Konfeksiyon Teknik May 2020

ISSN 2148-9246 

KYSD’nin 

Katkılarıyla 

CLOTHING TECHNOLOGY MAGAZINE 

MAYIS MAY 2021 

www.konfeksiyonteknik.com.tr

İMTİYAZ SAHİBİ 

İSTMAG MAGAZİN 

GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA 

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

GENEL MÜDÜR (SORUMLU) 

General Manager (Responsible) 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ 

News Editor 

Ali ERDEM 

ali.erdem@img.com.tr 

YAYIN KURULU BAŞKANI 

Editorial Board Chief 

Prof. Dr. Cevza Candan 

YAYIN KURULU 

Editorial Board 

Prof. Dr. Bülent Özipek 

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay 

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt 

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş 

Prof. Dr. W. Oxenham 

Prof. Dr. Emel Önder 

Prof. Dr. Yusuf Ulcay 

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN 

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner 

REKLAM DANIŞMANI 

Advertisement Consultant 

Ali ERDEM 

ali.erdem@img.com.tr 

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ 

Foreign Relations Manager 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

TEKNİK MÜDÜR 

Technical Manager 

Tayfun AYDIN 

tayfun.aydin@img.com.tr 

GRAFİK & TASARIM 

Graphics & Design 

Hakan SÖZTUTAN 

hakan.soztutan@img.com.tr 

DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ 

Digital Assets Manager 

Emre YENER 

emre.yener@img.com.tr 

WEB DEVELOPER 

Amine Nur YILMAZ 

amine.yilmaz@img.com.tr 

ABONE VE DAĞITIM 

S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n 

Ma na ger 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.ozcelik@img.com.tr 

AD RES | He ad Of fi ce 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

İHLAS MEDIA CENTER 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11 

Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93 

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş. 

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi 

29 Ekim Caddesi No: 11 A/41 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 454 30 00 

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ 

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN 

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 

KONYA | Me tin DE MİR 

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 

Advertising Representatives 

KOREA | Jes Media Int. 

Mr. Young Seoah Chinn 

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 

jesmedia@unitel.co.kr 

BİLGİ / Information 

Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan 

makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. 

Yayınlanan ilanların sorumluluğu 

ilan sahiplerine aittir. 

Konfeksiyon Teknik is published monthly. 

A dv e rt is em e n t s r e sp o ns ib il it ie s p u bl i sh e d 

in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers. 

konfeksiyonteknik 

konfeksiyontknk 



www.konfeksiyonteknik.com.tr 

ali.erdem@img.com.tr

Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada 

kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine 

iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak, 

ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en 

yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting, 

tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil 

endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize 

ulaştırıyoruz. 

Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması 

Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti. 

Gen.Ali Rıza Gürcan Cad. 

Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3 

34169, Merter, İstanbul, Türkiye 

T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869 

info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com

6 

Giyim teknolojileri ve dönüşüm 

EDİTÖR 

Ali ERDEM 

Yazı İşleri Müdürü 

News Editor 

Geçmişten günümüze kadar insanoğlunun temel ihtiyaçlarından biri 

olan tekstil ürünlerinin tüketimi, günümüzde modanın hızla gelişimi ve 

nüfus artışıyla birlikte artmıştır. Sanayileşmenin beraberinde getirdiği 

doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliğinin artması sonucu, 

geri dönüşüm kavramı büyük önem kazandı. Geri dönüşümde amaç, 

kaynakların aşırı kullanımını önlemek ve çevreye fayda sağlamaktır. 

Son yıllarda dünyada yaşanan iklimsel ve çevreyle ilgili değişimlerin 

etkileri ve nedenleri birçok kavramla birlikte sürdürülebilirlik kavramının 

da görünürlüğünü arttırmıştır. Günümüzde sürdürülebilirlik, çevre 

dengesi ile ekonomik büyümeyi birlikte alan, hem doğal kaynakların 

etkin kullanımını sağlayan, hem de gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını 

tehlikeye sokmaksızın bugünkü ihtiyaçlarını karşılayabilen bir 

model olarak karşımızda durmaktadır. Kaynakların korunması, verimlilik 

artışı ve kurumsal sosyal sorumluluk konularında dünya çapında 

yükselen standartlara bağlı olarak sürdürülebilirlik, tekstil üretimi için 

önemli bir konudur. . Elyaftan başlayarak, makineden son işlemeye 

kadar olan gelişmeler, özellikle su, enerji ve petrolün azaltılması gibi 

değerli kaynakları baz almaktadır. Sürdürülebilirlik konusundaki ilk 

odak noktası lifler üzerinde iken, günümüzde dikkat edilen, daha 

verimli makinelere, çevre dostu kimyasallara ve azalan su kullanımı 

olmaya da devam ediyor. Herhangi bir başarı sırrının varlığı, stil ve 

konfor ile işlevselliği birleştirme yeteneğinde yatıyor. Yüksek kalite, 

tasarım ve sürdürülebilirlik kombinasyonu, son tüketicinin ne istediğini 

hedef alır. Buna ek olarak, tüketiciler geri dönüşümlü tasarımlar ve 

geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış ürünler istemektedir. 

Sürdürülebilir bir gelecek için doğal kaynakların etkin kullanımı, 

enerji verimliliği, endüstrilerin atık yüklerinin azaltılması ve çevre 

kirliliğine etkisi bulunan tüm paydaşların üzerine düşen görevleri 

yerine getirmesi gerekmektedir. Atıkların geri dönüşümü sayesinde; 

doğal kaynaklar korunmuş, enerji tasarrufu sağlanmış, atık miktarı 

azalmış, ekonomiye katkı sağlanmış, geleceğe yatırım yapılmış 

oluyor. Günümüz küreselleşen dünyasında kuruluşlardan beklentiler 

artmaktadır. Artık sadece iyi mal veya hizmeti ucuza sunmak ve 

sunulan ürünün kalitesini güvence altına almak yetmemektedir. 

Beklenti, kuruluşların ürün veya hizmeti kaliteli üretirken çevreye 

saygılı olmaları ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmeleri yönündedir. 

Bunu sağlamak için de çevre yönetim sistemlerini uygulamak 

firmalar açısından önem kazanmaya başlamıştır. Doğal kaynakların 

bir gün tükeneceği açık bir şekilde ortadadır. Geri dönüşüm, daha 

uygun ve temiz teknolojilerin kullanılması, daha verimli enerji ve 

daha uygun fiyatlar olması durumunda, çevresel etkiler ve ürün 

rekabeti göz önüne alınarak tercih edilen bir yaklaşım olmalıdır. 

KONFEKSİYON TEKNİK MAYIS | MAY | 2021

Küresel moda endüstrisi 

yılda 79 milyon metreküp 

su tüketmektedir. 

Yüksek hacimli üretim için 

endüstriyel DTG baskı çözümü 

Daha düşük toplam sahip olma maliyeti 

* Eşsiz üretkenlik 

* Gelecek için hazır 

* Her ihtiyacınızı karşılar 

* Mükemmel baskı kalitesi 

* En yüksek çözünürlük 

MatSet Matbaa Makine ve Malzemeleri Tic. ve San. A.Ş. 

• İstanbul, Tel: 0212 270 05 95 • İzmir, Tel: 0232 449 32 22 • Ankara, Tel: 0312 395 67 40 

www.matset.com.tr | info@matset.com.tr 

MatGrup şirketidir.

8 

PANORAMA 

Türk tekstil sektörü 

küresel iş birliğine hazır 

Türkiye ve Hollanda tekstil sektöründe sürdürülebilirlik ve geri 

dönüşüm konularında kapsamlı bir iş birliği modeli ile döngüsel 

ekonomiye hazırlanıyor. Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bart Van 

Bolhuis ve Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği yetkilileri iki ülke 

arasında özellikle geri dönüşüm tekstil ürünlerinin ekonomiye yeniden 

kazandırılabilmesi adına iş birliği imkanlarını değerlendirmek üzere 

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı 

Ahmet Öksüz ile bir araya geldiler. 

Daha fazla üretim, ihracat ve istihdam odaklı 

çalışmalarına devam eden Türk tekstil sektörü, sürdürülebilirlik 

ve geri dönüşüm konularında küresel 

iş birlikteliklerine hazırlanıyor. Yıllık yaklaşık 10 milyar 

dolar değerinde gerçekleşen Türkiye’nin tekstil 

ihracatının yaklaşık yarısı Avrupa Birliği (AB) ülkelerine 

gerçekleşiyor. AB ülkeleri başta olmak üzere 

dünya genelinde çevreci politikaların güçlenerek 

önem kazandığı bu dönemde, kullanılmış tekstil 

ürünlerinin geri dönüştürülerek yeniden kullanımı 

ve ekonomiye yeniden değer kazandırılması büyük 

önem taşıyor. Bu kapsamda Türkiye ve Hollanda’nın 

geri dönüşüm politikalarının oluşturulması 

ve uygulanmasına yönelik ortak çalışmalar; daha 

temiz bir çevrenin gelecek kuşaklara aktarılması 

noktasında önemli bir rol oynayacak. 

“Sıfır atık yaklaşımı Türk tekstilini 

lider konuma yükseltecek” 

Konuya ilişkin değerlendirmelerini paylaşan İTHİB 

Başkanı Ahmet Öksüz: “Yıllık yaklaşık 10 milyar dolar 

değerinde ihracat gerçekleştiren sektörümüz, 

dünyanın en büyük 5. İhracatçısı konumunda. 

Güçlü ihracat performansımızla başarı çıtamızı 

her dönem bir adım öteye taşımamızın yanında 

en önemli önceliklerimizden bir tanesini tekstil 

sektöründe sıfır atık uygulamaları oluşturuyor. 

Kullanılmış tekstil ürünlerinin geri dönüştürülerek 

yeniden kullanıma kazandırılması; çevreye daha 

duyarlı bir ekosistem için bizlere önemli imkânlar 

sunuyor. Lojistik avantajımız, güçlü üretim alt yapımız 

ve AB normlarına üst düzey entegrasyonumuz, 

geri dönüştürülerek üretilen tekstil ürünlerin- 


PANORAMA 9 

de Türkiye’yi bu alanda dünya lideri yapabilecek 

kapasiteye sahip. Ancak hammadde temininde 

bazı iyileştirmelere ihtiyaç duyuyoruz. Sektörümüzün 

sıfır atık yaklaşımı ve sürdürülebilirlik vizyonu 

çerçevesinde geri dönüştürülmek üzere kullanılmış 

giyim ürünleri ithalatının, iç piyasa dinamiklerini 

bozmayacak şekilde Ticaret Bakanlığımızın 

denetimi ve kontrolüyle serbest bırakılması 

gerekiyor. Hali hazırda kullanılmış tekstil ithalatı 

gerçekleştirebilmek için ürünün kırpıntı haline dönüştürülmesi 

gerekiyor. Bu da sektörümüz için maliyetlerin 

artması ve süreçlerin uzaması anlamına 

geliyor. Zira tekstil ürünlerinin geri dönüştürülmüş 

materyallerle üretimin teşvik edilmesi gerekirken 

hammadde niteliğine sahip geri dönüştürülmüş 

tekstil ürünlerinin ithalatına izin verilmemesi, sektörümüzün 

sürdürülebilirlik yaklaşımıyla uyuşmuyor. 

İthalat kısıtlaması sektörümüzün bu alanda 

yeni yatırımlar yapmasını ve iş birlikteliklerini 

de engelliyor. Bakanlığımız tarafından kullanılmış 

giyim eşyası ithalatında gerçekleştirilecek 

düzenleme; sadece Hollanda’ya katma değerli 

ihracatımız artmakla kalmayacak, iki ülke arası 

döngüsel ekonomi alanındaki iş birliğinin ve karşılıklı 

yatırımların derinleşmesinde de önemli bir rol 

oynayacak” değerlendirmelerinde bulundu. 

Bolhuis “Türk tekstil sektörü Avrupa’nın 

en önemli tedarikçisi” 

Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bart Van Bolhuis 

gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye ve Hollanda 

arasında ki ticarette tekstil sektörünün önemine 

değinerek İki ülkenin sürdürülebilirlik yaklaşımına 

ilişkin değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye ile 

tekstil sektöründe daha döngüsel bir üretime 

geçiş için İTHİB’in kararlılığını destekliyor ve takdir 

ediyoruz. Hollanda, bu döngüsel ekonomide 

Avrupa’da önde gelen ülkelerden. Hollanda 

hükümeti 2050’ye kadar tamamen döngüsel 

bir ekonomiye ulaşma hedefi doğrultusunda 

çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. 2030’da fosil 

yakıtların tüketiminde yüzde 50’lik bir azalmaya 

geçilmesini hedefliyoruz. JETCO-Ekonomik ve 

Ticari Ortaklık Komisyonu 2020 Toplantısı’nda her 

iki ülke Ticaret Bakanları bu konuya değindiler. 

Her iki Bakan da Türkiye ile Hollanda arasında 

sürdürülebilir ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi 

amacıyla ilgili alanlarda iş birliği ve bilgi 

transferinin sürdürülmesi konusunda mutabık 

kaldı. Bu bağlamda, her iki Bakan, döngüsel 

tekstil alanındaki iş birlikleri ile ilgili kullanılmış 

giysiler ve diğer ürünler için yasal çerçevelerde 

düzenleme yapma taahhütlerini ifade ettiler” 

diye konuştu. Avrupa Birliği içinde de geri 

dönüştürülmüş ürün ticaretinde ilgili sorunların 

mevcut olduğunu belirten Bolhuis, “Atık, giderek 

daha fazla değerli bir meta olarak görülüyor, 

istenmeyen atık problemine sebep olmayacak 

şekilde mevzuatın buna göre ayarlanması ve 

doğru dengenin bulunması gerekiyor. Türk tekstil 

sektörü, Avrupa’nın tedarik zincirinde en önemli 

ortaklardan biri. Dolayısıyla döngüsel ekonomi 

modelinde ve mevzuat düzenlemelerinde daha 

yakın çalışmamız gerekiyor” dedi. 

MAYIS | MAY | 2021 

KONFEKSİYON TEKNİK

10 

PANORAMA 

Giyim ve konfeksiyon ihracatı 

ilk çeyrekte %11,6 arttı 

Giyim ve konfeksiyon ihracatı yılın ilk çeyreğinde 4,7 milyar dolara 

ulaştı. En çok ihracat yapan şehir İstanbul, en çok ihracat yapılan 

ülke ise Almanya oldu. Samancı Group Yönetim Kurulu Üyesi Mahir 

Samancı,“Doğru adımlar atılırsa, ilk çeyrekteki tabloyu çok daha 

ileriye taşıyarak yılı 20 milyar dolarlık ihracatla kapatabiliriz” dedi. 

Türkiye’de pek çok sektör, yılın ilk aylarından itibaren 

pandeminin olumsuz etkilerini üzerinden atmaya 

başladı. Bu sektörlerin başında hazır giyim ve konfeksiyon 

geldi. TİM verilerini inceleyen Samancı Group 

bünyesindeki Halifaks’tan yapılan açıklamaya göre, 

hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, yılın ilk çeyreğinde 

bir önceki yıla kıyasla %11,62 artarak 4,7 milyar 

dolara yükseldi. En çok ihracat yapılan ülkelerin 

başında 844 milyon dolarla Almanya geldi. Onu 

570 milyonla İspanya, 410 milyonla Birleşik Krallık, 324 

milyonla Hollanda ve 230 milyon dolarla Fransa takip 

etti. En çok ihracat yapan ilimiz ise 3,2 milyar dolarla 

İstanbul olurken, onu 376 milyonla Bursa, 351 milyonla 

İzmir ve 293 milyon dolarla Denizli izledi. 

“Yılı 20 milyar dolarlık ihracatla kapatabiliriz” 

İnceledikleri verilere ilişkin değerlendirmelerde 

bulunan Samancı Group Yönetim Kurulu Üyesi Mahir 

Samancı, “Pandemide özellikle son kullanıcıyla yakın 

temas halinde olan sektörlerin dijital dönüşüm adına 

önemli dersler çıkardığını gördük. Bu durum, giyim ve 

konfeksiyon sektörünün hızlı bir toparlanma sürecine 

girmesini sağladı. Dijital çağa entegre olma hamlelerinin 

ihracata olumlu yansıdığını söyleyebiliriz. 

Bu hamleleri kurtarıcı değil, geleceği yakalamanın 

olmazsa olmaz şartı olarak değerlendirmeyi başarırsak, 

ivmenin sürdürülebilir olmasını sağlayabiliriz. 

