HÜTBAT Bülten - Tıbbın Geleceği
Tıbbın Geleceği Sempozyumu için çıkardığımız bu sayıda, hekim adayları olarak bizleri ileride nelerin beklediğine bir ışık tutmak istedik. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız, iyi okumalar (^◡^)
Tıbbın Geleceği Sempozyumu için çıkardığımız bu sayıda, hekim adayları olarak bizleri ileride nelerin beklediğine bir ışık tutmak istedik. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız, iyi okumalar (^◡^)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Aşı Karşıtlığı:
Gelecekte Bİzİ
Neler Beklİyor?
Stj. Dr. Seher Kılıç
Aşı karşıtlığı, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2019’da yayımladığı
“Küresel Sağlığa Yönelik 10 Büyük Tehdit”
arasında yer almaktadır. Aşı karşıtlığı yeni bir kavram
değildir, aşıların ilk yapılmaya başlandığı zamandan
beri aşı karşıtları da vardır; ancak son dönemlerde
sayılarında bir artış olduğu söylenebilir. Bu artışın
nedeni olarak ise çiçek hastalığı ve sığır vebası yeryüzünden
silindiği için günümüz yetişkinlerinin o dönemlerdeki
korkunç manzaralarla karşı karşıya kalmamış
olması gösterilmektedir. Yani, aşının olmadığı
bir toplumun karşılaşacağı sorunlar onların zihninde
canlanmamaktadır. Dolayısıyla aşı olmamak onları
korkutmamaktadır. Bilimsel çevrelerce içinde bulunduğumuz
dönemde Covid-19 salgınının etkisiyle aşı
karşıtlığının azalacağı öngörülürken yapılan araştırmalar
aksini göstermektedir.
Aşı olmak, topluma karşı bir sorumluluktur. Aşı, yapıldığı
kişiyi o hastalığa karşı korumanın yanında
immün yetmezliği olan, kanser tedavisi gören hastalar
gibi tıbbi nedenlerden dolayı aşı olamayacak
bireylerin de korunmasını sağlar. Aşı sayesinde sürü
“Aşı olmak, topluma karşı
bir sorumluluktur. Aşı,
yapıldığı kişiyi o hastalığa
karşı korumanın yanında
immün yetmezliği olan,
kanser tedavisi gören hastalar
gibi tıbbi nedenlerden
dolayı aşı olamayacak
bireylerin de korunmasını
sağlar.”
bağışıklığı sağlanır, bulaş zinciri kırılır ve aşı olamayan
gruplara hastalığın ulaşması engellenir. Kızamık
aşısına karşı dünya çapında duyulan güvensizliğin bu
bireylerde yaratabileceği ağır sonuçları acı bir örnekle
göstermek isterim: 2015’te Şanghay’da bir kızamık
salgını meydana gelmiş ve pediatrik onkoloji kliniğinde
tedavi görmekte olan bir çocuğa kızamık bulaşmıştır.
Enfeksiyon bu çocuktan 23 başka çocuğa
daha bulaşmış, yarısından fazlası çok ağır bir enfeksiyon
geçirmiş ve mortalite oranı %21 olmuştur. Bu
oran, aşı olmamış ve immün supresif durumu olmayan
bireylerdeki mortalite oranına kıyasla çok daha
fazladır. Bu üzücü olay, aşı karşıtlığı artmaya devam
ederse bizi bekleyen geleceğin bir fragmanı olarak
görülmelidir.
Kızamık aşısı hakkında bilimsel temeli olmadan ortaya
atılan “Kızamık aşısı otizme neden oluyor.” iddiası,
özür dilenerek yayımlandığı dergiden kaldırılmasına
20