ÇevirWomen Mart Ayı Dergisi
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ÇevırWomen
Sayı: 1 | Mart 2021
It’s never too (Trans)late!
Çeviri Çalışmaları . Yabancı Dil Öğrenimi . Çeviri Sektörü . Yeni Mezun ve Öğrenci
İçindekiler
ÇevirWomen Hakkında
Çeviri Nedir? Çeviri Tarihçesi
Ünlü Çevirmenler: Halide Edip Adıvar
Söyleşi: Rumeysa Şehla Jeong
Ayın Etkinliği
Çeviri Platformları
Bu Ay
Çeviri Bülteni
Çeviri Yarışması
03
04
06
10
15
18
20
26
28
1 | ÇevirWomen
ÇevırWomen
MART 2021/ Yıl: 1/ Sayı: 1
Yayın Sahibi
ÇevirWomen
Genel Yayın Yönetmeni ve
Sorumlu İşler Müdürü
Kevser Taşlık
Editörler
Elif Melis Babat
Hayranur Çetinkaya
Nafiye Mercan
Kurumsal İletişim ve
Projeler Koordinatörü
Sümeyye Topal
Kapak ve Sayfa Tasarımı
Kevser Taşlık
İletişim
cevirwomen.com - info@cevirwomen.com
Üniversiteden mezun olduğumda beni kapının önünde bekleyen iş verenler var
sanırdım ancak bunun öyle olmadığını anlamam çok zamanı almadı. Nereye
iş için başvursam “red” bile almadım çünkü olumlu olumsuz hiçbir geri dönüş
sağlayamadım. Oysa ki okurken okula seminere gelen sektörde söz sahibi iş veren
ağabey ve ablalarımız bunun böyle olacağını söylememişti. Madem durum buydu,
o zaman iş başa düşmüştü. Öğrencilere deneyim kazandırabileceğimiz bir platform
kurmamız gerekiyordu.
Bu fikirle Temmuz 2018’de ÇevirWomen öğrenci platformunu kurdum. Destekleyenlerimiz
olduğu gibi elbette desteklemediği gibi ismimizi alay konusu yapanlar da
olmadı değil. Ancak bunlar bizi durduramazdı. Biz sadece kendini kanıtlamaya ve
deneyim kazanmaya çalışan bir avuç öğrenciydik.
ÇevirWomen kurulduğu ilk günden bu zamana kadar bünyesinde birden fazla
dilde çeviri öğrencisi ve mezun bulundurtmuştur. ÇevirWomen platformu, çevirmen
adaylarına kendi dil çiftlerine göre yabancı dilde yayın yapan dergilerin, televizyon
kanallarının ve gazetelerin makalelerini Türkçe okur ile buluşturma imkanı sunmaktadır.
Başlarda diğer dillerden Türkçe’ye çeviri yaparken şimdilerde İngilizce, Korece,
Arapça dillerine Türkçe’den çeviri yaparak yayınlamaktayız. Her geçen gün Çevir-
Women’a artan ilgiden yaptığımız işin, yürüdüğümüz yolun doğruluğuna inancımız
bir kez daha artmaktadır.
ÇevirWomen olarak hatalarımız, yanlışlarımız, eksiklerimiz elbette bulunmakta
ancak biz gençler kendimizi her geçen gün geliştirmeye istekli ve hevesliyiz.
ÇevirWomen öğrenci platformunu dünya çapında bir platforma dönüştürmek öncelikli
hedefimiz. Bu yolda yürürken siz değerli öğrenci arkadaşlarımızın desteği en
büyük yardımcımız.
Bu düşünceyle daha fazla öğrenci arkadaşımıza ulaşmak için ÇevirWomen
Dergimizi çıkarma kararı aldık. Amacımız, kendi deneyim/tecrübelerimizi- belki de
yaptığımız hataları- sizlerle paylaşıp yolunuza bir ışık olmak. Yalnızca kendi
deneyimlerimizi değil, aynı zamanda çeviri bilim, çeviri sektöründen isimlerle
söyleşiler ve onların deneyim/tecrübeleri ve çeviriye dair her şeyi paylaşacağımız
bu derginin öğrenci arkadaşlarımıza yardımcı olurken sektörümüze de genç ve
başarılı çevirmenlerimizi tanıtmak için güzel bir kaynak olacağına inanıyoruz.
Yakın ve uzun vaadeli hedeflerimizi yavaş ama kararlı adımlarla gerçekleştirirken
bu süreçte sürçü lisan etmişsek, affola.
ÇevirWomen Kurucu Yönetici
Kevser Taşlık
2 | ÇevirWomen 3 | ÇevirWomen
ÇEVİRİ NEDİR?
ÇEVİRİ NEDİR? .BİLGE MISRA DOĞAN
ÇEVİRİ TARİHÇESİ
Sözlük anlamı bir dilden başka dile
aktarma anlamına gelen Çeviri sözcüğü
Arapça tarcama (tercüme) kökünden
türemiş bir kelimedir. Dil bilimde, bir
eserin başka bir dile aktarıldıktan sonra
ortaya çıkan ürüne verilen isimdir. Ancak
bu durumu sadece bir yabancı dilden
diğerine aktarmak olarak düşünülmemesi
gerekir. Çeviri hayatın her alanında
yaşamın her noktasında bulunmaktadır.
Otobüs durağında endişeyle yola bakan
liseli kızın bekleyişi, metroda yanındaki
ile beden diliyle konuşan bir çocuk,
evde yanlışlıkla kırdığın vazoyu gören
annenin gözlerinden çıkan ateş… Aslında
bunların hepsi bir çeviridir. Bir şeyin
çeviri olması için illa kelimelere cümlelere
ihtiyaç yoktur, semboller, işaretler,
beden hareketleri jest ve mimiklerin size
anlattığı ve sizin algıladığınız mesaj da
bir çeviridir. Aslında çeviri bir iletişim
aracıdır.
Peki, Çeviri nasıl ortaya çıkmıştır?
Anlatılan bir efsaneye göre insanlar
tanrıya ulaşmak için el birliğiyle göklere
uzanan bir kule yapmaya karar verir
böylece tanrıyı görebileceklerdir. Kuleyi
inşaa etmeye başlarlar ancak tanrı,
kendine ulaşmak isteyen insanların
kendilerini beğenmişliklerine ve kibirli
oluşlarına kızıp kuleyi yıkar. O dönemde
bütün insanlar aynı dili konuşmaktadır.
Tanrı bütün insanların dilini değiştirir
böylece aynı dili konuşamayan insanlar
birbiriyle anlaşamaz ve kuleyi tekrardan
inşaa edip tanrıya ulaşamazlar.
Efsaneye göre diller bu şekilde ortaya
çıkmıştır. İnsanoğlu zamanla iletişim
kurmanın yollarını bulmuş ve şimdi
Çeviri diye adlandırdığımız ürün ortaya
çıkmıştır. İlk yazılı çeviriyi Sümerlere ait
tablette görmemiz mümkün. İlk çeviri
örneklerinin ortaya çıkması; farklı dillere
sahip toplumlar arasında yapılan anlaşmaların
farklı iki ya da daha fazla dilde
yazılı olarak tespit etme ihtiyacından
kaynaklanmaktadır. Reşid Taşı olarak da
bilinen Rosetta Taşı, Mısır hiyerogliflerinin
çözülmesinde önemli role sahiptir. Bu
taşın üzerine, Demotik-Mısır’da halkın
kullandığı dil,- Hiyerogrif ve Antik Yunanca
olmak üzere üç dilde yazılmıştır. Bu
taş sayesinde Mısır halkı ile Mısır soyluları
ve Yunanlılar bu anlaşmayı rahatlıkla
okuyabilmişlerdir.
Çevirinin günümüze kadar gelişimi
çeşitli gereksinimler sonucu
olmuştur. Bu gereksinimlerden biri
de dini metinlerin başka dillere
aktarımını sağlamaktır. İbraniceden
Eski Yunancaya 72 günde
72 haham çevirmen tarafından
çevrildiği rivayet edilen Eski Ahit
çevirisi buna güzel bir örnek teşkil
eder. Orta Çağda ise çeviri genel
olarak kilise ve İncil ile sınırılıyken
9. ve 10. yüzyıllarda Bağdat’ta
Eski Yunanca metinler Arapçaya
çevirilerek bilimin gelişmesine
katkı sağlayacak ve dönemin
önemli bir çeviri merkezi haline
gelecektir.
Matbaanın gelişimi çeviri faaliyetlerine
hız kazandırmıştır.
Çeviribilim açısından Martin
Luther’ın İncil çevirisi, çevirinin
nasıl olması gerektiği konusunda
tartışmalara yol açarken
çeviribilimin gelişimine katkı
sağlamıştır.
19. yüzyılda, çevirinin ne olduğu
ve nasıl yapılması gerektiği
konusundaki çalışmalara
yoğunlaşıldığı bir dönemdir.
Bu dönemde çeviri çalışmaları
Romantik akımı sayesinde hız
kazanmıştır.