Doğru adımların atılması durumunda sektör olarak 

yılın ilk çeyreğindeki tabloyu çok daha ileriye taşıyarak 

yılı 20 milyar dolarlık ihracatla kapatabiliriz” dedi. 

“Üreticiden Tüketiciye Doğrudan Satış” modeliyle 

ülke ekonomisine daha fazla katkı 

Grup bünyesindeki 6 markadan biri olan Halifaks’ın 

bu alanda yaptığı çalışmalar üzerinden konuyu 

örneklendiren Mahir Samancı, “Halifaks, 1965’ten 

bu yana erkek triko ve tişört üretimi yapıyor. Kuruluşundan 

başlayarak toptan ve perakende satış 

yapan markamız, son 6 aydır ise dijital yatırımlarını 

artırarak e-ticaretteki perakende faaliyetlerine hız 

verdi. Dünyanın ve ticaretin bugünküne oranla 

çok daha küçük olduğu dönemlerde, üreticiden 

doğrudan son tüketiciye satışlar yapılırdı. Bugünün 

küresel dünyasında markalar için pazar tüm 

dünya ve artık e-ticaret aracılığıyla ürettiklerimizi 

doğrudan tüketicilere ulaştırabiliyor, “Üreticiden 

Tüketiciye Doğrudan Satış” konseptli iş modeli 

DTC’yi (Direct-to-Consumer) benimseyerek müşteri 

deneyimini ön planda tutabiliyoruz. Amacımız, 

bugüne kadar toptan markalar arasında değer 

kazanan Halifaks’ı doğru dijital dönüşüm adımlarını 

takip ederek perakendede de yükselen markalar 

arasında konumlayarak ülke ekonomisine sağladığımız 

katkıyı daha da artırmak” diye konuştu. 


12 

PANORAMA 

Durak Tekstil için 

büyümede temel kriter ‘İnsan’ 

‘People’ are the basic criterion 

in growth for Durak Tekstil 

Durak Tekstil endüstriyel dikiş ve nakış ipliği alanında sadece kaliteli 

üretimiyle değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik vizyonuyla da fark 

oluşturuyor. Çalışanların %65’inin kadınlardan oluştuğu firmada, 

çalışanların cinsiyetine değil potansiyeline bakılıyor. Durak Tekstil 

ayrıca, geri dönüştürülmüş ham madde kullanarak doğal kaynakların 

korunmasına stratejik olarak önem veriyor. 

Durak Tekstil makes a difference with its quality production and its 

sustainability vision in the field of industrial sewing and embroidery 

thread. The company takes into consideration the potential of the 

employees, of which 65% consists of women, not their gender. Durak 

Tekstil also attaches strategic importance to the protection of natural 

resources by using recycled raw materials. 

Türkiye’nin lider endüstriyel dikiş ve nakış ipliği 

üreticisi Durak Tekstil, üretimden gelen gücünü 

sürdürülebilirliğe dönük çalışmalarla bir adım 

öteye taşıyor. Geri dönüştürülmüş ham madde 

kullanımından, enerji tasarrufuna kadar birçok 

çevresel kriterleri karşılayan firma, yüksek kadın 

çalışan sayısının yanı sıra eğitim ve spora da 

Turkey’s leading manufacturer of industrial 

sewing and embroidery thread Durak Tekstil, 

takes a step further towards sustainability backed 

by its production strength. Meeting several 

environmental criteria from recycled raw 

material use to energy saving, the company 

makes important contributions to education 


PANORAMA 13 

and sports with their high number of women 

employees. Bursa-based Durak Tekstil brings 

the sector an innovative perspective that puts 

people at the centre as well as new products. 

Durak Tekstil started production with the 

manufacture of fishing nets in 70s and earned 

a new title as Turkey’s first manufacturer 

of polyester embroidery thread in the 80s. 

Experiencing a rapid growth in a period of 

branching out and breakthroughs in exports 

for Turkey, the company has continued to 

develop both its capacity and production 

facilities with new investments. Making new 

investments in twisting, automatic dyeing, 

and winding departments in the 90s, Durak 

Tekstil certified its environmental awareness 

as Turkey’s first 100% domestic capital industrial 

yarn manufacturer with the Oeko-Tex 

certificate received in 1997. Durak Tekstil 

established the High-Tech POY facility in 1998 

for the production of polyester chips yarn, 

and ensured standardization in the raw material 

quality of all its yarns while transforming 

into a brand that produces embroidery and 

sewing threads in world standards. 

Showing that the target is the global market 

with the ISO 9001: 2000 certificate it received 

in 2000, Durak Tekstil took a pioneering step for 

the Turkish textile industry and opened its new 

factory in Changxing, China in 2007. Closely 

monitoring the transformation in the global 

market and the demands for value added products, 

Durak Tekstil opened its R&D and Design 

Centre in Bursa in 2018. The company does not 

compromise on continuous innovation and 

investment and increased its capacity by 50% 

during the pandemic. Durak Tekstil has started 

its studies for the Turquality certificate, which 

is the next stage of the branding process, and 

plans to receive this certificate in 2022. 

önemli katkılar sağlıyor. Bursa merkezli Durak 

Tekstil sektöre sadece yeni ürünler değil, aynı 

zamanda insanı merkeze alan yenilikçi bir bakış 

açısı getiriyor. 70’li yıllarda balık ağı imalatı 

ile üretime başlayan Durak Tekstil, 80’li yıllarda 

Türkiye’nin ilk polyester nakış ipliği üreticisi 

unvanını elde etti. Türkiye’nin dışa açıldığı ve 

ihracatta atılım yapıldığı bu dönemde hızlı bir 

gelişme gösteren firma, yeni yatırımlarla hem 

kapasitesini hem de üretim olanaklarını geliştirmeyi 

sürdürdü. 90’lı yıllarda büküm, otomatik 

boyama ve sarım dairelerinde yeni yatırımlar 

yapan Durak Tekstil, 1997 yılında aldığı Oeko-Tex 

belgesi ile Türkiye’nin ilk %100 yerli sermayeli 

endüstriyel iplik üreticisi olarak çevreye 

duyarlılığını tescillendirdi. 1998 yılında polyester 

cipsten iplik üretimi için High-Tech POY tesisini 

kuran Durak Tekstil, bu sayede tüm ipliklerinin 

ham madde kalitesinde standardizasyon 

sağladı ve dünya standartlarında nakış ve dikiş 



14 

PANORAMA 

ipliği üreten bir markaya dönüştü. 2000 yılında 

aldığı ISO 9001:2000 belgesi ile alanında küresel 

pazarı hedeflediğini gösteren Durak Tekstil, Türk 

tekstil endüstrisi için öncü bir adım atarak, 2007 

yılında Çin’in Changxing şehrinde yeni fabrikasını 

açtı. Küresel pazardaki dönüşümü ve katma 

değerli ürünlere dönük talepleri gören Durak 

Tekstil, 2018 yılında Bursa’da Ar-Ge ve Tasarım 

Merkezi’ni açtı. Sürekli yenilik ve yatırımdan taviz 

vermeyen firma, bu sayede pandemi döneminde 

de kapasitesini %50 arttırdı. Durak Tekstil 

markalaşma sürecinin bir sonraki aşaması olan 

Turquality belgesi için çalışmalarını başlatmış 

olup, 2022 yılında bu belgeyi almayı planlıyor. 

“Güçlü bir şekilde kadın istihdamını destekliyoruz” 

Durak Tekstil Direktörü Nadiye Kurteş, önde gelen 

kurumsal ilkeleri; kaliteli üretim, ürün ve proseslerde 

standardizasyon, müşteri odaklılık, çalışana 

ve çevreye değer yaratmak olarak sıraladı. 

Kurteş; “Sektöre ve insana değer katarak küresel 

çapta büyüyebilmek için stratejik adımlar atıyoruz. 

Bunun için temel kalite değerlerini karşılamanın 

yanı sıra, sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve 

ekonomik boyutlarına önem veriyoruz” dedi. 

Sosyal boyutun önemli bir konusunu kadın istihdamının 

oluşturduğuna dikkati çeken Kurteş, 

Durak Tekstil’de kadın çalışanlara ve cinsiyet 

eşitliğine önem verdiklerini vurguladı. Durak 

Tekstil’in tüm istihdamının %65’ini kadınların 

oluşturduğunu açıklayan Kurteş; “Burada iş yapılırken 

cinsiyete değil, çalışanın potansiyeline 

bakılır. Kadınlar şirketimizin bütün kademelerinde 

yer alıyor. Beyaz yakalıların %50’sini, mavi 

“We strongly support women employment” 

Durak Tekstil Director Nadiye Kurteş lists leading 

corporate principles as; quality production, 

standardization in products and processes, 

customer focus, creating value for the employee 

and the environment. Kurteş said; “We are taking 

strategic steps to grow globally by adding value 

to the sector and people. For this, in addition to 

meeting the basic quality values, we attach great 

importance to the environmental, social and 

economic dimensions of sustainability”. 

Pointing out that women employment constitutes 

an important topic of the social dimension, 

Kurteş emphasized that they attach importance 

to women employees and gender equality 

at Durak Tekstil. Explaining that 65% of all 

employment of Durak Tekstil is women, Kurteş 

said; “When doing business here, the potential 

of the employee is taken into consideration, 

not the gender. Women are at all levels of our 

company. Women make up 50% of white-collar 

and 71% of our blue-collar employees, and we 

create different opportunities to increase this 

rate. Apart from postpartum legal leaves, we 

offer female employees and fathers opportunities 

such as flexible working, taking leaves, and 

the first and last day of school leaves for those 

whose children go to school. We are in contact 

with a special kindergarten to offer a nursery 

to young children of working mothers. We will 

implement this after the pandemic”. 

Disclosing that women employees and managers 

are fully supported at Durak Tekstil, Nadiye 


16 

PANORAMA 

yakalılarımızın da %71’ini kadınlar oluşturuyor 

ve bu oranı arttırmak için farklı olanaklar yaratıyoruz. 

Kadın çalışanlara ve babalara doğum 

sonrası yasal izinler haricinde, esnek çalışma, 

izin kullanma, çocuğu okula gidenlerin okulun 

ilk ve son günü izin kullanması gibi olanakları 

sunuyoruz. Çalışan annelerin küçük çocuklarına 

kreş olanağı için özel bir yuva ile iletişim 

halindeyiz. Pandemi sonrasında bunu hayata 

geçireceğiz” diye konuştu. 

Durak Tekstil’de kadın çalışanların ve yöneticilerin 

tam olarak desteklendiğini söyleyen Nadiye 

Kurteş, İcra Kurulu’nda Başkan olarak görev aldığına 

değindi. Kurteş, Durak Tekstil’deki kariyer 

gelişimini şöyle anlattı; “1994 yılında Uludağ Üniversitesi’nden 

mezun olduktan sonra, çalışma 

hayatına Durak Tekstil’de başladım ve 26 yıldır 

farklı pozisyonlarda görev aldım. Önce Kalite 

Kontrol & Ar-Ge, daha sonra Üretim departmanında 

aktif olarak çalıştım. Şu anda Üretim ve 

Merkezi Satış Direktörü olarak görev yapıyorum. 

2014 yılında girdiğim İcra Kurulu’nda 2018’den 

bu yana başkan olarak yer alıyorum.” 

Geçtiğimiz aylarda vefat eden eski Yönetim 

Kurulu Başkanı Ömer Durak’ın kariyeri boyunca 

kendisini desteklediğini anlatan Kurteş;” Bana 

duyulan güven ve verilen destek ile başarılı 

olmak için kariyerimde çok anlamlı bir ilerleme 

kaydettim. Durak Tekstil’de benim dışımda, birçok 

kadın yönetici bulunuyor ve hepsi başarılı 

Kurteş referred to her duty as the Chairman of 

the Executive Board. Kurteş explained her career 

development in Durak Tekstil as follows; “After 

graduating from Uludağ University in 1994, I 

started my employment life at Durak Tekstil and 

worked in different positions over 26 years. I worked 

actively in Quality Control & R&D first and 

then in Production department. I am currently 

working as Production and Central Sales Director. 

I have been, since 2018, the Chairman of 

the Executive Board, which I entered in 2014”. 

Explaining that former Chairman of the Board 

of Directors Ömer Durak, who passed away in 

the past months, supported her throughout her 

career; “With the trust and support given to 

me, I made a very meaningful progress in my 

career in order to be successful. Apart from me, 

there are many women managers at Durak 

Tekstil and all of them are successfully pursuing 

their careers. I can say we are a big family”. 

“We took effective measures against Covid-19 

in all our facilities” 

Nadiye Kurteş underlined that they took serious 

measures to protect the health of employees 

and their families during the pandemic. Kurteş 

listed the implemented measures as follows; “In 

order to protect the health and safety of employees 

and their families in the pandemic, first, 

a working systematic in accordance with social 

distance has been adopted. We also halved 


18 

PANORAMA 

bir şekilde kariyerlerini sürdürüyor. Büyük bir aile 

olduğumuzu söyleyebilirim” dedi. 

“Tüm tesislerimizde Covid-19’a karşı etkili 

önlemler aldık” 

Nadiye Kurteş, pandemi döneminde çalışanların 

ve ailelerinin sağlığının korunması için ciddi 

önlemler aldıklarının altını çizdi. Kurteş, hayata 

geçirilen önlemleri şöyle sıraladı; “Pandemide 

çalışanların ve ailelerinin sağlık ve güvenliğin 

korunması için öncelikle sosyal mesafeye uygun 

çalışma sistematiğine geçildi. Yemekhane 

ve servislerde de kapasiteyi yarıya düşürdük. 

Durak Tekstil’in bütün tesis ve ofislerinde düzenli 

ilaçlamaların yanı sıra herkesin erişebileceği 

noktalara dezenfektanlar yerleştirildi. Personelimize 

her ay ücretsiz maske dağıtıyoruz. Bütün 

personelin günde 2 kez ateşi ölçülüyor. Belirli 

periyodlarda Covid-19 testi gerçekleştiriyoruz 

ve pozitif vakaların tedavi sonrasında da bu 

testini tekrar ediyoruz. Durak Tekstil’e girişlerde 

artık HES Kodu bir zorunluluk haline gelmiştir. 

Hastalığa yol açabilecek bütün olasılıklara 

karşı hızla önlem almayı sürdürüyoruz.” 

“Sosyal sorumluluk projeleri bizi daha da 

güçlendiriyor” 

Durak Tekstil’in bütüncül sürdürülebilirlik bakış 

açısında sosyal sorumluluk projeleri önemli bir 

yere sahip. Nadiye Kurteş, başta çalışanların 

olmak üzere toplumsal standartlarının yükseltilmesi 

için faaliyetler gerçekleştirdiklerini, çevreye 

dönük projelere katıldıklarını söyledi. Kurteş şu bilgileri 

paylaştı; “Üretim merkezimiz olması nedeniyle, 

Bursaspor Vakıfköy tesislerinde alt yapıdan 

futbolcu yetiştirilmesi programına destek veriyoruz. 

Spor ile çocuklarımızın gelişimlerine pozitif bir 

değer katıldığına inanıyoruz. Bölgemizde başarılı 

ve ihtiyaç sahibi çocuklara burs sağlayarak eğitime 

katkı veriyoruz. Son olarak Bursa Keles’teki 

Uzunöz Köyü’nde bir kütüphane ve bilgisayarla 

donatılmış bir eğitim salonu oluşturduk.” 

Durak Tekstil’de sürdürülebilirlik ham 

maddeden başlıyor 

Sürdürülebilirliğin çıkış noktasında doğal kaynakların 

korunması ve daha kontrollü bir kullanımın 

bulunduğunu belirten Nadiye Kurteş, Durak 

Tekstil’de bu bağlamda geri dönüştürülmüş 

ham madde kullanımına önem verdiklerini dile 

getirdi. Kurteş; “Oeko-Tex ve Reach kriterlerine 

uygun ham maddeler kullanıyoruz. Geri dönüştürülmüş 

(recycled) ürünler üreterek toplumsal 

sürdürülebilirlikte öncü çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 

Dünyanın önde gelen markaları 

önümüzdeki 3 yıl içinde ürünlerinin %70’inin 

geri dönüştürülmüş ürünlerden oluşacağını 

açıklıyor. Önümüzdeki dönemde bu ürünlerimiz 

için Oeko-Tex-Step belgesi alarak bu konudaki 

başarımızı taçlandıracağız” şeklinde konuştu. 

the capacity in dining halls and services. In 

addition to regular disinfection in all facilities 

and offices of Durak Tekstil, disinfectants were 

placed in places accessible to everyone. We 

distribute free masks to our staff every month. 

