Turizmde Disiplinlerarasi Yaklaşimlar (Turizm ve Hukuk)
Eğitim seviyesinin yükselmesi, gelirlerin artması, ulaşım imkanlarının üst seviyeye çıkması ve teknolojik gelişmeler gibi pek çok faktör insanların daha fazla turizm faaliyetine katılmasını sağlamıştır. Bütün bu gelişmeler tüketiciler ile turizm endüstrisinde çalışanlara yönelik turizm konusundaki yasal düzenlemelerin içeriğini de etkilemiştir. Seyahat/turizm endüstrisi için geçerli olan yasaların çeşitliliğini anlayabilmek, kanunlara uyma ihtiyacı ve uymamanın yaptırımlarını anlayabilmek ve turizmin tabi olduğu yasal rejime karşı çeşitli yönetimsel tepkilerin göz önünde bulundurulması turizm ve hukuk arasındaki ilişkinin temelleri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla turizm ve hukuk arasındaki ilişkinin çok boyutlu bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.
Eğitim seviyesinin yükselmesi, gelirlerin artması, ulaşım imkanlarının üst seviyeye çıkması ve teknolojik gelişmeler gibi pek çok faktör insanların daha fazla turizm faaliyetine katılmasını sağlamıştır. Bütün bu gelişmeler tüketiciler ile turizm endüstrisinde çalışanlara yönelik turizm konusundaki yasal düzenlemelerin içeriğini de etkilemiştir. Seyahat/turizm endüstrisi için geçerli olan yasaların çeşitliliğini anlayabilmek, kanunlara uyma ihtiyacı ve uymamanın yaptırımlarını anlayabilmek ve turizmin tabi olduğu yasal rejime karşı çeşitli yönetimsel tepkilerin göz önünde bulundurulması turizm ve hukuk arasındaki ilişkinin temelleri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla turizm ve hukuk arasındaki ilişkinin çok boyutlu bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
v
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ .......................................................................................................................................iii
BİRİNCİ BÖLÜM: TURİZME GENEL BAKIŞ ................................................................ 1
Serap Serin Karacaer, Ayşe Nevin Sert
İKİNCİ BÖLÜM: TURİZM VE İŞLETME .......................................................................19
Elif Hasret Kumcu
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: TURİZM VE EKONOMİ .................................................................33
Esra Soyu
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: TURİZM VE PAZARLAMA ....................................................49
Grant Altay Taşkın
BEŞİNCİ BÖLÜM: TURİZM VE İLETİŞİM ...................................................................61
Mehmet Safa Çam
ALTINCI BÖLÜM: TURİZM VE TARİH ........................................................................75
Fahri Akbaş
YEDİNCİ BÖLÜM: TURİZM VE COĞRAFYA ...............................................................87
Ayşe Okuyucu
SEKİZİNCİ BÖLÜM: TURİZM VE SOSYOLOJİ........................................................ 103
Neşe Çullu Kaygısız
DOKUZUNCU BÖLÜM: TURİZM VE DAVRANIŞ BİLİMLERİ .......................... 115
Şerife Uğuz Arsu
ONUNCU BÖLÜM: TURİZM VE HUKUK .................................................................. 133
Emrah Çetin
vi
ON BİRİNCİ BÖLÜM: TURİZM VE SİYASET BİLİMİ .......................................... 145
Arzu Yılmaz Aslantürk
ON İKİNCİ BÖLÜM: TURİZM VE EDEBİYAT......................................................... 161
Hakan Özdemir
ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: TURİZM VE SAĞLIK ........................................................... 175
Yusuf Acar
ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: TURİZM VE MİMARLIK ............................................ 187
Tülay Şamlıoğlu
133
ONUNCU BÖLÜM
TURİZM VE HUKUK
Emrah ÇETİN
GİRİŞ
Eğitim seviyesinin yükselmesi, gelirlerin artması, ulaşım imkanlarının üst seviyeye
çıkması ve teknolojik gelişmeler gibi pek çok faktör insanların daha fazla
turizm faaliyetine katılmasını sağlamıştır. Bütün bu gelişmeler tüketiciler ile turizm
endüstrisinde çalışanlara yönelik turizm konusundaki yasal düzenlemelerin
içeriğini de etkilemiştir. Seyahat/turizm endüstrisi için geçerli olan yasaların
çeşitliliğini anlayabilmek, kanunlara uyma ihtiyacı ve uymamanın yaptırımlarını
anlayabilmek ve turizmin tabi olduğu yasal rejime karşı çeşitli yönetimsel tepkilerin
göz önünde bulundurulması turizm ve hukuk arasındaki ilişkinin temelleri
arasında yer almaktadır (Grant ve Sharpley, 2005: 150). Dolayısıyla turizm ve
hukuk arasındaki ilişkinin çok boyutlu bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.
Pek çok seyahat ve turizm ürün ve hizmetlerinin temini, çeşitli mevzuata tabidir
ve ilgili mevzuatın etkisinde genişlemektedir. Aynı zamanda seyahat ve turizm
işletme ve kuruluşları ile turistlerin kendileri farklı düzeylerde ve farklı hak ve
sorumluluk altında turizm mevzuatına tabidir. Bu nedenle turizm ve hukuk hem
çok çeşitli alanlarla sıkı bir ilişki içinde bulunurken hem de oldukça karmaşık bir
yapıya sahiptir. Söz konusu yapı sadece çevre korumasından sağlık ve sosyal güvenlik
hakkına, sürekli değişim içinde olan çalışan haklarından planlama, tüketicinin
korunması, lisans verilmesi konuları ile aynı zamanda tatil turlarından, paket
sözleşmelere varıncaya kadar hukukun pek çok farklı kategorilerini içermektedir.
