13.05.2021 Views

Çarçuba 2.Sayı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ÇARÇUBA ‘‘İNSANLIK’’

etmişse kendini bugüne kadar atmışsa demek

ki birtakım şeyleri bildiği için buraya atmıştır

ve o kendi özellikleriyle çevre arasında yani

içinde bulunduğu doğa arasındaki dengeyi

kurup doğayı kendi lehine çevirebiliyor ve

buraya doğru atabiliyor. Dediğimiz gibi

kontrol edebiliyor. Kontrolden kastım da o

adaptasyon sürecinde kendisi için çevreyi

daha iyi bir hale getirmeyi, kendini devam

ettirmek adına bu noktada da yaşam boyu

gelişimi bilmek o denli önemli. Yaşam boyu

gelişim halihazırda bilimsel metinler dışında

da aslında insanları bugüne doğru atan

yaşam boyu gelişim bilgisidir. Nedir? Mesela

bilimsel bilgi yokken bile yıllar öncesinde

annelerimizin, anneannelerimizin geleneksel

çocuk bakıcılığı yöntemleri vardır, geleneksel

gebe yaklaşımı yöntemleri vardır. Çocuğun

belli bir yaş döneminde dikkat edilmesi

gereken noktalar vardır. O bilgi yaşam boyu

gelişime dahil edilip, aktarıla aktarıla gelmiş.

Şimdi bir anne çocuğunu ilk kucağına

aldığında o gelişimsel dönemi ondan önceki

anne bilmiyorsa ve ona aktarmıyorsa

muhtemelen diğer tarafa aktarılamayacaktır.

Muhtemelen bizi buraya getiren de o bilgiyi

hasbelkader deneme yanılma yoluyla elde

edilmiş o bilgidir. Bu açıdan önemli ya da

nokta atışı bir bilgi verelim: Ergenlik. Yaşam

boyu gelişim içinde ergenliğin bilgisi çok

önemlidir ve ergenlikte çok net hemen hemen

herkesin hemfikir olduğu kimlik krizi (ergenlik

krizi) dönemidir. Ben bunu bildiğimde ergenlik

döneminde nelerin önemli olduğuna, nasıl

atlatılabileceğine rehberlik etmiş olurum;

destek vermiş olurum ve o kişi o krizi daha az

zararla atlatmış olur.

Ergen gelişiminde ailenin rolü ne

olmalıdır?

Majör bir şekilde ergenliği şöyle bir bilelim. Biz

niye ergenlik krizini, kimlik krizi olarak

tanımlıyoruz? Çünkü ergenlik, yetişkinlikle

çocukluk arasına sıkışmış bir yerde kalıyor.

Tabii çocukluktan beri de yerine

getiremediği boşluk kaldığı birtakım

gelişimsel ödevler vardır. Bedeninde

değişiklikler oluyor. Bakıyor ki bedeni

yetişkin bedenine benziyor böyle bir şey

ama duyguları daha biraz çocukluktan

kalma duygular. Kontrol duygusu kendi

davranışları ve duyguları üzerinde kontrolü

çok fazla yetişkin kadar da değil bu kaos

içinde “Ben neyim; yetişkin miyim, hala

çocuk muyum?” burada bir kriz var “ben

nereye aitim?” Hangi mahalleye, hangi ırka,

hangi millete, hangi kültüre, hangi aileye;

nasıl bir aileye, nasıl bir anlayışa?

muhafazakar mıyım ya da daha demokrat

biri miyim? toplumla uyumlu muyum, değil

miyim? çelişen yönlerim var mı, yok mu?

kabul görüyor muyum, görmüyor muyum?

Hem kendi bedeni üzerinde hem de

düşünce dünyasında bu kaosu yaşıyor. O

zaman ailenin bu dönemde ne yapması

gerekir? Kucaklayıcı, sarmalayıcı, “seni her

halinde, her şekilde kabul ediyorum”

demesi gerekir. ‘Ben kimim?’ sorusuna yanıt

arıyor. Ailenin vereceği yanıtlardan belki en

kritiği sen bizim bir üyemizsin, her halinle

bizim kabulümüzsün. Bu yoksa bunu kabul

eden başka gruplara başka kişilere gidecek.

Mesela ailelerin temel yakınması “Gidiyor

garip garip insanlarla birlikte oluyor. Bu

çocuk böyle değildi. O arkadaş grubundan

bağını koparsak iyi olacak” diyor. Neden

gidiyor? Çünkü arkadaş grubu onu kabul

ediyor. “Gel sen böylesin, sen bizim gibisin”

o kendini kabul eden bir yer bulmuş olur.

Ebeveyn gitme dediği zaman bu sefer

ebeveynle çatışır. “Sen beni kabul

etmiyorsun burada kabul eden biri var ben

tabii ki oraya gideceğim.” O zaman hem

baskıcı bir koruma değil esnek bir koruma,

destekleyici bir şekilde her haliyle onu

kabul eden, onun varlığını bağrına basan

bir yaklaşım bu krizi atlatmasına yardım

edecek çünkü bence yaralıdır ergen.

Kanamalı bir yara vardır o zaman sen onu

37

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!