Journo Almanak 2020
Unutulmaz yıl 2020'nin unutulmaz Journo içeriklerinden bir seçki...
Unutulmaz yıl 2020'nin unutulmaz Journo içeriklerinden bir seçki...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
35
tecilik için gelir kaynakları çok
önemli. İyi gazetecilik nasıl işliyor
buna bakmak lazım. Kâr etmek
isteyen medya patronları var. Kâr
etmenin ilk koşulu da iyi gazetecilik
yapmak, iyi içerik üretmek ki
insanlar alıp okusun. Bu nedenle
özellikle Batı’da habere ve editöryel
bağımsızlığa hiçbir şekilde
müdahale etmeyen iyi gazeteler
görüyoruz. İkincisi de az sayıda
örneği olsa da, gazetecilerin sahip
olduğu, kooperatif şeklinde
örgütlenen gazeteler. Burada da
abonelik ve bayii satışıyla para
kazanıldığını görüyoruz ki yine
içerik öncelikli hâle geliyor.
‘START-UP
GAZETECILIĞIN
TEHLIKELERI VAR’
Bir fon alarak işe başladığınızda
durum değişiyor. Start-up
bir gazetecilik şirketinin tek a-
macı yeni fon ve gelir kaynakları
bulmak oluyor. Yola çıkarken
koyduğunuz ilkelerle çelişir
hâle geliyorsunuz, fon bulma
isteği habercilik amacının önüne
geçiyor. Girişimcilik kısmı sizi
başladığınız noktadan bambaşka
bir yere götürüyor. Bir medya
kurumu kurma çabası var. İdari
işleri, ticaret ve gazetecilikle bir
arada götürmek de böyle tehlikeler
doğuruyor. Start-up gazeteciliğin
tehlikesi bu. Basının bu
kadar darmaduman durumdan
kurtulması için yine kurumsal,
büyük ve itibarlı medya organlarına
ihtiyacımız var. En sonunda
da bu şekilde tartışmaların odağı
hâline geliyorsunuz, 140journos
da bunun bir örneği oldu ama
durumun tek örneği onlar değil
elbette.
Engin Önder, J Raporu’na
konuk olduğu yayında belgeselin
bir PR videosu olmadığını
vurguladı ve “Reklam olduğunu
söylemeden yayına alacak kadar
ucuz değil bizim emeğimiz” dedi.
Yayını dinledikten sonra PR
tartışmalarıyla ilgili fikirleriniz
değişti mi?
En başından beri kötü niyetli
olduklarını düşünmedim. Bu
arada para kazanmak da iyi
niyet dışı bir şey değil tabii ki.
Gazetecisiniz, hiçbir yerde iş bulamıyorsunuz
ya da ana akımdan
ayrılmışsınız, akademide barınamıyorsunuz,
elbette bir şekilde
para kazanmak zorundasınız.
Herkes start-up şirketler de kurabilir,
ticaret de yapabilir. Ama
yayını dinledikten sonra fikirlerim
değişmedi. İyi niyetle başlanan
bir işin, kurgusu bittikten sonra
izlendiğinde bir PR videosuna
dönüşüp dönüşmediğini anlamak
çok zor değil. Üstelik video işinde
uzman insanlardan bahsediyoruz.
‘BIR IMAJ YARATIM VE
YÖNETIM VIDEOSU’
Önder’in açıklamalarından
72 saatlik bir ham kaydın olduğunu
öğrendik. Yayımlanan
video ise 31 dakika 15 saniye.
Kullanılmayan görüntülerin,
kurguda kesilen yerlerin içeriği
nasıl değiştirebileceği de merak
uyandıran başka bir konu. Çok
daha farklı görüntüler görebilir
ve bambaşka şeyler konuşuyor
olabilirdik.
Podcastte de belirttikleri gibi
önceden Babacan’a gittikleri
için içerik ve çerçevesinin belli
olduğu bir durum söz konusu.
Örneğin Ali Babacan, taksi
durağına girip insanlarla sohbet
ediyor ve “Kimlerle yan yana
gelmeliyiz” diye soruyor. Düşünsenize
oradaki biri, “HDP
ile yan yana gelmeyin” demiş
olsa? Babacan’ın verdiği tepki
çok önemli değil mi? Çok kritik
yerlerde sohbetin devamını kesiyorlar.
İşte bu nedenle, “Sakın
Kader Deme” bir imaj yaratım
ve yönetim videosu.
‘CÜNEYT ÖZDEMIR’IN
BABACAN’I
ZORLADIĞINI GÖRDÜK’
[Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip] Erdoğan’ın dikkatini
çeken de bu imaj çizimi oldu.
Cüneyt Özdemir’in Ali Babacan
yayını o kadar dikkatini çekmedi
mesela, çünkü o yayında Cüneyt
Özdemir’in Babacan’ı zorladığını
gördük. Bu videoda Babacan’ın
zihinlerimizde bambaşka
bir algısı varken, bildiğimiz Ali
Babacan’dan tamamen farklı bir
imaj çizilmiş.
Cüneyt Özdemir yayınında
çok önemli bir şey daha var. Babacan,
partiyi ilk vakanın açıklandığı
gün kurduklarını ve sağlık
koşulları gereği propagandalara
başlamadıklarını belirtiyor ve
“Daha dün başladık” diyor. Dün
diye bahsettiği tarih, 140journos’un
“Sakın Kader Deme”
videosunu yayımladığı gün.
Sakın Kader Deme ve PR
tartışmaları sürerken Doğu
Perinçek belgeselinin tanıtımını
da yayımladılar. Tanıtıma bakıp
bir şey söylemek için çok erken
ama Perinçek’in özellikle gençler
arasındaki algısını göz önüne
alırsak sosyal medyada giflerin,
capslerin paylaşıldığı bir şeye
dönüşecek gibi. Babacan videosu
gibi bir etkisi olur mu?
Tabii, gülünecek muhakkak.
Hasan Mezarcı videosuna benzer
bir video olur, benzer bir
etki yaratır diye düşünüyorum.
Oradan bir Babacan etkisi çıkmayacaktır.