Sonuç olarak turizm hukuku genellikle paket turlar/tatiller, konaklama
kanunu, hava yolculuğu veya seyahat acenteleri gibi endüstrinin belirli sektörleri
ile yerel anlamda düzenlenen kanunları içine alıp incelemektedir.
1. HUKUK KAVRAMI
Hukukun tanımının yapılması pek çok bilim dalında olduğu gibi kolay değildir.
Çünkü tanımlanacak kavramın tanımının içerdiği bütün unsurları bir arada barındırması
ve kavramın kapsamadığı bütün hususları da dışarda bırakması gerekir
(Güriz, 2019: 44). Bu bakımdan çok eskiden beri hukukun farklı nitelikleri
göz önüne alınmak suretiyle ve bakış açılarına bağlı olarak hukuk kavramının
çok çeşitli tanımları yapılmaktadır.
Dr. Öğr. Üyesi, Trabzon Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim
Dalı
134
Hukuk kavramı Arapça bir sözcük olan “hak” kavramının çoğuludur ve “haklar”
anlamına gelir (Tunçer, 2020: 13). Kelime anlamı itibarıyla şart koşulan, emredilen,
yerleşmiş şey anlamlarına da gelmektedir. Kısaca olayların veya eylemlerin
bir arada meydana geldiği veyahut birbirini takip eden bir kural ya da yöntem
olarak anlaşılır. Genel anlamıyla hukuk ise kamu gücü tarafından öngörülen ve
bağlayıcı yasal güce sahip olan eylem ve davranış kurallarının bütününe denir
(Adal, 2012: 911). Gözler’e (2019) göre hukuk kısaca, “hukuk kurallarının bir
araya gelmesinden oluşmuş bir düzen” şeklinde tanımlanmaktadır. Antalya’ya
(2019) göre hukuk, “toplumsal ilişkileri ve bunları düzenleyen hukuk normlarını,
hukuk bilimine özgü kavramlarla kendi metotlarıyla sistematik olarak sadece sonuçları
itibarı ile değil, kendi içinde değer taşıyan insanlığa faydalı olacak şekilde
inceleyen” bilim dalı şeklinde tarif edilmektedir. Bir başka tanımda hukuk, insanların
birbirleriyle ve oluşturdukları topluluklarla ve bu toplulukların da birbirleriyle
ilişkilerini düzenleyen, toplumun ve bireylerin genel yararını korumak ve
ortak iyiliğini temin etmek üzere konulan ve zorlayıcı niteliğe sahip olan kuralların
bütünü şeklinde tanımlanmaktadır (Sümer, 2020: 9). Diğer bir tanımda
“toplum hayatında bireylerin birbirleriyle, toplumla ve devletle olan ilişkilerini
düzenleyen, uyulması gereken kamu kudreti ve yaptırımlarla desteklenmiş sosyal
düzen kurallarının bütünü” (Şen ve Eryıldız, 2020: 28) olarak nitelendirilen
hukuk kavramının unsurlarından bireysel ve toplumsal ilişkilere, bu ilişkileri düzenleyen
kurallara, emirlere, yasaklara ve yaptırımlar ile hukuk kurallarına uygulanma
gücü veren kamu otoritesine vurgu yapıldığı görülmektedir. Sosyal düzen
unsuru açısından yapılan tanımda ise Anayurt’a (2020) göre hukuk, “bireylerin
birbirleriyle, toplumla ve devletle ilişkilerini düzenleyen emirler, yasaklar
ve yetkiler içeren, devletçe yaptırıma bağlanmış kurallar bütünü olarak” ifade
edilmektedir. Benzer bir tanımda ise hukuk şöyle tanımlanmıştır: “Her toplumda
kural koyma yöntemlerine göre insanlar tarafından konulan, uyulması zorunlu
olan, kişiler arası veya devletle diğer kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen, toplumun
ve bireylerin yararını koruyan, yaptırımı olan normatif düzenlemelerdir”
(Bayraklı, 2016: 7). Amaç açısından hukuk, “toplumun genel yararını veya bireylerin
ve toplumun ortak iyiliğini sağlamak amacıyla konulan ve kamu gücü ile
desteklenen kurallar bütünü” şeklinde tanımlanmaktadır (Bilgili ve Demirkapı,
2018: 13).
Hukukun bahsi geçen tanımlamalarda sosyal hayatı düzenleyen maddi yaptırımı
olan kamu gücü ile desteklenmiş kurallar bütünü olduğuna dikkat çekilmektedir.
Dolayısıyla sosyal hayatı düzenleyen kuralların en önemlisi ve en etkilisi hukuk
kurallarıdır. Hukuk, en kısa ifadesiyle düzen demektir ve hukuk kurallarının
oluşturduğu düzene hukuk düzeni denir (Çiftci, 2019: 13). Hukuk, düzensizliğin
karşısında yer alır. Aynı şekilde hukuk, toplum düzenini sağlamaya çalışır ve bozulan
düzeni inşa etmeye yardım eder.
135
2. TURİZM VE HUKUK
Turizm hukuku, turisti ve turizm endüstrisi kuruluşlarını ilgilendiren kurallar
bütünü şeklinde tanımlanabilir (Uygur ve Turgut, 2015: 47). Kısaca turizm hukuku;
turizm ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarıdır (Andaç, 2020: 345).
