07.06.2021 Views

SANTRAL 2021 Haziran sayısı

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ SANTRAL HAZİRAN SAYISIYLA YAYINDA!

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ SANTRAL HAZİRAN SAYISIYLA YAYINDA!

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SANTRAL

PORTRE

TARİH


%10

İNDİRİMLİ

.

İnternet Sitesine

Yönlendirme

Reklam Videosu

İzleme

Reklamda Müzik

Dinleme

HEPSİ BİR ARADA

TEK REKLAM FİYATINA

reklam@dijipub.com

MEDYATABLET


Şirketinizi tüm

mecralarda tanıtalım,

üstelik görüp

görebileceğiniz en

uygun fiyatla…

YAKINDA


BAŞLARKEN

EDİTÖR

Yenilik, yenilik ve yenilik…

Sevgili SANTRAL okuyucuları, takip ettiğiniz üzere geçtiğimiz

ay yayınlanamadık. Her şeyimiz hazır, her bir sayfamız

tamdı üstelik. Fakat içimize sinmeyen şeyler oldu.

Gençliğin verdiği enerjiyle gözümüz de zihnimiz de hep

yenilik meraklısı… Bütün bir sayıyı iptal ettik biz de! Ama

size bu sayıyı hazırlamak içindi tüm bunlar. Avrupa’daki

Amerika’daki muadillerimizi inceledik bu süreçte, daha iyi

nasıl olabilirizi sorguladık. Ve tasarımıyla, içeriğiyle çok

daha farklı bir sayıyla karşınızdayız. Yeniliğimiz ile ilgili

görüşlerinizi bize bildirirseniz çok seviniriz.

Şimdi gelelim Haziran içeriklerimize… Bu sayıda size az a-

ma öz konular sunacağız. Portre sayfamızda ismiyle çeşitli

şaibelere karışan, bazılarına göre ise tam bir kurtarıcı olan

Rahibe Teresa’yı işledik. Hayat hikayesi gerçekten de okuduğunuza

değecek. Tarih sayfasında ise çok daha farklı bir

konuyla sizlerleyiz. Mozart’ın etkilendiği Türk kızından

yola çıkarak beste yaptığını bu kısa araştırmada öğreneceksiniz,

neden bitiremediğini de… Teknoloji konularına

da artık daha çok önem vereceğiz. Bu doğrultu da NFT

teknolojisini mercek altına aldık. Ayrıca teknoloji dünyasından

haberlerin yer aldığı sayfalarımız da dergimizde…

Alanında uzman

2 yeni isim aramıza katıldı

Yeme – içme kültürünün en bilinen isimlerinden Özlem

Mekik lezzetli tarifleriyle ve yemek kültürü yazılarıyla

bundan böyle SANTRAL’de. Astroloji dünyasının en deneyimli

isimlerinden Tuğba Karadayı da yazar kadromuza

dahil oldu. Karadayı bu ilk yazısında Merkür retrosunun

yansımalarını sizler için yazdı.

ITÜRKİYE’NİNI

IEN DİJİTALI

IYAZARLARII

Aslıhan Akdağ Türker

A S L I ’ N D A

“Kapan’ ma!”

Sayfa 28’de

Işılay Özge Vuran

I Ş I L A Y ’ I N M O D A S I

“Kişisel stil nasıl

oluşturulur?”

Sayfa 29’da

Özlem Mekik

D İ J İ T A L M U T F A K

“En güzel yaz

lezzetleri”

Sayfa 30’da

4


BAŞLARKEN

İÇİNDEKİLER

DOSYA

Gençler

neden mutsuz

ve gelecekten

umutsuz?

>Gençlerin en büyük

sorunu işsizlik, sosyal

eşitsizlikler ve ülkenin

sürekli değişen politik

durumlar… Peki ama

gençler ne istiyor?

Sizler için derledik/7

TARİH

Mozart, Türk kızından etkilendi,

beste yaptı ama bitiremedi

>Ünlü besteci Mozart, Türk kızı Zaide’den etkilendi,

beste yaptı. Fakat ömrü bu besteyi bitirmeye ne yazık ki

el vermedi. Bu etkileyici hikayeyi sizin için kaleme aldık.

Osman Kılıç hazırladı/10

PORTRE

Şeytan mı yoksa bir Melek mi?

Garip misyoner Rahibe Teresa

>Birçoğuna göre o bir kurtarıcı bazılarına

göre ise o katı bir misyoner ve hatta

şeytan! Rahibe Teresa’nın çocukluk

döneminden başlayarak kaleme aldığımız

hayat hikayesini sizler için derledik.

Emirhan Taştan hazırladı/12

Tuğba Karadayı Ulusoy

D İ J İ T A L A S T R O L O J İ

“Haziran ayı

Merkür retrosu

odağında geçecek”

Sayfa 35’te

KÜNYE

SANTRAL I 2021 HAZİRAN

SAHİBİ

Hatice Kılıç

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Nesrullah Hasdemir

REKLAM İLETİŞİM

reklam@dijipub.com

İLETİŞİM

iletisim@santraldergi.com

ADRES

Güneşli Mahallesi, Gül Sokak,

No:1, Daire:7, Bağcılar/İstanbul

5


BAŞLIKLAR

Bakan Kurum, müsilaja

karşı eylem planı açıkladı

Çevre ve Şehircilik Bakanı

Murat Kurum, müsilaj

sorununa karşı

Marmara Denizi için o-

luşturulan eylem planını

kamuoyuna açıkladı.

Marmara Denizi'nin koruma

alanı ilan edileceğini

vurgulayan Kurum,

"Bilim insanlarının

‘denizlerimizdeki

azot miktarını yüzde 40

oranında düşürürsek bu işi kökten çözeriz

ve Marmara Denizi eski haline 5 yıl

içerisinde gelir’ diye görüşleri var. Bu

görüş doğrultusunda çalışmaları yürüteceğiz"

şeklinde konuştu.

Türkiye’de uygulanan

koronavirüs aşı sayısı

30 milyonu geçti

Sağlık Bakanı Fahrettin

Koca, Twitter hesabından

yaptığı açıklamada,

“Bugün itibariyle

30 milyon doz

aşı yapıldı. Nüfusumuzun

üçte birinden

fazla doz aşı uygulanmış

oldu. Nüfusumuzun

üç katından fazla doz aşı için anlaşmamız

bulunuyor. Yarın bugünden

daha güzel olacak. Bu güce güvenin” dedi.

Öte yandan eğitimin sekteye uğramaması

için de öğretmenler de aşı yapılmaya başlanacağı

da duyuruldu.

Facebook, Kanada’da

Filistin paylaşımlarını

engelledi, özür diledi

İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları

dünya genelinde birçok ülkede protestoyla

karşılandı. Birçok kişi bu saldırıları sosyal

medya hesaplarından eleştirerek Filistin'e

destek mesajı verdi. Kanada'da Facebook

hesaplarından Filistin'e destek mesajları

paylaşan kullanıcıların paylaşımları

engellendi. Facebook Kanada, bazı kullanıcılarının,

Filistin'de yaşanan şiddetle ilgili

gönderilerinin kaybolduğu veya görüşlerinin

silindiği yönündeki şikayetleri

üzerine, sorunun "teknik bir arızadan

kaynaklandığını" belirtti ve özür diledi.

Prens Harry - Meghan

çiftinin ikinci çocukları

Lili dünyaya geldi

Prens Harry ve Sussex

Düşesi Meghan'ın ikinci

çocukları Lilibet "Lili"

Diana'nın California'ya

bağlı Santa Barbara'da

bir hastanede dünyaya

geldiği açıklandı. Doğum

sonrası anne kızın

sağlık durumlarının iyi

olduğu da ifade edildi.

Almanya Türkiye'nin risk

seviyesini düşürdü

Almanya, aralarında Türkiye’nin de olduğu

üç ülkenin koronavirüs risk kategorisini

"yüksek insidans bölgesi"nden "risk bölgesi"ne

düşürdü. İtalya ve Çekya ise risk bölgesi

kapsamından tamamen çıkarıldı.

6


DOSYA

Gençler

neden mutsuz

ve gelecekten

umutsuz?

umutsuz?

ÖZEL DOSYA


DOSYA

Gençler neden mutsuz ve

gelecekten umutsuz?

konomik daralma, sosyal adaletsizlik,

işsizlik, entelektüel eksik-

E

lik… Bunlar gibi daha onlarca şey

sayılabilir gençlerin gelecekten umutsuz

olmasını belirtmek için. Fakat Türkiye gibi

geleneksel yapıda ve ekonomik açıdan

‘kısır’ bir ülkede gençlerin en önemli sorunu,

aile baskılarına da maruz bırakan işsizlik

meselesi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘İstatistiklerle

Gençlik 2020’ adlı son raporuna göre

gençlerde işsizlik oranı 2020 yılında

%25,3 oldu. Gençlerin mutsuzluk oranı

ise %14,2’a yükseldi. Hanehalkı işgücü a-

raştırması sonuçlarına göre gençlerde işgücüne

katılma oranı ise 2019 yılında

%44,4 iken 2020 yılında %39,1 oldu.

Genç erkeklerde işgücüne katılma oranı

2019 yılında %55,9 iken 2020 yılında

%50,1 olurken genç kadınlarda bu oran

2019 yılında %32,6 iken 2020 yılında

%27,5 oldu.

Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin

oranı ise daha da korkutucu düzeyde.

İstihdamda olan gençler 2019 yılında

%26,0 iken 2020 yılında %28,3 oldu.

Genç erkeklerde ne eğitimde ne istihdamda

olanların oranı 2019 yılında %18,3 i-

ken 2020 yılında bu rakam %21,2 oldu.

Bu oran genç kadınlarda ise 2019 yılında

%34,0 iken 2020 yılında %35,7 olarak

gerçekleşti.

Gençler geleceklerini

yurtdışında görüyor

Mak Danışmanlık’ın gençlerle ilgili yaptığı

araştırmaya göre gençlerin %76,2’si yurt

dışında yaşamak istiyor. Aynı araştırmada

gençlerin sanılanın aksine apolitik olmadığı

%74,7’sinin siyasetle ilgilendiği görülüyor.

Anketteki kilit sonuç ve geleceklerini

yurt dışında görmelerinin de sebebi o-

lan sonuç ise gençlerin %77,6’sının torpilin

yetenekten üstün tutulduğunu görmesi.

Bunlara paralel olarak ise gençler mutlu

da değil. Ankete katılan gençlerin

%50,5’i mutlu olmadığını ifade ediyor. Yine

bir diğer önemli sonuç ise gençlerin yetişkinlerin

onları anlamadığını düşünmesi,

üstelik bunu düşünenlerin oranı %81,3.

8


DOSYA

Gençler artık sadece

zengin olmak istiyor

Gençler bunca olumsuzluktan sadece zengin

olarak kurtulmak istiyor. Ya da kendi

deyimleriyle ‘kapağı yurt dışına atmak’ istiyor.

Bu zenginliği de kısa yoldan bulmak

istiyorlar, aslında onlara göre biraz öyle

olmak da zorunda… Çünkü onların eski

insanlar gibi kaybedecek zamanı yok, güzel

bir hayat yaşamak için bir an önce hayallerine

kavuşmak zorundalar.

Yakın zamanda bu hayali destekleyecek

birçok gelişme oldu. Bu gelişme gençlerin

aşina olduğu bir alan teknolojiyle alakalı,

söz konusu gelişme dijital paralar yani k-

ripto paralarla ilgili oldu. Gençler ellerindeki

paraları 2 katına hatta 5-10 katına çıkarabilince

kolay yoldan para kazanacaklarına

bir örnek oldu. Gelenekselin aksine,

onca olumsuz bakış açısına rağmen de kazanıyorlar.

Ama dikkatli olmakta fayda var!

Sadece eğitim belki de bizim

gibi ülkelerde yeterli olmuyor

Gençler uzun yıllardır sadece eğitimin bir

yerlere varmak, hayallerine kavuşmak

için yeterli olmadığını düşünüyor. Çünkü

onların gerek hayatında gördükleri örnekler,

gerekse eğitimli işsizlik bu bakış a-

çısına sahip olmasını sağlıyor. Bu yüzdendir

ki ileri yıllarda eğitim düzeyinin düştüğünü,

üniversite mezunu sayısının azaldığını

görmek şaşırtıcı olmayacak.

Eğitimsiz gençler de işsiz

Eğitimsiz gençler de eğitimli gençlerle

aynı sorunları yaşıyor. Onların da en büyük

sorunlarından biri işsizlik. Eğitimli

gençlerde işsizliğin sebeplerine çeşitli

gerekçeler üretilirken eğitimsiz gençler

için aynı gerekçelerden bahsetmek o kadar

da doğru olmuyor. Gelişmekte olan

ülkeler statüsünde olan Türkiye’de beden

yoğun işler diğer iş kollarına göre daha

büyük oranda istihdam sağlıyor. Fabrika

işçileri, alt hizmet grubu çalışanları bu kategoriye

örnek olarak verilebilir. Bu nedenle

eğitimsiz işçilerin de rakamının

diğer kategoriye göre daha az olması gerekir.

