Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41
Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41 Hayalet Resimli Mecmua Sayı 41
S. İpek Ortaer MontanariEvde o kadar çok kitapvar ki burası banakocaman bir kütüphanegibi geliyor. Öyle kiileride de bu fikrimbir süre sabit kalacak,ilkokulda araştırmayapmak için nedenkütüphanelere gitmekgerektiğini düşüneceğimuzun zaman; çünkübana göre herkesin evikitap dolu.ASLINDA RENGARENKTİLERBeş ya da altı yaşında olmalıyım. Yerde bağdaş kurmuş,koridorda göz alabildiğine uzanan kitaplığa, raflara, içlerindedizili kitaplara bakıyorum. Evde o kadar çok kitap var ki burası banakocaman bir kütüphane gibi geliyor. Öyle ki ileride de bu fikrim bir süresabit kalacak, ilkokulda araştırma yapmak için neden kütüphaneleregitmek gerektiğini düşüneceğim uzun zaman; çünkü bana göre herkesinevi kitap dolu.66
O zamanlar internet diye birşey bilmiyoruz, hatta “internetcafe”lerin gelmesine de bayağıvar. Legolarla oynamak, kitapkarıştırmak en büyük zevklerim.Henüz okuma yazma bilmiyorum;ama rafları karıştırırkenbulduğum çizgi romanların veresimli ansiklopedilerin sayfalarınıağır ağır çevirerek incelemekpek hoşuma gidiyor. Babamın“o elindekiler Teksas, bak bunlarda Tommiks…” diye anlattığı,gençliğinde tekrar tekrar kaç kezokuduğunu bilmediğim çizgiromanların içindeki hikâyeleriönceleri, resimlerine bakarakben kendi kafamdan yazıyorum.Bu konuda televizyonda karşımaçıkan vahşi batı filmleri de banafazlaca ilham veriyor.Derken, tozlu raflarınarasından Zagorları bulupçıkarıyorum. Kızılmaske, MrNo, Conan hatırladığım diğerçizgi roman karakterleri. Çizgiromanlardaki karakterlerinyabancı olduğunu, çoğununİtalya’dan çıkma olduğunu ozamanlar bilmiyorum.Teksas ve Tommiksleri arasıra babama okutuyorum; amaonun fazla zamanı olmadığı içindaha sonra aklıma başka bir fikirgeliyor. Aynı zamanda komşumolan en yakın arkadaşlarımdanbirinin okula başlamadanokumayı söktüğü aklıma geliyor.Hayır, ben de oturup okumayısökmeye çalışmıyorum; aksine,onu oynamak için eve çağırdığımzamanlarda bana yüksek sesleçizgi roman okumasını istiyorum.O sıralar sinemaya gittiğimizde dealtyazıları o bana okuyor. Kitaplarilgisini çektiğinden severekteklifimi kabul ediyor. O okuyor,ben dinliyorum; sonra yastıktanyaptığımız atlarımıza binipkoridoru arşınlıyor, kötülerlesavaşıyor ve sandalyeler arasınagerdiğimiz çarşaftan çadırımızagirip dinleniyoruz.O gittikten sonra ben tekrarkoridorun ortasına oturup elimiher attığımda yeni bir çizgiromanla karşılaştığım upuzunkitaplığın raflarını inceliyorum.Uzun yıllar sonra, ilkkitaplığımdan çok çok uzak birülkede eşimle taşınıyorum. İtalyanolduğunu öğrenir öğrenmezilk sorduğum soru Teksas ileTommiks’i okuyup okumadığıoluyor. Daha önce duymadığınısöylüyor. “Peki ya Zagor’ubiliyor musun?” diyorum. İşteonu biliyor. Aslında Teksas veTommiks’i de biliyor ama orijinaladları farklı olduğu için ilkbaşta çıkartamadığını anlıyoruz.Bana elindeki Dylan Dog’lardanveriyor; daha önce okumamışım.Okul koşuşturmacasında, sınavlaryüzünden neredeyse yirmi yıl araverdiğim çizgi roman anılarınaDylan Dog’la devam ediyorumbu sefer. İşte ilk kez o zamanfark ediyorum küçüklüğümdeokuduğum çizgi romanlarında sadece kapaklarının renkliolduğunu. Oysa anılarımdahep rengârenkti anlattıklarıhikâyeler…67
- Page 16 and 17: Sherlock Holmes, tabancasınınhede
- Page 18 and 19: Atilla BilgenMizah Öykü...KEREMA
- Page 20 and 21: “Biraz sabredersenizöğreneceksi
- Page 22 and 23: Comic Sohbet...Korkmaz UluçaySÜTL
- Page 24 and 25: 24Yazıp Çizen: Mesut Ekener
- Page 26 and 27: 26
- Page 28 and 29: 28Devam Edecek
- Page 30 and 31: Sibel ÇelikelKorku Öykü...Henüz
- Page 32 and 33: yerimize geçtik. Diğer nöbetçil
- Page 34 and 35: kurma kolunu çektim, geriyekilitle
- Page 36 and 37: 36
- Page 38 and 39: İlk Nostaljik Kitaplar...Bünyamin
- Page 40 and 41: bezelidir. Bu dizinin çevirmeniBed
- Page 42 and 43: 42
- Page 44 and 45: 44İllüstrasyon- Mehmet Kaan Sevin
- Page 46 and 47: onaramamış, dolayısıyla tahripe
- Page 48 and 49: 48
- Page 50 and 51: 50İllüstrasyon- Mehmet Kaan Sevin
- Page 52 and 53: öcüydüm. Hiç arkadaşım yoktu.
- Page 54 and 55: saçlarını avuçluyor ve yavaşç
- Page 56 and 57: şeyler olacağını hissetmiş gib
- Page 58 and 59: Ümit KireççiDuyduk Duymadık Dem
- Page 60 and 61: izlediğimi bilmiyorum. Nihayetbaş
- Page 62 and 63: Her şey geçer zamanla derdibabam.
- Page 64 and 65: Benim babam bir yetim olarakbabası
- Page 68: 68
S. İpek Ortaer Montanari
Evde o kadar çok kitap
var ki burası bana
kocaman bir kütüphane
gibi geliyor. Öyle ki
ileride de bu fikrim
bir süre sabit kalacak,
ilkokulda araştırma
yapmak için neden
kütüphanelere gitmek
gerektiğini düşüneceğim
uzun zaman; çünkü
bana göre herkesin evi
kitap dolu.
ASLINDA RENGARENKTİLER
Beş ya da altı yaşında olmalıyım. Yerde bağdaş kurmuş,
koridorda göz alabildiğine uzanan kitaplığa, raflara, içlerinde
dizili kitaplara bakıyorum. Evde o kadar çok kitap var ki burası bana
kocaman bir kütüphane gibi geliyor. Öyle ki ileride de bu fikrim bir süre
sabit kalacak, ilkokulda araştırma yapmak için neden kütüphanelere
gitmek gerektiğini düşüneceğim uzun zaman; çünkü bana göre herkesin
evi kitap dolu.
66