ITNetwork Mart 2021
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Netaş ve ZTE, yerlileşmede<br />
yakaladıkları sinerjiyi Türkiye’nin<br />
5G dönüşümünde de sürdürecek<br />
Jing Li: “Teknolojik gücümüzle<br />
Türkiye’nin dijital dönüşümünü<br />
hızlandırıyoruz”<br />
Uzak cihazlarınız hackerlerin<br />
sırdaşı olmasın!<br />
Clubhouse’ta güvende kalmak<br />
için bunlara dikkat edin!<br />
<br />
•
Pandemi ile birlikte hayatımızın iyiden iyiye dijitalleştiğini yenilikleri gördükçe daha fazla hissediyoruz. Yeni normal düzen<br />
yaşadığımız pandemi dönemi bize birçok yeniliği de beraberinde getirdi/getiriyor. Bu yeniliklerden bir tanesi de Clubhouse<br />
uygulaması. Bu uygulama içeriği ve diğer sosyal platformlardan ayrılan özellikleriyle kısa sürede tüm dünyada öne çıkmayı,<br />
hemen herkesin gündemine girmeyi başardı. Aslında bu uygulamayı diğerlerinden ayıran özelliklerden belki de en önemli<br />
noktası özel davetiye ile uygulamaya dahil olabilme durumu. Yani düşünün özel bir parti var ve o partiye sadece davetliler<br />
girebiliyor. Bunun da dijital ortamda olduğunu düşünürseniz alın size yeni dünyanın dijital online parti ortamı diyebiliriz.<br />
Bireysel kullanıcıların yanı sıra birçok kurum da kendine bu ortamda yer buldu ve bulmaya da devam ediyor.<br />
Tüm dünyada öne çıkan ses odaklı sosyal ağ ClubHouse uygulaması kullanıcılara bir güven verse de yine de tedbiri elden<br />
bırakmamalı ve temkinli olmalı. Son verilere göre dünyanın dört bir yanından 8 milyon civarında bir kullanıcı sayısına<br />
ulaşan Cbubhouse’nin popüler olduğu ülkeler sıralamasında Türkiye 5. Sırada bulunuyor. Genç nüfusumuzun ve teknolojiye<br />
merakımızın artısını ülkemizi ilk 5’e sokarak burada da göstermiş bulunuyoruz. Ancak kullanırken dikkat edilmesi gerekenler<br />
ve güvenlik adına alınması geren önlemleri dergimizin içeriğinde bulunan Keepnet Labs’ın haberinde bulabilirsiniz. Her ne<br />
kadar ilgi çekici olsa da tedbiri elden bırakmamak gerekli…<br />
<br />
Kenarından kıyısından artık tüm şirketlerin içerisinde olduğu dijital dünyada, bulut bilişimin ve hizmetlerinin büyümesi<br />
durdurulamıyor. Sektörler arasında artan dijital dönüşüm ve büyük veri tüketimindeki artış, bulut bilişim pazarının payını<br />
gittikçe artırıyor. Sektör yetkilileri 400 milyar dolara yakın bir pazar payına sahip olan bulut bilişimin 2025’e kadar 2 kat daha<br />
büyüyeceğini öngörüyor ve 800 milyar doları aşan bir pazara sahip olacağını tahmin ederken, şirketlerin yüzde 96’sının da en<br />
az bir bulut bilişim hizmeti aldığını söylüyorlar. 2020’ye damgasını vurarak çoğu şirketin iş yapış modelini tamamen değiştiren<br />
COVID-19 ile birlikte kullanımı ve önemi daha da artan bulut bilişim alanında gelecek yıllarda şirketleri ve sektörü etkileyecek<br />
bulut bilişimdeki gerçekleşmesi beklenen 4 tahmini Teletek’in sayfalarımızda yer alan haberinde bulabilirsiniz.<br />
<br />
Pandeminin hayatımıza hiç olmadığı kadar dijital dünyanın kapılarını açacak merak ve gerekliliği getirdiğini düşünürsek,<br />
bundan sonraki yaşamın daha aktif ve dijital olarak hız kazanacağını görebiliriz. Bugün inovasyon olgusunun hiç olmadığı<br />
kadar önem kazandığı günümüzde siz okurlarımız ve sektör paydaşları için birbirinden değerli teknolojik yenilikleri ve<br />
gelişmeleri derlediğimiz sektör market sayfalarımız yine dolu dolu… İlginizi çekecek araştırma haberleri, sosyal yaşamın<br />
getirileri, kurumların pandemi dönemine yönelik yatırımları ve gelecek hamleleriyle ilgili içerikler mutlaka ilginizi çekecek.<br />
Teknolojinin hayatımıza pozitif değer kattığı, dijital yaşamın tüm güvenliği ile hayatımızı kolaylaştırdığı güzellikleriyle<br />
yaşamımızı renklendirdiği yenilikleri sizlerle yeniden buluşturmak üzere. Önümüzdeki sayı görüşmek dileğiyle…<br />
Hoşça kalın…<br />
Ahmet Mızrak<br />
ahmet.mizrak@img.com.tr
iÇiNDEKiLER<br />
8<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
11<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
20
IT<br />
<br />
<br />
40<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
26<br />
46<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />
İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />
<br />
H. FERRUH IŞIK<br />
<br />
(Sorumlu)<br />
MEHMET SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
<br />
SIDIKA AKYOL KAYIR<br />
sidika.kayir@aplusmedya.com<br />
<br />
AHMET MIZRAK<br />
ahmet.miz rak@img.com.tr<br />
<br />
YUSUF OKÇU<br />
yusuf.okcu@img.com.tr<br />
<br />
ENES KARADAYI<br />
enes.karadayi@img.com.tr<br />
<br />
Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />
oz bu dun@gmail.com<br />
ÖMER KARDAŞ<br />
omer.kardas@ihlas.com.tr<br />
ALİ İLKER YÜ CE ER<br />
ali@mak ro bil.com.tr<br />
<br />
TAYFUN AYDIN<br />
Tayfun.aydin@img.com.tr<br />
<br />
HAKAN SÖZTUTAN<br />
hakan.soztutan@img.com.tr<br />
<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
<br />
İSMAİL ÖZÇELİK<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
<br />
A PLUS MEDYA<br />
NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />
Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />
No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />
Bahçelievler - İstanbul<br />
Reklam İletişim<br />
reklam@aplusmedya.com<br />
Tel : 0212 216 99 13<br />
Gsm : 0552 805 34 35<br />
İdare Merkezi:<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Renk Ayrımı:<br />
Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />
CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />
Tel: 0212 454 30 00
6<br />
2 <strong>Mart</strong> tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen etkinlikte,<br />
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı<br />
Dr. Ömer Fatih Sayan, Bilgi ve İletişim Teknolojileri<br />
Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu,<br />
ZTE Corporation Avrupa ve Amerika<br />
Bölgesi Başkanı aynı zamanda Netaş Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Aiguang Peng, Netaş CEO’su Ali<br />
Emir Eren açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.<br />
<br />
<br />
<br />
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer<br />
Fatih Sayan, etkinlikte gerçekleştirdiği konuşmada,<br />
iletişim teknolojilerinde yerlilik oranının artırılması<br />
için ciddi çaba sarf ettiklerini belirterek,<br />
“2016 yılında 4.5G’yi gerçekleştirdiğimizde yerlilik<br />
oranımız yüzde1’in altındaydı. Bugün yerlilik<br />
oranımızı yüzde 22’lere çıkardık. Ama bu yeterli<br />
değil, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip<br />
Erdoğan’ın liderliğinde başlayan Milli Teknoloji<br />
Hamlesi ile ivme kazanan yerli ve milli üretim Netaş<br />
ve ZTE’nin de destekleriyle daha iyi noktalara<br />
varacak” şeklinde konuştu.<br />
Türkiye’nin sabit ve mobil altyapısının yanı sıra,<br />
uydu geliştirme sistemlerinde de önde gelen ülkeler<br />
arasında yer aldığına işaret eden Sayan, şöyle<br />
devam etti: “Teknolojik altyapımızı daha da güçlendireceğiz<br />
ve siber vatanımızı kendi ürettiğimiz<br />
yazılımlarla korumaya devam edeceğiz. Bunu çok<br />
değerli paydaşlarımız ile yapıyoruz. 1967’den beri<br />
devam eden Netaş ile yolculuğumuza devam<br />
ediyoruz. Netaş’ın küresel bir aktör olan ZTE ile<br />
işbirliğinin daha da güçlenerek devam etmesini<br />
bekliyoruz. ZTE’nin, global birikimleriyle Netaş<br />
ile birlikte ürünlerini yerlileştirme konusundaki<br />
çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. Avrupa’da<br />
başarıyla gerçekleştirdiği 5G teknolojisi ile<br />
bankacılıkta kurduğu sistemi biliyoruz. Netaş<br />
ile ülkemizde benzer uygulamalar yapacağını ve<br />
yıllar boyunca elde ettiği tecrübeleri birlikte büyüteceğimize<br />
inanıyoruz.”<br />
<br />
<br />
<br />
Dünyada Telekom pazarının 200 milyar dolara<br />
ulaştığını kaydeden Bilgi ve İletişim Teknolojileri<br />
Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu<br />
ise, “Hedefimiz ülke olarak bu pazardan en fazla<br />
payı almak. 5G’ye yerli ve milli imkanlarla en kısa<br />
sürede geçmek için var gücümüzle çalışıyoruz.<br />
Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği milli teknoloji<br />
hamlesi vizyonu ile elektronik haberleşme<br />
alanında paydaşlarımızla gösterdiğimiz çabanın<br />
somut sonuçlarını da almaya başladık. Uçtan Uca<br />
Yerli ve Milli Haberleşme Projesi’nin ilk fazını 31<br />
<strong>Mart</strong>’ta tamamlıyoruz” dedi.<br />
Karagözoğlu konuşmasına şöyle devam etti; “5G<br />
RADORE<br />
ve ötesi teknolojilere mümkün olan en yüksek<br />
yerli ve milli imkanlarla çıktığımız yolda, birçok<br />
alanda olduğu gibi İÇİNetaş<br />
en önemli paydaşlarımızdan<br />
biri oldu. 5G uygulamaları kapsamında<br />
kurduğumuz 5G TR Forum’da Netaş çekirdek<br />
ağ grubunun itici grubu olarak tüm çalışmalara<br />
önemli katkılar sağladı. İnşallah bu sürecin sonunda<br />
ülkemizde oluşturulacak ekosistem, hem<br />
Netaş’a yeni rakipler çıkaracak hem de Netaş gibi<br />
köklü şirketlerimizi daha da güçlendirecek. Netaş’ın<br />
gerçekleştirdiği tüm bu girişimler ile sektörümüzdeki<br />
firmalara örnek olduğunu düşünüyor<br />
ve bu firmalarla işbirlikleri yaparak ülkemizin<br />
yerli üretim ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamasını<br />
beklediğimizi de ifade etmek istiyorum”<br />
diye konuştu.<br />
<br />
<br />
ZTE’nin, telekomünikasyon ve bilgi teknolojisi<br />
alanında küresel liderlerden biri olduğunu belirten<br />
ZTE Corporation Avrupa ve Amerika Bölgesi<br />
Başkanı aynı zamanda Netaş Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Aiguang Peng, ZTE’nin hedefinin dijital<br />
ekonominin altyapısını oluşturarak binlerce<br />
endüstrinin dijital ve akıllı dönüşümünü sağlamak<br />
olduğunu vurguladı.<br />
<br />
<br />
<br />
Netaş CEO’su Ali Emir Eren ise, Netaş’ın kurulduğu<br />
günden bu yana Türkiye’ye iletişim teknolojilerini<br />
yerli olarak sunmak için çalıştığını ve bu<br />
sayede ülkeye 4 milyar doların üzerinde tasarruf<br />
sağladığını vurguladı. Eren, “Bundan sonraki<br />
dönemde de Telekom tecrübemizi, yerli ArGe<br />
gücümüzü, ZTE’nin telekomünikasyon teknolojilerindeki<br />
üstünlüğü ile birleştirerek, oluşturduğumuz<br />
sinerji ile ülkemize en üst seviyede fayda<br />
sağlamak için çalışacağız” dedi.<br />
5G teknolojilerinin dünyayı bambaşka bir noktaya<br />
getireceğine işaret eden Eren, sözlerini<br />
şöyle sürdürdü: “Dünya Ekonomik Forumu’nun<br />
raporuna göre 5G teknolojisi, 2035 yılına kadar,<br />
sadece kendi ekosistemi için 3.6 trilyon dolarlık<br />
ekonomik büyüme ve 22.3 milyon kişilik istihdam<br />
oluşturacak. 5G’nin diğer endüstrilere etkisi ise<br />
13.2 trilyon dolara yaklaşacak. 5G dünyanın sinir<br />
sistemini oluşturacak; milyarlarca noktanın çok<br />
daha hızlı bir ağ üzerinden birbirine bağlanmasını<br />
sağlayacağından, büyük verinin gücünü ve<br />
anlamını artıracak. Savunmadan eğitime, ulaşımdan<br />
finansa, üretimden eğlenceye yaşamın<br />
her alanında etkisi büyük olacak. Bu nedenle ülkeler<br />
stratejilerini 5G üzerine kuruyor ve telekom<br />
operatörleri 2025 yılına kadar yapacakları 1.1 trilyon<br />
dolarlık yatırımın yüzde 80’ini 5G’ye yapmayı<br />
planlıyor.”<br />
ÖN KAPAK <br />
<br />
Bu yeni dönemde Türkiye’nin önünde çok ciddi<br />
fırsatlar olduğunu ifade eden Eren, “Netaş olarak<br />
biz de bu dönüşümde var gücümüzle çalışmaya<br />
devam edeceğiz. Yerlileştirme kabiliyetimizi ve<br />
Türkiye’nin ilk yerli baz istasyonunu geliştiren<br />
şirketlerinden biri olma yetkinliğimizi, ana hissedarımız<br />
ZTE’nin 5G teknolojilerindeki liderliği ile<br />
birleştirip; yazılım, inovasyon ve 5G ile ülkemizin<br />
dönüştürücü şirketi olacağız” şeklinde konuştu.<br />
<br />
<br />
5G Teknolojileri etkinliğinde, Netaş’ın bilgi ve iletişim<br />
teknolojileri ekosisteminin buluşma noktası<br />
olarak tasarladığı yüksek iletişim teknolojileri<br />
merkezi N.visionLab’ın açılışı da gerçekleştirildi.<br />
Ankara’dan İstanbul’a online bağlantı ile gerçekleştirilen<br />
açılışta N.visionLab ile ilgili bilgi<br />
veren Ali Emir Eren, “ArGe’mizi ve yeni nesil Telekom<br />
altyapımızı ekosisteme açacağımız N.VisionLab’da,<br />
IPTV, 5G Deneyim, Akıllı Yaşam ve<br />
Yerlileştirme alanları yer alıyor. N.visionLab’da<br />
hem kendi Ar-ge’mizle hem start-uplar ile geliştireceğimiz<br />
ürünleri, hem de yerlileştirdiğimiz<br />
ZTE ürünlerini, öncelikle ülkemizin ihtiyaçlarına<br />
sunacağız, sonra da dünyaya ihraç edeceğiz. Bu<br />
sayede Türkiye’nin yeni nesil teknoloji ihraç eden<br />
ülke algısına daha fazla katkı sağlayacağız. N.visionLab’ın<br />
yakın coğrafyamızda 5G’nin inşasında<br />
da önemli bir merkez haline gelmesini hedefliyoruz”<br />
dedi.<br />
<br />
<br />
Sürekli gelişen teknolojinin bugünün hatta yarının<br />
iş modellerini ve yaşamlarını şekillendirdiğine<br />
dikkat çeken Eren, bu şekillenmenin pandemide<br />
daha net ortaya çıktığını söyledi. Tüm<br />
bu değişimlerin temelinde ise “yazılım”ın bulunduğunu<br />
kaydeden Eren, Türkiye’nin ilk yazılım<br />
ihracat eden şirketi olan Netaş’ın bu alanda değer<br />
oluşturmaya devam ettiğini vurguladı.<br />
Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi bu bilgi<br />
birikimimizi telekomünikasyon teknolojilerinde<br />
dünyanın önde gelen şirketlerinden ZTE ile<br />
daha da artırıyoruz. Yerlileştirme stratejilerimiz<br />
paralelinde ZTE ile beraber önümüzdeki dönemde<br />
yeni nesil iletişim teknolojileri alanında<br />
yeni ufuklar açacağız. Gerek birlikte gerçekleştireceğimiz<br />
çalışmalar gerekse bu merkezimiz<br />
ile bilişim ve telekomünikasyon teknolojilerinde<br />
yakın coğrafyanın yüksek teknoloji merkezi<br />
olacağımıza yürekten inanıyoruz. Netaş, bilişim<br />
teknolojilerinde her zaman Türkiye’de yerliliğin<br />
öncü firması olmaya devam edecek.”
Mercedes-Benz’in ana şirketi Daimler<br />
AG, 2013 yılında küresel IT stratejisi<br />
kapsamında Türkiye’yi bilgi<br />
teknolojileri üslerinden biri olarak<br />
konumlandırmasının ardından,<br />
Hindistan’a paralel olarak Küresel<br />
IT Çözümleri Merkezini Türkiye’de<br />
açtı. Son 7 yılda sorumluluklarına<br />
yenilerini ekleyen merkez, <strong>2021</strong> yılında<br />
kurulacak Daimler Mobility<br />
Global Tech-Hub, Daimler Mobility<br />
AG.’nin kurduğu ilk yazılım geliştirme<br />
üssü olacak.<br />
Daimler Mobility Global Tech-Hub,<br />
Daimler Mobility AG’nin küresel<br />
anlamda hizmet verecek dünyadaki<br />
ilk teknoloji hub’ı olmanın yanı sıra<br />
finansal hizmetler, bankacılık ve<br />
sigortacılık alanında birçok lokasyona<br />
baştan sona yazılım desteği<br />
sağlayacak.<br />
<br />
2013 yılında 38 çalışan ile faaliyetlerine<br />
başlayan Küresel IT Çözümleri<br />
Merkezi, 7 yılda 10 kat büyüyerek<br />
mevcutta tedarikçileri ile<br />
beraber 380’in üzerinde çalışanı<br />
ile yatırımlarına ara vermeden devam<br />
ediyor. Küresel IT Çözümleri<br />
Merkezi hem mevcut çalışanlarına<br />
kariyer fırsatları sunuyor hem de<br />
potansiyel çalışanlarına istihdam<br />
olanağı yaratıyor.<br />
Bu çerçevede <strong>2021</strong> yılında da Küresel<br />
IT Çözümleri Merkezi çatısı<br />
altında kurulacak olan Daimler<br />
Mobility Global Tech-Hub ekibine<br />
yazılım geliştirme alanında uzman<br />
çalışanlar katılacak. <strong>2021</strong> sonuna<br />
kadar sadece bu alanda 80 kişilik<br />
bir yazılım mühendisi ekibinin<br />
oluşturulması hedefleniyor.<br />
Küresel IT Çözümleri Merkezi, Daimler<br />
Mobility Global Tech-Hub<br />
ile başlayan istihdam çalışmasını<br />
başka alanlarda aldığı projelerle<br />
de desteklemeyi hedefliyor. Bu anlamda<br />
Merkez’in <strong>2021</strong> yılında SAP,<br />
siber güvenlik ve uygulama yaygınlaştırma<br />
alanlarında da 30 kişilik<br />
istihdam hedefi bulunuyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu<br />
Üyesi ve Daimler Küresel IT<br />
Çözümleri Merkezi Direktörü Özlem<br />
Vidin Engindeniz, bugüne<br />
kadar yaptıkları çalışmalar hakkında;<br />
“Güçlü iş ortaklıklarımız<br />
ve tecrübelerimizle, Daimler bünyesinde<br />
Türkiye’den dünyaya 7/24<br />
hizmet sunuyoruz. SAP alanında<br />
Daimler AG’nin birçok lokasyonu<br />
için yazılım geliştirmenin<br />
yanı sıra sistem desteği ve bakım<br />
hizmeti de sunuyoruz. Ortalama<br />
50 bin kullanıcıya destek veren,<br />
yılda 42 bin problem çözen, 72<br />
farklı sistem güncellemesi yapan<br />
ve 40’tan fazla projeyi başarılı bir<br />
şekilde sonuçlandıran bir merkez<br />
olarak, kurduğumuz müşteri<br />
odaklı ekiplerle ‘önce müşteri<br />
memnuniyeti’ anlayışını sürdürüyoruz”<br />
dedi.<br />
Özlem Vidin Engindeniz; “Küresel<br />
IT Çözümleri Merkezi olarak her yıl<br />
büyüyerek ve servis portfolyomuzu<br />
genişleterek yolumuza devam<br />
ediyoruz. Öncelikle, SAP yazılım<br />
geliştirme ve sistem bakım hizmetleri<br />
ile uygulama yaygınlaştırma<br />
çalışmaları kapsamında satış ve<br />
satış sonrası hizmetler projelerini<br />
eş zamanlı olarak birçok ülkede<br />
yürütmeye başladık. Uygulama<br />
Yaygınlaştırma Departmanımız<br />
bugüne kadar, 40’tan fazla ülkede,<br />
3.000’e yakın Mercedes-Benz bayisini<br />
Xentry Portal Pro sistemine<br />
entegre ederek önemli bir başarıya<br />
imza attı. 2015 yılı ise küresel anlamda<br />
SAP portföyüne yeni işlerin<br />
dâhil edildiği ve ekip büyüklüğünün<br />
120 çalışanı aştığı bir yıl oldu.<br />
Küresel IT Çözmüleri Merkezi, 2018<br />
yılında servis çeşitliliğini de genişletme<br />
yoluna giderek analitik ve dijital<br />
çözümler alanında da hizmet<br />
ağını ve müşteri potansiyelini daha<br />
da büyüttü. <strong>2021</strong> yılında kurulacak<br />
Daimler Mobility Global Tech-Hub<br />
ise, Daimler Mobility AG.’nin kurduğu<br />
ilk yazılım geliştirme üssü<br />
olacak. İlk olmak ve Türkiye’den bu<br />
hizmetleri sunmak bize büyük gurur<br />
veriyor” diye konuştu.
Türkiye Finans Katılım Bankası, <strong>2021</strong> yılında<br />
devreye almayı planladıkları dijital<br />
bankacılık çalışmalarını, yakın zamanda<br />
yürürlüğe girmesi beklenen uzaktan müşteri<br />
edinimi sürecini ve yeni dönemi değerlendirdi.<br />
Bankacılıkta kuralları değiştiren<br />
tüm gelişmelere ilk uyum sağlayan banka<br />
olduklarını ifade eden Türkiye Finans Genel<br />
Müdür Vekili Murat Akşam, bankacılıkta<br />
yeni bir çağ başlatacak olan uzaktan<br />
müşteri edinimiyle birlikte artık Türkiye<br />
Finanslı olmanın yeri ve zamanının olmayacağını;<br />
mevcut bankacılık süreçlerini uçtan<br />
uca dijital bir ortama taşıyarak, işlem<br />
güvenliğini sağlama, süreçlerin kısalması<br />
ile işlem sayısını ve iş verimliliğini artırma<br />
amacı taşıdıklarını ifade etti. Murat Akşam,<br />
Türkiye Finans’ın ülkemizin 12. büyük<br />
bankası olduğunu hatırlatarak yeni dönemde<br />
de insan odaklı sürdürülebilir büyümeyi<br />
önceliklendireceklerini, dijitalleşme yatırımlarını<br />
artırarak Türkiye’nin en büyük ilk<br />
10 bankası arasına girmeyi hedeflediklerini<br />
belirtti.<br />
<br />
<br />
<br />
Pandemi öncesinde hayata geçirdikleri dijitalleşme<br />
yatırımlarının etkisiyle 2020 yılını<br />
yüzde 55 büyüme ile kapattıklarını dile<br />
getiren Akşam, dijitalleşme yatırımlarıyla<br />
birlikte insan odaklı finans anlayışından<br />
da ayrılmadıklarını belirterek pandemi<br />
döneminde toplumun farklı kesimlerine<br />
özel destekler sunduklarını, TFXTARGET<br />
Yatırım Platformu, Hızlı Finansman gibi<br />
ürün ve hizmetleri daha da geliştirerek<br />
finansal araçlara herkesin kolaylıkla<br />
ulaşabilmesini ve bu sayede finansal fırsat<br />
eşitliği sağladıklarını ifade etti. Türkiye<br />
Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam,<br />
“Hisse senedi ve yatırım fonu alış-satış işlemlerini<br />
ekleyerek uçtan uca dijital bir<br />
yatırım platformuna dönüştürdüğümüz<br />
TFXTARGET ve Türkiye’nin binlerce noktasında<br />
hizmet veren Hızlı Finansman ürünümüz<br />
bu öncü vizyonun en somut örnekleridir”<br />
dedi.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Dijitalleşme sürecinin sürdürülebilir yatırımlarla<br />
ve gerektiğinde rutinleri bozma<br />
cesaretini ortaya koyarak gerçekleşebileceğini<br />
söyleyen Murat Akşam kurum içerisinde<br />
de bir dijital dönüşüm süreci başlattıklarını<br />
kaydederek şunları söyledi: “Şu anda<br />
Bilgi Sistemleri Departmanımızdaki insan<br />
kaynağımızın yaklaşık yüzde 65’i dönüşüm<br />
projelerine odaklı biçimde çalışıyor. Bu da<br />
demek oluyor ki Bilgi Sistemleri ekibimizin<br />
yarısından fazlası mevcut süreçlerimizi korumak<br />
ve geliştirmek yerine; mevcutların<br />
yerine koyabileceğimiz yeni süreçler oluşturabilmeye<br />
odaklandı. Dijital dönüşümün<br />
değerine inanmak ve bu yola baş koymak<br />
nereden bakarsanız bakın bir cesaret gerektirir.<br />
Dijitalleşme; konfor alanlarına hapsolmama,<br />
her zaman mevcudu sorgulayarak<br />
yenisini ortaya koyma cesareti demektir.”<br />
Dijital alt yapısı kuvvetli ürün ve hizmetler<br />
sayesinde daha önce katılım bankalarıyla<br />
çalışmamış yeni müşteriler kazanarak katılım<br />
bankacılığı sektörünün büyümesine<br />
öncülük ettiklerini ifade eden Akşam, uzaktan<br />
müşteri ediniminin katılım bankaları<br />
arasında da büyük bir heyecan yaratacağını<br />
ve rekabeti olumlu yönde etkileyerek sektörün<br />
yüzde 15 olan pazar büyüklüğü hedefini<br />
destekleyeceğini söyledi.<br />
Dijitalleşme vizyonunu bütüncül bir<br />
yaklaşımla mobil kanalların ötesine<br />
taşımayı hedeflediklerinin altını çizen<br />
Türkiye Finans Genel Müdür Vekili<br />
Murat Akşam sözlerine şöyle devam<br />
etti: “Müşterilerimize dokunduğumuz<br />
her noktada, hizmetin yeri zamanı<br />
yok diyerek bankacılık deneyimini<br />
mükemmelleştirmeyi önceliklendiriyoruz.<br />
İster emekli ister profesyonel bir yönetici<br />
olun yeri geldiğinde evinizde oturduğunuz<br />
yerden hisse senedi alıp satmak, yeri geldiğinde<br />
bir beyaz eşya bayisinde alışveriş<br />
yaparken şubeye gitmeden hızlıca finansman<br />
ihtiyacını karşılamak yeri geldiğinde<br />
ise şubelerimizde hızlı, güvenli ve kağıtsız<br />
süreçlerle işlemlerini tamamlamak<br />
olabilir.”<br />
<br />
<br />
<br />
Murat Akşam, 2020 yılında geliştirdikleri<br />
yenilikçi ve müşteri odaklı yeni fonksiyonlar<br />
ile aktif mobil müşteri sayısını önceki<br />
yıla göre yüzde 39, dijital işlem hacimlerini<br />
ise yüzde 47 arttırdıklarını belirterek; dijitalden<br />
müşteri başvuru sayısını üç, müşteri<br />
edinim sayısını ise iki katına çıkardıklarını<br />
ifade etti. Akşam, uzaktan müşteri edinimi<br />
ile başlayan yeni dönemle birlikte dijital<br />
kanallardan edindikleri yeni aktif müşteri<br />
oranını yüzde 68’den yüzde 80 seviyelerine<br />
çıkarmayı öngördüklerini söyledi.<br />
Uzaktan müşteri edinimi ve geliştirdikleri<br />
TFXTARGET yatırım platformunun detaylarını<br />
ve bireylerde yaratacağı etkileri değerlendiren<br />
Türkiye Finans Perakende Bankacılık<br />
Genel Müdür Yardımcısı M. Necati<br />
Özdeniz ise dijitalleşmenin tüketicilerin o<br />
anki beklentilerini iyi anlamanın yanı sıra,<br />
yarın veya öbür gün oluşacak beklentileri<br />
de öngörmeyi gerektirdiğini, Türkiye Finans<br />
olarak bankacılığın bugününe değil,<br />
yarınına, hatta öbür gününe bakmaya çalıştıklarını<br />
ifade etti.<br />
Dijital kanallar üzerinden müşteri edinimini<br />
başlatan ilk bankalardan biri olduklarını<br />
vurgulayan M. Necati Özdeniz, bu süreci ilk<br />
etapta internet sitesi üzerinden başlattıklarını<br />
ardından kurye ile gerekli belgelerin<br />
temin edilmesinin ardından hızlıca tamamladıklarını<br />
ifade etti. Bu deneyimi sunabilen<br />
ilk bankalardan biri olarak tecrübelerini<br />
yeni gelişmelere de yansıtacaklarını<br />
ve tüm sektöre yine öncülük edeceklerine<br />
inandıklarını söyledi.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Türkiye Finans tarafından 2020 yılının<br />
ikinci çeyreğinde hisse senedi ve fon<br />
alış-satış işlemlerinin eklenmesiyle uçtan<br />
uca bir yatırım platformuna dönüşen TFX-<br />
TARGET hakkında da açıklamalarda bulunan<br />
Özdeniz, sektörde bir ilk olan TFXTAR-<br />
GET’ın güncel ara yüzü ile her seviyeden<br />
yatırımcıya, en büyük marka ve şirketlerin<br />
kolaylıkla hissedarı olma imkanını<br />
sunduklarının, büyük veya küçük ölçekli<br />
fark etmeksiniz herkesin kullanabileceği<br />
ve yatırım yapmayı herkes için kolay hale<br />
getiren bir platform olduğunun altını çizdi.<br />
Türkiye Finans’ın dijital yatırım platformu<br />
olan TFXTARGET ile şubelere ve internet<br />
şubesine bağlı kalmadan, akıllı telefonlardan<br />
hafta içi 5 gün 24 saat boyunca, yabancı<br />
para ve kıymetli madenlerin alış ve satış<br />
işlemleri uygun kurlarla gerçekleştirilebiliyor.<br />
Önümüzdeki dönemde TFXTARGET’a<br />
yeni özellikler eklenerek, fonksiyonlarının<br />
daha da genişletilmesi hedefleniyor.
Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla<br />
faaliyet gösteren Vodafone, ülke ekonomisine<br />
katkısını artırarak sürdürüyor. Pandemi<br />
döneminde de dijitalleşme yatırımlarına aralıksız<br />
devam eden şirket, 2020 yılını 2 milyar TL’ye yakın<br />
yatırımla kapattı. Böylece, Vodafone’un 2006 yılından<br />
bu yana Türkiye’ye yaptığı toplam yatırım<br />
25 milyar TL’yi aştı.<br />
Ekim-Aralık 2020 döneminde elde ettiği 3,6 milyar<br />
TL’lik servis geliriyle Vodafone Grubu içinde en<br />
çok büyüyen operatör olan Vodafone Türkiye’nin<br />
2020 yılı toplam servis geliri 13,6 milyar TL’ye<br />
ulaştı. Aralık 2020 sonu itibarıyla faturalı abone<br />
sayısını 1,1 milyon artışla 15,2 milyona çıkaran<br />
Vodafone, 23,4 milyonu mobil, 1,2 milyonu sabit<br />
genişbant olmak üzere toplam 24,6 milyon müşteriye<br />
hizmet veriyor.<br />
<br />
<br />
Vodafone Türkiye’nin 2020 performansı ve <strong>2021</strong><br />
hedefleri, Şubat başında CEO’luk bayrağını<br />
devralan Engin Aksoy’un ev sahipliğinde<br />
düzenlenen toplantıda paylaşıldı. 2020’nin sadece<br />
Türkiye değil tüm dünya için zor bir yıl olduğunu<br />
belirten Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy,<br />
şunları söyledi: “Vodafone olarak, pandeminin<br />
yaşamımız üzerindeki etkilerini azaltmak ve iletişimin<br />
sürekliliğini sağlamak için tüm kaynaklarımızı<br />
seferber ettik. İyi bir sınav verdik ve bu<br />
olağanüstü dönemde bireylerden kurumlara toplumun<br />
her kesimini bağlantıda tutmanın mutluluğunu<br />
yaşadık. 2020’de operasyonel ve finansal<br />
açıdan da iyi bir sınav verdik. Servis gelirlerimiz<br />
13,6 milyar TL’ye ulaşırken, dijital kanallarımızı<br />
kullanan aylık aktif müşteri sayımız %22 artarak<br />
16,3 milyonun üzerine çıktı. 2020’de zorlu koşullara<br />
rağmen yatırımlarımızı da aralıksız sürdürdük<br />
ve toplamda 2 milyar TL’ye yakın yatırım yaptık.<br />
Böylece, Türkiye pazarına son 15 yılda yaptığımız<br />
toplam yatırım 25 milyar TL’yi aştı. Hem dijitalleşme<br />
yönünde attığımız adımlar, hem de finansal<br />
performansımız, Grubumuzda takdir görüyor ve<br />
örnek gösteriliyor. Üçüncü çeyrek verilerine göre,<br />
Vodafone Grubu içinde servis gelirleri bakımından<br />
en çok büyüyen operatör olduk.”<br />
<br />
<br />
Bir yeni nesil telekom şirketi olarak sadece iletişim<br />
hizmetleri sunmanın ötesine geçtiklerini ifade<br />
eden Aksoy, şöyle devam etti: “Dijitalleşmenin<br />
gücünü kullanarak, dijital pazaryeri, finans ve sigorta<br />
hizmetleri sağlayıcısı olma yönünde adımlar<br />
atıyoruz. Bu doğrultuda bugüne kadar önemli<br />
mesafe katettik. Dijitalleşme performansımızı<br />
artırmak ve yeni iş alanlarımızın büyümesini desteklemek<br />
amacıyla holding yapısına geçtik. Vodafone<br />
Holding A.Ş., 4 ana dikey altında 10 şirketten<br />
oluşuyor. ‘Telekom’ dikeyimizin altında Vodafone<br />
Telekom ve Vodafone Net var. Bu iki amiral gemimizin<br />
yanına bu yıl Vodafone Kule Hizmetleri’ni<br />
ekledik. ‘Servisler’ dikeyinin altında Vodafone<br />
Dağıtım, Vodafone Bilgi ve Vodafone Teknoloji<br />
şirketlerimiz var. ‘Finansman ve Sigorta’ dikeyinin<br />
altında Vodafone E-Para ve Vodafone Sigorta<br />
şirketlerimiz var. ‘TV ve Medya’ dikeyinin altında<br />
ise Vodafone TV ve Vodafone Medya şirketlerimiz<br />
var. Hedefimiz, dijital servisler odağımızı devam<br />
ettirerek bu şirketlerimizi daha da büyütmek.”<br />
<br />
<br />
Toplam yatırımlarının yüzde 99’unu teknoloji yatırımlarının<br />
oluşturduğuna dikkat çeken Aksoy,<br />
şunları kaydetti: “Ülkemizin teknoloji haritasında<br />
önemli bir yere sahibiz. 81 ilde 23,4 bini aşkın 4.5G<br />
iletişim noktasıyla 4.5G’de en geniş kapsamaya<br />
sahip operatör olmayı sürdürüyoruz. Tüm baz istasyonlarımızın<br />
neredeyse tamamında 4.5G hizmeti<br />
sağlıyoruz. Altyapımızı yeni nesil teknolojilerle<br />
geliştirmeye devam ediyoruz. Yapay Zekâ’ya<br />
dayanan Smart SON akıllı şebeke teknolojisini<br />
şebekesinde ilk ve en yaygın şekilde kullanan operatör<br />
konumundayız. Bu teknoloji sayesinde son<br />
yaptığımız ölçümlerde 4.5G şebekemizde yaklaşık<br />
yüzde 35’lik kalite iyileşmesi sağladık. Toplam<br />
250’nin üzerinde ULAK yerli baz istasyonuyla<br />
ülkemizde en yüksek sayıda canlı ULAK baz istasyonu<br />
devrede olan operatörüz. Dünya çapında<br />
5G teknolojisinin gelişiminde kritik rol oynayan<br />
Grubumuz, 10’u aşkın Avrupa ülkesinde 5G şebekesini<br />
devreye aldı. 5G alanındaki global deneyimimizi<br />
Türkiye’ye taşıyarak müşterilerimize en<br />
iyi dijital deneyimi yaşatmaya hazırlanıyoruz.”<br />
<br />
<br />
Vodafone Business çatısı altında işletmeleri yeni<br />
nesil teknolojilere hazırladıklarını belirten Aksoy,<br />
şöyle konuştu: “Nesnelerin İnterneti, Büyük<br />
Veri, Yapay Zekâ ve Bulut teknolojilerini kapsayan<br />
uçtan uca çözümlerimizle 1,2 milyon kurumsal<br />
müşterimizin teknoloji ortağı olarak çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz. TOBB işbirliğiyle başlattığımız<br />
‘Dijital Dönüşüm Hareketi’ kapsamında<br />
Türkiye’nin dijital skorunu son 3 yılda 53’ten 71’e<br />
yükselttik. İTÜ Vodafone Future Lab’de neredeyse<br />
tamamı yerli 30 iş ortağımızla yeni nesil teknolojilerden<br />
yararlanarak kurumsal müşterilerimiz<br />
için çözüm üretiyoruz. Yakında Virtual Future<br />
Lab’i de hayata geçireceğiz ve çözümlerimizi KO-<br />
Bİ’ler de dahil her ölçekten şirkete yayabileceğiz.<br />
Yerli çözüm ortaklarımızla geliştirdiğimiz Red<br />
Kontrol, Bulut Santral ve Siber Güvenlik Operasyon<br />
Merkezi gibi çözümlerle ekosistem için yarattığımız<br />
iş hacmi yaklaşık 100 milyon TL oldu.<br />
Halihazırda 700 aktif tedarikçi ve bayi ile birlikte<br />
çalışıyoruz. Yerli teknoloji ekosistemimizi her geçen<br />
gün genişletmeye devam ediyoruz.”<br />
<br />
<br />
<br />
Tüm kanallarda dijitalleşmeye odaklandıklarını<br />
vurgulayan Aksoy, şu açıklamalarda bulundu:<br />
“Müşterilerimizin her 35 saatte bir kullandığı Vodafone<br />
Yanımda, Türkiye’nin en aktif kullanılan<br />
uygulamalarından biri konumunda. Uygulamamızın<br />
2020 yılında tekil kullanıcı sayısı 22 milyonu,<br />
aylık ziyaret trafiği ise 300 milyonu aştı. Vodafone<br />
Yanımda üzerinden pek çok yeni servis de sunmaya<br />
başladık. 100’ü aşkın markanın 400’ü aşkın fırsat<br />
kampanyasının yer aldığı Vodafone Yanımda Fırsatlar<br />
Dünyası ile müşterilerine pazaryeri hizmeti<br />
sunan ilk operatör olduk. Ayda 200 binin üzerinde<br />
işlemin gerçekleştiği platformumuzun aylık kullanıcı<br />
sayısı ise 9 milyona ulaştı. istegelsin işbirliğiyle<br />
sunduğumuz ve ayda 100 bin market alışverişine<br />
ulaşmayı hedeflediğimiz süpermarket servisi ile telekom<br />
sektöründe online süpermarket alışverişini<br />
sahiplenen ilk şirket olduk. Vodafone Grubu’nda<br />
da bir ilk olan süpermarket servisimizi, bir ‘dijital<br />
alışveriş merkezine’ dönüştürmek istiyoruz. Dijital<br />
servislerimizle, değişen ve dönüşen Türkiye’nin kuralları<br />
yeniden tanımlanan e-ticaret dünyasındaki<br />
yerimizi alıyoruz.”<br />
<br />
<br />
Deneyim ihracının da şirket için öncelikli bir<br />
konu olacağını ifade eden Aksoy, “Amacımız,<br />
Türkiye’yi mükemmeliyet merkezi olarak konumlamak.<br />
Süpermarket ve TOBi gibi başarılı<br />
uygulamalarımızı diğer ülkelerle paylaşmaya<br />
devam edeceğiz. Bir diğer önceliğimiz de geleceğe<br />
hazır organizasyon olmak. Özellikle Reskilling<br />
ve Upskilling akademilerimizle çalışanlarımızı<br />
hem mevcut rollerinde güçlendirmeye hem de<br />
yeni rollere hazırlamaya devam edeceğiz. Pandemi<br />
sonrası dönemde hibrit çalışma modeline<br />
geçiş kararı aldık. Bu modelle, hem uzaktan hem<br />
de ofisten çalışmanın mümkün olacağı esnek bir<br />
yapı oluşturacağız” dedi.
“Birlikte Kazanalım” temasıyla gerçekleştirilen<br />
ve yarım gün süren Huawei Türkiye<br />
Ekosistem İş Ortakları Zirvesi, Ekonomist<br />
ve Yazar Prof. Dr. Emre Alkin’in moderatörlüğünde<br />
gerçekleştirildi. Etkinlikte, Huawei<br />
iş ortaklarının dijital dönüşümde bir<br />
üst seviyeye çıkması için gerekli aksiyonlar<br />
ele alınırken, organizasyon sonunda<br />
başarılı iş ortaklarına ödülleri takdim<br />
edildi.<br />
<br />
<br />
<br />
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />
Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li<br />
şunları söyledi; “Geçtiğimiz yıl tüm dünyayı<br />
etkisi altına alan benzersiz bir kriz ile<br />
karşı karşıya kaldık. Pandemi ile birlikte,<br />
birçok sektörde önemli değişikliklere ve<br />
teknoloji alanında olağanüstü bir dönüşüme<br />
tanıklık ettik. Huawei Türkiye olarak,<br />
inovasyon ve teknoloji gücümüz ile Türkiye’nin<br />
dijital dönüşümüne katkı sağlamak<br />
amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />
Huawei hem 2019 hem de 2020’de birçok<br />
zorluğun üstesinden geldi ve bu süreçte<br />
sürdürülebilir bir ivme elde etti. Huawei<br />
Enterprise İş Grubu büyümede önemli<br />
bir paya sahip. Bugün yaklaşık 300 kamu<br />
kurumuna ve başta finans sektörü olmak<br />
üzere, büyük ölçekli özel şirkete dijital<br />
dönüşüm desteği sağlıyoruz. 2020 yılında<br />
15’ten fazla finans kurumu dijital dönüşüm<br />
ortağı olarak Huawei’i tercih etti. Bu<br />
durum müşterilerimizin bize olan güveninin<br />
açık bir göstergesidir, bu güven ortamını<br />
geliştirmek için daha çok çalışacağız.”<br />
Enterprise İş Grubu’nun bu sene Türkiye’deki<br />
faaliyetlerinin onuncu yılı olduğunu<br />
kaydeden Jing Li, Huawei’in uzun<br />
erimli başarısının iş ortaklarının başarısıyla<br />
doğru orantılı olduğuna dikkati çekti.<br />
Jing Li şunları kaydetti: “Bizim hedefimiz<br />
tek başımıza bir kazanç elde etmenin çok<br />
ötesinde. İş ortaklarımız ve müşterilerimizle<br />
birlikte kazanmayı hedefliyoruz ve<br />
bu nedenle “Birlikte Kazanalım” diyoruz.<br />
Huawei Türkiye Enterprise İş Grubu, kurumsal<br />
müşterilerine dijital dönüşümü<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
destekleyen yüksek kaliteli çözümler sunarken;<br />
yapay zeka, bulut bilişim, nesnelerin<br />
interneti, büyük veri ve bütünleşik<br />
iletişim hizmetleri de dahil olmak üzere<br />
birçok yeni nesil bilgi teknolojisini entegre<br />
ediyor. Teknoloji alanındaki gelişmeler<br />
müşteri talebiyle birleştiğinde toplumların<br />
hızlı gelişimi için iki itici güçtür.”<br />
<br />
<br />
Huawei Türkiye Enterprise İş Grubu Ülke<br />
Müdürü Yanjiang Pan ise konuşmasında,<br />
krizin başarıya giden yolda bir engel<br />
olmadığını ve iş sürekliliğine inandıklarını<br />
belirtti. Pan şöyle devam etti; “Ürün<br />
ve hizmetlerimizin rekabet gücünü<br />
yükseltmeye, açık inovasyonu teşvik etmeye<br />
devam ederken Ar-Ge yatırımımızı<br />
da sürekli olarak artıracağız. İş ortaklarımızın<br />
desteğiyle tüm engelleri aşabileceğimize<br />
yürekten inanıyorum. Bu yıl, Türkiye’de<br />
ekosistem iş ortaklarımıza yatırım<br />
yapmaya devam edeceğiz. Ekosistemimizi<br />
sürdürülebilir geri ödeme politikaları ile<br />
daha da genişleterek eğitim, danışmanlık,<br />
uygulama geliştirme, ortak çözüm geliştirme<br />
ve yetenek geliştirme desteği sağlayacağız.<br />
Fayda ortaklığı temel ilkemiz, bu<br />
süreçte bize destek olan iş ortaklarımıza<br />
teşekkür ediyorum.”<br />
Huawei Türkiye IP Ağları ve Kurumsal İş<br />
Grubu CTO’su Burak Bıçakhan; “Huawei<br />
Cloud Campus çözümü ile ağ altyapısına,<br />
yüksek performansın yanında basitlik ve<br />
zekayı da ekleyerek, dijitalleşmenin kurumsal<br />
ağlar üzerinde yarattığı baskıyı tamamen<br />
ortadan kaldırıyoruz” dedi. Bıçakhan<br />
ayrıca, hizmet esnekliğini de getiren<br />
bu çözümle üst düzey kullanıcı deneyimi<br />
sunarken, ağ yöneticilerinin de yükünün<br />
hafifletildiğini ifade etti.<br />
Huawei Türkiye Bulut Bilişim ve Yapay<br />
Zeka CTO’su Fatih Akgül ise konuşmasında;<br />
“Dijital dönüşüm bütün sektörler<br />
için artık çok daha olgun, çok daha dinamik,<br />
vazgeçilmez ve fırsatlarla dolu. Dijital<br />
dünyada rekabette lider olabilmek için,<br />
veriden değer üretmek ve bu değerlerle<br />
farklılaşmak, doğru işbirlikleri ve doğru<br />
teknolojilerden faydalanmak gerekiyor.<br />
Huawei Türkiye olarak veri teknolojilerine<br />
yaptığımız yatırımları işlerinize değer<br />
katar hale getirmek için dijital dönüşüm<br />
yolculuğunuzda her zaman yanınızdayız”<br />
dedi.<br />
Huawei Türkiye Enterprise Kıdemli<br />
Çözüm Yöneticisi Barış Saygı şu ifadelere<br />
yer verdi; “Huawei Enterprise Türkiye olarak,<br />
kurumların dijitalleşmesine ve iş yapış<br />
şekillerini dönüştürmesine katkı sağlamaya<br />
devam ediyoruz. Yeni nesil veri merkezi<br />
ve kesintisiz güç çözümlerimizle altyapıları<br />
daha esnek, yönetilebilir ve verimli hale<br />
getiriyoruz.”<br />
<br />
<br />
Huawei Türkiye Ekosistem İş Ortakları<br />
Zirvesi <strong>2021</strong>, Huawei iş ortaklarının başarı<br />
hikayeleriyle zenginleşirken, programın<br />
sonunda başarılı iş ortaklarına Enterprise<br />
İş Grubu tarafından ödülleri takdim edildi.<br />
Cliguru, A2, Arena, Artronic, Axxonsoft,<br />
CSIT, Datacore, Destek, DT Bilişim,<br />
Fourtech, Infoline, Infoturk, Innova, ISSD,<br />
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, İşnet,<br />
Karel, Koçsistem, Netcom, NGN, Orbisis,<br />
Penta, Proday, Promet, SBI, Turkcell Dijital<br />
İş Servisleri, Vodafone ve Yapı Merkezi,<br />
farklı kategorilerde ödül alan iş ortakları<br />
ve ekosistem paydaşları arasında yer aldı.
NG Araştırma Şirketi tarafından yapılan<br />
araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 39’u<br />
14 Şubat’ı sevgilerini hissettirmek için bir fırsat<br />
olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 19’u<br />
ise hediye alıp vermeye güzel bir sebep oluşturduğu<br />
için Sevgililer Günü’nü kutluyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Türkiye genelinde gerçekleştirilen araştırmaya<br />
göre, erkeklerin yüzde 45’i sevgilerini<br />
hissettirmek için 14 Şubat’ı fırsat olarak görürken,<br />
yüzde 21’i ise partnerinin beklentilerini<br />
karşılamak için kutluyor. Kadınlarda<br />
sevgilerini hissettirmek için Sevgililer Günü’nü<br />
fırsat görenlerin oranı yüzde 35. Kadınların<br />
yüzde 25’i ise 14 Şubat’ta hediye alıp<br />
vermeyi önemsiyor.<br />
Araştırmaya katılan<br />
her 10 kadından ikisi,<br />
sevgilisine kıyafet almayı<br />
tercih etti. Her<br />
10 erkekten ikisinin<br />
tercihi ise çiçekten<br />
yana.<br />
<br />
<br />
Pandemide vazgeçilmezimiz haline gelen<br />
online alışverişler, Sevgililer Günü’nde<br />
daha da arttı. AdColony’nin düzenlediği<br />
Sevgililer Günü anketine göre, araştırmaya<br />
katılanların yüzde 74›ü bu yıl Sevgililer<br />
Günü›nde online alışverişi tercih ettiğini<br />
söylüyor. Katılımcıların yüzde 44’ü online<br />
alışverişi eve teslimat avantajı için tercih ettiğini<br />
belirtiyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Dijital reklamların satın alma kararı üzerindeki<br />
etkisine dikkat çeken EG Bilişim Teknolojileri<br />
CEO’su Gökhan Bülbül, “Dijital pazarlamayı<br />
etkin şekilde kullanan markalar, 14<br />
Şubat için cazibe merkezi oldu. AdColony tarafından<br />
yapılan araştırmaya katılımcıların<br />
yüzde 88’i sevdiklerine mobil cihazlarında<br />
karşılaştıkları reklamla hediye satın almaya<br />
karar verdiğini belirtiyor. Katılımcıların<br />
yüzde 36’sı dijital bir reklamı görüp birkaç<br />
gün içerisinde hediye satın aldığını ifade ediyor.<br />
Dijital pazarlamanın tüketici alışveriş<br />
alışkanlıkları ve tercihleri üzerindeki etkisi<br />
bir kez daha kanıtlandı.” bilgisini verdi.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Tıp ve teknolojiyi bir araya getirerek sağlık<br />
alanındaki problemlere yenilikçi çözümler<br />
geliştirmek amacıyla kurulan Yesil Science;<br />
yapay zeka (AI) ve artırılmış gerçeklik (AR)<br />
teknolojileriyle çalışan, kullanıcıların sağlık<br />
davranışlarını inceleyen, onlara özel çözümler<br />
sunan ve kullanıcıları iyi yaşama teşvik<br />
eden mobil sağlık uygulaması Mandarin Health’i<br />
geliştirdi.<br />
Gelişmiş yapay zeka motoru sayesinde sağlık<br />
analizlerini çok daha hızlı ve güvenilir<br />
olarak gerçekleştiren Mandarin Health, AR<br />
altyapısıyla kullanıcılara 10 farklı sisteminin<br />
simülasyonunu dijital ikiz yöntemiyle çok<br />
daha gerçekçi bir şekilde sunuyor.<br />
<br />
Kullanıcılar, Mandarin Health uygulamasını<br />
indirip kendilerine bir hesap açıyor ve<br />
ardından günlük alışkanlıkları hakkında bir<br />
takım soruları cevaplandırıyor. Analiz motoru<br />
sayesinde kullanıcıların cevaplarına göre<br />
sağlık davranışlarının dolaşım sağlığı, solunum<br />
sağlığı ve benzeri gibi çeşitli sistemlerin<br />
sağlığına etkisi hesaplanıyor. Ardından kullanıcılar,<br />
geliştirmek istedikleri sistem sağlığını<br />
seçerek günlük alışkanlıklarıyla ilgili<br />
bir haftalık periyodu içeren spesifik öneriler<br />
alıyor.<br />
Mandarin Health’in farklarından birinin de<br />
oyunlaştırılmış meydan okumalar olduğunu<br />
söyleyen Yesil Science Kurucusu Yusuf Yeşil,<br />
kullanıcıların Mandarin Health sayesinde<br />
sağlıklarını kötü etkileyen parametreleri yapay<br />
zeka ile analiz ederek, kendilerine özel<br />
hazırlanan meydan okumaları uygulayıp<br />
daha sağlıklı bir yaşam tarzı edinebileceklerini<br />
belirtti.<br />
<br />
<br />
Yusuf Yeşil, İstanbul Tıp Fakültesi’nde tıp<br />
doktoru olarak görev yapmaktadır. Dijital<br />
sağlık, mobil sağlık, sağlıkta yapay zeka ve<br />
artırılmış gerçeklik teknolojileri üzerine çalışmalar<br />
yapan Yeşil, Forbes 30 Altı 30 listesine<br />
giren 30 genç girişimciden biridir.
OPPO standını ziyaret edenler Omni’nin<br />
<br />
<br />
<br />
Dünyanın önde gelen lider akıllı telefon<br />
markası OPPO, Şangay’da gerçekleşen<br />
Mobil Dünya Kongresi’nde hızlı şarj<br />
konusundaki iş ortaklığı hakkında bir<br />
konferans düzenledi. OPPO’nun N2-E40<br />
numaralı standında gerçekleşen konferansta<br />
şarj alanındaki inovasyonların<br />
yanı sıra, 5G bağlantısı ve akıllı teknolojiler<br />
de ele alındı.<br />
Tüketici elektroniği ve çip üretimi sektöründen<br />
iş ortakları ile Çin Telekomünikasyon<br />
Teknoloji Laboratuvarı’ndan<br />
(CCTL) şarj teknolojisi uzmanlarını buluşturan<br />
konferansta hızlı şarj teknolojisinin<br />
geleceği tartışıldı.<br />
Aynı anda, OPPO’nun standında şarj konusunda<br />
en yeni teknolojilere sahip birçok<br />
ürün sergilendi. Bunların arasında<br />
4,000mAh telefon pilini sadece 20 dakikada<br />
yüzde 100 şarj edebilen 125W hızlı<br />
şarj ve aynı pili 30 dakika gibi az bir sürede<br />
şarj edebilen 65W AirVOOC kablosuz<br />
hızlı şarj ürünleri yer aldı. Ayrıca birçok<br />
iş ortağının fikri mülkiyeti OPPO’ya ait<br />
teknolojilerin lisansı ile ürettikleri ürünler<br />
de tanıtıldı.<br />
5G İnovasyon ve Yatırım Zirvesi’nde 5G<br />
teknolojisi hakkında konuşmak üzere<br />
Mobil Dünya Kongresi’ne davet edilen<br />
OPPO Araştırma Enstitüsü Başkan Yardımcısı<br />
Henry Tang, şu açıklamalarda<br />
bulundu: “OPPO olarak 5G teknolojisinin<br />
hepimizin yaşam biçimini değiştireceğine<br />
kesinlikle inanıyoruz. Kapsam ve<br />
kapasite genişledikçe, çeşitli alanlarda<br />
gelişen ve tüketicilere beklenmedik deneyimler<br />
getiren yeni uygulamaların olduğunu<br />
göreceğiz. Halihazırda küresel<br />
bir 5G standardının geliştirilmesinde<br />
yer aldık. Bundan sonrası için de TV›den<br />
CPE’ye ve artırılmış gerçekliğe kadar<br />
yeni 5G cihazlarını keşfetmeye devam<br />
edeceğiz.”<br />
OPPO’nun Mobil Dünya Kongresi’ndeki<br />
standında, hızlı şarj alanı da dahil olmak<br />
üzere dört alanda bir dizi inovatif teknolojinin<br />
tanıtımı yapılıyor.<br />
Geleceğin Akıllı Evi, OPPO’nun nesnelerin<br />
interneti ürünlerinin evlerimizi nasıl<br />
eskisinden çok daha akıllı ve bağlantılı<br />
hale getirdiğini gösteriyor. Bu alandaki<br />
ürünlerin merkezinde Qualcomm®<br />
Snapdragon X55 5G Modem-RF Sistemi<br />
tarafından desteklenen 5G müşteri<br />
ekipmanı (CPE) Omni bulunuyor ve fikri<br />
mülkiyeti OPPO’ya ait iki anten sayesinde<br />
5G sinyallerini istikrarlı ve yüksek<br />
hızlı Wi-Fi bağlantılarına dönüştürüyor.<br />
O-Reserve 5G anten sistemi mümkün<br />
olan en iyi sinyali almak için Sub-6GHz<br />
5G spektrumunu kullanıyor ve bir seferde<br />
sekiz anteninden dördünü otomatik<br />
olarak seçebiliyor. Aynı zamanda O-Motion<br />
360° teknolojisi ile antenler tam<br />
olarak döndürebiliyor; böylece CPE’nin<br />
optimum 5G milimetre sinyalini alacak<br />
şekilde otomatik konumlanması sağlanıyor.<br />
Qualcomm Technologies ve Ericsson<br />
ile kısa bir süre önce Omni ile 5G<br />
milimetre teknolojisini başarılı bir şekilde<br />
test eden OPPO, 4.06Gbps düzeyine<br />
varan uydudan indirme hızına ulaştı.<br />
anten sistemleri ve diğer 5G teknolojileri<br />
hakkında daha fazla bilgi sahibi olabiliyor.<br />
Ayrıca artırılmış gerçeklik ile alışveriş<br />
ve oyun deneyimleri yaşayabiliyor.<br />
Geleceğin Teknolojileri alanında ziyaretçiler<br />
ekranı 6,7’den 7,4 inçe çıkabilen<br />
OPPO X <strong>2021</strong> konsept telefonu yakından<br />
inceleme fırsatı bulabiliyor. Ziyaretçiler<br />
aynı zamanda, OPPO’nun 7.5W’a kadar<br />
şarj gücü sağlayan yeni Wireless Air Şarj<br />
teknolojisi ile şarj etmenin ne kadar hızlı<br />
ve kolay olduğunu görebiliyor. Bu en yeni<br />
inovasyon diğer kablosuz şarj etme teknolojilerinin<br />
bazı sorunlarını aşmak için<br />
manyetik rezonans kullanıyor ve cihaz<br />
şarj etme matına 10 cm mesafeye gelir<br />
gelmez çalışmaya başlıyor.<br />
Reno5 Pro+ 5G Artist Limited Edition<br />
dahil olmak üzere Reno 5 Serisi de akıllı<br />
telefon alanında sergileniyor. Tasarımı<br />
grafik sanatçısı Joshua Vides ile birlikte<br />
yapılan bu güzel cihazda kullanılan<br />
elektrokromik cam sayesinde arka panelin<br />
rengi tek bir dokunuşla gümüşten<br />
maviye dönüyor.
Huawei CEO’su Ren Zhengfei, 9 Şubat’ta<br />
Huawei’in, Çin’in kuzeyindeki Taiyuan kentinde,<br />
madencilik endüstrisine yönelik inovasyon<br />
laboratuvarın açılış etkinliğinde basın<br />
mensupları ile bir araya geldi. Zhengfei;<br />
“Daha önce iletişim ağlarımızla, insanları ve<br />
haneleri daha bağlantılı bir hale getirmeyi<br />
amaçlıyorduk. Ancak 5G çağında, işletmeleri<br />
de bağlantılı hale getirmek ana hedefimiz<br />
oldu. Havaalanları, limanlar, madencilik,<br />
demir - çelik sektörü, otomotiv ve havacılık<br />
gibi birçok endüstrinin bilişim ihtiyaçları<br />
hakkında daha fazla bilgi edinmek için laboratuvarlar<br />
kurduk. Bu laboratuvarlarda<br />
hem bu sektörlerin uzman temsilcileri hem<br />
de Huawei teknoloji uzmanları birlikte çalışıyor.<br />
Bu dijitalleşmeye destek olurken, ana<br />
faaliyet alanımızı genişletmeyeceğiz. Farklı<br />
endüstriler için 5G uygulamaları farklı olsa<br />
da kullanılan teknolojiler benzerlik gösterir.<br />
Bu nedenle, ana hedefimizi; elektronik, yazılım<br />
ve bilgi işlem sistemlerinin, farklı endüstrilerde<br />
daha fazla benimsenmesini sağlamak<br />
olarak belirledik” dedi.<br />
<br />
Zhengfei, Huawei’in geleceği ile ilgili bir<br />
soruya; “Bugünkü zorlukların üstesinden<br />
gelmek için kat edecek çok fazla yolumuz<br />
var. Huawei şirketinin varlığını sürdürmesi<br />
konusunda kendime eskisinden daha fazla<br />
güveniyorum 2020’deki satış gelirlerimiz ve<br />
karımız geçen yıla göre arttı. Bunun yanı<br />
sıra, Berlin, Münih, Madrid, Zürih, Cenevre,<br />
Amsterdam, Viyana, Barselona, Seul, Bangkok,<br />
Hong Kong, Riyad gibi dünyanın birçok<br />
büyük kentinde en iyi 5G ağlarının kurulmasına<br />
yardımcı olduk.”<br />
<br />
<br />
Zhengfei, Huawei – ABD ilişkileri ile ilgili<br />
soruya yönelik olarak; “Küresel ticaretin devamlılığı<br />
tüm kesimlere fayda sağlamaktadır.<br />
ABD şirketlerinin Çinli şirketlere ürün<br />
tedarik etmesi, kendi finansal performansları<br />
açısından da önemli. Huawei’de üretim<br />
kapasitesi artarsa, bu ABD şirketlerinin daha<br />
fazla satış yapabileceği anlamına da gelir. Kısacası<br />
bu bir kazan-kazan anlaşması. Yeni<br />
ABD yönetiminin, bu alandaki politikalarını<br />
değerlendirirken, bu çıkarları tartıp dengeleyeceğine<br />
inanıyorum. ABD şirketlerinin<br />
de Çin ekonomisi ile birlikte gelişebilmesi<br />
ABD’den yüksek miktarda ürün satın alabilmeyi<br />
umuyoruz. Umarım yeni ABD yönetimi,<br />
ABD şirketlerinin ve bir bütün olarak<br />
ABD ekonomisinin çıkarına uygun, daha<br />
açık politikalar üretir” dedi.<br />
<br />
<br />
Cihaz biriminin satışı ile ilgili söylentilerle<br />
ilgili olarak ise Zhengfei, Huawei markasının<br />
akıllı telefon biriminin elden çıkarılması<br />
gibi bir durumun söz konusu olmadığını<br />
söyledi. Bizler tamamen işimize ve üretime<br />
konsantre olduk. Yüksek kaliteli ürünlerimiz<br />
tüm dünyada talep görüyor. 2020’yi de<br />
bu şekilde sorunsuz bir şekilde geçirmeyi<br />
başardık. Müşterilerimiz için daha fazla değer<br />
yaratmaya ve en şekilde hizmet vermeye<br />
devam edeceğiz. Bize duyulan güvenin kalıcı<br />
olmasını istiyoruz ve müşterilerimizin siyasi<br />
baskılardan etkilenmeyeceklerini umuyoruz”<br />
dedi.<br />
<br />
<br />
<br />
Oyuncular, esporcular ve teknoloji meraklıları<br />
için hazır sistemler, bileşenler ve çevre birimleri<br />
üreten XPG’nin GAMMIX S70 PCIe Gen4x4 M.2<br />
SSD modeli Türkiye’de piyasaya sunuldu. Farklı<br />
ihtiyaçlara ve bütçelere sahip kullanıcıları yeni<br />
nesil PCIe 4.0 teknolojisiyle buluşturmak için<br />
daha önceden GAMMIX S50 ve GAMMIX S50<br />
Lite modellerini kullanıcıların beğenisine sunan<br />
marka, GAMMIX S70 ile en yüksek performansı<br />
isteyen kullanıcıları hedefliyor.<br />
<br />
<br />
GAMMIX S70 PCIe 4.0 teknolojisinin gücünü<br />
sonuna de kullanmak isteyen kullanıcılar için<br />
tasarlandı. Saniyede 7400MB’a kadar okuma ve<br />
6400MB’a kadar yazma hızına ulaşabilen S70,<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
dünyanın en hızlı M.2 SSD’lerinden biri olma<br />
özelliğini taşıyor. NVMe 1.4 ve Dinamik SLC<br />
Önbellek teknolojilerini destekleyen S70 performansıyla<br />
SATA SSD olduğu gibi en hızlı PCIe 3.0<br />
SSD’leri de geride bırakıyor. S70’in performansından<br />
sonuna kadar faydalanmak için PCIe 4 bir<br />
anakart gerekse de ürünün geriye dönük olarak<br />
PCIe 3.0 anakartlar ile de uyumluluğu bulunuyor.<br />
<br />
<br />
XPG tarafından özel olarak tasarlanan CoolArmor<br />
soğutucusu GAMMIX S70’in her zaman<br />
istikrarlı ve güvenilir bir performans sergilemesini<br />
sağlıyor. CoolArmor, teras gibi birbiri üzerine<br />
binen katmanları sayesinde daha geniş bir yüzey<br />
alanı oluşturarak ürünün daha etkin biçimde soğutuyor.<br />
Bu özel soğutucu sayesinde GAMMIX<br />
S70 yüzde 30’a varan oranda daha serin çalışabiliyor.<br />
Bu özelliklerinin yanında S70 geniş bir aralıktaki<br />
olası hataları tespit edip onararak doğru<br />
veri aktarımı sağlamak ve daha yüksek TBW<br />
sunmak için LDPC hata düzeltme kodu teknolojisine<br />
de sahip. Uçtan-Uca (E2E) Veri Koruma ve<br />
AES 256-bit Şifreleme desteği de bulunan S70 özel<br />
verilerinizin daima güvende olmasını sağlıyor.<br />
1TB ile 2TB kapasite seçenekleri ve 5 yıllık garantiyle<br />
gelen GAMMIX S70’i önde gelen pek çok<br />
teknoloji mağazasında 2000TL’den başlayan fiyatlarla<br />
bulmak mümkün.
HP Digital Manufacturing Trends Report’un<br />
sonuçlarına göre eğilimler şöyle sıralanıyor:<br />
<br />
<br />
3D baskının daha fazla kullanılması ve tüketici<br />
taleplerini karşılayabilmesi, kişiselleştirmeyi<br />
ve özelleştirmeyi artıracak. Özellikle<br />
kitlesel özelleştirme, üreticilerin kişiselleştirilmiş<br />
ürünleri rekabetçi fiyatlarla üretmesini<br />
sağlayacak.<br />
HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />
katılan her 10 kişiden dokuzu (yüzde 91’i), parçaları<br />
3D baskı yoluyla eğer kişiselleştirebilselerdi<br />
kitlesel özelleştirme metodunu tercih<br />
edeceklerini belirtiyor. Örnek olarak, Smile-<br />
DirectClub, diş hizalayıcıları üretmek için 3D<br />
baskı teknolojisini kullanarak 12 milyar dolarlık<br />
ortodonti endüstrisini dijital olarak dönüştürüyor.<br />
Cobra Golf, türünün ilk örneği olan<br />
3D basılmış bir ticari golf sopası üretmek için<br />
ürünlerini hızlı bir şekilde kişiselleştirerek<br />
spor endüstrisinin kurallarını yeniden yazıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Üreticilere ölçeklenebilir dijital üretim imkanı<br />
sunmak için araçlarda, altyapıda ve daha fazla<br />
üretkenlik sağlayan yeni yazılım inovasyonlarında<br />
artış olacak. Yazılım ve veri yönetimindeki<br />
gelişmeler, müşteriden daha iyi geri dönüşlere<br />
yol açan gelişmiş sistem yönetimi ve<br />
parça kalitesi sağlamaya devam edecek.<br />
HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />
göre dünyanın dört bir yanından katılanların<br />
yüzde 55›i, önümüzdeki beş yıl içerisinde<br />
“hızlandırılmış inovasyon” alanında en fazla<br />
ilerlemenin önümüzdeki 5 yıl içerisinde yaşanacağını,<br />
yüzde 52’si kalite yönetiminin veri<br />
ve yazılımı geliştireceğini ve yüzde 50’si de<br />
veri ve yazılımın ek özellikler için tasarımı geliştireceğini<br />
belirtiyor.<br />
<br />
<br />
50 milyar dolarlık sağlık endüstrisi, <strong>2021</strong>’de 3D<br />
baskıda gelişmenin en yüksek seviyeye ulaşmasına<br />
hazırlanıyor. Ortotik parçalar, ayakkabılar<br />
ve biyomekanik verileri entegre eden<br />
diğer uygulamalar gibi sağlık alanında kişisel<br />
ürünler önem kazanacak. Bu malzemeler,<br />
sağlık profesyonellerinin üretilen bileşenler<br />
üzerinde tam kontrole ve tasarımda sınırsız<br />
olanaklara sahip olmalarını sağlayacak.<br />
HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />
farklı noktalardan yanıt verenlerin yüzde 55’i,<br />
sağlık sektöründe önümüzdeki beş yıl içinde<br />
en fazla inovasyonun gerçekleşeceğini tahmin<br />
ediyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Ekonomik büyüme incelendiğinde ise bölgeler<br />
genelinde dijital üretim teknolojilerine büyük<br />
bir ilgi gösterileceğini düşünüyoruz. Üretim,<br />
tüm ekonomileri ve ekosistemleri destekleyen<br />
bir motor görevi gördüğü için bu durum hiç de<br />
şaşırtıcı değil.<br />
HP Digital Manufacturing Trends Report’un<br />
küresel katılımcılarının yüzde 99’u, dijital<br />
üretim teknolojilerinin ekonomik büyüme<br />
sağlayacağını düşünüyor. <strong>2021</strong>›in ortasına<br />
kadar dijital üretim teknolojilerine yatırım<br />
yapmayı planlayan katılımcıların yüzde<br />
71’i ve şirketlerinin 3D baskı harcamalarını<br />
artırmayı planladığını belirtenlerin yüzde<br />
85›i, bu öngörüyü bütçeleriyle destekliyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Dijital üreticilerin sektörü ileriye taşımaya<br />
devam etmek ve temelinde işbirliği bulunan<br />
3D baskı teknolojisini kullananların sayısını<br />
artırmak için daha fazla çalışana, daha profesyonel<br />
eğitim vermesi çok önemli. Şirketler<br />
en uçtaki şirketlere daha fazla değer sunmaya<br />
çalışırken, yeni birliktelikler oluşturacaklar ve<br />
yeni ekosistemler içinde faaliyet gösterecekler.<br />
HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />
yanıt verenlerinin yüzde 64’ü, 3D baskının<br />
ilerlemesi için daha fazla profesyonel eğitim<br />
hizmetinin sunulması gerektiğini söylüyor. Ek<br />
olarak, ankete katılanların yüzde 85’ine göre<br />
sektörler arası işbirliği, dijital üretimin geleceği<br />
için kritik önem taşıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Sürdürülebilirlik, ticari operasyonlar için<br />
önemli bir metrik olmaya devam ediyor. Küçük<br />
işletmeler, hükümetler ve büyük şirketler<br />
çevresel etkilerini giderek daha fazla değerlendirip<br />
izledikçe, dijital üretimin kilit bir rol<br />
oynaması bekleniyor.<br />
HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />
katılanların yüzde 50’si, 3D baskının atıkları<br />
ve karbondioksit (CO2) emisyonunu<br />
azaltma, döngüsel ekonomiyi öne çıkarma<br />
ve yaygınlaştırma gibi özellikleri olduğunu<br />
belirtti. Ek olarak 3D baskı, yerelleştirilmiş<br />
üretime olanak tanıyarak üretim zincirlerinin<br />
karmaşıklığını ve çevresel etkilerini<br />
azaltmaya yardımcı oluyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Yeni malzemeleri ve araçları ele aldığımızda,<br />
3D baskı sadece daha hassas bir mekanizma<br />
olmakla kalmıyor, aynı zamanda karmaşık ve<br />
kişiselleştirilmiş tasarımları da destekliyor ve<br />
üretimi daha kolay bir hale getiriyor. Düşük<br />
maliyetten işlevselliği artıran yeni araçlara<br />
kadar birçok fayda sunan yeni araçlar, <strong>2021</strong><br />
yılında popülerlik kazanmaya devam edecek<br />
potansiyel inovasyon kaynakları olarak öne<br />
çıkıyor.<br />
HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />
göre önümüzdeki 5 yıl boyunca, özellikle ısı<br />
ile çalışan 4D basılmış parçalar en fazla inovasyonun<br />
ve gelişmenin gerçekleşeceği alan<br />
olacak. Rapora katılanların neredeyse yarısı<br />
(yüzde 48’i) bu ‘akıllı’ parçaların 3D baskı teknolojileri<br />
arasında en çok gelişim potansiyeline<br />
sahip alan olduğunu belirtiyor.<br />
HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman,<br />
konuyla ilgili “HP olarak 3D teknolojimiz ile<br />
seri üretime öncülük ediyor ve bu alandaki<br />
dönüşümün hızlanmasına yardımcı oluyoruz.<br />
Müşterilerimizin, dünyadaki sektörlere<br />
önemli inovasyonlar sunmalarına yardımcı<br />
olmak için yeni 3D yazıcı materyallerini, çözümlerini<br />
ve iş ortaklıklarını ileriye taşımaya<br />
devam ediyoruz. 3D baskıda emisyon ve atık<br />
materyal gibi geleneksel üretimin olumsuz<br />
yanları yer almadığı için doğa için sürdürülebilir<br />
bir üretim süreci sağlıyor” dedi.
