SANTRAL NİSAN 2021
TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ YENİ SAYISIYLA YAYINDA!
TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ YENİ SAYISIYLA YAYINDA!
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
HAYAT
Yoğun bir şekilde kıskançlığın yaşandığı evlilikler
kıskanan için de kıskanılan için de
çekilmez hale gelir. Her şeyden önce yersiz
yere kıskanılan kişi kendisini kapana kısılmış
gibi hisseder. Kıskanan ise zaten en büyük
zararı kendisine verir. Çözümsüz kalan
kıskançlık olayları da evliliğin temelini sarsar”
ifadelerini kullanırken aynı zamanda
Psikiyatr Nevzat Tarhan, aşırı kıskançlığı
şöyle anlatıyor: “Kıskançlık duygusunun öyle
örneklerine rastlıyoruz ki; sabah evden
giderken açılıp açılmadığını kontrol etmek
için perdeleri işaretleyenler, eve gelince banyoyu,
sabunu kontrol edenler, eşlerini kapıcı
ile dahi konuşturmayanlar gibi hezeyan derecesinde
kıskançlık hisseden insanlar var.
Bu bir hastalıktır ve ilaç tedavisi gerekir.”
Prof. Dr. Psikiyatr Nevzat Tarhan’a göre
kıskançlığı gidermek için
şunlar yapılmalı:
#Bazı kıskanç eşler, eşlerini eve bağlı tutmak
için tehdit yolunu kullanır. Halbuki sadakat,
tehditle değil ancak sevgiyle sağlanır.
Eşini baskı altında tutmaya çalışmak, her
hareketini takip etmek, aşırı şüpheci davranmak,
kıskançlığı öfke biçimde yansıtmak
karşı tarafı daha çok uzaklaştırır.
#Olumsuz duygularla baş etmenin yolu,
onların yerini olumlu duygularla doldurmaktır.
Kişi sevdiği insana sevgiyle yaklaştıkça
karşısındaki de ona aynı şekilde yaklaşacak
ve belki de kıskançlığı doğuran nedenler
ortadan kalkacaktır.
#Güven duygusunu zayıflatan en önemli
etken açık iletişimin olmamasıdır. Birbirlerine
dolaylı, imalı mesajlar veren, kinayeli
konuşan insanlar farkında olmadan düzeltmek
istedikleri yanlışı daha da arttırırlar.
Sorunların büyümemesi için kesinlikle açık
iletişim şarttır.
#Kıskandığınız insanın sizi sevdiğini ve sevilecek
kadar olumlu bir insan olduğunuzu
unutmayın.
Bazı ilişkilerde bağımlılık ön plandadır
Bireyler birbirlerine çok sıkı bağlandıklarında
kıskançlık oranı daha da artar. Bireyler
‘O giderse ben ne yaparım?’ düşüncesine
sahip olduklarında fazla kıskanmaya başlıyorlar.
Kıskançlığın en büyük nedenlerinden
birisi çocukluktan beri her işi yapılan
anneye bağımlı yetişen erkek, korunma-kollanmaya
muhtaç olduğu öğretilen kadın,
sağlıklı olmayan bağımlı ilişkiler kurmaları
olarak ön plana çıkıyor. Kendine yetemeyeceğine
inanan bireyler bağımlı oldukları insanı
kaybetme korkusu yaşıyor ve daha çok
kıskanıyor. Kıskanmanın diğer başlıca nedenlerinden
birisi de düşük özgüvenle
hareket etmelerinden ve çevresindeki insanların
daha iyi olduğunu düşünmelerinden
kaynaklanmasıdır. İçten içe kendilerini daha
aşağıda gören bireyler, bir ilişkiyi yönetebilecek
kadar yetenekli olduklarını düşünmediklerinden
dolayı sürekli terk edilme
korkusu yaşayarak kıskanmaya başlıyorlar.
Bazı kişilerin baskıcı kıskanma duyguları
onları hastalık derecesine iter. Othello
sendromu olarak adlandırılan bu hastalık,
aşırı kıskanmaya verilen isimdir.