Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41

Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41 Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41

hayaleteposta
from hayaleteposta More from this publisher
12.12.2020 Views

Kitap İnceleme....Aynur KulakN atüralistDOĞAL OLMAYANCİNAYETLERDoğalyaşamauyum sağlayabilirmiyiz ya da doğalyaşamı sevebilirmiyiz gerçekten diyedüşünüyorum arasıra. Tam anlamıyladoğal (Natürelyani) olabilirmiyiz gerçekten?Doğada bulunandiğer türler gibiaynı; yani ağaçlar,bitkiler, hayvanlar,-ekosistemde nevarsa- gibi natürelolabilir miyiz? İnsaniçin böyle bir şeymümkün mü? Yada son tahlilde şusoruyu sorayım:İnsan gerçektendoğal sistemdekigibi bir doğallıkistiyor mu?8

Andrew Mayne’in Natüralistromanını okurken insan galibahiçbir zaman, tam anlamıyla,doğadaki gibi bir doğalığınpeşinde olmadı, bunu hiçistemedi diye düşündüm. Bununböyle olduğunu anlamamız içinelimizde bir çok veri var. Verili birkonudan yola çıkarak Natüralistromanını okumak malumun ilanıgibi gözükse de ilgi çekici birkitapla, konuyla ve bir profesörlekarşı karşıyayız. Bir de kitabınyazarı Andrew Mayne’in WallStreet Journal’ın en çok satanyazarlar kategorisinde yer aldığınıfakat bu bilgiyi gölgede bırakırşekilde bir sihirbaz ve mucitolarak tanımlandığını okuyuncakitap daha da ilgi çekici bir halaldı. Profesör Theo Cray eşliğindedoğanın içinde vahşice işlenenbir cinayeti çözümleyeceğiz.Altını hemen çizmek gerekirse;vahşilik doğadan kaynaklanmıyor;tam aksine mevzu bahis olanvahşiliğin adı; İNSAN.Bir biyolog profesörü olan,uzmanlığını bilişimsel bilimüzerine yapan; kendini bilişimselbilim profesörü olarak tanıtanTheo Cray öğrencilerindenbirinin öldürülmesiyle ucuhiç tahmin edemeyeceğimizyerlere giden cinayete dahilolacaktır. Klasik polisiyeninve cinayet çözümlemelerininçok uzağında bir olayla karşıkarşıya olunduğunun enbaşından beri farkına varanprofesörümüz ilk etapta dijitalkodlar ve laboratuvar ortamındaüretilen mikropların nelere yolaçtığının dehşetini yaşar. Neyapacağını bilemez. DedektifGleen cinayet kanıtlarından yolaçıkarak profesörün öğrencisiJuniper’in bir ayı saldırısı sonucuöldürüldüğünü ileri sürse de,profesör Theo Cray bunungerçekte böyle olmadığını gayetiyi bilmektedir. Roman buaşamada natüralist öğelerindensıyrılmakta. Çünkü doğalolmayan, insan aklıyla ve eliyleüretilen virüslerin nelere yolaçabileceğini okumaya başlıyoruz.Bu arada artık hiç de yabancısıolmadığımız, tanıdık bir konuylakarşı karşıyayız diyebilir miyiz?Elbette diyebiliriz. Dijital kodlar,laboratuvar ortamında üretilenvirüslerin nelere yol açabileceğiniartık tüm dünya biliyor. Fakatprofesörün zorlandığı şey bilimselolarak bildiği ve kanıtlayabileceğigerçekleri dedektif Gleen’einandırmakta güçlük çekiyor.Yine çok tanıdık geldi değil mi?Natüralist romanı insanladoğanın çok ince çizgilerlebirbirinden ayrıldığı, bu anlamdahiçbir zaman tam bir bütünüoluşturamayacağı gerçeğiile bizleri yüz yüze getiriyor.Artık klasik anlamıyla elealınmayacak polisiye romanlarokuyacağız. Artık laboratuvarortamlarında kusursuzlaştırılmışgerilim hikayeleri çıkacakkarşımıza. Cinayetler klasikolarak işlenmeyeceği gibiçözümlenmeleri de klasik olanıfersah fersah aşacak. Natüralisttüründe romanlar bunun altyapısını hazırlamakta. İnsan doğalortamın bir türü hiçbir zamanolmadı. Natüralizm çoktan bitti.İyi okumalar dilerim.9