Temperature of all personnel is taken twice a 

day. We perform the Covid-19 tests at certain 

periods and we repeat these tests after the 

treatment of positive cases. HES Code has now 

become necessary when entering Durak Tekstil. 

We continue to take quick measures against 

all possibilities that could lead to disease”. 

“Social responsibility projects make us stronger” 

Social responsibility projects take a major 

place in Durak Tekstil’s holistic sustainability 

perspective. Nadiye Kurteş said that they carry 

out activities to raise social standards, especially 

of employees, and participate in environmental 

projects. Kurteş shared the following 

information; “Since it is our production centre, 

we support the program of training football 

players from the youth setup at Bursaspor 

Vakıfköy facilities. We believe that sports add 

a positive value to the development of our 

children. We contribute to education by providing 

scholarships to successful children who 

are in need throughout our region. Finally, we 

created a library and a computer-equipped 

education hall in Uzunöz Village in Bursa Keles”. 

Sustainability starts with raw materials at 

Durak Tekstil 

Stating that the starting point of sustainability is 

the protection and a more controlled use of natural 

resources, Nadiye Kurteş said that they attach 

significant importance to the use of recycled 

raw materials at Durak Textile in this context. 

Kurteş commented; “We use raw materials that 

comply with Oeko-Tex and Reach criteria. We 

carry out pioneering studies in social sustainability 

by producing recycled products. The leading 

brands of the world announce that 70% of their 

products will consist of recycled products in the 

next 3 years. We will crown our success in this 

area by obtaining the Oeko-Tex-Step certificate 

for these products in the long view”. 


www.trendinovasyon.com

20 

Sanayici ne ister? 

Dr. Murat Özpehlivan 

Konfeksiyon 

Yan Sanayicileri Derneği 

Yönetim Kurulu Başkanı 

KYSD 

Aklınıza gelen herhangi bir sanayi kolunu ele alın. Talepler ve 

beklentiler nerdeyse tümüyle aynıdır, değişmez. Sanayici öncelikle 

öngörülebilir bir ekonomik ortam ister. Üretirken kısmen de 

olsa geleceğe dair fikri olmasını önemser. Anlık değişen, her an 

farklılaşan bir iktisadi yapı sanayici için zorluk demektir. Sanayici 

rekabet edebilmek için gerekli koşulların sağlanmasını umar. 

Küresel pazarlara açılmak için rakipleri ile eşit koşullarda yarışabilmeyi 

bekler. Ülkesinin dezavantajlı koşullarının rehabilite edilmesini 

diler. Bunu ister ki daha çok ihracat yapabilsin, istihdama daha 

fazla katkıda bulunabilsin. Sanayici makina, bina gibi stratejik 

yatırımları için olabilecek en iyi koşullarda finansman kaynağına 

ulaşmayı diler. Kredi oranlarının ve vadelerinin sanayi yatırımları 

açısından akılcı ve tutarlı olmasını ister. Bankaların ona dönük 

yaklaşımlarında az da olsa sanayici gözü ve perspektifiyle olayları 

anlayabilmelerini ümit eder. Sanayici çalışanlarından sadakat, 

verimlilik ve dürüstlük bekler. Bekler ki onlarla birlikte çok daha 

başarılı işlere imza atabilsin. Sanayici tedarikçilerinden koşullar 

değişken olsa da anlayış ve birlikte kazanma kültürünün benimsenmesini 

ister. Fırsatçılıktan, stokçuluktan, menfaatçi mantaliteden 

uzak durmalarını diler. Uzun vadede birlikte kazanma, birlikte 

büyüme ve yol arkadaşlığı kavramının içselleştirilmesini bekler. 

Sanayici müşterilerinden akıttığı alın terinin, verdiği emeğin ve 

göz nurunun değerini bulmasını ister. Yaptığı yatırımın, aldığı 

riskin ve koyduğu sermayenin hakkını ne fazla ne eksik, olması 

gerektiği biçimde talep eder. Müşterileri tarafından başkalarının 

haksız biçimde kayrılmasını, ürettiği ürünün hakkını verdiği halde 

dışlanmayı istemez, adalet, eşitlik ve hakkaniyet bekler. Sanayici 

devletinden her daim yanında olmasını umar. Ülkesinin adeta 

kale gibi dimdik duran fabrikaların yaşatılması, güçlenmesi ve 

küresel anlamda söz sahibi yapılara dönüşmesi adına desteklenmesini 

bekler. Ülkesine ihracat, istihdam ve vergi anlamında katkı 

sunarken oluşturduğu bu faydanın takdir görmesini, görmüyorsa 

da en azından bilinmesini ister. Yaptığı faaliyetlerin baltalanması 

yerine daha iyilerini yapabilmek adına ona omuz verilmesini 

arzular. Sanayici planladığı iş modelini her an ve her anlamda 

etkileyen dövizin, faizin, işçilik, enerji ve hammadde maliyetlerinin 

belirli ölçüde stabil ve kabul edilebilir olmasını bekler. Volatiliteden, 

ani dalgalanmalardan, gereksiz iniş çıkışlardan hep kendisi 

zarar gördüğü için ekonomik ve mali açıdan istikrarlı bir yapı ister. 

Hayatını koyduğu işinde tüm emek ve yatırımlarının bir gecede 

hiç olmaması adına sağduyu ve empati bekler. Hayalini kurduğu 

yatırımları gerçekleştirebilmek adına destek olunmasa da en 

azından köstek olunmamasını ister. Sanayici aslında bilgi, birikim 

ve tecrübesiyle planladığı işlerini kendi planları dahilinde dış 

müdahale ve etkenlerden bağımsız bir biçimde sürdürebilmeyi 

umar. İstediği çok bir şey yoktur aslında sanayicinin. Özetle sanayici 

anlaşılmak ister. Yaptığı işin önemi ve kıymeti hakkında tüm 

paydaşlarından asgari düzeyde de olsa farkındalık bekler. 


22 

PANORAMA 

Süper Film’den 

‘Süper’ 

yatırım hamlesi 

SANKO HOLDİNG çatısı altında faaliyet gösteren ve 5 kıtaya İhracat 

yapan Avrupa’nın önde gelen esnek ambalaj film üreticisi SÜPER 

FİLM, yeni 10.4 metre BRUCKNER 4. BOPP hattı ve 6. BOBST Metalize 

makinası yatırımları ile film üretimini 184.000 ton/yıla, metalize 

kaplama kapasitesini ise 35.000 ton/yıl düzeyine çıkararak Uzak 

Doğu ve Amerika kıtası hariç, dünyadaki en büyük 9. kapasiteye 

sahip ambalaj filmi üreticisi konumuna ulaşacak. 

SANKO HOLDİNG çatısı altında 1993 yılında kurulan 

SÜPER FİLM, yılda 70.000 ton BOPP (çift yönlü 

gerdirilmiş polipropilen) Film, 48.000 Ton BOPET (çift 

yönlü gerdirilmiş polyester) Film, 6.000 ton Cast & 

Bariyer Film ve Koli Bantı üretimi yapmaktadır. Aynı 

zamanda ürettiği filmlere 28.000 ton/yıl kapasite 

ile alüminyum kaplayarak metalize film üretmekte, 

12.000 ton/yıl kapasite ile de özel kaplama hattında 

üretilen filmlere yüksek bariyer, kolay açılabilirlik 

gibi farklı özellikler kazandırarak, yurt içi ve yurt dışı 

müşterilerine hizmet veriyor. Yapılan yeni yatırım 

ile ilgili açıklamada bulunan SÜPER FİLM Genel 

Müdürü Fahri Özer, “Avrupa, Amerika, Afrika, Avustralya 

ve Asya olmak üzere 5 kıtaya İhracat yapan 

SÜPER FİLM olarak yeni 10.4 metre BRUCKNER 4. 

BOPP hattı ve 6. BOBST Metalize makinası yatırımlarımız 

ile film üretimini 184.000 ton/yıla, metalize 

kaplama kapasitesini ise 35.000 ton/yıl düzeyine 

çıkartacağız. Bu yatırım ile SÜPER FİLM, Uzak Doğu 

ve Amerika kıtası hariç, dünyada en büyük 9. 

kapasiteye sahip ambalaj filmi üreticisi konumuna 

gelecektir” şeklinde konuştu. Sorumluluklarının 

bilincinde olan SÜPER FİLM, bu yatırımı için farklı bir 

yerleşim yeri seçerek üretim güvenilirliğinin yanı sıra 

kalifiye iş gücüne de katkıda bulunmayı hedefliyor. 

“Dünyamızı gelecek nesillere bırakacağız” prensibini 

benimseyen SÜPER FİLM, doğada dönüşebilen 

plastik filmler, daha az miktarda daha çok ürün 

paketlenmesi ve mono yapılar ile geri kazanım konusunda 

yapmış olduğu çalışmalar ile sektörünün 

öncü kuruluşları arasında yer almaktadır. 


7.8 - 8.2 - 9.5 -10.5 MM 

PASLANMAZ çelİK hammadde’den 

klİkıt üretİmİmİz başlamıştır.

24 

PANORAMA 

Form Düğme’den 

yenilikçi ve 

sürdürülebilir 

ürünler 

Pet şişe atıklarını kullanarak geri 

dönüşümlü polyester düğme üreten Form 

Düğme, doğal kaynakların etkin kullanımı 

için atıkların azaltılması, geri kazanımı, 

doğaya dost ürünlerin kullanımı konusunda 

önemli çalışmalara imza atıyor. 

Teknolojik yatırımları ve Ar-Ge çalışmalarıyla 

tekstil yan sanayiinin öncü firmalarından 

biri olan Form Düğme, 2021 yılında hem ihracat 

yaptığı ülkelerin sayısını, hem de ihracat 

rakamlarını artırmayı hedefliyor. 

Üretim ve teknoloji yatırımlarıyla sektörün önde 

gelen firmalarından biri olan Form Düğme, 

Esenyurt’taki 6.000 metrekare kapalı alana sahip 

fabrikada her türlü düğme ve aksesuar üretimi 

yapıyor. Ürün grubunun büyük bir kısmını düğme 


PANORAMA 25 

Polo ve Daniel Hechter gibi dünyanın birçok moda 

devine satıyoruz. Ayrıca Karadeniz’den getirdiğimiz 

fındık kabuklarını öğüttükten sonra düğmeye 

dönüştürerek, ekonomik katma değer sağlamayı 

hedefliyoruz. Bu ürün grubunu farklı doğal atıkları 

da ekleyerek büyütmeyi hedefliyoruz.” 

Kaliteli bir düğmede olması gereken özellikler 

nelerdir? Düğmenin hayatımızdaki önemi nedir? 

“Düğme tasarımı daha çok sezon trendleriyle 

birlikte şekillenen bir çalışma. Sadece yaratıcılığın 

ön planda olduğu bir model işlevsellikten ve 

müşteri ihtiyacından uzak olabilir. Bu yüzden hem 

trendlere uygun, hem de ticari potansiyeli olan 

ürünler üretmek durumundayız. Firmamız bünyesinde 

oluşturduğumuz tasarım departmanımız bu 

süreci oldukça başarıyla yürütüyor. Senede 2 kere 

katılmış olduğumuz tekstil fuarlarından aldığımız 

izlenimler ve sezon trendlerini tespit etmemiz 

başarımızın önemli aşamalarını oluşturuyor. Şıklığın 

vazgeçilmez aksesuarı olan düğmeler kıyafetlerin 

görselliğini canlı tutarak, hareketlilik kazandırıyor. 

Kıyafete baktığınızda gözünüze çarpan ilk unsur- 

oluşturan firma, aynı zamanda etiket, rozet ve toka 

gibi aksesuar üretimi yapıyor ve müşteri ihtiyaçları 

doğrultusunda çıtçıt gibi farklı ürünlerde de tedarik 

sağlıyor. Firmanın düğme üretiminin %60’lık kısmı 

doğal düğmelerden oluşuyor. Aylık 100 milyon 

adet düğme üretiminin yanı sıra 50 milyon adet 

düğme baskı, boyama ve ikinci işlem kapasitesine 

sahip. Form Düğme Kurucu Ortağı Mustafa Oktay 

ile çalışmaları ve 2021 projeleri hakkında konuştuk. 

Sizi sektörde farklı kılan özellikleriniz nelerdir? 

Hangi ürünlerinizle ön plana çıkıyorsunuz? 

“Form Düğme, kurulduğu ilk yıldan itibaren her 

zaman yeni pazarlara odaklanarak, ürün çeşitliliğini 

artırmayı hedefledi. Sanıyorum tüm dünyada 

hızlıca dikkat çekmeyi başarmış olmamızın 

sebeplerinden biri de budur. Çünkü teknolojiye ve 

Ar-Ge’ye yatırımlarımız her sene arttı. Ar-Ge departmanımızla 

birlikte tekstil sektörüne yenilikçi ve 

sürdürülebilir ürünler sunuyoruz. Ekvador yağmur 

ormanlarında yetişen bir çeşit palmiye ağacının 

çekirdeği olan korozo’dan düğme üretiyoruz. 

Ayrıca boynuz, kemik, kokonat, tahta, pamuk ve 

sedef de doğal düğmelerimiz arasında yer alıyor. 

Bunların içerisinden korozo, pamuk ve kokonat 

sürdürülebilir düğme sınıfında bulunuyor. Geçtiğimiz 

yıldan bu yana Ar-Ge çalışmaları neticesinde 

geri dönüşümlü polyester düğme üretimine 

başladık. Dünyanın en büyük çevresel atıklarının 

başında gelen pet şişeleri düğmeye dönüştürüp, 

H&M, Tommy Hilfiger, Zara, Mango, Massimo Dutti, 

Ted Baker, River Island, Next, Scotch&Soda, Marco 



26 

PANORAMA 

larda biridir. İyi tasarlanmış bir düğme, o giysiye 

değer kattığı gibi satışını da katkı sağlıyor. Düğmeler 

küçücük bir ayrıntı gibi dursa da aslında insan 

sağlığı açısından da çok önemli çünkü içeriğinde 

plastik ve naylon bulunan ve normalden çok 

fitalat kullanılan düğmeler kanser riskini arttırıyor. 

Bunun için doğal düğmelerin yer aldığı giysilerin 

tercih edilmesine dikkat etmek gerekiyor.” 

Virüsün hayatın akışını değiştirdiği 

bu süreçte firmanız adına ulaşmayı 

planladığınız hedefler nelerdir? 

“Maalesef 2020 senesi hepimiz için kayıp bir yıl 

oldu, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen firmamız 

bu süreçte başarı gösterip beklentilerimizin 

üstünde seneyi %5 büyüyerek kapattı. Özellikle 

tasarlamış olduğumuz farklı koleksiyonlar ve 

rekabet avantajı oluşturan fiyatlarımız bu sonuca 

ulaşmamıza yardımcı oldu. 2021 yılında tüm sektörlerde 

olduğu gibi tekstilde de önemli gelişmelerin 

olmasını bekliyoruz. Form Düğme olarak en az %20 

büyüme hedefliyoruz. Yılın ikinci yarısı itibariyle de 

büyümenin çok daha fazla olacağını öngörüyoruz. 

Özellikle aşı sayesinde normalleşme sürecinin 

hızlanacağını umut ediyoruz. Yılın son çeyreğinde 

artık eski normale dönülmüş olacağını düşünüyoruz. 

Müşterimiz olan yabancı tekstil markalarının 

ülkemize yoğun sipariş geçeceğini ve bunun da 

tüm sektörde iş hacmi artışı ve karlılık getireceğini 

düşünüyorum. Artan hammadde ve işçilik giderleri 

ile beraber yüksek finansman maliyetleri 2021 senesi 

için biz sanayicileri en çok düşündüren konular 

olacaktır. Çok daha yenilikçi ve hızlı değişen bir 

pazar oluştu. Artık hepimiz belki daha az adetlerde 

ama daha fazla çeşit ürün üreteceğiz. Müşterilere 

özel ürün pazarı da büyüyecek. Son olarak sürdürülebilir 

çevre dostu ürünler işletmelere kazandıracak 

ve bu teknolojilere yönelik yatırımlar da artacak.” 

Form Düğme olarak çevre, doğa ve insan sağlığı 

konusunda neler söylemek istersiniz? 

“Tekstil sektörünün yılda 1,2 milyon ton karbon emisyonuna 

neden olduğu biliniyor. Tekstil ürünlerinin 

yüzde 85’inin geri dönüştürülememesi bu alandaki 

hassasiyeti daha da artırıyor. Bu nedenle sürdürülebilir 

malzemelerin önemi her geçen gün daha da 

artıyor. Tekstil sektöründeki dünya devleri için sürdürülebilir 

ürünler artık bir seçenek değil zorunluluk. 

