
The Voice hayranıyım.<br />
Sanırım kült parçaları iyi şekilde cover’layan<br />
sanatçılar / gruplar aşırı hoşuma gidiyor.<br />
Lose yourself - Come together<br />
(Max Milner - The Voice UK)<br />
Another brick in the wall<br />
(Will Barber - The Voice)<br />
Maybe I, maybe you<br />
(Scorpions - The Voice)<br />
Talking heads (Psycho Killer)<br />
I can’t go on without you (Kaleo)<br />
Oxia (Domino - Remix)<br />
Tadow (FKJ & Masego)<br />
GEDiKLiSi<br />
SiTELE<br />
behance.net<br />
aleksandrakingo.com<br />
dixonbaxi.com<br />
pentagram.com<br />
LDUĞUM<br />
INSTAGRAM’DA HER G N<br />
BAK LARIM<br />
MalikaFavre<br />
sascha_lobe<br />
contemporarytype<br />
antonitudisco<br />
remi_mdettee<br />
YAPMAKTAN H<br />
ŞLANDIĞIM ŞE<br />
*Kafam eserse arkadaşlarımın illüstrasyonlarını yaparım.<br />
*Çalışırken dinlediğim şarkılardan biri beni dürtünce<br />
işi gücü bırakıp gitarla eşlik ederim.<br />
*Her gün mutlaka bi’ doz ameliyat videosu izlerim.<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 89
YARATICILIK<br />
Söyleşi Brand Week Istanbul <strong>2021</strong><br />
Toplumun<br />
yeni etik<br />
aktörleri<br />
Olivier Sibai<br />
AKADEMISYEN,<br />
UNIVERSITY OF LONDON<br />
University of London<br />
akademisyenlerinden<br />
Olivier Sibai, yakın<br />
gelecekte tüm markaların<br />
toplumun yeni etik<br />
aktörlerine dönüşeceğinden<br />
ve ifade özgürlüklerinin<br />
sınırlarını zorlayarak<br />
daha iyi bir toplum için<br />
çabalamaları gerektiğinden<br />
bahsediyor. Kasım’da Brand<br />
Week Istanbul sahnesinde<br />
katılımcılarla buluşacak<br />
Sibai ile marka aktivizminin<br />
evrimini ve 21’inci yüzyılda<br />
marka olmayı konuştuk.<br />
u GÖNÜL HADIMLI<br />
90 <strong>MediaCat</strong><br />
Marka aktivizmi yakın gelecekte nereye<br />
evrilecek? Marka davranışlarını, ifade özgürlüğünün<br />
sınırlarını zorlama konusunda<br />
kritik edecek olursanız neler söylersiniz?<br />
Aktivist markalar tüketicilerine ilham vererek toplumu<br />
değiştirmeye çabalıyorlar. Ancak bugün öne çıkan<br />
trendlerden birisi, aktivist markaların katıldıkları<br />
tartışmalar yoluyla toplumu iyi yönde değiştirme<br />
çabaları. Hijyenik ped markası Nana’nın kadın cinsel<br />
organı tabusunu yıkan feminist kampanyası “Viva la<br />
Vulva” (Çok Yaşa Vulva); Lush’ın etik olmayan gizli<br />
polis soruşturmalarını ihbar ettiği kampanyası; Ben<br />
& Jerry’s’in ABD hükümeti tarafından yok edilmeye<br />
çalışılan azınlıklar hakkında sesini yükseltmesi ya<br />
da Starbucks’ın Müslümanlar ve göçmenler hakkında<br />
nefret söyleminde bulunan Donald Trump’ı<br />
kınaması bu tartışmaların çeşitli örnekleri olarak<br />
gösterilebilir.<br />
Aktivist markalar, hangi görüşlerin ve fikirlerin<br />
kamuoyu nezdinde kabul edilebilir olduğunu belirleyen<br />
normlara meydan okuyarak ifade özgürlüğünün<br />
sınırlarını zorluyorlar. Bu, onların “duyarlı olma ve<br />
iyiliği teşvik etme” konumlarını güçlendirmeleri adına<br />
harika bir fırsat. Aynı zamanda sınırları zorlamak,<br />
markaların sosyal problemler hakkında farkındalık<br />
yaratmasına ve toplumda dile getirilemeyen sorunlar<br />
hakkında seslerini yükseltmelerine olanak tanıyor.<br />
Ancak yine de toplumda bir olumsuzluğa sebep<br />
olmadan sorumlu hareket etmek için üç ahlaki yetkinlik<br />
geliştirmeliler: Zarar vermeyeceklerini garantileyerek<br />
ahlaki olarak hassas olduklarını göstermeliler,<br />
tüm koşullarda ahlaki standartlarını koruyarak<br />
etik düzlemde çizgilerini koruduklarını yansıtmalılar<br />
ve toplumsal sorunlara yeniden parmak basmaktan<br />
ziyade, o sorunlara çözüm sunan alternatiflerin<br />
arkasında duran bir ahlaki vizyon sergilemeliler.<br />
21’inci yüzyılda marka olmak sizce ne ifade<br />
ediyor?<br />
Markalar gün geçtikçe insanlaşıyor. Pazarlamacılar<br />
markalara kişilikler aşılıyor ve karakterler çiziyor.<br />
Yine de markaların sorumluluk bilinci tüketicilerin<br />
belirli ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı kalıyor.<br />
Markaların insanlaşmasında bir sonraki adım,<br />
ahlaki bilinçlerinin gelişmesiyle toplumun etik aktörleri<br />
rolünü üstlenmeleri olacak. Bunu kabul etmek<br />
ise pazarlamacıların perspektifinden çok büyük<br />
bir değişikliği temsil ediyor. Etik aktörler olarak<br />
sosyal amaçlar edinmek zorundalar, aksiyonlarının<br />
sosyal etkilerini kârlılık ve popülerlik metriklerinden<br />
önde tutmalılar. Tüketicilerin yaklaşık 3’te 2’si<br />
markaların, toplumu iyileştirmeye yönelik çalışmasını<br />
bekliyor. Ancak esas sormamız gereken soru etik<br />
marka inşası hakkında değil; esas soru, bunu nasıl<br />
yapacağımız. ■
YAŞAMIN<br />
SAHNESİ
YARATICILIK<br />
Söyleşi Brand Week Istanbul <strong>2021</strong><br />
Beşinci<br />
Paradigma<br />
dönemi<br />
Raja Rajamannar<br />
MASTERCARD CMO<br />
Bu yıl 8-12 Kasım<br />
tarihlerinde gerçekleşecek<br />
Brand Week Istanbul’un<br />
konuşmacılarından<br />
MasterCard CMO’su Raja<br />
Rajamannar’a göre sektör<br />
“Beşinci Paradigma”ya<br />
doğru hızlı bir yolculukta.<br />
Rajamannar, bu göz korkutucu<br />
çağda iş yapmak isteyenlerin<br />
yeni teknolojilere, halkla<br />
ilişkilere, büyük veriye<br />
ve yeni finansal araçlara<br />
başvurmaları gerekeceği<br />
görüşünde.<br />
u BARIŞ CEZAR<br />
92 <strong>MediaCat</strong><br />
asterCard’ın CMO’su ve sağlık sektöründeki<br />
yeni iş alanlarını keşfedip geliştirme<br />
M<br />
amacıyla kurulan MasterCard Sağlık Hizmeti<br />
Departmanı’nın başkanı Raja Rajamannar,<br />
bu sene Brand Week Istanbul sahnesinden<br />
izleyicilere seslenmeye hazırlanıyor.<br />
Özellikle inovasyon, satış & iş geliştirme, kurumsal<br />
büyüme, veri analitiği ve dijital gibi alanlara odaklanan<br />
ve kâr amacı gütmeyen pek çok kurumun yönetiminde<br />
de yer alan Rajamannar, deneyim ve öngörülerinden<br />
hareketle kaleme aldığı –yakında <strong>MediaCat</strong><br />
Kitapları etiketiyle raflardaki yerini alacak- Quantum<br />
Marketing adlı kitabında dört tarihsel paradigma belirliyor<br />
