BAUROT
Balıkesir Üniversitesinde öğrenim görmekte olan, mezun olmuş olan öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından yazılarda katkıda bulunularak hazırlandı. Çeşitli dallarda çalışan çok değerli mühendislerle yaptığımız röportajlarımızda dergimizde okunmaya hazır. Her yazı da kendinize yeni bir bilgi katmanın sevincini yaşayacaksınız. Keyifli okumalar...
Balıkesir Üniversitesinde öğrenim görmekte olan, mezun olmuş olan öğrenciler ve öğretim üyeleri tarafından yazılarda katkıda bulunularak hazırlandı. Çeşitli dallarda çalışan çok değerli mühendislerle yaptığımız röportajlarımızda dergimizde okunmaya hazır. Her yazı da kendinize yeni bir bilgi katmanın sevincini yaşayacaksınız. Keyifli okumalar...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yıl:1 Sayı:1 2021 Haziran
İLK SAYI
BAUROT
İÇİNDEKİLER
BAUN ROBOT
TOPLULUĞU
2
UVD-LİAM-TENGAI
ROBOT
15
YAPAY ZEKA 35
GELECEK
TEKNOLOJİLERİ 37
NESNELERİN
İNTERNETİ
39
LEZZETLİ ROBOT
TARİFLERİ KANALINI
DİNLEDİK
18
AKADEMİSYENİN
GÖZÜNDEN
40
MÜHENDİS
25
BÖLÜMÜ
OTONOM SÜRÜŞ
AHLAKI
44
BELEDİYE
BAŞKANI HASAN
AVCI' YI DİNLEDİK
7
2100 YILINDA
BİR GÜN
47
ROBOT BÖLÜMÜ
11
ROBOT VE İNSAN
12
NASA DAN
SIRRI OĞUZ'U
DİNLEDİK
26
TEKNOKENT
49
KRİPTOLOJİ
30
MÜHENDİSLERDEN
TAVSİYELER
53
ROBOTZADE' Yİ
DİNLEDİK
13
KODLAMA
33
FİLM DİZİ KİTAP
ÖNERİLERİMİZ
56
1
BAUROT
Kuruluşundan t baren yaptığı etk nl kler ve elde
ett ğ başarılarla örnek b r topluluk olma yolunda
lerleyen ve bu konuda durmadan çalışan BAUROT'
un amaçları:
Eğ t m ve araştırma amaçlı robotlar
tasarlamak, üretmek ve gel şt rmek.
Çeş tl projelerle ulusal ve uluslararası
yarışmalarda ün vers tem z tems l etmek.
Topluluk üyeler ne yapacakları projeler aracılığıyla
hem gerçek mühend sl k problemler le
yüzleşmeler n hem de tecrübe kazanmalarını
sağlamak. Bu alandak çalışmaları ve meydana
gelen gel şmeler konferanslar, panel, sem ner
ve gez ler g b akadem k etk nl klerle güncel
olarak üyeler ne aktarmak.
Takım çalışmasını sağlamak ve desteklemek.
Balıkes r Ün vers tes Elektr k ve Elektron k
Mühend sl ğ öğrenc ler tarafından 24 Mart 2010
tar h nde kurulan BAUROT, robotlara lg duyan k ş -
ler le robot k alanında çalışma yapmakta olan
öğrenc ler ve akadem syenler d s pl nl b r oluşum
ç nde b r araya get rmey hedefler. BAUROT, Balıkes
r Ün vers tes Sağlık-Kültür-Spor Da re Başkanlığı
bünyes nde faal yet gösteren tekn k toplulukların
başında gel r. Topluluğumuzun akadem k danışmanlığını
Yard. Doç. Dr. Davut AKDAŞ üstlenm şt r. Davut
AKDAŞ, robot k alanda b r çok başarıya mza atmış
tecrübel b r akadem syen olarak robot k alanındak
tecrübe, b lg ve deney mler n b zlere aktarıp topluluğumuzun
her geçen gün başarıya b r adım daha
yaklaşmasını sağlamaktadır. Kuruluşundan t baren
yurt ç nde ve yurt dışında düzenlenen robot yarışmalarına
katılan BAUROT, b rçok başarıya mza atmıştır.
SOSYAL MEDYA
BÜŞRA BULUT
OSMAN KAAN KÜÇÜK
EZGİ KANSIZ
SPONSORLUK
MUHARREM HAPPANİ
KÜBRA DEMİR
BAŞKAN
VEYSEL ALMIŞTEKİN
BAŞKAN YARDIMCISI
SERCAN ÖZÇELİK
KOORDİNATÖR
HİLAL BEYZA ÇAKIR
SEKRETER
ŞEVVAL GÜL
MENTÖRLER
ÜYE SORUMLUSU
SADE KOÇ
BAHADIR ÖZKAYA
ORGANİZASYON
ZEYNEP KARAKOYUN
MEHMET KİDER
FURKAN KARA ÖZKAN AK ÖMER AYBARS SENGİR
2
BAUROT
1. 2010 ODTÜ Robot Günler Triatlon Kategorisi Türkiye Birinciliği
2. 2010 ODTÜ Robot Günler Mini Sumo Kategorisi Türkiye Üçüncülüğü
3. 2011 ODTÜ Robot Günler Triatlon Kategorisi Türkiye İkinciliği
4. 2012 Sakarya Üniversitesi Robot Olimpiyatları Türkiye Birinciliği
5. 2012 Uluslararası Infomatrix Bilgisayar Proje Yarışması/ Romanya Mini
Sumo Kategorisi Dünya Üçüncülüğü
6. 2016 İTÜ Robot Olimpiyatları Labirent Çözen Kategorisi Türkiye İkinciliği
7. 2017 ODTÜ Labirent Çözen Kategorisi Türkiye Dördüncülüğü
8. 2019 İTÜ Robot Olimpiyatları Labirent Çözen Kategorisi Türkiye Birinciliği
BAUROT Dünya 3.’sü ve
Hürr yet’ten Robotçu
Öğrenc lere Altın
BAUROT İTÜRO
Türk ye 2.’s "Baurot
Mecnun 10 Adı le"
BAUROT İTÜ Robot
Ol mp yatları Lab rent
Çözen Kategor s nde
Türk ye Şamp yonu
TV 100 BAUROT
Röportajı
3
BAUROT
HİLAL BEYZA ÇAKIR
EDİTÖR
Değerl okuyucular;
Balıkes r Ün vers tes Robot topluluğu
olarak BAUROT derg m z n lk sayısından
hep n ze merhabalar. İlk sayımızda s zlerle
buluşmuş olmaktan büyük b r mutluluk
duyuyorum. Yayın hayatına yen başlayan
ve kısa zamanda büyük gel ş m gösteren
derg ek b m z, başta öğrenc lere bu yolda
ışık tutacak ve daha da b l nçleneb lecekler
b r sayı hazırlamaya uğraştık.
S zler n beğen ve takd r le verd ğ m z
emekler n karşılığını almayı umuyoruz.
Başta topluluğumuzun yönet m kuruluna,
destekler n es rgemeyen Gülç n YURDA-
KUL’ a topluluğumuzun geleceğ n şek llend
recek olan değerl üyeler m ze teşekkür
eder m. Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Gençl
ğ yet şt r n z. Onlara l m ve rfanın müspet
f k rler n ver n z. Geleceğ n aydınlığına
onlarla kavuşacaksınız.” sözler ndek gençler
olarak kend m z yet şt rmeye ve aydınlığa
lerlemeye devam edeceğ z. Derg m z n
lk sayısını saygılarınıza sunarım.
Key fl okumalar...
VEYSEL ALMIŞTEKİN
BAUN ROBOT TOPLULUĞU BAŞKANI
Değerl arkadaşlar,
Kuruluşu olan 2010 yılından t baren yurt dışı
yarışmaları dah l katıldığı her proje ve
yarışmada Balıkes r' m z , okulumuzu gururla
tems l etm ş BAUROT topluluğunun lk derg
sayısıyla karşınızda olmaktan çok mutluyuz.
Üyeler m z dah l bütün topluluğumuz le b rl kte
verd ğ m z büyük emekler sonucunda derg m z
tamamladık. Bu büyük emekler sonucunda
oluşturduğumuz derg m z n lk sayısında
BAUROT olarak hedef m z, derg m z n okuyucularımıza
yön göstereb lecek, farklı alanlar
konusunda b lg lend reb lecek, okuyacak mühend
s adayı arkadaşlarımıza yen b lg ler katab
lecek n tel kler taşıması.
Her b r yazısı ç n büyük emek harcayan
yönet m kuruluma ve üyeler m ze çok teşekkür
ed yorum. B zler h çb r zaman ger çev rmeyen
ve mkanlarını b zler ç n harcayan Altıeylül
Beled ye Başkanımız Hasan AVCI 'ya, Özel
Kalem Müdürü Hal l BARAN'a, Altıeylül
Beled yes ne ve Altıeylül Gençl k Müdürlüğüne
çok teşekkür eder z. Çok değerl rektörümüz
İlter KUŞ' a ve çok değerl rektör yardımcımız
Mehmet NARLIDERE' ye, çok değerl Teknokent
genel müdürümüz Burcu AYDEMİR' e teşekkür
ed yorum.
Key fl okumalar...
4
BAUROT
DAVUT AKDAŞ
Akadem k Danışman
Mav c, As mo, Robot, Stretch, Lego M ndstorm, Atlas, Cub, Spot. Temeller m toloj k Yunan
tanrısı Hephaestus’ un mekan k h zmetç ler ne kadar dayanan, sm n Çek oyun yazarı Karel
Čapek’ n Rossum’s Un versal Robots oyunundan almış ve Isaac As mov tarafından kanunları
yazılmış olan sayısız robottan sadece son yıllarda duyduklarımızın b r kısmı. Günümüzde ev ve
ş hayatının b rçok yer nde vazgeç lmez noktaya yerleşm ş olan robotlara lg duyan b rkaç
Elektr k Elektron k Mühend sl ğ öğrenc s tarafından 10 seneden fazla b r süre önce kurulmuş
olan Robot Topluluğu bu geçen süre ç nde üyeler sadece b r bölümden oluşan b r topluluk
olmaktan ün vers te çapında üyelere sah p, robotlara lg duyan her öğrenc ye açık b r
topluluk hal ne gelm şt r. Bu süre zarfında ulusal ve uluslararası yarışmalarda başarılar
kazanmış ve üyeler ne sadece tekn k becer ler değ l takım olma, l derl k, sorun çözme ve
problemler karşısında çözüm odaklı olma konusunda yetenekler de kazandırmıştır.
Her geçen gün b lg b r k m n artırarak lerleyen ve büyüyen bu topluluğun yıllar boyunca
elde ett ğ tecrübeler her b r kel mes ne yansıttığı bu derg y severek okumanız temenn mle.
5
BAUROT
Erman KÖYBAŞI
Akadem k Danışman
Robot Topluluğu’nun kuruluşu neredeyse akadem k hayatımın başlangıcına denk gel yor.
Yüksek l sans yapan araştırma görevl s n n tam olarak nelerle görevlend r ld ğ n çözmeye
çalışan genç b r akadem syen adayıyken danışman hocamla çalışan robot yapmaya hevesl
b rkaç öğrenc n n kurduğu toplulukla tanıştım. L sansımı daha yen b t rm ş, kulüp/topluluk
organ zasyon ve etk nl kler nden daha kopmamış olmam ve topluluk üyeler yle neredeyse
aynı yaşta olmam, topluluğun ç nde adeta b r üye g b kend m bulmamla sonuçlandı. Özell kle
topluluğun daha emeklemekten doğrudan koşmaya geçmeye çalıştığı yıllarda düzenled ğ m z
etk nl kler n hazırlık aşamasındak çaba ve uğraşı, uygulama aşamasındak yorgunluk ve stres
le başarıyla tamamlanmasından sonrak mutluluk ve gurur, ulusal ve uluslararası robot
yarışmalarına gündüzlü gecel hazırlanışımız, yarışmaların nsanı dünyanın ger kalanından
koparan atmosfer ve heyecanı le alınan ve alınamayan dereceler n coşku ve hüznü hala dün
yaşanmış g b aklımda ve yüreğ mde yer alıyor. Bu nedenlerden dolayıdır k Robot Topluluğu
ben m ç n ayrı b r öneme sah p, sıradan b r öğrenc topluluğundan öte b r faal yett r.
Kurucu ek b n n mezun olması ve ben m de akadem k hayatın yoğunluğuna kapılmamla
başlayan süreçle b rl kte topluluğun üyel ğ nden, uzaktan destekç / danışman yardımcısı
konumuna çek lmem gerçekleşt . Bu süreçte de mümkün olduğunca topluluğun başkanlarına
destek olarak, el mden gelen yardımı göstererek ç nde olmasa da yanında kalmaya çalıştım.
BAUROT’ un Ulusal ya da uluslararası herhang b r topluluğa veya kulübe bağlı olmayan bu
nedenle de kend üyeler har c nde h çb r madd kaynağa ve b lg b r k m desteğ ne sah p
olmayan, tamamen üyeler n n çaba, özver , b lg b r k m ve aktarımıyla günden güne büyüyen
bu topluluğun yen akadem k danışmanı olmak ben m ç n sadece gurur ver c olmaktan da
öte, bambaşka b r duygu. Kuruluşundan bu yana topluluğun akadem k danışmanlığını
yürütmüş olan, ben m de yüksek l sans ve doktora danışmanım olan Dr. Öğr. Üyes Davut
AKDAŞ’ tan devraldığım görev topluluk yönet m yle uyum ç nde en y şek lde
gerçekleşt rmek, yen proje ve etk nl kler hayata geç rmek ç n ş md den sabırsızlanıyorum.
6
BAUROT
Altıeylül Beled ye Başkanı
Ö
ncelikle bizlere bu fırsatı tanıdığınız için
okulumuz, topluluğumuz adına çok teşekkür
ediyoruz. İlk sorumuzla başlayalım dilerseniz.
Kendinizi nasıl tanıtırsınız? Nereden mezunsunuz?
Kaç yaşındasınız?
1978 Dursunbey doğumluyum. 3 evladım var. Ben
de sizin gibi Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi’nde okudum. İnşaat mühendisliği
bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra
serbest çalışma hayatına atıldım. 20 yıla yakın serbest
piyasada çalıştım. Bir taraftan da siyasi hayatımızda
Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yoğun
şekilde çalışmaya başladık. 2004 yılında Dursunbey’de
meclis üyesiydim. 2014 yılında Zekai
Kafaoğlu, Altıeylül kurucu belediye başkanı olurken
bende onunla beraber kurucu meclis üyeleri arasında
yer aldım. Daha sonra 2017 yılında malum
Balıkesir’de bir değişiklik oldu. Bizim belediye başkanımız
Balıkesir Büyükşehir Belediye başkanı
oldu. O zaman bizde Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle
ve meclis üyesi arkadaşlarımızın oylarıyla
11.11.2017 tarihinde 6 Eylül Belediye başkanı
olduk. 1.5 yıla yakın bir süre belediye başkanlığı
yaptıktan sonra 31 Mart 2019 tarihindeki seçimde
yaklaşık yüzde 55 oyla Altıeylül belediye başkanı
olarak yeniden seçildik. Yaklaşık 2 senedir de
Altıeylül belediye başkanı olarak devam ediyorum.
İnşaat mühendisliği okuduğunuzu konuştuk. Bu
bölüm hayaliniz miydi, istediğiniz bölümümü
okumuştunuz?
Çocuklar hep büyüklerinin hayallerini taşırlar biliyorsunuz.
Benim de babam benim doktor olmamı
çok istiyordu. Biz tabi babamızın kanalize ettiği
meslek olması sebebiyle tıptan başka çok fazla bir
şey düşünmedik ama Dursunbey’de bir inşaat mühendisi
abimiz vardı. Babam onu çok severdi. Onun
vesilesiyle inşaat mühendisliğini yazdık. Tabi inşaat
mühendisliğini kazandıktan sonra aslında benim fıtratıma
ne kadar uygun bir meslek olduğunu görmüş
oldum. Mesleğimden çok memnunum hatta inşaat
mühendisliğinin tasarım, uygulama tarafı vardır. Belediye
başkanı olduktan sonra daha fazla tasarım
ve uygulama yapamadığım için bir miktar özlemde
duymaya başladım.
Biz öğrenciler için mezuniyet sonrasında ne yapacağımızı
bilmediğimiz bir dönem başlıyor.
Daha önce tecrübe etmediğimiz için; bu dönemde
nasıl iş bulunabileceğini, ne gibi adımlar
izlememiz gerektiğini pek bilemiyoruz. Siz mezun
olma sürecinizden ve bu dönemdeki öğrencilere
tavsiyelerinizden bahseder misiniz?
Sektörümüz için krizin en yoğun olduğu dönem, bizim
mezun olduğumuz dönemdi. 99 depremi,2000-
2001 krizleri. Yaklaşık 1999’dan 2003’e kadar neredeyse
4 yıl bizim sektörde yaprak kıpırdamadı.
Tabi bende o zaman standart mezun olan bütün
öğrencilerdeki gibi, ciddi bir panik halinde bir sürü
iş araştırarak vaktimi harcıyordum. Ama bugün bu
noktaya gelmiş birisi olarak özellikle üniversiteden
mezun olma noktasına gelen
7
BAUROT
gelen gençlerimize şunları önerebilirim. 1: Öncelikle
bir topluluk içerisinde yer almalı çocuklar. Gençlerimiz
bir topluluk içerisinde yer aldıklarında ne
yapmak istediklerini de daha iyi bilerek üniversiteden
mezun oluyor. Yarın bir iş müracaatında bulunduklarında
CV'lerinde kesinlikle bu toplulukların
ve bu topluluklarda yaptıkları güzel işlerin bulunması
lazım. 2: Kesinlikle gençlerimiz panik içerisine
girmemeli. Hz. Allah herkese bir rızık, herkese bir
kaderi ilahi yazmış. Onun için, bazen sıkıntı yaşansa
da o işin sonunda eğer siz kendinizi meslek açısından
yeterli geliştirdiğinize inanıyorsanız muhakkak
bir kapı açılıyor ve kapıdan içeri giriyorsunuz.
Kesinlikle panik yapılmamalı ama öğrencilik hayatında
da CV' nizde yer alacak çalışmalar içinde yer
almalısınız. Çünkü artık maalesef herkes üniversite,
fakülte mezunu. Dolayısıyla siz kendinizi yetiştirmezseniz
diğerlerinden pozitif ayrışmıyorsunuz
ve herkes pozitif ayrışan insan bekliyor. Kendini
yetiştiren herkes için Türkiye’de bütün kapıların
açık olduğuna inanıyorum. Ama maalesef bizim
üniversitemizde sizin gibi topluluklar içerisinde yer
alan gençlerimizin sayısı az. Üniversiteye gitmeden
üniversite bitirdiği için bizim gençlerimiz. Kendilerini
yetiştirmeyen gençler ciddi sıkıntı yaşıyorlar.
Mühendislikten siyasete geçiş kararınız ve süreciniz
nasıl gerçekleşti?
Zaten benim gördüğüm kadarıyla serbest mühendislik
yapıyorsa birisi siyasetin içerisinde de oluyor.
Avukatlar, mühendisler kesinlikle siyasetin içerisinde
yer alıyor. Bir de tabi biz üniversitedeyken de lisedeyken
de hep bir siyasi idealle yetiştik. Biliyorsunuz
1980’li yıllarda; ülkücü - solcu kavgaları
vardı. Bu ülke; hep bir tarafta sol camia, bir tarafta
sağ camia yani hep bir siyasi kavgayla bugüne
gelmiştir. Bu kavganın aslında bizim gençlerimizi
bitirmek için yapıldığı aşikardır ama bir taraftan da
gençlerimizi idealleri açısından da iyi yetiştirdiği de
bir gerçektir. Dolayısıyla bizim de lise çağlarımızdan
itibaren bir ideal oluşmuştur kafamızda. Zaten
bu idealinizle serbest çalışmaya başladığınızda da
otomatik olarak size en yakın noktada yerinizi alıyorsunuz.
Fakat tabi serbest çalışmaya başladığınızda;
insanın önce kendi yapması gereken, kendi
başarması gereken
şeyler oluyor..
Önce mesleğinizde iyi bir noktaya gelmeniz gerekiyor.
Ben bütün gençlerimize bunu özellikle tavsiye
ediyorum. Genç yaşta siyaset önemli amenna
ama genç yaşta siyaseten bir yere aday olmak bana
göre yanlış. Kendi mesleğinde başarılı olmadan
siyasi mecraya giden arkadaşların sonrasında ciddi
başarısız olduğunu gördüm, şahit oldum. Onun için
bende, önce kendi işimde başarılı olmayı tercih ettim.
2004’ te Dursunbey’ de meclis üyesi oldum
ama 2005’te istifa ettim, bıraktım. Çünkü kendi
işimde yürümem gerektiği kanaatine vardım. 2014'
te döndüğümde çok daha donanımlı ve çok daha
güçlü olarak geldim. Bugün hamd olsun bu konuda
çok daha iyi olduğumuza inanıyorum. Onun için
gençlerimizin önce kendi işlerinde başarılı olmalarını
acizane bir abileri olarak tavsiye ediyorum.
Belediye başkanlığınızda, mühendis kimliğinizin
ne gibi etkileri oluyor?