Form düğme olarak yıllar evvel bu alana odaklanarak 

yatırımlarımızı da bu doğrultuda gerçekleştirdik. 

Ayrıca pamuk ve metal düğme üretiminde ek yatırımlar 

yapacağız. Tekstil yan sanayi içinde yer alan 

farklı ürünler de radarımızda yer alıyor. 2021 yılı ilk 

çeyreği itibariyle daha önce planladığımız yüksek 

teknoloji makinelerin alımı, sürdürülebilir ürünlerle 

ilgili Ar-Ge çalışmaları gibi yeni yatırımlarımızı da 

devreye alacağız. 2021 yılında yaklaşık 2 milyon TL 

tutarında bir yatırım bütçemiz bulunuyor.” 

Korona sonrası Türkiye’de ve dünyada sektörü 

nasıl bir gelecek bekliyor. Öngörüleriniz nelerdir? 

Firma olarak nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz? 

“Bizleri çok daha zor ve rekabetçi bir gelecek bekliyor. 

Hepimiz sanal dünyada yaşamayı bir şekilde 

öğrendik ve bunun rahatlığını da keşfettik. Dolayısıyla 

sanal ekonomi büyüyecek. Tüm işletmeler bu süreçte 

yerini almalıdır diye düşünüyorum. Çok daha 

yenilikçi ve hızlı değişen bir pazar oluşacak. Artık 

hepimiz belki daha az adetlerde ama daha fazla 

çeşit ürün üreteceğiz. Müşterilere özel ürün pazarı 

da büyüyecek. Son olarak sürdürülebilir çevre dostu 

ürünler işletmelere kazandıracak ve bu teknolojilere 

yönelik yatırımlar da artacak. Form Düğme’nin 

sürdürülebilirlik konusunda yaptığı yatırımlar, doğru 

alanda stratejik adımlar attığının adeta kanıtı.” 


28 

PANORAMA 

Geleneksel 

pazarlama 

yerini dijital 

pazarlamaya 

bırakıyor 

İnternetin kullanılmaya 

başlaması ile birlikte 

geleneksel pazarlama 

yöntemleri yerini dijital 

pazarlamaya bırakıyor. 

Birçok farklı yöntemi 

barındıran dijital 

pazarlama popüler hale 

geliyor. 

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık 

Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Nihal 

Toros, son yıllarda geleneksel pazarlamanın 

yerini alan dijital pazarlama yöntemleri ile 

ilgili değerlendirmelerde bulundu. 

Dijital pazarlama çift yönlü iletişim sağlıyor 

Dijital pazarlamayı ‘markaların çevrimiçi 

ortamda ürün ya da hizmetlerini tanıtmalarına 

imkân veren pazarlama süreci’ olarak 

tanımlayan Dr. Öğretim Üyesi Nihal Toros, 

“İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte, 

geleneksel pazarlama yöntemleri önemini 

kaybetti ve bu yeni pazarlama kanalı hem 

markaların hem de tüketicilerin dikkatini 

çekmeye başladı. Geleneksel pazarlamanın 

tüketici ile kurduğu tek yönlü iletişimin 

aksine dijital pazarlamada çift yönlü iletişim 

devreye giriyor. İletişim sürecinin vazgeçilmez 

unsuru olan geribildirim, markalara 

hedef kitlelerini tanıma fırsatı sağlarken aynı 

zamanda ürün ya da hizmetlerin de değişikliğe 

gitmelerine de imkân tanıyor” dedi. 

Pandemi markaları dijitalde daha etkin olmaya yönlendirdi 

Dr. Öğretim Üyesi Nihal Toros, dijital pazarlamada 

yöntemleri çoğaltmanın mümkün olduğunu söyledi ve 

sözlerine şöyle devam etti: “Burada önemli olan dünyanın 

sürekli bir değişim içinde olması ve pazarlama 

dünyasının da bu duruma ayak uydurarak yeni uygulamalar 

geliştirmesidir diyebiliriz. Tüketiciler olarak her gün 

binlerce mesajla karşılaşıyoruz ve bazen bunların farkına 

bile varmıyoruz ve reddediyoruz. Değişen tüketici davranışları 

karşısında, pazarlama dünyası da dijitale doğru 

evriliyor. Hepimizin yanında 7/24 cep telefonlarımız ve 

internetimiz var. Bu, pazarlama dünyası için inanılmaz bir 

fırsat. Geleneksel pazarlamanın temel prensiplerinden 

olan ‘hedef kitle ile iletişim’, dijital pazarlamada da ortaya 

çıkıyor. Sadece mecra ve yöntem değişiyor. Ayrıca 

dijital pazarlamada; tüketici davranışlarını takip etmek, 

kontrol etmek ve bu davranışlara uygun pazarlama ve 

satış yöntemleri geliştirmek çok daha kolay. Hedef kitlenin 

ihtiyaçlarına ayak uydurmak her zaman markaların 

birincil hedefi oldu. Pandemi döneminde de değişen 

tüketici ihtiyaçlarının karşılanması gerekliliği, markaları 

dijital ortamda daha etkin olmaya yönlendirdi.” 


30 

PANORAMA 

The Woolmark Company’den 

online seminer 

Yün üzerine global bir otorite olan, The Woolmark Company 

genç yetenekleri desteklemeye devam ediyor. 

Her yıl düzenli olarak organize ettiği ‘doğal olarak ilham veren’ 

seminerini bu yıl online olarak gerçekleştirdi. 

Moda, tasarım ve tekstil öğrencilerini hedefleyerek 

organize ettiği Merinos yününün farklı kullanım 

alanlarını anlatan seminerler sayesinde gençlerin 

yeni başlayan kariyer hayatlarına yeni bilgiler eklemeyi 

amaçlıyor. Geleceğin yeteneklerine ilham 

kaynağı olmayı hedefleyen seminer, tekstil ve 

moda endüstrisindeki ileri düşünürlerin tavsiyeleriyle 

ilgili en yeni konuşmaların yer aldığı beş oturum 

olarak gerçekleştirildi. Oturumları Woolmark İş 

Geliştirme ve Lisanslama Koordinatörü Gülay Gökbayrak, 

Kıvanç Tekstil Stratejik Planlama Müdürü 

Gökmen Ükelge, Pamukkale Üniversitesi Tekstil Mühendisliği 

Bölümü Doç. Dr. Nurhan Onar Çamlıbel, 

Ramsey Baş Tasarımcısı Selhan Yurdusev ile Nihan 

Peker markasının sahibi ve tasarımcısı Nihan Peker 

yönetti. Gülay Gökbayrak; yünün çiftlikten moda 

dünyasına kadar çıktığı eşsiz yolculuğu anlatırken, 

Gökmen Ükelge; sürdürülebilir yöntemleri uygulama 

yolculuğunu ve yünün şirketleri ve müşterilerinin 

satın alma davranışları üzerindeki etkisini paylaştı. 

Doç. Dr. Nurhan Onar Çamlıbel; yünlü kumaşların 

ön işlem ve terbiye işlemleri için yenilikçi, sürdürülebilir, 

çevre dostu ve nanoteknolojik süreçleri derinlemesine 

incelerken, Selhan Yurdusev; takım elbise 

için seçilen favori kumaş olarak yünün faydalarını 

ve tarihini paylaştı. Son olarak da Nihan Peker, 

Türkiye’nin en onurlu moda tasarımcılarından biri 

olma yolunda bilgi ve yolculuğunu paylaştı. The 

Woolmark Company’nin organize ettiği seminerler 

bilgiye sahip olan sektörün önde gelen profesyonelleri 

ile tekstil ve moda tasarımcısı olmayı amaçlayanları 

bir araya getiriyor. Bu öğrencilere sektördeki 

yaygın iş olanaklarını anlama ve sektöre bakış 

açısı kazanma şansının dışında Merinos yününün 

çok yönlülüğü ve diğer birçok faydasını anlama 

olanağı sunuyor. Bu kapsamlı etkinlikler sayesinde 

öğrencilerin gelecekteki profesyonel yaşamlarında 

başarılı olabilmeleri için sektördeki gelişmeleri takip 

ederken aynı zamanda girmek üzere oldukları 

sektörü anlamlarına imkân tanıyor. The Woolmark 

Company, kendini adadığı geleceğin yeteneklerini 

destekleme projesinin bir parçası olarak 

Türkiye’de tekstil ve moda sektörünün öncüleriyle 

iş birliği yapmaktan gurur duyuyor. 


www.ataimalat.com

32 

PANORAMA 

Tekstil ürünlerinde 

koronavirüse karşı 

yeni teknoloji: 

Everfresh 

Dünyanın lider akrilik elyaf üreticisi Aksa Akrilik’in geliştirdiği 

Everfresh teknolojisinin Covid-19’a karşı etkisi ortaya kondu. Yapılan 

testler sonucu Everfresh’in kullanıldığı tekstil ürünlerinde koronavirüsün 

30 dakikada yüzde 97,48 oranında etkisiz hale geldiği görüldü. 

Aksa Akrilik Ar-Ge merkezinde 4 yıl süren çalışmalarından 

ardından 2020’de piyasaya sunulan 

antimikrobiyal elyaf ürünü Everfesh, Covid-19 sınavından 

da başarıyla ayrıldı. Kalıcı antimikrobiyal 

etkiye sahip Everfresh; maskeden ev tekstiline uzanan 

çok geniş bir alanda kullanım imkânı sağlıyor 

ve denim, aktif giyim, içlik, çorap, halı ve nevresim 

gibi çok sayıda üründe koronavirüsü büyük oranda 

etkisiz hale getiriyor. Testlere göre, Everfresh’in 

kullanıldığı ürünlerde koronavirüs 30 dakika içinde 

etkisini yüzde 97,48 oranında yitiriyor. 

Toplu olarak bir araya gelinen mekanlarda 

Everfresh güvencesi 

Püskürtme ya da benzeri yöntemlerle üretilen ürünlerin 

aksine Everfresh, elyafın içerisinde yer alan 

çinko bileşiği sayesinde antimikrobiyal etki gösteriyor. 

Bir bitim işlemi olmadığı için insan sağlığına ve 

cilde zarar vermeyen ürün, halı, battaniye, yorgan, 

nevresim, havlu ve yastık gibi ürünlerde kullanılabiliyor. 

Toplumsal hijyen ihtiyacının en yüksek seviyede 

hissedildiği bu dönemde, bir araya gelişlerin 

daha yoğun olduğu otel, cami ve yurt gibi kalabalık 

alanlarda Everfresh ürünlerin kullanılmasıyla 

koronavirüs etkisi büyük oranda azaltılıyor. Özellikle 

toplu alanlardaki halı kullanımında ön plana 

çıkması beklenen Everfresh, bakteri, mantar ve küf 

oluşumunun da önüne geçen özelliğiyle ideal hale 

geliyor. Üstün nitelikleriyle ön plana çıkan ürün, fiyat 

olarak da avantajlı görünüyor. Defalarca yıkansa 

bile ilk günkü güçlü antimikrobiyal etkinliğini ve 

koronavirüse karşı etkisini kaybetmeyen Everfresh ile 

hijyen ihtiyacı hiç olmadığı kadar iyi karşılanıyor. 

Toplumdaki beklentilere uygun geliştirildi 

Aksa Akrilik Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü 

Cengiz Taş, Everfresh teknolojisinin, tekstil sektörüne 

kazandırılmış önemli bir Ar-Ge ürünü olduğunu 

kaydederek, ürünün; koronavirüse karşı koruma 

sağlamadığını, üzerinde bulunan virüsü belli bir süre 

içerisinde yüzde 97,48 oranında etkisiz hale getirdiğinin 

altını çizdi. Pandemi sonrası antibakteriyel 

ürünlere rağbetin arttığını dile getiren Taş; “Yeni 

ürünümüz Everfresh ile toplumda sağlık hassasiyetiyle 

doğan ihtiyaca yanıt vermekten dolayı 

çok mutluyuz. Everfresh, tekstil ürünlerinde yarım 

saat içinde koronavirüsü yüzde 97,48 oranında yok 

ederek sektördeki farkını bir kez daha ortaya koydu. 

Everfresh’in içeriğindeki çinko bileşiği sayesinde 

ürünlere antimikrobiyal özellik kazandırırken, kötü 

kokuyu da önleyerek yıkama ihtiyacını azaltıyor. Hızlı 

kuruma, su buharı geçirgenliği, hava geçirgenliği, 

termal izolasyon, yumuşak, hafif ve konforlu yapısıyla 

tüm beklentilere cevap verdiğini söyleyebilirim. 

Ürünümüz geçtiğimiz yıldan bu yana pazarda ve şu 

anda oldukça ilgi görüyor. Bununla beraber, önümüzdeki 

dönemde özellikle Everfresh teknolojisine 

sahip halılara yönelik pazarda yoğunlaşan ihtiyacı 

en iyi şekilde karşılayacağımızı öngörüyoruz” dedi. 


İZER - FABRİKA 

Fabrika : Çobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad. 

Söğütlü Sk. No: 3/5 Yenibosna 

Bahçelievler / İSTANBUL 

Telefon : 0212 447 35 47 

Telefon : 0212 447 35 48 

Fax : 0212 447 35 40 

Gsm : 0554 582 60 55 

Mail : fabrika@izerfermuar.com 

İZER - ZEYTİNBURNU 

Zeytinburnu Mağaza : Telsiz Mah. Balıklı Yolu 

No: 62 Zeytinburnu / İSTANBUL 

Telefon : 0212 664 06 66 

Telefon : 0212 664 06 68 

Gsm : 0555 803 04 86 

Mail : zeytinburnu@izerfermuar.com 

İZER - BAĞCILAR 

Bağcılar Mağaza : Fatih Mah. Maslak Cad. 

No: 90/A Bağcılar / İSTANBUL 

Telefon : 0212 551 78 44 

Telefon : 0212 551 78 62 

Telefon : 0212 551 87 62 

Fax : 0212 551 69 59 

Mail : bagcilar@izerfermuar.com

34 

PANORAMA 

Caneco’dan dünyanın 

ilk geri dönüştürülmüş 

süblimasyon transfer kağıdı 

World’s first recycled sublimation 

transfer paper from Caneco 

Uzun yıllar tekstil sektöründe faaliyet gösteren Canapa Kağıt 

Teknolojileri ve Natura Tekstil iştiraki ile kurulan CANECO, sürdürülebilir 

tekstil üretimi misyonuyla faaliyetlerine başladı. Her iki firmanın uzun 

yıllara dayanan know-how’ının bir araya gelmesiyle “Ecological 

practices & Ecological results” sloganı ile yola çıkan CANECO, tekstil 

sektörüne ekolojik ve inovatif ürünler geliştirmeyi hedefliyor. 

CANECO, which was established with the partnership of Canapa Paper 

Technologies and Natura Tekstil, which has been operating in the 

textile industry for many years, started its activities with the mission of 

sustainable textile production. CANECO, which set out with the slogan 

of “Ecological practices & Ecological results” with the combination 

of the long-standing know-how of both companies, aims to develop 

ecological and innovative products for the textile industry. 

Uzun yıllar tekstil sektöründe faaliyet gösteren 

Canapa Kağıt Teknolojileri ve Natura Tekstil 

iştiraki ile kurulan CANECO, Her iki firmanın 

uzun yıllara dayanan know-how’ının bir araya 

gelmesiyle sürdürülebilir tekstil üretimi misyonuyla 

faaliyetlerine başladı. Yenilikçi, sürdürülebilir 

ve çevreci üretim misyonuyla kurulan CANECO, 

faaliyetlerine dünyanın ilk geri dönüştürülmüş 

süblimasyon transfer kağıdını piyasaya sunarak 

başladı. Tamamen geri dönüştürülmüş kağıtlardan 

üretilen CANECO SILVA Geri Dönüştürülmüş 

Süblimasyon Kağıt Serisi, global tekstil ve hazır 

giyim firmalarının çevreye duyarlı ve sürdürülebilir 

politikalarına uygun üretilmiştir. CANECO SILVA 

geri dönüştürülmüş süblimasyon kağıdı, sürdürülebilir 

tasarım misyonuyla, dijital tekstil baskısında 

aynı kalitenin ve aynı fonksiyonun daha 

az çevresel etki ile sağlanması yolunda fikirler 

geliştirme vizyonundan hareketle yola çıkmıştır. 