Turizm hukukunun nitelikleri ise şöyle belirtilebilir:
• Uluslararası bir hukuk dalıdır. Turizm hukuku ülkeye gelen yabancılar ile
ülke dışına giden vatandaşların bütününe uygulanan norm ve kuralları içerir.
• Karma bir hukuk dalıdır.
• Piyasa hukuku içinde şekillenen bir hukuk dalıdır.
Turizmle ilgili mevzuat çeşitliliği ve karmaşıklığı, turizm endüstrisinin farklı sektör
ve kuruluşları arasında mevzuatın getirdiği yükümlülükler yönetimde zorluklara
yol açmakta veya çözüm üretme noktasında işletmenin doğası, konumu
veya ölçeğine göre değişmektedir. Küçük işletmeler iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına
uyum sağlamakta zorlanmazken, çok uluslu bir kuruluşun faaliyetlerinin
yerel mevzuata uygun olmasını sağlayacak bir kurum içi hukuk departmanının
olması mümkün değildir. Uluslararası mevzuat aynı zamanda içinde faaliyet gösterdiği
yasal ortamın sunduğu fırsatlara yanıt verdiği ölçüde hukuki zorluklara
cevap verebilecektir (Grant ve Sharpley, 2005: 151). 1990 tarihli Paket Gezi, Paket
Tatil ve Paket Turlara İlişkin 90/314 sayılı AB Yönergesi, tüketicinin korunmasına
ilişkin AB politikası çerçevesinde seyahat eden tüketicilere özel bir koruma
sağlamak amacıyla getirilmiştir (Sayın, 2017: 24). Bunun yanında, turizm
mevzuatını bilmeyen yerel tur operatörleri ve diğer turizm işletmelerinin büyük
çapta uyumsuzluk yaşaması nedeniyle geçmişte iflas vakalarıyla karşılaşması tesadüf
değildir. Bu yüzden hizmet veren turizm işletmecileri ile tur operatörlerinin
bu gibi olumsuz durumlarla karşılaşması tüketiciler açısından da istenmeyen
bir durumdur. Dolayısıyla turizm sektöründe çalışanların salgın sürecinde daha
ciddi tehlike ve risklerle ile karşı karşıya olduğu ihtimaline karşı hukuki düzenlemelerin
tarafların her birinin dikkate alınarak yapılmasında fayda bulunmaktadır
(URL: 1).
Hem ulusal hem de uluslararası boyutuyla seyahat ve turizm endüstrisinin faaliyet
gösterdiği yasal ortam, yalnızca ulusal hukuk sistemlerine göre değişmekle
kalmayıp, aynı zamanda endüstri için sürekli sonuçlara kapı aralayan ve özelde
turizm endüstrisine yönelik olmayan birtakım düzenlemeleri de içinde barındırdığını
unutmamak gerekir. Dolayısıyla tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19
salgınının turizm sektörünü de etkilemesi kaçınılmazdır. Bu bakımdan ülkemizde
paket tur sözleşmesi yönetmeliğinde geçici madde ile değişiklik yapılmıştır
1 .
1 Covid-19 salgını nedeniyle sözleşmenin feshi
136
Bilindiği üzere, Türk turizm hukuku mevzuatı dağınık bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla
tek bir turizm kanunu veya başka bir düzenlemeden bahsedebilmek
mümkün değildir. Esasen aynı durumun ülkemizde olduğu gibi Brezilya veya diğer
Avrupa Birliği ülkeleri için de geçerli olduğu söylenebilir (Lima, 2018: 46).
2.1.Turizmin Gelişmesine Etki Eden Hukuki Faktörler
Turizmin gelişmesi sanayi devrimi sonrasında daha da hızlanmış ve bireyler fırsat
buldukça seyahat etmişlerdir. Yüzyıllardır insanlar bir yerden bir yere seyahat
etmiş ve günümüze kadar söz konusu gelişim devam etmiştir. Bu etki turizmin
gelişim göstermesinde bazı faktörlere bağlı olarak değişmiştir (Baltacı,
2017: 67). Turizm sektörünün kitlesel ve uluslararası boyut kazanmasında eğitim
düzeyi, gelirin artması, boş zamanın artması, teknolojik gelişmeler, kentleşme,
nüfus artışı, insan ömrünün uzaması, ulaşım araçlarındaki gelişmeler, tüketici
hakları konusundaki yasal düzenlemeler, pazarlama faaliyetleri gibi pek
çok etken rol oynamıştır (Kozak, Akoğlan Kozak ve Kozak, 2014: 31; Baltacı,
2017: 67). Bu faktörlerin yanında çağdaş turizmin gelişmesinde hukuki faktörlerin
de etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Söz konusu faktörlere insan haklarının
içerik kazanması ile seyahat özgürlüğü, ücretli tatil (izin) hakkı ve sosyal güvenlik
hakkını da eklemek mümkündür (Eralp, 1983: 15; Emir ve Toker, 2020: 154).
Bahsi geçen hukuki faktörleri kısaca açıklamak turizm ve hukuk arasındaki ilişkinin
anlaşılması açısından yerinde olacaktır.