Şimdi inşaat mühendisliği icracı bir mühendislik ve
inşa eden bir mühendislik. Göreve gelir gelmez direkt
bizim niye elimizde binalarımız yok düşüncesiyle
ciddi bir çalışma içerisine girdik ki bugüne
kadar bir sürü imalatımız var. İşte Sultan
Alparslan’ı gezdiniz. İsmail Akçay Plevne Millet
Kıraathanesi var Sabri Uğur Parkı ve Millet
Kıraathanesi var bunların üçünü bitirdik. Altıeylül’
ün kültür merkezi yoktu, ilk kültür merkezini de
inşallah tamamladık. Allah nasip ederse mayıs ayı
içerisinde açılışını yapacağız. ALGEM binamızı
sizlerde gördünüz. Çocuk üniversitesi olacak bu
sene onun açılışını da yapacağız. Gazi Mustafa
Kemal Atatürk kompleksi’ ne başladık. Yüzme havuzu,
kütüphanesi, ofisleri, restoranları, kafeteryaları
için çalışıyoruz. Bunun yanında kapalı pazar
yerinden ikinci bir yüzme havuzumuza kadar birçok
konuda çalışmalara başladık. Bu inşaat mühendisliğinin
verdiği bir avantaj. İnşallah bu çalışmaları
tamamladığımızda ilçemizi Balıkesir’ in parlayan bir
yıldızı olma noktasına getirmeyi umut ediyoruz. Bu
çalışmalarımızda ise özellikle üniversitedeki gençlerimizle;
hem kültür merkezlerimizde hem de diğer
yaptığımız çalışmalarda beraber çalışmayı arzu
ediyoruz. Sizlerden de bu konuda istifade etmek
istiyoruz.
8
BAUROT
Balıkesir’de eğitim hayatınızda sizlerin gençler
adına farkettiği sorunlar var mıydı? Başkanlığa
geldiğinizde ne gibi çözümler ürettiniz?
Tabi bizim dönemimizle şimdiki dönemin gençleri
arasında ihtiyaca cevap verme açısından farklılıklar
var. Bir de biz Balıkesirliyiz. Liseyi de burada
Muharrem Hasbi Koray Lisesi’nde okudum. Tabi o
zaman hem Balıkesir’ de lise okuyup hem
Balıkesir’ de üniversite okuduğumuz için biz çok
ciddi bir sorunla karşılaşmadık. Bir de o zamanlarda
bizim burada sinema salonlarımız vs vardı. Şan
sinemasında arkadaşlarımızla güzel vakit geçiriyorduk.
Ama tabi bugüne geldiğimizde özellikle kültürel
açıdan gençlerimizin çok yeterli olmadığı kanaatindeyiz.
Aslında büyükşehir olduktan sonra belediyemizin
destekleriyle bu sorunu çözmeye çalıştık.
Örneğin Avluyla, bugün yapılan Çamlıkla vs. şu
an bizde ilçe belediyesi olarak yaptığımız kültür
merkezleriyle gençlerimize yönelik yeni yapılacak
çalışmalarla inşallah bu boşluğu dolduracağız.
Geçtiğimiz günlerde genç ofis projenizi
açıkladınız. Ora-da ‘’gençler bizim yarınımız.’’
dediniz. Altıeylül belediyesinin gençlere nasıl
imkanlar sağladığından bahsetmek ister
misiniz?
Deminde bahsettim biz gençlerimize yönelik yoğun
bir çalışma yapmak istiyoruz. Bir kere bununla ilgili
ayrı bir müdürlük kurduk. Gençlik ve spor müdürlüğü.
Birçok belediyede olmayan bir müdürlük bu.
Tabi dezavantajımız ne: Pandemiden dolayı gençlerimiz
sokağa çıkamadığı için maalesef bu etkinlikleri
yeteri kadar yapamıyoruz ama inşallah bundan
sonra bunun altını doldurup gençlerimizi dolu
dolu yetiştireceğiz. Bir kere kurduğumuz Gençlik
spor müdürlüğümüz ile beraber gençlerimizin ihtiyaçlarına
cevap verecek her türlü çalışmanın içerisinde
yer alacağız. Gençlerimizi yetiştirmeye çalışacağız.
Bir kere Balıkesir’i hem üniversite gençliğimize
hem de lise gençliğimize tanıtmak istiyoruz.
Bir ucu Ege denizinde, bir ucu Marmara denizinde
olmak üzere 2 denize kıyısı olan ender bir
şehir Balıkesir.
Yaylalarıyla gerçekten yazın en sıcak noktasında
bile üfür üfür esen; körfeziyle, Bandırmasıyla farklı
havaların tenefüs edilebileceği güzel alanlara sahip
olan bir şehir. Kuvay-i Milliyenin şehri ama diğer
taraftan da Osmanlıyı Osmanlı yapan, Osmanlıyı
ayakları üzerine kaldıran karesi beyliğinin olduğu;
Osmanlıya ilk donanmayı veren, Osmanlıya önemli
devlet adamları kazandıran şehirdir. Hacı İlbey,
Evrenos Gazi Bey bunlardan biridir. Yine İstanbul’
un fethinde gemilerin karadan yürütülme hadisesini
gerçekleştiren ekibin başında Zağnos Paşa vardır
ki bugün Balıkesir’ de meşhurdur Balıkesir valisidir.
Kurtuluş savaşında ilk kurşunun atıldığı yerlerden
birisidir Balıkesir. Dolayısıyla biz Balıkesir’ i her
şeyiyle, Balıkesir’ de yaşayan gençlerimize
tanıtmak istiyoruz. Bunun yanında da gençlerimizi
farklı kulüplerle kendilerini yetiştirebilecekleri, bir
taraftan da güzel vakit geçirebilecekleri birçok
çalışmayı önümüzdeki günlerde inşallah gündeme
getireceğiz. Bunu yaparken de tabi genç ofisten
bahsettik. Gençlik Spor il Müdürlüğümüz, Gençlik
ve Spor Bakanımız Genç Ofis projemiz için
geldiğinde onlara ‘’Sayın bakanım burayı beraber
çalıştıralım, gençlik ve spor bakanlığının gençlere
yönelik güzel çalışmaları var. Bu konuda da sizden
istifade edelim.’’ dedik sağ olsun o da kabul etti.
Devletimizin diğer birimleriyle beraber inşallah
gençlerimize yönelik çok güzel çalışmalar
yapacağız.
9
BAUROT
Önceki soruların arasında mühendislik çalışmalarımı
özlüyorum demiştiniz. Mühendislik üzerine
devam eden çalışmalarınız, yatırımlarınız var
mı?
Belediye başkanı olduktan sonra bunun doğru olmayacağı
kanaati oluştuğu için, bunları bıraktık.
Rafa kaldırdık.
Şu an bir şansınız olsa mühendisliğe mi, siyasete
mi devam etmeyi tercih ederdiniz?
Yani her ikisinin de kendine göre çok güzel yönleri
var. Siyaset dediğiniz şey aslında millete hizmet
etmek. Öyle gariban insanlar var ki onların sorunlarıyla
uğraşmak; o insanların biraz yüzünü güldürmek
yaptığınız her şeye, kazandığınız her şeye bedel
oluyor. Dolayısıyla insanları mutlu etmek çok
daha farklı bir şey.
Geçtiğimiz günlerde ‘’Altıeylül Mobil’’ uygulamasını
hayata geçirdiniz. İleriye dönük böyle bu
tarz projeleri, üniversite öğrencileriyle yapma
düşünceniz var mı?
Tabi. Yani bu mobil belediyecilik işini biz arttırarak
devam ettirmeyi planlıyoruz. Bizde dijital arşivle
başlamıştık. Daha sonradan e-ruhsat, e-imar, e-
mezarlık işleri, şimdide e-kütüphaneye geçtik.
İnşallah ileriye doğru üniversitedeki gençlerimizle
de bu konuda güzel çalışmalar yapmayı planlıyoruz.
Böyle bir uygulamanın geliştirilmesinde, yazılımında
eğer sizde izin verirseniz bizde çalışmak
isteriz. Tamam, çok güzel olur. Bizde mutlu oluruz.
Değerli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür
ederiz. Röportajımızın son sorusunda sizlerin
gençlerden isteğini, beklentisini öğrenmek isteriz.
Bizi doğru yönlendirin. Bize, taleplerinizi makul olacak
noktada bildirin ki bizde sizi mutlu edecek çalışmalar
yapalım. Çünkü artık üniversite en son atlanılacak
hendek oluyor. Buradan sonra artık
Balıkesir’ den ayrılıp kendi şehirlerinize gittiğinizde,
Balıkesir sizlere tatlı anılar olarak kalsın. Onun için
bizim yapmamız gereken bir şey varsa bizlere bildirin.
Bir de biliyorsunuz Altıeylül’ de gençlik ve
spor müdürlüğümüzü de kurduk. Burada özellikle
alt yaş gruplarına yönelik yaptığımız çalışmalarda
sizin aktif şekilde rol almanız bizi çok mutlu eder
çocuklar.
10
11
BAUROT
Sercan ÖZÇELİK
R
eddit tarafından düzenlenen
"istediğini sor" oturumuna katılan
Microsoft’un kurucusu Bill Gates’e
katılımcılardan birisi: “Süper zekalı
robotlar sizce insanoğlunun varlığını
tehdit ediyor mu, ediyorsa ne kadar
ediyor ve internet etkinliğinin tümüyle
şifrelenmesi bizi bu tehlikeden korur
mu?” böyle bir soru yöneltti.
Bill Gates ise şöyle bir cevap verdi.
"KAYGILIYIM, süper zeka konusunda
çok kaygılıyım. Önce makineler
birçok alanda işimizi görecekler ama
bu aşamada süper zeka seviyesinde
olmayacaklar. Bunu iyi yönetirsek
olumlu sonuçlar alırız. Ancak birkaç
on yıl sonra makineler bize kaygı
verecek kadar zeki olacaklar.
nımı yüzünden saatler içinde Tay; kadın
düşmanı, ırkçı ve siyasi cevaplar veren
bir yapay zekaya dönüştü. Ve kapatılmak
zorunda kalındı. İnsanların elinde
olmadan gelişebilen hatta Facebook
yapay zekasından bir örnek verelim.
Facebook’un araştırmacılarının geliştirdiği
yapay zeka robotları kendi aralarında
gizli bir dil geliştirdiler. Bu dil kendi
aralarında şifrelendiği için araştırmacılar
tarafından çözümlenemedi ve araştırmacılar
bu yapay zekaları kapatmak zorunda
kaldı. Bu tarz örnekler ne kadar kötü
görünse ve insanları korkutsa da, teknolojinin
gelişmesi için büyük bir önem
taşıyor. Robotlar bu kadar korkutucu
görünse de, iyi yanlarını yok sayamayız.
Japonya’da bir startup şirketi ‘Lovot’
adında bir robotu piyasa sürüyor.
“Sanırım dönüm noktasına ulaştık.
Dünyamız bizim için gittikçe küçülüyor ve
nüfusumuz endişe verici bir oranda artıyor.
Kendi kendimizi yok etme tehlikesi
içerisindeyiz. Uzayı daha fazla tanımak için
acilen genç bilim insanlarına ihtiyacımız
var. Başka yerleri kolonize etmek ve
gezegenimizi kendi türümüzden kurtarmak
gerekiyor.”
-Stephen William Hawking-
1942-2018
Bu konuda Elon Musk ile diğerlerine
katılıyorum ve insanların bundan
neden korkmadığını anlamıyorum. Bu
konuşma bizi tedirgin etmekte gayet
haklı çünkü gelecekte bu teknolojiyi
iyiye kullananlar olacağı gibi
kullanmayanlarda fazlasıyla olacak.
Kötüye kullanım olarak, Microsoft'un
Twitter kullanan Tay isimli yapay
zeka robotu, kendisine yöneltilen her
soruyu cevaplıyordu. Fakat robot
öğrenebilen bir makine olduğu için
internet kullanıcılarının kötüye kulla-
Robot, ailelerin büyük ilgisini çekiyor.
Lovot'a özellikle çocuklar çok ilgi gösteriyor.
Bunun gibi farklı çalışmalar, küçük
yaşlardaki çocukları büyük ölçüde meraklandırıyor
ve çocukların robotlara
ısınması sağlanıyor.
Peki tüm bu gelişmeler olurken
sizce robotlardan korkan taraf mı
yoksa daha çok iç içe olan taraf
mı olmalıyız?
12
BAUROT
' Yİ DİNLEDİK
Sizlerin, üniversite zamanında katıldığınız yarışmalardan
sonra yaptığınız robotları satarak bu
şirketi açtığınızı biliyoruz. Bu şirket sizin için bir
hayal miydi?
Robotzade ailesi olarak bize değer verip derginizde
böyle bir köşe ayırdığınız için çok teşekkür
ederiz. Lise zamanımızdan beri aslında ulusal ve
uluslararası yarışmalara aktif olarak katılıyorduk.
Yani üniversitede başladığımız bir hobi değildi.
Yarışma süreçlerinde projelerimizin başarılı
olduğunun farkına vardıktan sonra hobimiz işe
dönüşmeye başladı. Kendi robotlarımızı satarak
değil özel robotik projelerde görev alarak şirket için
ilk adımlarımızı atmaya başladık. Bu bizim için bir
hayal olmaktan çıkıp hedefimiz haline geldi.
Bu hayalin gerçeğe dönüşümünü bize
anlatabilir misiniz?
Ekibimizdeki potansiyeli gördükten ve projelerimiz
başarıya ulaştıktan sonra şirket açma hayallerini
kurmaya başlamıştık. Bu amaç doğrultusunda kendimizi
motive edip daha hızlı yol alıp hedefe kavuşma
fırsatını çok kısa bir sürede yakaladık.
Bu şirket için sermayeyi nasıl oluşturdunuz?
Şirket için ana sermayemizi yaptığımız projeler ve
kazandığımız ödüllerin birikimi ile oluşturduk
diyebilirim.
Robotzade şirketini kurdunuz ve hali hazırda
yarışmalara katılıyorsunuz. İki konuda da
hedeflediğiniz konumlarda mısınız? Eğer öyle
değilse bu şirket dışındaki hedefleriniz,
hayalleriniz neler?
Robotzade olarak son iki yıldır sadece
uluslararası robot yarışmasına katılmaktayız. İlk
hedefimiz Türkiye’de düzenlenen tüm
yarışmalarda derece kazanmaktı. Ve bunu başarıp
gözümüzü yurtdışına diktik.
Yarışma konusunda hedeflediğimiz konuma çok
yakınız diyebilirim. Yarışmalar hususunda
önümüzdeki hedef ise Japonya’da birinci, ikinci ve
üçüncü olarak kürsüde sadece Türk Bayrağını
dalgalandırmak.
Bu kadar kısa sürede şirketinizi tanınan bir şirket
haline nasıl getirdiniz?
Bu sorunun cevabı bizim için oldukça basit. Tüm
projelerimizin başarı ile sonuçlanmasına bağlı diyebiliriz.
İhracat yapıyor musunuz? Yapmıyorsanız böyle
bir düşünceniz var mı?
Şu an "www.sumozade.com" adlı web sitemizden
birçok ülkeye günde onlarca kargo ile zaten ihracat
yapmaktayız. Bu ihracat konusunda ilk hedefimizdi
ve gerçekleştirmiş olduk. Önümüzdeki hedef farklı
bir ülke robotzade / sumozade ofisini açmak olacak.
Bunun için ekipçe gayret gösterip emek vermekteyiz.
Ülkemizde sponsorluğunu ve organizasyonunu
üstlendiğiniz robot yarışmaları oluyor mu?
Oluyorsa devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Olmadıysa böyle bir düşünceniz var mı?
Evet ülkemizde "KSU Teknorob" isimli robot yarışmasının
organizasyonunu üstlenmekteyiz. Bu
yarışmayı yurtdışından getirdiğimiz yarışmacılar ile
uluslararası boyuta taşıdık ve pandemi sonrasında
tekrar bu organizasyonu gerçekleştireceğiz. Sponsor
olarak ise birçok robot yarışmasına destek vermekteyiz
ve elimizden geldiğince bu destekleri en üst
seviyeye çıkararak yarışmaların kalitesini artırmak
için elimizden geleni yapmak istiyoruz.
13
BAUROT
Başta Japonya olmak üzere yurt dışında
düzenlenen yarışmalarda bizleri temsil ettiğinizi
biliyoruz. Mini sumo harici katıldığınız
bir kategori var mı? Ülkemizdeki
yarışmalara katılmayı düşünüyor musunuz?
Hayır, yarışmacı olarak sumo robot kategorisinden
başka bir kategoride katılım sağlamıyoruz.
Bu kategoriyi seçmemiz ise mühendislik
kısmının daha ağır olması ve en zorlu
kategori olmasıdır. Bu zorluklar bizim işimizde
gelişmemizi ve yükselmemizi sağlamakta.
Robot terimi Çek dilindeki “zorunlu
olarak çalışan”, “çalışmaya mecbur”
gibi anlamlara gelen robota
kelimesinden türemiştir.
Dünya'da en çok robot kullanılan
ülke unvanı sıralamaya göre
Japonya 310 bin 508 adet robot
kullanmakta.
Tarihteki ilk robot el Cezeri´nin
yaptığı otomatik saat, su pompaları
ve otomatik abdest alma makinası.
Suudi Arabistan, bir robota
vatandaşlık hakkı veren ilk ülke
Sophia adlı robot Suudi Arabistan
vatandaşı ilan edildi.
Herkes girişimci olabilir mi, genç girişimcilere
tavsiyeleriniz nelerdir ?
Girişimci aslında risk alarak iş kurmak demektir
bizim için, bunu tecrübe ettiğimiz için
bizim tarafımızda tanımı bu şekildedir. Herkes
girişimci olabilir fakat bu süreç oldukça
uzun ve zorlu bir süreçtir. Dışarıdan her ne
kadar hoş ve güzel görünse de kendi işinizi
yapmak ve yönetmek o kadar da kolay olmayan
bir durumdur. Başarısızlıklarla karşılaşıldığında
buna mental olarak dayanabilmeniz
gerekecektir. İş fikriniz çoğu insan tarafından
beğenilmeyebilir, iyi fikirleriniz olabilir ama iyi
bir girişimci olamayabilirsiniz. Girişimci olmak
için yalnızca fikirler ve hayaller yeterli olmaz,
bu fikirleri hayata geçirebilecek, geliştirebilecek
ve iyi yönetebilecek olmanız da gerekir.
Bizim tecrübe edip dile getirdiğimiz bu maddeleri
göz önüne alarak herkes genç girişimci
olabilir. Robotik sistemlerle ilgilenip böyle bir
girişimde bulunmak isteyen tüm meslektaşlarımıza
da elimizden geldiğince destek olup
tecrübelerimizi paylaşmak isteriz.
https://www.robotzade.com
14
BAUROT
Danimarkalı Blue Ocean Robotics tarafından, hastane ve ameliyathane gibi kritik risk taşıyan
alanların dezenfeksiyonu ve bunun yanı sıra havalimanlarında ve kamusal alandaki diğer birçok alanda
temiz bir ortam sağlamak amacıyla üretilen UVD Robotlar, bir odayı 20 dakikada dezenfekte edebiliyor.
UVD Robot kendi kendine çalışarak yoğun ultraviyole ışığıyla ortamların dezenfeksiyonunu sağlar. Bu
morötesi ışınlarla havadaki ve yüzeylerdeki virüslerin DNA ve RNA’larına zarar vererek üremelerini
engelliyor. Başta Çin, Danimarka ve İtalya olmak üzere 60'tan fazla ülkede Covid-19'a karşı kullanılan
UVD Robot'un, virüslere karşı %99,9 etkili olduğu söyleniyor.
15
NO
BAUROT
Her yıl milyonlarca elektronik cihaz üretiliyor ve birkaç yıl içinde de çöpe gidiyor. Nadir bulunan metallerden
çevreye zararlı kimyasallara kadar birçok madde doğaya karışıyor. Apple kullanım dışı kalmış
iPhone’ları parçalamak için Liam adlı özel bir robot geliştirdi. Liam’ın bir telefonu tümüyle parçalara
ayırması 11 saniye sürüyor. Liam yılda 1,2 milyon iPhone 6’yı sökebiliyor. 2016’da 211 milyon iPhone
satıldığını düşünecek olursak tek bir Liam’ın kapasitesi yetersiz görünüyor. Sökülen her 10.000 telefondan
190 kg alüminyum, 80 kg bakır, 130 gram altın, 40 gram platin, 700 gram gümüş, 5,5 kg kalay ve
2,4 kg nadir metal elde edilebiliyor. Şu an aktif olarak çalışan iki Liam robot bulunmakta.
16
BAUROT
Robotlar son yıllarda günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Artık hayatımızı kolaylaştıran zaman
ve para tasarrufuna yardım eden bu yenilikler şimdi de iş ararken karşımıza çıkıyor. İsveç'in
başkenti Stockholm'ün 40 kilometre kuzeyinde yer alan Upplands-Bro Belediyesi'nde artık işe alımlarda,
mülakatlar geliştirilen özel robotlarla yapılıyor. KTH Kraliyet Teknoloji Enstitüsü'nde geliştirilen
robotun yapılış amacıysa işe alımlarda her başvuran kişinin eşit şartlarda değerlendirilmesi.
17
BAUROT
MERHABA BİZE BİRKAÇ CÜMLE
İLE KENDİNİZDEN BAHSEDER
MİSİNİZ?
Adım Ömer, 26 yaşındayım. Kırıkkale Ün vers tes
’nden 2017 yılında mezun oldum. 2014 yılından
ber elektron k le akt f olarak uğraşıyorum. Şu
anda s ber güvenl k f rmasında donanım tasarım
mühend s olarak çalışıyorum. Onun dışında
bazı f rmalara ve şahıslara danışmanlık verd -
ğ m b r de kend f rmam var. Bunlardan arta kalan
zamanda v deo çekt ğ m Youtube kanalım
var.