Rakamlar ise bunu doğrular nitelikte

değil. Lise mezunu olup da işsiz olan

gençlerin oranı her geçen gün, bazen düşerek

de olsa artıyor. 2014 ve 2015 yılında

11,9 olan lise mezunu işsizlik oranı 20-

16’da 1,2 artarak 13.1’e yükseliyor. Fakat

bu artış 2017 yılında 12,1’e düşüyor. Bunda

da çeşitli siyasi karışıklıkların etkili olduğu

düşünülüyor. Devamında ise 2018

yılında 12,6’ya yükseliyor. En son rakam

ise 2019 yılına ait. Bu rakam tamı tamına

3,2 artarak 15,8 oluyor.

9


TARİH

Zaide’den etkilenen

Mozart beste yaptı

ama bitiremedi

OSMAN KILIÇ

HAZIRLADI


TARİH

Zaide’den etkilenen Mozart

beste yaptı ama bitiremedi

ünya müzik tarihinin en önemli

D

isimlerinden Avusturyalı besteci

Wolfgang Amadeus Mozart’ın bir

Türk kızına beste yaptığını biliyor muydunuz?

Ve bu besteyi bitirmeye ömrü yetmediğini…

O kız Zaide.

Hikaye şöyle, Türk kızı Zaide Gomatz a-

dında bir gence aşık olur. Fakat Zaide’yi

beğenen bir Sultan vardır ortada ve o bu

durumdan ciddi derecede rahatsızlık duyacaktır.

Zaide ise paranın, zevkin, sefanın

hüküm sürdüğü Sultan’ın sarayının

kıymetlisi olmaktansa aşkını tercih eder.

Mozart da bitirdiği son dörtlü parçaya göre

Zaide ve Gomatz ya ağır bir cezaya

çarptırılır ya da her iki aşık da idam edilir.

Fakat Mozart'ın hazırladığı eser müsveddesi

burada sona erer. Kısa ama etkili bu o-

lay Mozart’ı beste yapacak kadar etkilemiştir.

Volter’in Zara’sıyla benzer

Aynı zamanda Fransız yazar Volter'in Zara

adlı oyunu ile Mozart'ın Zaide eserinin

konuları arasında benzerlikler de vardır.

Zara'da Osman'ın bir cariyesi olan Zara,

Hristiyan bir köle olan Nerestan'a aşık

olur. Yaşlı Lusığnan Zara ve Nerestan'ın

kendi öz çocukları olduğunu anlamış ve

onları kaçırmak için planlar yapmıştır. Hikayeye

göre bu kaçırma planları ortaya çıkarıldığı

zaman Osman Zara'yı öldürtmüştür.

Bu hikâyenin tümünü öğrenen Osman

da bu olayın peşinden canına kıyar.

Mozart'ın eserinden kalmış birkaç arya

incelenerek Volter'in oyunu ile Mozart'ın

opera eseri arasındaki bazı farklar dikkat

çekmektedir. Mozart'ın operasının 2. Perdesinde

Zaide ve Gomatz kölelikten kaçmayı

denemiş fakat tekrar yakalanmışlardır.

Mozart'ın operasında Zaide, Gomatz’ın

aynı ailenin üyesi olduklarına dair bir bilgi

yer almamaktadır. Bir taraftan da Volter'in

oyunun son kısmı çok ciddi konulara değindiğinden

Mozart'ın yaşadığı çağın zevklerine

uygun değildir. Mozart'ın bu eserini

bitirmeden bir kenara bırakmasının bir nedeninin

de Volter'in çok ciddi konulara eğilen

yaklaşımının zamanının seyircisini hiç

çekmeyeceği olduğu da iddia edilmektedir.

11


PORTRE

Şeytan mı

yoksa bir

Melek mi?

Garip misyoner Rahibe Teresa

EMİRHAN TAŞTAN

HAZIRLADI


PORTRE

Şeytan mı yoksa bir Melek mi?

Garip misyoner Rahibe Teresa

sıl ismi Gonca

A

Boyacı, 26 Ağustos

1910 tarihinde günümüzde

Kuzey Makedonya'nın

başkenti olan o zamanlarsa

Osmanlı İmparatorluğu'na

bağlı olan Üsküp'te

bir Osmanlı vatandaşı

olarak dünyaya geldi. Ona

nereli olduğu sorulduğun-da

ise kendisini şu şekilde tanımladı:

“Kan bağıma göre

Arnavut, vatandaşlığına göre

bir Hintli. İnancıma göre ise

Katolik bir rahibeyim. Çağrıma

gelince dünyaya aitim.

Kalbime gelince ise tamamen

İsa’nın kalbine aitim.”

Nobel Barış ödülü de dahil olmak üzere

birçok onursal ödüle layık görüldü. Hatta

ölümünden bir yıl önce 1996 yılında o-

nursal ABD vatandaşı dahi oldu. İnsanlara,

yoksullara, hastalara yardım eden

hayırsever bir misyoner olduğu öğretildi.

Fakat çoğu insanın farkında olmadığı şey

Teresa hayattayken bile tartışmalı bir figürdü.

Çocuk tacizcisi papazlarla, dolandırıcılarla,

diktatörlerle ilişkileri oldu. Hayattayken

de hayatını kaybettikten sonra

da kendisi ve kurumları ile ilgili ortaya

birçok iddialar atıldı. Tüm bunlara rağmen

bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük,

en barışçıl, en etkileyici, dünyayı

değiştiren insanlar listesinde

kendine yer buldu.

Ruhani kararla

Hindistan’a gitti

Rahibe Teresa kendini

dine adayıp başka ülkelerde

yaymak istiyordu.

18 yaşına geldiğinde rahibe

olmak için Hindistan'a

gitti. Burada bulunan

manastırda coğrafya

ve din dersleri verdi.

Ardından ilahi bir mesaj

aldığını öne sürerek

manastırı bıraktı. Hayatını

fakirlere adaması

ve onlarla birlikte yaşaması

gerektiğini düşünüyordu.

Gecekondu mahallelerinde çocuklara

öğretmenlik yapmaya devam ederken

çoğu anne-baba, Teresa'nın çocuklarının

beynini yıkayıp Hristiyan yapacağını

düşündüğü için onun gitmesini istedi. Daha

sonra buradan ayrılarak kendi cemiyetini

kurmaya karar verdi. 1950 yılında

‘Hayırsever Misyonerler Cemaati’ni

kurdu. 1952 yılında

kendi açıklamasına göre sokakta

terk edilmiş insanların

en azından son nefeslerini

verebilecekleri bir yerleşke

istiyordu.

13


PORTRE

Servet sahibi,

iyilik meleği

Onun yanında 9

buçuk yıl çalışıp istifa

eden eski rahibe

Susan Shields

ise etraflarındaki

hasta Hindu ve

Müslümanların dinine

bakmadan

onları gizlice vaftiz edildiğini açıkladı.

Ayrıca Susan, New York’ta bulunan bankada

yaklaşık 50 milyon dolar bulunduğunu,

fakat bu paranın yoksul yaşamına

bir etkisi olmadığını söyledi. Bu konu

hakkında Eva Kolodziej adındaki beş

yıl boyunca cemaate üye olan Polonyalı

bir kadın toplanan bağışlar için şunları

söyledi: ‘New York'taki evi ziyaret etmelisiniz,

o zaman bağışlara ne olduğunu anlayacaksınız.

Barınağın mahzeninde değerli

kitaplar, takılar ve altın var.’ Terasa,

dev bir servet yarattı. 1991 yılında Birleşik

Krallık'taki bir kurumda yapılan denetim

toplam gelirin sadece %7’sinin yardım

için kullanıldığını ve geri kalanın Vatikan

Bankası'na havale edildiği ortaya çıkardı.

Fakat hiçbir zaman bu parayı açtığı kurumları

geliştirmek için kullanmadı. Tıbbi

ekipmanlar almadı. Bir hastane inşa

etmek yerine 150'den fazla ülkede manastır

inşa etti. Yeni rahibeler ve rahipler e-

ğitildi. Birçok istifa eden rahibe gibi Susan

da Terasa’nın hasta bakım merkezlerinde

kullanılan iğnelerin uçlarının kör olana

kadar kullanılmasından şikayetçiydi. İğne

uçları sadece musluk suyu ile yıkanıyor,

hiçbir sterilize çalışmasının olmadığından

yakınıyordu.

“Körelmiş iğneler

ebola barındırıyor”

Ayrıca 1976 yılında

gerçekleşen

dünyanın bilinen

ilk ebola

salgınını keşfeden

Dr. Peter

Piot, rahibelerin

kullandığı bu

enfekte olmuş iğnelerin

ilk ebola salgınından sorumlu olduğunu

söyledi. 2008 yılında Hindistan Kalküta’da

2 ay gönüllü olarak çalışan Hemley

Gonzalez ise tanık ettiği olaylar karşında

şoka uğramıştı. Çok basit hastalıkların

tıbbi eğitimi olmayan rahibeler tarafından

tedavi edilmeye çalışıldığını, bulaşıcı

tüberküloz ve diğer hayati tehdit taşıyan

hastalıkların diğer hastalarla birlikte

tutulduğunu ve ihmalkar hareketler sonucu

hastaların hayatlarını kaybettiklerini

söyledi. Kalküta’da gönüllü olarak

çalışan Mary Loudon ise hastaların sanki

toplama kampında tutulan esirler gibi

saçlarının tıraş edildiğini, hastaların bulundukları

yerde sadece sedye yatakları

olduğunu, ileri evre kanser veya ölümle

sonuçlanabilecek hastalıklarda bile hastanın

ağrıları için aspirin hariç ağrı kesici

verilmediğini söyledi. Cemaatte çalışanlar

‘Teresa Anne’den şüphe ettikleri takdirde

Tanrı’dan şüphe ettiklerine ve öbür

dünyada cezalandırılacağına inandırıldılar.

20 yıl Teresa'nın yanında çalışan eski

rahibe Mary Johnson ise Teresa'nın

yoksullara yardım etmek gibi asla bir niyetinin

olmadığını onlara sık sık yoksullara

hizmet etmediklerini, İsa’ya hizmet

ettiklerini söylediğini aktardı. Etiyopya'da

14


PORTRE

kıtlık olduğunda birçok çekin ‘Etiyopya'da

aç olanlar’ için adı altında ulaştığını ancak

paraları Afrika’ya göndermedikleri ve hâlâ

Etiyopya için bağış toplamaya devam

ettiklerini söyledi. Bir röportajında kendi

ağzıyla, çalıştığı evin salonlarında 23 binden

fazla kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Şeytanın musallat

olduğu düşünüldü

1950 yılında 12 rahibe ile kurduğu Hayırsever

Misyonerler Cemaati bugün dünyanın

139 ülkesinde 700'den faz-la hayır kurumu,

bünyesinde 5 binden fazla rahibenin

görev aldığı büyük bir topluluk haline

geldi. Yaptığı çalışmalar bütün dünyada

büyük takdir topladı ve kendisine 27 E-

kim 1979 tarihinde Nobel Barış ödülü, 20

Ocak 1985 tarihinde ise ABD'nin en ö-

nemli özgürlük madalyası verildi. Sağlık

sorunları yaşamaya başlayan Terasa, 19-

89 yılında geçirdiği iki kalp krizinden sonra

ameliyat oldu ve kalbine pil takıldı. Fakat

sağlığı gün geçtikçe kötüleşince onu

bir şeytanın musallat olduğu düşünüldü

ve hastanedeyken şey-tan çıkarma ayini

yapıldı. 5 Eylül 1997 tarihinde kalp yetmezliği

yüzünden 87 yaşında hayata

gözlerini yumdu.

Asıl olaylar o hayatını

kaybettikten

sonra başladı.

Rahibe Teresa

ateist miydi?

Vefatından sonra

manevi danışmanı

Peder’e yazdığı mektuplar

gün yüzüne

çıktı. Bu da dünya

basını ve The Guardian’da

‘Rahibe Teresa ateist miydi?’

diye haberler çıkmasına neden oldu. Mektuplarının

bazıların da şu cümleleri kurdu:

‘Cehennemde yaşıyor gibiyim, Tanrı’nın

ve cennetin varlığından şüphe eder

oldum. Sesleniyorum, sarılıyorum kimse

yok, kimse yanıt vermiyor, bağlanacağım

kimse de yok! İnançlarım nerede? Kalbimin

derinliklerinde bile bir şey yok, boşluk

ve karanlık dışında. Yanıtlarını bulacağımdan

ürktüğüm o denli bir soru var ki

benimle yaşayan, tüm bunlar nedeniyle e-

ğer Tanrı varsa beni affetmesini diliyorum.’