CANECO tarafından piyasaya sunulan SILVA 

CANECO, which was established by the 

affiliate of Canapa Paper Technologies and 

Natura Tekstil, which has been operating in 

the textile sector for many years, started its 

activities with the mission of sustainable textile 

production with the combination of long years 

of know-how of both companies. Founded 

with an innovative, sustainable, and environmentally-friendly 

production mission, CANECO 

started its activities by introducing the world’s 

first recycled sublimation transfer paper to the 

market. Produced from 100% recycled papers, 

CANECO SILVA Recycled Sublimation Paper 

Series has been produced in accordance with 

the environmentally-friendly and sustainable 

policies of global textile and ready-to-wear 

companies. CANECO SILVA Recycled Sublimation 

Paper is based on the vision of developing 

ideas for achieving the same quality and same 

function with less environmental impact in 


PANORAMA 35 

digital textile printing with its sustainable design 

mission. SILVA RECYCLED SUBLIMATION PAPER 

SERIES, presented to the market by CANECO, 

has 4 different options with different coating 

and grammage features. SILVA product range 

consists of four different products: SILVA ECO, 

SILVA MEDIUM, SILVA HIGH, and SILVA SPORTS. 

To briefly summarize the SILVA series: 

SILVA ECO: With a grammage of 50gr/m2, 

the ECO series offers very fast transfer time, 

excellent dye transfer efficiency, fast dye 

absorption and drying, and a wide range of 

applications in the heat press. The series is 

suitable for printing onto all fabrics containing 

at least 60 percent polyester. 

GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ SÜBLİMASYON KAĞIDI SE- 

RİSİ, farklı kaplama ve gramaj özelliklerine sahip 

4 ayrı seçeneğe sahip. SILVA ürün gamı, SILVA 

ECO, SILVA MEDIUM, SILVA HIGH ve SILVA SPORTS 

olmak üzere dört ayrı üründen oluşuyor. 

SILVA serisini kısaca özetlemek gerekirse: 

SILVA ECO: 50gr/m2 gramaja sahip ECO serisi, 

ısı presinde çok hızlı transfer süresi, mükemmel 

boya transfer verimliliği, hızlı boya emilimi ve 

kuruma, geniş yelpazede uygulama çeşitliliği 

sunuyor. Seri, en az yüzde 60 polyester içeren 

tüm kumaşlara baskı için uygun. 

SILVA MEDIUM: 80gr/m2 gramaja sahip MEDI- 

UM serisi, ısı presinde çok hızlı transfer süresi, 



36 

PANORAMA 

mükemmel boya transfer verimliliği, hızlı boya 

emilimi ve kuruma, geniş yelpazede uygulama 

çeşitliliği sunuyor. Seri, en az yüzde 60 polyester 

içeren tüm kumaşlara baskı için uygun. 

SILVA HIGH: 110gr/m2 gramaja sahip HIGH 

serisi, daha koyu ve yoğun boya tüketimi 

gerektiren baskı prosesleri için ideal. Isı 

presinde çok hızlı transfer süresi, mükemmel 

boya transfer verimliliği, hızlı boya emilimi ve 

kuruma, geniş yelpazede uygulama çeşitliliği 

sunuyor. Seri, en az yüzde 60 polyester içeren 

tüm kumaşlara baskı için uygun. 

SILVA SPORTS: 110gr/m2 gramaja sahip SPORTS 

serisi, çift kaplama özelliği sayesinde spor malzemeleri 

gibi elastik materyaller üzerine baskı 

yapmak için özel olarak geliştirildi. Kumaşa mükemmel 

tutunma özelliği sunan SPORTS serisi, 

mükemmel boya transfer verimliliği, hızlı boya 

emilimi ve kuruma, geniş yelpazede uygulama 

çeşitliliği sunuyor. Seri, en az yüzde 60 polyester 

içeren tüm kumaşlara baskı için uygun. 

Seri, ayrıca SILVA PROTECTION Koruma Kağıdını 

da içeriyor. SILVA PROTECTION Koruma Kağıtları, 

tüm süblimasyon kağıt çeşitleriyle kullanmak 

için uygun. Pres makinelerinde sorunsuz 

yürüme özelliği sunan kağıtlar, mükemmel renk 

koruması sağlayarak desenin temiz kalmasına 

yardımcı olur ve %100 geri dönüştürülmüş 

yapısıyla çevre dostudur. Tekstil sektöründe 

sürdürülebilir ürünlerin hazır giyim üreticileri açısından 

giderek daha fazla önem kazandığına 

dikkat çeken CANECO Kurucu Ortaklarından 

Cenk Elkatip, tekstilde sürdürülebilirliğin önemine 

dair şunları söyledi: “Son yıllarda meydana 

gelen önemli sosyal, ekonomik, kültürel ve 

çevresel değişimler göz önüne alındığında; 

kuşkusuz sürdürülebilirliğe katkı sağlayan bir 

işletme olabilmek, çevreci ürünler üretmekle, 

bu ürünlerin üretim sürecini çevre dostu olacak 

şekilde tasarlamakla ve çevreci sosyal sorumluluk 

faaliyetlerini bir bütün olarak yürütmekle 

mümkün olmaktadır. Caneco olarak, tekstil 

üreticisinden nihai kullanıcıya kadar olan tüm 

hazır giyim aşamalarında çevre bilincini dijital 

baskıda kağıt baskı sürecine de taşımak ve bu 

konuda sorumluluk üstlenmeyi misyon ediniyoruz 

ve kaynakların ihtiyaçtan fazla kullanılmaması, 

tüketilmemesi ve gelecek nesillere 

aktarılabilmesi hedefiyle hareket ediyoruz.” 

%100 geri dönüştürülmüş süblimasyon kağıdının 

yanı sıra, tekstil sektöründe pamuklu 

kumaşlara transfer baskı ile susuz üretim 

modelleri konusunda da Ar-Ge faaliyetlerine 

devam eden CANECO, sürdürülebilir üretim 

misyonuyla faaliyetlerini sürdürüyor. 

SILVA MEDIUM: MEDIUM series with 80gr/m2 

grammage offers very fast transfer time, excellent 

ink transfer efficiency, fast paint absorption 

and drying, and a wide range of applications. 

The series is suitable for printing onto all fabrics 

containing at least 60 percent polyester. 

SILVA HIGH: HIGH series with a grammage of 

110gr/m2 is ideal for printing processes that 

require darker and more intense ink consumption. 

It offers a very fast transfer time, excellent 

ink transfer efficiency, fast paint absorption and 

drying in a heat press, and a wide range of applications. 

The series is suitable for printing onto all 

fabrics containing at least 60 percent polyester. 

SILVA SPORTS: SPORTS series, with a grammage 

of 110gr/m2, has been specially developed for 

printing on elastic materials such as sportswear 

thanks to its double coating feature. The SPORTS 

series, which offers excellent adhesion to the 

fabric, offers excellent dye transfer efficiency, 

fast dye absorption and drying, and a wide 

range of applications. The series is suitable for 

printing onto all fabrics containing at least 60 

percent polyester. The series also includes SILVA 

PROTECTION Protection Paper. SILVA PROTEC- 

TION Papers are suitable for use with all types of 

sublimation papers. Offering smooth running in 

press machines, papers help keep the pattern 

clean by providing excellent color protection 

and are environmentally friendly with its 100% 

recycled structure. Cenk Elkatip, one of the 

founding partners of CANECO, pointed out that 

sustainable products in the textile industry are 

gaining more and more important for ready-made 

garment manufacturers and said: “Considering 

the important social, economic, cultural 

and environmental changes in recent years; 

Undoubtedly, being a business that contributes 

to sustainability is possible by producing environmentally 

friendly products, by designing the 

production process of these products in an environmentally 

friendly manner, and by carrying 

out environmentally-friendly social responsibility 

activities as a whole. As Caneco, we take it as 

a mission to carry environmental awareness to 

the paper printing process in digital printing and 

to take responsibility in all ready-to-wear stages 

from the textile manufacturer to the end-user, 

and we act with the aim of not using resources 

more than needed, not being consumed and 

transferring to future generations.” 

In addition to 100% recycled sublimation paper, 

CANECO continues its R&D activities on transfer 

printing on cotton fabrics and waterless production 

models in the textile sector and continues its 

activities with a sustainable production mission. 


38 

PANORAMA 

Lenzing’in VEOCEL 

markası ilk karbon nötr lyocell 

elyafla nonwoven sektörüne 

öncülük ediyor 

Daha fazla şeffaflık ve sürdürülebilirlik önlemleri 

ile nonwoven endüstrisinin dönüşümüne öncülük 

eden Lenzing’in VEOCEL markası, sektörün 

ilk karbon nötr elyaflarını pazara sunarak 

sektörde yeni bir kilometre taşına imza atıyor. 

VEOCEL, yeni lyocell elyafları portföyü ile net 

sıfır ayak izine sahip elyaflar kullanarak nonwoven 

endüstrisindeki iş ortaklarına ve markalara, 

iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaları için 

destek olacak. Sürdürülebilir bir şekilde yöneti- 


PANORAMA 39 

Lenzing’in VEOCEL markalı 

lyocell elyaflarının sıfır karbon 

ayak izine sahip karbon nötr 

(CarbonNeutral ® ) ürünler 

olduğu onaylandı. VEOCEL 

yeni karbon nötr ürün portföyü 

ile nonwoven sektörünün 

karbondan arınmasına da 

öncülük ediyor. 

len ormanlardan elde edilen yenilenebilir ağaç 

malzemelerden ürünler sunmayı taahhüt eden 

VEOCEL markası, yeni sertifikasyon standartlarına 

ulaşmada önemli adımlar atarken Lenzing’in 

karbon nötr taahhüdünü de güçlendiriyor. 

Lenzing’in iklim değişikliği ile mücadelede 

kat ettiği yoldan büyük gurur duyduklarını belirten 

Lenzing Yönetim Kurulu Üyesi Robert van 

de Kerkhof, “Yeni karbon nötr VEOCEL Lyocell 

elyaflar, 2050 yılına kadar net sıfır-karbon şirket 

olma hedefimizde büyük bir rol oynayacak. Lenzing 

olarak, çevreye özen göstermenin işlerimiz 

açısından da iyi olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, 

COVID-19 pandemisini geride bırakırken 

sektörde gerçek bir değişime yön vermek ve 

sıfır karbon taahhütlerimiz ve süregelen inovasyonlarımızla 

iklimin korumasına katkı sağlamak 

yolunda daha emin adımlarla ilerliyoruz” dedi. 

İklim koruması onaylı CarbonNeutral ® 

Haziran 2021 itibarıyla VEOCEL Lyocell elyaflar, 

CarbonNeutral Protokolüne göre sıfır karbon 

ayak izine sahip olduğu onaylı Karbon Nötr- 

CarbonNeutral ® ürünler olarak piyasaya sürülecek. 

Lenzing’in son yıllardaki iddialı karbon 

azaltma çalışmalarının yanı sıra iklim nötrlüğü 

de, kurumsal iklim eylem programlarının tasarımı, 

geliştirilmesi ve uygulanmasında dünya lideri 

Natural Capital Partners ile işbirliği sonucunda 

onaylandı. Böylece verimlilik, yenilenebilir enerji 

kaynaklarının ve düşük karbonlu malzemelerin 

kullanımı ve dışarıdan alınan bir doğa bazlı 

karbon giderme projesi desteği ile karbon 

emisyonlarını sıfıra indirmeyi başardı. VEOCEL 

marka karbon nötr elyaflar, BM Paris Anlaşmasının 

hedeflerinden olan toplam küresel karbon 

emisyonlarının azaltılmasına yönelik Lenzing’in 

Bilime Dayalı Hedefler girişimini güçlendiriyor. 

Harekete geçmenin ilk adımının öncelikle sorunu 

anlamak olduğunu dile getiren Lenzing Global 

Nonwoven Grubu Başkan Yardımcısı Jürgen 

Eizinger, “VEOCEL markası, karbon nötrlüğe 

geçişte sürekliliği sağlamaya kararlı. Genellikle 

bir ürün veya kuruma ait ayak izinin en büyük 

bölümünü hammaddelerden kaynaklanan 

emisyon oluşturuyor. Bu tür dolaylı emisyonları 

azaltmak isteyen bir şirket, emisyona yol açan 

malzemeler kullanmaktan kaçınabilir veya 

değer zinciri ile birlikte yeni iklim dostu çözümler 

arayışına gidebilir. Yeni karbon nötr VEOCEL 

Lyocell elyaf portföyümüzle, iş ortaklarımızın ve 

müşterilerimizin emisyon etkilerini azaltmalarına 

yardımcı olacağız” diye sözlerine devam etti. 

Değişimi hedefleyen iş ortaklıkları 

Tüketiciler, karbon nötr ve iklim dostu ürünlerin 

markalarını daha yüksek standartlarda görüyorlar. 

Elyaf gibi bir hammadde üreticisi olan VEO- 

CEL, hammadde ve ürünlerin karbon ayak izini 

ve çevresel etkilerini iyileştirmek için perakende 

zincirlerine, markalara ve nonwoven endüstrisine 

öncülük etmeyi ve bu amaçla ortaklıklar 

kurmayı taahhüt ediyor. Karbon nötr ürünler olarak 

onaylanan VEOCEL lyocell elyaflarından 

üretilen malzeme ve ürünler, özel olarak geliştirilen 

bir VEOCEL “climate care” (iklim bakımı) 

logosuna sahip olacak. VEOCEL “iklim bakımı” 

girişimi; Lenzing’in küresel ısınmayı sınırlamak 

için iklim dostu çözümler sunma, karbon ayak 

izini azaltma ve daha sürdürülebilir nonwoven 

çözümler sunmak için tedarik zinciri boyunca 

ortaklarla iletişim kurma taahhüdüne işaret 

ediyor. Jürgen Eizinger, “Yeni basılan VEOCEL 

‘iklim bakımı’ logosuyla, markalar ve tüketiciler 

arasında bir köprü kurmayı umuyoruz. Tüketiciler, 

ambalajında ‘iklim bakımı’ logosu bulunan 

ürünleri gördüklerinde, ürünün iklimimiz üzerinde 

olumlu bir etkisi olan VEOCEL Lyocell elyaflarından 

yapıldığını anlayabilecek. Bu, onlara 

hem daha bilinçli ve çevreye duyarlı satın alma 

kararları verdikleri hem de iklim değişikliğiyle 

mücadelede proaktif bir adım attıkları konusunda 

güvence verecek” diye sözlerini tamamladı. 



40 

PANORAMA 

Ticaret Bakanlığı, SIGN İstanbul 2021’i 

destek kapsamına aldı 

Tarsus Turkey tarafından bu yıl 22.’si düzenlenen SIGN İstanbul, Ticaret 

Bakanlığı’nın ihracat stratejileri ve ekonomik öncelikler doğrultusunda 

yurt içinde destek kapsamına aldığı sayılı fuarlar arasına girdi. 

Sektörünün tam 24 ay aradan sonra uluslararası 

ölçekteki ilk yüz yüze buluşması olmaya hazırlanan 

SIGN İstanbul 2021, yurt içi ve yurt dışından 350’nin 

üzerinde katılımcı firmaya ve çoğunluğu doğrudan 

satın almacı yaklaşık 25 bin profesyonel ziyaretçiye 

ev sahipliği yapacak. 09-12 Eylül tarihlerinde Tüyap 

Beylikdüzü’nde toplam 30 bin metrekare alanda 

gerçekleşecek organizasyonda endüstriyel reklam 

ve dijital baskı teknolojilerine dair en son teknolojiler 

sergilenecek. Ticaret Bakanlığı, destek kapsamına 

aldığı fuarlar arasına SIGN İstanbul 2021’i de ekledi. 

Bu gelişmenin fuar katılımcıları açısından önemli 

avantajları beraberinde getireceğini söyleyen 

Tarsus Turkey Fuarlar Direktörü Seda Bozkurt konuya 

ilişkin açıklamasında; “Ticaret Bakanlığımız, yurt 

içindeki bir fuarı destek kapsamına alırken, o organizasyonun 

yurt dışı katılımcı ve ziyaretçi sayısının 

oranına ve yurt dışı katılımcılara tahsis edilen 

toplam stand alanının belirli bir düzeyde olmasına 

özellikle dikkat ediyor. Endüstriyel reklam ve dijital 

baskı sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli 

buluşmalarından birisi olarak kabul edilen SIGN 

İstanbul’u, aralarında dünya markalarının da olduğu 

firmalar ve 4 kıtadan binlerce iş insanı büyük 

bir heyecanla bekliyor. Küresel ölçekte yaşanan 

sorunlardan ötürü 2020 yılını fuarsız geçiren sektör, 

24 ay aradan sonra ilk kez SIGN İstanbul 2021’de bir 

araya gelmiş olacak. İki yıldır ötelenen milyonlarca 

dolarlık satın alma talebinin büyük oranda karşılık 

bulacağı fuarımız, katılımcılarına benzersiz ticaret 

fırsatları sunacak. Ayrıca, SIGN İstanbul 2021’in 

Ticaret Bakanlığı desteği kapsamına alınmasından 

dolayı katılımcılarımız, önemli teşviklerden de yararlanarak 

fuar bütçelerini rahatlatabilecekler” dedi. 

