HUKUKÇU GEYİĞİ ARALIK 2020 KAPANIŞ DERGİSİ
Hukukçu Geyiği 2020-2021 Dönem yazar kadrosunun eserlerinin mevcut olduğu e-dergidir. İnternet sitemiz revize aşamasındadır. Sitemize ilişkin bilgi ve yazar kadrosuna başvuru için " hukukcugeyigi@gmail.com " adresinden bizlere ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dileriz.
Hukukçu Geyiği 2020-2021 Dönem yazar kadrosunun eserlerinin mevcut olduğu e-dergidir. İnternet sitemiz revize aşamasındadır. Sitemize ilişkin bilgi ve yazar kadrosuna başvuru için " hukukcugeyigi@gmail.com " adresinden bizlere ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dileriz.
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2007, 2008 ve
“Hiç kimseye işkence yapılamaz ya da zalimce,
yaşanmış olaylardan örnek veriyor. Saint- Pole’de Louis
önlemeyi
düşünmelidir.
A R A L I K 2 0 2 0
H U K U K Ç U G E Y İ Ğ İ
2010’da ölüm cezalarını uygulamama çağrısı yapan
kararlar almıştır. Avrupa Birliği’nde, Avrupa Birliği
Temel Haklar Bildirgesi’nin 2. maddesi gereği ölüm
cezası kullanımı yasaktır. Avrupa Birliği’ne ek olarak,
Türkiye ve Rusya’nın da üyesi olduğu Avrupa Konseyi
de üyelerinin ölüm cezasını kullanmasını
yasaklamaktadır. Bu doğrultuda Türkiye’de ölüm
cezası 1984’ten beri uygulanmamakta, 2004’ten
beri hukuk sisteminde mevcut bulunmamaktadır.
Söz etmemiz okurlarımızı elbet rahatsız hissettirecektir
Hatta kimisi kişinin cinayet işlediği anda yaşama
hakkını kaybettiğini belirtmektedir. Tarihte idam
lakin gerçekliğe değinmemek doğru olmazdı.
İdam
kazalarından birinin bıçağın tek hamlede başı bedenden
cezasının destekçileri arasında Jean Jack Rousseau,
Voltaire, Charles de Gaulle, Hillary Clinton, George W.
ayırması gerekirken ilk hamlede ayırmaması, orada
Bush gibi isimler yer almaktadır. Ölüm cezasına karşı
bulunması gereken hâkimin bulunmayışı bir katliama
sebep olmuştur. Hugo bu konuyu da göz ardı etmemek
olanlardan bazıları ölüm cezasının caydırıcılığı
olmadığını örneğin ABD’de suç oranlarının
konusunda yargılayanlara şunlarla karşı çıkıyor; eğer
ceza verilenlerin bir daha aynı suçu işlemesinden endişe
azalmadığını, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ndeki
ediliyorsa müebbet hapis cezası yeterli olacaktır yahut
hapishaneden kaçabileceğini düşünenlere ise
insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele uygulanamaz.”
maddesine aykırılık oluşturduğunu belirtiyor. Bazıları
“Zindancının yeterli olduğu yerde cellada gerek yoktur.”
diyerek cevap veriyor. Toplumun intikamını almak
ise bu durumun devletin elinden çıkan bir şiddet
olduğunu, şiddete şiddetle karşılık vermenin
isteyenlere gelince intikamın bireysel, cezalandırmanın
Tanrı’ya özgü olduğunu toplumun ikisi arasında yer
yalnızca daha fazla şiddet doğurmuş olacağını öne
sürmektedir. Bazıları toplum vicdanını kötü
aldığını, intikam almak yerine iyiliğe yönelterek
düzeltmek gerektiğini öne sürüyor. Suçluların sonunu
etkilediğini, suç işlemiş olanların topluma
kazandırılması gerektiğini öne sürüyor. Tarihte ölüm
görenlerin korkup cayacağını öne sürenlere ise
cezasına karşı olanlar arasında Victor Hugo, Fransız
avukat ve siyasetçi Robert Badinter, Fransız
Camus isimli kundakçının idamından sonra bir grup
maskeli kişinin giyotin sehpasının etrafında dans
Devrimi’nin liderlerinden hukukçu Maximilien de
Robespierre, “Suçlar ve Cezalar Hakkında” isimli
etmeleri, mesajı almaya niyeti olmayanların hiçbir türlü
İyi bir hukukçu,
almayacağını gösteriyor. Toplumun vicdanına da
kitabın yazarı ceza hukukçusu Cesare Beccaria,
suçluları
sesleniyor Hugo. İki insan tipinden bahseder: İlki ailesi
ABD’nin eski dışişleri bakanı
John Kerry, Güney
olamayan, hiç eğitim almamış insan. Kimse bu cahil
Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyahi devlet başkanı
cezalandırmaktan
çok, suçu
adama ne yapması gerektiğini öğretmediyse onu
Nelson Mandela yer almaktadır .İdam cezasına
bakışımızı Victor Hugo’nun kültleşmiş eseri “Bir İdam
cezalandırmak doğru mudur? İkincisi ailesi olan insan.
Mahkumunun Son Günü”nden bağımsız
Peki o adamı öldürerek arkasında bıraktığı masum
ailesine de bir darbe indirilmiş olmuyor mu? Bu adam
düşünemeyiz. Hugo, kitabın konusunu bir gün Gréve
Meydanı’ndan geçerken esinlemiştir. Kitabın
ceza evinde iken ailesine hizmet etmek için çalışabilir.
-Charles de
Montesquieu
önsözünde Hugo, belli idam kazalarına değinmekten
Bir de rahibin günah çıkarması geleneği var. İdam
mahkumları giyotine gitmeden önce bir rahip ile
geri kalmamıştır. Kan donduran bu anlatımlardan
günahları çıkartılırdı. Hugo bu duruma ironik bir eleştiri
kısaca söz etmekle yetineceğiz.
getiriyor:
9