Acı çekmenin insanı Tanrı’ya yakınlaştırdığını

ve bunun kutsallığını savunan

Rahibe, bir keresinde başından geçen bir

olayı şöyle anlattı: ‘Kanserin son evresinde

dayanılmaz acı çeken bir kişiyi tarif etti

ona gülümsemesi ile çarmıha gerilen İsa

gibi acı çekiyorsun, bu yüzden İsa seni

öpüyor olmalı’ dedi. Hastaysa ona, ‘O zaman

lütfen İsa'ya beni öpmeyi bırakmasını

söyle’ diye cevap verdi. İnancına göre

acı bir hediyeydi. Belki bu yaklaşım onun

hastalar ve acı çekenler için elinde imkanlar

olmasına rağmen onlara karşı kayıtsız

kalmasına neden oldu. Rahibe Teresa

15


PORTRE

defalarca kez kendi ağzıyla şunları söyledi:

‘Birçok insan beni sosyal hizmet uzmanı

olarak karıştırıyor, sosyal hizmet uzmanı

değilim. Ben İsa’nın hizmetindeyim

ve benim işim Hristiyanlığı yaymak ve insanları

kazanmak.’

“Fakir dostu değil,

fakirliğin dostu”

Teresa'nın en açık sözlü eleştirmenlerinden

biri olan Christopher Hitchens’a göre,

‘Rahibe Teresa fakirlerin dostu değildi, fakirliğin

dostuydu.’ Katolikliği yaymak için

hastalarının sağlığı ve insanlığı pahasına

diğerlerinden daha fazlasını yaptı. Dünyadaki

en sakat nüfuslu ülkelerden birinde

kürtaj ve doğum kontrolüne karşı çıktı.

Hitchens’a göre bu düşüncesi yoksulluğun

kısır döngüsünü devam ettirdi. Charles

Keating, dolandırıcılıktan mahkemede

yargılanırken, Terasa mahkeme sorumlularına

onun fakirlere karşı her zaman nazik

ve cömert olduğu-

nu ihtiyaç olduğunda

her

zaman

yardım

etmeye hazır olduğunu ve bu yüzden o-

nun kalbine bakmalarının gerektiğini anlatan

bir mektup yazdı. 30 binden fazla insanın

haya-tını kaybetmesinden sorumlu

tutulan Haiti diktatöründen de bir mali

yardım aldığı ve Teresa'nın hükümlü bir

çocuk tacizcisi olan Peder Donald Mc-

Guire ilişkisinin iyi olduğu fotoğraflarla

kanıtlanmıştı.

Teresa’nın Azize olması için de iki mucizeyi

gerçekleştirilmiş olması gerekiyordu.

Bunlardan ilki, vücudunda tümör olan bir

kadına maddi destek sağlayarak sanki Rahibe

Terasa’nın ruhani güçleri sayesinde

iyileştiğini duyurmasıyla, diğeri de beynindeki

bir rahatsızlığından dolayı komaya

giren Brezilyalı bir adam oldu. İyileşme

sebebi ise karısını Rahibe Teresa’ya dua

ettikten sonra adamın birden uyanması o-

larak kabul edildi ve bu mucize Vatikan'ın

belirlediği, adı, yaşı, yeri ve geçmişi bilinmeyen

bir doktor tarafından onaylandı.

Daha önce ise bir mucize olarak mide ülseri

olan bir hastayı kanıt olarak göstermek

istediler. Fakat hastanın karısı ‘Hayır

kocamı, doktorlar iyileştirdi, o kocamın

hastalığın daha da ilerlemesine neden

oldu’ diye açıklama yaptı. Sonuç olarak

2016 yılında Terasa, Papa Francis tarafından

Azize ilan edildi. Dünya genelinde

yaptığı hayır ve iyiliklerle tanınan Teresa’nın

arka planda ve gizlice yaptıkları bazı

otoriteler tarafından kabul edilse de bazıları

tarafından hala destekleniyor ve onu

sevmeyenlerin iftira attıklarını düşünülüyor.

///KAYNAK

https://www.kutsalkitap.org

https://tr.wikipedia.org

https://dspace.ankara.edu.tr

https://youtu.be/cmQziB6yLhU

16


%10

İNDİRİMLİ

.

İnternet Sitesine

Yönlendirme

Reklam Videosu

İzleme

Reklamda Müzik

Dinleme

HEPSİ BİR ARADA

TEK REKLAM FİYATINA

reklam@dijipub.com

MEDYATABLET


EKONOMİ

Türk Lirası

tarihi dibe daha

da yaklaşıyor

Türkiye’de etkisi her geçen gün hissedilen ekonomik

olumsuzluklar yakın zamanlarda para birimi

TL’ye de ciddi etki etmeye başladı. Merkez Bankası

verilerine göre, TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru

(2003=100), geçtiğimiz ay, bir önceki aya göre yüzde

2,8 düşürek 60,55 endeks değerine geriledi. Bu

rakam geçtiğimiz senenin Kasım ayında 60,51'lik

rekor dip seviyeye gelmişti.

100 endeks değeriyle 2003’ün baz alındığı TÜFE,

gelişmekte olan ülkeler bazlı reel efektif döviz kuru

da geçen ay 50,78'e geriledi ve yine geçen yılın kaydedilen

50,17'lik rekor dip seviyesine çok daha yaklaştı.

TÜFE gelişmiş ülkeler bazlı reel efektif döviz

kuru (2003=100) ise geçen ay 67,24 ile rekor dip

seviyeye geldi.

BAŞLIKLAR

Kapanan şirketlerin

yarısı İstanbul’da

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin

yayınladığı “İstanbul Ekonomi

Bülteni-Reel Piyasalar 20-

21” raporuna göre kapanan ve tasfiye

edilen şirketlerin yüzde 46.4’ünün

İstanbul’da olduğu bildirildi.

Kamu bankalarının

zararı 432 milyon TL

2020 yılının Nisan ayında 1 milyar

562 milyon TL net kâr elde e-

den kamu mevduat bankaları 20-

21’in aynı ayında 432 milyon TL

net zarar etti. Aynı ayda özel bankaların

kârı artarken bankacılık

sektörünün toplam kârı ise 4 milyar

325 milyon TL oldu.

Üretici enflasyonu

son 2 yılın zirvesinde

*Nominal efektif döviz kuru, Türkiye'nin dış ticaretinde

ciddi bir paya sahip ülkelerin para birimlerinden

oluşan sepete göre, TL’nin ağırlıklı ortalama

değeridir. Ağırlıklar ikili ticaret akımları kullanılarak

ortaya çıkarılır. Reel efektif döviz kuru ise nominal

efektif döviz kurundaki nispi fiyat etkileri arındırılarak

oluşturulur.

Üretici enflasyonu geçtiğimiz ay

yüzde 38,33 ile son 2 yılın zirvesi

seviyesine yükseldi. Uzmanlar ü-

retici enflasyonundaki artışın tüketici

enflasyonunun da önümüzdeki

aylarda artacağına işaret ettiğini

dile getirdi.

18


EKONOMİ

Nişasta bazlı şekerin kotası %100 artırıldı!

Daha çok çocukların tükettiği şekerleme ve çikolatalarda kullanılan glikoz ve türevlerinin

kotası yüzde 100 oranında artırıldı. Sağlık açısından ciddi sorunlar barındıran

karar Şeker Kotalarının Düzenlenmesi ve Uygulanmas ilişkin yönetmelik Resmi Gazete’de

yayımlandı. Yönetmelikte nişasta bazlı

şekerlerin kotası yüzde 2.5’dan yüzde 5’e

çıkarıldı. Cumhurbaşkanı bu kotayı yüzde 50

düşürme ve artırmaya yetkili olacak. Bilindiği

üzere nişasta bazlı şekerlerin kotası 2018 yılında

önce yüzde 10’dan yüzde 5’e bir yıl sonra

da yüzde 2,5’a düşürülmüştü. Öte yandan

2002 yılında uygulamaya konulan, şeker kotalarının

düzenlenmesine ilişkin yönetmelik

de yürürlükten kaldırıldı.

Dijital tekstil %600

su tasarrufu yaptırıyor

Moda endüstrisindeki hızlı gelişmelerle

birlikte tekstil baskısı sektörü de büyüyor.

165 milyar dolarlık tekstil pazarında dünyada

yılda 30 milyar metrekarenin üzerinde

baskı yapılıyor. Tekstil baskısı sektörü

dijital tekstil baskısı teknolojileriyle

daha yeşil bir gelecek için çalışıyor. Dijital

tekstil baskısı makinaları yüzde 600’e kadar

su tasarrufu yapabiliyor.

Otokar Slovakya'ya da

otobüs ihraç edecek

Türkiye’nin ünlü otobüs markası Otokar,

otobüs ihracatı yaptığı ülkeler arasına Slovakya’yı

da ekliyor. Otokar, Kent Körüklü

otobüsleri için Bratislava Toplu Taşıma

Şirketi DPB’den 40 adetlik sipariş aldı. O-

tokar Genel Müdürü Serdar Görgüç;

"Türkiye’de tasarlanan ve üretilen otobüslerimizin

dünyanın

önde gelen

şehirlerinde kullanılmasından

büyük

gurur duyuyoruz”

ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı yeni gaz rezervi müjdesi verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunda merakla beklenen

müjdeyi açıkladı. Erdoğan, "Fatih sondaj gemimiz, Sakarya gaz sahasındaki

Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük yeni bir doğal gaz

keşfi daha yaptı. Karadeniz'deki toplam gaz keşfimiz 540 milyar

metreküpe ulaştı" şeklinde konuşarak yeni gaz rezervi müjdesi verdi.

19


KRİPTO PARA

Mike Novogratz,

“Piyasadan

çıkmak delilik

olur” diye uyardı

Goldman Sachs’in düzenlediği

podcastte konuşan Galaxy

Digital’ın CEO’su Mike

Novogratz, Bitcoin’in bir ö-

deme değil yatırım aracı olarak

ele aldı. Bitcoin ödeme

işlemlerinde kullanılmayacağını

kaydeden Novogratz,

Bitcoin’in altında yatan sistemin zaten bir ödeme

sistemi olmak için uygun olmadığını dile getirdi.

Novogratz bunun sebebinin Bitcoin ağının “binlerce

işlemi aynı anda kaldırabilecek kadar hızlı olmaması

olduğunu ifade etti. Bitcoin’i dijital altın sıfatına

yakın olacak şekilde tanımlayan Novogratz,

onu bir değer saklama aracı olarak gördüğünü ve

Bitcoin’e yatırım yapmanın bu sebeple cazip olduğunu

söyledi. Novogratz, “Değer saklama araçlarını

eşsiz kılan şey, onların aslında birer sosyal inşa olmasıdır.

Değerlidir çünkü biz ona değer veririz. İnsanlık

tarihi boyunca, belli bir topluluk tarafından

12 yılda oluşturulmuş olup da daha başarılı olmuş

başka bir marka yok” şeklinde konuştu.

Novogratz günümüzdeki makroekonomik statükonun,

Bitcoin için adeta biçilmiş kaftan olduğunu

kaydetti. Bunu devletler bazında gitgide büyüyen

borç seviyelerine dayandıran Novogratz, “Covid

öncesinde de ciddi bütçe açıklıkları olmuştu. Şimdiki

bütçe açıklarını akıl almaz. Dolayısıyla bu makro

ve politik gelişmeler arkadan esmeye devam ettikçe

ve piyasa daha çok yayıldıkça, piyasadan çıkmak

delilik olur” ifadelerine yer verdi.

BAŞLIKLAR

Bloomberg: Bitcoin,

100 bin dolar yolunda

Bloomberg Intelligence

ekibi tarafından yapılan

analize göre Bitcoin

fiyatının 100.000

dolara yükselmesinin,

20.000 doların altına düşmesinden

daha muhtemel olduğunu

dile getirdi. Analistler, makroekonomik

göstergelerin böyle bir

yükselişe elverişli olduğu görüşünde

toplandı.

Garanti’den ‘kriptoya’

patent başvurusu

Garanti BBVA, kullanıcıların

blockchain tabanlı kripto para

işlemlerini analiz edip, bu işlemleri

gruplandırarak kullanıcının

uyarılmasını sağlayan bir sistem

için patent başvurusunda bulundu.

Türkler İran’da

kripto madencilikte!

İran-Çin Ticaret O-

dası Başkanı Mecid

Rıza Hariri; Türkiye,

Çin, Hindistan

ve Polonya merkezli

kuruluşların, kripto para madenciliği

yapabilmek için İran’da

maden tesisleri kurduğunu açıkladı.

Tejarat News’in haberine göre;

Hariri, gümrük kayıtlarına göre

de ülkeye milyonlarca dolar değerinde

miner girişi olduğu

bilgisini verdi.

20


SİGORTA

Sigorta sektörü

%2,5’ten %10’lara

çıkmak istiyor!

Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) bu yıl 10. kez düzenlediği,

Sigorta Haftası “2021’de Sigortanın Türkiye

Ekonomisine Katkısı, Beklentiler, Fırsatlar”

paneli ile başladı. Açılış panelinde değerlendirmelerde

bulunan TSB Başkanı Atilla Benli, “Sigortacılığı

ilgilendiren konularda atılan tüm adımları

dikkatle takip ediyor, sektörün ve sigortalıların yararına

olacak her türlü gelişmenin de öncüsü ve takipçisi

olmak için uğraş veriyoruz” dedi. Son 1,5 yıldır

COVID-19 başta olmak üzere yaşanan doğal a-

fetlerin olumsuz etkileriyle ülke çapında mücadele

verildiğini belirten Benli, “Sigorta sektörü olarak

‘kara gün dostu’ olduk” diye konuştu.