Sanayi devrimi ve uluslararası ilişkilerin artışı ve gelişimiyle birlikte özel alan çevirilerinde artış
görülmüştür. Soğuk savaş dönemi çeviriye yeni bir boyut kazandırmış ve makineli çeviriye geçişi
sağlamıştır. Bu dönemde, çeviribilim bir bilim dalı olarak şekillenmeye başlamıştır..
4 | ÇevirWomen 5 | ÇevirWomen
Hayatın Her Alanında İz Bırakmış
Kadın:
Halide Edip Adıvar
1884 yılında İstanbul’da doğan Halide Edip Adıvar, başarılı bir yazar, hatip,
gazeteci, akademisyen, öğretmen, siyasetçi ve çevirmendir. Üsküdar Amerikan
Kız Koleji’nden lisans derecesi alan ilk Müslüman kadın, Milli Edebiyat
Dönemi’nin tanınmış ilk kadın romancısı ve hikayecisi, Türkiye’nin
ilk feminist topluluğu Teali-i Nisvan Cemiyeti’nin (Kadınların Durumunu
Yükseltme Derneği) kurucusu ve Türk edebiyatının ilk savaş romancısı
gibi unvanlara sahip olan Halide Edip, hayatında birçok ilke imzasını
atmıştır.
Halide Edip, Milli Mücadele Dönemi’nde hem Mustafa Kemal Atatürk’ün
yanında hem de çevirmen kimliği ile cephede aktif bir rol almıştır. Sivil
olmasına rağmen cephedeki başarılarından dolayı rütbe alan Adıvar,
Halide Onbaşı olarak da bilinir. Savaş yıllarında Anadolu Ajansı’nın
kurulmasında öncü isimlerden biri olmuştur ve Anadolu Ajansı’nın isim
annesidir.
Edebi hayatı II. Meşrutiyet’in ilanı ile başladı. “Halide
Salih” takma adıyla ilk yazıları Tanin gazetesinde
yayımlanmıştır. Daha sonra farklı dergi ve
gazetelerde yazarlığını sürdürmüştür. Yazıları
genel olarak kadın hakları üzerineydi. Kadın
– erkek eşitliğini, kadınların eğitilmesini
ve toplum içinde göz önünde olmalarını
savunuyordu. Edebi eserlerinde o zamana
kadar Türk edebiyatında hep ikinci planda
olan kadınları ön plana çıkardı. Roman ve
hikayelerinde kadınlar, Batılı bir anlayışla
tasvir edilmiş, kültürlü ve bilgili kadınlardı.
Ana kahraman olmakla birlikte aynı zamanda
güçlü karakterleriyle de ön plana
çıkıyordu.
Çeviri hayatına 1897 yılında John Abbott’ın
Mother isimli kitabının çevirisini
yaparak başladı. Kitap, Mâder adıyla
basıldı. Yaptığı bu çeviri sayesinde II.
Abdülhamit, Halide Edip’e Şefkat Nişanı
verdi. İngilizce ve Fransızca dillerine çok
iyi derecede hakim olan Adıvar, Sherlock
Holmes kitap çevirilerinin yanı sıra ünlü
İngiliz matematikçilerinin yaşam öykülerini
de Türkçeye çevirmiştir. George
ÜNLÜ ÇEVİRMENLER
HAYRANUR ÇETİNKAYA
Orwell’ın Hayvan Çiftliği, Shakespeare’in Hamlet’i gibi
önemli eserleri çevirerek bunları Türk okuyucuyla
buluşturmuştur. The Clown and His Daughter adıyla
Sinekli Bakkal, Memoirs adıyla Mor Salkımlı Ev
ve The Turkish Ordeal adıyla Türkün Ateşle İmtihanı
gibi Halide Edip’in en çok bilinen kitapları
ise önce İngilizce olarak yazılmış, daha sonra
Türkçeye çevrilmiştir.
Adıvar’ın Sinekli Bakkal eseri,
Türk edebiyatında en çok
basımı yapılan romanlardan biri
olmuştur. İngilizce ve Türkçe
dillerinde yaptığı çeviriler, farklı
dillerde yaptığı konferanslar
ve yazdığı yazılar sayesinde
o dönemde yurtdışında en
çok tanınan Türk yazarı olmuştur.
Halide Edip’in yapıtları,
Doğu’dan Batı’ya birbirinden
farklı dillere çevrilmiştir.
Halide Edip’in Türkün Ateşle
İmtihanı eserinde yazdığı
anılarında Milli Mücadele
Dönemi’nde yoğun olarak çeviri
faaliyetlerinde bulunduğunu
görüyoruz. Genellikle politika
alanında çeviriler yapan
Adıvar, İstanbul’a gelen yabancı
devlet temsilcilerinin de
sözlü çevirmenliğini yapmıştır.
Topluluklar arasında çeviri yaparak iletişimi
sağlamasının yanında yabancı gazetelerin,
askeri öneme sahip belgelerin ve
telgrafların da çevirisini yapmış ve sözlü
ve yazılı alanda aktif bir şekilde görev
almıştır.
6 | ÇevirWomen 7 | ÇevirWomen
Seneler önce yazılmasına rağmen Halide
Edip’in kitaplarını okurken bugün
bile kendimizden bir şeyler buluyoruz
ve kitapların konuları halen güncelliğini
koruyor. Halide Edip’in çeviri alanında
yaptığı katkıların yanı sıra diğer
yazarlara nazaran kitaplarında kadınlara
yer vermesi ve onları öne çıkarması Türk
edebiyatının değişimi ve gelişimine yol
açmıştır. Savaş ortamından üniversitede
dersler vermesine, Anadolu’da öğretmenlik
yapmasından mecliste milletvekili
olmasına, kadın haklarını savunmasından
meydanlarda konuşmalar
yapmasına kadar hayatın her alanında
bulunmuş ve dönemindeki çoğu insana
göre öncü bir rol model olmuştur..
“Haksızlığa sapıp çoğu insanın seninle beraber olmasını
sağlamaktansa adaletle davranıp tek başına
kalmak daha iyidir.”
- Halide Edip Adıvar
8 | ÇevirWomen 9 | ÇevirWomen
SÖYLEŞİ
SÖYLEŞİ .SÜMEYYE TOPAL
“Bu işi gerçekten seviyorsanız yapabileceğinize olan inancınızı
da kaybetmeyin.”
Her ay birbirinden farklı sektörün önemli isimleri, ünlü çevirmenlerimiz ve ilgili bölümlerden mezun arkadaşlarımız
ile sizlerle bir arada olacağımız köşemizin bu ayki konuğu Güney Kore’de yaşayan Korece yeminli tercüman aynı
zamanda Youtube‘da içerik üreticisi olarak yer alan Rumeysa Şehla Jeong bizlerleydi. Gerçekleştirmiş olduğumuz
bu söyleşide Korece öğrenmeye nasıl başladığına ve bu yolda nasıl bir yol izlediğine, eğitim hayatına ve
sektöre dair birçok konudan bahsettik. Rumeysa Hanım’a bizlerle bu güzel, keyifli söyleşiyi gerçekleştirdiği ve
verdiği içten cevaplar için çok teşekkür ediyor ve kendisine başarılar diliyoruz. Dilersiniz bu keyifli söyleşimize
daha fazla sizleri bekletmeden geçelim.
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Rumeysa Şehla Jeong. 24 yaşındayım. Erciyes
Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Şuan
Güney Kore’de hem freelancer olarak tercümanlık
yapıyorum hem de Hankuk University of Foreign Studies’de
Yabancı Dil Olarak Korece Çevirisi bölümünden
yüksek lisans yapmaktayım.
Ülkemizde yabancı dil olarak
Dünya genelinde yaygın bir dil
olan İngilizce veriliyor bunun
yerine Korece öğrenme isteği
sizde nasıl oluştu? Bu dili
öğrenmek istemenizdeki
en büyük motivasyonunuz
neydi?
Bu dili öğrenen birçok
kişi gibi ben de Kore’yi
dizilerden tanıdım. Kore
dizilerini eskiden beri
çok severek izlerim. 2010
yılında sadece bir hevesle
Kore alfabesini merak edip
araştırmıştım. Evde kendi kendime
basit dilbilgisi kurallarını ve
alfabesini öğrendim. Diziden duyduğum
ve anladığım kelimeler, cümlelerden
dolayı heveslendiğimi düşünüyorum bu
dile. Ama amacım bu dilden bir meslek edinmek, bu
dili ilerletmek değildi. Yine de ister istemez diziler ve
Koreli arkadaşlarım sayesinde dilimi gittikçe geliştiriyordum.
Daha sonra babam beni Kore Dili ve Edebiyatı
bölümüne yönlendirdi. Bu dilden iyi bir meslek
edinebileceğim konusunda beni ikna etmek için bir
tercüme ofisine bile götürdü. Sanırım babamın desteği
benim için en büyük motivasyondu bu zamana kadar.
Korece’yi nasıl öğrendiniz? Ve dili öğrenirken zor-
landığınız yönler oldu mu, olduysa bunlar nelerdir?
Korece’nin temelini kendi başıma attım diyebilirim.