2.1.1. Seyahat Özgürlüğü
Seyahat özgürlüğü, çağdaş turizmin gelişmesinde önemli hukuksal faktörlerden
biridir. Seyahat özgürlüğü kişilere turist olma hakkı sağlamaktadır (Baltacı,
2017: 70). Seyahat özgürlüğü olmayan bir kimsenin veya ülke vatandaşının turizme
katılmasından söz edilemez (Kozak vd. 2014: 34). Kişiye seyahat özgürlüğü
tanınması kural olarak iç hukuk sorunudur ve öncelikle kanunların koyduğu
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesi kapsamında yapılan bedel iadelerinin,
fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört
gün içerisinde yapılması esastır. Ancak, COVİD-19 salgını nedeniyle, 5/2/2020 tarihinden
itibaren ifası öngörülen ve hava yolu ile ulaştırma içeren paket tur sözleşmelerine ilişkin bedel
iadelerinde, paket tur düzenleyicisi veya aracısı tarafından hava taşıma işletmelerine
ödenip belgelendirilen uçuş bedeli, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on
dört gün içerisinde katılımcıya iade edilir.
(2) Katılımcının bilgilendirilmesi ve açık onayının alınması koşuluyla, ödenmesi zorunlu
vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar hariç olmak üzere katılımcının
ödemiş olduğu bedel, uçuş yasağı kalktıktan sonraki altmışıncı günü izleyen on dört gün
içerisinde iade edilir.
(3) Katılımcının birinci veya ikinci fıkrayı tercih ettiğine ilişkin yazılı olarak veya kalıcı veri
saklayıcısı ile bilgilendirilmesi ve onayının alınmasında ispat yükü paket tur düzenleyicisi
veya aracısına aittir.” (URL 2). En son turizm mevzuatıyla ilgili değişiklik için bkz. Seyahat
Acentaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.-
14.01.2021/31364) (URL 3).
137
sınırlar çerçevesinde ve sonrasında idarenin düzenlemelerine kaynaklık eden
değer yargılarının niteliği ölçüsünde seyahat özgürlüğünden bahsedilebilir. Bu
bakımdan her ülkeye özgü bir seyahat özgürlüğü uygulamasından söz edilebilir
(Eralp, 1983: 16). Seyahat özgürlüğünün bir diğer boyutunu ise uluslararası düzenlemeler
oluşturmaktadır. Bu özgürlüğün bir hak olarak uluslararası boyutuyla
ele alındığı belge İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’dir. Bildirinin 13. maddesine
göre, tüm insanlara özgürce seyahat etme hakkı tanınmıştır (Kozak, 2012:
44; Eralp, 1983: 16). Ülkeler arasında tek taraflı veya karşılıklı olarak uygulamaya
konulan ve turizmde seyahat özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen vize
uygulamaları söz konusu evrensel düzenlemenin de etkisiyle son yıllarda pek
çok ülkede vizelerin kaldırılması veya esnek tutulmaları sonucunda seyahat özgürlüğünün
coğrafi alanını daha da genişletmiştir. (Kozak vd. 2014: 35). Dolayısıyla
seyahat özgürlüğünün hayata geçirilmesi noktasında hukuki düzenlemelere
imza atan ülkeler için turizm hareketliliğinin daha yoğun bir şekilde gerçekleşeceği
söylenebilir.
2.1.2. Ücretli Tatil (İzin) Hakkı
Turizmin gelişebilmesi için insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak gelirin
üzerinde bir kazanç seviyesine ulaşmaları gerekir. İnsanın her ne kadar boş zamanı
olsa bile, bu zamanı değerlendirmek amacıyla giderlerini karşılayacak yeteri
miktarda parası yoksa turizm faaliyetine katılamayacaktır 2 (Kozak vd. 2015:
31; Avcıkurt ve Yıldız, 2018: 57). İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 24. maddesine
göre, “Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresinin makul ölçüde
sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır”
hükmüne yer verilmek suretiyle ücretli tatil hakkının temel insan hakkı olarak
kabul edilmiştir. Günümüzde insan hakları anlayışına eklenen bu kavram ile hem
pek çok ülke yasal bir hak olarak ücretli tatil (izin) hakkını tanımış hem de ücretli
tatil hakkı turizm alanında yeni örgütlerin kurulmasına öncü olmuştur (Eralp,
1983: 17). Ayrıca turizmin gelişmesine etki eden ücretli tatil hakkının diğer faktörlerle
de bağlantılı olması muhtemeldir 3 . Örneğin Sanayi Devriminden sonra
işçilerin çalışma süreleri 15-16 saatlerden günümüzde 8 saatlere kadar düşmesi
ile boş zamanın artması gündeme gelmiş ve bu değişim de ücretli tatil hakkını
tamamlayan bir unsur haline gelmiştir (Kozak vd., 2015: 31-32). Bir diğer yönden
Türkiye’de ücretli izin hakkı ve çalışma süreleri ile bağlantılı olarak turizm
sektöründe çalışan işçilerin sektörün ihtiyaçları doğrultusunda ve ülkemize ge-
2 İşçi için en uygun olan tatil hakkını kullanma zamanı şöyle tarif edilir: “...ancak temiz havada
uzun uzun gezilebilecek, güneşten istifade edilebilecek ve deniz banyosu yapılabilecek olan bir
zaman parçası bu amaca hizmet edebilecektir.” Bingöl, S. (2012). Yıllık ücretli izin, Ankara:
Seçkin Yayıncılık, s. 71.
3 Ücretli izin hakkının tarihsel gelişimi ve bu hakkın kazanılmasının turizm faaliyetlerine etkisi
konusunda bkz. Lanquar, R. (1991). Turizm ve seyahat sosyolojisi, (Çev.), Kayır, G.Ö., İstanbul:
İletişim Yayınları, ss.13-16.
