12.03.2021 Views

ITNetwork Mart 2021

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Netaş ve ZTE, yerlileşmede<br />

yakaladıkları sinerjiyi Türkiye’nin<br />

5G dönüşümünde de sürdürecek<br />

Jing Li: “Teknolojik gücümüzle<br />

Türkiye’nin dijital dönüşümünü<br />

hızlandırıyoruz”<br />

Uzak cihazlarınız hackerlerin<br />

sırdaşı olmasın!<br />

Clubhouse’ta güvende kalmak<br />

için bunlara dikkat edin!<br />

<br />


Pandemi ile birlikte hayatımızın iyiden iyiye dijitalleştiğini yenilikleri gördükçe daha fazla hissediyoruz. Yeni normal düzen<br />

yaşadığımız pandemi dönemi bize birçok yeniliği de beraberinde getirdi/getiriyor. Bu yeniliklerden bir tanesi de Clubhouse<br />

uygulaması. Bu uygulama içeriği ve diğer sosyal platformlardan ayrılan özellikleriyle kısa sürede tüm dünyada öne çıkmayı,<br />

hemen herkesin gündemine girmeyi başardı. Aslında bu uygulamayı diğerlerinden ayıran özelliklerden belki de en önemli<br />

noktası özel davetiye ile uygulamaya dahil olabilme durumu. Yani düşünün özel bir parti var ve o partiye sadece davetliler<br />

girebiliyor. Bunun da dijital ortamda olduğunu düşünürseniz alın size yeni dünyanın dijital online parti ortamı diyebiliriz.<br />

Bireysel kullanıcıların yanı sıra birçok kurum da kendine bu ortamda yer buldu ve bulmaya da devam ediyor.<br />

Tüm dünyada öne çıkan ses odaklı sosyal ağ ClubHouse uygulaması kullanıcılara bir güven verse de yine de tedbiri elden<br />

bırakmamalı ve temkinli olmalı. Son verilere göre dünyanın dört bir yanından 8 milyon civarında bir kullanıcı sayısına<br />

ulaşan Cbubhouse’nin popüler olduğu ülkeler sıralamasında Türkiye 5. Sırada bulunuyor. Genç nüfusumuzun ve teknolojiye<br />

merakımızın artısını ülkemizi ilk 5’e sokarak burada da göstermiş bulunuyoruz. Ancak kullanırken dikkat edilmesi gerekenler<br />

ve güvenlik adına alınması geren önlemleri dergimizin içeriğinde bulunan Keepnet Labs’ın haberinde bulabilirsiniz. Her ne<br />

kadar ilgi çekici olsa da tedbiri elden bırakmamak gerekli…<br />

<br />

Kenarından kıyısından artık tüm şirketlerin içerisinde olduğu dijital dünyada, bulut bilişimin ve hizmetlerinin büyümesi<br />

durdurulamıyor. Sektörler arasında artan dijital dönüşüm ve büyük veri tüketimindeki artış, bulut bilişim pazarının payını<br />

gittikçe artırıyor. Sektör yetkilileri 400 milyar dolara yakın bir pazar payına sahip olan bulut bilişimin 2025’e kadar 2 kat daha<br />

büyüyeceğini öngörüyor ve 800 milyar doları aşan bir pazara sahip olacağını tahmin ederken, şirketlerin yüzde 96’sının da en<br />

az bir bulut bilişim hizmeti aldığını söylüyorlar. 2020’ye damgasını vurarak çoğu şirketin iş yapış modelini tamamen değiştiren<br />

COVID-19 ile birlikte kullanımı ve önemi daha da artan bulut bilişim alanında gelecek yıllarda şirketleri ve sektörü etkileyecek<br />

bulut bilişimdeki gerçekleşmesi beklenen 4 tahmini Teletek’in sayfalarımızda yer alan haberinde bulabilirsiniz.<br />

<br />

Pandeminin hayatımıza hiç olmadığı kadar dijital dünyanın kapılarını açacak merak ve gerekliliği getirdiğini düşünürsek,<br />

bundan sonraki yaşamın daha aktif ve dijital olarak hız kazanacağını görebiliriz. Bugün inovasyon olgusunun hiç olmadığı<br />

kadar önem kazandığı günümüzde siz okurlarımız ve sektör paydaşları için birbirinden değerli teknolojik yenilikleri ve<br />

gelişmeleri derlediğimiz sektör market sayfalarımız yine dolu dolu… İlginizi çekecek araştırma haberleri, sosyal yaşamın<br />

getirileri, kurumların pandemi dönemine yönelik yatırımları ve gelecek hamleleriyle ilgili içerikler mutlaka ilginizi çekecek.<br />

Teknolojinin hayatımıza pozitif değer kattığı, dijital yaşamın tüm güvenliği ile hayatımızı kolaylaştırdığı güzellikleriyle<br />

yaşamımızı renklendirdiği yenilikleri sizlerle yeniden buluşturmak üzere. Önümüzdeki sayı görüşmek dileğiyle…<br />

Hoşça kalın…<br />

Ahmet Mızrak<br />

ahmet.mizrak@img.com.tr


iÇiNDEKiLER<br />

8<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

11<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

20


IT<br />

<br />

<br />

40<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

26<br />

46<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />

<br />

H. FERRUH IŞIK<br />

<br />

(Sorumlu)<br />

MEHMET SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

<br />

SIDIKA AKYOL KAYIR<br />

sidika.kayir@aplusmedya.com<br />

<br />

AHMET MIZRAK<br />

ahmet.miz rak@img.com.tr<br />

<br />

YUSUF OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

<br />

ENES KARADAYI<br />

enes.karadayi@img.com.tr<br />

<br />

Doç. Dr. M.ALİ ÖZ BU DUN<br />

oz bu dun@gmail.com<br />

ÖMER KARDAŞ<br />

omer.kardas@ihlas.com.tr<br />

ALİ İLKER YÜ CE ER<br />

ali@mak ro bil.com.tr<br />

<br />

TAYFUN AYDIN<br />

Tayfun.aydin@img.com.tr<br />

<br />

HAKAN SÖZTUTAN<br />

hakan.soztutan@img.com.tr<br />

<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

<br />

İSMAİL ÖZÇELİK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

<br />

A PLUS MEDYA<br />

NISH ISTANBUL RESIDENCE<br />

Çobançeşme Mah. Sanayi Cad.<br />

No: 44/B - D: 167 Yenibosna/<br />

Bahçelievler - İstanbul<br />

Reklam İletişim<br />

reklam@aplusmedya.com<br />

Tel : 0212 216 99 13<br />

Gsm : 0552 805 34 35<br />

İdare Merkezi:<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 34190 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Renk Ayrımı:<br />

Türkiye Gazetesi Renk Ayrımı Servisi<br />

CTP - BASKI : İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Tel: 0212 454 30 00


6<br />

2 <strong>Mart</strong> tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen etkinlikte,<br />

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı<br />

Dr. Ömer Fatih Sayan, Bilgi ve İletişim Teknolojileri<br />

Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu,<br />

ZTE Corporation Avrupa ve Amerika<br />

Bölgesi Başkanı aynı zamanda Netaş Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Aiguang Peng, Netaş CEO’su Ali<br />

Emir Eren açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.<br />

<br />

<br />

<br />

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer<br />

Fatih Sayan, etkinlikte gerçekleştirdiği konuşmada,<br />

iletişim teknolojilerinde yerlilik oranının artırılması<br />

için ciddi çaba sarf ettiklerini belirterek,<br />

“2016 yılında 4.5G’yi gerçekleştirdiğimizde yerlilik<br />

oranımız yüzde1’in altındaydı. Bugün yerlilik<br />

oranımızı yüzde 22’lere çıkardık. Ama bu yeterli<br />

değil, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip<br />

Erdoğan’ın liderliğinde başlayan Milli Teknoloji<br />

Hamlesi ile ivme kazanan yerli ve milli üretim Netaş<br />

ve ZTE’nin de destekleriyle daha iyi noktalara<br />

varacak” şeklinde konuştu.<br />

Türkiye’nin sabit ve mobil altyapısının yanı sıra,<br />

uydu geliştirme sistemlerinde de önde gelen ülkeler<br />

arasında yer aldığına işaret eden Sayan, şöyle<br />

devam etti: “Teknolojik altyapımızı daha da güçlendireceğiz<br />

ve siber vatanımızı kendi ürettiğimiz<br />

yazılımlarla korumaya devam edeceğiz. Bunu çok<br />

değerli paydaşlarımız ile yapıyoruz. 1967’den beri<br />

devam eden Netaş ile yolculuğumuza devam<br />

ediyoruz. Netaş’ın küresel bir aktör olan ZTE ile<br />

işbirliğinin daha da güçlenerek devam etmesini<br />

bekliyoruz. ZTE’nin, global birikimleriyle Netaş<br />

ile birlikte ürünlerini yerlileştirme konusundaki<br />

çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. Avrupa’da<br />

başarıyla gerçekleştirdiği 5G teknolojisi ile<br />

bankacılıkta kurduğu sistemi biliyoruz. Netaş<br />

ile ülkemizde benzer uygulamalar yapacağını ve<br />

yıllar boyunca elde ettiği tecrübeleri birlikte büyüteceğimize<br />

inanıyoruz.”<br />

<br />

<br />

<br />

Dünyada Telekom pazarının 200 milyar dolara<br />

ulaştığını kaydeden Bilgi ve İletişim Teknolojileri<br />

Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu<br />

ise, “Hedefimiz ülke olarak bu pazardan en fazla<br />

payı almak. 5G’ye yerli ve milli imkanlarla en kısa<br />

sürede geçmek için var gücümüzle çalışıyoruz.<br />

Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği milli teknoloji<br />

hamlesi vizyonu ile elektronik haberleşme<br />

alanında paydaşlarımızla gösterdiğimiz çabanın<br />

somut sonuçlarını da almaya başladık. Uçtan Uca<br />

Yerli ve Milli Haberleşme Projesi’nin ilk fazını 31<br />

<strong>Mart</strong>’ta tamamlıyoruz” dedi.<br />

Karagözoğlu konuşmasına şöyle devam etti; “5G<br />

RADORE<br />

ve ötesi teknolojilere mümkün olan en yüksek<br />

yerli ve milli imkanlarla çıktığımız yolda, birçok<br />

alanda olduğu gibi İÇİNetaş<br />

en önemli paydaşlarımızdan<br />

biri oldu. 5G uygulamaları kapsamında<br />

kurduğumuz 5G TR Forum’da Netaş çekirdek<br />

ağ grubunun itici grubu olarak tüm çalışmalara<br />

önemli katkılar sağladı. İnşallah bu sürecin sonunda<br />

ülkemizde oluşturulacak ekosistem, hem<br />

Netaş’a yeni rakipler çıkaracak hem de Netaş gibi<br />

köklü şirketlerimizi daha da güçlendirecek. Netaş’ın<br />

gerçekleştirdiği tüm bu girişimler ile sektörümüzdeki<br />

firmalara örnek olduğunu düşünüyor<br />

ve bu firmalarla işbirlikleri yaparak ülkemizin<br />

yerli üretim ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamasını<br />

beklediğimizi de ifade etmek istiyorum”<br />

diye konuştu.<br />

<br />

<br />

ZTE’nin, telekomünikasyon ve bilgi teknolojisi<br />

alanında küresel liderlerden biri olduğunu belirten<br />

ZTE Corporation Avrupa ve Amerika Bölgesi<br />

Başkanı aynı zamanda Netaş Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Aiguang Peng, ZTE’nin hedefinin dijital<br />

ekonominin altyapısını oluşturarak binlerce<br />

endüstrinin dijital ve akıllı dönüşümünü sağlamak<br />

olduğunu vurguladı.<br />

<br />

<br />

<br />

Netaş CEO’su Ali Emir Eren ise, Netaş’ın kurulduğu<br />

günden bu yana Türkiye’ye iletişim teknolojilerini<br />

yerli olarak sunmak için çalıştığını ve bu<br />

sayede ülkeye 4 milyar doların üzerinde tasarruf<br />

sağladığını vurguladı. Eren, “Bundan sonraki<br />

dönemde de Telekom tecrübemizi, yerli ArGe<br />

gücümüzü, ZTE’nin telekomünikasyon teknolojilerindeki<br />

üstünlüğü ile birleştirerek, oluşturduğumuz<br />

sinerji ile ülkemize en üst seviyede fayda<br />

sağlamak için çalışacağız” dedi.<br />

5G teknolojilerinin dünyayı bambaşka bir noktaya<br />

getireceğine işaret eden Eren, sözlerini<br />

şöyle sürdürdü: “Dünya Ekonomik Forumu’nun<br />

raporuna göre 5G teknolojisi, 2035 yılına kadar,<br />

sadece kendi ekosistemi için 3.6 trilyon dolarlık<br />

ekonomik büyüme ve 22.3 milyon kişilik istihdam<br />

oluşturacak. 5G’nin diğer endüstrilere etkisi ise<br />

13.2 trilyon dolara yaklaşacak. 5G dünyanın sinir<br />

sistemini oluşturacak; milyarlarca noktanın çok<br />

daha hızlı bir ağ üzerinden birbirine bağlanmasını<br />

sağlayacağından, büyük verinin gücünü ve<br />

anlamını artıracak. Savunmadan eğitime, ulaşımdan<br />

finansa, üretimden eğlenceye yaşamın<br />

her alanında etkisi büyük olacak. Bu nedenle ülkeler<br />

stratejilerini 5G üzerine kuruyor ve telekom<br />

operatörleri 2025 yılına kadar yapacakları 1.1 trilyon<br />

dolarlık yatırımın yüzde 80’ini 5G’ye yapmayı<br />

planlıyor.”<br />

ÖN KAPAK <br />

<br />

Bu yeni dönemde Türkiye’nin önünde çok ciddi<br />

fırsatlar olduğunu ifade eden Eren, “Netaş olarak<br />

biz de bu dönüşümde var gücümüzle çalışmaya<br />

devam edeceğiz. Yerlileştirme kabiliyetimizi ve<br />

Türkiye’nin ilk yerli baz istasyonunu geliştiren<br />

şirketlerinden biri olma yetkinliğimizi, ana hissedarımız<br />

ZTE’nin 5G teknolojilerindeki liderliği ile<br />

birleştirip; yazılım, inovasyon ve 5G ile ülkemizin<br />

dönüştürücü şirketi olacağız” şeklinde konuştu.<br />

<br />

<br />

5G Teknolojileri etkinliğinde, Netaş’ın bilgi ve iletişim<br />

teknolojileri ekosisteminin buluşma noktası<br />

olarak tasarladığı yüksek iletişim teknolojileri<br />

merkezi N.visionLab’ın açılışı da gerçekleştirildi.<br />

Ankara’dan İstanbul’a online bağlantı ile gerçekleştirilen<br />

açılışta N.visionLab ile ilgili bilgi<br />

veren Ali Emir Eren, “ArGe’mizi ve yeni nesil Telekom<br />

altyapımızı ekosisteme açacağımız N.VisionLab’da,<br />

IPTV, 5G Deneyim, Akıllı Yaşam ve<br />

Yerlileştirme alanları yer alıyor. N.visionLab’da<br />

hem kendi Ar-ge’mizle hem start-uplar ile geliştireceğimiz<br />

ürünleri, hem de yerlileştirdiğimiz<br />

ZTE ürünlerini, öncelikle ülkemizin ihtiyaçlarına<br />

sunacağız, sonra da dünyaya ihraç edeceğiz. Bu<br />

sayede Türkiye’nin yeni nesil teknoloji ihraç eden<br />

ülke algısına daha fazla katkı sağlayacağız. N.visionLab’ın<br />

yakın coğrafyamızda 5G’nin inşasında<br />

da önemli bir merkez haline gelmesini hedefliyoruz”<br />

dedi.<br />

<br />

<br />

Sürekli gelişen teknolojinin bugünün hatta yarının<br />

iş modellerini ve yaşamlarını şekillendirdiğine<br />

dikkat çeken Eren, bu şekillenmenin pandemide<br />

daha net ortaya çıktığını söyledi. Tüm<br />

bu değişimlerin temelinde ise “yazılım”ın bulunduğunu<br />

kaydeden Eren, Türkiye’nin ilk yazılım<br />

ihracat eden şirketi olan Netaş’ın bu alanda değer<br />

oluşturmaya devam ettiğini vurguladı.<br />

Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi bu bilgi<br />

birikimimizi telekomünikasyon teknolojilerinde<br />

dünyanın önde gelen şirketlerinden ZTE ile<br />

daha da artırıyoruz. Yerlileştirme stratejilerimiz<br />

paralelinde ZTE ile beraber önümüzdeki dönemde<br />

yeni nesil iletişim teknolojileri alanında<br />

yeni ufuklar açacağız. Gerek birlikte gerçekleştireceğimiz<br />

çalışmalar gerekse bu merkezimiz<br />

ile bilişim ve telekomünikasyon teknolojilerinde<br />

yakın coğrafyanın yüksek teknoloji merkezi<br />

olacağımıza yürekten inanıyoruz. Netaş, bilişim<br />

teknolojilerinde her zaman Türkiye’de yerliliğin<br />

öncü firması olmaya devam edecek.”


Mercedes-Benz’in ana şirketi Daimler<br />

AG, 2013 yılında küresel IT stratejisi<br />

kapsamında Türkiye’yi bilgi<br />

teknolojileri üslerinden biri olarak<br />

konumlandırmasının ardından,<br />

Hindistan’a paralel olarak Küresel<br />

IT Çözümleri Merkezini Türkiye’de<br />

açtı. Son 7 yılda sorumluluklarına<br />

yenilerini ekleyen merkez, <strong>2021</strong> yılında<br />

kurulacak Daimler Mobility<br />

Global Tech-Hub, Daimler Mobility<br />

AG.’nin kurduğu ilk yazılım geliştirme<br />

üssü olacak.<br />

Daimler Mobility Global Tech-Hub,<br />

Daimler Mobility AG’nin küresel<br />

anlamda hizmet verecek dünyadaki<br />

ilk teknoloji hub’ı olmanın yanı sıra<br />

finansal hizmetler, bankacılık ve<br />

sigortacılık alanında birçok lokasyona<br />

baştan sona yazılım desteği<br />

sağlayacak.<br />

<br />

2013 yılında 38 çalışan ile faaliyetlerine<br />

başlayan Küresel IT Çözümleri<br />

Merkezi, 7 yılda 10 kat büyüyerek<br />

mevcutta tedarikçileri ile<br />

beraber 380’in üzerinde çalışanı<br />

ile yatırımlarına ara vermeden devam<br />

ediyor. Küresel IT Çözümleri<br />

Merkezi hem mevcut çalışanlarına<br />

kariyer fırsatları sunuyor hem de<br />

potansiyel çalışanlarına istihdam<br />

olanağı yaratıyor.<br />

Bu çerçevede <strong>2021</strong> yılında da Küresel<br />

IT Çözümleri Merkezi çatısı<br />

altında kurulacak olan Daimler<br />

Mobility Global Tech-Hub ekibine<br />

yazılım geliştirme alanında uzman<br />

çalışanlar katılacak. <strong>2021</strong> sonuna<br />

kadar sadece bu alanda 80 kişilik<br />

bir yazılım mühendisi ekibinin<br />

oluşturulması hedefleniyor.<br />

Küresel IT Çözümleri Merkezi, Daimler<br />

Mobility Global Tech-Hub<br />

ile başlayan istihdam çalışmasını<br />

başka alanlarda aldığı projelerle<br />

de desteklemeyi hedefliyor. Bu anlamda<br />

Merkez’in <strong>2021</strong> yılında SAP,<br />

siber güvenlik ve uygulama yaygınlaştırma<br />

alanlarında da 30 kişilik<br />

istihdam hedefi bulunuyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu<br />

Üyesi ve Daimler Küresel IT<br />

Çözümleri Merkezi Direktörü Özlem<br />

Vidin Engindeniz, bugüne<br />

kadar yaptıkları çalışmalar hakkında;<br />

“Güçlü iş ortaklıklarımız<br />

ve tecrübelerimizle, Daimler bünyesinde<br />

Türkiye’den dünyaya 7/24<br />

hizmet sunuyoruz. SAP alanında<br />

Daimler AG’nin birçok lokasyonu<br />

için yazılım geliştirmenin<br />

yanı sıra sistem desteği ve bakım<br />

hizmeti de sunuyoruz. Ortalama<br />

50 bin kullanıcıya destek veren,<br />

yılda 42 bin problem çözen, 72<br />

farklı sistem güncellemesi yapan<br />

ve 40’tan fazla projeyi başarılı bir<br />

şekilde sonuçlandıran bir merkez<br />

olarak, kurduğumuz müşteri<br />

odaklı ekiplerle ‘önce müşteri<br />

memnuniyeti’ anlayışını sürdürüyoruz”<br />

dedi.<br />

Özlem Vidin Engindeniz; “Küresel<br />

IT Çözümleri Merkezi olarak her yıl<br />

büyüyerek ve servis portfolyomuzu<br />

genişleterek yolumuza devam<br />

ediyoruz. Öncelikle, SAP yazılım<br />

geliştirme ve sistem bakım hizmetleri<br />

ile uygulama yaygınlaştırma<br />

çalışmaları kapsamında satış ve<br />

satış sonrası hizmetler projelerini<br />

eş zamanlı olarak birçok ülkede<br />

yürütmeye başladık. Uygulama<br />

Yaygınlaştırma Departmanımız<br />

bugüne kadar, 40’tan fazla ülkede,<br />

3.000’e yakın Mercedes-Benz bayisini<br />

Xentry Portal Pro sistemine<br />

entegre ederek önemli bir başarıya<br />

imza attı. 2015 yılı ise küresel anlamda<br />

SAP portföyüne yeni işlerin<br />

dâhil edildiği ve ekip büyüklüğünün<br />

120 çalışanı aştığı bir yıl oldu.<br />

Küresel IT Çözmüleri Merkezi, 2018<br />

yılında servis çeşitliliğini de genişletme<br />

yoluna giderek analitik ve dijital<br />

çözümler alanında da hizmet<br />

ağını ve müşteri potansiyelini daha<br />

da büyüttü. <strong>2021</strong> yılında kurulacak<br />

Daimler Mobility Global Tech-Hub<br />

ise, Daimler Mobility AG.’nin kurduğu<br />

ilk yazılım geliştirme üssü<br />

olacak. İlk olmak ve Türkiye’den bu<br />

hizmetleri sunmak bize büyük gurur<br />

veriyor” diye konuştu.


Türkiye Finans Katılım Bankası, <strong>2021</strong> yılında<br />

devreye almayı planladıkları dijital<br />

bankacılık çalışmalarını, yakın zamanda<br />

yürürlüğe girmesi beklenen uzaktan müşteri<br />

edinimi sürecini ve yeni dönemi değerlendirdi.<br />

Bankacılıkta kuralları değiştiren<br />

tüm gelişmelere ilk uyum sağlayan banka<br />

olduklarını ifade eden Türkiye Finans Genel<br />

Müdür Vekili Murat Akşam, bankacılıkta<br />

yeni bir çağ başlatacak olan uzaktan<br />

müşteri edinimiyle birlikte artık Türkiye<br />

Finanslı olmanın yeri ve zamanının olmayacağını;<br />

mevcut bankacılık süreçlerini uçtan<br />

uca dijital bir ortama taşıyarak, işlem<br />

güvenliğini sağlama, süreçlerin kısalması<br />

ile işlem sayısını ve iş verimliliğini artırma<br />

amacı taşıdıklarını ifade etti. Murat Akşam,<br />

Türkiye Finans’ın ülkemizin 12. büyük<br />

bankası olduğunu hatırlatarak yeni dönemde<br />

de insan odaklı sürdürülebilir büyümeyi<br />

önceliklendireceklerini, dijitalleşme yatırımlarını<br />

artırarak Türkiye’nin en büyük ilk<br />

10 bankası arasına girmeyi hedeflediklerini<br />

belirtti.<br />

<br />

<br />

<br />

Pandemi öncesinde hayata geçirdikleri dijitalleşme<br />

yatırımlarının etkisiyle 2020 yılını<br />

yüzde 55 büyüme ile kapattıklarını dile<br />

getiren Akşam, dijitalleşme yatırımlarıyla<br />

birlikte insan odaklı finans anlayışından<br />

da ayrılmadıklarını belirterek pandemi<br />

döneminde toplumun farklı kesimlerine<br />

özel destekler sunduklarını, TFXTARGET<br />

Yatırım Platformu, Hızlı Finansman gibi<br />

ürün ve hizmetleri daha da geliştirerek<br />

finansal araçlara herkesin kolaylıkla<br />

ulaşabilmesini ve bu sayede finansal fırsat<br />

eşitliği sağladıklarını ifade etti. Türkiye<br />

Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam,<br />

“Hisse senedi ve yatırım fonu alış-satış işlemlerini<br />

ekleyerek uçtan uca dijital bir<br />

yatırım platformuna dönüştürdüğümüz<br />

TFXTARGET ve Türkiye’nin binlerce noktasında<br />

hizmet veren Hızlı Finansman ürünümüz<br />

bu öncü vizyonun en somut örnekleridir”<br />

dedi.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Dijitalleşme sürecinin sürdürülebilir yatırımlarla<br />

ve gerektiğinde rutinleri bozma<br />

cesaretini ortaya koyarak gerçekleşebileceğini<br />

söyleyen Murat Akşam kurum içerisinde<br />

de bir dijital dönüşüm süreci başlattıklarını<br />

kaydederek şunları söyledi: “Şu anda<br />

Bilgi Sistemleri Departmanımızdaki insan<br />

kaynağımızın yaklaşık yüzde 65’i dönüşüm<br />

projelerine odaklı biçimde çalışıyor. Bu da<br />

demek oluyor ki Bilgi Sistemleri ekibimizin<br />

yarısından fazlası mevcut süreçlerimizi korumak<br />

ve geliştirmek yerine; mevcutların<br />

yerine koyabileceğimiz yeni süreçler oluşturabilmeye<br />

odaklandı. Dijital dönüşümün<br />

değerine inanmak ve bu yola baş koymak<br />

nereden bakarsanız bakın bir cesaret gerektirir.<br />

Dijitalleşme; konfor alanlarına hapsolmama,<br />

her zaman mevcudu sorgulayarak<br />

yenisini ortaya koyma cesareti demektir.”<br />

Dijital alt yapısı kuvvetli ürün ve hizmetler<br />

sayesinde daha önce katılım bankalarıyla<br />

çalışmamış yeni müşteriler kazanarak katılım<br />

bankacılığı sektörünün büyümesine<br />

öncülük ettiklerini ifade eden Akşam, uzaktan<br />

müşteri ediniminin katılım bankaları<br />

arasında da büyük bir heyecan yaratacağını<br />

ve rekabeti olumlu yönde etkileyerek sektörün<br />

yüzde 15 olan pazar büyüklüğü hedefini<br />

destekleyeceğini söyledi.<br />

Dijitalleşme vizyonunu bütüncül bir<br />

yaklaşımla mobil kanalların ötesine<br />

taşımayı hedeflediklerinin altını çizen<br />

Türkiye Finans Genel Müdür Vekili<br />

Murat Akşam sözlerine şöyle devam<br />

etti: “Müşterilerimize dokunduğumuz<br />

her noktada, hizmetin yeri zamanı<br />

yok diyerek bankacılık deneyimini<br />

mükemmelleştirmeyi önceliklendiriyoruz.<br />

İster emekli ister profesyonel bir yönetici<br />

olun yeri geldiğinde evinizde oturduğunuz<br />

yerden hisse senedi alıp satmak, yeri geldiğinde<br />

bir beyaz eşya bayisinde alışveriş<br />

yaparken şubeye gitmeden hızlıca finansman<br />

ihtiyacını karşılamak yeri geldiğinde<br />

ise şubelerimizde hızlı, güvenli ve kağıtsız<br />

süreçlerle işlemlerini tamamlamak<br />

olabilir.”<br />

<br />

<br />

<br />

Murat Akşam, 2020 yılında geliştirdikleri<br />

yenilikçi ve müşteri odaklı yeni fonksiyonlar<br />

ile aktif mobil müşteri sayısını önceki<br />

yıla göre yüzde 39, dijital işlem hacimlerini<br />

ise yüzde 47 arttırdıklarını belirterek; dijitalden<br />

müşteri başvuru sayısını üç, müşteri<br />

edinim sayısını ise iki katına çıkardıklarını<br />

ifade etti. Akşam, uzaktan müşteri edinimi<br />

ile başlayan yeni dönemle birlikte dijital<br />

kanallardan edindikleri yeni aktif müşteri<br />

oranını yüzde 68’den yüzde 80 seviyelerine<br />

çıkarmayı öngördüklerini söyledi.<br />

Uzaktan müşteri edinimi ve geliştirdikleri<br />

TFXTARGET yatırım platformunun detaylarını<br />

ve bireylerde yaratacağı etkileri değerlendiren<br />

Türkiye Finans Perakende Bankacılık<br />

Genel Müdür Yardımcısı M. Necati<br />

Özdeniz ise dijitalleşmenin tüketicilerin o<br />

anki beklentilerini iyi anlamanın yanı sıra,<br />

yarın veya öbür gün oluşacak beklentileri<br />

de öngörmeyi gerektirdiğini, Türkiye Finans<br />

olarak bankacılığın bugününe değil,<br />

yarınına, hatta öbür gününe bakmaya çalıştıklarını<br />

ifade etti.<br />

Dijital kanallar üzerinden müşteri edinimini<br />

başlatan ilk bankalardan biri olduklarını<br />

vurgulayan M. Necati Özdeniz, bu süreci ilk<br />

etapta internet sitesi üzerinden başlattıklarını<br />

ardından kurye ile gerekli belgelerin<br />

temin edilmesinin ardından hızlıca tamamladıklarını<br />

ifade etti. Bu deneyimi sunabilen<br />

ilk bankalardan biri olarak tecrübelerini<br />

yeni gelişmelere de yansıtacaklarını<br />

ve tüm sektöre yine öncülük edeceklerine<br />

inandıklarını söyledi.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Türkiye Finans tarafından 2020 yılının<br />

ikinci çeyreğinde hisse senedi ve fon<br />

alış-satış işlemlerinin eklenmesiyle uçtan<br />

uca bir yatırım platformuna dönüşen TFX-<br />

TARGET hakkında da açıklamalarda bulunan<br />

Özdeniz, sektörde bir ilk olan TFXTAR-<br />

GET’ın güncel ara yüzü ile her seviyeden<br />

yatırımcıya, en büyük marka ve şirketlerin<br />

kolaylıkla hissedarı olma imkanını<br />

sunduklarının, büyük veya küçük ölçekli<br />

fark etmeksiniz herkesin kullanabileceği<br />

ve yatırım yapmayı herkes için kolay hale<br />

getiren bir platform olduğunun altını çizdi.<br />

Türkiye Finans’ın dijital yatırım platformu<br />

olan TFXTARGET ile şubelere ve internet<br />

şubesine bağlı kalmadan, akıllı telefonlardan<br />

hafta içi 5 gün 24 saat boyunca, yabancı<br />

para ve kıymetli madenlerin alış ve satış<br />

işlemleri uygun kurlarla gerçekleştirilebiliyor.<br />

Önümüzdeki dönemde TFXTARGET’a<br />

yeni özellikler eklenerek, fonksiyonlarının<br />

daha da genişletilmesi hedefleniyor.


Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla<br />

faaliyet gösteren Vodafone, ülke ekonomisine<br />

katkısını artırarak sürdürüyor. Pandemi<br />

döneminde de dijitalleşme yatırımlarına aralıksız<br />

devam eden şirket, 2020 yılını 2 milyar TL’ye yakın<br />

yatırımla kapattı. Böylece, Vodafone’un 2006 yılından<br />

bu yana Türkiye’ye yaptığı toplam yatırım<br />

25 milyar TL’yi aştı.<br />

Ekim-Aralık 2020 döneminde elde ettiği 3,6 milyar<br />

TL’lik servis geliriyle Vodafone Grubu içinde en<br />

çok büyüyen operatör olan Vodafone Türkiye’nin<br />

2020 yılı toplam servis geliri 13,6 milyar TL’ye<br />

ulaştı. Aralık 2020 sonu itibarıyla faturalı abone<br />

sayısını 1,1 milyon artışla 15,2 milyona çıkaran<br />

Vodafone, 23,4 milyonu mobil, 1,2 milyonu sabit<br />

genişbant olmak üzere toplam 24,6 milyon müşteriye<br />

hizmet veriyor.<br />

<br />

<br />

Vodafone Türkiye’nin 2020 performansı ve <strong>2021</strong><br />

hedefleri, Şubat başında CEO’luk bayrağını<br />

devralan Engin Aksoy’un ev sahipliğinde<br />

düzenlenen toplantıda paylaşıldı. 2020’nin sadece<br />

Türkiye değil tüm dünya için zor bir yıl olduğunu<br />

belirten Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy,<br />

şunları söyledi: “Vodafone olarak, pandeminin<br />

yaşamımız üzerindeki etkilerini azaltmak ve iletişimin<br />

sürekliliğini sağlamak için tüm kaynaklarımızı<br />

seferber ettik. İyi bir sınav verdik ve bu<br />

olağanüstü dönemde bireylerden kurumlara toplumun<br />

her kesimini bağlantıda tutmanın mutluluğunu<br />

yaşadık. 2020’de operasyonel ve finansal<br />

açıdan da iyi bir sınav verdik. Servis gelirlerimiz<br />

13,6 milyar TL’ye ulaşırken, dijital kanallarımızı<br />

kullanan aylık aktif müşteri sayımız %22 artarak<br />

16,3 milyonun üzerine çıktı. 2020’de zorlu koşullara<br />

rağmen yatırımlarımızı da aralıksız sürdürdük<br />

ve toplamda 2 milyar TL’ye yakın yatırım yaptık.<br />

Böylece, Türkiye pazarına son 15 yılda yaptığımız<br />

toplam yatırım 25 milyar TL’yi aştı. Hem dijitalleşme<br />

yönünde attığımız adımlar, hem de finansal<br />

performansımız, Grubumuzda takdir görüyor ve<br />

örnek gösteriliyor. Üçüncü çeyrek verilerine göre,<br />

Vodafone Grubu içinde servis gelirleri bakımından<br />

en çok büyüyen operatör olduk.”<br />

<br />

<br />

Bir yeni nesil telekom şirketi olarak sadece iletişim<br />

hizmetleri sunmanın ötesine geçtiklerini ifade<br />

eden Aksoy, şöyle devam etti: “Dijitalleşmenin<br />

gücünü kullanarak, dijital pazaryeri, finans ve sigorta<br />

hizmetleri sağlayıcısı olma yönünde adımlar<br />

atıyoruz. Bu doğrultuda bugüne kadar önemli<br />

mesafe katettik. Dijitalleşme performansımızı<br />

artırmak ve yeni iş alanlarımızın büyümesini desteklemek<br />

amacıyla holding yapısına geçtik. Vodafone<br />

Holding A.Ş., 4 ana dikey altında 10 şirketten<br />

oluşuyor. ‘Telekom’ dikeyimizin altında Vodafone<br />

Telekom ve Vodafone Net var. Bu iki amiral gemimizin<br />

yanına bu yıl Vodafone Kule Hizmetleri’ni<br />

ekledik. ‘Servisler’ dikeyinin altında Vodafone<br />

Dağıtım, Vodafone Bilgi ve Vodafone Teknoloji<br />

şirketlerimiz var. ‘Finansman ve Sigorta’ dikeyinin<br />

altında Vodafone E-Para ve Vodafone Sigorta<br />

şirketlerimiz var. ‘TV ve Medya’ dikeyinin altında<br />

ise Vodafone TV ve Vodafone Medya şirketlerimiz<br />

var. Hedefimiz, dijital servisler odağımızı devam<br />

ettirerek bu şirketlerimizi daha da büyütmek.”<br />

<br />

<br />

Toplam yatırımlarının yüzde 99’unu teknoloji yatırımlarının<br />

oluşturduğuna dikkat çeken Aksoy,<br />

şunları kaydetti: “Ülkemizin teknoloji haritasında<br />

önemli bir yere sahibiz. 81 ilde 23,4 bini aşkın 4.5G<br />

iletişim noktasıyla 4.5G’de en geniş kapsamaya<br />

sahip operatör olmayı sürdürüyoruz. Tüm baz istasyonlarımızın<br />

neredeyse tamamında 4.5G hizmeti<br />

sağlıyoruz. Altyapımızı yeni nesil teknolojilerle<br />

geliştirmeye devam ediyoruz. Yapay Zekâ’ya<br />

dayanan Smart SON akıllı şebeke teknolojisini<br />

şebekesinde ilk ve en yaygın şekilde kullanan operatör<br />

konumundayız. Bu teknoloji sayesinde son<br />

yaptığımız ölçümlerde 4.5G şebekemizde yaklaşık<br />

yüzde 35’lik kalite iyileşmesi sağladık. Toplam<br />

250’nin üzerinde ULAK yerli baz istasyonuyla<br />

ülkemizde en yüksek sayıda canlı ULAK baz istasyonu<br />

devrede olan operatörüz. Dünya çapında<br />

5G teknolojisinin gelişiminde kritik rol oynayan<br />

Grubumuz, 10’u aşkın Avrupa ülkesinde 5G şebekesini<br />

devreye aldı. 5G alanındaki global deneyimimizi<br />

Türkiye’ye taşıyarak müşterilerimize en<br />

iyi dijital deneyimi yaşatmaya hazırlanıyoruz.”<br />

<br />

<br />

Vodafone Business çatısı altında işletmeleri yeni<br />

nesil teknolojilere hazırladıklarını belirten Aksoy,<br />

şöyle konuştu: “Nesnelerin İnterneti, Büyük<br />

Veri, Yapay Zekâ ve Bulut teknolojilerini kapsayan<br />

uçtan uca çözümlerimizle 1,2 milyon kurumsal<br />

müşterimizin teknoloji ortağı olarak çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz. TOBB işbirliğiyle başlattığımız<br />

‘Dijital Dönüşüm Hareketi’ kapsamında<br />

Türkiye’nin dijital skorunu son 3 yılda 53’ten 71’e<br />

yükselttik. İTÜ Vodafone Future Lab’de neredeyse<br />

tamamı yerli 30 iş ortağımızla yeni nesil teknolojilerden<br />

yararlanarak kurumsal müşterilerimiz<br />

için çözüm üretiyoruz. Yakında Virtual Future<br />

Lab’i de hayata geçireceğiz ve çözümlerimizi KO-<br />

Bİ’ler de dahil her ölçekten şirkete yayabileceğiz.<br />

Yerli çözüm ortaklarımızla geliştirdiğimiz Red<br />

Kontrol, Bulut Santral ve Siber Güvenlik Operasyon<br />

Merkezi gibi çözümlerle ekosistem için yarattığımız<br />

iş hacmi yaklaşık 100 milyon TL oldu.<br />

Halihazırda 700 aktif tedarikçi ve bayi ile birlikte<br />

çalışıyoruz. Yerli teknoloji ekosistemimizi her geçen<br />

gün genişletmeye devam ediyoruz.”<br />

<br />

<br />

<br />

Tüm kanallarda dijitalleşmeye odaklandıklarını<br />

vurgulayan Aksoy, şu açıklamalarda bulundu:<br />

“Müşterilerimizin her 35 saatte bir kullandığı Vodafone<br />

Yanımda, Türkiye’nin en aktif kullanılan<br />

uygulamalarından biri konumunda. Uygulamamızın<br />

2020 yılında tekil kullanıcı sayısı 22 milyonu,<br />

aylık ziyaret trafiği ise 300 milyonu aştı. Vodafone<br />

Yanımda üzerinden pek çok yeni servis de sunmaya<br />

başladık. 100’ü aşkın markanın 400’ü aşkın fırsat<br />

kampanyasının yer aldığı Vodafone Yanımda Fırsatlar<br />

Dünyası ile müşterilerine pazaryeri hizmeti<br />

sunan ilk operatör olduk. Ayda 200 binin üzerinde<br />

işlemin gerçekleştiği platformumuzun aylık kullanıcı<br />

sayısı ise 9 milyona ulaştı. istegelsin işbirliğiyle<br />

sunduğumuz ve ayda 100 bin market alışverişine<br />

ulaşmayı hedeflediğimiz süpermarket servisi ile telekom<br />

sektöründe online süpermarket alışverişini<br />

sahiplenen ilk şirket olduk. Vodafone Grubu’nda<br />

da bir ilk olan süpermarket servisimizi, bir ‘dijital<br />

alışveriş merkezine’ dönüştürmek istiyoruz. Dijital<br />

servislerimizle, değişen ve dönüşen Türkiye’nin kuralları<br />

yeniden tanımlanan e-ticaret dünyasındaki<br />

yerimizi alıyoruz.”<br />

<br />

<br />

Deneyim ihracının da şirket için öncelikli bir<br />

konu olacağını ifade eden Aksoy, “Amacımız,<br />

Türkiye’yi mükemmeliyet merkezi olarak konumlamak.<br />

Süpermarket ve TOBi gibi başarılı<br />

uygulamalarımızı diğer ülkelerle paylaşmaya<br />

devam edeceğiz. Bir diğer önceliğimiz de geleceğe<br />

hazır organizasyon olmak. Özellikle Reskilling<br />

ve Upskilling akademilerimizle çalışanlarımızı<br />

hem mevcut rollerinde güçlendirmeye hem de<br />

yeni rollere hazırlamaya devam edeceğiz. Pandemi<br />

sonrası dönemde hibrit çalışma modeline<br />

geçiş kararı aldık. Bu modelle, hem uzaktan hem<br />

de ofisten çalışmanın mümkün olacağı esnek bir<br />

yapı oluşturacağız” dedi.


“Birlikte Kazanalım” temasıyla gerçekleştirilen<br />

ve yarım gün süren Huawei Türkiye<br />

Ekosistem İş Ortakları Zirvesi, Ekonomist<br />

ve Yazar Prof. Dr. Emre Alkin’in moderatörlüğünde<br />

gerçekleştirildi. Etkinlikte, Huawei<br />

iş ortaklarının dijital dönüşümde bir<br />

üst seviyeye çıkması için gerekli aksiyonlar<br />

ele alınırken, organizasyon sonunda<br />

başarılı iş ortaklarına ödülleri takdim<br />

edildi.<br />

<br />

<br />

<br />

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li<br />

şunları söyledi; “Geçtiğimiz yıl tüm dünyayı<br />

etkisi altına alan benzersiz bir kriz ile<br />

karşı karşıya kaldık. Pandemi ile birlikte,<br />

birçok sektörde önemli değişikliklere ve<br />

teknoloji alanında olağanüstü bir dönüşüme<br />

tanıklık ettik. Huawei Türkiye olarak,<br />

inovasyon ve teknoloji gücümüz ile Türkiye’nin<br />

dijital dönüşümüne katkı sağlamak<br />

amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.<br />

Huawei hem 2019 hem de 2020’de birçok<br />

zorluğun üstesinden geldi ve bu süreçte<br />

sürdürülebilir bir ivme elde etti. Huawei<br />

Enterprise İş Grubu büyümede önemli<br />

bir paya sahip. Bugün yaklaşık 300 kamu<br />

kurumuna ve başta finans sektörü olmak<br />

üzere, büyük ölçekli özel şirkete dijital<br />

dönüşüm desteği sağlıyoruz. 2020 yılında<br />

15’ten fazla finans kurumu dijital dönüşüm<br />

ortağı olarak Huawei’i tercih etti. Bu<br />

durum müşterilerimizin bize olan güveninin<br />

açık bir göstergesidir, bu güven ortamını<br />

geliştirmek için daha çok çalışacağız.”<br />

Enterprise İş Grubu’nun bu sene Türkiye’deki<br />

faaliyetlerinin onuncu yılı olduğunu<br />

kaydeden Jing Li, Huawei’in uzun<br />

erimli başarısının iş ortaklarının başarısıyla<br />

doğru orantılı olduğuna dikkati çekti.<br />

Jing Li şunları kaydetti: “Bizim hedefimiz<br />

tek başımıza bir kazanç elde etmenin çok<br />

ötesinde. İş ortaklarımız ve müşterilerimizle<br />

birlikte kazanmayı hedefliyoruz ve<br />

bu nedenle “Birlikte Kazanalım” diyoruz.<br />

Huawei Türkiye Enterprise İş Grubu, kurumsal<br />

müşterilerine dijital dönüşümü<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

destekleyen yüksek kaliteli çözümler sunarken;<br />

yapay zeka, bulut bilişim, nesnelerin<br />

interneti, büyük veri ve bütünleşik<br />

iletişim hizmetleri de dahil olmak üzere<br />

birçok yeni nesil bilgi teknolojisini entegre<br />

ediyor. Teknoloji alanındaki gelişmeler<br />

müşteri talebiyle birleştiğinde toplumların<br />

hızlı gelişimi için iki itici güçtür.”<br />

<br />

<br />

Huawei Türkiye Enterprise İş Grubu Ülke<br />

Müdürü Yanjiang Pan ise konuşmasında,<br />

krizin başarıya giden yolda bir engel<br />

olmadığını ve iş sürekliliğine inandıklarını<br />

belirtti. Pan şöyle devam etti; “Ürün<br />

ve hizmetlerimizin rekabet gücünü<br />

yükseltmeye, açık inovasyonu teşvik etmeye<br />

devam ederken Ar-Ge yatırımımızı<br />

da sürekli olarak artıracağız. İş ortaklarımızın<br />

desteğiyle tüm engelleri aşabileceğimize<br />

yürekten inanıyorum. Bu yıl, Türkiye’de<br />

ekosistem iş ortaklarımıza yatırım<br />

yapmaya devam edeceğiz. Ekosistemimizi<br />

sürdürülebilir geri ödeme politikaları ile<br />

daha da genişleterek eğitim, danışmanlık,<br />

uygulama geliştirme, ortak çözüm geliştirme<br />

ve yetenek geliştirme desteği sağlayacağız.<br />

Fayda ortaklığı temel ilkemiz, bu<br />

süreçte bize destek olan iş ortaklarımıza<br />

teşekkür ediyorum.”<br />

Huawei Türkiye IP Ağları ve Kurumsal İş<br />

Grubu CTO’su Burak Bıçakhan; “Huawei<br />

Cloud Campus çözümü ile ağ altyapısına,<br />

yüksek performansın yanında basitlik ve<br />

zekayı da ekleyerek, dijitalleşmenin kurumsal<br />

ağlar üzerinde yarattığı baskıyı tamamen<br />

ortadan kaldırıyoruz” dedi. Bıçakhan<br />

ayrıca, hizmet esnekliğini de getiren<br />

bu çözümle üst düzey kullanıcı deneyimi<br />

sunarken, ağ yöneticilerinin de yükünün<br />

hafifletildiğini ifade etti.<br />

Huawei Türkiye Bulut Bilişim ve Yapay<br />

Zeka CTO’su Fatih Akgül ise konuşmasında;<br />

“Dijital dönüşüm bütün sektörler<br />

için artık çok daha olgun, çok daha dinamik,<br />

vazgeçilmez ve fırsatlarla dolu. Dijital<br />

dünyada rekabette lider olabilmek için,<br />

veriden değer üretmek ve bu değerlerle<br />

farklılaşmak, doğru işbirlikleri ve doğru<br />

teknolojilerden faydalanmak gerekiyor.<br />

Huawei Türkiye olarak veri teknolojilerine<br />

yaptığımız yatırımları işlerinize değer<br />

katar hale getirmek için dijital dönüşüm<br />

yolculuğunuzda her zaman yanınızdayız”<br />

dedi.<br />

Huawei Türkiye Enterprise Kıdemli<br />

Çözüm Yöneticisi Barış Saygı şu ifadelere<br />

yer verdi; “Huawei Enterprise Türkiye olarak,<br />

kurumların dijitalleşmesine ve iş yapış<br />

şekillerini dönüştürmesine katkı sağlamaya<br />

devam ediyoruz. Yeni nesil veri merkezi<br />

ve kesintisiz güç çözümlerimizle altyapıları<br />

daha esnek, yönetilebilir ve verimli hale<br />

getiriyoruz.”<br />

<br />

<br />

Huawei Türkiye Ekosistem İş Ortakları<br />

Zirvesi <strong>2021</strong>, Huawei iş ortaklarının başarı<br />

hikayeleriyle zenginleşirken, programın<br />

sonunda başarılı iş ortaklarına Enterprise<br />

İş Grubu tarafından ödülleri takdim edildi.<br />

Cliguru, A2, Arena, Artronic, Axxonsoft,<br />

CSIT, Datacore, Destek, DT Bilişim,<br />

Fourtech, Infoline, Infoturk, Innova, ISSD,<br />

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, İşnet,<br />

Karel, Koçsistem, Netcom, NGN, Orbisis,<br />

Penta, Proday, Promet, SBI, Turkcell Dijital<br />

İş Servisleri, Vodafone ve Yapı Merkezi,<br />

farklı kategorilerde ödül alan iş ortakları<br />

ve ekosistem paydaşları arasında yer aldı.


NG Araştırma Şirketi tarafından yapılan<br />

araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 39’u<br />

14 Şubat’ı sevgilerini hissettirmek için bir fırsat<br />

olarak görüyor. Katılımcıların yüzde 19’u<br />

ise hediye alıp vermeye güzel bir sebep oluşturduğu<br />

için Sevgililer Günü’nü kutluyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Türkiye genelinde gerçekleştirilen araştırmaya<br />

göre, erkeklerin yüzde 45’i sevgilerini<br />

hissettirmek için 14 Şubat’ı fırsat olarak görürken,<br />

yüzde 21’i ise partnerinin beklentilerini<br />

karşılamak için kutluyor. Kadınlarda<br />

sevgilerini hissettirmek için Sevgililer Günü’nü<br />

fırsat görenlerin oranı yüzde 35. Kadınların<br />

yüzde 25’i ise 14 Şubat’ta hediye alıp<br />

vermeyi önemsiyor.<br />

Araştırmaya katılan<br />

her 10 kadından ikisi,<br />

sevgilisine kıyafet almayı<br />

tercih etti. Her<br />

10 erkekten ikisinin<br />

tercihi ise çiçekten<br />

yana.<br />

<br />

<br />

Pandemide vazgeçilmezimiz haline gelen<br />

online alışverişler, Sevgililer Günü’nde<br />

daha da arttı. AdColony’nin düzenlediği<br />

Sevgililer Günü anketine göre, araştırmaya<br />

katılanların yüzde 74›ü bu yıl Sevgililer<br />

Günü›nde online alışverişi tercih ettiğini<br />

söylüyor. Katılımcıların yüzde 44’ü online<br />

alışverişi eve teslimat avantajı için tercih ettiğini<br />

belirtiyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Dijital reklamların satın alma kararı üzerindeki<br />

etkisine dikkat çeken EG Bilişim Teknolojileri<br />

CEO’su Gökhan Bülbül, “Dijital pazarlamayı<br />

etkin şekilde kullanan markalar, 14<br />

Şubat için cazibe merkezi oldu. AdColony tarafından<br />

yapılan araştırmaya katılımcıların<br />

yüzde 88’i sevdiklerine mobil cihazlarında<br />

karşılaştıkları reklamla hediye satın almaya<br />

karar verdiğini belirtiyor. Katılımcıların<br />

yüzde 36’sı dijital bir reklamı görüp birkaç<br />

gün içerisinde hediye satın aldığını ifade ediyor.<br />

Dijital pazarlamanın tüketici alışveriş<br />

alışkanlıkları ve tercihleri üzerindeki etkisi<br />

bir kez daha kanıtlandı.” bilgisini verdi.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Tıp ve teknolojiyi bir araya getirerek sağlık<br />

alanındaki problemlere yenilikçi çözümler<br />

geliştirmek amacıyla kurulan Yesil Science;<br />

yapay zeka (AI) ve artırılmış gerçeklik (AR)<br />

teknolojileriyle çalışan, kullanıcıların sağlık<br />

davranışlarını inceleyen, onlara özel çözümler<br />

sunan ve kullanıcıları iyi yaşama teşvik<br />

eden mobil sağlık uygulaması Mandarin Health’i<br />

geliştirdi.<br />

Gelişmiş yapay zeka motoru sayesinde sağlık<br />

analizlerini çok daha hızlı ve güvenilir<br />

olarak gerçekleştiren Mandarin Health, AR<br />

altyapısıyla kullanıcılara 10 farklı sisteminin<br />

simülasyonunu dijital ikiz yöntemiyle çok<br />

daha gerçekçi bir şekilde sunuyor.<br />

<br />

Kullanıcılar, Mandarin Health uygulamasını<br />

indirip kendilerine bir hesap açıyor ve<br />

ardından günlük alışkanlıkları hakkında bir<br />

takım soruları cevaplandırıyor. Analiz motoru<br />

sayesinde kullanıcıların cevaplarına göre<br />

sağlık davranışlarının dolaşım sağlığı, solunum<br />

sağlığı ve benzeri gibi çeşitli sistemlerin<br />

sağlığına etkisi hesaplanıyor. Ardından kullanıcılar,<br />

geliştirmek istedikleri sistem sağlığını<br />

seçerek günlük alışkanlıklarıyla ilgili<br />

bir haftalık periyodu içeren spesifik öneriler<br />

alıyor.<br />

Mandarin Health’in farklarından birinin de<br />

oyunlaştırılmış meydan okumalar olduğunu<br />

söyleyen Yesil Science Kurucusu Yusuf Yeşil,<br />

kullanıcıların Mandarin Health sayesinde<br />

sağlıklarını kötü etkileyen parametreleri yapay<br />

zeka ile analiz ederek, kendilerine özel<br />

hazırlanan meydan okumaları uygulayıp<br />

daha sağlıklı bir yaşam tarzı edinebileceklerini<br />

belirtti.<br />

<br />

<br />

Yusuf Yeşil, İstanbul Tıp Fakültesi’nde tıp<br />

doktoru olarak görev yapmaktadır. Dijital<br />

sağlık, mobil sağlık, sağlıkta yapay zeka ve<br />

artırılmış gerçeklik teknolojileri üzerine çalışmalar<br />

yapan Yeşil, Forbes 30 Altı 30 listesine<br />

giren 30 genç girişimciden biridir.


OPPO standını ziyaret edenler Omni’nin<br />

<br />

<br />

<br />

Dünyanın önde gelen lider akıllı telefon<br />

markası OPPO, Şangay’da gerçekleşen<br />

Mobil Dünya Kongresi’nde hızlı şarj<br />

konusundaki iş ortaklığı hakkında bir<br />

konferans düzenledi. OPPO’nun N2-E40<br />

numaralı standında gerçekleşen konferansta<br />

şarj alanındaki inovasyonların<br />

yanı sıra, 5G bağlantısı ve akıllı teknolojiler<br />

de ele alındı.<br />

Tüketici elektroniği ve çip üretimi sektöründen<br />

iş ortakları ile Çin Telekomünikasyon<br />

Teknoloji Laboratuvarı’ndan<br />

(CCTL) şarj teknolojisi uzmanlarını buluşturan<br />

konferansta hızlı şarj teknolojisinin<br />

geleceği tartışıldı.<br />

Aynı anda, OPPO’nun standında şarj konusunda<br />

en yeni teknolojilere sahip birçok<br />

ürün sergilendi. Bunların arasında<br />

4,000mAh telefon pilini sadece 20 dakikada<br />

yüzde 100 şarj edebilen 125W hızlı<br />

şarj ve aynı pili 30 dakika gibi az bir sürede<br />

şarj edebilen 65W AirVOOC kablosuz<br />

hızlı şarj ürünleri yer aldı. Ayrıca birçok<br />

iş ortağının fikri mülkiyeti OPPO’ya ait<br />

teknolojilerin lisansı ile ürettikleri ürünler<br />

de tanıtıldı.<br />

5G İnovasyon ve Yatırım Zirvesi’nde 5G<br />

teknolojisi hakkında konuşmak üzere<br />

Mobil Dünya Kongresi’ne davet edilen<br />

OPPO Araştırma Enstitüsü Başkan Yardımcısı<br />

Henry Tang, şu açıklamalarda<br />

bulundu: “OPPO olarak 5G teknolojisinin<br />

hepimizin yaşam biçimini değiştireceğine<br />

kesinlikle inanıyoruz. Kapsam ve<br />

kapasite genişledikçe, çeşitli alanlarda<br />

gelişen ve tüketicilere beklenmedik deneyimler<br />

getiren yeni uygulamaların olduğunu<br />

göreceğiz. Halihazırda küresel<br />

bir 5G standardının geliştirilmesinde<br />

yer aldık. Bundan sonrası için de TV›den<br />

CPE’ye ve artırılmış gerçekliğe kadar<br />

yeni 5G cihazlarını keşfetmeye devam<br />

edeceğiz.”<br />

OPPO’nun Mobil Dünya Kongresi’ndeki<br />

standında, hızlı şarj alanı da dahil olmak<br />

üzere dört alanda bir dizi inovatif teknolojinin<br />

tanıtımı yapılıyor.<br />

Geleceğin Akıllı Evi, OPPO’nun nesnelerin<br />

interneti ürünlerinin evlerimizi nasıl<br />

eskisinden çok daha akıllı ve bağlantılı<br />

hale getirdiğini gösteriyor. Bu alandaki<br />

ürünlerin merkezinde Qualcomm®<br />

Snapdragon X55 5G Modem-RF Sistemi<br />

tarafından desteklenen 5G müşteri<br />

ekipmanı (CPE) Omni bulunuyor ve fikri<br />

mülkiyeti OPPO’ya ait iki anten sayesinde<br />

5G sinyallerini istikrarlı ve yüksek<br />

hızlı Wi-Fi bağlantılarına dönüştürüyor.<br />

O-Reserve 5G anten sistemi mümkün<br />

olan en iyi sinyali almak için Sub-6GHz<br />

5G spektrumunu kullanıyor ve bir seferde<br />

sekiz anteninden dördünü otomatik<br />

olarak seçebiliyor. Aynı zamanda O-Motion<br />

360° teknolojisi ile antenler tam<br />

olarak döndürebiliyor; böylece CPE’nin<br />

optimum 5G milimetre sinyalini alacak<br />

şekilde otomatik konumlanması sağlanıyor.<br />

Qualcomm Technologies ve Ericsson<br />

ile kısa bir süre önce Omni ile 5G<br />

milimetre teknolojisini başarılı bir şekilde<br />

test eden OPPO, 4.06Gbps düzeyine<br />

varan uydudan indirme hızına ulaştı.<br />

anten sistemleri ve diğer 5G teknolojileri<br />

hakkında daha fazla bilgi sahibi olabiliyor.<br />

Ayrıca artırılmış gerçeklik ile alışveriş<br />

ve oyun deneyimleri yaşayabiliyor.<br />

Geleceğin Teknolojileri alanında ziyaretçiler<br />

ekranı 6,7’den 7,4 inçe çıkabilen<br />

OPPO X <strong>2021</strong> konsept telefonu yakından<br />

inceleme fırsatı bulabiliyor. Ziyaretçiler<br />

aynı zamanda, OPPO’nun 7.5W’a kadar<br />

şarj gücü sağlayan yeni Wireless Air Şarj<br />

teknolojisi ile şarj etmenin ne kadar hızlı<br />

ve kolay olduğunu görebiliyor. Bu en yeni<br />

inovasyon diğer kablosuz şarj etme teknolojilerinin<br />

bazı sorunlarını aşmak için<br />

manyetik rezonans kullanıyor ve cihaz<br />

şarj etme matına 10 cm mesafeye gelir<br />

gelmez çalışmaya başlıyor.<br />

Reno5 Pro+ 5G Artist Limited Edition<br />

dahil olmak üzere Reno 5 Serisi de akıllı<br />

telefon alanında sergileniyor. Tasarımı<br />

grafik sanatçısı Joshua Vides ile birlikte<br />

yapılan bu güzel cihazda kullanılan<br />

elektrokromik cam sayesinde arka panelin<br />

rengi tek bir dokunuşla gümüşten<br />

maviye dönüyor.


Huawei CEO’su Ren Zhengfei, 9 Şubat’ta<br />

Huawei’in, Çin’in kuzeyindeki Taiyuan kentinde,<br />

madencilik endüstrisine yönelik inovasyon<br />

laboratuvarın açılış etkinliğinde basın<br />

mensupları ile bir araya geldi. Zhengfei;<br />

“Daha önce iletişim ağlarımızla, insanları ve<br />

haneleri daha bağlantılı bir hale getirmeyi<br />

amaçlıyorduk. Ancak 5G çağında, işletmeleri<br />

de bağlantılı hale getirmek ana hedefimiz<br />

oldu. Havaalanları, limanlar, madencilik,<br />

demir - çelik sektörü, otomotiv ve havacılık<br />

gibi birçok endüstrinin bilişim ihtiyaçları<br />

hakkında daha fazla bilgi edinmek için laboratuvarlar<br />

kurduk. Bu laboratuvarlarda<br />

hem bu sektörlerin uzman temsilcileri hem<br />

de Huawei teknoloji uzmanları birlikte çalışıyor.<br />

Bu dijitalleşmeye destek olurken, ana<br />

faaliyet alanımızı genişletmeyeceğiz. Farklı<br />

endüstriler için 5G uygulamaları farklı olsa<br />

da kullanılan teknolojiler benzerlik gösterir.<br />

Bu nedenle, ana hedefimizi; elektronik, yazılım<br />

ve bilgi işlem sistemlerinin, farklı endüstrilerde<br />

daha fazla benimsenmesini sağlamak<br />

olarak belirledik” dedi.<br />

<br />

Zhengfei, Huawei’in geleceği ile ilgili bir<br />

soruya; “Bugünkü zorlukların üstesinden<br />

gelmek için kat edecek çok fazla yolumuz<br />

var. Huawei şirketinin varlığını sürdürmesi<br />

konusunda kendime eskisinden daha fazla<br />

güveniyorum 2020’deki satış gelirlerimiz ve<br />

karımız geçen yıla göre arttı. Bunun yanı<br />

sıra, Berlin, Münih, Madrid, Zürih, Cenevre,<br />

Amsterdam, Viyana, Barselona, Seul, Bangkok,<br />

Hong Kong, Riyad gibi dünyanın birçok<br />

büyük kentinde en iyi 5G ağlarının kurulmasına<br />

yardımcı olduk.”<br />

<br />

<br />

Zhengfei, Huawei – ABD ilişkileri ile ilgili<br />

soruya yönelik olarak; “Küresel ticaretin devamlılığı<br />

tüm kesimlere fayda sağlamaktadır.<br />

ABD şirketlerinin Çinli şirketlere ürün<br />

tedarik etmesi, kendi finansal performansları<br />

açısından da önemli. Huawei’de üretim<br />

kapasitesi artarsa, bu ABD şirketlerinin daha<br />

fazla satış yapabileceği anlamına da gelir. Kısacası<br />

bu bir kazan-kazan anlaşması. Yeni<br />

ABD yönetiminin, bu alandaki politikalarını<br />

değerlendirirken, bu çıkarları tartıp dengeleyeceğine<br />

inanıyorum. ABD şirketlerinin<br />

de Çin ekonomisi ile birlikte gelişebilmesi<br />

ABD’den yüksek miktarda ürün satın alabilmeyi<br />

umuyoruz. Umarım yeni ABD yönetimi,<br />

ABD şirketlerinin ve bir bütün olarak<br />

ABD ekonomisinin çıkarına uygun, daha<br />

açık politikalar üretir” dedi.<br />

<br />

<br />

Cihaz biriminin satışı ile ilgili söylentilerle<br />

ilgili olarak ise Zhengfei, Huawei markasının<br />

akıllı telefon biriminin elden çıkarılması<br />

gibi bir durumun söz konusu olmadığını<br />

söyledi. Bizler tamamen işimize ve üretime<br />

konsantre olduk. Yüksek kaliteli ürünlerimiz<br />

tüm dünyada talep görüyor. 2020’yi de<br />

bu şekilde sorunsuz bir şekilde geçirmeyi<br />

başardık. Müşterilerimiz için daha fazla değer<br />

yaratmaya ve en şekilde hizmet vermeye<br />

devam edeceğiz. Bize duyulan güvenin kalıcı<br />

olmasını istiyoruz ve müşterilerimizin siyasi<br />

baskılardan etkilenmeyeceklerini umuyoruz”<br />

dedi.<br />

<br />

<br />

<br />

Oyuncular, esporcular ve teknoloji meraklıları<br />

için hazır sistemler, bileşenler ve çevre birimleri<br />

üreten XPG’nin GAMMIX S70 PCIe Gen4x4 M.2<br />

SSD modeli Türkiye’de piyasaya sunuldu. Farklı<br />

ihtiyaçlara ve bütçelere sahip kullanıcıları yeni<br />

nesil PCIe 4.0 teknolojisiyle buluşturmak için<br />

daha önceden GAMMIX S50 ve GAMMIX S50<br />

Lite modellerini kullanıcıların beğenisine sunan<br />

marka, GAMMIX S70 ile en yüksek performansı<br />

isteyen kullanıcıları hedefliyor.<br />

<br />

<br />

GAMMIX S70 PCIe 4.0 teknolojisinin gücünü<br />

sonuna de kullanmak isteyen kullanıcılar için<br />

tasarlandı. Saniyede 7400MB’a kadar okuma ve<br />

6400MB’a kadar yazma hızına ulaşabilen S70,<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

dünyanın en hızlı M.2 SSD’lerinden biri olma<br />

özelliğini taşıyor. NVMe 1.4 ve Dinamik SLC<br />

Önbellek teknolojilerini destekleyen S70 performansıyla<br />

SATA SSD olduğu gibi en hızlı PCIe 3.0<br />

SSD’leri de geride bırakıyor. S70’in performansından<br />

sonuna kadar faydalanmak için PCIe 4 bir<br />

anakart gerekse de ürünün geriye dönük olarak<br />

PCIe 3.0 anakartlar ile de uyumluluğu bulunuyor.<br />

<br />

<br />

XPG tarafından özel olarak tasarlanan CoolArmor<br />

soğutucusu GAMMIX S70’in her zaman<br />

istikrarlı ve güvenilir bir performans sergilemesini<br />

sağlıyor. CoolArmor, teras gibi birbiri üzerine<br />

binen katmanları sayesinde daha geniş bir yüzey<br />

alanı oluşturarak ürünün daha etkin biçimde soğutuyor.<br />

Bu özel soğutucu sayesinde GAMMIX<br />

S70 yüzde 30’a varan oranda daha serin çalışabiliyor.<br />

Bu özelliklerinin yanında S70 geniş bir aralıktaki<br />

olası hataları tespit edip onararak doğru<br />

veri aktarımı sağlamak ve daha yüksek TBW<br />

sunmak için LDPC hata düzeltme kodu teknolojisine<br />

de sahip. Uçtan-Uca (E2E) Veri Koruma ve<br />

AES 256-bit Şifreleme desteği de bulunan S70 özel<br />

verilerinizin daima güvende olmasını sağlıyor.<br />

1TB ile 2TB kapasite seçenekleri ve 5 yıllık garantiyle<br />

gelen GAMMIX S70’i önde gelen pek çok<br />

teknoloji mağazasında 2000TL’den başlayan fiyatlarla<br />

bulmak mümkün.


HP Digital Manufacturing Trends Report’un<br />

sonuçlarına göre eğilimler şöyle sıralanıyor:<br />

<br />

<br />

3D baskının daha fazla kullanılması ve tüketici<br />

taleplerini karşılayabilmesi, kişiselleştirmeyi<br />

ve özelleştirmeyi artıracak. Özellikle<br />

kitlesel özelleştirme, üreticilerin kişiselleştirilmiş<br />

ürünleri rekabetçi fiyatlarla üretmesini<br />

sağlayacak.<br />

HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />

katılan her 10 kişiden dokuzu (yüzde 91’i), parçaları<br />

3D baskı yoluyla eğer kişiselleştirebilselerdi<br />

kitlesel özelleştirme metodunu tercih<br />

edeceklerini belirtiyor. Örnek olarak, Smile-<br />

DirectClub, diş hizalayıcıları üretmek için 3D<br />

baskı teknolojisini kullanarak 12 milyar dolarlık<br />

ortodonti endüstrisini dijital olarak dönüştürüyor.<br />

Cobra Golf, türünün ilk örneği olan<br />

3D basılmış bir ticari golf sopası üretmek için<br />

ürünlerini hızlı bir şekilde kişiselleştirerek<br />

spor endüstrisinin kurallarını yeniden yazıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Üreticilere ölçeklenebilir dijital üretim imkanı<br />

sunmak için araçlarda, altyapıda ve daha fazla<br />

üretkenlik sağlayan yeni yazılım inovasyonlarında<br />

artış olacak. Yazılım ve veri yönetimindeki<br />

gelişmeler, müşteriden daha iyi geri dönüşlere<br />

yol açan gelişmiş sistem yönetimi ve<br />

parça kalitesi sağlamaya devam edecek.<br />

HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />

göre dünyanın dört bir yanından katılanların<br />

yüzde 55›i, önümüzdeki beş yıl içerisinde<br />

“hızlandırılmış inovasyon” alanında en fazla<br />

ilerlemenin önümüzdeki 5 yıl içerisinde yaşanacağını,<br />

yüzde 52’si kalite yönetiminin veri<br />

ve yazılımı geliştireceğini ve yüzde 50’si de<br />

veri ve yazılımın ek özellikler için tasarımı geliştireceğini<br />

belirtiyor.<br />

<br />

<br />

50 milyar dolarlık sağlık endüstrisi, <strong>2021</strong>’de 3D<br />

baskıda gelişmenin en yüksek seviyeye ulaşmasına<br />

hazırlanıyor. Ortotik parçalar, ayakkabılar<br />

ve biyomekanik verileri entegre eden<br />

diğer uygulamalar gibi sağlık alanında kişisel<br />

ürünler önem kazanacak. Bu malzemeler,<br />

sağlık profesyonellerinin üretilen bileşenler<br />

üzerinde tam kontrole ve tasarımda sınırsız<br />

olanaklara sahip olmalarını sağlayacak.<br />

HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />

farklı noktalardan yanıt verenlerin yüzde 55’i,<br />

sağlık sektöründe önümüzdeki beş yıl içinde<br />

en fazla inovasyonun gerçekleşeceğini tahmin<br />

ediyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Ekonomik büyüme incelendiğinde ise bölgeler<br />

genelinde dijital üretim teknolojilerine büyük<br />

bir ilgi gösterileceğini düşünüyoruz. Üretim,<br />

tüm ekonomileri ve ekosistemleri destekleyen<br />

bir motor görevi gördüğü için bu durum hiç de<br />

şaşırtıcı değil.<br />

HP Digital Manufacturing Trends Report’un<br />

küresel katılımcılarının yüzde 99’u, dijital<br />

üretim teknolojilerinin ekonomik büyüme<br />

sağlayacağını düşünüyor. <strong>2021</strong>›in ortasına<br />

kadar dijital üretim teknolojilerine yatırım<br />

yapmayı planlayan katılımcıların yüzde<br />

71’i ve şirketlerinin 3D baskı harcamalarını<br />

artırmayı planladığını belirtenlerin yüzde<br />

85›i, bu öngörüyü bütçeleriyle destekliyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Dijital üreticilerin sektörü ileriye taşımaya<br />

devam etmek ve temelinde işbirliği bulunan<br />

3D baskı teknolojisini kullananların sayısını<br />

artırmak için daha fazla çalışana, daha profesyonel<br />

eğitim vermesi çok önemli. Şirketler<br />

en uçtaki şirketlere daha fazla değer sunmaya<br />

çalışırken, yeni birliktelikler oluşturacaklar ve<br />

yeni ekosistemler içinde faaliyet gösterecekler.<br />

HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />

yanıt verenlerinin yüzde 64’ü, 3D baskının<br />

ilerlemesi için daha fazla profesyonel eğitim<br />

hizmetinin sunulması gerektiğini söylüyor. Ek<br />

olarak, ankete katılanların yüzde 85’ine göre<br />

sektörler arası işbirliği, dijital üretimin geleceği<br />

için kritik önem taşıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Sürdürülebilirlik, ticari operasyonlar için<br />

önemli bir metrik olmaya devam ediyor. Küçük<br />

işletmeler, hükümetler ve büyük şirketler<br />

çevresel etkilerini giderek daha fazla değerlendirip<br />

izledikçe, dijital üretimin kilit bir rol<br />

oynaması bekleniyor.<br />

HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />

katılanların yüzde 50’si, 3D baskının atıkları<br />

ve karbondioksit (CO2) emisyonunu<br />

azaltma, döngüsel ekonomiyi öne çıkarma<br />

ve yaygınlaştırma gibi özellikleri olduğunu<br />

belirtti. Ek olarak 3D baskı, yerelleştirilmiş<br />

üretime olanak tanıyarak üretim zincirlerinin<br />

karmaşıklığını ve çevresel etkilerini<br />

azaltmaya yardımcı oluyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Yeni malzemeleri ve araçları ele aldığımızda,<br />

3D baskı sadece daha hassas bir mekanizma<br />

olmakla kalmıyor, aynı zamanda karmaşık ve<br />

kişiselleştirilmiş tasarımları da destekliyor ve<br />

üretimi daha kolay bir hale getiriyor. Düşük<br />

maliyetten işlevselliği artıran yeni araçlara<br />

kadar birçok fayda sunan yeni araçlar, <strong>2021</strong><br />

yılında popülerlik kazanmaya devam edecek<br />

potansiyel inovasyon kaynakları olarak öne<br />

çıkıyor.<br />

HP Digital Manufacturing Trends Report’a<br />

göre önümüzdeki 5 yıl boyunca, özellikle ısı<br />

ile çalışan 4D basılmış parçalar en fazla inovasyonun<br />

ve gelişmenin gerçekleşeceği alan<br />

olacak. Rapora katılanların neredeyse yarısı<br />

(yüzde 48’i) bu ‘akıllı’ parçaların 3D baskı teknolojileri<br />

arasında en çok gelişim potansiyeline<br />

sahip alan olduğunu belirtiyor.<br />

HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman,<br />

konuyla ilgili “HP olarak 3D teknolojimiz ile<br />

seri üretime öncülük ediyor ve bu alandaki<br />

dönüşümün hızlanmasına yardımcı oluyoruz.<br />

Müşterilerimizin, dünyadaki sektörlere<br />

önemli inovasyonlar sunmalarına yardımcı<br />

olmak için yeni 3D yazıcı materyallerini, çözümlerini<br />

ve iş ortaklıklarını ileriye taşımaya<br />

devam ediyoruz. 3D baskıda emisyon ve atık<br />

materyal gibi geleneksel üretimin olumsuz<br />

yanları yer almadığı için doğa için sürdürülebilir<br />

bir üretim süreci sağlıyor” dedi.