Sektörün en<br />
önemli oyuncularından<br />
biri<br />
olan Bitpanda’nın<br />
Türkiye<br />
ve MENA<br />
Bölgesi Yönetici<br />
Direktörü Elbruz<br />
Yılmaz, konuyla<br />
ilgili değerlendirmelerde<br />
bulunarak<br />
şunları<br />
söyledi: “Elon<br />
Musk’ın patronu<br />
olduğu Tesla’nın<br />
kripto para birimine<br />
yaptığı<br />
yatırımla bir kez daha adından söz ettiren<br />
Bitcoin, muhtemelen çok yakında 50.000$<br />
seviyesine ulaşacak. Bitcoin’in kurumsal yatırımcılar<br />
ve hatta geleneksel bankalar için<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
önerilen yatırım stratejilerinin bir parçası<br />
haline geldiğine tanıklık ediyoruz. Visa ve<br />
Mastercard gibi ödeme sistemi devleri de Bitcoin’i<br />
sistemlerine entegre etme kararı aldı.<br />
Bunun yanında Twitter, bilançosuna Bitcoin<br />
eklemeyi değerlendirdiğini açıkladı. Bu durum,<br />
Bitcoin’in yatırım dünyasında ne kadar<br />
önemli hale geldiğini ortaya koyuyor. Bitcoin’in<br />
ulaştığı ilerleme hızı, önceden tahmin<br />
edilenin çok ötesinde. Emin olduğumuz bir<br />
şey varsa, o da işlerin tersine çevrilemeyecek<br />
bir biçimde değiştiği ve Bitcoin’in yanı sıra<br />
varlıkların kripto para birimlerine dönüştürülmesinin<br />
kesin olarak ön plana çıktığıdır.”<br />
<br />
<br />
Dynabook Europe GmbH; performans, üretkenlik<br />
ve çağdaş tasarımı uygun bir fiyat noktasında<br />
birleştiren 15 inç ekrana sahip yeni<br />
Satellite Pro C50-G modelini duyurdu. Satellite<br />
Pro C50, Core ve Celeron® işlemciler dahil olmak<br />
üzere mevcut 10. Nesil Intel® işlemci desteğiyle<br />
işlemci seçeneklerini geliştiriyor ve ek<br />
seçenekler getiriyor.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
C50-G, performans ve işlevselliği tasarım ve<br />
mobilite ile dengeliyor. Koyu mavi şık dış yüzeyiyle<br />
modern bir estetik görünüme sahip olan<br />
cihaz; evde, ofiste veya hareket halinde olan<br />
günümüzün modern profesyonelleri ve öğrencilerine<br />
hitap ediyor. 16 GB’ye kadar DDR4<br />
bellek ve 512 GB’ye kadar hızlı SSD depolama<br />
seçenekleriyle bir araya getirilen Intel® işlemcilerle<br />
donatılan cihaz üst düzey performans<br />
sunuyor. Sadece 1,8 kg ağırlığı ve 19,7 mm form<br />
faktörüyle kolayca taşınabiliyor. 13,5 saate kadar<br />
pil ömrüne sahip olan cihaz tam bir iş günü<br />
için yeterli gücü sağlıyor. 15,6 inç parlama önleyici<br />
HD veya FHD ekranı büyük ekran deneyimi<br />
sağlarken, sayısal tuş takımı ve ClickPad<br />
özellikli büyük klavyesi gelişmiş kullanıcı iş<br />
akışları için günü boyu rahatlık sunuyor. Cihazın<br />
ayrıca isteğe bağlı parmak izi okuyucusuna<br />
sahip SecurePad seçeneği de bulunuyor.<br />
C50-G, potansiyel olarak zararlı bakterilerin<br />
oluşmasını yüzde 99,99’kadar önleyen antibakteriyel<br />
kaplamasıyla çağdaş görünümlü bir tasarımın<br />
da ötesine geçip günümüz ihtiyaçlarına<br />
cevap veriyor. Çalışırken üretken olmak için<br />
gerekli olan şeylere erişmenin yüksek bütçeler<br />
gerektirmediğini belirten Dynabook Europe<br />
GmbH Başkanı Damian Jaume, sözlerine şöyle<br />
devam etti: “Dynabook olarak, tüm iş ve bütçe<br />
ihtiyaçlarına uygun belirli özelliklere ve uygun<br />
fiyatlara sahip teknoloji seçenekleri sunmayı<br />
görev edindik. Yeni C50-G modeli, premium<br />
fiyat etiketi olmadan, kompakt ve çekici form<br />
faktörüyle günlük bilgi işlem ihtiyaçlarını karşılayan<br />
güçlü bir araç seti sunuyor”.<br />
<br />
<br />
C50-G, kullanıcıların nerede olursa olsun bağlantıda<br />
kalabilmeleri ve üretken olabilmeleri<br />
için zengin bağlantı seçenekleri sunuyor. Cihazın<br />
kablosuz bağlantı özellikleri arasında<br />
WiFi 802.11 AC ve Bluetooth yer alıyor. Cihaz,<br />
ince form faktörüne rağmen bağlantı noktalarından<br />
ödün vermiyor. Cihazın üzerinde şarj,<br />
görüntü, bağlantı ve hepsi bir arada aktarım<br />
için çok işlevli bir adet USB C, iki adet USB 3.1<br />
Type A, bir adet tam boyutlu HDMI ve bir adet<br />
Gigabit LAN bağlantı noktası bulunuyor. Cihaz<br />
ayrıca ek depolama ihtiyaçları için Micro SD<br />
kart yuvasına da sahip.<br />
C50-G, uzaktan çalışmayı gerektiren mevcut<br />
koşullar altında okul arkadaşları, iş arkadaşları,<br />
müşteriler kısacası herkesle bağlantıda<br />
kalmak için gerekli tüm araçları sunuyor. Cihazda<br />
HD Web kamera, stereo hoparlörler ve<br />
dahili Cortana özellikli mikrofon bulunuyor.<br />
Mikrofon/Kulaklık girişi veya Bluetooth, kullanıcılara<br />
kulaklık takma veya eşleştirme olanağı<br />
tanıyor.<br />
<br />
Günümüzde veri güvenliğinin birçok işletme<br />
ve eğitim kurumu açısından büyük bir endişe<br />
kaynağı haline gelmesi nedeniyle C50-G, fTPM<br />
2.0 (Firmware Based Trusted Platform Module)<br />
özelliğine sahiptir. Bu özellik sayesinde tüm<br />
bilgiler cihazda şifrelenir ve verilerin değiştirilme<br />
riski azalır. Cihaz, yetkisiz erişimi engelleyen<br />
kullanıcı ve yönetici şifresi yetenekleri<br />
sayesinde giderek karmaşıklaşan siber suçlara<br />
karşı ilk savunma hattı görevi görür. İsteğe<br />
bağlı Kensington kilit yuvası ise kullanıcılara<br />
cihazlarını bıraktıkları yerde kalacağına dair<br />
gönül rahatlığı sağlar.<br />
Satellite Pro C50-G modeli <strong>Mart</strong> ayından itibaren<br />
satışa sunulacak.
Geleceğin en büyük dönüşüm sağlayan<br />
iletişim teknolojisi olarak 5G, artan enerji<br />
ve sürdürülebilirlik sorunlarını çözmede<br />
kritik rol oynayan gelişmiş enerji<br />
yönetimi kapasitelerine de içeren yeni<br />
hizmetler dünyasını oluşturacak. Ancak<br />
son araştırmalar, telekom operatörlerinin<br />
5G için gerekli olan enerji yönetimi<br />
sırasında uygulamada bazı zorluklarla<br />
karşı karşıya kaldıklarını ortaya koyuyor.<br />
Yapılan tahminler, 5G ağlarının, trafik<br />
birimi başına 4G’ye göre yüzde 90’a kadar<br />
daha verimli olabileceğini; ancak<br />
artan ağ yoğunluğu ve kullanımı, BT<br />
sistem ve altyapısına çok fazla bağımlı<br />
olması ve hızlandırılmış trafik artışı nedeniyle<br />
5G’nin çok fazla enerjiye ihtiyaç<br />
duyduğunu gösteriyor.<br />
Telekom sektörünün önde gelen danışmanlık<br />
şirketlerinden STL Partners ve<br />
küresel bir kritik dijital altyapı ve süreklilik<br />
çözümleri sağlayıcısı olan Vertiv’in<br />
hazırladığı rapor, telekom operatörlerinin<br />
yaşanan bu zorlukları iki şekilde<br />
ele alması gerektiğini belirtiyor: Tüm<br />
ağlarına enerji verimliliğine ilişkin en<br />
iyi uygulamaları adapte etmek. Müşterilerini<br />
yaşamın her alanındaki tüketimi<br />
ve emisyonları azaltmak için 5G özellikli<br />
hizmetleri benimsemeye teşvik etmek.<br />
STL Partners, global 5G trafiğinin<br />
2025’te 3G/4G’yi aşacağını, bu durumun<br />
da sürdürülebilirliği operatörler için acil<br />
bir öncelik haline getireceğini tahmin<br />
ediyor. Rapor için anket yapılan işletmelerin<br />
yüzde 40’ı, telekom operatörlerinin<br />
5G ağlarını kurarken enerji verimliliğini<br />
birinci ya da ikinci öncelik haline getirmesi<br />
gerektiğini ifade ediyor.<br />
“Enerji Yönetimi 5G’nin Başarısı için Neden<br />
Kritik” adlı rapor, telekomünikasyon<br />
şirketlerinin artan enerji kullanımı ve 5G<br />
ile ilişkili maliyetlerle mücadele ederken<br />
karşılaştıkları zorlukları ana hatlarıyla<br />
ortaya koymak için, dünya genelinde 500<br />
kuruluşun katıldığı bir anketi içeren<br />
araştırmayı kullanıyor. Rapor, artan maliyetleri<br />
azaltmayı hedefleyen birkaç iyi<br />
uygulamayı beş kategoride düzenleyerek<br />
tanımlıyor:<br />
1-Ağ teknolojisi: Verimlilik için tasarlanıp<br />
işletilen donanım ve yazılımı dağıtma.<br />
2-Tesis altyapısı: Yeni sınır veri merkezleri<br />
de dahil olmak üzere bulut yerel bilgi<br />
işlemi desteklemek.<br />
3-Altyapı yönetimi: Ağı ölçmek,<br />
izlemek, yönetmek, geliştirmek ve<br />
otomatikleştirmek için uygun yazılım ve<br />
donanımın kullanılması.<br />
4-Organizasyon ve değerleme: Ağ<br />
genelinde maliyet ve yatırımlara ilişkin<br />
bütünsel bir bakış açısına sahip olmak.<br />
5-Başkalarıyla çalışmak: Yenilikçi, geleneksel<br />
olmayan ticari modelleri, standartları<br />
ve iş birliklerini benimsemek.<br />
Vertiv DC Güç ve Dış Tesis Global Başkan<br />
Yardımcısı Scott Armul, “Anlamlı<br />
enerji ve maliyet düşüşü gerçekleştiren<br />
telekom operatörleri, bunu ağ operasyonlarının<br />
etrafındaki tüm ekosistem<br />
olan insanları, hedefleri, altyapıyı ve iş<br />
ortaklarını- değerlendirerek yapıyor” diyor.<br />
Armul, sözlerini şöyle sürdürüyor:<br />
“5G uygulamalarını etkinleştirmek için<br />
BT’ye duyulan güven nedeniyle, dağıtımların<br />
optimize edilmesi ve mümkün<br />
olan her türlü verimliliğe ulaşmak; operatörler,<br />
OEM’ler, altyapı tedarikçileri ve<br />
müşteriler arasında yüksek düzeyde bir<br />
iş birliği gerektirecek.”<br />
<br />
<br />
Rapor, ağ verimliliği iyileştirmelerinin<br />
ve “iyi uygulamaların” önemli olduğunu<br />
ancak bu unsurların 5G ile birlikte gelen<br />
enerji bulmacasının sadece bir parçası<br />
olduğunu net olarak ortaya koyuyor. Bu<br />
çabalar, enerji kullanımını ve emisyonları<br />
azaltmaya yönelik daha bütünsel ve<br />
toplumsal bir yaklaşımla eşleştirilirse<br />
5G kapasitesi telekom operatörlerinin<br />
kontrolünün ötesinde bir noktaya taşınabilir.<br />
“Operatörler 5G ağlarını yeni gelirlerini<br />
artırmak için kuruyor. Buradaki büyüme,<br />
operatörlerin müşterilerinin kendi<br />
dönüşüm yolculuklarını mümkün kılacak<br />
yeni bağlantı ve uygulamalardan gelecek”<br />
diyen STL Partners Direktörü Phil<br />
Laidler, sözlerine şöyle devam ediyor:<br />
“Operatörler, müşterileri için iyi ve güvenilir<br />
ortaklar olarak örnek teşkil etmeli.<br />
Enerji stratejisi de başlamak için çok iyi<br />
bir nokta.”<br />
<br />
Rapor, 5G hizmetlerini kullanarak<br />
enerji tüketimini ve karbon emisyonunu<br />
düşürmede müşteri davranışlarını<br />
etkileyerek kayda değer bir gelişme<br />
gösterme potansiyeli olan 3 sektörün<br />
imalat, ulaşım ve sağlık olduğunu ortaya<br />
koyuyor.<br />
İmalat sektörü; gelişmiş tahmini bakım<br />
ve otomasyonu sağlamak için 5G›yi<br />
kullanarak 2030 yılına kadar 730 milyar<br />
dolarlık kazanç elde edebilir. Ulaşım<br />
ve lojistik; gelişmiş sürücü yardımı,<br />
bağlantılı trafik altyapısı ve otomatik ev<br />
teslimatları sayesinde 2030 yılına kadar<br />
280 milyar dolarlık bir fayda sağlayabilir.<br />
Son olarak rapor, 5G’nin 2030 yılına kadar<br />
sağlık sektöründe 1 milyar hastaya<br />
daha gelişmiş sağlık hizmetleri sağlayacağını,<br />
bunu yaparken kliniklerde<br />
verimliliği artırırken, hasta ve klinik görevlilerinin<br />
azalan seyahatleri nedeniyle<br />
emisyonları da azaltacağını öne sürüyor.<br />
Bu tür davranışları etkilemek oparöterlerin<br />
5G’nin çevresel etkilerini azaltma<br />
çabaları için kritik öneme sahip. Ancak<br />
ihtiyaç duyulan iş birliklerinin kurulması<br />
için yapılması gerekenler de var. Ankete<br />
katılanların sadece yüzde 37’si bugün<br />
operatörleri karbon emisyonlarını azaltmada<br />
güvenilir bir iş ortağı olarak gördüğünü<br />
söylüyor. Bununla birlikte yüzde<br />
56’sı da gelecekte telekom operatörlerinin<br />
güvenilir bir iş ortağı olabileceğine<br />
inandığını ifade ediyor.
Kenarından kıyısından<br />
artık tüm şirketlerin<br />
içerisinde olduğu dijital<br />
dünyada, bulut bilişimin<br />
ve hizmetlerinin büyümesi<br />
durdurulamıyor.<br />
2020’ye damgasını vurarak<br />
çoğu şirketin iş yapış<br />
modelini tamamen değiştiren<br />
COVID-19 ile birlikte<br />
kullanımı ve önemi<br />
daha da artan bulut bilişimin 2025 yılına kadar<br />
800 milyar doları aşan bir pazara sahip olacağı<br />
tahmin ediliyor. %100 yerli sermaye ve 7/24<br />
mühendis desteği ile şirketlerin ihtiyaç duyduğu<br />
bilişim altyapısını yüksek standart kriterleri<br />
gözeterek sağlayan Teletek Genel Müdürü İlyas<br />
Turgut, <strong>2021</strong> ve sonrasında bulut bilişimde şirketleri<br />
ilgilendirecek 4 öngörüyü paylaşıyor.<br />
<br />
Dijital eğilimlere adapte olmaya çalışan birçok<br />
şirketin bulut hizmetlerinden uzak durması<br />
mümkün değil. İş süreçlerinin büyük çoğunluğunu<br />
pandemi dönemi ile birlikte bulut<br />
sistemlerine taşıyan şirketlerin yüzde 96’sı, en<br />
az 1 bulut hizmetinden yararlanıyor. Öyle ki yapılan<br />
son pazar araştırmaları 300 ile 400 milyar<br />
dolar arası pazar payına ulaşan bulut bilişimin,<br />
2025 yılına kadar da 2 katı hacme ulaşacağını<br />
öngörüyor. Gittikçe yaygınlaşan ve şirketleri<br />
büyük maliyetlerden kurtararak önemli operasyonel<br />
kolaylıklar sağlayan bulut bilişim<br />
hizmetlerinin gerekliliğine dikkat çeken İlyas<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Turgut, gelecek yıllarda şirketleri ve sektörü etkileyecek<br />
bulut bilişimdeki gerçekleşmesi beklenen<br />
4 tahmini açıklıyor.<br />
1. İş yüklerinin yüzde 94’ü bulut hizmetlerinden<br />
kontrol edilecek. Koronavirüs salgını sırasında<br />
dünya ekonomisini, dünya çapındaki<br />
tedarik zincirlerini ve uzak iş güçlerini destekleyen<br />
bulut bilişim, <strong>2021</strong>’de artan ölçeklenebilirlik,<br />
iş sürekliliği ve maliyet verimliliği arayan<br />
şirketler için temel bir hedef olmaya devam<br />
edecek. Cisco’nun araştırmasına göre, dünya<br />
çapındaki iş yüklerinin %94’ü dünyanın önde<br />
gelen bulut veri merkezleri tarafından kontrol<br />
edilecek.<br />
2. Hibrit bulut bilişim <strong>2021</strong>’e hakim olacak.<br />
Şirket içi altyapıyı veya özel bir bulutu genel<br />
bulutla birleştiren bir bulut bilişim türü olan<br />
hibrit bulutlar, veri ve uygulamaların iki ortam<br />
arasında taşınmasına olanak tanıyor. Şu an<br />
itibariyle çok sayıda şirket, iş akışlarını ve üretimlerini<br />
sürdürmek için hibrit bulut bilişim<br />
sistemini kullanıyor. Çok sayıda uzman, <strong>2021</strong><br />
yılında çeşitli şirketlerin hibrit bulut bilişime<br />
geçeceğine inanıyor. Hibrit bulut bilişimden<br />
elde etmeyi umabileceğiniz birincil ilgi alanları<br />
ideal hız, dikkat çekici kontrol ve gelişmiş<br />
güvenliktir.<br />
3. Birçoğumuz Sanal Bulut Masaüstleri üzerinde<br />
çalışacağız. Bu, temelde iş istasyonumuzun<br />
tüm ortamının, çalıştığımız dizüstü veya masaüstü<br />
ekranımıza yönetilen bir bulut hizmeti<br />
olarak sunulduğu yerdir. Bu, kuruluşların, çalışanlarının<br />
cihazlarında çalışmak için harcadıkları<br />
süre için saat başı aboneliklerden yararlanarak<br />
donanım güncellemelerinin maliyetini<br />
ve yedek teknolojiyi elden çıkarma ihtiyacını<br />
ortadan kaldırabileceği anlamına geliyor.<br />
4. Felaket kurtarma hizmetleri şirketlerin<br />
önceliği olacak. Şirketler dijitalleşme yolunu<br />
izledikçe kesinti süresinin maliyeti de hızla artıyor.<br />
Gartner’in son araştırmasında, IT kesinti<br />
sürelerinin her dakikasının 5.600 dolara yakın<br />
maliyeti oluşturduğu raporlandı. Bu yüzden<br />
şirketlerin felaket kurtarma stratejilerini oluşturma<br />
ve gerekli olan hizmetleri kullanmak<br />
konusunda öncelikleri artacak.<br />
<br />
<br />
<br />
Jaguar Racing, ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın<br />
7. sezonunda ışıklar yeşile dönmeden<br />
önce dünyanın en büyük kurumsal yazılım sağlayıcılarından<br />
biri olan Micro Focus’la iş birliğine<br />
gittiğini duyurdu.<br />
Micro Focus, ekibin resmi dijital dönüşüm, iş<br />
esnekliği ve analitik iş ortağı olarak, Jaguar Racing’in<br />
yarış pistinde daha fazla puan almasına,<br />
podyuma çıkmasına ve galibiyet etmesine destek<br />
sağlayacak.<br />
İngiltere merkezli yazılım şirketi, dünya genelinde<br />
40 binden fazla müşterisine yarış pistinde olduğu<br />
gibi şirketlerin yönetim ofisinde kazanmanın<br />
en önemli unsurlarından olan; sonuçların<br />
hızlandırılması, dönüşümün basitleştirilmesi,<br />
esnekliğin güçlendirilmesi ve zamanında analiz<br />
yapılıp harekete geçilmesi alanlarında destek<br />
oluyor.<br />
Micro Focus, başlangıç olarak Jaguar’ın maksimum<br />
hızda başarılı sonuçlar elde etmesi için<br />
Vertica ürün grubundaki teknolojilerle yüksek<br />
performanslı gelişmiş analitik ve makine öğrenimi<br />
sunacak.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Ekibin siber güvenlik duruşundaki olası riskleri<br />
ve boşlukları belirlemesine yardımcı olmak için<br />
siber dayanıklılık değerlendirme atölye çalışması<br />
da düzenleyecek olan Micro Focus, aynı zamanda<br />
ekibin yazılım geliştirmesini hızlandırmaya yardımcı<br />
olacak araçları ve desteği sunmayı planlıyor.<br />
GKN Automotive, Dow, Viessmann, Castrol ve<br />
Resmi Tedarikçiler Alpinestars ve DR1VA’yı içeren<br />
lider kadrosuyla Jaguar Racing tarafından<br />
duyurulan en son iş ortağı ise Micro Focus oldu.<br />
Jaguar Racing Takım Direktörü James Barclay:<br />
“Dünyanın önde gelen yazılım sağlayıcısı Micro<br />
Focus’un ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın<br />
7. sezonunda Jaguar Racing’e katıldığını<br />
duyurmaktan son derece mutluluk duyuyoruz.<br />
Birlikte çalışmaktan ve yazılım alanında uzman<br />
bilgi birikimleriyle pistte harika sonuçlar elde etmekten<br />
büyük heyecan duyuyoruz. Şampiyonanın<br />
ilk yarışında ışıkların yeşile dönmesine sadece<br />
birkaç gün kaldı ve birlikte başarıya ulaşmak<br />
için sabırsızlanıyoruz.”<br />
Micro Focus CMO’su Eric Varness: “Micro Focus’un<br />
Jaguar Racing ile güçlerini birleştirmesi<br />
pragmatizm, tutarlılık ve inovasyon ile karakterize<br />
edilen aynı performansı paylaşan benzer<br />
fikirlere sahip kuruluşların doğal bir uyumudur.<br />
Sonuç sağlamaya yönelik “Yüksek Teknoloji, Düşük<br />
Drama” yaklaşımımız hız, çeviklik ve her<br />
yerde çok daha iyi performansa dönüşecek içgörüler<br />
dahil olmak üzere bir dizi sinerji sağlayacak.<br />
Dünya genelinde 40 bin müşterimiz mart ayında<br />
düzenleyeceğimiz en önemli müşteri etkinliğimiz<br />
Micro Focus Universe’de açılış konuşmacısı<br />
olarak ağırlayacağımız Jaguar Racing Ekip<br />
Direktörü James Barclay’in kendisinden iş ortaklığımız<br />
hakkında daha fazlasını duymayı heyecanla<br />
bekliyor. “
Microsoft’un Boston Consulting<br />
Group, KRC Research ve Wharton<br />
School ile birlikte Avrupa, Ortadoğu<br />
ve Afrika bölgelerini dikkate alarak, 20<br />
ülkede hayata geçirdiği “Work Reworked”<br />
araştırması, Türk iş dünyasının<br />
esnek çalışma modelini Avrupalı<br />
meslektaşlarına göre çok daha hızlı<br />
benimsediğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin<br />
önde gelen şirketlerinden 633<br />
kişinin katıldığı ankette, yöneticilerin<br />
yüzde 94’ü hibrit bir çalışma yönteminin<br />
kalıcı olacağını öngörüyor. Aynı<br />
ankete İngiltere, Fransa, Almanya ve<br />
İtalya gibi Avrupa’nın lider ekonomilerinden<br />
katılan yöneticiler arasında ise<br />
bu öngörü yüzde 88 oranında kalıyor.<br />
Araştırma, esnek çalışma modeliyle<br />
birlikte, inovasyonla şekillenen kurum<br />
kültürünün ve bunu önceliklendiren<br />
yeni nesil yöneticilik anlayışının da<br />
kalıcı olacağına işaret ediyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Araştırma, Türkiye’deki çalışanların<br />
zamanlarının yüzde 43’ünü geleneksel<br />
ofis ortamı dışında geçirmek istediklerini<br />
gösteriyor; araştırmanın Avrupa<br />
ayağında elde edilen sonuç ise yüzde<br />
31. Öte yandan, çalışanlar ofiste geçirdikleri<br />
zamanı meslektaşlarıyla bağlarını<br />
korumanın güçlü bir yolu olarak<br />
görmeye devam ediyor. Üst düzey yöneticiler<br />
ofiste geçirilen günlerin üretkenliğin<br />
yanı sıra, çalışan bağlılığını<br />
da artırdığını belirtirken; uzaktan çalışmaya<br />
geçen şirketlerin yüzde 77’si,<br />
bu yeni modelde eskisine oranla daha<br />
fazla üretken olduğunu belirtiyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Araştırmaya göre, uzaktan çalışma<br />
modeli en çok şirket kültür ve değerlerini<br />
tehdit ediyor. Türk yöneticilerin<br />
yüzde 69’u uzaktan çalışma düzeninde<br />
güçlü bir ekip kültürü yaratmakta<br />
zorlandıklarını ifade ediyor. Dijital dönüşüm<br />
öncelikleri sorulduğunda ise,<br />
liderlerin yüzde 94’ü daha yenilikçi ve<br />
esnek olmak için şirketlerinin çalışma<br />
şeklini değiştirmenin önemli olduğunu<br />
belirtiyor.<br />
<br />
<br />
Tüm şirketler için zorlayıcı şartlar<br />
oluşturan pandemi döneminde<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
yenilikçi kültürlerini korumayı<br />
başaran şirketler de mevcut. Türkiye’deki<br />
şirketlerin yüzde 26’sı, ürün ve<br />
hizmet anlamında kendisini yenilikçi<br />
olarak nitelendiriyor. Bu özellik, şirketlerin<br />
yeni hibrit dünyaya hazırlıklı<br />
olmalarını mümkün kılıyor.<br />
Araştırma aynı zamanda ülkenin inovasyon<br />
liderleri arasındaki ortak özellikleri<br />
de ortaya çıkarıyor. Örneğin,<br />
daha yenilikçi şirketlerde görev alan<br />
Türk çalışanlar karar verme ve işlerini<br />
kendi yöntemleriyle ele alma konusunda<br />
kendilerini daha güçlü hissediyor.<br />
Yenilikçi şirketlerde çalışanların<br />
yüzde 53’ü, sürece bir yöneticiyi dahil<br />
etmeden, tek başına karar alabildiğini<br />
belirtirken; daha az yenilikçi şirketlerde<br />
bu oran yüzde 29’a düşüyor. Hata<br />
yapmanın normal olduğunu belirtenlerin<br />
oranı da yenilikçi şirketlerde yüzde<br />
79 iken, daha az yenilikçi kültüre<br />
sahip şirketlerde yüzde 58’de kalıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Birçok ekip yöneticisinin çalışanlara<br />
uzaktan liderlik etmek durumunda<br />
kaldığı 2020 yılının sonunda, Türk<br />
yöneticilerin yüzde 71’i, sanal ekipleri<br />
nasıl yetkilendireceklerini ve güçlendireceklerini<br />
henüz etkili bir şekilde<br />
öğrenemediklerini belirtiyor. Öte yandan<br />
‘Work Reworked’ çalışmasından<br />
elde edilen veriler, uzaktan çalışmayı<br />
deneyimleyen ve adaptasyon sürecini<br />
geride bırakan çalışanların büyük bir<br />
kısmının Covid-19 sonrasında da esnek<br />
bir çalışma düzenini sürdürmek<br />
istediklerini kanıtlıyor. Yöneticilerin<br />
yüzde 86’sı, uzaktan ve esnek çalışma<br />
modelinin yetenekli çalışanların bağlılığını<br />
kazanmalarına katkı sağladığını;<br />
yüzde 76’sı ise yetenekli çalışanları<br />
şirketlerine çekmelerine yardımcı<br />
olduğunu ifade ediyor. Yöneticilerin<br />
yüzde 94’ü, uzun vadede daha hibrit<br />
bir çalışma düzeninin hakim olacağını<br />
öngörüyor.<br />
Takımların başarısının, bundan böyle<br />
ne kadar üretken ve empati sahibi olduklarıyla<br />
ölçüleceğine dikkat çeken<br />
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent<br />
Özbilgin, bunun bizi inovasyona<br />
götüren en insani yol olacağını ifade<br />
ediyor. Özbilgin, “Tüm bunlardan<br />
çıkan ana fikir şu ki; daha hibrit bir<br />
dünyada ekip çalışmasının başarısı,<br />
doğru teknolojik araçlara sahip olmaktan<br />
çok daha fazlasıyla ölçülüyor.<br />
İnovasyon, insanlar meslektaşlarıyla<br />
bağlantı kurmaya, akıllı riskler almaya<br />
ve yeni fikirleri olduğunda konuşmaya<br />
yetkin hissettiklerinde ortaya çıkıyor”<br />
diyerek çalışanlar arasındaki iletişimin<br />
ve uyumun yapıcı gücüne vurgu<br />
yapıyor.