Sektörün tüm paydaşlarını Eylül ayında bir araya 

getirecek olan SIGN İstanbul 2021’de, dijital baskı 

makinelerinden serigrafi makinelerine, tekstil baskıdan 

lazer makinelerine, boyalardan promosyon 

ürünlerine, LED sistemlerinden endüstriyel reklam 

ürünlerine, 3D baskı teknolojilerinden görsel iletişim 

ve sergileme ekipmanlarına kadar tüm yenilikler 

bir arada sergilenecek. 


Siz hayal edin 

Biz üretelim... 

Profesyonel ve kaliteli hizmet anlayışımızla 

çözüm ortağınız olarak her zaman yanınızdayız. 

AKKEM TEKSTİL DIŞ. TİC. LTD. ŞTİ. 

MEZBAA YOLU ARDIÇ SOK. GÖKTAŞ İŞ MERKEZİ 

KOCASİNAN / İSTANBUL 

TEL: +90 212 451 19 70-71 FAX:+90 212 451 19 72 

web: www.akkem.com.tr | e-mail: satinalma@akkem.com.tr

42 

PANORAMA 

TME, Eylül 2021’de yapılacak 

TME dates in September 2021 

Pandemi sürecinde artan talebi karşılamaya çalışan Türk tekstil sektörü, yeni yatırımlarına 

8-11 Eylül 2021 tarihinde TME fuarıyla son noktayı koyacak. 

The Turkish textile industry, while compiling its efforts to meet the increasing demand during 

the pandemic, will finalize its coming investments on September 8-11, 2021 with the TME fair. 

Türk tekstilcileri üretimden aldığı gücünü bir kez 

daha gösterdi. Pandemi sürecinde açıklanan 

ihracat rakamlarına göre 2021 yılının ilk çeyreğinde 

geçen yılın aynı dönemine göre %42 artış 

yakalamış durumda. Pandemi sürecinde sıkıntılar 

yaşayan birçok ülkenin aksine Türkiye makine 

ithalatında ve ihracatında hız kesmeden yoluna 

devam ediyor. Süreci tarihi bir fırsata çeviren Türk 

tekstil sektörü Uzak Doğu ve Asya’dan kayan 

siparişleri alarak üretimlerini arttırdı. Türk tekstilcilerinin 

yeni makine yatırımları bir önceki yıla göre 

% 34 artarak 1.5 milyar dolar seviyesini geçti. 

Tekstil sektörünün buluşma noktası İstanbul 

Tekstil Makineleri Fuarı TME 

İstanbul Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı TME 

8-11 Eylül tarihleri arasında 250.000m2 alanı ve 

11 salonu Türkiye’nin en büyük fuar merkezi İFM 

de Dünya Tekstil sektörünü bir araya getirmeye 

hazırlanıyor. Tekstil makine üreticisi firmalar 

başta Türkiye olmak üzere, Özbekistan, Bangladeş, 

Mısır, Pakistan, Endonozya ve Hindistan 

gibi tekstil üretiminin yoğun olduğu ülkelerden 

gelecek ziyaretçileri ile buluşacak. 

Geniş katılımcı konsepti ile ilgi çekecek 

Türkiye tekstil üreticilerinin yeni yatırım ve kapasite 

arttırma yönündeki kuvvetli eğilimleri pandemi 

döneminde hem yerli hem de yabancı 

tekstil makine üreticilerinin en iyi pazarlarından 

biri olmasına neden oldu. Pazar hakimiyetini 

sürdürmek isteyen bir çok firma ön rezervasyon 

yolu ile fuar alanındaki yerlerini şimdiden 

ayırtmış durumdalar. TME İstanbul, Uluslararası 

Turkish textile manufacturers once again proved 

their influence attaches to production. According 

to the export figures announced during 

the pandemic process, it has achieved a 42% 

increase in the first quarter of 2021 compared 

to the same period of the previous year. Unlike 

countries experiencing difficulties in the pandemic, 

Turkey sustained its efforts with rising imports 

and exports of machinery without slowing 

down. While turning the challenge into seamless 

opportunity, the Turkish textile industry continued 

its production by accepting shifting orders 

from the Far East and Asia. New machinery 

investments of Turkish textile manufacturers increased 

by 34% compared to the previous year 

and exceeded the level of 1.5 billion dollars. 

The meeting point of the textile industry, 

Istanbul Textile Machinery Fair TME 

Istanbul International Textile Machinery Fair TME 

will bring world textile sector together between 

8th and 11th of September in a total area of 

250.000m2 and with its 11fair hall, at the biggest 

fair center of Turkey. Textile machinery manufacturers 

led by Turkey will meet their visitors coming 

from the regions where growing amount 

of production recorded as such Uzbekistan, 

Bangladesh, Egypt, Pakistan and Indonesia. 

Wide participatory concept will attract interest 

Strong disposition of Turkish textile manufacturers 

about increasing new investment and 

capacity will support both local and international 

textile machinery manufacturers to control 


PANORAMA 43 

one of the biggest markets during pandemic. 

Companies wishing to maintain its market 

dominance already reserved their spaces 

at the fairground prior to the actual fair by 

pre-reservation. TME Istanbul, International 

Textile Machinery Fair participatory concept 

composed of production groups as such: 

Yarn and Yarn Preparation Machines, auxiliary 

machines and accessories, Twisting and 

Bobbin machines, auxiliary machines and 

accessories, Technical textile and Nonwoven 

Machines, spare parts and components, Weaving 

preparation and weaving machines, 

auxiliary machines and accessories, Knitting 

Machines (Flat and Round) , Weft, Warp knitting 

machines and accessories, Embroidery 

Machines, auxiliary machines and accessories, 

Dyeing, finishing machines, Textile chemicals, 

laboratory devices and accessories, 

Digital printing machines and accessories, 

Garment machines and accessories. 

Common timetable of Yarn and Fabric Fair 

Texstart 2021 

Simultaneously with the fair, Texstart yarn and 

fabric fair taken into agenda. Within the scope 

of the concept to be set, it is aimed to expand 

trade volume and synergy made available by 

coming together all the segments of the sector, 

including the fashion industry. Concept, 

projected as a hub, is at the outset of new season 

where textiles can supply their yarn, ready 

to wear can supply their fabric. The event, 

which will inspire the fashion industry with its 

trendy areas and discussion panels, will be an 

important platform where brands can share 

their collections on an international arena. 

New trends will be set 

The product groups to be exhibited at 

Texstart 2021, which will include international 

participants set by a selection committee of 

industry professionals, will redefine the trends. 

The exhibitor profile of the Texstart Yarn and 

Fabric Fair Yarn section: Cotton and Cotton 

Blended Yarns, Polyester and Polyester Blended 

Yarns, Acrylic and Acrylic Blended Yarns, 

Wool and Wool Blended Yarns, Elastane 

Yarns, Viscose and Viscose Blended Yarns, 

Fancy Yarns, Silk and Silk Blended Yarns, Polypropylene 

Yarns, Polyamide Yarns, Linen and 

Linen Blended Yarns, Natural Yarns, Regenerated 

Yarns, Metallic Yarns, Technical Yarns, 

Sewing Threads, Embroidery Threads, Nylon 

Threads, Hand Knitting Threads, Textured 

Yarns. Participatory of fabric discipline as 

such; cotton, wool, silk, linen, ramie, synthetic, 

knitted, coated fabric, underwear and 

beachwear fabric, functional fabrics and 

technical textile products. And also; it consists 

of fiber, yarn, embroidery, lace products, 

ready-to-wear accessories manufacturers. 

Tekstil Makineleri Fuarının katılımcı konseptini 

aşağıda belirtilen ürün grupları oluşturuyor: İplik 

ve İplik hazırlama Makinaları, yardımcı makinalar 

ve aksesuarları,Büküm ve Bobin makinaları, 

yardımcı makinalar ve aksesuarları, Teknik 

tekstil ve Nonwoven Makinaları, yedek parça ve 

aksamları, Dokuma hazırlık ve dokuma makinaları, 

yardımcı makinaları ve aksesuarları, Örme 

Makinaları (Düz ve Yuvarlak), Atkılı, Çözgülü örme 

makinaları ve aksesuarları, Nakış Makinaları, 

yardımcı makinalar ve aksesuarları, Boya, terbiye 

makinaları Tekstil kimyasalları ,laboratuvar cihazları 

ve aksesuarları, Dijital baskı makinaları ve aksesuarları, 

Konfeksiyon makinaları ve aksesuarları 

Eş zamanlı İplik ve Kumaş Fuarı Texstart2021 

Fuarla eş zamanlı olarak Texstart iplik ve kumaş fuarı 

da yapılacak. Gerçekleştirilecek olan konsept 

dahilinde makine üreticileri, iplik ve kumaş üreticileri 

ile moda endüstrisi de dahil olmak üzere sektörün 

tüm seğmenleri bir araya getirilerek oluşturulan 

sinerji ve ticaret hacminin genişletilmesi hedeflenmekte. 

Tekstilcilerin ipliklerini, hazır giyimcilerin 

kumaşlarını tedarik edebilecekleri bir hub olarak 

planlanan konsept yeni sezona başlangıç noktası 

olarak planlanıyor. Trend alanları ve panelleri ile 

moda endüstrisine ilham kaynağı olacak etkinlik 

markaların koleksiyonlarını uluslararası alanda paylaşabileceği 

önemli bir platform olacak. 

Yeni trendler belirlenecek 

Sektör profesyonellerinden oluşan bir seçim komitesi 

aracılığıyla belirlenen uluslararası katılımcıların 

yer alacağı Texstart 2021’de sergilenecek 

ürün grupları trendleri yeniden belirleyecek. 

Texstart İplik ve Kumaş Fuarı İplik bölümün katılımcı 

profili : Pamuk ve Pamuk Karışımlı İplikleri, 

Polyester ve Polyester Karışımlı İplikler, Akrilik ve 

Akrilik Karışımlı İplikler, Yün ve Yün Karışımlı İplikler, 

Elastan İplikler, Viskon ve Viskon Karışımlı İplikler, 

Fantezi İplikler, İpek ve İpek Karışımlı İplikler, 

Polipropilen İplikler, Polyamid İplikler, Keten ve 

Keten Karışımlı İplikler, Naturel İplikler, Rejenere 

İplikler, Metalik İplikler,Teknik İplikler, Dikiş İplikleri, 

Nakış İplikleri, Naylon İplikler, El Örgü İplikleri, 

Tekstüre İplikleri ğreticilerinden oluşturulmuş. 

Kumaş bölümünün katılımcı profili ise : pamuklu, 

yün, ipek, keten, rami, sentetik, örme, kaplamalı 

kumaş, iç giyim ve plaj giyim kumaşı, fonksiyonel 

kumaşlar ve teknik tekstil ürünleri bulunuyor. 

Bunun yanı sıra; elyaf, iplik, nakış, dantel ürünleri, 

hazır giyim aksesuar üreticilerinden oluşmakta. 



44 

Müşteri bizden böyle istiyor 

Permess’e başladığım yıldı. Olağan satış toplantılarımızdan biri için Hollanda’daki 

fabrikamıza davet edilmiştim. Gündeme getireceğim konulardan birisi gömlek 

müşterilerimizin ürünlerimizden daha güçlü yapışma özelliğine sahip tela talep 

etmeleriydi. Piyasa, yerli bir üreticinin ve Çin’den ithal edilmiş ürünlerin hakimiyeti 

altındaydı. Ürünlerimizin dokusu çok beğenildiği halde bizim telalarımızın mukavemeti 

bu telalar ile karşılaştırılıyor ve yeterli bulunmuyordu. 

Konuyu gündeme getirdiğimde aldığım cevap, daha çok yapışması için ürüne 

daha fazla kimyasal madde konulması gerektiği, maliyetini bir kenara koyarsak 

bunun gömlek yaka ve manşetlerini gereğinden fazla sertleştireceği şeklinde 

oldu. Onlara göre ürünlerimizin yapısı iyi bir gömlek için oldukça yeterliydi. 

Özellikle İtalya ekibimizin talepleri yapışkanlı ama hep daha yumuşak, İngiliz 

ekibimizin talepleri ise yapışkansız yani “sew-in” tela şeklindeydi. Yani tela, yaka 

ve manşete ancak dikilerek tutturuluyor, böylece hem daha yumuşak, hem 

daha formlu bir gömlek dikilebiliyordu. Üstelik yapışkan kullanılmadığı için kusma, 

kabarma benzeri problemler de olmuyordu. Özellikle, efsane İngiliz gömlek 

üreticisi Thomas Pink bizimle iş birliği yapıyor ve onların talepleri doğrultusunda 

“sew-in” koleksiyonumuzu her geçen gün zenginleştiriyorduk. 

Geriye dönüp bu bilgiyi müşterilerimizle paylaştığımızda aldığımız cevap “müşteri 

bizden böyle istiyor”, sew-in telalardan bahsettiğimizde ise “adet çıkmaz” 

şeklinde oldu. Oysa müşterinin yumuşak veya sew-in bir alternatif görse onu 

talep edeceğinden o kadar emindim ki! 

Suat Küçüker 

Permes Türkiye Yöneticisi 

s.kucuker@permess.com.tr 

TELA 

Velhasılı kelam, o dönemde biz pazarı değiştiremedik, ama pazar bizi değiştirdi. 

Değişimi zamana bırakarak müşterilerimizin talebi doğrultusunda Türkiye için 

yapılan ürünlere daha fazla yapışkan koyduk ve memnuniyetlerini kazandık. İtalyanlar 

daha yumuşak, İngilizler ise sew-in tela almaya devam ettiler. 

Duvarı nem, İnsanı gam, Kumaşı… 

Duvarı nem, insanı gam, kumaşı da ısı ve buhar öldürürür derler. Zira, fazla ısı 

kumaşın rengini sarartır veya soldurur. Üreticiler dikim esnasında meydana gelen 

kusurları ise ütüleyerek, yedirerek örtmeye çalışırlar ki, bu esnada kullanılan 

ısı ve buhar sizin bin bir çabayla ürettiğiniz o güzelim kumaşın dokusunu bozar, 

parlatır ve o giysi üretilene kadar harcanan bütün emeği çöpe atar. Oysa Permess 

gibi iyi tela üreticileri her yıl ciddi Ar-ge harcamaları yaparak düşük ısı ve 

basınçlarda iyi sonuç veren telalar üretirler; dikerken karşılaşabilecek potlukları 

gideren biyeler tasarlarlar. İşini bilen, seven insanlar bunlara övgüleriyle saygı 

gösterip yaptığınız işten tatmin olmanızı sağlarken, bilmeyenler ve işine saygı 

göstermeyenler ise “fiyatın ne kadar, vaden ne?” diyerek küstürmeye çalışırlar. 

Ama bilmezler ki, işini aşkla yapanlar her zaman muzaffer olurlar! 

Kumaş ve Tela evliliği 

Bir üstadımız, “Giysi preste (tela yapıştırma presi) doğar” diyerek kumaş ve 

tela uyumunu bir evliliğe benzetir. İkisi arasında iyi bir uyum var ise çıkan sonuç 

elbette güzel olacaktır. 

Bizimle çalışan müşterilerimiz, test edip uygun kaliteli tela önermemiz için bize 

metre metre kumaş gönderirler. Bizler de “Tela kumaşa hükmetmemeli” felsefesiyle 

testlerimizi yapar ve en uygun alternatifleri müşterilerimizin önüne koyarız. 

Buna karşın, çoğu zaman seçilen telanın hangi makinelerde, hangi koşullarda 

kimlerce yapıştırıldığı bizi hep düşündürür. Zira yaptığımız ziyaretlerde gördüğümüz 

makinelerin kalitesi, onları yapıştıranların bilgisi maalesef hiç iyi değildir. 

Üretilen miktarlar o kadar büyük ve üretim merkezleri o kadar irili ufaklı ve dağınıktır 

ki, bunların hepsini bir anda düzeltmek mümkün değildir. Bizler de sahile 

vuran deniz yıldızlarını tekrar denize atan genç adamın hikayesinde olduğu 

gibi karşılaştığımız kişileri tela konusunda bilinçlendirerek “Bak, onun için fark 

etti” diyerek yolumuza devam ediyoruz. 