ve artık sektörün hızla “Beşinci Paradigma”ya<br />
geçmekte olduğunu anlatıyor. Rajamannar, gelişmelerin<br />
çılgın bir hızda gerçekleştiği bu göz korkutucu<br />
çağda iş yapmak isteyenlerin yeni teknolojilere, halkla<br />
ilişkilere, büyük veriye ve yeni finansal araçlara başvurmaları<br />
gerekeceğini söylüyor. Deneyimli CMO’ya<br />
göre bu yeni gelecekte artık marka sadakati demode<br />
olacak ve bizzat marka kavramının kendisinin sıfırdan<br />
gözden geçirilmesi gerekecek.<br />
Rajamannar’ın gördüğü gelecekte pazarlama, artık<br />
hiper kişiselleşmiş ve onu çevreleyen sanal deneyimlerden<br />
sessel markalamaya, birden fazla duyuya<br />
dayanan bir yaklaşıma dayanacak. Dünyamızın yapay<br />
zekâ, artırılmış gerçeklik, blokzinciri, sürücüsüz<br />
araçlar, nesnelerin interneti, giyilebilir teknoloji, üç<br />
boyutlu baskı, 5G gibi onlarca yeni teknoloji tarafından<br />
altüst edilmek üzere olduğunu ilan eden Raja Rajamannar,<br />
bizi bekleyen dünyayı Yıldız Savaşları’na<br />
benzetiyor.<br />
Quantum Marketing adlı kitabınızda yeni pazarlama<br />
çağını tanımlarken “Beşinci Paradigma”<br />
kavramına başvuruyorsunuz. Bu yeni<br />
paradigma daha öncekilerden neden farklı?<br />
Pazarlamacıları bekleyen “aynı tas aynı hamam”<br />
mı yoksa keşfedilmemiş topraklar mı?<br />
Emniyet kemerlerinizi takın! Beşinci Paradigma bol<br />
miktarda yeni teknolojiyi, olağanüstü düzeylerde veriyi<br />
ve teknolojik kültürel değişimleri, gerçek zamanlı<br />
pazarlama yapmak için gerçek fırsatları, pazarlama<br />
hunisi gibi diğer klasik kuram ve çerçevelerin çöküşünü<br />
ve daha pek çok yeniliği beraberinde getiriyor.<br />
Bu yeni ortam pazarlamanın coğrafyasını değiştirecek,<br />
bilimsel ve teknolojik açıdan daha ustalıklı<br />
yaklaşımlar için yeni çerçevelere ihtiyacımız olacak.<br />
Bu yeni paradigmada başarılı olmak için pazarlama<br />
stratejilerinin ve yapılarının en baştan gözden geçirilmesi<br />
gerekecek.<br />
Bir “quantum” CMO’su veya lideri için,<br />
teknolojik bilgi ve kavrayış ile empati, iletişim,<br />
sezgi gibi insani beceriler arasındaki<br />
ideal denge nasıl olmalı? İdeal "quantum"<br />
CMO’su nasıl biridir?<br />
Quantum CMO’ları Leonardo da Vinci gibidir: çokyönlü,<br />
çok farklı alanlarda yeteneklere sahip, aynı<br />
anda pazarlamanın hem sanatı hem bilimi hem de teknolojisinde<br />
mükemmelliğe erişmiş. Hem sağ beyinlerini<br />
hem sol beyinlerini kullanırlar, yaratıcı ve analitiktirler.<br />
Aynı zamanda saf pazarlamada uzmanlaşmış<br />
yöneticiler yerine derin pazarlama uzmanlığına sahip<br />
deneyimli genel yöneticiler de olan iş liderleridir. ■
YARATICILIK Felis Ödülleri <strong>2021</strong><br />
Felis jüri<br />
başkanlarından<br />
notlar<br />
Bu yıl 14 bölüme liderlik edecek<br />
olan Felis jürileriyle, kendi<br />
alanlarındaki yenilikleri ve Felis’e<br />
giden yolda olmazsa olmazları<br />
konuştuk.<br />
Ayşe Aydın<br />
Publicis Groupe Türkiye CCO<br />
Out of Home-Basın ve Yayın-<br />
Radyo ve Audio Bölümleri Jüri<br />
Başkanı<br />
İŞİTSEL YARATICILIK ŞEKİL<br />
DEĞİŞTİRİYOR<br />
İşitsel mecralar benim ezelden<br />
beri önem verdiğim bir alan.<br />
Nasıl ki bir basın ilanında bir şey<br />
anlatmak zordur, radyo spotunda<br />
daha da zordur. Dolayısıyla<br />
yaratıcılığın gelişmesi için önemli<br />
kategorilerden biri burası. İşitsel<br />
yaratıcılık dediğimiz kategoriler<br />
şekil değiştirerek hayatlarına<br />
devam ediyor. Bu yüzden bu yıl<br />
Felis’te kategori genişlemeleri<br />
yaptık. Zaten bu değişimleri<br />
yarışmalar başlatıyor. Belki ilk<br />
yıllarda büyük katılımlar olmuyor<br />
ama zamanla motive olan sektör,<br />
bu kategorilere de iyi iş üretmenin<br />
peşine düşüyor.<br />
Ayşenur Aydın<br />
OPET Kurumsal İletişim Müdürü<br />
Sosyal Sorumluluk ve<br />
Sürdürülebilirlik Jüri Başkanı<br />
GÜÇLÜ SORUN TESPİTLERİ<br />
GEREKİYOR<br />
Bölümden ödülle dönmek için,<br />
özellikle projelerin sorun tespitinin<br />
güçlü olması ve dayanakların<br />
veriyle tespit edilmiş olması önemli.<br />
Yaratıcı fikrin ardındaki içgörünün<br />
ve bu çerçevede geliştirilen<br />
stratejinin gücü de büyük önem<br />
taşıyor. Ödül hedefleyen projelerin<br />
birey, aile, topluluklar ya da<br />
gezegenimiz için farkındalık ve<br />
fayda üretecek projeler olduğunu<br />
biliyorum; bunun daha iyi<br />
anlatılması, başarıyla iletişime<br />
taşınması önemli. Felis’e amacı<br />
ve anlamı olan güzel projeler<br />
geleceğini düşünüyorum.<br />
Banun Erkıran<br />
PC İletişim Grubu CEO<br />
Medya Jüri Başkanı<br />
94 <strong>MediaCat</strong><br />
EN ZORLU ÜÇLÜ: FMCG, SAĞLIK,<br />
PERAKENDE<br />
Kendilerine bir amaç<br />
belirleyen markaların daha<br />
çok önemsendiğini ve takdir<br />
edildiğini düşünüyorum. Ek<br />
olarak dijitalle harmanlanmış ve<br />
sonuca ulaşmış kampanyaların<br />
da öne çıktığını görüyoruz.<br />
İyi işlenmiş, doğru metotlarla<br />
kullanılan verilerden üretilen<br />
kampanyalar dikkat çekiyor. Genel<br />
perspektiften baktığımızdaysa<br />
bence başarıya giden yolda ana<br />
nokta işlerin yaratıcı bir bakış<br />
açısıyla hikâyeleşmesi. Bu yıl da<br />
Felis’e her sektörden iyi işlerin<br />
katılacağına eminim fakat jüriyi<br />
en çok zorlayacağını düşündüğüm<br />
kategoriler FMCG, sağlık ve<br />
perakende.<br />
Berna Sağlam<br />
Naipoğlu<br />
Bernaylafem İletişim ve Marka<br />
Danışmanlığı Ajans Başkanı<br />
PR Bölümü Jüri Başkanı<br />
İYİLİK İÇİN ÖRNEK TEŞKİL ETMEK<br />
Geçmişle kıyasladığımızda<br />
farklılık gösteren birçok özel<br />
durum yaşadık. Dayanışmanın<br />
sergilenmesi bunlardan en<br />
önemlisiydi. İyiliği hangi tonla<br />
anlatacağımız konusu karşımıza<br />
çıktı. “Yaptığın iyiliği göstermeden<br />
yap”, “Bir elin verdiğini öbürü<br />
görmemeli” bakış açısı değişti.<br />
İyilik için örnek teşkil etmenin ne<br />
kadar değerli ve bütünleştirici<br />
hissettirdiğine şahit olduk. Tüm bu<br />
sebeplerden ötürü bu yıl toplumsal<br />
dayanışmayı teşvik eden işleri<br />
yarışmada görmeyi arzu ediyorum.
