Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41
Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41 Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41
Kitap İnceleme....Aynur KulakN atüralistDOĞAL OLMAYANCİNAYETLERDoğalyaşamauyum sağlayabilirmiyiz ya da doğalyaşamı sevebilirmiyiz gerçekten diyedüşünüyorum arasıra. Tam anlamıyladoğal (Natürelyani) olabilirmiyiz gerçekten?Doğada bulunandiğer türler gibiaynı; yani ağaçlar,bitkiler, hayvanlar,-ekosistemde nevarsa- gibi natürelolabilir miyiz? İnsaniçin böyle bir şeymümkün mü? Yada son tahlilde şusoruyu sorayım:İnsan gerçektendoğal sistemdekigibi bir doğallıkistiyor mu?8
Andrew Mayne’in Natüralistromanını okurken insan galibahiçbir zaman, tam anlamıyla,doğadaki gibi bir doğalığınpeşinde olmadı, bunu hiçistemedi diye düşündüm. Bununböyle olduğunu anlamamız içinelimizde bir çok veri var. Verili birkonudan yola çıkarak Natüralistromanını okumak malumun ilanıgibi gözükse de ilgi çekici birkitapla, konuyla ve bir profesörlekarşı karşıyayız. Bir de kitabınyazarı Andrew Mayne’in WallStreet Journal’ın en çok satanyazarlar kategorisinde yer aldığınıfakat bu bilgiyi gölgede bırakırşekilde bir sihirbaz ve mucitolarak tanımlandığını okuyuncakitap daha da ilgi çekici bir halaldı. Profesör Theo Cray eşliğindedoğanın içinde vahşice işlenenbir cinayeti çözümleyeceğiz.Altını hemen çizmek gerekirse;vahşilik doğadan kaynaklanmıyor;tam aksine mevzu bahis olanvahşiliğin adı; İNSAN.Bir biyolog profesörü olan,uzmanlığını bilişimsel bilimüzerine yapan; kendini bilişimselbilim profesörü olarak tanıtanTheo Cray öğrencilerindenbirinin öldürülmesiyle ucuhiç tahmin edemeyeceğimizyerlere giden cinayete dahilolacaktır. Klasik polisiyeninve cinayet çözümlemelerininçok uzağında bir olayla karşıkarşıya olunduğunun enbaşından beri farkına varanprofesörümüz ilk etapta dijitalkodlar ve laboratuvar ortamındaüretilen mikropların nelere yolaçtığının dehşetini yaşar. Neyapacağını bilemez. DedektifGleen cinayet kanıtlarından yolaçıkarak profesörün öğrencisiJuniper’in bir ayı saldırısı sonucuöldürüldüğünü ileri sürse de,profesör Theo Cray bunungerçekte böyle olmadığını gayetiyi bilmektedir. Roman buaşamada natüralist öğelerindensıyrılmakta. Çünkü doğalolmayan, insan aklıyla ve eliyleüretilen virüslerin nelere yolaçabileceğini okumaya başlıyoruz.Bu arada artık hiç de yabancısıolmadığımız, tanıdık bir konuylakarşı karşıyayız diyebilir miyiz?Elbette diyebiliriz. Dijital kodlar,laboratuvar ortamında üretilenvirüslerin nelere yol açabileceğiniartık tüm dünya biliyor. Fakatprofesörün zorlandığı şey bilimselolarak bildiği ve kanıtlayabileceğigerçekleri dedektif Gleen’einandırmakta güçlük çekiyor.Yine çok tanıdık geldi değil mi?Natüralist romanı insanladoğanın çok ince çizgilerlebirbirinden ayrıldığı, bu anlamdahiçbir zaman tam bir bütünüoluşturamayacağı gerçeğiile bizleri yüz yüze getiriyor.Artık klasik anlamıyla elealınmayacak polisiye romanlarokuyacağız. Artık laboratuvarortamlarında kusursuzlaştırılmışgerilim hikayeleri çıkacakkarşımıza. Cinayetler klasikolarak işlenmeyeceği gibiçözümlenmeleri de klasik olanıfersah fersah aşacak. Natüralisttüründe romanlar bunun altyapısını hazırlamakta. İnsan doğalortamın bir türü hiçbir zamanolmadı. Natüralizm çoktan bitti.İyi okumalar dilerim.9
- Page 2 and 3: HayaletAralık 2020Sayı: 41Yayın
- Page 4 and 5: Sözüm Meclistenİçeri...İllüst
- Page 6 and 7: Beyaz, ilerleyen yaşına rağmenki
- Page 10 and 11: 10
- Page 12 and 13: macera onları beklemektedir.Keyifl
- Page 14 and 15: Henriette ayağa kalktı. Mehtabın
- Page 16 and 17: Sherlock Holmes, tabancasınınhede
- Page 18 and 19: Atilla BilgenMizah Öykü...KEREMA
- Page 20 and 21: “Biraz sabredersenizöğreneceksi
- Page 22 and 23: Comic Sohbet...Korkmaz UluçaySÜTL
- Page 24 and 25: 24Yazıp Çizen: Mesut Ekener
- Page 26 and 27: 26
- Page 28 and 29: 28Devam Edecek
- Page 30 and 31: Sibel ÇelikelKorku Öykü...Henüz
- Page 32 and 33: yerimize geçtik. Diğer nöbetçil
- Page 34 and 35: kurma kolunu çektim, geriyekilitle
- Page 36 and 37: 36
- Page 38 and 39: İlk Nostaljik Kitaplar...Bünyamin
- Page 40 and 41: bezelidir. Bu dizinin çevirmeniBed
- Page 42 and 43: 42
- Page 44 and 45: 44İllüstrasyon- Mehmet Kaan Sevin
- Page 46 and 47: onaramamış, dolayısıyla tahripe
- Page 48 and 49: 48
- Page 50 and 51: 50İllüstrasyon- Mehmet Kaan Sevin
- Page 52 and 53: öcüydüm. Hiç arkadaşım yoktu.