138
len turistlerin daha iyi hizmet alması adına gece çalışma süreleri 7,5 saatin üzerine
çıkarılmıştır 4 . Buna göre, 6645 sayılı (torba) Kanunun 37. maddesiyle İş Kanunu’nun
69. maddesinin üçüncü fıkrasına “Ancak, turizm, özel güvenlik ve sağlık
hizmeti yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin
üzerinde gece çalışması yaptırılabilir.” hükmü getirilmiştir.
2.1.3. Sosyal Güvenlik Hakkı
Sosyal güvenlik insan hakları içerisinde önemli bir yere sahip en başta gelen sosyal
haklardandır. Bir tanıma göre sosyal güvenlik; “bir ülkenin vatandaşlarının
bugününü ve yarınını güvence altına almayı amaçlayan ve birbiriyle sıkı bir uyum
içinde örgütlenmiş kurumlar bütünü” (Talas, 1983: 323) şeklinde ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi 5 bir kararında sosyal güvenlik hakkının çerçevesini şöyle
ifade etmiştir: “Sosyal güvenliğin amacı, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan
sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki
gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı
ve asgari hayat standardını güvence altına alabilmektir.”
Sosyal güvenlik hakkı turizm gelişmesi açısından son derece önemli bir işleve
sahiptir. Şöyle ki, seyahat eden kişi açısından turizm, bu faaliyeti gerçekleştirmeyi
sağlayan mal ve hizmetleri satın alabilecek bir ekonomik güce sahip olmakla
başlar. Dolayısıyla, herhangi bir nedenle çalışamaz duruma geldikleri için
geliri kesilen kişiler, doğal olarak turizm faaliyeti dışında kalacaklardır (Eralp,
1983: 18). Bir diğer deyişle, sosyal güvenlik hakkı açısından orta halli ailelerin
geleceğe güvenle bakabilmeleri için hastalık, iş kazası-meslek hastalığı, malullük
ve ölüm gibi sosyal risklere karşı yasal olarak koruma altına alınması bu kimselerin
turizm faaliyetine katılmasına ve turizmin gelişmesine katkı sağlayacaktır
(Avcıkurt ve Yıldız, 2018: 57). Sosyal güvenlik hakkı içinde yaşlılık riskine karşı
koruma kalkanı olan yaşlılık sigortası aracılığıyla ülke nüfusunun büyük bir kesimine
gelir güvencesi sağlamak suretiyle turizm faaliyeti içinde olmasına imkan
sağladığını da unutmamak gerekir. Zira çağdaş turizm sektöründe 60 ve üzeri
yaş grubunda yer alan insanların yer aldığı bu turizm faaliyetindeki oluşuma
“üçüncü yaş turizmi” adı verilmektedir (Eralp, 1983: 18; Kozak vd., 2014: 15). Bu
nedenle, sosyal güvenlik hakkı ile turizm faaliyeti içinde olma arasında sıkı bir
ilişki olduğu söylenebilir.
4 Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Kesici, M. (2015). Turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti
yürütülen işlerde gece çalışması, Çalışma ve Toplum Dergisi, (47), 221-254. İş hukuku
açısından turizm sektörü ise “seyahat edenlerin gezme, konaklama, yeme-içme, eğlenme ve
benzeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla üretilen ürün ve hizmetlerin gelişimi, üretimi ve pazarlanmasında
rol alan özel ya da kamuya ait işletmelerin birleşimi” olarak tanımlanmaktadır.
Kesici, s. 225.
5 AYM., E. 2013/111, K.2014/195 Karar Tarihi 25/12/2014, RG 07/01/2015 – 29229. Sosyal
güvenlik hakkı ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Çetin, E. (2020). Ulusal ve uluslararası hukuk
boyutuyla sosyal güvenlik hakkı ve etkinleştirilmesi, Ankara: Yetkin Yayınları.
139
2.2. Türk Turizm Hukukun Ulusal Kaynakları
Türk turizm hukukunun ulusal kaynakları en üst normdan başlayarak anayasa,
kanun, cumhurbaşkanlığı kararnamesi, tüzük ve yönetmelik şeklinde sayılabilir.
Türk turizm hukukunun ulusal kaynaklarının oldukça dağınık ve geniş olması
nedeniyle konumuz açısından en başta gelen anayasal hükümler ile turizm hukukunun
temelini oluşturan kanunlar ve yönetmelikler incelenmiştir.
2.2.1. Turizm Hukuku ile İlgili Anayasal Hükümler
1982 Anayasasında turizm ile ilgili temel hak ve özgürlükler şunlardır:
• Anayasa m. 16 “Yabancıların Durumu”
• m. 23 “Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti”
• m.43 “Kıyılardan Yararlanma”
• m.56 “Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması”
• m.63 “Tarih, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması”
• m. 169 “Ormanların Korunması ve Geliştirilmesi”
• m. 172 “Tüketicilerin Korunması”
1982 Anayasasının 23. Maddesinde yer alan “Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti” ile
ilgili hükümler Türk Turizm Hukukunun genel ilkelerini oluşturmaktadır. Bahsi
geçen anayasa maddesine göre; “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.”
Bu anayasal hükümle kişinin yerleşme ve seyahat özgürlüğünün mevcut olduğu
ortaya konulmuştur. Ancak hem yerleşme hem de seyahat özgürlüğü birtakım
şartlar altında sınırlandırılabilmektedir. Nitekim maddenin ikinci fıkrasına
göre;
Suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli
kentleşmeyi gerçekleştirmek veya kamu mallarını korumak amacıyla yerleşme
özgürlüğü kanunla sınırlanabilecektir.
