01.05.2021 Views

ÇevirWomen Mayıs Sayısı

ÇevirWomen dergisinin Mayıs ayı sayısı çıktı!

ÇevirWomen dergisinin Mayıs ayı sayısı çıktı!

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

avantajdı kesinlikle. Ama günümüzde artık online

platformlar sayesinde de o ülkeden insanlarla

da iletişim halinde olabiliriz, pratik yapabiliriz.

Yabancı dil öğrenmek sadece kelimeler

öğrenip bu kelimeleri birbirine yapıştırmak değil,

aynı zamanda yepyeni bir kültüre giriş yapmaktır.

Yani bir dili öğrenirken o dilin ait olduğu

ülkelerin kültürünü anlamak, değerlerini, örf

ve adetlerini anlamak, bu çok önemli. Seyahat

etme şansınız varsa bu çok güzel, eğer böyle

bir şansınız yoksa internet aracılığıyla birçok

konuda bilgi sahibi olabilirsiniz. Sizin için hırslı

ve cesur biri olduğunuzu söyleyebilir miyiz derseniz,

cesur olmaya çalışıyorum, evet. Çünkü

konfor alanından çıkmanın hayatta yarattığı

olumlu etkileri birebir yaşadığım için

öğrencileri de yüreklendirmek istiyorum, biraz

konfor alanından çıkıp korkularına doğru

yürümeyi. Hırslı, evet. Yani herkesin içine belli

yeteneklerin yerleştirildiğini düşünüyorum.

Burada size düşen görev, içinizdeki yetenekleri

keşfetmek, sizi mutlu eden, heyecanlandıran

konular üzerine gidip bu yetenekleri geliştirmek

ve dünyaya geri vermek.

Beyaz Show’daki Yolanthe Cabau’nun çevirisinde

‘enemy’ kelimesini ‘rakip’ olarak

çevirdiniz. Aslında burada ortamı yumuşatmaya

gittiniz. Bu deneyiminizden yola

çıktığımızda sizce Çevirmenlerin özel durumlarda

inisiyatif kullanarak ortamı yumuşatmaları

mı gerekiyor? Eğer tercüman

böyle durumlarda birebir çeviri yaparsa onu

neler karşılar?

Evet, ben program esnasında, canlı yayında

‘enemy’i ‘rakip’ olarak çevirdiğim için biraz

ses getirdi. Hatta ertesi gün gazetede haber

bile oldu. Twitter baya bi’ sallandı. Ben inisiyatif

aldım o an çünkü yumuşatmam gerektiğini

düşünüyordum, çünkü futbol gerçekten çok

duyguları fazla büyüten, bazen nasıl söyleyelim,

baya bir duygu yoğunluğuna sebep olan

bir spor olduğu için o anda ben uygun gördüm

o kelimeyi yumuşatmayı. Ve çevirisini yaptığım

kişinin de neyi kast ettiğini anladığım için,’enemy’

derken zaten tırnak arası işaretiyle yaptı

bunu. Gerçekten ‘düşman’ kelimesini kast

etmediğini de anladım. Sonradan programdan

sonra, yayından sonra yayındakiler yanıma gelip

“Seni işte bu yüzden tercih ediyoruz, inisiyatif

aldığın için. O şekilde çevirmen bizi çok mutlu

etti. Beyazıt bey çok mutlu oldu,” dediler. Yani

böyle bir şansım vardı ve bunu kullandım. Normalde

tercüman olarak birçok şeyi bire bir

çevirmemiz bekleniyor bizden ama bazen

nüansları anlamak gerekiyor, konteksti anlamak

gerekip bazı durumlarda inisiyatif almakta fayda

var.

Oldukça etkileyici bir yöntem olan ve

kitabınızda da vermiş olduğunuz taktiklerden

biri de zihin haritası ‘mind map’ bu yöntemi

nasıl keşfettiniz? Öğrenmiş olduğunuz tüm

dilleri öğrenirken bu yöntemi mi kullandınız?

Yaş ilerledikçe dil öğreniminin çok daha zor

olduğu söylenir bu konudaki düşünceniz nedir?

Bu arada kitapta dil öğrenmenin aslında

zor olmadığı sadece emek ve zaman isteyen

bir iş olduğunu belirtmenize çok sevindim

çünkü insanlarda bu konuyla ilgili büyük bir

yanlış bir algı var.

Yok, tüm diller için bu yöntemi kullanmadım

ama genel olarak bir araştırma sonucu yani bir

‘research’ sonucu buldum ve etkili olduğunu

gördüm. Ve bazı dillerde kullandım, çok da tavsiye

ederim.

Evet, şimdi yaş ilerledikçe dil öğrenmek, ben

yaşın çok fazla bir engel olduğunu düşünmüyorum.

Burada önemli olan dile karşı bir

heyecan duymak, bir sevgi duymak, ilgi duymak

ve gerçekten gereken eforu göstermek.

Yaşın burada kısıtlayıcı bir faktör olduğuna

inanmıyorum. Dil öğrenmek gerçekten zor

değil derken şunu kastediyorum, dil öğrenmeyi

eğlenceli bir süreç haline getirmek lazım.

Kendi üzerimizde çok baskı uygulayarak ve bir

gerekçe olarak görmekten ziyade, hayatımızda

getireceği avantajları, bize sağlayacağı olumlu

sonuçları göz önünde bulundurursak dil

öğrenmek daha eğlenceli ve daha etkin bir hale

getirilebilir.

Şu an yeni bir dil öğreniyor musunuz? Öyleyse

hangi dil ve öğrenme süreci nasıl gidiyor?

Şu an yeni bir dil öğrenmiyorum. Zaman içerisinde

belki 10’ncu dili düşünebilirim. Ama şu

an öyle bir zamanım yok.

Genelde uzmanlar, öğrendiğiniz dili rüyanızda

konuştuğunuzu görürseniz bu dili iyi bir

şekilde öğrenmiş olduğunuzu söylerler. Sizin

bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Bu doğru olabilir. Örneğin, ben seyahatlerim

esnasında bazen öğrenmekte olduğum yani aktif

olarak üzerine çalıştığım dilin, bazen rüyamda

bazı kelimeler söylediğimi gördüğüm oldu

ve buda beynin aslında uyku esnasında bile

çalışmaya devam ettiğinin, bilinçaltına işlediğini

gösteriyor. Dolayısıyla benim genelde öğrencilerime

tavsiyem, sabah erken saatlerde daha

beyin henüz yeni uyanmışken, zihin çok açıkken

dil üzerine çalışma yapmak yani terminolojiyi

ezberlemek, gramar’in üzerinden geçmek ve

uyku öncesi yani beyin uykuya geçmeden önce

çünkü o zaman bile rüyada bile, derin uyku

esnasında bile beyin çalışmaya devam ediyor.

Dilleri öğrenirken zaman yönetiminizi nasıl

yapıyordunuz? Eser Tözüm’ün bir günü nasıl

geçiyordu?

Dilleri öğrenirken gün esnasında mutlaka ufak

zaman dilimleri ayırdım, dil öğrenmeye. Nasıl

yaptım bunu, örneğin, Hollanda’da öğrenciyken

ÇevirWomen | 20 ÇevirWomen | 21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!