Türk Telekom girişimcilik<br />
ekosistemini güçlendirmeye<br />
devam ediyor. Türk Telekom’un<br />
girişimlerle iş birliği<br />
yaparak müşterilerine<br />
yenilikçi ürün ve hizmetler<br />
sunmak amacıyla hayata<br />
geçirdiği PİLOT’ta 9. dönem<br />
başvuruları 1 <strong>Mart</strong>’ta<br />
açılıyor. Bu yıl, PİLOT programına<br />
kabul edilecek ekip<br />
sayısı 20’ye yükselirken, girişimlere verilecek<br />
nakit desteği de 200 bin TL olarak belirlendi.<br />
Başvurular www.turktelekompilot.com.tr<br />
web sitesinden yapılabilecek.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
PİLOT ile yerli ve millî girişimlere destek olarak<br />
ekonomiye katkı sağlamaya devam ettiklerini<br />
belirten Türk Telekom Strateji, Planlama<br />
ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış<br />
Karakullukçu, “Bugüne kadar PİLOT’tan<br />
mezun 73 girişime Türk Telekom tarafından<br />
toplamda 5 milyon TL’nin üzerinde nakit<br />
desteği verdik. Mezun girişimlerimizin, 2020<br />
yılında 850 kişiye istihdam sağladığını ve 60<br />
milyon TL ciro elde ettiğini memnuniyetle<br />
ifade etmek isterim. Hedefimiz çok daha fazlası.<br />
Bunun için yeni döneme kabul edilecek<br />
girişim sayısını ve onlara sunacağımız nakit<br />
desteğini artırırdık. Ayrıca PİLOT’a yurt dışı<br />
program ekleyerek içeriği daha da zenginleştirdik.<br />
Türk Telekom olarak teknolojimizle,<br />
bilgi birikimimizle ve bağlantılarımızla girişimlere<br />
destek olmaya ve TT Ventures ile<br />
yatırım yaparak onları büyütmeye devam<br />
edeceğiz. Girişimcileri başvuru yapmaya<br />
davet ediyor ve hepsine şimdiden başarılar<br />
diliyorum” dedi.<br />
<br />
<br />
<br />
Başvurular sonucunda seçilen 20 ekip,<br />
program süresince geniş mentor ağına,<br />
büyük yatırımcılara ve Türk Telekom’un<br />
iş bağlantılarına erişim olanağı bulacak.<br />
Programa katılan ekipler Türk Telekom ile<br />
iş birliği yapma ve TT Ventures’tan yatırım<br />
alma fırsatı yakalayacaklar. Ekipler ayrıca<br />
program süresince çeşitli eğitimlere katılacak;<br />
ofis alanı, teknoloji alt yapısı, mobil iletişim<br />
paketi ve tanıtım desteği alacak. Şehir<br />
dışından programa katılacak ekipler konaklama<br />
imkanından faydalanabilecek. Program<br />
sonunda 20 girişim arasından seçilecek<br />
ekipler, dünyanın en büyük inovasyon platformu<br />
ve girişim sermayesi platformlarından<br />
Plug&Play’in 4 haftalık Amerika programına<br />
katılacaklar. Bu sayede girişimler, fikirlerini<br />
dünya çapındaki yatırımcılara tanıtma ve<br />
global şirketlerle iş birliği yapma imkanı elde<br />
edecekler.<br />
<br />
<br />
<br />
Darüşşafaka kültürüyle eğitimle birlikte<br />
sporda da 1914 yılından bu yana fırsat eşitliği<br />
ilkesini savunan Darüşşafaka Spor Kulübü,<br />
adımları iyiliğe çeviren sağlık uygulaması<br />
Help Steps ile iş birliği anlaşması imzaladı.<br />
Uygulamayı ücretsiz şekilde akıllı telefonuna<br />
indiren Darüşşafaka Tekfen Basketbol A<br />
Takımı, Darüşşafaka Altyapı Takımı sporcuları<br />
ve Darüşşafaka’ya gönül veren herkes,<br />
Help Steps aracılığıyla adımlarını bağışlayarak<br />
daha fazla profesyonel ve amatör sporcu<br />
yetiştirmesine destek olacak.<br />
Anlaşmaya ilişkin imza törenine Darüşşafaka<br />
Spor Kulübü Başkanı Ümit Başkırt, Darüşşafaka<br />
Tekfen A Takımı Kaptanı Erkan<br />
Veyseloğlu, A Takımı ve Milli Takım oyuncuları<br />
Doğuş Özdemiroğlu ve Berk Demir ile<br />
Help Steps Kurucusu ve Proje Yürütücüsü<br />
Gözde Venedik katıldı.<br />
Törende konuşan Ümit Başkırt, şunları söyledi:<br />
“Darüşşafaka olarak spor alanında sadece<br />
mezunlarıyla değil spor okulları, altyapısı<br />
ve taraftarıyla güzel bir camiayız. Hep fark<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
yaratmayı amaçladık. Bugünkü anlaşmayla<br />
Darüşşafaka Basketbol olarak Help Steps ile<br />
iş birliğine gidip toplumun bize olan desteğini<br />
artırmak için yeni bir kanal yaratacağımızı<br />
düşünüyoruz. Help Steps bireysel bir<br />
girişimle başlayıp bugün inanılmaz boyuta<br />
ulaşmış bir uygulama. İnsanları sağlıklı olmaya<br />
davet ederken bu çabayı sevdiği bir kuruma<br />
destek verme imkanına dönüştürüyor.<br />
Herkesin desteğiyle Help Steps aracılığıyla<br />
Darüşşafaka’ya daha çok katkı sağlanmasını<br />
bekliyoruz.”<br />
Help Steps Kurucusu ve Proje Yürütücüsü<br />
Gözde Venedik ise şöyle konuştu: “Eğitimle<br />
birlikte sporda da fırsat eşitliği ilkesini savunarak<br />
ülke çapında sporculara kendilerini<br />
geliştirme fırsatı veren Darüşşafaka ile<br />
iş birliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz.<br />
Darüşşafaka oyuncuları ve taraftarlarını<br />
adım atarak hem sağlıklı yaşamaya hem de<br />
destek vermeye davet ediyoruz. Darüşşafaka<br />
için atılan her adım sistemin büyümesini<br />
sağlayacak ve diğer ihtiyaç sahiplerine de<br />
fırsat yaratacaktır. ‘ADIMDAÇKA’ sloganıyla<br />
Darüşşafaka’yı destekleyenleri Help Steps’e<br />
bekliyoruz.”<br />
<br />
28 Şubat’taki Darüşşafaka Tekfen – Fenerbahçe<br />
karşılaşmasında her iki takımın<br />
atacağı adımlar, Darüşşafaka eğitim<br />
kurumlarına bağışlanacak. Böylece ilk<br />
karşılaşmada eğitime yönelik destek kültürü<br />
devam edecek.
Yeni teknolojilere yönelik<br />
faaliyetler gösteren<br />
Cerebrum Tech ve<br />
GFDS-Global Future<br />
Designs&Solutions<br />
Inc. ortaklığa gitti.<br />
Ortaklık adına yapılan<br />
açıklamaya göre,<br />
yakın zamanda faaliyete<br />
başlayan, Ankara, İstanbul, San Francisco,<br />
Londra ve Seul ofisleri bulunan Cerebrum<br />
Tech, fütürist tasarım uygulamalarıyla öne çıkan<br />
GFDS ile ortaklık kurdu.<br />
Cerebrum Tech Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Erdem Erkul, iki şirketin ortaklığını heyecanlı<br />
ve ilham veren bir birleşme olarak değerlendirerek<br />
“Cerebrum Tech’i kurarken ‘Bildiklerimizin<br />
değil, bilmediklerimizin peşindeyiz.’ demiştik.<br />
Bilmediklerimizin peşinde olduğumuz bu<br />
yolculukta GFDS ekibinin de sektör tecrübesiyle<br />
katma değeri yüksek teknoloji ihracatında<br />
ülkemizi yükseklere konumlandırmayı hedefliyoruz”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
GFDS Yönetim Kurulu Başkanı Mert Oğuzata<br />
da “Amacımız teknoloji için teknoloji geliştirmek<br />
değil, insanlığa faydalı olacak teknolojileri<br />
geliştirmek. Eğer dünya gelecekte insanlık<br />
ile teknoloji arasındaki dengeyi düzgün<br />
şekilde kurabilirse aydınlık bir gelecek bizleri<br />
bekliyor. Bu birliktelikle dünya pazarına açılmış<br />
katma değeri yüksek teknoloji girişimlerinde<br />
de öncü olacağız. Cerebrum Tech’i<br />
iş ortaklığından ziyade aynı hedefe birlikte<br />
ilerleyen bir yol arkadaşı olarak görüyoruz.<br />
Şüphesiz bu birliktelik Türkiye’nin dijital<br />
dönüşümüne de yön verir nitelikte olacaktır.»<br />
değerlendirmesinde bulundu.<br />
<br />
<br />
<br />
Artırılmış gerçeklik/sanal gerçeklik (AR/VR)<br />
gibi 3 boyutlu teknoloji pazarının büyüklüğünün<br />
2024 yılında 72 milyar dolar seviyelerine<br />
ulaşması bekleniyor. Önceki yıllarda üretim<br />
ve perakende sektöründeki teknoloji yatırımları<br />
daha ön plandayken, önümüzdeki yıllarda<br />
eğlence ve savunma sektörlerinin 3 boyutlu<br />
teknoloji pazarında lokomotif rolü üstleneceği<br />
düşünülüyor. Bu iki büyük sektör dışında 3 boyutlu<br />
teknolojilerin kullanımı, üretim, iş sağlığı<br />
ve güvenliği, biyoteknoloji ve inşaat alanlarında<br />
da önemli bir paya sahip bulunuyor.<br />
3 boyutlu teknolojilerin geliştirilmesinde Çin,<br />
ABD ve Japonya’nın önemli yatırımları bulunuyor.<br />
Türkiye’nin gün geçtikçe değer kazanan<br />
üretici rolüyle bu alanda potansiyelini artırması<br />
bekleniyor. Bu ortaklık sayesinde de Türkiye’nin<br />
bu potansiyele sahip uluslararası bir<br />
oyun kurucu olması hedefleniyor. Cerebrum<br />
Tech ve GFDS, pazarın önemli bir oyuncusu olmayı<br />
hedefledikleri AR/VR sektöründe büyük<br />
ölçekli Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları üzerine<br />
de çalışıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Bugbounter.com platformuna kayıtlı yüzlerce<br />
uzman araştırmacıyla siber güvenlik<br />
testleri ihtiyacını hızlı, hesaplı ve etkin bir<br />
şekilde çözen BugBounter, Dünya Ekonomik<br />
Forumu’nun 16. Global Risks raporunda siber<br />
güvenliği pandemi ve iklim değişimi gibi<br />
küresel sorunlarla aynı statüye koyduğunu<br />
aktarıyor.<br />
Siber saldırılar, her dakika gerçekleşiyor olması<br />
nedeniyle günlük hayatın bir parçası<br />
haline geldi. Hastanelerin ve okulların bile<br />
sistemleri kullanılamaz hale getirebilecek siber<br />
saldırılara karşı hazırlıklı olması gerekiyor.<br />
16 Şubat’ta iki Fransız hastanesinin aynı<br />
hafta içerisinde hacklenme haberi çıktı ve<br />
konu yeniden gündeme geldi. Şimdi Fransız<br />
hükümeti hastanelere yapılan siber atakları<br />
nasıl önleyeceğini tartışıyor.<br />
Şifre yönetimi ve doğrulama çözümleri<br />
geliştiricisi Specops’un araştırmasına göre<br />
2006 ile 2020 arasında 156 adet büyük çaplı<br />
siber saldırıya maruz kalan ABD, diğer ülkeleri<br />
geride bırakıyor. ABD’yi 47 saldırıyla<br />
İngiltere ve 23 saldırıyla Hindistan takip ediyor.<br />
Türkiye ise sadece 6 saldırıyla en düşük<br />
sayıda ciddi saldırı yaşayan ikinci ülke konumunda<br />
yer alıyor.<br />
Özellikle son 10 yıldır gerçekleşen ve 2020’de<br />
hız kazanan dijitalleşme, siber saldırıların<br />
gerçekleşmesine imkan tanıyacak yeni alanların<br />
oluşmasına ve mevcut zeminin de genişlemesine<br />
neden oluyor. Dünya Ekonomik<br />
Forumu’nun araştırmasında yer alan uzmanların<br />
yüzde 39’u, siber güvenlik alanında<br />
yaşanan ihlallere yol açan hataları tüm dünyayı<br />
ilgilendiren kritik bir sorun olarak tanımlıyor<br />
ve bulaşıcı hastalıklardan, ekstrem<br />
hava olaylarından ve geçim sıkıntılarından<br />
sonra en büyük tehlike olduğunu belirtiyor.<br />
BugBounter Kurucu Ortağı Arif Gürdenli,<br />
konuyla ilgili şunları söyledi: “Siber güvenlik<br />
artık tıpkı kara, hava ve deniz kadar savunma<br />
açısından önemli bir alan haline geliyor.<br />
Dünya Ekonomik Forumu’nun gerçekleştirdiği<br />
araştırma, siber güvenliğin ve siber saldırıların<br />
yarattığı tehlikeye yönelik önemli<br />
bir farkındalık yaratıyor. Araştırmada görüşlerini<br />
belirten uzmanların yüzde 50’si<br />
bu dördüncü savunma sahasında yaşanan<br />
saldırıların önümüzdeki 3 ile 5 yıl arasında<br />
önemini korumaya devam edeceğinin altını<br />
çiziyor. Yakın zamana kadar manuel olarak<br />
gerçekleşen süreçlerin bile dijitale taşındığı<br />
günümüzde ‘her şeyin’ daha kolay ve sorunsuz<br />
bir şekilde dijitalleşebilmesi için yeni<br />
teknolojilerin ve hizmetlerin daha geliştirme<br />
aşamasında güvenli hale getirilmesi ve gizlilik<br />
ögeleri barındırması gerekiyor. Öte yandan<br />
mevcut sistemlerin de olduğundan daha<br />
güvenli hale getirilmesi gerekiyor. BugBounter<br />
gibi siber güvenlik uzmanlarından oluşan<br />
bir kitle kaynağı hizmetini uygun maliyetle<br />
sunan şirketler, test edilmesi talep edilen sistemlerdeki<br />
açıkları ve zafiyetleri büyük bir<br />
hızla keşfedip şirkete raporluyor ve takipçisi<br />
oluyor. Böylece şirketler de bu açıklarını kısa<br />
sürede giderebiliyor ve yıkıcı etkiler yaratabilecek<br />
siber saldırganlara kapıyı aralayacak<br />
sorunlar da bir sızma gerçekleşmeden önce<br />
kapatılmış oluyor.”
Huawei Yönetim Kurulu Başkan<br />
Yardımcısı Ken Hu, bugün resmi açılışı<br />
yapılan Şangay Mobil Dünya Kongresi’nde;<br />
“İnovasyon sadece bugün karşılaştığımız<br />
zorlukları çözmekle değil,<br />
daha aydınlık bir yarınlarla da ilgili”<br />
dedi. Pandemiyi kontrol altına aldıktan<br />
sonra, yaşam kalitesini artırmak,<br />
kurumları daha akıllı hale getirmek ve<br />
daha kapsayıcı bir dünya yaratmak için<br />
hayata geçirebileceğimiz tüm yenilikleri<br />
etraflıca düşünmemiz gerekiyor.” Dijital<br />
teknolojiye ve dijital becerilere erişimdeki<br />
fırsat eşitsizliğinin pandemiyle daha<br />
da arttığını belirten Ken Hu, “İnovasyon<br />
gücüne sahip olanlarla olmayanlar<br />
arasındaki boşluğu kapatmaya ve dijital<br />
kapsayıcılığı artırmaya odaklamalıyız”<br />
dedi.<br />
<br />
<br />
Ken Hu, Huawei’in 5G ağlarının ve 5G<br />
cihazlarının daha sürükleyici bir sanal<br />
deneyim oluşturmak için, ister orman<br />
ister uzay simülasyonunda AR teknolojisiyle<br />
nasıl entegre olabileceğini gösteren<br />
Cyberverse uygulamasını katılımcılarla<br />
paylaştı. Bu uygulama, 5G üzerinden,<br />
santimetre düzeyinde hassas konumlandırma<br />
yetenekleri, üst düzey bilgi işlem<br />
gücü ve yüksek bant genişliği iletimi ile<br />
sanal ve fiziksel gerçeklikleri sorunsuz<br />
bir şekilde entegre edebiliyor. Huawei<br />
Cyberverse’in eğitim, eğlence, turizm,<br />
ulaşım ve navigasyon teknolojileri de<br />
dahil olmak üzere birden fazla sektörde,<br />
birçok gelişim fırsatı yaratması bekleniyor.<br />
<br />
Dijital dönüşüm alanında birçok önemli<br />
fırsat söz konusu. Huawei, 2025’e kadar<br />
tüm büyük şirketlerin yüzde 97’sinin<br />
yapay zekayı kullanacağını öngörüyor.<br />
Çin’in tüm gayri safi yurt içi hasılasının<br />
yüzde 55’inin dijital ekonomi tarafından<br />
sağlanacağı ve küresel operatör gelirlerinin<br />
yüzde 60’ının endüstri müşterilerinden<br />
elde edileceği de 2025 tahminleri<br />
arasında. Ken Hu, bu hedeflere ulaşmak<br />
için tüm endüstrilerin yeteneklerini geliştirmeye<br />
ve dijitalleşme ile değer yaratmaya<br />
odaklanması gerektiğini belirtti.<br />
Ken Hu ayrıca, Huawei’in inovasyonda;<br />
teknoloji, ürün ve uygulama olarak üç<br />
alana odaklandığını söyledi.<br />
Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen:<br />
Teknolojinin gücüne inanın<br />
Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen,<br />
MWC <strong>2021</strong> kapsamında gerçekleştirdiği<br />
konuşmada, teknolojinin gelişimin itici<br />
gücü olduğunun altını çizdi. Chen, “Teknolojinin<br />
Gücüne İnanın” başlıklı açılış<br />
konuşmasında; bireyleri ve kurumları<br />
büyük düşünmeye ancak küçük adımlar<br />
atmaya davet ederken, Huawei’in BM’nin<br />
sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile birlikte;<br />
yeşil, yenilikçi ve kapsayıcı bir dünya<br />
inşa etme çabasına verdiği desteği<br />
yineledi.<br />
<br />
<br />
Chen sözlerine şöyle devam etti; “5G,<br />
yüksek band genişliği ve düşük gecikme<br />
süresi ile tanımlanan standart bir<br />
teknolojidir. Geleneksel yollarla gelişmekte<br />
olan endüstrilerin dijital olarak<br />
dönüşmesine yardımcı olur ve bu alanda<br />
tüm kesimlere fayda sağlayabilir. Bugün<br />
tüketiciler 5G deneyimlerinden yararlanırken,<br />
limanlarda, madenlerde ve taşımacılık<br />
sektöründe de endüstriyel 5G<br />
kullanımıyla operasyonel verimlilik artıyor.<br />
Teknolojinin kritik öneme sahip olduğunu<br />
ancak gelişiminin ideolojik olarak<br />
yanlış sonuçları olduğunu söylersek,<br />
bu söylem sadece bölünme ve gerilimle<br />
sonuçlanır. Bu konuda küresel bir uzlaşmaya<br />
varmalı ve teknolojinin toplum<br />
yararına kullanımının sağladığı güce<br />
inanmalıyız. Kurallar sayesinde, teknolojik<br />
gelişmeler ulusal sınırları aşabilir<br />
ve yersiz endişeler olmaksızın ekonomik<br />
gelişime katkı sağlayabilir.”<br />
<br />
<br />
<br />
Catherine Chen, eğitim ve ekolojiye sağlanan<br />
teknolojik katkılarla ilgili örnekler<br />
verirken şunları söyledi; “Huawei’nin<br />
Smart PV çözümü, karbon emisyonlarını<br />
148 milyon ton azaltmak için 60’tan fazla<br />
ülkede yaygın olarak kullanılıyor. Bu,<br />
200 milyondan fazla ağaç dikmeye eşdeğerdir.<br />
Sadece Etiyopya’da, müşterilerimizin<br />
karbon emisyonlarını 2.850 ton<br />
azaltarak 400’den fazla güneş enerjisi<br />
istasyonu üretilmesine yardımcı olduk.<br />
Çin’in, Ningxia ve Shandong eyaletlerinde<br />
tarım ve balıkçılık için yine dünyanın<br />
en büyük güneş istasyonlarının inşasına<br />
yardımcı olduk. Huawei ve UNESCO,<br />
Mısır, Etiyopya ve Gana’daki okulların<br />
çevrimiçi eğitimle dijital becerilerini<br />
geliştirmelerine yardımcı olmak için üç<br />
yıllık bir anlaşma ile -Açık Okullar- programını<br />
başlattı. Bu örneklerin her biri,<br />
kurulan her bağlantı, azaltılan her gram<br />
emisyon, tasarruf edilen her watt elektrik,<br />
yaptığımız her küçük iyileştirme,<br />
teknolojideki küçük ilerlemeler olmadan<br />
hayata geçemezdi. Bu da teknolojinin<br />
dünyaya kattığı değerdir.
Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler<br />
Kalkınma Programı (UNDP), İzmir, Gaziantep<br />
ve Mersin’de faaliyete geçen Yenilik<br />
Merkezleri ve Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital<br />
Dönüşüm Merkezleri - Model Fabrikalar<br />
ile ekonomide yapısal bir dönüşüme<br />
imza atıyor. AB tarafından finanse edilen,<br />
UNDP ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı<br />
işbirliğinde yürütülen Suriye Krizine Yanıt<br />
Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi<br />
(TDP) kapsamında, üç Model Fabrika ve<br />
Yenilik Merkezi İzmir, Gaziantep ve Mersin’de<br />
faaliyete geçti. Merkezler firmalara<br />
girişimcilik, kurumsallaşma, süreç inovasyonu,<br />
dijitalleşme ve yalın üretim konularında<br />
rehberlik ederek rekabet güçlerini artıracak<br />
ve şirketleri yeni sanayi devrimine<br />
hazırlayarak<br />
UNDP’den yapılan açıklamaya göre AB<br />
Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi<br />
Nikolaus Meyer-Landrut ve beraberindeki<br />
heyet, Mersin Model Fabrika ve Yenilik<br />
Merkezi’ni ziyaret ederek girişimcilik, dijitalleşme<br />
ve yalın üretim konusunda şirketlere<br />
ve girişimcilere rehberlik edecek<br />
merkezin faaliyetlerini inceledi. Büyükelçi<br />
Meyer-Landrut’a ziyaretinde Sanayi ve<br />
Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Uygulamaları<br />
Dairesi Başkanı Gül Taşkıran Battal,<br />
proje ortakları Mersin Ticaret ve Sanayi<br />
Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan,<br />
Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli,<br />
UNDP temsilcileri ve sanayiciler eşlik etti.<br />
3 bin 800 m2 kapalı alan olmak üzere 5<br />
bin m2 toplam alan üzerinde faaliyetlere<br />
başlayan Mersin Model Fabrika ve Yenilik<br />
Merkezi verimlilik konularında Çukurova<br />
Kalkınma Ajansı, girişimcilik alanında ise<br />
KOSGEB ile ortak çalışacak ve Merkezlerden<br />
eğitim ve danışmanlık alan firma ve<br />
girişimcilere maddi destek de sağlanacak.<br />
İzmir, Mersin ve Gaziantep’te faaliyete<br />
geçen Model Fabrikalar ve Yenilik<br />
Merkezleri, yerel işletmeler, KOBİ’ler ve<br />
girişimciler için yatırım ve girişimcilik<br />
ekosistemini geliştirecek, şirketlere dijital<br />
dönüşümlerinde rehberlik edecek, inovasyon<br />
ve yalın üretim uygulamaları yoluyla<br />
imalat sanayiinde verimlilik artışları sağlayacak.<br />
Proje kapsamında faaliyete geçen<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm<br />
Merkezleri - Model Fabrika ve Yenilik Merkezleri,<br />
şirketlerin rekabet güçlerine de<br />
katkıda bulunarak, ihracat için yeni kanallar<br />
açacak ve nitelikli istihdama katkıda<br />
bulunacak.<br />
Merkezler, büyük ölçekli şirketlerden KO-<br />
Bİ’lere kadar tüm işletmelere dijital dönüşüm<br />
için gerekli altyapı ve insan kaynağı<br />
yetiştirilmesi konusunda da destek oluyor.<br />
Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm<br />
Merkezleri - Model Fabrika’nın odağında<br />
imalatçı KOBİ’lerin üretim süreçlerindeki<br />
kayıp kaçakları önlemek, dijital teknolojileri<br />
üretim sistemlerine entegre etmek ve<br />
enerji verimliliği dönüşümünü gerçekleştirmek<br />
bulunuyor. Gerçek bir fabrika gibi<br />
kurgulanan Model Fabrika’da CNC torna<br />
ve freze, abkant, lazer kesme makinesi,<br />
montaj hattı ve operatörlerin bulunduğu<br />
bir üretim hattı da yer alıyor. Her sektöre<br />
hizmet verebilecek niteliğe sahip olan Model<br />
Fabrika’da özellikle KOBİ’lere yönelik<br />
deneysel öğrenme teknikleri kullanılarak<br />
yalın üretim ve dijital dönüşüm yetkinliği<br />
kazandırılıyor. 2020 yılında faaliyete geçen<br />
Model Fabrika’da teorik ve uygulamalı eğitim<br />
alan KOBİ’ler üretkenlik, kalite, maliyet<br />
ve enerji verimliliği konularında önemli<br />
aşamalar kat etti.<br />
Model Fabrikalardan yararlanacak KO-<br />
Bİ’lerin zaman, sermaye ve enerji tasarruf<br />
etmesi, üretim ve ürün geliştirme maliyetlerini<br />
düşürmesi ve böylelikle daha fazla<br />
yatırım yapacak, işlerini büyütecek ve yeni<br />
çalışanları işe alacak kaynaklara sahip olması<br />
bekleniyor.<br />
Öte yandan, Yenilik Merkezlerinin başlıca<br />
hedefi ise, İzmir, Mersin ve Gaziantep’te<br />
ekonomik aktörlerin rekabet gücünü ve<br />
inovasyon yetkinliklerini artırmak suretiyle,<br />
yerel işletme ve girişimcilik ekosistemlerini<br />
destekleyerek şirketler için<br />
cazibe merkezi olmalarını sağlamak. Yenilik<br />
Merkezleri, girişimciler için kapasite<br />
geliştirme hizmetleri, ihtisas programları<br />
(İnovasyon Yol Haritası, Ticarileştirme Yol<br />
Haritası, Büyüme Hızlandırıcı vs.), laboratuvar<br />
ve ofis hizmetleri, farkındalık ve<br />
ekosistem geliştirme faaliyetleri sunuyor.<br />
İzmir, Mersin ve Gaziantep’i inovasyon ve<br />
girişimcilik alanında ulusal ve uluslararası<br />
merkezlerine dönüştürmeyi hedefleyen<br />
merkezler, aynı zamanda sürdürülebilir<br />
kalkınmayı da destekleyecek.<br />
UNDP’nin sürdürülebilir kalkınma<br />
uzmanlığını ve AB desteğini bir araya<br />
getiren proje, 2.000 yeni istihdam<br />
yaratacak, 150 yeni şirket veya ortak<br />
girişimin kurulmasını sağlayacak.
Bankacılıkta çok yakında yürürlüğe girecek<br />
yeni yasal düzenleme ile şubeye gitmeden<br />
müşteri olma süreci başlıyor. Artık, Deniz-<br />
Banklı olmak isteyen herkes evinden çıkmadan,<br />
MobilDeniz üzerinden güvenli ve kolay<br />
şekilde müşteri olarak bankacılık işlemlerini<br />
gerçekleştirebilecek. Uzaktan müşteri olma<br />
sürecini tamamlayanlara DenizBank’tan;<br />
kredi, mevduat, kredi kartı gibi ürünlerde<br />
özel avantajlar da sunulacak.<br />
<br />
<br />
MobilDeniz uygulamasını cep telefonuna<br />
indiren herkes ‘Müşteri Ol’ bölümüne giriş<br />
yaparak üç aşamada işlemlerini kolayca tamamlayabilecek.<br />
‘Müşteri Ol’ formuna bilgilerin<br />
girilmesini izleyen adımda; yeni çipli<br />
T.C. kimlik kartlarının ön ve arka yüzeylerinin<br />
fotoğrafı çekildikten sonra kimlik telefona<br />
dokundurularak bilgiler eşleştirilecek.<br />
Son adımda ise direkt müşteri temsilcisine<br />
bağlanacak kullanıcılar, yüz yüze görüşme<br />
gerçekleştirerek süreci tamamlayabilecek.<br />
İşlemi tamamlayan kullanıcılar, MobilDeniz<br />
üzerinden hesaplarına ve DenizBank’ın geniş<br />
ürün yelpazesine anında erişebilecekler.<br />
<br />
<br />
<br />
Mevzuatın sağladığı uzaktan müşteri edinimi<br />
imkanını banka müşterisi olmayan vatandaşlarının<br />
kullanımı için en uygun hale<br />
getirmek üzere çalışmalarını uzun süredir<br />
devam ettirdiklerini belirten DenizBank<br />
Dijital Dönüşüm, CRM ve Değişim Yönetimi<br />
Grubu Genel Müdür Yardımcısı Umut<br />
Özdoğan şöyle konuştu; “Türk bankacılık<br />
sektörünün seyrinin değişeceği bir döneme<br />
giriyoruz. Geçtiğimiz yıl hayatımızdan<br />
IBAN, EFT saati gibi kavramlar çıktı. Şimdi<br />
ise uzaktan müşteri olma süreci ile banka<br />
müşterisi olmak için şubeye gitme zorunluluğu<br />
ortadan kalkıyor. Banka olarak ilk<br />
günden bu yana teknolojiyi sadece kullanan<br />
değil ona yön veren kurum olma vizyonumuzla<br />
bu değişime hazırız. Müşterilerimize<br />
ürün ve servislerimizi sunarken en hızlı ve<br />
kolay şekilde erişilebilir olmayı hedefliyoruz.<br />
Erişilebilirliğin temelinde de mobilin olduğu<br />
bir dönemdeyiz. DenizBanklıların büyük<br />
bölümü artık şubeleri ziyaret etmeden,<br />
sadece MobilDeniz üzerinden bankacılık işlemlerini<br />
rahatlıkla gerçekleştiriyor. Henüz<br />
DenizBanklı olmayan vatandaşlarımızı da<br />
uzaktan müşteri olma süreci ile hızlı ve kolay<br />
dijital bankacılık deneyimiyle tanışmaya davet<br />
ediyoruz. Uzaktan müşteri olma sürecini<br />
Açık Bankacılığa geçiş yolunda da önemli bir<br />
mihenk taşı olarak görüyoruz. Müşterilerimize<br />
ihtiyaç duydukları her noktada uçtan<br />
uca dijital ve güvenli bankacılık deneyimi<br />
sunmak amacıyla faaliyetlerimizi hız kesmeden<br />
sürdüreceğiz”.<br />
<br />
<br />
DenizBank müşterileri geniş işlem seti,<br />
kullanıcı dostu ara yüzü ve avantajlı fırsatlar<br />
sunan MobilDeniz ile; işlem saati olmadan<br />
para göndermek, QR kodla ATM’lerden<br />
kartsız para yatırmak ve çekmek, kart<br />
işlemlerini ve ödemelerini yapmak, acil<br />
nakit ihtiyacında ürün başvurularını<br />
hızlıca gerçekleştirmek, döviz, altın ve<br />
gümüş gibi yatırım araçlarına kolaylıkla<br />
erişmek gibi pek çok bankacılık işlemini<br />
gerçekleştirebiliyor. Uzaktan müşteri olma<br />
sürecini tamamlayan müşterilerimiz de<br />
hesap açılışları sonrasında hazır kredi<br />
limitlerini görebilecekler, anında kullanıma<br />
hazır kredi kartlarını oluşturabilecekler,<br />
mevduat tekliflerinden yararlanabilecekler<br />
ve bankacılık işlemlerini 7 gün 24 saat<br />
kolaylıkla gerçekleştirebilecekler. Aynı<br />
zamanda Kolay Adres tanımlayarak, MobilDeniz’den<br />
tüm para transferlerini de<br />
yılsonuna kadar masrafsız yapabilecekler.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Yüksek teknolojileri<br />
herkes için erişilebilir<br />
kılmayı amaçlayan<br />
küresel teknoloji lideri<br />
Xiaomi, hizmet<br />
verdiği bölgelerin<br />
yerel bir parçasına haline gelme misyonunu<br />
gerçekleştirmek için Türkiye’deki çalışmalarını<br />
adım adım sürdürüyor. Bu hedef doğrultusunda<br />
Xiaomi, Adana ve Gebze’de iki<br />
mağaza açılışı gerçekleştirdi<br />
Çalışmalara ilişkin Xiaomi Türkiye Ülke<br />
Müdür Yardımcısı İrfan Öztürk: “2018<br />
yılında Vadi İstanbul’da açılışını yaparak<br />
başladığımız Mi Store yatırımlarımıza 2019<br />
ve 2020 yılında yoğun bir şekilde devam ettik.<br />
Pandemiye rağmen kullanıcılarımıza<br />
hizmet götürmek için durmadan çalıştık. Şu<br />
anda 23 farklı şehirde 47 Mi Store ile hizmet<br />
veriyoruz. <strong>2021</strong>’e de hızlı bir başlangıç yapmış<br />
ve Ocak ayında Edirne Erasta ile İstanbul<br />
Olivium’da Mi Store’larımızı açmıştık.<br />
Şimdi de Adana M1 ve Gebze Center<br />
alışveriş merkezlerinde Mi Store’larımızı<br />
açmış bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde<br />
de Kayseri, Samsun, Diyarbakır, Şanlıurfa,<br />
Trabzon, Balıkesir, İnegöl, Bakırköy, Ataşehir<br />
gibi şehir ve ilçelerde Mi Store açılışlarımız<br />
olacak” dedi. Sözlerini <strong>2021</strong> hedefleriyle<br />
sürdüren Öztürk: “Bu sene hemen hemen<br />
Türkiye’nin çoğu şehrini Mi Store ve yetkili<br />
mağazalarımızla birlikte Xiaomi markasının<br />
birbirinden güzel ve ilham verici cep telefonu<br />
ve ekosistem ürünleriyle buluşturmayı<br />
hedefliyoruz. Müşterilerimizin adil fiyatlarla<br />
kolay bir şekilde yüksek teknolojili Xiaomi<br />
ürünlerine ulaşması ve deneyimlemesi önceliklerimizin<br />
başında geliyor. Bunu sağlayan<br />
en büyük destekçilerimiz de kendi Mi Store’larımızdır”<br />
diye ekledi.<br />
Yeni teknolojilerini ve hizmet kalitesini Türkiye’nin<br />
her yerine götürmeye kararlı olan<br />
Xiaomi perakende yatırımlarına devam edecek.