HOBİLERİNİZ VE SİZİ TANIMLAYACAK
ÖZELLİKLERİNİZ NELERDİR?
Hob olarak eş mle beraber y b r s nemasever z
aslında. F lm zlemey ve d z zlemey sev yoruz
fakat popüler kültür ürünler n tüketmemeye
çalışıyoruz. B ze b r şey katacak mı d ye k
saatl k b r f lm b le yarım saat araştırab l yoruz.
Bunun dışında hob olarak drone ve RC le
lg len yorum. K tap okumayı sever m fakat bu
aralar pek zaman ayıramıyorum. Son olarak
doğaya olan lg m n artmasıyla sıkça kamp
yapmaya başladım.
ŞU ANDA YAPTIĞINIZ İŞ DIŞINDA BİR İŞ
YAPMAK İSTER MİYDİNİZ NEDEN?
Hayır, stemezd m. Çünkü ben sevd ğ m ve
hayal mdek ş yapıyorum. B r başkası eve g d p
rahatlamak ç n telev zyonunu açar, ayaklarını
uzatır, p jamalarını g yer ve takılır. Ben se rahatlamak
ç n projelere bakarım, kütüphaneler n-
celer m, donanım nceler m… Ben m hayatım,
ben m ş m heps aynı. Elektron kten başka b r
meslek yapamazdım.
MESLEK SEÇİMİ AŞAMASINDA
ETKİLENDİĞİNİZ HERHANGİ BİRİ VAR MIYDI?
Babamdan etk lend m. Ben çok küçük yaştan
ber atar oynarım ve atar ler fazlasıyla bozup,
kırardık çünkü b z kalabalık b r a leyd k. Üç
kardeşt k, kalabalık dey nce de nsan on falan
bekl yor herhalde ama babam da oynar. Dört
k ş y z, sürekl atar oynuyoruz evde ve kavgada
ett ğ m z olurdu kardeşler mle. Dolayısıyla b z m
evde atar çok kolay kırılırdı, bozulurdu . Babam
da onları tam r edeb l rd leh mle. Babam da
aslında b r elektron k hob c s çünkü adam
arkeolog, sanat tar h fakültes mezunu. Türk ye’
de kazılara katılmış fakat oradan ekmek y yemeyeceğ
n anlayınca başka mesleklere geçm ş
b r s . Arkeologdu ama o da elektron kten anlıyordu
şte. Kartları ve devreler tam r ed yordu,
görüyordum. Bu da ben çocukken büyülüyordu.
Hep böyle b r merak vardı. B r n soracak
olursanız es n kaynağım odur.
18
BAUROT
MESLEĞE ADIM ATARKEN KARŞILAŞTIĞINIZ ZORLUKLAR NELER ?
Kend m “Gömülü S stem Mühend s ” olarak tanımlıyorum.
Kart tasarlayıp tasarladığım kartları
da programlamaktan paramı kazanıyorum
ve bu mesleğ n zor olmasının sebeb kend n
gel şt rmen n güçlüğü. Gömülü S stem Mühend
sl ğ ’n rak b olan yazılımcılıkla kıyaslamak
st yorum. Mesela b r laptopunuz, b r nternet -
n z olsa ve özgüvenl çalışma azm ne sah psen
z kend n z yazılım ç n gel şt rmen z mümkün.
Fakat elektron k konusu öyle değ l. Yatırım mal
yet çok yüksek olan b r ş. Gerçekten TL
bazında düşündüğünüzde çok pahalı malzemeler
almanız gerek yor. Os loskoptur, ölçü aletler
d r, havyalardır, malzemelerd r… Sürekl el -
n z n k rl olması gereken b r meslek. Dolayısıyla
kend n gel şt rmen n güç olmasının yanı sıra
malzemelere er şmek dah çok zor. Üstel k ardu
no kartlarından bahsetm yorum. B z m ülkem
zde elektron k sektörü savunma sanay n n
gölges nde lerl yor. Bu b r yerde y ,b r yerde
kötü. Kötü olmasının sebeb se son kullanıcı
elektron ğ konusunda çok fazla ürünümüz olmaması.
Bu alanda yeter kadar faal yet gösteren
f rma olmadığı ç n elektron k mühend s
yet şt rme konusunda ülke olarak zorlanıyoruz
ve bu yüzden de n tel kl tasarımcılar çıkartamıyoruz.
Ülkem zde gömülü s stem mühend s
olarak çalışan nsanlar küçük ve orta ölçektek
f rmalarda k l t adam rolünde çalışıyorlar çünkü
kend n gel şt rmes zor b r alan. Kaldı k kend n
o kadar gel şt rmey başardın, hakkın olan maaşı
ve ş vereb lecek olan f rma sayısı çok az.
Eş t düzeydek b r yazılımcı le donanımcının
maaşını karşılaştırırsak donanımcının maaşının
en az k katı olması gerek r. Hal böyle oluncada
çok fazla nsanla yan yana çalışamıyorsunuz,
b r f rmanın çer s nde b rkaç tane donanımcı
anca oluyor. Böyle olduğu zaman da devre
tasarımına, yazılıma, şemat ğ ne hatta aklınıza
ne gel yorsa onun gel şt r lmes ne s z bakarsınız.
(d j tal elektron ğ , analog elektron ğ , AREF'I,
m krodenetley c n n kodlaması, güç elektron ğ …)
Bu da herhang b r ş veya alanda s z n uzmanlamanızı
engell yor. Herhang b r alanda s vr l p uzmanlaşmak
yer ne çok fazla alanda b lg sah b
oluyorsunuz. Bu da s z küçük ve orta ölçekl f r-
malarda k l t adam yapıyor. Bu arada bu y b r şey
değ l, övüyor g b söylüyor olmayayım mesela ben
de şu an o durumdayım. Fakat güç elektron ğ ya
da AREF konusunda uzman b r s olmayı ve sadece
bu k s üzer ne faal yet göster yor olmayı sterd m.
B z m ülkem zde bunu d yeb lmek büyük b r lüks,
maalesef başka şlere de bakmak, başka alanlarla
da lg lenmek gerek yor…
19
BAUROT
MESLEĞE BAŞLAMADAN ÖNCEKİ HAYATINIZLA MESLEĞE BAŞLADIKTAN
SONRAKİ HAYATINIZ ARASINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER NELERDİR ?
Açıkçası ben m ç n değ şen b r durum olmadı.
Daha bas t projeler yapıyordum, artık daha zor
projeler yapıyorum. Şu ank yaptığım projelerde ne
kadar zorlanıyorsam daha önceler yaparken de o
kadar zorlanıyordum. O an b lm yorsun ve bas t b r
konu b le sana zor gel yor. Şu an b r şeyler yapmaya
çalışıyorum, b lg m de var. Fakat yapmaya çalıştıklarım
ben m ç n yen . Bu meslekte sürekl b r
ARGE ve sürekl b r gel şme ht yacı çer s ndes n z
bu yüzden pek b r şey n değ şt ğ n düşünemem. O
zaman da sürekl araştırma yapıp okuyup test yapıyorduk,
şu anda da aynı devam ed yor. Yan
devamlı b r şeyler gel şt rmeye çalışıyoruz. Repertuvarda
b nlerce devrey ve kodu koyup artık her
gelen projeye bunlardan bazılarını harmanlayıp,
müşter n n önüne verme g b b r durum söz konusu
değ l. Böyle çalışan nsanlar da var ama ben
kend m zorlayacak olan şler almaya çalışıyorum.
Özell kle lezzetl robot tar fler nden dolayı ş seçme
şımarıklığına sah b m. Çünkü çok fazla tekl f
ve ş gel yor, bunların arasından da hem tekn k
olarak hem de para bakımından en doyurucu olanı
seçmek g b b r lüksüm oluyor. Bunu da genelde
ben tekn k olarak zorlayacak şler noktasında
terc h etmeye çalışıyorum.
MESLEK HAYATINIZDA KARŞILAŞTIĞINIZ EN KÖTÜ VE EN İYİ
OLAYLARA BİRER ÖRNEK VERİR MİSİNİZ ?
Ün vers teden mezun olup çalışmaya Ost m’de b r
savunma sanay f rmasında başladım. Küçük ölçekl
b r f rmaydı ve çok öneml b r kuramdak çok
öneml b r nsan ç n devlet düzey nde onun şahsına
özel jammer c hazı yapıyorduk. Özel b r alımdı,
özel b r c hazdı. Bu jammer c hazlarını üret p rafta
tutamazsanız. Yan rafa on tane y rm tane koyup
da v tr nde satab leceğ n z ürünler değ l. B z m
ülkem z ç n KDV’s çok yüksek bu yüzden s par ş
usulü elle üret l r. Müşter n n steğ doğrultusunda
bu c hazlardan yaptık, tesl me ben götürdüm fakat
g tt ğ m yerde tes s n çer s ndek b rtakım s stemlerden
dolayı c haz orada başarılı b r şek lde çalışmadı.
Ben orada çok renc de etm şlerd , hayatım
boyunca o kadar renc de ed ld ğ m hatırlamıyorum.
Hatta özgüven m dah çok c dd anlamda sarstılar
fakat kısa sürede bunu atlattım. Bu bende çok
kuvvetl b r tecrübe oldu. Hatanın b zden kaynaklı
olmadığını öğrend kten sonra o kurumla da ben m
patronlarımla da aram çok y oldu. Gerçekten en
kötü günüm buydu. En y günüm se ben m çalıştığım
f rmanın aslında çatı f rması var ve o f rmanın
altında b rkaç tane daha f rma var. Bütün ş rketler
n sah b aynı k ş olduğu ç n d ğer f rmalardak
bazı hale ve projelere destek vermem z gerekeb
l yor. Soma’da b r maden ş almıştık, orada b r
saha c hazı yapılması ve sahadak bell başlı c hazlardan
topladığı ver ler de çok uzak b r noktada
mon tör etmes gereken b r tes satın kurulması
gerek yordu. Açıkçası zor b r şt ve hazır ürünlerle
çözüleb lecek b r durum değ ld . Gel şt rme süres
kısaydı. Hemen kend mutfağımızda kend donanımımızı
yapıp kodladık, el m zden gelen bütün testler
yaptık, ürünü yet şt rd k ama çok da test etme
şansımız yoktu. İk yıl garant m z n olmasına ve
arızalandığı noktada g d p düzelteb leceğ m ze
güven yorduk. Emeğ yüzde doksan bana a t olan
b r c hazdı. Altı ay sonra kontrole g tt ğ mde b r
kere teklemeden 7/24 aralıksız çalıştığını gördüğümde
çok mutlu olmuştum. Kend m en y
h ssett ğ m anlardan b r s yd . B r gün yüz yüze
olab l rsek bunların detaylarını da anlatmak
ster m, metne geç r lecek kadar kısa olaylar
değ ller…
20
BAUROT
LEZZETLİ ROBOT TARİFLERİNİN BAŞLANGIÇ VE
GELİŞME AŞAMALARI NASIL YAŞANDI ?
Lezzetl robot tar fler n n başlamasının sebeb
ün vers te k nc sınıfta b zlerden b r proje ödev
sted ler ve b zler henüz h çb r şey b lm yorduk. Bu
arada ün vers te ben m ç n büyük b r hayal kırıklığı
olmuştur. Çünkü bu soruya cevap vermeden önce
ün vers tede elektron kle lg l b r şeyler yapmak st -
yordum. L seye başladığım zaman bunun adının
elektr k-elektron k mühend sl ğ olduğunu öğrend m.
Küçüklükten ber devre kartlarına b r merakım vardı.
Yed nc ve sek z nc sınıfın sonlarında elektron k mühend
s olmalıyım d ye düşündüm. Dolayısıyla ün vers
teye büyük b r hayal le g tm şt m fakat g der g t-
mez çok büyük b r hayal kırıklığına uğradım. Çünkü
lk ders nkılap, k nc ders ng l zceyd ve üçüncü
ders edeb yattı. Yan ben yazılım dersler , laboratuvarları
beklerken sank l se dört b tm ş de l se beşe
başlamış g b yd m. İnanılmaz derecede moral bozucuydu
ben m ç n. Bölüm le alakalı aldığım tek ders
mühend sl ğe g r ş ders yd . O da tekn k olarak yeters
z b r derst ve ben tatm n etm yordu. Bende
LOL oynamaya verm şt m kend m , orada Support
karakter nde b r dünya nşa ed yordum. Dolayısıyla
ün vers te le arası çok y olmayan, b r nc sınıfta ve
k nc sınıfta neredeyse tüm dersler n alttan bırakmış
son derece başarısız b r öğrenc yd m. Sonra b ze
"B r proje yapıp gel n." ded ler. Çıldırdım! Ne öğrett -
n z de ne st yorsunuz g b b r kafaya g r yor nsan bu
g b durumlarda. O gün h ç unutmam, eve döndüğüm
zaman Google'a şunu yazmıştım “Ün vers te öğrenc -
ler ç n bas t elektron k projeler”. Aslında bu aramayı
yapan k ş ç n ne kadar kötü b r cümle. Şu ank
kafamla bunu çok daha y anlayab l yorum. O gün
kanalımın lk v deosu olan ışık zleyen robotu bulmuştum.
Robotu yapıp büyük b r hevesle hocama
götürmüştüm. Robotu götürdüğümde beğenm şt
ama hazır ve bas t b r devreyd . Hoca ded k : “Ömer
bunun önüne b r sensör koy ve duvara koyunca
g tmes n. Çünkü robotu test ederken ışığı nerden
tutarsan oraya g d yor.” Hocam robotu aldı ve
duvarın önüne koydu. Işık tutmaya başladı. Robot
duvara zorlamaya başladı tekerlekler dönüyordu.
“Bak ded önünde engel var ama g tmeye çalışıyor
bunu b r şek lde engellersen sen bu dersten geç r -
r m” ded . Zaten b r dersten geçecekt m onu da hakkını
vererek geçmek st yordum. Eve geld m ve b lg -
sayarın başına geçt m. Web s teler ndek forumlara
ac l başlıklı başlıklar açarak sorunumu d le get rd m.
B r s mdadıma yet şerek cevap yazdı “Ardu no d ye
b r şey var sorununu çözmene yardım edecekt r”
ded . Hemen Ardu no k tabı aldım. O zamanlar sadece
Coşkun TAŞDEMİR' n k tabı vardı. Herhalde b r
onu, b r de Ardu no set n aldım. Baktığım kaynakta
b rkaç tane mult metre ve güç kaynağı g b şeyler
daha öner yordu. Böyle ufak tefek b r çalışma ortamı
kuracak kadar malzeme alıp çalışmaya başladım fakat
süre de geç yordu. Kend m kaynak ararken buldum.
Yabancı b r ülkeden, benden de yaşça küçük
b r çocuğun v deosuna bakarak aradığımı buldum.
Tam da ben m ht yacım olanı yapmıştı. Ben de onu
örnek alarak kend projem verd m. Sonunda ders
geçt m ama bu ben çok yaraladı. Küçük b r çocuğun
projes ne bakarak ders geçm şt m. Sonrasında ded
m k ben bunu öğreneceğ m, öğrend kçe de bunları
v deoya çek p nsanlarla paylaşacağım çünkü kend
m kaynak bulamadığım ç n o yabancı çocuğun
v deosuna düşmüştüm. Maceram böylece başlamış
oldu. İlk başlarda adı elektro hob yd sonra elektro
hob adı kardeşler kundura g b duruyordu. Çok
akılda kalıcı değ l derken daha neşel daha akılda
kalıcı b r s m derd ne düşmüştüm. B r gün arkadaşlarla
öğrenc ev nde yemek yem şt k salçalı
makarna yem ş olmalıyız herhalde. Bulaşıklar masada,
b z oturuyoruz ben de bu derd m arkadaşlarıma
açtım. Kanala s m arayacağım ded m.
“Kanalı ne yapacaksın?” d ye sordular. Robot yapacağım
robotların nasıl yapıldığını tar f edeceğ
m derken robot tar f d ye b r şey çıktı. Sonra
masada olanların etk s yle Lezzetl Robot Tar fler
sm n orada buldum. Ondan sonra da yavaş yavaş
günümüze kadar geld . İnsanlar zled kçe beğend ler,
beğend kçe yorum yaptılar ve eleşt rd ler. Onlar
beğend kçe, eleşt rd kçe ben kend m gel şt rmeye
çalıştım. Daha kompleks çer kler, gel şm ş çer kler,
çok malzeme, güzel kamera, güzel ışık, güzel ses
derken şu ank bulunduğum noktaya geld m.
21
BAUROT
İŞİNİZİ YAPARKEN SİZİNLE
ÇALIŞANLARDAN BEKLENTİLERİNİZ
NELERDİR ?
Aslına bakarsak ülkem zde beraber çalışamıyoruz ve bu
c dd b r sorun teşk l ed yor. Çalışılan yerler var ama ded
ğ m g b genelde şu şek lde: Gömülü s stemde ve
donanımda çalışanlar yalnız kovboydurlar, tek başına
çalışırlar çünkü b rden fazla nsanın çalışmasını gerekt -
recek kadar büyük projeler bulmak çok zor oluyor. Çünkü
b z m ülkede yazılım çok y ama donanımı yurt dışından
get r p çakıyoruz, kend üretmek sted ğ m z şeyler
de genelde bas t oluyor. Bunlara n speten ben burada
b raz daha şanslıyım. Yazılım tarafı büyük olan şler olduğu
ç n donanım kısmı haf f de kalsa en azından b r
ek p çer s nde kalab l yordum. Ek pten de burada ne
beklers n k ? Ek pten k mseyle b reb rde kart ya da
donanım gel şt rmeye çalışmadığım ç n bu zamana kadar
büyük b r beklent m de olmadı. Fakat donanımını
ben m gel şt r p yazılımını başkalarının gel şt rd ğ çok
şler oldu. Orda da takv me uyulmasını bekl yorsun çünkü
b r ş takv m yapıyorsunuz, yapılacak olan ş bell
parçalara bölünüyor; o parçaların çer s nde de şu
modülün tasarımı b tecek, hemen kod yazılacak, test
ed lecek, onaylanırsa ona bağlı olarak şunlar gel ş-
t r lecek g b bazı z nc rleme adımlar olab l yor. K ş
z nc rleme adımlarda kend ne düşen kısmı yapsın, yaptığı
kısmın sorumluluğunu alsın yeter.
ON SENE SONRA KENDİNİZİ HANGİ
MESLEK DE GÖRÜYORSUNUZ ?
Y ne kend mesleğ mde görüyorum, y ne
elektron kç olurdum. En fazla büyük b r
proje ç n altı yed k ş l k ek p kurulur o
ek b n başında olurum, en fazla yükseleceksem
bu kadarını sterd m. Büyük b r yapının
başındak adam olayım g b b r hayal m yok.
Atölyede ve laboratuvarda mutluyum.
GELECEKTEKİ MESLEKTAŞLARINIZA
VEREBİLECEK TAVSİYENİZ VAR MI?
Öncel kle öğrenc l k zamanınızı boşa geç rmey
n arkadaşlar. Çalışıyorsanız güzel çalışın, gez
yorsanız y gez n, oyun oynuyorsanız da y
oyun oynayın. Çünkü o zamank kadar boş vak t
b r daha ger gelm yor. Bazen eş mle çay çerken
Kırıkkale Ün vers tes ’ndek gezd ğ m z
günler aklımıza gel yor, özlüyoruz. Şu an gezmek
stesen z şten vak t yok. Sadece zamanınızı
y değerlend r n ve en öneml s se b r
şeyler üret n. Yan ne demek bu? Oyun mu oynuyorsun?
Yaptığını v deoya çek ve nsanlarla
paylaş sen eleşt rs nler. Gez yor musun ? Gezd
ğ n yerlerle lg l fotoğraf çek, yazı yaz, bunu
nternette paylaş, nsanlardan eleşt r al. Öğrend
ğ n şeylerle lg l ders v deoları, proje
v deoları çek, bunu nternette paylaş, nsanlardan
yorum al. Yan muhakkak b r şeyler üret n
ve ürett ğ n z şeyler başka nsanlara sunun ve
onlardan ger b ld r m alın. Eleşt r lmekten de
asla korkmayın.
22
BAUROT
ONLARIN DA HAKLARININ OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ!
23
BAUROT
Madde 4- Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler
şunlardır:
a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına
sahiptir.
b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir.
Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.
c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması
için gerekli önlemler alınmalıdır.
Madde 14- I) Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları
üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak;
takas etmek, sergilemek ve hediye etmek yasaktır.
Tek
ht yaçları;
1
kucak sevg
kap mama
kap su
Madde 6- Sahipsiz ya da
güçten düşmüş hayvanların,
3285 sayılı Hayvan Sağlığı
Zabıtası Kanununda öngörülen
durumlar dışında
öldürülmeleri yasaktır.
Güçten düşmüş
hayvanlar ticarî ve
gösteri amaçlı veya
herhangi bir şekilde
binicilik ve taşımacılık
amacıyla çalıştırılamaz.
d) Hiçbir maddî kazanç ve
menfaat amacı gütmeksizin,
sadece insanî ve vicdanî, sorumluluklarla,
sahipsiz ve güçten
düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak
isteyen ve bu Kanunda öngörülen
koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin
teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması
esastır...