Sigortacılık ve

Özel Emeklilik

Düzenleme ve

Denetleme Kurumu’nun

kuruluşundan

bu

yana ortaya

koyduğu çalışmalara

değinen SEDDK Başkanı Türker Gürsoy,

“Geleceğe de umutla bakıyoruz. Sektörümüzün

ülke ekonomisindeki payının mevcuttaki %-

2,5'luk seviyelerden hızla %10'lara çıkması gerekiyor”

şeklinde konuştu. Sigorta Buluşmaları’nın

ilk panelinin bir diğer önemli konuğu olan

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da sigorta

acenteleri ve eksperlerinin, pandemi ve afet koşullarına

rağmen, iş yapma biçimlerindeki dönüşüme

hızla uyum sağlayarak çok iyi bir sınav verdiklerini

ifade etti.

BAŞLIKLAR

Groupama, kadrosunu

güçlendiriyor

Global arenada 10 ülkede faaliyet

gösteren ve Türkiye’de köklü bir

mirasa sahip olan Groupama Sigorta’nın

yönetim kadrosuna

Mahmut Emre Bayram Teknik ve

Operasyonlardan sorumlu Genel

Müdür Yardımcısı olarak katıldı.

“Sigorta bilincinin

gelişimi için çalışıyoruz”

Aksigorta Genel Müdürü

Uğur Gülen, Sigorta Haftası’na

yönelik yaptığı a-

çıklamalarda,“Türkiye’de

sigortacılık penetrasyonu

hala düşük seviyelerde

seyrediyor. Yarınları güvence

altına alabilmek a-

dına toplumsal sigorta bilincinin

gelişmesi ciddi önem taşıyor’’ dedi.

AXA, İTÜ Çekirdek’in

destekçilerinden oldu

AXA Sigorta, Türkiye’nin

girişimcilik

ve İnovasyon

üssü İTÜ ARI Teknokent

ile işbirliği

yaptı. AXA Sigorta

geleceği birlikte

şekillendirmek amacıyla gençlere

yönelik desteklerine bir yenisini

daha ekleyerek dünyada

üniversitelere bağlı girişimcilik

kuluçka merkezleri arasında ilk

beşte yer alan İTÜ Çekirdek’in

destekçilerinden oldu.

21


POLİTİKA

Erdoğan: “TSK, içindeki hainlerden

temizlendikçe başarıdan başarıya koşuyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak'tan Denizkurdu

Tatbikatı'na canlı bağlantıyla katıldı. TSK ile ilgili konuşan Erdoğan,

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 84 milyonun güvenliğini

temin için her türlü fedakarlığı gösterdiğini

söyledi. Erdoğan, "TSK, içindeki hainlerden temizlendikçe

sorumluluk üstlendiği her yerde başarıdan

başarıya koşuyor" sözlerine yer verdi.

Kılıçdaroğlu’ndan

hükümete aşı tepkisi

Kuşadası’nda turizmcilerle konuşan CHP

lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Ülkemizde

herkes düşüncelerini özgürce ifade edebiliyor,

siyasi iktidarı eleştirebiliyor. Bunların

hepsi var bizde ama yine turist gelmiyor.

Demek ki bizim demokrasi anlayışımızda

bir tuhaflık var” dedi. Konuşmasında

aşı konusunda yaşanan sıkıntıları da

dile getiren Kılıçdaroğlu, “Pandemi döneminin

kendine özgü koşulları var, bunun

farkındayım. Ama

hayatımda bu kadar

beceriksiz bir

hükümet daha

görmedim” ifadelerine

yer

verdi.

Ali Babacan: “Ülkem

adına hicap duyuyorum”

DEVA Partisi Genel

Başkanı Ali Babacan,

Cumhurbaşkanı

Recep Tayyip

Erdoğan ile

ABD Başkanı Joe

Biden'ın 14 Haziran'da

NATO Zirvesi'nde

yapacağı görüşmeye ilişkin açıklamalarda

bulundu. Görüşmeye ilişkin

tepki gösteren Babacan, “ABD’de seçim

oldu. Aradan 5 ay geçmiş. Bir kere kısa bir

telefon görüşmesi yapabildiler. Aylarca

telefon kuyruğunda beklediler. Ben ülkem

adına hicap duyuyorum. Benim ülkemin

cumhurbaşkanı nasıl olur da beş ay

telefon kuyruğunda bekler?” diye konuştu.

Memleket Partisi Meclis’e de girdi

Eski CHP Milletvekili Muharrem İnce’nin Memleket Partisi,

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıkladığı faaliyette olan

siyasi partiler listesinde de yer aldı. Memleket Partisi’nin kurulmasıyla

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı listesindeki parti

107’ye yükseldi. CHP Milletvekilleri Mehmet Ali Çelebi, Hüseyin

Avni Aksoy,Özcan Özel'in geçmesiyle Meclis’te de yer aldı.

22


POLİTİKA

Akşener, parlamenter

sistem önerisini açıkladı

İyi Parti'nin 'parlamenter

sistem' çalışması,

partinin

genel başkanı Meral

Akşener tarafından

açıklandı.

“Yolsuzluğun, yoksulluğun

ve yasakların sebebi olan bu ucube

sisteme son vereceğiz” diyen Akşener,

gençlerin refahı için İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş

Parlamenter Sistemi inşa edeceklerini

söyledi. Akşener şöyle devam

etti: “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter

Sistem, sosyal hayattan, adaletten

demokrasiye, doğadan her alana tüm

sorunların anahtarıdır.”

MHP lideri Beşiktaş’ın

şampiyonluğunu kutladı

MHP Genel Başkanı Devlet

Bahçeli, Beşiktaş’ın şampiyonluğunu

kutladı. Bahçeli,

“Taraftarımız diyor ya

‘Senin için yanan her meşale,

gençliğimin güneşidir Beşiktaş’, sonra

döndüm dedim ki; iyi ki Beşiktaşlıyım” dedi.

HDP, esnafa yönelik yasa

teklifi hazırlayacak

HDP Diyarbakır Milletvekili

Garo Paylan, küçük esnafın

zincir marketler karşısında

her geçen gün eridiğini, rekabet

karşısında kepenk indirmek

zorunda kaldığını, bu durumu önlemek

adına bir yasa teklifi hazırladıklarını

ifade etti.

Cem Uzan: “Erdoğan bir

daha aday olamaz”

Genç Parti kurucu

başkanı Cem

Uzan, yeni Anayasa

açıklamalarına

ilişkin açıklamalarda

bulundu.

Uzan, 'Mevcut

anayasaya göre bir kişi sadece 2 kere

cumhurbaşkanı seçilebilir. Ben yanlış hatırlamıyorsam

Sayın Erdoğan 2 kere seçildi.

Anayasa değişikliği olmadığı takdirde Sayın

Erdoğan bir daha aday olamaz” dedi.

“Doların yükselmesinden

biri kâr mı ediyor?”

Gelecek Partisi genel

başkanı Ahmet

Davutoğlu, Erdoğan'ın

yaptığı Merkez

Bankası ile ilgili

açıklamasının sonrasında

yükselen dolar

kurundan dolayı eleştirilerde bulundu.

Davutoğlu şöyle konuştu: “İnsan artık

şüphe etmeye başlıyor. Bu doların yükselmesinden

biri kâr ediyor da Cumhurbaşkanı

kritik vakitlerde o kârı artırmak

için mi yapıyor, nedir bu yani?”

“İhtiyacımız hesaplaşma

değil helalleşmedir”

Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu

yaptığı basın toplantısında,

"İhtiyacımız özellikle inat değil, karşılıklı

itimattan, hesaplaşma değil helalleşmeye,

kutuplaşma değil kucaklaşmayadır" ifadelerine

yer verdi.

23


TEKNOLOJİ

Herkes

konuşuyor ama

nedir bu NFT

teknolojisi?

EMİRHAN TAŞTAN

HAZIRLADI


TEKNOLOJİ

Herkes konuşuyor ama

nedir bu NFT teknolojisi?

FT (non-fungible token), yani değiştirilemez

jeton, benzersiz bir

N

dijital öğeyi temsil edebilen ve bu

nedenle birbirinin yerine geçemeyen, blok

zincirindeki bir veri birimidir.

İnsanlar geçmiş yüzyıllarda icat ettikleri

buluşları herkese kendisinin yaptığını duyurmak

adına, patent işlemlerini gerçekleştirirlerdi.

Buluşun patenti, icat eden kişinin

adını tüm dünyaya haykırırdı. Gün

geçtikçe teknolojik anlamda devrimler yaşayan

dünyamızda dijital olarak gerçekleştirilen

birçok sanat, ses, video ve fotoğraf

çok çabuk kopyalanıp, yaygınlaştırılarak

orijinallik özelliğini yitiriyordu. Onları

temsil eden NFT'ler ise temel blok zincirlerinde

izlenir ve alıcılara sahiplik kanıtı

sağlarlar. Ethereum, Bitcoin, Cash ve F-

low gibi blok zincirlerinin her birinin NFT

kullanımlarını tanımlamak için kendi jeton

standartları vardır.

Bu sorundan doğan N-

FT bu tür dijital adımlara

yeni bir kimlik ve

sertifika kazandırıyor.

Eserlerin aslını koruyarak

gerçek değerlere

sahip çıkıyor. Üstelik

eseri icra eden kişi u-

nutulmuyor ve onun

da kazanç elde etmesi

sağlanıyor. Geçmişte

sanat karşıtlığının

sembolü haline gelen Picasso’nun eseri

“Guernica” tablosu açık artırma usulü satışından

hiçbir Picasso yakını gelir elde edememiş

ancak tablo milyonlarca dolara satılmıştı.

Eserler yeni kimliklerini kazanıyor

NFT sayesinde eserler yeni bir kimlik kazandı

ve kopyalanması veya taklit edilmesi

engellendi. Dijital sanat eserleri, günümüz

dijital ekonomisi ile kripto para ü-

zerinden satılabiliyor. Öyle ki 1981 doğumlu

Beeple adlı NFT kullanıcısı yaptığı

sanat eserini 69,3 milyon dolara sattı.

Gerçek adı Mike Winkelmann olan sanatçı,

2007’den 2020’ye kadar yaklaşık 5 bin

gün boyunca, hiç-bir günü aksatmadan

her gün bir resim çizmişti. Bunlardan seçerek

oluşturduğu kolajın adı ise ilk 5 bin

gün anlamına gelen “Everydays: The First

5000 Days”. Ama yine de paylaşılan bütün

görseller ücretsiz şekilde internetten hal-

25


TEKNOLOJİ

ka açık yayınlanırken ve kitap halinde

basıldığında sadece 65 dolar ederken nasıl

oluyor da bu tablo yaklaşık 70 milyon

dolar ediyor?

İnsanlar ilk var olduklarından itibaren etrafındaki

bazı nesnelere olduğundan daha

fazla manevi değer biçmiştir. Ama artık

değer duygusu günümüzde dijital olarak

gerçekleşiyor. İşte bu eser de bunun ilk

kanıtlarındandı. Bu tablo belki 70 milyon

dolar etmeyebilir, fakat Mona Lisa tablosunu

450 milyon dolara sattıran değer ne

idi? Sanat dışı, maddi olarak bakıldığında

sadece tuval ve birkaç boyadan ibaretti.

Yani insanların vermiş olduğu maneviyat

değeri bile günümüzde dijitale taşındı.

Beeple eserini 70 milyon dolara sattıktan

sonra ödemeyi yine dijital olarak almak

istedi. Eserinin altına sanal hesap cüzdanına

ait bilgileri bıraktı. Bu eserin sanal

cüzdan bilgilerini koruyan ise NFT’den

başka bir şey değildi. Beeple ödemeyi k-

ripto para olarak kabul etti. Yine geçtiğimiz

günlerde aynı sanatçı en pahalı

NFT videosunun satışını gerçekleştirdi.

Dijital sanat platformu Nifty Gateway,

yine Beeple'ın olan

bu Crossroad adlı ça-lışmayı 6,6 milyon

dolara satıldığını, 24 Şubat tarihinde

Twitter üzerinden duyurmuştu. Crypto-

Punk koleksiyon parçalarının ikisi Crypto-

Punk 7804 adlı pipolu erkek figürü ve

CryptoPunk 3100 adlı bandanalı figür

satışa 11 Mart tarihinde çıkmıştı. Tüm zamanların

en iyi satışların-dan olan eserlerden

7804 toplam 7,57 mil-yon dolara

ve 3100 ise 7,58 milyon dolara satılmıştı.

NFT'ler, koleksiyonları kart koleksiyonları

gibi dijital bir formatta temsil edebilir.

Şubat 2021'de, NBA Top Shot platformundaki

bir Lebron James smaç NFT

kartı 208 bin dolara satıldı. Twitter

CEO’su Jack Dorsey’in ilk tweeti 2.9

milyon dolara Türk asıllı bir kişi tarafından

satın alınırken, Elon Musk içerisinde

GIF ve müzik olan tweetini NFT olarak a-

çık artırmaya çıkardı. Tarık Tolunay isimli

dijital sanatçı, Galata Köprüsü ve Karaköy'e

ev sahipliği yapan ‘Fractal İstanbul –

Pandemi’ isimli eserini Blockchain ile imzalayarak

satışa çıkardı. 20 Ethereum'a a-

lıcı bulan Blockchain ile imzalanan eserin

tek orijinal hali, yaklaşık 36 bin dolara

satılmış oldu.