Sektörün en<br />

önemli oyuncularından<br />

biri<br />

olan Bitpanda’nın<br />

Türkiye<br />

ve MENA<br />

Bölgesi Yönetici<br />

Direktörü Elbruz<br />

Yılmaz, konuyla<br />

ilgili değerlendirmelerde<br />

bulunarak<br />

şunları<br />

söyledi: “Elon<br />

Musk’ın patronu<br />

olduğu Tesla’nın<br />

kripto para birimine<br />

yaptığı<br />

yatırımla bir kez daha adından söz ettiren<br />

Bitcoin, muhtemelen çok yakında 50.000$<br />

seviyesine ulaşacak. Bitcoin’in kurumsal yatırımcılar<br />

ve hatta geleneksel bankalar için<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

önerilen yatırım stratejilerinin bir parçası<br />

haline geldiğine tanıklık ediyoruz. Visa ve<br />

Mastercard gibi ödeme sistemi devleri de Bitcoin’i<br />

sistemlerine entegre etme kararı aldı.<br />

Bunun yanında Twitter, bilançosuna Bitcoin<br />

eklemeyi değerlendirdiğini açıkladı. Bu durum,<br />

Bitcoin’in yatırım dünyasında ne kadar<br />

önemli hale geldiğini ortaya koyuyor. Bitcoin’in<br />

ulaştığı ilerleme hızı, önceden tahmin<br />

edilenin çok ötesinde. Emin olduğumuz bir<br />

şey varsa, o da işlerin tersine çevrilemeyecek<br />

bir biçimde değiştiği ve Bitcoin’in yanı sıra<br />

varlıkların kripto para birimlerine dönüştürülmesinin<br />

kesin olarak ön plana çıktığıdır.”<br />

<br />

<br />

Dynabook Europe GmbH; performans, üretkenlik<br />

ve çağdaş tasarımı uygun bir fiyat noktasında<br />

birleştiren 15 inç ekrana sahip yeni<br />

Satellite Pro C50-G modelini duyurdu. Satellite<br />

Pro C50, Core ve Celeron® işlemciler dahil olmak<br />

üzere mevcut 10. Nesil Intel® işlemci desteğiyle<br />

işlemci seçeneklerini geliştiriyor ve ek<br />

seçenekler getiriyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

C50-G, performans ve işlevselliği tasarım ve<br />

mobilite ile dengeliyor. Koyu mavi şık dış yüzeyiyle<br />

modern bir estetik görünüme sahip olan<br />

cihaz; evde, ofiste veya hareket halinde olan<br />

günümüzün modern profesyonelleri ve öğrencilerine<br />

hitap ediyor. 16 GB’ye kadar DDR4<br />

bellek ve 512 GB’ye kadar hızlı SSD depolama<br />

seçenekleriyle bir araya getirilen Intel® işlemcilerle<br />

donatılan cihaz üst düzey performans<br />

sunuyor. Sadece 1,8 kg ağırlığı ve 19,7 mm form<br />

faktörüyle kolayca taşınabiliyor. 13,5 saate kadar<br />

pil ömrüne sahip olan cihaz tam bir iş günü<br />

için yeterli gücü sağlıyor. 15,6 inç parlama önleyici<br />

HD veya FHD ekranı büyük ekran deneyimi<br />

sağlarken, sayısal tuş takımı ve ClickPad<br />

özellikli büyük klavyesi gelişmiş kullanıcı iş<br />

akışları için günü boyu rahatlık sunuyor. Cihazın<br />

ayrıca isteğe bağlı parmak izi okuyucusuna<br />

sahip SecurePad seçeneği de bulunuyor.<br />

C50-G, potansiyel olarak zararlı bakterilerin<br />

oluşmasını yüzde 99,99’kadar önleyen antibakteriyel<br />

kaplamasıyla çağdaş görünümlü bir tasarımın<br />

da ötesine geçip günümüz ihtiyaçlarına<br />

cevap veriyor. Çalışırken üretken olmak için<br />

gerekli olan şeylere erişmenin yüksek bütçeler<br />

gerektirmediğini belirten Dynabook Europe<br />

GmbH Başkanı Damian Jaume, sözlerine şöyle<br />

devam etti: “Dynabook olarak, tüm iş ve bütçe<br />

ihtiyaçlarına uygun belirli özelliklere ve uygun<br />

fiyatlara sahip teknoloji seçenekleri sunmayı<br />

görev edindik. Yeni C50-G modeli, premium<br />

fiyat etiketi olmadan, kompakt ve çekici form<br />

faktörüyle günlük bilgi işlem ihtiyaçlarını karşılayan<br />

güçlü bir araç seti sunuyor”.<br />

<br />

<br />

C50-G, kullanıcıların nerede olursa olsun bağlantıda<br />

kalabilmeleri ve üretken olabilmeleri<br />

için zengin bağlantı seçenekleri sunuyor. Cihazın<br />

kablosuz bağlantı özellikleri arasında<br />

WiFi 802.11 AC ve Bluetooth yer alıyor. Cihaz,<br />

ince form faktörüne rağmen bağlantı noktalarından<br />

ödün vermiyor. Cihazın üzerinde şarj,<br />

görüntü, bağlantı ve hepsi bir arada aktarım<br />

için çok işlevli bir adet USB C, iki adet USB 3.1<br />

Type A, bir adet tam boyutlu HDMI ve bir adet<br />

Gigabit LAN bağlantı noktası bulunuyor. Cihaz<br />

ayrıca ek depolama ihtiyaçları için Micro SD<br />

kart yuvasına da sahip.<br />

C50-G, uzaktan çalışmayı gerektiren mevcut<br />

koşullar altında okul arkadaşları, iş arkadaşları,<br />

müşteriler kısacası herkesle bağlantıda<br />

kalmak için gerekli tüm araçları sunuyor. Cihazda<br />

HD Web kamera, stereo hoparlörler ve<br />

dahili Cortana özellikli mikrofon bulunuyor.<br />

Mikrofon/Kulaklık girişi veya Bluetooth, kullanıcılara<br />

kulaklık takma veya eşleştirme olanağı<br />

tanıyor.<br />

<br />

Günümüzde veri güvenliğinin birçok işletme<br />

ve eğitim kurumu açısından büyük bir endişe<br />

kaynağı haline gelmesi nedeniyle C50-G, fTPM<br />

2.0 (Firmware Based Trusted Platform Module)<br />

özelliğine sahiptir. Bu özellik sayesinde tüm<br />

bilgiler cihazda şifrelenir ve verilerin değiştirilme<br />

riski azalır. Cihaz, yetkisiz erişimi engelleyen<br />

kullanıcı ve yönetici şifresi yetenekleri<br />

sayesinde giderek karmaşıklaşan siber suçlara<br />

karşı ilk savunma hattı görevi görür. İsteğe<br />

bağlı Kensington kilit yuvası ise kullanıcılara<br />

cihazlarını bıraktıkları yerde kalacağına dair<br />

gönül rahatlığı sağlar.<br />

Satellite Pro C50-G modeli <strong>Mart</strong> ayından itibaren<br />

satışa sunulacak.


Geleceğin en büyük dönüşüm sağlayan<br />

iletişim teknolojisi olarak 5G, artan enerji<br />

ve sürdürülebilirlik sorunlarını çözmede<br />

kritik rol oynayan gelişmiş enerji<br />

yönetimi kapasitelerine de içeren yeni<br />

hizmetler dünyasını oluşturacak. Ancak<br />

son araştırmalar, telekom operatörlerinin<br />

5G için gerekli olan enerji yönetimi<br />

sırasında uygulamada bazı zorluklarla<br />

karşı karşıya kaldıklarını ortaya koyuyor.<br />

Yapılan tahminler, 5G ağlarının, trafik<br />

birimi başına 4G’ye göre yüzde 90’a kadar<br />

daha verimli olabileceğini; ancak<br />

artan ağ yoğunluğu ve kullanımı, BT<br />

sistem ve altyapısına çok fazla bağımlı<br />

olması ve hızlandırılmış trafik artışı nedeniyle<br />

5G’nin çok fazla enerjiye ihtiyaç<br />

duyduğunu gösteriyor.<br />

Telekom sektörünün önde gelen danışmanlık<br />

şirketlerinden STL Partners ve<br />

küresel bir kritik dijital altyapı ve süreklilik<br />

çözümleri sağlayıcısı olan Vertiv’in<br />

hazırladığı rapor, telekom operatörlerinin<br />

yaşanan bu zorlukları iki şekilde<br />

ele alması gerektiğini belirtiyor: Tüm<br />

ağlarına enerji verimliliğine ilişkin en<br />

iyi uygulamaları adapte etmek. Müşterilerini<br />

yaşamın her alanındaki tüketimi<br />

ve emisyonları azaltmak için 5G özellikli<br />

hizmetleri benimsemeye teşvik etmek.<br />

STL Partners, global 5G trafiğinin<br />

2025’te 3G/4G’yi aşacağını, bu durumun<br />

da sürdürülebilirliği operatörler için acil<br />

bir öncelik haline getireceğini tahmin<br />

ediyor. Rapor için anket yapılan işletmelerin<br />

yüzde 40’ı, telekom operatörlerinin<br />

5G ağlarını kurarken enerji verimliliğini<br />

birinci ya da ikinci öncelik haline getirmesi<br />

gerektiğini ifade ediyor.<br />

“Enerji Yönetimi 5G’nin Başarısı için Neden<br />

Kritik” adlı rapor, telekomünikasyon<br />

şirketlerinin artan enerji kullanımı ve 5G<br />

ile ilişkili maliyetlerle mücadele ederken<br />

karşılaştıkları zorlukları ana hatlarıyla<br />

ortaya koymak için, dünya genelinde 500<br />

kuruluşun katıldığı bir anketi içeren<br />

araştırmayı kullanıyor. Rapor, artan maliyetleri<br />

azaltmayı hedefleyen birkaç iyi<br />

uygulamayı beş kategoride düzenleyerek<br />

tanımlıyor:<br />

1-Ağ teknolojisi: Verimlilik için tasarlanıp<br />

işletilen donanım ve yazılımı dağıtma.<br />

2-Tesis altyapısı: Yeni sınır veri merkezleri<br />

de dahil olmak üzere bulut yerel bilgi<br />

işlemi desteklemek.<br />

3-Altyapı yönetimi: Ağı ölçmek,<br />

izlemek, yönetmek, geliştirmek ve<br />

otomatikleştirmek için uygun yazılım ve<br />

donanımın kullanılması.<br />

4-Organizasyon ve değerleme: Ağ<br />

genelinde maliyet ve yatırımlara ilişkin<br />

bütünsel bir bakış açısına sahip olmak.<br />

5-Başkalarıyla çalışmak: Yenilikçi, geleneksel<br />

olmayan ticari modelleri, standartları<br />

ve iş birliklerini benimsemek.<br />

Vertiv DC Güç ve Dış Tesis Global Başkan<br />

Yardımcısı Scott Armul, “Anlamlı<br />

enerji ve maliyet düşüşü gerçekleştiren<br />

telekom operatörleri, bunu ağ operasyonlarının<br />

etrafındaki tüm ekosistem<br />

olan insanları, hedefleri, altyapıyı ve iş<br />

ortaklarını- değerlendirerek yapıyor” diyor.<br />

Armul, sözlerini şöyle sürdürüyor:<br />

“5G uygulamalarını etkinleştirmek için<br />

BT’ye duyulan güven nedeniyle, dağıtımların<br />

optimize edilmesi ve mümkün<br />

olan her türlü verimliliğe ulaşmak; operatörler,<br />

OEM’ler, altyapı tedarikçileri ve<br />

müşteriler arasında yüksek düzeyde bir<br />

iş birliği gerektirecek.”<br />

<br />

<br />

Rapor, ağ verimliliği iyileştirmelerinin<br />

ve “iyi uygulamaların” önemli olduğunu<br />

ancak bu unsurların 5G ile birlikte gelen<br />

enerji bulmacasının sadece bir parçası<br />

olduğunu net olarak ortaya koyuyor. Bu<br />

çabalar, enerji kullanımını ve emisyonları<br />

azaltmaya yönelik daha bütünsel ve<br />

toplumsal bir yaklaşımla eşleştirilirse<br />

5G kapasitesi telekom operatörlerinin<br />

kontrolünün ötesinde bir noktaya taşınabilir.<br />

“Operatörler 5G ağlarını yeni gelirlerini<br />

artırmak için kuruyor. Buradaki büyüme,<br />

operatörlerin müşterilerinin kendi<br />

dönüşüm yolculuklarını mümkün kılacak<br />

yeni bağlantı ve uygulamalardan gelecek”<br />

diyen STL Partners Direktörü Phil<br />

Laidler, sözlerine şöyle devam ediyor:<br />

“Operatörler, müşterileri için iyi ve güvenilir<br />

ortaklar olarak örnek teşkil etmeli.<br />

Enerji stratejisi de başlamak için çok iyi<br />

bir nokta.”<br />

<br />

Rapor, 5G hizmetlerini kullanarak<br />

enerji tüketimini ve karbon emisyonunu<br />

düşürmede müşteri davranışlarını<br />

etkileyerek kayda değer bir gelişme<br />

gösterme potansiyeli olan 3 sektörün<br />

imalat, ulaşım ve sağlık olduğunu ortaya<br />

koyuyor.<br />

İmalat sektörü; gelişmiş tahmini bakım<br />

ve otomasyonu sağlamak için 5G›yi<br />

kullanarak 2030 yılına kadar 730 milyar<br />

dolarlık kazanç elde edebilir. Ulaşım<br />

ve lojistik; gelişmiş sürücü yardımı,<br />

bağlantılı trafik altyapısı ve otomatik ev<br />

teslimatları sayesinde 2030 yılına kadar<br />

280 milyar dolarlık bir fayda sağlayabilir.<br />

Son olarak rapor, 5G’nin 2030 yılına kadar<br />

sağlık sektöründe 1 milyar hastaya<br />

daha gelişmiş sağlık hizmetleri sağlayacağını,<br />

bunu yaparken kliniklerde<br />

verimliliği artırırken, hasta ve klinik görevlilerinin<br />

azalan seyahatleri nedeniyle<br />

emisyonları da azaltacağını öne sürüyor.<br />

Bu tür davranışları etkilemek oparöterlerin<br />

5G’nin çevresel etkilerini azaltma<br />

çabaları için kritik öneme sahip. Ancak<br />

ihtiyaç duyulan iş birliklerinin kurulması<br />

için yapılması gerekenler de var. Ankete<br />

katılanların sadece yüzde 37’si bugün<br />

operatörleri karbon emisyonlarını azaltmada<br />

güvenilir bir iş ortağı olarak gördüğünü<br />

söylüyor. Bununla birlikte yüzde<br />

56’sı da gelecekte telekom operatörlerinin<br />

güvenilir bir iş ortağı olabileceğine<br />

inandığını ifade ediyor.


Kenarından kıyısından<br />

artık tüm şirketlerin<br />

içerisinde olduğu dijital<br />

dünyada, bulut bilişimin<br />

ve hizmetlerinin büyümesi<br />

durdurulamıyor.<br />

2020’ye damgasını vurarak<br />

çoğu şirketin iş yapış<br />

modelini tamamen değiştiren<br />

COVID-19 ile birlikte<br />

kullanımı ve önemi<br />

daha da artan bulut bilişimin 2025 yılına kadar<br />

800 milyar doları aşan bir pazara sahip olacağı<br />

tahmin ediliyor. %100 yerli sermaye ve 7/24<br />

mühendis desteği ile şirketlerin ihtiyaç duyduğu<br />

bilişim altyapısını yüksek standart kriterleri<br />

gözeterek sağlayan Teletek Genel Müdürü İlyas<br />

Turgut, <strong>2021</strong> ve sonrasında bulut bilişimde şirketleri<br />

ilgilendirecek 4 öngörüyü paylaşıyor.<br />

<br />

Dijital eğilimlere adapte olmaya çalışan birçok<br />

şirketin bulut hizmetlerinden uzak durması<br />

mümkün değil. İş süreçlerinin büyük çoğunluğunu<br />

pandemi dönemi ile birlikte bulut<br />

sistemlerine taşıyan şirketlerin yüzde 96’sı, en<br />

az 1 bulut hizmetinden yararlanıyor. Öyle ki yapılan<br />

son pazar araştırmaları 300 ile 400 milyar<br />

dolar arası pazar payına ulaşan bulut bilişimin,<br />

2025 yılına kadar da 2 katı hacme ulaşacağını<br />

öngörüyor. Gittikçe yaygınlaşan ve şirketleri<br />

büyük maliyetlerden kurtararak önemli operasyonel<br />

kolaylıklar sağlayan bulut bilişim<br />

hizmetlerinin gerekliliğine dikkat çeken İlyas<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Turgut, gelecek yıllarda şirketleri ve sektörü etkileyecek<br />

bulut bilişimdeki gerçekleşmesi beklenen<br />

4 tahmini açıklıyor.<br />

1. İş yüklerinin yüzde 94’ü bulut hizmetlerinden<br />

kontrol edilecek. Koronavirüs salgını sırasında<br />

dünya ekonomisini, dünya çapındaki<br />

tedarik zincirlerini ve uzak iş güçlerini destekleyen<br />

bulut bilişim, <strong>2021</strong>’de artan ölçeklenebilirlik,<br />

iş sürekliliği ve maliyet verimliliği arayan<br />

şirketler için temel bir hedef olmaya devam<br />

edecek. Cisco’nun araştırmasına göre, dünya<br />

çapındaki iş yüklerinin %94’ü dünyanın önde<br />

gelen bulut veri merkezleri tarafından kontrol<br />

edilecek.<br />

2. Hibrit bulut bilişim <strong>2021</strong>’e hakim olacak.<br />

Şirket içi altyapıyı veya özel bir bulutu genel<br />

bulutla birleştiren bir bulut bilişim türü olan<br />

hibrit bulutlar, veri ve uygulamaların iki ortam<br />

arasında taşınmasına olanak tanıyor. Şu an<br />

itibariyle çok sayıda şirket, iş akışlarını ve üretimlerini<br />

sürdürmek için hibrit bulut bilişim<br />

sistemini kullanıyor. Çok sayıda uzman, <strong>2021</strong><br />

yılında çeşitli şirketlerin hibrit bulut bilişime<br />

geçeceğine inanıyor. Hibrit bulut bilişimden<br />

elde etmeyi umabileceğiniz birincil ilgi alanları<br />

ideal hız, dikkat çekici kontrol ve gelişmiş<br />

güvenliktir.<br />

3. Birçoğumuz Sanal Bulut Masaüstleri üzerinde<br />

çalışacağız. Bu, temelde iş istasyonumuzun<br />

tüm ortamının, çalıştığımız dizüstü veya masaüstü<br />

ekranımıza yönetilen bir bulut hizmeti<br />

olarak sunulduğu yerdir. Bu, kuruluşların, çalışanlarının<br />

cihazlarında çalışmak için harcadıkları<br />

süre için saat başı aboneliklerden yararlanarak<br />

donanım güncellemelerinin maliyetini<br />

ve yedek teknolojiyi elden çıkarma ihtiyacını<br />

ortadan kaldırabileceği anlamına geliyor.<br />

4. Felaket kurtarma hizmetleri şirketlerin<br />

önceliği olacak. Şirketler dijitalleşme yolunu<br />

izledikçe kesinti süresinin maliyeti de hızla artıyor.<br />

Gartner’in son araştırmasında, IT kesinti<br />

sürelerinin her dakikasının 5.600 dolara yakın<br />

maliyeti oluşturduğu raporlandı. Bu yüzden<br />

şirketlerin felaket kurtarma stratejilerini oluşturma<br />

ve gerekli olan hizmetleri kullanmak<br />

konusunda öncelikleri artacak.<br />

<br />

<br />

<br />

Jaguar Racing, ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın<br />

7. sezonunda ışıklar yeşile dönmeden<br />

önce dünyanın en büyük kurumsal yazılım sağlayıcılarından<br />

biri olan Micro Focus’la iş birliğine<br />

gittiğini duyurdu.<br />

Micro Focus, ekibin resmi dijital dönüşüm, iş<br />

esnekliği ve analitik iş ortağı olarak, Jaguar Racing’in<br />

yarış pistinde daha fazla puan almasına,<br />

podyuma çıkmasına ve galibiyet etmesine destek<br />

sağlayacak.<br />

İngiltere merkezli yazılım şirketi, dünya genelinde<br />

40 binden fazla müşterisine yarış pistinde olduğu<br />

gibi şirketlerin yönetim ofisinde kazanmanın<br />

en önemli unsurlarından olan; sonuçların<br />

hızlandırılması, dönüşümün basitleştirilmesi,<br />

esnekliğin güçlendirilmesi ve zamanında analiz<br />

yapılıp harekete geçilmesi alanlarında destek<br />

oluyor.<br />

Micro Focus, başlangıç olarak Jaguar’ın maksimum<br />

hızda başarılı sonuçlar elde etmesi için<br />

Vertica ürün grubundaki teknolojilerle yüksek<br />

performanslı gelişmiş analitik ve makine öğrenimi<br />

sunacak.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Ekibin siber güvenlik duruşundaki olası riskleri<br />

ve boşlukları belirlemesine yardımcı olmak için<br />

siber dayanıklılık değerlendirme atölye çalışması<br />

da düzenleyecek olan Micro Focus, aynı zamanda<br />

ekibin yazılım geliştirmesini hızlandırmaya yardımcı<br />

olacak araçları ve desteği sunmayı planlıyor.<br />

GKN Automotive, Dow, Viessmann, Castrol ve<br />

Resmi Tedarikçiler Alpinestars ve DR1VA’yı içeren<br />

lider kadrosuyla Jaguar Racing tarafından<br />

duyurulan en son iş ortağı ise Micro Focus oldu.<br />

Jaguar Racing Takım Direktörü James Barclay:<br />

“Dünyanın önde gelen yazılım sağlayıcısı Micro<br />

Focus’un ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası’nın<br />

7. sezonunda Jaguar Racing’e katıldığını<br />

duyurmaktan son derece mutluluk duyuyoruz.<br />

Birlikte çalışmaktan ve yazılım alanında uzman<br />

bilgi birikimleriyle pistte harika sonuçlar elde etmekten<br />

büyük heyecan duyuyoruz. Şampiyonanın<br />

ilk yarışında ışıkların yeşile dönmesine sadece<br />

birkaç gün kaldı ve birlikte başarıya ulaşmak<br />

için sabırsızlanıyoruz.”<br />

Micro Focus CMO’su Eric Varness: “Micro Focus’un<br />

Jaguar Racing ile güçlerini birleştirmesi<br />

pragmatizm, tutarlılık ve inovasyon ile karakterize<br />

edilen aynı performansı paylaşan benzer<br />

fikirlere sahip kuruluşların doğal bir uyumudur.<br />

Sonuç sağlamaya yönelik “Yüksek Teknoloji, Düşük<br />

Drama” yaklaşımımız hız, çeviklik ve her<br />

yerde çok daha iyi performansa dönüşecek içgörüler<br />

dahil olmak üzere bir dizi sinerji sağlayacak.<br />

Dünya genelinde 40 bin müşterimiz mart ayında<br />

düzenleyeceğimiz en önemli müşteri etkinliğimiz<br />

Micro Focus Universe’de açılış konuşmacısı<br />

olarak ağırlayacağımız Jaguar Racing Ekip<br />

Direktörü James Barclay’in kendisinden iş ortaklığımız<br />

hakkında daha fazlasını duymayı heyecanla<br />

bekliyor. “


Microsoft’un Boston Consulting<br />

Group, KRC Research ve Wharton<br />

School ile birlikte Avrupa, Ortadoğu<br />

ve Afrika bölgelerini dikkate alarak, 20<br />

ülkede hayata geçirdiği “Work Reworked”<br />

araştırması, Türk iş dünyasının<br />

esnek çalışma modelini Avrupalı<br />

meslektaşlarına göre çok daha hızlı<br />

benimsediğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin<br />

önde gelen şirketlerinden 633<br />

kişinin katıldığı ankette, yöneticilerin<br />

yüzde 94’ü hibrit bir çalışma yönteminin<br />

kalıcı olacağını öngörüyor. Aynı<br />

ankete İngiltere, Fransa, Almanya ve<br />

İtalya gibi Avrupa’nın lider ekonomilerinden<br />

katılan yöneticiler arasında ise<br />

bu öngörü yüzde 88 oranında kalıyor.<br />

Araştırma, esnek çalışma modeliyle<br />

birlikte, inovasyonla şekillenen kurum<br />

kültürünün ve bunu önceliklendiren<br />

yeni nesil yöneticilik anlayışının da<br />

kalıcı olacağına işaret ediyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Araştırma, Türkiye’deki çalışanların<br />

zamanlarının yüzde 43’ünü geleneksel<br />

ofis ortamı dışında geçirmek istediklerini<br />

gösteriyor; araştırmanın Avrupa<br />

ayağında elde edilen sonuç ise yüzde<br />

31. Öte yandan, çalışanlar ofiste geçirdikleri<br />

zamanı meslektaşlarıyla bağlarını<br />

korumanın güçlü bir yolu olarak<br />

görmeye devam ediyor. Üst düzey yöneticiler<br />

ofiste geçirilen günlerin üretkenliğin<br />

yanı sıra, çalışan bağlılığını<br />

da artırdığını belirtirken; uzaktan çalışmaya<br />

geçen şirketlerin yüzde 77’si,<br />

bu yeni modelde eskisine oranla daha<br />

fazla üretken olduğunu belirtiyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Araştırmaya göre, uzaktan çalışma<br />

modeli en çok şirket kültür ve değerlerini<br />

tehdit ediyor. Türk yöneticilerin<br />

yüzde 69’u uzaktan çalışma düzeninde<br />

güçlü bir ekip kültürü yaratmakta<br />

zorlandıklarını ifade ediyor. Dijital dönüşüm<br />

öncelikleri sorulduğunda ise,<br />

liderlerin yüzde 94’ü daha yenilikçi ve<br />

esnek olmak için şirketlerinin çalışma<br />

şeklini değiştirmenin önemli olduğunu<br />

belirtiyor.<br />

<br />

<br />

Tüm şirketler için zorlayıcı şartlar<br />

oluşturan pandemi döneminde<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

yenilikçi kültürlerini korumayı<br />

başaran şirketler de mevcut. Türkiye’deki<br />

şirketlerin yüzde 26’sı, ürün ve<br />

hizmet anlamında kendisini yenilikçi<br />

olarak nitelendiriyor. Bu özellik, şirketlerin<br />

yeni hibrit dünyaya hazırlıklı<br />

olmalarını mümkün kılıyor.<br />

Araştırma aynı zamanda ülkenin inovasyon<br />

liderleri arasındaki ortak özellikleri<br />

de ortaya çıkarıyor. Örneğin,<br />

daha yenilikçi şirketlerde görev alan<br />

Türk çalışanlar karar verme ve işlerini<br />

kendi yöntemleriyle ele alma konusunda<br />

kendilerini daha güçlü hissediyor.<br />

Yenilikçi şirketlerde çalışanların<br />

yüzde 53’ü, sürece bir yöneticiyi dahil<br />

etmeden, tek başına karar alabildiğini<br />

belirtirken; daha az yenilikçi şirketlerde<br />

bu oran yüzde 29’a düşüyor. Hata<br />

yapmanın normal olduğunu belirtenlerin<br />

oranı da yenilikçi şirketlerde yüzde<br />

79 iken, daha az yenilikçi kültüre<br />

sahip şirketlerde yüzde 58’de kalıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Birçok ekip yöneticisinin çalışanlara<br />

uzaktan liderlik etmek durumunda<br />

kaldığı 2020 yılının sonunda, Türk<br />

yöneticilerin yüzde 71’i, sanal ekipleri<br />

nasıl yetkilendireceklerini ve güçlendireceklerini<br />

henüz etkili bir şekilde<br />

öğrenemediklerini belirtiyor. Öte yandan<br />

‘Work Reworked’ çalışmasından<br />

elde edilen veriler, uzaktan çalışmayı<br />

deneyimleyen ve adaptasyon sürecini<br />

geride bırakan çalışanların büyük bir<br />

kısmının Covid-19 sonrasında da esnek<br />

bir çalışma düzenini sürdürmek<br />

istediklerini kanıtlıyor. Yöneticilerin<br />

yüzde 86’sı, uzaktan ve esnek çalışma<br />

modelinin yetenekli çalışanların bağlılığını<br />

kazanmalarına katkı sağladığını;<br />

yüzde 76’sı ise yetenekli çalışanları<br />

şirketlerine çekmelerine yardımcı<br />

olduğunu ifade ediyor. Yöneticilerin<br />

yüzde 94’ü, uzun vadede daha hibrit<br />

bir çalışma düzeninin hakim olacağını<br />

öngörüyor.<br />

Takımların başarısının, bundan böyle<br />

ne kadar üretken ve empati sahibi olduklarıyla<br />

ölçüleceğine dikkat çeken<br />

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent<br />

Özbilgin, bunun bizi inovasyona<br />

götüren en insani yol olacağını ifade<br />

ediyor. Özbilgin, “Tüm bunlardan<br />

çıkan ana fikir şu ki; daha hibrit bir<br />

dünyada ekip çalışmasının başarısı,<br />

doğru teknolojik araçlara sahip olmaktan<br />

çok daha fazlasıyla ölçülüyor.<br />

İnovasyon, insanlar meslektaşlarıyla<br />

bağlantı kurmaya, akıllı riskler almaya<br />

ve yeni fikirleri olduğunda konuşmaya<br />

yetkin hissettiklerinde ortaya çıkıyor”<br />

diyerek çalışanlar arasındaki iletişimin<br />

ve uyumun yapıcı gücüne vurgu<br />

yapıyor.


