Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
FOBiLERiMiZ ÜZERiNE
DÜȘÜNMEK
Korku kavramı, insanlık tarihinin ilk yıllarından
beri hayatımızda bulunan ve yeri geldiğinde
hayatta kalmamızı sağlayan bir yapıdır. Hayatta
kalmamız demişken aslında binlerce yıl
öncesinden bahsetmekteyim. Atalarımız eğer
ateşten, yeni yerler keşfetmekten veya
hayvanlarla mücadele etmekten korksaydı belki
de hiçbir zaman gelişemez ve bir ilerleme
kaydedemezlerdi. Aynı şekilde anormal
durumlarda korku anında meydana gelen savaş
ya da kaç tepkimiz olmasaydı hayatta
kalmamamız oldukça zor olabilirdi. Savaş ya da
kaç mekanizması vücudumuzun tehlike anında
savunma mekanizmasını oluşturur. Geçmişte
atalarımız için bu yırtıcı bir hayvanla karşılaşmak
olsak da evrimleşerek günümüzde bize
yaptıklarımız için sinirlenen patronumuz haline
gelmiş olabilir. Genel anlamda baktığımızda
korku tepkimiz işlevsel ve bazen bizi harekete
geçiren yapıdır. Ancak korku tepkimizin her
zaman bu kadar olumlu sonuçları olmayabilir.
Korkunun, hareketlerimizi sınırlayan ve bize
kendimizi çaresiz hissettiren bir yönü de
bulunmaktadır. Bazen bu çaresizlik giderek artar
ve denetlenemez hale gelir. Aynı şekilde
korkularımız yaşamımızın kalitesini düşürmeye ve
günlük yaşamımızdaki gidişatımızı etkilemeye de
başlar. Bu durumda karşımıza fobi kavramı çıkar.
İnsanlar iki temel içgüdüsel korku ile doğarlar.
Bunlardan birincisi yüksek ses ikincisi ise düşme
korkusudur. Öyleye diğer korkularımızı oluşturan
şeyler nelerdir?
Hayatımızda kendimizde olmasa bile
çevremizdeki insanlardan onların sahip
olduğu fobileri duymuşuzdur. Bunlar;
yükseklik (akrofobi), yılan (ofidiyofobi)
veya kapalı alan (klostrofobi) gibi fazla
bilinen fobiler olabilir. Ya da güzel
kadınlardan korkmak (venüstrafobi), iş
fobisi (ergofobi) veya cep telefonundan
uzak kalma (nomofobi) gibi fazla
duyulmamış fobiler de olabilir. Bazıları
bizim için oldukça şaşırtıcı veya anlamsız
gelse de fobiyi yaşayan kişi için bu
durumlar işlevselliğini etkileyen ve
günlük yaşamını zorlaştıran bir güce
sahiptir. Bu anlamda baktığımızda klasik
anlamda fobinin tanımından şu şekilde
bahsedebiliriz: Fobi, normalde
korkulmayacak belli bir durum ya da belli
bir nesne ile karşılaşınca ortaya çıkan
korkudur. Kişi bu durum ya da nesne
karşısında bu denli korkulmayacağını
bilir; korkusunu anlamsız, yersiz bulur.
Fakat yine de korktuğu nesne ya da
durumdan kaçınır (1). Tanım üzerinden
bakacak olursak eğer korku ve fobi
kavramlarının iyi ayrılması gerekmektedir.
Bir nesne ya da duruma fobi dememiz
için bazı koşulları göz önünde
bulundurmalıyız. Karşımızdaki durum ya
da nesne gerçekten de tehdit içeriyorsa
buna fobi diyemeyiz. Örneğin, ormanlık
bir alanda yılan çıkmasından korkmak
12
13