Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SAÇMALIKLAR PALTOSU
O gün güneş hiç olmadığı kadar
parlaktı. Matmazel uyandı ve kendisini
çılgın parlaklığıyla uyandıran güneşi
selamladı. Matmazel sonsuzluk ülkesinde
yaşıyordu. Her şey sonsuzdu orada.
Yaşamın bir sonu yoktu. Mutluluk varsa
onun da bir sonu yoktu. Aynı şekilde biri
üzüldü mü, onun da sonu gelmezdi. Artık
birileri hep üzgün birileri hep mutluydu.
Matmazel de bu ülkedeydi ama onun için
durum pek de böyle değildi. Onun üzüntüsünün de mutluluğunun da bir sonu vardı. Bir gün
saçmalıklar paltosunu giydi ve dışarı çıktı. Yürüdü, yürüdü yürüdü… Sonra birden karşısına
bir köstebek çıktı. “Hoş geldin dünyamıza.” dedi, köstebeğe yorgun bir sesle. Yorulmuştu
Matmazel. Dedim ya bu ülkede hiçbir şeyin sonu yok diye. Matmazel de sonu olmayan bir
yolda yürüyordu…
“BABAM”
Rabia Nur Köse
4. Sınıf Psikoloji Öğrencisi
T.C. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi
Küçük kız güneşin sıcaklığını yüzünde
hissettiği an yatağından fırlarcasına kalktı.
Nihayet o büyük gün gelmişti. Babasıyla
uçurtma uçuracaklardı. Okuduğu kitaptaki
çocuklardan öğrenmişti uçurtmayı, hiç
deneyimlemediği bir şeye heves etmişti.
Uçurtma malzemesi aldıkları yerde insanlar
fısır fısır konuşmuşlardı. Işığı bile göremeyen
bir çocuk nasıl uçurtma uçuracakmış, ya
koşarken bir yere takılıp düşürseymiş, ne
biçimde bir ailesi varmış. Anlam veremiyordu
küçük kız bu sözlere. Göz kapaklarının kapalı olması nasıl engel olsundu güneşin varlığını
hissetmeye, babasının elinden tutup koşmaya. Kocaman gülümsedi bu sözlere küçük kız ve
babasının elini sımsıkı tuttu. İyiki dedi iyiki babamın kalbide örtülü değil diğer büyükler gibi.
Merve TEPEYURT
4. Sınıf Psikoloji Öğrencisi
T.C. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi
42