Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
22
ipucu alabileceğimiz bir sahne ile karşılaşmadığımız için dışa dönük ya da içe dönük olmasına dair
bir değerlendirmede bulunmak gerekmeye de bilir. Kendini işine adamış biri olduğu için belki içe
dönük denilebilir. Ama elbette bir kişilik değerlendirmesi yapılırken her şey olabilir üzerinden
değerlendirilmeye açıktır. Kesin olmak ille de beklendik bir durum değildir.
Fletcher bana göre kendi aşağılık kompleksini bastırmak için narsisistik bir iktidar yaratıyor ve o
iktidarı kaybetmenin korku ve kaygıyla böylesine katı, ödül ve ceza mekanizmasına dayanan, şiddet
içeren bir eğitim tarzını benimsiyor. Fakat hiç kimsenin davranışlarını karakteri, yaşanmışlıkları ve
içinde bulunduğu şartlardan bağımsız düşünerek değerlendirmemek gerekir. Belki onu bu eğitim
sistemine iten durumlardan biri de içinde bulunduğu müzik sektörünün çetin şartlarıdır. Belki bir
çok kişi düşündüklerime karşı çıkacaktır. Fakat Fletcher benimsediği eğitim sistemi açısından ne
derece yargılanabilir? Fletcher'ın eğitim anlayışı çok katı olabilir. Ancak dikkat çekmek istediğim
nokta burası değil. Anlayışını uygulayış tarzından ziyade burada anlatmak istediğim şey; belki de
içinde bulunduğu koşulların adamı bu şekilde bir eğitim sistemi uygulamaya itiyor olmasıdır. Tam da
bu noktada düşünülmesi gereken bir diğer soru öğrencilerin neden Fletcher ile çalışmak istediği
olabilir. Madem Fletcher yanlış bir eğitim tarzı benimsemiş bir öğretmen o zaman neden orkestranın
şefi, neden öğrencilerin en iyi olma yolunda, en iyi eğitimi verdiğini düşündüğü için orkestrasında
bulunmaya can attığı öğretmen o? O zaman bu sorunun cevabı olma ihtimalleri üzerinden devam
edeyim. Okul en iyi okul, öğretmen en iyi öğretmen burada herkes tarafından kabul edilmiş bir kalıp
yargı var. 'Oradan ve Fletcher'dan eğitim alırsan en iyisi olursun'. Yani toplum tarafından kabul
görmüş bir gerçeklik algısı olduğu için bilişsel açıdan Fletcher'ın eğitim anlayışı düşünülüp,
önemsenmeksizin otomatikleşmiş bir sürecin olduğu düşünülebilir. Öğrenciler başına ne gelecek
olursa olsun 'en iyiler bu adamın orkestrasından çıkıyorsa burada işleyen sistem doğrudur' gibi bir
algıyla eğitim sistemini kabul etmiş olabilir. Orkestraya dahil olan öğrencilerin bazıları koşullara ayak
uyduramayarak eleniyor. Saksafon sahnesinde akordu bozuk olmayan öğrencinin yaşadığı baskı
altında belki de kendi akordunun bozuk olmadığının farkında olmasına rağmen durumu üstlenip
orkestradan ayrılması bunun izlerini taşıyan bir sahne. Fakat bazıları devam edebiliyor. Bu noktada
ele alınması gereken durum öğrencilerin karakteri ve yaşanmışlık tecrübelerinin getirisi olsa gerek.