26


TEKNOLOJİ

Son günlerde ise Cüneyt Özdemir’in paylaştığı

tweet 10 bin dolara satıldı. Günümüzde

herkes eşsiz olduğunu düşündüğü

bir anı bile NFT sayesinde sertifika haline

getirip, satabilirdi.

Gizemli sanatçı PAK

Ülkemiz sanatçıları da NFT konusunda

dünya öncülerin-den isimler barındırıyor.

Murat PAK adlı sanatçı Aralık 2020’de dijital

eserlerini NFT ile satarak 1 milyon dolar

kazanan dünyada-ki ilk sanatçı olmuştu.

PAK, eserlerinde sıkça çizgisel sınırlar

ve negatif alanlar arasındaki değişimleriyle

dikkat çekiyor. Kavramsal olarak fikirlerini

daha kolay ifade etmesini sağladığı

için NFT alanında bu tarz çalışmalar yaptığını

aktarıyor. Web sitesinde “Sınırların

olmadığını ancak limitlerin olduğunu anla”

yazısıyla limitin kişisel olduğunu, sınırın

ise evrenin kendisi olduğunu aktarırken,

neyi başaramayacağımızı belirleyen

unsurların evrensel bir sınır değil, kendi

limitlerimizden ibaret olduğunu söyleyerek

hayatımızı kendimizin zorlaştırdığını

yeni nesile çok iyi şekilde aktarıyor. 20-

16’da ‘Archillect’ isimli açmış olduğu sosyal

medya hesabı, PAK’ın geliştirdiği yapay

zeka tarafından yönetiliyor. Hesap,

insanların beğeneceklerini düşündüğü

paylaşımlar yapıyor. Twitter’da 2.5 milyon

takipçiye ulaşan hesap, Elon Musk ve

Twitter CEO’su Jack Dorsey gibi ünlü

isimler tarafından da takip ediliyor. Diğer

yandan sanatçının hazırladığı ‘The Cup’

adlı eseri dünyaca ünlü müzayede evi olan

Sotheby’s de yaklaşık 1.5 milyon dolardan

işlem görürken yine ‘The Pixel’ adlı tek

piksel ve renkten oluşan eser ise yine 1.5

milyon dolardan alıcı buldu.

“1960’lardan beri var”

Sotheby’s Avrupa, Ortadoğu ve Afrika direktörü

Sebastian Fahey, 277 yıllık Sotheby’s

tarihinde ilk defa dijital bir eser satılması

hakkında şunları aktardı: “NFT ve

dijital sanat konuları aslında pek yeni konular

değil. Dijital sanat 1960’lardan beri

var. O zamandan beri de farklı mecralarda

gelişmekte. NFT’ler her ne kadar geçtiğimiz

haftalarda ve aylarda medyadan gittikçe

daha fazla ilgi görse de aslında birkaç

yıldır var olan bir teknoloji.” Türk sanatçı

PAK hakkında ise: “PAK yaratıcı bir dahi.

Kıtlık ve değer kavramlarını gerçekten irdeleyen

gizemli bir sanatçı. PAK gibi bir

sanatçı ile çalışmanın çok önemli olduğunu

düşünüyoruz. Kendisinin çok uzun bir dijital

sanat deneyimi var. PAK, 25 yıldan uzun

süredir çalışan, dünyaca ünlü bir yaratıcı.”

///KAYNAK

https://youtu.be/5ZWBht99EJ8

https://www.hurriyet.com.tr

https://youtu.be/Du81IHS8gNU

https://tr.wikipedia.org/wiki/NFT_(jeton)

https://youtu.be/qp9e8_CSG-4

27


HAYAT

Aslıhan Akdağ Türker

ASLI’NDA

Kapan’ ma!

Artan vaka ve ölüm sayıları sebebi ile Türkiye

genelinde 18 günlük kapanmaya gidildi.

Evet daha önce de sokağa çıkma kısıtlamaları

yaşamıştık ama bu kapanmada

denetimlerin daha sıkı olduğunu belirtmek

isterim. 2 Mayıs Pazar gecesi itibari

ile bir önceki kısıtlamalardaki gibi elimizdeki

herhangi bir kaşeli, imzalı izin kağıdı

ile sokağa çıkıp polis kontrolüne denk

geldiğimizde o izin kağıtlarının hiçbir geçerliliğinin

olmadığını gördük. E-devlet

şifreniz ile İçişleri Bakanlığı’nın başvurular

sayfasında işe gitme muafiyet başvurusunda

bulunup onaylanan kağıdı, şirketinize

kaşe ve imza ekletip o şekilde muaf

olacağınızı bilmenizi

isterim.

Şayet benim

başvurum red

aldı. Her Perşembe

günü

Radyobir’de

yapmış olduğum

ASLI’nda

Müzik i-

simli canlı yayınıma

üzülerek gidemedim. Bir yandan

bu kadar sıkı yasaklar ve denetimler varken

hala sokakların insan kaynıyor olduğunu

görmek de insanı hayrete düşürüyor.

Virüsü kontrol altına alabilecek miyiz,

yoksa bu süreç daha da uzayacak mı hepimiz

merak içerisinde bekliyoruz, ama

keşke bu kapanmada bari evimizde kalabilseydik.

Hemen son gece yollara düşüp

tatil beldelerine akın etmeseydik. Belki de

gidecek yeri olmayan kişilerle birazcık da

olsa empati kurmuş olsaydık. Bana sorarsanız

korkarım ki bu kapanmayı da beceremedik.

Sahne emekçilerinin tam 14

aydır evlerinde olduğunu hatırlatmak isterim.

Ve bunun

nasıl bir duygu

olduğunu düşünebilseniz

aslında

18 günün hiçbir

şey olmadığını

anlarsınız. Dileğim

bugünlerin

geçmesi ve sevdiklerime

sarılabilmek

olacak.

28


HAYAT

Işılay Özge Vuran

IŞILAY’IN MODASI

Kişisel stil nasıl oluşturulur?

Moda dünyasının içine girdiğimizde kişisel

stil akla ilk gelen konuların başında

yer almıştır her zaman… Kişisel stilimizi

yaratmak hem merak uyandırıcı ve çok

konuşulan bir konu olup aynı zamanda

da birçok kişiye uygulaması zorlayıcı ve

zahmetli bir uğraş gibi gelmektedir.

Kişisel bir stil oluşturmadan ilk olarak

karar vermeniz gereken adım kendinizi

nasıl gördüğünüz ve daha da önemlisi

insanlara kendinizi nasıl yansıtmak istediğinizdir.

Eğlenceli bir hayat tarzınız

mı var ve kendinizin bu yönünü mü yansıtmak

istiyorsunuz? Ya da daha kadınsı

ve seksi veya maskulen yönünüzü mü

vurgulamak istiyorsunuz?

Kendinizi ne kadar net tanırsanız kişisel

stilinizi de o kadar rahat oluşturursunuz.

Stil oluşturabilmek için hem kendi vücudunuzu

tanımanız hem de farklı parçaların

üzerinizde nasıl durduğunu gözlemlemeniz

gerekiyor. Alışveriş yaparken

de favori görüntünüzün ne olduğunu

bilmek sizi büyük ölçüde rahatlatacaktır.

Favori görüntü demek her

zaman aynı sweati aynı model ve renk

elbiseyi giymek değil, aynı konseptte o-

lan ve aynı enerjiyi, tarzı yaratabilecek

kıyafetler demektir.

Tarz oturmak istendiğinde risk alıp farklı

şeyler denemek en içimize sineni bulmak

gerekir, araştırmacı olup şu an için

kolaylık yaratan online mağazalar ve

farklı internet sitelerinden tarzımıza en

yakın ürünleri seçmeliyiz.

Stil konusunda ilham almak için her konuda

kendinizi geliştirmeye ve iyi bir

gözlemci olmaya başlayın. Semtlerdeki

sokak aralarındaki butikleri keşfetmek

çeşitliliği görmek size daha özgün bir stil

sunacaktır.

Tarz, özgün stil oluşturmak zamanla o-

luşur… Yaşımız ilerledikçe, farklı gördükçe

ve gezdikçe hem siz gelişeceksiniz

hem de bu durum stilinize etki edecek. O

yüzden kendinize kısa bir zaman diliminde

çok özgün ve oturmuş bir stil

oluşturmaya takılmayın. Vaktinizi alacaktır,

acele etmeyin ve kendinizi iyi

tanıyın.

29


YEME - İÇME

Özlem Mekik

YEME İÇME KÜLTÜRÜ

En güzel yaz lezzetleri

Değerli SANTRAL okuyucuları,

Ben şef & yemek kültür yazarı Özlem Mekik,

bundan böyle her ay sizlerle, SANT-

RAL okuyucularıyla buluşacağım. Bugüne

kadar deneyim edindiğim mesleki tarif

sırlarımı, yemek ve mutfak kültürlerinden

ve birbirinden lezzetli tariflerimle sizlerle

olacağım. Umarım, sizler için hazırladığım

gerek kültür yazılarımı gerekse, lezzet

dolu tariflerimi deneyimlersiniz.

Bu ay sizlere marketlerde, pazarlarda toprağın

bize sunduğu iki harika sebzeden

bahsedecek ve iki lezzetli tarif vereceğim.

Lezzetle, afiyetle, sağlıkla kalın.

Toprağın en lezzetlisi

SEMİZOTU

Sağlıklı beslenmenin ilk koşullarından biri

de sebzenin sofralarımızdan eksik olmamasıdır.

Bu açıdan bakıldığında ülkemizin

dört mevsimi bir arada yaşadığımız çeşitli

iklim türleri, bize, bin bir türde ürün sunuyor.

Üstelik bin yıllardan beri! Modern

çağın insanları olarak atalarımızı da yerleşik

düzene taşıyan tarımın bu nimetlerinden

yararlanmalı ve hem sağlıklı hem de

leziz yemeklerle karnımızı doyurmalıyız.

İşte bu değerli sebzelerden biri de semizotudur.

Adı kulağa çok basit gibi gelse de

semizotu, usta bir aşçının elinde tadına

doyulmaz bir yemek olur.

Pirpirim olarak da bilinen semizotu, yine

bahar ayları ile sofralarımızdaki yerini a-

lır. Semizotugiller familyasından olan bitkinin

yaprakları ıspanak gibi pişirilerek

tüketilebilir. Bununla birlikte ekşimsi ve

tuzlumsu tadı da semizotunun sofralarımızdaki

yerini artırır. Çiğ olarak salatalara

konur ya da yoğurtlu olarak tüketilir.

En lezzetli tüketimlerinden biri de etli olarak

pişirilmesi ya da böreklerde kullanılmasıdır.

Diğer adıyla, o bir serçe otu

KUŞKONMAZ

İşte bahar mevsimi ile birlikte hayatımıza

giren bir diğer bitki; kuşkonmaz! Farklı

türlerine dünyanın ılıman bölgelerinde

sıklıkla rastlanan kuşkonmaz, sebze

olarak tüketildiği gibi süs amacıyla da

kullanılan oldukça özel bir bitkidir.

Haziran ve Temmuz aylarında yeşilimsi

30


YEME - İÇME

sarı renkli çiçekler açan kuşkonmazın

meyveleri kırmızı ve siya renklidir. Ekenler

bilir, kuşkonmaz bitkisi hasat edilmez

ve doğal haline bırakılırsa bir insan boyunu

aşacak derecede uzar, küçük ve sarımsı

çiçekler verir.

Kuşkonmaz da eski çağlardan günümüze

miras kalan yemek kültürlerimizin ayrılmaz

parçalarından birisidir ki bu, eski

Yunan ve Romalılara kadar uzanır. Günümüze

ise dünyanın birçok ülkesinde

gastronominin değerlendirdiği bir sebze

sebzedir. Ülkemizde de ekimi ilgi gören

kuşkonmaz, gidere çok daha fazla

bölgede ekilmektedir.

Her ne kadar adı kuşkonmaz olarak

anılsa da halk arasında “serçe otu” olarak

da bilinir. Kuşkonmaz, damak tadı ile

direkt ilgili bir bitkidir. Birçok pişirme

yöntemi 4 Kişilik olan bitkiyi, damak zevkinize

göre Hazırlanma farklı Süresi: şekillerde 20 dakika tüketebilirsiniz.

Örneğin, Pişirme süresi: çiğ olarak 15 dakika tüketebilir veya

haşlayabilir; buharda, ızgarada,

mangalda ya da tavada pişirebilirsiniz.

-dir. Ülkemizde de ekimi ilgi gören kuşkonmaz,

gidere çok daha fazla bölgede e-

kilmektedir.

Kuşkonmaz mutfakta!