Çağanur Atay Uçtu<br />
MediaMarkt Türkiye Pazarlama,<br />
Kurumsal İletişim ve E-ticaret<br />
Direktörü<br />
Marka Deneyimi ve Aktivasyon<br />
Jüri Başkanı<br />
MÜŞTERİ DENEYİMİNİ<br />
ÖNCELİKLENDİRENLER<br />
Bugünün müşterisi; veriye kolay<br />
ulaşan, deneyim anlamında<br />
beklentileri yükselmiş ve her<br />
zaman müşteri kraldır dediğimiz<br />
bakış açısı içinde bu rolünü daha<br />
da perçinlemiş durumda. Her<br />
şeyden önce, uçtan uca müşteri<br />
deneyimi anlamında kendilerini<br />
ispatlayan projelerin bölümden<br />
ödülle döneceğini düşünüyorum.<br />
Müşteri deneyimini önceliklendiren<br />
ve gerçekten tam anlamıyla<br />
müşterinin sesini duyup, gücünü<br />
ve hareketini oradan alan her<br />
projenin Felis’te de kuvvetli bir<br />
aday olacağına eminim.<br />
Görkem Yeğin Mert<br />
Facebook Creative Strategist<br />
Sosyal Medya Jüri Başkanı<br />
SAĞLAM VE GERÇEK<br />
RAKAMLARIN GÜCÜ<br />
Türkiye’de sosyal medyanın<br />
ulaştığı kitle genişliyor. Hatta<br />
bu erişimin, nüfusa orana göre<br />
Avrupa’daki ülkeleri geride<br />
bıraktığını gözlemliyoruz.<br />
Teknolojinin ve sosyal medya<br />
platformlarının ürünlerinin<br />
gelişmesiyle sosyal medyadaki<br />
reklamların çeşitliliği de arttı.<br />
Buradaki yaratıcı kanvas da<br />
genişledi.<br />
Bu kategoride zamanın ruhunu<br />
yakalayan işler her zaman öne<br />
çıkıyor. Etkileşime, insanları<br />
harekete geçirmeye yönelik<br />
işler etki yaratıyor. En önemli<br />
kriterlerden biri, işlerin sağlam ve<br />
gerçek rakamlarla gelmesi.<br />
Haluk Erkmen<br />
Puck Global,<br />
Ajans Başkanı & ECD<br />
Üretimde Ustalık ve Tasarım<br />
Jüri Başkanı<br />
GEÇMİŞ İLE BUGÜNÜ<br />
HARMANLAMAK<br />
Üretimde Ustalık ve Tasarım<br />
Bölümü’nde başarılı bir iş ortaya<br />
koymak dünyadaki trendleri takip<br />
etmekle çok alakalı. Dünyada<br />
çok fazla mecra var; buralardaki<br />
yeniliklerin reklama entegre<br />
edilmesi, çağdaş reklamcılığı<br />
yansıtması ve bunu çok büyük<br />
beceriyle yapmak işin önemli<br />
kısımlarından biri.<br />
Bazen yeninin çok eski bir yerde<br />
de olabileceğini düşünüyorum;<br />
yani 60’lardan bir tekniği<br />
günümüze uyarlayıp bir markayla<br />
eşdeşleştirmek de zanaat ister.<br />
Dolayısıyla, bu bölüm için,<br />
geçmiş ile günümüzü iyi araştırıp<br />
harmanlamak lazım.<br />
Işıl Heves<br />
Google Türkiye Pazarlama Lideri<br />
Veri Kullanımı Jüri Başkanı<br />
MEKANİKLEŞME<br />
TEHLİKESİNE DİKKAT<br />
Veriyi işleme konusunda<br />
başarılı olan kampanyalar üç<br />
şeyi çok doğru yapıyor: veriyi<br />
anlamlandırmak, tüketiciye saygılı<br />
olmak ve veriyi kampanyanın<br />
tüm sürecine entegre edebilmek.<br />
Stratejiden veri toplamaya ve<br />
iletişime taşımaya kadar değişik<br />
noktalarda veriyi kullanabilen<br />
kampanyalar sonuçta başarılı<br />
oluyor. Şunu da söylemek gerek<br />
ki, verinin daha fazla hayatımızda<br />
olmasıyla beraber kampanyaların<br />
mekanikleşme tehlikesi de<br />
var. Başarılı kampanyalarda<br />
pazarlamacı içgüdüsü veriyi<br />
kullanırken markanın ruhunu<br />
korumada, özüne sahip çıkmada<br />
çok değerli.<br />
Kayhan Dural<br />
4129Grey Chief Digital Officer<br />
Dijital ve Mobil Jüri Başkanı<br />
DİJİTALDEKİ İŞÇİLİK AYRIŞACAK<br />
Pandemiden sonra dijital işlerdeki<br />
en büyük artış, satış odaklı dijital<br />
kreatif işlerin tarafında oldu.<br />
Özellikle e-ticaret sitelerinin ya<br />
da online’ı kullanan markaların,<br />
bir şey satmaya çalışırken<br />
yaratıcı olmaya çalıştıklarını<br />
da gördük ki bu çok önemli bir<br />
metrik. Bu anlamda Felis’ten çok<br />
şey bekliyorum. Bu sene Sosyal<br />
Medya’yı ayrı bir kategori olarak<br />
ayırdık. Bölüme Craft kategorisini<br />
ekledik, böylece dijitaldeki işçiliğin,<br />
büyük prodüksiyonlu işlerin<br />
arasında kaynamasını engelledik.<br />
Sevdiğim yeniliklerden biri de Viral<br />
Fikirler kategorisi.<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 95
YARATICILIK<br />
Kerem Kanık<br />
Titrifikir, Kurucu Ortak<br />
Markalı İçerik Bölümü Jüri<br />
Başkanı<br />
ORTAK DERDİMİZ SAMİMİYET<br />
Son 1,5 yılda markalı içerik<br />
yağmuruna tutulduk. Bu trafikte<br />
en sık karşılaştığımız kavram<br />
samimiyet oldu. Reklamcıların<br />
ortak derdi, markanın pazarlama<br />
problemini insanlara samimi<br />
hislerle geçirmek. Markaya bu<br />
samimiyeti kazandırabilenler ve<br />
içeriklere markayı en organik<br />
şekilde entegre etmeyi başaranlar,<br />
markalı içerik yarışında ön plana<br />
çıktı.<br />
Felis'teki işlerde içgörüyü<br />
çalışmaların merkezinde tutmak,<br />
bir fikrin cazibesine kapılıp<br />
içgörüyü dışlamamak ve içgörü<br />
etrafına örülü bir iletişim<br />
geliştirmek önemli kriterler olacak.<br />
Levent Erden<br />
E-Ticaret Bölümü Jüri Başkanı<br />
ESKİ USULÜN ÖTESİNE GEÇMEK<br />
Ben hâlâ reklamcılığın nasıl<br />
söylendiği değil ne söylendiğinin<br />
ödüllendirilebileceği bir iş<br />
olduğuna inanan taraftayım.<br />
E-Ticaret Bölümü’nden ödülle<br />
dönmek isteyenler, her yerde<br />
yapılan iletişimin e-ticaret için “de”<br />
yapılmasının anlamsız olacağından<br />
emin olmalılar. “Bakkallarda,<br />
marketlerde… Şimdi de e-ticarette”<br />
şeklindeki bir işin pek başarı<br />
gösterebileceğini sanmıyorum.<br />
Eski usül adres göstermenin<br />
ötesinde bir şeyler<br />
söylenebileceğini varsayıyorum.<br />
E-ticaretin kendisinin de bir mecra<br />
olduğu unutulmamalı.<br />
Pınar Saltat<br />
Bayer, Tüketici Sağlığı<br />
Pazarlama Direktörü<br />
Sağlık İletişimi Bölümü<br />
Jüri Başkanı<br />
ÖNCELİK DOĞRU VE GÜVENİLİR<br />
İLETİŞİM<br />
Ipsos ile yaptığımız araştırmaya<br />
göre, Türkiye'deki katılımcıların<br />
yüzde 65’i kendini sağlık<br />
okuryazarlığı konusunda yetersiz<br />
ve bilgisiz buluyor. Bununla<br />
