HÜTBAT Bülten - Tıbbın Geleceği
Tıbbın Geleceği Sempozyumu için çıkardığımız bu sayıda, hekim adayları olarak bizleri ileride nelerin beklediğine bir ışık tutmak istedik. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız, iyi okumalar (^◡^)
Tıbbın Geleceği Sempozyumu için çıkardığımız bu sayıda, hekim adayları olarak bizleri ileride nelerin beklediğine bir ışık tutmak istedik. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız, iyi okumalar (^◡^)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Üçüncü ve son yöntemde ise faz değişimli hidrojelle organlar üretilir.
Bu teknikte çeşitli hücreler sıvı formda üretilerek yazdırılır ve hidrojelin
içine gömülür ve katman katman 3 boyutlu yapı dokunur. Damarlar gibi
çeşitli yapılar gerçeğe daha yakın bir şekilde üretilebilirken 3 boyutlu yapının
sağlanması diğer yöntemlere göre daha zorlu bir süreç haline gelir.
Şu ana kadar birçok farklı organ bu yöntemler doğrultusunda üretildi.
Bunların arasında kulak, kornea, yumurtalık, deri, pankreas ve karaciğer
sayılabilir. Aynı zamanda mini boyutlarda bir kalp ve böbrek de üretilmiş
durumda. Aralarında en önemlilerinden biri mini kalp. Hücreler, kan damarları
ve odacıklarıyla gerçek bir kalp yapısına sahip bir çilek boyutundaki
bu kalp, hastanın kendi yağ dokusundan elde edilen hücreleri temel
alarak hazırlandığı için organ reddine karşı da bir devrim niteliğinde.
Bir diğer önemli gelişme ise tamamen fonksiyonel olarak çalışan bir kulağın
üretilmesi. Bu organın işitme engelli bir hastanın kıkırdak dokusundan
alınan hücreler kullanılarak oluşturulmasıyla doku uyumu da sağlanmış
oldu.
3D yazıcılarla üretilen bu organlar diğer yapay organlarla karşılaştırıldığında
gerek hücresel gerek de organ boyutunda canlılığa daha uygun yapısıyla
gelecek adına daha büyük umutlar vadediyor. Aynı zamanda kişiselleştirilmiş
organların hastanın kendi kök hücrelerinden veya canlı dokusundan elde edilerek
üretilmesiyle organ reddi problemi de ortadan kalkacak. Bu yolla üretilen organlar,
ömür boyu bağışıklık baskılayıcı takviyeler kullanılmasını gerektirmemesi
sayesinde organ nakline bir alternatif olarak da yerini almış durumda.
Öte yandan henüz çok yeni olan bu alanda gerek yukarıda bahsedilen üretim teknikleri
gerekse organ çeşitleri ve imalatı açısından birçok yönden geliştirilmesi gereken
kısım var. Buna rağmen donör sayısının azlığı dolayısıyla organ bekleme sırasındaki
yüz binlerce insana büyük bir umut niteliğinde olan bu gelişmeler tıp tarihinin milatlarından
biri olmaya aday.
17