Her ne kadar adı kuşkonmaz olarak anılsa

da halk arasında “serçe otu” olarak da

bilinir. Kuşkonmaz, damak tadı ile direkt

ilgili bir bitkidir. Birçok pişirme yöntemi

olan bitkiyi, damak zevkinize göre farklı

şekillerde tüketebilirsiniz. Örneğin, çiğ tüketebilir

veya haşlayabilir; buharda, ızgarada,

mangalda veya tavada pişirebilirsiniz.

Çeri Domatesli

Kuşkonmaz mutfakta!

Kuşkonmaz KUŞKONMAZ Kavurma

KAVURMA

KAVURMA

31


YEME - İÇME

Malzemeler

• 500 gr taze kuşkonmaz

• 250 gr çeri domates

• 1 adet kuru soğan

• 4 diş sarımsak

• 100 gr blok parmesan

• 2 adet limon

• Yarım çay bardağı sızma zeytinyağı

• 1 çay kaşığı toz şeker

• 1 çay kaşığı tane kişniş

• Tuz ve karabiber

Yapılışı

Kuşkonmazları Hazırlama (20 dakika):

1. Kuşkonmazların alt tarafından renklerinin

açılmaya başladığı , solduğu ve

gözle görülür şekilde sertleştiği alt kısımlarını

kesip atın.

2. Kalın olan kuşkonmaz saplarını bir sebze

soyacağı ile soyun. Kuşkonmazların tepesinden

5 cm bırakıp dışarıda kalan koyu

yeşil tabakayı soyun.

3. Kalem kalınlığında kuşkonmaz kullanıyorsanız,

sapları kalın uçlarından kırılana

kadar bükün. Kuşkonmaz lifli ve sert kısmın

başladığı yerden kopacaktır. Bu parçaları

atın.

4. Geniş bir tencerenin ¾ ‘ünü suyla doldurun

ve kaynatın. Su kaynamaya başlayınca

içine 2 çay kaşığı tuz atıp, hazırladığımız

kuşkonmazları kaynayan suya

atın. 5 dakika rengini ağartıp sudan alın.

5. Sebzeler yumuşamadan, parlak bir renk

kazanınca kevgirle alın. Haşlama işlemi

esnasında ayrı bir kapta buzlu su hazırlayın.

6. Kevgir yardımıyla süzdüğünüz kuşkonmazları

hızlıca buzlu suyun içine koyun.

Şoklama olarak bilinen bu işlem sebzelerin

pişmesini durdurur ve renklerini

korur.

7. Kuşkonmazlar soğuduktan sonra süzün

ve kurulayın.

Yemeyi pişirme

1. Bir tavaya, wok diye tabir edilen derin

tavalar burada daha çok işimize yarayacaktır.

Zeytinyağını koyalım ve kızdıralım.

2. Yemeklik doğradığınız soğanları ve sarımsakları

alıp biraz pembeleşene kadar

kavurun.

3. Haşlayıp soğuttuğunuz kuşkonmazları

ve 1 çay kaşığı toz şekeri ilave edin. Biraz

soteledikten sonra çok geçmeden çeri domatesleri

bütün olarak tavaya alın.

4. Domatesler biraz pişinceye kadar çevirin

tuzunu ve biberini verip tatlandırın.

Yemeyi tavadan alın.

5. Tavada kalan sosun içine, havanda dövdüğünüz

kişnişleri atın ve bir limonun suyunu

sıkın. Limon suyu çekene kadar pişirin.

6. Bir limonun kabuğunu bir sebze soyacağı

yardımıyla ince ve büyük soyun. Soyduğunuz

kabuklardan ince şeritler kesin.

7. Parmesan peynirinden yine sebze soyacağı

yardımıyla şeritler doğrayın.

8. Servis tabağına aldığınız yemeğin üzerine

tavada pişirdiğiniz sosu , peyniri ve limon

kabuklarını ilave edin. Sıcak olarak

servis edin. Sosundan yanında da ikram

edebilirsiniz.

Püf Noktalar!

*Kuşkonmazları satın alırken her birinin

sert ve renklerinin canlı olmasına

dikkat edin. Kuşkonmazları haşladıktan

sonra mutlaka kurulayın.

Yağın içine yaş olarak girerlerse yağ

tehlikeli olabilir.

32


YEME - İÇME

Semizotu Dolgulu

Tavuk Rulo

Malzemeler :


YEME - İÇME

4 Kişilik

Hazırlanma ve Pişirme Süresi:

45 dakika

Malzemeler

• 1 kg Tavuk göğsü

• 500 gr brüksel lahana

• 1 adet kuru soğan

• 1 adet havuç

• 2 adet kırmızı kapya biber

• 2 adet sarı dolmalık biber (California

biber)

• 500 gr semizotu

• 3 diş sarımsak

• 3 yemek kaşığı zeytinyağı

• 2 çay kaşığı tuz

• 3 çay kaşığı karabiber

Yapılışı

1. Tavuk göğüslerini üzerinde sinir ve kan

lekesi kalmayacak şekilde güzelce temizleyin.

Temizlediğiniz göğüsleri önce enlemesine

ince fileto şeklinde açın ancak göğüsten

eti tamamen ayırmayın. Daha sonra

açtığınız yerden diğer tarafa doğru bir

fileto daha açın , o parçayı da aynı şekilde

göğüsten ayırmayın.

2. Açtığınız göğüslere biraz tuz ve karabiber

serptikten sonra buzdolabına kaldırın

ve diğer malzemeleri hazırlayana kadar

yaklaşık 20 dakika dinlendirin.

3. Kuru soğanı yemeklik ince doğrayın,

havuç ve biberleri de yemeklik olacak şekilde

küp doğrayın. Sarımsakları ince kıyın.

Brüksel lahanalarının sap kısımlarını

keserek temizleyin, ardından akan suyun

altında yıkayın. Ardından sadece ikiye

bölün.

4. 2 yemek kaşığı zeytinyağında önce soğanların

yarısını saydamlaşana kadar kavurun.

Sarımsakları ilave edin. 1 dakika

kadar sarımsakları da çevirerek kavurduktan

sonra havuçları yağa ilave edin.

Havuçlar yumuşayıncaya kadar çevirerek

soteleyin ve biberleri ilave edin, ardından

yıkayıp kuruttuğunuz semizotunu soteye

ilave edin ve yaklaşık 5 dakika kadar soteleyin.

5. Dinlendirdiğiniz tavuk göğüslerinin içerisine

hazırladığınız harcı eşit şekilde paylaştırın.

Kalan zeytinyağını göğüslerin her

yerine sürün. Göğüsleri, iç harcı içeri

kısımda kalacak şekilde rulo yapın.

İster bir fırın ipi ister bir kürdan

yardımıyla ruloları birleştirin.

6. Önceden ısıtılmış 200 derece

fırında üstleri kızarana kadar

yaklaşık 20 dakika pişirin.

7. Bir tavaya kalan zeytinyağını

ilave edin ve kızdırın.

Kalan soğanları yağa ilave

edin ve saydamlaşana kadar

kavurun. Brüksel lahanalarını

ilave edin ve kalan

tuzla biberi verin yaklaşık

5 dakika kadar kavurduktan

sonra kapağını kapatın

ve altını kısıp 5 dakika daha

pişirin.

8. Fırından çıkardığınız tavuk

göğsü rulolarını yuvarlak

dilimler halinde kesin. Yanına

da sotelediğiniz Brüksel lahanaları

ile servis edin.

34


ASTROLOJİ

Tuğba Karadayı Ulusoy

DİJİTAL ASTROLOJİ

Haziran ayı Merkür

retrosu odağında geçecek

Oldukça önemli gündemlere sahip Haziran

ayına Merkür’ün İkizler burcunda

Retro hareketi ile başlıyoruz. Bu Merkür

retrosu, oldukça kuvvetli bir retro olacak.

Çünkü Merkür kendi yönettiği burçta

transit ediyor. Kuzey ay düğümü de İ-

kizler burcunda olduğu için bu etkiler oldukça

kadersel olacak. Merkür retrolarında

dikkat etmemiz gereken konuların

başında, iletişim ve trafik kazaları olacak,

çünkü zihin biraz dağınık

ve geçmişi düşünüyor olabilir,

bu süreçte hızlı

hareket etmek isterken

dikkatli olmamız

gerekiyor. Bu

süreçte kendinizi

iyi ifade ettiğinize

emin olmak karmaşayı

önleyecektir.

Fakat Merkür

retroları o kadar da

korkunç zamanlar değildir.

Bu süreci daha evvelden

başladığınız işlerin üzerinden

tekrar geçebilir, yarım bıraktığınız işlerinizi

tamamlayabilirsiniz, iç sesinizi

dinleyip kendi isteklerinize yoğunlaşabilir,

kardeşlerinizle problemleriniz varsa

bunları çözebilirsiniz, tekrarlayan işlerinizi

de bu süreçte başlatabilirsiniz.

Geçmişte kaçırdığınız fırsatlar, insanlar,

iş teklifleri bu süreçte tekrar karşınıza

çıkabilir. Bunları değerlendirin ama kabul

veya reddetmeyi ay sonuna

bırakmanız daha iyi o-

lacaktır. Aynı zamanda

tutulma döneminde

olduğumuz için kadersel

yol ayrımlarına

sebep olabilecek

olaylar ile de

karşılaşabilirsiniz.

2 Haziran’da Venüs

Yengeç burcunda seyahatine

başlıyor ve bu

transitini 27 Haziran’a

kadar sürdürecek. Venüs; bi-

35


ASTROLOJİ

zim sevgi, değer ve stratejiyi temsil eden

gezegenimizdir. Bu dönemde sevdiğiniz

insanlara daha şefkat ile yaklaşabilirsiniz,

onlara annelik/ babalık yapabilirsiniz.

Ailenize daha düşkün olabilirsiniz,

onlara olan sevginizi daha fazla gösterebilirsiniz.

Vatan toprakları ve aidiyetle ilgili

konuları daha fazla deneyimleyebilirsiniz.

“Maddi konularda bolluk bereket

ve şans etkisi hissedilecek”

4 Haziran’da Venüs ve Jüpiter arasında

çok güzel bir açı oluşuyor. İki iyicilin o-

lumlu açısı ile hayatınızda, sevmeyi ve

sevilmeyi hissedeceğimiz bir süreç geçirebilirsiniz.

Etki aldığınız alanlarda o-

lumlu gelişmeler yaşayabilirsiniz. Maddi

konularda bolluk bereket ve şans etkisi

hissedilecek. Öte taraftan da fazla tatlı

yeme sebepli kan şekerinize de dikkat etmeniz

gerekiyor.

5 Haziran’da Merkür ve Neptün ile zorlayıcı

bir açı yapacak. Merkür gerilemesi

sırasında gerçekleşeceği için sizden gizlenen

yalanların ortaya çıkacağı bir süreç

olabilir. Aynı gün, Mars ve Plüton a-

rasında karşıt açı yapmakta. Bu açı sinir

patlamalarına, öfke ile büyük tepkiler

verebilirsiniz. Bugün öğrendiğiniz gerçekler

karşısında öfke ile kalkıp zarar ile

oturabilirsiniz. Toplumsal bazda baktığımızda

da gerçeklerin ortaya çıkması halkı

isyan etmeye sevk edebilir. Silahlı saldırı,

patlama gibi tehlikeler de söz konusu

olabilir. Harita üzerinden bakıldığında

özellikle de İstanbul’da tehlikeli

durumlar oluşabilir.

10 Haziran’da İkizler burcundaki güneş

tutulması aynı zamanda yılın ilk güneş

tutulması... Tutulmalar kadersel etkiler

barındırır. Bu bir güneş tutulması olduğu

için hayatınızda yeni başlangıçlar yapabilirsiniz.

İkizler haberleşmeyi, bilgi

alışverişini temsil ettiği için bilginin çok

hızlı akacağı bir sürecin içinde olacağız.

Anın haritasında Merkür’de retro olduğu

için bu haberler daha çok eski konularla

ilgili olabileceği gibi gerçekleri çok

da doğru yansıtmayabilir. Bu süreçte öfkelenme,

içsel huzursuzluk, alınganlık,

pasif agresiflik gibi durumlar da söz konusu

olabileceği için olayları iyice öğrenmeden

bir anda galeyana gelmemek de

fayda var. Ülkemizin haritasında ise 12.

eve düşen bu tutulma etkisi ile gizlenen,

halı altına süpürülen gerçekler gün yüzüne

çıkabilir. Özellikle hastaneler, cezaevleri

gibi kapalı alanlarda olaylar meydana

gelebilir. Ülkece deneyimleyeceğimiz

konulardan bahsedecek olursak;

gizli düşmanların afişe olması, eskiden

yapılan ticari anlaşmaların gün yüzüne

çıkması, medya algısının değişmesi, hızlı

bilgi akışı, pandeminin etkisinin daha da

azalması şeklinde sıralayabiliriz.

“Kendi keyfiniz, lüksünüz için

harcamalar yapabilirsiniz”

11 Haziran’da Mars Aslan burcuna geçiyor.

Mars bizim savaşma gücümüz, e-

nerjimiz ve olaylara nasıl tepki verdiğimiz

ile ilgili bir gezegendir. Aslan burcunda

iken, daha egolu davranmaya meyil

gösterebilirsiniz. Kendi keyfiniz, lüksünüz

için harcamalar yapabilirsiniz.