Türkiye’nin en köklü distribütörlerinden<br />
biri olan Redington Türkiye, global<br />
bilgi birikimini yerel deneyimleriyle harmanlayarak<br />
tedarikçiler, iş ortakları ve<br />
kurumsal müşterilerden oluşan ekosisteminin<br />
daha fazla faydalanacağı yeni<br />
distribütörlük yapısını uygulamaya geçiriyor.<br />
Redington Grup’un global gücünü<br />
arkasına alan şirket, son dönemde<br />
değişen pazar dinamikleri ve müşteri<br />
ihtiyaçları doğrultusunda distribütörlük<br />
yapısını daha güçlü bir hale getirecek,<br />
genişleyen marka portföyüyle daha<br />
kapsamlı, inovatif ürünler odaklı ve katma<br />
değerli çözümler ve hizmetler sunacak.<br />
Pandeminin de etkisiyle değişimin daha<br />
da hızlandığının ve tüm dünyada büyük<br />
bir değişimin yaşandığının altını çizen<br />
Redington Türkiye Genel Müdürü Cem<br />
Borhan, “Tüm dünyada bilişim teknolojileri<br />
hızla gelişiyor ve şirketler büyük bir<br />
dönüşümden geçiyor. Pandemiyle birlikte<br />
bu dönüşümün hızı arttı ve bilişim teknolojilerine<br />
talep daha da yükseldi. Biz<br />
de bu değişime ayak uyduruyoruz. 2009<br />
öncesine dayanan lojistik, stoklama, stok<br />
yükü ve finansın ön planda olduğu “Distribütör<br />
1.0” adını verdiğimiz bir yapıdan<br />
katma değerli hizmetlerin daha öne çıktığı<br />
bir yapı olan Distribütör 2.0’a geçilmişti.<br />
Biz iş modelimizi daha en baştan<br />
Distribütör 2.0 anlayışıyla katma değerli<br />
distribütörlük üzerine kurmuştuk. 2010<br />
- 2020 arasını kapsayan bu yapıda lojistik,<br />
stok yükü ve finans gibi faaliyetlerin<br />
yanı sıra danışmanlık hizmetleri, eğitim,<br />
demo merkezleri gibi katma değerli<br />
hizmetler sunmaya başladık. Ancak son<br />
dönemde pandemi, ekonomik nedenler,<br />
çeviklik, ölçeklenebilirlik, verimlilik ve<br />
benzeri nedenlerle abonelik modelleri<br />
ve “as a service” olarak adlandırdığımız<br />
servis modelleri büyük önem kazandı.<br />
Sektör olarak ulaşmamız gereken nokta<br />
“Distribütör 3.0” olarak adlandırdığımız<br />
çözüm sağlayıcı bir distribütörlük yapısı.<br />
Artık ilk yatırım maliyetlerinin azalıp<br />
operasyon bütçelerinin daha fazla olduğu,<br />
giriş çıkışların çok daha kolay olduğu<br />
bir yapıya doğru gidiyoruz. Distribütör<br />
olarak bu modele kayıtsız kalmak mümkün<br />
değil. Bu nedenle yenilikçi bir distribütör<br />
olarak bu modele uyum sağlamayı<br />
ve bu yeni modele evrilmeyi planlıyoruz”<br />
dedi.<br />
<br />
<br />
Global bir yapının parçası olmanın verdiği<br />
güçle finans açısından oldukça<br />
güçlü bir şirket olan Redington Türkiye,<br />
birlikte iş yaptığı yerel iş ortaklarına<br />
esnek finansman imkanları sağlıyor ve<br />
müşterilerinin projelerini hayata geçirmelerine<br />
yardımcı oluyor. Tüm dünyada<br />
nakit akışı sıkıntısı yaşandığı pandemi<br />
döneminde ekosisteminin ayakta<br />
kalması ve daha sağlıklı bir yapıyla<br />
devam edebilmesi için gerekli finans<br />
desteğini sağlayan Redington Türkiye,<br />
nakit akışı sıkıntısı yaşayan, finansal<br />
anlamda güçlük çeken şirketlere “kanal<br />
finansmanı” adı altında ek finansman<br />
seçenekleriyle destek oluyor. Bu sayede<br />
Redington Türkiye, küçükten büyüğe<br />
birçok şirketin finansal anlamda sıkıntı<br />
yaşadığı bu dönemde hem ekosistemine<br />
güç kattı hem de şirkete olan güveni en<br />
üst düzeye çıkarma fırsatı elde etti.<br />
<br />
<br />
Redington Türkiye, tüm dünyayı ve<br />
Türkiye’yi etkileyen pandemiye rağmen<br />
2020 yılını dolar bazında yüzde 45 büyüme<br />
ile kapattı. Sektörü daha geniş bir<br />
bakış açısıyla ele almanın bu sonuçta<br />
büyük etkisi olduğunu belirten Borhan,<br />
“2020, hem ürün ailelerinin kapsamını<br />
genişlettiğimiz hem de mevcut ürün<br />
ailelerinin olgunluk düzeyini artırarak<br />
içinde bulunduğumuz koşullara göre<br />
ciddi bir büyüme ivmesi yakaladığımız<br />
bir yıl oldu” dedi.<br />
<br />
<br />
<br />
2020 yılında büyük bir atılım yaparak<br />
marka sayısını 14’e çıkaran Redington<br />
Türkiye, <strong>2021</strong> yılında da portföyünü genişletmeye<br />
devam ediyor. Borhan, “2020<br />
yılında birçok başarılı iş birliğine imza<br />
attık ve bu başarımızı bu yıl da sürdürmeyi<br />
hedefliyoruz. Son olarak yüksek<br />
performanslı sunucular ve depolama<br />
teknolojileri alanında dünyanın önde<br />
gelen şirketlerinden biri olan Supermicro’nun<br />
Türkiye distribütörü olduk. Yeni<br />
iş birliklerine yönelik görüşmelerimiz<br />
devam ediyor. Önümüzdeki aylarda anlaşmalarımızın<br />
kesinleşmesiyle bu yeni<br />
iş birliklerimizi de duyuracağız” dedi.<br />
Redington Türkiye şu anda Türkiye’de<br />
Splunk, Trend Micro, Hitachi, Red Hat,<br />
Versa Networks, MobileIron, PTC, Veritas,<br />
Corelight, Tableau, Alibaba Cloud,<br />
Diamanti, Okta ve Supermicro ürünlerinin<br />
yetkili distribütörü olarak faaliyet<br />
gösteriyor.<br />
Şirket, 2020 yılında elde edilen büyüme<br />
hızının bu yıl da devam edeceğini<br />
ve 2022 yılında süreçlerin tamamen<br />
normale döneceğini ön görüyor. Şu an<br />
için belirsizliğin devam ettiğini ve bu<br />
yılın ilk çeyreğinin biraz zorlu geçeceğini<br />
belirten Borhan, “Sonraki çeyreklerde<br />
yaşanacak gelişmelerle birlikte dünya<br />
genelinde işlerin normalleşme sürecine<br />
girmesini ve gelecek sene global ivmenin<br />
yeniden büyümeye dönmesini bekliyoruz.<br />
<strong>2021</strong> bizim için yeni kimliğimizi ve<br />
markamızı oluşturduğumuz, yeni iş geliştirmelerinin<br />
olacağı, portföyümüze<br />
yeni markaların katılacağı, odaklandığımız<br />
teknolojilerin daha çok üzerine gideceğimiz,<br />
bulut bilişim, veri analizi, yapay<br />
zekâ ve güvenlik alanlarında daha da<br />
ilerleyeceğimiz çok önemli bir yıl olacak.<br />
Yenilenen yüzümüz, yeni kazanacağımız<br />
markalar, dijital pazarlama faaliyetlerimiz<br />
ve insan kaynakları yatırımlarımızla<br />
birlikte büyüyerek daha da farklı<br />
bir noktaya doğru ilerleyeceğiz” dedi.
Son yıllarda şirketlerin müşteri deneyimi ve sadakat<br />
çözümlerinde önemi giderek artan chatbotlar<br />
özellikle pandemi döneminde şirketlerin<br />
müşterilerine hızlı ve kişiselleşmiş çözümler<br />
sunmalarını sağladı. Türkiye’nin yapay zeka<br />
tabanlı sanal asistanlar konusunda lider şirketi<br />
CBOT da 2020 yılında uygulamaya aldığı chatbot<br />
projeleriyle pek çok şirketin dijital dönüşümünde<br />
kritik bir rol oynadı. CBOT’un 2020<br />
yılında imza attığı projelere bakıldığında; bankacılıktan<br />
telekom sektörüne, oyundan otomotive,<br />
startuplardan, mobil hizmet/alışveriş<br />
uygulamalarına kadar geniş bir alanda faaliyet<br />
gösteren güçlü markalar için soruları cevaplayan<br />
ve işlemleri yapan chatbotlar geliştirdiği<br />
görülüyor. CBOT geliştirdiği sanal asistan projeleriyle<br />
şirketlerin çağrı karşılama maliyetini<br />
5’te birine düşürüyor.<br />
<br />
<br />
Çok sayıda özel şirketin ve kamu kurumunun<br />
dijital dönüşümünü şekillendiren CBOT<br />
milyonlarca kişinin deneyimlerini iyileştirdi.<br />
CBOT chatbotlarında 2020’de; farklı yaş gruplarından,<br />
farklı sosyo-ekonomik gruplardan<br />
ve farklı sektörlerin kullanıcılarından ve çalışanlarından<br />
gelen 400 milyon konuşma gerçekleşti.<br />
CBOT devam eden projeleriyle birlikte<br />
bugün 80 milyonluk geniş bir kitleye hizmet<br />
veren Türkiye’nin Yapay Zeka Platformu olarak<br />
<strong>2021</strong>’de de emin adımlarla ilerliyor.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Şirket; bir ses yapay zekası olan CBOT SPEECH<br />
ürünüyle de bütünsel bir müşteri hizmetleri<br />
otomasyonu yapısı kuruyor. CBOT SPEECH<br />
şirketlerin çağrı merkezlerinde bulunan sesli<br />
yanıt sistemlerine (IVR) de dahil olarak artık<br />
sesli çağrılarda da otomasyon sağlayabiliyor.<br />
Çağrı merkezini arayan bir müşteri CBOT’un<br />
yapay zeka teknolojisi ile karşılanıyor ve canlı<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
bir insan ile konuşur gibi bir deneyim sunularak,<br />
chatbot ile otomatik yanıtlanıp çağrı<br />
sonlandırılabiliyor. Böylece kurumların<br />
müşteri hizmetleri operasyonlarında insan<br />
+ yapay zeka çözümleri konumlandırılarak,<br />
söz konusu hizmet daha verimli ve etkin hale<br />
getiriliyor. CBOT, CBOT SPEECH ile artık<br />
uçtan uca bir müşteri hizmetleri otomasyonu<br />
sağlayan platform olarak hizmet veriyor.<br />
Bunun içinde yapay zeka ve diyalog yönetim<br />
sisteminin bulunduğu CBOT CORE, ses teknolojisinin<br />
bulunduğu CBOT SPEECH, entegrasyonların<br />
ve diyalogların kod yazılmadan<br />
oluşturulabilmesini sağlayan CBOT FUSION<br />
dikkat çekiyor. Ayrıca, tüm diyalogların detaylı<br />
raporlamasının yanı sıra yapay zeka kullanılarak<br />
önemli çıkarımlar alınmasını sağlayan<br />
CBOT ANALYTICS ve canlı bir müşteri<br />
temsilcisiyle ile yazışma yapılmasını sağlayan<br />
yine yapay zeka teknolojisi içeren CBOT LIVE<br />
CHAT, platformun bütünsel bir müşteri hizmeti<br />
sunmasını sağlıyor.<br />
<br />
<br />
CBOT’un 2020 karnesine ilişkin değerlendirmelerde<br />
bulunan CBOT Kurucu ve CEO’su<br />
Mete Aktaş: “CBOT olarak 2020 yılını önemli<br />
bir büyümeyle kapattık. İş ortaklıklarımızı<br />
artırırken Türk mühendislerden aldığımız<br />
güçle geliştirdiğimiz yerli yapay zeka teknolojimizle<br />
platformumuzu daha ileri bir noktaya<br />
taşımaya devam ettik. Gelirinin yüzde 40’ını<br />
yeniliğe, geliştirmeye ayıran Ar-Ge odaklı<br />
bir şirketiz ve CBOT Platformu en son teknoloji<br />
yapısını koruyacak şekilde geliştirmek<br />
bizim en önemli önceliğimiz. Bu nedenle bu<br />
yıl CBOT SPEECH ses yapay zekasını devreye<br />
almaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.<br />
Pandemi iş yapış şekillerini ve özellikle müşteri<br />
beklentilerini derinden etkiledi. Şirketlerin<br />
karşı karşıya kaldıkları dijital müşteri tipi<br />
yepyeni çalışmaları zorunlu kıldı. Diyalogsal<br />
yapay zeka tabanlı chatbotlar ve voicebotlar<br />
self servis seçeneği ile müşteri hizmetlerinde<br />
daha fazlasını, daha hızlı sunmayı sağlıyor. Biz<br />
de bir ses yapay zeka altyapısı olan CBOT SPE-<br />
ECH’i geliştirerek, CBOT PLATFORM’u uçtan<br />
uca hizmet veren bir yapıya kavuştuk. Artık<br />
şirketlere dijital müşteri deneyimi noktasında<br />
bütünsel bir otomasyon sunabiliyoruz. CBOT<br />
olarak <strong>2021</strong>’de de ihtiyaçlara cevap vermeye,<br />
sadece Türkiye’de değil yurtdışındaki kurumların<br />
dijital dönüşümlerine öncülük etmeye<br />
devam edeceğiz.”<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Kariyerine 1993 yılında<br />
Hazine Müsteşarlığında<br />
IT Uzmanı<br />
olarak başladı. 1997<br />
yılında Microsoft Europen<br />
Head Quarters’da<br />
Windows Program Manager<br />
görevine gelen<br />
Aşkın, 14 yıl boyunca<br />
Microsoft’un Türkiye,<br />
İrlanda ve Amerika Merkez Ofisinde birçok<br />
üst düzey görevde bulundu. Bu süreçte<br />
Windows Media Player Int. Grup Yöneticisi<br />
ve Windows 2000 Release Yöneticisi gibi<br />
kritik sorumlulukları başarıyla üstlendi.<br />
2011 yılında Oracle’a katıldı. Oracle’da,<br />
Oracle İş Uygulamaları Bölge Satış Müdürü<br />
ve ardından Kıdemli Kanal ve Stratejik<br />
Ortaklıklar Müdürü rollerini üstlenen Aşkın,<br />
2017 yılından bu yana Samsung Electronics<br />
Türkiye’de görev yapmaya devam ediyor.
Türkiye’de gaming’e ilgi artmaya devam<br />
ederken, oyun deneyimlerini geliştirecek<br />
ürünlere erişebilirlik de artıyor. Bir depolama<br />
teknolojileri lideri olan Western<br />
Digital, yeni gamer dalgasının sektörü<br />
nasıl etkilediğini ve en yeni WD_BLACK<br />
ürün portföyünün oyunun kurallarını<br />
değiştiren yenilikler sunduğunu kısa<br />
süre önce paylaşmıştı.<br />
Western Digital, oyuncuların kurulumlarını<br />
geliştirmelerine ve yeni nesil oyunların<br />
yolunu açtığı gelişen oyun ortamına<br />
uyum sağlamalarına yardımcı olan üç<br />
yeni WD_BLACK ürününü tanıttı.<br />
SSD’ler, sorunsuz bir oyun deneyimi için<br />
önemli bir görev taşıyor. Yeni WD_BLA-<br />
CK serisinin önde gelen ürünlerinden biri<br />
olan WD_BLACK SN850 NVMe SSD,<br />
7000/5300MB/saniyeye** (1TB model)<br />
kadar okuma / yazma hızlarında performans<br />
sağlar ve bu, sürücüyü rekabet ortamlarında<br />
en iyi seçenek haline getirir.<br />
Western Digital’den Yosi Rafael; “WD_<br />
BLACK sürücüleri, gamer’ların bir depolama<br />
aygıtından beklentileri yönünde<br />
çıtayı sürekli yükseltiyor. Bu ürünler,<br />
oyunculara yüksek performans için<br />
ihtiyaç duydukları araçları ve ekipmanları<br />
sağlamak adına özel olarak<br />
tasarlandı. Bugün, Türkiye genelinde<br />
gördüğümüz gamingdeki artışa bir cevap<br />
olarak geliştirilmiş, üç yeni son teknoloji<br />
ürünü tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz.<br />
Bu ürünler, gamerlar için özel<br />
olarak tasarlandı. Oyun konsollarına<br />
veya PC›lere performans ve kapasite<br />
konusunda güvenilir ve sağlam bir destek<br />
sağlıyorlar. Gamer’ların ortağı olmaktan<br />
ve bu sektöre sunduğumuz destekten gurur<br />
duyuyoruz” dedi.<br />
Önceleri HWA olarak bilinen ve 2006<br />
yılından bu yana pek çok ilke ve başarıya<br />
imza atmış, Türkiye›nin en eski e-spor<br />
takımlarından biri olan İstanbul WildCats’in<br />
Başkanı Orlando Calumeno<br />
da fikirlerini; “Birkaç yıldır espor ve<br />
amatör gamer’lığa olan ilginin arttığını<br />
gözlemliyoruz. Buna rağmen, geçen<br />
yıl gördüğümüz talep ve ilgiyi şimdiye<br />
kadar yaşamamıştık. Bunun nedeni sadece<br />
gamer’ların oyun oynamaya ayıracak<br />
daha fazla vakti olması değil, aynı<br />
zamanda üst düzey performansa kolay<br />
erişim sağlayan ürünlerin mevcudiyetidir.<br />
WD_BLACK markası, WD_BLA-<br />
CK SN750 gibi olağanüstü performans<br />
sağlayan cihazların yaratılmasında ön<br />
saflarda yer almıştır. Olağanüstü oynama<br />
kapasitesi sunan yeni nesil cihazları<br />
SN8500, AN1500 ve D50 de, oyun camiasına<br />
olan bağlılıklarının samimi bir<br />
göstergesidir. Bu SSD’ler, gamer’lara şu<br />
anda isteyebilecekleri hemen her şeyi,<br />
yeterli ve ortalama sınırlarının çok daha<br />
ötesinde sunuyor. İstanbul WildCats olarak,<br />
her yeni dönüm noktasında Western<br />
Digital’in geçmişte verdiği destekleri hatırlatıyor<br />
ve oyun camiası için her zaman<br />
daha büyük potansiyele sahip yeni bir<br />
şeyler hazırladıklarını güvenle görüyoruz”<br />
diyerek belirtti. Orlando Calumeno<br />
ayrıca, 2010’dan bu yana Western Digital’in<br />
desteğini aldıkları için duydukları<br />
mutluluğu dile getirdi.<br />
<br />
<br />
<br />
WD_BLACK SN850 NVMe SSD – PCIe<br />
Gen4 teknolojisinin benzeri görülmemiş<br />
performansına sahip olacak şekilde tasarlanmış<br />
olan geleceğe hazır bu ürün,<br />
7000/5300MB/s (1TB modelde) varan<br />
yüksek okuma/yazma hızları sunuyor.<br />
Sisteminizi isteğe bağlı 2 TB* kapasiteye<br />
sahip RGB aydınlatmalı soğutuculu (heatsink)<br />
modeli ile donatın. WD_BLACK<br />
SN850 NVMe SSD, yüksek performansa<br />
ek olarak, selefine göre geliştirilmiş düşük<br />
sıra derinliği performansı sunarak<br />
hem oyun hem de günlük kullanıcıların<br />
uygulamaların daha sorunsuz yüklenmesini<br />
sağlar. WD_BLACK SN850 NVMe<br />
SSD soğutucusuz versiyonu şu kapasitelerde<br />
mevcuttur 500GB, 1TB ve 2TB.<br />
WD_BLACK AN1500 NVMe SSD Eklenti<br />
Kartı - Minimum çabayla aşırı hızlara<br />
ulaşan bu önyüklenebilir, tak ve çalıştır<br />
eklenti kartıyla yıldırım hızında oyun deneyimi<br />
yaşayın. Özelleştirilebilir RGB aydınlatma<br />
(yalnızca Windows®) ve soğutucu<br />
içerir. WD_BLACK An1500 NVMe<br />
SSD Eklenti Kartı ile oyuna daha hızlı<br />
katılın. PCIe® Gen3 teknolojisini kullanan<br />
iki SSD’den dahili olarak güç alarak, yükleme<br />
sürelerini en aza indirmek için 6500<br />
MB / sn’ye kadar okuma hızına ve 4100<br />
MB / sn’ye kadar yazma hızına ulaşın.<br />
WD_BLACK D50 Game Dock NVMe SSD<br />
- Kurulumlarını düzene sokmak isteyen<br />
oyuncular için en uygun çözüm olan<br />
dock, NVMe teknolojisi ile süper yüksek<br />
hızlar, oyunlar için daha fazla kapasite<br />
ve aksesuarlar için birden fazla bağlantı<br />
noktası sunar - hepsi tek bir Thunderbolt<br />
3 kablosundan güç alır. WD_BLACK<br />
D50 Game Dock NVMe SSD, WD_BLA-<br />
CK Dashboard (yalnızca Windows®) aracılığıyla<br />
kontrol edilen özelleştirilebilir<br />
RGB aydınlatma ile tamamlanmıştır.<br />
Sürükleyici bir oyun deneyimi için bir<br />
kez bağlayın; dağınıklığı toparlayın ve<br />
tek bir Thunderbolt 3 kablosunda kolaylaştırılmış<br />
bağlantıyla kurulum sürelerini<br />
kısaltın, dizüstü bilgisayarınızı 5K<br />
60Hz’e kadar ek bir ekrana ve bir fare,<br />
klavye, kulaklık ve ethernet gibi çevre<br />
birimlerine bağlayın. Yükleme süresince<br />
vakit harcamamak için 3000 MB / sn’ye<br />
varan okuma hızı ve 2500 MB / sn yazma<br />
hızına ulaşan NVMe performans depolamasıyla<br />
dizüstü bilgisayarınızı hızlandırın,<br />
verileri hızla aktarın ve oynamaya<br />
hemen başlayın.<br />
<br />
• WD_BLACK SN850 NVMe SSD Türkiye’de,<br />
aşağıda önerilen perakende fiyatlarında<br />
mevcut:<br />
- 500 GB - Soğutucusuz 1100TL+KDV<br />
- 1TB - Soğutucusuz 1750TL+KDV<br />
- 2TB - Soğutucusuz 3850TL+KDV<br />
• WD_BLACK AN1500 NVMe SSD eklenti<br />
kartı Türkiye’de, aşağıda önerilen<br />
perakende fiyatlarında mevcut:<br />
- 1 TB - 2500TL+KDV<br />
- 2 TB - 3900TL+KDV<br />
- 4 TB - 7500TL+KDV<br />
• WD_BLACK D50 Game Dock NVMe<br />
SSD Türkiye’de, aşağıda önerilen perakende<br />
fiyatlarında mevcut:<br />
- 1 TB - 3599TL+KDV<br />
- 2 TB - 4899TL+KDV
Siber güvenlik teknolojileri<br />
sektöründe faaliyet gösteren<br />
Innovera ve ATAR Labs’in<br />
kurucu ortaklarından Gökhan<br />
Say, Atar Labs’ın bir dünya<br />
devi Micro Focus, hemen<br />
ardından Innovera’nın da<br />
bölgesel liderlik vizyonuyla kurulmuş olan<br />
Cyberwise tarafından satın alınmasıyla bu<br />
şirketlerdeki görevlerinden ayrılarak yeni bir<br />
kariyer yolculuğuna başladı.<br />
Bu satın almaların hemen ardından Kondukto,<br />
Cybercyte ve Diffusion Capital Partners’ta<br />
yatırımcı, CyberWise’da ise Danışma<br />
Kurulu üyesi olarak göreve başlayan Gökhan<br />
Say, “Uzun zamandır düşüncesi bile beni<br />
heyecanlandıran yeni bir yolculuğa başlıyorum”<br />
dedi.<br />
<br />
<br />
<br />
Türkiye’nin, dünyanın en önemli Güvenlik<br />
Yazılımı ve Danışmanlığı ihracatçıları arasına<br />
girmesi için emek vermeyi çok önemsediğini<br />
belirten Say, “Özellikle de Amerika<br />
pazarıyla bir köprü oluşturarak startup’lara<br />
bu yolda yardımcı olmak istiyorum. Çünkü<br />
Türkiye’de muhteşem işler yapılsa da ne<br />
yazık ki global arenada Türk Yazılımı dendiğinde<br />
-eğer sizi çok iyi tanımıyorlarsa- hala<br />
büyük bir önyargı var. Bunun değişmesi gerektiğini<br />
düşünüyorum ve değişebileceğine<br />
inanıyorum” dedi.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Kendisi gibi düşünen yol arkadaşlarının<br />
oluşmaya başladığını ifade eden Say, şunları<br />
kaydetti: “Yeni yatırımlar yapmaya ve yeni<br />
görevler üstlenmeye başladım. Bu noktada<br />
da ilk yatırımımı Kondukto’ya yaptım. Kondukto,<br />
her şirketin dijital gelirlerini artırmak<br />
için tam tabiriyle yazılım şirketi olduğu<br />
Yeni Normalde, Güvenli Yazılım Geliştirme<br />
alanında muhteşem bir yazılım geliştirmiş.<br />
Nokta atışı bir problem tespiti yapmışlar. Bunun<br />
da hem ardından Atar Labs’a önemli bir<br />
miktarda yatırım yapan ve satışında önemli<br />
katkısı olan Diffusion Capital Partners’ta<br />
yatırımcıları olarak yeni yatırım fırsatlarına<br />
yardımcı olmaya başladım. Üçüncü yatırımım,<br />
pandemiyle inanılmaz ölçüde artan<br />
ofis dışı çalışan güvenliğine yönelik ‘Sıfır Güven’<br />
Güvenlik Platformu geliştirmiş Cybercyte’a<br />
oldu. Bu yatırımlarla beraber kuluçka<br />
merkezi olarak startup’lara yardımcı olma<br />
vizyonuyla yola çıkan CyberWise’da Danışma<br />
Kurulu Üyesi rolünü kabul ettim. Sonuçta<br />
yaptıklarıyla hayalime ulaşacağımı dair<br />
inancımı güçlendiren Kondukto, Diffusion<br />
Capital Partners, Cybercyte ve CyberWise’la<br />
yola çıktık. Birlikten güç doğacağına inanıyoruz<br />
ve hepimiz ülkemizde yazılım alanında<br />
yapılan muhteşem işlerin dünyada hak<br />
ettiği yerde olmamasına sinirlenip ‘Bu değişmeli’<br />
diyoruz.”<br />
<br />
TED Koleji’nin ardından 1990 yılında Hacettepe<br />
Üniversitesi’nden mezun olan Gökhan<br />
Say, profesyonel iş hayatına aynı yıl Türkiye<br />
İş Bankası’nda başlamıştır. Ardından 5 yılı<br />
aşkın bir süre Dünya Bankası’nda görev yapmıştır.<br />
Yeniden Türkiye’ye dönerek Symantec<br />
Ofisini kurmuş ve 15 yıl süreyle Symantec<br />
Türkiye Ülke Müdürlüğü ve Güney Doğu<br />
Avrupa Bölge Müdürlüğü sorumluluklarını<br />
üstlenmiştir. 2015 yılında ortaklarıyla<br />
birlikte kısa sürede Güvenlik Entegrasyonu<br />
alanında liderliğe ulaşan Innovera’yı kuran<br />
Gökhan Say, 2017’de şirketin kurucu ortaklarıyla<br />
birlikte Türkiye’nin ilk siber güvenlik<br />
robotu ATAR’ı (Automated Threat Analysis<br />
and Response) hayata geçirmiştir. Gökhan<br />
Say, ATAR Labs ve Innovera’nın başarılı<br />
exit’leri sonrasında Ocak <strong>2021</strong> tarihi itibarıyla<br />
Kondukto, Cybercyte ve Diffusion Capital<br />
Partners’ta yatırımcı, CyberWise’da ise<br />
Danışma Kurulu Üyesi olarak sorumluluk<br />
almaya başlamıştır.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Dijital transformasyon, inovasyon<br />
ve değişim yönetimi konularında<br />
uzman yeni nesil yöneticilerden<br />
Kadir Şener, bu yeni göreviyle Microsoft<br />
bulut ve kurumsal çözümlerinin<br />
yaygınlaştırılmasından küresel<br />
ölçekte sorumlu olacak. Kadir<br />
Şener, liderlik ettiği dünya genelinde<br />
binden fazla mühendis ve teknoloji<br />
satış profesyonelinden oluşan ekiple birlikte<br />
kurumsal müşterilerin teknoloji ve inovasyonla<br />
dijital dönüşümüne rehberlik edecek.<br />
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden<br />
mezun olan Kadir Şener, Microsoft’a<br />
2005 yılında, Avrupa Ortadoğu Bölgesinde Güvenlik<br />
Danışmanı olarak katıldı. Bu görevdeyken<br />
kamu kurumlarının yanı sıra finans ve telekom<br />
gibi dijital hizmetlerde öncü sektörlere hizmet veren<br />
Kadir Şener, 2007 yılında İş Geliştirme Yöneticisi<br />
olarak Microsoft Amerika ekibine dahil oldu.<br />
Burada, ‘Windows Planlama ve Ekosistem’ projesinde<br />
çalışan ve Windows’ta kullanılan önemli<br />
birçok özelliği tasarlayan mühendisler arasında<br />
yer alan Şener, Windows 7’nin uluslararası özellikleri<br />
ve Windows 8’in küresel planlamasında<br />
aktif rol aldı. 2011 yılında Microsoft Türkiye’ye<br />
dönen Kadir Şener, önce Sunucu ve Bulut Platformlarından<br />
Sorumlu İş Yöneticisi daha sonra<br />
da Windows ve Cihazlar Grup Yöneticisi olarak<br />
çalışmalarını sürdürdü. 2016 yılında Microsoft<br />
Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Bulut ve Kurumsal<br />
Çözümler Grup Direktörlüğü’ne atanan Şener,<br />
2018 yılından beri de Orta Doğu Afrika Bölgesinde<br />
Kurumsal Müşterilerden Sorumlu Teknoloji<br />
Strateji ekibine liderlik ediyordu.<br />
<br />
<br />
2018 yılında, ‘Değişim Yönetimi’ konusunda<br />
dünya literatürüne geçen ADKAR modelini geliştiren<br />
ve liderliği küresel ölçekte kabul görmüş<br />
Prosci’den aldığı eğitimleri tamamlayan Kadir<br />
Şener, hali hazırdaki görevlerinin yanı sıra Microsoft<br />
içinde ‘Değişim Yöneticisi’ olarak eğitimler<br />
de veriyor.<br />
Kadir Şener, Microsoft’un tüm müşterilerinin<br />
dijital transformasyon yolculuklarını başarıyla<br />
yönetmelerine destek olacağı yeni görevinde<br />
ABD merkez ofisteki Microsoft Kurumsal Satıştan<br />
Sorumlu Başkan Yardımcısı’na raporlayacak<br />
ve çalışmaları için İstanbul’u merkez ofis olarak<br />
kullanacak.
Türkiye teknoloji perakendeciliğinin<br />
ve e-ticaretin öncü markası Teknosa,<br />
2020’yi kuruluşundan itibaren geçen 20<br />
yılın en iyi performansıyla tamamlayarak,<br />
<strong>2021</strong> yılına yatırım müjdesiyle girdi.<br />
Yeni Neslin Teknosa’sı dönüşüm programına<br />
ve müşteri deneyimine yaptığı<br />
yatırımla büyüyen Teknosa, ciro ve net<br />
kârlılıkta rekor kırdı. Tüm dünyayı etkisi<br />
altına alan COVID-19 pandemisine rağmen<br />
2020 yılında her çeyrekte başarılı finansal<br />
sonuçlar elden Teknosa, dördüncü<br />
çeyrekte de büyümesini sürdürdü.<br />
Şirket, 2020’nin son çeyreğinde cirosunu<br />
1 milyar 932 milyon TL’ye, net kârını da<br />
rekor çeyrek sonucu olan 69,6 milyon<br />
TL’ye çıkardı. Bu dönemde e-ticarette<br />
de yüzde 208 büyüme sağlandı. 2020 boyunca<br />
başarı grafiği yükselen Teknosa,<br />
yıl sonu itibarıyla cirosunu geçen yıla<br />
göre yüzde 36’lık büyüme ile 5,6 milyar<br />
TL’ye, net kârını da 234 milyon liralık bir<br />
iyileştirme ile 148,6 milyon lira zarardan<br />
85,3 milyon TL kar düzeyine taşıdı. E-ticaret<br />
cirosu da geçen yıla göre 3,6 katına<br />
çıkarak, 1 milyar TL’yi geçti. Bu rakamlarla<br />
e-ticaretin perakende cirosu içindeki<br />
payı, yüzde 7’den yüzde 19’a yükseldi.<br />
Dijitalleşme ve teknolojiye 2020 yılında<br />
38 milyon TL yatırım yapan Teknosa,<br />
<strong>2021</strong> yılında yatırımlarını arttırarak sürdürme<br />
ve şirketin teknoloji altyapısını<br />
güçlendirip çeşitlendirme kararı aldı.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Şirketin 2020 yılının değerlendirildiği<br />
basın toplantısında yeni yatırımların<br />
müjdesini veren Teknosa Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Barış Oran, şunları<br />
söyledi: “2020 yılı pandemi nedeniyle eşi<br />
benzeri görülmemiş bir yıl oldu. Ancak<br />
hedeflerimizden taviz vermedik ve 2019<br />
yılı ortalarında ‘Yeni Neslin Teknosa’sı<br />
adıyla başlattığımız kapsamlı dönüşüm<br />
programını kararlılıkla sürdürdük. Bu<br />
dönüşüm bize her zamankinden daha<br />
da fazla müşteri odaklı olmanın, büyük<br />
veriyi doğru kullanmanın ne kadar etkili<br />
olduğunu gösterdi. Ciro ve kârlılığımız,<br />
dönüşüm programının başladığı 2019<br />
yılı ortalarından itibaren pozitif trende<br />
girdi ve her çeyrekte performans artışı<br />
devam etti. Kararlılığımız ve attığımız<br />
doğru adımlar bizi son 20 yılın rekor performansına<br />
ulaştırdı. 2020 yılı bizim için<br />
dönüşüm ve adaptasyon yılı oldu, <strong>2021</strong><br />
ise rekor yatırım yılı olacak. Şirketimizi<br />
bu yıl yeni yatırımlarla daha da güçlendireceğiz.<br />
<strong>2021</strong> yılında geçen yılın 2<br />
katından fazla, 80 milyon TL’lik bir yatırım<br />
öngörüyoruz. Teknosa hem yatırımlarına<br />
ivme kazandıracak hem de yeni<br />
büyüme alanlarını daha yakından takip<br />
edecek. Stratejik yol haritamızda birçok<br />
önemli konu başlığımız mevcut. Geçtiğimiz<br />
yıl çok hızlı bir şekilde büyüyen<br />
e-ticareti çok kanallı deneyimin odak<br />
noktası yapmak istiyoruz. Başarılı bir şekilde<br />
harmanladığımız fiziksel ve online<br />
deneyimleri geliştirmeyi, mağaza dijital<br />
yetkinliklerini ve veri analitiği kabiliyetlerini<br />
artırmayı hedefliyoruz. Bu yıl<br />
teknolojiye ve çalışanlarımıza yapacağımız<br />
yatırımlarla Teknosa’yı daha ileriye<br />
taşıyacak adımlarımızı hızlandıracağız.<br />
Tüm paydaşlarımızdan aldığımız güçle<br />
birlikte Teknosa’yı geleceğe en güçlü şekilde<br />
hazırlamak konusunda kararlıyız.<br />
Teknolojiye erişimin eğitim, ekonomi<br />
ve sosyal hayatın devamlılığı için kritik<br />
hale geldiği bu dönemde, büyük bir çaba<br />
ve özveri ile canla başla çalışarak hayatın<br />
durmasına izin vermeyen Teknosa<br />
çalışanlarına ve teknoloji ihtiyaçları için<br />
her zaman bize güvenmeye devam eden<br />
müşterilerimize teşekkür ediyorum.”<br />
<br />
<br />
<br />
Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan<br />
da pandemi sürecinde veriye dayalı<br />
ve omnichannel iş modeli sayesinde<br />
müşterilere hızlı biçimde erişme,<br />
değişen beklenti ve ihtiyaçlarına uygun<br />
hizmeti anında sunma konusunda<br />
başarı sağladıklarını vurguladı.<br />
Gürcan, şöyle konuştu: “Pandemi süreci,<br />
teknolojik gelişmeleri hızlandırdı ve<br />
her alandaki dijitalleşme süreçlerini<br />
öne çekti. Ürünlere talep artarken,<br />
müşterilerin beklentileri de farklılaştı.<br />
Değişen ihtiyaçlara hızlı cevap vermek,<br />
e-ticarette ve çoklu kanalda güçlü olmak,<br />
kapsamlı deneyim sunmak, güvenilirlik<br />
çok daha önemli hale gelmeye başladı.<br />
Biz Yeni Neslin Teknosa’sı programı<br />
çerçevesinde dijitalleşme ve müşteri<br />
odaklı dönüşümde attığımız adımlarla<br />
değişime çok hızlı uyum sağladık,<br />
müşterilerimize kesintisiz ve iyi hizmet<br />
vermeye devam ettik. Mağazalarımızın<br />
açık olduğu dönemlerde en sağlıklı ve<br />
güvenli alışveriş ortamını sağlarken,<br />
tüketiciyle birebir iletişim kurduğumuz<br />
kanalları çeşitlendirdik ve fark yarattık.<br />
Web-chat’in yanı sıra sektörde ilk olarak<br />
teknosa.com üzerinden Video-chat uygulaması<br />
ile sanal ortamda mağaza deneyimi<br />
sunmaya başladık. Uzun yıllardır<br />
sürdürdüğümüz online siparişi mağazadan<br />
teslim alma seçeneğine ek olarak<br />
yine sektörde ilk ve tek olan ‘Araçta Teslimat’<br />
hizmeti gibi fiziksel ve online’ı birbirine<br />
entegre eden uygulamalarımızla<br />
her zaman ve her kanalda müşterilerimizin<br />
yanında olduk. Ürün portföyümüzü<br />
onların ihtiyaçlarına göre şekillendirdik,<br />
geliştirdik. Çevik organizasyonumuz ve<br />
güçlü altyapımızla sağlıklı şekilde büyümeye,<br />
performansımızı en üst seviyeye<br />
çıkarmaya odaklanıyoruz. Teknoloji, bu<br />
zorlu dönemde hayatımızı devam ettirebilmek<br />
için en önemli araçlardan biri<br />
oldu. Türkiye’de teknoloji alışverişi denilince<br />
ilk akla gelen markayız. 20 yıldır<br />
Türkiye’de herkesin teknolojiye erişmesi<br />
için öncü adımlar atıyoruz. Bundan<br />
sonra da dijitalleşmede yeni atılımlarla<br />
ülkemizde teknolojinin güvenilir adresi<br />
olmaya ve sektörümüzü fark yaratan<br />
uygulamalarla büyütmeye devam edeceğiz.”
