You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ÇARÇUBA ‘‘İNSANLıK”
Yalom, Varoluşçu Psikoterapi kitabında 4
temel varoluş kaygısını ele almış ve çalışmıştır.
Bunlar ölüm, özgürlük, sorumluluk ve
anlamsızlıktır. Bu dört temel kaygıyı yaşam
haritasındaki dört temel yokuş olarak
düşünebiliriz, aralarda çeşitli yollar vardır.
Bazen bir kaygı yolunu aşabilsek bile yaşam
haritasındaki karmaşık yollar bizi herhangi bir
kaygı yokuşunun herhangi bir noktasına
çıkarabilir. Yani bu dört temel kaygımızla
geçinerek yaşayabilmemiz insan olabilmemize
ve kendimizi gerçekleştirebilmemize olanak
sağlar. Ancak, her ne kadar bu kaygılarla
yaşayabilsek de bir gün bazı unsurlar bu
kaygılarımızı gıdıklayabilir ve harekete
geçirebilir.
Yalom kitabın ilk bölümünde ölüme yer
vermiştir. Oldukça haklı bir sıralamadır.
Varoluşumuzu ele alacaksak olmayışımızın
kaygısını düşünmek önceliktir. Manilius
“Doğumda bile ölürüz; son başlangıçta vardır.”
demekte ve ölüm gerçekliğine dikkat
çekmektedir (Bakırtaş, 2011: 646). Ölüm
insanlıktan bile önce vardı ama her insanın
ölümle temas etmesi biriciktir. İlk başlarda şehir
efsanesi gibi duyduğu ölümü ancak çevresinin
ölümüyle biraz daha anlamlandırma şansı bulur
insan. Çevresinden birinin ölümü bile tam
olarak anlaşılır değildir ve belirsizlik doludur.
Ancak, kendi ölümüyle netlik kazanacaktır
ölüm. İnsanlık genelde burada hızlıca netlik
yerine belirsizliğin yarattığı kaygıyı seçer.
Yapılması gerekense biz doğmadan bile önce
var olan ölümü kabul etmek bununda insan
olmaya dair bir özellik olduğunu kabul
ederek yaşamaktır. Bir Kızılderili
atasözü der ki “Doğduğunda sen
ağlamıştın, herkes bayram
etmişti. Öyle bir hayatın
olsun ki öldüğünde
herkes ağlasın, ,
sen bayram
et.”.
Ölüm gerçek olandır, ölümlülüğünü kabul
ederek insan sınırlarını görmüş olur. Ölümün ne
zaman olacağı belirsizdir bu sebeple esas olan
şimdi ve burasıdır. Şimdi ve buradaya yatırım
yapan kişi öldüğünde bayram edecek kişidir.
Ölümle karşı karşıya kaldıktan sonra, önemli
değişim gösteren insanlara ait örneklerde
psikoterapi açısından belirgin ve önemli
sonuçlar vardır (Yalom, 2018: 62−63). Ölüm
fiziksel varlığımıza son veren bir kavram
olmanın yanında yaşama eyleminin anlam
kazanmasına muhteşem ölçüde yardımcı olur.
Ölümün kabul edilmesi insan hayatını büyük
ölçüde değiştirmektedir. Çeşitli koşul ve
durumlarda ölüme yakınlaşan ya da ölümü
teğet geçen insanların yaşam kaliteleri büyük
ölçüde değişmektedir. Senatör Richard
Neuberger kanserden ölmeden kısa bir süre
önce şu değişiklikleri ifade etmişti:
Dönüşü olmayacağını düşündüğüm
değişiklikler oldu bende. Saygınlık, politik
başarı, mali durum gibi konular birdenbire
önemsiz hale geldi. Kanser olduğumu fark
ettiğim o ilk saatler içinde parlamentodaki
yerimi, banka hesabımı ya da özgür dünyanın
kaderini hiç düşünmedim… Karım ve ben
hastalığımın teşhis edilmesinden bu yana hiç
kavga etmedik. Eskiden onu diş macununu
alttan sıkmak yerine üstten sıktığı, benim titiz
iştahıma uygun şekilde ikramda bulunmadığı,
konuk listesini bana danışmadan hazırladığı,
kıyafetlere çok fazla para harcadığı için
azarlardım. Şu anda ya bu konuların farkında
değilim ya da önemsiz görünüyorlar…
09