29.04.2021 Views

TURKDOKUM 58

TÜRKDÖKÜM 58. Sayısı (Ocak - Şubat - Mart 2021) Çıktı.

TÜRKDÖKÜM 58. Sayısı (Ocak - Şubat - Mart 2021) Çıktı.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DOSYA<br />

ğundan, tüm süreçlerde verimlilik<br />

artırılması, Türk döküm sektörünün<br />

rekabet avantajını belirginleştirecek.<br />

Teknoloji, maliyet, dijitalleşme, ekoloji,<br />

enerji, eğitimli/ yetenekli insan<br />

kaynağı, müşteri ilişkileri rekabette<br />

önemli faktörler olacak.<br />

Yeni araçlar, makinalar ve teçhizatta<br />

kullanılan yeni döküm parçaların<br />

hepsinde, gerek enerji tasarrufu,<br />

gerekse maliyet ve istekler doğrultusunda<br />

malzemede hafifleme ve değişim<br />

söz konusu olduğundan yeni ihtiyaçlara<br />

ayak uyduramayan sektöre<br />

ve benzer sanayilere talep azalacak.<br />

İhtiyaçlar yakın, daha etkin çalışan<br />

ve verimli yeni teknolojilere yatırım<br />

yapmış, eğitimli insan kaynağına sahip<br />

şirketlere yönelecek. Kendi formülünden,<br />

teknolojisinden ve tasarımından<br />

doğan ürünler üretmeyen,<br />

müşterinin sunduğu ilk resme göre<br />

birinci kademe olan döküm parçayı<br />

üreten firmalar artık 21. yüzyılda varlıklarını<br />

eskisi gibi sürdüremeyecek<br />

gibi görünüyor.<br />

Aslında sektör bağımsız tüm üreticiler<br />

varlıklarını devam ettirmek istiyorlarsa;<br />

az işçilik, az enerji, en az<br />

fire ile en hafif, en sağlam, en teknolojik,<br />

en ucuz, en rekabetçi ürünü<br />

üretmenin ve bunu pazarlamanın yolunu<br />

bulup, uygulamak zorundalar.<br />

Lojistik sektörü döküm sektörüne<br />

özel yeni çözüm önerileri getirebilir<br />

mi?<br />

Küresel üreticilerin fabrikalarını maliyet<br />

ve erişilebilirlik unsurlarını gözeterek<br />

Doğu Avrupa, Kuzey Afrika<br />

ya da Asya’ya kaydırması, lojistik ve<br />

ulaşım zincirinin daha geniş coğrafyaya<br />

yayılmasına neden oluyor. Böylesine<br />

bir ortamda bu coğrafyanın<br />

merkezinde yer alan Türkiye’nin ulaşım<br />

sisteminin hız, maliyet ve kalite<br />

açısından iyileştirilmesi gerekiyor.<br />

Özellikle Türkiye’nin dış ticaretinde<br />

yaşanan coğrafi ve yapısal değişim,<br />

ulaşım sisteminde önemli sonuçlar<br />

ortaya çıkarırken, hızlı teslim ve tedarik<br />

zincirlerinin etkin yönetimine olan<br />

62<br />

gereksinimi artırıyor. Ulaşım hizmeti<br />

kullanıcıları; ürünlerini uygun zaman,<br />

uygun yer, uygun kalitede ve uygun<br />

fiyatla ulaştıracakları rekabetçi, etkin<br />

bir ulaşım hizmeti talep ediyorlar. Bu<br />

nedenle tedarik zinciri yönetimi, lojistik,<br />

entegre ulaşım-intermodal taşımacılık<br />

önem kazanırken intermodal<br />

taşımacılığa olan talep de artıyor.<br />

Türkiye’nin ithal ürünlerinin yüzde<br />

70’inin ihraç ürünleri üretiminde ara<br />

malı olarak kullanılması ve dış ticaretimizde<br />

en önemli sektör durumuna<br />

gelen otomotiv ve yedek parça sektörünün<br />

JIT üretim yapan bir sektör<br />

olması kaliteli, hızlı ve güvenilir entegre<br />

ulaşımın önemini daha da artırıyor.<br />

Burada sektörleri birbirinden ayırarak,<br />

yaşanan küresel gelişmelerin<br />

olumsuzluklarını bir sektörün bağımsız<br />

olarak çözmesini beklemek hatalı<br />

bir bakış açısı olur. Tedarik zincirinin<br />

içindeki bütün aktörlerin geliştireceği<br />