Sürekli gelişmekte olan teknolojiler ya da koronavirüs<br />
ile birlikte gelen yeni çalışma ortamları<br />
şirketlerin uzak cihaz kullanımına geçiş<br />
sürecini hızlandırırken, kötü niyetli hackerler<br />
yeterli siber güvenlik önlemi bulunmayan şirketleri<br />
çeşitli hasarlarla baş başa bırakıyor.<br />
Yapılan araştırmalara göre, 2020’de şirketlerin<br />
yüzde 52’sinin uzak cihazlara yönelik kötü<br />
amaçlı yazılım tehdidine maruz kaldığını ve<br />
bu saldırıların yüzde 37’sinin saldırıdan sonra<br />
kurumsal e-postalara, yüzde 11’inin ise bulut<br />
depolama alanına erişmeye devam ettiğini<br />
gösteriyor. “2020’de işletmelerin üretkenliği ve<br />
güvenliği korurken, tamamen uzak operasyonlara<br />
geçiş için mücadele ettiğini gördük. Bu yıl<br />
ise güvenli uzaktan erişimin kuruluşlar için<br />
her zamankinden daha öncelikli olduğu açıktır”<br />
ifadelerinde bulunan Komtera Teknoloji<br />
Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun, güvenli<br />
uzaktan erişime sahip olmak isteyen şirketler<br />
için 5 siber güvenlik önerisinde bulunuyor.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Şirketlerin, yenilikçi iş modellerine ilgili<br />
olduklarını ancak sürdürülebilir bir iş<br />
ekosistemi oluşturmayı ve daha esnek işgücü<br />
modeline geçmeyi güvenli ve korunaklı bir<br />
yolla yapmaları gerektiğini belirten Komtera<br />
Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel<br />
Tursun, şirketlerin siber direncini artıracak<br />
5 adımı sıralıyor.<br />
1. Önceliklere göre direncinizi güçlendirin.<br />
Bütün verileriniz için koruma sağlarken<br />
önem sıralarını da belirleyin ve en önemli<br />
olanların direncini artırın.<br />
2. Bir saldırgan gibi davranıp dayanıklılığınızı<br />
testlerle ölçün. Güvenlik sisteminizin<br />
hangi kısımlarında eksikliklerin olduğunu<br />
ortaya çıkarmak için güvenlik ekibinizde iyi<br />
niyetli hackerlar bulundurun ve onlarla siber<br />
saldırı simülasyonları düzenleyerek analiz<br />
yapın.<br />
3. En yeni teknolojileri kullanın. Güncel teknolojilerle<br />
oluşturulmuş, ileri davranış gözlemleme<br />
teknikleri kullanan programlardan<br />
faydalanın ve savunma sistemlerinizi otomatik<br />
hale getirin.<br />
4. Tehditleri gerçek bir saldırıya dönüşmeden<br />
avlayın. Güvenlik durumunuzu ve hareketleri<br />
sürekli inceleyip anormal aktiviteleri sürekli<br />
takip ederek saldırı ihtimalini azaltın.<br />
5. Üst düzey güvenlik uzmanlarının<br />
görevlerini yeniden belirleyin ve proaktif<br />
olun. Güvenlik ekibinizin başında, saldırı<br />
anında inisiyatif alma becerisine sahip, proaktif<br />
çalışabilen bir uzman bulundurun. Güvenlik<br />
uzmanının görevlerini yeniden gözden<br />
geçirin ve sektöre uyumlu, teknolojideki<br />
güncel gelişmelere ilgili ve değişen siber tehditlere<br />
karşı tetikte olan biriyle çalışın.<br />
<br />
<br />
<br />
5G teknolojisi dünyada yayılırken operatörler<br />
de sundukları ilk 5G hizmetlerinin ticari geri<br />
dönüşlerini almaya başladı. Mobil 5G kullanıcısı<br />
2020’de, 2019’a göre yıllık bazda 17 kat artışla<br />
220 milyona ulaşırken, kablosuz ev genişband<br />
bağlantı sayısı ise 21 kat artışla 1 milyonu<br />
geçti. Ding, ivmeli artışın <strong>2021</strong>’de de devam<br />
edeceğini öngördüklerini söyledi.<br />
Huawei sözcüsünün sunumuna göre 5G akıllı<br />
telefon ekosisteminin, ağ teknolojilerinin<br />
gelişimi ve yaygınlaşması ile önümüzdeki iki<br />
yıl içinde 4G kadar olgunlaşacağı öngörülüyor.<br />
<br />
<br />
Çin’in Şangay kentinde yarın (23 Şubat)<br />
başlayacak Mobil Dünya Kongresi’ne<br />
hazırlık amaçlı olarak bugün gerçekleştirilen<br />
konferansta Huawei, 5GtoB çözümünün tanıtımını<br />
da gerçekleştirdi. Tanıtımda konuşan<br />
Ding; “Bağlantı, bilgi işlem ve endüstriyel dijitalleşme<br />
konularındaki deneyimimize dayanarak,<br />
Huawei’in satış, operasyon ve diğer<br />
hizmetlerine tek noktadan çözüm geliştirmek<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
üzere operatörler ve diğer sektör ortaklarıyla<br />
birlikte çalışıyoruz. 5GtoB çözümü, kurumsal<br />
kullanıcılar için iş süreçlerini kolaylaştıracak,<br />
operatörlerin kazanç elde etmesine yardımcı<br />
olacak ve iş ortaklarının daha verimli bir şekilde<br />
inovasyon yapmasına olanak tanıyarak<br />
sektördeki her oyuncu için yeni değerler yaratacaktır”<br />
dedi.<br />
Huawei 5GtoB Çözümü dört bölümden oluşuyor:<br />
5GtoB Network, 5GtoB NaaS, 5GtoB App<br />
Engine ve 5GtoB Marketplace.<br />
Huawei, 5G çözümünün temel altyapısı olarak<br />
hizmet veren 5GtoB Network ile ağ planlama,<br />
inşaat, bakım ve optimizasyon da dahil olmak<br />
üzere senaryo tabanlı 5GtoB hizmetleri sağlama<br />
yeteneklerini geliştirmeye devam edecek.<br />
5GtoB NaaS ile farklı ağ yetenekleri, ürünler<br />
piyasaya sunulmadan önce farklı teklifler halinde<br />
düzenlenebilirken, kurumsal kullanıcıların<br />
ve uygulama geliştiricilerin 5G ağlarını<br />
kullanması da kolaylaşıyor.<br />
5GtoB App Engine, uygulama geliştiricilerinin<br />
ve sistem entegratörlerinin, operatörlerin 5G<br />
ağ yeteneklerine erişebildiği bir uygulama inovasyon<br />
merkezi olarak konumlanıyor. 5GtoB<br />
Marketplace ise kurumsal kullanıcıların ihtiyaç<br />
duydukları endüstriyel 5G çözümlerini<br />
satın alabilecekleri, bulut tabanlı bir dijital<br />
market olarak konumlanıyor.<br />
Ryan Ding, konuşmasının sonunda endüstriyel<br />
dijitalleşmenin büyük bir pazar haline geleceğini,<br />
ancak dijital altyapı gelişiminin sektörler<br />
arasında büyük farklılıklar gösterdiğini vurguladı.<br />
Dijital standartların henüz birçok ülkede<br />
hayata geçmediğini belirten Ding, tüm endüstri<br />
temsilcilerini, kapsamlı 5GtoB standartları<br />
ve buna yönelik bir ekosistem oluşturmak için<br />
birlikte çalışmaya davet etti.
Türkiye’nin en büyük online istihdam platformu<br />
Kariyer.net’in Curiocity ile HR Pulse<br />
Araştırma Serisi kapsamında gerçekleştirdiği<br />
“<strong>2021</strong>’in Nabzı: Beyaz Yaka Çalışan ve<br />
İşverenler Neler Bekliyor?” araştırması, <strong>2021</strong><br />
yılına çalışma hayatına dair beklentileri çalışanların<br />
ve işverenlerin gözünden ortaya<br />
koydu. Araştırma, 18 Aralık 2020 - 4 Ocak<br />
<strong>2021</strong> tarihleri arasında 4.004 beyaz yaka çalışan<br />
ile 830 işverenin katılımıyla gerçekleştirildi.<br />
Her 10 çalışandan sadece 4’ünün işinden<br />
memnun olduğu görülen araştırma sonucuna<br />
göre, çalışanların en büyük beklentileri<br />
geçen yıl olduğu gibi ‘tatmin edici maaş ve<br />
prim sistemi’ oldu.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Çalışanlar <strong>2021</strong> yılı için hayal ettikleri ücret<br />
artış oranının ortalama yüzde 24,1 olacağını<br />
söyleseler de <strong>2021</strong> yılı için öngördükleri ücret<br />
artış oranının ortalama yüzde 12,4 olması<br />
dikkat çekti. İşveren penceresinden bakıldığında<br />
ise <strong>2021</strong> yılı için çalışanlara yapılması<br />
planlanan ücret artış oranı ise ortalama<br />
yüzde 14,2.<br />
Araştırma sonuçları hakkında bir değerlendirme<br />
yapan Kariyer.net Genel Müdürü<br />
Fatih Uysal, “Bu araştırma ile çalışanlar ve<br />
işverenlerin <strong>2021</strong> yılı maaş ve yan hak beklentilerini<br />
ve planlarını anlamayı amaçladık.<br />
Araştırmaya katılan işverenlerin yeni istihdam<br />
planları ve maaş artışına ilişkin olumlu<br />
açıklamaları bu yıl için umut vadediyor.<br />
Çalışanların hayallerindeki maaş artış oranı<br />
ile işverenlerin yapmayı düşündükleri oran<br />
arasındaki fark ise <strong>2021</strong>’de beklentilerin tam<br />
olarak gerçekleşmeyeceğine işaret ediyor”<br />
dedi.<br />
Curiocity kurucusu Fulya Durmuş da “Araştırmalarımız<br />
Covid-19 ile birlikte firmaların<br />
çalışanları başta olmak üzere tüm paydaşlarına,<br />
topluma ve dünyaya fayda yaratmak<br />
ve iyi bir “çalışan markası” inşa etmek yönünde<br />
ilerleyebileceklerini gösteriyor. Normal<br />
düzendeki ticari çıkarların önceliğini<br />
pandemiyle başlayan dönemde çalışanların<br />
yararının önceliklendirilmesi alıyor. Toplum,<br />
çalışanını önceliklendiren şirketlerin daha<br />
çok tanınacağı ve hatırlanacağı görüşünde.<br />
Bu anlamda öncelikli beklentiler, finansal<br />
güvence ve iş olanağının devamlılığı” dedi.<br />
<br />
<br />
Araştırmaya katılan her 10 beyaz yaka çalışandan<br />
6’sı, mevcut maaşından memnun<br />
olmadığını bildirirken, çalışanların sadece<br />
yüzde 15’i, aldığı maaşla rahatlıkla geçinebildiğini<br />
belirtiyor.<br />
Her 10 çalışandan 6’sı maaş artışının mevcut<br />
iş yerinde çalışmaya devam etmelerinde<br />
etkili olduğunu da belirtiyor. Bu yıl istenilen<br />
maaş artışı alamayan adayların yüzde 70’i,<br />
daha yüksek kazançlı bir çözüm arayışına<br />
gireceğini dile getiriyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Her 10 çalışandan 6’sı, önümüzdeki 6 ay içerisinde<br />
iş değiştirmeyi düşündüğünü de belirtiyor.<br />
Bu düşünceyi tetikleyen temel nedenin<br />
ücret ve yan hakların mevcut durumda yetersiz<br />
kalması olduğu belirtiliyor. İş değiştirmeyi<br />
düşünenlerin maaş artışı beklentisinin<br />
ise ortalama yüzde 30 oranında olduğu görülüyor.<br />
Adayların yeni işlerinden / çalıştıkları işten<br />
beklentileri sorulduğunda; birinci sırada en<br />
yüksek puanla «tatmin edici maaş ve prim<br />
sistemi» geliyor. Bunu «yükselme olanağı /<br />
kariyer olanakları» ve «motive edici çalışma<br />
ortamı» takip ediyor.<br />
<br />
<br />
İşverenlerin yüzde 46’sı şirketlerinin pandemi<br />
sürecinden olumsuz etkilendiğini<br />
dile getiriyor. Araştırma sonuçlarına göre;<br />
pandemi sürecinden olumsuz etkilendiğini<br />
belirten şirketlerin çoğunun (%51) kısa<br />
çalışma ödeneği aldığı görülüyor. Ayrıca şirketler,<br />
sağlık problemleri nedeniyle iş süreçlerinin<br />
aksadığını, döviz kurlarındaki artış<br />
nedeniyle ekonomik sıkıntı çekildiğini ve<br />
çalışanlara ücretsiz izin kullandırmak durumunda<br />
kalındığını da belirtti.<br />
<br />
<br />
Diğer yandan pandeminin şirketlerine olumlu<br />
etkisi olduğu söyleyen şirketlerin oranının<br />
ise yüzde 20 olduğu görülüyor. Bu şirketler<br />
artan iş hacmi sebebiyle büyüdüklerini, yeni<br />
işe alımlar yaptıklarını bildiriyor.<br />
İşverenlere “<strong>2021</strong> yılında çalışan sayısını<br />
arttırmayı planlıyor musunuz?” diye sorulduğunda;<br />
bu yıl için çalışan sayısında artış<br />
planlayan şirketlerin yüzde 44 ile çoğunlukta<br />
olduğu görülüyor. Yıl içerisinde şirket<br />
yönetiminin ihtiyaca göre kadar vereceğini<br />
belirtenlerin oranı ise yüzde 25.<br />
Raporun tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.<br />
https://www.kariyer.net/ik-blog/category/<br />
hr-pulse/
Pandemi öncesinde nadiren yapılan ya<br />
da çok tercih edilmeyen birçok davranış<br />
her ülkede artış gösteriyor. Bu yeni<br />
alışkanlıklara insanların bir bölümü<br />
kısa sürede uyum sağlarken bazıları da<br />
uyum sağlamada zorluklar çekiyor. 150<br />
yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta,<br />
pandeminin hayatımıza getirdiği<br />
bu alışkanlıklardan beşini paylaştı.<br />
<br />
Pandeminin getirdiği ve en zor alışılan<br />
yeni iletişim biçimlerinden biri online<br />
misafirlikler oldu. Aile ziyaretleri, komşu<br />
ziyaretleri, altın günleri gibi sık yapan<br />
bir ülkenin, sağlıklarını korumak amacıyla<br />
konulan sokağa çıkma yasaklarına<br />
alışması uzun zaman aldı. Eve kapanan<br />
insanlar, özlemlerini, aile ve komşu ziyaretlerini<br />
tamamen online kamera bağlantılarıyla<br />
ya da sosyal medya platformları<br />
aracılığıyla gerçekleştirdi.<br />
<br />
<br />
Pandeminin online alana getirdiği yeniliklerden<br />
olmasa da, podcast ve sesli kitap<br />
dinleme oranları pandemiyle birlikte<br />
Türkiye’de artış gösterdi. Tüm dünyada<br />
da artış gösteren podcast ve sesli kitap<br />
dinleme oranlarında Türkiye üst sıralarda<br />
yer aldı.<br />
<br />
Günümüzde pandeminin etkileri dolayısıyla<br />
iş yerlerinde, marketlerde, pazarlarda<br />
ve dışarıdaki kamusal tüm alanlarda<br />
maske takmak bir zorunluluk. Herkes<br />
başta maske takmakta zorlansa da, sağlığı<br />
korumak için önemi fark edildikten<br />
sonra maske kullanımı alışkanlık haline<br />
geldi.<br />
<br />
Pandemin ilk etkileri; daha az hareket<br />
edilmesi gibi nedenler dolayısıyla insanların<br />
büyük bölümünün fiziksel sağlık<br />
sorunları yaşaması şeklinde kendini<br />
gösterdi. Sağlıklarını korumak, dinç olmak<br />
ve kendini daha rahat hissetmek<br />
için daha fazla egzersiz yapma ihtiyacı,<br />
beraberinde egzersiz yapma yüzdelerinin<br />
artmasını sağladı.<br />
<br />
Pandeminin belki de en pozitif etkinlerinden<br />
biri kitap okuma oranında yaşanan<br />
önemli artış oldu. Bu artışın 1 yıl<br />
içinde yüzde 25 civarında olduğu tahmin<br />
ediliyor. Daha yüksek oranlarda rakamlar<br />
sunan araştırmalar da söz konusu.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Türkiye’nin yerli ve milli iletişim platformu<br />
BiP’e olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Turkcell<br />
mühendislerince geliştirilen ve kullanıcı<br />
verileri Turkcell’in Türkiye’deki yüksek<br />
güvenlikli veri merkezlerinde korunan<br />
BiP’in indirime rakamı 74 milyona ulaştı. Yenilenen<br />
ara yüzü ve sade gizlilik politikasıyla<br />
daha fazla tercih sebebi olan BiP son iki ayda<br />
ise 27 milyonu aşan yeni kullanıcı kazandı.<br />
Kullanım oranı hızla artan uygulama, Acil<br />
Durum Butonu ve anlık mesajlaşmada tercüme<br />
gibi birçok özellik barındırıyor.<br />
<br />
Son dönemde kişisel veri güvenliğiyle ilgili<br />
artan kaygılar nedeniyle yaşanan dijital göçte<br />
BiP uygulamasına talebin hızla arttığına<br />
dikkat çeken BiP İletişim Teknolojileri ve<br />
Dijital Servisler Genel Müdürü Burak Akıncı,<br />
“Veri kullanım izni konusunda kullanıcılarına<br />
dayatma ve ayrımcılık yapmayan uygulamamız<br />
BiP operatör fark etmeksizin dünyanın<br />
192 ülkesinde kullanılıyor ve daha çok<br />
tercih ediliyor. BiP bugün sadece Türkiye’de<br />
değil Endonezya, Malezya, Ukrayna, Almanya,<br />
Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’te yoğun<br />
biçimde kullanılmaya devam ediyor.<br />
Türk mühendisleri tarafından geliştirilen<br />
ve 2013 yılından bu yana en yeni teknolojiler<br />
kullanılarak güncellenen yerli uygulamamız<br />
BiP’i kullanıcılarımızdan gelen taleplerle sürekli<br />
yenilemeye devam ediyoruz. <strong>2021</strong> yılında<br />
da önceliğimiz kullanıcılarımızın ihtiyaç<br />
ve taleplerine en iyi kullanıcı deneyimi ile<br />
cevap verebilmek için kendimizi geliştirmek<br />
olacak. Son dönemdeki gelişmelerin de ışığında<br />
en büyük hedefimiz Türkiye’de olduğu<br />
kadar dünya çapındaki kullanıcı sayımızı<br />
arttırmak” diye konuştu.<br />
BiP Türkiye’nin iletişim ve yaşam platformu<br />
olarak diğer iletişim uygulamalarının<br />
sunduğu servislerin daha kalitelisini<br />
kullanıcılarına sunarken, rakiplerinde<br />
bulunmayan pek çok farklı özelliğe de sahip.<br />
10 kişiye kadar HD kalitesinde sesli ve grup<br />
görüntülü görüşme ve HD fotoğraf paylaşım<br />
imkânı BiP’in ilk göze çarpan farklı özelliği<br />
olarak öne çıkıyor. Mesajlaşma sırasında<br />
anlık çeviri yaparak 106 farklı dilde sohbet<br />
etmeyi mümkün kılan çeviri servisi ise<br />
BiP’in fark yaratan başka bir özelliği. Afet<br />
durumlarında kullanıcıların yakınlarıyla<br />
konumlarını ve durumlarını tek tuşla paylaşabilmelerini<br />
sağlayan Acil Durum Butonu<br />
da Türkiye’nin ihtiyacına yönelik olarak geliştirilen<br />
özel bir yetenek. Kullanım kolaylığı<br />
açısından; kişiselleştirilebilen menü, mobil<br />
uygulamaların yanı sıra masaüstü bilgisayar<br />
uygulaması ve internet tarayıcıları üzerinden<br />
de mesajlaşmanın yanında sesli ve<br />
görüntülü görüşme yapabilme imkanı ise<br />
BiP’in rakiplerinden farklılaşan özellikleri<br />
arasında yer alıyor.<br />
33
300 Hz yenileme hızına ve 3 ms tepki süresine<br />
sahip, inceliği ve hafifliğiyle dikkat<br />
çeken Triton 500, her zaman akıcı, canlı<br />
ve ayrıntılı görüntüler sunuyor. Predator<br />
serisinin en sevilen ve en çok satan ürünü<br />
17,3 inçlik Helios 300 ise masaüstü oyun<br />
deneyiminin her yere taşınmasını mümkün<br />
kılıyor.<br />
<br />
Performans ve özelliklerin mükemmel birleşimini<br />
ince bir tasarımda sunan Predator<br />
Triton 300’ün 19,9 mm kalınlığındaki<br />
alüminyum kasası, diğer Predator dizüstü<br />
bilgisayarlarda görülen sade mat siyah tasarıma<br />
ve mavi ışıklı hatlara sahip.<br />
Gücünü 10. Nesil Intel® Core i7-10750H<br />
işlemciden alan Triton 300, NVIDIA®<br />
GeForce® GTX 2060 ile GTX 2070 grafik<br />
seçenekleriyle güncellendi ve 16 GB DDR4<br />
(32 GB’a kadar yükseltilebilir) barındırıyor.<br />
Cihazda ayrıca 1 TB veya 512 MB SSD<br />
depolama seçeneği bulunuyor. Killer<br />
E2600 Ethernet, Killer Wi-Fi 6 AX1650i ve<br />
Kontrol Merkezi 2.0 ile hızlı ve gecikmesiz<br />
bir bağlantı sağlanıyor.<br />
İnce çerçeveli tasarıma sahip 15,6 inç Full<br />
HD IPS ekran, 144 Hz yenileme hızı ve 3<br />
ms tepki süresiyle gerçekçi grafikler ve<br />
canlı renkler oluşturarak tüm ayrıntıları<br />
gözler önüne seriyor ve oyunlara hayat veriyor.<br />
DTS:X® ULTRA teknolojisi sayesinde<br />
ise kullanıcılar, herhangi bir kulaklığı veya<br />
hoparlörü üst düzey bir 360°ses sistemine<br />
dönüştürüyor. Sevdikleri film, müzik<br />
ve oyunları son derece gerçekçi sesle<br />
yaşayarak deneyimliyor.<br />
Bölgesel RGB aydınlatmaya sahip klavyede,<br />
özel Turbo ve Predator Sense tuşları bulunuyor.<br />
Buna ek olarak WASD, ok tuşları<br />
ve özel tuşlar kolay kullanım için içbükey<br />
ve şeffaf yapıdalar.<br />
Predator Triton 300’de ayrıca, tüm Predator<br />
dizüstü bilgisayarlarda bulunan üstün<br />
termal tasarım kullanılıyor. Bu tasarım,<br />
Acer’ın 4. Nesil AeroBlade 3D metal fan<br />
teknolojisinden yararlanan çift fan, Cool-<br />
Boost teknolojisi ve stratejik olarak konumlandırılan<br />
havalandırma deliklerinden<br />
meydana geliyor.<br />
<br />
<br />
<br />
10. Nesil Intel Core işlemci, NVIDIA Ge-<br />
Force RTX 2060 GPU ve 3 ms tepki süresine<br />
sahip 144 Hz’e kadar 15,6 inç FHD<br />
IPS ekranla donatılan Predator Helios<br />
300 (PH315-53), uygun fiyata yüksek performans<br />
ve kapsamlı özellikler sunmaya<br />
devam ediyor. Güçlü donanımı ve göz<br />
alıcı görüntü teknolojileriyle desteklenen<br />
ekranıyla oyun atmosferini daha da güçlendirerek<br />
oyunculara farklı bir deneyim<br />
yaşatıyor.<br />
Predator Helios 300’ün genel performansı<br />
ve oyun deneyimini daha da ileriye taşıyan<br />
DTS:X Ultra Audio özelliği 360 derece çevresel<br />
ses etkisiyle multimedya içeriklerde<br />
gerçekçi bir atmosfer meydana getiriyor.<br />
Kulaklık kullanırken sesleri uzaklığına<br />
göre olması gerektiği gibi yansıtarak benzersiz<br />
bir denetim sunan bu özellik, farklı<br />
oyun türlerine (strateji, RPG veya FPS) göre<br />
hazırlanan özel ses modları içeriyor.<br />
Acer’ın özel tasarım soğutma teknolojisi<br />
cihazın uygun sıcaklıkta çalışmasını sağlıyor.<br />
Gürültüyü azaltan ve hava akışını artıran<br />
bir adet yeni tasarım 4. Nesil AeroBlade<br />
3D fan ile birlikte toplam iki adet fan<br />
içeren cihaz, Acer CoolBoost teknolojisiyle<br />
fanları manuel olarak ayarlama olanağı<br />
vererek kritik bölgelerin sürekli soğutulmasını<br />
sağlıyor. Stratejik noktalara yerleştirilen<br />
delikler ise hava giriş çıkışı sağlıyor.<br />
Hem tasarım hem de donanım tarafında<br />
oyun tutkunlarının ihtiyaç duyduğu pek<br />
çok özelliği sunmayı başaran Predator<br />
Helios 300’ün Turbo tuşu ile tek dokunuşla<br />
hız aşırtma yapmak mümkün. Killer<br />
E2600 Ethernet Kontrolörü, Killer Wi-Fi 6<br />
AX1650i ve Kontrol Merkezi 2.0 ile de hızlı<br />
ve kesintisiz ağ bağlantısı sunmasının<br />
yanı sıra cihazın klavyesi de dikkat çekici<br />
özelliklere sahip. 4 bölgeli RGB aydınlatmaya<br />
yer verilen klavye, PredatorSense ve<br />
Turbo kısayol tuşları, genişletilmiş boşluk<br />
tuşu ve öne çıkan içbükey WASD, yön ve<br />
kısayol tuşları ile daha kullanışlı ve işlevsel<br />
hale geliyor. Özel yardımcı uygulama PredatorSense,<br />
tek uygulama üzerinde fan,<br />
aydınlatma ve sistemin durumunu izleme<br />
gibi oyun donanımları üzerinde tam kontrol<br />
sunuyor.<br />
<br />
<br />
10. Nesil Intel® Core i7-10750H işlemci ve<br />
Max-Q tasarımlı NVIDIA® GeForce RTX<br />
2080 SUPER GPU ile donatılan Predator<br />
Triton 500 (PT515-52), en zorlu mücadelelerin<br />
üstesinden gelmeye hazır. 17,99 cm<br />
kalınlığındaki kasası ve 2,1 kg ağırlığıyla<br />
her yerde, her zaman oyun oynamak isteyenler<br />
için tasarlandı. 15,6 inç ekranda 300<br />
Hz IPS panel, 3 ms tepki süresiyle her şeyi<br />
akıcı, canlı ve ayrıntılı bir şekilde görüntülüyor.<br />
sRGB renk gamının yüzde 100’ünü<br />
kapsayan ekran, geniş açıdan izleme imkanı<br />
da sunuyor. NVIDIA G-SYNC teknolojisi<br />
de görüntü yırtılmalarını ortadan<br />
kaldırıyor ve gecikmeyi en aza indiriyor.<br />
7,5 saatlik pil ömrü ise üretkenliği yüksek<br />
seviyede artırıyor. Böylece Triton 500,<br />
hem çalışmak hem de eğlenmek isteyen<br />
profesyoneller ile yayın yapmak veya video<br />
düzenleyip işlemek isteyenler için ideal bir<br />
tercih haline geliyor.<br />
<br />
<br />
10. Nesil Intel Core serisi işlemci ile Max-Q<br />
Tasarımlı hız aşırtılabilir NVIDIA GeForce<br />
RTX 2070 GPU’ya ve 3 ms tepki süresine<br />
sahip 144 Hz’e kadar 17,3 inç FHD IPS<br />
ekranla donatılan Predator Helios 300,<br />
yüksek performans ve kapsamlı özellikler<br />
sunarak Predator serisinin en çok satan<br />
cihazı unvanını korumaya devam ediyor.<br />
<br />
Yeni Predator Triton 300 (PT315-52), 13.409<br />
TL’den başlayan fiyatlarla; 15,6 inç ekranlı<br />
Predator Helios 300 (PH315-53) ise 12.289<br />
TL fiyatla Türkiye’deki tüketicilere sunuldu.<br />
Predator Triton 500 (PT515-52) 21.299<br />
TL fiyatla satışta. 17,3 inç ekranlı Predator<br />
Helios 300 (PH317-54) 11,999 TL fiyatla satışta.<br />
Teknik özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik<br />
bölgeye göre değişiklik gösterebiliyor.
Dijital satışlarını dört kat artıran, pandemi<br />
süresince açtığı 3 yeni mağaza ile toplam mağaza<br />
sayısını da 80’e çıkaran MediaMarkt Türkiye,<br />
<strong>2021</strong> yılına da yeni mağaza yatırımlarıyla<br />
giriyor. Bu yıl 4 yeni ile girip 10 yeni mağaza<br />
açmaya hazırlanan markanın ilk yatırımı<br />
Antalya’ya oldu. 5M Migros AVM içerisinde<br />
açılan yeni mağazayla birlikte Antalya’da<br />
toplam 4 Türkiye’de ise 81 mağazaya ulaşan<br />
MediaMarkt Türkiye, bu mağaza açılışına özel<br />
Perşembe ve Cuma günleri seçilmiş ürünlerde<br />
Salgın nedeniyle evlere kapanılan dönemde<br />
ortaya çıkan ve insanların gerçek hayat etkileşimlerine<br />
duyduğu özlemi gideren Clubhouse<br />
uygulaması, özel davetiyeyle kullanılabilmesine<br />
ve sadece iPhone telefonlarda<br />
çalışmasına karşın, hızla popüler oldu.<br />
<br />
<br />
An itibarıyla dünyanın dört bir yanından 8<br />
milyon kullanıcıya ulaşan uygulama, Türkiye’de<br />
de çok sevildi. Diğer sosyal ağlarda<br />
olduğu gibi en çok kullanılan ülkeler arasına<br />
adını yazdıran Türkiye, Appfigures’ün şubat<br />
başında topladığı verilere göre uygulamanın<br />
en çok kullanıldığı ABD, Almanya, Japonya<br />
ve Birleşik Krallık’tan sonra 125 bine yakın<br />
indirme sayısı ile beşinci ülke oldu.<br />
Yeni sosyal ağ, insanların farklı konuların<br />
konuşulduğu odalara dinleyici, konuşmacı<br />
ya da moderatör olarak katılmasına olanak<br />
tanıyor. Ancak uygulama kulaktan kulağa<br />
yayılırken, hâlâ birçok güvenlik açığına ve<br />
gizlilik hatasına ev sahipliği yapıyor. Öte<br />
yandan, insanların benzer fikirlere sahip<br />
olduklarına inandıkları kişilere daha açık<br />
ve temkinsiz yaklaşması, kurbanlarına karşı<br />
kullanmak için bilgi arayışında olan siber<br />
korsanların işini kolaylaştırıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Clubhouse sohbet odalarındaki konuşmalarının<br />
geçici olarak kaydedilmesine rağmen,<br />
konuşulanların odada bulunanlar<br />
tarafından harici bir aygıtla kaydedilebileceğine<br />
dikkat çeken Keepnet Labs Türkiye<br />
Ülke Müdürü Erdinç Balcı, “Kullanıcıların<br />
dostane bir sohbet esnasında söyledikleri<br />
yüzde 50’ye varan indirimler uyguladı.<br />
MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu<br />
İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar, “Antalya’ya<br />
ilk mağazamızı 2011 yılında açtık. Şehrin<br />
potansiyeli üzerine yatırımlarımıza ara<br />
vermedik. Bugün Antalya’nın en işlek AVM’lerinden<br />
5M Migros’ta 4. mağazamızı açmanın<br />
mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Türkiye’nin en<br />
çok tercih edilen çok kanallı elektronik perakendecisi<br />
olma vizyonu doğrultusunda tüm<br />
yatırım ve çalışmaları, müşteri beklentilerine<br />
ve ihtiyaçlarına göre planladıklarını dile getiren<br />
Acar, “Müşterilerimizi teknolojinin her çeşidi ile<br />
bir araya getirmek için fiziksel mağazalarımızda<br />
50 bine varan ürünü tercihlerine sunuyoruz.<br />
Üstelik, bu çeşitliliği sadece fiziksel mağazalarımızda<br />
değil online satış kanalımız üzerinden<br />
de sağlamak için, 9 binden fazla ürün çeşidini<br />
barındıran mediamarkt.com.tr ile 7/24 hizmet<br />
veriyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
şeylerin tümü ya da bir bölümü kaydedilebilir<br />
ve bağlamı dışında kullanılabilir. Kaydedilen<br />
konuşmalar siber korsanlar tarafından fidye<br />
istemek amacıyla kullanılabileceği gibi,<br />
kurbanları hakkında daha fazla şey öğrenen<br />
korsanların özelleştirilmiş oltalama saldırıları<br />
gerçekleştirmesini de kolaylaştırabilir”<br />
dedi.<br />
Keepnet Labs uzmanları, Clubhouse kullanıcılarına<br />
güvende kalmaları için aşağıdaki<br />
önerilerde bulundu.<br />
- Clubhouse dahil hiçbir sosyal ağın hassas<br />
bilgilerinizi paylaşmak için güvenli olmadığını<br />
unutmayın.<br />
- Uygulama, üye olduktan sonra adres defterinizi<br />
paylaşmanızı istiyor. Ancak Clubhouse,<br />
şu anda sadece ABD’deki veri gizliliği düzenlemesi<br />
CCPA ile uyumlu ve Avrupa’daki<br />
GDPR ya da ülkemizdeki KVKK ile uyumlu<br />
değil.<br />
- Moderasyon yetersizliği yüzünden nefret<br />
söylemlerine veya siber zorbalığa maruz kalmamak<br />
için yalnızca bildiğiniz ve güvendiğiniz<br />
odalara katılın.<br />
- Sizi rahatsız eden konuşmacıları engelleyebilirsiniz.<br />
- Karşınızdaki kişilerin gerçek isimleri yerine<br />
bir takma isim kullanabileceklerine karşı<br />
tedbirli olun.<br />
- Konuşmalar her ne kadar odalar sona erdiğinde<br />
kullanıcıların erişimine kapansa da bu<br />
konuşmaların eş zamanlı olarak kaydedilebileceğini<br />
veya bir başka sosyal ağa aktarılabileceğini<br />
aklınızdan çıkarmayın.<br />
- Halihazırda keşfedilen bir sistem hatası,<br />
kullanıcıların görünmeden odalara katılabilmesini,<br />
konuşulanları dinleyebilmesini<br />
ve kaydedebilmesini mümkün kılıyor. Clubhouse<br />
bu hata üzerinde çalıştıklarını duyursa<br />
da asla sanal güven hissine kapılmayın<br />
ve temkinli kalın.<br />
- Sosyal ağın 18 ve üzeri yaş sınıra riayet<br />
edin. Bu yaşın altındaki çocukların ve gençlerin<br />
sakıncalı içeriklere maruz kalmaması<br />
için sosyal ağı kullanmalarına izin vermeyin.<br />
- Clubhouse’un belirli durumlarda yasal<br />
mercilerle veri paylaşımı yapmak zorunda<br />
kalabileceğini ve IP adresiniz üzerinden konumunuzu<br />
saptayabildiğini unutmayın.<br />
- Clubhouse kişisel verilerinizi satmasa da<br />
kendi hizmetlerini geliştirmek için kullanabilir<br />
ve iş ortaklarıyla paylaşabilir. Bu sebeple<br />
hangi verilerinizi sistemde tutacağınızı iyi<br />
değerlendirin.