birlikte bilgi kirliliğini düşününce,<br />
markalar için en önemli öncelik,<br />
doğru ve güvenilir iletişim yapmak.<br />
Tüketicinin beklentilerine uyum<br />
sağlarken, marka sorumluluğunu<br />
yerine getirmek ve sağlıklı yaşam<br />
için yol gösterici olmak çok önemli.<br />
Bu sene Felis'te Sağlık İletişimi<br />
Bölümü'nde, amaca ve sonuca<br />
hizmet ederken güçlü stratejilerle<br />
kurgulanmış ve yaratıcı bir şekilde<br />
ortaya konulmuş işler öne çıkacak.<br />
Tarık Bayar<br />
Reckitt Hijyen İş Birimi,<br />
Pazarlama Direktörü & Yönetim<br />
Kurulu Üyesi<br />
Dönüştüren Pazarlama Etkisi<br />
Bölümü Jüri Başkanı<br />
BÜTÜNLÜK, BAŞARIDAKİ EN<br />
ÖNEMLİ KRİTER<br />
Bu sene özellikle e-ticaretin çok<br />
önemli bir atılım içinde olduğunu<br />
düşünüyorum. Bununla beraber<br />
sadece e-ticaret platformlarının<br />
değil, tüm markaların da<br />
tüketicilerine bu yönde inovatif<br />
çözümler sunduğunu görüyoruz.<br />
Ben daha iyi ürünü nasıl sağlarım<br />
değil, daha iyi hizmeti nasıl<br />
sağlarım meselesi öne çıkıyor.<br />
Bu zamana kadarki başarılı<br />
işlere baktığımızda ortak yön<br />
olarak söyleyebileceğim şey<br />
entegre işler olması. İşin strateji<br />
aşamasından fikre geçmesi,<br />
sonrasında uygulama ve<br />
sonuçlar… Bu bütünlüğün olması<br />
bence başarıya giden yolda en<br />
önemli kriter.<br />
Yaşar Akbaş<br />
Happy People Project,<br />
Kurucu Ortak<br />
Film ve Entegre Kampanyalar<br />
Jüri Başkanı<br />
'YARATICILIK ETKİ YARATIR'<br />
Felis, etkili yaratıcılığı<br />
ödüllendiriyor. Yaratıcılık ne<br />
dediğinizde, ben de kendi adıma<br />
bu cevabı veririm, yaratıcılık<br />
etki yaratır, derim. Yapılan işin<br />
pazara dair de bir başarısının<br />
olması gerekiyor. Bu yarışmanın<br />
çıktıları sektörün standartlarını<br />
belirliyor. Biz sadece yaratıcılığı<br />
değerlendirmiyoruz, etkililiği de<br />
değerlendiriyoruz. Son yıllarda<br />
artık daha özenli yazılmış<br />
başvurularla karşılaşıyoruz<br />
ancakdeğerlendirme aşamasında<br />
notların çok büyük bir bölümü<br />
sonuç kısmından geldiği için,<br />
katılımcıların sonuç bölümünü<br />
doğru, gerçekçi ve etkili bir şekilde<br />
doldurmuş olmaları çok önemli.<br />
96 <strong>MediaCat</strong>
YARATICILIK<br />
Söyleşi<br />
Daha yeni<br />
başlıyoruz<br />
Ümit Taşlı<br />
WUNDERMAN THOMPSON TÜRKIYE<br />
KREATIF DIREKTÖRÜ<br />
Ender Buruk<br />
WUNDERMAN THOMPSON TÜRKIYE<br />
GENEL MÜDÜRÜ<br />
Wunderman Thompson,<br />
birleşmenin hemen ardından<br />
girdiği pandemi döneminde<br />
güçlü bir başlangıç yapmıştı.<br />
Ancak yaratıcılık ve datanın<br />
girdiği kuvvetli etkileşimin<br />
sağladıkları, ajansa her<br />
defasında “daha büyük<br />
düşünme” şansı tanıyor.<br />
u TUĞBA ÖZÖĞRETMEN<br />
98 <strong>MediaCat</strong>
Wunderman Thompson Cat<br />
Report’ta 20 sıra birden yükselmiş,<br />
Yılın Çıkış Yapan Ajansı<br />
olmuştu. Uncancelled Cup, Bepanthol<br />
işleri, Yumoş deterjan<br />
için yapılan kampanya… Hepsinde<br />
de gelenekselin dışında<br />
bir bakış hâkim. Bu bakış açısının<br />
ardında neler var?<br />
Ender Buruk: Kariyerime P&G’nin<br />
pazarlama departmanında başladığım<br />
yıllarda, hedefleme dediğimizde<br />
sadece sosyo-demografik grupları<br />
düşünürdük. O zaman hayatımız ne<br />
kadar basitmiş. Bugün baktığınızda<br />
segmentler büyük oranda bölündü ve<br />
son derece detaylı mikro segmentler<br />
ortaya çıkmaya başladı. Mecralar ve<br />
multi-channel iletişimler arttı. Tüm bunların<br />
üzerine Covid gelince iş yapış biçimleri,<br />
reklam ve iletişim de çok değişti.<br />
Böyle bir dünyada birkaç şey gerekiyor.<br />
Bunlardan ilki mikro segmentlere<br />
ve mecralara hâkim olmak. İletişim<br />
kanallarının kullanımı çok hızlı şekilde<br />
dijitale kayıyor. Günümüz ajanslarının<br />
bu değişime cevap verebilmesi ve yaratıcı<br />
işlerini, tüm bunları düşünerek hazırlaması<br />
lazım. WPP’nin Wunderman<br />
Thompson’ı oluşturma amacı da bu<br />
aslında. Müşterilerimizle konuşurken<br />
ve geniş kapsamlı düşünürken, tüm bu<br />
değişimi ince ayrıntılarıyla düşünebilen<br />
bir ajans olarak ortaya çıkıyoruz.<br />
Ümit Taşlı: Bu birleşmenin ardından<br />
hızlı bir şekilde yaratıcı tarafımızı<br />
göstermemiz gerekiyordu. O sırada<br />
pandemi başladı. Elimizde datayı ve<br />
CRM’i bize enteresan biçimde verebilen<br />
bir yapı olunca, bunu yaratıcılığa<br />
nasıl dökebileceğimizi konuşmaya başladık.<br />
Örneğin, Uncancelled Cup gibi<br />
bir işi yapmak için normalde birkaç yıl<br />
beklersiniz çünkü altyapısını nasıl kuracağınızı<br />
bilemezsiniz. Tam da burada<br />
Wunderman-Thompson birleşmesi<br />
devreye girdi. Havuzumuzdaki tüm<br />
yeteneklerden faydalanmaya başladık.<br />
Yıllardır yeni medya işleri yapıyorduk<br />
ama bu birleşme benim için de çok deneyimsel<br />
oldu. Çünkü datayı alıp fikir<br />
haline getirme işi çok heyecan verici.<br />
Bu durum ekip için de besleyici<br />
olsa gerek. Kendi ajansının,<br />
“Acaba böyle bir şey yapmak<br />
mümkün mü?” sorgulamasına<br />
X<br />
ENDER BURUK:<br />
Bizim bir işin olup<br />
olmadığına karar<br />
vermemiz için ilk<br />
adımda yaratıcı<br />
cesaret var. İkincisi<br />
ise müşterinin işine<br />
ne kadar katkısı<br />
olduğundan geçiyor.<br />
Bepanthol, adidas,<br />
Yumoş, Fener ve<br />
Beşiktaş işlerine<br />
baktığınız zaman,<br />
bunlarda cesaret<br />
muhakkak var ama<br />
ödüllere yansımayan<br />
şekilde, müşterinin<br />
işlerini ne kadar<br />
büyüttüklerini de<br />
biliyoruz.<br />
yanıt verebilecek güce sahip<br />
olduğunu görmek, bir sonraki<br />
fikri bulurken de ona daha büyük<br />
düşünme kozu ve cesareti<br />
veriyor.<br />
EB: Bu söylediğiniz çok doğru. İletişim<br />
her zaman, ilgili müşteri segmentine<br />