Türk Telekom girişimcilik<br />

ekosistemini güçlendirmeye<br />

devam ediyor. Türk Telekom’un<br />

girişimlerle iş birliği<br />

yaparak müşterilerine<br />

yenilikçi ürün ve hizmetler<br />

sunmak amacıyla hayata<br />

geçirdiği PİLOT’ta 9. dönem<br />

başvuruları 1 <strong>Mart</strong>’ta<br />

açılıyor. Bu yıl, PİLOT programına<br />

kabul edilecek ekip<br />

sayısı 20’ye yükselirken, girişimlere verilecek<br />

nakit desteği de 200 bin TL olarak belirlendi.<br />

Başvurular www.turktelekompilot.com.tr<br />

web sitesinden yapılabilecek.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

PİLOT ile yerli ve millî girişimlere destek olarak<br />

ekonomiye katkı sağlamaya devam ettiklerini<br />

belirten Türk Telekom Strateji, Planlama<br />

ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış<br />

Karakullukçu, “Bugüne kadar PİLOT’tan<br />

mezun 73 girişime Türk Telekom tarafından<br />

toplamda 5 milyon TL’nin üzerinde nakit<br />

desteği verdik. Mezun girişimlerimizin, 2020<br />

yılında 850 kişiye istihdam sağladığını ve 60<br />

milyon TL ciro elde ettiğini memnuniyetle<br />

ifade etmek isterim. Hedefimiz çok daha fazlası.<br />

Bunun için yeni döneme kabul edilecek<br />

girişim sayısını ve onlara sunacağımız nakit<br />

desteğini artırırdık. Ayrıca PİLOT’a yurt dışı<br />

program ekleyerek içeriği daha da zenginleştirdik.<br />

Türk Telekom olarak teknolojimizle,<br />

bilgi birikimimizle ve bağlantılarımızla girişimlere<br />

destek olmaya ve TT Ventures ile<br />

yatırım yaparak onları büyütmeye devam<br />

edeceğiz. Girişimcileri başvuru yapmaya<br />

davet ediyor ve hepsine şimdiden başarılar<br />

diliyorum” dedi.<br />

<br />

<br />

<br />

Başvurular sonucunda seçilen 20 ekip,<br />

program süresince geniş mentor ağına,<br />

büyük yatırımcılara ve Türk Telekom’un<br />

iş bağlantılarına erişim olanağı bulacak.<br />

Programa katılan ekipler Türk Telekom ile<br />

iş birliği yapma ve TT Ventures’tan yatırım<br />

alma fırsatı yakalayacaklar. Ekipler ayrıca<br />

program süresince çeşitli eğitimlere katılacak;<br />

ofis alanı, teknoloji alt yapısı, mobil iletişim<br />

paketi ve tanıtım desteği alacak. Şehir<br />

dışından programa katılacak ekipler konaklama<br />

imkanından faydalanabilecek. Program<br />

sonunda 20 girişim arasından seçilecek<br />

ekipler, dünyanın en büyük inovasyon platformu<br />

ve girişim sermayesi platformlarından<br />

Plug&Play’in 4 haftalık Amerika programına<br />

katılacaklar. Bu sayede girişimler, fikirlerini<br />

dünya çapındaki yatırımcılara tanıtma ve<br />

global şirketlerle iş birliği yapma imkanı elde<br />

edecekler.<br />

<br />

<br />

<br />

Darüşşafaka kültürüyle eğitimle birlikte<br />

sporda da 1914 yılından bu yana fırsat eşitliği<br />

ilkesini savunan Darüşşafaka Spor Kulübü,<br />

adımları iyiliğe çeviren sağlık uygulaması<br />

Help Steps ile iş birliği anlaşması imzaladı.<br />

Uygulamayı ücretsiz şekilde akıllı telefonuna<br />

indiren Darüşşafaka Tekfen Basketbol A<br />

Takımı, Darüşşafaka Altyapı Takımı sporcuları<br />

ve Darüşşafaka’ya gönül veren herkes,<br />

Help Steps aracılığıyla adımlarını bağışlayarak<br />

daha fazla profesyonel ve amatör sporcu<br />

yetiştirmesine destek olacak.<br />

Anlaşmaya ilişkin imza törenine Darüşşafaka<br />

Spor Kulübü Başkanı Ümit Başkırt, Darüşşafaka<br />

Tekfen A Takımı Kaptanı Erkan<br />

Veyseloğlu, A Takımı ve Milli Takım oyuncuları<br />

Doğuş Özdemiroğlu ve Berk Demir ile<br />

Help Steps Kurucusu ve Proje Yürütücüsü<br />

Gözde Venedik katıldı.<br />

Törende konuşan Ümit Başkırt, şunları söyledi:<br />

“Darüşşafaka olarak spor alanında sadece<br />

mezunlarıyla değil spor okulları, altyapısı<br />

ve taraftarıyla güzel bir camiayız. Hep fark<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

yaratmayı amaçladık. Bugünkü anlaşmayla<br />

Darüşşafaka Basketbol olarak Help Steps ile<br />

iş birliğine gidip toplumun bize olan desteğini<br />

artırmak için yeni bir kanal yaratacağımızı<br />

düşünüyoruz. Help Steps bireysel bir<br />

girişimle başlayıp bugün inanılmaz boyuta<br />

ulaşmış bir uygulama. İnsanları sağlıklı olmaya<br />

davet ederken bu çabayı sevdiği bir kuruma<br />

destek verme imkanına dönüştürüyor.<br />

Herkesin desteğiyle Help Steps aracılığıyla<br />

Darüşşafaka’ya daha çok katkı sağlanmasını<br />

bekliyoruz.”<br />

Help Steps Kurucusu ve Proje Yürütücüsü<br />

Gözde Venedik ise şöyle konuştu: “Eğitimle<br />

birlikte sporda da fırsat eşitliği ilkesini savunarak<br />

ülke çapında sporculara kendilerini<br />

geliştirme fırsatı veren Darüşşafaka ile<br />

iş birliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz.<br />

Darüşşafaka oyuncuları ve taraftarlarını<br />

adım atarak hem sağlıklı yaşamaya hem de<br />

destek vermeye davet ediyoruz. Darüşşafaka<br />

için atılan her adım sistemin büyümesini<br />

sağlayacak ve diğer ihtiyaç sahiplerine de<br />

fırsat yaratacaktır. ‘ADIMDAÇKA’ sloganıyla<br />

Darüşşafaka’yı destekleyenleri Help Steps’e<br />

bekliyoruz.”<br />

<br />

28 Şubat’taki Darüşşafaka Tekfen – Fenerbahçe<br />

karşılaşmasında her iki takımın<br />

atacağı adımlar, Darüşşafaka eğitim<br />

kurumlarına bağışlanacak. Böylece ilk<br />

karşılaşmada eğitime yönelik destek kültürü<br />

devam edecek.


Yeni teknolojilere yönelik<br />

faaliyetler gösteren<br />

Cerebrum Tech ve<br />

GFDS-Global Future<br />

Designs&Solutions<br />

Inc. ortaklığa gitti.<br />

Ortaklık adına yapılan<br />

açıklamaya göre,<br />

yakın zamanda faaliyete<br />

başlayan, Ankara, İstanbul, San Francisco,<br />

Londra ve Seul ofisleri bulunan Cerebrum<br />

Tech, fütürist tasarım uygulamalarıyla öne çıkan<br />

GFDS ile ortaklık kurdu.<br />

Cerebrum Tech Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Erdem Erkul, iki şirketin ortaklığını heyecanlı<br />

ve ilham veren bir birleşme olarak değerlendirerek<br />

“Cerebrum Tech’i kurarken ‘Bildiklerimizin<br />

değil, bilmediklerimizin peşindeyiz.’ demiştik.<br />

Bilmediklerimizin peşinde olduğumuz bu<br />

yolculukta GFDS ekibinin de sektör tecrübesiyle<br />

katma değeri yüksek teknoloji ihracatında<br />

ülkemizi yükseklere konumlandırmayı hedefliyoruz”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

GFDS Yönetim Kurulu Başkanı Mert Oğuzata<br />

da “Amacımız teknoloji için teknoloji geliştirmek<br />

değil, insanlığa faydalı olacak teknolojileri<br />

geliştirmek. Eğer dünya gelecekte insanlık<br />

ile teknoloji arasındaki dengeyi düzgün<br />

şekilde kurabilirse aydınlık bir gelecek bizleri<br />

bekliyor. Bu birliktelikle dünya pazarına açılmış<br />

katma değeri yüksek teknoloji girişimlerinde<br />

de öncü olacağız. Cerebrum Tech’i<br />

iş ortaklığından ziyade aynı hedefe birlikte<br />

ilerleyen bir yol arkadaşı olarak görüyoruz.<br />

Şüphesiz bu birliktelik Türkiye’nin dijital<br />

dönüşümüne de yön verir nitelikte olacaktır.»<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

<br />

<br />

<br />

Artırılmış gerçeklik/sanal gerçeklik (AR/VR)<br />

gibi 3 boyutlu teknoloji pazarının büyüklüğünün<br />

2024 yılında 72 milyar dolar seviyelerine<br />

ulaşması bekleniyor. Önceki yıllarda üretim<br />

ve perakende sektöründeki teknoloji yatırımları<br />

daha ön plandayken, önümüzdeki yıllarda<br />

eğlence ve savunma sektörlerinin 3 boyutlu<br />

teknoloji pazarında lokomotif rolü üstleneceği<br />

düşünülüyor. Bu iki büyük sektör dışında 3 boyutlu<br />

teknolojilerin kullanımı, üretim, iş sağlığı<br />

ve güvenliği, biyoteknoloji ve inşaat alanlarında<br />

da önemli bir paya sahip bulunuyor.<br />

3 boyutlu teknolojilerin geliştirilmesinde Çin,<br />

ABD ve Japonya’nın önemli yatırımları bulunuyor.<br />

Türkiye’nin gün geçtikçe değer kazanan<br />

üretici rolüyle bu alanda potansiyelini artırması<br />

bekleniyor. Bu ortaklık sayesinde de Türkiye’nin<br />

bu potansiyele sahip uluslararası bir<br />

oyun kurucu olması hedefleniyor. Cerebrum<br />

Tech ve GFDS, pazarın önemli bir oyuncusu olmayı<br />

hedefledikleri AR/VR sektöründe büyük<br />

ölçekli Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları üzerine<br />

de çalışıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Bugbounter.com platformuna kayıtlı yüzlerce<br />

uzman araştırmacıyla siber güvenlik<br />

testleri ihtiyacını hızlı, hesaplı ve etkin bir<br />

şekilde çözen BugBounter, Dünya Ekonomik<br />

Forumu’nun 16. Global Risks raporunda siber<br />

güvenliği pandemi ve iklim değişimi gibi<br />

küresel sorunlarla aynı statüye koyduğunu<br />

aktarıyor.<br />

Siber saldırılar, her dakika gerçekleşiyor olması<br />

nedeniyle günlük hayatın bir parçası<br />

haline geldi. Hastanelerin ve okulların bile<br />

sistemleri kullanılamaz hale getirebilecek siber<br />

saldırılara karşı hazırlıklı olması gerekiyor.<br />

16 Şubat’ta iki Fransız hastanesinin aynı<br />

hafta içerisinde hacklenme haberi çıktı ve<br />

konu yeniden gündeme geldi. Şimdi Fransız<br />

hükümeti hastanelere yapılan siber atakları<br />

nasıl önleyeceğini tartışıyor.<br />

Şifre yönetimi ve doğrulama çözümleri<br />

geliştiricisi Specops’un araştırmasına göre<br />

2006 ile 2020 arasında 156 adet büyük çaplı<br />

siber saldırıya maruz kalan ABD, diğer ülkeleri<br />

geride bırakıyor. ABD’yi 47 saldırıyla<br />

İngiltere ve 23 saldırıyla Hindistan takip ediyor.<br />

Türkiye ise sadece 6 saldırıyla en düşük<br />

sayıda ciddi saldırı yaşayan ikinci ülke konumunda<br />

yer alıyor.<br />

Özellikle son 10 yıldır gerçekleşen ve 2020’de<br />

hız kazanan dijitalleşme, siber saldırıların<br />

gerçekleşmesine imkan tanıyacak yeni alanların<br />

oluşmasına ve mevcut zeminin de genişlemesine<br />

neden oluyor. Dünya Ekonomik<br />

Forumu’nun araştırmasında yer alan uzmanların<br />

yüzde 39’u, siber güvenlik alanında<br />

yaşanan ihlallere yol açan hataları tüm dünyayı<br />

ilgilendiren kritik bir sorun olarak tanımlıyor<br />

ve bulaşıcı hastalıklardan, ekstrem<br />

hava olaylarından ve geçim sıkıntılarından<br />

sonra en büyük tehlike olduğunu belirtiyor.<br />

BugBounter Kurucu Ortağı Arif Gürdenli,<br />

konuyla ilgili şunları söyledi: “Siber güvenlik<br />

artık tıpkı kara, hava ve deniz kadar savunma<br />

açısından önemli bir alan haline geliyor.<br />

Dünya Ekonomik Forumu’nun gerçekleştirdiği<br />

araştırma, siber güvenliğin ve siber saldırıların<br />

yarattığı tehlikeye yönelik önemli<br />

bir farkındalık yaratıyor. Araştırmada görüşlerini<br />

belirten uzmanların yüzde 50’si<br />

bu dördüncü savunma sahasında yaşanan<br />

saldırıların önümüzdeki 3 ile 5 yıl arasında<br />

önemini korumaya devam edeceğinin altını<br />

çiziyor. Yakın zamana kadar manuel olarak<br />

gerçekleşen süreçlerin bile dijitale taşındığı<br />

günümüzde ‘her şeyin’ daha kolay ve sorunsuz<br />

bir şekilde dijitalleşebilmesi için yeni<br />

teknolojilerin ve hizmetlerin daha geliştirme<br />

aşamasında güvenli hale getirilmesi ve gizlilik<br />

ögeleri barındırması gerekiyor. Öte yandan<br />

mevcut sistemlerin de olduğundan daha<br />

güvenli hale getirilmesi gerekiyor. BugBounter<br />

gibi siber güvenlik uzmanlarından oluşan<br />

bir kitle kaynağı hizmetini uygun maliyetle<br />

sunan şirketler, test edilmesi talep edilen sistemlerdeki<br />

açıkları ve zafiyetleri büyük bir<br />

hızla keşfedip şirkete raporluyor ve takipçisi<br />

oluyor. Böylece şirketler de bu açıklarını kısa<br />

sürede giderebiliyor ve yıkıcı etkiler yaratabilecek<br />

siber saldırganlara kapıyı aralayacak<br />

sorunlar da bir sızma gerçekleşmeden önce<br />

kapatılmış oluyor.”


Huawei Yönetim Kurulu Başkan<br />

Yardımcısı Ken Hu, bugün resmi açılışı<br />

yapılan Şangay Mobil Dünya Kongresi’nde;<br />

“İnovasyon sadece bugün karşılaştığımız<br />

zorlukları çözmekle değil,<br />

daha aydınlık bir yarınlarla da ilgili”<br />

dedi. Pandemiyi kontrol altına aldıktan<br />

sonra, yaşam kalitesini artırmak,<br />

kurumları daha akıllı hale getirmek ve<br />

daha kapsayıcı bir dünya yaratmak için<br />

hayata geçirebileceğimiz tüm yenilikleri<br />

etraflıca düşünmemiz gerekiyor.” Dijital<br />

teknolojiye ve dijital becerilere erişimdeki<br />

fırsat eşitsizliğinin pandemiyle daha<br />

da arttığını belirten Ken Hu, “İnovasyon<br />

gücüne sahip olanlarla olmayanlar<br />

arasındaki boşluğu kapatmaya ve dijital<br />

kapsayıcılığı artırmaya odaklamalıyız”<br />

dedi.<br />

<br />

<br />

Ken Hu, Huawei’in 5G ağlarının ve 5G<br />

cihazlarının daha sürükleyici bir sanal<br />

deneyim oluşturmak için, ister orman<br />

ister uzay simülasyonunda AR teknolojisiyle<br />

nasıl entegre olabileceğini gösteren<br />

Cyberverse uygulamasını katılımcılarla<br />

paylaştı. Bu uygulama, 5G üzerinden,<br />

santimetre düzeyinde hassas konumlandırma<br />

yetenekleri, üst düzey bilgi işlem<br />

gücü ve yüksek bant genişliği iletimi ile<br />

sanal ve fiziksel gerçeklikleri sorunsuz<br />

bir şekilde entegre edebiliyor. Huawei<br />

Cyberverse’in eğitim, eğlence, turizm,<br />

ulaşım ve navigasyon teknolojileri de<br />

dahil olmak üzere birden fazla sektörde,<br />

birçok gelişim fırsatı yaratması bekleniyor.<br />

<br />

Dijital dönüşüm alanında birçok önemli<br />

fırsat söz konusu. Huawei, 2025’e kadar<br />

tüm büyük şirketlerin yüzde 97’sinin<br />

yapay zekayı kullanacağını öngörüyor.<br />

Çin’in tüm gayri safi yurt içi hasılasının<br />

yüzde 55’inin dijital ekonomi tarafından<br />

sağlanacağı ve küresel operatör gelirlerinin<br />

yüzde 60’ının endüstri müşterilerinden<br />

elde edileceği de 2025 tahminleri<br />

arasında. Ken Hu, bu hedeflere ulaşmak<br />

için tüm endüstrilerin yeteneklerini geliştirmeye<br />

ve dijitalleşme ile değer yaratmaya<br />

odaklanması gerektiğini belirtti.<br />

Ken Hu ayrıca, Huawei’in inovasyonda;<br />

teknoloji, ürün ve uygulama olarak üç<br />

alana odaklandığını söyledi.<br />

Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen:<br />

Teknolojinin gücüne inanın<br />

Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen,<br />

MWC <strong>2021</strong> kapsamında gerçekleştirdiği<br />

konuşmada, teknolojinin gelişimin itici<br />

gücü olduğunun altını çizdi. Chen, “Teknolojinin<br />

Gücüne İnanın” başlıklı açılış<br />

konuşmasında; bireyleri ve kurumları<br />

büyük düşünmeye ancak küçük adımlar<br />

atmaya davet ederken, Huawei’in BM’nin<br />

sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile birlikte;<br />

yeşil, yenilikçi ve kapsayıcı bir dünya<br />

inşa etme çabasına verdiği desteği<br />

yineledi.<br />

<br />

<br />

Chen sözlerine şöyle devam etti; “5G,<br />

yüksek band genişliği ve düşük gecikme<br />

süresi ile tanımlanan standart bir<br />

teknolojidir. Geleneksel yollarla gelişmekte<br />

olan endüstrilerin dijital olarak<br />

dönüşmesine yardımcı olur ve bu alanda<br />

tüm kesimlere fayda sağlayabilir. Bugün<br />

tüketiciler 5G deneyimlerinden yararlanırken,<br />

limanlarda, madenlerde ve taşımacılık<br />

sektöründe de endüstriyel 5G<br />

kullanımıyla operasyonel verimlilik artıyor.<br />

Teknolojinin kritik öneme sahip olduğunu<br />

ancak gelişiminin ideolojik olarak<br />

yanlış sonuçları olduğunu söylersek,<br />

bu söylem sadece bölünme ve gerilimle<br />

sonuçlanır. Bu konuda küresel bir uzlaşmaya<br />

varmalı ve teknolojinin toplum<br />

yararına kullanımının sağladığı güce<br />

inanmalıyız. Kurallar sayesinde, teknolojik<br />

gelişmeler ulusal sınırları aşabilir<br />

ve yersiz endişeler olmaksızın ekonomik<br />

gelişime katkı sağlayabilir.”<br />

<br />

<br />

<br />

Catherine Chen, eğitim ve ekolojiye sağlanan<br />

teknolojik katkılarla ilgili örnekler<br />

verirken şunları söyledi; “Huawei’nin<br />

Smart PV çözümü, karbon emisyonlarını<br />

148 milyon ton azaltmak için 60’tan fazla<br />

ülkede yaygın olarak kullanılıyor. Bu,<br />

200 milyondan fazla ağaç dikmeye eşdeğerdir.<br />

Sadece Etiyopya’da, müşterilerimizin<br />

karbon emisyonlarını 2.850 ton<br />

azaltarak 400’den fazla güneş enerjisi<br />

istasyonu üretilmesine yardımcı olduk.<br />

Çin’in, Ningxia ve Shandong eyaletlerinde<br />

tarım ve balıkçılık için yine dünyanın<br />

en büyük güneş istasyonlarının inşasına<br />

yardımcı olduk. Huawei ve UNESCO,<br />

Mısır, Etiyopya ve Gana’daki okulların<br />

çevrimiçi eğitimle dijital becerilerini<br />

geliştirmelerine yardımcı olmak için üç<br />

yıllık bir anlaşma ile -Açık Okullar- programını<br />

başlattı. Bu örneklerin her biri,<br />

kurulan her bağlantı, azaltılan her gram<br />

emisyon, tasarruf edilen her watt elektrik,<br />

yaptığımız her küçük iyileştirme,<br />

teknolojideki küçük ilerlemeler olmadan<br />

hayata geçemezdi. Bu da teknolojinin<br />

dünyaya kattığı değerdir.


Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler<br />

Kalkınma Programı (UNDP), İzmir, Gaziantep<br />

ve Mersin’de faaliyete geçen Yenilik<br />

Merkezleri ve Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital<br />

Dönüşüm Merkezleri - Model Fabrikalar<br />

ile ekonomide yapısal bir dönüşüme<br />

imza atıyor. AB tarafından finanse edilen,<br />

UNDP ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı<br />

işbirliğinde yürütülen Suriye Krizine Yanıt<br />

Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi<br />

(TDP) kapsamında, üç Model Fabrika ve<br />

Yenilik Merkezi İzmir, Gaziantep ve Mersin’de<br />

faaliyete geçti. Merkezler firmalara<br />

girişimcilik, kurumsallaşma, süreç inovasyonu,<br />

dijitalleşme ve yalın üretim konularında<br />

rehberlik ederek rekabet güçlerini artıracak<br />

ve şirketleri yeni sanayi devrimine<br />

hazırlayarak<br />

UNDP’den yapılan açıklamaya göre AB<br />

Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi<br />

Nikolaus Meyer-Landrut ve beraberindeki<br />

heyet, Mersin Model Fabrika ve Yenilik<br />

Merkezi’ni ziyaret ederek girişimcilik, dijitalleşme<br />

ve yalın üretim konusunda şirketlere<br />

ve girişimcilere rehberlik edecek<br />

merkezin faaliyetlerini inceledi. Büyükelçi<br />

Meyer-Landrut’a ziyaretinde Sanayi ve<br />

Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Uygulamaları<br />

Dairesi Başkanı Gül Taşkıran Battal,<br />

proje ortakları Mersin Ticaret ve Sanayi<br />

Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan,<br />

Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli,<br />

UNDP temsilcileri ve sanayiciler eşlik etti.<br />

3 bin 800 m2 kapalı alan olmak üzere 5<br />

bin m2 toplam alan üzerinde faaliyetlere<br />

başlayan Mersin Model Fabrika ve Yenilik<br />

Merkezi verimlilik konularında Çukurova<br />

Kalkınma Ajansı, girişimcilik alanında ise<br />

KOSGEB ile ortak çalışacak ve Merkezlerden<br />

eğitim ve danışmanlık alan firma ve<br />

girişimcilere maddi destek de sağlanacak.<br />

İzmir, Mersin ve Gaziantep’te faaliyete<br />

geçen Model Fabrikalar ve Yenilik<br />

Merkezleri, yerel işletmeler, KOBİ’ler ve<br />

girişimciler için yatırım ve girişimcilik<br />

ekosistemini geliştirecek, şirketlere dijital<br />

dönüşümlerinde rehberlik edecek, inovasyon<br />

ve yalın üretim uygulamaları yoluyla<br />

imalat sanayiinde verimlilik artışları sağlayacak.<br />

Proje kapsamında faaliyete geçen<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm<br />

Merkezleri - Model Fabrika ve Yenilik Merkezleri,<br />

şirketlerin rekabet güçlerine de<br />

katkıda bulunarak, ihracat için yeni kanallar<br />

açacak ve nitelikli istihdama katkıda<br />

bulunacak.<br />

Merkezler, büyük ölçekli şirketlerden KO-<br />

Bİ’lere kadar tüm işletmelere dijital dönüşüm<br />

için gerekli altyapı ve insan kaynağı<br />

yetiştirilmesi konusunda da destek oluyor.<br />

Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm<br />

Merkezleri - Model Fabrika’nın odağında<br />

imalatçı KOBİ’lerin üretim süreçlerindeki<br />

kayıp kaçakları önlemek, dijital teknolojileri<br />

üretim sistemlerine entegre etmek ve<br />

enerji verimliliği dönüşümünü gerçekleştirmek<br />

bulunuyor. Gerçek bir fabrika gibi<br />

kurgulanan Model Fabrika’da CNC torna<br />

ve freze, abkant, lazer kesme makinesi,<br />

montaj hattı ve operatörlerin bulunduğu<br />

bir üretim hattı da yer alıyor. Her sektöre<br />

hizmet verebilecek niteliğe sahip olan Model<br />

Fabrika’da özellikle KOBİ’lere yönelik<br />

deneysel öğrenme teknikleri kullanılarak<br />

yalın üretim ve dijital dönüşüm yetkinliği<br />

kazandırılıyor. 2020 yılında faaliyete geçen<br />

Model Fabrika’da teorik ve uygulamalı eğitim<br />

alan KOBİ’ler üretkenlik, kalite, maliyet<br />

ve enerji verimliliği konularında önemli<br />

aşamalar kat etti.<br />

Model Fabrikalardan yararlanacak KO-<br />

Bİ’lerin zaman, sermaye ve enerji tasarruf<br />

etmesi, üretim ve ürün geliştirme maliyetlerini<br />

düşürmesi ve böylelikle daha fazla<br />

yatırım yapacak, işlerini büyütecek ve yeni<br />

çalışanları işe alacak kaynaklara sahip olması<br />

bekleniyor.<br />

Öte yandan, Yenilik Merkezlerinin başlıca<br />

hedefi ise, İzmir, Mersin ve Gaziantep’te<br />

ekonomik aktörlerin rekabet gücünü ve<br />

inovasyon yetkinliklerini artırmak suretiyle,<br />

yerel işletme ve girişimcilik ekosistemlerini<br />

destekleyerek şirketler için<br />

cazibe merkezi olmalarını sağlamak. Yenilik<br />

Merkezleri, girişimciler için kapasite<br />

geliştirme hizmetleri, ihtisas programları<br />

(İnovasyon Yol Haritası, Ticarileştirme Yol<br />

Haritası, Büyüme Hızlandırıcı vs.), laboratuvar<br />

ve ofis hizmetleri, farkındalık ve<br />

ekosistem geliştirme faaliyetleri sunuyor.<br />

İzmir, Mersin ve Gaziantep’i inovasyon ve<br />

girişimcilik alanında ulusal ve uluslararası<br />

merkezlerine dönüştürmeyi hedefleyen<br />

merkezler, aynı zamanda sürdürülebilir<br />

kalkınmayı da destekleyecek.<br />

UNDP’nin sürdürülebilir kalkınma<br />

uzmanlığını ve AB desteğini bir araya<br />

getiren proje, 2.000 yeni istihdam<br />

yaratacak, 150 yeni şirket veya ortak<br />

girişimin kurulmasını sağlayacak.


Bankacılıkta çok yakında yürürlüğe girecek<br />

yeni yasal düzenleme ile şubeye gitmeden<br />

müşteri olma süreci başlıyor. Artık, Deniz-<br />

Banklı olmak isteyen herkes evinden çıkmadan,<br />

MobilDeniz üzerinden güvenli ve kolay<br />

şekilde müşteri olarak bankacılık işlemlerini<br />

gerçekleştirebilecek. Uzaktan müşteri olma<br />

sürecini tamamlayanlara DenizBank’tan;<br />

kredi, mevduat, kredi kartı gibi ürünlerde<br />

özel avantajlar da sunulacak.<br />

<br />

<br />

MobilDeniz uygulamasını cep telefonuna<br />

indiren herkes ‘Müşteri Ol’ bölümüne giriş<br />

yaparak üç aşamada işlemlerini kolayca tamamlayabilecek.<br />

‘Müşteri Ol’ formuna bilgilerin<br />

girilmesini izleyen adımda; yeni çipli<br />

T.C. kimlik kartlarının ön ve arka yüzeylerinin<br />

fotoğrafı çekildikten sonra kimlik telefona<br />

dokundurularak bilgiler eşleştirilecek.<br />

Son adımda ise direkt müşteri temsilcisine<br />

bağlanacak kullanıcılar, yüz yüze görüşme<br />

gerçekleştirerek süreci tamamlayabilecek.<br />

İşlemi tamamlayan kullanıcılar, MobilDeniz<br />

üzerinden hesaplarına ve DenizBank’ın geniş<br />

ürün yelpazesine anında erişebilecekler.<br />

<br />

<br />

<br />

Mevzuatın sağladığı uzaktan müşteri edinimi<br />

imkanını banka müşterisi olmayan vatandaşlarının<br />

kullanımı için en uygun hale<br />

getirmek üzere çalışmalarını uzun süredir<br />

devam ettirdiklerini belirten DenizBank<br />

Dijital Dönüşüm, CRM ve Değişim Yönetimi<br />

Grubu Genel Müdür Yardımcısı Umut<br />

Özdoğan şöyle konuştu; “Türk bankacılık<br />

sektörünün seyrinin değişeceği bir döneme<br />

giriyoruz. Geçtiğimiz yıl hayatımızdan<br />

IBAN, EFT saati gibi kavramlar çıktı. Şimdi<br />

ise uzaktan müşteri olma süreci ile banka<br />

müşterisi olmak için şubeye gitme zorunluluğu<br />

ortadan kalkıyor. Banka olarak ilk<br />

günden bu yana teknolojiyi sadece kullanan<br />

değil ona yön veren kurum olma vizyonumuzla<br />

bu değişime hazırız. Müşterilerimize<br />

ürün ve servislerimizi sunarken en hızlı ve<br />

kolay şekilde erişilebilir olmayı hedefliyoruz.<br />

Erişilebilirliğin temelinde de mobilin olduğu<br />

bir dönemdeyiz. DenizBanklıların büyük<br />

bölümü artık şubeleri ziyaret etmeden,<br />

sadece MobilDeniz üzerinden bankacılık işlemlerini<br />

rahatlıkla gerçekleştiriyor. Henüz<br />

DenizBanklı olmayan vatandaşlarımızı da<br />

uzaktan müşteri olma süreci ile hızlı ve kolay<br />

dijital bankacılık deneyimiyle tanışmaya davet<br />

ediyoruz. Uzaktan müşteri olma sürecini<br />

Açık Bankacılığa geçiş yolunda da önemli bir<br />

mihenk taşı olarak görüyoruz. Müşterilerimize<br />

ihtiyaç duydukları her noktada uçtan<br />

uca dijital ve güvenli bankacılık deneyimi<br />

sunmak amacıyla faaliyetlerimizi hız kesmeden<br />

sürdüreceğiz”.<br />

<br />

<br />

DenizBank müşterileri geniş işlem seti,<br />

kullanıcı dostu ara yüzü ve avantajlı fırsatlar<br />

sunan MobilDeniz ile; işlem saati olmadan<br />

para göndermek, QR kodla ATM’lerden<br />

kartsız para yatırmak ve çekmek, kart<br />

işlemlerini ve ödemelerini yapmak, acil<br />

nakit ihtiyacında ürün başvurularını<br />

hızlıca gerçekleştirmek, döviz, altın ve<br />

gümüş gibi yatırım araçlarına kolaylıkla<br />

erişmek gibi pek çok bankacılık işlemini<br />

gerçekleştirebiliyor. Uzaktan müşteri olma<br />

sürecini tamamlayan müşterilerimiz de<br />

hesap açılışları sonrasında hazır kredi<br />

limitlerini görebilecekler, anında kullanıma<br />

hazır kredi kartlarını oluşturabilecekler,<br />

mevduat tekliflerinden yararlanabilecekler<br />

ve bankacılık işlemlerini 7 gün 24 saat<br />

kolaylıkla gerçekleştirebilecekler. Aynı<br />

zamanda Kolay Adres tanımlayarak, MobilDeniz’den<br />

tüm para transferlerini de<br />

yılsonuna kadar masrafsız yapabilecekler.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Yüksek teknolojileri<br />

herkes için erişilebilir<br />

kılmayı amaçlayan<br />

küresel teknoloji lideri<br />

Xiaomi, hizmet<br />

verdiği bölgelerin<br />

yerel bir parçasına haline gelme misyonunu<br />

gerçekleştirmek için Türkiye’deki çalışmalarını<br />

adım adım sürdürüyor. Bu hedef doğrultusunda<br />

Xiaomi, Adana ve Gebze’de iki<br />

mağaza açılışı gerçekleştirdi<br />

Çalışmalara ilişkin Xiaomi Türkiye Ülke<br />

Müdür Yardımcısı İrfan Öztürk: “2018<br />

yılında Vadi İstanbul’da açılışını yaparak<br />

başladığımız Mi Store yatırımlarımıza 2019<br />

ve 2020 yılında yoğun bir şekilde devam ettik.<br />

Pandemiye rağmen kullanıcılarımıza<br />

hizmet götürmek için durmadan çalıştık. Şu<br />

anda 23 farklı şehirde 47 Mi Store ile hizmet<br />

veriyoruz. <strong>2021</strong>’e de hızlı bir başlangıç yapmış<br />

ve Ocak ayında Edirne Erasta ile İstanbul<br />

Olivium’da Mi Store’larımızı açmıştık.<br />

Şimdi de Adana M1 ve Gebze Center<br />

alışveriş merkezlerinde Mi Store’larımızı<br />

açmış bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde<br />

de Kayseri, Samsun, Diyarbakır, Şanlıurfa,<br />

Trabzon, Balıkesir, İnegöl, Bakırköy, Ataşehir<br />

gibi şehir ve ilçelerde Mi Store açılışlarımız<br />

olacak” dedi. Sözlerini <strong>2021</strong> hedefleriyle<br />

sürdüren Öztürk: “Bu sene hemen hemen<br />

Türkiye’nin çoğu şehrini Mi Store ve yetkili<br />

mağazalarımızla birlikte Xiaomi markasının<br />

birbirinden güzel ve ilham verici cep telefonu<br />

ve ekosistem ürünleriyle buluşturmayı<br />

hedefliyoruz. Müşterilerimizin adil fiyatlarla<br />

kolay bir şekilde yüksek teknolojili Xiaomi<br />

ürünlerine ulaşması ve deneyimlemesi önceliklerimizin<br />

başında geliyor. Bunu sağlayan<br />

en büyük destekçilerimiz de kendi Mi Store’larımızdır”<br />

diye ekledi.<br />

Yeni teknolojilerini ve hizmet kalitesini Türkiye’nin<br />

her yerine götürmeye kararlı olan<br />

Xiaomi perakende yatırımlarına devam edecek.