36<br />
HP Inc., iş ortaklarının sürdürülebilirlik<br />
alanındaki çalışmalarını desteklemeyi<br />
hedeflediği HP Amplify Impact’i tanıttı.<br />
Program, odağına aldığı gezegen<br />
başlığı altında iklim değişikliğine, insan<br />
tarafında insan hakları ve sosyal adalete,<br />
topluluk alanında ise internet ve<br />
bilgisayar erişimindeki farkı azaltmaya<br />
odaklanıyor. Sustainable Impact kapsamında<br />
gerçekleştirilen HP Amplify Impact<br />
programına katılan iş ortakları, HP<br />
ile birlikte çalışarak şirketin kapsamlı<br />
yatırımlarından ve inisiyatiflerinden<br />
faydalanırken kendi uygulamalarını da<br />
gözden geçirecek.<br />
HP CCO’su Christoph Schell, konuyla ilgili<br />
şunları söylüyor: “Daha döngüsel ve<br />
düşük karbonlu bir ekonomiye güç vermek,<br />
daha çeşitli, kapsayıcı ve eşitlikçi<br />
tedarik zinciri oluşturmak, yerel toplulukların<br />
var olmaya devam etmelerine<br />
ve daha dayanıklı olmalarına yardımcı<br />
olmak için iş ortaklarımızla birlikte çalışmayı<br />
hedefliyoruz. Ekosistemimizin<br />
yüksek bir gücü ve erişim imkanı var. Bu<br />
yolculuğumuza iş ortaklarımızı da dahil<br />
ederek daha sürdürülebilir ve adil bir<br />
dünya için birlikte çalışabiliyoruz.”<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
HP Amplify Impact programı, önemli ve<br />
uzun vadeli hedefler belirlemeleri için<br />
iş ortaklarına güç vererek, olumlu etkinin<br />
yaratılmasını sağlıyor. Şirket, 2025’e<br />
kadar HP Amplify iş ortaklarının en az<br />
yarısını gönüllü Amplify Impact programına<br />
dahil etmeyi hedefliyor. Katılan<br />
iş ortakları bir sertifika sahibi olacak ve<br />
yıllık ödül programına dahil edilecek. Bu<br />
programla BT sektöründe aşağıdaki ana<br />
başlıklar üzerinden sorumluluk yapısının<br />
oluşması desteklenecek:<br />
• Gezegen: Sektörün en sürdürülebilir<br />
teknoloji, hizmet ve çözüm porföyünü<br />
oluştururken net sıfır karbon ve tamamen<br />
yenilenebilir döngüsel ekonomiye<br />
yönelmek.<br />
• İnsanlar: HP Racial Equality and Social<br />
Just Task Force gibi inisiyatifler üzerinden<br />
insan haklarına duyulan saygıyı<br />
göstermek ve değer zincirinin bir parçası<br />
olan insanların çeşitli, eşitlikçi ve<br />
kapsayıcı (DE&I) bir kültürle imkanlar<br />
sunmak..<br />
• Topluluk: Teknolojinin gücüyle toplulukları<br />
desteklemek. Birçok kişinin gelişmesi<br />
için ihtiyaç duyduğu eğitime, işlere<br />
ve sağlığa sahip olmasını engelleyen internet<br />
ve bilgisayar erişimindeki eşitsizliği<br />
azaltmaya yardımcı olmak.<br />
<br />
<br />
<br />
HP Sustainable Impact çalışmaları,<br />
2020’de HP’nin 1 milyar dolardan fazla<br />
satışına destek sağladı. Bu durum, HP<br />
ekosistemini ve küresel iş ortağı topluluğunu<br />
bir araya getiren yüksek performansı<br />
ve belli bir amaca hizmet eden<br />
kültürün gücünü gösteriyor.<br />
Aynı zamanda şirketlerin topluluklar<br />
içindeki değişen rolüne de ışık tutuyor.<br />
HP, ekosistemi için daha parlak bir gelecek<br />
inşa ederken kendi paydaşlarına da<br />
değer yaratmaya odaklanıyor. Pozitif bir<br />
değişim yaratmak için sürdürülebilirlik<br />
hedefleri doğrultusunda bu alanda uzun<br />
deneyimin sonucunda HP, dünyanın en<br />
sürdürülebilir şirketlerinden birisi olarak<br />
faaliyet gösteriyor. Ayrıca potansiyel<br />
farkları belirlemek için gereken kaynakları<br />
ve iş ortaklarının hedeflerini gerçekleştirmesine<br />
rehberlik eden HP Amplify<br />
iş ortağı topluluğunu desteklemek için<br />
de uygun bir konumda yer alıyor.<br />
<br />
<br />
Tüm HP Amplify iş ortakları, HP’nin<br />
dünya standartlarındaki Sustainable<br />
Impact kaynaklarına daha sürdürülebilir<br />
bir dünya yolculuğunun neresinde<br />
olursa olsun bağlanabiliyor. HP, tüm HP<br />
Amplify iş ortaklarının eğitime, satış<br />
araçlarına, pazarlama malzemelerine,<br />
HP’nin Sustainability & Compliance<br />
Centre (SCC) , HP Life ve HP Planet<br />
Partners’a erişebilmesini sağlayacak. Ek<br />
olarak, HP aşağıdaki iki farklı seçeneğin<br />
başlangıcını yaparken seçili ülkelerdeki<br />
iş ortaklarıyla yakından çalışacak:<br />
• Catalyst İş Ortakları: Catalyst iş<br />
ortakları, HP Amplify Impact’e bağlılığını<br />
duyuracak, sürdürülebilirlik değerlendirmesine<br />
katılacak ve satış fırsatlarını<br />
raporlayacak. Başlangıç yapılacak<br />
19 ülke arasında Amerika, Kolombiya,<br />
Brezilya, Meksika, Türkiye, Birleşik Arap<br />
Emirlikleri, Singapur, Filipinler, Hindistan,<br />
Almanya, İngiltere, İsveç, Danimarka,<br />
Fransa, İtalya, İspanya, Kanada, Güney<br />
Afrika ve Avustralya yer alıyor.<br />
• Changemaker İş Ortakları: Changemaker<br />
seçeneği ise uyguladığı bir<br />
sürdürülebilirlik planı olmayan ve sürdürülebilirlik<br />
yolculuğuna yatırım yapmak<br />
isteyen iş ortaklarını destekleyecek<br />
şekilde iyileştiriliyor. HP, uzun vadeli<br />
sürdürülebilirlik planlarının geliştirilmesi<br />
için değişim yapan iş ortaklarıyla<br />
birlikte çalışacak ve onları destekleyecek.<br />
Böylece bu şirketler anlamlı değişim<br />
yaratmaya odaklanan bir firma olarak<br />
tanınmalarını sağlayacak bir yolda ilerleyecek.
Geçtiğimiz yıl web chat, Facebook Messenger,<br />
WhatsApp ile sesli bot ve yazılı bot kullanan<br />
şirket sayısını bir önceki yıla göre yüzde<br />
433 artırmayı başaran Alotech 550’den fazla<br />
şirkete hizmet vermeye başladı. Cirosunu<br />
yüzde 100 artıran Alotech, Red Herring<br />
North America Top 100 listesine girme başarısı<br />
da gösterdi. Dünyanın en prestijli teknoloji<br />
ödülleri arasında yer alan ve yenilikçi<br />
şirketlerin sıralandığı Red Herring’in Top<br />
100 listesinde geçtiğimiz yıllarda Facebook,<br />
Google, Salesforce, Spotify ve YouTube gibi<br />
firmalarda yer almıştı.<br />
<br />
<br />
<br />
Alotech ve Call Center Studio kurucu ortağı<br />
Cenk Soyak yurt dışındaki hızlı büyüme ivmesine<br />
dair açıklamalarda bulundu; “İlk olarak<br />
Türkiye’deki müşterilerimiz yurt dışına<br />
açılırken bizleri de yanlarında götürdüler ve<br />
farklı ülkelerdeki ekipleri için de bizi kullanmaya<br />
başladılar. 2020 ikinci yarısı itibariyle<br />
direkt yurt dışında hem iş ortaklıkları ile<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
hem de pazarlama faaliyetleri ile farklı pazarlara<br />
giriş yapmaya başladık. Şu ana kadar<br />
onun üzerinde proje satışı gerçekleştirdik”<br />
dedi. Global pazarda rakiplerinden bir adım<br />
öne çıkmalarını ürün özelliklerine ek sundukları<br />
danışmanlık desteği ile artan verimliliğe<br />
borçlu olduklarını belirten Soyak, “Birçok<br />
şirket iş süreçlerini doğru tasarlamadığı<br />
için yüz binlerce dolarını kaybediyor. Bizimle<br />
tanışan şirketlerde öncelikli olarak süreçleri<br />
nasıl tasarlamalıyız konusuna odaklanıyoruz.<br />
İşlerini dinliyoruz. Operasyon ekiplerinin<br />
daha verimli çalışacağı, maliyetleri minimize<br />
edecek yapılar olarak tasarlıyoruz.<br />
En önemlisi devamlı memnuniyet için 7x24<br />
destek sunuyoruz.”<br />
<br />
<br />
Türkiye’ye ek olarak Kanada, Fas, Bulgaristan,<br />
Venezuela, Filipin, Hindistan ve Amerika<br />
vatandaşlarından oluşan 92 kişilik bir<br />
ekibe ulaşan AloTech, 2020 yılında ekibini<br />
yüzde 50 büyüttüğünü açıkladı. Şirket<br />
üstelik, #BenneredeysemAlotechorada mottosuyla<br />
yaklaşık bir yıldır lokasyon bağımsız<br />
olarak hizmet veriyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Ayrıca Yapay Zeka üzerine 2020 yılında bir<br />
departman kuran AloTech mevcut yapısı dahilinde<br />
otomatize edebileceği ve maliyetleri<br />
azaltabileceği alanlarda müşterilerine destek<br />
vermeye de başladı. Şirket ilk yılında 10’a<br />
yakın müşteride geliştirdiği sesli ve yazılı bot<br />
servisleri ile operasyonlara gelen çağrıların<br />
ortalamada yüzde 40’ını çağrı merkezi ekiplerine<br />
ulaşmadan çözerek ciddi bir müşteri<br />
memnuniyeti artışı ve maliyet avantajı sağladı.<br />
Alotech’in <strong>2021</strong> hedefleri arasında hali<br />
hazırda hizmet verdiği 550’nin üzerinde<br />
müşterisi için benzer analizleri yaparak yapay<br />
zeka içeren çözümleri en hızlı şekilde<br />
operasyonlarına dahil etmek yer alıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
Çoklu kullanımına<br />
imkân veren sistem<br />
sayesinde tüm<br />
veriler elektronik<br />
ortamda, tek<br />
noktadan, kolay,<br />
hızlı erişilebilir,<br />
g ü n c e l l e n e b i l i r<br />
ve paylaşılabilir olacak. Belgelerin kâğıda<br />
basım, kopyalama, dosya arşiv işlemlerinde<br />
harcanan emek, zaman ve masraflar en<br />
aza indirilerek her türlü belgenin gelecek<br />
nesillere daha sağlıklı bir şekilde aktarılması<br />
sağlanacak. Kesintisiz otomasyon sistemi<br />
önemli operasyonel verimlilik sağlanırken<br />
kurumlara ait sunucu ve üst düzey güvenlikli<br />
İBB Veri Merkezi altyapısıyla yedek olarak<br />
arşivlenecek olan belgeler deprem tedbirleri<br />
kapsamında çeşitli afet durumlara karşı ek<br />
koruma altına alınıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Dijital Arşiv çalışmalarının kurumsal hafızaları<br />
geleceğe taşıyacak önemli bir hizmet<br />
olduğunun altını çizen İBB İSTTELKOM AŞ<br />
Genel Müdürü Nihat Narin, “Bilişim altyapıları<br />
her geçen gün iş, eğitim ve yaşam için<br />
daha önemli hale geliyor. Belediyemize ait işlemlerin<br />
hızlı şekilde sonuçlandırması bizim<br />
için çok önemli. Dijital dönüşümün önemli<br />
bir parçası dijital arşiv çalışmaları ile elektronik<br />
ortamda yer alan mevcut veriler analiz<br />
edilip sınıflandırılarak vatandaşlara sunulan<br />
hizmet kalitesi büyük ölçüde arttırılmış<br />
olacak” dedi.<br />
<br />
<br />
Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren<br />
Narin; “Dijital Arşiv çalışması ile İBB ve iştiraklerine<br />
ait tüm milyonlarca belge sayısal<br />
anlamlı veriler haline dönüştürülmesi hedefleniyor.<br />
Sistem sayesinde mesafeler ortadan<br />
kalkarak pandemi nedeniyle uzaktan çalışan<br />
kamu personelleri ve vatandaşlar istekleri<br />
dokümanlara kurumlara gitmeden 7 gün<br />
24 saat birkaç dakikada içinde güvenle ulaşılabilecek.<br />
Aynı zamanda belediye kent hafızasını<br />
geleceğe taşıyacak çalışma çevrenin<br />
korunmasına da önemli katkı sağlayacak”<br />
değerlendirmesinde bulundu.
oranlarından birini, sadece yüzde 5 komisyon<br />
ödeyecek. Firmalar sadece Wish.<br />
com’a üye olarak ürünlerini tek panelden<br />
dünyaya sunacak.<br />
<br />
<br />
Dünyanın en çok indirilen mobil e-ticaret<br />
uygulaması Wish.com, Türkiye’nin<br />
önemli e-ticaret altyapı sağlayıcısı<br />
T-Soft’un kardeş markası ConnectProf<br />
ile entegre oldu. Wish.com, sadece ConnectProf<br />
ile yaptığı iş birliğiyle tek bir entegrasyon<br />
sayesinde firmalara satış yapmak<br />
istediği her ülke ve bölge için yeni<br />
bir hesap oluşturmaya gerek olmadan<br />
100’den fazla ülkede satış yapma imkânına<br />
kavuşacak.<br />
<br />
<br />
Dünya çapında aylık 100 milyondan fazla<br />
aktif kullanıcısı ve günde 1,8 milyon<br />
ürün satışı ile firmalara kazançlı bir alışveriş<br />
vadeden Wish.com’da ürünlerini<br />
satmak isteyen firmaların tek yapması<br />
gereken Wish’e ücretsiz kaydolmak.<br />
Firmalara büyük bir küresel izleyiciye<br />
anında erişim sağlayan Wish, başka bir<br />
e-ticaret pazar yerinde bulunmayan; firmaya<br />
özel hesap yöneticisi, kişiye özel<br />
gösterimler ve akışlar ile ürünlerin ilgili<br />
kullanıcılara sunulması, özel teslimat ve<br />
iade programları, sınır ötesi lojistik hizmetleri,<br />
hızlı gönderim ve çok hızlı ödeme,<br />
reklam ve tanıtım desteği, ürünleri<br />
öne çıkarmak için pazarlama uygulamaları<br />
gibi fırsatlar sunacak.<br />
<br />
<br />
<br />
Wish’deki satış başarısının en büyük<br />
etkeninin algoritma olduğunu belirten<br />
Wish.com Türkiye Ülke Hesap Yöneticisi<br />
Damla Kaçar, “Wish üzerinde çalışan bu<br />
özel algoritma sayesinde başarı, tüketicinin<br />
ürüne dair arama yapması üzerine<br />
kurulu değil. Ürünler kişilerin özelliklerine<br />
göre satın alma potansiyeli en yüksek<br />
olan kişilere gösteriliyor. Sadece bu<br />
algoritmaya dayalı satış başarısı, toplam<br />
satışların yüzde 70’inden fazlasını oluşturmaktadır”<br />
dedi.<br />
<br />
<br />
Wish.com ile Türkiye’de ilk iş birliği sözleşmesini<br />
imzalayan firma olmalarından<br />
duydukları memnuniyeti belirten<br />
ConnectProf Satış Müdürü Taner Kayman,<br />
“Türkiye’nin lider e-ticaret altyapı<br />
sağlayıcısı T-Soft’u da bünyesinde bulunduran<br />
Tekrom’un entegrasyon platformu<br />
ConnectProf ile üst düzey yerli<br />
ve yabancı pazaryerlerine entegrasyon<br />
sağlıyoruz. Dünya markası Wish’in de<br />
Türkiye’de ConnectProf’u tercih etmiş<br />
olmasından dolayı çok mutluyuz ve bu<br />
iş birliğine son derece önem veriyoruz.<br />
Sadece ConnectProf aracılığıyla Wish.<br />
com’a kaydolan Türk firmalara alan açıyoruz<br />
ve müşterilerimize birçok avantaj<br />
ile çok sayıda ülkede satış yapma fırsatı<br />
sağlıyoruz. Türkiye’de hali hazırdaki<br />
rekabetçi kur politikası da Wish.com’da<br />
hesap açan firmalara yurtdışında rekabetçi<br />
olabilmeleri için büyük fırsatlar<br />
sunuyor. Türk lirası ile maliyetlendirilen<br />
ürünler, sınır ötesinde dövizle ve yüksek<br />
kârlarla satılabilecek” dedi.<br />
<br />
<br />
<br />
Cep telefonları üzerinden eğlenceli alışveriş<br />
deneyimi sunan Wish.com, ConnectProf<br />
üzerinden kaydolan firmalara<br />
benzersiz avantajlar da sağlayacak.<br />
Lansman süresince Wish’te satış yapmak<br />
isteyen firmalar, mağazalarının<br />
açılmasını izleyen ilk 3 ay içinde yapacakları<br />
satışlardan, piyasanın en düşük
Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletinde<br />
bulunan Oldsmar şehrinde, halka içme<br />
suyu sağlayan su şebekesine bir bilgisayar<br />
korsanının sızması ve suyu zehirleme girişiminde<br />
bulunması güvenlik uzmanlarını<br />
harekete geçirdi. Siber Güvenlik kuruluşu<br />
ESET tarafından da mercek altına alınan bu<br />
saldırı, halk sağlığı açısından siber güvenliğin<br />
ne kadar önemli olduğunu bir kez daha<br />
gözler önüne serdi. Geçen hafta Amerika’da<br />
su şebekesine yapılan siber saldırının ardından<br />
polis yetkilileri yaptıkları açıklamada<br />
halk sağlığına yönelik bir tehlike oluşmadan<br />
önlem alındığını belirtmişti. Su şebekesinde<br />
çalışan bir bilişim uzmanı uzaktan kontrol<br />
edilen arıtma sisteminde, sudaki sodyum<br />
hidroksit miktarının 100 kat artırıldığını<br />
fark ederek çok tehlikeli olabilecek bir durumun<br />
zamanında önlenmesine katkıda<br />
bulundu.<br />
<br />
<br />
<br />
Florida’da yapılan siber saldırı başarılı olmasa<br />
bile iyi korunmayan ve yeterli önlem<br />
almayan içme suyu şebekelerinin risk altında<br />
olduğunu gösteriyor. ESET, halk sağlığını<br />
doğrudan ilgilendiren bu konu ile ilgili olarak<br />
neler yapılabileceğini irdeledi. Uzmanlar<br />
suçluların su kaynağındaki kimyasal seviyeleri<br />
değiştirmek için uzaktan erişim araçlarını<br />
kullandığını belirterek saldırının hedefli<br />
olduğunun altını çizdiler. Bu olayın sinsi bir<br />
sıfır gün saldırısı olmasa da, kötü niyetli kişi<br />
ya da kişilerin uzun süredir hedefle ilgilendiği<br />
ihtimali üzerinde duruyorlar.<br />
<br />
<br />
Bilgisayar korsanlarının su arıtma ve yönetim<br />
sistemleri hakkında özel bilgi sahibi oldukları<br />
ya da bunun üzerinde uzun süre çalıştıkları<br />
görülüyor. Önce saldırganlar hedefi<br />
belirliyor, bilgi topluyor ve bir plan oluşturuyorlar.<br />
Erişim sağlandıktan sonra, doğrudan<br />
su arıtma süreciyle etkileşime giren kontrol<br />
sistemleri için ağı araştırıyorlar. Potansiyel<br />
saldırı alanı belirlendikten sonra detaylı ve<br />
hedefli çalışmalar yaparak nasıl zarar verecekleri<br />
konusuna yoğunlaşıyorlar.<br />
<br />
<br />
<br />
Florida’da yaşanan bu olay yakın gelecekte<br />
halk sağlığını doğrudan ilgilendirecek yerlere<br />
siber saldırı yapılabileceğine dikkatleri<br />
çekmiş oldu. ESET Siber Güvenlik Uzmanları,<br />
küçük ya da büyük olduğuna bakılmaksızın<br />
tüm yönetimlerin ve belediyelerin, içme<br />
suyu şebekeleri ya da su arıtma tesislerinde<br />
bu tip saldırıların olabileceğini düşünerek<br />
planlama yapması gerektiğinin altını çizerek<br />
şu önerilerde bulundular;<br />
<br />
<br />
• Bu birimlerde çalışan siber güvenlik uzmanları<br />
bir bilgisayar korsanı gibi düşünerek<br />
kötü niyetli kişilerin sisteme girmelerini<br />
engelleyecek yolları belirlemeli, planlamaları<br />
yapmalılar<br />
• Çalışanlar siber saldırılar konularında<br />
bilgilendirilmeli ve eğitilmeliler<br />
• Yönetimler 2FA (Çift Faktörlü Koruma) uygulamalarını<br />
devre almalılar<br />
• Teknik uzmanlar yama uygulamalarını<br />
dikkatle takip etmeliler<br />
• Mevcut yapı ve kontrol süreçlerinin üzerinden<br />
tekrar tekrar geçilmeli.<br />
• Bir ihlal ya da siber saldırı olabileceği göz<br />
önüne alınarak planlamalar ve sonrasında<br />
tatbikatlar yapılmalı.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Eczaneler, miadı dolmuş ürünlerden dolayı yılda<br />
ortalama 20 bin TL kaybediyor. Anne bebek<br />
ürünleri, besin takviyeleri, dermokozmetik<br />
gibi ilaç dışı kategoride yıllık 1,5 milyar dolarlık<br />
pazar bulunuyor. Pazarın yüzde 80’den fazlası<br />
ise ithal ürünlerden oluşuyor. Eczanelerin sağlık<br />
ürünü ihtiyaçlarını tedarik eden Novadan’da<br />
son kullanma tarihi yaklaşan yüksek stoklu<br />
ürünlerin çöpe atılarak tıbbi atık artışının<br />
engellemek için takas sistemi bulunuyor.<br />
<br />
Yapay zeka destekli alışveriş platformu Novadan,<br />
eczacılara eğitim olanağı sunması ile farklılaşıyor.<br />
Novadan’da eczanelerde son kullanma tarihi<br />
yaklaşan yüksek stoklu ürünler için takas sistemi<br />
bulunuyor. Bu sayede hem milli geliri hem çevreyi<br />
hem de yapılan yatırımı koruyan platform, takas<br />
yöntemi ile şimdiye kadar 4,6 milyon TL’yi milli<br />
ekonomiye kazandırdı.<br />
<br />
Haziran 2020’de KOSGEB tarafından Ar-Ge<br />
inovasyon desteğini alarak faaliyete başlayan<br />
Novadan, Türkiye genelinde hizmet veren 26<br />
bin 700 eczaneden 2 binine hizmet veriyor.<br />
Eczacılık mesleğine gönül veren Metin Kökçü, 15<br />
yıllık sektör profesyoneli Haki Poyraz ve yazılım<br />
mühendisi Cengiz Eselioğlu’nun bir araya gelerek<br />
eczacılara yönelik yapay zeka temelli girişimi<br />
hayata geçirdi. Novadan, <strong>2021</strong> sonuna kadar üye<br />
sayısını 17 bine çıkarmayı hedefliyor. Novadan<br />
Kurucu Ortaklarından Haki Poyraz, “2020’de<br />
yüzde 40 büyüdük. Türkiye genelinde hizmet<br />
veren 26 bin 700 eczaneden 2 binine hizmet<br />
veriyoruz. <strong>2021</strong> sonuna kadar bu sayıyı 17 bine<br />
çıkarmayı hedefliyoruz. Faaliyete başladıktan 4<br />
ay sonra 2 milyon TL yatırım alarak 10 milyon<br />
TL değerlemeye ulaştık.” değerlendirmesinde<br />
bulundu.<br />
Novadan hakkında:<br />
KOSGEB tarafından Ar-Ge ve inovasyon desteği<br />
alan Novadan, eczacılık mesleğine gönül vermiş<br />
bir eczacı, eczacılık sektöründe 15 yıl Türkiye’nin<br />
farklı bölgelerinde çalışmış bir profesyonel ve 15<br />
yıl yurt içinde ve yurt dışında yazılım geliştirmiş<br />
bir mühendis tarafından kuruldu. Haziran<br />
2020’de açılan platform, eczane ve eczane<br />
çalışanlarını geleceğe taşımayı, sektördeki<br />
problemleri çözmeyi hedefliyor.
Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE<br />
World <strong>2021</strong>’i 8-11 Şubat’ta gerçekleştirdi.<br />
Etkinlik, tasarımcıları, mühendisleri,<br />
üreticileri, girişimcileri ve iş liderlerini,<br />
yenilikçiliği artırma ve işlerini dönüştürme<br />
konusundaki bilgi ve teknik bilgileri<br />
keşfetmek ve paylaşmak için sanal bir<br />
deneyimde bir araya getirdi. İlgi çekici<br />
bir çevrimiçi formatta gerçekleşen dört<br />
günlük etkinlikte düşünce liderliği, endüstri<br />
dersleri, buluşmalar, panel tartışmaları,<br />
ürün brifingleri ve ağ oluşturma<br />
fırsatları, SOLIDWORKS’ün yeni, genişleyen<br />
3DEXPERIENCE Works portföyü<br />
ile kullanıcıların yeni inovasyon ve işbirliği<br />
yolları yaratmak için insan hayal<br />
gücünü nasıl geliştirdiğini keşfetti ve<br />
müşterileriyle bağlantı kurdu.<br />
Dassault Systèmes etkinlikte tasarım,<br />
iş birliği, paylaşım ve uzmanlıkta yeni<br />
ufuklar açacak iki yeni ürünü yakında<br />
kullanıcıların hizmetine sunacağını duyurdu:<br />
Maker’lar için ‘’3DEXPERIENCE<br />
SOLIDWORKS for Makers’’ ve Öğrenciler<br />
için ‘’3DEXPERIENCE SOLIDWORKS<br />
for Students’’. Dassault Systèmes’in<br />
3DEXPERIENCE World <strong>2021</strong> sanal etkinliğinde<br />
görücüye çıkarılan bu ürünler,<br />
maker’lara ve öğrencilere tasarım,<br />
mühendislik ve inovasyon iş birliğinde<br />
dünyanın en güçlü dijital ortamına bulut<br />
tabanlı erişim sunacak.<br />
Maker’lar için 3DEXPERIENCE<br />
SOLIDWORKS; maker’ları, mentorları<br />
ve fikirleri bir araya getirerek yaratmaya,<br />
bağlantı kurmaya ve iş birliği yapmaya<br />
uygun bir ortam sağlıyor. Dijital meraklıları,<br />
3DEXPERIENCE SOLIDWORKS<br />
Professional, 3D Creator ve 3D Sculptor<br />
uygulamaları ile inovasyon yapabiliyor<br />
ve kişisel projelerini, Dassault Systèmes’in<br />
bir araya getirdiği maker’lar,<br />
influencer’lar ve yenilikçilerden oluşan<br />
global Maker Topluluğu Madein3D ile<br />
destek ve ilham amaçlı olarak paylaşabiliyor.<br />
Öğrenciler için 3DEXPERIENCE<br />
SOLIDWORKS ise, öğrencilerin bugün<br />
sektörde hayli rağbet gören mühendislik,<br />
iş birliği, proje yönetimi ve veri istihbarat<br />
becerilerini geliştirerek onları rekabetçi<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
iş piyasasına istihdam edilebilirlik<br />
yönünden hazırlıyor. Her yerde<br />
kullanabilen bu üründe 3DEXPERIENCE<br />
SOLIDWORKS Student, 3D Designer<br />
Student ve Collaborative Business & Industry<br />
Innovator uygulamaları, 3DEX-<br />
PERIENCE platformundaki meslektaş ve<br />
uzmanların bulunduğu global çevrimiçi<br />
topluluğuna erişim imkanı ve sektörde<br />
geçerli olan iki sertifika programı bir<br />
arada sunuluyor.<br />
Dassault Systèmes, Öğrenciler için<br />
3DEXPERIENCE SOLIDWORKS lansmanını<br />
desteklemek amacıyla 3DEXPE-<br />
RIENCE World <strong>2021</strong> etkinliği boyunca<br />
ilk kez Global Sanal Kariyer Fuarı (World<br />
Wide Virtual Career Fair) de düzenliyor.<br />
Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya’daki<br />
üniversite öğrencileri, Dassault Systèmes’in<br />
global yetenek kazanım ekibi ve<br />
SOLIDWORKS müşterileri ile bire bir tanışma<br />
ve bağlantı kurma fırsatları elde<br />
edebiliyorlar.<br />
Dassault Systèmes SOLIDWORKS<br />
CEO’su Gian Paolo Bassi konuyla ilgili görüşlerini<br />
şu şekilde aktardı: “Ürünlerden<br />
platforma, bağlantılardan ilişkilere…<br />
3DEXPERIENCE SOLIDWORKS, öğrencilerin<br />
ve maker’ların öğrenme, iş birliği<br />
kurma ve inovasyon yapma şekillerini<br />
dönüştürüyor. Öğrenciler, sektörde talep<br />
gören becerileri geliştirmek ve işyerinde<br />
başarıyla yükselmek için gereken doğru<br />
araçları erkenden kullanabiliyorlar.<br />
Maker’lar, üretme tutkularını paylaşan,<br />
uzmanlığı ve iş birliği arzusu ile yardıma<br />
hazır olan bir topluluğa katılabiliyorlar.<br />
Her iki grup da ezber bozan deneyimleri<br />
mükemmel bir şekilde inşa etmek için<br />
gereken bilgiyi ve uzmanlığı ediniyorlar.<br />
Klasik SOLIDWORKS masaüstü yazılımımızın<br />
3DEXPERIENCE platformuna<br />
bağlı ve bu platform tarafından yönetilen<br />
bu versiyonu, karşımıza devrim niteliğinde<br />
bir ürün çıkarıyor.”<br />
Öğrenciler için 3DEXPERIENCE<br />
SOLIDWORKS Mayıs <strong>2021</strong>’de, Maker’lar<br />
için 3DEXPERIENCE SOLIDWORKS ise<br />
<strong>2021</strong>’in ikinci yarısında 3DEXPERIENCE<br />
platformu üzerindeki basit bir çevrim<br />
içi satın alma deneyimi ile kullanıma<br />
sunulacak.
Pandemiyle birlikte insanların dijital platformlarda<br />
geçirdiği zaman belirgin ölçüde<br />
artarken, söz konusu platformları kullanan<br />
bireylerin birbirlerine karşı tutumları<br />
da iş dünyası tarafından mercek altına<br />
alınmaya başlandı. Microsoft’un 2016 yılında<br />
başlattığı araştırmaların sonuçlarını<br />
değerlendirerek oluşturduğu “Dijital<br />
Nezaket Endeksi”nin 2020 sonuçları, geçtiğimiz<br />
günlerde kamuoyu ile paylaşıldı.<br />
Microsoft’un 30’u aşkın ülkede 58 binden<br />
fazla görüşme gerçekleştirerek yürüttüğü<br />
“Dijital Nezaket Araştırması” kapsamında<br />
katılımcılara çevrimiçi mecralarda ne kadar<br />
vakit geçirdikleri; nezaket kurallarına<br />
ne kadar uydukları; işle ilgili ve iş dışı ortamlarda<br />
sanal tacize maruz kalıp kalmadıkları<br />
gibi sorular yöneltildi.<br />
<br />
<br />
<br />
Araştırmanın sonuçlarına göre 2020’de dijital<br />
platformlarda nezaket kurallarına en<br />
fazla uyanlar 13-17 yaş arası gençler oldu.<br />
Nefret ve bölücülüğü yayan söylemler artmaya<br />
devam ederken, her 10 kişiden 4’ü<br />
siber zorbalığa maruz kaldığını belirtti.<br />
Bu kişilerin yüzde 66’sı saldırıyı gerçekleştiren<br />
kullanıcıyı bloklama yolunu seçtiğini<br />
dile getirdi. Öte yandan her 4 kişiden 1’i,<br />
pandemi döneminde sanal platformlarda<br />
nezaket kurallarına daha çok uyulduğunu<br />
ifade etti. Özellikle sıkı karantina<br />
kurallarının uygulandığı ülkelerde<br />
dijital platformların kullanımında<br />
keskin bir yükseliş gözlemlenirken,<br />
video aramalarının başı çektiği sosyal<br />
medya kullanımında da belirgin bir artış<br />
yaşandı. Market alışverişi başta olmak<br />
üzere, e-ticaret hızla yaygınlaştı; video<br />
oyunları ve spor aktivitelerini online izleme<br />
alışkanlığı da arttı. 2020’de dijital<br />
platformlarda nezaket kurallarına en çok<br />
uyan ülkeler arasında 5. sırada yer bulan<br />
Türkiye’de kullanıcıların yüzde 68’i 2020<br />
yılında rahatsız eden dijital tecrübeler<br />
yaşadıklarını söylerken, bu tecrübeler arasında<br />
“Trolleme” birinci sırada yer aldı.<br />
Trollemeyi istenmeyen iletişim ve cinsel<br />
içerikli mesajlar izledi. 2020’lerde sosyal<br />
nezaketin yaygınlaşmasına en büyük katkıyı<br />
sosyal medya şirketlerinin yapmasının<br />
beklendiği ortaya çıkarken, sosyal<br />
medya şirketlerini sırasıyla haber kanalları,<br />
eğitim kurumları, hükümetler ve teknoloji<br />
şirketleri izledi.<br />
<br />
<br />
<br />
Araştırma; gerçeği çarpıtmak veya dolandırıcılık<br />
yapmak amacıyla yaratılan bilgi<br />
kirliliğinin, nefret ve ayrımcılığı besleyen<br />
söylemlerin dijital platformlardaki etkisini<br />
azaltmadan sürdüğü gösteriyor. Dijital<br />
ortamda kullanıcıları rahatsız eden<br />
söylemlerin ağırlıkla kimliği belirsiz veya<br />
sadece çevrimiçi kimliğiyle tanınan kişilerden<br />
gelmesi dikkat çekiyor. Buna karşın<br />
aile ve iş arkadaşlarının, rahatsızlık veren<br />
paylaşımları en az yapan grup olduğu belirtiliyor.<br />
Geçmişte kendisinin veya tanıdığı<br />
bir kimsenin çevrimiçi platformlarda<br />
nezaketten uzak bir davranışla karşılaştığını<br />
söyleyenlerin yüzde 40’ı, bu nedenle<br />
sosyal medyadaki aktifliklerini azalttıklarını<br />
ifade ediyor.<br />
Her 8 yetişkinden 1’i iş yerinde yöneticisi,<br />
çalışma arkadaşı veya müşterisi tarafından<br />
siber ya da fiziksel zorbalığa maruz<br />
kaldığı halde, yüzde 60’lık bir kesim bu durumu<br />
yetkililere bildirmiyor. Söz konusu<br />
çalışanların yüzde 38’i bu kötü muamelenin<br />
hem çevrimiçi hem de fiziksel iş ortamında<br />
gerçekleştiğini dile getiriyor.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Türkiye odaklı en büyük özel sermaye şirketi<br />
Actera, Türk oyun şirketi Brew Games’e 4<br />
milyon dolar tutarında yatırım yaptı. Yurt<br />
içi ve yurt dışında önemli oyun firmalarında<br />
çalışmış, birçok başarılı oyunda imzası bulunan<br />
Brew Games kurucu ortağı ve CEO’su<br />
Ufuk Benli, Actera yatırımı hakkında şunları<br />
söyledi: “Brew Games ekibi olarak, Actera ile<br />
yaptığımız ortaklıktan dolayı çok heyecanlı<br />
ve gururluyuz. Türkiye özellikle mobil oyun<br />
geliştirmede son beş yılda büyük yol kat etti.<br />
Türk oyun şirketlerine yapılan yatırımların<br />
artarak devam ettiğini görüyoruz. Geliştirdiğimiz<br />
oyunları dünyanın beğenisine<br />
sunmanın yanı sıra sektörümüze yeni yetenekler<br />
kazandırmak için de elimizden geleni<br />
yapacağız. Bu doğrultuda staj programları,<br />
eğitimler ve seminerler düzenleyerek ülkemizin<br />
hem katma değerli yazılım ihracatına<br />
hem de insan kaynağı yetiştirilmesine fayda<br />
sağlamayı hedefliyoruz.”<br />
Actera’dan yatırıma ilişkin yapılan açıklamada<br />
ise “Türkiye, yetenekli insan kaynağı<br />
ve uluslararası başarılarıyla dünya çapında<br />
bilinen bir mobil oyun geliştirme merkezi<br />
haline geldi. Yatırım yaptığımız Brew Games’in<br />
ekibine ve oyun geliştirme potansiyeline<br />
olan inancımız tam. Brew Games’in<br />
başarısının hem ülkemiz ihracatına hem<br />
de istihdama fayda sağlayacağına inanıyoruz.<br />
Mobil oyun sektöründe Türkiye’nin çok<br />
daha iyi yerlere gelebilmesi için ülkemizin<br />
başarılı oyun şirketlerine yatırım yapmaya<br />
devam edeceğiz” denildi.<br />
Ortaklık sürecinde Brew Games’in danışmanlığını<br />
Acar & Ergönen Avukatlık Bürosu,<br />
Actera’nın danışmanlığını ise Core Finance,<br />
Verdi Avukatlık Ortaklığı ve PricewaterhouseCoopers<br />
üstlendi.