hitap eden güçlü fikirleri bulup<br />
bunları hayata geçirmekten geçiyor.<br />
Bu, bizim ve birçok kreatif ajansın da<br />
yapabildiğimiz bir şey. Ancak bu cesur<br />
fikirleri günümüzün hedeflemeleri ve<br />
teknolojileriyle hayata geçirme kısmı<br />
zor oluyor. Bunun tersi de söz konusu.<br />
Birçok ajans var ki, teknoloji tarafında<br />
çok güçlüler ama yaratıcılıkları zayıf.<br />
Piyasaya baktığınızda, yanına iki datacı<br />
ve teknolojici alan yaratıcı ajanslar<br />
için de, böyle bir modelin çalışmadığını<br />
görüyoruz. Biz ise hem sağ hem de sol<br />
beyniz diyoruz.<br />
ÜT: Birçok genç yetenek var, uçuk fikirler<br />
de bulunabiliyor ama Türkiye<br />
olarak sıkıntımız, bunları hayata geçirebilmek.<br />
Son iki yıla baktığımda, istediğimiz<br />
her şeyi hayata geçirebildik.<br />
Geçenlerde ajansın global konseyine<br />
katıldık. Fikirlerimizi duyduklarında,<br />
“Bunu nasıl hayata geçiririz?” demiyorlar,<br />
“Sana nasıl yardımcı olabiliriz?”<br />
diyorlar. Bu çok değerli bir şey. O<br />
yüzden Wunderman Thompson olarak<br />
daha yeni başlıyoruz diyebilirim.<br />
Konuştuğumuz değişimlerden<br />
hareketle, size “bu iş oldu” dedirten<br />
kriterler nasıl dönüştü?<br />
ÜT: Aslında hiçbir zaman “bu iş oldu”<br />
dememek lazım, her zaman bir adım<br />
ötesi var. Ama olduğunu kalpten hissetmek<br />
gerekiyor. Biz kapalı bir kutuda<br />
yaşamıyoruz, insanlara hitap ediyoruz.<br />
O yüzden onların dönüşlerine göre karar<br />
vermek gerekiyor buna. Yaptığın<br />
işin yaratıcı ödül tarafında karşılığı<br />
oluyorsa ve Effie’de de marka sonuçlarına<br />
yansıyorsa, doğru işi yapmanın<br />
zevkini yaşıyorsun.<br />
EB: Wunderman Thompson burada iki<br />
şeye bakıyor. Bizim bir işin olup olmadığına<br />
karar vermemiz için ilk adımda<br />
yaratıcı cesaret var. İkincisi ise müşterinin<br />
işine ne kadar katkısı olduğundan<br />
geçiyor. Biz ajans olarak da bu kafadayız.<br />
Bepanthol, adidas, Yumoş, Fener<br />
ve Beşiktaş işlerine baktığınız zaman,<br />
bunlarda cesaret muhakkak var ama<br />
ödüllere yansımayan şekilde, müşterinin<br />
işlerini ne kadar büyüttüğünü de<br />
biliyoruz.<br />
O halde “etkili yaratıcılık” kavramını<br />
biraz daha irdeleyelim.<br />
Neden bu kavram bu kadar<br />
gündemimizde?<br />
ÜT: Sektör sadece reklam yapmaktan<br />
ziyade, sorunlara çözüm bulmaya<br />
başladı. Reklamla her şey değişir mi<br />
diye sorarsanız, değişemeyebilir ama<br />
deniyoruz. Denemekten de vazgeçmeyeceğiz.<br />
Markalar gitmek istedikleri<br />
yöne doğru, televizyonda da bir tavır<br />
koymaya başladılar. Bunun olumlu<br />
ve olumsuz tarafları var. Televizyona<br />
baktığınızda, bu işin reklamlardaki eğlencesi<br />
biraz kaçmaya başladı. Televizyonda<br />
sürekli karamsarlık gösterirsek,<br />
insanları daha fazla karamsarlığa sürükleyebiliriz.<br />
Öte yandan proje kısmı<br />
farklı, daha derinlikli. Engelli bir vatandaşa<br />
inovasyon fikri bulmak artık<br />
markanın değil, ajansın işi oldu. Artık<br />
yaralara merhem olmaya çalışıyoruz<br />
ki etkili yaratıcılık kavramı da buralara<br />
kaymaya başladı.<br />
Biz kampanya sunarken, sonunda da<br />
360 fikirler sunuyoruz. Ve baktığınızda<br />
çok ödüllü işler, o 360’taki küçük kareler.<br />
Zaten bunu fark edip alan markalar<br />
yolunda ilerliyor. Ancak bu şekilde uçtan<br />
uca etkili bir yaratıcılık ortaya çıkabiliyor.<br />
Ender Bey marka tarafından<br />
ajans tarafına geçmiş biri olarak<br />
“etki” meselesini nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Bu taraf<br />
değişiminin size kazandırdığı<br />
bir bakış açısı farklılığı oldu<br />
mu?<br />
EB: Bizim derdimiz iletişim yapmak<br />
değil, müşteri sorununu çözmek. Bunu<br />
doğru yapabilmek için markanın iş<br />
stratejisine çok hâkim olmak lazım.<br />
Aksi halde yaptığınız iletişimle, umduğunuz<br />
etkiyi yaratmanız zor oluyor. Bu<br />
şekilde belki sadece hakkında çok konuşulan<br />
bir iş yapabilirsiniz.<br />
Ben masanın diğer tarafında çok vakit<br />
geçirdiğim için, müşterinin işle ilgili<br />
strateji ve planlarını iyi anlayabiliyorum<br />
hatta müşteriyi challenge edebiliyorum.<br />
Daha sonra bunu süzüp bir strateji<br />
haline getirdiğinizde yaratıcı işlere<br />
çevirmek de çok daha kolay oluyor. ■<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 99
YARATICILIK<br />
Yorum<br />
Bay K. Pandora’nın<br />
Kutusu diyarında!<br />
SAİT AYTEMUR<br />
Reklamcı, Yazar<br />
ay K.’nın ATM olarak bildiği<br />
cihaz meğerse Pando-<br />
B<br />
ra’nın Kutusu’ymuş. Bankasının<br />
kendisine verdiği<br />
kart meğerse Pandora’nın Kutusu’nun<br />
anahtarıymış. Kartı bilişim çağının Al<br />
Capone’ları tarafından kopyalanıp hesabı<br />
havalelerle ve doğrudan çekilerek<br />
talan edilince, Bay K.’nın Pandora’nın<br />
Kutusu ile imtihanı başladı. Bay K.<br />
hesabı havale yoluyla talan edilmekle<br />
kalmadı; hiç tanımadığı, görmediği,<br />
duymadığı insanlar tarafından çeşitli<br />
savcılıklara şikâyet edildi. O savcılıklar<br />
da hiç tereddüt etmeden Bay K.’yı<br />
polis sorgusuna davet ettiler. Artık Bay<br />
K. için yeni bir hayat başlamıştı; artık o<br />
Pandora’nın Kutusu’nun içindeydi.<br />
POLİS SORGUSU<br />
Bay K.’nın ilk polis sorgusu “mağdur”<br />
sıfatıyla yapıldı. Fakat hemen sonrasında<br />
“şüpheli” sıfatına terfi edildi. Son<br />
derece iyi niyetli polisler, görevleri gereği<br />
Bay K.’yı sorguya davet ettiler. Bay<br />
K. şikâyet edenleri hiç tanımadığını,<br />
sadece bankasının ATM’sinden para<br />
çektiğini ifade etti. Sonrası Pandora’nın<br />
Kutusu’ydu! Bay K. sert tartışmalar ve<br />
uğraşlar sonucu bankasından alabildiği<br />
açıklama mektubuyla birlikte polis<br />
merkezlerini ziyaret etmeye başladı.<br />
Açıklama mektubu Bay K.’nın bankanın<br />