Dediğim gibi kendi kendime evde alfabesini ve
basit dilbilgisi kurallarını ezberlemiştim. Daha sonra
lise yıllarımda bir ay kadar Korece kursuna katıldım.
Kursta konuşulan tüm Korece’yi anlamama rağmen
çok da düzgün cümle kuramıyordum. Yazmak
konusunda ise pek iyi değildim. Ben öğrenirken
şimdiki gibi güzel bir kaynak
yoktu. İnternetten bulduklarımla
yarım yamalak öğrenebilmiştim.
Daha sonra babamın yönlendirmesi
ile Erciyes Üniversitesi
Kore Dili ve Edebiyatı’na
başladım. Okul sayesinde
hem alt yapımı düzelttim
hem de eksiklerimi kapattım.
Hatta üzerine de eklemek
için her zaman gereğinden
fazlasını çalışmaya çalıştım.
Dili öğrenirken zorlanmadığımı
söyleyemem. Her dil zordur
bence. Dilbilgisi veya konuşması
zor olan bir dil değil Korece. Fakat
günlük yaşama girildiğinde kültürel
terimleri anlaması bazen güç olabiliyor.
Farklı kültürlerde yetiştiğimiz için her zaman
Korece’yi bir Koreli kadar anlamak mümkün
olmuyor. Kültürel terimler, günlük hayatta yerlilerinin
kullandığı yaygın ama bir yabancının kolay anlaması
zor olan kalıplar var Korece’de. Bunları hala
öğrenmekteyim. Her terimi kolay anlamak mümkün
olmuyor maalesef.
Korece öğrenirken konuşma stiliniz, aksanınız için
özel bir çabanız oldu mu olduysa bunlar, nelerdir?
Bende küçüklüğümden kalan bir takıntı aslında
“Aileden uzak bir hayat ise sanıldığı kadar güzel bir şey değil aslında. Hasta olunca bir arkadaştan çok annesini
arıyor insan. İstediğimiz anda ailemizi göremiyor olmak en büyük dezavantaj diyebilirim.”
bu. Bir dili konuşuyorsam, o dili orjinaline en yakın
şekilde telaffuz etmeye çalırım. Telaffuzum çok farklı
olursa o dili çok iyi bildiğimi söylemeye utanırım
mesela. İyi bir takıntı mı kötü bir takıntı mı bilmiyorum.
Karşımdaki bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiyse
düzeltmeden duramam genelde. Sanırım bu huyum
sayesinde telaffuzumu geliştirdiğim. Çok özel bir
çabam olmadı, hala da mükemmel bir telaffuzum
yok. Ama her zaman izlediğim dizilerin repliklerini
tekrar etmek, arkadaşlarımın sözlerini tekrarlamak,
dil konusunda bana karşı yapılan eleştirilere kulak
verip kendimi düzeltmek önceliğim oldu. Bunlara da
bir çaba diyebiliriz sanırım.
Bize eğitim hayatınızı anlatır mısınız? Erciyes Üniversitesi
size neler kattı?
Erciyes Üniversitesi eğitim anlamında özellikle ilk
iki yıl bana çok şey kattı. Kendi başıma öğrendiğim
Korece temelimin eksiklerini tamemen kapattım,
hatta üzerine çok daha fazlasını kattım. 2. Sınıfın 2.
Döneminde değişim öğrencisi olarak Güney Kore’ye
gelme fırsatım oldu. Yaklaşık 11 ay boyunca Kore’de
yaşadım. Sanırım bu şuanki kariyerim ve hedeflerimin
dönüm noktasıydı diyebilirim. Dili ve kültürü
yerinde öğrenmek okulda öğrenmekten çok daha
fazla şey kattı bana. Şimdilerde ise çeviri üzerine
yüksek lisans yapıyorum. Erciyes Üniversitesi’nde
çeviri adına çok fazla dersimiz olmadığı için mesleki
anlamda eksiklerim vardı. Yüksek lisansta bu
eksikleri olabildiğince kapatmaya çalışıyorum. Çeviri
bilimi hakkında birçok yeni bilgi öğrenmemle birlikte
mesleğimizin aslında ne kadar değerli olduğunu,
eğitimin ise muhakkak şart olduğunu bir kez daha
anladım.
Öğrencilik zamanında yapmadığınız ve keşke yapsaydım
dediğiniz şeyler oldu mu?
Öğrencilere genel olarak tavsiyeleriniz var mı?
Özellikle Erciyes Üniversitesi’nde iken şehri gezip,
yakın çevrelerine seyahat etmek varken genelde
evde kalarak ders çalışmayı, evde vakit geçirmeyi
seçtim. Şimdi geri dönüp baktığımda aslında fırsat
varken biraz olsun çevreyi gezip, kültürel anlamda
da kendimi geliştirseydim çok daha iyi olurdu diye
düşünüyorum. Bu yüzden öğrenci arkadaşlara
Korona düzeldiği taktirde okudukları şehri, o şehrin
civarındaki şeehirleri mutlaka gezip kültürel anlamda
kendilerini geliştirmelerini tavsiye ederim.
Kore’ye değişim öğrencisi olarak gittiğinizde sizi
hayal kırıklığına uğratan bir olay veya sizi şaşırtan
bir durum oldu mu, varsa bunlar nelerdir? Kore’ye
değişim öğrencisi olarak gitmek size neler kattı ve
oraya değişim öğrencisi olarak gitmek isteyenlere
tavsiye eder misiniz?
Ülkemizde Kore çok sevilen bir ülke, kardeş ülke
olarak gördüğümüz için Kore hakkında bilgisi olan,
Kore’ye ilgisi olan gençlerimiz de çok fazla. Ben bu
durumun Kore’de de böyle olacağını düşünmüştüm.
Fakat sandığımın aksine Türkiye hakkında bilgisi
olan insan sayısı oldukça azdı. Üstelik yanlış bilgiye
sahip olan insan sayısı da tahminimden fazlaydı. Bu
10 | ÇevirWomen 11 | ÇevirWomen
beni hayal kırıklığına uğratmıştı.
Kore’ye değişim öğrencisi olarak gelmek
bana hem kültürel anlamda hem de eğitim
anlamında çok fazla şey kattı. Birçok şehri
gezerek Kore’nin yaşamı, kültürü hakkında
bilgi edinirken tanıştığım insanlar sayesinde
Korecemi geliştirme fırsatım oldu. Kore’ye
geldiğimde konuşmama çok fazla şey kattığımı
düşünüyorum. Hem dilim akıcılaştı hem de
anlama ve dinleme yetim gelişti.
Değişim öğrencisi olarak gelmek isteyenler için
özellikle beklentilerini düşük tutmalarını öneririm.
Birçok şey Türkiye’de duyduğumuzdan
farklı oluyor. Gelip burda ülkeyi deneyimlemeden
Kore’yi ve Kore halkını tanımak mümkün
değil. Bu yüzden Korece alanında iş yapmak
isteyen herkese mutlaka ilk fırsatta Kore’ye
gelmelerini tavsiye ederim.
Kore’de yüksek lisans yapmaya nasıl karar
verdiniz ve bu kararınızda sizi etkileyen faktörler
nelerdi?
Çeviri alanına yöneldiğimde kendimi bu meslek
için fazlasıyla yetersiz buluyordum. Çünkü
çeviri anlamında öğrendiğim pek de bir şey
yoktu.Yine de bu meslekten vazgeçmeye
niyetim yoktu. Bu yüzden çeviri alanında eğitim
almaya karar verdim. Çevirinin temeli, çeviri
biliminin önemi, iyi bir çevirinin şartlarını yüksek
lisans sayesinde öğrendim, öğrenmeye de
devam ediyorum. Mesleki anlamda bilgi eksikliğim
beni bu konuda fazlasıyla etkiledi diye
düşünüyorum.
Kore’de eğitim almanın avantajları ve dezavantajları
nelerdir?
Kore’de eğitim almanın en iyi avantajı Kore’yi ve
Korece’yi yerlisinden ve yerinde öğreniyor olmak.
Bir dili öğrenirken en iyi yöntem dili kendi
yerinde öğrenmektir. Bunu farklı bir ülkede ne
kadar öğrenmeye çalışsak da aynı etkiyi almak
mümkün değil. Dezavantajı ise maddi anlamda
fazlasıyla zorluyor olması. Okula başlarken bile
neredeyse her okul hesabınızda 20 bin dolar
göstermenizi şart koşuyor. Okul harcı da zaten
bir bu kadar tutuyor. Kalacak yer ücretleri,
yiyecek vs idare etmesi sanıldığından daha zor.
Aileden uzak bir hayat ise sanıldığı kadar güzel
bir şey değil aslında. Hasta olunca bir arkadaştan
çok annesini arıyor insan. İstediğimiz
anda ailemizi göremiyor olmak en büyük dezavantaj
diyebilirim.
Korece’yi öğrenmek isteyenlere, bu aşamada
olanlara ve dili öğrenirken zorlananlara tavsiyeleriniz
var mı, varsa bunlar nelerdir?