Pandemi döneminde de teknoloji odaklı<br />
yatırımlarına devam eden Dedeman Hotels<br />
& Resorts International, iş dünyası<br />
ve acentelerin tüm ihtiyaçlarına cevap<br />
vermeye devam ediyor. Her içerikteki<br />
toplantı ve her çaptaki organizasyon<br />
için yeni nesil dijital toplantı platformunu<br />
hizmete sunan Dedeman, pandemi<br />
nedeniyle fiziksel olarak gerçekleştirilemeyen<br />
etkinlikler için, gelişmiş teknolojik<br />
altyapısıyla dikkat çeken “Yeni Nesil<br />
Dijital Toplantı Platformu” uygulaması<br />
ile fark yaratacak organizasyonlara imza<br />
atma imkanı sunuyor.<br />
Dedeman Dijital Toplantı Platformu, kurumların,<br />
markaların, acentaların, organizasyon<br />
firmalarının sanal etkinlik çözümleri<br />
kapsamında tüm ihtiyaçlarına<br />
son teknolojiyle karşılık verirken, ilham<br />
veren yaratıcı fikirlerin yer aldığı alternatifli<br />
paketlerden oluşuyor. Dedeman<br />
İstanbul Oteli’nde konumlanan dijital<br />
stüdyoda yer alan tüm alt yapı, toplam 3<br />
ülke, 14 şehirde yer alan tüm Dedeman<br />
Hotels & Resorts International otellerine<br />
çok kısa sürede kurulabiliyor.<br />
eden Dedeman Hotels & Resorts Internetional<br />
Satış ve Pazarlamadan Sorumlu<br />
İcra Kurulu Üyesi Gülhan Balta Kuzu,<br />
“Gelişen teknoloji, pandemi ile değişen<br />
tüketici davranışları iş hayatının beklentilerini<br />
ve iş yapış şekillerini etkiledi.<br />
Dedeman olarak dijitalleşme her zaman<br />
ana gündem maddelerimizden biri oldu<br />
ve teknoloji yatırımlarımız kapsamında<br />
alanında farklı ve etkili hizmetler<br />
sunmaya devam ediyoruz. Pandemi nedeniyle<br />
aynı ortamlarda bulunamıyor,<br />
etkinliklerimizi ve toplantılarımızı gerçekleştiremiyoruz.<br />
Yeni nesil etkinlikler<br />
için hayata geçirdiğimiz dijital toplantı<br />
platformumuz ile acentelere, kurumlara<br />
ve markalara yaratıcı, etkili ve alanında<br />
fark yaratan hizmet modeli geliştirdik.<br />
En hızlı, en verimli ve en yaratıcı sanal<br />
etkinlik çözümlerinin yer aldığı platformumuzun<br />
sahip olduğu teknoloji ile toplantılarınızı<br />
ister bir balo salonu görünümünde,<br />
isterseniz de olmak istediğiniz<br />
herhangi bir ülkede ya da arzu ettiğiniz<br />
özel tasarım konseptinde gerçekleştirebilirsiniz”<br />
dedi.<br />
Dedeman İstanbul’da yer alan ve tüm<br />
Dedeman otellerine kurulabilen stüdyoda,<br />
led ekran, güçlü ses, ışık sistemleri,<br />
kamera ve reji sistemleri ile gerçekleşen<br />
çekimlerle dijital ortamlarda aynı anda<br />
canlı olarak karşılıklı sunumlar yapılabiliyor.<br />
Sahnede yapılan sunumlar aynı anda<br />
dijital ortamlarda canlı olarak yayınlanarak<br />
misafirlere ve çalışanlara anında<br />
ulaştırabiliyor. Kurulan sistem ayrıca onların<br />
da yine canlı olarak dijital ortama<br />
bağlanıp karşılıklı sunumlar yapmasını<br />
sağlıyor. Dijital platformda, canlı olarak<br />
istenilen sayıda farklı noktaya aynı anda<br />
bağlantı kurulabilirken, sistemde yer<br />
alan dev ekranlarda sunum veya video<br />
içerikli projeler oynatılabiliyor.<br />
Yer alan Greenbox stüdyosu ile tamamen<br />
sanal bir sahnede sunumlar gerçekleşebiliyor.<br />
Hayal edilen ve dijital ortamda<br />
çizilebilen tüm sahnelerin tasarıma<br />
yansıtılabildiği platformda, etkinlik sahibine<br />
mekândan bağımsız istediği konseptte<br />
istediği tasarımda etkinlik yapma<br />
olanağı sağlanıyor.<br />
<br />
<br />
<br />
“Yeni Nesil Dijital Toplantı Platformu”-<br />
nu, Türkiye’nin önde gelen prodüksiyon<br />
ekipleri işbirliğinde mekandan ve zamandan<br />
bağımsız olarak, kurumların<br />
ihtiyaçlarına yönelik ilham veren organizasyonlar<br />
için tasarladıklarını ifade
Türkiye’nin yenilikçi finansal teknoloji<br />
şirketi Sipay, halihazırda kurumsal ve bireysel<br />
kullanıcılara dijital cüzdan, sanal<br />
POS ve linkle ödeme gibi yeni nesil ödeme<br />
sistemleri alt yapısı sağlıyor. Sipay, artık<br />
e-ticaret için sağladığı sanal POS altyapısını<br />
mobil üzerinden fiziki mağazalara da<br />
taşıyor ve akıllı telefonları mobil POS’a çevirerek<br />
temassız ve taksitli alışveriş imkanı<br />
sunuyor. İlk olarak Altınbaş mağazalarında<br />
başlatılan bu yenilikçi uygulamanın<br />
yakında farklı sektörlerde de yaygınlaşmaya<br />
başlayacak.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Ödeme sistemlerinin ödüllü şirketi Sipay’in<br />
Genel Müdürü Semih Muşabak<br />
temassız taksit uygulamasına dair şu<br />
sözleri ifade etti: “Altınbaş mağazalarında<br />
başlattığımız bu hizmetle, e-ticaret<br />
için sağladığımız sanal POS altyapısını<br />
mobil üzerinden fiziki mağazaya taşıdık.<br />
Kısacası telefonları mobil POS’a çevirip<br />
temassız ve üstelik taksitli alışveriş<br />
imkanı sunmaya başladık. Sektörde<br />
şu anda temassız yapılan ödemelerde<br />
taksit imkanı sunan başka bir uygulama<br />
bulunmuyor. Sanal POS altyapısını<br />
kullandığımız bu uygulamada müşteri,<br />
akıllı telefonuna gelen OTP SMS’i (anlık<br />
ve tek kullanımlık şifre) kullanarak<br />
temassız ödeme onayını veriyor. Pilot<br />
olarak Altınbaş mağazalarında başlattığımız<br />
bu uygulamayı hızlı bir şekilde<br />
sahada yaygınlaştırıp farklı sektörlerde<br />
de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Logitech, en çok tercih edilen klavye ve<br />
mouse kombinasyonu MK270’e göre sesi<br />
yüzde 90 azaltılmış olan, “Sessiz Tıklama”<br />
teknolojisine sahip, yeni MK295<br />
Sessiz Kablosuz Klavye & Mouse Setini<br />
duyurdu. Dayanıklı ve konforlu yapısıyla<br />
dikkat çeken, grafit ve beyaz renk seçenekleri<br />
bulunan klavye & mouse seti,<br />
yeni “Sessiz Tıklama” özelliğiyle sessiz<br />
bir deneyim vadediyor.<br />
Yeni seriyle ilgili açıklamalar yapan<br />
Logitech Türkiye Pazarlama Müdürü<br />
Birol Sülük, “İster evde ister ofiste<br />
çalışın, yaratıcılığa, öğrenmeye ve<br />
üretkenliğe en büyük zararlardan birisi<br />
gürültüdür. Yeni MK295 Sessiz Kablosuz<br />
Klavye & Mouse Setindeki Sessiz<br />
Tıklama teknolojimiz, odağınızı işinize<br />
çevirmenizi sağlıyor ve sizi çevredeki<br />
dikkat dağıtıcı tüm unsurlardan<br />
uzaklaştırıyor. Yeni sessiz kombinasyon<br />
sayesinde en çok satan klavye ve mouse<br />
setinin tanıdık rahatlığını ve hissini en<br />
sessiz şekilde yaşayacaksınız!” diyor.<br />
Sıvıya karşı dayanıklı tuşlara ve tasarıma<br />
sahip olan klavye, uzun süre kullanım<br />
vadederken, 36 aya kadar pil ömrü<br />
sağlıyor. Sağlam ayaklara sahip klavye<br />
kişisel ihtiyaçlara göre eğim alabiliyor.<br />
Rahat ve kompakt mouse’un yumuşak<br />
kaydırma tekerleği ise bu sessiz deneyimi<br />
tamamlıyor.<br />
Mouse, 18 aylık pil ömrünün yanı sıra<br />
üzerinde açma ve kapama tuşları bulunduruyor.<br />
Logitech’in küçük, tak ve unut<br />
kablosuz alıcısı ile 10 metreye kadar<br />
güçlü, kablosuz bağlantı sağlıyor.<br />
MK295 için tavsiye edilen satış fiyatı:<br />
269 TL
Pandemiyle birlikte e-ticaret hızla büyürken<br />
müşterilerine online kanallardan<br />
ulaşmaya çalışan şirketler için uzaktan<br />
izleme ve kontrol oldukça önem kazanıyor.<br />
Küresel bir kritik dijital altyapı ve<br />
süreklilik çözümleri sağlayıcısı olan Vertiv,<br />
kullanıcılarına online platformlardan<br />
ulaşmaya çalışan şirketler de dahil<br />
olmak üzere veri merkezi müşterilerine<br />
güçlü bir uzaktan izleme ve kontrol altyapısı<br />
sunuyor.<br />
<br />
E-ticarette izleme en kritik süreçlerden<br />
biri olarak karşımıza çıkıyor. Vertiv<br />
Türkiye ve Orta Asya Kanal Satış Müdürü<br />
Hakan Yaran, bu teknolojinin e-ticarette<br />
nasıl kullanılabileceğini şöyle paylaşıyor:<br />
“VertivTM EnvironetTM Alert gibi güçlü<br />
bir izleme yazılımı, IT altyapı ağlarında<br />
güvenli ve uzaktan izleme sağlıyor. Bu<br />
da kullanıcıların çalışma verimliliklerini<br />
kontrol etmelerini mümkün kılıyor.<br />
Bu şekilde şirketler, maliyet oluşturan ve<br />
işleri aksatan kesintiler gibi sorunların<br />
önüne geçebilir, müşterilerin satın alma<br />
süreçlerinden memnun kalmalarını sağlayabilirler.<br />
Merkezi yönetim yazılımı,<br />
büyük perakendeciler için önemli iş kararları<br />
alırken ihtiyaç duyulan bütünsel<br />
ve gerçek zamanlı bilgiyi sunuyor.”<br />
<br />
<br />
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği<br />
(ETİD) verilerine göre Türkiye’de yılda<br />
ortalama yüzde 35 oranında büyüyen<br />
e-ticaret sektörü, pandeminin etkisiyle<br />
2020 yılını yüzde 65’lik rekor bir büyüme<br />
ve 250 milyar TL’lik bir hacimle tamamladı.<br />
Aynı araştırmaya göre sektörün büyüme<br />
hızı <strong>2021</strong> yılında da devam edecek.<br />
Pandemi öncesi yapılan hesaplara göre<br />
2023’te 300 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşacağı<br />
tahmin edilen e-ticaretin <strong>2021</strong>’de<br />
400 milyar TL’yi geçmesi bekleniyor.<br />
2020’de yaşanan küresel salgının en<br />
önemli çıktılarından birisi hem tüketici<br />
hem işletmeler bakımından hızlanan<br />
dijitalleşme çalışmaları oldu. Mastercard’ın<br />
verilerine göre Türkiye’de sadece<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
2020’de pandemi ile birlikte 5 milyon 600<br />
bin kişi online alışverişle tanıştı ve ödeme<br />
sistemleri son 5 yıl baz alındığında<br />
en çok 2020 yılında dijitalleşti. 2019’da<br />
alışverişlerin sadece yüzde 17’si online<br />
yöntemlerle yapılırken 2020’de bu oran<br />
yüzde 29’a yükseldi. Beklenti 3 yıl içinde<br />
bu oranın yüzde 38’e çıkması yönünde.<br />
<br />
<br />
Alışveriş hızla online’a kayarken, çok kanallı<br />
(omnichannel) satın alma işlemi de<br />
giderek yaygınlaşıyor. Tüketiciler online<br />
kanallardan satın alma yaparken mağazalardan<br />
ürünü temassız teslim alıyor<br />
ya da mağazadan alıp online kanallar<br />
üzerinden iadesini gerçekleştiriyor. Birçok<br />
perakendeci de e-ticaret siparişlerini<br />
karşılamak için bir dağıtım yöntemi olarak<br />
gölge mağazaları (dark store) kullanıyor.<br />
Özellikle <strong>2021</strong>’de e-ticaret hızla<br />
büyürken daha çok satın alma kanalı<br />
ve teslimat modelinin kullanılması<br />
bekleniyor. Müşteriler hangi kanaldan<br />
ve nasıl alışveriş yaparlarsa yapsınlar<br />
her durumda en temel beklentileri<br />
sorunsuz bir deneyim yaşamak oluyor.<br />
Bu nedenle içinde bulunduğumuz<br />
dönemde şirketlerin müşterilerinin<br />
alışveriş yaptığı her kanalı desteklemesi<br />
gerekiyor. Uzmanlara göre alışveriş<br />
yapılacak bütün lokasyonlarda ihtiyaç<br />
duyulacak kritik veriye sahip olmanın<br />
bir temel yolu var: izleme.<br />
<br />
<br />
Özellikle e-ticaret satışlarını artırmak<br />
isteyen şirketler için sağlam bir<br />
BT altyapısına sahip olmak her<br />
zamankinden daha önemli. Bu noktada<br />
ortam kontrol ve izleme teknolojisi öne<br />
çıkıyor. Sensörler stok odasındaki aktivitelerle<br />
ilgili anlık bilgi sağlarken, tehdit<br />
oluşturabilecek durumlarda ilgili birimlerin<br />
harekete geçmesini sağlıyor.<br />
Vertiv Türkiye ve Orta Asya Kanal Satış<br />
Müdürü Hakan Yaran, «Stok odasındaki<br />
IT sistemleri ısı değişikliğine karşı<br />
hassastır ve ısıda birkaç derecelik bir<br />
artış bile IT sistemlerinin performansına<br />
zarar verebilir. Bu nedenle sıcaklık, hava<br />
akışı ve nem sensörleri birlikte çalışarak<br />
olası sorunlara karşı şirketleri gerçek zamanlı<br />
olarak uyarabilir. Proaktif olarak<br />
bu sorunların önüne geçmek, müşteriler<br />
için sorunsuz bir alışveriş deneyimi sunmaya<br />
yardımcı olabilir” diyor.
Enerji yönetimi<br />
ve otomasyonda<br />
dünya<br />
çapında<br />
uzman olan<br />
Schneider Electric’te<br />
önemli<br />
bir atama<br />
g e r ç e k l e ş t i .<br />
Dünya çapında<br />
190’dan<br />
fazla ülkede<br />
faaliyet gösteren<br />
Schneider Electric, Ekipman ve<br />
Transformatör ticari organizasyonu<br />
Orta Doğu ve Afrika Bölge Direktörlüğü<br />
görevine Bihter Ünlüsoy’un atandığını<br />
açıkladı. Ünlüsoy, yeni görevi kapsamında<br />
fabrikalarında üretilen alçak ve<br />
orta gerilim panoları ve transformatör<br />
ekipmanlarının satış süreçlerindeki büyüme<br />
hedeflerine ulaşmalarına destek<br />
olacak, ilgili iş birimindeki yeni teknolojiler,<br />
dijitalleşme stratejileri ve çözüm<br />
entegrasyonları ile farklı pazarlama ve<br />
iş modellerinin bölgelerde uygulanması-<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
nın sorumluluğunu üstlenecek.<br />
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi<br />
Elektrik Mühendisliği ana bilim<br />
dalından mezun olduktan sonra profesyonel<br />
iş yaşamına 2005 yılında başlayan<br />
Bihter Ünlüsoy, Schneider Electric ailesine<br />
2007’de katıldı. Schneider Electric<br />
Türkiye organizasyonunda servisler departmanı<br />
ve proje yönetim merkezinde<br />
Proje Müdürlüğü, Proje Geliştirme ve<br />
Satış Yöneticiliği, Türkiye & Pakistan<br />
ve Orta Asya ülkelerindeki ‘Dijital Binalar’<br />
iş biriminin satış ve pazarlama<br />
yöneticiliği gibi farklı pozisyonlarda sorumluluklar<br />
üstlenen Ünlüsoy, özellikle<br />
dağıtım sistemleri, enerji verimliliği ve<br />
güç kalitesi, dijital bina yönetim ve otomasyon<br />
sistemleri alanlarında uzman.<br />
2017 yılında INSEAD Business School<br />
‘Strategy and Leadership’, 2019’da IN-<br />
SEAD ve Schneider Electric işbirliği ile<br />
oluşturulan ‘Woman Leadership’ programlarını<br />
başarı ile tamamlayan Bihter<br />
Ünlüsoy, özellikle kadın mühendislerin<br />
sektördeki temsili ile ilgili sosyal sorumluluk<br />
projelerinde de yer aldı. Son derece<br />
başarılı bir Elektrik Mühendisi ve aynı<br />
zamanda bir kadın yönetici olarak meslekte<br />
rol model olmanın altını çizen, bir<br />
çok üniversitenin etkinliklerinde gönüllü<br />
olarak yer alan Bihter Ünlüsoy, Elektrik<br />
Tesisat Mühendisleri Derneği’nde de<br />
2017-<strong>2021</strong> yılları arasında yönetim kurulu<br />
üyeliği yapmıştır.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
We Are Social’ın Hootsuite ile birlikte<br />
hazırladığı küresel ölçekli <strong>2021</strong> Dünya<br />
Dijital Raporu’na göre, insanlar günde<br />
yaklaşık 7 saatini internet geçiriyor.<br />
Günde ortalama 3,5 saat televizyon izleniyor,<br />
sosyal medyada 2,5 saat vakit<br />
geçiriliyor ve ortalama 1 saat de oyun<br />
oynanıyor. İnternet erişimin yüzde 92,6<br />
oranında mobil telefonlar aracılığıyla<br />
sağlandığı dünyada, en çok indirilen uygulamalar<br />
içinde mobil oyunlar ilk sırada<br />
yer alıyor.<br />
<br />
Mobil oyunlara gösterilen ilgi, oyun<br />
pazarının büyümesini ivmelendiriyor.<br />
Yatırım danışmanlığı hizmeti veren<br />
ARK tarafından hazırlanan rapora göre,<br />
2020’de 175 milyar olan küresel oyun<br />
pazarı 2025’e kadar yaklaşık 365 milyar<br />
dolara yükselecek. 2020 itibarıyla 2,7<br />
milyar olarak belirlenen mobil oyuncu<br />
sayısının ise 2023 yılında 3 milyarı geçmesi<br />
bekleniyor.<br />
<br />
<br />
Küresel oyun pazarının 2020’de bir<br />
önceki yıla göre dört kat büyüdüğüne<br />
dikkat çeken IFASTURK Eğitim, Ar-Ge<br />
ve Destek Kurucusu Mesut Şenel, “Önümüzdeki<br />
5 yılda küresel oyun pazarının<br />
175 milyar dolardan 365 milyar dolara<br />
ulaşması beleniyor. Güvenli İnternet<br />
Merkezi’nin Dijital Oyunlar Raporu’na<br />
göre, sektörün ekonomik büyüklüğü<br />
bölgesel bazda değerlendirildiğinde Türkiye’nin<br />
Orta Doğu-Afrika pazarında lider<br />
konumunda yer aldığını görüyoruz.<br />
Oyun sektörünün ülkemizdeki gelişimine<br />
katkı sağlamak için gerekli tüm<br />
desteği veriyoruz. Yenilikçi fikirleriyle<br />
oyun dünyasına katkı sunmak isteyen<br />
girişimcilerin devlet desteklerinden,<br />
teşviklerden faydalanmaları için uzman<br />
kadromuzla her aşamada yanlarındayız”<br />
bilgisini verdi.
NielsenIQ Türkiye, dijital bir yöntemle<br />
online anket uygulayarak, 26 kategoride<br />
Türkiye’nin en teknolojik markalarını<br />
belirledi. Araştırma Aralık 2020’de, Türkiye<br />
temsili 12 ilde (İstanbul, Ankara,<br />
İzmir, Tekirdağ, Bursa, Adana, Kayseri,<br />
Samsun, Trabzon, Erzurum, Malatya,<br />
Gaziantep / Kadın-Erkek, 15-64 yaş<br />
arası, 1000 kişi ile) gerçekleştirildi. 26<br />
kategoride açık uçlu sorular ile yapılan<br />
araştırmada, Türkiye’nin en teknolojik<br />
markaları soruldu. Bununla birlikte, genel<br />
kategori olarak Türkiye’nin en teknolojik<br />
yerli markası da bu araştırma kapsamında<br />
ortaya çıktı.<br />
NielsenIQ Türkiye CEO›su Didem<br />
Şekerel Erdoğan, Tech Brands Turkey<br />
hakkında “Tüm markaların teknolojiye<br />
yatırım yaptığı bu dönemde, tüketici<br />
gözünde ayrışan markaların yine tüketici<br />
tarafından tespit edilmesi oldukça<br />
önemliydi. Biz de bu amaçla yola çıkan<br />
Tech Brands girişimine, araştırmanın<br />
gerçekleştirilmesinde destek olduk”<br />
dedi. Didem Şekerel Erdoğan, “Pandemiyle<br />
gelen sosyal izolasyon ve karantina<br />
uygulamaları, teknolojinin hayatımıza<br />
daha derin girmesinde adeta bir katalizör<br />
etkisi yarattı. Bu dönemde tüketicilerin<br />
yeni beklentilerini ve ihtiyaçlarını iyi<br />
anlayan, bu beklenti ve ihtiyaçlara hızlı<br />
ve atik yanıt veren markaların başarılı<br />
olduklarını gördük. Yani sadece içgüdüye<br />
dayanarak değil, tüketicinin değişen<br />
nabzını tutarak içgörü ve hatta öngörülerle,<br />
marka konum ve stratejilerini belirleyen<br />
markaların başarı yolculuklarında<br />
emin adımlarla ilerlediklerine tanık olmaktayız”<br />
diye ekledi.<br />
NielsenIQ Tüketici Araştırmaları<br />
Direktörü Nur Serenli, “2020 yılını şöyle<br />
bir hatırlayınca, Covid-19 ile beraber<br />
dijitalleşmenin ne kadar hızlı olduğunu,<br />
bu ivmelenme ile birlikte markaların<br />
teknolojiye yaptıkları yatırımın hiç<br />
olmadığı kadar kıymetli olduğunu<br />
görüyoruz. Biz de bu sene sektörlerden<br />
bağımsız olarak ayrıca Covid-19<br />
döneminin en teknolojik markasını da<br />
tüketicilere sorduk” dedi.<br />
Pazarlamasyon CEO’su Necip Murat<br />
ise “Bu yıl NielsenIQ Türkiye iş birliği<br />
ile ikinci kez gerçekleştirdiğimiz Tech<br />
Brands Turkey kapsamında, Türkiye’nin<br />
en teknolojik markasının yanı sıra kendi<br />
sektörlerinde en teknolojik markaları da<br />
Tech Day ödül gecesinde ödülleri ile buluştu.<br />
Teknolojinin sürekli değiştiğini ve<br />
dönüştüğünü göz önünde bulundurursak,<br />
NielsenIQ ile yaptığımız bu iş birliğinin<br />
markaların geleceği için çok önemli<br />
olduğunu düşünüyorum. Bu değerli ödül<br />
gecesini, iş dünyası ekosistemine kazandırmaktan<br />
memnuniyet duyuyoruz”<br />
dedi.<br />
Tech Brands Turkey’de kazananlar<br />
şu şekilde:<br />
Türkiye’nin En Teknolojik Yerli<br />
Markası: Arçelik<br />
Covid-19 Döneminin En Teknolojik<br />
Markası: Arçelik<br />
En Teknolojik Akaryakıt Markası:<br />
Opet<br />
En Teknolojik Banka: Garanti BBVA<br />
En Teknolojik Beyaz Eşya Markası:<br />
Arçelik<br />
En Teknolojik Bilgisayar Markası:<br />
Casper<br />
En Teknolojik Cep Telefonu Markası:<br />
Samsung<br />
En Teknolojik Ev Giyim: LC Waikiki<br />
En Teknolojik Ev Temizlik<br />
Malzemeleri: Domestos<br />
En Teknolojik Havayolu Şirketi: Türk<br />
Hava Yolları<br />
En Teknolojik Hızlı Teslimat<br />
Uygulaması: Getir<br />
En Teknolojik Kargo Markası: Yurtiçi<br />
Kargo<br />
En Teknolojik Katılım Bankası: Ziraat<br />
Katılım<br />
En Teknolojik Kişisel Bakım Markası:<br />
Gratis<br />
En Teknolojik Kredi Kartı: Garanti<br />
BBVA<br />
En Teknolojik Küçük Ev Aletleri<br />
Markası: Arzum<br />
En Teknolojik Mobil Banka: Garanti<br />
BBVA<br />
En Teknolojik Online Alışveriş<br />
Markası: Trendyol<br />
En Teknolojik Online Banka: Garanti<br />
BBVA<br />
En Teknolojik Otomotiv Markası:<br />
Renault<br />
En Teknolojik Sağlık Kurumu:<br />
Acıbadem<br />
En Teknolojik Sigorta Markası:<br />
Allianz<br />
En Teknolojik Spor Giyim: Adidas<br />
En Teknolojik Süpermarket: Migros<br />
En Teknolojik Telekomünikasyon<br />
Markası: Türk Telekom<br />
En Teknolojik Televizyon Markası:<br />
Samsung
Bu günlerde çok fazla çevrimiçi alışveriş<br />
yapıyoruz ve teslimat bildirimleri<br />
birbiriyle karışabiliyor. Yapılan alışverişlerin<br />
ardından, önce gönderimler ile<br />
ilgili bilgilerin yer aldığı kısa mesajlar<br />
sonrasında da kargo teslimatları ile ilgili<br />
bildirimler geliyor. Bazen kargodan<br />
herhangi bir teslimat beklemesek bile<br />
dolandırıcılar o kadar inandırıcı bağlantılar<br />
ya da teklifler sunuyorlar ki linke<br />
tıklayıp daha fazla bilgi edinme isteğine<br />
kapılıyoruz.<br />
<br />
<br />
ESET araştırmacıları son zamanlarda,<br />
sözde kargo şirketlerinden gelen SMS<br />
kimlik avı (smishing olarak da biliniyor)<br />
dolandırıcılığında bir artış olduğunu<br />
fark etti.<br />
Siber dolandırıcılar gönderdikleri bu<br />
tür mesajlarla kurbanlarını bağlantıya<br />
tıklatmayı amaçlıyorlar. Manipülasyon<br />
konusunda çok iyi olan dolandırıcılar<br />
kendilerini sürekli olarak yeniliyorlar.<br />
İnsanlara ikinci kez düşünme fırsatı vermeden<br />
istediklerini yaptırmak üzere yeni<br />
teknikler geliştiriyorlar. E-posta kimlik avı<br />
yöntemine alışıldığı için birçok insan bu<br />
e-postalara karşı önlemler almaya başladı.<br />
Ancak SMS kimlik avı mesajları, bu kadar<br />
gündemde değil. Bu nedenle, suçlular bu<br />
mesajları kendi yararına kullanabiliyor.<br />
<br />
ESET araştırmacısı Jake Moore artan<br />
tehditleri inceleyerek şu uyarılarda bulundu:<br />
Bu mesajların sıklığı ve mesajlardaki<br />
yaratıcılık giderek artıyor. Sizi<br />
korkutma amacı taşıyan, büyük bir indirim<br />
sunduğunu iddia eden ve hemen<br />
harekete geçmenizi isteyen mesajlar<br />
geldiğinde bir kez daha düşünün. Duygularınızı<br />
etkileyen mesajlar, farkına<br />
varmadan sizi manipüle eder. Tıklamak<br />
için acele etmeyin. Gönderici bilgilerini<br />
kontrol edin, size sunulan bir teklifin<br />
bir kargo şirketinden gelip gelmeyeceğini<br />
düşünün. Olmayacak cazip tekliflere<br />
aldanmayın. Size özel, bankacılık işlemlerinde<br />
kullanılabilecek bilgileri, şifre ve<br />
parolalarınızı, kredi kartı bilgilerinizi<br />
paylaşmayın.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Oyun geliştirme, özellikle<br />
mobil hyper-casual oyun<br />
geliştirme günümüzün<br />
en popüler mesleklerinden<br />
biri. Sayısız sektörü<br />
olumsuz etkileyen pandemi,<br />
2020 yılında mobil<br />
oyun pazarına inanılmaz<br />
bir başarı getirdi. Mobil<br />
oyun pazarı, 2020’nin<br />
üçüncü çeyreğinde dünya genelinde yüzde 15<br />
büyüme sağladı ve haftalık oyun indirme sayısı<br />
1 milyara ulaştı.<br />
Nüfusunun yüzde 51’i 25 yaşın altında olan<br />
ve aktif mobil oyuncu sayısı 22 milyonu aşan<br />
Türkiye’de de hem tüketicilerin, hem de geliştiricilerin<br />
mobil hyper-casual oyunlara ilgisi<br />
gün geçtikçe artıyor. Bu ilgi, global pazar lideri<br />
mobil oyun firmalarının Türkiye’de yeni<br />
yatırımlar yapmalarını sağlıyor.<br />
Phone Case DIY, Acrylic Nails, I Can Paint, Tie<br />
Dye, ASMR Slicing, Soap Cutting gibi oyunlarla<br />
dünyanın en büyük üç hyper-casual oyun<br />
geliştirici ve yayıncı firmasından biri olan<br />
CrazyLabs’ın CrazyHubs Türkiye hızlandırıcı<br />
programı da, bu yatırımlardan biri.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Geçtiğimiz yıl Hindistan ve İsrail’de başlatılan<br />
CrazyHubs, oyun tasarlayan, geliştiren ve<br />
pazarlamak isteyen ekiplere özel bir ‘başarı’<br />
paketi.<br />
Mobil hyper-casual oyun üreten geliştirici<br />
ekipler için hazırlanmış bir hızlandırıcı programı<br />
olan Crazyhubs’ta program süresince<br />
katılımcılara üç aylık kapsamlı bir eğitim<br />
programı, aylık ödenek, eğlenceli bir fiziksel<br />
ofis ortamı, CrazyLabs profesyonelleri tarafından<br />
proje danışmanlığı ve mentorluk bir<br />
arada sunuluyor. Bu program sonunda, oyun<br />
geliştirme takımları kendi oyun stüdyolarını<br />
kurma yolunda emin adımlar atmaya başlamış<br />
olacak.<br />
Programı tamamlayan geliştiriciler Crazy-<br />
Hubs Diploması’na sahip olacaklar ve oyunları<br />
başarılı bulunursa CrazyLabs tarafından<br />
kar paylaşımlı gelir modeli sunacak yayıncılık<br />
anlaşmasını değerlendirmeye hak kazanacaklar.<br />
CrazyLabs Türkiye Lideri Onur Uça<br />
“Ülkemizde genç ve yetenekli oyun<br />
geliştiricilerinin sayısı her geçen gün<br />
artıyor ve gün geçtikçe daha kaliteli projeler<br />
görüyoruz. CrazyHub İstanbul Hızlandırıcı<br />
programımızla hyper-casual mobil oyun geliştiricilere<br />
global pazarda başarılı olmaları<br />
için ihtiyaçları olan ortamı sağlayacağız. Hedefimiz<br />
Türkiye’den yeni hit oyunlar ve başarılı<br />
stüdyolar çıkarmak.” diyor.<br />
Bahçeşehir Üniversitesi BUG LAB tarafından<br />
da desteklenen CrazyHubs İstanbul için başvurular<br />
https://www.crazylabs.com/crazyhubs/turkey/<br />
adresinde başladı ve katılımcıların<br />
ekip olarak başvurması teşvik ediliyor.
www.hepsiburada.com