müşterisi olduğunu, ATM’den para çekerken<br />
kartının kopyalandığını ve maddi<br />
mağduriyetinin banka tarafından<br />
giderildiği anlatılıyordu. Bay K. aslında<br />
olacakları öngörmüş ve bankasını ikaz<br />
etmişti. Belki mesleki deformasyon gereği<br />
düşüncelerini frenleyemiyordu.<br />
•İster kamu ister devlet tüm kurumlar<br />
insan odaklı olsaydı.<br />
•Yapay zekâ kadar akıl hâkim olsaydı<br />
süreçlere.<br />
S<br />
Artık Bay K. için<br />
yeni bir hayat<br />
başlamıştı; o<br />
artık Pandora’nın<br />
Kutusu’nun<br />
içindeydi...<br />
Pandora’nın Kutusu’nun<br />
yaratacağı ortam kaçınılmaz<br />
olarak totaliter<br />
olacaktı. Bay K.’nın bir<br />
sabah böcek olarak<br />
uyanacağı totaliter yapı.<br />
Bu işe Gregor Samsa ne<br />
derdi? Daha önemlisi<br />
Kafka ne derdi?<br />
•Teknoloji kadar güven duygusuna<br />
önem ve ihtimam gösterilseydi.<br />
•Adaletin sloganı “gerçek insanlar<br />
gerçek adalet” olsaydı.<br />
•Bankaların sloganı “gerçek müşteri<br />
gerçek bankacı” olsaydı.<br />
•Liderler vizyonlarını çalışanların<br />
benimsemeleri için uğraşsalardı.<br />
•Krizler ortaya çıktığında organizasyonların<br />
farklı kademeleri ve<br />
uzman bölümleri zamanında devreye<br />
girseydi.<br />
•İmaj denilen kavramın, hayatın<br />
gerçeklerinin müşterinin beynindeki<br />
izdüşümü olduğu anlaşılabilseydi.<br />
•Liderler yolculuk yapacakları yoldaşlarını<br />
liyakat esasına göre seç-<br />
selerdi; tarikat, cemaat veya kulüp<br />
esasına göre değil.<br />
•Liderler en iyi olmayı bir onur meselesi<br />
olarak görselerdi; sadece bir<br />
iddia veya zihinleri eğlendirerek<br />
baştan çıkarma aracı olarak değil.<br />
•Bütün bunlar köşedeki dükkân<br />
için de geçerliydi; ormanları yanan,<br />
dere yataklarına inşaatlar yapıldığı<br />
için sellerde boğulanların katlandığı,<br />
salgında ölenlerin bitmediği<br />
ülkeler için de.<br />
•Ve her sorunu fırsata çevirecek<br />
olan, samimiyet ve doğru iletişimdi.<br />
•Doğru iletişimin olabilmesi doğru<br />
medya olmasına bağlıydı; yani gerçeklerle<br />
bağını koparmamış bağımsız<br />
medya.<br />
100 <strong>MediaCat</strong>
PARADİGMA DEĞİŞİKLİĞİ<br />
Bay K. bir yandan bu konularda geçmişte<br />
yazıp çizdiklerini hatırlarken<br />
(Acaba suya mı yazdım?), bir yandan<br />
da bunların olabilmesi için bir paradigma<br />
değişikliği gerekiyor diye düşündü.<br />
Yani odak noktasına insanı ve<br />
insan onurunu koymak gerekiyordu.<br />
İnsanın güvenini sağlamak ve güvenini<br />
kazanmak. Örneğin, bir savcı için öncelik<br />
“insanların lekelenmeme hakkını<br />
gözetmek” olmalıydı. Bir banka içinse<br />
en kutsal misyon, müşterinin güvenini<br />
kazanmak olmalıydı. Bunlar otomasyonla<br />
veya otomatik prosedürlerle<br />
sağlanamazdı. Otomasyon anlayış ve<br />
paradigma, hayatı Pandora’nın Kutusu<br />
yapardı. Bu kutunun yaratacağı ortam<br />
da kaçınılmaz olarak totaliter olacaktı.<br />
Bay K.’nın bir sabah böcek olarak uyanacağı<br />
totaliter yapı.<br />
Bu işe Gregor Samsa ne derdi?<br />
Daha da önemlisi Kafka ne derdi?<br />
Ve Bay K.’nın böcek olarak uyanmaması<br />
için neler yapılabilirdi?<br />
Bankası müşterilerini kesimlere ayırırken<br />
bunu sözde değil özde yapabilirdi.<br />
Örneğin, bazı özel güvenlik önlemleri<br />
alabilirdi. Müşterisini ATM güvenliği<br />
konusunda ikaz edebilirdi. En azından<br />
ATM’leri ana caddeye bakan, aydınlık<br />
cephelere koyardı. Kart kopyalandıktan<br />
sonra Bay K.’nın öngörülerini dikkate<br />
alıp hukuki önlemler alabilirdi. Havale<br />
işlemlerinden başka birileri olumsuz<br />
etkilendiyse bu şahısların mağduriyetlerini<br />
giderebilirdi. Ve Bay K.’ya olup bitenleri<br />
şeffaf biçimde anlatabilirdi. Bay<br />
K. hâlâ neden savcılıklara şikâyet edildiğini<br />
anlayamamıştı. O sadece kartıyla<br />
ATM’den para çekmişti.<br />
Nihayet bankası gerilimler ve gelişmeler<br />
sonrasında bir avukat görevlendirdi<br />
Bay K. için; ancak bu konuda da<br />
epey iniş çıkıştan, iletişim sorunlarından<br />
sonra bir yere gelindi.<br />
Bay K. sokaklarda yürürken sağından<br />
solundan maskesiz bir insan seli<br />
akıyordu. Gerçek akıl AWOL olmuştu;<br />
kaçaktı. İnsanlar çağın en büyük salgınının<br />
ortasında maskesiz birbirlerinin<br />
burnunun içindeydi. Bay K. çareyi bir<br />
kafeye girmekte buldu. Orada da birisi<br />
eşikte dikilip sigara dumanını Bay<br />
K.’nın yüzüne üfledi. O semtte ayakta<br />
kalan sayılı düzgün kafelerden birinin<br />
sahibi “Bankamızın sistemi çöktü, birkaç<br />
gündür işlem yapamıyoruz, felç olduk”<br />
dedi.<br />
Bay K. acı acı gülümsedi… ■<br />
d<br />
Bir banka için en<br />
kutsal misyon,<br />
müşterinin<br />
güvenini kazanmak<br />
olmalıydı. Bunlar<br />
otomasyonla<br />
veya otomatik<br />
prosedürlerle<br />
sağlanamazdı.<br />
Otomasyon anlayış<br />
ve paradigma,<br />
hayatı Pandora’nın<br />
Kutusu yapardı.<br />
Dipnot: Bu hikâyenin gerçekle hiç ilgisi yok;<br />
hepsi hayalden ibaret. Bay K. kahvesini<br />
yudumlarken daha derin hayallere daldı ve<br />
“Ben bir holding olsam” dedi içinden. “Yenilenebilir<br />
enerji sektörüne girerim. Üstelik<br />
Ar-Ge, tasarım, üretim, KOBİ ve bireysel<br />
finansman, üniversite ayaklarıyla kendimi<br />
dönüştürürüm. Dünyada yenilenebilir enerji<br />
alanında bir numara olmayı hedeflerim.<br />
İklim değişikliğinden kaynaklanan felaketlere<br />
Don Kişot gibi meydan okurum.” Bay<br />
K. halüsinasyon gördüğünü düşündü. Zaten<br />
şizofrenler bu dünyanın ikiyüzlülüğüne<br />
dayanamayan insanlardır. Normal denilen<br />
insanlar ise dayanırlar hatta bu dünya<br />
yaşanabilecek dünyaların en iyisi derler.<br />
Bay K. bilgisayarının kayıt tuşuna bastı.<br />
Sonra da kapattı. Karşı kaldırımda duran<br />
Kafka olabilir miydi?<br />
<strong>Ekim</strong> <strong>2021</strong> 101