46 

PANORAMA 

Geleceğin 

ev tekstili 

tasarımcıları 

belli oldu 

200’e yakın genç yetenek katıldı. Birbirinden özel 

tasarımların ortaya çıktığı yarışmada Jüri değerlendirmesi 

sonucuyla yarışmanın birincisi Kültür 

Üniversitesi Mimarlık bölümünden Ayşegül Çelik 

oldu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden Meryeme 

Nuselin Aktaş ikinci, Orta Doğu Teknik Üniversite’sinden 

İpek Bakacak ise üçüncü oldu. 

“Tasarıma ve tasarımcıya değer” yaklaşımıyla 

üniversite öğrencilerinin kariyerlerine katkı sağlamayı, 

yeni tasarımcıların desteklenmesi ve ev tekstili 

sektörüne yenilikçi bakış açısı katmak amacıyla 

düzenlenen yarışamaya Türkiye genelinde 55 farklı 

üniversiteden 200’e yakın öğrenci katılım gösterdi. 

10 gün süren dijital halk oylamasında ilk 20’ye giren 

yarışmacılar, tasarım ve tasarımın hikayeleri göz 

önünde bulundurularak jüri tarafından değerlendirildi. 

Yarışmanın kazananları özgün tasarımları ve 

dikkat çeken tasarım hikayeleriyle birbirinden özel 

ödüllerin sahibi oldu. Yarışmanın birincisi tasarımında 

“uyum” kavramını öne çıkararak; teknolojiyi 

merkeze alan ve geçmiş ile geleceği bir araya getiren 

yeni düzene uyum sağlamaya çalışan bireylere 

ve zaman zaman geçmişe duyulan özleme dikkat 

çekiyor. Tasarımında Wabi Sabi felsefesinden ilham 

alan yarışmanın ikincisi “kusurun güzelliği”ne vurgu 

yaparak, geçmişin bize kattıklarıyla yeni dünyanın 

sürükleyiciliği arasındaki kusurun ahengini gözler 

önüne seriyor. Yarışmanın üçüncüsü ise “insan” kavramını 

ön plana çıkardığı tasarımında, yeni dünya 

düzeninde farklı sosyal çevrelerden gelen bireylerin 

ortak, tarafsız ve eşit platform olan sosyal medyada 

bir araya gelmesiyle birlikte empati, dayanışma ve 

birlik kavramlarının güçleneceğini vurguluyor. 

Kazananlar birbirinden özel ödüllerin sahibi oldu 

Yarışmanın birincisi İtalya’nın Milano şehrinde her yıl 

düzenlenen ve tasarım dünyasının bir araya geldiği 

2022 Milan Design Week’e 3 günlük katılım hakkı 

Ev tekstili sektörünün lider markaları arasında yer 

alan Cotton Box’ın düzenlediği “Tasarıma Değer” 

yarışmasının kazananları belli oldu. Türkiye genelinde 

Moda Tasarımı, Geleneksel Türk El Sanatları, 

Grafik Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Görsel 

İletişim Tasarımı, Endüstriyel Tasarım, Mimarlık, İç 

Mimarlık ve İç Mekan Tasarımı bölümlerinde öğrenim 

gören lisans ve ön lisans öğrencilerine yönelik 

“Yeni Dünya” temasıyla düzenlenen yarışmaya 


48 

PANORAMA 

Cotton Box Yöneticisi Emin Mert Turgut, Cotton 

Box tasarım ekibinden Büşra Uğraş ve Bahar Yeniçeri, 

İstanbul Moda Akademisi eğitmenleri Burcu 

Yıldırım, İpek Karaca Üstün, Tuba Yıldırım ve Marie 

Claire Maison dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fulya 

Bozkurt ve sosyal medya içerik üreticisi Sibel 

Çikler’in yer aldığı her biri kendi alanında isim 

yapmış jüri tarafından değerlendirildi. 

Genç tasarımcılara yeteneklerini gösterme fırsatı 

sunmak, kariyer planlarına destek olmak, ev tekstili 

sektöründe tasarımın önemini önemine vurgu 

yapmak ve yeni bir bakış açısı katmak amacıyla 

bu yarışmayı düzenlediklerini belirten Cotton Box 

Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, “Öncelikle 

yarışmayı kazanan yarışmacıları yürekten tebrik 

ediyorum. Düzenlediğimiz “Tasarıma Değer” 

yarışmamız ile ülkemizdeki genç yetenekleri gün 

yüzüne çıkarmak, onları yeni şeyler üretmeye teşvik 

etmek istedik. Yarışmamız tahminimizden çok 

daha fazla ilgi gördü ve öğrencilerden çok güzel 

geri dönüşler aldık. Ülkemizde yaşayan öğrencilerin, 

genç tasarımcıların gelecekten beklentilerini, 

hayallerini ve kendi Yeni Dünya’larını görebilmek 

amacıyla temamızı özenle belirledik ve gerçekten 

çok başarılı tasarımlar ortaya çıktı. Bu yıl ilkini 

düzenlediğimiz tasarım yarışmamızı geleneksel 

hale getirerek birçok öğrencinin hayatına dokunmak 

için heyecanla çalışmaya devam edeceğiz.” 

şeklinde ifade etti. Tasarım Değer yarışmasında 

dereceye giren bazı tasarımlar ise üretilerek farklı 

bir sosyal sorumluluk projesine hizmet edecek. 

kazandı. Yarışmanın ikincisi tasarımcıların büyük bir 

beğeniyle kullandıkları Apple Macbook Pro’nun sahibi 

olurken, üçüncü ise Türkiye’nin en yetkin moda 

okullarından İstanbul Moda Akademi’sinde eğitim 

programına katılma fırsatı elde etti. Jüri değerlendirmesinde 

ilk 10’a girmeyi başaran yarışmacılar 

ise Cotton Box’ın özel olarak hazırladığı hediye 

paketinin sahibi oldu. Aynı zamanda ön elemeyi 

geçerek dijital halk oylamasına girmeye hak kazanan 

50 tasarım arasından ilk üçe giren yarışmacılar 

da ödüllendirildi. Dijital halk oylamasında birinci 

olan İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Aybüke Güler 

Cotton Box’tan 1000 TL’lik, ikinci Orta Doğu Teknik 

Üniversite’sinden İpek Bakacak 750 TL’lik ve üçüncü 

Marmara Üniversitesi’nden Seren Yaren Gülseren 

ise 500 TL’lik hediye çekinin sahibi oldu. 

Tasarımlar her biri alanında isim yapmış jüri 

tarafından değerlendirildi 

Yeni Dünya temasıyla hazırlanan tasarımlar, 

Cotton Box’ın Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, 


M - C 

TSE - ISO 

10002 

TS EN ISO 9001:2015 

‹STANBUL 

TÜYAP FUAR VE KONGRE MERKEZ‹ 

TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER 

Büyükçekmece, ‹stanbul / Turkey

50 

PANORAMA 

KOSGEB, pandemi nedeniyle 

ekonomik yönden zarar gören 

işletmeler ve startup’lar için destek 

programı başlattı. Başvuruların 

21 Mayıs’a kadar devam ettiği 

programda mikro ölçekli işletmelere 

30, küçük işletmelere 75 bin TL’ye 

kadar destek verilecek. 

130 bin işletmeye 

5 milyar TL 

bütçeli destek 

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve 

Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), mikro ve 

küçük işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri ve 

istihdam seviyelerini korumaları amacıyla destek 

programı başattı. “Mikro ve Küçük İşletmelere Hızlı 

Destek Programı” kapsamında imalat sektöründeki 

mikro ve küçük işletmeler ile 2017 ve sonrasında 

kurulmuş imalat, bilgisayar programlama ve bilimsel 

Ar-Ge sektörlerindeki yenilikçi genç işletmelere 

sermaye desteği sağlayacak. 

Planlı faaliyetler için 25 bin TL ilave destek 

Mikro işletmeler 3 ay boyunca 30 bin TL’ye, küçük 

işletmelerse 3 ay boyunca 75 bin TL’ye kadar 

olmak üzere 3 yıl geri ödemesiz ve faizsiz şekilde 

destekten faydalanabilecek. Kullanılan destek, 

2024’ten itibaren 4’er aylık dönemlerde 6 eşit 

taksitte geri ödenecek. Geri ödemeli destek için 

işletmelerden teminat alınmayacak. Teknoloji 

tabanlı startup’ların bu yıl içinde gerçekleştirdikleri 

veya gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetler için 

ise 25 bin TL’ye kadar ilave destek sağlanacak. 

Ödemeler Haziran’da başlayacak 

Bütçesi 5 milyar TL olan programa online başvuru 

yapılabildiğini, online başvuru dışında KOSGEB’e 

belge teslim edilmeyeceğini vurgulayan IFASTURK 

Mali Müşavirlik ve Denetim Kurucusu Şenel, program 

detayları hakkında şu bilgileri verdi: “Mikro ve 

Küçük İşletmelere Hızlı Destek Programı’nda diğer 

KOSGEB destek programından farklı olarak kurul 

veya komite değerlendirme prosedürü bulunmuyor. 

Gelir İdaresi Başkanlığı ve SGK ağırlıklı resmi kayıtlara 

göre başvuru ve uygunluk kriterlerini karşılayan 

KOBİ’ler için 21 Mayıs’ta son bulacak başvuruların 

ardından Haziran ayında ödemeler başlayacak. 

Programdan yaklaşık 130 bin işletmenin faydalanması 

bekleniyor. İşletmelerin ve startup’ların destekten 

verimli şekilde faydalanabilmeleri için gerekli 

yönlendirmeleri ve bilgilendirmeleri sağlıyoruz.” 


52 

PANORAMA 

“Ayakkabı sektörünün 

Antalya buluşması için geri sayım” 

Türk ayakkabı sektörünün küresel pazarlara açılan kapısı Eksposhoes 

Ayakkabı Moda ve Saraciye Fuarı, 10’uncu fuarını 2-4 Haziran tarihleri 

arasında Antalya Granada Otel’de düzenleyecek. 100 Türk ayakkabı 

üreticisi, Rusya, Balkanlar ve Avrupa olmak üzere dört kıtadan yaklaşık 

bin yabancı profesyonel alıcı ile yeniden buluşacak. 

Yılın ilk dört ayında ihracatını yüzde 15 artışla 364 

milyon dolara çıkaran ayakkabı sektörü Türkiye’nin 

toplam ihracatına katkı vermeye devam ediyor. 

Türk ayakkabı sektörünün ‘Küresel Vitrini’ Eksposhoes 

Ayakkabı Moda ve Saraciye Fuarı, 2-4 Haziran 

tarihleri arasında Antalya’da dört kıtadan bine 

yakın yabancı sektör profesyonelini ağırlayacak. 

100 Türk ayakkabı üreticisi, hem mevcut hem de 

alternatif ihracat pazarlarındaki konumunu pekiştirmek 

için son kreasyonlarını dünyanın önde gelen 

ayakkabı zincirlerinin temsilcilerine sergileyecek. 

“İhracatta istikrar için çabalıyoruz” 

Eksposhoes CEO’su Erkan Demir, Türk ayakkabı 

sektörünün dünyadaki önemli oyunculardan biri 

olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: “Pandemi 

süreci hemen her sektörü olduğu gibi ihracat 

odaklı çalışan ayakkabı sektörünü de olumsuz 

etkiledi. Sektörümüz, dünyada hakim olan tüm 

olumsuz koşullara rağmen, yılın ilk dört ayında 364 

milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi. Küresel 

ticaretin belirsizliklerle boğuştuğu bir dönemde 

ihracatı bir yıl öncesine göre artırmak gerçek 

bir başarı. Sürdürülebilir ihracat için hem yurt içi 

hem de yurt dışı fuarların önemi çok büyük. Kısa 

süre sonra kapılarını açacağımız fuarımızda hem 

mevcut hem de alternatif ihracat pazarlarımızdan 

alıcıları üreticilerimizle buluşturacağız. Yabancı 

misafirlerimizin 10’uncu fuarımıza ilgisi oldukça 

fazla. Diğer yandan ayakkabı sektörümüzün 

ihracat pazarlarındaki konumu oldukça güçlü. 

Bu konumu sürdürebilir kılmak için yabancıların 

üreticilerimizle buluşması kritik önem arz ediyor. 

Bana göre üretim kalitesi anlamında dünyada 

ilk 5’e giren ‘Made in Turkiye’ etiketli ayakkabıları 

yerinde görmeleri ve üreticilerimizle ticari anlamda 

samimi ve güvene dayalı iş ilişkileri kurmaları 

istikrarlı ihracat için olmazsa olmaz. Tek hedefimiz 

ihracatın sekteye uğramaması. Sektörümüze ve 

ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz.” 


Hayallerinizi ertelemeyin! 

875 22 75 444 18 27 405 10 00 

/ 

marmaraevleri4.combizimevler.com.tr 

/ 

/ MarmaraEvleri 4 / BizimEvler

54 

PANORAMA 

Sokağın rüzgarı Bad 

Bear’ın üzerinde 

Yepyeni bir marka ve 

rengarenk bir koleksiyon: 

Ezomola 

Ezgi Mola’nın uzun zamandır üzerinde çalıştığı 

giyim koleksiyonu, Ezomola markasıyla moda 

severlerle buluşuyor. Ezomola koleksiyonu 

rengarenk yaz renkleri ve sezonun en trend 

parçalarından oluşuyor. Ezgi Mola’nın stilinden 

izler taşıyan Ezomola koleksiyonunda tiril tiril mini 

ve maxi boy elbiselerden karpuz kollu bluzlara, 

alt ve üst takımlardan birbirinden rahat şort ve 

pantolonlara birçok seçenek yer alıyor. İlkbahar-yaz 

gardırobunun olmazsa olmaz parçalarından 

oluşan ve her biri birbiriyle kolaylıkla 

kombinlenebilen koleksiyon hem rahatlık hem 

de stil sahibi bir görünüm sunuyor. Bir giyim koleksiyonunun 

uzun zamandır hayalinde olduğunu 

söyleyen Ezgi Mola Ezomola markası ile ilgili 

şunları söyledi: “Çok uzun zamandır üzerinde 

çalıştığımız bir proje Ezomola. Hayalimde, içinde 

rahat edeceğim, her bir parçasını giymekten 

keyif alacağım, herkesin de aynı rahatlığı 

hissedebileceği bir koleksiyon hayata geçirmek 

vardı. Koleksiyonun tasarımından üretim aşamasına 

tüm süreçlerinde ekip arkadaşlarımla 

beraberdim, sevdiğim ya da sevmediğim şeyleri 

söyleyip yeri geldiğinde ürünü almak isteyen bir 

müşteri olup hayal ettiklerimi yapmaya çalıştım. 

Renkleriyle kullanılan kumaşlarıyla cıvıl cıvıl yaz 

hissini koleksiyona yansıtmak istedik. Hayalimdekileri 

hayata geçirdiğimiz, içime sinen bir 

koleksiyon oldu. Umarız herkes keyifle giyer.” 

Giyim sektöründe her sezon kendine kattığı yeniliklerle 

dikkatleri üzerine çeken Bad Bear, yenilenmenin 

izinde ürettiği hava koşullarına uygun 

ve konforlu ürünlerle yoluna daha güçlü devam 

ediyor. Sokak modasını takip edenler tarafından 

vazgeçilmez bir marka haline gelen Bad 

Bear, ilginçliği, marjinalliği ve farklı olmanın yolunu 

kıyafetin tasarım ve konforunda gösteriyor. 

Hem rahatlıkla hareket etmeyi sağlayan hem 

de zorlu hava koşullarında yarı yolda bırakmayan 

Bad Bear, gün içerisinde kullanıcılarının 

rahat hareket etmesi için üretiminde gereken 

özeni en ciddi düzeyde gösteriyor. Gösterdiği 

özenle kullanıcılarından da pozitif geri dönüşler 

alan marka, her sezon hava koşulları ile rahat 

giyimi harmanlayarak adeta bir konfor dalgası 

oluşturuyor. Dinamik tarzıyla sokaklarda 

dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Bad Bear, 

konforu, rahatlığı isteyen herkes tarafından tercih 

ediliyor. Renk ve tasarımları ile özgür ve asi 

ruhu harekete geçirerek kötü hava koşullarında 

dahi sıcaklık sunan Bad Bear, sokakta yarattığı 

özgürlük havası ve tarzıyla kullanıcılarına “farklı 

olma”yı hissettiriyor. Özellikle baharın geldiği 

bugünlerde renkli kıyafetle kuşanmak isteyenlerin 

bir numaralı tercihi haline gelen Bad 

Bear, üretime geçtiği günden bu yana bahar 

mevsiminin renkli dünyasını yansıtan tasarımlarıyla 

hayatı renklendirmeye devam ediyor. 