Türkiye’nin en köklü distribütörlerinden<br />

biri olan Redington Türkiye, global<br />

bilgi birikimini yerel deneyimleriyle harmanlayarak<br />

tedarikçiler, iş ortakları ve<br />

kurumsal müşterilerden oluşan ekosisteminin<br />

daha fazla faydalanacağı yeni<br />

distribütörlük yapısını uygulamaya geçiriyor.<br />

Redington Grup’un global gücünü<br />

arkasına alan şirket, son dönemde<br />

değişen pazar dinamikleri ve müşteri<br />

ihtiyaçları doğrultusunda distribütörlük<br />

yapısını daha güçlü bir hale getirecek,<br />

genişleyen marka portföyüyle daha<br />

kapsamlı, inovatif ürünler odaklı ve katma<br />

değerli çözümler ve hizmetler sunacak.<br />

Pandeminin de etkisiyle değişimin daha<br />

da hızlandığının ve tüm dünyada büyük<br />

bir değişimin yaşandığının altını çizen<br />

Redington Türkiye Genel Müdürü Cem<br />

Borhan, “Tüm dünyada bilişim teknolojileri<br />

hızla gelişiyor ve şirketler büyük bir<br />

dönüşümden geçiyor. Pandemiyle birlikte<br />

bu dönüşümün hızı arttı ve bilişim teknolojilerine<br />

talep daha da yükseldi. Biz<br />

de bu değişime ayak uyduruyoruz. 2009<br />

öncesine dayanan lojistik, stoklama, stok<br />

yükü ve finansın ön planda olduğu “Distribütör<br />

1.0” adını verdiğimiz bir yapıdan<br />

katma değerli hizmetlerin daha öne çıktığı<br />

bir yapı olan Distribütör 2.0’a geçilmişti.<br />

Biz iş modelimizi daha en baştan<br />

Distribütör 2.0 anlayışıyla katma değerli<br />

distribütörlük üzerine kurmuştuk. 2010<br />

- 2020 arasını kapsayan bu yapıda lojistik,<br />

stok yükü ve finans gibi faaliyetlerin<br />

yanı sıra danışmanlık hizmetleri, eğitim,<br />

demo merkezleri gibi katma değerli<br />

hizmetler sunmaya başladık. Ancak son<br />

dönemde pandemi, ekonomik nedenler,<br />

çeviklik, ölçeklenebilirlik, verimlilik ve<br />

benzeri nedenlerle abonelik modelleri<br />

ve “as a service” olarak adlandırdığımız<br />

servis modelleri büyük önem kazandı.<br />

Sektör olarak ulaşmamız gereken nokta<br />

“Distribütör 3.0” olarak adlandırdığımız<br />

çözüm sağlayıcı bir distribütörlük yapısı.<br />

Artık ilk yatırım maliyetlerinin azalıp<br />

operasyon bütçelerinin daha fazla olduğu,<br />

giriş çıkışların çok daha kolay olduğu<br />

bir yapıya doğru gidiyoruz. Distribütör<br />

olarak bu modele kayıtsız kalmak mümkün<br />

değil. Bu nedenle yenilikçi bir distribütör<br />

olarak bu modele uyum sağlamayı<br />

ve bu yeni modele evrilmeyi planlıyoruz”<br />

dedi.<br />

<br />

<br />

Global bir yapının parçası olmanın verdiği<br />

güçle finans açısından oldukça<br />

güçlü bir şirket olan Redington Türkiye,<br />

birlikte iş yaptığı yerel iş ortaklarına<br />

esnek finansman imkanları sağlıyor ve<br />

müşterilerinin projelerini hayata geçirmelerine<br />

yardımcı oluyor. Tüm dünyada<br />

nakit akışı sıkıntısı yaşandığı pandemi<br />

döneminde ekosisteminin ayakta<br />

kalması ve daha sağlıklı bir yapıyla<br />

devam edebilmesi için gerekli finans<br />

desteğini sağlayan Redington Türkiye,<br />

nakit akışı sıkıntısı yaşayan, finansal<br />

anlamda güçlük çeken şirketlere “kanal<br />

finansmanı” adı altında ek finansman<br />

seçenekleriyle destek oluyor. Bu sayede<br />

Redington Türkiye, küçükten büyüğe<br />

birçok şirketin finansal anlamda sıkıntı<br />

yaşadığı bu dönemde hem ekosistemine<br />

güç kattı hem de şirkete olan güveni en<br />

üst düzeye çıkarma fırsatı elde etti.<br />

<br />

<br />

Redington Türkiye, tüm dünyayı ve<br />

Türkiye’yi etkileyen pandemiye rağmen<br />

2020 yılını dolar bazında yüzde 45 büyüme<br />

ile kapattı. Sektörü daha geniş bir<br />

bakış açısıyla ele almanın bu sonuçta<br />

büyük etkisi olduğunu belirten Borhan,<br />

“2020, hem ürün ailelerinin kapsamını<br />

genişlettiğimiz hem de mevcut ürün<br />

ailelerinin olgunluk düzeyini artırarak<br />

içinde bulunduğumuz koşullara göre<br />

ciddi bir büyüme ivmesi yakaladığımız<br />

bir yıl oldu” dedi.<br />

<br />

<br />

<br />

2020 yılında büyük bir atılım yaparak<br />

marka sayısını 14’e çıkaran Redington<br />

Türkiye, <strong>2021</strong> yılında da portföyünü genişletmeye<br />

devam ediyor. Borhan, “2020<br />

yılında birçok başarılı iş birliğine imza<br />

attık ve bu başarımızı bu yıl da sürdürmeyi<br />

hedefliyoruz. Son olarak yüksek<br />

performanslı sunucular ve depolama<br />

teknolojileri alanında dünyanın önde<br />

gelen şirketlerinden biri olan Supermicro’nun<br />

Türkiye distribütörü olduk. Yeni<br />

iş birliklerine yönelik görüşmelerimiz<br />

devam ediyor. Önümüzdeki aylarda anlaşmalarımızın<br />

kesinleşmesiyle bu yeni<br />

iş birliklerimizi de duyuracağız” dedi.<br />

Redington Türkiye şu anda Türkiye’de<br />

Splunk, Trend Micro, Hitachi, Red Hat,<br />

Versa Networks, MobileIron, PTC, Veritas,<br />

Corelight, Tableau, Alibaba Cloud,<br />

Diamanti, Okta ve Supermicro ürünlerinin<br />

yetkili distribütörü olarak faaliyet<br />

gösteriyor.<br />

Şirket, 2020 yılında elde edilen büyüme<br />

hızının bu yıl da devam edeceğini<br />

ve 2022 yılında süreçlerin tamamen<br />

normale döneceğini ön görüyor. Şu an<br />

için belirsizliğin devam ettiğini ve bu<br />

yılın ilk çeyreğinin biraz zorlu geçeceğini<br />

belirten Borhan, “Sonraki çeyreklerde<br />

yaşanacak gelişmelerle birlikte dünya<br />

genelinde işlerin normalleşme sürecine<br />

girmesini ve gelecek sene global ivmenin<br />

yeniden büyümeye dönmesini bekliyoruz.<br />

<strong>2021</strong> bizim için yeni kimliğimizi ve<br />

markamızı oluşturduğumuz, yeni iş geliştirmelerinin<br />

olacağı, portföyümüze<br />

yeni markaların katılacağı, odaklandığımız<br />

teknolojilerin daha çok üzerine gideceğimiz,<br />

bulut bilişim, veri analizi, yapay<br />

zekâ ve güvenlik alanlarında daha da<br />

ilerleyeceğimiz çok önemli bir yıl olacak.<br />

Yenilenen yüzümüz, yeni kazanacağımız<br />

markalar, dijital pazarlama faaliyetlerimiz<br />

ve insan kaynakları yatırımlarımızla<br />

birlikte büyüyerek daha da farklı<br />

bir noktaya doğru ilerleyeceğiz” dedi.


Son yıllarda şirketlerin müşteri deneyimi ve sadakat<br />

çözümlerinde önemi giderek artan chatbotlar<br />

özellikle pandemi döneminde şirketlerin<br />

müşterilerine hızlı ve kişiselleşmiş çözümler<br />

sunmalarını sağladı. Türkiye’nin yapay zeka<br />

tabanlı sanal asistanlar konusunda lider şirketi<br />

CBOT da 2020 yılında uygulamaya aldığı chatbot<br />

projeleriyle pek çok şirketin dijital dönüşümünde<br />

kritik bir rol oynadı. CBOT’un 2020<br />

yılında imza attığı projelere bakıldığında; bankacılıktan<br />

telekom sektörüne, oyundan otomotive,<br />

startuplardan, mobil hizmet/alışveriş<br />

uygulamalarına kadar geniş bir alanda faaliyet<br />

gösteren güçlü markalar için soruları cevaplayan<br />

ve işlemleri yapan chatbotlar geliştirdiği<br />

görülüyor. CBOT geliştirdiği sanal asistan projeleriyle<br />

şirketlerin çağrı karşılama maliyetini<br />

5’te birine düşürüyor.<br />

<br />

<br />

Çok sayıda özel şirketin ve kamu kurumunun<br />

dijital dönüşümünü şekillendiren CBOT<br />

milyonlarca kişinin deneyimlerini iyileştirdi.<br />

CBOT chatbotlarında 2020’de; farklı yaş gruplarından,<br />

farklı sosyo-ekonomik gruplardan<br />

ve farklı sektörlerin kullanıcılarından ve çalışanlarından<br />

gelen 400 milyon konuşma gerçekleşti.<br />

CBOT devam eden projeleriyle birlikte<br />

bugün 80 milyonluk geniş bir kitleye hizmet<br />

veren Türkiye’nin Yapay Zeka Platformu olarak<br />

<strong>2021</strong>’de de emin adımlarla ilerliyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Şirket; bir ses yapay zekası olan CBOT SPEECH<br />

ürünüyle de bütünsel bir müşteri hizmetleri<br />

otomasyonu yapısı kuruyor. CBOT SPEECH<br />

şirketlerin çağrı merkezlerinde bulunan sesli<br />

yanıt sistemlerine (IVR) de dahil olarak artık<br />

sesli çağrılarda da otomasyon sağlayabiliyor.<br />

Çağrı merkezini arayan bir müşteri CBOT’un<br />

yapay zeka teknolojisi ile karşılanıyor ve canlı<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

bir insan ile konuşur gibi bir deneyim sunularak,<br />

chatbot ile otomatik yanıtlanıp çağrı<br />

sonlandırılabiliyor. Böylece kurumların<br />

müşteri hizmetleri operasyonlarında insan<br />

+ yapay zeka çözümleri konumlandırılarak,<br />

söz konusu hizmet daha verimli ve etkin hale<br />

getiriliyor. CBOT, CBOT SPEECH ile artık<br />

uçtan uca bir müşteri hizmetleri otomasyonu<br />

sağlayan platform olarak hizmet veriyor.<br />

Bunun içinde yapay zeka ve diyalog yönetim<br />

sisteminin bulunduğu CBOT CORE, ses teknolojisinin<br />

bulunduğu CBOT SPEECH, entegrasyonların<br />

ve diyalogların kod yazılmadan<br />

oluşturulabilmesini sağlayan CBOT FUSION<br />

dikkat çekiyor. Ayrıca, tüm diyalogların detaylı<br />

raporlamasının yanı sıra yapay zeka kullanılarak<br />

önemli çıkarımlar alınmasını sağlayan<br />

CBOT ANALYTICS ve canlı bir müşteri<br />

temsilcisiyle ile yazışma yapılmasını sağlayan<br />

yine yapay zeka teknolojisi içeren CBOT LIVE<br />

CHAT, platformun bütünsel bir müşteri hizmeti<br />

sunmasını sağlıyor.<br />

<br />

<br />

CBOT’un 2020 karnesine ilişkin değerlendirmelerde<br />

bulunan CBOT Kurucu ve CEO’su<br />

Mete Aktaş: “CBOT olarak 2020 yılını önemli<br />

bir büyümeyle kapattık. İş ortaklıklarımızı<br />

artırırken Türk mühendislerden aldığımız<br />

güçle geliştirdiğimiz yerli yapay zeka teknolojimizle<br />

platformumuzu daha ileri bir noktaya<br />

taşımaya devam ettik. Gelirinin yüzde 40’ını<br />

yeniliğe, geliştirmeye ayıran Ar-Ge odaklı<br />

bir şirketiz ve CBOT Platformu en son teknoloji<br />

yapısını koruyacak şekilde geliştirmek<br />

bizim en önemli önceliğimiz. Bu nedenle bu<br />

yıl CBOT SPEECH ses yapay zekasını devreye<br />

almaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.<br />

Pandemi iş yapış şekillerini ve özellikle müşteri<br />

beklentilerini derinden etkiledi. Şirketlerin<br />

karşı karşıya kaldıkları dijital müşteri tipi<br />

yepyeni çalışmaları zorunlu kıldı. Diyalogsal<br />

yapay zeka tabanlı chatbotlar ve voicebotlar<br />

self servis seçeneği ile müşteri hizmetlerinde<br />

daha fazlasını, daha hızlı sunmayı sağlıyor. Biz<br />

de bir ses yapay zeka altyapısı olan CBOT SPE-<br />

ECH’i geliştirerek, CBOT PLATFORM’u uçtan<br />

uca hizmet veren bir yapıya kavuştuk. Artık<br />

şirketlere dijital müşteri deneyimi noktasında<br />

bütünsel bir otomasyon sunabiliyoruz. CBOT<br />

olarak <strong>2021</strong>’de de ihtiyaçlara cevap vermeye,<br />

sadece Türkiye’de değil yurtdışındaki kurumların<br />

dijital dönüşümlerine öncülük etmeye<br />

devam edeceğiz.”<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Kariyerine 1993 yılında<br />

Hazine Müsteşarlığında<br />

IT Uzmanı<br />

olarak başladı. 1997<br />

yılında Microsoft Europen<br />

Head Quarters’da<br />

Windows Program Manager<br />

görevine gelen<br />

Aşkın, 14 yıl boyunca<br />

Microsoft’un Türkiye,<br />

İrlanda ve Amerika Merkez Ofisinde birçok<br />

üst düzey görevde bulundu. Bu süreçte<br />

Windows Media Player Int. Grup Yöneticisi<br />

ve Windows 2000 Release Yöneticisi gibi<br />

kritik sorumlulukları başarıyla üstlendi.<br />

2011 yılında Oracle’a katıldı. Oracle’da,<br />

Oracle İş Uygulamaları Bölge Satış Müdürü<br />

ve ardından Kıdemli Kanal ve Stratejik<br />

Ortaklıklar Müdürü rollerini üstlenen Aşkın,<br />

2017 yılından bu yana Samsung Electronics<br />

Türkiye’de görev yapmaya devam ediyor.


Türkiye’de gaming’e ilgi artmaya devam<br />

ederken, oyun deneyimlerini geliştirecek<br />

ürünlere erişebilirlik de artıyor. Bir depolama<br />

teknolojileri lideri olan Western<br />

Digital, yeni gamer dalgasının sektörü<br />

nasıl etkilediğini ve en yeni WD_BLACK<br />

ürün portföyünün oyunun kurallarını<br />

değiştiren yenilikler sunduğunu kısa<br />

süre önce paylaşmıştı.<br />

Western Digital, oyuncuların kurulumlarını<br />

geliştirmelerine ve yeni nesil oyunların<br />

yolunu açtığı gelişen oyun ortamına<br />

uyum sağlamalarına yardımcı olan üç<br />

yeni WD_BLACK ürününü tanıttı.<br />

SSD’ler, sorunsuz bir oyun deneyimi için<br />

önemli bir görev taşıyor. Yeni WD_BLA-<br />

CK serisinin önde gelen ürünlerinden biri<br />

olan WD_BLACK SN850 NVMe SSD,<br />

7000/5300MB/saniyeye** (1TB model)<br />

kadar okuma / yazma hızlarında performans<br />

sağlar ve bu, sürücüyü rekabet ortamlarında<br />

en iyi seçenek haline getirir.<br />

Western Digital’den Yosi Rafael; “WD_<br />

BLACK sürücüleri, gamer’ların bir depolama<br />

aygıtından beklentileri yönünde<br />

çıtayı sürekli yükseltiyor. Bu ürünler,<br />

oyunculara yüksek performans için<br />

ihtiyaç duydukları araçları ve ekipmanları<br />

sağlamak adına özel olarak<br />

tasarlandı. Bugün, Türkiye genelinde<br />

gördüğümüz gamingdeki artışa bir cevap<br />

olarak geliştirilmiş, üç yeni son teknoloji<br />

ürünü tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz.<br />

Bu ürünler, gamerlar için özel<br />

olarak tasarlandı. Oyun konsollarına<br />

veya PC›lere performans ve kapasite<br />

konusunda güvenilir ve sağlam bir destek<br />

sağlıyorlar. Gamer’ların ortağı olmaktan<br />

ve bu sektöre sunduğumuz destekten gurur<br />

duyuyoruz” dedi.<br />

Önceleri HWA olarak bilinen ve 2006<br />

yılından bu yana pek çok ilke ve başarıya<br />

imza atmış, Türkiye›nin en eski e-spor<br />

takımlarından biri olan İstanbul WildCats’in<br />

Başkanı Orlando Calumeno<br />

da fikirlerini; “Birkaç yıldır espor ve<br />

amatör gamer’lığa olan ilginin arttığını<br />

gözlemliyoruz. Buna rağmen, geçen<br />

yıl gördüğümüz talep ve ilgiyi şimdiye<br />

kadar yaşamamıştık. Bunun nedeni sadece<br />

gamer’ların oyun oynamaya ayıracak<br />

daha fazla vakti olması değil, aynı<br />

zamanda üst düzey performansa kolay<br />

erişim sağlayan ürünlerin mevcudiyetidir.<br />

WD_BLACK markası, WD_BLA-<br />

CK SN750 gibi olağanüstü performans<br />

sağlayan cihazların yaratılmasında ön<br />

saflarda yer almıştır. Olağanüstü oynama<br />

kapasitesi sunan yeni nesil cihazları<br />

SN8500, AN1500 ve D50 de, oyun camiasına<br />

olan bağlılıklarının samimi bir<br />

göstergesidir. Bu SSD’ler, gamer’lara şu<br />

anda isteyebilecekleri hemen her şeyi,<br />

yeterli ve ortalama sınırlarının çok daha<br />

ötesinde sunuyor. İstanbul WildCats olarak,<br />

her yeni dönüm noktasında Western<br />

Digital’in geçmişte verdiği destekleri hatırlatıyor<br />

ve oyun camiası için her zaman<br />

daha büyük potansiyele sahip yeni bir<br />

şeyler hazırladıklarını güvenle görüyoruz”<br />

diyerek belirtti. Orlando Calumeno<br />

ayrıca, 2010’dan bu yana Western Digital’in<br />

desteğini aldıkları için duydukları<br />

mutluluğu dile getirdi.<br />

<br />

<br />

<br />

WD_BLACK SN850 NVMe SSD – PCIe<br />

Gen4 teknolojisinin benzeri görülmemiş<br />

performansına sahip olacak şekilde tasarlanmış<br />

olan geleceğe hazır bu ürün,<br />

7000/5300MB/s (1TB modelde) varan<br />

yüksek okuma/yazma hızları sunuyor.<br />

Sisteminizi isteğe bağlı 2 TB* kapasiteye<br />

sahip RGB aydınlatmalı soğutuculu (heatsink)<br />

modeli ile donatın. WD_BLACK<br />

SN850 NVMe SSD, yüksek performansa<br />

ek olarak, selefine göre geliştirilmiş düşük<br />

sıra derinliği performansı sunarak<br />

hem oyun hem de günlük kullanıcıların<br />

uygulamaların daha sorunsuz yüklenmesini<br />

sağlar. WD_BLACK SN850 NVMe<br />

SSD soğutucusuz versiyonu şu kapasitelerde<br />

mevcuttur 500GB, 1TB ve 2TB.<br />

WD_BLACK AN1500 NVMe SSD Eklenti<br />

Kartı - Minimum çabayla aşırı hızlara<br />

ulaşan bu önyüklenebilir, tak ve çalıştır<br />

eklenti kartıyla yıldırım hızında oyun deneyimi<br />

yaşayın. Özelleştirilebilir RGB aydınlatma<br />

(yalnızca Windows®) ve soğutucu<br />

içerir. WD_BLACK An1500 NVMe<br />

SSD Eklenti Kartı ile oyuna daha hızlı<br />

katılın. PCIe® Gen3 teknolojisini kullanan<br />

iki SSD’den dahili olarak güç alarak, yükleme<br />

sürelerini en aza indirmek için 6500<br />

MB / sn’ye kadar okuma hızına ve 4100<br />

MB / sn’ye kadar yazma hızına ulaşın.<br />

WD_BLACK D50 Game Dock NVMe SSD<br />

- Kurulumlarını düzene sokmak isteyen<br />

oyuncular için en uygun çözüm olan<br />

dock, NVMe teknolojisi ile süper yüksek<br />

hızlar, oyunlar için daha fazla kapasite<br />

ve aksesuarlar için birden fazla bağlantı<br />

noktası sunar - hepsi tek bir Thunderbolt<br />

3 kablosundan güç alır. WD_BLACK<br />

D50 Game Dock NVMe SSD, WD_BLA-<br />

CK Dashboard (yalnızca Windows®) aracılığıyla<br />

kontrol edilen özelleştirilebilir<br />

RGB aydınlatma ile tamamlanmıştır.<br />

Sürükleyici bir oyun deneyimi için bir<br />

kez bağlayın; dağınıklığı toparlayın ve<br />

tek bir Thunderbolt 3 kablosunda kolaylaştırılmış<br />

bağlantıyla kurulum sürelerini<br />

kısaltın, dizüstü bilgisayarınızı 5K<br />

60Hz’e kadar ek bir ekrana ve bir fare,<br />

klavye, kulaklık ve ethernet gibi çevre<br />

birimlerine bağlayın. Yükleme süresince<br />

vakit harcamamak için 3000 MB / sn’ye<br />

varan okuma hızı ve 2500 MB / sn yazma<br />

hızına ulaşan NVMe performans depolamasıyla<br />

dizüstü bilgisayarınızı hızlandırın,<br />

verileri hızla aktarın ve oynamaya<br />

hemen başlayın.<br />

<br />

• WD_BLACK SN850 NVMe SSD Türkiye’de,<br />

aşağıda önerilen perakende fiyatlarında<br />

mevcut:<br />

- 500 GB - Soğutucusuz 1100TL+KDV<br />

- 1TB - Soğutucusuz 1750TL+KDV<br />

- 2TB - Soğutucusuz 3850TL+KDV<br />

• WD_BLACK AN1500 NVMe SSD eklenti<br />

kartı Türkiye’de, aşağıda önerilen<br />

perakende fiyatlarında mevcut:<br />

- 1 TB - 2500TL+KDV<br />

- 2 TB - 3900TL+KDV<br />

- 4 TB - 7500TL+KDV<br />

• WD_BLACK D50 Game Dock NVMe<br />

SSD Türkiye’de, aşağıda önerilen perakende<br />

fiyatlarında mevcut:<br />

- 1 TB - 3599TL+KDV<br />

- 2 TB - 4899TL+KDV


Siber güvenlik teknolojileri<br />

sektöründe faaliyet gösteren<br />

Innovera ve ATAR Labs’in<br />

kurucu ortaklarından Gökhan<br />

Say, Atar Labs’ın bir dünya<br />

devi Micro Focus, hemen<br />

ardından Innovera’nın da<br />

bölgesel liderlik vizyonuyla kurulmuş olan<br />

Cyberwise tarafından satın alınmasıyla bu<br />

şirketlerdeki görevlerinden ayrılarak yeni bir<br />

kariyer yolculuğuna başladı.<br />

Bu satın almaların hemen ardından Kondukto,<br />

Cybercyte ve Diffusion Capital Partners’ta<br />

yatırımcı, CyberWise’da ise Danışma<br />

Kurulu üyesi olarak göreve başlayan Gökhan<br />

Say, “Uzun zamandır düşüncesi bile beni<br />

heyecanlandıran yeni bir yolculuğa başlıyorum”<br />

dedi.<br />

<br />

<br />

<br />

Türkiye’nin, dünyanın en önemli Güvenlik<br />

Yazılımı ve Danışmanlığı ihracatçıları arasına<br />

girmesi için emek vermeyi çok önemsediğini<br />

belirten Say, “Özellikle de Amerika<br />

pazarıyla bir köprü oluşturarak startup’lara<br />

bu yolda yardımcı olmak istiyorum. Çünkü<br />

Türkiye’de muhteşem işler yapılsa da ne<br />

yazık ki global arenada Türk Yazılımı dendiğinde<br />

-eğer sizi çok iyi tanımıyorlarsa- hala<br />

büyük bir önyargı var. Bunun değişmesi gerektiğini<br />

düşünüyorum ve değişebileceğine<br />

inanıyorum” dedi.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Kendisi gibi düşünen yol arkadaşlarının<br />

oluşmaya başladığını ifade eden Say, şunları<br />

kaydetti: “Yeni yatırımlar yapmaya ve yeni<br />

görevler üstlenmeye başladım. Bu noktada<br />

da ilk yatırımımı Kondukto’ya yaptım. Kondukto,<br />

her şirketin dijital gelirlerini artırmak<br />

için tam tabiriyle yazılım şirketi olduğu<br />

Yeni Normalde, Güvenli Yazılım Geliştirme<br />

alanında muhteşem bir yazılım geliştirmiş.<br />

Nokta atışı bir problem tespiti yapmışlar. Bunun<br />

da hem ardından Atar Labs’a önemli bir<br />

miktarda yatırım yapan ve satışında önemli<br />

katkısı olan Diffusion Capital Partners’ta<br />

yatırımcıları olarak yeni yatırım fırsatlarına<br />

yardımcı olmaya başladım. Üçüncü yatırımım,<br />

pandemiyle inanılmaz ölçüde artan<br />

ofis dışı çalışan güvenliğine yönelik ‘Sıfır Güven’<br />

Güvenlik Platformu geliştirmiş Cybercyte’a<br />

oldu. Bu yatırımlarla beraber kuluçka<br />

merkezi olarak startup’lara yardımcı olma<br />

vizyonuyla yola çıkan CyberWise’da Danışma<br />

Kurulu Üyesi rolünü kabul ettim. Sonuçta<br />

yaptıklarıyla hayalime ulaşacağımı dair<br />

inancımı güçlendiren Kondukto, Diffusion<br />

Capital Partners, Cybercyte ve CyberWise’la<br />

yola çıktık. Birlikten güç doğacağına inanıyoruz<br />

ve hepimiz ülkemizde yazılım alanında<br />

yapılan muhteşem işlerin dünyada hak<br />

ettiği yerde olmamasına sinirlenip ‘Bu değişmeli’<br />

diyoruz.”<br />

<br />

TED Koleji’nin ardından 1990 yılında Hacettepe<br />

Üniversitesi’nden mezun olan Gökhan<br />

Say, profesyonel iş hayatına aynı yıl Türkiye<br />

İş Bankası’nda başlamıştır. Ardından 5 yılı<br />

aşkın bir süre Dünya Bankası’nda görev yapmıştır.<br />

Yeniden Türkiye’ye dönerek Symantec<br />

Ofisini kurmuş ve 15 yıl süreyle Symantec<br />

Türkiye Ülke Müdürlüğü ve Güney Doğu<br />

Avrupa Bölge Müdürlüğü sorumluluklarını<br />

üstlenmiştir. 2015 yılında ortaklarıyla<br />

birlikte kısa sürede Güvenlik Entegrasyonu<br />

alanında liderliğe ulaşan Innovera’yı kuran<br />

Gökhan Say, 2017’de şirketin kurucu ortaklarıyla<br />

birlikte Türkiye’nin ilk siber güvenlik<br />

robotu ATAR’ı (Automated Threat Analysis<br />

and Response) hayata geçirmiştir. Gökhan<br />

Say, ATAR Labs ve Innovera’nın başarılı<br />

exit’leri sonrasında Ocak <strong>2021</strong> tarihi itibarıyla<br />

Kondukto, Cybercyte ve Diffusion Capital<br />

Partners’ta yatırımcı, CyberWise’da ise<br />

Danışma Kurulu Üyesi olarak sorumluluk<br />

almaya başlamıştır.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Dijital transformasyon, inovasyon<br />

ve değişim yönetimi konularında<br />

uzman yeni nesil yöneticilerden<br />

Kadir Şener, bu yeni göreviyle Microsoft<br />

bulut ve kurumsal çözümlerinin<br />

yaygınlaştırılmasından küresel<br />

ölçekte sorumlu olacak. Kadir<br />

Şener, liderlik ettiği dünya genelinde<br />

binden fazla mühendis ve teknoloji<br />

satış profesyonelinden oluşan ekiple birlikte<br />

kurumsal müşterilerin teknoloji ve inovasyonla<br />

dijital dönüşümüne rehberlik edecek.<br />

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden<br />

mezun olan Kadir Şener, Microsoft’a<br />

2005 yılında, Avrupa Ortadoğu Bölgesinde Güvenlik<br />

Danışmanı olarak katıldı. Bu görevdeyken<br />

kamu kurumlarının yanı sıra finans ve telekom<br />

gibi dijital hizmetlerde öncü sektörlere hizmet veren<br />

Kadir Şener, 2007 yılında İş Geliştirme Yöneticisi<br />

olarak Microsoft Amerika ekibine dahil oldu.<br />

Burada, ‘Windows Planlama ve Ekosistem’ projesinde<br />

çalışan ve Windows’ta kullanılan önemli<br />

birçok özelliği tasarlayan mühendisler arasında<br />

yer alan Şener, Windows 7’nin uluslararası özellikleri<br />

ve Windows 8’in küresel planlamasında<br />

aktif rol aldı. 2011 yılında Microsoft Türkiye’ye<br />

dönen Kadir Şener, önce Sunucu ve Bulut Platformlarından<br />

Sorumlu İş Yöneticisi daha sonra<br />

da Windows ve Cihazlar Grup Yöneticisi olarak<br />

çalışmalarını sürdürdü. 2016 yılında Microsoft<br />

Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Bulut ve Kurumsal<br />

Çözümler Grup Direktörlüğü’ne atanan Şener,<br />

2018 yılından beri de Orta Doğu Afrika Bölgesinde<br />

Kurumsal Müşterilerden Sorumlu Teknoloji<br />

Strateji ekibine liderlik ediyordu.<br />

<br />

<br />

2018 yılında, ‘Değişim Yönetimi’ konusunda<br />

dünya literatürüne geçen ADKAR modelini geliştiren<br />

ve liderliği küresel ölçekte kabul görmüş<br />

Prosci’den aldığı eğitimleri tamamlayan Kadir<br />

Şener, hali hazırdaki görevlerinin yanı sıra Microsoft<br />

içinde ‘Değişim Yöneticisi’ olarak eğitimler<br />

de veriyor.<br />

Kadir Şener, Microsoft’un tüm müşterilerinin<br />

dijital transformasyon yolculuklarını başarıyla<br />

yönetmelerine destek olacağı yeni görevinde<br />

ABD merkez ofisteki Microsoft Kurumsal Satıştan<br />

Sorumlu Başkan Yardımcısı’na raporlayacak<br />

ve çalışmaları için İstanbul’u merkez ofis olarak<br />

kullanacak.


Türkiye teknoloji perakendeciliğinin<br />

ve e-ticaretin öncü markası Teknosa,<br />

2020’yi kuruluşundan itibaren geçen 20<br />

yılın en iyi performansıyla tamamlayarak,<br />

<strong>2021</strong> yılına yatırım müjdesiyle girdi.<br />

Yeni Neslin Teknosa’sı dönüşüm programına<br />

ve müşteri deneyimine yaptığı<br />

yatırımla büyüyen Teknosa, ciro ve net<br />

kârlılıkta rekor kırdı. Tüm dünyayı etkisi<br />

altına alan COVID-19 pandemisine rağmen<br />

2020 yılında her çeyrekte başarılı finansal<br />

sonuçlar elden Teknosa, dördüncü<br />

çeyrekte de büyümesini sürdürdü.<br />

Şirket, 2020’nin son çeyreğinde cirosunu<br />

1 milyar 932 milyon TL’ye, net kârını da<br />

rekor çeyrek sonucu olan 69,6 milyon<br />

TL’ye çıkardı. Bu dönemde e-ticarette<br />

de yüzde 208 büyüme sağlandı. 2020 boyunca<br />

başarı grafiği yükselen Teknosa,<br />

yıl sonu itibarıyla cirosunu geçen yıla<br />

göre yüzde 36’lık büyüme ile 5,6 milyar<br />

TL’ye, net kârını da 234 milyon liralık bir<br />

iyileştirme ile 148,6 milyon lira zarardan<br />

85,3 milyon TL kar düzeyine taşıdı. E-ticaret<br />

cirosu da geçen yıla göre 3,6 katına<br />

çıkarak, 1 milyar TL’yi geçti. Bu rakamlarla<br />

e-ticaretin perakende cirosu içindeki<br />

payı, yüzde 7’den yüzde 19’a yükseldi.<br />

Dijitalleşme ve teknolojiye 2020 yılında<br />

38 milyon TL yatırım yapan Teknosa,<br />

<strong>2021</strong> yılında yatırımlarını arttırarak sürdürme<br />

ve şirketin teknoloji altyapısını<br />

güçlendirip çeşitlendirme kararı aldı.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Şirketin 2020 yılının değerlendirildiği<br />

basın toplantısında yeni yatırımların<br />

müjdesini veren Teknosa Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Barış Oran, şunları<br />

söyledi: “2020 yılı pandemi nedeniyle eşi<br />

benzeri görülmemiş bir yıl oldu. Ancak<br />

hedeflerimizden taviz vermedik ve 2019<br />

yılı ortalarında ‘Yeni Neslin Teknosa’sı<br />

adıyla başlattığımız kapsamlı dönüşüm<br />

programını kararlılıkla sürdürdük. Bu<br />

dönüşüm bize her zamankinden daha<br />

da fazla müşteri odaklı olmanın, büyük<br />

veriyi doğru kullanmanın ne kadar etkili<br />

olduğunu gösterdi. Ciro ve kârlılığımız,<br />

dönüşüm programının başladığı 2019<br />

yılı ortalarından itibaren pozitif trende<br />

girdi ve her çeyrekte performans artışı<br />

devam etti. Kararlılığımız ve attığımız<br />

doğru adımlar bizi son 20 yılın rekor performansına<br />

ulaştırdı. 2020 yılı bizim için<br />

dönüşüm ve adaptasyon yılı oldu, <strong>2021</strong><br />

ise rekor yatırım yılı olacak. Şirketimizi<br />

bu yıl yeni yatırımlarla daha da güçlendireceğiz.<br />

<strong>2021</strong> yılında geçen yılın 2<br />

katından fazla, 80 milyon TL’lik bir yatırım<br />

öngörüyoruz. Teknosa hem yatırımlarına<br />

ivme kazandıracak hem de yeni<br />

büyüme alanlarını daha yakından takip<br />

edecek. Stratejik yol haritamızda birçok<br />

önemli konu başlığımız mevcut. Geçtiğimiz<br />

yıl çok hızlı bir şekilde büyüyen<br />

e-ticareti çok kanallı deneyimin odak<br />

noktası yapmak istiyoruz. Başarılı bir şekilde<br />

harmanladığımız fiziksel ve online<br />

deneyimleri geliştirmeyi, mağaza dijital<br />

yetkinliklerini ve veri analitiği kabiliyetlerini<br />

artırmayı hedefliyoruz. Bu yıl<br />

teknolojiye ve çalışanlarımıza yapacağımız<br />

yatırımlarla Teknosa’yı daha ileriye<br />

taşıyacak adımlarımızı hızlandıracağız.<br />

Tüm paydaşlarımızdan aldığımız güçle<br />

birlikte Teknosa’yı geleceğe en güçlü şekilde<br />

hazırlamak konusunda kararlıyız.<br />

Teknolojiye erişimin eğitim, ekonomi<br />

ve sosyal hayatın devamlılığı için kritik<br />

hale geldiği bu dönemde, büyük bir çaba<br />

ve özveri ile canla başla çalışarak hayatın<br />

durmasına izin vermeyen Teknosa<br />

çalışanlarına ve teknoloji ihtiyaçları için<br />

her zaman bize güvenmeye devam eden<br />

müşterilerimize teşekkür ediyorum.”<br />

<br />

<br />

<br />

Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan<br />

da pandemi sürecinde veriye dayalı<br />

ve omnichannel iş modeli sayesinde<br />

müşterilere hızlı biçimde erişme,<br />

değişen beklenti ve ihtiyaçlarına uygun<br />

hizmeti anında sunma konusunda<br />

başarı sağladıklarını vurguladı.<br />

Gürcan, şöyle konuştu: “Pandemi süreci,<br />

teknolojik gelişmeleri hızlandırdı ve<br />

her alandaki dijitalleşme süreçlerini<br />

öne çekti. Ürünlere talep artarken,<br />

müşterilerin beklentileri de farklılaştı.<br />

Değişen ihtiyaçlara hızlı cevap vermek,<br />

e-ticarette ve çoklu kanalda güçlü olmak,<br />

kapsamlı deneyim sunmak, güvenilirlik<br />

çok daha önemli hale gelmeye başladı.<br />

Biz Yeni Neslin Teknosa’sı programı<br />

çerçevesinde dijitalleşme ve müşteri<br />

odaklı dönüşümde attığımız adımlarla<br />

değişime çok hızlı uyum sağladık,<br />

müşterilerimize kesintisiz ve iyi hizmet<br />

vermeye devam ettik. Mağazalarımızın<br />

açık olduğu dönemlerde en sağlıklı ve<br />

güvenli alışveriş ortamını sağlarken,<br />

tüketiciyle birebir iletişim kurduğumuz<br />

kanalları çeşitlendirdik ve fark yarattık.<br />

Web-chat’in yanı sıra sektörde ilk olarak<br />

teknosa.com üzerinden Video-chat uygulaması<br />

ile sanal ortamda mağaza deneyimi<br />

sunmaya başladık. Uzun yıllardır<br />

sürdürdüğümüz online siparişi mağazadan<br />

teslim alma seçeneğine ek olarak<br />

yine sektörde ilk ve tek olan ‘Araçta Teslimat’<br />

hizmeti gibi fiziksel ve online’ı birbirine<br />

entegre eden uygulamalarımızla<br />

her zaman ve her kanalda müşterilerimizin<br />

yanında olduk. Ürün portföyümüzü<br />

onların ihtiyaçlarına göre şekillendirdik,<br />

geliştirdik. Çevik organizasyonumuz ve<br />

güçlü altyapımızla sağlıklı şekilde büyümeye,<br />

performansımızı en üst seviyeye<br />

çıkarmaya odaklanıyoruz. Teknoloji, bu<br />

zorlu dönemde hayatımızı devam ettirebilmek<br />

için en önemli araçlardan biri<br />

oldu. Türkiye’de teknoloji alışverişi denilince<br />

ilk akla gelen markayız. 20 yıldır<br />

Türkiye’de herkesin teknolojiye erişmesi<br />

için öncü adımlar atıyoruz. Bundan<br />

sonra da dijitalleşmede yeni atılımlarla<br />

ülkemizde teknolojinin güvenilir adresi<br />

olmaya ve sektörümüzü fark yaratan<br />

uygulamalarla büyütmeye devam edeceğiz.”