Keza üçüncü fıkraya göre;
Seyahat özgürlüğü suç soruşturma ve kovuşturma sebebiyle veya suç işlenmesini
önlemek amacıyla kanunla sınırlanabilecektir.
Maddenin beşinci fıkrası vatandaşın yurtdışına çıkma özgürlüğünü tanımaktadır.
Ancak söz konusu özgürlüğün suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle
hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabileceği hüküm altına alınmıştır. Son fıkra
ise vatandaşın sınır dışı edilemeyeceği ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamayacağını
düzenlemektedir.
140
2.2.2. Turizm Hukuku ile ilgili Kanun ve Yönetmelikler
• 12.03.1982 tarihli 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu
• 28.09.1972 tarihli 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği
Kanunu
• 07.06.2012 tarihli 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu gibi turizmle
ilgili özel nitelikli kanunların yanında;
• 6098 sayılı Borçlar Kanunu
• 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (m.50-51)
• 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu gibi genel nitelikli kanunlar da bulunmaktadır.
Turizmi dolaylı ilgilendiren diğer kanunlar ise şunlardır: 2863 sayılı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu; 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu;
3621 sayılı Kıyı Kanunu; 2872 sayılı Çevre Kanunu; 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu;
4533 sayılı Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parklar Kanunu; 4915 sayılı
Kara Avcılığı Kanunu; 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu; 5682 sayılı Pasaport Kanunu
6 ; 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Kanunu; 1774
sayılı Kimlik Bildirme Kanunu; 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki İle
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun. Ayrıca 1953 yılında yürürlüğe
giren turizm işletmelerinin düzenlenmesi amaçlayan 6086 sayılı Turizm
Endüstrisini Teşvik Kanunu’nu da özel nitelikli kanunlar arasında saymak mümkündür.
Yakın zamanlı sayılabilecek 11.07.2019 tarihli ve 7183 sayılı Türkiye
Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun da turizm ile ilgili çıkarılan
bir başka önemli kanuni düzenlemedir.
Turizm hukukunu düzenleyen kanunlar yanında turizm alanında pek çok tüzük,
yönetmelik ve kararnameler de turizm mevzuatının gelişmesinde önemli rol oynamışlardır.
Bunlar arasında Turizm Teşvik Kanunu ile ilgili Turizm Yatırım ve
İşletme Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik, Deniz Turizm Yönetme-
6 Turizm ve hukuk konusunun önemi ve birbiriyle sıkı bir ilişki içinde olduğu Covid-19 salgınının
gündemden düşmediği günümüzde 5682 sayılı Pasaport Kanunu’ndaki şu düzenlemeyle
karşımıza çıkmaktadır. Buna göre; Türk vatandaşlarının seyahatlerinin sınırlandırılması
veya yasaklanması: Madde 23 – (Değişik: 25/2/1981- 2418/4 md.) Cumhurbaşkanı,
harp tehlikesi veya memleket güvenliğine veya sağlık durumuna dokunan diğer olağanüstü
haller dolayısıyla Türk vatandaşlarının yabancı memleketlere gitmelerini kısmen veya tamamen
menedebileceği gibi, siyasi ve ekonomik mülahazalarla sadece belli ülkeler için geçerli
pasaport düzenlenmesine de karar verebilir. (1) Harp tehlikesi, yabancı memleketlerde zuhur
edebilecek dahili karışıklıklar veya salgın hastalıklar sebebiyle veya siyasi veya ekonomik
nedenlerle dış memleketlerdeki pasaport vermeye yetkili Türkiye Cumhuriyeti makamları,
Dışişleri Bakanlığının talimatı veya muvafakati ile Türk vatandaşlarına verecekleri
pasaportları, yalnız belli memleketlere gitmek için muteber olmak üzere tanzim edebilirler.
141
liği, Türk Karasularında Sportif Amaçlarla Yapılacak Aletli Dalışlara İlişkin Yönetmelik,
Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet Yönetmeliği sayılabilir 7 . Seyahat Acentaları
ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile ilgili yönetmelikler ise 2016 tarihli
Av Turizmi Kapsamında Avlanmalara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik
ve 2018 tarihli Seyahat Acentaları Yönetmeliği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Özellikle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 51. maddesinde
düzenlenen paket tur sözleşmeleri ile ilgili 2015 tarihli Paket Tur Sözleşmeleri
Yönetmeliği de turizm hukuku açısından önemli düzenlemeler arasındadır (Sayın,
2017: 36). Bunun yanında 6502 sayılı Kanun’un 50. Maddesinde hüküm altına
alınan tatil sözleşmeleri (Devre Tatil, Uzun Süreli Tatil, Değişim ve Yeniden
Satış Sözleşmeleri) ile 2015 tarihli Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri
Yönetmeliği de zikredilmeye değer önemli bir düzenlemedir 8 .
Esasen turizm hukukunu doğrudan ilgilendiren iki tane kanun olan 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanunu ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu bulunmaktadır (Uygur ve Turgut, 2015: 48). Ancak turizm hukukunu
doğrudan ilgilendiren kanunların bunlarla sınırlı olduğunu söylemek
mümkün değildir. Bu bakımdan turizm hukukunu belirleyen kanunların genel
hatlarıyla hangi düzenlemeleri ihtiva ettiği Türk Turizm Hukukunun çerçevesini
tespit etmek açısından faydalı olacaktır. Buna göre;
12.03.1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun amacı; “turizm sektörünü
düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip
ve tedbirlerin alınmasını sağlamaktır.” (Md. 1). Kanun, “turizm hizmeti ile bu hizmetin
gereği kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinin
tespiti ile geliştirilmelerine, turizm yatırım ve işletmelerinin teşvik edilmesine, düzenlenmesine
ve denetlenmesine ilişkin hükümleri” (Md. 2) kapsamaktadır.