Benim hafızam kuvvetli değildir. Çabuk unuturum. Ezberim
de iyi değildir. Bu yüzden dil öğrenmek benim için de aslında
bir korkulu rüyaydı. Kendime güvenim yoktu. Ama benim gibi
hafızası zayıf olanların bile işine yarıyacak birkaç yöntem var
bence. Benim görsel hafızam dinleme hafızamdan daha iyidir
mesela. Bir şeyi dinlerken tek sefer dinlediysem ve bunu ilk defa
duyuyorsam genelde %50-60 oranını unuturum. Ama eğer bir
şeye bizzat şahit olup, izleyip okuyorsam daha iyi hafızamda
kalır. Benim gibi zorluk çeken arkadaşlara yazarak çalışmalarını,
bol bol dizi izlemelerini, şarkıları dinlerken sözlerine
mutlaka yazılı olarak da bakmalarını tavsiye
ederim. Dil nankördür. Unutması
en kolay şeydir. Bu yüzden ben
bunu biliyorum çalışmasam da
olur diye düşündüğümüz
şeyleri bile bir süre sonra
unuturuz. Bir dilde iyi
olmak istiyorsanız
o dili kullanabileceğiniz
her
fırsatı değerlendirmenizi,
mümkünse
bildiğiniz
şeyleri
bile
sürekli
tekrar
etmenizi
öneririm.
Bu
yöntemleri
bir ay
düzenli
uyguladığınızda
aradaki
farka
inanamayacaksınız.
Öğrencilere
öğrencilik hayatlarında
ne tavsiye
edersiniz?
Lise ortamından çıkıp
da üniversite ortamına
girildiğinde herkesin
bir beklentisi oluyor. Özellikle
aileden uzak bir okul ve tek başına
bir yaşama başlanıyorsa gözlerimizin
önüne koca bir perde inebiliyor. Her yeni şey bizleri
cezbediyor, yapmayacağımız şeyleri yaparken bulabiliyoruz
kendimizi. Bunlar aslında çok doğal şeyler fakat bazen insanın
kendisine, kişiliğine zarar verecek boyutlara da gelebiliyor.
Bu yüzden özellikle üniversiteye ailelerinden uzak bir yerde yeni
başlayan ve başlayacak arkadaşlara birkaç önerim olacak. İlk
yıl yeni bir hayat, yeni bir çevre size
çok mükemmel görünebilir. Kendinizi
çok özgür hissettiğiniz için belki sınırlarınızın
dışına çıkabilirsiniz. Ama lütfen
ilk yıl tanıştığınız kimseye güvenmeyin.
Bu insan hep benim yanımda olur diye
özelinizi kimseye açmayın. 4 yıl uzun
bir süreç. Maalesef çok fazla yaralar
alabileceğiniz ama bir yandan da kendi
kişiliğinizi keşfedebileceğiniz
bir zaman dilimi.
Başkaları
için,
başkalarına
iyi görünüp onlar
gibi olabilmek için 20 yıldır oluşturduğunuz
benliğinizi çabucak bırakmayın.
Çizginizi her zaman koruyun.
Kimseye de güvenmeyin.
Okulun ilk yılı, biraz dinleneyim
sonra çalışırım diye derslerinizi sıkı
tutmadığınızda temeliniz oturmaz.
Özellikle ilk yıl daha sıkı çalışıp
ikinci yıl biraz daha eğlence odaklı
yaşamanızı öneririm. Özellikle
dilin temeli çok önemli. Dili bilerek
gitseniz bile derslere odaklanıp
bildiklerinizi daha iyi pekiştirmeniz
sonraki senelerde size çok daha
büyük bir başarı sağlar.
En sevdiğiniz Korece dizi, film, kitap
ve şarkı veya şarkı grubu nedir?
En sevdiğim Kore dizisini seçmek
o kadar zor ki. Yine de illa birini
seçeceksem 2007 yılında TRT1
kanalında da yayınlanmış
olan Düşlerimin Prensi dizisi
diyebilirim. Kitap olarak en
sevdiğim kitap ise bir şiir
kitabı. Yun Dong Ju’nun
yazdığı “Gökyüzü,
Rüzgar, Yıldız ve
Şiir” kitabı okumaktan
zevk aldığım
nadir kitaplardandır.
Sevdiğim
şarkıyı seçmek
de dizi seçmek
kadar zor. Ben
K-POP’dansa
Ballad tarzını
daha çok seviyorum.
K-Pop da
güzel bir müzik
tarzı fakat içine
çok fazla İngilizce
katıldığı için ballad
şarkılardan aldığım
zevki K-Pop’tan
alamıyorum. Tamamı
Korece olan şarkılar
bana daha çok hitap ediyor.
Şarkı olarak Lee Moon
Sae – Only Her Laughter
şarkısını çok severim. Grup ismi
verecek olursam eskiden DBSK
(TVXQ) VE SHINee gruplarını çok
dinlerdim.
Ömrün boyunca sadece tek bir dili
konuşmak zorunda bırakılsanız bu
hangi dil olurdu? Neden?
Yurt dışında yaşayınca insan kendi
ülkesinin kıymetini daha iyi anlıyor.
Kore’de yaşadığım süre boyunca
hem dilimizin ne kadar güzel
olduğunu hem de ülkemizin ne kadar
değerli olduğunu defalarca hissetme
fırsatım oldu. Bu yüzden sadece
tek dili konuşmak zorunda kalırsam
Türkçe konuşmak isterdim.
Bizlere işe başlama süreçlerinizi
anlatabilir misiniz? İlk tecrübelerinizi
nasıl edindiniz?
Şuan için düzenli bir işim yok. Henüz
eğitim aldığım için freelancer olarak
çalışıyorum. İlk tecrübemi arkadaşım
sayesinde edindim diyebilirim. Arkadaşımın
tanıdığı Koreli yapımcılar
Türkiye’ye gelecekti. Hem araba
sürecek hem de tercüme edecek
birine ihtiyaçları vardı. Arkadaşım
da benden bu işi yapmamı isteyince
iki kez yapımcı ekiple çalışma fırsatı
buldum. Çok güzel bir program yaptık
birlikte. Bu sayede sözlü tercümenin
hem ne kadar zor hem de ne kadar
eğlenceli olduğunu gödüm. Aslında
bu mesleğe yönelmemi sağlayan
dönüm noktası da bu işti diyebilirim.
Şuan hem Türkiye’de hem de Kore’de
birkaç çeviri bürosunda kaydım
var. Fakat ben genelde işleri kendi
blogum, instagram hesabım ve
birkaç iş bulma uygulaması üzerinden
alıyorum. Elçilikten de bazen
iş alabiliyorum. Müşterilerimle mail,
mesaj veya arama yoluyla iletişime
geçip gereken belgeleri, gereken
işlemleri ve teslim süresini konuşup
işe başlıyorum.
Tercümanlıkta öğrenmiş olduğun,
sahip olduğun dilin dışında bir başka
bir dil daha bilmenin tercümanlara
oldukça büyük avantajları vardır ve
tercümanlardan genellikle birden fazla
dile sahip olması beklenir bu durum
hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Aslında ben de böyle düşünüyorum.
Tercümanların en azından İngilizce’yi
de bilmesi gerekiyor bence. Fakat
ben henüz bu aşamaya gelemedim.
İngilizce çalışıyorum, kendimi
geliştirmeye devam ediyorum fakat
henüz Korece bildiğim kadar İngilizce
bilmiyorum. Bu yüzden bir tercüman
olarak kendimi eksik hissettiğim
zamanlar da oluyor. Yine de anadil
dışında bir dili daha bilmek ve bu
dilde uzman olmak aslında hiç de
kolay bir şey değildir. Birkaç dili bir
arada yürütmek de herkes için kolay
12 | ÇevirWomen 13 | ÇevirWomen
olmayabilir. Bunu bir eksiklik olarak
görmek ne kadar doğru tartışılır.
Her şeyden önce birçok dili yarım
yamalak bilip çevirmeye çalışmaktansa
bir dili düzgün bilip çevirmek
çevirmenliğin temelidir diye
düşünüyorum. Her tercüman illa
birkaç dil bilmek zorunda değildir.
Ama bilmesi tabi ki çok daha avantajlı
ve güzel olur.
Korece dışında öğrenmek istediğiniz
ve sahip olduğunuz dille
aynı seviyeye getirmek istediğiniz
bir dil var mı? Ve bunun için yapmış
olduğunuz bir çalışma var mı?
İngilizcemi Korecem kadar
geliştirmek istiyorum. Şuan için
Toeic kitapları üzerinden İngilizce
çalışmaktayım. Onun dışında ekstra
bir çaba göstermek için programım
çok yoğun olduğundan pek de vakit
ayıramıyorum.
Kendinizi yazılı alanda mı yoksa sözlü
alanda mı daha başarılı buluyorsunuz?
Uzmanlaşmak istediğiniz bir
alan var mı?