Karşınızdaki insanları küçük görmeye

meyilli olabilirsiniz veya böyle davranan

insanlar ile uğraşmak durumunda kalabilirsiniz.

Rütbe ve saygınlık için çabalayabilirsiniz.

Aynı zamanda

36


ASTROLOJİ

yöneticiler üzerimizde daha

fazla güç göstermek isteyebilirler,

güç zehirlenmesi

yaşayan insanların ortaya

çıkması ve güçlerini yanlış

şekilde kullanmaları, magazin

olaylarında artışlar

yaşanabilir.

15 Haziran’da Satürn ve Uranüs

arasında zorlu bir açı gerçekleşecek.

Bu açı yılın başlarında gerçekleşmişti

şimdi tekrar üstünden geçiyor olacak.

Yaşamınızda krizli bir şekilde değiştirmek

zorunda kaldığınız gündemler oluşabilir.

Bu isyan enerjisini açığa çıkartabilir.

Bireysel etkiden daha fazla toplumsal

bir etki yaratacaktır. Uzun süredir sorunlu

giden, bozuk düzene karşı gelinmek

istenebilir.

21 Haziran’da Jüpiter Balık burcunda

retro hareketine başlıyor. Jüpiter, bolluk,

bereket ve şans gezegenidir. Aynı zamanda

Jüpiter, dini inançlar, kibir, etik

ve ahlak kurallarını da anlatır. Bu süreçte

ilahi korumayı daha az hissedbilirsiniz.

Kendi içinize dönüp iç rehberliğiniz

ile hareket edebilirsiniz. Kendi

etik ve ahlak anlayışınızı sorgulayabilirsiniz.

Daha önce fark edemediğiniz

fırsatlar önünüze tekrar gelebilir

çünkü retro ikiletme e-

nerjisi taşır. Evren size

ikinci şansı da veriyor

olabilir.

“Kendinizi daha

merhametli,

sevecen

hissedebilirsiniz”

Aynı gün, Güneş Yengeç

burcuna geçecek. Güneş bizlerin

odağını anlatır. Bu süreçte

odağınız biraz daha

ailenize, evinize, vatan

topraklarına ve köklerinize

kayabilir. Kendinizi daha

merhametli, sevecen hissedebilirsiniz.

Bu dönemde yuva

kurma eğiliminde olabilirsiniz.

24 Haziran’da Merkür retrosu sona eriyor.

Bu tarihten itibaren aldığınız kararları

uygulamaya koyabilirsiniz.

Aynı gün, Oğlak burcunda bir dolunay

gerçekleşecek. Dolunaylarda bir süredir

uğraştığınız konuların neticelerini aldığınız

olaylar yaşayabilirsiniz. Etki aldığınız

alanlarda konular çok daha görünür

hale gelebilir. Türkiye haritasının 7. E-

vinde gerçekleşecek bu dolunay; komşuların,

müttefiklerin, düşmanların etkisi

ile yaşanacak olayları göstermekte.

27 Haziran’da Venüs Aslan burcundaki

seyahatine başlıyor olacak. Daha önce

bahsettiğim gibi sevgi ve değer konularını

anlatan Venüs, Aslan burcunda

ise aşktan daha keyif almak istediğimiz

bir süreç başlatabilir. İlişkide güç savaşlarına

sebep olabilir, benim istediğim

olacak diye diretebilirsiniz.

Yaz aşkları için güzel

zamanlar yaşanabilir. Venüs

aynı zamanda para

ile ilgili de olduğundan

bu dönem spekülatif yatırımlar

hız kazanabilir.

Ekonomik tarafta ise altın

fiyatları yükselebilir.

37


ASTROLOJİ

Haziran ayı burç yorumları

KOÇ

Sevgili Koç ve Yükselen Koç; Bu ay

iletişim sıkıntılarına dikkat! Kardeşleriniz

ile ilgili yeni gündemleriniz oluşabilir.

Yeni eğitimler almayı düşünüyorsanız

ay sonunda fırsatlar yakalayabilirsiniz.

Ay sonu aşk hayatınız oldukça hareketleniyor.

Riskli yatırımlardan para

kazanma şansınız da yüksek.

BOĞA

Sevgili Boğa ve Yükselen Boğa; Bu ay para

konularına dikkat! Harcamalarınızı

yaparken 2 kere düşünün. Kendinizi ay

boyunca krizli durumlara çekilebilirsiniz

özellikle otorite kişiler ile sorunlar yaşanabilir.

Yeni kazanç yolları bulabileceğiniz

bir ay olabilir. Ay sonunda aileniz

ile daha keyifli zamanlar geçirmeye başlamak

size iyi gelecektir.

İKİZLER

Sevgili İkizler ve Yükselen İkizler; Bu ay

sizin için oldukça önemli gündemler var.

Hayat amacınız, ilişkileriniz hatta siz değişiyorsunuz.

Ay boyu kendinizi ifade etmeniz

zor olsa da içinize dönüp gerçekten

ne istediğinizi bulabilirsiniz. Ay sonu

ile birlikte kararlarınızı uygulamaya koyacağınız,

zihninizin çok aktif çalıştığı

bir döneme giriyorsunuz.

YENGEÇ

Sevgili Yengeç ve Yükselen Yengeç; Bu

ay iç sesinizi daha fazla dinleyebilirsiniz.

Çözümsüz kaldığınız konularda ilahi

yardımlar bulabilirsiniz. Sağlığınızla ilgili

şifalanmalar yaşayabilirsiniz. Kendiniz

için daha fazla harcama yapabilirsiniz.

Ay sonunda daha fazla para kazanacağınız

fırsatlar bulabilirsiniz.

ASLAN

Sevgili Aslan ve Yükselen Aslan, Bu ay

gelecek planlarınızı yeniliyorsunuz!

Kendinize yeni rotalar oluşturabilirsiniz.

Arkadaş ortamınızda iletişim problemleri

olsa da oldukça popülersiniz. Ay sonunda

enerjinizi toplayıp hayatınızın

kontrolünü ele alabilirsiniz. Aşk

konusunda da kısmetleriniz açılabilir.

BAŞAK

Sevgili Başak ve Yükselen Başak, Bu ay

kariyeriniz ile göz dolduruyorsunuz.

Terfi veya zam alabilirsiniz. İşiniz ile

ilgili sıkıntılarınız sizi yorabilir ama

istifa/ iş değiştirmeyi ay sonuna kadar

ertelemeniz iyi olabilir. Ay sonunda

kendinizi izole edebilir, gelecek dönem

için enerji toplayabilirsiniz.

38


ASTROLOJİ

TERAZİ

Sevgili Terazi ve Yükselen Terazi, Bu ay

bol bol seyahat edebilirsiniz. Aksiliklere

karşı her zamankinden daha dikkatli

olun. Biletiniz, valiziniz gibi şeyleri birkaç

kez kontrol etmelisiniz. Ay sonunda

arkadaş ortamınız hareketlenebilir, daha

fazla sosyalleşebilirsiniz.

AKREP

Sevgili Akrep ve Yükselen Akrep, Bu ay

gelir, gider konuları ile daha fazla ilgilenmeniz

gerekebilir. Unuttuğunuz, ilgilenmediğiniz

borçlar, krediler canınızı sıkabilir.

Eşiniz veya ailenizin desteği ile

bunları çözebilirsiniz. Ay sonunda kariyerinizde

dikkat çekiyorsunuz. Daha fazla

çalışıp, daha fazla kazanabilirsiniz.

YAY

Sevgili Yay ve Yükselen Yay, Bu ay ilişkileriniz

gündeminizde. Bazı ilişkiler için

yolun sonu gözükürken, daha sağlam i-

lişkiler boyut atlayabilir. Bazılarınız evlilik

kararı alabilirsiniz. Partneriniz ile iletişim

sıkıntılarınızı çözüp, sorunlarınızı

aşabilirsiniz. Ay sonunda seyahatler gündeminize

gelebilir. Farklı yerler görüp,

deneyimler elde etmek isteyeceksiniz.

OĞLAK

Sevgili Oğlak ve Yükselen Oğlak, Günlük

rutinlerinizi değiştirmek isteyebilir-siniz.

Diyete, spora başlama kararı alabilir-siniz.

Kararlarınızı uygulamak için ay so-nunu

beklemeniz daha iyi olacaktır. Ay sonunda,

giderleriniz ile uğraşmak durumunda kalsanız

da bunu çözeceksiniz.

KOVA

Sevgili Kova ve Yükselen Kova, sanat ile

uğraşıyorsanız, içinize dönüp yeteneklerinizi

ortaya çıkarmanın tam zamanı. Flörtleriniz

ile ilgili yeni kararlar alabilirsiniz.

Daha ciddi bir ilişkiye evirebilirsiniz. Çocuk

istiyorsanız bu ay mutlu haberi

alabilirsiniz. Ay sonunda, ikili ilişkileriniz

daha fazla önem kazanacak.

BALIK

Sevgili Balık ve Yükselen Balık, Bu ay aileniz

ile ilgileniyorsunuz. Aileniz ile geçmişten

getirdiğiniz sorunları çözmek için fırsatlar

elde edebilirsiniz. Taşınma, ev alma/satma

konuları ile ilgilenebilirsiniz. Bu

kararı yeni aldıysanız ay sonuna kadar beklemenizi

tavsiye ederim. Ay sonunda, sağlığınız

ile ilgilenebilirsiniz. Çalışma arkadaşlarınız

ile de dostluklar kurabilirsiniz.

39


İNCELEME

Pandemi sonrası

çalışma hayatı hibrit

ofislerde olacak


İNCELEME

Pandemi sonrası çalışma hayatı

hibrit ofislerde olacak

eni iş yeri modelleri ve ofise

Y

güvenli dönüş için iş planlamaları

devam ediyor olsa da güçlü

bir şirket kültürü, yeni çalışma biçimlerinin

uzun vadede sürdürülebilir olmasını

sağlayan kritik bir unsur olacak. Cisco'nun

yaptığı Geleceğin İş Gücü araştırmasının

sonuçlarına göre sık ve etkili iletişim,

daha fazla takdir ve mesleki gelişime

yönelik eğitimler, çalışanların önemli bulduğu

kültürel matris içerisinde yer alıyor.

Çalışanların uyanık oldukları sürenin ortalama

yarısını çalışarak geçirmesi, yalnızca

ofis ve sanal çalışma alanlarının optimize

edilmesinin değil, aynı zamanda

güçlü ve kapsayıcı şirket kültürlerinin ö-

nemini artırıyor. Uzaktan çalışan birçok

kişi yöneticilerinin ve ekiplerinin kendilerine

gerekli yetki ve güveni sağladığını

düşünse de katılımcıların önemli bir bölümü

“geride kalma” kaygısı taşıyor. Avrupa,

Orta Doğu, Afrika ve Rusya (EME-

AR) bölgesindeki katılımcıların yüzde 18'i

ciddi ölçüde yönetici denetimine maruz

kalmadan evden çalışma konusunda

kendilerine güvenilmediğini hissederken,

çalışanların yüzde 51’i takdir edildiğini,

yüzde 49’u ise başarılarının göz ardı

edildiğini düşünüyor.

Çalışanların %46’sı yöneticilerine

yakın olmamalarının kariyer

hedeflerini etkileyeceğini söylüyor

Diğer bir kaygı konusu kariyerde ilerleme

fırsatları olurken, çalışanların yüzde 46'sı

yöneticilerine yakın olmamalarının kariyer

hedeflerini etkileyeceğinden endişe

duyduğunu ifade etti. Buradan hareketle

iletişimi öne çıkaran bir liderlik anlayışı,

uzaklık sorununun aşılmasının yanı sıra,

istikrar ve özerklik hissinin korunmasında

büyük öneme sahip olacak. EMEAR

bölgesinde araştırmaya katılan çalışan-

41


İNCELEME

ların yüzde 80'i, şirket çalışanlarının birbirinden

uzaklaşmasının devam etmesi

durumunda, liderlerin etkili bir iş ortamı

sağlamak için daha yoğun iletişim kurması

gerektiğini kabul ediyor.

Çalışanların gündelik işlerinde teknoloji

yetkinliğinin her zamankinden daha fazla

gerekli olmasıyla eğitim ve gelişim, kişiler

için en öncelikli konu haline geldi. EMEAR

bölgesinde çalışanların yüzde 80'i yöneticilerin

teknoloji eğitimlerine öncelik vermesini

isterken, yüzde 58’i yeni normalde

bu durumun daha iyiye gitmeyeceğinden

endişeli.

Çalışanlar ne zaman ve nereden

çalışacakları konusunda daha

fazla söz sahibi olmak istiyor

Pandeminin iş yapış şekillerimizi kalıcı

olarak değiştirmesiyle, çalışanlar artık o-

fisten ve evden çalışma arasında bir denge

kurarak ne zaman ve nereden çalışacakları

konusunda daha fazla söz sahibi olmak

istiyor. Şirketler dijital iş yeri dönüşümüne

yatırım yapıp hibrid modeller

kurdukça, konumdan bağımsız olarak çalışan

deneyimini gerçek anlamda dönüştüren

uzun vadeli ısmarlama dijital

çözümler uygularken verimliliği destekleme

gibi bir zorlukla karşı karşıya kalıyor.