28.09.1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği
Kanunu’nun içeriğinde seyahat acentacılığının tanımına, seyahat acentalarının
kuruluş ve sınıflandırılmasına, seyahat acentalarının işleyiş ve denetimlerinden
meydana gelen aksaklıkların ortadan kaldırılmasına, Seyahat Acentaları Birliği
(TÜRSAB) kurularak seyahat acentacılığının yurt ekonomisine yararlı bir meslek
haline getirilmesini sağlamak amacına rastlanmaktadır.
7 Söz konusu yönetmeliklerle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Andaç, F. (2020). Türk turizm hukuku,
Dündar, Y., & Bahar, O. (Ed.), içinde, Turizm güvenliği, (343-384), Ankara: Gazi Kitabevi,
ss. 361-364.
8 AB hukukunda bu tür sözleşmelerin aynı Yönerge ile düzenlenmesinin sebebi söz konusu
sözleşmelerin ekonomik açıdan aynı amaca hizmet etmeleri, finansal açıdan tüketiciyi
önemli derecede bağlamaları ve AB’deki serbest dolaşım kolaylığı neticesinde sınır ötesi
özellik taşımaları gösterilmektedir. Devre Tatil Sözleşmeleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz.
Baş Süzel, E. (2019). Tatil sözleşmeleri, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
142
07.06.2012 tarihli ve 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nda turizm
rehberliği mesleğine kabule, mesleğin icrasına ve turist rehberliği meslek kuruluşlarının
(Turist Rehberleri Odaları ve Birlikleri) kuruluş ve işleyişine ilişkin
usûl ve esaslar düzenlenmektedir.
07.11.2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 50.
maddesinde düzenlenen “Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” ile
51. maddesinde düzenlenen “Paket tur sözleşmeleri” Türk Turizm Hukuku açısından
incelenmeye değer hukuki düzenlemeler arasındadır. 6502 sayılı Kanun’un
50. maddesinde devre tatil sözleşmesi ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmelerinin
tanımı, sözleşmelerin sağlamış olduğu hakların içeriği, sözleşme kurulmadan
önce ön bilgilendirme formu verilmesi, sözleşmelerin şekli, cayma
hakkı, sigorta yaptırma, teminat, dönme hakkı gibi hususlar düzenlenmiştir. 51.
maddesinde ise paket tur sözleşmesinin tanımı, paket tur düzenleyicisi ile aracısının
sorumluluğu, paket tur kurulmasından önce tüketiciye ön bilgilendirmede
bulunma zorunluluğu, paket tur sözleşmelerinin şekli, tüketiciye alternatif tur
sunulma veya dönme hakkı, bedelin indirilmesi hakkı, sözleşmeden dönülmesi
halinde yapılmış ödemelerin derhal iade edilme zorunluluğu, paket tur düzenleyicisinin
zarardan sorumluluğu ve tazminat gibi hususlar belirtilmiştir. Maddenin
son fıkrası olan 10. fıkrasında ise ön bilgilendirme, sözleşmenin içeriği, paket
turun devri, sözleşmede değişiklik yapılmasının koşulları ve bu hallerde tüketicinin
hakları, paket turun iptal edilmesinin sonuçları, paket tur düzenleyicisinin
ve aracısının sorumlulukları, tüketicinin hangi hallerde tazminat talep edebileceği,
sözleşmeden dönme ve sonuçları ile diğer uygulama usul ve esaslarının yönetmelikle
belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Son olarak 7183 sayılı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında
Kanun’un amacı; “Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşmasını teminen; turizm
imkân ve fırsatlarının dünyada tanıtılmasına, turizm potansiyelinin tüm yönleri ile
değerlendirilerek ülke ekonomisine kazandırılmasına, turizm yatırımlarının, turizmin
ülke ekonomisindeki payının ve turizm sektörünün hizmet kalitesinin artırılmasına
yönelik faaliyetlerde bulunmak, destek ve kaynak sağlamak amacıyla Türkiye
Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının kurulması, yönetimi, denetimi, gelirleri
ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek” şeklinde ifade edilmiştir.
Ayrıca, olağanüstü bir dönem yaşadığımız bugünlerde, insanlık her alanda olduğu
gibi turizm alanında da büyük bir sınavdan geçmektedir. Ancak, dünya çapında
karşılaşılan bu durumun olağanüstü bir süreç olarak Türk turizm hukuk
sistemini zorladığını ve mevcut düzenlemelerin yetersiz olduğunu kabul etmemiz
gerekir. Zira, turizm alanında hizmet sunanlar, hizmet alanlar veya turizm
ile bağlantısı olan her kesim tarafından turizm ile ilgili hukuki düzenlemelerin
çerçevesinin öncelikle bilinmesi gerekmektedir. Aynı zamanda belirtilen hususun
uygulamaya geçirilmesi, turizmin gelişmesi ve hak kaybına uğrayanların
143
kendilerini güvence altında hissetmesi, kısaca hukuk devleti ve hukuki güvenlik
ilkesi adına da gereklidir.