Şuan yazılı çeviri alanında daha
fazla tecrübem olduğu için yazılı
alanda daha başarılı olduğumu
düşünüyorum. Hem kitap çevirisi
hem de hukuki çeviriler alanında
birçok deneyim edindim. Fakat
sözlü çeviri konusunda da kendimi
geliştirmeyi çok istiyorum. Uzmanlaşmak
istediğim alan ise oyun
çevirisi. Mezun olunca bir oyun
şirketine girip oyun çevirisi yapmayı
hedefliyorum. O yüzden bu konuda
kendimi geliştirmek istiyorum.
Sözlü alanda ardıl çeviri ve eş zamanlı
çeviri de kendinizi nasıl görüyorsunuz?
Sözlü alanda uzmanlaşmak
isteyen tercüman adaylarına tavsiyeleriniz
var mı, varsa nelerdir?
Eş zamanlı çeviri için henüz çok eksik
olduğumu düşünüyorum. Dikkat
bozukluğum da olduğu için bana
fazlasıyla zor geliyor. Ardıl çeviride
çok daha iyiyim. Sözlü alanda
deneyimim henüz çok olmadığı için
özellikle bir tavsiyede bulunmam
çok zor. Fakat bilmediğiniz bir alan
bile olsa işten kaçmayıp çevirmeye
çalışmanızı öneririm. Her iş size yeni
alanlar, yeni bilgiler öğretecektir.
Kaçarak kendinizi geliştiremezsi-
niz. Anlatılan şeyi anlamadıysanız
mutlaka tekrar tekrar sorup tam
anladığınızda çevirmenizi öneririm.
Bilmediğinizi anlamamaları için
anlamadığınız bir şeyi anlamış gibi
yapmanız karşı taraf için iş anlamında
büyük sorunlara, büyük aksaklıklara
neden olabilir. Elinize gelen
her çeviri fırsatını değerlendirmenizi
öneririm.
Şu an bulunduğunuz pozisyonlar
hakkınızda ne düşünüyorsunuz?
Memnun musunuz? Uzun vadede
Eklemek istediğiniz düşünceleriniz varsa?
Henüz olmak istediğim noktaya
gelmedim. Ama yine de birçok iş
deneyimi edinip kendime en uygun
alanı seçmem açısından şuanki
çalışma alanım bana büyük bir şans
diyebilirim. Her alandan çeviriler
yaparak en çok yapmak istediğim işi
arıyorum, her geçen gün kendime
yeni şeyler katıyorum. Yani şimdiki
halimden de fazlasıyla memnunum.
Daha önce de bahsettiğim gibi bir
oyun şirketinde çevirmenlik yapmayı
istiyorum. Bu konuda kendimi
geliştirebileceğime inanıyorum.
Bana ilk sayılarında böyle güzel bir röportaj yapma fırsatı sunduğu
için ÇevirWomen ekibine çok teşekkür ederim. Beni gururlandırdınız.
Henüz yolun çok başındayım. Tabiri caizse çiçeği burnunda bir çevirmenim.
Okuyuculara verebileceğim çok yapıcı tavsiyelerim olmasa
da umarım birkaç kişinin işine yarayabilirim. Benim ve meslektaşlarım
gibi dili sevip, dil alanında ilerlemeye karar veren arkadaşlara
başarılar dilerim. Unutmayın dil nankördür. Her gün çalışmaz, her
gün kullanmazsanız unutursunuz. Çevirmenler olarak belki de ömrümüzün
sonuna kadar her gün dil çalışmak zorunda kalabiliriz. Bu işi
.
gerçekten seviyorsanız yapabileceğinize olan inancınızı da kaybetmeyin.
Hepinize başarılar dilerim.
“Başkaları için, başkalarına iyi görünüp onlar gibi olabilmek
için 20 yıldır oluşturduğunuz benliğinizi çabucak bırakmayın.
Çizginizi her zaman koruyun.”
Mart Ayı Etkinlikleri
AYIN ETKİNLİĞİ .EDA ELMACI
ITA 2021 Conference-
Translator Society Conference
Tarihi: 1 Mart- 3 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: Israil
Çevirmenler Derneği
Call for Speaking Deadline
Tarihi: 1 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: ATA
LocLife TM -
Equailty Talks: Women on Leadership
Tarihi: 3 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: Acclaro
International Consumer Insight:
understanding customers within
the cultural context of their
regional environment
Tarihi: 4 Mart 2021
Yer: Online
Email Marketinf for Freelance Linguists
Tarihi: 11 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: Slator
Ignite Global Engagement-
How to level up your buisness in China
Tarihi: 18 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: Amplexor
Re-imagining Software Localization
Tarihi: 18 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: IMUG
GALA Connected 2021
Tarihi: 23 Mart- 25 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: Globalization & Localization
Association
Translation and Localization Sales
Process Workshop
Tarihi: 23 Mart- 25 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: Nimdzi
XTRF Summit #Online
Tarihi: 30 Mart 2021
Yer: Online
Etkinliği Düzenleyen: XTRF Management Systems
Etkinliklerin detayına ulaşmak için
başlıklarına tıklayınız!
14 | ÇevirWomen 15 | ÇevirWomen
“Çeviri olmasaydı, sessizliğin sınırındaki şehirlerde
yaşıyor olurduk.”
George Steiner
16 | ÇevirWomen 17 | ÇevirWomen
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÇEVİRİ
ARAÇLARI
Bilgisayar Destekli Çeviri araçları çevirmenlere çeviriye yönelik önerilerde bulunmak
ve erek metinde düzeltmeler sağlamak üzere çeviri belleği kullanır. Esasen, BDÇ
araçları çevirmenin daha hızlı, daha hassas ve önceki çevirileriyle uyumlu çalışmasına
yardımcı olur. Özellikle çeviri becerilerini tıp, hukuk, iktisat gibi özel alanlara odaklayan
çevirmenlere yüksek verimlilik kazandırır.
Araçların kalitesi ve çok yönlülüğü değişse de online BDÇ araçlarına ücretsiz veya
makul bir ücret karşılığında erişim mümkün. Tabi ki daha gelişmiş hizmetler sunan
araçlar genellikle daha yüksek ücretlerle hizmet sağlamakta.
Ancak, BDÇ araçları kullanılsa bile çeviri kalitesinin büyük ölçüde insan gücüne, yani
çevirmene bağlı olduğunu bilmek önemlidir. BDÇ araçlarının vazgeçilmez unsurları
arasında dil arama motorlarını, çeviri belleğini ve terminoloji yönetim yazılımını, yazım
ve dilbilgisi denetleyicilerini sayabiliriz.
Hangi Çeviri Yazılımları Daha İyi? Web Tabanlı mı Masaüstü mü?
Çevrimiçi, web tabanlı veya bulut
tabanlı araçlarda kurulum yapmaya
gerek yoktur. İstediğiniz herhangi
bir işletim sistemi ile çalışmalarınızı
sürdürebilir ve bu araçlara herhangi
bir cihazdan erişebilirsiniz. Aynı
zamanda, çeviri sürecini hızlandıran
birden fazla dil uzmanı da söz konusu
araçlar sayesinde ortak çalışmalar
yürütebilir. Ayrıca, çeviriler erek metin
segmentinde hemen görülebilir ve
hızlı bir şekilde güncellenebilir.
Web tabanlı BDÇ kullanımında sorun
yaratabilecek unsurlara bakacak
olursak bunlardan biri internet
bağlantısının kopması veya sunucunun
çalışmasıyla ilgili sorunlar olabilir.
Öte yandan masaüstü çözümlerine
baktığımızda bu tip BDÇ araçları internete
veya sunucuya bağlı çalışmamakta.
Ancak masaüstü araçları yüklemek
için bilgisayarınızda yeterli alan olması
gerekmektedir. Birden fazla lisansınız
yoksa veya lisansınız değişken değilse,
masaüstü çözümlere sadece bir cihazdan
erişim mümkün ve otomatik
kaydetme seçeneğine tıklamayı unutursanız
tüm çalışmanız kaybolabilir.
Dilerseniz şimdi günümüz teknoloji
çağında çevirmenin biricik dostu
Bilgisayar Destekli Çeviri araçlarının
birkaçına göz atalım:
ÇEVİRİ PLATFORMLARI .NAFİYE MERCAN
XTM
Cloud,
web
tabanlı
bir BDÇ
aracıdır.
XTM Cloud’un temel ilkeleri
sadelik ve rahatlıktır. Çeviri
belleği, makine çevirisi, terminoloji
yönetimi, raporlama ve
daha birçok özelliği desteklemektedir.
Akıllı otomasyon ile
tekrarlayan görevleri ortadan
kaldırmaktadır. Araç, en yaygın
dosya formatlarını XML’e
dönüştürerek işleyebilirken aynı
zamanda kullanıcılarına 30 günlük
ücretsiz deneme fırsatı da
sunmaktadır.
MemoQ bir masaüstü çözümü
olsa da Webtrans üzerinden
çevrimiçi olarak çalışmanıza
da olanak sağlar. TM, terminoloji
yönetimi, MT, hizalama,
kalite kontrol, raporlama,
proje şablonları, özel dosya
içe aktarma seçenekleri ve
çeşitli özellikleri bünyesinde
barındıran gelişmiş bir BDÇ
aracıdır. Araç zengin özelliklere
sahiptir ve deneyimli
bir kullanıcının elinde çeşitli
ihtiyaçlara hizmet edebilir.