BAUNROBOTTOPLULUGU
BAUROT
24
BAUROT
MÜHENDİSLİK
BÖLÜMÜ
25
BAUROT
1966 yılında Sinop’ta
doğdu. 1987 yılında
İstanbul Teknik
Üniversitesi Uçak ve
Uzay Bilimleri
Fakültesi’nden mezun
olduktan sonra ABD’de
Ohio State
University’den Uçak
Mühendisliği ve
University of
California’dan Uzay
Mühendisliği mastırları
aldı. 1994-2008 yılları
arasında uçak ve uzay
sistemlerinde kullanılan
piroteknik malzemeler ve
pilot fırlatma koltukları
konusunda proje ve
dizayn mühendisi olarak
çalıştı. 2008’den beri
NASA Johnson Uzay
Merkezi’nde insanlı uzay
aracı piroteknik sistemler
yöneticisi olarak
çalışmaktadır.
NASA'dak
tek üst
düzey
st
Türk mühend
r.
NASA’daki tek üst düzey Türk yönetici ve
bilim insanı unvanına sahip olmanız çok
gurur verici. Bu sizin çocukluk hayaliniz
mi? Bu konuma ulaşmak size neler
hissettiriyor?
NASA çocukluk hayalimdi diyemem ama
ben hep bilim, mühendislik, matematik, fen gibi
konulara çok ilgi duyan bir çocuktum. Uçak
mühendisliğine ilgim çok vardı. Tabii o zamanlar
uzay bilimleri ülkemizde fazla revaçta olan
bir alan değildi ve NASA gibi kurumlarda çalışmak
bir nevi rüyadan da öte durumlardı bizler
için. Ama ne olursa olsun İTÜ Uçak ve Uzay
Bilimleri Fakültesi gibi bir okulda eğitim alırken
bir yanda da aklınızın ve kalbinizin bir
köşesiden böyle yerlerde kariyer yapabilme
hayali kurmamanız imkânsız. NASA gibi
bilimin artık zirve yaptığı bir kurumda üstelik
insanlı uzay programlarının odağında bir
pozisyonda mühendis olarak çalışma şansı
bulmak tabii ki güzel bir duygu. Her gün işinizi
yaparken heyecan duyduğunuz ve hatta
tatilden çok işinizi sevdiğiniz bir meslekte
çalışmak herkese nasip olmuyor. O bakımdan
kendimi şanslı hissediyorum. Dünyanın
geleceğini etkileyecek projelerin bir parçası
olmak mutluluk ve heyecan verici.
26
BAUROT
27
Uzay Mühendisliği alanında hedefleri olan
birine neler önerirsiniz?
Tabii ki öncelik o alanda eğitim
alabileceğiniz iyi bir okulda okuyabilmek.
Fakat bu okul ille de uzay mühendisliği
bölümü olmak zorunda değil. Bugün benim
çalıştığım uzay araçlarının dizaynı ve
testlerinde hemen her mühendislik grubundan
uzmanlar çalışıyor. Makine, elektrik,
elektronik, bilgisayar, kimya, malzeme,
metalürji, fizik ve daha birçok alanda
uzmanlaşmış ama sonunda aerospace yani
uzay mühendisi kabul edilen mühendisler var.
Ayrıca uzay aracı mühendisliği dışında gezegen
araştırmalarında jeofizik, jeoloji, maden
mühendisliği, biyoloji, genetik, organik kimya
gibi alanlardan uzmanlar da çalışmakta. Yani
kendinizi geliştirip uzmanlık alanınızı uzaya
odaklı yaparsanız uzay bilimlerinde ilginç projelerde
çalışma şansınız var. Bunun yanında
en azından bir yüksek lisans yapmak da çok
önemli. Hızla ilerleyen uzay bilimlerindeki gelişmeleri
takip edebilmek ve uluslararası
projelerde rahatça çalışabilmeniz için İngilizcenizi
çok üst seviyeye getirmeniz önemli bir
faktör.
Ülkemizin şu anda "Milli Uzay Projesi" gibi
ciddi planları var. Türkiye'yi "Küresel uzay
yarışının zirvesine" götürmek için 10
stratejik hedef belirlendiği söyleniyor. Siz
bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uzay bilimleri artık evrensel ve uluslararası
ortaklıklara dayalı bir alan. Her ne kadar milli
uzay projesi denilse de bu işleri çok ortaklı
uluslararası projelere dahil olmadan yapabilmek
biraz zor. Tabii ki bir uzay ajansı kurulması
ve bu ajansın temel hedeflerinin belirlenmesi
önemli bir adım. Bu 10 hedefe baktığınızda
bir çoğu zaten gayet doğal olarak bir
uzay ajansının ilk hedefleri arasında olması
gereken hedefler. Bence bu hedeflerin ana
ögelerinin uzay ajansının ilk kurulduğu gün
ortaya konması lazımdı. Yani bu hedeflerde
üzerinde iki yılı aşkın süre düşünülecek bir
durum yok. Ama geç de olsa hedeflerin
belirgin hale getirilmesi iyi bir ilerleme. Burada
asıl önemli olan bu hedeflerin yerine getirilmesinde
devletin ne gibi öncelikler sağlayacağı.
Ayrıca bu hedeflere giden yolda projelere
vergileriyle finans sağlayan halkın periyodik
olarak aydınlatılması ve örneğin uzay
ajansı web sitesi vasıtasıyla bilgilendirilmesi
çok önemli. Toplum, söz verilmiş projelerdeki
ilerlemeleri gördükçe toplumun hem umudu
hem de desteği artacaktır. Örneğin NASA
web sitesine girdiğinizde Orion, Artemis, ISS,
Perseverance ve James Webbs teleskopu
gibi milyar dolarlık programların hangi
aşamada olduğunu görebilirsiniz. Mesela
"2023 aya sert iniş" hedefinin bugün
neresindeyiz, bundan altı ay, bir yıl sonra
nerede olacağız? Bunların açık ve periyodik
olarak halkla paylaşılması gerektiğini
düşünüyorum.
BAUROT
Roket ve savaş uçaklarında
kullanılan Fırlatma koltukları, sizin
de deyiminizle hayat kurtaran
koltuklar, araştırdığım kadarıyla
çok zahmetli aşama ve testlerden
geçtikten sonra onaylanıyor. Yapılan
testlerden kısaca bahsedebilir
misiniz? Testler laboratuvar ortamında
mı gerçekleştiriliyor?
Tüm bu testler açık alanda ve yerleşim
merkezlerinden çok uzaklarda yapılmakta.
Mesela F-15, F-16 ve F-22 jet uçaklarının
fırlatma koltukları testleri Utah’da üzeri düz bir
plato olan yüksek bir tepedeki yaklaşık 4000
metre uzunluktaki raylı bir sistemde yapılır. Jetin
ön gövdesinin itici bir roket sistemine
bağlanması ve jet ray üstünde belli bir hıza
ulaştığında koltuğun tam planlanan noktada
fırlatılması gerekmekte. Zamanlama son derece
önemli. Kamera-lar ve tüm sensörlerin çok iyi
ayarlanması ve roketteki itme gücünün çok
hassas olarak belirlenmesi gere-kiyor.
Fırlatmadan paraşüt açılmasına kadar geçen yarım
saniye içinde koltuğun kokpitten ayrılması ve
yönünü ayarlaması, paraşütlerin açılması ve
tabii en önemlisi test mankeninin boyun,
omurilik, kol, bacak gibi kritik organlarındaki
ivmelenmelerin sensörlerle ölçülmesi bu testlerin
ana objektifleri.
NASA roket testlerini genellikle Nevada ve New
Mexico’daki uçsuz bucaksız çöllü arazilerde
yapmakta. New Mexico eyaletindeki White
Sands test bölgesi direk olarak Johnson Uzay
Merkezine bağlı yarı askeri yarı sivil bir bölge.
Örneğin, uzaya fırlatılacak kap-süllerin roketten
ayrılma testleri ilk bu bölgede yapılır. Ayrıca
kapsül paraşüt testleri de çoğunlukla White
Sands bölgesinde yapılır. Paraşüt testleri
sonunda geniş arazide dört çekerli araçlarla
paraşütleri bulup toplamak işin zor ama biraz da
zevkli yanı. Tabii gözünüz ve kulağınızın
çıngıraklı yılanlara karşı daima uyanık olması
lazım.
Ü l k e m i z d e u z a y t e k n o l o j i l e r i n i n
p e k g e l i ş m e m i ş o l m a s ı s e b e b i y l e
a s l ı n d a g e l e c e ğ i m i z a d ı n a ç o k
b ü y ü k ö n e m t a ş ı y a n ' H a v a c ı l ı k v e
U z a y M ü h e n d i s l i ğ i ' g i b i m e s l e k l e r
p e k r e v a ç g ö r m ü y o r . B u k o n u d a
n a s ı l a d ı m l a r a t ı l m a l ı ?
Artık geleceğin uzayda olduğu yadsınamaz
bir gerçek. Ülkemiz de doğal olarak bu gelişimlerin
hep içinde olmak ve sadece bugünün değil
yarınların da planlamasını stratejik bir şekilde
yapmak zorunda. Yeni uzay ajansının belki
de en birinci görevi uzay ve havacılık mühendisliğine
ilgi duyan gençlerimize istihdam
sağlayacak devrimsel atılımlar yapmak olmalı.
Üniversitelere ayrılan araştırma bütçeleri onlarca
kat artmalı. Şu an Türkiye’de eğitime ve
üniversite araştırmalarına ayrılan devlet bütçesi
gerçekten komik derecede düşük. Araştırma
alanlarının artması aynı zamanda bu alanda
çalışan özel girişimlere de yeni kapılar açacak
ve iş imkânlarını artıracaktır. Bunun yanında
uzay projelerinin yarışmacı bir mantıkla özel
kuruluşlara paylaştırılması ve fonla desteklenmesi
çok önemli. Örneğin NASA özellikle son
dönemlerde her projesinin ilk aşamalarında 4-
5 şirkete direk araştırma ve fizibilite fonları
sağlayarak hem inovasyona destek olmakta,
hem bu projelerle istihdamı artırmakta ve hem
de uzayı daha geniş bir kitlenin ilgi odağı
haline getirmekte. Ülkemizde de bir sürü gereksiz
ve ölü yatırımlara bütçe ayrılmasından
ziyade bilim ve uzay ekosistemini ateşleyecek
projelere fon ve bütçe ayrılması öncelik olmalı.
İnanın başka çaremiz yok.
28
BAUROT
Gelişen teknoloji ile yapay zeka alanında
büyük projeler tasarlanıyor. Siz yapay zeka
hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce yapay
zekanın ürünleri geleceğimiz için bir tehdit
mi?
Yapay zeka zaten hayatımızın bir parçası
olmaya başladı ve artık geri dönüş yok. Doğru ve
kontrollü bir şekilde kullanıldığı sürece insanlığa
birçok alanda faydalı olacağını inkar etmek
bilimle ters düşmek olur. Peki bu mümkün mü?
Yıllar önce Stephen Hawking yapay zekânın etik
bir şekilde kontrol edilmediği takdirde insan
hayatı için bir felaket olabileceğini söylemişti.
Bugün Elon Musk’ın da benzeri söylemleri var.
Bence de duygulardan arınmış yapay bir
zekânın insan zekâsının yerini alabileceğini
düşünmek aslında biraz korkutucu. Birçok kişinin
dile getirdiği bu tehlikeler yanında bir de yapay
zekânın insan gelişimine olan zararlarına da
bakmak lazım. Her şeyin yapay zeka ile
sürdürülmesi insan zekâsının gelişimini nasıl
etkileyecek? Bizim beynimiz de bir nevi
bilgisayar ve devamlı yeni fikirler üretmek ve
kendini güncel tutmak zorunda. Kim bilir belki de
zekâsını kullanmayan veya artık kullanmak
zorunda olmadığını düşünen bir insan
toplumunun hayatını akıllı bir şekilde devam
ettirmesi de imkânsız olabilir. Belki sorulması
gereken soru, insanoğlunun kendi zekâsını tam
kapasiteyle kullanması için neler yapılabileceği.
Bu noktaya geldiğiniz süre zarfı içerisinde
çok zorlandığınız anlar oldu mu? , olduysa
motivasyonunuzu tekrar nasıl sağladınız ?
Ateşleyiciler, patlayıcılar ve piroteknik
malzemelerle çalışmanın riskleri ve kariyerim
boyunca bazen karşılaştığım elim kazalar benim
en zorlandığım anlardı. Özellikle ilk yıllarımda bu
gibi durumlarda nasıl karar verebileceğim
konusunda çok zorlandım. Bir yandan çok
heyecan verici ve adrenalini yüksek bir iş
yaparken bir yandan da hayati riskleri de
düşünmeden edemiyorsunuz. Tabii tecrübe
kazanıp konunuzun uzmanı oldukça bu riskleri
en minimuma indirmenin yollarını da
öğreniyorsunuz. Uzun vadede projelerinizin
sonuçlarını gördükçe motivasyonunuz da artıyor.
Zaten insanlığın geleceğine çok büyük
katkılarda bulunan önemli NASA projelerinde
çalışmak başlı başına bir motivasyon. İşler
yolunda gitmediğinde Apollo 13 kumandanı
astronot Jim Lowell’in sözlerini hatırlamak
yetiyor bazen. “İşinizdeki problemlere minnettar
olun. Eğer işiniz çok daha az problemli olsaydı
sizden daha az yeteneği olan biri de o işi
yapabilirdi.”
Derginizin ilk sayısına beni konuk
ettiğiniz için teşekkürler.
29
BAUROT
2.DÜNYA SAVAŞINDA YAKLAŞIK
14 MİLYON İNSANI ÖLÜMDEN
KURTARAN BİLİM; KRİPTOLOJİ
2.
Dünya Savaşı sırasında iletişim ve haberleşme yeni
yeni gelişmeye başlamıştı. En önemli yöntem ise radyo
dalgaları ile yayılan Mors alfabesine dayalı tekniklerdi.
Fakat radyo dalgaları rahatça saptanıyor ve kolaylıkla
anlaşılıyordu. Bunun için Almanlar "Enigma" adı verdikleri
yeni bir şifreleme yöntemi geliştirdiler. Enigma makinası
matematiksel algoritmaya dayanarak çalışan daktiloya
benzeyen bir aletti. Polonya istihbaratı Enigma
makinesinin kodlarını içeren bir kitap ele geçirdiler. Ancak
Almanlar her 24 saatte bir Enigma makinesinin şifreleme
düzeneğini değiştiriyor ve istihbarat değersiz hale
geliyordu. İngilizler bu mesajların çözülmesinin kendilerine
savaşı kazandıracağını düşündüklerinden şifreleri çözmek
için bir birim oluşturdular. Alan
Turing de askerlik görevi kapsamında
bu birimde görevlendirildi.
Peki ya kimdi bu Alan Turing? Alan
Turing hayatını matematiğe adamış
ve lisede makaleler yazmaya
başlamış, çok genç yaşlarda 2 adet
doktora yapmış bir bilim insanıydı.
2. Dünya Savaşı’nın sonlanmasına
katkısı çok büyüktür.Çünkü Almanların
çözülemez denilen Enigma
makinesine karşı İngilizlerin oluşturduğu birimde "Bomba"
adını verdiği bir kripto cihazı geliştirerek Almanların
Enigma cihazı ile oluşturdukları bütün şifreli mesajları
kırarak 2. Dünya Savaşı’nın 2 yıl kısalıp daha az can kaybı
yaşanmasını sağlayıp kriptolojiye çok büyük katkılar
sağlayarak ilk bilgisayarın temellerini atmıştır.
NEDİR BU KRİPTOLOJİ;
Kriptoloji kavramı, insanın sınırlarını zorlayan bir kavram
olarak karşımıza çıkıyor. Lisanımıza en yakın haliyle kendisini
“Şifre Bilimi” olarak tanımlıyoruz. Şifre Biliminde asıl
amaç gizli tutulması istenen şeyin değişik tarz ve yöntemler
sonucunda şifrelenmesidir. Ancak bu noktada önemli
olan bir başka nokta ise şifrelenen verinin tekrar deşifre
edilememesidir.
30
BAUROT
Hamza
ŞİMŞEK
DÜNDEN BUGÜNE KRİPTOLOJİ;
İlk örneklere M.Ö 1900 yıllarında rastlarız. Mısırlı bir kâtip yazdığı kitabelerde
standartların dışında hiyeroglif işaretleri kullanmıştır. M.Ö 60-50 yıllarında ise
Julius Caesar bugün kendi adıyla anılan, normal alfabedeki harflerin yerini
değiştirerek oluşturduğu Sezar şifreleme yöntemini devlet haberleşmesinde
kullanmıştır. 1586 yılında Blaise de Vigenère şifreleme hakkında yazdığı kitapta
ilk kez açık metin ve şifreli metin için otomatik anahtarlama yönteminden
bahsetmiştir. Thomas Jefferson 1790 yılında Strip Cipher makinesini
geliştirmiştir. Bu makineyi temel alarak oluşturulan M-138-A, ABD
donanmasının 2. Dünya Savaşı'nda kullandığı bir araçtır. Kriptoloji alanında bir
diğer önemli gelişme 1952’de ABD’de Resmi olarak Ulusal Güvenlik
Teşkilatı'nın kurulmasıdır. Takip eden süreçte Lucifer algoritması, DES (Data
Encryption Standard), RSA algoritması, IDEA algoritması, AES(Advanced
Encryption Standard) ve SHA algoritması bulunmuştur.
TÜRKİYE’DE KRİPTOLOJİNİN GELİŞ Mİ;
TSK, dışarıdan alınan kr pto c hazlarının mal yet n n yüksek olması
neden yle ve ulusal olmayan bu c hazlarla güvenl ğ n sağlanamayacağı
gerekçes yle ulusal kr pto c hazının Türk ye’de gel şt r lmes gerekt ğ
kanısına varmıştır. İlk ulusal kr pto c hazı üret lmes aşamaları 1974 yılında
Gebze’dek Marmara Araştırma Merkez ’nde bulunan (EAÜ) Elektron k
Araştırma Ün tes ’nde başlatılmıştır. EAÜ günümüzde faal yetler n TUBİTAK
Ulusal Elektron k ve Kr ptoloj Araştırma Enst tüsü(UEKAE) adı altında
devam ett rmekted r. 23 Kasım 1976 tar h nde Türk ye’de lk defa ulusal
onl ne kr pto c hazının protot p n n üret lmes ne başlanmıştır. 1978 Şubat
ayında da c haz üret m tamamlanmıştır. C hazın adı "MİLON-I"(M ll OnL ne
Kr pto C hazı-I) olarak bel rlenm şt r. Günümüzde TUBİTAK bünyes nde
UEKE’de b rçok proje gel şt r lmekted r. Bunlardan bazıları kr ptolu USB
bellek , kr ptolu cep telefonu, taşınab l r çevr mdışı kr ptolu c haz... (çok
g zl b lg ler n kr ptolanmasında kullanılır)
KRİPTOLOJİ ÇALIŞMA PRENSİBİ;
Kriptoloji algoritmaları tamamen matematiksel fonksiyonlardan oluşur. Örneğin; Sezar şifresinde A harfi
yerine D, B harfi yerine E kullanılmıştır ve bu şekilde devam etmektedir. Bu da demek oluyor ki algoritma
gördüğü her harf yerine alfabede ona karşılık gelen harfin üç ilerisindeki harfi getirerek şifrelenmiş (kriptolu)
metni oluşturmuş oluyor. İlk zamanlarda kriptolu metinlerin güvenliği için şifreleme ve deşifreleme
algoritmaları saklı tutulurdu ve gizli bir anahtar bulunurdu. Fakat günümüzde kriptolojinin güvenliğinden
bahsedecek olursak, algoritma bilinse dahi yazı metninin(şifreli metin) çözülmemesi gerekir. Burada da
devreye açık anahtarlı kripto algoritmaları girmektedir. Bunlar bir Public Key (genel anahtar) ki bu herkesin
görebileceği bir anahtardır. Secret Key (gizli anahtar), bu da sadece yazının çözülmüş (deşifrelenmiş) halini
elde etmeye yarayacak olan anahtardır.
KLASİK KRİPTO SİSTEMLER:
Sezar Kr pto S stem
Yer Değ şt rme Kr pto S stem
Af n Kr pto S stem
31
BAUROT
KRİPTOLOJİ NERELERDE
KULLANILIR?
Kriptoloji ile geçtiğimiz yüzyıllarda
genellikle devletlerin gizli meseleleri
şifrelenirdi. Derin devlet denilen
olgularda büyük kriptoloji teknikleri
kullanılarak gizli mesajlar ve parolalar
gönderilir, istihbarat faaliyetleri
yürütülürdü. Tarihimizde bunu iyi
kullanan kişilerden bir tanesi de
Osmanlı Devleti’nin son padişahlarından
birisi olan II. Abdülhamid idi.
İngiltere Kraliyet Ailesi’ne dair pek
çok bilgiyi kriptoloji teknikleri ile
mektuplar aracılığıyla İstanbul’a
kadar ulaştıran özel ajanları bulunuyordu.
Kriptoloji bilimi sayesinde
yıkılmakta olan bir imparatorluğu
33 yıl daha ayakta tutabilmişti.
TÜBİTAK 2013 EYLÜL ÖDÜLLÜ
KRİPTOLOJİ SORUSU:
Eğer kendinize kriptoloji
ve matematik alanlarında
güveniyorsanız üstte vermiş
olduğumuz Tübitak
ödüllü kriptoloji sorusunu
çözmeyi deneyebilirsiniz.
Sorunun çözümünü
uekae.bilgem.tubitak.gov.t
r internet sitesi üzerinden
bulabilirsiniz.