- Page 54 and 55: saçlarını avuçluyor ve yavaşç
- Page 56 and 57: şeyler olacağını hissetmiş gib
Andrew Mayne’in Natüralist
romanını okurken insan galiba
hiçbir zaman, tam anlamıyla,
doğadaki gibi bir doğalığın
peşinde olmadı, bunu hiç
istemedi diye düşündüm. Bunun
böyle olduğunu anlamamız için
elimizde bir çok veri var. Verili bir
konudan yola çıkarak Natüralist
romanını okumak malumun ilanı
gibi gözükse de ilgi çekici bir
kitapla, konuyla ve bir profesörle
karşı karşıyayız. Bir de kitabın
yazarı Andrew Mayne’in Wall
Street Journal’ın en çok satan
yazarlar kategorisinde yer aldığını
fakat bu bilgiyi gölgede bırakır
şekilde bir sihirbaz ve mucit
olarak tanımlandığını okuyunca
kitap daha da ilgi çekici bir hal
aldı. Profesör Theo Cray eşliğinde
doğanın içinde vahşice işlenen
bir cinayeti çözümleyeceğiz.
Altını hemen çizmek gerekirse;
vahşilik doğadan kaynaklanmıyor;
tam aksine mevzu bahis olan
vahşiliğin adı; İNSAN.
Bir biyolog profesörü olan,
uzmanlığını bilişimsel bilim
üzerine yapan; kendini bilişimsel
bilim profesörü olarak tanıtan
Theo Cray öğrencilerinden
birinin öldürülmesiyle ucu
hiç tahmin edemeyeceğimiz
yerlere giden cinayete dahil
olacaktır. Klasik polisiyenin
ve cinayet çözümlemelerinin
çok uzağında bir olayla karşı
karşıya olunduğunun en
başından beri farkına varan
profesörümüz ilk etapta dijital
kodlar ve laboratuvar ortamında
üretilen mikropların nelere yol
açtığının dehşetini yaşar. Ne
yapacağını bilemez. Dedektif
Gleen cinayet kanıtlarından yola
çıkarak profesörün öğrencisi
Juniper’in bir ayı saldırısı sonucu
öldürüldüğünü ileri sürse de,
profesör Theo Cray bunun
gerçekte böyle olmadığını gayet
iyi bilmektedir. Roman bu
aşamada natüralist öğelerinden
sıyrılmakta. Çünkü doğal
olmayan, insan aklıyla ve eliyle
üretilen virüslerin nelere yol
açabileceğini okumaya başlıyoruz.
Bu arada artık hiç de yabancısı
olmadığımız, tanıdık bir konuyla
karşı karşıyayız diyebilir miyiz?
Elbette diyebiliriz. Dijital kodlar,
laboratuvar ortamında üretilen
virüslerin nelere yol açabileceğini
artık tüm dünya biliyor. Fakat
profesörün zorlandığı şey bilimsel
olarak bildiği ve kanıtlayabileceği
gerçekleri dedektif Gleen’e
inandırmakta güçlük çekiyor.
Yine çok tanıdık geldi değil mi?
Natüralist romanı insanla
doğanın çok ince çizgilerle
birbirinden ayrıldığı, bu anlamda
hiçbir zaman tam bir bütünü
oluşturamayacağı gerçeği
ile bizleri yüz yüze getiriyor.
Artık klasik anlamıyla ele
alınmayacak polisiye romanlar
okuyacağız. Artık laboratuvar
ortamlarında kusursuzlaştırılmış
gerilim hikayeleri çıkacak
karşımıza. Cinayetler klasik
olarak işlenmeyeceği gibi
çözümlenmeleri de klasik olanı
fersah fersah aşacak. Natüralist
türünde romanlar bunun alt
yapısını hazırlamakta. İnsan doğal
ortamın bir türü hiçbir zaman
olmadı. Natüralizm çoktan bitti.
İyi okumalar dilerim.
9