YARATICILIK<br />
Ad*Watch<br />
İyilik yapan markalar<br />
Vodafone #BirlikteMümkün’ü diğer birçok sosyal sorumluluk<br />
kampanyasından ayıran en önemli nokta, Bager’in sahici ve<br />
dokunaklı hikâyesi. Doğru ünlü kullanımı, başarıyı sağlayan bir<br />
diğer önemli faktör. Üstelik reklam toplumdaki engelli bireylere<br />
dikkat çekmekle kalmıyor, hayal kuran herkese hitap ederek<br />
“katlanan” bir duygusal etki yaratıyor.<br />
HATIRLANMA SKORU<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE ALIŞVERİŞ<br />
KAMPANYA BAZINDA<br />
BEĞENİ SKORU<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE<br />
ALIŞVERİŞ<br />
GETİR.COM<br />
GENEL<br />
%49,9<br />
%62,5<br />
GETİR.COM<br />
GENEL<br />
%6,3 %2,7<br />
ARAŞTIRMA ÖRNEKLEMİNİN<br />
SES DAĞILIMI<br />
AB %13<br />
C1C2 %57<br />
KAMPANYA BAZINDA<br />
WOMM SKORU<br />
D %29<br />
TRENDYOL<br />
ONLINE ALIŞVERİŞ<br />
%26,8<br />
GETİR.COM<br />
GENEL<br />
%27,8<br />
AKLA, KALBE, RUHA DOKUNMAK<br />
Tarih aralığı:<br />
2-29 Ağustos <strong>2021</strong><br />
Özge Sönmez<br />
Ipsos / Research Director<br />
Ağustos ayıyla birlikte,<br />
diğer sektörlerdeki durağanlığa<br />
rağmen, içecek<br />
ve telekomünikasyonun<br />
reklam hatırlanma trendindeki iyileşme<br />
belirgin hale geldi. Sezonsallığın da etkisiyle,<br />
içecek sektöründe bu trendin dinamosunun<br />
Fuse Tea ve Lipton Ice Tea reklamları<br />
olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Telekomünikasyon reklamlarında<br />
ise dikkat çekici hatırlanma artışı tek<br />
başına Vodafone #BirlikteMümkün<br />
kampanyasına atfedilebilir. Sektörün<br />
son iki yıldaki en düşük GRP yatırımına<br />
rağmen, sektörel reklam hatırlanmanın<br />
en yüksek seviyede gerçekleştiğini atlamayalım.<br />
Bu da reklamın başarılı bir<br />
yaratıcı tarz uygulamasına iyi bir örnek<br />
olduğuna işaret ediyor.<br />
Vodafone, yeni teknolojisini bir sosyal<br />
sorumluluk projesi üzerinden duyurup,<br />
sosyal sorumluluğuysa gerçek bir hikâyeyle<br />
izleyiciye aktararak akıllara, kalplere<br />
ve ruhlara dokunan bir reklam filmiyle<br />
izleyicinin dikkatini çekiyor.<br />
Son yıllarda, iklim krizi ve pandemi<br />
gibi küresel koşulların yükselttiği toplumsal<br />
bilinç sonucunda “iyilik yapan<br />
markalar” tüketici sadakatini sağlamada<br />
bir adım öne çıkıyor. Marka amacı ve değerlerini<br />
anlatırken doğru kreatifle doğru<br />
notalara basan reklamlar kısa zamanda<br />
tüketicinin zihninde sempatik bir yer<br />
edindiği gibi, güçlü marka-tüketici ilişkisine<br />
de zemin oluşturuyor.<br />
102 <strong>MediaCat</strong>
YARATICILIK<br />
Felis Kampanyalar<br />
İŞTE BENİM MAXIMUM’UM – Maximum Kart<br />
REKLAMVEREN: Türkiye İş Bankası<br />
STRATEJI DIREKTÖRÜ: Selin Aktaş<br />
REKLAM AJANSI: PUB1924<br />
STRATEJI: Asena Çelik<br />
CCO: Ayşe Aydın<br />
PRODÜKSIYON LIDERI: Arzu Köksal<br />
YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Mehmet Güney<br />
PRODÜKSIYON EKIBI: Eren Bakırcı, Ayten Güneş, Özlem Uzun<br />
AJANS LIDERI: Ezgi Ataseven<br />
İÇERIK LIDERI: Ergün Erdem<br />
KREATIF DIREKTÖR: Can Yıldız<br />
SOSYAL MEDYA EKIBI: İpek Başbuğ, Servil Emre, Selin Akbay,<br />
KREATIF GRUP DIREKTÖRÜ: Cüneyt Özalp<br />
Selen Özay<br />
DIJITAL KREATIF GRUP DIREKTÖRÜ: Serhat Varan<br />
ATÖLYE: MEHMET Hasılcıoğulları<br />
KREATIF EKIP: Emirhan Dilege, Hasan Çalışkan,<br />
REDAKTÖR: Çağrı Sığırcı<br />
Cemre Pekşen, Asya Aydın, Kardelen Fulya Okumuş<br />
YÖNETMEN: Can Pehlivanlı<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI EKIBI: Çiğdem Uyar, Gamze Kaplan, Sıla PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Norr Film<br />
Menteşoğlu<br />
MÜZIK ŞIRKETI: 3K1A<br />
DEDİM OLABİLİR – Elidor<br />
REKLAMVEREN: Unilever<br />
REKLAMVEREN YETKILILERI: Alper Eroğlu, Gizem Erbaş,<br />
Kerem Diramca, Ahmet Adıyaman, Ebru Seyhan<br />
REKLAM AJANSI: Medina Turgul DDB<br />
YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Ertuğ Tuğalan<br />
KREATIF GRUP LIDERI: Fatih Yılmaz<br />
KREATIF EKIP: Cem Erguvan, Özberk Baz, Seray Samancı,<br />
Gözde Bayraktar, Hande Matban<br />
YÖNETICI STRATEJI DIREKTÖRÜ: Berkant Avcı<br />
STRATEJIST: Beste Atasoy<br />
MÜŞTERI DIREKTÖRÜ: Azize Civanbay<br />
MÜŞTERI EKIBI: Dilge Yıldırım, Viket Rodrig, Ezgi Bitmiş<br />
AJANS PRODÜKTÖRLERI: Gülengül Soytürk, Ümit Bak,<br />
Can Taşkın<br />
YÖNETMEN: Sedat Dündar, Umut Dizdar<br />
PRODÜKSIYON AJANSI: Yapar İstanbul<br />
PR AJANSI: Sobraz<br />
MEDYA AJANSI: Mindshare<br />
ÜNLÜ YÖNETIM AJANSI: Portal Rights Management<br />
BAŞKALAŞMAYA HAZIR MISINIZ? – DeFacto<br />
REKLAMVEREN: DeFacto<br />
KREATIF GRUP LIDERI: Tuğkan Cabbar<br />
REKLAMVEREN YETKILISI: Handem Çelenkler<br />
KREATIF EKIP: Sinem Kaya, Tuğçe Erdönmez, Can Çakmakçı<br />
REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Valya Allovi, Tuğba Ansen,<br />
STRATEJI DIREKTÖRÜ: Eren Alphan<br />
Elif Çiçek<br />
MARKA DIREKTÖRÜ: Melis Erduran<br />
REKLAM AJANSI: 4129Grey<br />
AJANS PRODÜKSIYON EKIBI: Gülşah Batıbeki, Kasım Bektaş<br />
CEO: Alemşah Öztürk<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Norr Production<br />
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI: Leslie Krespin<br />
YÖNETMEN: Ali Demirel<br />
GRUP YÖNETICI KREATIF DIREKTÖRÜ: Sami Basut<br />
MÜZIK: Rahman Altın<br />
TASARIM DIREKTÖRÜ: Koray Doyran<br />
FOTOĞRAF: Burcu Karademir<br />
SİZ HEPİNİZ, ARZUM ROBOTEK – Arzum<br />
REKLAMVEREN: Arzum<br />
REKLAMVEREN YETKILILERI: Mehtap Yıldız, Özlem Zülal,<br />
Neslihan Demir, Ayşe Savran, Mahir Sümen,<br />
Gökhan Kapıcı, Eda Özgül, Buket Onaran<br />
REKLAM AJANSI: TBWA\Istanbul<br />
CCO: İlkay Gürpınar<br />
YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Volkan Karakaşoğlu<br />
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI: Tuğyan Çelik<br />