32
BAUROT
// Geleceg n Ortak D l ; KODLAMA
KODLAMA NEDİR:
Kodlama en genel tanımıyla teknolojik bir aletin görevlerini anlatan komut dizisidir. Kullandığınız bilgisayar,
akıllı telefon, tablet, buzdolabı, hesap makinesi ve daha birçok aklınıza gelebilecek elektronik cihaz
istediğiniz bir şekilde çalışmaları için kod parçacıklarına ihtiyaç duyarlar. Yani siz evinizde bulunan
teknolojik bir alete “şu komut geldiğinde şu işlemi yap” şeklinde bir talimat verirseniz ve bunu da cihazınızın
anlayacağı dilden yaparsanız kodlama yapmış olursunuz. Kodlamanın yeri hayatımızda gün geçtikçe
artmaktadır. Hatta bir örnek daha vermek gerekirse Google'a girin ve herhangi bir siteyi açın ardından
açtığınız sayfanın herhangi bir yerine fare imleci ile sağ tık yapın, açılan seçenekler içerisinden sayfa
kaynağını görüntüle seçeneğine tıklayın ve bakın ne gördünüz? ( Ctrl+U yaparak da buraya ulaşabilirsiniz.)
Evet, işte burada sizin gördüğünüz şey web sayfasının binlerce satırlardan oluşan kodunun bir
görünümüdür. O gördüğünüz güzelim web sayfalarının perde arkasına bir göz atma fırsatını bulduk şuan.
İşte bu perde arkasındaki kodlar sizin o web sayfanızın göründüğü kadar iyi görünmesini sağlayan
komutlardır. Eğer perde arkasında bu kodlar olmasaydı siteleriniz canlı ve göz alıcı olmayacaktı hatta
varlığı söz konusu bile olamayacaktı! Facebook’ta 61 milyon, Google’da ise 2 milyar satır kod bulunuyor ve
bunlar hiç kolay işler değil! İşte ben buna teknolojinin içindeki teknoloji diyorum.
ALGORİTMA NEDİR:
Algoritma en basit tanımıyla her hangi bir problemin çözümü için planlanan adımlardır diyebiliriz. Algoritma
bir programlama dili değildir. Yalnızca karşımıza çıkan bir problemin çözümüne ulaşmak için attığımız
adımları, başlangıcını ve bitişini belirterek mantıklı ve en kısa yoldan belirleme işlemidir.
KİMLER KODLAMA YAPAR?
Kodlama yapmak için belirli bir sınır yoktur kodlama yapmak isteyen her insan kodlama yapabilir.
Kodlamayı öğrenmeyi düşünüyorsanız kodlamanın mekaniğini düşünmelisiniz. Kodlamayı mesleğinizin
gerekliliği olarak veya hobi olarak da yapabilirsiniz.
KODLAMA NASIL YAPILIR?
Kodlama yapmak için ilk önce bir programlama dili öğrenmeniz gerekmektedir. Yüzlerce programlama
dilinden hangisini öğreneceğinizi kendi ihtiyacınıza göre seçmelisiniz neye ihtiyacınız olduğunu öğrenmek
için de kendinize şu soruları sormalısınız; “Ne oluşturmak istiyorum?” ya da “Kendimi hangi alanda
geliştirmek istiyorum?”. Ayrıca kaliteli bir kodlama yapabilmek için algoritma mantığının kişinin zihninde
kurgulanmış olması gerekmektedir. Kodlamada kendinizi ilerletmek için bolca vakit geçirmelisiniz. Nasıl ki
yabancı bir dil öğrenimi için mutlaka bolca pratik yapmanız gerekiyorsa kodlama öğrenmek için de bolca
pratik yapmanız gerekmektedir.
.
KODLAMA ÖĞRENMEK NE KADAR ZOR?
Kodlama yapmak isteyen bir bireyin öncelikle buna istekli olması gerekir. Bunun yanında bir de İngilizce
bilmesi ona büyük katkı sağlamaktadır. Kodlamayı öğrenmek yeni bir yabancı dil öğrenmekle eş değerdir ve
yeni bir dil öğrenmekten daha zor değildir. Fakat bir deneme yanılma sürecidir ne kadar çok deneyip ne
kadar çok başarılı veya başarısız olursanız o kadar çok öğrenirsiniz. Başarısız oldum bu kod çalışmıyor ben
yapamayacağım gibi umutsuz düşünceler sakın kapılmayın! Çünkü kodlamada başarısız olmanız bile bir
başarıdır gün gelir o an yaptığınız başarısızlık ilerde başarıya dönüşür.
KODLAMA NIN ÖNEMİ !!!
Kodlamayı öğrenmek , başka türlü yapamayacağınız birçok şeyi yapmanızı sağlar. Bunlara örnek vermek
gerekirse kendi web sitelerinizi kendiniz yapabilirsiniz ya da siz de benim gibi gömülü sistemlerle ilgili
kodlama geliştirmek istiyorsanız kendi evinizi akıllı eve dönüştürebilir, kendi hayatınızı kolaylaştıracak
projeler yapabilirsiniz veya bundan para kazanabilirsiniz. Hatta ve hatta kendi teknoloji şirketinizi
kurabilirsiniz. En önemlisi de kendi hayatınızı şekillendiren teknolojiyi daha iyi kavrayıp anlayabileceksiniz.
33
MEHMET
KİDER
BAUROT
Kodlama, öğrencilerin sorun çözme becerilerini geliştirir. Kodlama yapan insanın beyin hücreleri sürekli
bir iletişim halindedir. Beyin ne kadar çok çalışırsa o kadar çok sorun çözme yetkisine sahip olur.
Kodlama, bireylerde "tekrar deneme" hissini güdüler. Bunun sebebi de kodlarla uğraşan insanlar bilir ki
komut dizilerini yazarken birçok hata ile karşılaşabilirler, hatta yazdıkları kod belki her zaman ilk seferde
çalışmayabilir ve hata ayıklaması, tekrar denemesi gerekir ve bunun oluşturduğu psikolojik bir etki
beyne yerleşir ve kişinin hayatta başarısız olduğu şeylerde tekrar denemesi ve pes etmemesi hissini
uyandırır.
Kodlama, bireylere analitik düşünmeyi öğretir. Steve Jobs’un da dediği gibi “Bilgisayar programlamayı
herkes öğrenmeli çünkü bu size düşünmeyi öğretir” sözü çok doğrudur. Biz kodlama yaparken sadece
yazı yazmıyoruz. Kod yazmak ayrı şeydir kodlama yapmak apayrı bir şey… Kodlama yaparken
düşünüyoruz bir cihazın o komutlar karşısında vereceği fiziksel tepkiyi, böyle kodlarsa şu tepkiyi verir şu
şekilde algoritmik çalışır gibi düşüncelerle yapıyoruz. İşte bunu yaparken de düşünmeyi öğreniyoruz.
Daha verimli ve daha üretken bireyler oluyoruz.
İletişim ve işbirliği becerilerimizi geliştirmiş oluyoruz. Günümüzde birçok iyi şirket, işe alım
mülakatlarında sizin analitik düşünebilme yeteneğine sahip olmanızı, iletişim ve grup çalışmalarında
verimli olmanızı istemektedir ve bunları mülakatta dikkate değer bir biçimde göz önünde tutmaktadırlar.
HANGİ DİLLLER NE İÇİN KULLANILIR // ALANINA GÖRE DİLLER
WEB Gel şt r c l ğ
Front-End (HTML,CSS,JS)
BACK-END (PHP, ASP,
.NET, SQL)
Python (Reddit, Youtube,
Pinterest)
Mob l Uygulama Gel şt r c l ğ
Swift (IOS Uygulamaları)
Kotlin-java (Android
Uygulamalar)
Masaüstü Oyun Gel şt r c l ğ
C++ (LOL)
JAVA (Minecraft – PES
2010)
C# (Unity Oyun Geliştirme)
Yapay Zeka Gel şt r c l ğ
Hasskel
Prolog
Scala
Gömülü Yazılım Gel şt r c l ğ
C/C++
Python
Masaüstü Program Gel şt r c l ğ
Python
C/C++
JAVA
S ber Güvenl k
C/C++
34
BAUROT
YAPAY ZEKA NEDİR?
Yapay zeka insan dışı cansız
akıl yürütemeyen makinelere
insanlığa özgü düşünme yöntemlerini
analiz ederek herhangi bir
özel biçim veya işlevden ziyade
süper güçlendirilmiş düşünce ve
veri analizi yeteneğini 0 ve 1'lerden
oluşan algoritmaların insanlar
gibi düşünmesini, analiz etmesini
ve karar vermesini sağlayan
bilgisayar bilimleri dalıdır.
YAPAY ZEKA TARİHÇESİ
Peki makineler gerçekten bizim
gibi düşünebilir mi? Bu soru ünlü
bilgisayar bilimci Alan Turing’in
1950 senesinde yaptığı araştırmada
ilk kez ele alındı. Alan Turing
araştırması sonucunda bir makinenin
düşünebilme yeteneğine
sahip olup olmayacağını denemek
için bir test önerir. Turing’e göre
kendi adını verdiği Turing Test, bir
insanın zekasını belirleyen en
önemli etkenlerden biri olan dil
yetenekleri seçilmiştir. Testte ikisi
insan biri makine olan üç farklı
deneğe yer verilir. Rol alan iki
insandan herhangi biri çeşitli
sorular sorarak diğerlerinin verdiği
cevaplara göre kimin insan kimin
makine olduğunu anlamaya çalışır.
Eğer makine verdiği cevaplar
ile kendisinin insan olduğunu ikna
edebilirse Turing testini geçmiş
olur. Bu test, makinenin düşünebilme
yeteneğine sahip olup olmadığını
sınamak için kullanılır. O
dönemde bilgisayarların bellek
kapasitesi ve işlem gücünün kendi
tabiriyle bu ''Taklit Oyunu’nda''
başarılı olmaları için yeterli olmadığını
savunan Turing, gelecek 50
sene içinde bu becerilere sahip bir
makinenin üretilebileceğini öngörür.
1950 yılında yapılan bu araştırma
sadece yapay zeka çalışmalarına
ışık tutmakla kalmadı eğlenceli
yarışmalar düzenlenmesine
ilham verdi. Örneğin 1997
senesinde ünlü satranç oyuncusu
Kasparoy ve IBM tarafından geliştirilen
Deep Blue arasında gerçekleşen
satranç turnuvasında kazanan
makine olmuştur. Daha sonraları
IBM’nin Watson makinesi bir
bilgi yarışmasında tüm rakiplerini
yenmiştir. En güncel gelişme de
2017 senesinde oldukça stratejik
oyun olan Go oyununda Google
Deepmind’ın Go şampiyonunu
yenmesiyle gerçekleşmiştir.
HAYATIMIZIN HER ALANINDA AI
Yapay zeka artan veri hacimleri,
gelişmiş algoritmalar ,hesaplama
gücü ve depolama alanındaki iyileştirmeler
sayesinde bugün daha
popüler hale geldi. AI (Artificial
Intelligence) birçok sektöre fayda
sağlamak için sürekli olarak
gelişmektedir. Makineler, bilgisayar
bilimi, matematik, dilbilim, psikoloji
ve daha fazlasını temel alan
disiplinler arası bir birliktelik kurularak
hibritleşmişlerdir. Yapay
zeka uygulamaları teknolojide
farklı sektörlerde uygulanabilir olduğundan
sonsuzdur. AI, sağlık
sektöründe hastalara ilaç dozajı
ve farklı
tedavilerle beraber ameliyathanede
cerrahi prosedürlerde de test
edilmekte kullanılmaktadır. Yapay
zekaya sahip makinelerin diğer
örnekleri arasında sürücüsüz arabaları
sayabiliriz. Bu makinelerin
her biri, yaptıkları her eylemin sonuçlarını
tartmalıdır. Çünkü her
eylem nihai sonucu etkileyecektir.
Kendi kendine giden otomobiller
için bilgisayar sistemi tüm harici
verileri hesaba katmalı ve bir çarpışmayı
önleyecek şekilde davranılmasını
hesaplamalıdır. Yapay
zeka aynı zamanda finans sektöründe,
sıradışı banka kartı kullanımı
ve büyük hesap mevduatları
gibi bankacılık ve finans faaliyetlerini
tespit etmek ve işaretlemek
için kullanıldığı uygulamalara da
sahiptir. Bunların hepsi bir bankanın
dolandırıcılık departmanına
yardımcı olur. AI uygulamaları, ticareti
kolaylaştırmak için de kullanılıyor.
Bu, menkul kıymetlerin arz,
talep ve fiyatlandırmasının tahmin
edilmesini kolaylaştırmış oluyor.
Ayrıca moda tasarımlarında, otomotiv,
spor müsabakaları, çöpçatanlık
uygulamaları sosyal medya
platformlarında ve birçok alanda
sıklıkla kullanılmaktadır.
YAPAY ZEKAYI ANLAMAK
Yapay zekayı zayıf ve güçlü
olmak üzere iki farklı kategoriye
ayırabiliriz. Zayıf yapay zeka, belirli
işi gerçekleştirmek üzere
35
BAUROT
Büşra BULUT
formüllenmiş dar görev odaklı bir
sistem ile tasarlanır. Zayıf AI
sistemleri satranç oyunu gibi video
oyunlarını, Amozun'un Alexsa’sı ve
Apple’ın Siri’si gibi kişisel
asistanlar içerir. Güçlü yapay zeka
sistemleri, insan benzeri olduğu
düşünülen görevleri yerine getiren
sistemlerdir. Bunlar daha karmaşık
sistemler olma eğilimindedir. Bu tür
sistemler kişinin müdahale
etmesine gerek kalmadan
problemleri çözmeleri yönünde
programlanmıştır. Bu tür sistemler
sürücüsüz arabalar gibi
uygulamalarda veya hastane
ameliyathanelerinde bulunabilir.
Robotik ve yapay zeka hakkında
konuşmak yeni bir şey değil, dünya
onlarca yıldır bilim kurgu filmlerine
maruz kalmış, The Blade Runner
gibi filmlerdeki en gerçekçi
robotlar, kesinlikle zamanının
ilerisinde ve gelecekte daha makul.
George Lucas’ın Star Wars
filminde yarattığı C3PO ve R2DT’
yi de unutmayalım. Bugün itibariyle
Forbes'a göre, bugün kullanılan 10
güçlü yapay zeka örneği Google'ın
DeepMind'ını içeriyor, ancak
bugün var olan daha yaygın AI
biçimleri şunlardır: Siri, Alexa,
Tesla, Cogito, Boxever, John Paul,
Amazon, Netflix, Pandora, Nest...
Bugün yapay zekanın neresinde
olduğumuz düşünüldüğünde akıllı
arabaların, akıllı telefonların, akıllı
saatlerin oldukça akıllı bir şeye
dönüştüğünü gördükçe gerekli
kontrolü kullanıcıdan uzaklaştırarak
ilerleme hızının artması muhtemel.
AI o kadar gelişmekteki robotik
üretim endüstrisinin ötesinde ve
hizmet endüstrisinde her zaman
mevcut olduğundan yukarıdaki 10
ve daha fazlasının muhtemelen
modern teknolojinin yeteneklerinin
sadece küçük bir bileşeni olacaktır.
Dünya hızla gelişiyor. gelecekte ne
diyeceğiz biliyor musunuz? Biz
berbere gittiğimizde ya da taksiye
bindiğimizde 20 sene önce berberler
insandı ya da 20 sene önce
taksiler kendi kendine gitmezdi insanlar
kullanırdı ya da çocuklarımıza
bakıcılar bakardı diyeceğiz.
Bunu söylediğimiz robot berber,
robot taksi ya da yapay zeka sahibi
bebek bakıcısı söylediklerimize
anlam veremeyecektir.
Dijital Keşifçi Kevin Kelly’nin
dediği gibi ''yağmur damlasının
vadiden aşağı giderken izlediği yol
kestirilemez ama gideceği yer
kaçınılmazdır.'' Gelecekte şu an
milyon dolar kazanan meslek
gruplarının aynı başarıyı ve saygınlığını
koruyacağını inanıyorsanız
fazla iyimsersiniz demektir.
Çünkü aniden tüm dünyayı ele
geçiren ve biz insanların sandığımız
aksine çok da güçlü olmadığımızı
hatırlatan koronavirüs, yapay
zeka sahibi robotları etkiler miydi?
Irkımız için bu kadar büyük bir
sorun teşkil eden bizlerin yaşantımızı
değiştirmek zorunda bırakan
ve birçok hayatın sonu olan
bu virüs, robotların da sonu olur
muydu? Virüsten korunmak için
maske takan ya da sosyal mesafeyi
koruyan robotlar hayal edebiliyor
musunuz? Mümkün değil.
Bizler tüm işlerimizin duygusuz ve
otonom çalışabilecek bir makineye
verilemeyeceği bilgisiyle kendimizi
avutuyoruz. Oysa işvereniniz,
patronunuzun sizin önceki gece
eşiniz ile yaşadığınız tartışma ile
ilgilenmediği ortada. İstediği sadece
gece gündüz yorulmadan
çalışabilecek insan üstü başarı
sergileyebilecek bir makine olabilir
mi? Gelecekte Patron olmadığınız
sürece başarılı olamayacağınızı
kastetmiyorum. Çünkü sizlere ''patronunuzun''
bir insan olacağı
sözünü de veremem. Belki de
bizler kendi isteklerimiz doğrultusunda
bizden daha fazla çalışan
ve daha fazla düşünmek zorunda
kalan yapay zeka sahibi patronlarımızı
yaratacağız. Böylece
tatiller sadece hafta sonu olmaz ne
dersiniz?
36
BAUROT
G
" elecek" dediğimiz kavram
aslında biz insanların dünyayı
değiştirecek, belki de keşfedecek
yeni alanlarda gelişme
göstereceğimiz bir zaman dilimi.
Örneğin Neuralink, DNA
bazlı nanorobotlar, robot
uşaklar, akıllı sistemli tuvaletler,
hiper hızlı trenler ve
şoförsüz kamyonlar gibi geleceği
kolaylaştıracak birçok
teknolojik ürünler şimdilik sadece
hayallerimizi süslüyor.
G
E
L
E
C
NEURALİNK’İN BİZE
E
SUNDUĞU ÖZELLİKLERİ
23 mm çapı ve 8 mm
kalınlığı sayesinde az bir alan
K
kaplayıp çok işleve sahip
olması, bir günü aşkın pil
ömrü, sağlık açısından
tamamıyla güvenilir enfeksiyon
riskini ortadan kaldırması,
her türlü sıcaklığa ve basınca
duyarlı olması, internete
bağlanabilen elektronik cihazların
beyin sinyalleri, yani düşünceler ile kontrol
edilmesini sağlıyor. Yani geleceğimiz için
bizi doğrudan ve kolaylıkla ulaştırmayı başarıyor
diyebiliriz.
T E K N O L O J L E R
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ UYGULAMALARI
Bu teknoloji, potansiyeli büyük bir alan
olduğunu kanıtladı. Kanserli bölgelere
nanorobotlar aracılığıyla ilaç verilmesinin
ardından tümörlerin küçüldüğü ve kanser
yayılımının yavaşladığı gözlemlendi. Daha
insanlar üzerinde denenmedi ancak böyle bir
tedavi yöntemi insanların korkulu rüyası olan
kansere yepyeni bir boyut kazandıracak. Bir
başka amacı ise kan akışındaki mikroorganizmaların,
dokuların ve hücrelerin izlenmesi ve
test edilmesi. Bir başka kullanım alanı ise diş
hekimliğinde oral anestezide, diş onarımlarında,
dayanıklılık artırılması gibi operasyonlardır. Bu
teknolojinin tıp ve mühendislik gibi başlıca
sektörlere çok büyük katkıları olacak gibi
gözüküyor.
Nanorobot teknolojisi ilerleyen
yıllarda hastalıkları yok edeceği,
dahası insan vücudunun kapasitesini
artıracağı düşünülen bu teknoloji, şimdiden kansere
olan yaklaşımıyla bütün bunların aslında olabileceğini
az da olsa göstermiş oluyor. Bu teknolojiye verilebilecek
örneklerden biri de Doktor Tuvalet. Doğum yeri
Japonya olan bu akıllı sistem tuvaletler henüz prototip
aşamasında olup insan dışkısını özel sensörlerle analiz
ederek bağırsak ve karaciğer rahatsızlıklarıyla bazı
kanser hastalıklarının erken teşhis edilmesini sağlıyor.
Evlerimizde ortak olarak kullandığımız tuvaletler idrar ve
katı dışkıyı analiz ederek birçok hastalığı önceden teşhis
ediyor. Ayrıca tuvaletlerde toplanan veriler insan
bağırsaklarının durumuyla ilgili doktorlara önemli bilgiler
sağlıyor. Bu sayede doktora ya da hastaneye gitmek
zorunda
371
Batuhan Mert
GÜZEL
BAUROT
kalmadan erken teşhis edilerek ciddi rahatsızlık ve
erken ölümlerin önüne geçmeyi hedefliyor. Yüksek
hızlı kameralar ve sensörler sayesinde insanları anüs
izlerinden tanıyarak kimin bağırsaklarını temizlediğini
kolaylıkla buluyor ve kullanıcıların verilerini
kendilerine ait dosyaya gönderiyor.
Neuralink Corporation, Elon Musk ve
ekibininkurduğu bir beyin bilgisayar ,
ara yüzleri geliştiren Amerikan nöroteknoloji
şirketidir. İçimizden kendi
DNA BAZLI NANO ROBOTLAR
KANSER TEDAVİSİNDE ÜMİT VADEDİYOR
Yaşadığımız yüzyıl hayatımıza çok büyük etkileri
olan teknolojik unsurların fikir babası olan bir yüzyıl.