Smartcat
ücretsiz,
web tabanlı
bir çeviri
platformudur.
Çeviri ekibinin
yönetilmesine yardımcı
olmanın yanı sıra çeviri
belleği, terminoloji yönetimi
ve Makine Çevirisi gibi BDÇ
özelliklerini de içermektedir.
Ayrıca çevirmenlerin
derecelendirme sistemlerini
sağlar ve ödemeleri yönetir.
Ele aldığımız bu beş çeviri
aracı arasında en “öğrenci
dostu” BDÇ aracı olduğunu
söyleyebilirim. Kullanımı
kolay ve sistemine kolayca
uyum sağlayabileceğiniz
bir BDÇ aracıdır kendisi.
Büyük hacimli çeviri projeleriniz
yoksa, teknik çevirilerde
yardımınıza yetişecek
bir araç!
Çeviri
sağlayıcıları
arasında en
çok kullanılan
ilk BDÇ araçlarından biri.
Deneyimli kullanıcılar tarafından
özelleştirilebilen kapsamlı bir
masaüstü çözümüdür. SDL Trados
Studio, TM (Çeviri Belleği)
oluşturma, sözlük hazırlama,
raporlama, kalite kontrol, MT
(Makine Çevirisi), otomatik
önerme gibi pek çok özellik
barındırır.
Memsource’un yaygın olarak
web tabanlı sürümü bilinse de
Windows, Mac veya Linux’a
yüklenebilen bir masaüstü
çeviri çözümü de bulunmakta.
Memsource kendisini bir yapay
zekâ olarak tanımlamaktadır.
Her kurumsal müşteriye, tüm
Memsource özellikleri için
kişiselleştirilmiş bir teklif, sabit
oranlı fiyatlandırma sağlanır.
Ek ücret karşılığında ise
Premium hizmetler sunan bir
platformdur. İki dosyalık çeviri
sınırı ile ücretsiz bir kişisel
sürümü de bulunmaktadır.
Çeviri yazılımını seçerken hangi unsurları göz önünde bulundurmalıyız?
Bu durumda esnekliğin önemli
bir unsur olduğunu söyleyebiliriz.
En iyi çözüm interneti
kullanmamıza izin verse de
bizi bağlantıya bağımlı hale
getirmemeli. Dolayısıyla çok
sayıda entegrasyona sahip
araçlar hiç şüphesiz dikkat
çekicidir.
Günümüz şartlarında, hangi
yazma veya programlama
yazılımını kullanacağımız
konusunda kararsızlık yaşayabiliriz.
Çeviri yönetimi yazılımı
tedarikçisinin bizimle gelişim
göstereceğinden emin olmamız
gerek. Teknolojinin
gerisinde kalan araçlar,
şirketinizin büyümesine ayak
uyduramaz. Son olarak, büyük
BDÇ araçları çoğu zaman bireysel
müşterilerin ihtiyaçlarına
cevap veremeyebilirler çünkü
onlar için önemli olan şey yüklü
miktarda nakit kazanmaktır.
Dolayısıyla böyle durumlarda
diğer müşteriler bir API
veya bir hata düzeltmesi için
sıralarını beklemek durumunda
kalıyor.
Gelişimi engelleyen çeviri
teknolojilerine yatırım yapmaktan
kaçındığınızdan emin
olmalısınız. Büyük, albenisi
yüksek çeviri yönetim sistemini
satın almadan önce
iki kez düşünün. Çoğu durumda,
çeviri hizmeti veren
bir şirket tarafından geliştirilen
bir araca çok fazla para
yatırıldıktan sonra yerelleştirme
sağlayıcılarını değiştirmek
oldukça zordur.
En iyi çözümler bize fiyatlandırma
esnekliği sunan ve
.
diğer sistemlerle çoklu entegrasyonlar
sağlayan sistemlerdir.
18 | ÇevirWomen 19 | ÇevirWomen
Keyifli Vakit Geçirmek İçin Dizi/Film/
Podcast Önerileri
Yabancı dizi, film izlemeyi seven, internet sitelerinde dönüp dolaşıp ne izlesem diyenlere
dergimizin ilk sayısında İngilizce dilinden dizi, film önerileri sunacağız. Sizin
için önerilerimizi kategorilere ayırdık ve bazılarınıza bu önerilerin de yetmeyeceğini
düşünerek fazladan bonus öneriler ekledik. İyi okumalar ve iyi izlemeler.
BU AY .ELİF MELİS BABAT
Tür: Komedi / Diziler
Bonding (2018- IMDb 7,2):
Bu dizinin içeriğinde pek çok şey
bulunsa da, asıl odak noktasında
liseden beri arkadaş olan Tiff ve
Pete var. Şu an, liseden seneler
sonra New York’ta hayatlarına hala
sıkı ancak pek çok da sorunları olan
iki en yakın arkadaş olarak devam
eden bu ikilinin garip ilişkisini izliyoruz.
Her şey bir dominatriks olarak
çalışarak yüksek lisans ücretini
ödemeye çalışan Tiff, Pete’i yanına
asistan olarak alınca başlar. Zaten
buradan da anlaşıldığı gibi dizide
her gün gördüğünüz düz hayatları
değil çok daha aksiyonlu ve
eğlenceli hayatları olan iki arkadaşı
izleyeceksiniz. Bölümleri çok az ve
Derry Girls (2018- IMDb 8,4):
Kuzey İrlanda’da bir kız lisesinde geçen bu
diziden inanılmaz keyif alacaksınız. Hikaye
1990’larda geçiyor, ana karakterler bu kız
lisesinde okuyan dört 16 yaşında genç kız
ve okula yeni gelen bir oğlandan oluşuyor.
Sezonları altışar bölümden oluşan bu diziyi
izlerken çok keyif alacaksınız. Bu dizinin
insanı karnını gıdıklayan bir komedisi var,
bunun bir sebebi de İrlanda aksanının
komediye uygunluğu olabilir, her şaka bu
aksanla daha da komik oluyor. Ve bu dizi
sadece ana karakterlerin sizi güldüreceği
bir dizi değil, hiç tahmin etmediğiniz yan
karakterlerin söylediklerine kahkahalar
atacaksınız. Hiç beklemeden başlayın çok
gülerek hızlıca izleyeceksiniz ve bitince bu
dizi sıcaklığında bir dizi aramaya başlamış
bulacaksınız kendinizi.
kısa olan bu dizi şu an ne izlesem
diye düşünen sizlerin vaktini keyifli
geçirmesini sağlayabilir.
Disenchantment (2018- IMDb 7,2):
Bu bir yetişkin animasyon dizisi. Bu
tür dizilerin giderek popülerleştiğini
siz de fark etmişsinizdir. Disenchantment
da popülerleşen animasyon
dizilerin arasında benim kişisel favorilerimden.
Kurmaca bir dünyada
‘Dreamland’ isimli bir krallıkta geçen
hikaye, Prenses Bean ve onun kişisel
iblisi Luci ve elf dostu Elfo’nun
maceralarını anlatmaktadır. Bu dizi
size günlük hayatınızı unutturacak,
farklı komedi tarzıyla eğlenceli vakit
geçittirecektir.
Lovesick (2014-2018 IMDb 8,1):
Başrolümüz Dylan ilk bölümde klamidya
(cinsel yolla bulaşan bir hastalık) kaptığını
öğrenir. Bunun üzerine o zamana dek
görüştüğü tüm kız arkadaşlarını araması
ve onların da doktora görünmesi gerektiğini
söylemelidir. Hikaye de tam burada
başlar. Bu dizinin bölüm isimlerine baktığınızda
her bölümün farklı bir kadının
ismini aldığını göreceksiniz. Bu kadınlar
Dylan’ın geçmişindeki kadınları temsil
ediyor. Her bölümde de o kadınla tanışma
hikayesini izliyoruz. Ama izlemeye
devam ederseniz göreceksiniz ki bu üç
sezonluk dizide aslında çok daha büyük
bir aşk hikayesi var. Bu hikaye de Dylan’ın
geçmişinde adım adım işlenmekte. Hem
eğlenceli hem duygusal bu İngiliz dizisini
sakın kaçırmayın!
Bonuslar:
Fleabag (2016- 2019 IMDb 8,7), I Hate
Suzie (2020- IMDb 6,8), Grace and Frankie
(2015- IMDb 8,3), Dead to Me (2019- IMDb
8,0)
Tür: Komedi/ Filmler
Meet the Parents/ Zor Baba (2000
IMDb 7,0):
Ana karakter Greg Fokker, kız
arkadaşına evlilik teklifi etmek ister.
Bundan öncesinde kız arkadaşının
ailesiyle tanışmalı ve kendini onlara
sevdirmelidir. Ancak kız arkadaşının
babası eski bir CIA ajanı çıkınca
işler daha da karmaşıklaşır. Çok tatlı
bir aile komedisi olan bu filmi şimdiye
kadar izlemediyseniz hemen
başlat düğmesine basın.