Sürekli gelişmekte olan teknolojiler ya da koronavirüs<br />

ile birlikte gelen yeni çalışma ortamları<br />

şirketlerin uzak cihaz kullanımına geçiş<br />

sürecini hızlandırırken, kötü niyetli hackerler<br />

yeterli siber güvenlik önlemi bulunmayan şirketleri<br />

çeşitli hasarlarla baş başa bırakıyor.<br />

Yapılan araştırmalara göre, 2020’de şirketlerin<br />

yüzde 52’sinin uzak cihazlara yönelik kötü<br />

amaçlı yazılım tehdidine maruz kaldığını ve<br />

bu saldırıların yüzde 37’sinin saldırıdan sonra<br />

kurumsal e-postalara, yüzde 11’inin ise bulut<br />

depolama alanına erişmeye devam ettiğini<br />

gösteriyor. “2020’de işletmelerin üretkenliği ve<br />

güvenliği korurken, tamamen uzak operasyonlara<br />

geçiş için mücadele ettiğini gördük. Bu yıl<br />

ise güvenli uzaktan erişimin kuruluşlar için<br />

her zamankinden daha öncelikli olduğu açıktır”<br />

ifadelerinde bulunan Komtera Teknoloji<br />

Kanal Satış Direktörü Gürsel Tursun, güvenli<br />

uzaktan erişime sahip olmak isteyen şirketler<br />

için 5 siber güvenlik önerisinde bulunuyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Şirketlerin, yenilikçi iş modellerine ilgili<br />

olduklarını ancak sürdürülebilir bir iş<br />

ekosistemi oluşturmayı ve daha esnek işgücü<br />

modeline geçmeyi güvenli ve korunaklı bir<br />

yolla yapmaları gerektiğini belirten Komtera<br />

Teknoloji Kanal Satış Direktörü Gürsel<br />

Tursun, şirketlerin siber direncini artıracak<br />

5 adımı sıralıyor.<br />

1. Önceliklere göre direncinizi güçlendirin.<br />

Bütün verileriniz için koruma sağlarken<br />

önem sıralarını da belirleyin ve en önemli<br />

olanların direncini artırın.<br />

2. Bir saldırgan gibi davranıp dayanıklılığınızı<br />

testlerle ölçün. Güvenlik sisteminizin<br />

hangi kısımlarında eksikliklerin olduğunu<br />

ortaya çıkarmak için güvenlik ekibinizde iyi<br />

niyetli hackerlar bulundurun ve onlarla siber<br />

saldırı simülasyonları düzenleyerek analiz<br />

yapın.<br />

3. En yeni teknolojileri kullanın. Güncel teknolojilerle<br />

oluşturulmuş, ileri davranış gözlemleme<br />

teknikleri kullanan programlardan<br />

faydalanın ve savunma sistemlerinizi otomatik<br />

hale getirin.<br />

4. Tehditleri gerçek bir saldırıya dönüşmeden<br />

avlayın. Güvenlik durumunuzu ve hareketleri<br />

sürekli inceleyip anormal aktiviteleri sürekli<br />

takip ederek saldırı ihtimalini azaltın.<br />

5. Üst düzey güvenlik uzmanlarının<br />

görevlerini yeniden belirleyin ve proaktif<br />

olun. Güvenlik ekibinizin başında, saldırı<br />

anında inisiyatif alma becerisine sahip, proaktif<br />

çalışabilen bir uzman bulundurun. Güvenlik<br />

uzmanının görevlerini yeniden gözden<br />

geçirin ve sektöre uyumlu, teknolojideki<br />

güncel gelişmelere ilgili ve değişen siber tehditlere<br />

karşı tetikte olan biriyle çalışın.<br />

<br />

<br />

<br />

5G teknolojisi dünyada yayılırken operatörler<br />

de sundukları ilk 5G hizmetlerinin ticari geri<br />

dönüşlerini almaya başladı. Mobil 5G kullanıcısı<br />

2020’de, 2019’a göre yıllık bazda 17 kat artışla<br />

220 milyona ulaşırken, kablosuz ev genişband<br />

bağlantı sayısı ise 21 kat artışla 1 milyonu<br />

geçti. Ding, ivmeli artışın <strong>2021</strong>’de de devam<br />

edeceğini öngördüklerini söyledi.<br />

Huawei sözcüsünün sunumuna göre 5G akıllı<br />

telefon ekosisteminin, ağ teknolojilerinin<br />

gelişimi ve yaygınlaşması ile önümüzdeki iki<br />

yıl içinde 4G kadar olgunlaşacağı öngörülüyor.<br />

<br />

<br />

Çin’in Şangay kentinde yarın (23 Şubat)<br />

başlayacak Mobil Dünya Kongresi’ne<br />

hazırlık amaçlı olarak bugün gerçekleştirilen<br />

konferansta Huawei, 5GtoB çözümünün tanıtımını<br />

da gerçekleştirdi. Tanıtımda konuşan<br />

Ding; “Bağlantı, bilgi işlem ve endüstriyel dijitalleşme<br />

konularındaki deneyimimize dayanarak,<br />

Huawei’in satış, operasyon ve diğer<br />

hizmetlerine tek noktadan çözüm geliştirmek<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

üzere operatörler ve diğer sektör ortaklarıyla<br />

birlikte çalışıyoruz. 5GtoB çözümü, kurumsal<br />

kullanıcılar için iş süreçlerini kolaylaştıracak,<br />

operatörlerin kazanç elde etmesine yardımcı<br />

olacak ve iş ortaklarının daha verimli bir şekilde<br />

inovasyon yapmasına olanak tanıyarak<br />

sektördeki her oyuncu için yeni değerler yaratacaktır”<br />

dedi.<br />

Huawei 5GtoB Çözümü dört bölümden oluşuyor:<br />

5GtoB Network, 5GtoB NaaS, 5GtoB App<br />

Engine ve 5GtoB Marketplace.<br />

Huawei, 5G çözümünün temel altyapısı olarak<br />

hizmet veren 5GtoB Network ile ağ planlama,<br />

inşaat, bakım ve optimizasyon da dahil olmak<br />

üzere senaryo tabanlı 5GtoB hizmetleri sağlama<br />

yeteneklerini geliştirmeye devam edecek.<br />

5GtoB NaaS ile farklı ağ yetenekleri, ürünler<br />

piyasaya sunulmadan önce farklı teklifler halinde<br />

düzenlenebilirken, kurumsal kullanıcıların<br />

ve uygulama geliştiricilerin 5G ağlarını<br />

kullanması da kolaylaşıyor.<br />

5GtoB App Engine, uygulama geliştiricilerinin<br />

ve sistem entegratörlerinin, operatörlerin 5G<br />

ağ yeteneklerine erişebildiği bir uygulama inovasyon<br />

merkezi olarak konumlanıyor. 5GtoB<br />

Marketplace ise kurumsal kullanıcıların ihtiyaç<br />

duydukları endüstriyel 5G çözümlerini<br />

satın alabilecekleri, bulut tabanlı bir dijital<br />

market olarak konumlanıyor.<br />

Ryan Ding, konuşmasının sonunda endüstriyel<br />

dijitalleşmenin büyük bir pazar haline geleceğini,<br />

ancak dijital altyapı gelişiminin sektörler<br />

arasında büyük farklılıklar gösterdiğini vurguladı.<br />

Dijital standartların henüz birçok ülkede<br />

hayata geçmediğini belirten Ding, tüm endüstri<br />

temsilcilerini, kapsamlı 5GtoB standartları<br />

ve buna yönelik bir ekosistem oluşturmak için<br />

birlikte çalışmaya davet etti.


Türkiye’nin en büyük online istihdam platformu<br />

Kariyer.net’in Curiocity ile HR Pulse<br />

Araştırma Serisi kapsamında gerçekleştirdiği<br />

“<strong>2021</strong>’in Nabzı: Beyaz Yaka Çalışan ve<br />

İşverenler Neler Bekliyor?” araştırması, <strong>2021</strong><br />

yılına çalışma hayatına dair beklentileri çalışanların<br />

ve işverenlerin gözünden ortaya<br />

koydu. Araştırma, 18 Aralık 2020 - 4 Ocak<br />

<strong>2021</strong> tarihleri arasında 4.004 beyaz yaka çalışan<br />

ile 830 işverenin katılımıyla gerçekleştirildi.<br />

Her 10 çalışandan sadece 4’ünün işinden<br />

memnun olduğu görülen araştırma sonucuna<br />

göre, çalışanların en büyük beklentileri<br />

geçen yıl olduğu gibi ‘tatmin edici maaş ve<br />

prim sistemi’ oldu.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Çalışanlar <strong>2021</strong> yılı için hayal ettikleri ücret<br />

artış oranının ortalama yüzde 24,1 olacağını<br />

söyleseler de <strong>2021</strong> yılı için öngördükleri ücret<br />

artış oranının ortalama yüzde 12,4 olması<br />

dikkat çekti. İşveren penceresinden bakıldığında<br />

ise <strong>2021</strong> yılı için çalışanlara yapılması<br />

planlanan ücret artış oranı ise ortalama<br />

yüzde 14,2.<br />

Araştırma sonuçları hakkında bir değerlendirme<br />

yapan Kariyer.net Genel Müdürü<br />

Fatih Uysal, “Bu araştırma ile çalışanlar ve<br />

işverenlerin <strong>2021</strong> yılı maaş ve yan hak beklentilerini<br />

ve planlarını anlamayı amaçladık.<br />

Araştırmaya katılan işverenlerin yeni istihdam<br />

planları ve maaş artışına ilişkin olumlu<br />

açıklamaları bu yıl için umut vadediyor.<br />

Çalışanların hayallerindeki maaş artış oranı<br />

ile işverenlerin yapmayı düşündükleri oran<br />

arasındaki fark ise <strong>2021</strong>’de beklentilerin tam<br />

olarak gerçekleşmeyeceğine işaret ediyor”<br />

dedi.<br />

Curiocity kurucusu Fulya Durmuş da “Araştırmalarımız<br />

Covid-19 ile birlikte firmaların<br />

çalışanları başta olmak üzere tüm paydaşlarına,<br />

topluma ve dünyaya fayda yaratmak<br />

ve iyi bir “çalışan markası” inşa etmek yönünde<br />

ilerleyebileceklerini gösteriyor. Normal<br />

düzendeki ticari çıkarların önceliğini<br />

pandemiyle başlayan dönemde çalışanların<br />

yararının önceliklendirilmesi alıyor. Toplum,<br />

çalışanını önceliklendiren şirketlerin daha<br />

çok tanınacağı ve hatırlanacağı görüşünde.<br />

Bu anlamda öncelikli beklentiler, finansal<br />

güvence ve iş olanağının devamlılığı” dedi.<br />

<br />

<br />

Araştırmaya katılan her 10 beyaz yaka çalışandan<br />

6’sı, mevcut maaşından memnun<br />

olmadığını bildirirken, çalışanların sadece<br />

yüzde 15’i, aldığı maaşla rahatlıkla geçinebildiğini<br />

belirtiyor.<br />

Her 10 çalışandan 6’sı maaş artışının mevcut<br />

iş yerinde çalışmaya devam etmelerinde<br />

etkili olduğunu da belirtiyor. Bu yıl istenilen<br />

maaş artışı alamayan adayların yüzde 70’i,<br />

daha yüksek kazançlı bir çözüm arayışına<br />

gireceğini dile getiriyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Her 10 çalışandan 6’sı, önümüzdeki 6 ay içerisinde<br />

iş değiştirmeyi düşündüğünü de belirtiyor.<br />

Bu düşünceyi tetikleyen temel nedenin<br />

ücret ve yan hakların mevcut durumda yetersiz<br />

kalması olduğu belirtiliyor. İş değiştirmeyi<br />

düşünenlerin maaş artışı beklentisinin<br />

ise ortalama yüzde 30 oranında olduğu görülüyor.<br />

Adayların yeni işlerinden / çalıştıkları işten<br />

beklentileri sorulduğunda; birinci sırada en<br />

yüksek puanla «tatmin edici maaş ve prim<br />

sistemi» geliyor. Bunu «yükselme olanağı /<br />

kariyer olanakları» ve «motive edici çalışma<br />

ortamı» takip ediyor.<br />

<br />

<br />

İşverenlerin yüzde 46’sı şirketlerinin pandemi<br />

sürecinden olumsuz etkilendiğini<br />

dile getiriyor. Araştırma sonuçlarına göre;<br />

pandemi sürecinden olumsuz etkilendiğini<br />

belirten şirketlerin çoğunun (%51) kısa<br />

çalışma ödeneği aldığı görülüyor. Ayrıca şirketler,<br />

sağlık problemleri nedeniyle iş süreçlerinin<br />

aksadığını, döviz kurlarındaki artış<br />

nedeniyle ekonomik sıkıntı çekildiğini ve<br />

çalışanlara ücretsiz izin kullandırmak durumunda<br />

kalındığını da belirtti.<br />

<br />

<br />

Diğer yandan pandeminin şirketlerine olumlu<br />

etkisi olduğu söyleyen şirketlerin oranının<br />

ise yüzde 20 olduğu görülüyor. Bu şirketler<br />

artan iş hacmi sebebiyle büyüdüklerini, yeni<br />

işe alımlar yaptıklarını bildiriyor.<br />

İşverenlere “<strong>2021</strong> yılında çalışan sayısını<br />

arttırmayı planlıyor musunuz?” diye sorulduğunda;<br />

bu yıl için çalışan sayısında artış<br />

planlayan şirketlerin yüzde 44 ile çoğunlukta<br />

olduğu görülüyor. Yıl içerisinde şirket<br />

yönetiminin ihtiyaca göre kadar vereceğini<br />

belirtenlerin oranı ise yüzde 25.<br />

Raporun tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.<br />

https://www.kariyer.net/ik-blog/category/<br />

hr-pulse/


Pandemi öncesinde nadiren yapılan ya<br />

da çok tercih edilmeyen birçok davranış<br />

her ülkede artış gösteriyor. Bu yeni<br />

alışkanlıklara insanların bir bölümü<br />

kısa sürede uyum sağlarken bazıları da<br />

uyum sağlamada zorluklar çekiyor. 150<br />

yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta,<br />

pandeminin hayatımıza getirdiği<br />

bu alışkanlıklardan beşini paylaştı.<br />

<br />

Pandeminin getirdiği ve en zor alışılan<br />

yeni iletişim biçimlerinden biri online<br />

misafirlikler oldu. Aile ziyaretleri, komşu<br />

ziyaretleri, altın günleri gibi sık yapan<br />

bir ülkenin, sağlıklarını korumak amacıyla<br />

konulan sokağa çıkma yasaklarına<br />

alışması uzun zaman aldı. Eve kapanan<br />

insanlar, özlemlerini, aile ve komşu ziyaretlerini<br />

tamamen online kamera bağlantılarıyla<br />

ya da sosyal medya platformları<br />

aracılığıyla gerçekleştirdi.<br />

<br />

<br />

Pandeminin online alana getirdiği yeniliklerden<br />

olmasa da, podcast ve sesli kitap<br />

dinleme oranları pandemiyle birlikte<br />

Türkiye’de artış gösterdi. Tüm dünyada<br />

da artış gösteren podcast ve sesli kitap<br />

dinleme oranlarında Türkiye üst sıralarda<br />

yer aldı.<br />

<br />

Günümüzde pandeminin etkileri dolayısıyla<br />

iş yerlerinde, marketlerde, pazarlarda<br />

ve dışarıdaki kamusal tüm alanlarda<br />

maske takmak bir zorunluluk. Herkes<br />

başta maske takmakta zorlansa da, sağlığı<br />

korumak için önemi fark edildikten<br />

sonra maske kullanımı alışkanlık haline<br />

geldi.<br />

<br />

Pandemin ilk etkileri; daha az hareket<br />

edilmesi gibi nedenler dolayısıyla insanların<br />

büyük bölümünün fiziksel sağlık<br />

sorunları yaşaması şeklinde kendini<br />

gösterdi. Sağlıklarını korumak, dinç olmak<br />

ve kendini daha rahat hissetmek<br />

için daha fazla egzersiz yapma ihtiyacı,<br />

beraberinde egzersiz yapma yüzdelerinin<br />

artmasını sağladı.<br />

<br />

Pandeminin belki de en pozitif etkinlerinden<br />

biri kitap okuma oranında yaşanan<br />

önemli artış oldu. Bu artışın 1 yıl<br />

içinde yüzde 25 civarında olduğu tahmin<br />

ediliyor. Daha yüksek oranlarda rakamlar<br />

sunan araştırmalar da söz konusu.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Türkiye’nin yerli ve milli iletişim platformu<br />

BiP’e olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Turkcell<br />

mühendislerince geliştirilen ve kullanıcı<br />

verileri Turkcell’in Türkiye’deki yüksek<br />

güvenlikli veri merkezlerinde korunan<br />

BiP’in indirime rakamı 74 milyona ulaştı. Yenilenen<br />

ara yüzü ve sade gizlilik politikasıyla<br />

daha fazla tercih sebebi olan BiP son iki ayda<br />

ise 27 milyonu aşan yeni kullanıcı kazandı.<br />

Kullanım oranı hızla artan uygulama, Acil<br />

Durum Butonu ve anlık mesajlaşmada tercüme<br />

gibi birçok özellik barındırıyor.<br />

<br />

Son dönemde kişisel veri güvenliğiyle ilgili<br />

artan kaygılar nedeniyle yaşanan dijital göçte<br />

BiP uygulamasına talebin hızla arttığına<br />

dikkat çeken BiP İletişim Teknolojileri ve<br />

Dijital Servisler Genel Müdürü Burak Akıncı,<br />

“Veri kullanım izni konusunda kullanıcılarına<br />

dayatma ve ayrımcılık yapmayan uygulamamız<br />

BiP operatör fark etmeksizin dünyanın<br />

192 ülkesinde kullanılıyor ve daha çok<br />

tercih ediliyor. BiP bugün sadece Türkiye’de<br />

değil Endonezya, Malezya, Ukrayna, Almanya,<br />

Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’te yoğun<br />

biçimde kullanılmaya devam ediyor.<br />

Türk mühendisleri tarafından geliştirilen<br />

ve 2013 yılından bu yana en yeni teknolojiler<br />

kullanılarak güncellenen yerli uygulamamız<br />

BiP’i kullanıcılarımızdan gelen taleplerle sürekli<br />

yenilemeye devam ediyoruz. <strong>2021</strong> yılında<br />

da önceliğimiz kullanıcılarımızın ihtiyaç<br />

ve taleplerine en iyi kullanıcı deneyimi ile<br />

cevap verebilmek için kendimizi geliştirmek<br />

olacak. Son dönemdeki gelişmelerin de ışığında<br />

en büyük hedefimiz Türkiye’de olduğu<br />

kadar dünya çapındaki kullanıcı sayımızı<br />

arttırmak” diye konuştu.<br />

BiP Türkiye’nin iletişim ve yaşam platformu<br />

olarak diğer iletişim uygulamalarının<br />

sunduğu servislerin daha kalitelisini<br />

kullanıcılarına sunarken, rakiplerinde<br />

bulunmayan pek çok farklı özelliğe de sahip.<br />

10 kişiye kadar HD kalitesinde sesli ve grup<br />

görüntülü görüşme ve HD fotoğraf paylaşım<br />

imkânı BiP’in ilk göze çarpan farklı özelliği<br />

olarak öne çıkıyor. Mesajlaşma sırasında<br />

anlık çeviri yaparak 106 farklı dilde sohbet<br />

etmeyi mümkün kılan çeviri servisi ise<br />

BiP’in fark yaratan başka bir özelliği. Afet<br />

durumlarında kullanıcıların yakınlarıyla<br />

konumlarını ve durumlarını tek tuşla paylaşabilmelerini<br />

sağlayan Acil Durum Butonu<br />

da Türkiye’nin ihtiyacına yönelik olarak geliştirilen<br />

özel bir yetenek. Kullanım kolaylığı<br />

açısından; kişiselleştirilebilen menü, mobil<br />

uygulamaların yanı sıra masaüstü bilgisayar<br />

uygulaması ve internet tarayıcıları üzerinden<br />

de mesajlaşmanın yanında sesli ve<br />

görüntülü görüşme yapabilme imkanı ise<br />

BiP’in rakiplerinden farklılaşan özellikleri<br />

arasında yer alıyor.<br />

33


300 Hz yenileme hızına ve 3 ms tepki süresine<br />

sahip, inceliği ve hafifliğiyle dikkat<br />

çeken Triton 500, her zaman akıcı, canlı<br />

ve ayrıntılı görüntüler sunuyor. Predator<br />

serisinin en sevilen ve en çok satan ürünü<br />

17,3 inçlik Helios 300 ise masaüstü oyun<br />

deneyiminin her yere taşınmasını mümkün<br />

kılıyor.<br />

<br />

Performans ve özelliklerin mükemmel birleşimini<br />

ince bir tasarımda sunan Predator<br />

Triton 300’ün 19,9 mm kalınlığındaki<br />

alüminyum kasası, diğer Predator dizüstü<br />

bilgisayarlarda görülen sade mat siyah tasarıma<br />

ve mavi ışıklı hatlara sahip.<br />

Gücünü 10. Nesil Intel® Core i7-10750H<br />

işlemciden alan Triton 300, NVIDIA®<br />

GeForce® GTX 2060 ile GTX 2070 grafik<br />

seçenekleriyle güncellendi ve 16 GB DDR4<br />

(32 GB’a kadar yükseltilebilir) barındırıyor.<br />

Cihazda ayrıca 1 TB veya 512 MB SSD<br />

depolama seçeneği bulunuyor. Killer<br />

E2600 Ethernet, Killer Wi-Fi 6 AX1650i ve<br />

Kontrol Merkezi 2.0 ile hızlı ve gecikmesiz<br />

bir bağlantı sağlanıyor.<br />

İnce çerçeveli tasarıma sahip 15,6 inç Full<br />

HD IPS ekran, 144 Hz yenileme hızı ve 3<br />

ms tepki süresiyle gerçekçi grafikler ve<br />

canlı renkler oluşturarak tüm ayrıntıları<br />

gözler önüne seriyor ve oyunlara hayat veriyor.<br />

DTS:X® ULTRA teknolojisi sayesinde<br />

ise kullanıcılar, herhangi bir kulaklığı veya<br />

hoparlörü üst düzey bir 360°ses sistemine<br />

dönüştürüyor. Sevdikleri film, müzik<br />

ve oyunları son derece gerçekçi sesle<br />

yaşayarak deneyimliyor.<br />

Bölgesel RGB aydınlatmaya sahip klavyede,<br />

özel Turbo ve Predator Sense tuşları bulunuyor.<br />

Buna ek olarak WASD, ok tuşları<br />

ve özel tuşlar kolay kullanım için içbükey<br />

ve şeffaf yapıdalar.<br />

Predator Triton 300’de ayrıca, tüm Predator<br />

dizüstü bilgisayarlarda bulunan üstün<br />

termal tasarım kullanılıyor. Bu tasarım,<br />

Acer’ın 4. Nesil AeroBlade 3D metal fan<br />

teknolojisinden yararlanan çift fan, Cool-<br />

Boost teknolojisi ve stratejik olarak konumlandırılan<br />

havalandırma deliklerinden<br />

meydana geliyor.<br />

<br />

<br />

<br />

10. Nesil Intel Core işlemci, NVIDIA Ge-<br />

Force RTX 2060 GPU ve 3 ms tepki süresine<br />

sahip 144 Hz’e kadar 15,6 inç FHD<br />

IPS ekranla donatılan Predator Helios<br />

300 (PH315-53), uygun fiyata yüksek performans<br />

ve kapsamlı özellikler sunmaya<br />

devam ediyor. Güçlü donanımı ve göz<br />

alıcı görüntü teknolojileriyle desteklenen<br />

ekranıyla oyun atmosferini daha da güçlendirerek<br />

oyunculara farklı bir deneyim<br />

yaşatıyor.<br />

Predator Helios 300’ün genel performansı<br />

ve oyun deneyimini daha da ileriye taşıyan<br />

DTS:X Ultra Audio özelliği 360 derece çevresel<br />

ses etkisiyle multimedya içeriklerde<br />

gerçekçi bir atmosfer meydana getiriyor.<br />

Kulaklık kullanırken sesleri uzaklığına<br />

göre olması gerektiği gibi yansıtarak benzersiz<br />

bir denetim sunan bu özellik, farklı<br />

oyun türlerine (strateji, RPG veya FPS) göre<br />

hazırlanan özel ses modları içeriyor.<br />

Acer’ın özel tasarım soğutma teknolojisi<br />

cihazın uygun sıcaklıkta çalışmasını sağlıyor.<br />

Gürültüyü azaltan ve hava akışını artıran<br />

bir adet yeni tasarım 4. Nesil AeroBlade<br />

3D fan ile birlikte toplam iki adet fan<br />

içeren cihaz, Acer CoolBoost teknolojisiyle<br />

fanları manuel olarak ayarlama olanağı<br />

vererek kritik bölgelerin sürekli soğutulmasını<br />

sağlıyor. Stratejik noktalara yerleştirilen<br />

delikler ise hava giriş çıkışı sağlıyor.<br />

Hem tasarım hem de donanım tarafında<br />

oyun tutkunlarının ihtiyaç duyduğu pek<br />

çok özelliği sunmayı başaran Predator<br />

Helios 300’ün Turbo tuşu ile tek dokunuşla<br />

hız aşırtma yapmak mümkün. Killer<br />

E2600 Ethernet Kontrolörü, Killer Wi-Fi 6<br />

AX1650i ve Kontrol Merkezi 2.0 ile de hızlı<br />

ve kesintisiz ağ bağlantısı sunmasının<br />

yanı sıra cihazın klavyesi de dikkat çekici<br />

özelliklere sahip. 4 bölgeli RGB aydınlatmaya<br />

yer verilen klavye, PredatorSense ve<br />

Turbo kısayol tuşları, genişletilmiş boşluk<br />

tuşu ve öne çıkan içbükey WASD, yön ve<br />

kısayol tuşları ile daha kullanışlı ve işlevsel<br />

hale geliyor. Özel yardımcı uygulama PredatorSense,<br />

tek uygulama üzerinde fan,<br />

aydınlatma ve sistemin durumunu izleme<br />

gibi oyun donanımları üzerinde tam kontrol<br />

sunuyor.<br />

<br />

<br />

10. Nesil Intel® Core i7-10750H işlemci ve<br />

Max-Q tasarımlı NVIDIA® GeForce RTX<br />

2080 SUPER GPU ile donatılan Predator<br />

Triton 500 (PT515-52), en zorlu mücadelelerin<br />

üstesinden gelmeye hazır. 17,99 cm<br />

kalınlığındaki kasası ve 2,1 kg ağırlığıyla<br />

her yerde, her zaman oyun oynamak isteyenler<br />

için tasarlandı. 15,6 inç ekranda 300<br />

Hz IPS panel, 3 ms tepki süresiyle her şeyi<br />

akıcı, canlı ve ayrıntılı bir şekilde görüntülüyor.<br />

sRGB renk gamının yüzde 100’ünü<br />

kapsayan ekran, geniş açıdan izleme imkanı<br />

da sunuyor. NVIDIA G-SYNC teknolojisi<br />

de görüntü yırtılmalarını ortadan<br />

kaldırıyor ve gecikmeyi en aza indiriyor.<br />

7,5 saatlik pil ömrü ise üretkenliği yüksek<br />

seviyede artırıyor. Böylece Triton 500,<br />

hem çalışmak hem de eğlenmek isteyen<br />

profesyoneller ile yayın yapmak veya video<br />

düzenleyip işlemek isteyenler için ideal bir<br />

tercih haline geliyor.<br />

<br />

<br />

10. Nesil Intel Core serisi işlemci ile Max-Q<br />

Tasarımlı hız aşırtılabilir NVIDIA GeForce<br />

RTX 2070 GPU’ya ve 3 ms tepki süresine<br />

sahip 144 Hz’e kadar 17,3 inç FHD IPS<br />

ekranla donatılan Predator Helios 300,<br />

yüksek performans ve kapsamlı özellikler<br />

sunarak Predator serisinin en çok satan<br />

cihazı unvanını korumaya devam ediyor.<br />

<br />

Yeni Predator Triton 300 (PT315-52), 13.409<br />

TL’den başlayan fiyatlarla; 15,6 inç ekranlı<br />

Predator Helios 300 (PH315-53) ise 12.289<br />

TL fiyatla Türkiye’deki tüketicilere sunuldu.<br />

Predator Triton 500 (PT515-52) 21.299<br />

TL fiyatla satışta. 17,3 inç ekranlı Predator<br />

Helios 300 (PH317-54) 11,999 TL fiyatla satışta.<br />

Teknik özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik<br />

bölgeye göre değişiklik gösterebiliyor.


Dijital satışlarını dört kat artıran, pandemi<br />

süresince açtığı 3 yeni mağaza ile toplam mağaza<br />

sayısını da 80’e çıkaran MediaMarkt Türkiye,<br />

<strong>2021</strong> yılına da yeni mağaza yatırımlarıyla<br />

giriyor. Bu yıl 4 yeni ile girip 10 yeni mağaza<br />

açmaya hazırlanan markanın ilk yatırımı<br />

Antalya’ya oldu. 5M Migros AVM içerisinde<br />

açılan yeni mağazayla birlikte Antalya’da<br />

toplam 4 Türkiye’de ise 81 mağazaya ulaşan<br />

MediaMarkt Türkiye, bu mağaza açılışına özel<br />

Perşembe ve Cuma günleri seçilmiş ürünlerde<br />

Salgın nedeniyle evlere kapanılan dönemde<br />

ortaya çıkan ve insanların gerçek hayat etkileşimlerine<br />

duyduğu özlemi gideren Clubhouse<br />

uygulaması, özel davetiyeyle kullanılabilmesine<br />

ve sadece iPhone telefonlarda<br />

çalışmasına karşın, hızla popüler oldu.<br />

<br />

<br />

An itibarıyla dünyanın dört bir yanından 8<br />

milyon kullanıcıya ulaşan uygulama, Türkiye’de<br />

de çok sevildi. Diğer sosyal ağlarda<br />

olduğu gibi en çok kullanılan ülkeler arasına<br />

adını yazdıran Türkiye, Appfigures’ün şubat<br />

başında topladığı verilere göre uygulamanın<br />

en çok kullanıldığı ABD, Almanya, Japonya<br />

ve Birleşik Krallık’tan sonra 125 bine yakın<br />

indirme sayısı ile beşinci ülke oldu.<br />

Yeni sosyal ağ, insanların farklı konuların<br />

konuşulduğu odalara dinleyici, konuşmacı<br />

ya da moderatör olarak katılmasına olanak<br />

tanıyor. Ancak uygulama kulaktan kulağa<br />

yayılırken, hâlâ birçok güvenlik açığına ve<br />

gizlilik hatasına ev sahipliği yapıyor. Öte<br />

yandan, insanların benzer fikirlere sahip<br />

olduklarına inandıkları kişilere daha açık<br />

ve temkinsiz yaklaşması, kurbanlarına karşı<br />

kullanmak için bilgi arayışında olan siber<br />

korsanların işini kolaylaştırıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Clubhouse sohbet odalarındaki konuşmalarının<br />

geçici olarak kaydedilmesine rağmen,<br />

konuşulanların odada bulunanlar<br />

tarafından harici bir aygıtla kaydedilebileceğine<br />

dikkat çeken Keepnet Labs Türkiye<br />

Ülke Müdürü Erdinç Balcı, “Kullanıcıların<br />

dostane bir sohbet esnasında söyledikleri<br />

yüzde 50’ye varan indirimler uyguladı.<br />

MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu<br />

İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar, “Antalya’ya<br />

ilk mağazamızı 2011 yılında açtık. Şehrin<br />

potansiyeli üzerine yatırımlarımıza ara<br />

vermedik. Bugün Antalya’nın en işlek AVM’lerinden<br />

5M Migros’ta 4. mağazamızı açmanın<br />

mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Türkiye’nin en<br />

çok tercih edilen çok kanallı elektronik perakendecisi<br />

olma vizyonu doğrultusunda tüm<br />

yatırım ve çalışmaları, müşteri beklentilerine<br />

ve ihtiyaçlarına göre planladıklarını dile getiren<br />

Acar, “Müşterilerimizi teknolojinin her çeşidi ile<br />

bir araya getirmek için fiziksel mağazalarımızda<br />

50 bine varan ürünü tercihlerine sunuyoruz.<br />

Üstelik, bu çeşitliliği sadece fiziksel mağazalarımızda<br />

değil online satış kanalımız üzerinden<br />

de sağlamak için, 9 binden fazla ürün çeşidini<br />

barındıran mediamarkt.com.tr ile 7/24 hizmet<br />

veriyoruz” ifadelerini kullandı.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

şeylerin tümü ya da bir bölümü kaydedilebilir<br />

ve bağlamı dışında kullanılabilir. Kaydedilen<br />

konuşmalar siber korsanlar tarafından fidye<br />

istemek amacıyla kullanılabileceği gibi,<br />

kurbanları hakkında daha fazla şey öğrenen<br />

korsanların özelleştirilmiş oltalama saldırıları<br />

gerçekleştirmesini de kolaylaştırabilir”<br />

dedi.<br />

Keepnet Labs uzmanları, Clubhouse kullanıcılarına<br />

güvende kalmaları için aşağıdaki<br />

önerilerde bulundu.<br />

- Clubhouse dahil hiçbir sosyal ağın hassas<br />

bilgilerinizi paylaşmak için güvenli olmadığını<br />

unutmayın.<br />

- Uygulama, üye olduktan sonra adres defterinizi<br />

paylaşmanızı istiyor. Ancak Clubhouse,<br />

şu anda sadece ABD’deki veri gizliliği düzenlemesi<br />

CCPA ile uyumlu ve Avrupa’daki<br />

GDPR ya da ülkemizdeki KVKK ile uyumlu<br />

değil.<br />

- Moderasyon yetersizliği yüzünden nefret<br />

söylemlerine veya siber zorbalığa maruz kalmamak<br />

için yalnızca bildiğiniz ve güvendiğiniz<br />

odalara katılın.<br />

- Sizi rahatsız eden konuşmacıları engelleyebilirsiniz.<br />

- Karşınızdaki kişilerin gerçek isimleri yerine<br />

bir takma isim kullanabileceklerine karşı<br />

tedbirli olun.<br />

- Konuşmalar her ne kadar odalar sona erdiğinde<br />

kullanıcıların erişimine kapansa da bu<br />

konuşmaların eş zamanlı olarak kaydedilebileceğini<br />

veya bir başka sosyal ağa aktarılabileceğini<br />

aklınızdan çıkarmayın.<br />

- Halihazırda keşfedilen bir sistem hatası,<br />

kullanıcıların görünmeden odalara katılabilmesini,<br />

konuşulanları dinleyebilmesini<br />

ve kaydedebilmesini mümkün kılıyor. Clubhouse<br />

bu hata üzerinde çalıştıklarını duyursa<br />

da asla sanal güven hissine kapılmayın<br />

ve temkinli kalın.<br />

- Sosyal ağın 18 ve üzeri yaş sınıra riayet<br />

edin. Bu yaşın altındaki çocukların ve gençlerin<br />

sakıncalı içeriklere maruz kalmaması<br />

için sosyal ağı kullanmalarına izin vermeyin.<br />

- Clubhouse’un belirli durumlarda yasal<br />

mercilerle veri paylaşımı yapmak zorunda<br />

kalabileceğini ve IP adresiniz üzerinden konumunuzu<br />

saptayabildiğini unutmayın.<br />

- Clubhouse kişisel verilerinizi satmasa da<br />

kendi hizmetlerini geliştirmek için kullanabilir<br />

ve iş ortaklarıyla paylaşabilir. Bu sebeple<br />

hangi verilerinizi sistemde tutacağınızı iyi<br />

değerlendirin.