Nanorobot teknolojisi de bu unsurlardan bir tanesi.
Aslında insanlar için büyük bir sorun haline gelen
kanser hastalığının tedavisinde adından söz ettiren
bu teknoloji her sektörde olduğu gibi sağlık
sektöründeki kullanımlarında ve potansiyellerinde
büyük bir önem taşıyor.
NEURALİNK’İN GELECEĞİMİZE ETKİLERİ
NEURALİNK, GELECEKTE
HUKUKSAL YANIYLA DA ÇOK
TARTIŞILACAK
kendimize gelecekte bizleri neler bekliyor? Hukuksal
açıdan Neuralink nasıl bir tartışmanın konusu olacak?
Diye sorduğumuz olmuştur, bu son gelişmelerden
sonra. Neuralink projesinin amacı elektrot iplikten
oluşan çip sistemini kafatasının üzerine takılarak
beyin ile bilgisayarın birleştirilmesidir. Evet, kimsenin
düşüncelerimizi okumasını istemezken kalkıp bunun
bir bilgisayarın okumasına nasıl izin verebiliriz ki?
Elbette bu konu gelecekte de tartışılmaya devam
edecek.
Çevremizdeki akla gelebilecek her şey teknoloji ve
insan gücünün desteğiyle hayatımızı daha pratik hale
getiriyor. Özellikle cansız nesneler bile yapay zeka ile
akıllanırken Elon Musk’ ın bu teknolojiden tüm
insanlığın faydalanma fikri kulağa oldukça iyi geliyor.
Neuralink projesini zihninizde düşündüğünüz bir
ürünü kolaylıkla elde etme fırsatını bir hayal etsenize.
Dünyadaki karmaşık ve zor görünen her sistem için
çok büyük bir kolaylık sağlıyor. Belki de düşünce
transferi ile insanlığa dair kolektif bir veri tabanı
oluşturulabilecek.
ROBOT UŞAK
Gündelik hayatta ihtiyaçlarımızı karşılamak için
yapmak zorunda kaldığımız birçok iş var. Ütü,
yemek, bahçe sulamak, temizlik gibi ayak işleri
var. Tam da bu noktada, robotların sizi gündelik
dertlerden ve sıkıcı işlerin eziyetlerinden
kurtarması ne hoş olurdu? Günümüzde elektrik
süpürgesi, mikrodalga ve akıllı ev sistemleri
mevcut. Ancak bunları tek başına yapabilen robot
olması ve hayatımıza girmesi muhtemeldir.
Japonya ve Çin gibi ülkelerde bu robotların
araştırmaları başlamış durumda. Bizim ülkemize
de kısa bir zamanda gelmesini umuyorum.
ŞOFÖRSÜZ KAMYONLAR & KAMYONETLER
Yolda bir kamyonetin şoför koltuğu veya şoförü
olmadığını görseniz, nasıl tepki verirdiniz?
Teknoloji’nin ilerleyişi geleceğimize yeni nesil araç
gereç imkanını daha da hızlandırıyor. Bunlardan
biri de yakın geleceğin en büyük trendi olan
elektrikli ve onun da ötesinde oto pilot sistemli
araçlar. Çoğumuz bilimkurgu filmlerini büyük bir
şaşkınlıkla izlemişizdir. İşte o filmlerden ilham
alan İsveç kökenli Einride firması elektrikli ve tam
otonom kamyon projesi “T-pod”un prototipini
bizlere sunmayı başarmıştır. Bu kamyonların en
dikkat çekici yanı, şoförünün olmaması. Ayrıca bir
insan müdahalesine gerek kalmadan şarjını
doldurup, yoluna devam edecek. Yakın gelecekte
bizi az çok rahatlatacak gibi gözüken bu
kamyonlar yeni dünyaya katkıları bir hayli fazla
olacak.
HİPER HIZLI TRENLER
Hepimiz günlük hayatımızda okula, işe veya
gezmeye gitmek için toplu taşımaları kullanıyoruz.
Ancak yolda saatler harcamaktan bıkar hale
geldik. İşte bunun için Elon Musk "Hyperloop"
adını verdiği vakum tüpü içerisinde giden trenlerin
1200 km hıza erişeceğini söylüyor. Bu ne kadar
mümkün olur bilemiyoruz ama teknolojinin hızı ve
çılgın mucitler sayesinde olmaması için hiçbir
neden yok. Şu anda ABD’de inşası ve testleri
sürüyor. Yerin altından ve suyun altından
gidebilen hiper hızlı trenler sadece toplu taşıma
için değil, uluslararası seyahatler için de devrim
niteliğinde olacak. Örneğin Balıkesir’den İzmir’e
seyahat etmek için harcadığımız sürede başka bir
ülkeye gidebileceğinizi hayal edin. Bu
hayallerimizin yakında gerçeğe dönüşme ihtimali
yüksek.
38
2
BAUROT
Furkan
KARA
N
esnelerin interneti, fiziksel nesnelerin (
sensörler ) birbirleri ile veya diğer cihazlarla haberleştiği
iletişim ağıdır. 1981’de kullanılmaya
başlanan IPv4 protokolü 32 bit adresleme standardına
sahipti. IP adreslerinin sınırlı olması
nedeniyle, yaygınlaşan cihazlar için 128 bitlik
IPv6 protokolüne geçilmiştir. Böylelikle her bir
nesneye ayrı bir IP adresi kullanılabilmektedir.
Her nesnenin bir adı ve adresi olmalıdır. Bu
nesneler sensörlü olup veri alıp gönderebilir.
Bunlar sıcaklık, nem, hareket, gaz, ışık, parmak
izi , mesafe vb. sensörler içerebilir ve iletişim
için bir haberleşme modülüne sahip olması
gerekir. Son zamanlarda otonomlaşma ile nesnelerin
internetine talep artmaktadır. Tarımdan
endüstriye her alanda kullanılan bu sistemler iş
gücünü azaltabilmekte ve 7-24 ihtiyaçları karşılamaktadırlar.
Şehirdeki çöp kutularının doluluk
kontrolünde, bir fabrikanın üretim bandının
incelenmesinde, evdeki hastanın sağlık bilgilerinin
anlık olarak hastane ile paylaşılmasında,
merkezi sistem ile trafik ışıklarının
kontrolünde, dışarda iken evdeki cihazları kontrol
etmekte sıklıkla kullanılmaktadır. Akıllı yollar
adı altında gidilen hız, olan kazalar yol
üzerindeki sensörler tarafından kaydedildikten
sonra kazaların engellenmesinde kullanılabilir.
Son zamanlarda kişileştirilebilir IOT yaygınlaşmaktadır.
Telefondan internet kontrollü lamba,
priz ürünlerinde kullanılmaktadır. Biz de kendimiz
bir nesnelerin interneti tabanlı bir proje
yapabiliriz.
Atmega328 işlemcisi ve ESP8266 kartı
kullanılarak basit ve kullanışlı bir IOT projesi
gerçekleştirebiliriz.
IOT teknolojisini önemli ölçüde kullanan veri
analisti, BT proje yöneticisi, tümleşik iletişim
uzmanı, veri ambarı uzmanı ve network uzmanı
gibi çeşitli meslekler de zamanla hayatımıza
girmiş ve girme-ye devam etmektedir.
FURKAN
KARA
YETERİNCE GELİŞMİŞ BİR
TEKNOLOJİ SİHİRDEN FARKSIZDIR.
ARTHUR C. CLARKE
39
BAUROT
Üniversitede öğretim üyesi olmak
hayaliniz miydi yoksa lisans eğitiminde
yaşadığınız herhangi bir olay mı
sizi bu duruma teşvik etti?
Lisans eğitimim boyunca yurtdışında kariyer
hedeflerine odaklanmıştım. Bunun da en kolay
yolu yurtdışında bir yüksek lisans programına
kabul almaktı. Sonra-sında sektörde güzel bir
firmada çalışarak hem yurtdışı iş tecrübesi
hem de yüksek lisans diplomasıyla dönüş
yapmak temel hedefimdi. Ancak bu hedefim
için çok fazla uğraştığım söylenemez. Biraz
tembellik yapmış olabilirim. Çünkü dil puanım
yurtdışı için yeterli seviyede değildi ve
yükseltmek için herhangi bir çaba sarf etmiyordum.
Hatırladığım kadarıyla TOEFL’dan 70
civarı alabilmiştim. Tübitak yurtdışı lisansüstü
burs programına da başvurmuştum. Ancak dil
puanımın düşük olmasından dolayı başvurum
reddedilmişti. Sonuçta bende bu sürece ilk
olarak yurt içinde bir üniversitede başlamaya
karar verdim. Yani Tübitak’ ın başvurumu kabul
etmemesi beni akademisyen olmaya teşvik
etti diyebilirim. Benim aslında bu işten zevk
aldığımı ve olmak istediğim yerde olduğumu
fark etmem de çok uzun sürmedi. Lisansüstü
eğitiminin bana göre lisans eğitiminden temel
farkı danışmanınızın büyük etkisinin olmasıdır.
Aldığınız derslere beraber karar veriyorsunuz.
Sizi yönlendirmeleri, makale araştırma yazma
konularındaki katkıları, akademik dünya ile
tanıştırması, yurtdışına göndermesi, uluslararası
konferanslara teşvik etmesi vb.
konular lisansüstü eğitiminizi önemli ölçüde
ileriye taşıyor.
Aldığınız eğitimden bahseder
misiniz? Lisans eğitiminden farklı
yönleri var mı? Varsa neler?
Lisansüstü eğitimi muhtemelen bölümden
bölüme ve üniversiteden üniversiteye değişiyordur.
Doktora eğitimi üzerinden örnek vereyim.
Toplam 7 adet ders alıyorsunuz ve maksimum
4 dönem içerisinde bu derslerden başarı
lı olmanız gerekiyor. Bu 7 dersin içerisinde
belirlenmiş zorunlu dersler mevcut. Ayrıca bir
tane seminer vermeniz gerekiyor. Onun
dışında bu derslerin %30’unu farklı bir bölüm
veya üniversiteden alabiliyorsunuz. Ders
seçimi tamamen size kalmış ancak genellikle
danışman hocanızın yönlendirmesine ihtiyaç
duyuyorsunuz. Ders dönemini başarıyla tamamlarsanız
sonraki aşamalarda yeterlilik
sınavı, tez önerisi ve tez izleme komiteleri
sizleri bekliyor. En az 4 adet başarılı tez izleme
komitesi sonucu jüri tarafından yeterli
bulunursa doktora savunma sınavına girebiliyorsunuz
ve tezinizi jüriye karşı savunuyorsunuz.
Her üniversitenin eğitim ve mezuniyet
şartları değişebilir. Bunun için üniversitelerin
eğitim-öğretim yönetmeliklerine bakmak
gerekiyor. Yüksek lisans süreci daha az aşamadan
oluşuyor. Ancak son çıkan öğretim
görevlisi veya araştırma görevlisi ilanlarına
baktığımızda genellikle doktora öğrencisi
olmak şartı aranıyor bu yüzden doktora
eğitiminden bahsetmek istedim. Lisansüstü
eğitiminin bana göre lisans eğitiminden temel
farkı danışmanınızın büyük etkisinin olmasıdır.
Aldığınız derslere beraber karar veriyorsunuz.
Sizi yönlendirmeleri, makale araştırma yazma
konularındaki katkıları, akademik dünya ile
tanıştırması, yurtdışına göndermesi, uluslararası
konferanslara teşvik etmesi vb. konular
lisansüstü eğitiminizi önemli ölçüde
ileriye taşıyor. Dolayısıyla, çalıştığınız
konudan, aldığınız derslere kadar hepsini
danışmanınızla beraber seçiyorsunuz ve aslında
yaptığınız tez çalışması onun çalışması
olmuş oluyor. Diğer bir farkını ise şöyle anlatabilirim.
Lisans eğitiminde dersi geçmek için
verilen bir soruyu çözüp yeterli bir puan almanız
gerekiyordu. Ancak lisansüstünde problemi
ve çözümü sizin bulmanız gerekiyor. Yani spesifik
bir alanda bir konu belirleyip, o konudaki
bir eksikliği bulup ve/veya bilime bir yenilik
getirerek bir tez yazıyorsunuz. Yalnız lisansüs-
40
2
BAUROT
tü eğitimi, eğer özel sektörde çalışıyorsanız
sizleri biraz zorlayabilir. Çünkü akşama kadar
mesai yapıp akşam eve geldiğinizde araştırma
yapmak ba-zen daha zor bir hal alabiliyor.
Eğer akade-misyen iseniz lisansüstü eğitimi
sizin zaten işi-nizin bir parçası olduğu için
geçmeniz gereken zorunlu köprüye
dönüşüyor.
Lisans eğitiminden sonra mühendis
ünvanı ile çalışmak yerine
neden akademik kariyer yapmayı
tercih ettiniz?
Mezun olduktan sonra özel sektöre başvurmuştum.
Ancak ilk zamanlarda herhangi bir
işletmeye kabul edilmemiştim. Bunların yanında
araştırma görevlisi kadrolarına da başvurmuştum.
Araştırma görevliliğini kazandıktan
sonra tekrar sektöre dönme ihtimalim çok azalmıştı.
Ancak akademik faaliyetlerin yanın-da
birçok öğretim görevlisinin sanayi ile işbirliği
içerisinde olduğunu gördüm. İşletmeler ile beraber
ortak AR-GE projeleri verilebiliyor, işletmelere
projeler hazırlanabiliyor ve hatta danışmanlık
yapılabiliyor. Dolayısıyla bir yandan
akademik kariyerinizi yapıyorken bir yandan
mühendislik kimliği ile sektörden iş alabiliyor
veya ortak bir proje geliştirebiliyorsunuz. Hatta
son yıllarda başlatılan Tübitak girişimcilik projesiyle
teknokentler içerisinde kendi şirketi-nizi
kurup AR-GE çalışmaları yapabiliyor ve kişilere
istihdam olanakları sağlayabiliyorsunuz. Son
dönemlerde üniversite-sanayi işbirliğine yönelik
atılan önemli adımlar sayesinde teknik olarak
da mühendislik yapma şansımız ortaya çıktı.
Benim de planlarım arasında böyle bir düşünce
mevcut. Bir iş fikrimi proje haline getirerek Tübitak’
a başvurmayı ve teknokentte şirket kurmayı
amaçlıyorum.
ALES sınavına nasıl
hazırlandınız?
Bizim zamanımızda ALES sınavının yanlış
hatırlamıyorsam 3 yıllık bir geçerlilik süresi
mevcuttu. Şu anda o süre beş seneye çıkarıldı.
ALES sınavı bana göre üniversite giriş sınavına
çok benziyordu. Üniversite sınavına iyi bir
şekilde hazırlanmıştım. ALES sınavına da çok
fazla hazırlanamadan girdim. Sadece bir tane
deneme sınavı çözebilmiştim. ALES sınavına
girmeyi düşünen arkadaşlara ise en büyük
tavsiyem 2. veya 3. sınıftayken de bu sınava
girmeleri henüz bilgilerinizi unutmamışken
sınava girip iyi bir puan alabilirsiniz. Ancak,
çıkmış soruların tamamını öncesinde çözerek
ALES’e girmeniz faydanıza olacaktır.
ALES sınavından sonra, aldığınız
ön değerlendirme puanınıza göre
bir mülakata tâbi tutuldunuz.
Mülakatta neler yaşadınız?
2016 yılına kadar üniversiteler ÖYP
kapsamında araştırma görevlisi alabiliyordu.
Bu programda lisans notu, yabancı dil notu ve
ALES puanınızı belli bir oranda birleştirerek
başarı notu oluşturuluyor, Türkiye sıralaması
yapılıyor ve başvurulara göre adaylar üniversiteleri
kazanıyordu. Ben de bu üniversiteye
ÖYP ile yerleştim. Dolayısıyla herhangi bir
mülakata girmedim. Hatta yüksek lisans ve
doktora mülakatlarına da girmedim. Çünkü bu
programda doğrudan kayıt imkanımız mevcuttu.
MEB bursu ile yurtdışında eğitim programına
başvurmuştum ve kazanmıştım. Orada yaşadığım
mülakat tecrübesini sizinle paylaşmak
isterim. Öncelikle zaten başarılı şekilde yürüyen
bir akademik kariyerim olduğu için mülakat
esnasında çok rahattım. Hatta jüri üyeleri
gelen herkesin stresli olduğunu ve benim
neden bu kadar rahat olduğuma şaşırdıklarını
belirttiler. Yanlış hatırlamıyorsam genel kültür,
41
BAUROT
teknik bilgi, diksiyon ve iki farklı başlık daha
olmak üzere toplam beş başlık üzerinden
değerlendirildik.
Sordukları soruları da hatırlıyorum. Ancak o
zamanki tecrübesizliğimden dolayı doğru cevap
veremediğim sorular olmuştu. Muhtemelen
diksiyon, teknik bilgi ve stres kontrolümden
dolayı mülakatları kazanmıştım. Ancak yine
de ailevi sebepler ve eğitim sonucu dönüş
yapacağım üniversite şartlarının daha iyi olamayacağı
endişesinden dolayı yurtdışı burslu
eğitim programına katılmadım.
Temel çalışma alanınızı belirlediğiniz
tez, makale yazılarını hazırlarken
nasıl bir yol izlediniz?
Daha önceden de bahsettiğim gibi bu
konularda temel etken danışman hocanız oluyor.
Ben de lisans eğitimimde aldığım derslere
göre kendime bir alan belirlemiştim ve ona
göre bir danışman seçimim oldu. Bu noktadan
sonra tez ve makale çalışmalarım tamamen
onun yönlendirmeleriyle gelişti. Dolayısıyla bir
yüksek lisansa başvurmadan önce ilk olarak
bölümdeki öğretim üyeleri ile görüşüp veya
yayınlarını inceleyerek hangi alanlarda çalıştıklarını
öğrenmeniz gerekiyor. Daha sonradan
kayıt olduğunuzda isterseniz onun verdiği
konuyu ele alıp ilerliyorsunuz. İsterseniz de
kendi seçtiğiniz konuya yönleniyorsunuz. Eğer
akademisyen iseniz teziniz ve makaleleriniz
için birçok kişi ile bilgi alışverişi yapabiliyorsunuz.
Benim de eğitim sürecim böyle gerçekleşti.
Takıldığım her konuda bölümümüzdeki
bir öğretim üyesine sorma fırsatım vardı. Hatta
danışmanımın yönlendirmesiyle bir müddet
yurtdışı eğitimine gittim. Oradaki hocaların da
tez konuma etkisi ve katkısı oldu. Zaten bu işe
giriyorsanız bol bol makale ve tez okumanız
gerekiyor. Okudukça da nasıl yazılacağını
öğreniyorsunuz. Yazdıkça da kendinizi geliştiriyorsunuz.
Akademik alanda yükselebilmek için belirli
yollardan geçilmeli. Siz bu zorlu yolculukta
motivasyonunuzu nasıl korudunuz? Vazgeçmeyi
düşündüğünüz anlar oldu mu?
Benim de motivasyonumu kaybettiğim bazı
noktalar oldu. Mühendislik eğitiminde genellikle
uygulamalı bir tez çalışması yapıyorsunuz. Bazen
malzemelere paranız yetmiyor. Bazen projeniz
onaylanmıyor. Bazen istediğiniz sonuçları
alamıyorsunuz. Bazen mikrodenetleyici kartını
çalıştıramıyorsunuz. Birçok aksilik çıkıyor karşınıza.
Hatta bütün sistemi başarılı bir şekilde çalıştırıyorsunuz
ancak ani bir gerilim yükselmesiyle
akım sensörünüz yanıyor. Bu tip problemlerle
sık sık karşılaştım ve her biri motivasyonumu
kaybetmeme sebep oldu. Hatta bir süre boyunca
hangi yöntemi kullanacağımı bile bilmiyordum.
Ancak sürekli okuma, sürekli araştırmalar sonucu
adım adım problemlerin üstesinden gelmeye
çalıştım. Önceden de dediğim gibi kimi problemde
bölümdeki arkadaşlar yardımcı oldu, kimisinde
yabancı akademisyenlerden destek aldım.
Çoğunda da danışman hocamın destekleriyle
problemleri çözdük. Ancak tez çalışmamın her
bir adımında bir bildiri veya makale ortaya
çıkartmaya çalıştık. Kabul edilen her bir makalemiz
CV’mizi yavaş yavaş dolduruyordu. Böylelikle
çalışma azmimi ve motivasyonumu korumuş
oldum. Çünkü emeklerimizin boşa gitmediği ve
gitmeyeceği CV’mize yavaş yavaş yazılıyordu.
Akademik kariyer hedefi olan birini nasıl bir süreç
ve zorluklar bekliyor, tavsiyeleriniz var mı?
Akademik kariyer hedefi olan biri için asıl
zorluk bu camiaya adım atabilmek ve motivasyonunuzu
kaybetmemek. Çünkü giriş için ALES,
yabancı dil ve not ortalamasına ihtiya-cınız
oluyor. Bu üçünden çok iyi bir puanınız olsa bile
bazen mülakatlarda elenebiliyorsu-nuz. Ancak
bu durumda pes etmeyip yeniden denemeniz
gerekiyor. Tavsiye olarak MEB yurtdışı bursunu
(YLSY diye hatırlıyorum) önerebilirim. Yine aynı
ortalama puan ile sırala-maya giriyorsunuz.
Mülakatta ise size yakın puanı olan kişiler
geliyor. Başarı şartınız bir miktar daha yüksek.