Yeni sezonda da iddaalı tasarımları ile bahar 

mevsimine giriş yapmayı hedefleyen Bad Bear; 

renk, tasarım ve rahatlık üçgenini önemseyerek 

ürünlerini zenginleştirmeye devam ediyor. 


56 

PANORAMA 

Hatice Gökçe, Baksı 

Müzesi için Ehram’ı 

yeniden yorumladı 

RAMSEY yılın en inovatif 

markalarından oldu 

Perakende sektörünün öncü markalarından 

RAMSEY, koleksiyonlarında her zaman yenilikçi 

bir anlayışla teknoloji ve modayı buluşturuyor. 

Geçen yıl tasarlanan ve teknolojinin moda endüstrisinde 

yapacağı devrimin ayak sesi olarak 

görülen RAMSEY Isıtan Ceket, “yılın en inovatif 

ürünleri” arasında gösterildi. İnovasyon ile 

şıklığı birleştiren RAMSEY, yenilikçi ürünü Isıtan 

Ceket ile YouGov tarafından bir yayın kuruluşu 

için yapılan “Yılın İnovatif Ürünleri” araştırmasında 

“Giyim Ürünleri” kategorisinde ilk üç 

marka arasında yer aldı. Teknoloji ile modayı 

buluşturan bu yenilikçi tasarımıyla RAMSEY 

Isıtan Ceket, cep telefonundan kontrol edilebiliyor 

ve 65 dereceye kadar ısınabilme özelliği ile 

dikkat çekiyor. Isıtan Ceket, içerisinde bulunan 

powerbank ile kolayca etkin hale getirilebiliyor. 

Gürmen Group Markalardan Sorumlu Yönetim 

Kurulu Üyesi Zeynep Doğan konuya ilişkin yaptığı 

açıklamada “Yenilikçi bakış açısı ve ileri teknoloji 

kullanımı, topluma ve çevreye duyarlı bir 

yaklaşımla ürünlerimizi ve hizmetlerimizi hayata 

geçirmeye, inovasyon ve Ar-Ge yatırımlarımızı 

sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. 

Baksı Müzesi ile yeni bir projeye imza atan 

Hatice Gökçe, bölgeye özgü ehram kumaşından, 

herkesin uzun yıllar giyebileceği YENİ- 

DOĞAN adlı bir kapsül koleksiyon hazırladı. 

Yüzde yüz doğal yünden el tezgâhlarında dokunan 

ehram kumaşı, Bayburt yöresinin göçer 

kültüründen ilham alan desen ve nakışlarıyla 

zengin bir motif dünyası sunuyor. Bölgenin geleneksel 

kumaşı ehram, genç kızların çeyizlerinde 

değerli bir yere sahip. Yakın bir zamana 

kadar her evde ehram üretimi için birer tezgâh 

bulunuyordu ve kadınlar, elde hazırladıkları 

ipliklerle tezgâh başına geçip bu değerli 

kumaşa hayat veriyordu. Kadın giysisi olarak 

kullanılan ehram, aynı zamanda sembolik bir 

anlama sahipti: Neşeli günler için beyaz, yas 

için siyah veya koyu tonlarda, günlük kullanım 

içinse kahverengi “ehrama bürünülürdü”. 

Kent kültürünün ağır basmasıyla yok olmaya 

yüz tutan bu gelenek şimdi, Baksı Müzesi’nin 

öncülüğünde eski günlerine yeniden kavuşuyor… 

Evlerinden ayrı düşen tezgâhlar, bu kez 

bir moda tasarımcısının hayallerini gerçeğe 

dönüştürmek üzere maharetli ellerle buluşuyor. 

Ehramı bölgesel bir kumaş olarak nitelemenin 

yetersiz kaldığını ve bu kıymetli dokumayı 

dünyaya tanıtacak olmaktan duyduğu 

mutluluğu dile getiren Hatice Gökçe, Baksı 

Müzesi iş birliğiyle hazırladığı kapsül koleksiyon 

için 30 farklı model tasarladı. 


58 

PANORAMA 

Vaneda ilk mağazasını 

Karaköy’de açtı 

Türkiye’nin ilk yerli outdoor ayakkabı markası 

Vaneda, 2021 yılı büyüme hedefleri doğrultusunda 

yeni yatırımlarına devam ediyor. Doğa 

tutkunlarına her sezon yepyeni modelleriyle 

eşlik eden Vaneda, 2021 yılı hedefleri doğrultusunda 

ilk fiziksel mağazasını Karaköy’de açtı. 

Hem doğada hem de şehirde konforundan 

ve stilinden ödün vermeyenlerin vazgeçilmez 

markası Vaneda’nın birbirinden farklı renk ve 

modellerde ürettiği outdoor ürünlerine, artık 

Karaköy mağazasından da ulaşılabilecek. Üstün 

teknolojileriyle aklı doğada olanlara hitap eden 

Vaneda, açılışa özel avantajlar ve sürpriz fiyatlarla 

müşterilerini karşılıyor. Yerli üretim kapasitesi 

sayesinde en kaliteli malzemeleri kullanarak 

%100 su geçirmeyen ve ağırlaşmayan bot ve 

ayakkabı üretimi gerçekleştirdiklerini ifade eden 

Vaneda Ayakkabı Genel Müdürü Kadir Yılmaz; 

“Vaneda olarak, tasarım süreçleri de dahil olmak 

üzere %100 yerli üretim yapan bir markayız. 

Dünya standartlarında olan ürünlerimiz tamamen 

Türkiye’de üretiliyor. İlk fiziksel mağazamızı 

outdoor pazarının en önemli noktalarından biri 

olan Karaköy’de açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 

Vaneda koleksiyonu ile tanışmak isteyen 

herkesi mağazamıza bekliyoruz.” dedi. 

FLO babet koleksiyonu ile 

baharı karşılıyor 

Her tarza hitap eden rahat ve şık tasarımlarıyla 

dikkat çeken FLO, sezon trendlerini yansıtan ve 

birbirinden renkli modellerden oluşan babet koleksiyonu 

ile ilkbahara merhaba diyor. Zarafet 

ve rahatlığı buluşturan FLO 2021 İlkbahar/Yaz 

Babet Koleksiyonu, şık ve modern tasarımlarıyla 

baharı müjdeliyor. Eğer tercihinizi şıklığın en 

güzel temsilcileri babetlerden yana kullanıyorsanız 

FLO’nun kullanışlı ve rahat aynı zamanda 

cıvıl cıvıl babetleri tam size göre! Siyah, beyaz, 

fuşya, bej gibi son dönemin trend renklerinin 

öne çıktığı koleksiyon hem gündüz hem gece 

kombinlerinin en zarif parçası oluyor. 


“İşi profesyonellerine bırakın” 

WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ 

‘nin matbaası 

“İhlas Matbaacılık güvencesiyle” 

Termal Kalıp 

Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş 

gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli 

baskı sağlayan özel bir kalıptır. 

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 

80.000 – 100.000 (UV Mürekkep) 

Detaylar İçin: 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza 

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE 

Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com 

Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX) 

UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler 

için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip, 

yüksek tirajlı baskılara uygun, 

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep) 

50.000 – 100.000 (UV Mürekkep) 

Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza 

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE 

Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com 

Detaylar İçin:

60 

PANORAMA 

MAYET, “Spring Festival” ile 

enerji yükseltiyor 

ZÜHRE ile bu yaz sadeliğin 

farkını hisset 

2021 İlkbahar-Yaz sezonunda baharın ve güneşin 

yalın, iyileştiren pozitif etkisinden ilham alan ZÜH- 

RE, kullandığı renkler ve seçtiği kumaşlarla mevsimin 

hem sade hem dinamik ruhunu yansıtıyor. 

Güçlü ve net renklerden oluşan yeni koleksiyonu 

ile sezona merhaba diyen Zühre, zamansız siyah 

ve asil beyazı buluşturan renklerin yanı sıra canlı 

renklerle de merhaba dediği mevsimi yansıtıyor. 

Çizgisinde ise, minimal dokunuşlar, kalitesinden 

ödün vermeyen kumaşlar ve zarif işçilik ile farkını 

hissettiren bu koleksiyon Zühre’nin moda tutkunu 

kadınlara yaz hediyesi. Stili ile kendinden söz 

ettiren, özgüveni yüksek, fark yaratan kadınlara 

ithaf edilen bu koleksiyonda ferah kumaşlar, 

açık renkler, çizgililer, tunik ve bol pantolonlar ve 

her zamanki gibi trençkotlar yeni sezon gardırobunun 

en önemli detayları olarak karşımıza 

çıkıyor. Koleksiyonda, denim başta olmak üzere 

teknik, ekolojik ve fonksiyonel kumaşlar ve yalın, 

akışkan, canlı, tropik desenler ön planda yer 

alırken, kesim olarak ise korunaklı siluetler ve 

rahat formlar tercih ediliyor. Bunun dışında, baharı 

ve yazı yansıtan sade renkler; uçuk maviler, 

bejler, beyazlar ve tiril tiril kumaşlarla gardıroplara 

bahar tazeliği getiriyor. Hem spor hem de 

klasik giyim tarzına uygun, çalışan kadınlara 

rahat hissettirirken şıklıktan da ödün vermeyen 

takımlar, ceketler yeni aksesuar koleksiyonunda 

yer alan çanta ve eşarplarla tamamlanıyor. Bu 

koleksiyonda konforlu ve güncel stili ile dikkat 

çeken Zühre, muhafazakar giyimin vazgeçilmez 

parçalarından eşarplarda da kaliteli tarz ve 

renklerin birlikteliği ile yeni mevsime uyum sağlıyor. 

Gençlere de hitap eden geniş koleksiyonunda 

gömlekten tuniğe, pantolondan trençkotlara 

kadar geniş bir yelpaze sunuyor. 

MAYET, yeni koleksiyonu ‘Spring Festival” ile 

zorlu gecen bir 2020 ve devam eden 2021’in 

bu bahar ile son bulup, her şeyin eskisinden 

de güzel olacağı temennisi ile ruha ve bedene 

iyi gelecek renklerle, bir bahar festivali 

yaşatmaya hazırlanıyor. MAYET, tasarımlarında 

kullandığı geleceğe umutla bakmayı sağlayan 

güneş sarısı, tazeliğin ve yenilenmenin 

rengi yeşil, ufak bir tatlı kaçamağı yapıldığında 

vücuda yayılan o neşeli pembe ve bunlara 

tüm ihtişamı ile eşlik eden eksantrik mor 

ile yaz hayalleri kurduruyor. Sade tasarımlarını 

canlı renklerle birleştirmenin yanında koleksiyonunda 

belde pileler, omuz ve bileklerde 

bağcıklar, az ama dikkat çeken dekoltelerin 

yanı sıra salaş ve oturan kesimlerle hem iddialı 

hem de rahat olmayı sağlıyor. MAYET, 2020 

Aralık ayında sürdürülebilir modayı destekleyen, 

geri dönüştürülmüş kumaşların da 

kullanıldığı kadın giyiminin zamansız ve temel 

parçaları üzerine ilk koleksiyonunu çıkardı. 

Tasarımlarında rahat kalıplara ve kumaş kalitesine 

önem veren MAYET ekibi, farklı vücut 

hatlarını dikkate alarak hazırladığı kalıpları, 

kaliteli kumaşlar ile buluşturan tasarımlara 

imza atıyor. Üretim aşamalarında olabildiğince 

geri dönüştürülmüş kumaşlar kullanarak 

çevreye duyarlı olmaya dikkat eden MAYET, 

ayrıca geri dönüştürülmemiş her bir ürün için 

de, bir fidan bağışlıyor. İyi çalışma koşulları 

sunan ve çocuk işçi çalıştırmayan atölyeler ve 

tedarikçilerle işbirliğinin hem markası hem de 

kişisel değerleri için büyük önem taşıdığını ifade 

eden, MAYET’in kurucusu Ceyda BAYKALLI, 

bu misyonlarından vazgeçmeden büyümeyi 

hedeflediklerini dile getiriyor. 


Seyahatinize dair ihtiyaç duyduğunuz 

herşey için en uygun fiyatlarla hizmetinizdeyiz. 

Merkez Mah. Ladin Sk. Kuyumcukent No: 4M / Ofis No: 642 Bahçelievler - İST.

62 

PANORAMA 

Levi’s ® loose fıt serisi 

ilkbahar/yaz 2021 

sezonunda bollaşıyor 

Bazı insanlar rahatlığı stile, kimileri de stili rahatlığa 

tercih eder. Levi’s ® içinse söz konusu ikilem 

hiçbir zaman denklemin bir parçası olmadı! 

Konfor ve stili bir araya getirmeyi çok uzun süredir 

misyon edinen marka, tam da bu sebeple İlkbahar/Yaz 

2021 sezonunda kadınlara yönelik Loose 

serisini daha da büyütüyor. Yükseklik gitgide 

artıyor, bacaklar genişleyip bollaşıyor ve bilekte 

toplanan jean’ler resmen geri dönüyor! Geçtiğimiz 

yıl Levi’s ® , retro ile modern stilin mükemmel 

bir sentezi niteliğindeki yüksek belli, geniş bacak 

kesimli, kadınlara özel tasarlanmış High Loose 

jean’i tanıtmıştı. Bu sezon ise Tailored High Loose, 

high Loose Taper, Loose Straight, Loose Cargo ve 

bir dizi şort ile bol kesim seçeneklerini çoğaltarak, 

bol görünümlerin beraberinde getirdiği çağdaş 

etkiyi ikiye katlıyor. Yeni Tailored High Loose, basen 

ve bacak kısımları boyunca klasik High Loose 

ile aynı yükseklik ve bol hacme sahip, sadece 

ekstra bir kıvrımla biraz daha maceracı bir silüete 

dönüşüyor. Loose Taper, dar bel kısmı ve bol ve 

konik bacak kesimi sayesinde feminen bir hava 

yaratıyor. İddialı bir bluz ya da bir crop top ve 

sneaker’la kombinlenebilen bu model, hem şık 

hem de spor tarza uyum sağlayacak bir jean 

arayanlar için son derece ideal. 2000’lerin başına 

ışınlanmak isteyenler, geniş bir bacak açıklığı 

sunan, düz kesim ve orta bel Loose Straight’i çok 

sevecekler! Klasik fonksiyonel giyimden esinlenen 

Loose Cargo da Loose Straight gibi orta bel fakat 

konik bacak kesimiyle farklılık kazanıyor. Sıcak 

havaların yaklaşmasıyla birlikte bol kesimler, kadınlara 

özel High Loose Short ve High Loose Bermuda 

ile Levi’s ® ’ın şort ailesini genişletiyor. Yüksek 

belli High Loose Short geniş, High Loose Bermuda 

ise daha uzun ve düz bir bacak kesimiyle karşımıza 

çıkıyor. Her ikisi de 90’ların günümüze uyarlanmış 

nostaljisini tam dozunda yansıtıyor. 

Loafer ayakkabılarla 

gün boyu özgür adımlar 

Farklı dizaynları, taban yapıları, rengârenk 

seçenekleri, şıklığı ve rahatlığıyla dikkat çeken 

FLO Loafer Koleksiyonu, bu sezon da tüm 

kadınların stiline en güzel dokunuşu yapacak! 

Kalite, moda ve cazip fiyat avantajını bir 

arada sunan FLO, Loafer Ayakkabı Koleksiyonu 

ile kadınların bahar kombinlerini büyüleyici bir 

görünüme dönüştürüyor. FLO loafer ayakkabılar 

şıklık ve rahatlığı, klasik ve spor stili bir arada 

sunarak giyimini sıra dışı dokunuşlarla renklendirmek 

isteyenlerin tercihi oluyor. Trendy 

görünümüyle kurtarıcı modellerden oluşan 

koleksiyon; siyah, bej, pudra, mavi ve kahverengi 

renkleri ile öne çıkıyor. Her stile uyum 

sağlayan loaferlar, iş hayatının koşturmacasında 

ve günlük hayatında rahatlığı yakalamak 

isteyen kadınların hem stilini renklendiriyor hem 

de gün boyu özgür adımlar sunuyor. Toka ve 

metal detaylarıyla harmanlanan koleksiyon; 

elbise, etek, jean, gömlek ve daha birçok kombin 

alternatifinin tamamlayıcı parçası oluyor. 


Her an 

ONLINE olun! 

Bütün dünya sizi görsün! 

www.konfeksiyonteknik.com.tr 

C 

M 

Y 

CM 

MY 

CY 

CMY 

K

Konfeksiyon Teknik May 2020

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?