KREATIF DIREKTÖRLER: Mesut Koçarslan, Serdar Güngör<br />
KREATIF EKIP: Sungun Çalışkan, Selin Saygın<br />
MARKA EKIBI: Ender Orfanlı, Çağla Yalçınkaya,<br />
Selcen Kurtuldu, Ayşe Hocaoğlu<br />
SOSYAL MEDYA EKIBI: Berivan Akmanoğlu, Seçil Özener<br />
CSO: Toygun Yılmazer<br />
STRATEJIK PLANLAMA EKIBI: Özgün Özkalay,<br />
Yunuscan Hısımcıl, Başak Runa<br />
PRODÜKSIYON EKIBI: Neslihan Gücüm, Efe Koçdağ<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Shortcut<br />
YÖNETMEN: İsmet Kurtuluş<br />
MÜZIK: Onur Cumalıoğlu<br />
104 <strong>MediaCat</strong>
Curious Felis için<br />
son başvuru tarihi 5 <strong>Ekim</strong>!<br />
Yepyeni bir yarışma, yepyeni ödüller, yepyeni sevinçler…<br />
Etkisi kanıtlanmış kampanyaların ardındaki stratejileri ve stratejistleri<br />
ödüllendiren yarışma Curious Felis’e başvurular sona ermek üzere.<br />
Toplam 6 kategoride dağıtılacak Curious Felis Ödülleri sizi bekliyor.<br />
Kategori #1: İçgörü ile Heyecanlandıranlar<br />
Kategori #2: Ezber Bozanlar<br />
Kategori #3: Markayı Yeniden Konumlandıranlar<br />
Kategori #4: Markayı Sıfırdan Yazanlar<br />
Kategori #5: Marka Amacı ile Harekete Geçirenler<br />
Kategori #6: Global Düşünenler<br />
Ayrıntılı bilgi ve başvuru için:<br />
curious.felisodulleri.com<br />
curiousfelis@kapital.com.tr #curiousfelis
YARATICILIK<br />
60 YILDIR MUTLULUKLA – ETİ<br />
REKLAMVEREN: ETİ<br />
REKLAMVEREN YETKILILERI: Alper Yoldaş, Ebru Özgökalp Türker,<br />
Hazal Duygu Akın<br />
REKLAM AJANSI: Güzel Sanatlar<br />
KREATIF DIREKTÖR: Emrah Kural<br />
YARATICI EKIP: Emre Demirtaş, Mertcan Karpınar,<br />
Kemal Hayit, İlker Salcan<br />
STRATEJI: Ronin<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI: Gözde Şengüler, Ceysun Giritli,<br />
Sıla Gözüm, Cemre Arıkan, Ezgi Karakuş<br />
AJANS PRODÜKTÖRLERI: Melis Bircan, Beray Sarı, İdil Yalçınöz<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Kala Film<br />
YÖNETMEN: Turgut Akaçık<br />
MEDYA PLANLAMA / SATINALMA: Mg Media<br />
YENİDEN HAYAT – meyhanedeyiz.biz<br />
REKLAMVEREN: meyhanedeyiz.biz<br />
REKLAMVEREN YETKILILERI: Dumrul Sabuncu<br />
REKLAM AJANSI: Brand The Bliss<br />
KREATIF STRATEJIST: Erhan Güven<br />
KREATIF EKIP: Ceren Öz, Koray Cengiz, Bedrettin Bayaslan<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI: Esra Mutlu, Caner Selçuk<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Depo Film<br />
YÖNETMEN: Umut Aral<br />
SESLENDIRME: Fatma Turgut<br />
KOREOGRAFI: Ömer Yeşilbaş<br />
UYARLAMA MÜZIK: Jingle Jungle<br />
UYARLAMA SÖZ: Erhan Güven<br />
ORIJINAL MÜZIK: “I Will Survive” Söz-Beste: Dino Fekaris,<br />
Frederick J. Perren / Universal Music Publishing Turkey<br />
ORIJINAL SÖZ: “Bambaşka Biri” Söz: Fikret Şeneş (Ossi<br />
Müzik)<br />
GÖRMEYE DEĞER NE ÇOK RENK VAR – Arçelik<br />
REKLAMVEREN: Arçelik<br />
REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Mehmet Tüfekçi, Pınar Gedik,<br />
Özdem İkizer Yüken, Sevinçnaz Erol<br />
REKLAM AJANSI: Havas İstanbul<br />
CCO: Ergin Binyıldız<br />
YÖNETICI KREATIF DIREKTÖR: Volkan Dalkılıç<br />
KREATIF EKIP: Mustafa Gülsen, Eray Hökelek, Burak Gürses,<br />
Eren Altuniş, Güney Taşcıoğlu, Rana Duran,<br />
Hasan Yıldırım, Barış Köprülü<br />
STRATEJI: Canan Pehlivanoğlu, Ersan Avcı, Emir Baykut<br />
MÜŞTERI İLIŞKILERI EKIBI: Berk Yılmaz, Birol Ecevit, Yiğit Uysal,<br />
Ecenur Karaarslan, Beril Ermeral, Erkin Yüksel<br />
AJANS PRODÜKTÖRLERI: Sıla Salgın, Uğur Egemen İres,<br />
İdil Yalçınöz<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: Gogo Project<br />
YÖNETMEN: Cem Adıyaman<br />
MÜZIK YAPIM: Mert Tünay<br />
POST PRODÜKSIYON: Tonic Effects<br />
HAYAT SANA FESTİVAL – COLIN’S<br />
REKLAMVEREN: COLIN’S<br />
REKLAMVEREN TEMSILCILERI: Önder Ön, Mustafa Ceylan<br />
Aksak, Anıl Güneş, Enginalp Erkısa,<br />
Melike Erhan, Fatih Köse<br />
MARKA DANIŞMANI: Hakan Senbir<br />
REKLAM AJANSI: KARPAT Independent Advertising Agency<br />
KREATIF AJANS BAŞKANI: Karpat Polat<br />
GENEL MÜDÜR: Melda Tarlan<br />
KREATIF DIREKTÖR: Oktar Akın, Tolga Akyüz<br />
KREATIF EKIP: Aydın Gürer, Gülhan Kaçar, Ferhat Çelik<br />
MÜŞTERI DIREKTÖRÜ: Ayşegül Dinç<br />
MÜŞTERI TEMSILCISI: Dicle Doğan<br />
PRODÜKSIYON ŞIRKETI: PANDA<br />
YÖNETMEN: Kemixiz<br />
FOTOĞRAF: FABRİKA / Jiyan Kızılboğa<br />
106 <strong>MediaCat</strong>
YARATICILIK<br />
#ofotoğrafınhikâyesi<br />
BOB’un arşivinden<br />
Uğurcan Ataoğlu<br />
ALAMETİFARİKA KURUCU ORTAK, TASARIM DİREKTÖRÜ<br />
Sektörün geçmişe açılan kapısı<br />
#ofotoğrafınhikâyesi’nde bu ay Uğurcan<br />
Ataoğlu’nun hatıralarına davetlisiniz.<br />
Ataoğlu’nun 1996-2020 yıllarında çekilmiş<br />
fotoğraflarından oluşan nadide seçki,<br />
sonbaharın soğuğunu tanıdık simalar ve<br />
eskimeyen dostluklarla ısıtıyor.<br />
Y&R Reklamevi döneminde, bir Kristal Elma<br />
töreninde. Serdar Erener ve Gülin Üstün.<br />
Alametifarika art direktörleriyle Londra’daki bir<br />
tasarım festivaline gidebildiğimiz yıllarda. Hüseyin<br />
Sandık, Handan Tepe, Taner Ardalı, Gizem Hız,<br />
Arkın Kahyaoğlu, Kenan Ünsal.<br />
Hazır Kart kampanyasının ilk setinde. Rebekka<br />
Haas, Sıla Sayın, Arzu Ünal, Sinan Çetin, Mine<br />
Alpar, Serdar Erener, Nil Karaibrahimgil.<br />
Cola Turka çekimleri için New York’ta. Sinan Çetin<br />
ve Serdar Erener.<br />
Ender Merter’in Reklamarkası programında,<br />
yönetim kuruluna girdiğim Orduspor formasıyla.<br />
Nesteren Davutoğlu ve Faruk Bil.<br />
Kristal Elma töreninde. Serdar Erener ve Fahir<br />
Atakoğlu.<br />
Alametifarika bahçe kostüm partisinde. Beste<br />
Zeybel ve Kenan Ünsal.<br />
Süleyman Nazif Sokak’taki Reklamevi binasında.<br />
Gökhan Özgün ve Serdar Erener.<br />
Alametifarika’daki mesai arkadaşımla öğle<br />
uykusunda.<br />
108 <strong>MediaCat</strong>
www.dpodulleri.org