Öğrencilerimiz bu konuyu araştırabilirler.
42
2
BAUROT
Akademik kariyerin size göre avantaj ve dezavantajları
nelerdir?
En büyük zorluğu işinizin evde de devam ediyor
olması. Yani mesai kavramı var gibi gözükse de işimizin
saati ve yeri yok. Akşam eve gittiğinizde bilgisayarınızı
açıp ya simülasyon üzerinde çalışma yapıyorsunuz ya
makale okuyorsunuz ya da tez yazıyorsunuz. Sürekli
yenilikleri takip etmeniz, literatüre hakim olmanız gerekiyor.
Avantajları olarak şunu söyleyebilirim. Bilgilerinizi
sürekli güncel tutuyorsunuz. Neredeyse her konu hakkında
teknik olarak bir bilginiz oluyor. Ve bana göre en
önemlisi monoton bir çalışma hayatınız olmuyor. Hep
aynı şeyleri yapmıyorsunuz. Her yaptığınız çalışma başka
bir konu veya sistem üzerine oluyor. Her bir çalışmadan
ayrı bir zevk alıyorsunuz. Dolayısıyla işinizden asla
sıkılmıyorsunuz.
Meslek hayatınızda en çok nelerden hoşlanırsınız?
İşinizin sevdiğiniz yönleri nelerdir?
Yaptığımız bir çalışma sonucu yazdığımız makalenin
kabul olması bu işin bence en zevkli yanını oluşturuyor.
Tabiri caizse çalışmalarınızın meyvesini almış oluyorsunuz.
Bir projemizin kabul olması, bir makalemizin atıf alması
mesleğimin en zevkli yanlarını oluşturuyor. Diğer
taraftan genç arkadaşlar ile ortak fikirler yürü-terek bitirme
projeleri ortaya koyuyoruz ve güzel çalışmalar çıkıyor.
Mezun arkadaşlarımızın çalışma hayatlarına başlamaları
ve sonrasında onlarla iletişimimizi koparmamanız.
Hatta ilerleyen çalışmalarda onlar ile fikir, bilgi ve
tecrübe alışverişi yapmamız. Konferanslara katılmak ve
yeni insanlarla tanışmak. Akademik kariyer bana çok
sosyal bir meslek olarak geliyor ve bu yönlerini çok
seviyorum.
Geleceğe yönelik hedefleriniz neler?
Akademik olarak tabi ki genellikle herkesin hedefi,
gerekli şartları sağlayarak doçentlik unvanını kazanmak
ve sonrasında profesörlük olacaktır. Benim de öncelikli
hedefim bu şartları kısa zaman içerisinde sağlayabilmek.
Diğer bir hedefim de aklımdaki iş fikrini hayata
geçirerek akıllı ev sistemleri ile ilgili yeni teknolojiler
üretmek ve ülkeme katkı sağlamak. Eğer kısa zaman
içerisindeki hedeflerimi soruyorsanız ona da şöyle bir
cevap verebilirim. Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde
elektrikli araçlar üzerine bir postdoc yapıp yerli elektrikli
aracımız piyasaya çıktığında yeterli bilgi ve donanıma
sahip olmak.
43
43
Mustafa Onur
Parlak
BAUROT
Otonom (sürücüsüz) sistemler, sürücüye bağlı
olmaksızın sürüş kural çerçevesinde konumlar
arası seyahat için kullanılan sistemlerdir. Bu
noktada sistemlerin geneli kontrol algoritması ve
yapay zekâ gibi gelişimlerin, derin veri ile
birleşmesi sayesinde çok daha efektif biçimde
sürüş imkânı sağlamaktadır. Fakat söz konusu
içgüdüsel/inisiyatif insani davranışlar yerine
yazılımsal kontrol ve geribildirimler ile sürüş
olunca insanlarda daima bir şüphe oluşmaktadır.
MIT Media Lab’ın “Ahlaki Araç” konusu ile ilgili
araştırmasında, otonom sürüş esnasında olası bir
kaza simülasyonunda sistemin vereceği tepkiyi
doğrudan insanların seçimiyle kararlaştırmasını
öngörmektedir.
Bu tip durumlarda çoğunluğun kararının ‘kesin
doğruluğu’ ispatlanamadığı için sürücüsüz araçların
tehlikeli durumlarda kim tarafından hangi etik duruma
bağlı karar aldığı akıllarda soru işareti bırakmaktadır.
Bunların yanı sıra otonom teknolojisi sadece seyahat
için değil sınır güvenliği, keşif ve gözetleme, haberleşme,
arama-kurtarma ve tarım başta olmak üzere
pek çok uygulamayı kapsayan geniş bir teknoloji
ekosistemine sahiptir.
Bu noktada katılımcılara olası kaza durumları ile
alakalı bir test verilip her durum için 2 seçenek
sunulmuştur. Burada bahsedilen seçim arasında
yaşlı/genç – masum/suçlu – kadın/erkek –
zengin/fakir – hayvan/insan gibi seçenekler yer
almaktadır. Sürüş sırasında olabilecek sıkıntılarda
seçimlerin otonom aracın karar mekanizması
sayesinde olduğunu düşünüyor olsak da aslında
arka planda insanların bu durumları seçerek
ortalama bir sonuç üzerinden çıkarım yaptığını
unutmamak gerekiyor. Seçeneklerin hiçbir şekilde
cazip olmamasına karşılık, bu tarz durumların
hayatımızda olduğunu düşündüğümüzde otonom
sürüşte sistemin bu seçimlerden galip geleni baz
alarak vermesi inisiyatif ve içgüdüsel davranışların
insanlarla denkleşmesi sebebiyle yaygınlaşmasına
katkı sağlamaktadır.
44
BAUROT
Savunma sanayisinin göz bebeği otonom sistemler
gün geçtikçe gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır.
Deniz-hava-kara fark etmeksizin güvenli bölgeyi
korumak, karşı saldırıya geçmek ya da keşif yapmak
amacıyla kullanılan; savaşın kaderini değiştirecek bu
sistemlere güven ve inanç her geçen gün
artmaktadır. Bu tarz sistemlerin savunma
sanayisindeki arz-talep zincirini oluşturmasındaki
öncelikli sebepler arasında; başta nitelikli insan
kaybının olmaması, insan bedeninin zorlanacağı
fiziksel ortamlar, anlık karar verme durumlarının
kolayca işlenmesi ve intihar seferi sebebiyle tercih
edilmektedir.
Sistemin dizayn ve tasarımı, mevcut tasarımın
faydalı bir ürün olmasındaki en önemli öncül silah
teknolojisi ya da gösterişli olmasından ziyade
mevcut ortamda en uygun iş yapan ürün olması
gerekmektedir. Bunun için hava-kara-deniz gibi
ortamlara adapte olan canlılardan ilham alınması,
uygunluğun yanında gösterişi de bir nebze göz
önüne getirmektedir.
Su altında vatozlar, karada çita ve kemirgenler,
havada yüksek irtifalarda uçan kuşlar örnek
olarak verilebilir. Ortama adapte olan canlılardan
ilham almalarının sebepleri arasında: Aerodinamik
akış, basınç, hız kontrolü durumlarını dengeleme
amaçları gelmektedir.
Sistemin niteliği, ortam ile uyumlu geliştirilen otonom
araçların savunma sanayisindeki asıl tercih sebebi
taşıdığı silah/mühimmat ve faydalı yük durumlarına
uyumlu geliştirilebilmesidir. Dikkat edilirse, pek çok
silah teknolojisi insanın içinde bulunduğu harekatlarda
kullanılmaktadır. Bunun insansız olmasının olası
tehlikeler haricinde ne gibi olumsuz yanı olduğunu
söylediğinizi duyar gibiyim… Tabii ki haklısınız, söz
konusu hayati tehlikenin olmadığı durumları
saydığımızda sistem insana hemen hemen yakın
sonuç vermektedir.
Ayrıca otonom sistemlerin karar mekanizması
sonuçları en iyi şekilde vermeye ayarlanmıştır.
Anlık tepkileri, sistem içi haberleşme ile sağlanmaktadır.
Bu durum da insan refleksinden üstün
geldiği için otonom teknolojisi savunma sanayisinde
yaygın biçimde kullanılmaktadır.
45
BAUROT
Enerji Yönetimi: Otonom sistemin içindeki
bütün donanım/yazılım kısımları önemli olsa
da sahada kullanımı açısından bize en büyük
faydayı enerji verimliliği sağlamaktadır. Güç
yönetim sistemleri kullanacağı enerjiyi dengeli
bir şekilde paylaşmalıdır. Modüllerin
düzensiz kullanılma durumunda enerji akışında
dengesizlik meydana gelmektedir. Bu
sebeple Batarya Yönetim Sistemi (BMS)
ağırlıklı kullanılmaktadır. Böylece sistemde
bulunan enerji hücrelerinin dengeli şekilde
şarj/deşarj olmasını sağlanmaktadır. Sisteme
daha efektif kullanım ve pil ömrü sağlamaktadır
Sensör ve Veri İşleme:Sürücüsüz sistemin
sensör ve algılayıcıları ile nicel durumu tespit
etmesini, kaydetmesini, daha sonrasında veriyi
işleyerek kontrol algoritmasına gönderilmesini
gerekiyor. Bütün işleyişin kararlı ve
adım adım gitmesini sağlayan algoritma, aynı
şekilde gerekli durumlarda istenilen tepkiyi
vermelidir. İşin bu kısmında algoritmanın sensör
seçimi ve veri işleme yollarının verimli
şekilde seçilmesi gerekmektedir. Bunun için
özel sistemler ve hazır algoritmalar olsa da
kendi kendine öğrenen ve kıyaslama yöntemi
ile çözümleme yapan sistemler tercih edilmektedir.
Bu görevleri sadece takip et, yönel,
ateş et, uzaklaş olarak düşünmemek gerekiyor.
Bunun yanı sıra cihaza takılan ve fiziksel
(iç/dış basınç, sıcaklık, iç/dış darbe) durumlarını
inceleyerek kontrol algoritması ile
karar alır.
Navigasyon ve Haberleşme: Söz konusu cihazın
konum ve yöneliminin üzerindeki sensörler ile
hassas olarak belirlenmesini, eyleyiciler sayesinde
gerekli düzeltme ve girdiler sağlanmalıdır. Tarama
yapılan bölge sınırlarının belirlenmesi, kullanıcı
tarafından anlık konum tespit ve takibini sağlaması
sebebiyle navigasyon teknolojisi, otonom teknolojilerinin
vazgeçilmezidir. Ayrıca sayısal haberleşmede
cihazın, operatör ve diğer insanlı/insansız
platformlar ile etkileşim halinde olmasını sağlamaktadır.
Yani temel olarak kullanıcı ve/veya
klon arası iletişim protokolünü sağlamaktadır.
Sonuç olarak söz konusu durumun bütünü,
elektrik enerjisinin akış ve yoğunluğu sürekli
güncellenerek verimi sağlayan, bu doğrultuda
uzun süre aktif kalma, cihazın kendisi ve çevresi
ile etkileşime girmesini sağlayan sensörler ve veri
işleme sayesinde görevini kararlılıkla sürdüren
otonom sistemlerin temeli bu yönergelerden
geçmektedir.
46
BAUROT
Fitnatnur
Baykal
YILINDA BİR GÜN
47
1900 yılında dünya bir makine devriminin ortasındaydı. Elektrik gücü daha yaygın hale
geldikçe, bir zamanlar elle yapılan işler artık makine tarafından hızlı ve verimli bir şekilde
tamamlanıyordu. Traktörler çapaların yerini aldı. Daktilolar kalemlerin yerini aldı. Otomobiller,
atlı arabaların yerini aldı. Yüz yıl sonra 2000 yılında ise makineler yine mümkün olanın
sınırlarını zorluyordu. Bilgisayar ve dünya çapında ki internet ağı ile öğrenme, okuma ve iletişim
kurma şeklimiz değişti. Peki 2100 yılında bizi neler bekliyor? Teorik fizikçi Michio Kaku'ya göre
2100 yılında insan yaşamı bugün hiç olmadığı kadar robotlara, yapay zekâya, nanoteknolojiye
ve biyoteknolojiye bağlı hale gelecek. Bu yıllarda robot sektörü, bugün ki otomobil
endüstrisinden daha büyük olacak. Her iş için robot satın alınabilecek.
Günümüzde anlık EKG raporu çıkartan akıllı saatler kullanılıyorken 2100 yılında insanlar
sabah çalan alarmla birlikte uyanıp yataktan çıkıp lavaboda yüzlerini yıkarken aynada,
tuvalette, lavaboda ki yüzlerce DNA ve protein sensörü harekete geçerek, nefeslerinde ve
vücut salgılarındaki molekülleri analiz ederek en ufak hastalık belirtisini kontrol ediyor olacak.
Telepatik olarak evlerinin sıcaklığını artırabilecek, robot aşçılarına kahvaltı siparişini
verebilecek, manyetik otomobillerine garajdan çıkıp kapıya gelmesini emredebilecekler.
Dijitalleşmenin en çok etkileyeceği alanlardan biride tıp olacak. Dijitalleşme ile birlikte sağlık
harcamalarını düşecek. Çipler ve kameralar hap boyutuna getirildiğinde tahlil sonuçlarına daha
hızlı ulaşılmış olacak. Kansere nanotıbbi malzemelerle saldırılacak ve ‘tümör' sözcüğünü tıp
literatüründe artık var olmayacak. Günümüzde bir oda kadar yer kaplayan MR makineleri çok
daha küçük manyetik alanlar yaratabilen süper bilgisayarlar sayesinde çok daha küçük
boyutlara getirilebilecek.
İnsan zekası yapay zeka ile güçlendirilecek. Her yerde bulunan, büyük ölçekli otomasyon, çok
sayıda insanın işlerini sanal veya robotik meslektaşlarının almasına yol açacak. Güçlü yapay
zeka artık hemen hemen her düzeyde iş, hükümet, ordu, imalat ve hizmet sektörlerini işgal
edecek hale gelmiş olacak. Bununla birlikte insan zekası ve yapay zeka birbirinden ayrı
bırakılmadan yapay zeka insan zihniyle birleştirilecek ve insanın kabiliyeti ve kapasitesi büyük
ölçüde genişletilecek. Örneğin, bilgi ve beceriler artık doğrudan beyinde indirilebilir ve
saklanabilir. Bu, temel bilgi ve verilerin yanı sıra birçok fiziksel yeteneği de içerir. Bir kişi kendini
savunmayı öğrenebilir, herhangi bir spor dalında uzman olabilir veya yeni bir aracı kullanmayı
birkaç saniye içinde öğrenebilir.
Günümüzde uzayda çalışmak ve yaşamak ayrıcalıklı bir azınlık ile sınırlıdır. Yıldızlararası
Araştırmalar Girişimi'nin başkanı Kelvin Long 'a göre 2100'de uzayda bulunmak bugüne göre
daha kolay olacak. 19. yüzyılın sonlarından beri hayal edilen uzaya çıkan asansörler konsept
olarak oldukça basit, ancak pratikte zor. Temel fikir, bir arabanın uzaya binlerce mil
tırmanmasına izin veren güçlü mıknatıslar veya robotikler tarafından son derece güçlü karbon
nanotüplerle bağlanmasıdır. Bu asansörler uzay yolculuğunu daha ucuz, daha kolay ve daha
düzenli hale getirecek.
BAUROT
Başlangıç aşamalarında projeler mevcut, asıl sorun yeterince güçlü, yeterince hafif ve yeterince
ucuz bir bağlama malzemesinin olmamasıdır.
Bununla birlikte, bu sorunlar 2100 yılına kadar çözülecek ve uzay asansörleri, nüfusun daha
büyük bir kısmına Dünya'nın üzerine çıkma şansı verecek. Bu asansörler sadece uzay turizmi için
kullanılmayacak, günlük işe gidiş gelişler için kullanılacak. 2100 itibariyle, ayda kendi kendine
yeten koloniler olacak. NASA'nın Robotik Asteroid Prospector (robotlik asteroid madenciliği) ile
halihazırda hazırladığı bir şey olan asteroid madenciliği, uzayda yaşamı sürdüren insanlar sayıları
az olsalar da (muhtemelen sadece birkaç yüz kişi) mevcut kaynakları çıkarabilecek. Ayrıca bir
asteroidden diğerine geçmek için, insanlar tamamen uzayda üretilmiş bir uzay aracını
kullanacaklar.
Gelecekteki bu teknolojinin çoğu, büyük sorunları çözmeye yardımcı olsa da, okyanuslarımızda
kilitli olan su kaynaklardan tam olarak yararlanabilmek, insan yaşamı için en önemli etkiye
sahiptir. Dünya yüzeyinin yüzde 71'inin suyla kaplı olmasına rağmen, temiz içme suyu hala büyük
bir sorundur. Gezegenin suyunun yüzde 96'sından fazlası, tuzlu olduğu veya başka şekilde
kirlendiği için içilemez. Küresel su krizini sona erdiren bir makine geliştirerek önümüzdeki yüzyılda
su sorunu olmayacaktır.
Dünyamız, iklim değişikliği ve çevre kirliliğine hepimizin bildiği gibi uzun süredir maruz kalıyor.
İki yüzyıllık fosil yakıtlar, şimdi daha yeni anlamaya başladığımız çok sayıda çevresel kaygıya yol
açtı. 2100 itibariyle, dünyanın deniz seviyesinin yaklaşık 3m yükseleceği ve milyarlarca insanı
riske atacağı tahmin ediliyor. Bunu elimizden geldiği kadar önleyebilmek için çeşitli yolları
deneyebiliriz. Birincisi, en büyük problem olan kirliliği çözmektir. 2016 verilerine göre küresel
enerji kullanımı yüzdesel kullanımları: fosil yakıtlar %85.6 , yenilenebilir enerji kaynaklar %10 ve
nükleer güç santralleri NGS üniteleri ile %4.4 oranında dağılım göstermektedir. Günümüzde
küresel enerjinin çoğunu sağlayan petrol, doğal gaz ve kömür gibi sınırlı enerji kaynakları giderek
daha az hale gelecektir. Fosil yakıtlar artık tükendiyse 2100'de enerji ihtiyacımızı nasıl
karşılayacağız? Bu talep arttıkça dünya nüfusu enerji ihtiyacını karşılamak için alternatif
yenilenebilir enerji kaynakları aramak durumunda kalacaktır. Yenilenebilir enerji kaynakları güneş
enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerji, biyokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi
olarak sıralanabilir. 2100 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından özellikle hidroelektrik enerji
muhtemelen dünyaya neredeyse tüm enerjiyi sağlayacaktır. Bir diğer seçenek ise füzyon
teknolojisidir. Füzyon enerjisi ile "mükemmel bataryayı" yaratacak bu karbonsuz enerji kaynağı ile
sera etkisinden dünyayı korumak mümkün olacaktır.
Bugün bilim kurgu gibi gelen bu tasarımlar artık yarının gerçeği olacak. 2100 senesinde ki tüm
bu teknolojik gelişmelerin getirdiği konforun yanı sıra bugünün dünyasının belli başlı sorunları
hala devam ediyor olacak mı? Savaş, şiddet, kıtlık, çevre kirliliği... Umarım dünya yeni yüz yılında
tüm bu sorunlarından arınmış daha iyi bir yer olur.
48
BAUROT
Balıkes r Teknokent’e neden ht yaç duyuldu ve ne zaman kuruldu?
Küresel rekabetin hızla arttığı, insan-lığın istek
ve taleplerinin çok hızlı değiştiği günümüzde
bilim ve teknolojiye sahip olup, inovasyon
yapmak ülkeler için kaçınılmaz bir zorunluluk
haline gelmiştir. Ülkemizde, üniversite sanayi
işbirliğini geliştirerek, teknoloji üreterek, inovasyon,
katma değeri yüksek ürünler üreterek
bilgi ve teknolojiyi toplumsal ve ekonomik
katkıya dönüştürmekte ve bunun sağlanmasında
Teknoparklar önemli bir araçtır. Üniversite
sanayi işbirliğini geliştirerek, teknoloji
üreterek, inovasyon, katma değeri yüksek
ürünler üreterek bilgi ve teknolojiyi toplumsal
ve ekonomik katkıya dönüştürmekte ve bunun
sağlanmasında teknoparkları önemli bir araç
olarak kullanmaktadırlar. Balıkesir ilimizde bulunan
girişimcilerin ve firmaların Teknoloji üretme
kabiliyetine sahip olmalarına ve gelişmesine
katkı sunmak, hızlı büyümelerini sağlamak
için Balıkesir Teknokent önemli bir
role sahiptir. Balıkesir Üniversitesi Teknoloji
Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş., Teknoloji
Geliştirme Bölgesi’nin yönetilmesi ve işletilmesinden
sorumlu şirkettir ve 31 Ağustos
2015 tarihinde kurularak, 2017 yılında bina
projeleri hazırlatılarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
tarafından onaylanmıştır. 2018 yılında
inşaatına başlanıldı 2019 Eylül ayında faaliyete
girmiştir.
Kaç firma bulunuyor? Firma
dağılım skalanız nedir?
2019 Eylül ayında faaliyete geçen TGB miz
kısa süre içerinde 20 firmaya ulaşmış olup;
bunlar 10 yazılım, 4 Kimya, 4 Endüstriyel
Üretim, 1 Jeoloji, 1Dijital İçerik Geliştirme
alanlarındadır.
49
BAUROT
Balıkesir Teknokent'te yatırım
yapmanın avantajları nelerdir?
