55
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayfa 2
UYGARLIKLARIN ORTAYA ÇIKIŞI
Medeniyetlerin Gelişmesine ve Yayılmasına
Neden Olan Bazı Buluşlar:
Sayfa 15
Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının,
düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Uygar
kelimesi, yerleşik
hayata ilk
geçen Türk kavimi
olan Uygurlardan
gelmektedir.
Medeniyet
ve uygarlık
kavramları çoğunlukla
aynı
anlamda kullanılmakla
birlikte,
uygarlık daha
geniş bir anlam
taşımaktadır. Medeniyet, belirli bir insan topluluğunun belirli bir coğrafya üzerinde
ve belirli bir zaman içinde ortaya koydukları değerlerle sınırlıdır. Uygarlık
ise binlerce yıl devam eden gelişmeler sonunda, insan aklının, bilim ve teknolojisinin
katkısı ile ortaya çıkan ve tüm insanlığın eseri ve malı olan evrenselliği
ifade eder. Uygarlığın doğuşuna ve gelişimine birçok medeniyet katkıda
bulunmuştur. Çin, Uygur ve Orta Asya Türkleri, Hindistan, Mezopotamya, İnka,
Aztek medeniyetleri, eski Mısır medeniyetleri, Ege kıyılarındaki antik çağ
sitelerinden Roma; Batı Avrupa’da aydınlatma çağını yaratan, sanayi inkılabını
gerçekleştiren milletler, Amerika ve Uzak Doğu’daki Japonlar ve tarih boyunca
birçok ülke ve ulus uygarlıkların gelişimine katkıda bulunmuştur
İlk Kültür Merkezleri
Yeryüzünde coğrafi şartlara bağlı olarak ırk, din, dil, yaşam tarzı, bakımından
birbirinden farklı birçok medeniyet doğmuş ve gelişmiştir. İlk uygarlıklar
Irak’taki Dicle ve Fırat, Mısır’daki Nil, Pakistan’daki İndus ve Çin’deki Huang
(Sarı ırmak) gibi büyük ırmakların verimli alüvyon ovalarında ortaya çıkmıştır.
Bu ortamların tarım topluluklarını sulamaya muhtaç bırakan kurak ortam ve taş,
metal, odun gibi hammadde kaynaklarına kolay ulaşma gibi birçok ortak özelliği
vardır. Fırat – Dicle, Nil ve İndus bölgeleri muhtemelen ilk kentlerin ortaya
çıkışından epey önce ticaretle birbirlerine bağlanmıştır. Çin Uygarlığı, İnka ve
Mayalar ise bunlara göre birbirinden daha kopuk olarak gelişmiştir.
Bu medeniyetlerin oluşmasına coğrafi şartlarla birlikte farklı toplumların katkısı
olmuştur. Kurulan medeniyetler isimlerini daha çok kuruldukları bölgelerden
alırlar. Çin Medeniyeti, Mezopotamya Medeniyetleri, Mısır Medeniyeti, Hint
medeniyetleri bunlara örnektir.
Yazı
Sümerler, yazıyı ilk kullanan uygarlıktır. Yazı, Asurlular başta olmak üzere
pek çok kavim tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra bilim,
hukuk ve ticarette de kullanılmış, ardından ilk eğitim kurumlan açılmıştır.
Haftanın günleri de bu dönemde belirlenmiştir. Zaman içinde kahramanlık
hikâyeleri, dini törenlerin uygulanma esasları vb. yazıya geçirilmeye başlanmış,
tüm bunlar kültürün gelişmesine ve aktarımına büyük katkılar sağlamıştır.
Takvim
Dünya’nın güneş etrafında dönüşüne göre düzenlenen miladi takvimi İlk
kez Mısırlılar kullanmış, Romalılar geliştirmiştir.
Demir
Demiri ilk işleyen milletlerden biri de Orta Asya’daki Türklerdir. Demir İlk
önce silah yapımında, daha sonra da araç gereç yapımında kullanılmıştır.
Eski Türkler göç ettikçe oradaki halklara demiri ve onu İşlemeyi öğretmişlerdir.
Zamanla demir, savaşlarda üstünlük elde etmenin temel unsurlarından
biri haline gelmiştir. Hititler de demirden silah yapımında kendilerine
özgü teknikler geliştirmişler ve çok daha sağlam silahlar yapmaya başlamışlardır.
Bu yolla iki yüzyıl boyunca süper güç olmayı başarmışlardır.
Demir, dayanıklı olduğundan tarımda kullanılan araçların yapımında kullanılmış,
sağlam sabanlarla ekilen topraklardan daha bol urun alınması sağlanmıştır.
Kâğıt
M.Ö. 4000 yıllarında Mısır’da
bulunan papirüs denilen bitkinin
sapı uygun boyutlarda kesilip
bir tahta üzerine dizilip,
sulu vaziyette tokmaklanarak
bir çeşit kâğıt üretilmekteydi.
Yapılışı ve özelliği bakımından
bugünkü kâğıttan farklı olmakla
beraber, kâğıt ismi bu papirüs
kâğıdından kalmıştır. Papirüsle beraber, çeşitli hayvan derilerinden
yapılan parşömen kâğıdı da tarih boyunca kullanılmıştır. Kâğıdın kimin
tarafından bulunduğu bugün kesin bilinmemektedir. Ancak bugünkü kâğıt
hamuru ile elde edilen kâğıdın ilk modeli milattan sonra 105’te Çin’de yapıldığı
kabul edilmektedir.