Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İpek ve ipekçilik, çok eski dönemlerden beri insanların
giyiminde önemli payı olan bir obje ve bunun işlenmesine
dayanan bir endüstridir. Ayrıca çok eski Çin
yazılı kaynakları, ipeğin ve ipekli kumaşların Çin'de
de öteden beri bilindiğini gösteriyor. Bir rivayete göre,
ilk ipekböceğini bir Çin imparatorunun karısı bulmuş,
imparatoriçe, kozanın ipliklerini ayırarak "tarihte ilk
ipekli kumaşı" da dokumuştur. Daha sonra buradan
bütün Batı dünyasına yayılan ipekçilik, giderek rağbet
görerek zengin bir işkolu haline geldi. Zaten o tarihlerde
Avrupa'da hayli gelişmiş bir dokumacılık tekniği de vardı. 9. ve 10. yüzyıllardan sonra
ipekçilik İspanya'ya ve giderek bütün Akdeniz kıyılarına yayılmaya başladı…
+++
Biz, bu vesile ile yüzümüzü hemen bütün kültürlerin harmanı Anadolu'ya da bir çevirelim:
İpekçilik bizim de işimiz elbette... Anadolu'da ipekçilik 9.yüzyıl sonlarında başlamış, 15. yüzyılda
iyice yerleşmiş ve 16.yüzyılda da doruk noktasına gelmişti. Gerek üretim, gerek kreatif
ustalık ve gerekse ticari açıdan Anadolu ipekçiliği döneminde bütün dünyaya ün salmıştı.
Hele 16. yüzyılın ortalarına doğru devletin geniş arazi sahibi olması, üretimin artması,
zenginlik, dolayısı ile giyim eşyasında ipekli kumaşa rağbeti arttırdı. İpekli kumaş bir
numaraydı artık...
Düğünler, dernekler, armağanlar, andaçlar, hep ipekli kumaştan geçmekteydi ve İpekistan,
Anadolu ile özdeş bir tanımdı artık…
İlk dönemlerde dokumacılığa daha çok önem verilmişti, çünkü kumaşın hammaddesi olan
ipek ipliği, doğal olarak dışarıdan gelmekteydi. Bu arada ilginç ve tuhaf bir gelişme de oldu.
Bitmez tükenmez savaşlar nedeniyle ham ipek gelmeyişi, Anadolu'da böcekçiliğin yerleşmesine
ve hızla gelişmesine yol açtı. Daha sonraki dönemlerde ise ham ipek üretimi öylesine
inanılmaz boyutlarda ulaştı ki, Türkiye bir anlamda dokumacılıktan vazgeçip, dışarıya ham
ipek satan bir ülke haline geldi.
Tabii, arada kimi talihsizlikler yaşanmadı değil. 1850'den sonra Fransa'da başlayan
hastalıklar, Türkiye'deki ipek böceklerine de bulaşmıştı. Hammadde üretimi bakımından
iç memleket ipekçiliği tehlikeye girince dış borçlara bakan kuruluş (Düyun-u Umumiye),
www.perdedergisi.com
May - June 2021
35