36<br />

HP Inc., iş ortaklarının sürdürülebilirlik<br />

alanındaki çalışmalarını desteklemeyi<br />

hedeflediği HP Amplify Impact’i tanıttı.<br />

Program, odağına aldığı gezegen<br />

başlığı altında iklim değişikliğine, insan<br />

tarafında insan hakları ve sosyal adalete,<br />

topluluk alanında ise internet ve<br />

bilgisayar erişimindeki farkı azaltmaya<br />

odaklanıyor. Sustainable Impact kapsamında<br />

gerçekleştirilen HP Amplify Impact<br />

programına katılan iş ortakları, HP<br />

ile birlikte çalışarak şirketin kapsamlı<br />

yatırımlarından ve inisiyatiflerinden<br />

faydalanırken kendi uygulamalarını da<br />

gözden geçirecek.<br />

HP CCO’su Christoph Schell, konuyla ilgili<br />

şunları söylüyor: “Daha döngüsel ve<br />

düşük karbonlu bir ekonomiye güç vermek,<br />

daha çeşitli, kapsayıcı ve eşitlikçi<br />

tedarik zinciri oluşturmak, yerel toplulukların<br />

var olmaya devam etmelerine<br />

ve daha dayanıklı olmalarına yardımcı<br />

olmak için iş ortaklarımızla birlikte çalışmayı<br />

hedefliyoruz. Ekosistemimizin<br />

yüksek bir gücü ve erişim imkanı var. Bu<br />

yolculuğumuza iş ortaklarımızı da dahil<br />

ederek daha sürdürülebilir ve adil bir<br />

dünya için birlikte çalışabiliyoruz.”<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

HP Amplify Impact programı, önemli ve<br />

uzun vadeli hedefler belirlemeleri için<br />

iş ortaklarına güç vererek, olumlu etkinin<br />

yaratılmasını sağlıyor. Şirket, 2025’e<br />

kadar HP Amplify iş ortaklarının en az<br />

yarısını gönüllü Amplify Impact programına<br />

dahil etmeyi hedefliyor. Katılan<br />

iş ortakları bir sertifika sahibi olacak ve<br />

yıllık ödül programına dahil edilecek. Bu<br />

programla BT sektöründe aşağıdaki ana<br />

başlıklar üzerinden sorumluluk yapısının<br />

oluşması desteklenecek:<br />

• Gezegen: Sektörün en sürdürülebilir<br />

teknoloji, hizmet ve çözüm porföyünü<br />

oluştururken net sıfır karbon ve tamamen<br />

yenilenebilir döngüsel ekonomiye<br />

yönelmek.<br />

• İnsanlar: HP Racial Equality and Social<br />

Just Task Force gibi inisiyatifler üzerinden<br />

insan haklarına duyulan saygıyı<br />

göstermek ve değer zincirinin bir parçası<br />

olan insanların çeşitli, eşitlikçi ve<br />

kapsayıcı (DE&I) bir kültürle imkanlar<br />

sunmak..<br />

• Topluluk: Teknolojinin gücüyle toplulukları<br />

desteklemek. Birçok kişinin gelişmesi<br />

için ihtiyaç duyduğu eğitime, işlere<br />

ve sağlığa sahip olmasını engelleyen internet<br />

ve bilgisayar erişimindeki eşitsizliği<br />

azaltmaya yardımcı olmak.<br />

<br />

<br />

<br />

HP Sustainable Impact çalışmaları,<br />

2020’de HP’nin 1 milyar dolardan fazla<br />

satışına destek sağladı. Bu durum, HP<br />

ekosistemini ve küresel iş ortağı topluluğunu<br />

bir araya getiren yüksek performansı<br />

ve belli bir amaca hizmet eden<br />

kültürün gücünü gösteriyor.<br />

Aynı zamanda şirketlerin topluluklar<br />

içindeki değişen rolüne de ışık tutuyor.<br />

HP, ekosistemi için daha parlak bir gelecek<br />

inşa ederken kendi paydaşlarına da<br />

değer yaratmaya odaklanıyor. Pozitif bir<br />

değişim yaratmak için sürdürülebilirlik<br />

hedefleri doğrultusunda bu alanda uzun<br />

deneyimin sonucunda HP, dünyanın en<br />

sürdürülebilir şirketlerinden birisi olarak<br />

faaliyet gösteriyor. Ayrıca potansiyel<br />

farkları belirlemek için gereken kaynakları<br />

ve iş ortaklarının hedeflerini gerçekleştirmesine<br />

rehberlik eden HP Amplify<br />

iş ortağı topluluğunu desteklemek için<br />

de uygun bir konumda yer alıyor.<br />

<br />

<br />

Tüm HP Amplify iş ortakları, HP’nin<br />

dünya standartlarındaki Sustainable<br />

Impact kaynaklarına daha sürdürülebilir<br />

bir dünya yolculuğunun neresinde<br />

olursa olsun bağlanabiliyor. HP, tüm HP<br />

Amplify iş ortaklarının eğitime, satış<br />

araçlarına, pazarlama malzemelerine,<br />

HP’nin Sustainability & Compliance<br />

Centre (SCC) , HP Life ve HP Planet<br />

Partners’a erişebilmesini sağlayacak. Ek<br />

olarak, HP aşağıdaki iki farklı seçeneğin<br />

başlangıcını yaparken seçili ülkelerdeki<br />

iş ortaklarıyla yakından çalışacak:<br />

• Catalyst İş Ortakları: Catalyst iş<br />

ortakları, HP Amplify Impact’e bağlılığını<br />

duyuracak, sürdürülebilirlik değerlendirmesine<br />

katılacak ve satış fırsatlarını<br />

raporlayacak. Başlangıç yapılacak<br />

19 ülke arasında Amerika, Kolombiya,<br />

Brezilya, Meksika, Türkiye, Birleşik Arap<br />

Emirlikleri, Singapur, Filipinler, Hindistan,<br />

Almanya, İngiltere, İsveç, Danimarka,<br />

Fransa, İtalya, İspanya, Kanada, Güney<br />

Afrika ve Avustralya yer alıyor.<br />

• Changemaker İş Ortakları: Changemaker<br />

seçeneği ise uyguladığı bir<br />

sürdürülebilirlik planı olmayan ve sürdürülebilirlik<br />

yolculuğuna yatırım yapmak<br />

isteyen iş ortaklarını destekleyecek<br />

şekilde iyileştiriliyor. HP, uzun vadeli<br />

sürdürülebilirlik planlarının geliştirilmesi<br />

için değişim yapan iş ortaklarıyla<br />

birlikte çalışacak ve onları destekleyecek.<br />

Böylece bu şirketler anlamlı değişim<br />

yaratmaya odaklanan bir firma olarak<br />

tanınmalarını sağlayacak bir yolda ilerleyecek.


Geçtiğimiz yıl web chat, Facebook Messenger,<br />

WhatsApp ile sesli bot ve yazılı bot kullanan<br />

şirket sayısını bir önceki yıla göre yüzde<br />

433 artırmayı başaran Alotech 550’den fazla<br />

şirkete hizmet vermeye başladı. Cirosunu<br />

yüzde 100 artıran Alotech, Red Herring<br />

North America Top 100 listesine girme başarısı<br />

da gösterdi. Dünyanın en prestijli teknoloji<br />

ödülleri arasında yer alan ve yenilikçi<br />

şirketlerin sıralandığı Red Herring’in Top<br />

100 listesinde geçtiğimiz yıllarda Facebook,<br />

Google, Salesforce, Spotify ve YouTube gibi<br />

firmalarda yer almıştı.<br />

<br />

<br />

<br />

Alotech ve Call Center Studio kurucu ortağı<br />

Cenk Soyak yurt dışındaki hızlı büyüme ivmesine<br />

dair açıklamalarda bulundu; “İlk olarak<br />

Türkiye’deki müşterilerimiz yurt dışına<br />

açılırken bizleri de yanlarında götürdüler ve<br />

farklı ülkelerdeki ekipleri için de bizi kullanmaya<br />

başladılar. 2020 ikinci yarısı itibariyle<br />

direkt yurt dışında hem iş ortaklıkları ile<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

hem de pazarlama faaliyetleri ile farklı pazarlara<br />

giriş yapmaya başladık. Şu ana kadar<br />

onun üzerinde proje satışı gerçekleştirdik”<br />

dedi. Global pazarda rakiplerinden bir adım<br />

öne çıkmalarını ürün özelliklerine ek sundukları<br />

danışmanlık desteği ile artan verimliliğe<br />

borçlu olduklarını belirten Soyak, “Birçok<br />

şirket iş süreçlerini doğru tasarlamadığı<br />

için yüz binlerce dolarını kaybediyor. Bizimle<br />

tanışan şirketlerde öncelikli olarak süreçleri<br />

nasıl tasarlamalıyız konusuna odaklanıyoruz.<br />

İşlerini dinliyoruz. Operasyon ekiplerinin<br />

daha verimli çalışacağı, maliyetleri minimize<br />

edecek yapılar olarak tasarlıyoruz.<br />

En önemlisi devamlı memnuniyet için 7x24<br />

destek sunuyoruz.”<br />

<br />

<br />

Türkiye’ye ek olarak Kanada, Fas, Bulgaristan,<br />

Venezuela, Filipin, Hindistan ve Amerika<br />

vatandaşlarından oluşan 92 kişilik bir<br />

ekibe ulaşan AloTech, 2020 yılında ekibini<br />

yüzde 50 büyüttüğünü açıkladı. Şirket<br />

üstelik, #BenneredeysemAlotechorada mottosuyla<br />

yaklaşık bir yıldır lokasyon bağımsız<br />

olarak hizmet veriyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Ayrıca Yapay Zeka üzerine 2020 yılında bir<br />

departman kuran AloTech mevcut yapısı dahilinde<br />

otomatize edebileceği ve maliyetleri<br />

azaltabileceği alanlarda müşterilerine destek<br />

vermeye de başladı. Şirket ilk yılında 10’a<br />

yakın müşteride geliştirdiği sesli ve yazılı bot<br />

servisleri ile operasyonlara gelen çağrıların<br />

ortalamada yüzde 40’ını çağrı merkezi ekiplerine<br />

ulaşmadan çözerek ciddi bir müşteri<br />

memnuniyeti artışı ve maliyet avantajı sağladı.<br />

Alotech’in <strong>2021</strong> hedefleri arasında hali<br />

hazırda hizmet verdiği 550’nin üzerinde<br />

müşterisi için benzer analizleri yaparak yapay<br />

zeka içeren çözümleri en hızlı şekilde<br />

operasyonlarına dahil etmek yer alıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

Çoklu kullanımına<br />

imkân veren sistem<br />

sayesinde tüm<br />

veriler elektronik<br />

ortamda, tek<br />

noktadan, kolay,<br />

hızlı erişilebilir,<br />

g ü n c e l l e n e b i l i r<br />

ve paylaşılabilir olacak. Belgelerin kâğıda<br />

basım, kopyalama, dosya arşiv işlemlerinde<br />

harcanan emek, zaman ve masraflar en<br />

aza indirilerek her türlü belgenin gelecek<br />

nesillere daha sağlıklı bir şekilde aktarılması<br />

sağlanacak. Kesintisiz otomasyon sistemi<br />

önemli operasyonel verimlilik sağlanırken<br />

kurumlara ait sunucu ve üst düzey güvenlikli<br />

İBB Veri Merkezi altyapısıyla yedek olarak<br />

arşivlenecek olan belgeler deprem tedbirleri<br />

kapsamında çeşitli afet durumlara karşı ek<br />

koruma altına alınıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Dijital Arşiv çalışmalarının kurumsal hafızaları<br />

geleceğe taşıyacak önemli bir hizmet<br />

olduğunun altını çizen İBB İSTTELKOM AŞ<br />

Genel Müdürü Nihat Narin, “Bilişim altyapıları<br />

her geçen gün iş, eğitim ve yaşam için<br />

daha önemli hale geliyor. Belediyemize ait işlemlerin<br />

hızlı şekilde sonuçlandırması bizim<br />

için çok önemli. Dijital dönüşümün önemli<br />

bir parçası dijital arşiv çalışmaları ile elektronik<br />

ortamda yer alan mevcut veriler analiz<br />

edilip sınıflandırılarak vatandaşlara sunulan<br />

hizmet kalitesi büyük ölçüde arttırılmış<br />

olacak” dedi.<br />

<br />

<br />

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren<br />

Narin; “Dijital Arşiv çalışması ile İBB ve iştiraklerine<br />

ait tüm milyonlarca belge sayısal<br />

anlamlı veriler haline dönüştürülmesi hedefleniyor.<br />

Sistem sayesinde mesafeler ortadan<br />

kalkarak pandemi nedeniyle uzaktan çalışan<br />

kamu personelleri ve vatandaşlar istekleri<br />

dokümanlara kurumlara gitmeden 7 gün<br />

24 saat birkaç dakikada içinde güvenle ulaşılabilecek.<br />

Aynı zamanda belediye kent hafızasını<br />

geleceğe taşıyacak çalışma çevrenin<br />

korunmasına da önemli katkı sağlayacak”<br />

değerlendirmesinde bulundu.


oranlarından birini, sadece yüzde 5 komisyon<br />

ödeyecek. Firmalar sadece Wish.<br />

com’a üye olarak ürünlerini tek panelden<br />

dünyaya sunacak.<br />

<br />

<br />

Dünyanın en çok indirilen mobil e-ticaret<br />

uygulaması Wish.com, Türkiye’nin<br />

önemli e-ticaret altyapı sağlayıcısı<br />

T-Soft’un kardeş markası ConnectProf<br />

ile entegre oldu. Wish.com, sadece ConnectProf<br />

ile yaptığı iş birliğiyle tek bir entegrasyon<br />

sayesinde firmalara satış yapmak<br />

istediği her ülke ve bölge için yeni<br />

bir hesap oluşturmaya gerek olmadan<br />

100’den fazla ülkede satış yapma imkânına<br />

kavuşacak.<br />

<br />

<br />

Dünya çapında aylık 100 milyondan fazla<br />

aktif kullanıcısı ve günde 1,8 milyon<br />

ürün satışı ile firmalara kazançlı bir alışveriş<br />

vadeden Wish.com’da ürünlerini<br />

satmak isteyen firmaların tek yapması<br />

gereken Wish’e ücretsiz kaydolmak.<br />

Firmalara büyük bir küresel izleyiciye<br />

anında erişim sağlayan Wish, başka bir<br />

e-ticaret pazar yerinde bulunmayan; firmaya<br />

özel hesap yöneticisi, kişiye özel<br />

gösterimler ve akışlar ile ürünlerin ilgili<br />

kullanıcılara sunulması, özel teslimat ve<br />

iade programları, sınır ötesi lojistik hizmetleri,<br />

hızlı gönderim ve çok hızlı ödeme,<br />

reklam ve tanıtım desteği, ürünleri<br />

öne çıkarmak için pazarlama uygulamaları<br />

gibi fırsatlar sunacak.<br />

<br />

<br />

<br />

Wish’deki satış başarısının en büyük<br />

etkeninin algoritma olduğunu belirten<br />

Wish.com Türkiye Ülke Hesap Yöneticisi<br />

Damla Kaçar, “Wish üzerinde çalışan bu<br />

özel algoritma sayesinde başarı, tüketicinin<br />

ürüne dair arama yapması üzerine<br />

kurulu değil. Ürünler kişilerin özelliklerine<br />

göre satın alma potansiyeli en yüksek<br />

olan kişilere gösteriliyor. Sadece bu<br />

algoritmaya dayalı satış başarısı, toplam<br />

satışların yüzde 70’inden fazlasını oluşturmaktadır”<br />

dedi.<br />

<br />

<br />

Wish.com ile Türkiye’de ilk iş birliği sözleşmesini<br />

imzalayan firma olmalarından<br />

duydukları memnuniyeti belirten<br />

ConnectProf Satış Müdürü Taner Kayman,<br />

“Türkiye’nin lider e-ticaret altyapı<br />

sağlayıcısı T-Soft’u da bünyesinde bulunduran<br />

Tekrom’un entegrasyon platformu<br />

ConnectProf ile üst düzey yerli<br />

ve yabancı pazaryerlerine entegrasyon<br />

sağlıyoruz. Dünya markası Wish’in de<br />

Türkiye’de ConnectProf’u tercih etmiş<br />

olmasından dolayı çok mutluyuz ve bu<br />

iş birliğine son derece önem veriyoruz.<br />

Sadece ConnectProf aracılığıyla Wish.<br />

com’a kaydolan Türk firmalara alan açıyoruz<br />

ve müşterilerimize birçok avantaj<br />

ile çok sayıda ülkede satış yapma fırsatı<br />

sağlıyoruz. Türkiye’de hali hazırdaki<br />

rekabetçi kur politikası da Wish.com’da<br />

hesap açan firmalara yurtdışında rekabetçi<br />

olabilmeleri için büyük fırsatlar<br />

sunuyor. Türk lirası ile maliyetlendirilen<br />

ürünler, sınır ötesinde dövizle ve yüksek<br />

kârlarla satılabilecek” dedi.<br />

<br />

<br />

<br />

Cep telefonları üzerinden eğlenceli alışveriş<br />

deneyimi sunan Wish.com, ConnectProf<br />

üzerinden kaydolan firmalara<br />

benzersiz avantajlar da sağlayacak.<br />

Lansman süresince Wish’te satış yapmak<br />

isteyen firmalar, mağazalarının<br />

açılmasını izleyen ilk 3 ay içinde yapacakları<br />

satışlardan, piyasanın en düşük


Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletinde<br />

bulunan Oldsmar şehrinde, halka içme<br />

suyu sağlayan su şebekesine bir bilgisayar<br />

korsanının sızması ve suyu zehirleme girişiminde<br />

bulunması güvenlik uzmanlarını<br />

harekete geçirdi. Siber Güvenlik kuruluşu<br />

ESET tarafından da mercek altına alınan bu<br />

saldırı, halk sağlığı açısından siber güvenliğin<br />

ne kadar önemli olduğunu bir kez daha<br />

gözler önüne serdi. Geçen hafta Amerika’da<br />

su şebekesine yapılan siber saldırının ardından<br />

polis yetkilileri yaptıkları açıklamada<br />

halk sağlığına yönelik bir tehlike oluşmadan<br />

önlem alındığını belirtmişti. Su şebekesinde<br />

çalışan bir bilişim uzmanı uzaktan kontrol<br />

edilen arıtma sisteminde, sudaki sodyum<br />

hidroksit miktarının 100 kat artırıldığını<br />

fark ederek çok tehlikeli olabilecek bir durumun<br />

zamanında önlenmesine katkıda<br />

bulundu.<br />

<br />

<br />

<br />

Florida’da yapılan siber saldırı başarılı olmasa<br />

bile iyi korunmayan ve yeterli önlem<br />

almayan içme suyu şebekelerinin risk altında<br />

olduğunu gösteriyor. ESET, halk sağlığını<br />

doğrudan ilgilendiren bu konu ile ilgili olarak<br />

neler yapılabileceğini irdeledi. Uzmanlar<br />

suçluların su kaynağındaki kimyasal seviyeleri<br />

değiştirmek için uzaktan erişim araçlarını<br />

kullandığını belirterek saldırının hedefli<br />

olduğunun altını çizdiler. Bu olayın sinsi bir<br />

sıfır gün saldırısı olmasa da, kötü niyetli kişi<br />

ya da kişilerin uzun süredir hedefle ilgilendiği<br />

ihtimali üzerinde duruyorlar.<br />

<br />

<br />

Bilgisayar korsanlarının su arıtma ve yönetim<br />

sistemleri hakkında özel bilgi sahibi oldukları<br />

ya da bunun üzerinde uzun süre çalıştıkları<br />

görülüyor. Önce saldırganlar hedefi<br />

belirliyor, bilgi topluyor ve bir plan oluşturuyorlar.<br />

Erişim sağlandıktan sonra, doğrudan<br />

su arıtma süreciyle etkileşime giren kontrol<br />

sistemleri için ağı araştırıyorlar. Potansiyel<br />

saldırı alanı belirlendikten sonra detaylı ve<br />

hedefli çalışmalar yaparak nasıl zarar verecekleri<br />

konusuna yoğunlaşıyorlar.<br />

<br />

<br />

<br />

Florida’da yaşanan bu olay yakın gelecekte<br />

halk sağlığını doğrudan ilgilendirecek yerlere<br />

siber saldırı yapılabileceğine dikkatleri<br />

çekmiş oldu. ESET Siber Güvenlik Uzmanları,<br />

küçük ya da büyük olduğuna bakılmaksızın<br />

tüm yönetimlerin ve belediyelerin, içme<br />

suyu şebekeleri ya da su arıtma tesislerinde<br />

bu tip saldırıların olabileceğini düşünerek<br />

planlama yapması gerektiğinin altını çizerek<br />

şu önerilerde bulundular;<br />

<br />

<br />

• Bu birimlerde çalışan siber güvenlik uzmanları<br />

bir bilgisayar korsanı gibi düşünerek<br />

kötü niyetli kişilerin sisteme girmelerini<br />

engelleyecek yolları belirlemeli, planlamaları<br />

yapmalılar<br />

• Çalışanlar siber saldırılar konularında<br />

bilgilendirilmeli ve eğitilmeliler<br />

• Yönetimler 2FA (Çift Faktörlü Koruma) uygulamalarını<br />

devre almalılar<br />

• Teknik uzmanlar yama uygulamalarını<br />

dikkatle takip etmeliler<br />

• Mevcut yapı ve kontrol süreçlerinin üzerinden<br />

tekrar tekrar geçilmeli.<br />

• Bir ihlal ya da siber saldırı olabileceği göz<br />

önüne alınarak planlamalar ve sonrasında<br />

tatbikatlar yapılmalı.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Eczaneler, miadı dolmuş ürünlerden dolayı yılda<br />

ortalama 20 bin TL kaybediyor. Anne bebek<br />

ürünleri, besin takviyeleri, dermokozmetik<br />

gibi ilaç dışı kategoride yıllık 1,5 milyar dolarlık<br />

pazar bulunuyor. Pazarın yüzde 80’den fazlası<br />

ise ithal ürünlerden oluşuyor. Eczanelerin sağlık<br />

ürünü ihtiyaçlarını tedarik eden Novadan’da<br />

son kullanma tarihi yaklaşan yüksek stoklu<br />

ürünlerin çöpe atılarak tıbbi atık artışının<br />

engellemek için takas sistemi bulunuyor.<br />

<br />

Yapay zeka destekli alışveriş platformu Novadan,<br />

eczacılara eğitim olanağı sunması ile farklılaşıyor.<br />

Novadan’da eczanelerde son kullanma tarihi<br />

yaklaşan yüksek stoklu ürünler için takas sistemi<br />

bulunuyor. Bu sayede hem milli geliri hem çevreyi<br />

hem de yapılan yatırımı koruyan platform, takas<br />

yöntemi ile şimdiye kadar 4,6 milyon TL’yi milli<br />

ekonomiye kazandırdı.<br />

<br />

Haziran 2020’de KOSGEB tarafından Ar-Ge<br />

inovasyon desteğini alarak faaliyete başlayan<br />

Novadan, Türkiye genelinde hizmet veren 26<br />

bin 700 eczaneden 2 binine hizmet veriyor.<br />

Eczacılık mesleğine gönül veren Metin Kökçü, 15<br />

yıllık sektör profesyoneli Haki Poyraz ve yazılım<br />

mühendisi Cengiz Eselioğlu’nun bir araya gelerek<br />

eczacılara yönelik yapay zeka temelli girişimi<br />

hayata geçirdi. Novadan, <strong>2021</strong> sonuna kadar üye<br />

sayısını 17 bine çıkarmayı hedefliyor. Novadan<br />

Kurucu Ortaklarından Haki Poyraz, “2020’de<br />

yüzde 40 büyüdük. Türkiye genelinde hizmet<br />

veren 26 bin 700 eczaneden 2 binine hizmet<br />

veriyoruz. <strong>2021</strong> sonuna kadar bu sayıyı 17 bine<br />

çıkarmayı hedefliyoruz. Faaliyete başladıktan 4<br />

ay sonra 2 milyon TL yatırım alarak 10 milyon<br />

TL değerlemeye ulaştık.” değerlendirmesinde<br />

bulundu.<br />

Novadan hakkında:<br />

KOSGEB tarafından Ar-Ge ve inovasyon desteği<br />

alan Novadan, eczacılık mesleğine gönül vermiş<br />

bir eczacı, eczacılık sektöründe 15 yıl Türkiye’nin<br />

farklı bölgelerinde çalışmış bir profesyonel ve 15<br />

yıl yurt içinde ve yurt dışında yazılım geliştirmiş<br />

bir mühendis tarafından kuruldu. Haziran<br />

2020’de açılan platform, eczane ve eczane<br />

çalışanlarını geleceğe taşımayı, sektördeki<br />

problemleri çözmeyi hedefliyor.


Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE<br />

World <strong>2021</strong>’i 8-11 Şubat’ta gerçekleştirdi.<br />

Etkinlik, tasarımcıları, mühendisleri,<br />

üreticileri, girişimcileri ve iş liderlerini,<br />

yenilikçiliği artırma ve işlerini dönüştürme<br />

konusundaki bilgi ve teknik bilgileri<br />

keşfetmek ve paylaşmak için sanal bir<br />

deneyimde bir araya getirdi. İlgi çekici<br />

bir çevrimiçi formatta gerçekleşen dört<br />

günlük etkinlikte düşünce liderliği, endüstri<br />

dersleri, buluşmalar, panel tartışmaları,<br />

ürün brifingleri ve ağ oluşturma<br />

fırsatları, SOLIDWORKS’ün yeni, genişleyen<br />

3DEXPERIENCE Works portföyü<br />

ile kullanıcıların yeni inovasyon ve işbirliği<br />

yolları yaratmak için insan hayal<br />

gücünü nasıl geliştirdiğini keşfetti ve<br />

müşterileriyle bağlantı kurdu.<br />

Dassault Systèmes etkinlikte tasarım,<br />

iş birliği, paylaşım ve uzmanlıkta yeni<br />

ufuklar açacak iki yeni ürünü yakında<br />

kullanıcıların hizmetine sunacağını duyurdu:<br />

Maker’lar için ‘’3DEXPERIENCE<br />

SOLIDWORKS for Makers’’ ve Öğrenciler<br />

için ‘’3DEXPERIENCE SOLIDWORKS<br />

for Students’’. Dassault Systèmes’in<br />

3DEXPERIENCE World <strong>2021</strong> sanal etkinliğinde<br />

görücüye çıkarılan bu ürünler,<br />

maker’lara ve öğrencilere tasarım,<br />

mühendislik ve inovasyon iş birliğinde<br />

dünyanın en güçlü dijital ortamına bulut<br />

tabanlı erişim sunacak.<br />

Maker’lar için 3DEXPERIENCE<br />

SOLIDWORKS; maker’ları, mentorları<br />

ve fikirleri bir araya getirerek yaratmaya,<br />

bağlantı kurmaya ve iş birliği yapmaya<br />

uygun bir ortam sağlıyor. Dijital meraklıları,<br />

3DEXPERIENCE SOLIDWORKS<br />

Professional, 3D Creator ve 3D Sculptor<br />

uygulamaları ile inovasyon yapabiliyor<br />

ve kişisel projelerini, Dassault Systèmes’in<br />

bir araya getirdiği maker’lar,<br />

influencer’lar ve yenilikçilerden oluşan<br />

global Maker Topluluğu Madein3D ile<br />

destek ve ilham amaçlı olarak paylaşabiliyor.<br />

Öğrenciler için 3DEXPERIENCE<br />

SOLIDWORKS ise, öğrencilerin bugün<br />

sektörde hayli rağbet gören mühendislik,<br />

iş birliği, proje yönetimi ve veri istihbarat<br />

becerilerini geliştirerek onları rekabetçi<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

iş piyasasına istihdam edilebilirlik<br />

yönünden hazırlıyor. Her yerde<br />

kullanabilen bu üründe 3DEXPERIENCE<br />

SOLIDWORKS Student, 3D Designer<br />

Student ve Collaborative Business & Industry<br />

Innovator uygulamaları, 3DEX-<br />

PERIENCE platformundaki meslektaş ve<br />

uzmanların bulunduğu global çevrimiçi<br />

topluluğuna erişim imkanı ve sektörde<br />

geçerli olan iki sertifika programı bir<br />

arada sunuluyor.<br />

Dassault Systèmes, Öğrenciler için<br />

3DEXPERIENCE SOLIDWORKS lansmanını<br />

desteklemek amacıyla 3DEXPE-<br />

RIENCE World <strong>2021</strong> etkinliği boyunca<br />

ilk kez Global Sanal Kariyer Fuarı (World<br />

Wide Virtual Career Fair) de düzenliyor.<br />

Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya’daki<br />

üniversite öğrencileri, Dassault Systèmes’in<br />

global yetenek kazanım ekibi ve<br />

SOLIDWORKS müşterileri ile bire bir tanışma<br />

ve bağlantı kurma fırsatları elde<br />

edebiliyorlar.<br />

Dassault Systèmes SOLIDWORKS<br />

CEO’su Gian Paolo Bassi konuyla ilgili görüşlerini<br />

şu şekilde aktardı: “Ürünlerden<br />

platforma, bağlantılardan ilişkilere…<br />

3DEXPERIENCE SOLIDWORKS, öğrencilerin<br />

ve maker’ların öğrenme, iş birliği<br />

kurma ve inovasyon yapma şekillerini<br />

dönüştürüyor. Öğrenciler, sektörde talep<br />

gören becerileri geliştirmek ve işyerinde<br />

başarıyla yükselmek için gereken doğru<br />

araçları erkenden kullanabiliyorlar.<br />

Maker’lar, üretme tutkularını paylaşan,<br />

uzmanlığı ve iş birliği arzusu ile yardıma<br />

hazır olan bir topluluğa katılabiliyorlar.<br />

Her iki grup da ezber bozan deneyimleri<br />

mükemmel bir şekilde inşa etmek için<br />

gereken bilgiyi ve uzmanlığı ediniyorlar.<br />

Klasik SOLIDWORKS masaüstü yazılımımızın<br />

3DEXPERIENCE platformuna<br />

bağlı ve bu platform tarafından yönetilen<br />

bu versiyonu, karşımıza devrim niteliğinde<br />

bir ürün çıkarıyor.”<br />

Öğrenciler için 3DEXPERIENCE<br />

SOLIDWORKS Mayıs <strong>2021</strong>’de, Maker’lar<br />

için 3DEXPERIENCE SOLIDWORKS ise<br />

<strong>2021</strong>’in ikinci yarısında 3DEXPERIENCE<br />

platformu üzerindeki basit bir çevrim<br />

içi satın alma deneyimi ile kullanıma<br />

sunulacak.


Pandemiyle birlikte insanların dijital platformlarda<br />

geçirdiği zaman belirgin ölçüde<br />

artarken, söz konusu platformları kullanan<br />

bireylerin birbirlerine karşı tutumları<br />

da iş dünyası tarafından mercek altına<br />

alınmaya başlandı. Microsoft’un 2016 yılında<br />

başlattığı araştırmaların sonuçlarını<br />

değerlendirerek oluşturduğu “Dijital<br />

Nezaket Endeksi”nin 2020 sonuçları, geçtiğimiz<br />

günlerde kamuoyu ile paylaşıldı.<br />

Microsoft’un 30’u aşkın ülkede 58 binden<br />

fazla görüşme gerçekleştirerek yürüttüğü<br />

“Dijital Nezaket Araştırması” kapsamında<br />

katılımcılara çevrimiçi mecralarda ne kadar<br />

vakit geçirdikleri; nezaket kurallarına<br />

ne kadar uydukları; işle ilgili ve iş dışı ortamlarda<br />

sanal tacize maruz kalıp kalmadıkları<br />

gibi sorular yöneltildi.<br />

<br />

<br />

<br />

Araştırmanın sonuçlarına göre 2020’de dijital<br />

platformlarda nezaket kurallarına en<br />

fazla uyanlar 13-17 yaş arası gençler oldu.<br />

Nefret ve bölücülüğü yayan söylemler artmaya<br />

devam ederken, her 10 kişiden 4’ü<br />

siber zorbalığa maruz kaldığını belirtti.<br />

Bu kişilerin yüzde 66’sı saldırıyı gerçekleştiren<br />

kullanıcıyı bloklama yolunu seçtiğini<br />

dile getirdi. Öte yandan her 4 kişiden 1’i,<br />

pandemi döneminde sanal platformlarda<br />

nezaket kurallarına daha çok uyulduğunu<br />

ifade etti. Özellikle sıkı karantina<br />

kurallarının uygulandığı ülkelerde<br />

dijital platformların kullanımında<br />

keskin bir yükseliş gözlemlenirken,<br />

video aramalarının başı çektiği sosyal<br />

medya kullanımında da belirgin bir artış<br />

yaşandı. Market alışverişi başta olmak<br />

üzere, e-ticaret hızla yaygınlaştı; video<br />

oyunları ve spor aktivitelerini online izleme<br />

alışkanlığı da arttı. 2020’de dijital<br />

platformlarda nezaket kurallarına en çok<br />

uyan ülkeler arasında 5. sırada yer bulan<br />

Türkiye’de kullanıcıların yüzde 68’i 2020<br />

yılında rahatsız eden dijital tecrübeler<br />

yaşadıklarını söylerken, bu tecrübeler arasında<br />

“Trolleme” birinci sırada yer aldı.<br />

Trollemeyi istenmeyen iletişim ve cinsel<br />

içerikli mesajlar izledi. 2020’lerde sosyal<br />

nezaketin yaygınlaşmasına en büyük katkıyı<br />

sosyal medya şirketlerinin yapmasının<br />

beklendiği ortaya çıkarken, sosyal<br />

medya şirketlerini sırasıyla haber kanalları,<br />

eğitim kurumları, hükümetler ve teknoloji<br />

şirketleri izledi.<br />

<br />

<br />

<br />

Araştırma; gerçeği çarpıtmak veya dolandırıcılık<br />

yapmak amacıyla yaratılan bilgi<br />

kirliliğinin, nefret ve ayrımcılığı besleyen<br />

söylemlerin dijital platformlardaki etkisini<br />

azaltmadan sürdüğü gösteriyor. Dijital<br />

ortamda kullanıcıları rahatsız eden<br />

söylemlerin ağırlıkla kimliği belirsiz veya<br />

sadece çevrimiçi kimliğiyle tanınan kişilerden<br />

gelmesi dikkat çekiyor. Buna karşın<br />

aile ve iş arkadaşlarının, rahatsızlık veren<br />

paylaşımları en az yapan grup olduğu belirtiliyor.<br />

Geçmişte kendisinin veya tanıdığı<br />

bir kimsenin çevrimiçi platformlarda<br />

nezaketten uzak bir davranışla karşılaştığını<br />

söyleyenlerin yüzde 40’ı, bu nedenle<br />

sosyal medyadaki aktifliklerini azalttıklarını<br />

ifade ediyor.<br />

Her 8 yetişkinden 1’i iş yerinde yöneticisi,<br />

çalışma arkadaşı veya müşterisi tarafından<br />

siber ya da fiziksel zorbalığa maruz<br />

kaldığı halde, yüzde 60’lık bir kesim bu durumu<br />

yetkililere bildirmiyor. Söz konusu<br />

çalışanların yüzde 38’i bu kötü muamelenin<br />

hem çevrimiçi hem de fiziksel iş ortamında<br />

gerçekleştiğini dile getiriyor.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Türkiye odaklı en büyük özel sermaye şirketi<br />

Actera, Türk oyun şirketi Brew Games’e 4<br />

milyon dolar tutarında yatırım yaptı. Yurt<br />

içi ve yurt dışında önemli oyun firmalarında<br />

çalışmış, birçok başarılı oyunda imzası bulunan<br />

Brew Games kurucu ortağı ve CEO’su<br />

Ufuk Benli, Actera yatırımı hakkında şunları<br />

söyledi: “Brew Games ekibi olarak, Actera ile<br />

yaptığımız ortaklıktan dolayı çok heyecanlı<br />

ve gururluyuz. Türkiye özellikle mobil oyun<br />

geliştirmede son beş yılda büyük yol kat etti.<br />

Türk oyun şirketlerine yapılan yatırımların<br />

artarak devam ettiğini görüyoruz. Geliştirdiğimiz<br />

oyunları dünyanın beğenisine<br />

sunmanın yanı sıra sektörümüze yeni yetenekler<br />

kazandırmak için de elimizden geleni<br />

yapacağız. Bu doğrultuda staj programları,<br />

eğitimler ve seminerler düzenleyerek ülkemizin<br />

hem katma değerli yazılım ihracatına<br />

hem de insan kaynağı yetiştirilmesine fayda<br />

sağlamayı hedefliyoruz.”<br />

Actera’dan yatırıma ilişkin yapılan açıklamada<br />

ise “Türkiye, yetenekli insan kaynağı<br />

ve uluslararası başarılarıyla dünya çapında<br />

bilinen bir mobil oyun geliştirme merkezi<br />

haline geldi. Yatırım yaptığımız Brew Games’in<br />

ekibine ve oyun geliştirme potansiyeline<br />

olan inancımız tam. Brew Games’in<br />

başarısının hem ülkemiz ihracatına hem<br />

de istihdama fayda sağlayacağına inanıyoruz.<br />

Mobil oyun sektöründe Türkiye’nin çok<br />

daha iyi yerlere gelebilmesi için ülkemizin<br />

başarılı oyun şirketlerine yatırım yapmaya<br />

devam edeceğiz” denildi.<br />

Ortaklık sürecinde Brew Games’in danışmanlığını<br />

Acar & Ergönen Avukatlık Bürosu,<br />

Actera’nın danışmanlığını ise Core Finance,<br />

Verdi Avukatlık Ortaklığı ve PricewaterhouseCoopers<br />

üstlendi.