Andrew Mayne’in Natüralist

romanını okurken insan galiba

hiçbir zaman, tam anlamıyla,

doğadaki gibi bir doğalığın

peşinde olmadı, bunu hiç

istemedi diye düşündüm. Bunun

böyle olduğunu anlamamız için

elimizde bir çok veri var. Verili bir

konudan yola çıkarak Natüralist

romanını okumak malumun ilanı

gibi gözükse de ilgi çekici bir

kitapla, konuyla ve bir profesörle

karşı karşıyayız. Bir de kitabın

yazarı Andrew Mayne’in Wall

Street Journal’ın en çok satan

yazarlar kategorisinde yer aldığını

fakat bu bilgiyi gölgede bırakır

şekilde bir sihirbaz ve mucit

olarak tanımlandığını okuyunca

kitap daha da ilgi çekici bir hal

aldı. Profesör Theo Cray eşliğinde

doğanın içinde vahşice işlenen

bir cinayeti çözümleyeceğiz.

Altını hemen çizmek gerekirse;

vahşilik doğadan kaynaklanmıyor;

tam aksine mevzu bahis olan

vahşiliğin adı; İNSAN.

Bir biyolog profesörü olan,

uzmanlığını bilişimsel bilim

üzerine yapan; kendini bilişimsel

bilim profesörü olarak tanıtan

Theo Cray öğrencilerinden

birinin öldürülmesiyle ucu

hiç tahmin edemeyeceğimiz

yerlere giden cinayete dahil

olacaktır. Klasik polisiyenin

ve cinayet çözümlemelerinin

çok uzağında bir olayla karşı

karşıya olunduğunun en

başından beri farkına varan

profesörümüz ilk etapta dijital

kodlar ve laboratuvar ortamında

üretilen mikropların nelere yol

açtığının dehşetini yaşar. Ne

yapacağını bilemez. Dedektif

Gleen cinayet kanıtlarından yola

çıkarak profesörün öğrencisi

Juniper’in bir ayı saldırısı sonucu

öldürüldüğünü ileri sürse de,

profesör Theo Cray bunun

gerçekte böyle olmadığını gayet

iyi bilmektedir. Roman bu

aşamada natüralist öğelerinden

sıyrılmakta. Çünkü doğal

olmayan, insan aklıyla ve eliyle

üretilen virüslerin nelere yol

açabileceğini okumaya başlıyoruz.

Bu arada artık hiç de yabancısı

olmadığımız, tanıdık bir konuyla

karşı karşıyayız diyebilir miyiz?

Elbette diyebiliriz. Dijital kodlar,

laboratuvar ortamında üretilen

virüslerin nelere yol açabileceğini

artık tüm dünya biliyor. Fakat

profesörün zorlandığı şey bilimsel

olarak bildiği ve kanıtlayabileceği

gerçekleri dedektif Gleen’e

inandırmakta güçlük çekiyor.

Yine çok tanıdık geldi değil mi?

Natüralist romanı insanla

doğanın çok ince çizgilerle

birbirinden ayrıldığı, bu anlamda

hiçbir zaman tam bir bütünü

oluşturamayacağı gerçeği

ile bizleri yüz yüze getiriyor.

Artık klasik anlamıyla ele

alınmayacak polisiye romanlar

okuyacağız. Artık laboratuvar

ortamlarında kusursuzlaştırılmış

gerilim hikayeleri çıkacak

karşımıza. Cinayetler klasik

olarak işlenmeyeceği gibi

çözümlenmeleri de klasik olanı

fersah fersah aşacak. Natüralist

türünde romanlar bunun alt

yapısını hazırlamakta. İnsan doğal

ortamın bir türü hiçbir zaman

olmadı. Natüralizm çoktan bitti.

İyi okumalar dilerim.

9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!