Bu bağlamda, konferans, şirket içi anlık

mesajlaşma ve güvenli dosya paylaşımı

hayati öneme sahip olurken, güvenlik yönetimi

de gelişmiş tehditlere karşı koruma

sağlıyor.

%49'u evden çalışmak için

teknolojik donanıma sahip

Araştırmaya katılanların yüzde 49'u evden

çalışmak için gerekli teknolojik donanıma

sahip olduklarını ifade ederken, katılımcıların

önemli bölümü bu tür im-kanlara sahip

olmadığını belirtti. Dijitalleşmeye yatırım

yapmak, çalışanlara gereken bağlantıları

kurmak, iş birliği yapmak için doğru araçları

sağlamak, bu yolculuğun en önemli unsurlarından

biri. Yüz tanıma, konuşma dökümü

çıkarma ve çeviri gibi işlevleri mümkün

kılan yapay zeka ve gelişmiş analiz ö-

zelliklerinin desteklediği ve sağlam güvenlik

önlemlerini bir araya getiren bulut temelli

iş birliği platformları, ekipleri bir

araya getirme ve sanal ortamda daha fazla

katılım ve inovasyon sağlama konusunda

rol oynuyor.

42


KÜLTÜR VE SANAT

Zülfü Livaneli

gençlik hayalini

gerçekleştirdi!

Zülfü Livaneli’nin Ege’nin

sakin sularında geçen ve

çağın kanayan yarası göçmenlik

başta olmak üzere

pek çok soruna değindiği

yeni romanı Balıkçı ve Oğlu,

İnkılâp Kitabevi etiketiyle e-

debiyatseverlerle buluştu. “Ortaokuldayken denizde

yaşama hayaliyle evden kaçıp, iki ay balıkçı sandalında

çalışmışlığım bile var” diyerek deniz tutkusunu

dile getiren Livaneli, yeni romanında okurunu

Ege kıyılarında balıkçı bir ailenin hikâyesine ortak

ediyor. Tutkusuyla Ernest Hemingway’e, çevre

duyarlılığı ile Halikarnas Balıkçısı’na selam gönderdiği

romanında günümüzün en önemli problemlerinden

biri olan göçmenlik sorununu insani

bir bakış açısıyla ele alan usta edebiyatçı, toplumu

değiştiren ve şekillendiren trajedileri de merceğine

alıyor. Romanda balıkçı

Mustafa ve Mesude’nin

o güne dek televizyonlarda

şahit oldukları

haberlerden i-

baret olan “göçmenler”in

hayatları, Livaneli’nin

kalemi ve gerçeğin

saf özüyle sayfalarda

yerini alıyor. Kitabın

sonunda ise o-

kurları, usta edebiyatçıyla

yapılan özel bir

söyleşi bekliyor.

BAŞLIKLAR

Lil Zey’in başarısı

dünyaya yayıldı

Geçtiğimiz günlerde

ilk albümü “Kara Tiyatro”yu

sevenleriyle

buluşturan ve geniş

yankı uyandıran

Lil Zey, Spotify’in

“Top 10 Global Albüm

Çıkışları” listesinde 10’uncu

sırada yerini almayı başardı.

Akbank Sanat, çocuk

etkinlikleri evinizde

Akbank Sanat Haziran ayında

kültür sanat etkinliklerine “Akbank

Sanat Evinizde” çatısı altında

sosyal medya kanallarında devam

ediyor. Çocukları sanatın büyülü

dünyasıyla buluşturan Akbank

Sanat, Haziran ayında “Haziran

Ayı Kumaş ile Aktiviteler”

başlıklı eğlenceli ve yaratıcı atölye

çalışmalarıyla minikleri resim

yapmaya davet ediyor.

Spotify’la ‘Sadece Sen’

2021 yılında onlara eşlik

eden ve en çok ne

dinlediklerini ortaya

koyan Yılın Özeti

(The Wrapped) için

dinleyicilerin birkaç ay

daha beklemesi gerekirken, ‘Sadece

Sen’ Spotify kullanıcılarının

nasıl dinlediğini gözler önüne

seriyor ve Yılın Özeti’ndekine

benzer bir şekilde kullanıcılara,

çok sevecekleri paylaşılabilir bir

deneyim sunuyor.

43


KÜLTÜR VE SANAT

İlk Türk robot oyuncu film sözleşmesi imzaladı!

Türkiye’nin ilk robot oyuncusu Aypera, MinT Yapım’ın sahibi Birol Güven ile ilk film

sözleşmesini imzaladı. Senaryosunu Birol Güven’in kaleme aldığı ve kadrosunda hem

insan hem de robot oyuncuların bir arada yer alacağı

Digital Human adlı filmin çekimlerine Eylül ayında

başlanacak. Güven, her şeyin çok hızlı bir şekilde değişime

uğradığını ve robotların sinemada da kaçınılmaz

olarak kendilerini göstermeye başlayacağını ifade

ederek konunun önemine değindi.

‘Fatma’ ve ‘Kağıttan

Hayatlar’ top 10 listesinde

Netflix, Fatma ve Kağıttan Hayatlar’ın

global performans verilerini paylaştı. Fatma

yayınlandığı ilk ay içerisinde 36 ülkenin

Top 10 listesine girmeyi başarırken,

Kağıttan Hayatlar ise bugüne kadar 47

ülkede aynı başarıyı yakaladı. Bu ülkeler

arasında Arjantin, Avusturya, Birleşik A-

rap Emirlikleri, Fransa, İspanya, İsrail,

Meksika, Mısır, Portekiz, Suudi Arabistan,

Şili, Yunanistan, Venezuela gibi dünyanın

pek çok farklı noktası yer alıyor.

Atiye 3. ve final sezonuyla

17 Haziran'da Netflix’te

Dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti

Netflix’in merakla takip edilen dizisi

“Atiye” 3. sezonu ile Haziran’da izleyiciyle

buluşacak. Atiye’nin Göbeklitepe’de başlayan

gizemli yolculuğu Kapadokya ve Mardin

gibi tarihe rehberlik eden bölgelerin

ardından yine Göbeklitepe’de son bulacak.

‘Umut ve Dayanışma’ sezonunda 561 sanatçı çıktı!

İş Sanat 21. sezonunu Türkiye’nin değerli sanatçıları ve yaratıcı sektörün emekçileriyle

birlikte gerçekleştirdi. Usta isimlerin yanında genç sanatçılara da sahnesinde yer veren

İş Sanat, pandemi dolayısıyla kültür sanat hayatının içerisinde fiziksel olarak bulunamayan

sanatseverlere 7 ay boyunca tamamı çevrim içi ve ücretsiz olarak YouTube

kanalı ve internet sitesinden 250 içerik sundu. 561 sanatçının ve 100’e yakın sahne arkası

personelinin işbirliğinde hazırlanan içerikler, 35 milyondan fazla izlenmeye ulaştı.

44


Şirketinizi tüm

mecralarda tanıtalım,

üstelik görüp

görebileceğiniz en

uygun fiyatla…

YAKINDA


TEKNOLOJİ

Trollerle başa

çıkmanın yolları

nelerdir?

ÖNERİ

Trol ve trollemek dijitalleşen dünyada sıklıkla kullandığımız

sözcükler. Trollemek, ilk bakışta zararsız

gibi görünse de kötü sonuçlara da yol açabiliyor,

sonucu siber zorbalığa veya siber tacize dönüşebiliyor.

Siber güvenlik şirketi ESET, internet kullanıcılarını

zaman zaman bezdiren troller ile nasıl başa

çıkılacağını mercek altına alarak önerilerini paylaştı.

Uzmanlar, siber suçluların da tartışmalı içerikler

yayınlayarak “trollemeye benzer” davranışlarda

bulunabileceğinin altını çiziyorlar. Ancak genellikle

siber suçluların yorumlarında düşüncelerini destekleyen,

“kaynak” gibi görünen bağlantılar bulunur.

Oltalama amaçlı bu bağlantılar kötü amaçlı yazılımla

bağlantılı olabilir. Güvenmediğiniz kaynaklara,

linklere tıklamayın ve dikkatli olmakta fayda var.

Trolleme başka platformlarda da gerçekleşebilir,

öncelikle hizmetin yöneticileriyle iletişime geçmelisiniz.

Haber siteleri, saldırgan davranışlara karşı

net politikalara sahiptir. Troller genellikle bu politikaları

ihlal eder ve bunun sonucunda geçici olarak

engellenebilir veya bu davranışlarının tekrar etmesi

halinde kalıcı olarak yasaklanabilirler. Trolleme

davranışı sınırları

aşar ve taciz, siber

zorbalık, cinsel

taciz, ırkçı söylemler

veya yasaları çiğneyen

başka eylemlere

dönüşürse yasal yollara

başvurabilirsiniz.

BAŞLIKLAR

Büyük ekranlarla evler

stadyumu aratmayacak

Samsung, futbolun heyecanını

evlerinde büyük ekranlarda bir

stadyum ortamındaymış gibi

yaşamak isteyenleri sevindirecek

kampanyalarını duyurdu. 11

Temmuz’a kadar geçerli olacak

“Büyük TV Günleri” kampanyası

kapsamında, Samsung markalı

seçili model televizyonlardan

birini satın alanlara 2.500 TL’ye

varan Para Kart hediye edilecek.

Tabletlere hareket

özgürlüğü geldi!

Tabletler, iş, eğitim ve kişisel kullanımlarda

artık vazgeçilmez konumda

bulunuyor. Casper, keyifle

okunacak kitaplar, eğlenerek izlenecek

film ve dizilerin yanı sıra

birçok iş ve eğitim konusunda da

VIA Tablet modelleri ile kullanıcılara

mobil hareketliliğin

özgürlüğünü

sunuyor.

46


TEKNOLOJİ

Online alışveriş aramaları %300 arttı

Google, 26 Ocak 2020- 26 Mart 2020 ile 26 Ocak 2021- 26 Mart

2021 tarihleri arasında yapılan milyarlarca arama sorgusunu inceledi.

Verilere göre, yeniden açılma sürecinin güvenli bir şekilde

gerçekleşeceğini düşünenler gezi, tatil ve yolculuk konularındaki

arama oranlarını artırdı. "Yakınımda ziyaret edilecek

yer" aramaları 2020 yılına kıyasla yüzde 200 arttı. "Yakınımdaki

tatil kaçamakları" aramalarında önceki yıla göre %100,

"uluslararası uçuşlar" için yapılan aramalarda %60 artış görüldü.

Ofise, elemana ihtiyaç

duymadan ‘evden’ ticaret

yapmanın ipuçları neler?

ÖNERİ

Covid-19 nedeniyle bazı sektörlerde iş kayıplarının

yaşanması ve büyük şehirlerden

tersine göç hareketinin hızlanmasıyla,

evden e-ticaret yapan müteşebbis sayısında

da artış yaşandı. Peki ama evden nasıl

ticaret yapılır? TO-BB E-ticaret Meclisi

Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu

Cenk Çiğdemli 5 adımla anlattı.

1. ADIM: Evden e-ticaret yapmak için öncelikle

şirket kurmak gerekiyor. Satılan ü-

rünlerin faturalandırılması için kişinin vergi

mükellefi olması zorunluluğu var. Bununla

beraber satacakları ürünleri alırken

gider göstermesi için de şirket kuruluşu oldukça

önemlidir.

2. ADIM: İkinci adım olarak işin en önemli

kısmı e-ticaret altyapısıdır. E-ticarette ürün

yönetimi, stok yönetimi, sosyal medya satışı,

müşteri memnuniyeti önemli olduğu i-

çin, altyapının güvenilir olması gerekir. Kesinlikle

açık kaynak kodlu e-ticaret altyapısı

kullanılmamalıdır.

3. ADIM: Ne satacağınıza karar verdikten

sonra güvenilir ve her daim ulaşılabilir olan

tedarikçiler bulmanız gerekecektir. Seçtiğiniz

tedarikçinin ürün portföyünün geniş olması

işinizi ilk başlarda kolaylaştıracaktır.

Yeni başladığınız bir işte çok sayıda toptancı

ile çalışmak yerine az sayıda toptancı ile

çalışmak, işi öğrenene kadar kafanızın karışmasına

da engel olacaktır. Böylelikle tüm

enerjinizi işi öğrenmeye harcayabilirsiniz.

4. ADIM: Kargo süreçlerini iyi yönetmeyen

e-ticaret firmaları hızla müşteri kaybeder.

Profesyonel kargo firmalarından tek tek

teklif alarak, sizin için en avantajlı olanı seçmelisiniz.

5. ADIM: Instagram ve Facebook e-ticaret

için en çok kullanılan kanallardır. Buralarda

e-ticaret sitenizin ve ürünlerinizin reklamını

yapabileceğiniz birer hesap açmalı ve web

sitesine yönlendirme yapmalısınız. birinci

dereceden iletişim kurarak satış performansınızı

artırabilirsiniz.

47


ISIMIZ

.. .. ..

GUCUMUZ

MEDYA

SANTRAL I dijiPub I MEDYATABLET

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!