Pandemi döneminde de teknoloji odaklı<br />

yatırımlarına devam eden Dedeman Hotels<br />

& Resorts International, iş dünyası<br />

ve acentelerin tüm ihtiyaçlarına cevap<br />

vermeye devam ediyor. Her içerikteki<br />

toplantı ve her çaptaki organizasyon<br />

için yeni nesil dijital toplantı platformunu<br />

hizmete sunan Dedeman, pandemi<br />

nedeniyle fiziksel olarak gerçekleştirilemeyen<br />

etkinlikler için, gelişmiş teknolojik<br />

altyapısıyla dikkat çeken “Yeni Nesil<br />

Dijital Toplantı Platformu” uygulaması<br />

ile fark yaratacak organizasyonlara imza<br />

atma imkanı sunuyor.<br />

Dedeman Dijital Toplantı Platformu, kurumların,<br />

markaların, acentaların, organizasyon<br />

firmalarının sanal etkinlik çözümleri<br />

kapsamında tüm ihtiyaçlarına<br />

son teknolojiyle karşılık verirken, ilham<br />

veren yaratıcı fikirlerin yer aldığı alternatifli<br />

paketlerden oluşuyor. Dedeman<br />

İstanbul Oteli’nde konumlanan dijital<br />

stüdyoda yer alan tüm alt yapı, toplam 3<br />

ülke, 14 şehirde yer alan tüm Dedeman<br />

Hotels & Resorts International otellerine<br />

çok kısa sürede kurulabiliyor.<br />

eden Dedeman Hotels & Resorts Internetional<br />

Satış ve Pazarlamadan Sorumlu<br />

İcra Kurulu Üyesi Gülhan Balta Kuzu,<br />

“Gelişen teknoloji, pandemi ile değişen<br />

tüketici davranışları iş hayatının beklentilerini<br />

ve iş yapış şekillerini etkiledi.<br />

Dedeman olarak dijitalleşme her zaman<br />

ana gündem maddelerimizden biri oldu<br />

ve teknoloji yatırımlarımız kapsamında<br />

alanında farklı ve etkili hizmetler<br />

sunmaya devam ediyoruz. Pandemi nedeniyle<br />

aynı ortamlarda bulunamıyor,<br />

etkinliklerimizi ve toplantılarımızı gerçekleştiremiyoruz.<br />

Yeni nesil etkinlikler<br />

için hayata geçirdiğimiz dijital toplantı<br />

platformumuz ile acentelere, kurumlara<br />

ve markalara yaratıcı, etkili ve alanında<br />

fark yaratan hizmet modeli geliştirdik.<br />

En hızlı, en verimli ve en yaratıcı sanal<br />

etkinlik çözümlerinin yer aldığı platformumuzun<br />

sahip olduğu teknoloji ile toplantılarınızı<br />

ister bir balo salonu görünümünde,<br />

isterseniz de olmak istediğiniz<br />

herhangi bir ülkede ya da arzu ettiğiniz<br />

özel tasarım konseptinde gerçekleştirebilirsiniz”<br />

dedi.<br />

Dedeman İstanbul’da yer alan ve tüm<br />

Dedeman otellerine kurulabilen stüdyoda,<br />

led ekran, güçlü ses, ışık sistemleri,<br />

kamera ve reji sistemleri ile gerçekleşen<br />

çekimlerle dijital ortamlarda aynı anda<br />

canlı olarak karşılıklı sunumlar yapılabiliyor.<br />

Sahnede yapılan sunumlar aynı anda<br />

dijital ortamlarda canlı olarak yayınlanarak<br />

misafirlere ve çalışanlara anında<br />

ulaştırabiliyor. Kurulan sistem ayrıca onların<br />

da yine canlı olarak dijital ortama<br />

bağlanıp karşılıklı sunumlar yapmasını<br />

sağlıyor. Dijital platformda, canlı olarak<br />

istenilen sayıda farklı noktaya aynı anda<br />

bağlantı kurulabilirken, sistemde yer<br />

alan dev ekranlarda sunum veya video<br />

içerikli projeler oynatılabiliyor.<br />

Yer alan Greenbox stüdyosu ile tamamen<br />

sanal bir sahnede sunumlar gerçekleşebiliyor.<br />

Hayal edilen ve dijital ortamda<br />

çizilebilen tüm sahnelerin tasarıma<br />

yansıtılabildiği platformda, etkinlik sahibine<br />

mekândan bağımsız istediği konseptte<br />

istediği tasarımda etkinlik yapma<br />

olanağı sağlanıyor.<br />

<br />

<br />

<br />

“Yeni Nesil Dijital Toplantı Platformu”-<br />

nu, Türkiye’nin önde gelen prodüksiyon<br />

ekipleri işbirliğinde mekandan ve zamandan<br />

bağımsız olarak, kurumların<br />

ihtiyaçlarına yönelik ilham veren organizasyonlar<br />

için tasarladıklarını ifade


Türkiye’nin yenilikçi finansal teknoloji<br />

şirketi Sipay, halihazırda kurumsal ve bireysel<br />

kullanıcılara dijital cüzdan, sanal<br />

POS ve linkle ödeme gibi yeni nesil ödeme<br />

sistemleri alt yapısı sağlıyor. Sipay, artık<br />

e-ticaret için sağladığı sanal POS altyapısını<br />

mobil üzerinden fiziki mağazalara da<br />

taşıyor ve akıllı telefonları mobil POS’a çevirerek<br />

temassız ve taksitli alışveriş imkanı<br />

sunuyor. İlk olarak Altınbaş mağazalarında<br />

başlatılan bu yenilikçi uygulamanın<br />

yakında farklı sektörlerde de yaygınlaşmaya<br />

başlayacak.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Ödeme sistemlerinin ödüllü şirketi Sipay’in<br />

Genel Müdürü Semih Muşabak<br />

temassız taksit uygulamasına dair şu<br />

sözleri ifade etti: “Altınbaş mağazalarında<br />

başlattığımız bu hizmetle, e-ticaret<br />

için sağladığımız sanal POS altyapısını<br />

mobil üzerinden fiziki mağazaya taşıdık.<br />

Kısacası telefonları mobil POS’a çevirip<br />

temassız ve üstelik taksitli alışveriş<br />

imkanı sunmaya başladık. Sektörde<br />

şu anda temassız yapılan ödemelerde<br />

taksit imkanı sunan başka bir uygulama<br />

bulunmuyor. Sanal POS altyapısını<br />

kullandığımız bu uygulamada müşteri,<br />

akıllı telefonuna gelen OTP SMS’i (anlık<br />

ve tek kullanımlık şifre) kullanarak<br />

temassız ödeme onayını veriyor. Pilot<br />

olarak Altınbaş mağazalarında başlattığımız<br />

bu uygulamayı hızlı bir şekilde<br />

sahada yaygınlaştırıp farklı sektörlerde<br />

de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Logitech, en çok tercih edilen klavye ve<br />

mouse kombinasyonu MK270’e göre sesi<br />

yüzde 90 azaltılmış olan, “Sessiz Tıklama”<br />

teknolojisine sahip, yeni MK295<br />

Sessiz Kablosuz Klavye & Mouse Setini<br />

duyurdu. Dayanıklı ve konforlu yapısıyla<br />

dikkat çeken, grafit ve beyaz renk seçenekleri<br />

bulunan klavye & mouse seti,<br />

yeni “Sessiz Tıklama” özelliğiyle sessiz<br />

bir deneyim vadediyor.<br />

Yeni seriyle ilgili açıklamalar yapan<br />

Logitech Türkiye Pazarlama Müdürü<br />

Birol Sülük, “İster evde ister ofiste<br />

çalışın, yaratıcılığa, öğrenmeye ve<br />

üretkenliğe en büyük zararlardan birisi<br />

gürültüdür. Yeni MK295 Sessiz Kablosuz<br />

Klavye & Mouse Setindeki Sessiz<br />

Tıklama teknolojimiz, odağınızı işinize<br />

çevirmenizi sağlıyor ve sizi çevredeki<br />

dikkat dağıtıcı tüm unsurlardan<br />

uzaklaştırıyor. Yeni sessiz kombinasyon<br />

sayesinde en çok satan klavye ve mouse<br />

setinin tanıdık rahatlığını ve hissini en<br />

sessiz şekilde yaşayacaksınız!” diyor.<br />

Sıvıya karşı dayanıklı tuşlara ve tasarıma<br />

sahip olan klavye, uzun süre kullanım<br />

vadederken, 36 aya kadar pil ömrü<br />

sağlıyor. Sağlam ayaklara sahip klavye<br />

kişisel ihtiyaçlara göre eğim alabiliyor.<br />

Rahat ve kompakt mouse’un yumuşak<br />

kaydırma tekerleği ise bu sessiz deneyimi<br />

tamamlıyor.<br />

Mouse, 18 aylık pil ömrünün yanı sıra<br />

üzerinde açma ve kapama tuşları bulunduruyor.<br />

Logitech’in küçük, tak ve unut<br />

kablosuz alıcısı ile 10 metreye kadar<br />

güçlü, kablosuz bağlantı sağlıyor.<br />

MK295 için tavsiye edilen satış fiyatı:<br />

269 TL


Pandemiyle birlikte e-ticaret hızla büyürken<br />

müşterilerine online kanallardan<br />

ulaşmaya çalışan şirketler için uzaktan<br />

izleme ve kontrol oldukça önem kazanıyor.<br />

Küresel bir kritik dijital altyapı ve<br />

süreklilik çözümleri sağlayıcısı olan Vertiv,<br />

kullanıcılarına online platformlardan<br />

ulaşmaya çalışan şirketler de dahil<br />

olmak üzere veri merkezi müşterilerine<br />

güçlü bir uzaktan izleme ve kontrol altyapısı<br />

sunuyor.<br />

<br />

E-ticarette izleme en kritik süreçlerden<br />

biri olarak karşımıza çıkıyor. Vertiv<br />

Türkiye ve Orta Asya Kanal Satış Müdürü<br />

Hakan Yaran, bu teknolojinin e-ticarette<br />

nasıl kullanılabileceğini şöyle paylaşıyor:<br />

“VertivTM EnvironetTM Alert gibi güçlü<br />

bir izleme yazılımı, IT altyapı ağlarında<br />

güvenli ve uzaktan izleme sağlıyor. Bu<br />

da kullanıcıların çalışma verimliliklerini<br />

kontrol etmelerini mümkün kılıyor.<br />

Bu şekilde şirketler, maliyet oluşturan ve<br />

işleri aksatan kesintiler gibi sorunların<br />

önüne geçebilir, müşterilerin satın alma<br />

süreçlerinden memnun kalmalarını sağlayabilirler.<br />

Merkezi yönetim yazılımı,<br />

büyük perakendeciler için önemli iş kararları<br />

alırken ihtiyaç duyulan bütünsel<br />

ve gerçek zamanlı bilgiyi sunuyor.”<br />

<br />

<br />

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği<br />

(ETİD) verilerine göre Türkiye’de yılda<br />

ortalama yüzde 35 oranında büyüyen<br />

e-ticaret sektörü, pandeminin etkisiyle<br />

2020 yılını yüzde 65’lik rekor bir büyüme<br />

ve 250 milyar TL’lik bir hacimle tamamladı.<br />

Aynı araştırmaya göre sektörün büyüme<br />

hızı <strong>2021</strong> yılında da devam edecek.<br />

Pandemi öncesi yapılan hesaplara göre<br />

2023’te 300 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşacağı<br />

tahmin edilen e-ticaretin <strong>2021</strong>’de<br />

400 milyar TL’yi geçmesi bekleniyor.<br />

2020’de yaşanan küresel salgının en<br />

önemli çıktılarından birisi hem tüketici<br />

hem işletmeler bakımından hızlanan<br />

dijitalleşme çalışmaları oldu. Mastercard’ın<br />

verilerine göre Türkiye’de sadece<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

2020’de pandemi ile birlikte 5 milyon 600<br />

bin kişi online alışverişle tanıştı ve ödeme<br />

sistemleri son 5 yıl baz alındığında<br />

en çok 2020 yılında dijitalleşti. 2019’da<br />

alışverişlerin sadece yüzde 17’si online<br />

yöntemlerle yapılırken 2020’de bu oran<br />

yüzde 29’a yükseldi. Beklenti 3 yıl içinde<br />

bu oranın yüzde 38’e çıkması yönünde.<br />

<br />

<br />

Alışveriş hızla online’a kayarken, çok kanallı<br />

(omnichannel) satın alma işlemi de<br />

giderek yaygınlaşıyor. Tüketiciler online<br />

kanallardan satın alma yaparken mağazalardan<br />

ürünü temassız teslim alıyor<br />

ya da mağazadan alıp online kanallar<br />

üzerinden iadesini gerçekleştiriyor. Birçok<br />

perakendeci de e-ticaret siparişlerini<br />

karşılamak için bir dağıtım yöntemi olarak<br />

gölge mağazaları (dark store) kullanıyor.<br />

Özellikle <strong>2021</strong>’de e-ticaret hızla<br />

büyürken daha çok satın alma kanalı<br />

ve teslimat modelinin kullanılması<br />

bekleniyor. Müşteriler hangi kanaldan<br />

ve nasıl alışveriş yaparlarsa yapsınlar<br />

her durumda en temel beklentileri<br />

sorunsuz bir deneyim yaşamak oluyor.<br />

Bu nedenle içinde bulunduğumuz<br />

dönemde şirketlerin müşterilerinin<br />

alışveriş yaptığı her kanalı desteklemesi<br />

gerekiyor. Uzmanlara göre alışveriş<br />

yapılacak bütün lokasyonlarda ihtiyaç<br />

duyulacak kritik veriye sahip olmanın<br />

bir temel yolu var: izleme.<br />

<br />

<br />

Özellikle e-ticaret satışlarını artırmak<br />

isteyen şirketler için sağlam bir<br />

BT altyapısına sahip olmak her<br />

zamankinden daha önemli. Bu noktada<br />

ortam kontrol ve izleme teknolojisi öne<br />

çıkıyor. Sensörler stok odasındaki aktivitelerle<br />

ilgili anlık bilgi sağlarken, tehdit<br />

oluşturabilecek durumlarda ilgili birimlerin<br />

harekete geçmesini sağlıyor.<br />

Vertiv Türkiye ve Orta Asya Kanal Satış<br />

Müdürü Hakan Yaran, «Stok odasındaki<br />

IT sistemleri ısı değişikliğine karşı<br />

hassastır ve ısıda birkaç derecelik bir<br />

artış bile IT sistemlerinin performansına<br />

zarar verebilir. Bu nedenle sıcaklık, hava<br />

akışı ve nem sensörleri birlikte çalışarak<br />

olası sorunlara karşı şirketleri gerçek zamanlı<br />

olarak uyarabilir. Proaktif olarak<br />

bu sorunların önüne geçmek, müşteriler<br />

için sorunsuz bir alışveriş deneyimi sunmaya<br />

yardımcı olabilir” diyor.


Enerji yönetimi<br />

ve otomasyonda<br />

dünya<br />

çapında<br />

uzman olan<br />

Schneider Electric’te<br />

önemli<br />

bir atama<br />

g e r ç e k l e ş t i .<br />

Dünya çapında<br />

190’dan<br />

fazla ülkede<br />

faaliyet gösteren<br />

Schneider Electric, Ekipman ve<br />

Transformatör ticari organizasyonu<br />

Orta Doğu ve Afrika Bölge Direktörlüğü<br />

görevine Bihter Ünlüsoy’un atandığını<br />

açıkladı. Ünlüsoy, yeni görevi kapsamında<br />

fabrikalarında üretilen alçak ve<br />

orta gerilim panoları ve transformatör<br />

ekipmanlarının satış süreçlerindeki büyüme<br />

hedeflerine ulaşmalarına destek<br />

olacak, ilgili iş birimindeki yeni teknolojiler,<br />

dijitalleşme stratejileri ve çözüm<br />

entegrasyonları ile farklı pazarlama ve<br />

iş modellerinin bölgelerde uygulanması-<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

nın sorumluluğunu üstlenecek.<br />

Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi<br />

Elektrik Mühendisliği ana bilim<br />

dalından mezun olduktan sonra profesyonel<br />

iş yaşamına 2005 yılında başlayan<br />

Bihter Ünlüsoy, Schneider Electric ailesine<br />

2007’de katıldı. Schneider Electric<br />

Türkiye organizasyonunda servisler departmanı<br />

ve proje yönetim merkezinde<br />

Proje Müdürlüğü, Proje Geliştirme ve<br />

Satış Yöneticiliği, Türkiye & Pakistan<br />

ve Orta Asya ülkelerindeki ‘Dijital Binalar’<br />

iş biriminin satış ve pazarlama<br />

yöneticiliği gibi farklı pozisyonlarda sorumluluklar<br />

üstlenen Ünlüsoy, özellikle<br />

dağıtım sistemleri, enerji verimliliği ve<br />

güç kalitesi, dijital bina yönetim ve otomasyon<br />

sistemleri alanlarında uzman.<br />

2017 yılında INSEAD Business School<br />

‘Strategy and Leadership’, 2019’da IN-<br />

SEAD ve Schneider Electric işbirliği ile<br />

oluşturulan ‘Woman Leadership’ programlarını<br />

başarı ile tamamlayan Bihter<br />

Ünlüsoy, özellikle kadın mühendislerin<br />

sektördeki temsili ile ilgili sosyal sorumluluk<br />

projelerinde de yer aldı. Son derece<br />

başarılı bir Elektrik Mühendisi ve aynı<br />

zamanda bir kadın yönetici olarak meslekte<br />

rol model olmanın altını çizen, bir<br />

çok üniversitenin etkinliklerinde gönüllü<br />

olarak yer alan Bihter Ünlüsoy, Elektrik<br />

Tesisat Mühendisleri Derneği’nde de<br />

2017-<strong>2021</strong> yılları arasında yönetim kurulu<br />

üyeliği yapmıştır.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

We Are Social’ın Hootsuite ile birlikte<br />

hazırladığı küresel ölçekli <strong>2021</strong> Dünya<br />

Dijital Raporu’na göre, insanlar günde<br />

yaklaşık 7 saatini internet geçiriyor.<br />

Günde ortalama 3,5 saat televizyon izleniyor,<br />

sosyal medyada 2,5 saat vakit<br />

geçiriliyor ve ortalama 1 saat de oyun<br />

oynanıyor. İnternet erişimin yüzde 92,6<br />

oranında mobil telefonlar aracılığıyla<br />

sağlandığı dünyada, en çok indirilen uygulamalar<br />

içinde mobil oyunlar ilk sırada<br />

yer alıyor.<br />

<br />

Mobil oyunlara gösterilen ilgi, oyun<br />

pazarının büyümesini ivmelendiriyor.<br />

Yatırım danışmanlığı hizmeti veren<br />

ARK tarafından hazırlanan rapora göre,<br />

2020’de 175 milyar olan küresel oyun<br />

pazarı 2025’e kadar yaklaşık 365 milyar<br />

dolara yükselecek. 2020 itibarıyla 2,7<br />

milyar olarak belirlenen mobil oyuncu<br />

sayısının ise 2023 yılında 3 milyarı geçmesi<br />

bekleniyor.<br />

<br />

<br />

Küresel oyun pazarının 2020’de bir<br />

önceki yıla göre dört kat büyüdüğüne<br />

dikkat çeken IFASTURK Eğitim, Ar-Ge<br />

ve Destek Kurucusu Mesut Şenel, “Önümüzdeki<br />

5 yılda küresel oyun pazarının<br />

175 milyar dolardan 365 milyar dolara<br />

ulaşması beleniyor. Güvenli İnternet<br />

Merkezi’nin Dijital Oyunlar Raporu’na<br />

göre, sektörün ekonomik büyüklüğü<br />

bölgesel bazda değerlendirildiğinde Türkiye’nin<br />

Orta Doğu-Afrika pazarında lider<br />

konumunda yer aldığını görüyoruz.<br />

Oyun sektörünün ülkemizdeki gelişimine<br />

katkı sağlamak için gerekli tüm<br />

desteği veriyoruz. Yenilikçi fikirleriyle<br />

oyun dünyasına katkı sunmak isteyen<br />

girişimcilerin devlet desteklerinden,<br />

teşviklerden faydalanmaları için uzman<br />

kadromuzla her aşamada yanlarındayız”<br />

bilgisini verdi.


NielsenIQ Türkiye, dijital bir yöntemle<br />

online anket uygulayarak, 26 kategoride<br />

Türkiye’nin en teknolojik markalarını<br />

belirledi. Araştırma Aralık 2020’de, Türkiye<br />

temsili 12 ilde (İstanbul, Ankara,<br />

İzmir, Tekirdağ, Bursa, Adana, Kayseri,<br />

Samsun, Trabzon, Erzurum, Malatya,<br />

Gaziantep / Kadın-Erkek, 15-64 yaş<br />

arası, 1000 kişi ile) gerçekleştirildi. 26<br />

kategoride açık uçlu sorular ile yapılan<br />

araştırmada, Türkiye’nin en teknolojik<br />

markaları soruldu. Bununla birlikte, genel<br />

kategori olarak Türkiye’nin en teknolojik<br />

yerli markası da bu araştırma kapsamında<br />

ortaya çıktı.<br />

NielsenIQ Türkiye CEO›su Didem<br />

Şekerel Erdoğan, Tech Brands Turkey<br />

hakkında “Tüm markaların teknolojiye<br />

yatırım yaptığı bu dönemde, tüketici<br />

gözünde ayrışan markaların yine tüketici<br />

tarafından tespit edilmesi oldukça<br />

önemliydi. Biz de bu amaçla yola çıkan<br />

Tech Brands girişimine, araştırmanın<br />

gerçekleştirilmesinde destek olduk”<br />

dedi. Didem Şekerel Erdoğan, “Pandemiyle<br />

gelen sosyal izolasyon ve karantina<br />

uygulamaları, teknolojinin hayatımıza<br />

daha derin girmesinde adeta bir katalizör<br />

etkisi yarattı. Bu dönemde tüketicilerin<br />

yeni beklentilerini ve ihtiyaçlarını iyi<br />

anlayan, bu beklenti ve ihtiyaçlara hızlı<br />

ve atik yanıt veren markaların başarılı<br />

olduklarını gördük. Yani sadece içgüdüye<br />

dayanarak değil, tüketicinin değişen<br />

nabzını tutarak içgörü ve hatta öngörülerle,<br />

marka konum ve stratejilerini belirleyen<br />

markaların başarı yolculuklarında<br />

emin adımlarla ilerlediklerine tanık olmaktayız”<br />

diye ekledi.<br />

NielsenIQ Tüketici Araştırmaları<br />

Direktörü Nur Serenli, “2020 yılını şöyle<br />

bir hatırlayınca, Covid-19 ile beraber<br />

dijitalleşmenin ne kadar hızlı olduğunu,<br />

bu ivmelenme ile birlikte markaların<br />

teknolojiye yaptıkları yatırımın hiç<br />

olmadığı kadar kıymetli olduğunu<br />

görüyoruz. Biz de bu sene sektörlerden<br />

bağımsız olarak ayrıca Covid-19<br />

döneminin en teknolojik markasını da<br />

tüketicilere sorduk” dedi.<br />

Pazarlamasyon CEO’su Necip Murat<br />

ise “Bu yıl NielsenIQ Türkiye iş birliği<br />

ile ikinci kez gerçekleştirdiğimiz Tech<br />

Brands Turkey kapsamında, Türkiye’nin<br />

en teknolojik markasının yanı sıra kendi<br />

sektörlerinde en teknolojik markaları da<br />

Tech Day ödül gecesinde ödülleri ile buluştu.<br />

Teknolojinin sürekli değiştiğini ve<br />

dönüştüğünü göz önünde bulundurursak,<br />

NielsenIQ ile yaptığımız bu iş birliğinin<br />

markaların geleceği için çok önemli<br />

olduğunu düşünüyorum. Bu değerli ödül<br />

gecesini, iş dünyası ekosistemine kazandırmaktan<br />

memnuniyet duyuyoruz”<br />

dedi.<br />

Tech Brands Turkey’de kazananlar<br />

şu şekilde:<br />

Türkiye’nin En Teknolojik Yerli<br />

Markası: Arçelik<br />

Covid-19 Döneminin En Teknolojik<br />

Markası: Arçelik<br />

En Teknolojik Akaryakıt Markası:<br />

Opet<br />

En Teknolojik Banka: Garanti BBVA<br />

En Teknolojik Beyaz Eşya Markası:<br />

Arçelik<br />

En Teknolojik Bilgisayar Markası:<br />

Casper<br />

En Teknolojik Cep Telefonu Markası:<br />

Samsung<br />

En Teknolojik Ev Giyim: LC Waikiki<br />

En Teknolojik Ev Temizlik<br />

Malzemeleri: Domestos<br />

En Teknolojik Havayolu Şirketi: Türk<br />

Hava Yolları<br />

En Teknolojik Hızlı Teslimat<br />

Uygulaması: Getir<br />

En Teknolojik Kargo Markası: Yurtiçi<br />

Kargo<br />

En Teknolojik Katılım Bankası: Ziraat<br />

Katılım<br />

En Teknolojik Kişisel Bakım Markası:<br />

Gratis<br />

En Teknolojik Kredi Kartı: Garanti<br />

BBVA<br />

En Teknolojik Küçük Ev Aletleri<br />

Markası: Arzum<br />

En Teknolojik Mobil Banka: Garanti<br />

BBVA<br />

En Teknolojik Online Alışveriş<br />

Markası: Trendyol<br />

En Teknolojik Online Banka: Garanti<br />

BBVA<br />

En Teknolojik Otomotiv Markası:<br />

Renault<br />

En Teknolojik Sağlık Kurumu:<br />

Acıbadem<br />

En Teknolojik Sigorta Markası:<br />

Allianz<br />

En Teknolojik Spor Giyim: Adidas<br />

En Teknolojik Süpermarket: Migros<br />

En Teknolojik Telekomünikasyon<br />

Markası: Türk Telekom<br />

En Teknolojik Televizyon Markası:<br />

Samsung


Bu günlerde çok fazla çevrimiçi alışveriş<br />

yapıyoruz ve teslimat bildirimleri<br />

birbiriyle karışabiliyor. Yapılan alışverişlerin<br />

ardından, önce gönderimler ile<br />

ilgili bilgilerin yer aldığı kısa mesajlar<br />

sonrasında da kargo teslimatları ile ilgili<br />

bildirimler geliyor. Bazen kargodan<br />

herhangi bir teslimat beklemesek bile<br />

dolandırıcılar o kadar inandırıcı bağlantılar<br />

ya da teklifler sunuyorlar ki linke<br />

tıklayıp daha fazla bilgi edinme isteğine<br />

kapılıyoruz.<br />

<br />

<br />

ESET araştırmacıları son zamanlarda,<br />

sözde kargo şirketlerinden gelen SMS<br />

kimlik avı (smishing olarak da biliniyor)<br />

dolandırıcılığında bir artış olduğunu<br />

fark etti.<br />

Siber dolandırıcılar gönderdikleri bu<br />

tür mesajlarla kurbanlarını bağlantıya<br />

tıklatmayı amaçlıyorlar. Manipülasyon<br />

konusunda çok iyi olan dolandırıcılar<br />

kendilerini sürekli olarak yeniliyorlar.<br />

İnsanlara ikinci kez düşünme fırsatı vermeden<br />

istediklerini yaptırmak üzere yeni<br />

teknikler geliştiriyorlar. E-posta kimlik avı<br />

yöntemine alışıldığı için birçok insan bu<br />

e-postalara karşı önlemler almaya başladı.<br />

Ancak SMS kimlik avı mesajları, bu kadar<br />

gündemde değil. Bu nedenle, suçlular bu<br />

mesajları kendi yararına kullanabiliyor.<br />

<br />

ESET araştırmacısı Jake Moore artan<br />

tehditleri inceleyerek şu uyarılarda bulundu:<br />

Bu mesajların sıklığı ve mesajlardaki<br />

yaratıcılık giderek artıyor. Sizi<br />

korkutma amacı taşıyan, büyük bir indirim<br />

sunduğunu iddia eden ve hemen<br />

harekete geçmenizi isteyen mesajlar<br />

geldiğinde bir kez daha düşünün. Duygularınızı<br />

etkileyen mesajlar, farkına<br />

varmadan sizi manipüle eder. Tıklamak<br />

için acele etmeyin. Gönderici bilgilerini<br />

kontrol edin, size sunulan bir teklifin<br />

bir kargo şirketinden gelip gelmeyeceğini<br />

düşünün. Olmayacak cazip tekliflere<br />

aldanmayın. Size özel, bankacılık işlemlerinde<br />

kullanılabilecek bilgileri, şifre ve<br />

parolalarınızı, kredi kartı bilgilerinizi<br />

paylaşmayın.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Oyun geliştirme, özellikle<br />

mobil hyper-casual oyun<br />

geliştirme günümüzün<br />

en popüler mesleklerinden<br />

biri. Sayısız sektörü<br />

olumsuz etkileyen pandemi,<br />

2020 yılında mobil<br />

oyun pazarına inanılmaz<br />

bir başarı getirdi. Mobil<br />

oyun pazarı, 2020’nin<br />

üçüncü çeyreğinde dünya genelinde yüzde 15<br />

büyüme sağladı ve haftalık oyun indirme sayısı<br />

1 milyara ulaştı.<br />

Nüfusunun yüzde 51’i 25 yaşın altında olan<br />

ve aktif mobil oyuncu sayısı 22 milyonu aşan<br />

Türkiye’de de hem tüketicilerin, hem de geliştiricilerin<br />

mobil hyper-casual oyunlara ilgisi<br />

gün geçtikçe artıyor. Bu ilgi, global pazar lideri<br />

mobil oyun firmalarının Türkiye’de yeni<br />

yatırımlar yapmalarını sağlıyor.<br />

Phone Case DIY, Acrylic Nails, I Can Paint, Tie<br />

Dye, ASMR Slicing, Soap Cutting gibi oyunlarla<br />

dünyanın en büyük üç hyper-casual oyun<br />

geliştirici ve yayıncı firmasından biri olan<br />

CrazyLabs’ın CrazyHubs Türkiye hızlandırıcı<br />

programı da, bu yatırımlardan biri.<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Geçtiğimiz yıl Hindistan ve İsrail’de başlatılan<br />

CrazyHubs, oyun tasarlayan, geliştiren ve<br />

pazarlamak isteyen ekiplere özel bir ‘başarı’<br />

paketi.<br />

Mobil hyper-casual oyun üreten geliştirici<br />

ekipler için hazırlanmış bir hızlandırıcı programı<br />

olan Crazyhubs’ta program süresince<br />

katılımcılara üç aylık kapsamlı bir eğitim<br />

programı, aylık ödenek, eğlenceli bir fiziksel<br />

ofis ortamı, CrazyLabs profesyonelleri tarafından<br />

proje danışmanlığı ve mentorluk bir<br />

arada sunuluyor. Bu program sonunda, oyun<br />

geliştirme takımları kendi oyun stüdyolarını<br />

kurma yolunda emin adımlar atmaya başlamış<br />

olacak.<br />

Programı tamamlayan geliştiriciler Crazy-<br />

Hubs Diploması’na sahip olacaklar ve oyunları<br />

başarılı bulunursa CrazyLabs tarafından<br />

kar paylaşımlı gelir modeli sunacak yayıncılık<br />

anlaşmasını değerlendirmeye hak kazanacaklar.<br />

CrazyLabs Türkiye Lideri Onur Uça<br />

“Ülkemizde genç ve yetenekli oyun<br />

geliştiricilerinin sayısı her geçen gün<br />

artıyor ve gün geçtikçe daha kaliteli projeler<br />

görüyoruz. CrazyHub İstanbul Hızlandırıcı<br />

programımızla hyper-casual mobil oyun geliştiricilere<br />

global pazarda başarılı olmaları<br />

için ihtiyaçları olan ortamı sağlayacağız. Hedefimiz<br />

Türkiye’den yeni hit oyunlar ve başarılı<br />

stüdyolar çıkarmak.” diyor.<br />

Bahçeşehir Üniversitesi BUG LAB tarafından<br />

da desteklenen CrazyHubs İstanbul için başvurular<br />

https://www.crazylabs.com/crazyhubs/turkey/<br />

adresinde başladı ve katılımcıların<br />

ekip olarak başvurması teşvik ediliyor.


www.hepsiburada.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!