Binamız 8000 m2 kapalı alana sahip olup; 69
adet kiralanabilir ofis, ön kuluçka ve kuluçka
merkezleri, tam donanımlı toplantı/seminer
salonu, fuaye / sergi salonu, Kafeterya, oyun
odaları, kapalı ve açık otoparklarımız, sosyal
alanlar ve çeşitli katlarda teraslarımız bulunmaktadır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın
sunmuş olduğu vergi avantajları ve TGB'miz
ve bünyemizdeki firmalar arasında kesintisiz
bir koordinasyon ve bilgi akışını sağlıyoruz.
Firmalarımız istedikleri an rahatlıkla TGB
yönetimimizle yüz yüze sorunlarını görüşebilme
fırsatı bulabiliyor. Bu yüksek iletişim
seviyesiyle, onların ihtiyaçlarını daha iyi anlayabiliyor
ve onlara TGB mevzuatında tanımlı
avantajlar dışında ekstra avantaj şeklinde
çözümler sunabiliyoruz. Bu iletişimin sonucunda,
firmalarımıza sunduğumuz çözümlerden
yönelik imzaladığımız protokollerdir”, birincisi;
üniversitelerin merkez laboratuvarlarından test
ve ölçüm hizmeti alımlarında firmalarımıza
indirim yapılmasına ikinci olarak ise İl Milli
Eğitim Müdürlüğü ile kentteki meslek liselerinin
atölyelerinin ve Balıkesir OSB Mesleki ve
Teknik Eğitim atölyelerinin, TGB firmalarının
kullanımına açılmasıdır. Böylece firmalarımız
çok kapsamlı bir prototipleme atölye ağında
çalışma imkanları bula-bilmektedirler.
Balıkesir Teknokent 2019 yılının Ekim ayında
proje kabulüne başladı. Bu süreçte yoğun
şekilde Balıkesir’de faaliyet gösteren Sanayi
kuruluşları, Odalar, Belediyeler, okullar, Sivil
Toplum kuruluşları ile bir araya gelmeye
çalıştık ve bir araya gelmeye devam kaynağı
bünyelerinde tutabilme ve onlardan azami
verim alabilme hususlarında faydalı olduğu
görüşündeyiz.
Balıkesir Teknokent ortamı firmalar ile
üniversite arasındaki iş birliğinin yanı sıra
Teknokent içindeki firmalar arası iş birliklerini
artırmakta ve bilginin yayılımı için önemli bir
platform oluşturarak bilginin yayılımını
hızlan-dırmaktadır.
Dolayısıyla
üniversitemizin, şeh-rimizin, ülkemizin
kalkınmasına önemli katkı-lar sağlamakta ve
Balıkesir için bir çekim merkezi olmaktadır.
Öğrencilere sağlanan faydalar
nelerdir?
Öğrencilerimizin Teknokentimiz de faaliyet
gösteren firmalarda staj yapma imkanı var,
böylelikle öğrencilerimiz girişimcilik ekosistemiyle
erken tanışma fırsatı yakalayacaktır.
Teknokent firmalarında staj yapan öğrencilerimiz,
okullarında öğrendiği teorik bilgileri pratik
uygulamaya dökmeleri, profesyonel bir çalışma
ortamını tanımaları, en son yazılım teknolojileri
hakkında bilgilendirilmeler, takım çalışmasını
öğrenmeleri, kendilerini geliştirebilmeleri
için araştırma yapma prensibini edinmeleri
gibi pek çok avantaja sahip olacaktır.
Balıkesir Teknokent Ön Kuluçka Merkezi
‘Buluş’ta Üniversitemiz öğrencilerimizin girişimcilik
ruhu desteklenirken, sağlanan ofis ve
mentorlük hizmetleriyle öğrencilerimiz birer
girişimci adayı olarak iş fikirlerini hayata
geçirme fırsatı bulmakta. Balıkesir Teknokent
Ön Kuluçka Biriminde Savunma Sanayii için
zırh geliştiren öğrenci grubumuz, Teknofest
2021 de yarışmaya katılmak üzere İnsansız
su altı sistemi geliştiren öğrenci gruplarımız
çalışmalarına devam etmektedir.
Akademisyen Firmalarına Bünyemizde ofis
kiralamada % 25 kira indirimi, Öğrenci Firmalarına
ise %50 kira indirimi sağlanmakta olup
diğer tüm Teknokent olanaklarından yaralanmaktadırlar.
50
BAUROT
AR-GE'ye ve yen f k rlere bakış açısı
ned r, sınırsızlık mı yoksa bell
kurallar var mı?
AR-GE çalışmalarında yeni bir ürün/düşünce
ortaya konabilir fakat önemli olan bu ürünün
topluma katma değer , finansal bir değer sağlaması
olacaktır. İnovasyonda mevcut ürün ü-
zerinden veya yeni geliştirilen bir ürün üzerinden
çalışma yapılarak katma değer yaratılması
söz konusudur. AR-GE bir ürünü geliştirmek
için yapılırken inovasyonla var olan üzerine
yeni bir fikir de geliştirilebilir.
Ar-Ge insanlığın bilgi dağarcığının artırılmasına
ve bu dağarcığın yeni uygulamalar
tasarlamak üzere kullanılmasına ilişkin sistematik
ve yaratıcı çalışmalardır. Günümüzde
bilginin teknolojiye teknolojinin de ürüne dönüşmesi
Ar-Ge ve inovasyonla mümkündür.
Hayallere sınır koyamayız ancak biz bu yeni
iş fikirlerinin başarılı bir şekilde ticarileştirilmesi
hedefindeyiz. Nihai hedefimiz, bilgi ve
teknoloji transferini arttırmak yoluyla yüksek
katma değerli, Ar-Ge’ye dayalı ileri teknoloji
ürün ve hizmetlerin üretilmesi Teknolojik bilginin
ticarileştirilmesini sağlamaktır.
Siz Teknokentin gelecekte
nasıl anılmasını istersiniz?
Balıkesir Teknokent, sadece bina/ofis
sağlayan bir yapı değil, teknolojinin gelişmesi,
pazarlanması, sahaya sunulması gibi tüm
aşamalarda girişimcilere, Sanayicimize, teknoloji
şirketlerine destek veriyor.
Balıkesir Teknokent iş fikirlerinin olgunlaşması
ve doğru yola ilerlemesi anlamında gerekli
yönlendirmeleri yapan bir mekanizma olduğu
için yerli ve milli ürün üretme ve geliştirme
anlamında çok önemli bir yere sahip. Ayrıca
Balıkesir ilinde üretim sektöründe gerçekleşecek
patent, lisans sayısı ve bunlara bağlı ticari
buluşların birçoğunda Balıkesir Teknokent’in
imzası olacağını düşünmekteyim” Başta
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kamu, özel
sektör ve üniversitemiz olmak üzere girişimcilik
ekosisteminin tüm unsurlarının katkısıyla
gelişen Balıkesir Teknokent içinde faaliyet
gösteren firmaların başarıları arttıkça ülkenin
AR-GE kapasitesine sağladıkları katkı da
artacaktır. Balıkesir’i marka şehir yapma
konusunda Balıkesir Teknokent’in sağlayacağı
katkı yadsınamaz. Balıkesir Teknokent’te
gerçekleştirilecek yeni bir buluş, yüksek katma
değerli ürünlerin ortaya çıkması, patent sayısının
artması, bilginin teknolojiye dönüşmesi,
istihdamın artması gibi çıktılar, Balıkesir’in
bölgedeki ve ülkedeki cazibe merkezi olması
için önemli unsurlar olacaktır. Balıkesir Teknokent
geliştikçe Balıkesir Sanayisinin ulusal ve
uluslar arası arenada rekabet gücü artacak,
yenilikçi girişimcilerle sanayici arasında güçlü
bağlar kurulacak, hem sanayinin teknoloji
yoğun sektörlerde güçlenmesini sağlayabilecek
hem de yeni teknolojilerin ticarileşmesi
kolaylaşabilecektir. Balıkesir Teknokent’ te geliştirilecek
yüksek teknolojili yüksek katma
değerli ürünler ile Balıkesir’in AR-GE ve
inovasyon alanında da çıtasını yükseltmeyi
hedefliyoruz. Balıkesir Teknokent’i bu anlamda
Balıkesir için büyük bir fırsat olarak değerlendiriyorum.
51
BAUROT
52
BAUROT
ş
öyle bir etrafınıza bakın.
Çevrenizde gördüğünüz ne
varsa artık hepsi elektronik.
Her şey artık akıllı. Evinizde kullandığınız
buzdolabı, çamaşır makinesi, ütü, televizyon, hesap
makinesi, bilgisayarlar, mikrodalga fırın, mutfak
robotu, medikal ölçüm aletleri ve daha niceleri…
Artık hepsinin kalbinde ‘elektronik’ var. Konakladığımız
evimiz, ulaşımımızı sağlayan arabamız, iletişimimizi
sağlayan telefonlarımız… Artık hepsi “akıllı”.
Peki nedir bu akıllığı sağlayan elektronik? Anahtar
kelime tabi ki Gömülü Sistem!
Kullanılan her aletin “akıllı” olmasından dolayı
günümüzde Gömülü Sistem Mühendisliği gereksinimleri
gittikçe artmaktadır. "Gömülü Sistem" Mühendisliği
herhangi bir lisans bölümü değildir.
Duymuşsunuzdur, bazıları “okulda gördüğümüz
bilgiler hiçbir işe yaramıyor.” derler. Ben bu
görüşün tamamen karşısındayım. Teoriğini bilmediğimiz
hiçbir alanda pratik konusunda iyi
olmamızın imkanı yoktur. Bizler Balıkesir Üniversitesi
Elektrik- Elektronik Mühendisliği
öğrencileri olarak aslında çok şanslıyız. Kıymetli
hocalarımız alanlarında çok bilgili ve her
zaman iyi şeyler yapmaya çalışan her öğrencinin
arkasındadırlar. Sizlerin vasıtasıyla onlara
bir kez daha teşekkürlerimi sunarım.
Gömülü Sistem Mühendisi olan kişiler genellikle
ya Bilgisayar Mühendisliğinden mezun olmuştur ya
da Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden
mezun olmuştur. Bilgisayar Mühendisliği bölümünden
mezun olup Gömülü Sistemler alanında
çalışmak isteyen biri Elektronik bilgisinin yetersizliğinden
dolayı kendisini yetersiz hissederken
Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümün-den mezun
olup Gömülü Sistemler alanında çalışmak
isteyen biri yazılım alanında kendini yetersiz
hissedebilir. Ben Balıkesir Üniversitesi Elektrik-
Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olarak
bu alana elektronik bilgisi ile dahil olanlardanım.
Ben lisans eğitimin başlamasıyla kendime “Ben
gömülü yazılım mühendisi olacağım ” diyerek
hedef koyup üniversite eğitimim boyunca bu
alanda çalışmalar yürüttüm. Üniversite eğitimim
boyunca yazılım alanında kendimi geliştirmeye
çalıştım ve birçok projede görev aldım. Yerli ve
yabancı birçok kaynaktan eğitimler alarak yoğun
bir şekilde bu alan için çalıştım.
Üniversitemizin değerli hocalarından olabildiğince
yararlanmaya çalıştım. Şu an üniversite yıllarımda
yaptığım çalışmaların karşılığını iş hayatında almaktayım.
Eğer sizler de Balıkesir Üniversitesi mezunu
olarak Gömülü Yazılım alanında çalışmak
istiyorsanız sizlere ilk önereceğim şey tabi ki
İngilizce. Elektronik dünyasının dili tamamen
İngilizcedir ve İngilizce bilginiz olmadan bu alanda
başarılı olmanız mümkün değildir. Bir diğer
tavsiyem ise C/C++ dillerine hakim olmanız.
Öncelikle C programlama dili ve C++ programlama
dilinin farklılıklarını bilerek bu iki dil üzerine bol bol
pratik yapmanızı, nesne yönelimli kodlar yazmanızı
hatta belki QT gibi frameworkler öğrenmenizi
size şiddetle tavsiye ederim. Eğer bu bahsettiğim
programlama dillerine hakim olursanız iş hayatında
“aranan eleman” olacağınızdan şüpheniz
olmasın.
53
BAUROT
M
erhaba ben Ahmet
Yaylalıoğlu. Aralık 2017’de
Balıkesir Üniversitesi Elektrik
-Elektronik Mühendisliği bölümünden 2.91 ortalama
ile mezun oldum. 2012 yılında okuduğum hazırlık
yılımdan mezun olana kadar BAUROT bünyesinde
büyük ve küçük işlerde görev aldım. Stajlarımın
hepsini ardı ardına tüm derslerimi geçtikten sonra
yaptım. Elektronik devre kartı tasarlayan Burel
Elektronik’te 15 gün, ODTÜ Teknokent de bulunan
ve görüntü işleme ile akıllı kavşak kontrol yazılımları
geliştiren ISSD’ de 20 gün ve CNC tezgahlar üreten
Baykal Makine’ de 15 gün olmak üzere 50 günlük
staj maratonumu tamamladım. Ortaokuldan beri
bilgisayar grafikleri ve görüntü işleme alanına ilgim
mevcut. Küçükken Pixar filmlerini izlediğimde o
grafiklerin hangi yazılımlar ile nasıl tasarlandığını
merak ederdim. Ya da Photoshop yazılımının
arkasındaki matematik nedir, DJ yazılımlarında
şarkılara nasıl efekt ekleniyor gibi sorular benim ilgi
alanıma giriyordu. Ortaokul yıllarımda Delphi ile
programlama bilgisi edinmeye çalışırken ImageEn
isimli bir kütüphane ile bir Face-Morphing yazılımı
geliştirmiştim. Bu ilgimden dolayı okuldaki sinyal
işleme ile ilgili dersleri seviyordum. Üniversite 2.
sınıfta Udemy’ den aldığım bir OpenCV kursu ile c++
dilinde ilk uygulamamı geliştirdim.
Kullandığım yazılımlar
Cognex In-Sight Explorer
Microsoft Visual
Studio
MATLAB
OpenCV (C++ &
Python)
EmguCV (C# .NET)
Edindiğim sertifikalar ve yaptığım küçük görüntü
işleme projeleri su an bünyesinde çalıştığım
Sanver Mühendislik firmasının genel müdürünün
dikkatini çekmişti ve bu şekilde Sanver Mühendislik’
te çalışmaya başladım. Yaklaşık 3 yıldır
Sanver Mühendislik ailesinin bir üyesiyim. Sanver
olarak özellikle otomotiv endüstrisi başta olmak
üzere gıda, sağlık gibi birçok sektör için özel
makine imalatı gerçekleştiriyoruz. Bu makineler
genellikle belirli mekanik ekipmanlar, PLC sistemi,
sensörler, kameralar, barkod okuyucular, bilgisayar
ve bilgisayar içerisindeki kontrol yazılımı
(SCADA) gibi bileşenlerden oluşmaktadır. Benim
şirketteki görevim projenin ihtiyacına ve bütçesine
göre fizibilite çalışması yaparak uygun kamera
modelini seçmek, kamera ürünleri ile ilgili teklif
hazırlamak, kamera ürünlerinin stok takibini
yapmak ve tabii ki kamera programını hazırlamak.
Genelde endüstride Cognex, Keyence gibi akıllı
kamera markaları tercih ediliyor. Akıllı kamera
kolay programlanabilen, görüntüyü, içine yüklediğiniz
sizin hazırladığınız bir program ile analiz
eden ve sonucunu direkt olarak PLC sistemine
tümleşik bir görüntü analiz sistemidir.
"Z amandan ve iş gücünden
tasarruf”. Bu cümle aslında
makine otomasyonunu en
basit şekilde tanımlayan cümle
diyebiliriz. Hızlı bir şekilde gelişen ve küreselleşen
dünya pazarına yetişmek için farklı sektörlerdeki
firmalar "Endüstri 4.0" ile beraber otomasyon
sistemine geçiş yaptılar. Bu sayede ürünler hem
daha az hata payıyla hem de insan gücüne göre
daha fazla üretilerek firmalar adına çok büyük
karlar elde etmesini sağladı. Bu da ileride fabrikalarda
minimum seviyede insan olacağının belki
de hiç olmayacağının bir göstergesidir. Peki bunu
sağlayan şey neydi ? “PLC”. Plc, aslında makinenin
beyni de denebilir. Üretim yapan makinenin
nasıl bir algoritma ile hareket edeceğini belirlediğimiz,
içine bir programlama diliyle kodladığımız
cihazdır. Bunu yapan kişiye de oto-masyon
mühendisi yani aslında üretim yapan makineyi
üreten kişi deniyor. Şimdi bir otomasyon mühendisi
genel hangi konularda çalışır onlardan
bahsedeyim. Otomasyon mühendisleri genellikle
sahada aktif bir şekilde rol alır.
54
BAUROT
Bu da kendisini sürekli geliştirmesine katkı sağlar.
Otomasyon mühendisleri sürekli gelişen ve yeni
çıkan ürünleri takip etmelidirler. Bu nedenle güncel
kalabilmek için sürekli araştırma halinde olmalıdırlar.
Otomasyon mühendislerinin çalışma saatleri
genelde esnektir, üretimin aksamaması için belirtilen
zamanda makineyi bitirmek için gecesini gündüzüne
katacağı zamanlar da olabilir.
Sabah sekiz akşam beş olan bir işte çalışmak
istiyorsanız sizlik olmayabilir. Firmalar şehir dışı ve
yurtdışına da çok fazla makine yaptıklarından sık
sık seyahat halinde olabilirler ve gittikleri yerde
makine devreye alınana kadar durabilirler. Eğer
ileride otomasyoncu olmak istiyorsanız bu tarz
şeyleri göze almanız gerekebilir. Ben iş hayatıma
bir tekstil fabrikasında otomasyoncu olarak
başladım. Orada sadece asenkron motorları inverter
ile sürerek kağıt havlu üreten makine kurulumunda
yer aldım fakat kendimi geliştiremeyeceğimi
düşündüğüm için oradan ayrıldım daha sonra fabrikalara
safetyplc yazılımı yapan bir firmaya girdim.
Orada da safetyplc kullanarak fabrikaların güvenlik
kafesleri, ışık perdeleri vb. güvenlik cihazlarını kullanarak
yazılımlar geliştiriyorduk.
Robotlar genelde pick and place uygulamaları için
önemli bir avantaj sağlıyor, kameralar ise ortaya
çıkardığınız ürünün ne kadar kusurlu olduğunu
anlamanıza yarıyor. Görüntü işleme konusunda da
hala kendimi geliştirmeye devam etmekteyim. Bütün
bunlardan yola çıkarak benim otomasyon mühendisi
olmak isteyenlere diyeceklerim, eğer öğrenme
motivasyonunuz yüksekse ve acemilik sürecine
katlanabilecekseniz doğru karar vermişsiniz
demektir.
M
erhabalar ben Nejat Orkut
Göküş.2012 yılında BAUN
Elektrik-Elektronik Mühendisliği
bölümünü kazandım. Üniversite yıllarımda yaz
okullarına kalmak zorunda olmamdan dolayı hem
de bir hocamın tavsiyesi çok mantıklı geldiği için
stajlarımın hepsini son yıl yani tüm derslerimi
geçtikten sonra yapmaya karar verdim. Üniversite
yıllarımda yazılımcı olmaya karar vermeme rağmen
kararımdan emin olabilmek için ilk stajımı elektrik
alanı üzerine diğer stajımı ise elektronik alanı
üzerine gerçekleştirdim.
Son staj yaptığım firma olan Savras firmasından
iş teklifi aldım. Yaklaşık bir yıl boyunca burada
Fpga, Cpld programlama ve kart tasarımı görevlerini
yürüttüm.
Ekibimle İTÜ teknokent üzerinden başvurusunu
yürüttüğümüz girişimcilik projemiz Tubitak 1512
destek programını kazandık ve 150.000 TL destek
alarak kendi şirketimizi kurduk. Projemiz üzerinde
yaklaşık iki yıldır geliştirmelere devam ediyoruz.
Ayrıca Pnomek firmasında Gömülü Sistemler
Mühendisi olarak görev yapmaktayım. Yaklaşık iki
yıldır burada çalışıyorum. Bu firmada Pnomek ltd
de basınç trasnmitteri olarak bilinen ve basınç
değerini yüksek hassasiyetli dijital değerlere veya
endüstride çok kullanılan 4-20 mAh, 0-10 gibi
standart sinyallere dönüştüren basınç sensörü
üzerinde çalışıyorum. Bu sensörün hem elektronik
kart tasarımını hem de yazılımını geliştiriyorum.
Ayrıca üretilecek ürünün kalibrasyon ve test
cihazlarının da yazılımlarını ben yapıyorum.
Umarım tüm meslek arkadaşlarım üzerinde
çalışmaktan zevk aldıkları ve gurur duydukları
projelerde çalışma fırsatı yakalarlar.
O zaman her sabah uyanmak çok daha kolay
ve zevkli oluyor.
55
BAUROT
1.The Goal/Amaç
2.Babilin KervanTaciri
3.Yalın Düşünce
4.Mühendislik ve Mimarlık Öyküleri
5.Ben Ne Yangınlar Gördüm
6.Outliers/Çizginin Dışındakiler
1.3 Idiots
2.DevrimArabaları
3.Usta
4.Iron Man
5.The Prestige
6.The Social Network
7.Eagle Eye
1.Black Mirror
2.Fringe
3.Altered Carbon
4.Mr. Robot
5.Silicon Valley
6.Westworld
7.The It Crowd
56
BAUROT
58
baurot10@gma l.com
BAUROT
baunrobottoplulugu
baurot10
Baurot