Türk turizm hukuku açısından AB mevzuatına denk düzenlemeler ile hukuki güvenlik
sağlama çabası elbette Avrupalı turistler açısından Türkiye’nin tercih
edilme sebeplerinden birini oluşturacaktır. Aynı şekilde Türk turizm hukukunun
insanların ve toplumun ihtiyaç ve taleplerine göre şekillendiğini de göz önünde
bulundurmak yanlış olmayacaktır. Ayrıca şu hususu da belirtelim ki, dünyada yaşanan
olağanüstü durum bütün ülkeleri etkilediği gibi turistlerin tatil yeri olarak
ilk sıralarda tercih edilen ülkemizi de etkilemiştir. Bu bakımdan turizm sektöründe
yaşanan bu olağanüstü durum Türk turizm hukukunda da kendini gösterecektir.
Dolayısıyla hukukun turizmdeki bu gelişmelere paralel olarak hazırlıklı
olması ve sorumlu kurumların söz konusu süreci dikkate almak suretiyle turizm
mevzuatını düzenlemeleri ve güncellemeleri kaçınılmazdır. Aksi takdirde ekonomik,
siyasi ve toplumsal pek çok dinamikle birlikte faaliyetini devam ettiren turizm
sektörünün yıllardır kazanmış olduğu tecrübe ve birikimler boşa gidecektir.
KAYNAKÇA
Adal, E. (2012). Fundamentals of turkish private law, Tenth Edition, İstanbul:
Legal Yayıncılık.
Anayurt, Ö. (2020). Hukuka giriş ve hukukun temel kavramları, 20. Baskı, Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Andaç, F. (2020). Türk turizm hukuku, Dündar, Y., & Bahar, O. (Ed.), içinde,
Turizm güvenliği, (343-384), Ankara: Gazi Kitabevi.
Antalya, G. (2019). Hukuk teorisi ve hukuk metodolojisi, cilt: I hukuk teorisi,
Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Avcıkurt, C., & Yıldız, S.B. (2018). Turizmin tarihsel gelişme süreci ve turizmin
gelişmesine etki eden faktörler, Emir, O. (Ed.), içinde, Genel turizm bilgisi,
(46-65), Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayını.
Baltacı, M. (2017). Turizmin gelişmesine etki eden faktörler, Kılıçbey, M. (Ed.),
içinde, Genel turizm, (67-78), Ankara: Gazi Kitabevi.
Baş Süzel, E. (2019). Tatil sözleşmeleri, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
Bayraklı, H.H. (2016). Hukukun temel kavramları, 10. Baskı, Trabzon: Celepler
Matbaacılık.
Bilgili, F., & Demirkapı, E. (2018). Hukukun temel kavramları, 15. Baskı, Bursa:
Dora Yayıncılık.
Bingöl, S. (2012). Yıllık ücretli izin, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Çetin, E. (2020). Ulusal ve uluslararası hukuk boyutuyla sosyal güvenlik hakkı ve
etkinleştirilmesi, Ankara: Yetkin Yayınları.
144
Çiftci, A. (2019). Hukuka giriş ve vatandaşlık bilgisi, 7. Baskı, Ankara: Gazi
Kitabevi.
Emir, O., & Toker, A. (2020). Sosyal adalet, sosyal eşitsizlik ve turizm, Emir, O.
(Ed.), içinde, Turizm sosyolojisi, (142-173), Eskişehir: Anadolu Üniversitesi
Yayını.
Eralp, Z. (1983). Genel turizm, Ankara: Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek
Okulu Yayınları.
Gözler, K. (2019), Hukukun temel kavramları, 17. Baskı, Bursa: Ekin Yayınevi.
Grant, D., & Sharpley, R. (2005). The law and tourism, Pender L., & Sharpley R.
(Ed.), içinde, The management of tourism, (151-160), London: Sage
Publications.
Güriz, A. (2019). Hukuk başlangıcı, 19. Baskı, Ankara: Siyasal Kitabevi.
Kesici, M. (2015). Turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde gece
çalışması, Çalışma ve Toplum Dergisi, (47), 221-254.
Kozak, N. (2012), Genel turizm bilgisi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.
Kozak, N., Kozak Akoğlan, M., & Kozak, M. (2014). Genel turizm ilkeler
kavramlar, 15. Baskı, Ankara: Detay Yayıncılık.
Lanquar, R. (1991). Turizm ve seyahat sosyolojisi, (Çev.), Kayır, G.Ö., İstanbul:
İletişim Yayınları.
Lima, M.G.S. (2018). Traveller vulnerability in the context of travel and tourism
contracts a comparison of Brazilian and EU law, Switzerland: Springer.
Sayın, F.E. (2017). Paket tur sözleşmesi, İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.
Sümer, H.H. (2020). Hukuka giriş, 4. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Şen, E., & Eryıldız, H.S. (2020). Hukuka giriş, 2. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Talas, C. (1983). Sosyal ekonomi, 6. Bası, Ankara: Sevinç Matbaası.
Tunçer, P. (2020). Temel hukuk bilgisi, 4. Baskı, Ankara: Adalet Yayınevi.
Uygur, T., & Turgut, H. (2015). Son değişikliklerle turizm mevzuatı, Ankara:
Siyasal Kitabevi.
İnternet Kaynakları
URL 1: Turizm günlüğü, (2021, 6 Şubat), Acenteler ve tur operatörleri hayatta
kalabilecekler
mi?
https://www.turizmgunlugu.com/2021/02/06/acenteler-ve-turoperatorleri-pandemi-iflas/
(Erişim Tarihi: 06 Şubat 2021).
URL 2: Resmi Gazete (2021), https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/
2020/05/20200515-8.htm” (Erişim Tarihi: 25.01.2021).
URL 3: Resmi Gazete (2021), https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/
2021/01/20210114-3.htm (Erişim Tarihi: 15 Ocak 2021).