ortak stratejilerin etkisi dikkate alınarak<br />

aksiyon planları yapılmalı.<br />

Lojistik sektörü, elbette Türkiye’deki<br />

tüm üreticilere ilave çözümler<br />

ile destek sunmaya her zaman<br />

olduğu gibi hazır. Ancak maliyetlerin<br />

düşürülmesi noktasında tüm sorumluluğu<br />

lojistik sektörüne bırakmak<br />

oldukça hayalci bir yaklaşım olur.<br />

Netice olarak küresel maliyet artışlarından<br />

ve genel olumsuzluklardan<br />

en fazla etkilenen, en fazla kan kaybeden<br />

sektörlerden birisi de lojistik<br />

sektörü.<br />

AB’de özelikle Doğu Avrupa demiryolu<br />

yatırımları takip ediliyor mu?<br />

Zaman zaman Türk TIRlarına yavaşlatma<br />

uygulamaları yapıldığını<br />

duyuyoruz, bunlar nasıl aşılabilir?<br />

AB’deki 28 ülke içinde demiryolu hat<br />

uzunlukları yüzde dağılımlarına göre<br />

ilk beş ülke sıralaması; 1. Almanya,<br />

2. Fransa, 3. Polonya, 4. İtalya ve 5.<br />

UK şeklindedir. AB’deki 28 ülkede<br />

yük taşımacılığındaki demiryoluna<br />

olan talep öngörülerinde; karayolu<br />

taşımacılığından demiryolu taşımacılığına<br />

geçiş oranları, tahminen<br />

2030 ve 2050 yıllarına kadar düşük<br />

senaryoda ortalama yüzde 1,15, yüksek<br />

senaryoda ortalama yüzde 6,48<br />

şeklinde.<br />

2016 yılında Orta ve Doğu<br />

Avrupa’da demiryolu hatlarının geliştirilmesinin<br />

konu edildiği Prag’da<br />

yapılan konferans sonuçlarına göre;<br />

Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri küçük<br />

küçük sınırlardan oluşan ülkeler konumunda<br />

olduğundan mevcut demiryolu<br />

hatları ulusal sistemlerine<br />

göre inşa edilmiş. Bu ülkelerin Avrupa’daki<br />

diğer büyük şehirlere Avrupa<br />

ulaşım ağı (TEN-T) kapsamında<br />

bağlanmaları diğer batı Avrupa ülkelerine<br />

göre yatırım yapma potansiyelleri,<br />

ekonomik seviyeleri düşük.<br />

Mevcut hatların modernizasyonu ve<br />

yeni yatırımlarla (yolcu davranışları,<br />

sosyo-ekonomik durumları ve coğrafi<br />

koşulların elvermesi neticesinde)<br />

yüksek hızlı demiryolu hatlarının<br />

yapılması demiryolu ağı şebekesi<br />

kapasitesini artırarak, yük ve yolcu<br />

taşımacılığında verimlilik sağlayarak<br />

pazar genişlemesi ile bölgeye, sosyal<br />

ve ekonomik kazanımlar getirecektir.<br />

Avrupa komisyonu tarafından<br />

2011 yılında yayımlanan “Tek Avrupa<br />

Taşımacılık Sahası İçin Yol Haritası”<br />

Avrupa ulaşım ağları politikası gereğince<br />

mevcut hızlı tren hatlarının<br />

2030 yılına kadar üç katına çıkarılması<br />

planlanıyor. Avrupa hızlı tren<br />

şebekesinin ise 2050 yılına kadar<br />

tamamlanması yoluyla orta mesafe<br />

yolcu taşımacılığının büyük bir bölümünün<br />

demiryollarına kaydırılması<br />

AB’nin öncelikleri arasında yer alıyor.<br />

Ekol olarak intermodal taşımacılık<br />

kapsamında Doğu Avrupa'ya demiryolu<br />

ile bağlanmak uzun yıllardır kullandığımız<br />

bir tercih.<br />

Bulgaristan ve Romanya'yı konumları<br />

itibarıyla kara taşımacılığına<br />

daha yatkın iki destinasyon olarak<br />

değerlendirebiliriz. Balkanlar<br />

ve Doğu Avrupa’daki diğer ülke ve<br />

destinasyonlara olan operasyonlarımız<br />

Trieste- Bratislava tren hattımız<br />

TÜRKDÖKÜM OCAK-ŞUBAT-MART'21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!