Ocean’s 8 (2018 IMDb 7,0):
Daha öncesinde Ocean’s 11,12,13’ü
duymuşsunuzdur diye tahmin
ediyorum. Yok eğer duymadıysanız
koşun hemen onları da izleyin size
izleyecek çok film çıktı demektir.
Ama ben uğraşamam tek film izlemeye
geldim diyenlerdenseniz de
merak etmeyin Ocean’s 8 onların bir
devamı değil dolayısıyla hiç onlara
bakmadan oturup izleyebilirsiniz. Bu
filmi izlemeniz için oyuncu kadrosuna
bakmanız bile yeterli olabilir
belki. Tümü kadın olan bir ekibin
Met Gala’da müthiş bir hırsızlık planı
yapmasını izliyoruz filmde. Aksiyon,
eğlence komedi ne arasanız burada
var.
21 Jump Street (2012 IMDb 7,2):
Jonah Hill ve Channing Tatum’un
başrolleri paylaştığı bu filmde,
polis okulundan yeni mezun olarak
Schmidt ve Jenko, bir liseye kılık
değiştirerek girerler. Burada görevleri
uyuşturucu satışı gibi yasadışı
şeyleri gözlemlemektir. İşte daha
çok yeni olan bu ikili birçok aksalıkla
suçluları bulmaya çalışır. Eğer bunu
severseniz devam filmi olan 22
Jump Street’i de izlemenizi kesinlikle
öneririm. Çünkü ikincisi ilkinden
bile daha komikti.
Tür: Bilim Kurgu-
Fantastik/ Dizi
A Discovery of Witches (2018-
IMDB 8,0):
O kadar fantastik dizi başlığı attıktan
sonra içinde vampir, büyücü olmayan
bir dizi önermeden olmazdı.
Vampir diyince hemen diziyi klasik
bir vampir, gençlik dizisi olarak
görmeyin lütfen. Dizi bundan çok
daha fazlası. Ana karakterimiz bir
cadı, büyü hayatını reddeden ve
sevmeyen bir cadı. Ancak bir gün
kütüphanede yüzyıllardır görülmeyen
bir büyülü kitabın onu seçmesiyle
her şey değişmeye başlıyor. Dizi boyunca
bu cadının büyülerini, gücünü
keşfedişini görüyoruz. Dünyadaki
tüm doğaüstü yaratıklar onun peşinden
gelmeye başladığında, bazı
vampirler ve iblisler onun tarafında
olmayı tercih ediyor. Böylece de bir
savaş başlıyor.
The Hollow (2018- 2020 IMDb 7,2):
Yine bir animasyon dizi önerisiyle
karşınızdayız. ‘Ben animasyon
sevmiyorum, bana hiç gelmiyor’ diyenler
bile bu diziyi açsın bir baksın.
Birbirini tanımayan üç kişi kendini
bir odada bulur ve hayatlarını
kurtarmak için birlikte çalışmaları
gerektiğini fark eder. Onların tüm
maceralarını baştan sona bırakamadan
izleyeceksiniz.
His Dark Materials (2019- IMDb
7,9):
Bu dizi, eğer daha öncesin Altın
Pusula (The Golden Compass)
filmlerini izlediyseniz size tanıdık
gelebilir. O filmin (daha doğrusu
onun da alındığı kitapların) diziye
dönüştürülmüş hali. Ancak HBO
yapımı olmasından dolayı ve
günümüze daha yakın olmasından
dolayı da dizinin çekimleri ve
grafikleri cidden harika. Dizideki
hayvanların en ufak esneme
hareketlerine kadar her şey
düşünülmüş, ince ince işlenmiş.
Lyra’nın kim olduğunu, yaşadığı
dünyanın yalanlarını öğrendiği bir
serüvende kendinizi kaybetmeye
hazır olun.
Bonuslar:
Snowpiercer (2020- IMDb 6,8),
Orphan Black (2013-2017 8,3), She-
Ra and the Princesses of Power/
She-Ra ve Güç Prensesleri (2018-
2020 IMDb 7,8), A Brave New World
(2020 IMDb 7,1).
Tür: Bilim Kurgu-
Fantastik/ Filmler
Arrival/ Geliş (2016 IMDb 7,9):
Dünyaya büyük bir uzay gemisinin
inmesiyle bilim insanları onu incelemeye
başlar. Uzaylılarla iletişim kurmak
için bir dilbilimci/çevirmen olan
Louise Banks’i çağırırlar. Louise’in
uzaylılarla konuşmak için çabalamasıyla
kendi hayatıyla ilgili de çok
farklı şeyler öğrenir.
Upside Down / Aşkın Çekimi
(2012 IMDb 6,4):
Bu filmin aslında bir bilim kurgudan
önce aşk filmi olduğunu söylemek
mümkün. Bu hikaye tek güneş
etrafında dönen ikiz gezegenlerde
geçiyor. Bir diğerinden ötekine
geçmek pek mümkün değil. Diğer
gezegende yürüyen insanları
kafanızı gökyüzüne kaldırdığınız
görebiliyorsunuz. Bir ayna etkisi bir
bakıma. Ve bu iki ayrı dünyadan bir
20 | ÇevirWomen 21 | ÇevirWomen
kadın ve bir erkek birbirine aşık
olur. Sonrası için filmi başlatmanızı
öneririm.
Minority Report/ Azınlık
Raporu (2002 IMDb 7,6):
Bu benim en sevdiğim filmlerden
biridir. Eğer izlemişseniz
bana katılacaksınız, izlemediyseniz
vakit kaybediyorsunuz
demektir. İleri bir gelecekte suç
oranı yeni bir teknoloji ile neredeyse
sıfıra indirilmiştir. Suçlar
daha işlenmeden görülebilme
böylece suçlular suçu işlemeden
yakalanmaktadır. Ancak
her şey, filmin başında burada
çalışan bir polisin de birkaç gün
içinde suç işleyeceği haberi
geldiğinde başlar.
Bonuslar: Source Code/
Yaşam Şifresi (2011 IMDb 7,5),
District 9/ Yasak Bölge 9 (2009
IMDb 7,9), Ex Machina (2014
IMDb 7,7)
Tür: Gerilim-Gizem
/Diziler
Behind Her Eyes (2021 IMDb
7,0):
Fırından yeni çıkmış bir mini
dizi karşınızda. Çok kısa süre
önce çıkmış olan bu 6 bölümlük
dizi ilerledikçe sizi şok içinde
bırakacak. Oyuncuların yüz
hareketlerinin, vücut dillerinin
ne anlama geldikleri dizi ilerledikçe
daha da berraklaşmaya
başlayacak. Bekar bir anne
dışarı çıktığında kazara bir
adam ile tanışır ve sonraki gün
bu adamın hem bundan sonra
kendisinin patronu olacağını
hem de senelerdir evli olduğunu
öğrenir. Asıl olaylar bu
kadın hem adamla görüşmeye
devam ettikçe hem de adamın
karısıyla bir arkadaşlık kurmaya
başlayınca başlar. Sonu sizi
çok şaşırtacak güzel bir dizi.
Alias Grace (2017 IMDb
7,8): Yine bir mini dizi olan
Alias Grace aslında bir bakıma
biyografi içeriği taşıyor.
Kanada’daki ilk kadın seri
katilin hikayesini kurgulaştırarak
aktarmışlar. 19. Yüzyılda bir
psikiyatr bu kadını incelemek
istediğinde olaylar şekillenir ve
çok masum görünen kadının
bilinçaltını keşfe çıkarlar.
Mindhunter (2017-2019 IMDb
8,6):
Gerçek hayattan da isimlerini
bildiğimiz birçok seri katili
içinde barındıran bu suç-gerilim
serisi, 1970’lerde iki FBI
ajanının davaları çözmek için
seri katilleri psikolojik açıdan
sorgulamasını anlatıyor.
Bonuslar:
The Handmaid’s Tale (2017-
IMDb 8,4), Safe (2018 IMDb
7,3), What If (2018 IMDb 6,3),
The Alienist/ Ruh Avcısı (2018-
2020 IMDb 7,7)
Tür : Gerilim –
Gizem/ Film
Sightless (2020 IMDb 5,4):
Dünyaca ünlü bir keman
sanatçısı bir gün biri tarafından
darp edilir ve görüş yetisini
kaybeder. Sonrasında hastanede
uyanır, birkaç doktor
ve polisle konuştuktan sonra
ağabeyinin onun için oldukça
güvenli olduğunu düşünerek
ayarladığı bir eve yerleşir.
Göz yetisi olmadan yaşamaya
çalıştıkça ve evi öğrenmeye
başladıkça işler karışmaya
başlar.
Hush (2016 IMDb 6,6):
Bu filmi bitirene kadar gerim
gerim gerileceksiniz. Burada
da işitme engelli bir kadının
hikayesi var. Şehirden uzak
bir yerde tek başına yaşayan bu
kadın, bir psikopatın önce komşularını
sonra da kendisini öldürmeye
çalışmasıyla evinde bir kovalamaca
oynamaya başlar. Duyamamasının
verdiği dezavantajla film daha da
gerici bir hal alır.
Gerald’s Game (2017 IMDb 6,6):
Bir evli çift şehirden uzak bir yerde
bir kaçamak yapmaya karar verir.
Adam oyun amaçlı kadını yatağa
kelepçeledikten sonra bir kalp krizi
geçirerek ölür. Bunun üzerine etrafta
kimselerin olmadığı o evde, kelepçeli
şekilde mahsur kalan kadın hayatta
kalmanın bir yolunu bulmalıdır. Yine
bu film de küçük bir alanda geçen
ancak dişlerinizi sıkarak izleyeceğiniz
bir film olacak.
A Quiet Place/ Sessiz Bir Yer
(2018 IMDb 7,5):
Dünyaya ses çıkaran her şeyi
öldüren yaratıklar gelince her şey
altüst olur. Bir aile buna adapte
olarak sessizce yaşamasını öğrenir.
Ancak bu yaratıklar en ufak sesi bile
duyabilmektedir. İzlerken siz bile çıt
çıkaramayacak, nefesinizi tutacaksınız.
Bonuslar:
The Purge/ Arınma Gecesi (2013
IMDb 5,7), A Cure for Wellness/
Yaşam Kürü (2017 IMDb 6,4), In the
Tall Grass (2019 IMDb 5,4)7
Şimdilik dizi/film önerilerimizi bitiriyoruz. Ama hayır, önereceklerimiz daha son bulmadı.
Aşağıda evde günlük işlerinizi yaparken hem İngilizce dilinizi geliştirmenizi hem de keyif alarak
vakit geçirmenizi sağlayacak Podcast önerileri var.
İngilizce Öğrenmeye ve
Geliştirmeye
Yönelik Podcastler
ESL POD:
Podcast adı üstünde English as Second
Language (ESL) yani, ikinci dil
olarak İngilizce anlamına gelmektedir.
Podcastin her bölümünde belirli diyalogları
yavaş ve net bir şekilde okurlar.
Takip etmesi kolay ve eğlenceli bir
podcast.
Voice of America Learning English:
Bu podcast dinleyici birçok seçenek
sunar. Konuları ayrı podcastler ancak
aynı isim olarak ayırmışlardır. Yani
aramaya yazdığınızda hepsi VOA
Learning English isminde olacak
ancak içerikler farklı olacaktır. Bazıları
direkt kelimeler ve onların nereden
geldiği, bazısı bilim ve teknoloji bazısı
da direkt haberle ilgilidir. Ve yine hafif
yavaş İngilizce’de konuşulur.
EnglishClass101:
Yukarıda önerdiklerimiz ‘bana çok
hızlı geldi beğenmedim’ diyorsanız, bu
podcast belki de size göredir. Burada
seviyesi daha aşağıda, beginner olan
dinleyiciler için de bir şeyler var. Daha
basit kendini tanıtma, tatil isimleri gibi
şeyleri adım adım öğretiyor. Seviyenize
göre seçip dinleyebilirsiniz.
Daha İleri Seviye Kişiler
İçin Sohbet Odaklı Podcastler
10 Things that Scare Me:
Adından da anlaşılacağı gibi her
bölümde insanlar endişelendiği, korktukları
şeylerden konuşuyorlar. Her
bölümde yeni bir kişi tek başına bir
odada oturuyor ve korkuları hakkında
konuşuyor.
Best Friends: Nicole Byer ve Sasheer
Zamata’nın sunduğu bu podcastte
konuşmacılar dinleyicilere hayatları
hakkında tavsiyeler veriyor.
Anna Faris is Unqualified :
Anna Faris kendi hayatından örneklerle
dinleyicilerine ilişki, aşk hayatı tavsiyesi
veriyor. Emin olun hepsi çok işinize
yarayacak!
How did this get made?:
Jason Mantzoukas, Paul Scheer ve
June Diane Raphael, dört komedyen
kötü filmleri yorumluyor. Ve eğlenmek
için filmleri izlemenize hatta bilmenize
bile gerek yok. Konuşmacıların yorumlarıyla
keyifli vakit geçireceğinize emin
olabilirsiniz. .
22 | ÇevirWomen 23 | ÇevirWomen
“Çeviri denen uğraş başka dilde yeniden yaratmak,
yeniden patlatmaktır.”
Can Yücel
24 | ÇevirWomen 25 | ÇevirWomen
Çeviri Bülteni
ÇEVİRİ BÜLTENİ .Duygu Sever
Avrupa Parlamentosu, Covid-19 salgınının
gerektirdiği ve hızlandırdığı
bir hareket olan uzaktan tercümanlık
için yeni bir platform oluşturdu.
Avrupa Parlementosu Direktörü
Anna Grzybowska’ya göre salgın
öncesi kurum, konferans katılımcıları
için uzaktan tercümanlık gibi
bir seçeneği sunmayı planlıyordu.
Amerika Birleşik Devletleri’nde
bazı eyaletlerde uygulanan
İngilizce yeterliliği olmayan
hastalara medikal çeviri hizmeti
veren tercüman sağlama
yasasını Wichita Devlet Üniversitesi
İspanyol profesörü
Rachel Showstack, şimdi de
Kansas eyaletinde hayata
geçirmeyi teklif etti.
Avrupa Dil Endüstrisi Derneği’nin
(ELIA) yıllık konferansının sanal
versiyonu olan Evde Birlikte
etkinliği ile “Çevirmenler ve DHS
[dil hizmeti sağlayıcıları] için en
iyi uygulamalar” ve “ileriye bakıştrendler
ve araçlar” konuları
ele alındı. Konferansta serbes
çalışanların rolü, web sitesi yerelleştirmesinin
geleceği ve Proz
sitesi ile ilgili görüşmeler yapıldı.
Elon Musk ve Sam Altman tarafından
kurulan OpenAI’nin ürünlerinden GPT-3
(Generative Pre-Trained Transformer-3/Önceden
Geliştirilmiş Üretken
Dönüştürücü) en yeni ve büyük doğal dil
tahmin modelidir. AI matematik, çeviri ve
gramer kontrollerini daha iyi yapabilecek
düzeyde her geçen gün daha da geliştirilmeye
devam etmektedir.
Amerikan iş haberleri sitesi
TechCrunch’a göre, makine çeviri
hizmeti sağlayan Lengoo, B serisi
yatırım turunda 20 Milyon dolar
kazandı. Risk sermayesi şirketi
Inkef Capital, lider yatırımcıydı.
TechCrunch’a göre Lengoo,
fonları Avrupa müşteri tabanınnı
genişletmek ve Kuzey Amerika’da
piyasaya girmek için kullanacak.
26 | ÇevirWomen 27 | ÇevirWomen
Çeviri Yarışması
EVET! Başka bir konseptle işte karşınızdayız. Her ay birbirinden farklı alan ve metinler ile karşınızda olmayı da
hedefliyoruz. Bu ay için seçtiğimiz çeviri metni The World’s Shortest Stories: 55 Fiction kitabından bir hikaye. Sizi
daha fazla heyecanda bırakmadan yarışma hakkında biraz daha bilgi vereyim.
BEDTIME STORY
“Careful, honey, it’s loaded,” he said, re-entering
the bedroom.
Her back rested against the headboard.
“This for your wife?”
“No. Too chancy. I’m hiring a professional.”
“How about me?”
He smirked. “Cute. But who’d br dumb enough to
hire a lady hit man?”
She wet her lips, sighting along the barrel.
“Your wife.”
Jefferey Whitmore
Nasıl Katılabilirsiniz?
Yan sayfadaki metnin çevirisini cevirwomendergi@gmail.com adresine 11 Mart’a kadar göndererek yarışmaya
başvurabilirsiniz.
Şartları Nedir?
- Katılımcının hali hazırda öğrenci olması ya da yeni mezun olmuş biri olması gerekmektedir.
- Metin Türkçe’ye çevrilecektir.
- 11 Mart 2021, Perşembe, saat 16.00’dan sonra gönderilecek çeviriler kabul edilmeyecektir.
Ne zaman kazanan açıklanacak?
20 Mart 2021, Cumartesi.
Tarafımıza gönderilen çeviriler sizler tarafından açık oya sunulacaktır. En çok beğeni alan çeviri birinci
seçilecektir.
Çeviriler ÇevirWomen Dergi sitesinde yayınlanacak ve siz değerli çevirmen adayı, meslektaşlarımız tarafından
oylanacaktır. Oylama 19 Mart 2021 Cuma, saat 00.00’a kadar devam edecektir. 20 Mart Cumartesi, yarışmayı
kazanan arkadaşımız sosyal medya hesaplarımızda duyrulacaktır.
Yarışmaya katılmayı düşünen herkese şimdiden başarılar dileriz.
Yarışma ve ÇevirWomen hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz bize aşağıdaki
hesaplarımızdan ulaşabilirsiniz.
instagram: cevirwomen
linkedin: Çevir Women
Facebook: ÇevirWomen
Yaay: ÇevirWomen
Twitter: ÇevirWomen
Gmail: info@cevirwomen.com/cevirwomen@gmail.com
Web site: https://www.cevirwomen.com/
28 | ÇevirWomen 29 | ÇevirWomen